Professional Documents
Culture Documents
Bilim Nasıl Çalışır Alfa Yayınları
Bilim Nasıl Çalışır Alfa Yayınları
Bilim Nasıl Çalışır Alfa Yayınları
ALFA
• •
1
NASIL
ÇALlŞlR
ALFAiıe&JI Penguin
Ranaom
House
1. Basım: 2019
ISBN 978-605-106-868-8
z
yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının
yazılı izni olmaksızın hiçbir elektronik veya
mekanik araçla çoğaltılamaz. Eser sahiplerinin
manevi ve mali haklan saklıdır.
1 1
Alemdar Mahallesi, Ticarethane Sokak No: 15 34110
Cağaloğlu, İstanbul/Türkiye •
Tel: (0212) 511 53 03- 513 87 51- 512 30 46
Faks: (0212) 519 33 00
(.)ı
www.alfakitap.com info@alfakitap.com
A WORLD OF IDEAS:
SEE ALL THERE I S TO KNOW
(www.dk.com )
1 1
Çin'de üretilmiştir. Printed in China.
•
Bilimi özel kılan nedir? 8
MADDE
Madde nedir? 12 Tapkimeler ve enerji 44
Katılar 14 Metaller 46
Sıvılar 16 Hidrojen 48
Gazlar 18 Karbon 50
Hadyoaktivite 36 Plastik 68
'l'epkime 42
UZAY DÜNYA
Yıldızlar 190 Karanlık madde ve 206 Dünyanın içi 222
karanlık enerji
Güneş 192 Levha tektoniği 224
208
194 226
Nasıl son bulur?
Güneş Sistemi Depremler
210
Uzay enkazı 196
Evreni görmek
Yanardağlar 228
Evren ne kadar 204 Öteki dünyalara 218 Hava durumu nasıl işler? 236
büyüktür? yolculuk
Olağanüstü hava 238
koşulları
Su döngüsü 242
DİZİN 248
TEŞEKKÜRLER 256
Bilimi özel 111\-.
A lh�iiı!
lliiiiRR
kılan nedir? .!1t
Konuyu araştırmak, başkalarının aynı
Bilim bir olgular derlemesinden soruyu so rup sorumadığı nı (ve yanıtiayıp
yanıtlamadığını) açığa çıkarır. ilgili
ibaret değildir - kanıtiara ve çalışmalar düşünceleri tetikleyebilir
örneğin birileri, şeftali dışında
mantığa dayanan sistematik başka meyvelerin
düşünme biçimidir. Kusursuz olgunlaşmasını incelemiş
olabilir.
olmayabilir ama evreni
anlamamızın en iyi
yoludur.
Bilim nedir?
Bilim, doğal ve toplumsal dünyayı
öğrenmenin ve anlamanın, kazanılan Bu gözlemler sorulara dönüştürülür
örneğin bir bilim insanı, belli bir
bilgiyi uygulamanın bir yoludur. bakterinin bir ortamda neden daha iyi
Bilgiyi sürekli güneelliyer ve dünyayı geliştiği ni ya da meyve kasesindeki
kavrayışımızı değiştiriyor. Bilim şeftalileri n neden daha çabuk
bozulduğunu keşfetmek
ölçülebilir kanıtıara dayanır; bu isteyebilir.
kanıtları genelleştirirken ve daha ileri
i
tahminlerde bulunmak için
kullanırken mantıksal adımlar
izlemelidir.
-<®>
Bu süreci kullanarak kazandığımız
bilgi yığınını tarif etmek için de "bilim"
sözcüğü kullanılır.
ÖNEMLI TERIMLER
HIPOTEZ
Hipotez, bir gözlem e ilişkin mevcut bilgiye
dayanan potansiyel bir açıklamadır. Bilimsel
Bir sonraki adım sınanabilir bir hipotez olması için yanlışlanabilir olmalıdır.
olaya neyin neden oldu�uyla ilgili bir
öngörü- yaratmaktır. TEORi
"Buzdolabı ndaki so�ukluk Teoriler, bilinen olguları açıklama yollarıdır.
şeftalilerin bozulmasını Birbiriyle ilişkili birçok hipotezden yola
önler," bir hipotez çıkılarak geliştirilir ve kanıtlarla desteklenir.
olabilir.
YASA
Bir yasa herhangi bir şey açıklamaz; sınandığı
her seferinde doğru olduğu gözlemlenen bir
şeyi tarif eder.
�
olarak çıkmalı, spesifik ve deneysel olarak
sınanabilir olmalıdır. Örne�in: "Isı
şeftalinin olgunlaşmasını etkiliyorsa,
•
220'de tutulan bir şeftali, 80'de
�,&.
tutulandan daha çabuk
I11J.uTT
bozulur."
9
KAPSAM
azaltmak için, deneylerde
Geniş kapsamlı hipotezler bir dizi görüngüyü
kullanılan örnek büyüklü�ü açıklar- dar kapsamlı hipotezler, yalnızca
elverdi�ince fazla spesifik bir örneğin açıklayabilir.
olmalıdır.
SINANABiLiR
Bir hipotezi sınamak olanaklı olmalıdır. Bir
hipotez kanıtlarla desteklenmedikçe,
Sonuçlar öngörülere uygunsa, hipoteze reddedilmelidir.
güven artar. Bir hipotezi e bediyen
kanıtlayamayız, çünkü gelecekteki YANLlŞLANABiLiR
deneyler hipotezi çürütebilir ama Bir hipetezin yanlış olduğunu kanıtlamak olanaklı
ne kadar çok deney hipotezi olmalıdır. "Hayaletlervardır" ifadesi bilimsel
desteklerse, güvenimiz değildir; çünkü hiçbir deney yanlışlayamaz.
o kadar artar.
Madde nedir?
Genel olarak uzayda yer kaplayan ve kütlesi olan her şey maddedir.
Yani madde, bu iki özniteliğe sahip olmayan enerjiden, ışıktan ya da
sesten farklıdır.
Maddenin yapısı
En temel düzeyde madde, kuark ve elektron gibi temel parçacıklardan oluşur.
Temel parçacık bileşimleri atomları oluşturur; atomlar da bazen birbirine
bağlanıp molekülleri oluşturur. Maddeyi oluşturan atomların tipleri,
o maddenin özelliklerini belirler. Atomlar ya da moleküller birbirleriyle
güçlü bağlar oluştururlarsa, madde oda sıcaklığında katı olur.
Daha zayıf bağlar sıvılara ya da gaziara yol açar.
l Elektron
ELEKTRON Oksijen
?
atomu
KUARK GLUON
Temel parçacıklar
Kuark olarak bilinen temel parçacıklar, Atom Molekül
atomlardaki protonları ve nötronları Atomların çekirdeğinde protonlar ve Moleküller, iki hidrojen ve bir oksijen
meydana getirir. Gluonlar çekirdekte nötronlar vardır; onların etrafında atomundan oluşan su gibi farklı atomlardan
kuarkları bir arada tutar. Elektronlarla elektronlar döner. Farklı elementlerin ya da iki oksijen atomundan ibaret
birlikte k uarklar ve gluonlar, atomlarının çekirdeğinde farklı olan oksijen gibi özdeş
bilinen tüm maddeyi sayıda proton vardır. atomlardan oluşabilir.
meydana getirir.
Maddenin halleri
Gündelik yaşamda karşılaşılan
maddenin ana halleri, katı,
sıvı ve gazdır. Madde aşırı
soğuduğunda ya da ısındığında �
sıradışı başka haller de vardır.
Madde, ne kadar enerjiye sahip
olduğuna ve bileşen atomları ya da
�� � Zayıf b j!lar ·�
parçacıkların hareket
etmesine olanak verir
molekülleri arasındaki bağların
gücüne bağlı olarak bir halden Sıvı
diğerine geçebilir. Örneğin, Sıvılarda atomların ya da moleküllerin
arasında yalnızca zayıf ba�ar vardır;
atomları arasındaki bağlar daha bu yüzden parçacıklar hareket
zayıf olduğu için alüminyumun edebilir. Yani sıvılar akabilir ama
bakırdan daha düşük bir erime parçacıkların sıkı şekilde paketlen
mesi, sıkıştırılmalarına engel olur.
noktası vardır.
Karışımlar ve bileşikler
Atomlar çok çeşitli biçimlerde birleşip farklı tipte
maddeler üretebilir. Atomlar kimyasal olarak
birbirine bağlandığında bileşikler oluşur. Örneğin su,
oksijenden ve hidrojenden oluşan bir bileşiktir.
Bununla birlikte, birçok atom ve molekül birbiriyle EVRENDEKi TÜM
kolay bağ oluşturmaz; bu yüzden bunları karıştırmak, MADDENiN YAKLAŞlK
onları kimyasal olarak değiştirmez - bunlara karışım
diyoruz. Karışımlar kum ve tuzu ya da gazların
YÜZDE 99'U PLAZMA
karışımı olan havayı kapsar. BiÇiM i N DEDiR
(_
Bir Farklı
tözün bir tözün
pıırçacı�ı parçacı�ı Farklı bir E n olağan kimyasal tepkimeler y a da fiziksel değişiklikler
elementi n (bir mu m yandığı nda olduğu gibi) sırasında, ürünlerin
Bir elementi n atom u
kütlesi tepkenlerin kütlesine eşittir. Madde kaybolmaz
atom u
ya da kazanılmaz. Bununla birlikte, kütlenin enerjiye
dönüştüğü nükleer füzyon tepkimeleri gibi aşırı
• •
Kimyasal
ba� koşullarda bu "yasa" i h lal edilebilir.
/ Yanmam
•
ış
•
Duman
mum
Yanan
Karışı m Bileşik
Karışımlarda asıl Atomlar ya da moleküller
kimyasallar de�işmez; bu tepkiyince yeni bir bileşik
yüzden, örne�in elekten oluştururlar. Fiziksel olarak ilk
geçirerek, süzerek ya da biçimlerine dönemezler; onları
damıtma yoluyla tekrar ayırmak kimyasal ba�ları
fiziksel olarak ayrılabilirler. koparmayı gerektirir.
··"
.... ·
•• ·. .
.
•
..··
Çok yüksek ısılarda gaz atomları iyon (bkz. s. 40) ve
� elektronlara ayrılıp, elektrik il etebilen plazma haline gelir.
li �
. . .. .... . Düşük ısılarda Bose-Einstein yoğuşuğu (bkz. s. 22) oluşup,
.... -� . maddenin özelliklerini köklü bir biçimde değiştirebil i r. Bu
d urumda atomlar tuhaf hareket etmeye başlar, tek bir
Parçacıkların arasında atom gibi davranır.
ba�yoktur
Gaz
Bir gazdaki atomlar ya da moleküller
arasında ba� yoktur; bu yüzden
yayılırlar ve kaplarını doldururlar.
Parçacıklar birbirinden uzaktır; bu BOSE-EiNSTEiN PLAZMA
yüzden gaz sıkıştırılabilir ama YOGU$UGU
sıkıştırmak basıncı artırır.
Katılar Pek çok katı
dokunuldu�unda
serttir
Katı, maddenin e n düzenli halidir.
Bir katıdaki bütün atomlar ya da
moleküller birbiriyle bağlantılı olup,
şekli ve hacmi sabit bir nesne oluşturur
(ama kuvvet uygulanarak şekli
değiştirilebilir). Bununla birlikte,
katılar değişik malzemeleri
kapsar ve diğer özellikler,
söz konusu katıya bağlı olarak
çok çeşitlilik gösterir.
Atomlar ya da moleküller
titreşebilir ama serbest
hareket edemez
Katı nedir?
Katılar serttir ve belirli bir şekilleri vardır; sıvılar ya da
gazlar gibi kaplannın şeklini almazlar. Katılardaki
atomlar sıkı bir biçimde paketlenmiştir; bu yüzden
daha küçük hacimlere sıkıştınlamazlar. Sünger gibi
bazı katılar sıkıştınlabilir ama bu, malzemenin
gözeneklerindaki hava dışarı çıkanldığı için olur
katının kendisinin büyüklüğü değişmez.
TUZ CAM
ŞEKER LASTIK
KUM TEREYAGI
Atomlar ya da moleküller Atomların ya da moleküllerin
arasında güçlü ba�lar rastgele dizilişi
Kristalin katılar Amorf katılar
Kristal in katılarda atomlar ya da moleküller, düzenli bir Kristal in katılardakinden farklı olarak, amorf katıları
örüntüyle dizilidir. El mas (karbonun kristal in bir formu) oluşturan atomlar ya da moleküller düzenli bir örüntüyle
gibi bazı tözler tek bir büyük kristal oluşturur. Ama pek dizili de�ildir. Daha çok bir sıvıdaki gibi dizilidirler ama
ço�u. bir yı�ın küçük kristalden oluşur. hareket edemezler.
1 4 / 15
MADDE
Katılar
Katılann özellikleri
Katıların çok çeşitli özellikleri vardır; örneğin güçlü ya
da zayıf, sert ya da görece yumuşak olabilir ve kuvvet
uygulandıktan sonra ilk şekillerine dönebilir ya da
EN DER BiR ELMAS;'
FORMU OLAN
W'1
/
].
hareket edip baskıyı ememez.
Malzemenin biçimi
bozulabiliyorsa, daha az gevrek
olur ama daha az sert de olur.
�
yön il emmekiçin yol alıp, kırılmasına yönü
hareket edemez neden olur
SOnele Kuvveti n
SOnek malzeme prilince şekil
deliştirir; bu yüzden çekilip uzun tel
haline getirilebilir. Bir malzemenin
kalıcı olarak şekil deliştirdili bu
deformasyon tipi, plastik
deformasyon olarak bilinir. Birçok
metal, atomlar arasındaki ballar
atomlan n birbirini geçmesine
olanak verdili için SOnektlr.
DövOisen
Dövülgen katılar, sıkıştırıldıklarında
plastik olarak deforme olabilir. Sonuç
olarak, çekiçlenerek ya da "' �Ml
,,., =��-�
�
haddelenerek levha şeklinde ;-.
düzleştirilebilir. Birçok dövülgen
malzeme aynı zamanda sünektir ama
; Atomlar sıkıştırma
Iki özellik her zaman birlikte olmaz; kuvveti uygulandı�nda
örne�in kurşun oldukça dövülgendir ;-. hareket edebilir
ama sünekli�i düşüktür.
Isianma
Islanma, bir sıvının katı bir yüzle EN ViSKOZ SIVI
temas halinde kalma derecesidir. HANGiSiDiR?
Bir sıvının bir yüzeyi ıslatıp
Karayolu yüzeyinde
ıslatmaması, sıvı ile yüzey
arasındaki kuvvetiere göre, kul lanılan zift bilinen
sıvının içindeki çekim en viskoz sıvıdır.
kuvvetinin gücüne bağlıdır. Aynı ısıda sudan
Birbirine güçlü bir 20 m ilyar
biçimde ba�lı su Su kat daha
moleküleri
viskozdu r.
Su
molekülü
Su molekülleri ile Birbirlerine, yüzey moleküllerine
yüzey melekülleri oldu�undan daha az güçlü
Su ile yüzey arasında güçlü ba�lanan su molekülleri
molekülü çekim
Yüzey Yüzey
molekülü molekülü
lslanmama Isianma
Su geçirmez yüzeylerde, su molekül l eri Su molekülleri yüzey moleküllerine, di�er su
yüzey moleküllerine, birbirlerine moleküllerine oldu�undan daha güçlü
oldu�undan daha az güçlü çekildikleri ba�lanınca su bir yüzeyi ıslatır - yüzeyde bir
için su damlaları oluşur. tabaka oluşturur.
Serbest akı'
Sıvılar akar ve
girdikleri kapların
şeklini alır. Atomlar ya da
moleküller birbirine yakındır,
yani sıvılar sıkıştırılamaz. Sıvı- Sıvılarda moleküller
ların yoğunluğu gazlarınkinden yük Bir katıdakinden farklı olarak sıvılardaki
sektir ve su hariç, katılarınkine benzer atomlar ya da moleküller rastgele dizilidir.
Parçacıklar arasında ba� vardır ama zayıftır
ya da onlardan biraz düşüktür ve parçacıklar hareket edip birbirini geçtikçe
(bkz. s. 56-57). sürekli kopup yeniden oluşurlar.
16 / 17
MADDE
Sıvılar
Zeytinyagının ıı•cde
viskozilesi yaklaşık 85
sentipoizdir
Sıvıakışı
Su gibi viskozitesi düşük
sıvılar, moleküllerin arasındaki
ba�lar zayıf oldu�u için, kolay Su gibi Newtoncu sıvılardan farklı Newtoncu olmayan
akar. Bal ise, moleküller arası akışkan lar, uygulanan kuvvete bağlı olarak değişir.
ba�ların gücünden ötürü, Örneğin bir mısır unu ile su karışımı, büyük bir kuvvet
daha zor akar. uygulandığında daha kal ınlaşır; bu yüzden büyük bir
yükseklikten karışımın içine bırakılan bir top yüzeyden
sektiği halde, daha alçaktan bırakılan top karışıma batar.
_,____ Yüksekten
bırakılan toptan
Viskozite Alçaktan bırakılan büyük kuvvet
toptan küçük
Viskozite, bir sıvının ne kadar kolay aktığının
kuvvet
ölçüsüdür. Viskozitesi düşük olan bir sıvı kolay akar ve Top yüzeyden
genellikle "ince" olduğu söylenir; "kalın," viskozitesi seker
yüksek bir sıvıysa daha zor akar. Viskoziteyi, sıvının
molekülleri arasındaki bağlar belirler -bağlar ne kadar Top
batar
güçlüyse, sıvı o kadar viskozdur. Bir sıvının ısısının
artması, viskozitesini azaltır; çünkü moleküller,
moleküller arası bağların üstesinden gelmek için daha NEWTONCU OLMAYAN SIVILAR
fazla enerjiye sahip olur.
Gazlar
Gazlar hep etrafımızdadır ama
onları fazla düşünmeyiz. Ne var ki,
katılarta ve sıvıtarla birlikte gazlar
da maddenin ana hallerinden biridir
ve davranış tarzları, yeryüzündeki
yaşam için hayati önemdedir. Örneğin
nefes alırken akciğerimizin hacmini
artırırız ve bu durum içerideki basıncı
azaltıp havanın içeri girmesine neden olur.
km/s
Gaz nedir?
••, 1. 700
Gazlar bireysel atomlardan veya
iki ya da daha fazla atomlu
k·····
moleküllerden oluşabilir.
'� � ODA SICAKLlGI N DA OKSiJEN
ıt·�
Bu parçacıklar çok enerjiktir
ve hızlı hareket eder;
kaplarını doldurur ve MOLEKÜLLERi N i N DOLA$1M HIZI
�
onların şeklini alır.
ı . �..
fazla şişirecektir.
kabı n hacmi "' ··� �
aynıdır; bu
:::,
..
yüzden aynı
sayıdagaz •
., �·�
��··•
molekülü
içerir
KLOR OKSiJEN
GAZI GAZI
tınç ve hacim
ll lı 1!• zın ısısı sabit
� ılırsa, gaz ın üzerindeki
lı ı�ırıcı artırmak
lı.ı mini küçültür.
Ott yandan, gazın
llll•rındeki basıncı
11\ltmak, hacmini büyütür.
K.ılınrcıkların bir
ıvıııın yüzeyine çıkınca
ı•ııl şmelerinin nedeni Düşük basınçta
l ııı<lur. gaz genleşir,
kabarcıgın HAVAYI N EDEN
büyümesine GÖREMEYiZ?
olanak verir
Bir şey ışığı etkilerse, örneğin
yansıtırsa, görü lebilir. Hava, ışığı
Yüksek çok hafif etkiler, bu yüzden
basınçta gaz
genell ikle görünmez. Ama büyük
!". . -1\
molekOIIeri.
�··
· ::>?.�,;>
· ••= � daha küçük bir miktarda hava mavi ışığı fark
8. .
� • e-:-- sıkışır
hacmin içine
e. . edilir ölçüde saçar; gökyüzünün
mavi görünmesinin nedeni
budur.
Plazma nerede bulunur?
Tuhaf Plazma güneşte yaygındır. Doğal plazma yeryüzünde
enderdir ama yıldırımda ve kuzey ile güney ışıkları da
denilen kutup ışıklarında meydana gelir. Plazma yapay
Çekirde�in
etrafında dönen
elekıronlar
Plazma
Normal ısılarda ve basınçlarda
gazlar, atom (etrafında
elekıronların döndüğü
protonlardan ve nötronlardan
oluşan bir çekirdekten ibaret)
ya da molekül olarak var olur.
Atomlar ya da moleküller
negatif elektrik yüklü
elekıronlara ve pozitif elektrik
yüklü çakirdekiere ya da
����!ı:::'�
iyonlara (bkz. s. 40) ayrılarak Oda sıcaklıtında gaz 1
plazmalar yaratılır. Bir gaz aşırı Normal oda sıcaklı�ında bir gazda 2 ronlar atomlardan
ısıtılarak ya da gazdan bir negatif elektrik yüklü elekıronlar her atom un kopmuş, negatif yüklü elekıronlar ve pozitif
çekirde�inin etrafında döner ve her atom yüklü çekirdekler (iyonlar) kalmıştır. Bu
elektrik akımı geçirilerek bu çekirde�indeki protonların pozitif elektrik elekıronlar ve iyonlar serbest hareket edebilir;
başarılabilir. yükünü dengeler. Sonuç olarak atomlar nötrdür. bu yüzden plazma elektrik iletebiliyor.
20 / 2 1
MADDE
TUhaf haller
üper-iletkenler ve
•Uper-akıtkanlar
Atomlar normal bir
üper-iletkenlerin kullanılması
Hllper-iletkenler esas olarak manyetik rezonans
1 ı üntüleme (MRI) cihazları, manyetik raylı trenler ve Süper-iletkenler aralannda manyetik
ııııddenin yapısını araştırmada kullanılan parçacık alanların geçmesine izin vermezler. Aslında
lıızl ndırıcılar gibi uygulamalar bakımından yaşamsal manyetik alanlan uzaklaştırır. Bu, Meissner
ni n güçlü elektromıknatıslar yapmak için kullanılır. etkisi olarak bilinen bir fenomendir. Kritik
ısısına (maddenin süper-iletken haline
MRI cihazı Parçacık hızlandırıcılar geldiği ısı) kadar sağutulan süper-iletken bir
Beyin gibi vücut Bazı parçacık hızlandırıcılar malzemenin üzerine bir mıknatıs
dokularının ayrıntılı süper-iletken mıknatısların yerleştirilirse, süper-iletken mıknatısı
görüntülerini üretmek için büyük gücünden yararlanarak
uzaklaştırıp havaya kalkmasına neden olur.
�
süper-iletken mıknatıslar parçacıkları hızlandırıcıların
kullanılır. etrafına yönlendirir.
Süper-iletkenin Sıvı nitrojenle
SÜPER-AKIŞKAN H ELYUM,
l � KARIŞTI RI �SAYDI � ONSUZA
� KADAR DONERDI
Maddeyi
dönüştürme
Katı, sıvı, gaz ve plazma maddenin en bilindik
halleridir ama Bose-Einstein yoğuşuğu olarak
bilinen başka bir acayip hal daha vardır. Bir
maddeyi bir halden başka bir hale dönüştürmek
enerji eklerneyi ya da çıkarmayı gerektirir.
Enerji kazanma
Bir madde enerji kazanınca, parçacıkları (atomları ya da
molekülleri) titreşebilir ya da daha serbest hareket
edebilir. Yeterince enerji eklenirse, katılarda ya da
sıvılarda parçacıklar arasındaki bağlar kopabilir,
maddenin hali değişebilir. Bir gazda enerji elekıronları
parçacıklardan ayırıp bir plazma oluşturabilir.
BOSE
kaybedince atomları ya
da molekülleri yavaşlar ve
EINSTEIN parçacıklar arasındaki çekim
YOGUŞUGU
kuvveti onları birbirine
yakınlaştırır. Parçacıklar düzenli bir
şekilde dizHip bir kristal
Maddenin tuhaf bir halinde oluşturabildi!:i gibi, daha
atomlar o kadar az enerjiye rastgele dizilip
sahiptir ki, hepsi aynı anda her .,.,.... .,... amorf bir katı da
yerdeymiş, tek bir atommuş gibi oluşturabilir.
hareket ederler. Pek çok madde
Bose-Einstein yol:uşu�u
oluşturmaz.
MADDE
Maddeyi dönüştürme
Buharlaşmanın
karşıt süreci
yo�unlaşma, sıcaklık
düşüp gaz atomları ya da
molekülleri çevrelerine enerji
kaybedince gerçekleşir.
Gaz parçacıkları daha yavaş Enerji kaybetme
hareket eder ve gaz Bir madde enerji kaybedince, atomları ya da molekülleri
yo�unlaşıp sıvıya
daha yavaş hareket eder. Büyük bir enerji kaybıyla madde
dönüşür.
hal değiştirebilir; genellikle plazmadan gaza, sıvıya ve
ardından katıya dönüşebilir. Bununla birlikte bazı koşul
larda belirli maddeler değişirken hal atıayabilir - örneğin
kırağılaşma sırasında buhar, sıvılaşmadan buzlaşır.
106 pikometre __
24 / 25
MADDE
Bir atarnun içi
Elektron orbitalleri
Elektronlar çekirdeğin etrafında, gezegenlerin güneşin etrafında
döndüğü gibi dönmez. Kuantum etkileri ( bkz. s. 30) nedeniyle,
tam yerlerini belirlemek olanaksızdır. Onun yerine orbital denilen
bölgelerde bulunurlar. Orbitaller, çekirdeğin etrafında elektronların
bulunmasının en olası olduğu boşluk alandır. Dört ana orbital tipi
vardır: Küresel olan s-orbitalleri; dambıl şeklinde olan p-orbitalleri;
daha karmaşık şekilleri olan d- ve f-orbitalleri. Her orbital iki
elektron tutabilir ve orbitaller, çakirdeğe en yakın olanla başlamak
üzere, düzenli bir biçimde dolar.
Flor orbitalleri
Florun atomlarının dokuz
proton u ve yörüngede dönen ucu
dokuz elektronu vardır. ilk dört Proton ve
elektron, her birinde iki elektron nötron Dış s-orbitali
olmak üzere iki s-orbitalini iki elektron
doldurur. Geri kalan beş elektron
üç p-orbitali arasında bölünür.
Elektron
olasılııtının yüksek
olduıtu bölgedir
Nicelik Tanım
Atom numarası Bir atomdaki protonların sayısı. Bir elemenlin bütün atomları
aynı sayıda protona sahip olduğu için, bir element atom
numarasıyla tanımlanır. Örneğin, sekiz proton lu bütün atomlar
oksijen atomudur.
Temel parçacıklar
Uzun bir süre bilim insanları,
protonların ve nötronların
bölünemez temel parçacık
oldugunu sandılar ama şimdi
kuarklardan oluştuklarını
biliyoruz. Bununla birlikte
elektronlar ve kuarklar
temel parçacık gibi
görünüyorlar.
"KUARK" TERiMi ,
JAMES JOYCE'UN
FiNNEGAN
UYANMASI
ROMAN INDAN GELiR
OOOOOOOOOOOoOOOOOOOOOOoOOOOOoooo ���� :·��� � ? ( ?.?... oooooo o oo o ooooo t
FERMIONLAR madde parçacıklarıdır.
ATOM-ALn PARÇACIKLAR
ı r
Baryonlar oluşmayan kuvvet taşıyıcı
üç kuarktan bir karşı-kuark parçacıklardır.
Kuarklar Leptonlar
oluşan kompozit içeren kompozit
fermiondur. bozandur.
..
Aşatı Elektron
• W- bozonu
bir aşagı kuark + bir aşagı
nötrino
e Müon
üç gluon karşı-kuark
e Nötron e Negatif kaon
W+ bozonu
e Müon nötrino iki aşagı kuark + Bir garip kuark+ bir • Z bozonu
e Tau parçacı&ı bir yukarı kuark + yukarı karşı-kuark • Higgs bozonu
• e Tau nötrino üç gluon
Çok sayıda
e Lambda parçacı&ı di&erleri
(!)
Bir aşagı kuark+
bir yukarı ku ark+
bir garip kuark +
üç gluon Proton
Çok sayıda
Elektromanyetik Baskın kuvvet
d iterleri
kuvvet çekirdegin çekirdekteki
etrafındaki parçacıkları baglar
elektronları
yörüngede tutar Nötron
Baskın kuvvet
Elektromanyetik kuvvet
•• kuarkları birbirine bağlayıp, protonların
Yüklü parçacıklar arasındaki ve nötronların içindeki
etkileşimler, ışık hızında hareket elektromanyetik itmeye karşı koyar.
eden kütlesiz parçacık olan Temel kuvvetler Kısa aralıklarda etkili olur ve
...
fotonlar tarafından taşınır. Atom-altı dünyada kuvvetler, basit gluonlar tarafından
itmeler ve çekmeler yerine, parçacıklar taşınır.
tarafından taşınır. Bir buz pateni pistine
bir top atan iki patenciyi düşünün; top
birinci patenciden enerji taşıyıp, ikinci
Elektron patenciye bir kuvvet uygular; böylece Kütleçekimi kuv
veti gezegenleri
ı,:,:,�,
ikinci patenci topu yakalarken
o o • hareket eder.
md�
aktif bozunu ma
neden olur
. . . ..... .1
• • • •
Işık basit parçacıklar
gibi davransaydı, • • • •
kum taneleri gibi
bazıları bir yarıktan :
r . . . . . ..
. . ·. ·
•
bazıları di�er yarıktan geçip,
• • •
• •
.
görüntüleme perdesinde
yalnızca iki ayrı ışık bandı
1
üretirdi. Ne var ki, ışık iki • Görüntüleme perdesinin
• e
Işık
yarıktan geçti�inde olanlar parçacıkları . önündeki görüntü
farklıdır (bkz. aşa�ıda).
iKI YARIKLI GÖRÜNTÜLEME
PERDE PERDESi
Işık dalgaları
Dalgalar yarıklardan
geçtikten sonra, bir göle IŞIK KAYNAGI
atılan taş gibi dalgacık
örüntüleri oluşturur.
Dalgacıklar etkileşip, perdede
açık ve koyu bir dizi bant
-bir girişim örüntüsü- üretir.
1
Metaller aydınlatılınca Yu ksek enerJılı Çok yuksek
lektron yayabilir ama yalnızca yeşıl ışık enerJılı
fotonu morötesi foton
;:
ışık doğru dalga boyundaysa
�
( renk). Fotoelektrik etki denilen
_.e
Yüksek _/
�
-
bu etki, ışık parçacık gibi üşük enerjili
<§
elektron
davrandığı için gerçekleşir. Metal enerjili
Uzun dalga boylu kırmızı ışık elektron
fotonlarının ( parçacıklar),
daha kısa boylu fotonlardan ( yeşil Kırmızı ışık Yeşil ışık Morötesi ışık
ya da morötesi ışık fatonları gibi) Kırmızı ışık fotonlarını n, ışık ne Yeşil ışık fotonlarının kırmızı Morötesi fotonların çok
daha az enerjisi vardır ve metalin kadar parlak olursa olsun, pek dan daha fazla enerjisi vardır yüksek enerjisi vardır; bu
çok metalin yüzeyden elekt - elektronların metalin yüze yüzden metalin yüzeyinden
lektronlarının kaçmasını olanaklı ron yaymasını saglayama yinden kaçmasını olanaklı yüksek enerjili elektronların
kılmaya yetmez. yacak kadar az enerjisi vardır. kılmaya yetecek kadar. salınmasını uyarır.
1
Dalga-parçacık ikUiği
Çiftyarık deneyi elektron ya da
tom gibi parçacıklada yapılınca, ELEKTRON
tıpkı dalgalarda olduğu gibi, açık ve TABANCASI
J 1
Görüntüleme
koyu bantlı girişim örüntüleri oluşur. perdesinde
Bu nedenle parçacıklar dalga gibi girişim örüntüsü
davranır - dalga-parçacık ikiliği budur.
1
Elekıronlar birer birer ateşlenirse, Elektroo
ynı girişim örüntüsü oluşur; birerbirer
çünkü parçacıkların dalga-benzeri üretilir
Girişim
iki dalga eş fazi ı olup, döngülerinin aynı
bölümünde (tepeler tepelerle, çukurlar
çukurlarla) buluşunca birbirine eklenirler.
Faz dışı (bir tepe bir çukurla buluşur) olunca,
birbirlerini etkisizleştirir.
+
__ Işık dalgalarının birbirini kuvvetlendirdigi
parlak bant (yapıcı girişim)
+
Işık dalgalarının birbirini etkisizleştirdigi
koyu bant (yıkıcı girişim)
Kuantum dünyası
Atom-altı parçacıklar düzeyinde işler, gündelik yaşamda alışık olduğumuz
gibi gitmez. Parçacıklar hem parçacık gibi hem dalga gibi davranabilir,
enerji değişiklikleri atlamalada -kuantum sıçraması denilir- gerçekleşir ve
parçacıklar gözlemlenene kadar ara bir durumda olabilir.
Enerji paketleri
Bir kuantum, enerji ya da madde gibi fiziksel bir Elektron
enerji emer ve Yüksek enerjili
özelliğin olası en az miktarıdır. Ö rneğin ışık gibi, elektron kabugu
daha yüksek
en küçük elektromanyetik radyasyon miktarı fotondur. enerjili kabuga
Kuantumlar bölünemez - yalnızca tek bir kuantumun at lar
tam sayılı katları olarak var olabilirler.
Kuantum sıçraması
Bir atomdaki elekıronlar doğrudan bir enerji düzeyinden
ya da kabuktan diğerine yalnızca atiayabiiir - bir "kuantum çarpar
sıçraması;" bir ara enerji düzeyini işgal edemezler. Elekıronlar Düşük enerjili
düzeyler arasında hareket ettiğinde, enerji emer ya da yayar. elektron kabugu
Belirsizlik ilkesi
Kuantum dünyasında elektron ya da foton gibi
1 konumu,
Elekıronun dogru bilinen
hız belirsiz
•
atom-altı bir parçacığın hem tam konumunu
hem tam hızını bilmek olanaksızdır. Belirsizlik ilkesi •
• • •
•
olarak bilinen bu sonuç, bir özelliği ölçmenin
diğer özellikleri bozup diğer ölçümleri yanlış hale
getirdiği için gerçekleşir.
I$1NLANMA
Kuantum dolaşıklığı. elektron gibi bir çift atom-altı parçacığın, birbiriyle OLANAKU MIDIR?
ilişkili ya da dolaşık olduğu ve fiziksel olarak çok uzak mesafelerle ayrı
{örneğin farklı galaksilerde) olduklarında bile bağlantılı kaldıkları tuhaf bir Kuantum dolaşıki ılı nı
etkidir. Sonuç olarak bir parçacığı değiştirmek, anında diğer ortağı değiştirir.
Benzer biçimde bir parçacığın özelliklerini ölçmek, ötekinin özellikleri kul lanan araştırmacılar
hakkında dolaysız bilgi verir. 1 .200 kilometre uzata bilgi
Ayrı olduklarında bile Farklı yönlere gönderilen ışınladı. Bununla birlikte,
� · · · · oo
J ···�
delaşık parçacıklar _ delaşık parçacık çifti fiziksel nesnelerin
ışınlanması hill
bilimkurgud ur.
PARÇACıK A PARÇACıK B
Kuantum arafı
Kuantum dünyasında parçacıklar, seçeneğin benimsendiği "kararlaştırılır;" daha
gözlernlenene kadar bir tür arafta var olurlar. teknik terimlerle, üst üste binmesi çöker. Üst
Örneğin radyoaktif bir atom, hem bozunup üste binme, atom-altı olayların gözlemlenene
radyasyon yaydığı hem bozunmadığı ara bir kadar kararlaştırılamadığını ima eder - ftzikçi
durumda olabilir. Bu ara-durum üst üste Erwin Schrödinger'in ünlü bir düşünce deneyi,
binme olarak bilinir. Bir parçacık yalnızca " Schrödinger'in kedisi" denilen deneyi icat
gözlemlendiği ya da ölçüldüğü zaman hangi etmesine yol açan bir düşünce.
Schrödinger'in kedisi
Bir kedi bir şişe zehir ve bir miktar radyoaktif madde ile
birlikte bir kutuya kapatıhr. Radyoaktif madde bozunup ERWi N SCHRÖDiNGER'i N
•
radyasyon yayarsa, radyasyon bir Geiger sayacıyla saptanır;
sayaç bir çekicin tetigini çekip, zehir şişesini kırmasına ve KENDi ADlN I
•
kediyi öldürmesine neden olur. Ne var ki, radyoaktif bozunma
rastlantısaldır; bu yüzden kutunun içine bakmadan kedinin TAŞIVAN BiR AV
•
ölü mü yoksa diri mi oldugunu belirlemek olanaksızdır
aslında kutu açılrncaya kadar kedi hem ölü hem diridir. KRAlERi VARDIR
Zehir şişesi
Geiger sayacının
tetigini çektigi çekiç 1
/ Proton akışı
çarpıştırıcıya girer
�
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı
ATLAS -Halka şeklinde bir LHC
: :.
