Professional Documents
Culture Documents
Thich Nhat Hanh - Farkına Var - İyileştiren Nefes
Thich Nhat Hanh - Farkına Var - İyileştiren Nefes
Thich Nhat Hanh - Farkına Var - İyileştiren Nefes
Nhat Hanlı
İYİLEŞTİREN NEFES
T. Nhat Hanlı
— F A R K IN A V A R —
İYİLEŞTİREN
NEFES
Çeviren: Cumhur Mısırlıoğlu
İyileştiren Nefes
Özgün Adı: How to Sit
Yazar Adı: Thich Nhat Hanh
Martı Yayıncılık
Martı Yayın Dağıtım San. Tic. AŞ
Maltepe Mh. Davutpaşa Cd. Yılanlı Ayazma Sk. No: 8 Zeytinburnu/istanbul
Tel: 0 212 483 27 37 - 483 43 13 Faks: 0 212 483 27 38
www.martiyayinlari.com info@martiyayinlari.com
6
Şimdi, rahat edeceğiniz bir yere oturun.
Nereye isterseniz.
% &
'JcfileçtOıeH- 'Tte^ea, 7
Dikkatinizi nefesinize verin.
8 *rty<Z4t&
Nefes alırken
nefes aldığınızın
farkında olun.
Nefes verirken
nefes verdiğinizin
farkında olun.
'İyileştirten 'Tte^ei, 9
10 'Tl/uzt “rtytutA.
O T U R M A K Ü Z E R İN E N O T L A R
'İtfileçUnen 11
12 '71/uıt
B E D E N , Z İH İN V E N E F E 2
ycfileçtinen ’Tîefaı, 13
Çorba yapmak için doğru malzemeleri uyum içinde ekle
yip kaynamaya bırakmanız gerekir. İşte, nefesimiz de bü
tün bu farklı unsurları bir araya getiren çorbanın suyudur.
Nefesimize batırdığımız ruhumuz ve zihnimiz birleşerek
tek parça olur. Yeniden bütün oluruz.
14 'T'lAat
H U ZU R B U L A Ş IC ID IR
16 'TîA&t
'İyile çU n cK 'H e fa , 17
C3
o
HİÇBİR ŞEY YAPMAMAK
'İtfcteçtinetı 19
M E D İT A S Y O N
20 'Mat î? W
Farkındalık ve odaklanma sayesinde dikkatinizi olana
çevirip derin bir bakış kazanabilirsiniz. Böylece gözü
nüzün önündeki şeylerin gerçek doğasını görmeye baş
layabilirsiniz. Bu bir bulut ya da bir çakıl taşı da olabilir,
kanlı canlı bir insan da. Kendi öfkemiz de olabilir, bütün
geçiciliğiyle bedenimiz de. Gerçekten durup derinlere
baktığımızda, içimizdekilerin ve etrafımızdakilerin ger
çek doğasını daha iyi anlamaya başlarız.
‘ItyileçtiKest 'Kefal. 2 1
BİR ŞEY YAPMAYIN, SADECE OTURUN
KÜRSÜDEKİ K EŞİŞ
24 'Tt&at
Küçük bir çocukken de, Buda’nın çimenlerin üstünde
otururkenki bir resmini görmüştüm. Nasıl da özgür, ra
hat ve huzur dolu görünüyordu. Şimdiyse karşımda, aynı
onun gibi oturmuş gerçek bir insan duruyordu. Bir resim
ya da başka dünyaya ait bir varlık değil, benim gibi bir
insandı. Sonuçta, kürsüdeki o keşişi görmek benim için
kutsal bir deneyim oldu. O keşiş gibi oturabilmek iste
dim. Ve de öyle oturmanın bana mutluluk getireceğini
anladım.
