Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 5

SESSİZ BİR GEÇMİŞTEN SESLER:

‘AFRİKA KÖKENLİ BİR TÜRK OLMANIN’ DÜNÜ ve BUGÜNÜ ÜZERİNE BİR


SÖZLÜ TARİH PROJESİ

Görüşülen Kişi : Rabia Erenci


Görüşen : Gülay Kayacan
Deşifre Eden : Hikmet Gülin Öğretmen

Süre : 03:05:53
I. Ses Dosyası : 01:01:53
II. Ses Dosyası : 01:04:36
III. Ses Dosyası : 01:02:24

Kayıt türü :
MDV Adet : 1 Adet
Yer : Bafa, Rabia Hanım’ın Evi
Tarih : 15.11.2007

Kısaltmalar :
R. E. : Rabia Erenci
G. K. : Gülay Kayacan

METİNDE GEÇEN KISALTMALAR


(.. a k ..) : Anlaşılamayan kelime.
(.. a c .. ) : Anlaşılamayan cümle.
(?) : İşitildiğinden emin olunmayan kelime veya cümle.

DEŞİFRE NOTLARI:

00:01:00
[Ses Dosyası.]
G. K.: 15 Kasım 2007 Bafa’dayız, Rabia Erenci’nin evindeyiz, Rabia nene bize hayatınızı
anlatır mısınız?
R. E.: Anladiyim, ne anlatçan acaba hayatımı?! Eski olanları, eski geçirdiğim günleri.
G. K.: Annenden başlayın isterseniz, annenizden.
R. E.: Annemden başlayım. Eski gonuştuklarım annemden ninemi onların, nenem gonuşcan
aceba ben ama oradan geldiğini gittiğini, gelişini gidişini. Anamgil oralarda ufak çocuk, başı
kabak yalınayak bez bağlarmış. Burdan iki adam deveyinen Hacı’ya gitmiş, ordan birini
çevirmişler “bizim köyde” demiş “heç Arap yok, bu Araplar biziğe verzem mi acem bu
Hacı’dan” demişler. Gitmişler bunlar, bu çevirmişler birini, “yoook” demiş “siz onları siyah”
diye “aldı dersiniz işkence etçesiniz, işkence yaparsığız” demişler, “vermicez.” Dün,
“kitmeyelim Hacı” şey, Arif Bey’de demiş “kitmayalım, gece muharrem et, birinide çağıran
bakalım ille bunların birini sen al birini ben alayım gideyim bu oynayıp duranların” demiş

1
“çalam gidem.” Bunların her birini çağırmışlar “gardeşim” demiş “söylen abiy neylediniz”
demiş “biz hem Hacı’ya geldik hem bizim köyde hiç Arap yok Arap çocuğu almaya geldik.
Avcunu, aç avcunu” demiş “avcun dolusu para gazencez, çuvalınız var mı?” “Yok, biz ne
bilelim çuvalı” demişler, “e böyüğü neynen sarcaksınız bu çocukları neynen götürcesiniz?”
“Bir gaçıvercez, biz bunları saklı gaçırcaz analarından bubalarından” demiş, “oynarken
gaçırcaz” “tamam.” Gitmişler bir çuval almışlar gelmişler. Bir Arap çocuğu “sen bi dene alsan
gitsen” demiş, “hayır” demiş “biz üretçez” demiş, “bizde Arap yok, bize Araplar ver. Ta Arap
çok, oğlan şu geliverin. Onun adı ney?” “Ibrahım” “bunun adı ney?” “Iraz, Hacı Iraz” anamın
adı ordan, “Hacı Iraz” demiş. “Biz bunları goyveresiye söylicez, alıgidesiye halklarınan
söylicez.” De hadi anamgil dil bilmezlerimiş, çat çut bilivatırlarmış onların dilinnen.
Gomuşlar bunları devilere, bağlamışlar. Gece gündüz bunları boraya getirmişler. İndirmişler
doğru ağaların evlerine, anamgile. Anamgil orda çalışırkan Arif Dede’nin yanındayken
Hacı’dan gelen dedemiz olcak, “anamınan” demişler “bunlara haçemal ikisini everem” demiş
hecem, “heçemal ben everin sen bırak demiş” Arif Bey’de demiş “ben everem, ikisini bir
yakaya getirelim, üresin bizim köydede Arap olsunlar” demiş “tamam.” Bundan kele bunları
bunlar aşağı damı götürmüş, “bakın, bi dam edelim” demişler, “hep barabar yardım ideriz bi
dam ideriz, ikisini everelim damın içine.” Tutmuşlar anamgili hacı, şeynen, eski zaman
kucağınan nikah itmişler, kapının ardında bi nikah etmişler bunlara, eski nikahladan. İsimleri
bi gatmışlar o damınan içine gat, everivermişler. Bu damların içinde bunlar anamgil işte
doğmuşlar, çocukları ocaktı, bide onların hora sıcak, ora sıcak ordada onları gor. “Ooooy
hagan ne istesin isticesiniz” işte garşıda yanımızda, öyütten yandan ünleyivercek buraya ağa.
Arkamız çocuğu sarınırız, elimize bi sepedinen alırız, çocuğun eskilerini geyinir belimize
sarınırız, çocuk arkamızda “hadi yavrum Gocu Dağ’a Memmed Ağa’nın oraya zetine. Altına
haman çalıyı yığarız, çalıları. Üstünü de çuval yazarız, üstünü çocukları yatırırız, üstünü
örteriz. Çocuklar orda yatarken biz çalışırız, elleriz. Ağşam oldu mu kara kırık oldu mu geliriz
evimize, ocağı yakarız. Çocuklar oralarda iş yapıp onları sıkarız ocağın başlara asarız
guruduruz, sabahlayın giycek, kakar gideriz. E böyün böyle yarın böyle zetin pitti, nolcak?!
Evler yekencek. Anam pusat yekecek, bende ev yekeceğim Memmed Ağa’nın orda. Biz düne
gadar ağaların kapısında çalıştık, o eski damın içinde böyüttüm çocuklara, o eski ocakta
donlarını guruttum, ha. Ettik eyledik ağaların evlerinde, oralarda böyüdük işledik yedik, el
gadar çanağın içine yemeği gatıverirler alır geliriz, çocukları yidiririz kendimiz yimeyiz, bazı
yeriz bazı yimeyiz “çocuklar doysun” deye. Çoğuna ağaların kapılarında hiç bilmediğimiz
aşçı galdık “çocuklarımız doysun, bizi neyi vere, yatıverelim sabahlayin yeriz gene.” Hasan
çocum oynamaya giderler, “çocum aççık oynan gelin” der anam, etmeği, etmek yok ki!