Şimdiye kadar inşa edilen en
. parçacık hızlandırıcı
Aygıtı- CMS ile birlikte Higgs
büyük . .
. Büyük Hadron .
bozonunun keşfinde kullanılan
.
olan
Çarpıştırıcısı (LHC
. ) proton
. • • : •
..
yüksek enerjili bir parçacık dedektörü
demetleri üretir, ışık hızına
. •• ·
••
yakın hızlandırırve bunları
.
birbirine çarpıştırıp,
çarpışmadan çıkan parçacıkları . ·.
inceler. LHC bir dizi deney
"'
yapar ama Higgs bozonunun
keşfi, herhalde en ünlü Higgs bozonu, bir alanın -Higgs alanı
'
başarısıdır. denilen- foton ve elektron gibi
" diğer parçacıklada etkileşerek kütle
" "
'
_/
ürettiği yanıdır. Higgs bozonu, karlı bir
•
• alandaki kar tanesi gibi varlık olarak
•
•
•
SPS -Süper Proton düşünülebilir. Karl ı alan -Higgs alanı
•
"
Senkrotron- Büyük Hadran • • farklı nesnelerle farklı etkileşir:
Çarpıştırıcısını besleyen
'
Alanla güçlü bir biçimde etkileşen
parçacıkları üretir ve
(kara derin gömülen) bir nesnenin
hazlandım
"
büyük bir kütlesi vardır; zayıf etkileşen
.
(karın üzerinde duran) nesnenin küçük
. . .
" . kütlesi vardır; alanla etkileşmeyen
nesnenin de kütlesi yoktur.
" akışı
k'"'
' çarpıştırıcıya Higgs alanıyla önemli Higgs alanıyla
' girer ölçüde etkileşen etkileşmeyen
parçacıkların büyük parçacıkların {foton
kütlesi vardır
· · · ·
· ·
.
..
·
g�
element hakkında bilgi verir;
1'den 18'e kadar numaralı gruplar
örneğin aynı sütundaki elementler sütunlar; bir gruptaki elementlerin dış
;t
benzer şekilde tepkir. kabuklarında aynı sayıda elekıronu vardır
w "'"�' k•my•gl ="'"'re
� KARBON-12
� 6 nötron+ 6 proton = 12 51 14t.U St 14t.t1 .. 144.14
� KARBON-13 Ce Pl' Nd
� 7 nötron + 6 proton = 13 Elementleri düzenleme sım• ....... IEIIIMIYIM
� KARBON-14
Tabloda soldan saga
� 8 nötron + 6 proton = 14
(U7) " ,, t2
okundugunda atomların UZ.M U1.M ZJUS
numarası yükselir.
Metaller tablonun Tb Pa u
rom• PIGTAITIIYIIı
solunda, arnetaller
AlTIInM UlAIYI M
sagındadır.
ANAHTAR
B
Bu tepki n metailere lantan it ve aktinit de denilir
bazıları e nderdir ya da sentetiktir
6S 1SI.tJ " 16J.SI 67 1M.tJ " 117.11 " 1U.tJ 71 17J.ts 71 174.17
Sm Tb Dy Bo Er Tm Yb Lu
SAliAiflll Efttmll UHLIIYIII lllliftil IISNISiftll lllll lYili EDIYili YILYili InDIYili liTEmill
1117) t4 (J44) ts ımı " (J471 t7 IJ471 ,. ıısu " 11111 1H (1S71 1 01 (UII 1 12 (JStl 1 1J IZUI
Pu Am Cm Bk Cf Es rm Md No Lr
N"IUMYUM PLOTOIYUII AllilliTlll IUIIYIII IEIIELYUII DLIFOIIIYUII AYIŞTAYIYIII FE IlliYili IIEIIIELmll IOIELYUII LAWIEISIYIII
Radyoaktivite Radyasyon tipleri
Bir alfa parçacı�ı iki nötron
ve iki protondan (bir
helyum çekirde�i) oluşur.
Radyoaktif maddelerin enerji ya da radyasyon Bir beta parçacı�ı bir
elektron ya da pozitrondur.
salan kararsız çekirdekleri vardır. Gama ışınları yüksek
Radyoaktivite çoğu kez tehlikeli sanılır ve enerjili elektromanyetik RADYOAKTiF ATOM
dalgalardır.
yanlış kullanılırsa gerçekten tehlikeli olabilir. ALFA BETA GAMA
Bununla birlikte, çevreyi kirleten fosil Alfa parçacıkları
bir parça kagıtla
yakıtlara bağımlılığımızı da azaltabilir. engellenebilir
Beta parçacıkları ince bir ------4;!1
Radyasyon nedir? alüminyum tabakayla
Radyasyon, diğer atomlarda elektron durdurulabilir
azaltabilen parçacık ya da enerji dalgaları Gama ışı n ları çok derine işler ama -------7
akımlarından oluşur. Büyük miktarda radyasyon birkaç santimetre kurşun la
durdurulabilir
hücredeki DNA'ya zarar verebilir. Ayrıca vücutta
yine hücrelere zarar verebilen
tepkin serbest radikaller
yaratabilir.
3 6 / 37
MADDE
Radyoaktivite
KanfuDiu
Birçok madde kanştın1ınca tapkimeye
girmez ama tuz lle kumun karışımı gibi,
kimyasal olarak aynı kalır. Maddeler
bireysel atom, bir elementin molekülleri
va da birden fazla elementli moleküller
( bileşikler) olabilir.
Farklı elementlerin atomları
arasındaki kimyasal ba�
•
Bir maddenin
parçacı�ı
Ka�ıt filtrenin yakaladı�ı
parçacıklar
Farklı maddenin
parçacı�ı
Kanşamlan ayırma
Bileşenleri kimyasal olarak birbirine bağlı olmadığı için
karışımlar fiziksel yöntemlerle ayrılabilir. Uygun ayırma
yöntemleri karışımın tipine bağlıdır. Ö rneğin, yalnızca Filtreleme
bir bileşenin çözündüğü karışımlar filtrelerneyle Filtreler çok küçük ya da çözünür
ayrılabilir. Diğer karışım tipleri, kromatografi, damıtma parçacıkların geçmesine izin verir ama
büyük ya da çözünmez parçacıkları tutar.
ya da santrifüjleme gibi daha karmaşık yöntemler Bir tuz çözeltisi filtreden geçer ama
gerektirir. karışı mdaki kum filtreye yakalan ır.
38 / 39
MADDE
Karışımlar ve bileşikler
Çözünen Büyük
tamamen çözün ür parçacıklar
rıtım tipleri
Daha yogun
parçacıklar
tabakası
1 Kagıtfiltre SOGUK
SU ÇIKIŞI
Daha az
yogun
1' parçacıklar
tabakası
r YO.ğunlaşıp sıvı ya
; " ' "
Soguyan buhar
t
Bir sıvı
: :
Bireysel donuşur Santrifüjün
kaynayıp
plflm ntler kagıt buhartaşır
flltreye dogru
�
1 ıtklı uzaklıklara
gider
1 Motor
Mürekkep
lı kı 1 (pigment
karışımı)
Damıtma Santrifüjleme
Kromatografi Kaynama noktaları farklı sıvıların karışımı Farklı yoğunlukta parçacıkların ya da bir
ll ı k rışımın bileşenleri kromatografiyle damıtma kullanılarak ayrılabilir. Karışı m sıvıda asılı parçacıkların karışımı, bir
yı ıl, bilir. Bireysel bileşenler, solvent ısıtılınca, bileşenler birer birer kaynayıp santrifüjde döndürülerek ayrılabilir.
ı ı ı1fından kağıt filtreye doğru farklı buharlaşır. Buharlaşınca, her bileşen tekrar Daha yoğun ya da asılı parçacıklar alt
111 ıkiıkiara taşınır. yoğunlaştırılıp sıvıya dönüştürülür. tabakaları oluşturur.
Moleküller Çekirdek, elektron
yüklerini dengeleyen ve
atomu nötrleştiren 12
ilk kabuk
iki elektron
içerir Ikinci kabuk sekiz
elektron içerir
t
Atomlar elektriksel olarak
..
nötrdür - çekirdeklerirideki
protonların pozitif yükü,
elekıronların negatif yüküyle Sodyum iyonu
dengelenir. Atomlar çoğu kez Sodyum -grup 1
metali- tek dış
kararlı elektron düzenirıe elektronunu kolayca
ulaşma çabasıyla bütün bir baAışlar; elektronundan
elektrik yükü edirıir - iyon bir fazla protonu kalır
ve pozitif yüklü bir
olarak bilirıen yüklü bir atom pozitif iyonaya da katyona
( ya da yüklü bir molekül). Bazı SODYUM ATOMU: Na yüklü SODYUM IYONU: Na• dönüşür. Na• şeklinde
atomlar dış kabuklarındaki bir 11 proton yazılır.
.
içerir
ya da iki boşluğu doldurmak __ Dış kabu�un
.. .
için elektron kazanarak kazandı�ı elektron
..
J,'
iyonlaşır. Bazıları içirı -örneğin
sodyum gibi grup 1 ( alkali) Klor lyonu
metaller ( bkz. s. 34)- birkaç Klorun en dışta yedi
dış elekırondan vazgeçmek elektronu vardır; bu
yüzden dolu bir dış kabuk
daha iyidir. Her iki durumda da yaratmak için bir tane
atom yük kazanır; çünkü artık elektron daha keyifle kabul
eşit sayıda elekıronları ve eder. Bu fazladan negatif
yük atom u negatif bir iyona
protonları yoktur. 17 proton ya da anyona dönüştürür;
KLOR ATOMU: Cl içerir KLOR IYONU: a- cı- şeklinde yazılır.
40 / 41
MADDE
Moleküller ve iyonlar
Elektron paylaşma
Bazı atom çiftleri için elektronlarını kararlılaştırmanın e n kolay yolu
paylaşmaktır. Elektron paylaşan atomlar kovalent bağ olarak bilinen
kuvvetlerce birbirine bağlanır. Bu bağlar aynı elementin ya da periyodik
tabloda birbirine yakın iki farklı elementin iki atomu arasında ortaktır.
ı Tek ba�ın
•imll''' ı Çift ba�ın
•img"i
Cl - Cl 0=0
Her iki
atom ca atomca
paylaşılan tek paylaşılan iki
elektron çifti çift elektron
KLOR MOLEKÜLÜ: Cl2 OKSIJEN MOLEKÜLÜ: 02
lektron aktarma
l
l l l ı ya da birkaç dış elektronlu bir atom, dış kabuğunda boşluklar olan bir atomla
k rşılaştığında, dış elektronunu (ya da elektrorılannı) bağışlayıp pozitif ve
ı ıı atif iyonlar oluşturur. Farklı yükler birbirini çektiği için, bu iki iyon
ı ktrostatik olarak bağlanıp, bir iyon bileşiği oluşturur. Aktarılmış elektron, sodyumun
ve klorun dolu kış kabuklara
Yhip �m'" domokti•
klora elektron
r
geçer
KLORÜR IYON U: cı- SODYUM KLORÜR BILE$141: NaO
+ . .� +
nasıl yeniden düzenleneceği,
neyle tepkimeye girdiklerine
bağlıdır. Birlikte tepkimeye
giren maddelere tepken,
oluşturdukları yeni maddelere
ürün denilir. HCl NaOH NaCl
. . . . . . . . . --+
Dinamik denge
Tersinir tepkimelerde tepkime, tepkenler karıştırılıp ürün
oluşturulunca ( bu örnekte amonyak) başlar. Ama bir süre sonra, Tepki m eler
bir şey eklenmez ya da çıkanlmazsa, ürün miktarının artması birbirini
dengeler ___
durur. Bu noktada tepkimeler her iki yönde hala gerçekleşir ama
birbirini dengeler. Bu, dinamik denge olarak bilinir.
Basıncı düşürecek
gaz parçacıkları Artan ısıyı emmek
sayısını azaltmak için daha fazla
için daha fazla ürün tepken üretilir
yaratılır
Tanım
�
Tepki me her
N iki yönde
ir __
Sentez iki ya da daha A + B
+
__ fazla element
ya da bileşik •-ı•
birleşip, daha
karmaşık bir
N madde oluşturur AB
.+.
ayrılır
A B
1
Dongeyi bozma atomlar
1 tıpkimeler dengeliyken KiMYASAL YEP yer de�iştirince
h r şeyi değiştirirseniz, gerçekleşir
t lt Rlşikliğe karşı koymak KiMELER 37,2
Iç n denge değişir.
A� �ı daki dört örnek, TRiLYON H ÜC
unonyak üretimi
;,.
hızlı bir kimyasal tepki me
gerçekleşir ve renkli kıvılcımlar
şeklinde patlayan gaz salar.
Renkler, kullanılan metal
Ürün Yojunluju
tipine bağlıdır. Örneğin
artışı stronsiyum karbonat kırmızı
Bu, ürün artışına karşı havai fişek üretir.
koyan daha fazla tepken
oluşmasına yol açar.
Tepkimeler ve enerji
Tepkimeler, söz konusu atomların bağlannı koparmayı
ve yeniden oluşturmayı başlatmaya yetecek kadar
enerjisi varsa gerçekleşebilir. Çok tapkin maddelerin
tepkimaleri başlatmak için fazladan enerjiye çok az
ihtiyaçları vardır ama bazılarını, bağlan güçlü olduğu
için, çok yüksek sıcaklıklarda ısıtmak gerekir. Kontrolsüz bırakı l ı rsa,
ekzoterm i k tep ki melerin hızı,
Kayakçı tepenin sıcaklık yükselirken tehlikeli
Aktivasyon enerjisi üstüne çıkınca, aşaııı
ölçüde artabi l i r. Bu, 1 984'te
Bir tepkiine başlatmak için enerji katmak kayabilir; benzer
gerekir ve buna aktivasyon enerjisi denilir.
şekilde tepkenlerin H indistan'ın Bhopal kentinde
artık tepkimeye
Süreç, bir kayakçının diğer tarafından kaymak girip, enerji veren olduğu gibi, zehirli kimyasal salan
için çıkmak zorunda olduğu bir tepeye benzer. ürünler oluşturmaya patlamalara neden olabi lir.
yetecek kadar
Bazı tepkiineler tepkenler birleşir birleşmez
enerjisi vardır
başlar. Bu tepkimalerin aktivasyon enerjisi
düşüktür - güçlü bir asit ile bir
alkalinin tapkimesi gibi.
Salınan ya da emllen enerji
Tepeye tırmanan
Dışarı verilen enerji içeri
kayakçı, bir tepki
alınandan fazlaysa, ürünlerin
meyi başlatmak için
tepkenlerden daha az enerjisi
ihtiyaç duyulan
olur ve tepki me ekzotermiktir.
aktivasyon enerjisine
içeri alınan enerji dışarı
benzer
verilenden fazlaysa, tepkenlerin
ürünlerden daha az enerjisi olur
ve tepkimi endotermiktir.
·� --------
w
z
w
+
KALSiYUM OKSıT SU
ı!
Yotunıutu
•
çözünü k şerbet karışımı dilde artırma
daha serin hissedilir. Daha fazla tepken
..
atomlar arasında
\
daha fazla
� ".
çarpışmaya yol
,� ı
Kayakçı, tırmandıjiı tepeden açar; bu yüzden
!ıi�
daha kısa bir yamaçtan aşajiı tepki me hızı
iniyor; benzer şekilde, yükselir.
başlangıçta içeri verilen
aktivasyon enerjisinden daha
az enerji salınır
•
Sıcaklıtı ÖNCE SONRA
artırma
�
SEZYUM O Bu, atomların
daha hızla
KADAR hareket etmesine,
daha fazla
TEPKi NDiR Ki, enerjiyle ve daha
sık çarpışmasına
SUYLA TEMAS neden olur.
Hacmi ÖNCE
•
azaıtma
Daha küçük bir
\
SONRA
ı
kapta atomlar
sıkışır ve sıkışıklık,
+
daha sık
� ıl�
çarpışmaları na
\ ıı ��
KALSiYUM ısı neden olur.
KARBONAT
+
-
-
�
yüzey alanını
* ·
artırma
�· �
Net enerji emilimi Çarpışmalar
Kalsiyum karbonatı ısıtmak, endotermik
,•
katıların yalnızca
j
tepkimenin bir örne(:idir; çünkü tepki me yüzeyinde
sırasında em ilen enerji salınan enerjiden gerçekleşir; yüzey
*.,.
fazladır. Bu yüzden tepkimen in sonucu net alanını artırmak
• *
enerji emilimidir. tepkime hızını
artırır.
Metallerin özellikleri
Metaller kristalindir; bu yüzden sert, parlak, iyi elektrik
ve ısı iletkeni olma eğilimindedirler. Yoğundurlar, erime
ve kaynama noktaları yüksektir ama çeşitli yöntemlerle
kolayca şekil verilebilir. Ama bazı metaller genel
eğilimin tersi özellikler gösterir. Cıva, dış elekıronları
çok kararlı oldukları için oda sıcaklığında sıvıdır, bu
yüzden diğer atarnlara bağlanma eğiliminde değildir.
Alaşımlar
Pek çok saf metal pratikte kullanılamayacak kadar
BIR OLIMPIYAT
yumuşak, gevrek ya da tepkindir. Metalleri ametallerle
ALTIN MADALYASI
birleştirmek ya da karıştırmak, çoğu kez daha iyi özelliklere
GERÇEKTEN ALTIN MIDIR?
sahip alaşımları oluşturur. Değişik metal oranları ve tipleri,
alaşımın özelliklerini değiştirir. Çelik -demir, karbon ve Bir altın madalyan ı n
diğer elementlerin karışımı- yaygın bir alaşımdır. Daha
yalnızca yüzde 92,5'i altındır.
fazla karbon eklemek çeliği daha fazla sertleştirir, inşaat
Son som altı ndan Olimpiyat
içirı daha iyi hale getirir. Krom eklemek, aşınınaya dirençli
paslarımaz çelik yaratır. Araba parçası ya da matkap gibi altın madalyası 1 91 2'de
eşyalarda kullarııma uygıın ısı direncirıi, dayarııklılığı ya da verildi.
sertliği artırmak içirı başka elementler de eklenebilir.
Alaşım bileşimi
Bakır iki yaygın alaşım
oluşturur: tunç (sertli�ini
artırmak için kal ay eklenir)
N\KE\.
ve pirinç (çinko alaşım ın
sünekli�ini ve
dayanıklılı�ını iyileştirir). 8%
Başka bir yaygın alaşım
olan paslanmaz çeli�in
de�işik bileşimleri vardır.
Pozitif hidrojen
Elektroliz nasıl çalışır Negatif oksijen --1---i,... iyonları(W)
Sudan akım geçirmek hidrojen ve oksijen iyonları (O'·) pozitif katoda çekilir; her
atomlarının sırasıyla elektron kaybetmesine anoda çekilir; her iyon bir elektron
ve kazanmasına neden olur, atomları yüklü iyon iki elektron kazanıp bir
parçacıklara (iyon) dönüştürür. Bunlar kaybedip bir oksijen hidrojen atomu
anada ve katoda gider, elektronlarıyla atom u (O) oluşturur (H) oluşturur ve
yeniden birleşir, tekrar hidrojen ve oksijen ve atomlar tepkimeye atomlar tepkimeye
atomları na dönüşür. girip 02 oluşturur girip H 2 oluşturur
�
Karbono özel
çekirdegi her zaman
� yörüngesinde iki elektron
yapan nedir? altı pozitif yüklü Atomun en iç
.---
Karbon atomları başka prn,oo içe'''
çekirdegin etrafını sarar
atornlara bereketli bir biçimde
bağlarup inanılmaz çeşitlilikte
molekül şekli oluşturur. Her
karbon atomunun dış
halkasında, dört güçlü bağ
kurabilen dört elektronu vardır.
Karbon atomları en sık
hidrojen atornlarına ya da Pek çok karbon atom u
birbirine bağlanır - ama öteki çekirdeginde altı nötron
barındırır; diger ender karbon
elementler de karışımın
çeşitlerinin -izotop denilen
parçası olabilir. Sonuç, Her kovalent bag iki ______..., farklı sayıda nötronları vardır
birbiriyle bağlantılı bir karbon ortak elekırondan oluşur
"iskelet" ile hidrojenden oluşan - biri hidrojenden. digeri
karbonun dış Hidrojene batianan karbon
bir dış "deri" içeren yörüngesinden Karbon atomları komşularıyla kovalent
moleküllerdir: Tek karbon bağlar oluşturur (bkz. s. 40-41). Yani.
atornlu metandan muazzam elektronlar sıkı bir bağlantıyla paylaşılır.
Hidrojen çekirdegi tek bir Bir karbon atom u dört hidrojen
uzun zinciriere kadar. atomuna bağlanıp bir metan molekülü
protondan ibarettir
meydana getirir.
ı flt
Tabakalar halinde
ı ıt fll pulludur;
�llllkO karbon
tll ltıılorı yapraklar
l tnllnd dizilidir, bu Proteinler
y111dPn kayıp birbirlerini Karbon içeren aminoasitler,
� r 1 r. Her atomun protein denilen, kas gibi dokuları
ı lilti d gıı, Oç tek ba�ı oluşturan ve hücrelerde
v u ı lı ı ; fazla elektron tepkimeleri hızlandıran
V ptıtkta dolaşır; bu zincirler oluşturur.
•
ı lı ıı ııırı, grafiti elektrik
ll tk n yapar.
lın s Karbonhidratlar
Ilir ı•lmasta karbon
Güçlü kovalent
Karbon karbonhidratların
ılıımi rı, her bir atom un
�
can alıcı bir parçasını
ıiiQı ı dört atama oluşturur; en basit
lı 1 ndıgı Oçboyutlu bir
tı u
karbonhidrat, parçalanıp
� ı l t,ıl şeklinde dizilidir. Bu enerji salan
ı l r m bUtOn yapıyı güçlü şekerdir.
vı çok sert yapar. Serbest
ltıktıon yoktur; bu yüzden
ı ııfltt n farklı olarak el mas
1 kırik iletmez.
ulleren
l ııllı r n leri n küre
V ı d, tOp "kafes" şeklinde
ıliilli atomları vardır. içi
Lipitler
l 11 ı� olmalarına ra�men
V ıpıl rı sert ve güçlüdür;
Katı ve sıvı ya�lar -toplu olarak lipit
• 11 tom düzenlerinin,
denilen- ya� asitleri olarak bilinen,
Bir DNA çift sarma
lı 1 1 \ raketlerinde grafiti
karbon, hidrojen ve oksijenden
lının belkemijti,
11�1 ndirrnek gibi birçok
oluşan moleküller içerir.
Birço�u enerji deposu şekerden oluşur
ı ıv ulama alanı vardır.
gibi çalışır.
ANAHTAR
ULUNAN ELMASININ Karbon Nükleik asitler
DÜNYAN IN EN BÜYÜK Hidrojen Nükleik asitler -DNA gibi
genetik bilgi taşıyan karmaşık
��• ELMASI- AGI RLIGI
OksUen
moleküllerdir; nitrojen,
,,
621 .35 GRAMDIR
Nitrojen fosfor ve karbondan
oluşurlar.
Hava
Hava atmosferdeki gazların karışımıdır.
Hayatta kalmak için yaşamsaldır; hayvanıara
solunum için oksijen, bitkilere fotosentezde 0.037%
Karbondioksit
kullanmaları için karbondioksit sağlar.
Ne var ki, hava kirlenince, bu süreçleri 0.0001%
Kripton
etkiler ve sağlığımıza zarar verebilir.
0.0005%
Kahkaha gazı
On gaz
Nitrojen, oksijen ve argo n
DÜNYA NÜFUSUNUN havanın yüzde 99,9'undan
fazlasını oluşturur. Geri kalan
YÜZDE 92'Si WHO'NUN yüzde 0,1 burada gösterilen
gazlar ile eser miktarda
GÜVEN Li SINIRLARINI birkaç gazdan oluşur.
AŞAN HAVA SOLUYOR ARGON
Hava kiriUiği
Hava kirliliği büyük bir sorundur - Dünya Sağlık Örgütü
( WHO), kötü havanın tüberküloz, HIV/AIDS ve trafik
kazalarının toplamından daha fazla ölüme neden
olduğunu bulguladı. Gelişmekte olan dünyada havayı
kirleten en büyük kaynak, evlerde odun ve diğer
yakıtların yakılmasıdır. Kentlerde araba egzozları ile
evierden ve sanayi sitelerinden çıkan emisyonlar,
kirlilik düzeyi yüksek alanlara yol açabilir. Bunlar astım
ve diğer solunum hastalıklarını azdırabilir. Parçacıklı
aı: O
madde -havayla taşınan küçük parçacıklar ile sıvı
damlacıkların karmaşık bir karışımı- akciğeriere
girecek kadar küçük olduğunda özellikle zararlıdır.
�cı:
Enerji Taşımacılık
O
Enerji için Dünya çapında
Birincil kirleticiler ve kaynakları fosil yakıt • tehlikeli nitrojen
Z •
�
Doğrudan atmosfere salınan altı birincil kirletici ve yakmak, oksit emisyon
altı birincil kirletici kaynağı vardır. Bu renk kodlu grafik, atmosfere larının yarısından
her kaynağı n birinci kirleteninin kirliliğe ne kadar katkıda büyük miktarda kükürt fazlasından taşımacılık için
bulunduğunu gösterir. dioksit salar. kullanılan yakıtlar sorumludur.
GökyüZÜDOn deOifen rengi
Clörünür ışığın rengi, hangi ışık dalgalarının güzüroüze ulaştığına
lı
Evlerimizdeki hava da büyük ölçüde
ğlıdır. Kısa dalga boylu mavi ışık, atmosferdeki parçacıklar
kirlenebilir. Sigara dumanı, boya ve
t rafından en çok saçılan ışıktır. Bu, gündüz mavi bir gökyüzü
kokulu mumdan çı kan benzen, gaz
tkisi yaratır ( bkz. s. 107). Daha uzun dalga boylu kırmızı ve sobalarında eksik yanmadan
ı ur uncu ışık en az saçılandır; bu yüzden gündüz görünmezler ama kaynaklı nitrojen dioksit ve
ı il n batımında güneş alçaktayken görülürler. Kentlerin mobilyalardaki köpükten çıkan
trafındaki kan-kırmızı günbatımlan, içten patlamalı motorların formaldehit evlerde yaygınd ı r ve
t ı r ttiği asıltı parçacıklardan ötürü gerçekleşir. Bu parça sağlığımız için tehlikelidir. Ev
ı:ıklar mor ve mavi renkleri dağıtır, kırrnızıyı güçlendirir.
bitkileri nin sayısının artması zehirli
kimyasalların emilmesine yardımcı
Kırmızı ııünbatımı olur ve kötü hava kalitesiyle
ılltıbatımında güneşin alçak açısı, ışı�ının daha mücadelede hava temizleyiciler
lılllıl atmosferden geçmesi gerekti�i anlamına ge giderek daha fazla etkilidir.
l lı . lıu yüzden yalnızca kırmızı ve turuncu ışık kalır.
ATMOSFER
Daha uzun
Yanma
Yanma, kimyasal bir tepkimedir. Bir yakıt,
normalde kömür ya da metan gibi bir
hidrokarbon, havada oksijenle tapkimeye girip,
ışık ve ısı olarak enerji salar. Bol oksijenli tam Kömürdeki
karbonun
yanmada, karbondioksit ve su üretilir. Yanma
eksik
başladıktan sonra, ateş söndürülünceye ya da yanmasından
yakıt ya da oksijen bitene kadar devam eder. Kömürdeki çıkan
kirleri n karbon
yanmasından monoksit
çıkan kO kürt
dioksit ---::ı�"---;-�-'
BiR ORMAN
VANGINI 800°C
YA DA DAHA FAZLA
SICAKLIGA ULAŞABiLi R
Kömürdeki -----6ı.i.,..
kirleri n yanma
sından çıkan
nitrojen oksit
Yangın söndürme
AL şin yanmak için üç şeye ihtiyacı
Su buharlaşınca ateşten ısı emer. Bir yangın söndürücüden
v rdır: ısı, yakıt ve oksijen (çoğun Yanan odun ya da kumaş gibi salınan karbondioksit
hıkl hava biçiminde). Bunlardan bazı tip yangınları söndürmeye gazı, yangının oksijen
1 ıtıini uzaklaştırmak yangını
bu yetebilir. ikmalini keser.
BiR YANGlNDAN
DAHA HlZLI
KOŞABiLiR MiSiNiZ?
1 1 Ll madan kaynaklanan ısı
ı 1 ı(jılamaz ve üretilen gazlar Hayır, ki myasal patlamalarda
l ı ıı.la yayılıp, patlama yerinden patlaman ın saçt1ğı malzeme
l ı ııla uzaklaşan, yaralanmaya saniyede 8 kilometreden fazla
bir hızla, bir kimsenin
koşabileceğinden daha
hızlı hareket eder.
l
ra neden olur.
ı
yOksek basınç yırtılıp patlamaya tepkimeyi tetikler yükselen bir
altında s ıvı neden olur ateş topu
v gaz üretir
-�
Nükleer
fisyon ya da
..··
nükleer
..
füzyon
tepkimesi
Moleküller hareket
Su
Su sıvı oldu�u zaman,
moleküller hareket edip birbirini
geçerken, hidrojen ba�ları
oluşur ve kopar. Bu ba�lar
olmasaydı, su oda sıcaklı�ında
gaz olurdu.
Su
Su gündelik bir madde olabilir ama
olağanüstüdür. Nonnal ısılarda ve
basınçlarda katı, sıvı ve gaz olarak
var olabilen tek maddedir ve katı hali, sıvı
halinden daha az yoğun olan tek maddedir.
Benzeraiz azeUIIdel'
Her su molekülü, bir hidrojen atomuna
bağlanan iki hidrojen atomundan oluşur.
Molekülün bir tarafının (oksijenirı bulun
duğu taraf) zayıf bir negatif elektrik
yükü, diğer tarafın küçük bir pozitif
yükü vardır. Bu farklı yükler, moleküller Oksijen
arasırıda hidrojen bağlarının oluşma atomu
sına olanak verir ve suya benzersiz YÜZEY
özelliklerini kazandıran da budur. GERILIMI
MAD��
56 1 57
...............................• ............................................ tli
SU NEDEN BAZEN
MAVI GÖRÜNÜR?
Su molekülleri bazı
yüzeylere çekilir Su, tayfın kırm ızı ucunda,
- ne kadar çekildi!:i
malzerneye ba!:lıdır. ince bir ışı�ın uzun dalga boyları n ı
cam tüpte su yukarı do!:ru
emer; bu yüzden,
sürünür; çünkü cam ile su
arasındaki çekim kuvveti, su geriye kalan gördü�ü müz
moleküllerinin kendi
aralarındaki çekim ışık, mavi uçtaki kısa
kuvvetinden daha güçlüdür dalga boylarıdır.
VÜZDE 9
DONAN SUVUN
GENiŞLEME
MiKTARl
Asitler ve bazlar
Kimyasal bakımdan karşıt etkileri olmasına rağmen,
hem asitleri hem bazları keskin, hatta tehlikeli
aşındırıcı madde olarak tanıyoruz. Asitlerin ve
bazların gücü, geniş bir yelpazede değişir.
ı
Asit nedir?
Asitler, suda çözününce pozitif yüklü HiDROJEN KLORÜR
hidrojen iyonları olarak salınan pH
Hidrojen iyonu Klorür iyonu
J,
hidrojen atmnlu maddelerdir. Bu
iyonlardan ne kadar çok salınırsa, o
asit o kadar güçlü olur. Örneğin
hidrojen klorür gazı bu şekilde ' "'
a-
davranıp hidroklorik asit denilen bir
çözelti oluşturur. Bu en güçlü
Su
ı
Bazlar, kimyasal olarak asitlerin
SODYUM HiDROKSiT
zıttı -ama bir o kadar tepkin-
olan maddelerdir. Asitlere, 6
Hidroksit iyonu Sody"m '"'""
J,
hidrojen iyonlarını nötrleştirerek
karşı koyarlar. Kireçtaşı ya da
tebeşir, asitle bu şekilde tepkimeye
girdiği için bazik bir kayaçtır. Na• 7
Sodyum hidroksit (sudkostik) Su
gibi en güçlü bazlar suda çözünür ve
Na+
Na+:
alkali denilir. Suda hidroksit
iyonlan denilen negatif yüklü 8
parçacıklar salarlar.
SODYUM H iDROKSiT ÇÖZELTiSi
9
Asit-baz tepkimeleri
Bir asit ile baz arasındaki tepkiine su ve tuz denilen farklı türden
bir madde üretir. Oluşan tuzun tipi, söz konusu asidin ve bazın
10
tipine bağlıdır. Hidroklorik asit ile sodyum hidroksit tepkirneye girip
sodyum klorürü (sofra tuzu) oluşturur; hidroksit ve hidrojen iyonları
su olarak bir araya gelir.
e + e
ASiT (HCl) BAZ (NaOH)
O + o
TUZ (NaCI) SU (H20)
11
:ı>
f!l.
c.
�
;;; s;::
12 rr :ı>
lll t:i
E::. t::ı
� tzj
Asitlik derecesini ölçme
13
pH ölçeği, bir maddenin asidik ya da alkali n
Asitler ve alkaliler derideki proteine
CJ1
gücünün ölçüsüdür. Güçlü asitler için O'dan
güçlü alkaliler için 14'e kadar uzanır. Ölçeğin
zarar verip deri hücrelerini öldürür.
yukarısına doğru her adımda hidrojen iyon u (X)
Asitlerden farldı olarak alkaliler
......
yoğunluğu 10 kat azalır. Bir maddenin pH'ını
14
ölçmek için gösterge denilen bir pigment
aynı zamanda dokuyu SMiaştınr; kullanılabilir. Göstergeyle tepki me, pH O için CJ1
bu durum, asitlerden daha derine kırmızıdan pH 14 için mora kadar uzanan
renkler üretir; pH 7 (nötr) yeşildir. (()
inip daha fazla zarar vermelerine
yol açabilir.
Kristaller
E n sert değerli taştan uçucu, hassas bir kar BAZI KRiSTALLER
N EDEN RENKLiDiR?
tanesine kadar, bir kristalin yapısı güzel
bir şey olabilir. Bu özellik, atomlarının ve Her madde gibi kristaller de,
diğer parçacıklarının kesin sıralı mikroskobik eğer atom ları ışığın belli dalga
düzeninden kaynaklanır. boyları nı yansıtırsa ya da
emerse ren klidir. Örneği n
Kristal nedir? yakut, kırm ızı ı şığı yansıtan
Kristalin katılar (bkz. s. 14) düzgün krom atom larından ötürü
sıralı parçacıklardan oluşur: kırm ızıd ı r.
Atomların, iyonların ya da
moleküllerin tekrarlı örüntüsü,
bütün yapı boyunca devam eder.
Bu, parçacıkların rastgele birbirine
karıştığı po!ietilen ya da cam gibi
(bkz. s. 70-71) arnort (kristalin
Atomlar arasındaki bağ
olmayan) malzemeyle karşıtlık
oluşturur. Pek çok metal gibi bazı Kristal yapı
katılar, yalnızca kısmen kristalindir. Bir kristal, birim hücre denilen tekrarlı bir atom
Tanecik denilen çok sayıda küçük düzeni içerir. En basit birim hücre -burada
gösterilen- sekiz parçacıklı bir küptür. Atom
kristal içerirler ama bireysel tanecikler d üziemleri paraleldir ve kristaller bu düzlemler
rastgele bir biçimde birbirine bağlanır. boyunca bölünebilir.
Mineral kristaller
Mineraller -kayaların kimyasal
bileşenleri- jeolojik süreçlerle
dünyanın ana kayaçlarından
kristalleşir. Kristaller, erimiş kayaçlar
katılaştığında ya da katı parçalar ısı
ve basınç altında kristalleştiğirıde
oluşur. Su yatakları, taşınamayacak
kadar yoğunlaşan mirıeralleri
çözünce olduğu gibi, çözeltilerden de
kristaller oluşabilir. Bu tür
kristalleşme uzun bir dönem istikrarlı
MI NERAL ZENGINI SU
olursa (bkz. sağda), kristaller
muazzam büyüklükte olabilir.
.,
��� ALS ITA$1
DEV DOGAL
. .