26 *7 'TlAat
Bazen de çok şey yapıyor gibi görünmemize rağmen,
aslında hiçbir şey yapınıyoruzdur. Bu şekilde, aralıksız
çalışan çok insan var. Fakat sürekli meditasyon yapan,
her gün saatlerce oturup şarkılar söyleyen, tütsüler yakıp
mantraları tekrar eden, ama yine de öfkesini, hüsranlarını
ve kıskançlığını dönüştüremeyen insanlar da var. Bunun
nedeni, eylemlerimizin temelinde varlığımızın niteliği
nin yatıyor olmasıdır. Bütün eylemlerimizin ve meditas-
yonumuzun farkına varıp kavramak yönünde bir tutum
geliştirirsek, dünyaya yapabileceğimiz en büyük katkıyı
varlığımızın niteliğiyle yapmış oluruz.
'Jîe^ea- 27
N EFESİN İZİN K E Y FİN İ ÇIKARIN
'Tte^ea. 29
30 7^ 'KUt -»««A.
M E D İT A SY O N U N S E V İN C İ
32 * 7 ‘TtAat
N E F E S İ T A K İP E T M E K
v I
'İyileştirten 'Tle^ee 33
D E R İN L E R E B A K M A K
34 "TlAat
‘İcfiCeçtinen 35
G Ü N D E LİK H A Y A T T A M E D İT A SY O N
36 'TtAat
o
38 'TtAat
N ED EN O T U R A L IM ?
')cfileçtine*t ‘T lefa, 39
A Y D IN LA N M A AN I
40
U YG U LA M A O LM A YA N U YG U LA M A
'İetrfeçUnetı 'Tte^CĞ. 41
EV E V A R M A K
42 '7&İC& ItA a t
Ö ZG Ü R LÜ K
‘İcfile çtin e n 43
N E R E D E O LU R S A N IZ O LUN,
K E N D İN İZ İ H E R ZAM AN B E S L E Y İN
46
'İcfile çtin e a 'Tle^ea 47
B O D H I A Ğ A C IN IN A L T IN D A
(/
Burada oturmak
bodhi ağacının altında oturmak gibi.
Bedenim bütün dikkat dağıtıcılardan özgür,
farkındalığın ta kendisi olmuş. :>">
48 *7tıicA 'TiAtıt
7(fil&}tine*ı >7te£e4. 49
<
HİKÂYE
H A P İS H A N E D E O TU R M A K
50 'H/ıat
kazanmak için oturması gerekiyordu. Böyle yaparak aynı
zamanda, hapisteki diğer insanlara da, oturup nefes ala
rak nasıl daha az acı çekebileceklerini öğretmiş oluyordu.
Dış görüntüsü bir hapishaneye tıkılıp kalmıştı ama as
lında, tam anlamıyla özgürdü. Bu şekilde oturabilirseniz
etrafınızdaki duvarlar ortadan kalkar. Bütün evrenle bir
olursunuz. Böylelikle, kendilerini endişelere ve öfkelere
hapseden dışarıdaki insanlardan daha özgür olabilirsiniz.
İnsanlar elimizden pek çok şeyi almaya çalışıyorlar, ama
ne yaparlarsa yapsınlar kararlılığımızı ve uygulamaları
mızı elimizden alamazlar.
'Icfile çtin e a 51
R A H A T L IK
52 'MAat
N E Y A P M A L I?
‘h fiieçtin ea ’Tlefaı 53
B IR A K M A K
54 7<W TUat
sevinciyle besleyip, nefesimizi, bedenimizi ve düşünce
lerimizi sakinleştirmeliyiz. Sonra da o zor duygulan ku-
caklamalıyız. Bu bize beraberinde bir huzur getirecek, o
zorlukları araştırıp iyileştirmemiz için gerekli sağlam bir
temel oluşturacaktır.
Son olarak, bu duygunun şu anda yaşanmakta olan bir
şeye mi, yoksa geçmişte yaşanmış bir şeye mi dayandığı
nı keşfetmemiz gerekir. Şayet geçmişten gelen bir şeyse,
şimdiki anı tam manasıyla görüp deneyimleyebilmemiz
için, onu bırakıp azletmeye başlayabiliriz.