2
Böylana gün geçer ha, öğlene olur “nedem goceme?” “Çocum” dedim “hadi ben gitmeyem”
yengende ev, yeni evlendi, ilk garısını bide ağam, somunu bide sarırken, beri yanlarından
evlendi. Dedim ben “acık un gat üstünede, hamursuz edeyim size yedireyin çocum” dedim,
“ana ben alır gelirim” dedi. Haga bu çıkının çıkın, bi çıkın verdim eline, işte ağaların orlara
çocuk, un gattırdı, gelirken köpekleri bi boşanır... [Kayıt Kesiliyor.]
G. K.: Şeyde anlatıyodunuz o “un, un” istediniz ağadan.
R. E.: Un istedik geldik. Çocuklar oynuyor bicede, bi dane o ocakta hamursuz etti, yoğurdum
ona bi hamursuz ettim, kendim yimedim. “Anaçi” dedi ölen oğlum, “ne dey yeman” dedi,
“benim garnım tok çocum, acık yemem hiç” dedim, “ana sabahleyin yimedin ya” dey,
“yimesen (..a c..)” oğlan dedim, “ana aççık sen ye” dedi “aççığını biz yiyelim” dedi. “Iııh
çocum siz yin, ağşam gelip onu yirsiniz yarısını” dedim. Debben ölü günler geçirdik ağaların
orada, hem ağalara hızmat ettik hem bizim yevmiyeden çok iş kesti, niden? Bizi Demirel
olaraklar baktı. Başka ağa vardın, bubaları gidik, eskere gitti, iki kere eskerlik oldu, ikinci
eskerlik. Eskere gidince gadar biz aç galdık çocuklarnan, biz üçü gene aç galdık hem oğlan
çocu gız çocu, bitçek gız çocu ara yerlerde. Oturdum yolun kenarına, ordan bir ğoğşumuzdan
bir ek, Durmuş Dayı deriz o beşikide yat yerlerene gadar. Durmuş Dayı’ya dedim “biz aç
galdık, çocuklarım dünden beri ac” dedim. “İşte Memmed Ağa’ya söyledim, Memmed
Ağa’ya” dedim, bubam eskere gidiyoriken bir hafta sicim aradı 25 Guruş, bir hafta işledi 25
Guruş, Ağa 25 Guruş para verdi. O 25 Guruşa eskere gitti, “o 25 Guruşunan eskere gitçen”
dedi bak ağa, o zaman cins gapısında “sizi niden etmek parası bura vermemiş” dedi. Darı, ak
darının dolusu 3 Lera, bir dolu iki teneke darı 3 Lera zamanı. Ne bilim hatırız, onuda gelin, bi
böyük oğlum gitti gayveden çağırmış “abey” demiş, “ney” “ne olun” demiş “bize bi kos darı
verseğiz” demiş aha öle bi bakır, “buban” demiş “bi on beş gün çalıştı” demiş, “çalıştı parayı
niden aldı gitti eskere” demiş, “sizin yiyceğinizi düşünmedi mi” demiş? “Ana” deydi
“gayveden çıkarsam büyük değil ot” dedi “ana ne idelim para” çocum oturuyo bakıyo yarın
başına. Oy zamanı, hepte oy verdik “ağalar” deye, ey kimmiş? Durmuş dayın irehmetli,
Özdemir’e, yattığı yerler nur cennet mekanlar olsun “yahu” demiş “Hasan esker gitmiş
çocukları aç galmış” demiş gaynıda gayvanın içinde “adam eskere gitti çocukları aç galdı, üç
dört tane çocuk ac, oturupta rahat yarımca unu” demiş, “goşun çevirin gelin.” Ta oraya bi
adam geldi, pepbir adam, be be be be be, “Allahım söylemiyo artık neydeyim ben?!” “Çuvalı”
al “dedi “Özdemir’in orayı dolaş” dedi, ya. Aldım çuvala, çenime, Özdemir’in oraya gittim.
Özdemir ölçtü, iki teneke ak darı, yanında hizmatçısı var kapıların hep birer dene adam var, bi
zengindir dururlar. Onun arkasını darayı kaldırdı, “bunu git evini go gel” dedi, “aç bakayim
börülceni” dedi. Hindi börülceyide hatırlatıktır, göbeği olmuş yırtık olmuş ne bileyim,