- KRISTALLERININ
AGIRLIGI S O TONU
BULUR
Sıvı kristaller
Bazı maddeler akar ama
kristalin özellikleri vardır. Işık dalgaları
Bu sıvı kristaller sıvı ile katı polarize
olmamış ışık DiKEY
rası bir halde var olur. kayna�ından POLARiZASYON
ı arçacıklan düzgün sıralıdır her yöne titreşir FiLTRESi
\ma dönüp farklı yönlere
ldebilirler. Katı kristallerdeki
p rçacıklar gibi ışığın iletilma
klini etkilerler. Dönen moleküller,
ı
�
polarize ışığı (bir yönde titreşen ışık)
Sıvı kristal, güç kay
" I)Ükebilir." Bu özellik, elektriğin
na�ı açık oldu�unda
ınolekül düzenini kontrol edip bazı '''!' döodOcmO< Dikey Polarizasyon filtresi
ı lkselleri aydınlatıp bazılarını polarize dikey polarize ışı�ı
tydınlatmadığı sıvı kristal ışık engeller
t kranın temelini oluşturur.
KM.ol,k plk<el
Hidrojen atom u
elektrik yükü farkı vardır. Fentan gibi polar olmayan solventler, bu
yüklerden yoksundur. Yağ gibi yüklü olmayan atomları ve molekülleri
çözmeda iyidirler.
Karbon atom u
��ÜLÜ
Pozitif bir tarafı negatif yük, molekülün farklı
yük ___,.,. diğer tarafı pozitif parçaları arasında
MOL + yük taşır. PENTAN MOLEKÜLÜ yük ayrımı yoktur.
•
• •
•
•
• �'Y"""i"· ı
Sodyum
•
Polar olmayan solventte polar olmayan çözünen Polar solvent içinde polar çözünen
K rbon tetraklorür gibi po lar olmayan solventler, iyot Su gibi po lar solventler sofra tuzu (sodyum
KI bi polar olmayan çözünenleri çözündürebilir ama klorür, NaCl) ve şeker gibi bir elektrik yükü
po lar çözünenleri yapamaz. olan maddeleri çözündürebilir.
•
Çözünürlük
Çözünürlük, bir maddenin
/
çözünme derecesidir.
ı ıya ve gazlarda basınca
Daha faza
su
çözünen
b ğlı olarak değişir. Örneğin
___
çö>O"m"
ıcak suda soğuk suda ___ Daha fazla
-'- ·
olduğundan daha fazla şeker çözünen
çözünür ve gazın basıncı ne çözün ür
lt dar yüksekse bir sıvıda o
k dar çok gaz çözünür.
ARTAN VOGUNLUK
Özgül bir ısıda ve basınçta
v rili bir solvent miktarında Doymamış çözelti Doymuş çözelti Aşırı doymuş çözelti
çözünen maksimum çözünen Doymamış bir çözeltide daha Doymuş bir çözeltide o tikel lsınmayla birlikte daha fazla
fazla çözünen (burada bakır sıcaklıkta maksimum çözünen çözünür. H ızlı so�uma,
miktarına, doyum noktası sülfat kristalleri) solventin miktarda çözünen kristaller katılaşmadan önce
denilir. içinde tamamen çözün ür. çözün müştür. çözeltiyi aşırı doymuş bırakır.
Sınai katalizörler
Katalizörler Sınai kimyasal tepkimaleri daha
verimli yapmak için çeşitli
katalizörler kullanılır. Çoğu metal ya
Kimyasal tepkimeler, atomların ve moleküllerin daha
da metal oksittir. Örneğin Haber
hızlı çarpıştığı yüksek sıcaklıklarda hızlanır. işleminde (bkz. s. 67) demir, amonyak
-Katalizör denilen- belli kimyasallar da tepkime üretimine yardım eder. Pek çok sınai
••
A
KATALAZ
ENZiMi
SANiYEDE
YAKLAŞlK 40 MiLVON
·�
u.ı
z
TEPKiMEVi KATALiZLER
u.ı
Ürün
TEPKENLER ILE enerjisi
KATALlzOR
BAdLANIR VE
TEPKI ME
GERÇEKLEŞIR
ZAMAN
Katalitik dönüştürücü
Modern arabalara eklenen
katalitik dönüştürücüler, platin ve
rodyum katalizörler kaplı seramik
"petekler" içerir. Düzenleme,
gzoz dumanı üzerinde çalışıp
zehirli gazları daha az zararlı
karbondioksite, suya, oksijene
ve nitrojene dönüştürmeleri
katalizörlere geniş bir yüzey alanı
sağlar. Arabanın motorundan gelen
ısı, katalizörlerin etkili bir hızda
çalışmasını sağlar.
Gllkoz
molekOIO ---
.,. Tepkimeden
Enzimin
aktif alanı
Biyolojik katalizörler
Sanayide kullanılan pek çok
inorganik katalizör bir dizi tapki
Diğer katalizörlerden farklı olarak o-- Deterjandaki
rneyi katalizleyebilir ama canlı o o enzimler
enzimierin yararlı uygulamaları
yapılarda katalizörler daha seçicidir. o o
vardır. Kumaştaki lekeleri o
Enzim denilen protein molekülleri, o
o o o
temizlemek gibi, biyolojik
DNA'nın kopyalanması ya da besin tepkimeye ihtiyaç duyulan her o o
o
Ierin sindirilmesi gibi özgül biyolojik yerde kullanılırlar. Biyolojik
o
s
Am i laz enzimleri
tapkimeleri katalizler. Her enzimin, deterjanlar kandaki proteini ya da o nişasta lekelerini
yağı si ndiren enzimler içerir.
o
belirli tepken tiplerine kenetlenen parçalar
o
Enzi m ler vücut ıs ı ı nda çalıştıkları
bir şekli vardır. Metabolizmayı -bir o Li paz enzimleri
-hatta çok sıcakta yok oldukları
o
organizmayı canlı tutmak için yag lekelerini
için, hassas kumaşiara daha az zarar Proteaz enzimleri parçalar
o
gerekli kimyasal tepkimalerin veren ve daha az enerji kullanan protein lekelerini
toplamı- çalıştırmak için birılerce düşük su sıcaklığında çalışırlar. parçalar
farklı enzime ihtiyaç vardır.
Kimyasal Sülfllrik asit
4so•cde
Su
�
Klor ve sodyum
Klor ve sodyum, sınai ölçekte
Downs hücresi olarak bilinen bir yonu
Down hücresi
tankta gerçekleştirilen bir
Pozitif yüklü sodyum iyonları
elektroliz işlemiyle olağan + negatif yüklü katoda gider ve
tuzdan (sodyum klorür) elde edilir. orada bir elektron kazanıp
sodyum metalini oluşturur.
Tankta erimiş sodyum klorür ile
Metal erimiş sodyum klorürün
demir ve karbon elekırotlar vardır. Sodyu m yüzeyine çıkar. Negatif yüklü
Elektrotlardan bir elektrik akırm klorür iyonları pozitif yüklü
Negatif anoda gider ve orada bir
geçince, sodyum ve klorür
yüklü elektron kaybedip, gaz olarak
iyonları elekırotlara gider ve kabarcı k çıkaran kloru
katot
kendi elementlerinin atornlarına oluşturur.
dönüşür.
Nitrojen
Hava yaklaşık yüzde 78 nitrojenden
oluşur ve saf nitrojen gazının ana
kaynağıdır. Nitrojen, kesinıli damıtınayla
havadan elde edilir. Hava sıvılaşıncaya kadar
soğutulur, sonra ısınmasına izin verilir. lsınırken farklı
Ham petrolün kesimli
bileşenler farklı ısılarda, damıtma sütununun farklı
damıtılması, bir dizi yararlı
yüksekliklerine denk gelecek şekilde gaz haline geri döner. ürün üretir. Bazıları hemen
Oksijen dipte sıvı olarak kalır. kullanıma hazırdır - örneğin
doğalgaz, benzin, mazot,
Hava girişi Yüksek basınçlı Temiz gres yağı ve yo l yüzeyleri
gazi ı hava için zift. Bazıları daha fazla
işlemden geçirilip plastiklere
ve çözücülere dönüştürülür.
ve dijler
parçacıklar
DOGAL TAŞlT
GAZ YAKlTI
1« lmll hava damıtma
l l v t ı m izlenir, sıvılaştırılır ve
ı ı l ıııcl n ısınmasına izin verilir. Sojlutulup Sıvı
1 ııulıkç, bireysel bileşenleri farklı sıvı taştırılan oksijen
ı ıl ıtfıı ayrılır. temiz hava __ çıkışı ZIFT ÇÖZÜCÜLER
Sojlutkan
ll lı rlşlemi
l liıho)ı n ve nitrojen gazları karıştırılır ve
lı � �� llıı ye girip amonyak üretmeleri için bir
ı lı ı ı ılı k, talizör geçirilir.
Karışımı so�utmak, sıvı
ı ı u ıııy ı�ın akmasına olanak verir. Tepki m eye _ Sıvı amonyak
l ı ı ı ıııy n nitrojen ve hidrojen yeniden kullanılır. çıkışı
Plastikler
Plastikler güçlüdür, hafiftir v e ucuzdur; modern yaşamı
dönüştürmüştür. Ama pek çok plastik fosil yakıtlardan Polimerler doğada da vardır
yapıldığı ve biyolojik olarak ayrışmadığı için, artan şekeri er, kauçuk ve DNA bunun
plastik kullanımımız çevresel sorunlar doğuruyor. örnekleridir. DNA, protein yapma
kodunu veren nitrojen-içeren bir
baz ile bir şeker ve bir fosfat grubu
Monomerler ve polimerler (bel kem i ği ni oluşturur) içeren ve
Plastikler bir sentetik polimer tipidir - monomar denilen tekrarlı nükleotit denilen monomederden
birimlerden oluşan uzun bir molekül zinciridir. Polimer zincirleri yüzlerce oluşur.
'Tt �
molekül uzunluğunda olabilir. Farklı monomederden yapılan plastiklerin
ıvÜ
farklı özellikleri ve kullanımları vardır. Örneğin naylon diş fırçaları için
güçlü lif haline getirilirken, polietilen en çok hafif çantalar için kullanılır.
Karbon atomları arasında
1
Monomer
çift bag
Monomerler
Birçok plastiğin
+ +
mornonerlerinde bir
karbon-karbon çift
-
bağı (bkz. s. 41)
HER YIL DÜNYANIN
A
vardır.
Karbon atomları arasında tek bag
ETRAFlN I DÖRT
• KEZ SARACAK
Polimerler
Bir polimer oluşturmak
için çift bağ kopar ve
• ATlLlR
böylece her monomer KADAR PLASTiK
komşusu na bağlanıp
bir zincir oluşturabilir.
Plastik Imalatı
Pek çok plastik, ham petrolden lsıtılınca ---JI!II't
damıtılan petrokimyasanardan ham petrol GAZ
yapılır. Isıyı ve basıncı kontrol kesitleri ayrılır
ederken bir katalizör eklemek, bu
manomerlerin polimerleşmesini
teşvik eder. Plastiğin özelliklerini
değiştirmek için başka kimyasallar
eklenebilir. Plastik oluştuktan
sonra şekillandirilip çeşitli ürünlere
dönüştürülebilir. Ağaç ya da
biyoetanol gibi yenilenebilir
kaynaklardan yapılan biyoplastikler
de vardır ama bugün yapılan
DlZEL YAICITI.AR
plastiklerin küçük bir azınlığını
oluşturur. Plastikler termeset ya da Ham petrol Damıtma
termeplastik olabilir. Termosetler Pek çok plastiğin 2 Petrolü ısıtmak, farklı
yalnızca bir kez şekillendirilebilir hammaddesi, milyonlarca yıl büyüklükte molekülleri ayırır. Bir
önce bitki ve hayvan kalıntıların katalizör kullanılarak büyük
ama termeplastikler tekrar tekrar dan oluşan ve yerin derinliklerin moleküller parçalanıp küçük,
eritilip yeniden şekillendirilebilir. den çıkarılan ham petroldür. daha kullanışlı moleküllere
dönüştürülebilir.
Geri dönüşüm
l lı ızı plastikler doğranarak, eritilerek ve yeniden
lı çlmlendirilerek kolayca geri dönüştürülebilir. Ama
l ı ızıları için alternatif geri dönüştürme yöntemlerine Plastik yapımı ucuzdur, bitki ya Plastikler esas olarak yenilenebilir
\If r k vardır. Amaçlardan biri plastikleri sıvı bir da hayvan yetiştirmeye ya da olmayan kaynaklardan yapılır ve
bunun gerektirdigi kaynaklara bu kaynakları yerden çıkarmak da
y ı ı l uta dönüştürmek ya da doğrudan yakıp enerji dayanmaz. çevreye zarar verir.
ı l ı tmektir. Bir başka düşünce de, bakterilerin
ı ı ıdirebildiği plastikler yaratmaktır ama bu
Plastik hafif ve güçlüdür; az Plastikler küçük parçalara ayrılıp
d( üneeler henüz büyük ölçüde uygulanamıyor. miktarda malzemeden çok su sistemierimize karışabilir,
sayıda yararlı ürün yapılabilir. yaban yaşamı ve yiyeceklerim izi
Atılan plastik çöp sahasına gider etkileyebilir.
ya da okyanusları işgal eder
Plastik bir dizi özellige sahip Plastikler sürekli kullanımdan
olacak şekilde uyarlanabilir sonra yorgunluk yaşayıp
sertlik, esneklik, pürüzlülük parçalanabilir. Güneşten gelen
- bunların hepsi kontrol edilir UV ışınları da plastikleri daha
hale getirilebilir. kırılgan yapar.
Atık
Pek çok plastik atık Sentetik lifler esnek Sentetik giysiler terin
çöp sahasında yapılabilir ve kırışmaya, suya buharlaşmasına izin vermez; bu
binlerce yıl geçirir, ve lekelere dogal liflerden yüzden sıcak havalarda rahatsız
topraga zararlı daha fazla dirençli hale edici olabilir. Statik elektrik yükü
kimyasallar sızdırır. getirilebilir. de oluşabilir.
Bazıları suyla denize
taşınır, parçalanıp Bazı plastik tipleri geri Biyolojik olarak ayrışmayan
dönüştürü lebilir, digerlerinden plastikler denizlerde ve karada
yaban yaşam için
daha fazla çevre dostudur. küresel kirlenmeye katkıda
zararlı olan
bulunur. Çöp sahalarını da
mikroplastiklere
dolduruyorlar.
dönüşür.
Plastik topaklar
ezilir ve eritilir
4 Plastijti şekillendirme
Birçok plastik ısıtılınca esnekleşir; S ��� ?:ı��
t en
•
•
bu yüzden preslenip ya da bükülüp içecek şişelerinden TV
şekillendirilebilir, soguyunca tekrar kumandalarına ve giysi
• sertleşebilir. Yumuşayan plastik bir liflerine kadar her şey
•
• kalıba dökülebilir ya da kalıptan yapılabilir. Her ürün
•
e------::-tt
: l-::---- Petrokim taşı rı labilir. Bir plastik erirse, farklı özellikler
yasaliardan püskürmeyle de kalıplanabilir. gerektirir; bu yüzden
monomerler kullanılan plastikler ve
Isınan plastik üretim yöntemleri
şekillendirilmeye farklıdır.
hazırdır
3 Polimerleşme
Bir katalizör ekleyip, ısıyı ve
l ııt\lncı kontrol etmek menomerlerin
l l pklmeye girip polimerleşmesini teşvik
ı ı lı•ı, Bazı durumlarda, yan ürün olarak
11 ıııbi küçük moleküller üretilir. PLASTI�I ŞEKILLENDI RME
Cam ve seramik
Sert, aşınmaya dirençli v e çoğu kez saydam olarak bildiğimiz cam,
büyük ölçüde kum ya da silikondioksittir. Ama "cam" terimi, hepsi
seramik tipi olan daha büyük bir malzeme grubu için de kullanılır.
Kristal biçiminde
sil i ka
Camın yapısı
Camların amorf yapısı vardır; yani
moleküllerinin (ya da atomlarının)
düzenlenmesinde fazla ya da hiç düzen yoktur.
Atom ölçeğinde devinimsiz sıvı gibi görünürler
(bkz. s. 16-17). Ama camlar katı maddedir. Camlar
genellikle bir madde eritilip, atomları (ya da
molekülleri) alışılmış yapılarına (metal ya da
kristalin) dönemeyecek kadar hızlı soğutularak
yapılır. Madde sıvıyken olduğu kadar düzensiz
yakalanır.
AMORF YAPI KRiSTALiN YAPI
Cam tipleri
Hepimiz camı pencerelerdeki saydam, gevrek malzeme
olarak tanıyoruz. Bu esas olarak silikondioksittir. Ama
camlar bir dizi malzemeden oluşabilir - metaller camsı
olabilir ve bazı polimer ya da plastik formları teknik
olarak camdır. Silikat camlara, özelliklerini değiştirmek
için başka kimyasallar eklenir. Bu kimyasallar ürünün
rengini ya da berraklığını etkileyebilir, borosilikat
camlarda (borcam) olduğu gibi ısıya diraneini
Görünür ışığın enerjisi camdaki
daha iyileştirabilir ya da Goril Camı (birçok elektronların olası enerji düzeyleriyle
•
akıllı telefonun ekranında kullanılan) eşleşemediği ve dolayısıyla fotonlar
���� em ilmediği için cam saydamdır.
�
gibi çizilmeye dayanıklı yapabilir. Deforme olmadan
kırılır Camda ışığı saçacak kristal
sınırlar da yoktur.
/)];1•
Molekülleri yerinde
�
kenetli olduğu ve
�����
kayıp birbirini
• !f������ �!::�
·
,j
nde
Camın özellikleri herhangi bir çatlak
Cam ın sertliği, aşı nmaya direnci ve ya da kırık hızla
düşük tepkinliği onu birçok ürün için bütün malzerneye
uygun yapar ama en yararlı özelliği yayılır.
herhalde, binalarda ve arabalarda
,... ("'
yaygın kullanılmasını olanaklı kılan
saydamlığıdır. c
r,..
r ,c
r
r
� ...... r
r �
,_
�
r-,...
,...
c C' ..... r-,..
�
70 / 7 1
MADDE
Cam ve seramik
Iğer seramikler
U mlar, seramik denilen malzemelerin bir alt-kümesidir. "Seramik"
t ı ı imi geleneksel olarak kil-bazlı ürünleri tarif eder ama bilimsel
lııııımı, şekinendirildikten sonra ısıtılarak sertleştirilen metalik
c ıt ınayan her katıyı kapsar. Seramiğin kristalirı ya da amorf yapısı
c ıl 1bilir ve neredeyse her elementten yapılabilir. Cam gibi genellikle
ı ı t ama gevrektir ve yüksek erime noktaları vardır. Bu durum Camı yavaş akan sıvı
ı miği, uzay araçlarının ısı kalkanlarında bulunan seramik
olarak tarif etmek yanlıştır.
t IL nyum karbür gibi termal ve elektriksel yalıtım içirı ideal yapar.
Çok eski pencerelerin
alt tarafı daha kah ndır;
çünkü dengeyi sağlamak için
yamuk camlar
o şekilde
konumlandırılm ıştır.
ÇIZILMESi BASlNCA TEPKI N DEc;iL YALITKAN
ZOR DAYANlKLI
i
CAM i LK KEZ
5.000 YIL ÖNCE
Normal cam suyu
çeker, bu yüzden bir yüzey
MISI R'DA iMAL Genellikle saydam alüminyum
ince katı oluşturur. Su itici
kaplamalar suyun boncuk haline
EDiLDi olarak bilinen alüminyum oksinitrür,
süper güçlü, saydam bir seramiktir.
gelmesini ve camdan akıp gitmesini
sa�lar; bu arada cam temizlenir ve
Toz haline getirilen karışı m sıkıştırılır,
görünürlük iyileşir. 2.000°C'ye kadar ısıtıldıktan sonra,
Katı cam suyun
molekülleri amorf kalacak şekilde
geçmesine izin soğutulur. Zırh delici merrnilerin
GOçl.tlv� etkisine dayanabilir, aynı zamanda
L s tır ı ���--ı,.
saydam kalabilir. Şu anda çok pahalı
Dış yüzey Ortası olduğu için yalnızca uzmanlık
r---- -
�
)-1..( ı
ı kış ı l r gergin
>-< >-<
gerektiren özel askeri alanlarda
Bu seramigin gücü ve
TEMPERLI CAM berraklıgı, onu zırhlı
'
kurşungeçirmez cam yapar
Sertleştirilmiş cam ın yüzeyi sıkışı k,
içi gergindir; bu durum :···....·······:
onu daha güçlendirir.
Kırılırsa, plastik katman
parçaları bir arada
,.. r
tutar.
r
�, r
Basınçla ya da
ısıyla serlleşen
reçineli ya da
epoksi dış
katman
Kevlar
Süper güçlü bir plastik olan
Kevlar lifleri giysilerin içine
örülebilir ya da bir polimere
eklenip bir kompozit
oluşturulabilir.
ENERJI VE
KUVVETLER
Enerji nedir?
Fizikçiler evreni, uzayda ve zamanda madde ve enerji olarak anlar.
Enerjinin birçok biçimi vardır ve birinden diğerine dönüşebilir. Bir
nesneyi hareket ettirmek için bir kuvvet kullanıldığında, o nesnenin
üzerinde iş yapıldığını söyleriz.
Enerji tipleri
Enerji her yerdedir, yok edilemez ve zamanın
POTANSiYEL ENERJi
Bu, herhangi bir iş yapmayan
• E lastik potansiyel
Gerilmiş ya da basılmış
ama bir tür yararlı enerjiye malzemeler, tekrar esk ı
başlangıcından beri vardır. Bununla birlikte, çevrilebilen depolanmış şekillerine dönerken potansiyel
8
bilim insanları işi daha basitleştirip anlamak ve enerjidir. enerji salar.
ölçmek için, enerjiyi farklı biçimlerde
kategorileştirir. Her doğal fenomen, makine ve Elektriksel potansiyel Kütleçekimsel
teknoloji kullanan her yapay işlem, bir enerji Bir pil, elektrik akımı potansiyel
olarak serbest Yükseğe çıkarılan
biçimi onu çalıştırdığı -ve bunu yaparken bırakılabilen potansiyel enerjiyle nesnelerin aşağı düşme potansiyeli
başka bir biçime dönüştüğü- için gerçekleşir. doludur. vardır- devinim olarak enerji salar.
• Kimyasal enerji
Yanma ve diğer
ışıyan enerji
Işık ve diğer ışımalar,
Akustik enerji
Bir ses dalgasında
Nükleer enerji
Radyoaktivite ve
kimyasal tepkimeler, değişen elektrik ve taşınan enerji havayı nükleer patlamalar, bir
atomları bir arada tutan enerjiyle manyetik alanlar biçiminde (ya da başka ortamları) sıkıştırır atom un çekirdeğini bir arada
gerçekleşir. enerjidir. ve gerer. tutan enerjiyi kullanır.
O
Elektrik enerjisi Termal enerji Kinetik enerji
Bir elektrik akımı, çoğu Atomların çoğu kez bir Elektronlardan galaksilere
kez elektron olmak titreşim olarak devinimi kadar hareket eden her
üzere hareket eden bir yüklü ne termal ya da ısı enerjisi den ilir. şeyin kinetik enerjisi ya da devinim
parçacık akımı olarak enerji taşır. "Sıcak" atomlar daha fazla titreşir. enerjisi vardır.
Kimyasal salınım
Bir kimse ağır bir yükü Sabit bir hıza
hareket ettirirse, bir ulaşıncaya kadar el
enerji dönüşümü zinciri arabasına aktarılan
gerçekleşir. Sürecin kinetik enerji
başlangıcında vücut,
besinlerde depolanmış
kimyasal enerjiyi kinetik
enerjiye dönüştürür.
EDerjiDID koruDUlDU
Evrendeki enerji miktarı her zaman aynı
kalır. Enerji yaratılamaz ya da yok edilemez;
yalnızca bir biçimden diğerine dönüşebilir. Göırdilğilm�.
süreçleri iten güç enerji dönüşümüdür. Aynı zamanda
l Hareket halinde
enerji yayılır ya da daha fazla düzensizleşir ve daha az
Vücudun kinetik enerjisi el "yararlı" olur. Bu yüzden kendi başına düşünüldüğilnde
arabasına aktanhr. Ene�i, sürtünme her süreç her zaman enerji kaybeder ve bu çoğu kez ısı
kuvvetinin üstesinden gelip arabayı
biçiminde olur. Bu yüzden bu süreçleri devam ettirmek
hareket ettirmek için kullanılır.
Vücudun bir kısım enerjisi yararsız için bir enerji kaynağına ihtiyaç vardır.
ısıya dönüştürüldüAü için vücut ısınır.
Jlllllill
Enerji, jul ( J) denilen birimleıle ölçülür.
SO gram sütlü çikolata Bir jul, yaklaşık 100 gramı 1 metre
yaklaşık 250 kaleri içeri r yüksekliğe çıkarmak için gerekli enerjiu.ıı.
ortalama bir insan vücudunun Besinlerdeki enerji genellikle kaleriyle
her 2,5 saatte kul land ığı ölçülür; kalori, kalerimetre denilen bir
aygıtta yakıldığında besinin ne kadar ısı
enerji miktarıyla
�
ürettiğiyle ilgilidir.
ayn ı.
Termemetre
1
Kütleçekimsel
potansiyel Sıcaklık
Yalıtım lı
enerji kinetik ]- kesin bir miktar
kap
enerjiye artar
dönüşmeye
'
başlar
Vücutta depolanan
kimyasal potansiyel
enerji azalmıştır ___
,, kasesi
t��'"
2 Yukan çıkma Kalori ölçme
Adamın uygulaclıaı Bir besin örneği yanı nca, suyun ısısını yükseltir.
kuvvet, arabanın üzerindeki Besinde ne kadar kaleri olduğunu anlamak için
kutleçekimine karşı çalışıyor. sıcaklık artışı kullanılabilir.
Adam rampadan yukarı
dogru çıktıkça, kinetik
ı•nerjisi vücudunda ve el
rabasında kOtleçekimsel
potansiyel enerjiye dOnOşOr. kinetik enerjileri
artar ve Enerji dönüşüm hızı güç olarak
kütleçekimsel tanımlanır. Güç, Watt (W} ile ölçü lür; ı W,
saniyede ı jule eşittir. Yüksek güçlü
potansiyel enerjileri
azalır
süreçler daha çabuk enerji kullanır. ı o o
3 Potanllydn salın1111111 Wattl ı k bir ampul ün enerji dönüşüm h ızı
Arabadan yOkO ya da güç çı ktısı, yetişkin bir kadınla aşağı
boşaltmak, potansiyel enerjiyi yukarı ayn ıdır.
kınetik enerjiye dönOştOrOr.
t=
Yere çarpınca kinetik enerji
ı�ıya, sese ve tuataJarın
�ekmesini saAJayabilen elastik
•nerjiye dönOşOr.
24 SAATTE 24 SAAT
2000 KALORi SÜREYLE 100 W
Statik
Elektrik çarpması
Vücutta statik
elektrik
elektrik yükü En çok bilinen elektrik biçimi, evlere verilen ve
birikince, metal
nesne gibi bir büyük ölçüde yapay bir fenomen olan akımdır.
iletken aracılığıyla Yıldırım gibi pek çok doğal elektriksel etki, statik
vücuttan ayrılıp,
beklenmedik bir elektrik kaynaklıdır.
sarsıntı ve bazen
bir kıvılcım yaratır.
Elekıronlar
vücuda
geçer
•
Pozitif yüklü parmak izi
kimyasalları
e
yönlendi ri lecek büyük bir parçacıkları içeren küreleri
yük oluşturur. çeker ya da iter.
�
Levhadaki yük devam ettirilip, daha
�
fazla kopya üretilebilir.
..
· · · ·
· · · · ·
· · ·
· ·
· ·
. .
Pozitif elektrik
.. yüklü levha
.
..
.
1 Işık .
l' .
Pozitif yüklü bir .
levhanın üzerindeki .
. Tonerin özgün belgeye parlak
.
bir ışık tutulur.
.
yapışması için
/ "'"""''""'"
.
- -
Elektrik yükünün
örüntüsü, özgün
- -
4
belgenin bir ayna .•
- -
Aktarma imgesidir
Kağıt levhaya
bastırılıp ya da sarıl ıp
toner aktarılır.
"'
Negatif yük,
Negatif yüklü ışıgın ulaştıgı
..........
· toner yerde kurur
..
•••
Fotokopi makineleri ••
Bir fotokopi makinesi bir görüntüyü ya da 2 Boşalma
metni görünmez bir statik elektrik örüntüsü 3 Negatif ton er Işık, belgenin
olarak yeniden yaratır. Sonra, toneri doğru Toner, levhanın pozitif gölgesindeki alanlar
yere konumlandırıp aslı na sadık bir kopya bölgelerine tutunan negatif dışında levhayla
O retmek için bu örüntü kullanılır. yüklü tozdur. boş alır.
Elektrik Metal atomları
elektron verip
akımları j
1
Yalııkan bir Pozitif pozitif yüklü ol u r
malzemeden elektrot
yapılan ayıncı
atomlarının
denilir. Yalııkanlar bir akımı taşımada iyi değildir. kaynajiı
Pilin içinde
elektrolit
macun
Bil' akım yaratmak
Bir elektrik akımı, kıvılcım
NICELIK BIRIM
ya da yıldırım gibi statik bir Kimyasal güç
yükten (bkz. s. 78-79) farklıdır; Bir pilde metal
Elektrik akımı. elektrik yükü A atomlarının elektron
çünkü burada yük sürekli Am per bağışında bulunduğu
akışıdır.
hareket eder. Yüklü (amp) kimyasal bir tepki me
parçacıklar, karşıt bir yüke gerçekleşir. Bu
elektronlar kimyasal bir
doğru çekildikleri içirı hareket macun -elektrolit
ediyorlar. Bir kıvılcım, iki yer Voltaj, ya da potansiyel fark V tarafından çekilir ve
arasındaki yük farkından ötürü akımı yürüten kuvvettir. Vo lt kazan ılır.
hareket eder. Kıvılcım,
başlangıçta kendisirıe neden
olan yük farkını da ortadan
kaldım. Bir akımdaysa, elektrik
Direnç, elektrik akımının n
hareketine karşı koymaktır. Oh m
+ Akımın yönO
Elektron - Tel
yükü farklılığı akımı akış
halinde tutar. + Pozitif yok • •
o
0
1 -0-0
Devreler
-o
Elektrik akımları, işe
koşulabilen enerji taşır. Amp""" 12V
Elekıronların akışı, suyun 4V 4V 4V daha parlaktır
tepeden aşağıya akmasına Ampuller voltajı
benzer. Akan suyun enerjisi paylaşır, bu yüzden 12V
D
loş ışık verir
bir su çarkıyla bir makineyi
çalıştırmak için kullanılabilir.
Anahtar 12V
Elektrik akımı bir kanal yerine
devrelerle gönderilir; bu yüzden
enerjisi elektrik ampulü, ısıtıcı
Seri devrede Paralel devrede
ya da motor gibi parçalarca Ampuller güç kaynağıyla Bu ampuller paralel bir
kullanılabilir. Enerjinin devrelerle aynı bağiantıyı paylaşır devreyle birbirine bağlıdır.
dağıtılına şekli, devrenin ve elektrik yükü akışı Elektrik yükü her ilmekten birer
sırayla her birinden geçer. birer geçer; bu yüzden her
tasarımına bağlıdır. İki ana devre 12V Voltaj paylaşılır, sonuç 12V ampul güç kaynağından tam
tipi vardır: Seri ve paralel. loş ışık olur. voltaj alır ve parlak ışık verir.
80 / 8 1
ENER Ji: VE KUVVETLER
Elektrik akımları
�
Elektron
. · · · ·
ıtomu pozitif
yuklü olur
Elekıronlar -
ak ı m olarak
tellerden geçer
.
-----3ııı.
• • • • �
kazanır d� /
ILETKEN YAUTKAH
•
Ohm yasası
Voltaj, akım ve direnç arasındaki bağlantı Ohm yasasıyla özetlenir. Bir
- VOLTAJ
bileşenden ne kadar akım geçtiğini, güç kaynağının voltajına ve AKIM
devredeki eşyaların direncine bağlı olarak hesaplamak için bu formül
(bkz. sağda) kullanılabilir. Di RENÇ
M
Malzemeler arasındaki manyetik kuvvet, çeker
Manyetizma kuvveti "zıt
malzemelerin içinde atom-altı ölçekte parçacık kutuplar birbirini çeker"
kuralına uyar. Bir mıkna
davranışının büyük ölçekli bir sonucudur. tısın kuzey kutbu, başka
Mıknatısların bir dizi kullanım alanı vardır ve birinin güney kutbunu
çeker. Çekim kuvveti mık
birçok aygıtın ayrılmaz parçasıdır. natısları birbirine çeker.
il
Manyetik alanlar Aynı kutuplar
Bir mıknatıs, her yöne uzanan ve uzaklıkla birlikte hızla birbirini iter
iki özdeş manyetik
azalan bir kuvvet alanıyla çevrilidir. Manyetizma kutup, örne�in kuzey
kuvvetinin bir yönü vardır ve alan, bir mıknatısın kuzey kutbu ile kuzey kutbu,
kutbu denilen bir noktasından çıkıp, güney kutbuna geri birbirini iter. Her iki
alandan gelen kuvvet
gider. Manyetik alan en çok kutuplarda yoğundur; bu çizgilerinin yönü aynıdır
yüzden kuvvetin etkileri en çok orada güçlüdür. bu yüzden saparlar.
Kuvvet çizgileri
Manyetik alan, bir mıknatısın
etrafını saran kuvvet çizgileri
olarak düşünülebilir. Çizgiler eşit
alan kuvveti noktalarında birleşir
ve bir mıknatısın etrafında
serpilen demir tozlarıyla
görselleştirilebilir.
Demir tozları
M nyetizma tipleri
ll ı tomun kendi minik manyetik alanı vardır ve normalde
yı ı ı Jimleri rastgeledir, bu yüzden genel bir etki üretirler. Bir
ı ı ı ıddedeki atomlar, dış bir manyetik alanla sıraya sokulursa, minik
ı ı ı ııyetik alanları birikip tek bir büyük kuvvet alanı oluşturur.
Magnetar denilen
MANYETIK ALAN MANYETIK ALAN MAYNETIK ALAN hızlı dönen nötron
YOK UYGULANMIŞ KALDIRILMIŞ
yıld ızlarının, dünyan ı n kinden
llly manyetik N N
nı lıemeler 1 000 trilyon
ll. ı� ır v karbon
l�ı ı ı ıı malzemeler,
kat güçlü manyetik
ı lı� .ıl,ına karşı koyan alanları vardır.
vı ıı 11knatısları iten
I lir ııı.ınyetik alan
ııı ı tlı
r manyetik
ın lıemeler
M RI TARAYICI, BÜTÜ N
l 'ı � ç k metal VÜCUDU BiR AN
1 1111 ııın,ınyetiktir.
Atc ıınl.ırı dış alanla
l ıIlli ol,rak aynı
MIKNATISLAMAK iÇiN
lı i · ıtlııdır, bu yüzden tekrar rastgele -265 °C'VE KADAR
ı ı ıı�ıı.ıtıslara çekilirler. olur
SOGUTULMUŞ BiR
ı ro manyetik
1 1 l:r meler MI KNATIS KULLANl R
l lt ınirdeki ve diğer
.-=9)
l ılıkııç metaldeki
ılnnıl.ır, dış alan
� ulı lı r ıldı�ında hizalı
.ılır ve daimi mıknatıslıdır ama genel
1 �
Atoml r hizah
kalır
1111� ıı.ıtıs oluşturur. bir manyetizma yoktur
rv
dönüştürülüp, telden geçen bir akım
meydana getirilir. Basit bir jeneratör bunu,
güçlü bir mıknatısın kutupları arasında tel bir DA
AA
halkayı çok hızlı döndürerek yapar.
3
���:�daki borulardan akan su,
r1 Yakıt kullanma Türbin
Yakıt, yandığında büyük miktarda ısı 2 Buhar bir türbinden akıp pervane
salan maddelerdir. Yaygın yakıtlar kömür, yanan yakıtın ısısıyla kaynatılır. Bu, kanatlarını döndürür. Buhar basıncı kinetik
doğalgaz ve petroldür. Santraller odun, turba türbine yönlerıdirilen yüksek basınçlı enerjiye çevrilip jeneratöre aktarılır.
ve çöp de yakar. buhar üretir.
- :e ec.
3.600 lcez dondürülen rotor bir AA akı m ve
25.000 volt civarında bir voltaj üretir. Sonra
voltaj, bir transformatöde (bkz. aşağıda)
400.000 volta çıkarılır; böylece daha verimli
bir biçimde uzak mesafelere aktarılır.
Düşürücü
transformatör
ikinci bobinde
ikinci
bobinde AA
daha fazla dönüş,
voltajı ve akımı
KATARLI BiR KiŞi,
indüklenir artırır
ikinci bobinde
SEN EGALLi BiR
Birinci
bobinden
KiŞiDEN 89
AA akar KAT DAHA FAZLA Fabrika
Fabrikalar 33.000 Volta varan bir
1'1
�,
ENERJ i KULLANl R aralıkta voltaj kullanır.