'İifileçti'ien 55
G Ü LÜ M SEM EK
56 7 tueA TUsu
M U T LU LU K
60 ItUcA
ÇANI DAVET ETMEK
'* http://plumvillage.org/mindfulness-practice/mindful-
ness-software/
'Tiefa 61
ÇANI DİNLEMEK
62
olmayan unsurlardan oluşuruz. Hepimiz atalarımızdan,
kültürden, yiyeceklerden, havadan ve sudan yapılmışız.
Hepimiz şekillerden, duygulardan, algılardan, zihinsel
oluşumlardan ve bilinçten yapılmışız. Bu her bir bileşeni
çanı dinlemeye davet ederek, bedenimizin ve zihnimizin
bütün hücrelerine huzur getirebiliriz.
^İcfileAtiıett “TU^aı 63
N E F E S E E Ş L İK E T M E K
64 'TtAat
İYİ BİR ALIŞKANLIK YARATMAK
r)efileçt&ıe*t 'Hefa- 65
ALIŞKANLIK ENERJİSİ
66 * 7 HAat ‘j^ohA-
larından aldılar. Yani bu, eskiden beri süregelen bir alış
kanlıktır. İçten içe, mutluluğumuz için gerekli şartların
gelecekte gerçekleşeceğine, “gerçek yaşamımızın” başka
bir yerlerde olduğuna inanırız. Şu an, alışkanlık enerjisi
yüzünden sıkıcı bir şeye dönüşebilir.
Bu oldukça güçlü bir enerjidir. Farkına varmazsak
bize baskın gelebilir. Oturup sesi çana davet ederken,
evimize dönmek için bu alışkanlık enerjisinden kurtul
mayı da hatırlamalıyız.
'Kefal 67
HİKAYE
H İN D İS T A N 'D A O T O B Ü S Y O LC U LU Ğ U
68 ’7l6*u
nın keyfini çıkarırken onun keyiften çok uzak bir halde
olduğunu görebiliyordum. “Sevgili dostum,” dedim ona,
“bu ziyaretimin iyi geçmesi için ne kadar istekli olduğu
nu görebiliyorum. Ama ben şu anda çok rahat ve mutlu
yum, lütfen arkana yaslanıp gevşe, endişelenme.” Bana,
“Tamam,” deyip arkasına yaslanınca ben de dışarıdaki
manzaranın tadını çıkarmaya geri döndüm. Fakat birkaç
dakika sonra baktığımda yine önceki gibi kaskatı oturdu
ğunu fark ettim. Bunun nedeni, nesillerdir aktarılan endi
şeler, duygular ve sürekli mücadele etme eğilimiydi. Du
rup bu eski alışkanlık enerjilerinin farkına varmak çok da
kolay değildir. Bize bunu ara sıra hatırlatacak arkadaşlara
ihtiyacımız var. Yanınızda kimse olmadığındaysa çanın
sesi size arkadaş olabilir, eski alışkanlık enerjilerimizin
farkına varıp, onlara gülümsememiz gerektiğini hatırla
tabilir. Böylece hepsinden kurtulup özgür olabiliriz.
'İyiteçtinea 71
UYGULAM ALARIM IZIN H ED İYELER İ
72
B E D E N İ T A N IM A K
*7cfiCeçtine*t- Tte^eû 73
O TU R M A K B İR A L IŞ T IR M A V L B İR L Ü K 2 T Ü R
74
O TU R M A N IN E2 A 2 I
76 'KAat 'rtyasıA-
/
G Ü Ç LÜ D U Y G U LA R IN F IR T IN A L A R IN A
G Ö Ğ Ü S G E R M EK
78 1/I6a£
yıın.” Bu çok temel bir içgörüdür. Duygular su yüzüne
çıkar, bir süre orada kalır, sonra da giderler. Bir duygu
bizi neden öldürsün ki? Fırtına birkaç dakika içinde di
ner ve siz onu ne kadar kolay atlattığınıza şaşırırsınız.