Kendilerine ait transformatör
içeren alt-santralleri olabilir.
�.
<
1'1
YÜKSELTICI DÜŞÜRÜCÜ
Transformatörler � :ıı:
Transformatör akımı ve voltajı değiştirme
aygıtıdır. iki tarafı telle sarılı demir bir halkadır. !�
c' 1'1
Sistem bir AA kaynağını gerektirir; çünkü ..., �
AA'nın sürekli değişen bir elektriksel alanı � t"
3 1'1
,
vardır. Birinci bobinde değişen alan, ikinci CD
bobinde bir AA kaynağını indükler.
co
�
Elektrik sunu mu
Direge monteli
""'
S
co
transformatör evler
Yüksek voltajlı şebekedeki akım için voltajı düşürür
Ol
evlerde kullanılamayacak kadar güçlüdür.
Her yerel alanın bir trafosu vardır; burada Konut
düşürücü bir transformatör voltajı daha Ticari binalar evierden daha Ülkeye bağlı olarak evlere
kullanılır bir düzeye indirir. yükse voltajlarda çalışır. sunulan elektrik, 1 1 0 ila
240 V arasındadır.
. . . . . _.....
Alternatif
• •
RÜZGAR enerıı
Alternatif güç sistemleri fosil yakıt yerine, havanın ya
da suyun doğal devinimi ya da dünyanın ya da güneşin
RüzgAr enerjisi
Rüzgar, havanın yüksek basınçlı bir bölgeden alçak basınçlı bir
BEŞi K
l Türbin
pervaneıeri 2 �;��ia�ae��� · 3 jeneratör
Pervane şaftının dönme devinimi, jeneratör
Kavisli kanatlar ters dakikada 1 5 tur, yani tarafından elektri�e dönüştürülür. jeneratör
pervane gibi çalışır. yararlı bir elektrik elektrikli marş motoru olarak da kullanılabilir
Havayı yakalayıp biçimi meydana akım karşı yönde akıp düşük rüzgarda pervaneleri
havanın ileri devinimini getiremeyecek kadar döndürür.
dönme hareketine yavaş döner. Dişliler
çevirir. pervane şaftı dönü
şünü 1800 devire
kadar hızlandırır.
e
aktıkça potansiyel enerjisi,
f
yakıtlardan vazgeçmeden önce baraj ın içindeki bir su
türbinini çalıştırıp elektrik
büyük miktarda elektrik üretmek için kullanılan
depolamanın yollarını kinetik enerjiye dönüşür.
geliştirmeliyiz.
86 / 87
ENERJİ VE KUVVETLER
Alternatif enerji
···� ·····�
Doğal ısı
Elektrik üretmek için hava ve su
deviniminin yanı sıra doğal ısı
kaynaklan da kullanılabilir.
Yoğunlaştırılmış güneş enerjili
elektrik santrallerinin, güneş
ışığını yoğunlaştıracak şekilde
düzenlenmiş aynalan vardır;
bununla su kaynatılır ve bir türbin
l Su girişi döndürülür. Yerin iç ısısının yüzeye Soğutma kulesi
Bir kuyudan ya da sondaj özellikle yakın olduğu ve bir enerji S Buhar, büyük sogutma kulelerinin
ı lt�IIAinden yerin derinliklerinde -çogu kaynağı olarak kullanılabildiği içinde sogumaya ve tekrar yogunlaşıp
� ı t yüzeyin 2.000 metre ya da daha sıvılaşmaya bırakıl ır. Su soguyunca
lııtlu altında- bir yeraltı suyu yanardağ bölgelerinde jeotermal döngüyü tekrar başlatmak üzere yeraltına
ı ı tw vuarına soguk su pompalanır. santraller kurulur. pompalanmaya hazır hale gelir.
Iyoyakıt ÇlKTI
l lly yakıtlar, fosil yakıtların
ı ıı ı� nsiyel olarak daha az
lıl ri �ici alternatifidir. Canlı
vı
lı
yl rin yetiştirdiği
ımmaddeler kimyasal olarak
TAHlL
0 0
o
ı lı J lştirilerek yapılabilir. Üç
ETANOL HIDROJEN
Q O
�ı ıı un yaratıyor ama alglerin,
ı ı 1 iminin ilk evrelerinde
ı ıl ı ı ı sına rağmen, sonunda BiYOGAZ BUTANOL
ı HI ük maliyetli, kirliliği düşük
y ı kıtlar sağlayacağı umuluyor. ALG
Elektronik nasıl çalışır?
Elektronik, elektrikli bileşenler ve bunları devrelerde kullanma
teknolojisidir. Elektrik akışını kontrol etmek için kullanılan
transistörleri içerir ve pek çoğunun hareketli parçaları yoktur.
·�[
elektronlann akmasını ve bir
akım oluşturmasını durduran ILETKENLIK
BANDI
büyük bir enerji engeli ya da
:::ı
bant aralığı vardu. Silikon gibi Q
yaniletkenlerin küçük bir bant ·�
w
aralığı vardu; bu yüzden, z
w
elektriğin onu taşıyan bir
iletkene geçişini engelleyen bir
yalıtkan olmaktan çıkabilir.
• tl'aiUIIatkGD Içi
Bir bilgisayann beyni, bir çip üzerindeki elektronik devrelerden
Bi R TRANSiSTÖR
olufur. Bir komut kümesiyle -program- bu devrelere ne yapacaklan
söylenir. 1940'1ann sonunda yanlletken bir aygıt olan transistör iÇi N BEKLENEN
icat edDdi ve vakum tüpler kullanan ve hiç güvenilir olmayan ük MiNiMUM BÜYÜK
elektronik aygıtların yerini aldı. Transistör, "katkılanmı ş" ya da
elektriksel özelliklerini deöiftirmek için başka maddeler eklenıniş
LÜK 2 ŞEKER MOLE
sllikon laistallerinden olufur. Sonuç, bir elektrik akımının akışını KÜLÜNE EŞiTTiR
9Qk kesin bir biçimde kontrol etmeye uygun bir aygıttır.
P-TtPI N-TIPI
Akaç, _
akım çıkışı
1
Beyaz kan hücreleri
ı
i kinci en yaygın
10'
Virüs elementtir. Erimiş dem i rle
ti
ıo
karışık silikon
10 1 ·;;; :::ı
�2 .lt
10 şeker molekülü içeren kum
E
E]
:::ı yakılarak arıtılır.
1()1
·c:
�
I O ' �----�---r----4
1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 201 5
[
FOSFORLA KATIOLANMIŞ BORLA KA11CILANMI$
N-TIPI slaJKON P-TIPI slaJKON
Fakirleşme bölgesi
daralır
•
� ·· · ...
• •
�
.
.•
\
ANAHTAR AÇIK
Alcaç, •
akım çıkışı
Işık __
Fotorezisı
Levha kesim
si li kon
EVRE 2
§
Mantığı kullanma VE geçidi GiRDi Girdl A Girdi B Çıktı
Tümleşik bir devre, mantık Bu bileşenin iki
girdisi vardır. o o o
geçitlerini oluşturan transistör ve A
Yalnızca her iki ÇlKTI o o
diyot bileşimlerini kullanarak girdi ı ise açıktır B GEÇiDi
o o
kararlar verir. Mantık geçitleri gelen (bir ı çıkarır).
1
elektrik akımlarını karşılaştırır ve
mantık matematiğine dayanan yeni
YA DA geçidi GiRDi Girdl A Girdi B Çıktı
bir akım gönderir. Boole cebiri VE geçidinin tersi
olarak bilinen bu mantık tipinin, olan YA DA geçidi, o o o
A
yanıtın her zaman 1 ya da O ile her iki girdi O ÇlKTI
olmadıkça her B
temsil edilen doğru ya da yanlış zaman bir ı çıkarır.
olduğu bir işlem kümesi vardır.
90 / 9 1
ENERJİ VE KUVVETLER
Mikroçipler
��� � .�
...
li
,... .._ı
--(>-- --()
bu yüzden insan tasarımcılar, yüksek
d lzeyli bir çip mimarisi hazırlar ve bir -ı r-
hligisayar bunu, bir mantık geçitleri
d •vresine dönüştürür. Yeni bir çip
NPN transistör PNP transistör Kondansatör
Tabana bir akım Tabanda akım Tekrar devreye
l rı mını yaratmak ve test etmek uygulandığında olmadığında salınabi le n yükü
binden fazla insanı gerektirir. açılır açılır depolar
Işıklan an oksit
tabaka çıkarılır
·�
ılı dlyi değiştirir; bu
yOıden girdi ne
Girdi Çıktı SON MODEL
ulursa olsun her
111rıı an değil çıkarır.
EÇ ID
ÇlKTI o 1
TRANSiSTÖRLERi N
1 o
YÜZ MiLYON LAR-
O·YA DA geçidi GiRDi Girdl A Girdi B Çıktı
CASI BiR TOPLU
l lı$1ayıcı YA DA
vı•ya D-YA DA o o o iGNE BAŞINA
A
nı•çidi girdi farkrnr
ılptar ve girdi aynı B
ÇlKTI o TAKILABili R
o
lw her zaman bir
() çıkarır. o
Bilgisayarın temeli internet
internette ulaşılan veriler ve komutlar bir
Ortak girdi aygıtları bir fare, bilgisayarın girdisi olarak kullanılabilir. Bilgisayar da
klavye ve mikrofonu içerir. Bu internete çıktı verebilir ve bir kullanıcının verileri
aygıtlar kullanıcının etkinliğini, internette ya da "bulutta" depolanabil ir.
genellikle rastgele erişimli belleğe
(RAM) gönderilen sayı dizilerine
dönüştürür. Sonra girdiler sırayla
merkezi işlem birimine (CPU) çağrılır ve
MONITÖR
Monitör, fare
GiRDi ÇlKTI hareketi gibi girdi
• • aygıtlarından
gelen eylemi
Bilgi sabit Çıktı sinyalleri gösterir
sürücü de çıktı aygıtiarına
depolanır gider Bir yazıcının
gider • bir tarayıcısı
•
BiLGiSAYAR KASASI
• Bilgisayar çekirdekleri
CPU bilgisayarın beynidir. Daha
hızlı, daha güçlü bilgisayarlar
birden fazla CPU'yu eşzamanlı
kullanır ve örne�in çift çekirdekli
ya da dört çekirdekli olarak
FARE KLAVYE nitelen ir.
YAZlCI
BUglaayarlar
Bir CPU 8, 1 6, 32 ya da 64'1ük diziler halinde yal
na d çalı1ır
"l:J�'"�d'" "J:
nızca O'ları ve l'leri kullanarak veri işler. i nsanlar
çoğu kez bu uzun ikili kodu on altılı sistem, on altı
rakam kullanan bir sayma sistemi şeklinde basit
b baattlyle bir bllgUayar bir glrdl leştirir: O'dan 9'a kadar, sonra lO'dan l S'e kadar
•
lllı
t rnet nasıl çalışır?
l ıll isayar ağında bilgisayarlar doğrudan
l u ı ı 1 ntılıdır ya da diğer bilgisayarlar üzerinden
DÜNYANI N EN H lZli
SÜPER BiLG iSAYARI
@
�
lı t.ltJim kurar. İ nternet, merkezi bir kontrol SAN iYEDE 93 KATRiLYON ......_,
1 11 ı llL sı olmayan bir ağdır. Veriler bir kaynak
ıty ı ll an alıcıya gönderilir.
H ESAPLAMA YAPAR
3 Ba�lık Alınan veri
lletimden önce S Paketler yeniden bir araya getirilir
her pakete, nereden ve TCP ile yapılabilen bir saglama
toplamı kullanılarak kontrol edilir. Bu
.. ..
geldigi, nereye gidecegi
..
ve özgün görüntüde hesaplama, görüntünün hatasız
nereye ait olduguna oldugunu dogrular.
41*/
ilişkin bilgi içeren
bir başlık verilir.
, ,
"-' ..l
,
Paketler bağımsız
/ bir biçimde
���;��� bir
'
farklı yollardan Paketler tekrar
�,,A , �
'.A,
r
2 ' seyahat eder doğru sırayla bir
'
1- ı ıı.ıllar kümesine,
araya getirilir �
,, <''
ııııı m,lde lletim
Kııııtrol Protokolüne
( 1 C P) göre paketiere internet bilgisayarları,
l ıllltınUr. yönlendirici denilen
dağıtım noktalarıyla
..--.;;r---
birbirine bağlar
4 Sevk
Mesaj Her paket, internet Protokolü
1 internet trafiginin bir biçimi (IP) denilen, her paketi bir sonraki en Hatasız görüntü
bir görüntü ya da e-posta gibi yakın internet sunucusu na gönderen alıcıya
bölünebilir; l'lerden ve O'lardan bir sistemle kontrol edilen internette gösterilir
oluşan dijital bir kod olarak iletilir. fiziksel olarak yol alır.
���
4,'1'-,
*Q
Gözün odaklandıgı
uzaklık
(i � tl
�\\.�"'
$
VERJANS
�'\
NOKTASI
<:i lı�-- Verjans noktası,
�
ı�
Sanal sahnenin
bakanın bakışını
....41
.
ekranın arkasında
yönelttigiyerdir ·? oldugu algılanır
Goruntu ekranı,
•
:��:
binokuler gorme
ıçın ıkı goruntu Da h k
gosterır
uzaklıgı
Binoküler görme
SG ekranı iki görüntü, her göz için birer görüntü gösterir. Sa� göz,
sol göze kıyasla biraz sa�a kaydırılmış bir görüntü görür.
Bu sisteme stereoskopi denilir ve gerçek görmeyi taklit edip
3 boyutlu bir sa al sahne yanılsaması yaratır.
94 / 95
ENERJİ VE KUVVETLER
Sanal gerçeklik
YALPALAMA
"Sıcak" ayna kızılötesi rşriir
i
l me yansıtır ama görünür ışıiiı
1 1< 1 l neyimini daha sarıcı yapmak yansıtmaz
lı,ıl ı ı , başlık kullanıcının kafa ve göz
lı ı l i ketlerini izler ve gösterilen
ııhneyi buna uygun olarak
ı lı ılştirir. Yani kullanıcı sanal
ALÇALMA
YÜKSELME
1 görünür
l ıı ı ' klarını izlemek için, vücuttan
y ıyıl n kızılötesi ışık demetlerini
Ekrandan Göze
ışık kızılötesi ışık
Bu, kullanıcıların sanal çevreyle tutul u r
Kafa izleme Göz izleme
daha fazla etkileşmesine Başlıkta, akıllı telefonlardakine insan gözleri bir sahnenin yalnızca küçük bir
benzer sensörler kullanıcının kafasının bölümüne odaklanır; bu yüzden bazı SG görün
üç eksen de devinimini izler. Bu bilgi, tüleri o noktada en keskin görüntüyü sunar.
sanal sahnede daha büyük ölçekli Göze kızılötesi rşrk tutulur ve bir kamera yansı
d üzeitmeler için kullanılır. maları çözümleyip görüntünün yönünü izler.
Algıları değiştirmek
SG başirkları bir kullanıcının algrsrnr aldatır;
bu yüzden, bilgisayarla sağlanan 3 boyutlu ortam
da olduğunu deneyimler. Görüntü ve ses kullanan
aygıtların yanı sıra, eldivenlerde ya da vücudun
diğer bölümlerinde "dokunsa!" aygıtlar kullanıcr
nın sanal nesneleri hissetmesine olanak verir.
STEREOSKOPi
FOTOGRAFTAN
ÖNCE, 1838'DE
iCAT EDiLDi
Nanotüpler AV'A U LAŞAN BiR
Karbon nanotüpler yalnızca birkaç nanometre çapında
NANOTÜPTEN BiR
* @
silindirik yapılardır. Şimdilik milimetre ölçeğiyle
sınırlıdırlar ama daha uzun nanotüpler bir malzemeyi HAŞHAŞ TOHUMU
çelikten birkaç kat daha güçlü yapabilir; ayrıca düşük
yoğunluk gibi başka yararlı özelliklere sahip olabilir.
KADAR BÜYÜK Bi R TOP YAPILI R
Beşgenlerden ve
Dogal yolla altıgenlerden
oluşan karbon oluşan küre
küre
Fazladan eklenen
karbon atomları
--
Nanotüp yapmanın bir yolu, büyütmektir. Pek çok küre karbon atom u 10 karbon atom lu ardışık halkalar
Başlangıç noktası, bucky küresi olarak bilinen, altıgenleri nden oluşur. Bir bucky küresinin küreye eklenir. 1 mm uzunlukta tüp
do�al yolla oluşan 60 atom lu karbon küredir. uzunlu�u. daha fazla altıgen eklenerek artırılır. l .OOO.OOO'dan fazla atom içerir.
~
kalınlıgında yuvarlanma
grafen tabaka şekli, iletkenli
gini belirler
10"1
•
NANOMETRELER
Bir bucky
küresinin içinde
atomlar ve moleküller Yarıiletken
-®
taşınabilir molekül ve atom
salkımlarına
özgül özellikler
Minik teknoloji
verilebilir
Nanoparçacıkların
KUANTUM NOKTALARI
hacimlerinden ötürü çok geniş
bir yüzey alanları vardır; yani çok
hızlı tepki verebilirler. Nanopar BUCKYKÜRESi
çacıkların, aynı maddelerin di�er
ölçeklerde paylaşmadıgı
benzersiz özellikleri vardır. Malzeme taşımak.
Nanoparçacıkların, bir kişinin dagıtmak ya da
vücudunda kan dolaşımıyla toplamak için
beyne girerek zarar verebilecek kullanılabilir dallı DENDRIMER
kadar küçük olmasına ilişkin polimer
kaygılar vardır. NANOYAPlLAR
96 1 97 .U
ENERJİ VE KUVVETLE}t
Nanoteknoloıı
........................ .... ................................................
r Güneş
zararlı ışınları deriden uzaklaştırır.
her dalga
VI I h ' "'l dır. Bir teoriye göre, nanobot boyunda ışık yayar
Güneş'ten deriye
gelen ışık
Metal oksit
birkaç nanometre kalınlığın-
nanoparçacıklar
•
OLEDTV Daha küçük bilgisayarlar Mega yapılar
Organik ışık yayan diyot Çok geçmeden tel-benzeri inşaat malzemelerine
(OLED) teknolojisi, bir molekül nanotüpler ve kuantum nanotüpler eklemek onları
tabakasını elektriklendirerek noktaları bileştirilip daha daha güçlü yapar ve bu
ışık meydana getirir. OLED küçük ve daha güçlü - durum, gelecekte daha büyük
ekranlar ince ve esnektir. mikroçipler yapılabilir. yapılara olanak verebilir.
•
'
105 106
Tekrarlı i�ler
Montaj robotları bir işi Tehlike bölgeleri
tekrar tekrar yapacak Bomba-imha
şekilde tasarlanır. Asla robotları gibi robot
yorulmaz ya da araçlar, bir insan için
sıkılmazlar ama çok tehlikeli olan
öngörülmeyen bir olay yerlere gönderilir.
karşısında eylemlerini insan bir operatöre
de�iştiremezler. bilgi gönderirler.
98 / 99
ENERJİ VE KUVVETLER
Robotlar ve otomasyon
Sestanıma
Ses kumandalı bir
Uzman yardımcı, konuşulan
Bir satranç bilgisayarı, sözcükleri tanımayı
bir uzmanlık sistemidir. ve ifadeleri Genel yapay zeki
Uzman bir insan çözümlerneyi IBM'in Watson'ı,
satranç oyuncusunun ö�renip en iyi oyun oynamaktan
derledi�i bir veri yanıtları verir. doktor ön ermeye
tabanına başvurarak Ne var ki, anlamı kadar bir dizi sorunu,
hamlelere karar verir. id rak etmez. hepsini aynı çerçeveye
dayanarak çözebilen
Dar yapay zeki bir hesaplama
Sosyal medya haber sistemidir. Herhalde
akışı gibi bir öneri genel yapay zekaya en
motoru dar bir yapay yakın aygıttır.
zekadır. Zaten
gördükleriniıle Yapay zekA tipleri Kuantum
yakından ba�lantılı bilgisayar
En yaygın yapay zeka düşüncesi,
öğeleri arayabilir ve Yapay zekanın
seçebilir. bizimkine yakın bir zekaya sahip gelece�i. yeni bir
insan-dışı bir aygıttır. Ne var ki, bir işlemci türünün
yapay zekanın bir süre böyle çalışması bugünün süper
bilgisayarlarından bile
olası değildir. Bugün çalışan yapay daha fazla veri
zekalar, dar bir spesifik iş yelpazesine işleyebildi�i kuantum
odaklanır. Yine de bu işleri bir insan bilgisayarında olabilir.
zekasından daha hızlı ve daha doğru
yapabilirler.
M klne öğrenimi
l l l ı l ll isayar sisteminin yeni durumlara yanıt olarak kendi
Sınama ve yanılma
ı lı ı v ı ı nışını düzeltmeyi öğrenmesine olanak tanıma, makine öğrenimi Denetim li makine öğrenimi sırasında
ı ılıı ı n l< bilinir. Bu, bilgiyi işleyerek ve bilgiye dayalı tahminlerde sisteme, onu yaratan kişi, çıktılarının
l ı ı ı l ı ı n rak öğrenen hayvan beyinterindeki arabağlantılı hücrelerden doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu
söyler. Sistem doğru çıktıya ulaşmak için
r lııl nen yapay bir sinir ağını gerektirir. Yanıldığında, tahminini ağdaki devretere tercihleri ya da
ı 1 1111 l Lip bir sonraki seterde daha iyisini yapabilir. önyargıları uygular ve değiştirir.
rt·O%
� r::.
�- %
KÖPEK
2 3 4 5
1
Girdi Öğrenme Çözümleme Makine öğrenimi Kullanım
istem, Bilgisayarın Piksellerle i lgili Birçok öğrenme Yapay zeka siste
ı ı<ıık yo�unlukları amacı, farklı hayvan veri sinir ağındaki girişiminden (yüzlerce mi işini öğrendikten son
Inı k lı ııtksellerin larla ilişkilendirdiği tabakaların arasından girişimden milyarlarca girişime ra, otomatik olarak
l ılt l ı lntOsü pikseller arasında geçer. Tabakaların kadar olabilir) sonra, sinir ağı bir resimleri çözümiemek
11 11111 bir
ı ılrll ılk sinir örüntüleri tanımaktır. her biri piksel örüntülerini köpeği, kediyi ya da fareyi temsil -ya da öğrenilmiş başka
ilk önce rastgele giderek daha ayrıntılı edebilen piksel örüntülerini bir işi yapmak- için
1 llt ! l r ı t U sokar. tahminde bulunur. öğrenir. tanımada daha başarılı olur. kullanılabilir.
urlng testi
I l l i ı ls yar biliminin öncülerinden biri olan Alan Turing, Kördeneme
Yargıçlar kiminle
l ı lıbilgisayarın zeki olup olmadığını anlamak için bir konuştuklarını
l ı ıtl formüle etti. İ nsan bir yargıç, bir bilgisayar ve bir göremezler. Daha Klasik bilgisayarlar, bir seterde bir
parça veri -bir ı ya da bir O
l ı um n ileri testlerde
depolayan ikili rakamlar (bit)
denekle metin konuşması yapar. Yargıç
yargıç denekieri
l uı ı ı isinin insan hangisinin bilgisayar olduğunu resim gösterir ve kullanır. Kuantum bilgisayarlar, ı ya
Iyi yemezse, bilgisayar Turing testini geçmiştir. konuşur. da O olma şansı olan ve dolayısıyla
bir seterde iki bit veri tutan kuantum
SORUSORAN SORULARA YANlT VEREN bit ya da ku bit kullanır. Kuantum
iNSAN iNSAN VE YAPAY ZEKA bilgisayarların gücü, ku bitleri birlikte
kullanmasından kaynaklanır;
32-kubit bir işlemci bir seterde
. .... {
4.294.967.296 bit işler.
•
BiT KU BiT
•
o o
Denekler
soru
soramaz
nu na karar Yapay zeka •
vermelidir yargıcı
kandırmalıdır
Dalgalar
Dalgalar, doöada rastlanan salınımlar ya da
rltmlk bılf·çıkı•lardır. ı,ık ve ses, dalga
Rüzgar açı k suyun yüzeyinde
ömeklerldir. Farklı biçimler almalarına
eserek okyanusta dalga
rağmen, bütün dalgaların bazı ortak özeUikleri
yaratabi l i r. Sürtünme suyu itip
ve davranı,lan vardır.
dalga tepeleri oluşturur ve
tepeler de daha fazla rüzgar
Dalga tlp1ed yakalar.
Dalga, bir yerden başka bir yere hareket eden enerjinin bir
örneOidir. Salınım devinimlerinden ötürü bütün dalgalar aynı
temel davranışlan gösterir ve devinimleri üç biçimde ortaya
çıkabilir. Ses, boyuna dalgadu. Işık ve di\}er radyasyon
biçimleri enine dalgadu ve yol almak için bir ortam
gerektirmez. Okyanus dalgaları, yüzey dalgalan ya da sismik
dalgalar olarak bilinen karmaşık bir üçüncü biçimin örne\lidir.
Ylluy ülpla
Bir yüzey dalgasında su, dalgayla birlikte ileri
dotru hareket etmez. Onun yerine yüzeye
yakın su, sakin koşullarda il mikler şeklinde
kıvrılıp su seviyesi boyunca eşit yükseklikte
sırtiara ve çukurlara neden olur.
DALGANIN YÖNÜ
) Dalga ilişkisi
c
Dalga hızı sabitse,
Dalga genliği, dalganın Daha uzun dalga boy dalga boyunun artması
etrafında salındığı merkezi larının tamamlanması frekansı düşürür, aksi halde
bir çizgiden ölçülür a uzun zaman alır bunun tersi olur.
Dalgaları ölçme
Hangi biçimde olursa olsun
bütün dalgalar aynı boyut kümesi Kısa dalga boyları
daha yüksek frekanslı
kullanılarak ölçülebilir. Dalga boyu, w dalgalarla sonuçlan ır
...
dalganın tam bir salınımının <
"'
w
l:
doldurduğu mesafedir. Bir dalga
sırtından diğerine bunu ölçmek çok ZAMAN
kolaydır. Bir dalganın frekansı, her 1----�---�- 1 saniye
saniyede gerçekleşen dalga boyu
'-C
sayısıdır ve hertz (Hz) ile ölçülür.
Dalga genliği dalganın yüksekliğine
eşittir ve dalganın gücünü ya da DO,Ok f�k�<. k"k f"k'"'·
zaman içinde ne kadar enerji saniyede 1 ,5 dalga saniyede 3 dalga
aktarıldığını gösterir.
DJERJi VE KUVVETLER
Dalgalar
lar, herhangi bir şey yolunu tıkamadığı sürece, bir kaynaktan her
v ll yayılır. Bir dalganın yoğunluğu ya da içindeki enerji yoğunlaşması, Okyanus dalgaları, su bir ilmikte
lı ıynaktan uzaklaştıkça azalır. Yoğunlukta azalma -sesi daha dönemeyecek kadar deniz
ı ı izleştirir ve ışık daha soluk görünür- ters kare yasasına uyar. sığlaşınca kırılır (bkz. s. 233). Dalga
ın ğin, mesafe iki katına çıktığı her seferinde dalga yoğunluğu sığ alana girince, dönen su aniden
yükselip daha yüksek, uzun bir
sı rta dönüşür. Dalganın başı
ağırlaşır ve kırılır.
Dalga kaynaktan
iki kat uzaklaştı�ında
dört kat alana yayılır
Daha az etkisi
Dalga yo�unlu�unun
azalması çok hızlı olur.
Kaynaktan üç kat uzakta,
yoğunluk 9 kat azalmıştır.
1 00 kat uzakta, 10.000
kat azalır. KIYIYLA KARŞlLAŞMA
Radyo dalgalarından MIKRODALGALAR
Elektromanyetik radyasyon
Elektromanyetik radyasyonla enerji aktarılabilir.
Bu, hem yanıara hem yukarı aşağı dalgalanan
bir dalga biçimini alır. Dalganın iki bileşeni
eş fazlı salınır - sırtları ve çukurları düzenli
bir hareket şeklinde gerçekleşir ve birbirine
uyumludur. Dalganın boyu değişebilir Elektromanyetik dalgalar
Bunlar, dik açıl ı iki eş dalgadan oluşur - biri
ama dalga her zaman boş uzayda ışık salınımlı bir elektrik alanı, diğeri salınımlı bir Dalga yönü
hızında yol alır. manyetik alandır.
0 1 1 0 1 0 1 1
DALGA BOYU
Elektromanyetik
radyasyonu kullanma
ı880'1ere kad a r keşfedilen
elektromanyetik radyasyonu
Dezenfekslyon Diş röntıeni Nükleer enerji biçimleri, yalnızca kızılötesi,
Bakterileri öldürmek Kısa dalga boylu Nükleertepkimelerden görünür ve morötesi ışıktan
ve nesneleri mikrop X-ışınlan dokudan çıkan gama radyasyon ibaretti. Ama bugünün
tan anndırmak için geçip altındaki dişi enerjisi, elektrik teknolojisi tüm tayftan
UV ışı�ın bazı dalga açığa çıkarır. üretmek için kullanılır. yararlanıyor.
boylan kullanılabilir.
Renk
Renk, gözlerlmlzlıı v e görme sl8temlnbı ıtıOın
farldı dalga boylannı görmemizi olanaldı kılmak Gözlerin renge duyarlı koni
lç1D meydana getlrdlOf bir fenomencUr. hücreleri çalışamayacak kadar
AlgıladıS)ımız renkler, gözlerimizin saptadı0ı ıtık karan lıktır. Onun yeri ne daha
dalga boylarına dayanır. duyarlı çomak h ücreleri,
aydınlık ve karanl ı k alanlar
olarak görüntü
06ribatb' ta,ı llepz lflll ayH'IM ol uşturur.
Beyaz ışıktaki dalga boylan
Göz, yaklqık 400 nanometreden
kınlımla ayrılırsa, her renk
700 nanometreye kadar uzanan benzersiz bir miktar etilip bir
dalga boylarına sahip lfll}ı gökkuşatı yaratır.
....... .......
İ nsan gözü, şekillerinde n ötürü
koni olarak bilinen üç tip lfık
saptaına hücresi kullanarak
ışıktan görüntü yaratır. RetiDadaki
koniler, özgül ışık dalga boylanna
duyarlı kimyasal pigmentler içerir.
Tetiklenince, bir sirıir sinyali
ateşlerler. Beyin göze giren
kırmızı, yeşil ve mavi ışık
sinyallerini alıp, onlardan renk
algıları yaratır. Örneğin hem
kırmızı hem yeşil konilerden gelen
sinyaller sarı algısı yaratır. Bütün
konilerden gelen sinyaller beyazı
meydana getirirken, hiçbir
hücreden sinyal gelmeyirıce
siyah oluşur.
Işık sensörleri
Retinanın her bölümünde üç tip Ironi
hücrelerinden vardır ama konllerin bQyOk
ço�unlu�u. gözbebell n ln hemen arkasındaki
orta kısımdadır. GOrOntOierin en aynntıh
böiOmleri burada oluşur.
,,
l-r:
ll. ,._:, "!.� Bir nesneye ışık düştüğünde, ışık ya emilir ya da yansıtılır. Beyin
ıökyüzü mavi görünür; çünkü bir nesneye, yansıttığı ışığa uygun bir renk verir. Örneğin bir
d R r renklerle karşılaştırıldığında muz san ışığı yansıtır ve diğer bütün renkleri emer. Buna
ınnvl ışığın daha kısa bir dalga boyu çıkarmalı karıştırma denilir ve renkli mürekkep ve boya imal
v,ırdır ve gözlerimize ulaşmadan etmek için kullanılır. Bir sahne ışıklandırmasında olduğu gibi,
ı ı , hava moleküllerinden daha doğrudan bir ışık kaynağından renkleri karıştırmak, eklemeli
H0çlü bir şekilde sekip her yöne
karıştırma denilen tersirıe bir yaklaşımı gerektirir.
• ıçıl ır. Mor ışık da saçılır ama
cıııdan daha az vardır ve gözlerimiz Üç ana rengi ekle Üç mürekkep tüm iki mürekkebi
ın,wi ışığa daha duyarlıdır. mek, renksiz beyazı renkleri emer ve karıştırmak. tek bir
meydana getirir siyah görünür
Beyaz ışı k Hava molekülleri
:r· � ·
� ı.TP
iki ana
·. : : �:l
· :ı� �
ı�� .
DÜNYANIN ATMOSFERi
..
MAvi ı
��� __ Tüm renkleri
ı
yansıtan
BEYAZ
1
n :s � el er beyaz
gorunur _
i
�
!
YEŞIL
Bütün
renkleri emen
1 nesneler
siyah görünür
KIRMIZI
Yansıyan ışık
a
Bir nesneye b ktığı m ız
zaman, belirli bir renkteymiş
gibi görünür. Bu,
malzemenin özelliğine ve
hangi ışık dalga boylarını
emdiğine ya da gözlerimize
yansıttığına bağlıdır.
Aynalar ve
mercekler
Serap, sıcak günlerde görülebi len
optik yanılsamadır. Çöllerde
seraplarda, uzakta parıldayan
su varmış gibi görünür.
Işık demetleri her zaman düz çizgiler halinde "Su," asl ında, gökyüzünden
yol alır ama yansıma ve kırılma gibi gelen ve bir sıcak hava
katmanı tarafından göze
fenomenler nedeniyle yön değiştirebilirler. doğru kırılan parlak
Aynalar ve mercekler kullanılırken ışığı ışıktır.
kontrol etmek için bu iki süreç kullanılır.
Işığı yansıtma
Yansıyan bir ışık demetinin açısı, her zaman gelen
ışık demetinin açısıyla aynıdır. Açılar, yüzeye dik
açılı normal, hayali bir çizgiden ölçülür. Pek çok
Kesme elmaslar ışıldar;
nesneden yansıyan ışık her yöne saçılır; çünkü ışık
çünkü yüzey açıları,
demetleri engebeli, pürüzlü yüzeye farklı açılardan
çarpar. Ayna pürüzsüzdür; bu yüzden yansıyan ışık
üzerine düşen her ışığın
demetleri özgün düzenlerini koruyup bir görüntü içeriye yansıyıp
yaratır. yalnızca tepeden
çıkması nı sağlar.
Ayna görüntüsü
Bir ayna, aynanın arkasına yerleşmiş gibi
görünen bir nesnenin sanal görüntüsünü yaratır.
Vansıma görüntüyü yatay olarak çevirirse,
örneğin harfler sondan başa doğru olur.
�
Z
_ 1 aynaya
�i�a:ı�a�d:�r
"Normal" çizgi,
>
--
''
''
''
'
'
�1 '
''
Ayna görüntüsü. ,
aynanın arkasına
uzanan sanal ışık
demetlerince
NESNE ışınlar oluşturulur AYNA GÖRÜNTÜSÜ
ı kırma
ı h d ılgaları farklı ortamlarda farklı hızlarda yol alır.
ı ı lı y ni bir saydam ortama bir açıyla girerse, hız VAGMUR DAMLALARI
ı lt ı l lkliği yönde de küçük bir değişikliğe yol açar. IŞIGI YANSITINCA,
l h ı , lmılma olarak bilinir. Işık demetinin farklı
ı ıu1 v ıl rı farklı zamanlarda yavaşlar; bu da,
KIRINCA VE DAGITINCA
ı ı p ı ı yolunu saptınr. GÖKKUŞAGI OLUŞUR
_!
HAVA CAM HAVA
Illi ve görünen
1
Işık sudan
Balıgın görünen
ayrılırken
l< u ılrıı,ı gözü aldatabilir. Bir konumu
kırılır
lııılıklıln gelen ışık sudan
Balıgın fiili
lıııv.ıya geçerken kırılır. lşı�ın
ılı ıAı u çizgide yol aldı�ını .._....,o;;:-
::-
vıll \llyan beyin, balı�ı göze konumu
'·'" p.1n ışıkla aynı do�rultuda
1{1\ıOI.
� · , ODAK • . �
ıOı odaklama Dışbükey mercek 1 UZAKLIGI 1
ı ll ı mercek, kınlmayı kullanarak Dışbükey bir merce�e
tutulan ışık demetleri
ı ı ıı n yönünü değiştiren öteki tarafta bir odak
• ıy m bir cam parçasıdır. noktasında buluşur.
l( tıv l li bir yüzeyi vardır; Mercek ile odak noktası
arasındaki uzaklık odak
v ıtıl ışık demetleri merceğe uzaklı�ıdır. Küçük
Paralel ışık demet Yakınlaşan ışık demet-
leri mercekten ayrı l ır
l ıl ı dizi farklı açıyla çarpar ve nesneleri büyütmek için
leri mercege girer MERCEK
ı ıııuç olarak ışık demetleri bir dışbükey mercek
·�
kullanılabilir.
l tı ı lı l ı miktarda kırılır. İ ki ana ODAK .