Fakat bu uygulamaya fırtına kopmadan başlamalısınız;
yoksa ne yapmanız gerektiğini unutup fırtına tarafından
sürüklenebilirsiniz. Gündelik uygulamalarımız bu yüz
den önemlidir.
‘lefileçtcnett 79
K A R IN D A N N E F E S ALM A
80
ağacın gövdesine baktığımızda ne kadar güçlü durduğu
nu, fırtınaya karşı nasıl sağlam bir şekilde direneceğini
anlarız. İşte sizin karnınız da ağacın gövdesidir. Zihnini
zi, yalnızca kamınızın altından nefes alıp vermeye odak
layın ve duyguların gelip geçmelerini izleyin.
yifiCeçtOıetı Tîefai, 8 1
N Ö TR H İS L E R
82
zi sevinç dolu hislere dönüştürerek içinizdeki mutluluğu
besleyebilirsiniz.
84 "76icA
O TU R U ŞU M U ZU D Ü N Y A Y A T A Ş IM A K
86 7'6ie 'K^u
n e r e d e y s e n iz o r a d a o lu n
88 'TlAa.t
K A Y A L A R IN A R A S IN D A K İ Ç İÇ E K
90 ’TUıait
Y E N İL E N M E K
'jcfileçttneK 'Tte^e^ 91
R U H S A L B E S İN
tİcfiteqti'ie*t 'Tte^a. 9 3
S A A T K U LLA N M A K
A
' 7
O TU R M A D E F T E R İ
96 TU cu
bir şekilde verirken, bütün atalarınız da sakin bir şekilde
nefes verir. Yaşıyorken farkındalıkla oturup huzur içinde
nefes alamamış olabilirler, ama şimdi, sizin içinizde bu
fırsatı yakalamış oluyorlar. Ayrı bir benlik yoktur. Hepi
miz bir akışız. Bir sürekliliğiz.
RUHANİ ATALARIMIZLA BİRLİKTE OTURMAK
‘lycteçtineK 'Tte^eA 99
BİRLİKTE OTURMAK
102
'K efal 103
BİRBİRİMİZE YARDIM ETMEK
104 '%cut6
BİR ARKADAŞA YARDIM ETMEK
106 HAat
rfcfiCeçtinett ’Tte^ea. 107
108 * 7 *7tÂat
K IL A V U Z L U M E D İT A S Y O N L A R
S E V İN Ç
110 'TlA&t
Bu kılavuzlu meditasyonlar bizi şimdiki ana geri ge
tirecek kılavuz ışıklarıdır. Bu kısa dizeleri istediğiniz her
an, her yerde kullanabilirsiniz. Mutfakta, ırmak kıyısın
da, parkta, yürürken ya da hareketsiz dururken, yatarken
ya da otururken, hatta isterseniz çalışırken bile işinize ya
rayacaktır. İlk meditasyon nefesle birlikte kullanılan söz
cükleri gösteriyor ve bu, takip eden bütün meditasyonlar
için de geçerlidir.
112
7 Bedenime gülümseyerek nefes alıyorum.
Bedenimdeki gerginliği çözerek nefes veriyorum.
Bedenime gülümsüyorum / Bedenimdeki gerginliği
çözüyorum
'Ttefa, 113
KILAVUZLU MEDITASYON
B U D A 'Y L A O TU R M A K
116 "TlAat
Buda nefes almanın ve oturmanın dışında yoktur. Yalnız
ca nefes almak ve oturmak vardır. Nefes alan biri ya da
oturan biri yoktur. Alıp verilen nefes ve oturuş yüksek
nitelikliyse; düşünceler, konuşmalar ve eylemler farkın-
dalıkla, şefkatle doluysa Buda’nın da orada olduğunu
bilirsiniz. Bunların olmadığı yerde Buda da yoktur. Ben
nefes alıyorum. Ben oturuyorum. Nefes almak var. Otur
mak var. Kimse nefes almıyor. Kimse oturmuyor.