�· .
ı ı ıı ı cak tipi vardır. Dışbükey ı UZAKLIGI ı
içbükey mercek
( honvaks) mercek ışığı içe doğru içbükey bir mercek ışık
l ı( lt r ve içbükey (konkav) demetlerinin yayılmasına
..
neden olur; bu yüzden leri mercekten ayrılır
ı ı ıı ı cak ışığı yayar. merce�in arkasındaki bir
ODAK ...
) )
odak noktasından geliyor
gibi görünürler. Bu NOKTASI
mercekler miyop
gözlüklerinde kullanılır. Paralel ışık demet
leri mercege girer
Lazer nasıl çalışır?
Yakut kristal atomlar ve Flaş lambası kristale ışık
Bir lazer, paralel v e eşevreli olan, (foton) pompalar
yani demetteki ışık dalgalarının
sıralı ve birbirine uyumlu olduğu Ayna fotonların
kristalden
yoğun bir ışık demeti üreten
aygıttır. Işık demetine kesinlik ve
güç kazandırır.
Fotonlar,
kristal boyunca
ileri geri yansıtılır
Kısmen gümüş
4 Güçlenmiş ışık Lazer demeti kaçar kaplı ayna
Bir fotonun iki foton salınmasını uyardığı S Kısmen gümüş kaplı bir ayna
lırt seferinde, ışık güçlen ir. Lazer, "uyartılı radyasyon bazı fotonların, çok yoğun bir güçlü,
ıılımıyla ışık güçlendirme" ifadesinin kısaltılmışıdır. eşevreli ışık demeti olarak kristalden
1 1ık tOpte aşağı ve yukarı se ker. kaçmasına izin verir.
Optik kullanımı Bütün dalga türleri gibi ışık dalgaları
da birbirine karışır. iki ışık dalgası
Optik, ışık bilgisidir. Işık demetlerinin birbiriyle karşılaşınca, bir dalgada
yansıma ve kırılma gibi optik davranışının, birleşirler. Dalga boyları eş fazlıysa
insan gözünün sınırlarının ötesine -birlikte hareket eden sırtları ve
çukurlarıyla aynı boydaysa- daha
bakmamıza olanak veren güçlü güçlü bir dalga meydana getirirler.
uygulamaları vardır. Tamamen faz dışı olan dalgalar
birbirini iptal eder. Girişim, petrolün
üzerinde görülen renk girdapları gibi
Optik eylemde Genellikle lOx ya da örüntüler yaratır.
�� =
İ nsan gözü yalnızca 0,1 mm'den büyük nesneleri görebilir. ı sx büyütme
A
+� ..,-
Bundan daha küçük nesneleri görmek -ya da çok uzak
nesnelerin aynntılarını anlamak- için optik aletler kullanılabilir. lşığı bir sonraki
göz merceğine
ı:
Bu aletler, nesneden gelen ışık demetlerini toplayarak bunu
odaklar YAPlCI
yaparlar. Bu ışık, görülemeyecek kadar küçük bir soluk görüntü lı iki dalga GiRiŞIM
oluşturur. Alet, nesneden daha fazla ışık toplayıp görüntüyü
�--
daha netleştirir ve ardından bir mercekle büyütür.
l �
YlKlCI
GiRiŞiM
ıso• faz
Optik lifler dalgalar
Bu süper hızlı kablolar, esnek cam lifterin içinde kodlanmış
lazer ışığı ışıltıları olarak sinyal gönderir. Işık, lifin iç Işık demetleri
yüzeyinden yansıyarak yol alır. Lazerin cama çarpma karşıya geçip son
1 'ı görüntüyü çevirir
açısı çok önemlidir: Çok dik olursa yansımaz, kırılıp
lifin dışına çıkar.
Tekerlek, düşük
büyütmelerde
tüpü örneğe Kötü görmeye, gözün şekli ve
ANAHTAR
• 11 ._ 1 yakınlaştırır
merceğin esnekl iği neden olur.
• Işık sinyali 1
Gözlük takman ın bunun
• ışık sinyali 2
üzerinde bir etkisi olmaz
- ama daha iyi görmenizi
Çoklama
Bir lif farklı renklerde sağlar.
lazer kullanarak birçok
sinyal gönderebilir.
Işık milaoskobu
Bir mikroskop, bir örnekten
geçen ışığı toplar ve büyütür. iris ya da diyafram,
Örnekten gelen ışık, seçili
ı � �
örnege tutulan ışıgın
objektif mercekten geçer. koni büyüklügünü ve
yogu lugunu ko trol eder
Teleskop
Astronomi teleskopları uzak
lfa
bir nesneden ışık toplamak
örnegi içeren cam için mercekler ve aynalar
sürgü, kızaga kullanır. Yeryüzünde kullanılan
yerleştirilir teleskoplar görüntüyü doğru
büyütmek için merceklerden
GRAN TELESCOPIO
CANARiAS'I N
TOPLAM 1 0,4
METRE ÇAPl NDA
36 AYNA BÖLÜMÜ
VARDIR Dürbün
Işık geniş ana merceklerden
girer. Sonra aynalar
tarafından içeriye
yansıtılır ve daha küçük
büyüteçlerle göze
yönlendirilir.
1
Büyütma nasıl olur? Işık gerçek arıdan yansıyıp
1
Mercek, ışıgın göze
mercege girer
� Sanal ışık demetleri
Bir mikroskoba takılan mercekterin çarpma açısını
çoğu, bir örneğin daha büyük bir
degiştirir
-
� -
-
� �
görüntüsünü oluşturmak için kullanılan
L"'>- sanal bır gorun-
J
:e.
dışbükey mercektir (bkz. s. 109). Mercek
� � tüsünü yaratır �
ile merceğin odak noktası arasına bir
1\.)
- - -
nesne konulursa, nesneden gelen ışık ARI ......
demetleri merceğin diğer tarafında - - � �
birleşir. Merceğin kavisinin artması Büyük resim
Bakan kişinin beyni ışığın doğru bir �
w
odak uzunluğunu ve sonuç olarak MERCEK SANAL GÖRÜNTÜ
yoldan gelip gözle buluştuğunu varsaydığı
merceğin büyütma gücünü artırır. için, büyütülmüş bir görüntü görür.
Ses
Kulağımıza ulaşan bütün sesler, dalga biçiminde (bkz. s . 102-103) bir
ortamdan -hava gibi- geçerek gelir. Ama ses dalgaları ışık ya da
radyo dalgaianna benzemez. Kaynaktan boylamasına uzaklaşan
basınç dalgacıklarıdır.
Basınç dalgaları
Bir ses dalgası, bir hoparlörün konisi gibi bir çekme-itme
mekanizmasıyla yaratılır. Bir elektrik sinyali koniyi yüksek hızda ileri
geri hareket ettirir ve bu havayı iter ve çeker. Her itme havada
uzaklaşan bir basınç dalgası yaratır. Her döngüde hoparlör konisi ne
kadar çok hareket ederse, o kadar çok basınç uygular - basınç ne
kadar yüksekse, hava molekülleri o kadar çok sıkışır ve ses o kadar
çok yüksek olur.
. . : .. . : ·: ·. : :
o
· ·: ·
o o
.
· :� . :: :� · :� . :� - :� :: . ! . : . ... .
o
: :.:
. ·. .:·:
. :·: · ..
. .. :·.· . ..
:·: :·.·.. :·: . . . :·:
.. . � · �· � .�·
. . . . . . . f. . .
.:: .:: . .:: .:: .::. . ..::. ..::. � ; ..
•
: ·: . :
0 o o
o 0
: •
0
Daha sıkışık
hava molekülleri
l Daha az
sıkışık hava
Daha büyük basınç Daha düşük basınç molekülleri
farkı yüksek bir farkı alçak
��
re
/\ /\ /\ /\ /\ 1
/ VVV<rV �V
YÜKSEK GENLiK DÜŞÜK GENLiK
h d lgaları havada yaklaşık saatte 1 .238 km hızla yol alır. Hızlıdır, ama
l ı ı•.lı d lgalar bile kaynağın hızından etkilenir. Sesli bir taşıt bir dinleyiciye
Bir sesin perdesi dalgasının
ı lı ı 1 ı u hareket ediyorsa, sesin basınç dalgacıkları sonunda birbirine
frekansıyla ilgilidir: Frekans ne
y ı lt ı n l şır, frakansı ve perdesi yükselir. Taşıt geçince dalgalar uzar, kadar yüksekse, perde o kadar
1 11 ı 1 düşer. yüksektir. Hertz (Hz) ile
ölçülen frekans, saniyede bir
l l ı aları yarıştırma noktada geçen dalga
ıı
l l lı yıırış arabasının yüksek sesli motoru, bir sonraki Saniye başına daha fazla sırtların ı n ve çu kurlarının (ya
ı 1 l ıı yı göndermeden bir önceki dalgaya biraz yaklaştı�ı dalga yüksek perdeli bir da döngü) sayısıdır.
1 lı ı ı l i , banın önünde da�ılan ses dalgaları sıkışır.
'v�
ses üretir
;Oif\J\/\1\A/'
ılıtlflıtlıırı dOzenli
Halıkiıdır ses dalgaianna
kenetlenir
YÜKSEK PERDE
ll ı çok jet motorlu uçak, sesten daha hızlı yol alır; daha Vi BALiNA SE � L�� i N i N
ll mse geldiğini işitmeden, başımızın üzerinden geçip .
80 dB'DEN BUVUK BIR
.
11 (J r. Ses dalgaları o kadar sıkışıktır ki, yüksek bir ses
l lliLlaması yaratırlar. SES ŞiDDETi OLABiLiR
Ses dalgalarıjetin
önünde yayılır Ses dalgaları
kaynaşır
Şok dalgası _/
yayılır
Maksimum ev tırını
sıcaklığı
Sıcak eşya
Bu sıcaklıkta uzun süre
Katılardaki ve sıvılardaki pişirme metal raflara
atomlar ısınınca ileri zarar verir.
geri yalpalar. Gazda
atomlar uçuşur, diğer Su kaynar
Tekrarlanması kolay olduğu
atarnlara çarpar. Nesnenin için seçilen Celcius ölçeğinin
Enerji aktanmı kütlesi aynı kalır ama üst noktası.
Sıcak kahveye atomlar arasındaki
soğuk süt
boşluk artar ve madde Yeryüzünde
eklendiğinde,
en yüksek sıcaklık
kahvenin ısısının genişler. Bu, 2005'te iran'ın Lut çölünde
bir kısmı süte aktarılır
karasal yüzey sıcaklıklarına
- süt ısınır, kahve
ilişkin bir uydu incelemesi
soğur.
sırasında kaydedildi.
Bir maddeye tennal enerjı eklenince , atomlarm ve
moleküllerin artan hareketi, onlan bir arada tutan bağlan
sonunda koparır. Madde hal değiştirir (bkz. s. 22-23)
- örneğin kaynar. Böyle bir değişim sırasında, ısıtma
Su donar
maddeyi daha sıcak yapmaz. Onun yerine enerji gizli ısı Suyun don ma noktası ile
olarak çalışır. kaynama noktası arasında
1 00 derece yaratan Celcius
ölçeğinin sıfır noktası.
Yeryüzünde en düşük
sıcaklık
Bu, 2010'da doğu
Antarktika'da ölçüldü.
�
::;;;;
G Hava sıvılaşır
Vi Havadaki pek çok
gaz bu sıcaklıkta
sıvılaşır.
Dış uzay
Yıldızlararası
Termal enerji uzayda en düşük 1:1!
�,
Gizli etki sıcaklık.
Gizli ısı enerjisi atomların ve moleküllerin hareketini
artırmak yerine, aralarındaki bağları koparmak için kullanılır. Mutlak sıfır �.
Bu yüzden, bir hal değişimi sırasında. termal enerji ekiense bile, En düşük teorik sıcaklık <
sıcaklık kısa bir süre sabit kalır. Bağlar koptuktan sonra ama bir nesnenin bu 1:1!
sıcaklık tekrar artar. kadar soğuması :ıq
�
olanaksızdır.
�
maytabın yaydığı sıcak kıvılcımlar
bir kişinin derisini yakmaz;
oysa yanan maytabın kendisi
Bi R RAKIM DA �
yakar. Minik kıvılcımın SUYUN KAYNAMA m
yüksek bir sıcaklığı olduğu halde, .......
küçük kütlesinden ötürü SICAKLlGI �
Kıvılcımlar yan � n demir, � �
içerdiği toplam enerji çok
-....J
azd ı r ve bu yüzden
magnezyum, alumınyum
gene ll'ı ki e zararsızd ı r. diğer metal tanecikleridir
ve
ISIYI EN iYi HANGi
MALZEME iLETiR?
El mas
en iyi ısı iletkeni sayı l ı r
Isıyayım - bakırdan i ki kat,
Isı, akışkanlardan -sıvılardan ve gazlar alüminyumdan
dan- ısıyayımla geçer. Bu işlem şu ilkeye dört kat
göre çalışu: Sıcak akışkanlar yükselir, daha etki lidir.
soğuk akışkanlar alçalır. Isı bir akışkan
daki atomların ve moleküllerin yayılma
sına neden olur; bu yüzden hacmi artar,
yoğunluğu azalır. Bu durum sıcak akışka Kinetik enerji
metale yayılınca,
sıcaklıgı artar ----=AB•
nın yukarı doğru çıkmasına olanak
(l
verirken, soğuk akışkan alçalır ve
kendisiyle birlikte ısı enerjisini hareket
ettiren bir ısıyayım akımı yaratır.
Kinetik enerji, çarpışmayla
Sıcak hava diger atarnlara aktarılır
odaya yayılıp
ısıs�nı çevreye
verır
��
engel ledikleri için daha da iyi yalıtkandır.
GOneş ışı�ının
yanı sıra, görünmez Dışarıdan gelen içeriden gelen
- .
kızılotesı
kızılötesi ışıma da kızılötesi ışıma
___ verir yansıtılırak ışı ma geri
uzaklaştırılır yansıtılır
DIŞARI iÇERi
\_
İ
Görünür
ışık çift cam lı
Atıl gazla ya da suyu alınmış havay pencereden
doldurulan ara boşluk, ısıyayım evin içine
akımlarının oluşup pancereden ısı geçer
aklarmasını olanaksızlaştı m
ı,ıma
[sı aktanınının üçüncü aracı ışımadır. Isı
nerjisi, kızılötesi denilen -frekansı görünür
iki nesne bi rbiriyle fiziksel temas halinde olunca,
kırmızı ışığın altında (ve radyo dalgalarının
sıcak nesneden soğuk nesneye ısı geçer; asla tersi
üstünde) olduğu için öyle denilen- görünmez olmaz. iki nesne aynı sıcaklıkta olana kadar
bir ışıma biçimiyle taşınır. Bütün sıcak ısı aktı rı mı devam eder. Aynı sıcaklıkta olma
nesneler kızılötesi ışıma verir ama herhalde en durumuna termal denge denilir ve daha fazla ısı
önde gelen güneştir. Hacmine göre geniş bir aktarımı gerçekleşmez.
yüzey alanına sahip bir nesne, görece küçük
bir yüzey alanı olan nesneden çok daha hızlı ısı Isı enerjisi eşit da�ılana
kadar yayılır
saçar ve soğur.
••SlCAK SO�UK
Kuvvetler N EDEN BAZI
N ESNELER SEKERKEN
BAZILARI PARÇALANIR'l
Devinim, bir kütleyi etkileyen kuvvetle
Esnek nesneler bir yüzeye
yaratılır. Nesnenin kütlesine bağlı olarak
çarpınca deforme olur ama
kuvvetler nesneleri farklı farklı etkiler.
gevrek nesneler, bir kuvvet
Kuvvet newtonla (N) ölçülür. 1 newton
uygu landığında zor şekil
kuvvet (1 N) bir saniye içinde 1 kg kütleyi değiştirir ve parçalan
saniyede 1 metre hızlandırır. maları olasıdır.
1' ./'
top üzerinde etkide bulunan kuvvetlerin
Atomların etrafındaki negatif yüklü elekıronlar birbirini bileşiminden ötürü kavisli bir yol izler. Topun
iter, bu yüzden nesneler kaynaşrnaz, ayrılmaya zorlanır. kinetik enerjisi kütleçekimsel potansiyel
· ·�
Bu kuvvet bir nesneden diğerine enerji aktarır ama toplam enerjiye (dikey konumunun bir sonucu olarak
depolanan enerji) dönüşür ve top düşünce
enerji miktarı aynı kalır. Nesneler arasında enerji tekrar kinetik enerjiye döner.
hareketiyle, kuvvet devinirni değiştirrnek ya da söz konusu
f
nesnelerin şeklini değiştirrnek gibi mevcut dururnda bir
ı
ANAHTAR
T
değişim yaratır.
· ·-+
ı
Yukarı ve
Dikey kuvvet anadevinim
· ·-+
Hareketin yönü Topa uygulanan Topun deviniminin
eşittir; bu
ilk kuvvet tersine bir kuvvet
Topa uygulanan yüzden top 45
1· . .
Yatay kuvvet derecelik açıyla
· ·-+
kuvvet
- � (J�.
yol alır
1 Bileşke kuvvet
•:
�
Hızlanma Yavaşlama Kütleçekimi topu etkilediği
r
Topun yörüngesi
Bir tenis topunu etkileyen kuvvet ona Topu ters yönde için yukarı doğru devinim
ivme kazandırır; bu yüzden hareket iten bir kuvvet topu birazazalır
etmeye ve hızı artmaya başlar. yavaşlatır.
1-
Bileşke kuvvet dik açıl ı
Topun Topu farklı bir bir üçgenin uzun
1 �
ilk yönü açıdan iten başka Uygulanan kuvvet ne kenarını oluşturur
bir kuvvet yönünü kadar büyükse, topun
/
-- değiştirir şekli o kadar çok
değişir ����t, kütleçekimin aşağı doğru çekme
� - --
•
kuvvetine karşı yukarıya ve yana iten bir
• __
�
Yeni kuvvet uygular.
;
hareket
yönü Eşit kuvvet uygulanmış
Yön detiştirme Şekil detiştirme
Tenis topunun yön değiştirmesi için, ilk Birbirine karşıt iki eşit kuvvet
kuvvetten farklı bir açı da etkide bulunan tarafından sı kıştınldığı için top
başka bir kuvvet gerekir. şekil değiştirir.
P
TARi �T E EN HlZLI TENiS
.
SERVISI SAATTE
263,4 KM'DIR
ylemsizlik Sepet ve toplar. aynı
l•:yı rnsizlik maddenin, ister hareketsiz devinimle yol alıyor
1 ıt.ı ı s bit hızla yol alıyor olsun devinim
ı ltıı 1 ı munda bir değişikliğe direnme ····· �
ı ı l m k içirı bir dış kuvvete ihtiyaç vardır.
l l ( y k bir kütlenirı eylemsizliği küçük bir
I d tl den fazladır; bu yüzden daha büyük Eşit devinim Eylemsizlik kayması
Sepet ve toplar aynı yönde aynı hızda Bir kuvvet (bir engel) sepetin hareketini durdurur
lı( tl l rin eylem durumunu değiştirmek hareket ediyor. Yalnızca bir kuvvet ama bu kuvvet topları pek etkilemez: bu yüzden
1
ha fazla kuvvet gerektirir. devinimlerini değiştirebilir. eylemsizlikleri hareketlerini devam ettirir.
. .
7 Bileşke kuvvetler
�
Hemen her zaman bir nesneyi
1 ı ıp kinetık enerJıyı etkileyen, onu farklı miktarlarda Bir araba kazasında ana tehlikelerden
lılllılr, onun yerini
farklı yönlere iten birden fazla biri yolcuların eylemsizliğidir; çünkü
-7
pot,ııısiyel enerji alır;
. . kuvvet vardır. Bu bireysel kuvvetler araba aniden durunca, yolcuların
'
lııp yukarr ya da aşağ
: •• bedeni hareket etmeye devam eder.
"' '\
ı lı Rll, yalnızca yana tek bir bileşke kuvvette birleşir. Bir
1!111 ket eder Hava yastıkları eylemsizlikten yararla
bileşke kuvvet, Pythagoras
narak bir çarpışmayı algılar ve şi şer,
teoremiyle hesaplanır; dik açılı
Kütleçekimi yolcuları güvenli bir hızla yavaşlatır.
bir üçgenin kısa kenarları iki
ılı VIIIllllin dikey yönünü
1 ı �lııo çevirir ama yana kuvveti temsil eder, bileşke Direksiyon
lweket aynı yönde kuvvetinsa uzun kenara,
devam eder yani hipotenüse
eşdeğer bir Şişirici
Kütleçekimi topun yörüngesinin büyüklüğü ve
/1 ·· \
her evresınde aynı kuvvetle topu • • • � yönü vardır.
aşağı çeker
sürü ş sırasında
�
harekete direnç
Kutleçekımınden gösteren sarmal ağırlık
kaynaklanan ivme topun, '
1
neden olur
Salınan Şişen
h"' '�"''
Kütleçekimi, yere
/ ..
..
. .
• ••
· -7
•
çarpıncaya kadar topun •
hızlanmaya devam
etmesine olanak verir
ıvme
Hız, bir nesnenin belirli bir yönde yol alma süratidir.
Nesnenin hızında bir değişiklik, bir kuvvetin
uygulanmasını gerektirir ve hızın değişme
hızı ivme olarak ölçülür.
Hız
Sürat, birim zamanda alınan yoldur - örneğin, bir arabanın bir saatte ne
kadar yol aldığının ölçüsü. Hız, süratin bir ölçüsüdür ama hareketin yönünü
de içerir. Karşıt yönlerde yol alan arabalar aynı süratte hereket edebilirler
ama farklı hızlan vardır. Hareket eden her nesnenin, hareket eden diğer
nesnelere kıyasla, fiili süratinden farklı olan göreli bir hızı vardır.
Sıfır fark
Bu iki arabanın sürat
ve yön bakımından
hızları aynıdır. Bu
nedenle göreli hızları
sıfırdır ve birbirlerine SAATTE 30 KM SAATTE 30 KM
sabit bir mesafede YOL ALAN ARABA YOL ALAN ARABA
kalırlar.
Yakalama
��
Sarı araba yeşil
arabadan 30 km/s
1
daha hızlı hareket
ediyor; bu yüzden yeşil
arabaya göre göreli SAATTE 60 KM SAATTE 30 KM
hızının 30 km/s olduğu YOL ALAN ARABA YOL ALAN ARABA
söylenebilir. Dlt bir kuvvet Mldcle bulunmaciıkça
her nesne dOz bir çlzakle harelretllz ya
da aynı devinim halinde kalır
Kafakataya
Arabalar aynı hızda Devinimin birinci yasası bir nesnenin
ama karşıt yönlerde eylemsizlik özelliAini, dış bir kuvvet
yol alıyor. Birbirlerine tarafından zorlanmadıkça devinim
göre göreli hızları 60 durumunu deAiştirmeye
km/s'tir. SAATTE 30 KM SAATTE 30 KM direnci ni tarif eder
YOL ALAN ARABA YOL ALAN ARABA (bkz. s. 120·121).
ivme
ivme hızda meydana gelen bir değişikliktir ve saniye başına saniyede
metreyle (m/s2) ölçülür. Yavaşlama da bir ivmedir ama hızın azaldığı bir
ivme. ivme, son hızdan ilk hız çıkarılıp, geçen zamana bölünerek
hesaplanır.
Hızlanma
Bu araba ı dakikada hızını iki
••�
katına çıkarsa. hız de�işimi (6
m/s) bulunup, saniye olarak
geçen zamana (60 s) bölünerek
ivmesi hesaplanabilir. Sonuç SAATTE 6 M/S
saniyede O,ı m/s ya da O, ı m/s'
SAATTE 12 M/S
VOL ALAN ARABA YOLALAN ARABA
olur.
Dış
lastiği janttan
ayırmak için altına bir aleti
zorla sokmak, kama ilkesinden
yararlan ır. Bir itme kuvveti, daha kısa
mesafede etkili olan daha güçlü bir
ayırma kuvvetine dönüştürülür.
M kanik avantaj
iki kat mesafe
ama daha az
l l ı Li\ n makineler, kuvvet yükseltiminin
l ı lı lçüsü olan mekanik avantaj ilkesini uygular.
Vıı ı ı l , bir boya kutusunun kapağının altına
! ıl ı 1 vye sokup kaldırmak gibi, büyük
l ıl ı h raketi daha büyük güçle küçük bir harekete
ıl ı ıüştürmenize olanak verir. Ama bir fener balığı
l ı lı ltanın ucuna güç uygulayıp geniş bir yay Düşük vites Yüksek vites
ı kilnde saHadığında olduğu gibi, tersine de Bir bi siklette düşük vites, Tepeye ulaşınca
tepeyi tırmanmak için sürat daha yüksek bir
ıılış bilir. pahasına pedal dönüşünü vitese geçmek süratı
daha fazla güce dönüştürür. artırır.
Kaldıraç sınıftan
� e
Kol kuvveti Yü k
• Destek Yükün ve kuvvetin desteğe göre nerede olduğuna
(girdi kuvvet) • (çıktı kuvvet)
bağlı olarak üç kaldıraç sınıfı vardır. Farklı
yönlerde hareketi ya da gücü artırmak için
tercih edilebilirler.
·.
.·
HAR: : '"'ı
Küçük dişli daha
DifU oranı
Dönme kuvveti biçiminde
güç ya da tork, çoğu kez
birbirine geçen dişli
"dişleriyle" aktarılır. DiŞLiSi
Büyük hareket dişlisinin
küçük dişlinin üç katı dişi varsa,
küçük dişiiyi üç kat hızlı Dişli oranı
döndürür. Birkaç dişliye Küçük bir dişiiyi hareket
birlikte çoğu kez dişli takımı ettiren büyük bir dişli
sürati artırır. Tersi daha
denilir. fazla güç verir.
Sürtünme
Sürtünme, iki nesne ya da madde birbirine sürtündüğü zaman,
sürtünme devinim yönünün tersine ittiği için gerçekleşen direnç
kuvvetidir. Bir nesne bir sıvıdan ya da gazdan geçtiğinde,
çekme olarak bilinen bir sürtünme biçimine neden olur.
Karşıt kuvvetler
İ ki malzeminin yüzeyi buluşunca sürtünme meydana gelir.
Mikroskobik düzeyde yüzeyler asla pürüzsüz değildir ve
yüzeyler karşıt yönlerde hareket edince, küçük girinti-çıkıntılar
birbirine takılır. Her çıkıntı minik bir kuvvet uygular
ama hep birlikte, devinimi yavaşlatan ya da durduran
bir direnç oluşturur. İ ki yüzey birlikte hareket edince,
aralarındaki sürtünme kinetik enerjiyi termal enerjiye
ya da ısıya dönüştürür.
MANYETiK RAYLI
Püriki yüzeyi
üzlülünk,birbirini Su tabakası TRENLER, TRENiN HA
kolayca geçemernesi
ıd•m::�A HOKEY TOPU
VAYA KALKMASINA
OLANAK SAGLAYARAK
TREN iLE RAY ARASINDAKi
SÜRTÜNMEYi KESER
YÜZEY B
Yolu kavrama
Sürtme Kolayca kayma Bir araba lastiğinin yüzeyi girinti-çıkıntılarla kapi ıdır. Bu
Sürtünme yüzeylerin ince bir sıvı su tabakası "kavrama," lastiği daha pürüzlü yapar; böylece yol
pürüzlülüğüyle iligilidir. buzu çok az temas yüzeyinin daha pürüzlü bölümlerine bağlanır. Lastiğin
Başka bir nesneyi bastıran sağlayacak şekilde yüzeyindeki oluklar suyu arabadan uzaklaşmaya zorlar.
bir nesnenin ağırlığı, iki diğer yüzeylerden Tutunma ve deformasyon, lastiğin yolu kavramasına
yüzey arasında yakın ayırdığı için, buz yardım eder ama çok fazla baskı kauçuğu elastik
temasa neden olur. kaygandır. toparlanmanın ötesinde
deforme eder ve
yüzey yırtılır.
l
l ı rabanın lastikleri yolu
h ıvı yacak, yolun yüzeyiyle Ateş yakmanın en yaygın yollarından bazıları
sürtünmeyi kullanır -çakmak taşını sert bir
yüzeye vurup kıvılcım yaratmak gibi. Bir yay
yııı L cak şekilde tasarlanır. Bu
matkabı bir yayın h ızla sağa sola döndürülmesini
• ı Lünme tekerleriere çekiş gücü gerektirir; bu, sert ağaçtan sivri bir i ği, bir parça
h ız ndırır; böylece dönerken yola şömine tahtasında talaşla dolu bir oluğa sıkıştırır.
ı l ı ı mp arabayı ileri itebilirler. Sürtünmeden kaynaklanan ısı, talaşı tutuşturur.
Yı L ı ince kavrama olmazsa,
lt lt dekler patinaj yapar.
1\rt n temas
Süreklemeyi azaltına sağlUskundur
ar a denge
A 11 bir yük lastiği yere daha fazla itip
Çekme, su ve hava gibi
lı•ııııı� alanını ve dolayısıyla sürtünme akışkanlardan geçen
luvv tlni artırır. nesnelerin neden olduğu
sürtünmedir. Uçak kanatları
KÜÇÜK DiKEY YÜK ve gemi tekneleri, çekmeyi
_..,..,.,_...._,
azaltacak şekilde tasarlanır. Sınırlı su teması Yüzeyleri yükseltmek
Bir trimaranın çekme Bir deniz uçağı gövdeyi suyun
Trimaran ve kayaklı gemi kuvvetini azaltmak için görece üstüne kaldıran çekme
gibi bazı tekneler, suyla küçük bir toplam yüzey kuvvetini büyük ölçüde
temas alanını sınırlar. alanına sahip üç teknesi vardır. azaltmak için kanat benzeri
gemi kayakları kullanır.
� giyüksBüyükrdap,ek çekme
Uçakların kanat uçları,
·�
ANAHTAR
• Kütleçekimi
•
.� Gerikuvvetçagri ım Salı ncak,
l noktbua etmerrafıknezida
7 döngü
bir sarkaç devinisalmiıynlıer
\
Gerçekiipçagrmerımkezekuvvetdogri,usalharıncagıeket
etmeden öncehızbisıfrıanrdırdurvedurur;
gerbumaksinoktiçagrmaumımdakuvvet
düzeydedii r
Sarkaç devinim i
Bir oyun parkı salınca�ında, herhangi bir
sarkaçta oldu�u gibi, geriça�rım kuvveti, aşa�ı
do�ru çeken kütleçekimi kuvveti ile salıncak
otura�ını döngül noktaya ba�layan zincirdeki
gerilim kuvvetinin bileşimidir. Tam bir salın ma,
nesne denge noktasına geri döndü�ü için,
ortalama sıfır hız üretir.
Salınım
Salınım, merkezi bir nokta etrafında tekrarlı
bir harekettir. Bir kuvvet -geriçağrım kuvveti-
KÜTLEÇEKiMi
nesneyi merkezi bir noktaya geri çektiği için bir nesne
salınır. Merkezi noktada sistem dengededir. Salınan bir
sarkaç ile bir yayın ucundaki ağırlık, salınım örnekleridir.
Her iki örnekte de devinim, düzenli hızlanma ve DENGE NOKTASI
HlZ = MAKSiMU M
yavaşlamadan ibarettir. GERiÇA�RIM KUVVETi = O
1 28 / 1 29
ENERJİ VE KUVVETLER
Yaylar ve sarkaçlar
.anek kuvvetler
ı1 ı y y özellikle esnek bir
ııı nedir, yani eski haline
rı lmaden önce geçici olarak şekil
ıl J iştirebilir. Bir kütle yayı
1
Young modülü malzemenin katı
olduğunu, gerildiğinde şeklini zor
değiştirdiğini gösterir. Düşük bir
değer, maddenin büyük elastik defor
masyonlara uğrayabildiğini gösterir.
DÜNVANIN EN
UZUN SARKACINI Madde
Younı modülü
(paskal)
UZUN LUGU Kauçuk 0.01-0.1
Yüksek
betl on dayanımlı 30
e
Atmosfer basıncı ATM ile ya da
ll,OOO M
- 35,000FT paskalla (Pa) ölçülür. Deniz
seviyesinde basınç 1 ATM'dir (101.325
YOLCU Pa). Yükseldikçe havanın yo�unlu�u
Basınç, yüzeye uygulanan bir kuvvetin UÇAGI azaldı�ı için basınç da azalır. Hava bir
yüzey alanına bölünmesidir. Su ve hava gaz oldu�u için, genişleyip daha az
yo�un olması olanaklıdır. Okyanus
dahil, bir ortama ya da bir ortam 9,000 M suyu basıncı derinl i kle birlikte artar
30,000FT ama yo�unluk sabit kalır.
tarafından uygulanabilir. EVEREST
DAGININ ZiRVESi
Gazlarda basınç
Bir kuvvet uygulandığında gaz daha küçük bir hacme DAG
sıkışır. Moleküller gaz molekülleri gibi davranınayı bırakıp 7,500 M TIRMANIŞI NDA
bir sıvıya dönüşene kadar, daha sıkı bir biçimde tıkışır. 25,000 FT "ÖLÜM KUŞAG I"
_ 3,000 M
lO,OOOFT
Atmosfer basıncında su
100°C'de kaynar. Çıkan
buhar genellikle kaçar ama
bir düdüklü tencerede
içeride tutulur ve basınç
yükselir. Bu durum suyun
kaynama derecesini
yükseltir ve yemeği daha
hızlı pişirir.
OM
O FT
Sıvılarda basınç
Gazlardan faıklı olarak sıvılan, basınçla daha küçük bir
hacme sıkıştırmak çok zordur. Bir sıvıya uygulanan basınç,
_ 3,000 M
sıvıyla aktarılır. Örneğin bir sıvı bir borunun içindeyse, bir
10,000 FT
uçta uygulanan basınç, diğer uca kadar bütün yolu geçmiş
olur. Üstündeki suyun ağırlığından ötürü derinlikle birlikte
basınç artar; barajların tabanının daha kalın olmasının
nedeni budur. Basınç yoğunluktan da etkilenir. Sıvı ne kadar
yoğunsa, uyguladığı basınç o kadar yüksektir. _ 4,500 M
15,000 FT
Akıtan kova
Derinde basınç
r�\
artışı, bir kovada
aynı büyüklükte üç
delikten suyun 6,000 M
akma hızıyla 20,000FT
gösterilir. Kovanıu basın üstnüçneen
doğr
alçtakadeldüzeydedi
"...,.......;f---
•... Oryukar iısınğdaindahar 7,500 M
kteEnnl akanyüksek
delidüşük su farazltıraırsu basıncı 25,000FT
a tınbasıdadınlçr �ı:oı
Su en a t Kovanı
basınç nenalyüksek tında �-
yüksekdelibasıktfıeşnnkıçlenrıar <
9,000 M
ı:oı
düzeydedi r 30,000FT
�
t:ı:ı ı:oı
Ol �
gı f;;
Sıvıların sıkıştırılamazlığa ll ,OOO M
- 35,000FT .g ,
yakınlığı, makineleri çalış
tırmak için boru şebekesiyle
basınç aktarmalarını olanaklı �
kılar. Bir pompa silindirini, w
alanı iki kat bir kaldırma o
mekanizmasına bağlamak
CHALLENGER ÇUKURUNDAKi .......
�
için bir boru kullanılırsa,
Havadan hafif
Normal bir balon, dışarıdaki
havadan daha hafif bir gazla dolu
KALDlRMA KUVVETi
T
olduğu için gökyüzüne yükselir. Pek
çok insanlı balon, havayı ısıtıp
genişleterek bunu başarır; ısıtma
havayı daha az yoğun ve dolayısıyla
soğuk havadan daha hafif yapar.
Hava gemileri genellikle hidrojen ya
da helyum içerir. Parti balonlarını
şişirmek için de helyum kullanılır.
Hidrojen helyumdan iki kat daha Güç kullanarak uçuş
hafiftir ama tehlikeli ölçüde
yanıcıdır; helyumsa yanıcı değildir.