İÇ İN İZ D E K İ Ç O C U K LA KO N U ŞM A K
118 *7afeA-
bu ikisi birbirlerini sürekli etkilerler. Tıpkı mısır sapının
içindeki mısır tohumunun gerçek olduğu gibi. Bu kıla
vuzlu meditasyon içinizdeki çocukla konuşmanız, onu
dışarı çıkıp şu andaki hayatı kutlamaya davet etmeniz
için bir şanstır. Artık korkup endişe edecek bir şey kal
madığını ona anlatabiliriz. Her şey yolunda artık.
Bu meditasyon için yere, karşı karşıya iki yastık ko
yun. Bunlardan birine oturup karşınızdaki boş yastığa
bakın ve gözünüzün önüne beş yaşındaki halinizi getir
meye çalışın. Kolayınıza gelirse daha küçük bir yaşınızı
da görselleştirebilirsiniz. Ardından, oturup farkındalıkla
nefes alırken içinizdeki savunmasız çocukla konuşmaya
başlayın. Ona mesela şöyle diyebilirsiniz: “Sevgili kü
çük, orada olduğunu biliyorum ve ben de senin için bu
radayım. Bana söyleyecek bir şeyin varsa söyle lütfen.”
Biraz süre geçtikten sonra o küçük çocuk gibi konu
şup, şimdiye kadar paylaşamadığınız şeyleri anlatmaya
başlayın. Gerekirse şikâyet edin. Kendinizi nasıl narin ve
çaresiz hissettiğinizi anlatın. O çocuk için nasıl bir dil
uygunsa öyle bir dil kullanın. Ara sıra ortaya korku ya da
öfke gibi duygular çıkabilir, bu normaldir.
Sonra kendinize, farkındalıkla nefes alıp bedeninizi
sakinleştirmek için biraz zaman tanıyın. Ardından yine
‘lifileçti'iett- 119
içinizdeki çocukla konuşmaya başlayın, korkularından
ve öfkelerinden söz edin. Çocuğun, onu dinlediğinizi an
laması ve artık bir yetişkin olarak kendinizi koruyabile
ceğinizi bilmesi gerekir. Böylece içinizdeki çocukla ye
tişkin halinizi şimdi ve burada bir araya getirmiş, şu anda
olagelen hayatınızı tam manasıyla deneyimleyip keyfini
çıkarma yolunda önemli bir adım atmış olursunuz.
Ö LÜ M LE O TU R M A K
'İcfcleçt&ıe* 12 1
acılarımızdan sıyrılırız. Bizi gereksiz yere meşgul eden
şeylerden kurtuluruz. Sonuçta kendimiz için, diğer canlı
türleri ve gezegenimiz için anlamlı bir şekilde yaşamaya
başlarız.
122 7/l6&t
zaman ölmez, hiçbir zaman varoluştan yok oluşa geç
meyiz. Bir bulut yağmura, kara ya da buza dönüşebilir
ama hiçe dönüşemez. Bir bulut ölemez. Doğum ve ölüm
fikrini aşmayı başardığımızda geçicilikten de korkmaz
oluruz.
K E N D İ D İZ E L E R İN İZ İ Y A Z IN
'Tte^ea. 125
THIC II NHAT HANH
126 7 ^ 'mat
FARKINDALIKLA YAPTIĞIMIZ
HER S E Y BİR MEDlTASYON
UYGULAMASIDIR.
ISBN 978-605-186-261-3
MARTI
instagram.com/martiyayinlari
Kİ facebook.com/martiyayinlari 9 ''7 8 6 0 5 1 " 8 6 2 6 1 3 '*
twitter.com/martiyayinlari internetten sipariş; okuoku.com