Sabit kanatlı uçaklar ve
helikopterler havadan ağırdır.
artıkaldrıırrmyaadamikazaltarıtnırı
Havayı saptırıp üzerlerindeki
lmhavaeyebasnedenıncıfolarukrı -f
Sıbucakyüzden
hava genişler, basıncı azaltmak için özel yapım
�� R� harDahaenketuygulyavaş 1
edena bombesKanadı n üstnin
l
• • yüzeyi
Dahadahayogun. havanı i , havanı
dıgı sekdahabasıyüknç hızollı aakmas ı nna
1'
soguk
hava nak verir
KALDlRMA KUVVETI
l Kalkışa hazırlanma 2 Bernoulli etkisi
Sıcak hava balonunda kaldırma kuvveti Bir uçak, havayı kanatlarının Basınç, bir ortamın devinimine baglı olarak
Hava ısıtılınca molekülleri ayrılır, bu yüzden üzerine zorlayıp kaldırma kuvveti degişir - buna Bernoulli etkisi denilir. Kanadın üst
genişler. Artık aynı hacmi işgal eden molekül yaratmak için ileri dogru devinime yüzeyinin alt yüzeyinden daha uzun bir kavisi
sayısı daha az oldugu için, balonun içindeki dayanır. Hızlanmak için güçlü bir motor vardır; bu yüzden onun üzerinde hava daha hızlı
hava daha az yogundur. kullanırken, uyarlanabilir flaplar düşük akar. Bu durum kanat üzerindeki basıncı azaltıp
hızda kaldırma kuvvetini yükseltir. kaldırma kuvveti yaratır.
VERiLi BiR ANDA
YAKLAŞlK 9.250 YOLCU UÇAGI
��++ KALDlRMA
KUVVETi
T
AV DADlR
Kalarkıtşırsımakrasınvedainkaliş sıdrıramsınadakuvvetçekmeini
içkuvvet
in arkainkenar uçuş sırasında kapalıdır ı
i artırfılpapluçalları ıkulyavaşlanıtlaırt;mdüzak
) L ÇEKiMi
Antonov An-225
kargo uçağı 1 985'te üretildi.
3 DüZ UÇUf
Maksimum 705 tonluk bir
Kanatların sağladığı kaldırma kuvveti ağı rlığı vardı r ve
� ıı t ı•ç kimi kuvvetini dengeler
l ancak ama altı turbotan motorla
ı ı u ıtordan gelen itme kuvveti uçağı
yı•ll'rlnce hızlı ileriye hareket ettirirse. Bu çalışır.
llııı kuvveti, kaldırma kuvvetlerinin yarattığı
�l'knı kuvvetinin de üstesinden gelmelidir.
�900km/s
lı likopteri havada
lı reket ettirir. Nikalhdayetırmadengesi zi,
l ı eıımek Ö etmesine neden olketur hel i k opt e kuvvet
r i n har e
p •1a[�irldvanelıkrıpaçıaekalsriınaşallaı ryüksel
ı egitpir, �··· nce pilot,devirlli ilharerieket
v kaldırma kuvvetartıirnıri HAREKET
ethartieriketp egiçubugunu
k plaka arı eger
5.000
ağırlık,aşağıtkuvvet
onldoğruk biur
tir
Sudan ağı r olan nesnelerin
kendi hacimleri kadar
suyu n yerini değiştirdiklerini
Yükyoğunlgemiuğununin toarpltaırmır
keşfetti - her şeklide
nesnenin hacmini
ceplamaerdaha
sudan i varyindeazırdeveyoğunhavaonu
ölçmek için yararlı.
yapar
S
Batma
omçelikten bir ajır1ık
sudan sekiz kat daha
yoAundur. 5.000 tonluk bir
denizaltı olarak kendi
hacmi kadar suyun yerini
dEtiştirir ama o suyun
ajır1ıAı yalnızca 625 ton
civanndadır. Suyun ajır1ıAı
yukanya cfoAru küçOk bir
kaldırma kuvveti uygula r Yüzme
ama çelik aAJr1ıAın Çelik bir yOk gemisi havayla
kuvveti ne kar$ı koyamaz. doludur ve bu yüzden, top
bu yüzden batar.
5.000
Su,kaldırma tonlkuvvetuk eşiiylet ----0 lam yoAunluAıJ suyun yotun
luAıJndan daha azdır. 5.000
KaldırrmalıAınkuvvet i 625 ----, tonluk aAır1ıAı yer d�iştirir ve
tondur-aAı gemininkarşıaAırkoyar
lıAına 5.000 ton okyanusun
durdurmayabatyetmasımeznı kaldırma kuvvetiyl e yüzer
durumda kalır.
yo�unl orGemi
ut�ualaçoknmain
KALDlRMA
fazladıteknesuya
r -bütün
KUVVETI batar KALDlRMA KUWETI
Denizaltılar
İ stediği zaman dalan ve yüzeye çıkan denizaltılar sıkıştırılmış hava tanklan kullanarak
rtalama yoğunluklarını değiştirir. Bir güç kaynaklan olduğu sürece, bunu sonsuza kadar
y pabilirler; çünkü yüzeydeyken atmosferden yeni havayı tankıanna pompalayıp
ıkıştırarak, tekrar yüzeye çıkmaya hazır hale gelebilirler.
Yüzeyde
Bir denizaltının I i Dıe şan
t il n su ___
1 Molaeküller
maddelerdeki moleküller, özellikle sıvıların
�-- emumun
t r a f ı n ı sarar d ı ş rı
molekülleri, bağlarını koparıp boşluğu dolduran bir
gaz oluştururlar.
• • •: / zorlan
•
ır
·�
Dirençyok
Havadaalev Sönmüş alev Bir vakuma düşen
Bir mu m, havayla dolu bir kabı n Vakum yaratmak için havayı nesneler, inişlerini
içinde yanar. Havadaki oksijen dışarı emmek, alevin sönmesiyle yavaşlatacak bir hava
mu m la tepkimeye girip sonuçlanır. Çünkü yanma oksijen direnciyle karşılaşmaz.
ısı ve ışık salar. gerektirir. Bir çekiç ile bir kuş
tüyü havada farklı
hızlarda düşer ama
Basınç Santimetreküp
Çevre bir vakumda yan yana
(pukal) başına molekül aşağı düşer. HAVADA BiR VAKUMDA
Standart
101,325 2.5 X 1019
atmosfer
VAKUM KlSMi
VAK UM
•
Q
Elektrik su
yak. 80,000 1 X 1019
süpürgesi BUHARI
• •
•
Dünyanın
ı -0.0000007 107-1014
atmosferi
Ayın
1 -0.000000009 400,000
yüzeyi
Gezegenler
ll
arası uzay Kusursuz vakum Kısmi vakum
Su molekülleri bir vakuma Su buharlaşıp basıncı artırır. Su
Galaksiler arası maruz kalınca buharlaşıp uzayı molekülleri her iki yöne eşit hareket
0.000006
uzay doldurur. Çok azı tekrar sıvıyla edince sistem denge durumuna
birleşir. ulaşır.
Oksijen yoksuniuğu
Bir vakumda
oksijen kandan çıkıp gider;
dokular kullanacak oksijen
bulamaz. •
6 Donmu, katı
Vakuma birkaç saat
maruz kaldıktan sonra vücut,
suyun donma noktasının epey
altına kadar soğur ve tamamen
katılaşır.
Son hız
l)
T
!
•
Hava
havadidalolredıncişuğuçısı. için
ı
_ hızlanır
-
-.......
--4�·
düşük
( ) D .
•
-3
.
ANAHTAR
ı: Aşağı
ı/4 F .
�,/
� )( • ı
•
•
.
. devinidoğrm u
ı: Kütleçekimi
.
-4
20 • .
t diHava
• .
44• •
Ç�·
T
-s
•
· �:1 ...
renci
•
t:;. ,.
-6 .... . 1
!
Kütleçekimi ve kütle Kütleçekimi ve uzaklık
iki nesne arasındaki uzaklığın (D) aynı Kütleçekimi kuvveti. nesnelerin
kaldığını varsayarsak, kütleçekimi kütlesinin aynı kaldığını varsayarsak, . Kütleçekimi ve hava direnci
kuvveti (F) kütleleriyle (M) doğru iki nesne arasındaki uzaklığın (D) . Hava dalışçısı saniyede 9,8 m
.
-7
.
orantılıdır. Bir nesnenin kütlesini iki karesiyle ters orantılıdır. Uzaklığı hızlanır - tüm düşen
•
katına çıkarmak (2M), nesneler iki katına çıkarmak (2D), çekimi nesnelerin ivmesi. Hıziandıkça
arasındaki çekimi (2F) iki katına dört kat azaltır (l/4F). Uzaklığı yarıya . vücudunu yukarı iten hava
çıkarır. Her iki nesneyi iki katına indirmek (l/2D), kütleçekimi dört kat
- s
• . direnci kuvveti de artar.
çıkarmak. çekimi dört kat artırır (4F}. artırır (4F}.
HAF i F TOP AGTRTOP •
yüzden
.__ tKütopuleçekidahamsieağırt r
o olur
topuKütyerhızleleaçekidoğrndırmırui. ___.
n
1 hıdalzglaıcnmaı sondurhızulravedüşerhava
•
bu
t
• - 11 •
!
2
kuvvetKütkütleiçekitleosipunymlei 'If
l eylhafçekereifmsitoamaptzlaiğntioçekidahapunme
- 12
. -��
orantılıdır 4
fazla direnir
• •
SON HlZ •
•
6 - 13
Paraşdiütrüeaçmak
• hava bir arnciütırşnyardeatıp,
+ denkti
Hızlatonma,pun bu 7
Ağıhızlratnması
opun hafif hıhızzılıdüşür
10 •
saniyelik bir 8
topun rhı, aynızına •
düşüşt
yeranleamıçarennpasonracağıgeliar -e a zamanda ve aynı - 14
----- hızla yere çarpar
9
•
10
•
- 15 •
Kütle ve ağırlık Eşzamanh yere inme
•
Dünyadaki nesneler tarif edilirken, kütle Hafif bir top ile ağır bir top aynı
hızla düşer {hızlanır). Ağır
!
ve ağırlık birbirinin yerine geçen topun üzerindeki kütleçekimi
terimlerdir. Ne var ki, kütle bir nesnedeki kuvveti daha büyüktür; çünkü - 16
•
madde ve enerjinin bağımsız bir ölçüsüdür; bu kuvvet kütleyle orantılıdır.
Bu daha büyük kuvvet, ağır HlZ DÜŞER
ağırlıksa, dünyanın kütleçekimsel alanının topun hafiftoptan daha hızlı
•
•
bir kütleye uyguladığı kuvvettir. hızlanmasına neden olur. - 17
•
- 18
•
Bir nesnenin kütlesi aynı kalırken, ağırlığı gezegenden gezegene
değişen kütleçekimi kuvvetine bağlı d ı r. Daha küçük gezegenlerde
bir kişi, dünyada olduğundan daha hafiftir ama jüpiter gibi daha - 19
büyük gezegenlerde çok daha ağır olur.
• •
- 20
VENÜS MARS
68 KG {150 LB} 28 KG {62 LB}
t
•
iNSANIN - ı.ı.ı
>
•
·z
!
DÜNYADAKi
�
AGIRLIGI JÜPiTER SATÜRN URAN US
75 KG 190 KG 80 KG 67 KG
(419 LB} {176 LB} (148 LB} Kütekrlaerçekibirbmiri iveni dengel
hava dierer;ncibu •
•
tyüzden
yavaş bihavar son dalhızıaşçıulsaı şıdahar
Özel Çelişkili yasalar
Devinim yasalarına göre, her nesnenin hızı diğer nesnelerin
1degi
1 IK DEMETI
zamanın nasıl birlikte
çalıştığını anlamanın devrimci Her şüçmezgözlemci için ışıgın hızı
bir yolunu önerdi. Buna özel
görelilik (izafiyet) teorisi dedi ve
amacı, fiziğin o zamanki en ·�
SO km/s
büyük sorununu çözmekti -
Yanıtlanacak soru
ışığın ve nesnelerin uzayda Hareket halinde iki arabanın,
,L_
gözlemcinin konumuna bağlı olan
farklı şekilde hareket etmeleri göreli bir hızı vardır. O halde, ışık hızı ""'"' •
arasındaki çelişki sorununu. neden gözlemcinin hızına göre
değişmez? 60 km/s
olşekiDuraganaliganndediyuvartopr lak
gözlDurbaktaeıgangmciı tonbip.inr
yaklharışıkehıaketşıznıncaa
1 40 1 1 41
ENERJİ VE KUVVETLER
Ö zel görelilik
Kütle ve enerji
ı•:lnstein ışığın nasıl her zaman sabit bir hızla yol aldığını
11 ıştırırken, kütlenin ve enerjinin doğasını da inceledi.
K(llle ve enerjinin eşdeğer olduğunu anlattı ve ünlü E = mc2 formülü
ll llllanarak iki özelliği ilişkilendirdi; bu formülde E enerjiyi, m kütleyi ve
cı hızı temsil eder. Duran bir nesneye enerji katmak onu hareket
t Ltirebilir. Enerji ve kütle eşdeğer olduğu için, devinim, nesnenin
c lnrağanken olduğundan daha ağırmış gibi davranmasını sağlar. "ÖZEL GÖRELiLiK TEORiSi"
1 üşük hızlarda bu etki ihmal edilebilir ama ışık hızına yakın bir iFADESi iLK KEZ
n anenin kütlesi sonsuzluğa yaklaşır. NE ZAMAN KULLANlLDI?
� �maçıdegiklaşiyankli•ddeomklebirrinözele dide.m<lriegnciidirn;mi
genel teoriden ayırt etmek için bu
ifadeyi kul landı. Makalen in
i l k başlığı Hareket Eden
""''l l l' ı"•n"'cr"jiiçmii,dektakOdrı çoke bibüyükt
ç i m i " ür Cisimlerin Etektredinamiği
�
llliki rmikpattarldaamalkütalresı, çokrasınbüyük
da az parbuIşıkyüzden
çkütacılkelsiazrollaatasışıennır; Üzerine ydi
' .
miktardadönüştürül
ısıya ve ışıgüar potkütleneraejnsiineoykadar
kadar büyükse,
aksalınüabir lir yüksek
el olarbüyükt hızla
yol-ışıkalhıırzıyla-
Genel
görelilik 1 91 9'da astronom Arthu r
Eddington b i r tam güneş
Isaac Newton'ın 1687'de açıkladığı şekliyle kütle tutulması sırasında sapmış
çekimi, Albert Einstein'ın özel görelilik teorisiyle yıldız ışığı gözlem led i. Bu,
bükülmüş uzay-zaman ın
bağdaşmaz gibi görünüyordu. Bu yüzden 1916'da
etki lerini tanıtladı ve Einstein'ı
Einstein kütleçekimi ile kendi göreceli uzay ve zaman
dünyaca ünlü yaptı.
düşüncelerini genel görelilik teorisinde birleştirdi.
Uzay-zaman
Ö zel görelilik nesnelerin, devinimlerine bağlı olarak uzayı ve zamanı
nasıl farklı deneyimlediklerini açıklar. Ö zel göreliliğin önemli bir
GENEL GÖRELiLiK
içerimi vardır: Uzay ve zaman daima ilişkilidir. Genel görelilik uzay G EZEGENLERiN GÜNEŞiN
ve zamanı, kütleli nesnelerce bükülen ve uzay-zaman denilen dört ETRAFlNDA DE- -=
boyutlu bir sürem şeklinde açıklar. Kütle ve enerji birbirine
eşdeğerdir ve uzay-zamanda neden oldukları bükülme, dünyanın
ViNiMiNi
etrafında dönen ay gibi kütleçekimi etkileri yaratır. AÇI KLAR
Kütjleeodezi
nin bOktOAOi; güneşi uzayetna
yörgezegenüngesigiknbdeeAri, bidönen
r j e bir
odezl
jeodeziNesnel er uzaycihayalai
denilel'l
l nesnetioyun�r
kütlec;ekiyönemketi nedeni eden bir
cfetiştyirlier
hareçlketyakııcledernedar boyunca
;dOzc;ızpergibi
-ı
1 42 / 1 43
ENERJİ VE KUVVETLER
Genel görelilik
E değerlik ilkesi
l•:lnstein kütleçekimini anlamak için kendisini bir asansörde hayal
ı dip, asansör yukarı doğru hareket ederken kendisini zeminde Einstein'ın asansör deneyi
Einstein, asansörün içindeki bir kişiye bir ışık
LUt n kuvvetin kütleçekimi mi, yoksa eylemsizliğin etkisi mi demetinin üç farkı se naryoda nasıl �öründüğünü hayal
ı lduğu sorusunu sordu. İçeriden bunu söylemenin bir yolu yoktur. ederek asansör deneyini genişletti. Içerideki kişi
l luna eşdeğerlik ilkesi denilir. Bu düşünceden yola çıkarak asansörün devinimini tam olarak tarif edemez ama ışık
demetinin davranışını görebilir. Bu deney, çok hızlı yol
lt ndisini, hareketsiz bir referans çerçevesi içinde etrafında dönen alınca ya da güçlü kütleçekimiyle çekili nce, uzayın -ve
vreni izleyen bir gözlemci olarak düşünmeye başladı. ışık demeti nin- eğrildiğini açığa vurur.
rt"""'
göreli etkiyi hesaba katmalıdır.
�
�\ iGPSh"�'�"'"'
oydO<o old'okç•""
Nathan Rosen, iki uzak yerin
bir kısayolla birbirine
bağlanabilmesi için uzay
zamanın nasıl bükülebildiğini
açıkladı. Böyle bir köprü ya da
solucan deliği, uzun
yolculuklar için kısayollar
yaratabiiirdi ama varlıklarına
ilişkin hiçbir kanıt bulunamadı.
Sicim teorisi
Sicim teorisi, kütleçekiminin inanılmaz küçük bir
ölçekte nasıl çalıştığı gibi, fiziğin en büyük
sorunlarını çözme girişimidir. Bütün parçacıkların
tek boyutlu "sicim" ve evrensel bir çerçevenin
parçası olduklarını öne sürmektedir.
�\;��
sürer. Elektron ya da kuark gibi her temel Enerji iplikleri
parçacığın, kütle, elektrik yükü ve momentum Sicim teorisine göre
protonları meydana
gibi birçok ayırt edici özelliğinden sorumlu olan
getiren kuarklar ya da
ayrı bir titreşimi vardır. Hiç kimse sicim teorisinin elektronlar gibi temel
nasıl test edileceğini ortaya koyamadı; şimdilik, parçacıklar, her biri
kendi ayrı titreşimine
kuantum parçacıkların davranışına uygun gibi HER ŞEYiN TEORiSi
sahip enerji sicimieri ya
görünen matematiksel bir sistemdir. da iplikleridir. N EDEN OLMAK
ZORUNDA?
t 0 ,.�
.
..
r-ı
PLANCK UZUNLUGU
-lv
KiŞi KAN HÜCRESi lo·• M ATOM 10"10M ATOM ÇEKiRDEGi 10·15 M lO·" M
ı ---ı- t --r
_ı
lO• m lO·' m lo·• m lo·• m 10·1 2 m 10·15 m 10·'1 m lO·" m 10·36 m
1 metre ı millimetre ı mikrometre ı nanometre ı pikometre ı femtometre ı attametre
1 46 / 1 47
ENERJİ VE KUVVETLER
Sicim teorisi
!
l u diğer uzaysal boyutlar etrafımızda olabilirler ve kara
m dde ve kara enerji gibi gizemli fenomenleri açıklamanın
l Ir yolu olabilir.
f � � � �:
3 boyutlu bır kure 2 Kürenin kesitleri ya da dilimleri
boyutlu bırdunyadan 2 boyutlu bir gözlemciye, her
geçseydı, yalnızca 2 bölüm 2 boyutlu yüzeyden
boyutlu kesıller geçerken, eş-merkezli halkalar
olarak gorunurdu gıb o u r
' '
' '
1 '
1 \
®
temsıl edılen 25 bolgeye ya da
"yamaya• bolunur
r
S-parçacıklar
MADDE PARÇACIKLARI VE
Hlcim teorisinin bazı biçimlerine ÖNERILEN S-PARÇAClKLAR
ıöre madde enerjinin en düşük
�l�reşimidir, müzik arınonileri gibi Pa çac ık 5-parçK�k
d ha yüksek oktavlarda titreşen
b
Kuark S-kuark
şka sicimler vardır. Yüksek
Ll�reşimler s-parçacık denilen Nötrino S-nötrino W bozonları Winolar
ıüper parçacıklan temsil eder;
orik olarak her s-parçacık, Elektron S-elektron zo Zino
Ya,amın ifaretleri
Milyonlarca organizma türü birtakım
özellikleri paylaşır: Yaşamın ayırt edici
özelliklerini. Ancak bütün bu özellikler bir araya
gelince, bir şeye canlı denilebilir. Yaşayan bir şey besin
kullanır, solunum yapıp enerji salar, atık çıkarır.
Hareket eder, çevresini duyumsar, büyür ve çoğalır.
Canlı olmayan şeyler bu işievlerin birine, ikisine sahip
olabilir ama hepsine birden olamaz.
Yapı karmafıklığı
Yaşamı meydana getiren karmaşık
kimyasallar, karbon atomlarından
bir iskaletin etrafında inşa edilir ve
bilinen en büyük moleküllerdir. DNA
ya da selüloz zincirleri birkaç santi
metre uzunluğunda olabilir. Bitkiler
bu organik molekülleri karbondiok
Besin molekülü
sit ve su gibi basit bileşenlerden Bir gl ikoz molekülü 24 atomdan oluşur ve
meydana getirir. Hayvanlar yiyecek besin olarak kullanılan en basit
-diğer organizmaları ya da onların moleküllerden biridir. Di�er
biyomoleküllerde
atıklarını- yiyerek bunları edinir. Bu oldu�u gibi, iskeleti
besin molekülleri hem yakıt, hem karbon atomları
yapı malzemesi işlevi görür. oluşturur.
�
l l r yaşam sürekli bir enerji
w hammadde arzına ihtiyaç
�
\ tt'
duyar. Birçok organizmanın
bunları, protein ve
k , ırbonhidrat gibi organik besin
ınolekülü biçiminde alması Bilimkurgu yazarları, silikonun
ıwrekir. Mikroskobik
hücrelerdeki alternatif bir biyoloji
sürekli akışkan ve oluşturabildiğini kurguladı.
bileşen akışından hayvan
kaslarındaki güçlü Ne var ki, bu kadar çok başka tür
kasılmalara kadar, her
organizma şu ya da bu
atomla bi rleşip bu kadar
ölçüde hareket edebilir. karmaşık moleküller
-ve bu nedenle yaşamı
ol uşturan tek element
karbond u r.
Bir organizmanın
hücrelerinde
sOrekli kimyasal
tepkimeler,
karbondioksit gibi
atık oran üretir.
Boşaltım, bu metabolik
atıgın vücuttan
atılmasıdır.
MA! ·1 · · · · · · · · ·�
j,( · · · ·� �
MADDE2
M 1 · TEPKi•
ENZia
..
�
ME 1
1 . . . .. . .. �.SON
. .
.
MADDE2 . .
ÜRÜN . .1 : . .
�: .
.
Yaşam ağacı
Bakteri ve hayvan kadar farklı organizmalar arasında, özellikle BAKTERiLER ARKELER
ALEMi ALEMi
hücrelerinde ve genlerinde benzerlikler, tüm yaşamın tek bir ortak atadan
En basit Yüzeysel olarak
kaynaklandığının güçlü kanıtıdır. Milyarlarca yıl içinde canlılar evrim tek hücreli bakterilere benzer ama
geçirip büyük bir aile ağacı oluşturdu. Bilim insanları, bunları evrim organizmalar genleri çok farklıdır
Yedi alem
sırasında dalların nasıl ayrıldığını yansıtan ve giderek küçülen bir dizi grup sistemi
halinde sınıflandırır. Ağacın en eski dalları yaşam alemlerinin temellerine Yaşam a�acının en
eski dalları arasındaki
işaret eder; en dıştaki ince dallar, şimdiye kadar yaşamış milyonlarca türdür.
o
ilişkiler çok az biliniyor.
Ama hücrelerindeki
benzeriikiere
TEK BiR ÇAY KAŞIGI TOPRAK, dayanarak
sınıflandırılan en az
lOO.OOO'DEN FAZLA MiKROP yedi ana grup -alem
TEK HÜCRE Li LER vardır.
TÜRÜNÜ iÇEREBiLiR ALEMi
ALGLAR
ALEMi
Amip ve Klorofil a ve c'li alglar,
akrabalarını içeren kirpikliler,
tek hücreli foraminiterler ve
organizmalar akrabaları; büyük
ölçüde tek hücreli
H e r türe benzersiz b i r a d verilir. Bu h e r adı ,
belirsiz olmaktan çıkarır - süpürgeotu
ya da dev funda (ikisi de aynı türe işaret eder)
gibi ortak adların nadiren ulaştığı bir şey.
Bi li msel adlar çoğu kez tanımlayıcıdır
(arborea, "ağaç-benzeri" demektir)
ve her zaman iki parçal ıdır. ilk parça,
Erica gibi, cins denilen bir grup akraba
türü tanımlar. i kinci parça eklenen
(Erica cinerea ya da E. arborea) ad, MANTARLAR ALEMi BiTKiLER VE
türü tanımlar. AKRABA ALGLAR
arborea ALEMi
Bütün üyelerde
klorofil a ve b vardır
Doğal ve doğal olmayan gnıplar Grup içinde grup
Birçok organizma, evrimin bir tesadüfüyle özellikleri
Katı bir biçimde akrabalığa OMURGASIZLAR
göre sınıflandırma yaparsak.
paylaşır. Kuşlar ve böcekler birbirinden ayrı kanat sistemimiz kuşların bir grup
geliştirdi; bu yüzden onları "uçan hayvanlar" olarak teropotun Sü nprler
Tyrannosaurus'u da
gruplandırmak doğal olmazdı. Doğal gruplar ya da kladlar,
kapsayan dik dinazorlar
ortak bir atarıın -yaşam ağacında bir çatallaşma noktası soyundan geldigini
bütün torunlarını kapsar. Memeliler ve kuşlar kladdır. yansıtmahdır. Yani,
sürüngenlerin içine
Balıklar ve omurgasızlar dediğimiz hayvan grupları Blrincl .....,., elılenıbııcalc
ı � ..... ,......... .... ... _
yuvalanmış bir dinazorlar
değildi; çünkü bütün torunları kapsarnazlar. Örneğirı alt-grubu olarak
"balık," onların soyundan kara omurgalılarını dışlar. sınıflandırıhrlar. llllucM tilrlnl lılıpslr
o..rp. llılndl .......
....,...... . .... h h"m laıpAr
� ..,.
nı ...
>- nı n, vatozlar
... c:
nı nı ICIIpel
.......,. lltaiiiM
� �
aı:::ö � o
s � ,§ ll>
A
- virüslerin, konak kromozomlara
kaçan hain gen parçaları kılıfı yarılıp genetik malzemesini
olabileceğinin kanıtı. konak hücrenin içine bırakır.
( t uBuruncu)genleolruRNA'şur amadan
KARIŞIK zarViınrüasyapıhücrşıer diğer virüslerdeolDNA'uşabidanlir
Prveomaviteinlekürr (teulreurncu) virüüçgenl er (
Bir virüs döngüsü
olsuşturkılıfıunrı �.J
•'
_ Keseci k vezikül)
Bütün virüsler asalaktır; temasla,
havayla ve bulaşık gıdayla geçer.
baldeniolncuken sıvı dolu
Gerçek canlı organizma değiller; Virüs yapışır
çünkü çoğalmaları bir hücrenin iç Virüs kılıfındaki 2 Virüs hücreye girer
moleküller, konağın hücre Birçok virüs, konağın hücre
işleyişine bağlıdır. Kullandıklan zarındaki özel moleküllerine zarından yapılan bir "baloncuğun"
canlı organizmalar gibi, onların kenetlenir. Bu, virüsün içinde hücreye girer. Baloncuk
davranışı da genlerine kodlanır hücreye yapışmasını olanaklı yüzeyde virüsün etrafını sarar; içeri
kılar - ve virüslerin neden doğru uzayıp virüsü hücrenin içine
çoğalmalarını en üst düzeye bazı dokulara ve türlere süpürür.
çıkaracak şekilde konağın vücuduna saldırıp bazılarına
bulaşmalarına yardım eder. Her saldıramadığı nı açıklar.
virüs tipinin kendine ait etkileri
vardır: Bir rinovirüsün neden olduğu
hafif nezleden, Ebolanın bütün
sistemi çökertmasine kadar.
1 54 ! 1 55
YAŞAM
Virüsler
Hücryıerzartıl rı 1
1 kaçar
Yeniparçacıvirüskları o
7 hücrbulBaşakşmak
Yeni virüs parçacıkları salınır
aelere
Virüs parçacıkları hücreden kaçar
ve di�er hücrelere bulaşmaya ya da yeni c> iviçrinüsserbest
bir kona�a serpilmeye hazırdır. Bu, hücre
zarını yırtıp konak hücreyi öldürebilir.
Virilslerle mücadele
Bir virüs saldırısıyla karşılaşan vücut, bağışıklık
sisteminin beyaz kan hücrelerini harekete geçirir.
Bazıları, antikor denilen ve virüslere bağlanıp onları
etkisizleştiren proteinler salgılar. "Katil hücre" denilen
., Yeniparçacıvirüskları
_ bazıları, zaten virüs bulaşmış hücreleri feda eder.
Yalnızca bakteri gibi mikroplar üzerinde etkili olan
antibiyotiklerle virüs tedavi edilemez. Virüs
�����i����=��luşur
kontrolünün ön safında, bağışıklık sistemine "sahte"
6 enfeksiyon sokan aşılar vardır.
:���n�������::�:��-::;m
lelriıyapıbip roartlıeraveyan 5
Yeni virüs
kı ı f r i
Virüs RNA'sı hücrenin protein yapan
taneciklerine ba�lanır; ribozom denilen
getirilir ve granüllü endoplazmik retikulumun (ER)
l Vikopyal
yüzeyine yapışan bu tanecikler, virüsün
yeni virüsler yapmak için ihtiyaç duydu�u Zarkimayasalrsız tloarksiınnzar-viarrsüızsünverürsiyeonlt iğai rtoksiı k
rUs genlar eri kendini proteinleri farkında olmadan üretir.
Aşılama
4
Aşılar ba�ışıklık sistemini kandırıp enfeksiyonun etkisiz bir
Virüs genleri çotalır
versiyonuna -hastalı�a neden olmayacak ama ba�ışıklık
Virüsün genetik malzemesi çok
sistemini harekete geçirmeye yetecek kadar- saidırmasını
�ayıda özdeş kopya üretir. RNA'Iı
sa�lar. Bu şekilde hazırlanan bağışıklık sistemi, karşılaştı�ında
virüsler, ilk önce DNA yapmak ya da
gerçek virüsü tanır, hızlı ve güçlü bir karşılık verebilir.
basitçe kopyalanmak için kendi
ı nzimlerini taşır. Burada
Protein imalatı
Hücrenin ihtiyaç duyduğu pek çok madde,
granüllü endoplazmik retikulum denilen bir organelin
karmaşık yüzeyinde ribozom denilen alanlarda
genetik talimatiara {bkz. s. 1 58-59) uygun olarak
yapılan özel proteinlerdir.
Paketleme
2 Proteinler keseciklerin -Golgi
cisimciğine giden küçük hücre baloncukları
içinde yol alır. Golgi cisimciği hücrenin posta
bütMiişletüomlnkondri
hücre
odası işlevi görür, proteinleri paketleyip
etiketler, gidecekleri yeri belirler.
enerji sağlerinaer
3 Sevkiyat
Golgi cisimciği proteinleri
etiketlerine bağlı olarak farklı keseciklere
giKesbi malecikzpremelottaeşıeinrr
yerleştirir. Kesecikler ayrılır ve hücrenin dışına
gidecekler hücre zarıyla kaynaşıp proteinleri
dışarı salar.
l
DiNLENEN M.iTOZ '"�"'"
Hücrebaşlbölüanr
HÜCRE
· � �. � � .
\_ Sigönderi
Protein yapma
Yaşamın hücresel işlemlerini yüzlerce tür protein gerçekleştirir. Bunların toplazmaya
çoğu, kimyasal tepkimeleri hızlandıran ya da katalizleyen enzimlerdir; HÜCRE len
R m s jı
NA e a
bazıları hücre zarında malzeme taşır ya da başka yaşamsal işler yapar. Her şeyin gerçekleştiti yer
Hepsi, DNA genlerinin talimatıarına göre yapılır. Her gen, hücrede DNA o kadar uzun ve hantaldır ki, çekirdeğin
içinde kalmalı dır. Ama proteinler hücrenin
çekirdekten protein-yapım mekanizmasına talimat taşıyan ve RNA sitoplazmasında yapılır; bu yüzden gen
denilen bir moleküle kopyalanmalıdır. kopyalan elçi RNA olarak gönderilmelidir.
c
z·
r-
"'
z
3:
"'
:ı:
)ıı
r-
Guanin z·
c
"'
.n
Sitozin �·
�
::ıa
3:
)ıı
r-
Tirnin
�
.,
iii
<
>
c
z
)ıı
Bi R iNSAN
Her tür organizmanın
kendine ait gen kümesi vardır
HÜCRESiNDE
ama baz dizilişlerinin farklı DNA KOPYALAN
aminoasitlere çevrilme şekli,
DIG I N DA SANiYEDE
so
bakterilerden bitkilere ve
hayvaniara kadar bütün
organizmalarda aynıdır;
bir baz üçlüsü her zaman
aynı arninaasite çevrilir.
Örneğin AAA, lisin aminoasidini
kodlar, AAC asparjinin kodudur
BAZ EKLENiR
vb.
Enzibirmçoklerprdeotdahieininl,
yuvarlakkarşeklmaşıi vark bidırr
Genelçi RNA'
in kopyas
d an ı
(olmuRNA)şur
mRNA' tRNA'dnakiın,
dizilitşaemamlyapıbir bazışaanyıcvardı
'ıüüçlçlüü'r
tRNA
Eşeysiz üreme
AnaDNA'hücrseınıböln kopyası
ünmedennı çıöncekarır özdeş
Genethücrik olaerlaekr
Bütün organizmalar, hücreler bölününce ayrılır
··�
DNA' sını kopyalar. Bazılarında
organizmanın bütün vücudunun
çoğalması, basit bir kopyalama işidir
(bkz. s. 186-87). Eşeysiz üreme ANA HÜCRE
döllenmesiz- hastalığa ya da herhangi
bir ekolojik krize eşit ölçüde duyarlı
Kopya oluşturma
Eşeysiz üremen in en basit türü,
BÖLÜNME
··�
tek-hücreli bir organizmanın
özdeş yavrularla sonuçlanır. Ama iki özdeş yavruya bölünmesidir.
basitliği, hızla çoğalması için idealdir. YAVRU
. . . . . . . . . . . .
ola�dır.
. �'""
Genlannedenerin yaryarııssıı
\
babadan gelir
tSıperılmrmış
genlerikarninışbabaya
·
EŞEY HÜCRE �
(YUMURTA)
• • • •
BiR OMURGALIDAN DAHA FAZLA •
• • • •
Gen aktarma Kan grubu gibi bazı özellikler, tamamen
Yavrular ayırt edici özellikleri ebeveynlerinden miras alırlar; genler tarafından belirlenir. Ama
çünkü bu özellikler hücrelerdeki genlerden etkilenir (bkz. s. bazılarından hem genetik hem çevresel
etkiler rol oynar. Genler deri rengini ve
158-59). Hücreler her bölündüğünde genler kopyalanır; kas kütlesini etkiler ama potansiyel bir
yumurtalarda ve spermde taşınanlar bir kuşaktan diğerine varyasyon aralığının etrafına yalnızca
sınır koyarlar. Çevresel etkiler sonucun
aktarılır. Döllenmede, farklı ebeveynlerden gelen genler buluşur. belirlenmesine yardımcı olur: Sepileme
Sonuçta oluşan gen varyantiarı bileşimi, kahtırnın temelidir. deriyi daha koyu yapabilir ve atlet
antrenman ı koşma kaslarını büyütebilir.
NJ �
\fiFJ
En basit kahtım örüntüleri, bir gen ile bir özellik
arasında doğrudan bir ilişkiyi gerektirir. BiR TÜR DEGiLDiR
Örneğirı, kaplanın kürk rengini tek bir gen --- - NEREDEYSE HEPSi
kontrol eder. Bu genin normal varyantı turuncu
bir kürk verir; mutasyona uğramış ender bir BENGAL KAPLANlDlR VE
versiyon, beyaz verir. Her vücut hücresinde, her TURUNCU EŞLERLE A
DAN ÖNCE DAN SONRA
tür genin en az iki kopyası vardır. Ama her
zaman öncelikle turuncu versiyon okunduğu için, ÇiFTLEŞEBiLi R
eğer varsa, beyaz mutasyonun etkili olması içirı
iki kopyasının bir araya gelmesi gerekir.
Ancak o zaman beyaz versiyon okunur ve
beyaz kürklü yavru doğar.
l Ebeveyn mirası
Burada, kürk rengi geni
söz konusu olduğu ölçüde,
her iki ebeveynin aynı genetik
bileşimi vardır: Bir turuncu
varyant ve bir de beyaz.
Ama babada ve an nede
farklı olabilen çok sayıda
başka gen vardır.
2 Eşey hücreleri -�o\l'iURJ"<f -t\l� fJR�
----F•--' )
Eşey hücrelerinin -
'\
yumurta ve sperm- oluşumu, her
kromozom çiftini ayıran,
dolayısıyla gen çiftlerini ayıran bir
varBeyazkür
yantı genk (
oEV'{
tüm sperm ve yumurtaların yarısı
turuncu gen varyantıyla, yarısı
beyaz versiyonla sonuçlan ır.
kvaryanta ı
3 Kalıtsal sonuç
Hangi spermin hangi
yumurtayla birleşeceği ni
öngöremeyiz. Ama eşey
�
hücreleri arasında sabit
turuncu ve beyaz gen
oranları, iki beyaz
varyantın bir araya gelip •.,
beyaz bir eni k oluşturma
şansının dörtte bir olduğu
anlamına gelir.
rengivergenisiynonunun
in turuncuiki
kopyasını içerir versiyonunu
içerir kopyasıiçernirı
t
Pürüzsüz varyasyon
Kaplan kürkü renklerinde gördüğümüz basit
sabit oranları vermek için bütün özellikler BIR EBEVEYNIN
ff
::ı
�Qj o(l,l�
miras alınmaz. Aslında pek çok özellik, çoklu YAŞAM SÜRESI NCE
gen etkileşiminin sonucudur. Örneğin insan OLAN DEdi$1KLIKLER
..... >
g i:
AKTARlLABlLlR Ml?
ı
boyu, kemiklerin ve kasların büyümesini
etkileyip daba pürüzsüz varyasyon BABA ANNE Bir organizmanın yaşamı
örüntülü ortalama yavru yapan - çok süresince DNA'ya kimyasallar �
m
't tt t t t'
sayıda genden etkilenir.
bağlanıp genlerin okunmasını
etkileyince, epigenetik denilen N
Çocuklarınızın boyu ne kadar olur? etkiler gerçekleşir. Bazen bu .......
insanın boyunu yalnızca gen etkileşimleri değil, �
değişiklikler yavruya da
(J)
beslenme gibi başka faktörler de etkiler.
Genel olarak uzun boylu ebeveynlerin
uzun boylu çocukları olabilir ama fiilen
aktanlabilir.
w
boyları öngöremeyiz. TAM BÜYÜMÜŞ YAVRU
1952'de Chicago
Üniversitesinden Stanley M iller
ve Harold U rey, basit, inorganik
malzemeden karmaşık organik
moleküller oluşabildiği
düşüncesini test etti. inorganik
karışıma yıld ı rımı taklit eden bir
kıvılcım la enerji vererek
dünyan ın ilk koşullarını Yeterli enerjiyle yüklenen inorganik
yeniden yaratıp, basit maddeler tepkimeye girip aminoasit ve basit
aminoasitleri -biyolojik şeker gibi yaşamın bazı yapı taşlarını
oluşturdu. Biraz daha karmaşık olan bu
proteinlerin yapı taşları
moleküllere "organik" (bkz. s. 50-51)
oluşturdular. denilir, yani karbon içerirler ve
biyolojik potansiyelleri
vardır.
1 64 / 1 6 5 �'
······································
DÜNYA �·
4,54
MiLVAR
YAŞlNDADlR VE
YAŞAM SiCiLi 4,28
MiLVAR YIL KADAR
G ERiYE Gi DEBiLiR
Cansızdan canlı
En basit organik moleküller, kendi
başlarına hücre yapmaya yetmezler.
Küçük organik moleküller birbirine
bağlanıp, protein ve DNA gibi daha
büyük moleküllere dönüşmelidir.
Önceden var olan aç organizmaların
yokluğunda, büyük moleküller şans
Bazı polimerleri kendi kendini
eseri yağlı zarlarla sarmalanmaya
çağaltabildiği için yaşam daha yetecek kadar uzun süre varlıklarını
f zia yaşam doğurur. Bugün DNA sürdürürdü. Deniz dibindeki
çift sarmalı birincil çoğaltıcıdır ama
ilk yaşam, daha basit çoğaiabilen
yanardağ ağızlarının -bugün de
tek zincirli RNA kullanmış kimyasal tapkimeleri
olabilir. katalizleyebilen mineraller
bakımından zengindir- ilk "kuluçka"
gibi çalışıp, bu şekilde ilk ön
hücreleri oluşturabildiği
düşünülüyor.
GÜNE$ slmMiMiZDE
BAŞKA YERDE NEDEN
Fosfolipit YAŞAM YOKTUR?
3
2 GALAPAGOS
ADALARI
Kaplumba�alar
okyanus
akıntılarıyla
Galapagos'a
yüzer
SAN CRISTOBAL
De�işik yaşam alanlarıyla en
Valıtılmı�lık büyük adanın, birden fazla
3 Karaya çıkan kaplumba�a tipi vardır FLOREANA
kaplumbagalar artık
yalıtıktır ve anakaradakilerden ESPANOLA
ayrı evrilmeye başlar. Kurak ANAHTAR Atayurdu anakarada
yaşam alanlarına uyum kaplumba�a popülasyonu
Nemli yaşam alanı
gösterenler kuru Galapagos'a Yuvarlak kabuklu San Cristobal, olasılıkla
o
dayandı ve bütün takımadalara Kuru yaşam alanı
- Kurak yaşam alan ı
kaplumba�a kaplumbagaların
yayıldı. En kuru yerlerde, "semer
S emersırtl ı
kolonileştirdigi ilk adaydı
sırti ı" olanlar, yüksek bitki
örtüsüyle beslenebildi ve kaplumba�a
zamanla bunlar baskın geldi.
Genetik varyasyon, yaşam ile ölüm arasındaki farkı
yaratabilir. Yaprak-yeşili renginde yaprak yiyen bir böcek,
l l
kalıtsa ltır
.
. ·
.. . ·
··
...,...
;
:
·
·· ..
.
·..
Dı�er renkler mutasyonla
ortaya çıkabilir
Yeşil olmayan tırtıllar
· .
yenilir, bu yüzden
··· :
böcek yiyenlerden saklanabilir; ama renk mutasyonları
· .
�
·
sayıları düşük kalır
.
kamuflajını berbat eder. Yeşil renkli olup yaprak-yiyenlerin
.· . · ..
.
.
hayatta kalması ve üremesi daha fazla olasıdır ama diğer .
.
renklerin değildir. Bu "doğal seçilim," bazı varyantlar daha
.� � YENiLEN � YENiLEN
iyi uyarlandığı ve hayatta kalıp daha fazla yavru bıraktığı ,....;
için türlerin evrildiğini açıklayan Darwin'in ünlü . · ·:: ' ·
teorisinin özüdür. Victoria dönemi düşünürü
-
...... T. T.
Herbert Spencer'in "en uygun olanın
hayatta kalması" ifadesini uydurmasına .:; YENiLEN YENiLEN
esin kaynağı oldu. :�
..... .... ....... .....
.
.... .... .... .... ....
....
.,.
._.,
Yırtıcılara göre seçili m
Yeşil tırtıllar, yırtıcılara karşı kamuflajlıdır.
__ Yeşil tırtıllar Bu örnekte yırtıcı,
Mutasyona u�ramış gri ve kahverengi
tırtıllar çevreye daha az uygundur ve popülasyona egemen do�al seçilimin bir
popülasyon "dışında kalır." olmaya başlar aracı işlevi görür
··� 4� -.., �
·
"""'" ';":;..
hafif de�işik olabilir ama
melezlenmezler
Yeni tür nasıl oluşabil ir?
-. � -
Do�al seçili m, yeni bir sırada�ın her iki tarafında
kelebekleri n farklı evrilmesine yol açar. Yeterli
lamandan sonra, farklılıkları o kadar büyük olabilir
ki, artık melezlenemezler.
Yalıtık popülasyonlar farklılaşır
(ayrı bır yöne evrılır)
Kloroplast
YAPRAKLARDA
KARBONDiOKSiTi
BESiNE DÖNÜŞTÜREN ENZiM,
DÜNYANIN EN BOL PROTEiNiDiR
Bitkiler nasıl büyür?
Bitkilerin yaşamı, tohumların çimlenmesinden çiçek açmaya kadar
büyümelerinin her boyutunu kontrol eden maddelerce düzenlenir.
Bu büyüme regülatörleri küçük miktarlarda üretilir ama olgun bir
bitkinin son biçimini köklü bir şekilde etkiler.
Büyümeyi uyarma
Bir bitkinin yaşamının her evresinde farklı büyüme
regülatörleri, gelişmenin eşgüdümlü olmasını sağlar. Bunlar
Bir ağacın büyüme hızı ısıya ve yağmura göre
filizlerde, köklerde ve yapraklarda bulunan hücrelerce üretilir
değişebilir. Yazın büyüme daha hızlıdır ama kışın
neredeyse durabilir. Bu gayretler bir ağacın ve çıktıkları noktadan itibaren dokulara sızar, ardından akan
gövdesinde bulunan halkalara neden olur. özsuyla bitkinin diğer bölümlerine taşınır. Sonuç, bir ya da daha
Büyürneyi yavaşlatacak kışların çok az olduğu ya fazla regülatör arasındaki dengeye bağlı olabilir. Bazıları
da hiç olmadığı tropikal iklimlerde bile, eğer varsa ötekileri etkisizleştirir, bazıları güçlendirir. Hatta aynı regülatör
yağış mevsiminde ağaçlar daha hızlı büyür; bu bitkinin farklı bölümlerinde karşıt etkilerde bulunabilir.
yüzden ılıman iklimlerde olduğu @
gibi halkalar üretir. Tropikal
ağaçlar durmadan ve ANAHTAR
6 @ oksin
sürekli büyürse, hiçbir @ su
halka görünmez.
Sitekinin
Her soluk halni göska biterryazıir; ennyaşlhızlıı Giberel in
büyümesi halka ortadakidir BiR A�AÇ
GÖVDESiNiN KESiTi
��:�� ���
O
deniksin,lenbirbüyüme
filizin önbölmergesiistnedem
üretilir uyarFiliızr,inyaniucundaki
kolyantukdalotoksimurlannmayı
öncuklbaskıarınndanlığı
bastırır 3 il cunda
durmadan üretilir; burada
aksinin uzatma etkisi, bitkinin
l Tohum çimlenir Oksin filizi büyütür yan dallarının büyümesini
Tohumun emdiği su, embriyonun 2 Filizin ucu oksin denilen bir önler. Bu, genç bir bitkinin
büyüme regülatörünü giberellin üretmesi regülatör üretir. Oksin hücre komşularının gölgesinde
için uyarır. Bu da, tohumun nişastalı besin duvarlarını zayıflatır; böylece hücreler atılım yapmasına yardımcı
deposunu parçalayıp büyüme enerjisini genişleyip filizi n yukarı doğru olur. Bu arada sitekinin
sağlayan şekere dönüştüren bir enzimi büyümesine yardım eder. Bazı regülatörü köklerin
harekete geçirir. oksinler köklere de iner. uzamasına neden olur.
Hızlı yanıt
Oksin bitki filizlerini Güneş'e
yöneltmekten sorumludur. Işık bir
yönden vurunca, oksin gölgeli tarafa
geçip orada hücrelerin daha fazla Di�er taraftaki
büyümesini sağlar. Bu durum, filizin hücreler aksinin
gölgeden ışığa doğru bükülüp etkisiyle uzayıp,
bitkiyi ışı�a do�ru
yaprakların yüzünü Güneş'e büker
çevirmesiyle sonuçlanır. Hareket,
KARANLlKTA GÜNIŞI�INA MARUZ GÜNIŞI�INA
gökyüzünde Güneş'i izieyecek kadar FiLiZ KALAN FILIZ TEPKI
hızlı olabilir.
6 Çiçeklenme
Bir bitki eşeysel olarak olgunlaşınca,
çotu kez gündüz süresinde bir değişiklik gibi
çevresel ipuçlarına yanıt olarak yapraklarında
florigen denilen bir regülatör üretir. Florigen
özsu içinde taşınır ve tomurcukları yapraktan
Yapraklarda çok çiçek geliştirmeye teşvik eder.
fotosentezle yapılan
besin daha fazla
büyürneyi besler Bir üreme tomurcu�undan _____..
çıkan çiçek
8
bastırmaya başlar, bitkiyi dışa doğru Büyüme regülatörlerinin birleşik etkisi, artan
dallanmaya teşvik eder. Dalianma ağırlığı taşıması için kökü kalınlaştı m. Odunsu bitkilerde
bitkiyi daha gürleştirir; böylece ışık bölünen hücrelerden oluşan minik bir silindir (yanal
1
enerjisi toplayacak daha fazla yaprak meristem) kök boyunca uzanır. Bu, kökü n özünde odun
üretebilir. •.._.., tabakaları üretir.
Solunum Mitokondri j
Yaşamın devam etmesi için enerjiye ihtiyacı vardır. Enerji,
yaşamın mikroskobik makinesinin harıl harıl çalışıp besin
işlediği, yeni malzeme yetiştirdiği ve değişime yanıt verdiği
hücrelerin içinde kullanılır. Kimyasal tapkimeler -toplu
olarak solunum denilen- besinierin parçalanmasını
gerektiren bir dizi adımda bu enerjiyi üretir.
1 Yakıtteslimi
Büyük hayvanların hücrenin
ihtiyaçlarını teslim etmek için kan damarlarına
ihtiyacı vardır: Oksijen akciğerden ya da
solungaçlardan, glikoz bağırsaklardan gelebilir.
Bitkiler ve mikroplar temel ihtiyaçlarını
çevrelerinden doğrudan emer ama
bitkiler glikozlarını hücrenin
içinde fotozentezle yapar.
Kan
1 72 / 1 73
YAŞAM
Solunum
4 AtlkürOnler
Mitokondriyal tepkimeler Enerji nereye gider?
karbondioksit ve su salar. Bu suyun
bir kısmı kullanıl�ir ama zehirli Bütün organizmalar hücrenin işlevlerini
19lrbondioksit _)ıııfn la uzaklaştınlır. sürdürmesi -bazal metabolizma- için
enerji kullanır. Ama hareket etme,
büyüme ve üreme için fazladan
çalışmaya gerek vardır. Havyanlar ANAHTAR
hareket ederken bitkilerden daha • Metabolizma
fazla enerji kullanır; çünkü
kasların kasılınası enerji gerektirir. • Üreme
En yüksek enerji talebi sıcakkarılı Vücutısısı
hayvanlardan gelir. Bu yüksek üretme
enerji harcamasının büyük bir • Büyüme
oranı, yüksek vücut ısısını
sürdürmek için kullarıılır.
Solukkanlı yılan
Bitkiler fotosentezle Di�er hayvanlarda
besin yapmak için ışık oldu�u gibi, bir yılanın
enerjisi kullanmalarına enerjisinin ço�u harekete oransal olarak daha fazla
ra�men, yaşamın harcanır. Bununla birlikte, ısı kaybeder; bu yüzden
yaşamsal süreçlerine vücutlarını ısıtmak için enerji bütçelerinin en
enerji sa�lamak için solunum enerjisi büyük bölümünü,
solunumla enerji kullanılmaz - bunun için vücudun merkezi ısıtma
salmaları gerekir. Güneş'e güvenirler. sisteminde kullanırlar.
MANGROV AGAÇLARI
HAVASIZ ÇAMURDA Diyafram
kasılır
Diyafram
gevşer
YETiŞiR; BU YÜZDEN OKSiJEN
ALMAK iÇiN KÖKLERi
YUKARI DOGRU BÜYÜR
ATMOSFER
Karbon döngüsü C02 atmosferin
yalnızca yüzde 0,04'ünü
Karbon atomları biyolojik v e fiziksel oluşturur.
süreçlerle havanın, okyanusların, 653 MiLVAR TON
karanın ve canlıların vücutlarının
içinden geçer. Karbon depolarına
"karbon yutakları" denilir ve
karbon bunların arasında çeşitli
hızlarla hareket eder.
Doğal denge
Her yıl fotosentez
havadan karbondioksidi
(CO) besiniere dönüştürerek
bitkilerde ve alglarda
karbon biriktirir. Solunum
ve doğal yanma, aşağı yukarı
eşit miktarda karbanu
tekrar havaya iter.
Milyonlarca yıl süren
daha yavaş geçişler
karbanu kayaçiara geçirir.
Ama insanlar fosil yakıtları
yakınca, yerden co2 salımı
hızla ivme kazanır ve
her yıl fazladan 8 , 2 milyar
ton karbon salınmasına
yol açar.
ANAHTAR
Karbon döngüsünün
bazı bölümleri ömrümüz
süresince gerçekleşir.
Bazıları milyonlarca yıl alır.
- Yavaş
(milyonlarca yıl}
Hızlı, do�al
(ömrümüz süresince)
- Hızlı, yapay
(ömrümüz süresince)
1 74 / 1 75
YAŞAM
Karbon döngüsü
Karbon yakalama
İnsan kaynaklı yanma ve solunum, her yıl
atmosfere 208,2 milyar ton co2 salar.
Fotosentez 204 milyar tonunu emer - bu yüzden
4 , 2 milyar tonu birikir. co2 -sera gazlanndan biri
artışı küresel ısınmaya neden olur (bkz. s. 246-47).
Teknoloji sinai pratiklere karbanu atmosfere salmak
yerine yakalamanın yollarını sunuyor.
OKYANUSLAR
Karbon okyanus suyunda C02,
' Atmosferde C02 düzeyi
yükseldikçe, daha fazla coı
okyanuslara girip suyla
tepkimeye girer, daha fazla SAGLIKLI
karbonik asit, hidrojen karbonat karbon ik asit üretir. 1750'den KABUK
ve karbonat olarak depolanır. bu yana okyanus asitliğinde
yüzde 30'1uk bir artışın, deniz
33.900
MILYAR 'laN yaşamı için önemli sonuçları
oldu; hayvan kabu klarının ve
mercanların aşınmasına AŞlNMlŞ
neden oldu. KABUK
Yaşianma
Çalışan çok parçalı her şey gibi bir canlı d a yaşıanma belirtileri
gösterir. Canlılar kendilerini kontrol edip onarabilir ama
zamanla vücutları teklerneye başlar.
Ya,ıanma nedir?
Yaşıanınayla birlikte biyolojik işievde bir gerileme hücrelerin, kromozomların
ve genlerin solan özelliklerine bağlanabilir. Çok-hücreli canlıların hücreleri
durmadan bölünüp yeni hücreler yaratır ve tipik olarak 50 bölünmeden sonra
bozulmaya başlar, bu yüzden yeni hücre üretimi geriler ve sonunda tamamen
durur. Bu, giderek istikrarsızıaşan ve sonunda hücrelerin -dolayısıyla vücudun
tekiernesine yol açan genetik yapıyla ilgilidir. Yaradan sonra onarımın
yavaşlığından demansa kadar çok sayıda bozucu fenomen, bunun
sonuçlarıyla bağlantılıdır.
Gençlik kromozomları
�
Hücreler bölününce DNA ikilenip
genetik bilgiyi kopyalar. Protein
kodlamayan ve telomer denilen
bölümler, kromozomların ucuna
koruyucu bir başlık sağlar. Genç
organizmalarda
--
kromozomların uzun
tolom
��ıııı...
YA$LANMA KARŞITI
KREMLER NASIL ÇALlŞlR?
(j ilaçlar
A Gen
U terapisi
m Beslenme o Egzersiz
Genomlar
Bir canlının genetik bilgisi DNA moleküllerinde, genom denilen bir
tam takımın içinde saklıdır. Bir laboratuvarda genomu
çözümlemek, belli genleri saptamamıza, nasıl çalıştıklarını
anlamamıza, hatta bir bireye özgü olan bir
"DNA parmak izini" üretmemize olanak verebilir.
Çöp DNA
Genler, tipik olarak, protein kodu içermeyen DNA
parçalarıyla ayrılır. Protein kodlamayan bu bir kısım
DNA, genlerin açılıp kapanmasını kontrol eder,
hücrelerin farklı görevlerde uzmanlaşmasına yardım
eder. Hayvan ve bitki DNA'sı, gerrlerin içinde protein
kodlamayan dizilişler de içerir. İntron olarak bilinen
bu bölümler, protein yapılmadan önce mesajdan
çıkarılır. İntronlar, bir gen farklı protein ürünler
yapabilsin diye, genin farklı kodlama bölümlerinin
lnsanpnomu birlikte düzenlenmesine yardımcı olabilir. Bununla
Tam insan genomu birlikte, genlerin içinde ya da arasında bir kısım
23 çift kromozomdan
oluşur.
DNA'nın fark edilir bir amacı yoktur. "Çöp DNA"
olarak etiketlenen bu kısımlar, evrimin seyri içinde
işlevini yitirmiş olabilir.
1 78 / 1 79
YAŞAM
Gerromlar
l Örnek toplama
DNA profiUeme Bir cinayetin hem cinayet
Bir bireyin DNA'sındaki kimyasal baz silahından hem sanıklardan
dizilişi (bkz. s. 158-59) benzersizdir DNA örnekleri -genellikle
tükürük alınarak- toplanır.
- tek yumurta ikizleri hariç. Yani DNA, SANIK l SANIK 2 SANIK 3 DNA defalarca kopyalan ıp
kan, tükürük, semen ya da başka çözümlenecek miktarı en yüksek
biyolojik malzeme örneklerinin düzeye çıkarılır.
eşleştirilmesinde sağlam bir araçtır.
ı :! ı 1/
2 DNA'yı parçalama
DNA profillema -ya da DNA parmak
izini çıkarma- bireyler arasında DNA, özel olarak STR'Ieri
uzunluğu değişen ve kısa ardışık kesip ayıran parçalara bölünür.
tekrarlar (STR) denilen tekrarlı DNA Bu, STR uzunluklarına baglı olarak
çeşitli büyüklükte parçaların bir
bölümlerini karşılaştınr. karışımını verir.
�:�::i : :
DNA parmak izi, sanık 3'ün ı
jel in üst ucunda daha uzun
1
DNA parmak iziyle eşleşir STR'Iergörünür
-
4 Bir eş bulma
Silahtan alınan 3 Parçaları ayırma
DNA parmak izi, bir sanıktan Bir jel bloguna negatif yüklü
;· · �) -
alınan la eşleşirse, katil 6 DNA'yı ayıran bir elektrik yükü verilir.
saptanabilir. Küçük parçalar pozitif uca dogru
daha hızlı yol alır, bu yüzden daha
uzun yol gider. Sonra her parça
J1
2 kümesi renklendirilip her bireye özgü
benzersiz bir bant örüntüsü ortaya
çıkarılır.
\)O.
CiNAYET SiLAHTAKi DNA +
SiLAHI PARMAK iZi
ı insülin üretimini
kodl•y•o "'" (DNA)
$
Hücrenin
;
sitoplazmasından
, alınan insülin üreten
� """
"' 3 Kopyalama
genin RNA kopyası
1
sarmal açılır ve birkaç kez
f lnsulın
kopyalan ıp, genetik
bakımdan özdeş çok
2 Bir çift sarmal sayıda kopya elde edilir.
u retmek
yapma Bu, doğal DNA ikilenmesi
için hücrenin
yaptıgı gen in RNA Bir çift sarmal -hücrede sürecini taklit eder.
doğal olarak bulunan
kopyası
DNA'nın çalışan biçimi
Kodu elde etme yapmak için başka bir
1 insülin kediayan enzim kullanılıp, tek DNA DNA kopyalama
bir RNA zinciri, insan zincirinin yanına enzimi
pankreasında insülin tamamlayıcı bir DNA zinciri
yapan bir hücreden alınır. eklenir.
...ı•
Sonra bir enzim, RNA
zincirinden bir DNA RNA zincirini
kopyası yapar. tamamlayan DNA Bilinen çiftsarmal şeklini
zinciri yapılır yapmak için eklenen DNA
yapıtaşları
f{:'. .
�!·'
•
Bağlayıcı enzim
insülin üreten gen
uçları kapatır
plazmite bağlan ır
Tamamlayıcı
Emzimin kesmesiyle
bazlar {bkz. s. 158)
üretilen tek zinciri i
eşleşir - adenin
bölüm
(kırmızı) timinle
lnsülin geninin (yukarıda sarı)
örtüşen uçları, eşleşir
plazmitteki
tamamlayıcı
uçlara
eklenmelidir
.
. ..
insülin genli
plazmit insülin üretme
bakterinin içine 6 Bakteriler, genetik mühendislik ürünü
.
. .
konulur olan ve insülin geni içeren plazmiti alır.
Bakteri üredikçe plazmit çoğalır. Bakteri ler,
Bakterinin __•
_• kültürden ayrıştırılıp saflaştı rı Iabilen
ürettiği insülin insülin yapar.
Gen terapisi
Bazı hastalıklar özellikle sofistike
bir tedavi gerektirir - ilaç olarak DNA'yı
kullanan bir tedavi. Gen terapisi
hücrelere, bir hastalığı iyileştirmek
için davranışlarını değiştiren genetik
bilgi sağlar.
• •
Gen templsl ııasıl çalıfır?
Genler DNA'nın, hücrelere özel tür proteinler yapma
• •
• •
•
•
T Klorür, kapalı kanal
proteinleri nedeniyle
talimatı veren bölümleridir. Gen terapisi, bir hücreye • mukusa ulaşamaz
bir gen sokarak, çalışan bir protein üretemayen KLORÜR
�
HASTASI yollarını kaplayan mukus çok kalındır ve
solunum güçlüklerine neden olur.
YENi
• • •
• GEN
..
• • •
• • •
•
•
ı
Lipozom hücre zarına
• •
ı
baglan ıp yeni gen i
• bırakır
1
bir potansiyel.
f
Kök hücre tipleri
Embriyolar, farklı dokular oluşturma potansiyeli en
fazla olan hücrelere sahiptir. Küçük bir embriyonik
hücre topu, gelişip vücudun bütün parçalarına
dönüşmelidir. Ama bu parçalar ayrı hale gelince,
hücreleri çok-yönlülüğünü yetirir; çünkü kendi özel
görevlerine bağlanırlar. Vücudun yalnızca kemik
'
iliği gibi bazı bölümleri, kök hücreleri korur ama
çeşitlenme yetenekleri sınırlıdır.
f
Beyaz kan
hücresinin birçok
tipinden biri
SINIR HÜCRELERI
Klonlama
Klonlar, genetik olarak özdeş canlılardır. Evet - tek yu murta ikizleri
ANNE
BAKTERi
YAVRU
BAKTERiLER
t ANNE
fJ· · �
BiTKi
V- ::���� ıntıları
Sıçanın
dölyata�ından
alınan 8 hücreli
DNA�� 1
embriyo
:\l
Yavru bakteri ler, anne e
özdeş içerir
'"''"""' ,,,.,.
Mikroplarda eşeysiz üreme
'•""'''"'''" h""; 1
Bakteri gibi mikroplar kendilerini
klonlayarak eşeysiz ürer. Hücre
bölünmeden hemen önce, DNA
kutlelerine donuş r �1 • . . . .
J
bir hücreye gider.
embriyo
Kalluslar büyüyüp
bölünmeye
anne bitkinin
devam edecek
klonlarına dönüşür
KOYUN l KOYUN 2
. . •
0 0
:j
Çekir ği
alınmış
yumurta
hücresi
v� Meme
hücresinden
çıkarılan
çekirdek
. ,
Koyun 2 meme
Genetik hücresind �n
alınan çekır-
olarak koyun 2 •
A�IR
HiDROJEN HELYUM ELEMENTLER % 2
70,6% 27,4% Oksijen, nitrojen,
karbon, neon, demir
ve di�erleri
Radyasyon kuşagında
fotonlar sonunda Güneş'in kütlesi
dışarıya kaçmadan Güneş'in kütlesinin
önce bir parçacıktan yaklaşık dörtte üçü hidrojendir.
di�erine zıplar Güneş'in toplam kütlesi,
Dünya'nın yaklaşık 333.000
Sıcak plazma katıdır.
baloncukların ın Korona, Güneş'in en dış
dışarıya do�ru hareket etti�i katmanı uzaya yayılır
ısıyayım kuşa�ında sıcaklık
ı ,S milyon •eye düşer Güneş lekeleri, fotosferin
görece soguk, koyu
alan larıdır; Güneş'in dışa
dogru ısı aktanmını
önleyen manyetik
alanındaki
yo�unlaşmalar buna
•
neden olur
GÜNEŞ
SiSTEMiNDE
KUSURSUZ BiR
KÜREVE EN YAKIN
NESNE GÜNEŞ'TiR
GClDef •tldDIIOI ,. dÜDp
Güneş'in yüzeyindeki etkinlikte değişik
likler dünyadan hissedilebilir. Bir koronal Güneş'in büyük kütlesi nükleer füzyonun gerçekleş
kütle atımında parçacıklar dünyaya tiği çekirdekte muazzam basınç ve ısı yaratır. Her biri
ulaşınca, uzay araçlarımn duvarlarından tek bir protondan oluşan hidrojen atomları nın
geçebilir (astronotlar için tehlike yarata- çekirdekleri, diğer hidrojen çekirdekleriyle kaynaşıp
bilir), uyduları bozabilir, enerji nakil bir helyum çekirdeği oluşturur. Süreçte diğer
atom-altı parçacı klar ve radyasyon salınır - ayrıca
hatlannda yüksek akımlara neden olabilir.
çok büyük miktarda enerji.
�Nötrino
c
Güneş lekesi etkinliği de dünyamn iklimini
etkiler. Tepe noktasında güneş lekesi Pozitif
elektron Helyum-3
etkinliği, güneş radyasyonunda küçük bir çekirde�i
artışa neden olur. Güneş lekelerinin lt\ ..,.
olmadığı zamanlar, dünya tarihinde soğuk
··� .
..�
..�
dönemleile ilişkilendirilmektedir.
Püskürtü, güneş --'--
l,,,.
radyasyon patlaması (proton)
__
bajlh kalmasına
raamen uzaya doAru
Koronal kütle atımı, ----
uzanan bir plazma
halkasıdır koronadan alışılmamış
ölçüde büyük plazma
salımıdır
1
GÜNE$ I$1GININ
BiZE ULAŞMASI
Kmm�f" G'"'"" · NE KADAR ZAMAN ALlR?
atmosferinin ince bir
tabakasıdır - tam güneş
tutulması sırasında, Bir fotonun Güneş'in
Güneş'in etrafında kırmızı çekirdeğinden yüzeyine çıkması
bir kasnak olarak görüyoruz
birkaç yüz bin yı l alabilir.
Ama ondan sonra fotonun
Dünya'ya ulaşması yalnızca
Sıcaklı�ın 5.500 •c olduAu
fotosferden kaçan sekiz dakika al ır.
radyasyon, bize güneş
ışıAı olarak görünür
Güneş sistemi
Güneş sistemi Güneş'ten -yerel yıldızımız- v e onun
etrafında dönen sekiz gezegenden oluşur. Ayrıca Gü neş sistemi yaklaşık
170'den fazla ayı, birkaç cüce gezegeni, asteroitleri, 4,6 m i lyar yaşındadır.
kuyrukluyıldızları ve diğer gök cisimlerini de içerir. Bu yaş, yeryüzüne düşen
göktaşı malzemenin
Nasıl oluştu? radyoaktif bozu numu
Güneş sistemimiz, bulutsu denilen ölçü lerek hesaplandı.
dondurtıcu bir gaz ve toz bulutu
yoğu�laşıp dö�ı:İi.ey� başlayınca
doğdu (bkz. s. 190). Disk'n"sıcak
jüpiter
merkezinde Güneş oluşurken, da.ha Buradasınız En büyük gezegen
uzaktaki malzemeler ay ve gezegan � • Jüpiter'in, 300
yaşında bir fırtına
oldu. Yalnızca kayaç malzeme
Ç'� >�� olan dev bir kırmızı
��"'-� �
Güneş'e yakın ısıya dayanıp iç Samany,9lundaki yerimiz lekesi vardır.
Güneş sistemimiz, samanyolu jüpiter'in ayları "'o
gezegenleri oluşturdu; dondurucu ? ?
galaksisinirr bir iç kolunda yer
"
Jüpiter'in 69 ayı vardır; <t� +�
�+�'if
gazlı maddeysa diskin dış alır. Güneş, ı oo -4oo' inilyar bunların en büyüğü
bölgelerinde duran dış gezegenleri yıldızdan biridir. Ganymede merkürden
oluşturdu. büyüktür. Europa
ayının buz yüzeyinin
altında sıvı su
SATÜRN'ÜN YOGUNLUGU O • .b � lunduğu sanılıyor.
�· �c9 o
��- '\;:
·:
� � ·'
�(. �of\�
�·. �o ���
� �- ?>.�
.
� � o Mars
? ? Donmuş kızıl
� +�
�of\?
gezegen de
kütleçekimi
+ Dünya'nın
Dünya yaklaşık üçte
Dünya en yoğun biridir.
gezegendir.
Yüzeyinin
yüzde 70'ini
Gf;lıer Venüs su kaplar.
felıo Se En sıcak gezegen
�./.; �,/. Venüs o kadar yavaş
�� "'o
. ? döner ki, bir günü
<t� +� bir yılından daha
"+�
uzundur.
+ Asteroit Kuşağı
Merkür
Mars'ın ve jüpiter'in
En küçü k gezegen yörüngelerinin arasındadır.
� ••
olan Merkür Cüce gezegen Ce res
yörüngede saniyede oradadır.
47 km yol alır.
��
�
1 94 / 1 9 5
Neptün
Neptün'deki
fırtınalar saatte
2.000 km hızla eser;
en rüzgarlı
gezegen dir.
Uranüs
Güneş'ten en uzak
gezegen
olmamasına
rağmen, Uranüs
kaydedilmiş en
düşük ısıya
sahiptir.
Gezegen yörüngeleri
Bir gezegen Güneş'e ne kadar yakınsa, Güneş'in
kütleçekiminden o kadar çok etkilenir ve yörünge
hızı daha o kadar olur. Güneş'e en yakın gezegen
Merkür en yüksek Güneş'ten en uzak gezegen
Neptün en düşük yörünge hızına sahiptir. Her
yörüngenin yolu, gezegenlerin birbirine uyguladıkları
kuvvet nedeniyle biraz de ğişen bir elipstir.
Kuyrukluyıldız
kuyrukları
Kuyrukluyıldızların
her zaman Güneş'ten
uzak tarafta iki kuyru�u
kuyruk ----
vardır - biri toz, Plazma
di�eri plazma kuyruk.
Boyları 160 milyon km
olabilir.
i Güneş yönü
Düz evren
Düz bir evrenin iki boyutlu benzeri, bilinen
geometri kurallarının gerçeklik olduğu bir
5 MiLYAR YIL ÖNCE düzlemdir. Örneğin paralel çizgiler asla buluşmaz.
Bir üçgen in iç
açılarının
toplamı
ı 80°'den fazladır
Uzaklaşan çizgiler
sonunda tekrar
buluşur
� • • • • • • Geriye dogru uzaklık • • • • • • � �riyedogru gidilen uzaklık> �
� �
Pozitif etri evren
• • • • • • • • • • • • • • • • • Uygun uzaklık • • • • • • • • • • • • • • • • •
Uzay-zamanın pozitif eğri olduğu bir evren
BUGÜN "kapalıdır," kütle ve kapsam bakımından
sonludur. Bu iki boyutlu benzetmede
paralel çizgiler küresel bir yüzeyde birleşir.
Tayf
Sarmal galaksi gibi karmaşık bir __ WMAP uydusu "Hubble teleskcpu kızılötesi,
nesne, tayf genelinde radyasyon mikrodalga ___ görünür ve morötesi ışık
yayar. Astronomlar olabildiğince radyasyonu ölçüp, yakalayarak uzak yıldızların,
çok şey öğrenmek için, tayfı bir erken evrenin bulutsuların ve galaksilerin
dizi aletle inceler. bileşimini açığa çıkardı görüntülerini aldı."
Chandra X-ışını
SAHTE RENK GÖRÜNTÜLEME
Gözlemevi'nin sekiz
aynası gelen X-ışınlarını.
diger aletlerin keskin Fermi teleskcpu nun gama
• görüntüler yakaladıgı bir ışınları yakalamak için metal Gözlerimiz tayfın yalnızca dar bir bölümünde
noktaya odaklar ve siliken örtülü kuleleri vardır gelen ışığı saptayabilir. Bu aralığın dışında
toplanan radyasyonu kullanarak görüntü
yaratmak için astronomlar görebildiğimiz
renkleri kullanarak, değişik radyasyon yoğunl ğu
düzeylerini temsil ederler. Bu, sahte renk
görüntüleme olarak bilinir.
Bazı öte-gezegen ler,
yıldıziarına çok yakın
yörüngede dönen,
atmosferlerinde aşırı hava
koşulları üreten gaz
devleridir - jüpiter gibi
212 / 21 3
UZAY
Yalnız mıyız?
" '
Drake denklemi
• Drake'in 1961 tahminleri
f� '
Astronom Frank Drake'in 1 96l'de önerdiği bu denklem,
galaksimizde var olması muhtemel ve iletişim kuran
� : : h":"�
uygarlıkların sayısını tahmin etmek için kullanılır.
� '"''
f' x t: C
Sinyal gönderen Galakside Gezegen Gezegen sistemi ba Yaşama Akıllı yaşamın Iletişim iletişim kuran
uzaylı uygarlıkların yıllık yıldız sistemine sahip şına yaşamı destek yol açan göründü�ü teknolojisine uygarlıkların
•m h leyen dünyaların dünyaların dünyaların sahip uygarlık- ortalama ömrü
oo
• • •• • •
Herkes nerede?
Potansiyel olarak yaşama uygun milyarlarca
�:os.
gezegen vardır ve Samanyolunun oluşumundan bu
�
yana ileri bir uygarlığın kolonileştirmesine yetecek
cı& ı �
�"' %!!.
kadar zaman geçmiştir. O halde neden henüz ilişki
aa i
o-
���'6. ·cı.
o
�lll· �-· i\
kuramadık? Belki de, yaşam aslında o kadar
1�@!, �s
�
enderdir ki, evrende yalnız olabiliriz. c
c:. � ..c. -o. :: cı
ı;
tii -:1'
..
�; �g. �= 3�
nı
�· � � ::J
i�
\'ii
9: eı.
s t 9:'2- �3 ı_=='nı 2
3 -a.
�.; �,
5· �
.. ti\ a j
i'::J C!!r.-· i, ��-·<.0 i'" ::1f 3
� li - � ö
� §,
Hj P>
Ferml paradoksu
� [ ;.
i i � i �l §"f I
� ii' li !f
-· s
Fizikçi Enrico Fermi, dOnya-dışı
.. � cr s·
�"J
:::
uygarlıkların olma olasılılının ,.. :ı
ii' a.
:r �: g
:ı.
s � �
� s ;-
ı 'J !
yOksekiili ile varlıklarına ilişkin
�� :!. - ·
� DJ A f'lS: :;,� ,.[ �· �·
... g - � e:
[ �.. ·
kanıtlardan yoksun oluşumuz
�1ı- fSi l
E. ji
il
arasındaki karşıtiıla dikkat çekti. o
J:
;s; ":i
�J �B
li ,..
� �
� e:
l :f
ifC!9<
:= !i
..,.
o
ii' i
DJ
�
�� � ii" g.
®
§j
s. :
3.500'DEN FAZLA ÖTE- :"t §J .� ı::,
�
GEZEGENiN VARUGI � �
!! -�
DOGRULAN DI
Uzay uçuşu
Bütün uzay araçlan, başlangıçta bir güç pat Kurtulma hızı
lamasından kaynaklı balistik bir seyir izle Yeterince hızlı firlatılan bir nesne Dünya'nın
kütleçekiminden kurtulabilir ve uzayın içirıe açık
yen mennidir. Serbest düşüş halinde, bü
bir eğriyi izleyerek başka bir gök cisminin
yük gök cisimlerinin kütleçekiminin insa etrafına düşebilir. Bir uzay aracının başlangıçtaki
fına kalırlar ama bazılan, küçük yönlen fırlatma gidimizi ve hızı çok önemlidir. Örneğin
dirme roketleriyle rotalannı biraz ayarla araç Ay'a çok yüksek hızla fırlatılırsa, ayın zayıf
kütleçekimi geçip gitmesini durduramayacağı
yabilir.
için, inişte yavaşlayamayabilir.
Uzayda serbest düşüş
Bir uzay aracı Dünya'dan fırlatıldıktan sonra, aslında
uçmuyor, düşüyor. Uzayda astronotlar hala
kütleçekiminin -Dünya'nın ya da Güneş'in- etkisi
altındadırlar ama bu cisirnlerin etrafında düşerken
ağırlıksızlık yaşarlar. Yörüngede dönen bir uzay aracı
Dünya'nın etrafında düşer ama asla çarpışmaz; çünkü
ileri doğru hızı, kütleçekimiyle birleşip Dünya'nın
eğrisini izleyen eğri bir yol, yani gidimizi (parkur) üretir.
PARK VERLERI
Beş Lagrange noktası (Ll -LS) uzayda küçük
bir nesnenin i ki büyük cismin ortak
kütleçekimsel kuvvetinden yararlanarak iki
büyük cisme göre kararlı bir konumu
sürdürebildiği noktalardır. Örneğin Ll'de bir
nesne hem Güneş'e hem Dünya'ya doğru
eşit kuvvette çekilir. Bu konumlar, uzayda
uyd uların "park etmesi" için iyi yer olabilir.
L2
Mlkro-lditleçeld m l
Astronotlar yüzeyleri
hafif ittirerek uzay aracında
hareket ederler. Uluslararası
Uzay Istasyonu, astronotların
tutunması için el ve ayak
tutamaklarıyla
donatılmıştır.
Uzay tuvaleti
Uzaydaki tuvaletler vakum ağızları
kullanır ve idrarı içme suyu olarak
geri dönüştürür. Dışkı, uzayda
bir me rm i haline gelmesin
diye, atılmaz
depolan ır.
t tıt
Bu bilmecede, ikizlerden biri dünyadan
ayrılır ve ışık hızına yakın ya da güçlü bir
kütleçekimi alanına yakın yolculuk yaptık
tan sonra eve dönünce, ikizinin daha hızlı
yaşiandığın ı görür. Özel görelilik {bkz. s.
140-41), uzay yolcusunun zaman
deneyiminin ikizinine göre nasıl yavaş UZAY YOLCULU
GUNDAN ÖNCE
olduğunu açıklar.
Hareketsiz hava
Havalandırma olmadan
hava dolaşmaz;
karbondioksit başı n
etrafında toplanır ve
sıcak hava vücudun
etrafında kalır. Ter
buharlaşmaz.
Gıda
Astronotlar suyu alınmış gıdalarını
yenilebilir yapmak için sıvı ekler.
Tabaklar ile çatal ve kaşıklar tepsiye
ba�lıdır ama gıdanın yüzey
gerilimi nedeniyle, gıdalar
tabaklara yapışır, etrafta
yüzmez.
Öteki dünya
Kütleçekimin ola�an etkileri
altında sürdürülen egzersiz
Kemikleri sa�lıklı olmadı�ından iskelet kasları aşı n ır
tutmak için gerekli
lara yolculuk
mekanik baskının
yoklu�u nedeniyle,
kemik yo�unlu�u
azalır
Uzay yolculuğunun insan vücudu ve zihni
üzerinde önemli bir etkisi vardır; astronotlar
çeşitli fiziksel rahatsızlıklara ve potansiyel sağlık
risklerine katlanırlar. Yeni bir gezegeni
kolonileştirmeye gidenlerin iyi hazırlanmaları ve
riskleri en aza indirmek için etkin önlemler
almaları gerekir. Ba�ışıklık sistemi zayıflar,
enfeksiyon ya da otoimmün
sorun riski artar
A�ırlıksızlık ve
yönsüzlük uzay
Radyasyona maruz kalmak, bulantısına
uzay yolculuğunun
en tehlikeli yan ıdır.
Bağışıklık sistemine zarar
vererek ve kanser riskini
Beyne kan
/m'"'
akışında de�işiklik
zihinsel yetene�i
Keyifsiz astronot
Görme, gözlerdeki kan $ Uzayda olmanın olumsuz
yan etkileri, insan vücudunun
basıncı de�işikliklerinden $" neredeyse her bölümünü
etkilenir
etkileyebilir. Potansiyel uzay
yolcuları için fiziksel ve
Uzayda insan vücudu zihinsel zindelik çok
İnsan vücudu Dünya'nın kütleçekiminde çalışacak şekilde önemlidir.
tasarlanmıştır; bu nedenle ağırlıksızlığın vücut sistemi üzerinde
önemli bir etkisi vardır. Fiziksel stresten ve egzersizden yoksunluk,
hızlı kemik ve kas kütlesi kaybıyla ve kardiyevasküler performansta
bir düşüşle sonuçlanır. Kütleçekimi olmazsa, vücut sıvıları üst
gövdeye yeniden dağılır ve bu durum göz sorunlarına neden olabilir,
kan hasmeını etkileyebilir.
Kemik yoğunluğunu ve kas kütlesini korumada
egzersiz çok önemlidir; bu yüzden astronotlar
uzayda günde iki saat egzersiz yapar. Elastik
Faaliyet
kalbi, egzersiz
alt vücut
kaslarını
\
bantlar kullanarak direnç egzersizi yapar ve
uyarır
kardiyovasküler seanslarda koşu bantlarında
ter dökerler. Astronotlar büyük ölçüde alt
vücut çalışır; çünkü düşük kütleçekimi
koşullarında en çabuk bu bölgeler bozulur.
Zemin hazırlama
Mars'a gönderilen insansız bir araç
nükleer bir reaktör kullanıp, Mars
havasındaki karbondioksidi
dünyadan getirilen hidrojenle
tepkim eye sokarak yakıt için
metan elde edebilir. Yan ürün
su depolanabilir ya da
hidrojen ve oksijene
ayrılabilir.
Dünya'n ı n içindeki kayaç,
erimiş yanardağ lavından
daha sıcaktır. Ama çoğunu
katı halde tutan yoğun
basınç altı ndad ı r. Bası nç
azalsa erir.
A
DÜNYA'NIN iÇ Dünya'nın dönüşüyle devinim
halinde tutulur. Bu, gezegenin
ÇEKiRf?.EGiN.i N etrafında manyetik bir alan
-VE GUNEŞ'IN
YÜZEYiNiN
SICAKLlGI
5. 500 °C'DiR
Levha tektoniği
Dünya'nın litosfer tabakası (gevrek kabuğu ve mantonun
üst katmanı), tektonik levha denilen bölümlere ayrılır.
Dünya'nın çekirdeğinden yükselen ısı bu levhalan sürekli
hareket halinde tutar; ya çekip birbirinden ayırarak ya da
Ortalama olarak levhalar,
birbirine yaklaştırarak kıtalan hareket ettirir, dağlan
tırnaklarım ızın uzama hızıyla
oluşturur ve görkemli yanardağlara yakıt sağlar. hareket eder. En hızlı açılan
çöküntü olan Doğu Pasifik
Hendekler, çöküntüler ve dağlar Yükseltisi, yılda 16 cm'den
Gezegenin derininde radyoaktif elementler, çekirdekten kaçan ısıyla az açıl ıyor.
al
birlikte, mantonun çok yavaş taşınım akımları halinde dolaşmasına
neden olan ısı üretir. Hareket bazı yerlerde levhaları ayırarak uzun
çöküntüler oluşturur. Bazı yerlerde levhaları bir araya sürükleyip bir
levhanın kenarının mantonun içine battığı dalma-hatma zonları ORTA AlLANTiK
yaratır. Daima-batmaların ve çöküntülerin çoğu okyanus tabanında
gerçekleşir. Levha tektoniği bazı okyanusları genişletirken, bazılarını
SIRTININ UZI:J NLUGU �
Tortul kayaçiarın
arasına sıkışmış
okyanussal kabuk
parçaları -----'
Levhanın şekli
bozulur
�
1 Fay hattında 2 Gerilim altında kayaçlar
Bu transform fay, birbirini Birkaç on yıl sonra levhalar hala
geçmekte olan iki levha arasındaki hareket edip birbirini geçiyor ama fay
sınırın işaretidir. Her levha yılda kenetli kalmış. Bu levhaları çarpıtmış,
yalnızca 2,5 cm hareket ediyor. gerilim biriktirmiş.
KAYDEDiLMiŞ
EN GÜÇLÜ DEPREM
HANGiSiYDi?
Bugüne kadar kaydedilmiş
Levhanın
Şok dalgaları
merkezüssünden
yayılır
Merkezüssü,
deprem odağının
doğrudan
üstündeki
4 Depremden sonra
Ana depremden ve artçı depremlerden
sonra etraf sakinieşi nce, kayaçlar artık gerilim
altında de�ildir. Ama levhalar hala hareket
ediyor; bu yüzden döngü tekrar başlar.
DEPREMi N
:%
G ERÇEKLEŞliG i
TAH M i N EDiLiYOR
Şok''''"'
AMA BUNLARI N
�
tl prem odağından
yayılır
1 00'DEN AZI
l:ftHASARA
kırılma noktası
depremi n odağıdır --� NEDEN OLUR
gerçekleşir.
Bu tip yanardaA!ardan
büyük kül bulutları salınır
Püskürme tipleri
Yanardağlar, lavın doğasına bağlı
olarak farklı biçimlerde püskürür.
Çöküntü ve sıcak nokta yanardağ
larının akışkan lavı, görece sakin
yarık ve Havaii tipi püskürmelere
neden olur. Daha yapışkan lavlar daha
patlayıcıdır, Stromboli, Vulkano, Pele
ve Plini tipi püskürmelere neden olur.
Lav ne kadar yapışkansa, püskürme
o kadar patlayıcı olur.
Lav ateş
Lav yere fıskıyesi
dökülür oluşturabilir
Bu yanardaglardan
pOsküren yapışkan YARI K HAVAii TiPi
lav fazla uzaga
�.--�- akmaz
Dahada
Kül ve yüksege çıkan
sertleşmiş lav yapışkan lav
tabakaları
STROMBOLi TiPi VULKANO TiPi
_/
Çıg gibi akan sıcak
1
kül, gaz ve kayaç
döküntüsü
Gökyüzüne
üflenen büyük
toz bulutu
YANARDAG
ETKiN LiGiNiN
Sıcak nokta yanardqlan
Bu tip yanardajtları. kabuAtJn altında yükselen, manto Mantodan yükselen
YÜZDE '190
yekselmesi denilen yalıtık ısı akımları besler. Sıcak nokta ısı okyanus tabanında SU ALTI NDA
üzerindeki levha hareketi, Havaii ve Galapagos Adalarının sıcak nokta oluşturur
yanardajtları gibi, yanardaıt zincirleri yaratabilir. G ERÇEKLEŞi R
Küçük kristaller oluşur
Bazı korkayaçlar, ağı r radyoaktif elementler içeren
kristaller çözümlenerek tarihlenebilir. Bu elementler
bilinen bir hızla daha hafif elementiere bozunduğu
(dönüştüğü) için, oranları, kristal oluştuğundan bu
yana geçen zamanın bir ölçüsünü verir. Ama kristal • o
tortul bir kayacın parçasıysa, bu teknik kayayı değil,
kristal i tarihler. Şans eseri bu tür kayaçlar, • PÜSKÜRÜK
içerdikleri fosillerin yaşıyla KORKAYAÇ
tarihlenebil i r.
Bir yanarda�dan püsküren magmaya
Bir kristal in içindeki lav denilir. Çabuk so�uyup katı bir
(7-�-- uranyum atomları kütle halinde küçük mineral kristaller
del:işmez bir hızla oluşturur. Dalma-batma zonu
bozunup kurşuna yanarda�larından püsküren lavlar,
dönüşür büyük ölçüde kuvars ve feldispat
kristallerinden oluşan riyoliti
Kurşun atomlarının oluşturur. Riyolit, andezit ve bazalt
uranyum atomlarına gibi di�er küçük kristalli püskürük
oranı kristal in yaşını korkayaçi ar gibi, çok serttir.
verir
ZiRKON KRiSTALi
Kayaç döngüsü
Kayalar, kuvars v e kalsit gibi minerallerin
karışımından oluşur. Bazı kayalar çok serttir, Yerin altında
derindeki sıcak
bazıları daha yumuşaktır ama zaman içinde kayaç genellikle katı
hepsi aşınır ve kayaç döngüsü denilen durur ama kimyasal
de�işiklikler ya da azalan basınç
bir süreçle farklı kaya tiplerine dönüşür. kayacı eritip sıcak, sıvı kayaç
(magma) oluşturabilir. Bu katı
kayaçtan daha az yo�un oldu�u
Aralıksız dönüşüm için, yüzeye do�ru sızar.
Erimiş kayaç soğuyunca, içerdiği So�uyunca kristaller
oluşmaya başlar.
mineraller kristalleşip (katılaşıp)
çeşitli tipte katı, sert korkayaç
oluşturur. Zamanla ufalanma,
bunları, katmanlı tortul
kayaç oluşturabilen Batı Avustralya'n ın
yumuşak tortulara jack H ills bölgesinde bulunan
dönüştürür. Bunlar, ısı ve zirkon kristalleri, 4,4 m ilyar yıl
basınçla, daha sert öneeye tarihlendi
başkalaşmış kayaçıara
- Dünya'nı n yaşına
dönüşebilir. Bunlar derine
(4,5 milyar yıl) yakın.
gömülürse, eriyebilir ve
sonunda sağuyarak daha fazla
korkayaç oluşturabilir.
Levha
tektoniğinin dağları
oluşturan kuvvetleri,
kayaçiarı kırıp kat kat yukarı
doğru iter; böylece havaya
maruz kalıp, ufalanmaya (daha
küçük parçacıkara ayrılma) ve Kayaç
aşı n maya (ırmaklarla, buzullarla çatlaklarındaki su
ve rüzgarla aşınma) donarsa genişleyip kayayı
dayanıksız hale gelir. böler. Yağmur havadaki
karbondioksidi çözüp, birçok
m inerale saldıran zayıf karbon ik
asit oluşturur. Rüzgar yumuşak
kayaları oyabil ir. Küçük kaya
parçaları, ırmaklar ya da
buzullar tarafından
Irmaklarda,
buzullarla ya da rüzgarla
taşınan tortu (ufalanmanın
ürettiği kaya parçacık ları) tortulaşır
ve gömülür. Daha fazla tortunun
ağırlığıyla parçacı kalr sıkışır ve
katmanlar oluşturur. Suda çözünen
mineraller kristalleşip, onları
birbirine çimento/ar.
Yüzeye püskürmeyen magma Bu sürece taşlaşma
yeraltında yavaş soğur ve denilir.
büyük mineral kristalleri oluşturur
- bu, milyonlarca yıl sürebilir.
Granit gibi büyük sokulum korkayaç ,
kütleleri bu şekilde oluşabilir. Granitin• 4
mineral bileşenleri riyolitinkiyle
aynıdır ama çok daha büyük
kristalleri vardır.
Kayaça derine
gömülüp yoğun basınç ve
ısıya maruz kalınca, niteliği
değişir - başkalaşım denilen bir
süreç. Bu, genellikle levha
tektoniğinin kıta saçaklarını
buruşturup sıradağlara
dönüştürdüğü yerlerde
gerçekleşir.
Okyanuslar DENIZ SUYU
Dünya ağırlıklı olarak mavi gezegendir N EDEN TUZLU DUR?
- yüzeyinin büyük bölümü okyanuslarla
Milyon larca yıl topraktan
kaplıdır. Adlandırılmış beş okyanus vardır
akıp gelen yağmur suyu tuzl u
-Pasifik, Atlantik, Hint, Kuzey, Güney
mineralleri denize taşıdı.
ama su, hepsini yavaş yavaş dolaşır. Bunlar, deniz suyuna tuzlu
tadını verir.
EVEREST DAGINI PASiFiK OKYANU
MARlANA ÇUKURUNA YERLEŞ
TiRSEYDi K, ÜZERi N DE HALA
2000 METRELiK SU KALI RDI
AÇIK DENiZ
\
neden olur. Ay'ın kütleçekiminin Güneş'e
dik açıda olduğu yarımayda gelgitler
daha zayıftır. Ay'ın kütleçekimi suyu
çekince gelgit yükselir
ATMOSFERiMiZ
N EDEN UZAYDA YÜZÜP
UZAKLAŞMAZ?
�
Bu ince. kuru hava bölgesinin 20 km
�
yüksekliğe kadar istikrarlı bir sıcaklığı
9
vardır; sonra yükseklikle birlikte,
güneş enerjisi emdiği için gittikçe
ısınır. Ozon tabakası, stratosferdedir. ��
�
bir ısı cebi yaratır
�
'- Uçaklar genellikle
Troposfer troposferde kalır ama
En alt tabaka soluduğumuz havayı bazen türbülanstan
içerir ve hava durumunun gerçekleş Bulutlar troposferde
tiği yerd ir. Yükseklikle birlikte hem oluşur
sıcaklığı hem yoğunluğu azalır
Hava durumu nasıl işler?
Hava durumu, belirli bir yerde ve zamanda atmosferin durumudur. Güneş
nemi buharlaştırıp sıcak havaya dönüştürdüğü için durmadan değişir;
buhar yükselip bulutları oluşturur. Bu süreç, rüzgar ve yağış getiren
girdaplı alçak basınç sistemlerini, yani siklonları
harekete geçirir. Siklonları antisiklonlar dengeler.
So�uk hava
dolu tanesi olarak
sıcak havanın yağar.
�=����::���
içine eser
1 Sotuk sıcakla buluşur
Siklonlar genellikle sıcak, 2 i lesi hareket
nemli, tropikal hava kütlelerinin ederken, Dünya'nın dönüşü nedeniyle
so�uk, kutup havası kütlelerinin kavisli bir yol izler - Cariolis etkisi
içine sokuldu�u ılıman denilen bir fenomen. E�ri yollar bir
okyanusların üzerinde oluşur. iki dönme örüntüsü haline gelir ve
hava kütlesinin buluştu�u bölge hava kütleleri sarmal hareket
cephedir. etmeye başlar.
/
şeli kar tanesi şeklinde birbirine
So�uk hava daha yoAun
yapıştırır. Bunlar, kar olarak ya- ve aj!ır olduAu için sıcak
ğan daha büyük pofuduk kütleler hava soAuk havanın
şeklinde bir araya toplanır. üzerine çıkar
236 / 237
DÜNYA
Hava durumu nasıl işler?
TROPi KAL
KUŞAK DIŞI NDAKi VAGAN Si klenlar güney
* * * VAGMURUN ÇOGU KAR Cepheler buluşunca, yarımkürede saat yönünde
* * tek bir kapalı döner {güney yarımkürede
• • •
OLARAK BAŞLAR VE cephede birleşirve
sıcak hava kaması
saat yönünün tersine)
ANTISIKLON
� Yüksek bulutlar keskin, a�ır (YOKSEK BASlNÇ
� sa�anaklara neden olur slmMI)
Olağanüstü Hava Koşulları
E n aşırı hava durumu olaylarına, tepe yapan küınülonimbüs
fırtına bulutlarında nemin birikmesi neden olur. Bu bulutların
içindeki güçlü hava akımları yıldırımları, doluyu, hatta
hortumları tetikler.
Süper-bulutlar
Kümülonimbüs bulutları diğer bulutlardan çok daha büyüktür, yerin
yakınından başlayıp atmosferin tepesine (bkz. s. 235) kadar yükselir.
Yerden ya da okyanus yüzeyinden yoğun buharlaşmadan beslenirler.
Buhar yükselip soğuyunca, yoğunlaşıp su damlacıklarına dönüşürek
ısı enerjisi (bkz. s. 117) salan dev bulutlar oluşturur. Isı havayı ısıtır;
daha da yükselen hava, yoğunlaşan ve daha fazla enerji salan
daha fazla su buharı taşır - ve döngü devam eder. Sonunda bulut
10 kın'den fazla büyüyebilir .
.CO· l
�
Yüklenmek
Çöken soğuk havayla çevrili
\�
bulutun içindeki güçlü yüksel iş
akımları damlacıkları ve buz
kristallerini aşağı yukarı saçıp. bulutu
dev bir pil gibi şarj eden statik
s elektrik {bkz. s. 78-79) üretir.
�
� __ Yükselen sıcak hava
akımları düşen buz
kristallerini yakalayıp
tekrar yukarı çıkarabilir
Fazla nem
yüksek irtifada
tekrar donar _
2 Dolu nasıl oluşur? __ Vükseliş
Düşen buz kristaleri, güçlü akımiarına
yüksel iş akımları tarafından tekrar yakalanan dolu
yukarı süpürülür. Daha fazla nem daha fazla nem
toplar ve yüksek irtifada toplar
üzerlerindeki bu nem donar. Bu,
birçok kez gerçekleşir, böylece buz
tabakaları birikip dolu taneleri
oluşturur.
Tropikal okyanuslarda yoğun
buharlaşma, yoğun alçak basınç
alanları nın (bkz. s. 236)
etrafı nda devasa bulut
sistemleri oluşturur. Hava fırıl
Çökenso�uk fı rıl dönerek bunların içine
hava a�ır doluların
_
ya�masına girip bir kasırganın güçlü
olanak verir rüzgariarına neden olur.
3 ���:�:� d lu taneleri
yüksel iş akımlarınca
yakalanamayacak kadar büyük
ve ağır olur, sonra da yere düşer.
Dünyanın bazı bölgelerinde
türbülanslı soğuk ve sıcak
hava kütleleri, süper-hücre
denilen, büyük, dönen
kümülonimbüs bulutları
yaratır. Kendi ekseninde
dönen, hızlı yükselen hava,
bir evi parçalayacak kadar
güçlü, hortum denilen sıkı
bir burgaçta yoğunlaşabilir.
İklim ve Dalaşan hücreler
Trepik kuşakta yoğun ısı okyanus suyunu buharlaştırır.
VER BULUCU
Alçak
basınç
240 / 241
DÜNYA
İklim ve mevsimler
......
Dünya Güneş'in etrafında dönerken, bölgesi Haziranda Güneş'e arkasını döner, bu
Güneş'e bakar, yüzden neredeyse hiç ışık almaz
eğik dönme ekseni hep kutupyıldızını böylece aralıksız .
gösterir. Yani kutup ve ılıman enlemler ışı k alır . .
.
önce Güneş'e yaklaşır, sonra uzaklaşır;
yaz ve kış mevsimlerine neden olur. En
sert mevsimler kutuplara yakındır. DYK
... !
da kuzeye ve güneye hareket ederek,
tropikal kuru ve yağışlı mevsimlere
.
.
neden olur. Muson mevsimlerine,
.
rüzgar yönünde, okyanuslardan nemli
hava ve onunla birlikte yağmur getiren
bir değişiklik neden olur.
Eylül
1
Kutup bölgeleri
Kutup cephesine
yakın alanlar
Vad i lerinde yaklaşık 2 m ilyon So�uk, kuru hava kutup bölgelerinin
üzerine çöküp so�uk çöller oluşturur.
genellikle yıldır yağmur ya da kar Kutuplardan alçak seviyede uzaklaşır,
b"'"''"'"'
yağmadı. Arazi çok büyü k ısınır ve nem toplar. llıman bölgelerde,
yükselen astropikal hava tarafından yukarı
ölçüde çı plak kaya ve çekilir ve yüksek seviyelerde tekrar
çakıldır. kutuplara do�ru akar.
KU1UP
DAIRESI
Su döngüsü Yotunlaşma
tJ
kaynaklanan çözünük
mineral tuzlar bakımından
zengindir. Güneş'in ısıttıtı
okyanus yüzeyinden
buharlaşan su, tuıu gerlde
DÜNYA'DA 1 ,4 bıralcan dcılal bir damıtma
sO!lldyle anndınlır.
MiLVAR KM
SU VARDIR
242 / 243
DÜNYA
Su döngüsü
BULUTLAR
S u buharı taşıyan yükselen sıcak
hava yükseklerde soğur - bu, ANTARKTiK BUZ ÖRTÜSÜN ÜN
buharın yoğunlaşıp mikroskobik su
damlacıkianna ve buz kristallerine
BAZI BÖLÜMLERiN i N YAŞI
dönüşmesine neden olur. Bu 2,5 M i LVON YI LDAN -
damlacıklar ve kristaller, rüzgarla
uzak yerlere taşınabilen bulut
olarak görülür.
FAZLADI R
KAR
Yükseklik Rüzgarlar Soğuk iklimlerde yağan
soğursa, su kar erimez. Birikir ve daha fazla
damlacıkları ve buz karın ağırlığıyla sıkışır
kristalleri büyür ve birleşir, - buza dönüşür. Dağ
sonunda buluttan düşecek kadar yamaçlarında buz, buzul
Irmaklar ağırlaşan daha büyük yağmur olarak yavaş yavaş aşağı akar ve
damlaları ya da kar taneleri sonunda erir ama kutup buz
oluşturur. Kar taneleri örtüleri hiç erimeyebil ir.
genellikle pofuduk kütleler Binlerce yıl içinde buzullar derin
halinde birleşir. vadiler oyar.
TATLI SU
Yer yüzeyinde
duran yağmur suyuna ve eriyen
kara yüzey akıntısı den ilir.
Bunlar, sonunda tekrar
okyanusa akan ırmak ve Gezegenin üçte ikisi, Dünya'daki suyun yüzde
göllerde biri kir. Yağmur 97, 5'ini içeren okyanuslarla kaplıdır. Dünya
havadaki karbondioksitle suyu nun yalnızca yüzde 2,5'i tatlı sudur.
tepkimeye girip kayaçiarı
ufalayan, suda çözünük Bunun büyük bölümü kutup bölgelerinde ve
mineralleri parçalayan yüksek dağlarda buz olarak kilitlidir ya da
korbonik asit oluşturur. yerin altında saklıdır. Yalnızca küçük bir kısmı
ı rmakları ve gölleri oluşturur.
ı
Okyanuslar Dünya Dünya'daki tatlı suyun
suyunun yüzde yalnızca yüzde 0.3'ü
97,5'ini içerir sıvıdır ve yüzeydedir
Tatlı suyun yüz
de 68,9'u buzul-
Yağmur ve larda, karda ve
eriyen karyüzeyin buz örtülerinde
altına sızıp yeraltı suyu olur. ___ depolanır
Alt seviyelerde
kayaç suya doyar ve Tatlı suyun
aküfer denilen yeraltı su yüzde 30,8'i
depoları oluşturur. Kireçtaşı yeraltı suyudur
çözünüp mağaralar
yaratabilir. Yeraltı suyu
sonunda okyanuslara
geri sızar.
DÜNYA SUYUNUN TAMAMI
Sera etkisi
Yeryüzündeki yaşam sera etkisine bağlıdır; sera etkisi,
atmosferimizdeki bazı gazların -özellikle karbondioksit ve
metan- dünya yüzeyinden yayılan kızılötesi radyasyonun bir
kısmını emme yoludur. Bu gazlar, bir seradaki cam gibi, ısıyı
yakalar.
1 Giren radyasyon Gezegenin enerji bütçesi
Güneş'ten saçılan enerji ışık Tarihsel olarak sera etkisi iyi bir şeydi -atmosferinin battaniyesi
ve morötesi radyasyonun yanı sıra,
kızılötesi ve diğer dalgaboylarında olmasaydı, Dünya'nın ortalama sıcaklığı -18°C civarında olurdu.
radyasyon olarak gelir. Dünya'nın kaçan ısı enerjisinin bir kısmının yakalanması önemli
olduğu halde, eğer giren radyasyon çıkan radyasyonu çok fazla
aşarsa, küresel sıcaklık artar.
2 Yansıtılan radyasyon
Güneş enerjisinin bir kısmı,
özellikle belli dalga boylarında olanlar,
uzaya yansıtılır. Yansımanın çoğu
bulutlardan olur ama atmosferdeki
gazlar ve Dünya'nın yüzeyi de
bir miktar radyasyon yansıtır.
fç;�\or\
r,fc
'
"�"'o
st-\:o'"6
3 GGnet--ıwnın
......
DOnya yOzeyltıe ulaşan
lfiYIUi tlaldlk
Sıcak bir gezegen de
gOneş enerjisinin CXJAu, enerji saçar ama daha uzun
ister ponor ışık iste dalga boylannda, kızılötesi
morötesi olSun, emiDr; aralıkta. KIZII6tesi radyasyon,
DOnya'yı ısıtır. OzOnde saçılan ısıdır.
244 / 245
DÜNYA
Sera etkisi
Aşatı dotru
gerl salım 0,07PPB
Dünya'nın geri saldı�ı Ortalama güçlü
kızılötesi enerjinin bir bir yapay
kısmı, atmosferdeki sera sera gazı
gazlarınca tutulur. Gazlar
ısı nır ve ısıyı tekrar
Dünya'nın yüzeyine
do�ru saçar, küresel
sıcaklı�ı yükseltir.
325 PPB
Çok güçlü ama
düzeyler görece sera gazı
düşük kalır
İklim değişikliği
400 İklimler doğal nedenlerle her zaman değişir. Bu
değişiklikler binlerce, milyonlarca yıl içinde Eriyen kutup buz örtüsü
yavaş yavaş gerçekleşir. Ama şimdi, sera etkisini çökmeye başlarsa,
(bkz. s. 244-45) artıran gazlada atmosferin deniz seviyeleri 25 m yükselip
Londra, New York,
kirlenmesinin neden olduğu hızlı bır iklim
Tokyo ve Şanghai gibi
değişikliği döneminde yaşıyoruz.
380
kıyı kentleri sular altında
bırakabii ir.
Ne oluyor?
Dünya ısınıyor. En azından 1910'dan beri
sıcaklıklar artmaktadır ve en sıcak
Ekstra sera gazları
17 yılın 16'sı 2001'den bu yana yaşandı. Estra C02'nin ana
Bu arada 1958'den bu yana yapılan kaynagı, kömür ve
atmosfer analizleri, gezegeni sıcak tutan sera petrol gibi yanan fosil
360 gazlarının en önemlisi olan karbondioksitte
yakıtlardır. Başka sera
gazları da üretiyoruz:
(C02) sürekli bir yükselmeyi gösteriyor. Modern tarım pratik
Enerjiye aç modern yaşam tarzımız lerinin saldıgı metan ve
fazladan co2 üretmektedir.
azot oksit; sogutma
sistemlerinde ve sprey
lerde kulanılan yapay
Yükselişte F-gazları.
ANAHTAR
Ortalama sıcaklık
• Küresel ortalama
yüzey sıcaklığı Azatoksit
• Atmosferik CO,
1880'den beri
(N,O}
320
kaydedilmektedir. Tarihsel
CO, düzeyleri, ağaç düzeyleri
halkaları ve buz göbekleri .
• Tahmini veriler
analiz edilerek ölçülür. •
300
280 T------,--ır--.---�
YEAR
1880 1900 1920 1940
Kısır döngü
Sıcaklıklar artmaya devam ederse, sorunu daha da ağırlaştıran Bütün tahmin
geribesleme etkilerini tetikleyebilir. Ö rneğin tropikal yağmur ormanlarının senaryolarında
azalması, atmosferden C02 alacak ağaç sayısının azalması demektir. Daha
atmosferik CO,
düzeyinin yükselmesi
yüksek atmosferik co2 düzeyi küresel ısınınayı artırır ve atmosferik bekleniyor
dolaşım sistemlerini değiştirip, uzun süreli kuraklığa ve daha fazla
tropikal yağmur ormanının ölmesine yol açar. Diğer geribesleme etkileri,
14.8"(
58.6"F
deniz tabanında metan salımı ve Kutup denizi buzunun erimesiyle ilgilidir.
.
.
· ··· � .
.
.
.
1
.
14.6"(
S9"F
Neredeyse bütün
Atmosfere Tortudaki tahmini senaryolarda,
salınan metan küresel ortalama yüzey
sıcaklı(lının artması
14.4"(
metan erir
f- . . •
beklenmektedir
::ıı::
c:
;:ıı:ı
2016 m
"' 14.2"(
m
KAYDEDiLEN EN ı-
o
SICAK YI LDI ;:ıı:ı 57.4"F
ii!
ı-
:ı>
3:
:ı> 14.0"(
<
c:
N
m
Küresel sıcaklıkta artış,
<
"' 57"F
C02'deki keskin n
:ı>
::ıı::
yükselişe denktir
ı- 13.8"(
§<
Küresel etki Şiddetli fırtınalar sıcaklık artışından
56.6"F
Kutup buzu hızla eriyor. Mart 2017'de kuzey beslenir - deniz suyunun hızlı buharlaşması
devasa fırtına bulutları yaratır.
kutbunda kış deniz buzu en küçük boyutuna ulaştı.
Eriyen buzulun suyu okyanuslara akıyor ve deniz Su baskınları
13.6"(
karayı basar; çünkü daha
seviyelerini yükseltiyor. Bu arada okyanuslar güçlü fırtınalardan kaynaklı daha şiddetli,
daha yo(lun ya(lmurlar ya (lar.
ısınıyor, bu şiddetli fırtınaları tetikliyor ve tropikal
mercan resifterini soylarını tüketmekle tehdit Kuraklık ve genişleyen çöller tropik
ediyor. Karada, uzun süren kuraklıklar sonucu kuşakta ürün kıtlı(lına, açlı(la, kitlesel göçe
eskiden yeşil olan bölgeler çölleşiyor.
ve siyasal kargaşaya neden oluyor.
56.2"F
�-----r--�--� 13.4"(
1960 1980 2000 2020
n ba it,
örseli
en bol
bilim rehberi
Yapay zeki dünyayi ele geçirecek mi?
Gen terapisi ne kadar işe yarar?
H iggs bozonu, kök hücre,
kütleçekimsel dalga nedir?