3
çıkardım godum. Un tenekesi, gomut vermiş ordan, garısına dedi ki, ikiside öldü yattığı yerler
nurlardan olsun, “aç bakayım” dedi, “önlüğü çenpere” dedi “çıkar” dedi, çıkardım. Yazdım,
bursiyerini nikayet buldu yazdı adam, tenekeni ele aldı iki kürek üç kürek un gattı. “Hindi
bunu alıp gitçesin” dedi, “çocukları hamursuz idip garnını ilk bi doyuracaksın” dedi, “ondan
kerri çocun birini alcasın” dedi, “Alvos Değirmanı’nı” dedi, ta dağın başında değirmen var,
“oğlan çocunun birinnen buraya üğütmeye gitçesin bu unu” dedi. Geldim o unu hamursuz
ettim, bu çocuklar hep bak, bunlar sevincinden öldüler, “ana bizim garnımız doydu garı, ana
bizim garnımız doydu” “ey ey çocum, doyun çocum” “ana sen yimezsin ha” “çocum garnım
tok” bi hafta yemek yimedim, acıyı sevinmiyorum “çocuklar yesin” deye. Ondan kerri gine
çağırdılar “çamaşırler yıkencek yarın, İrebiye gelsin halasınnan barabar” çamaşırı ağaların, ev
yikencek hem çamaşıra gidilcek. Ağşamda vermedi mi bize bi gaos darı ben baktan elin
eviydi ya, haaa. Ey bak bu hem Müslüman ettircekler hem aşçı, hiç yun yumazlar onlar.
Ağalar böyleydin ağalar, hep böyle gaçtı çiftliğe, öldü göylerden gidip geliken, ha hiç
yaramadı. Kendiside kös hastalık oldu bağırı bağırı cavur idi, ailem hemi çıkın dağlarda yazdı
idi, o ta oraya goşup hasta olmuş üstünü yattı. Bıççak haymenen gün geçirdi, bütün fakir
sonra yazdı dağların tepelerine, etmeğe gidip bu yemedi guru etmeği. Biz ağalara ölünceye
gadar düne gadar hizmat ettik. Anam ölünceye gadak daha kapılarında hizmatçıydı,
ölüyoriken gurtuldu, öldüde gurtuluverdi, ölüverdin daha isticektin çocukların çoluğunan.
Çocuklarını biz böyüttük, arkamızda; garı doğdu çocukları arkamızda, “sarım gezdir
sokaklarda, köye gezdir.” Kendi çocukların durgunsun, kendi yekeler “oynuyo musun” derim
ara sıra, der “ağlar mı çocuklarım bak bakalım” iki gız, “gezdir, uyuycaklar mı al git evlerine
yatır. Onları geliyken kendi çocuklarına bak” biz böyle gün geçirdik. Bizim geçirmediğimiz
hiç ağaların kapılarında gün görmedim bi dağlarda daşlarda. Onlar öldü biz bundan kari
ailenin evini yolunu bildik, bunlardan gurtulduk. Onlarda hatır savanan sürüsünü görmediler
hiç. Bu ağa bak, “(..a k..) bizi” demiş, “iş kesmeyin” demiş Arif deden, “bizi tembihlediler”
demiş, “siz onları iş keserseğiz vermicez siyasiye, siyasiye biz iş kesmediğimizi” demiş “öteki
bi kişi kesersiniz Hetem Ağa” demiş “oğlanların yapmasın” demiş, “ben söylemedim bunları”
sözcük demezimiş. Goca gazanlarınan, evel makine mi var? Goca gazanınan külü gaynayıptır
o, bakır bakır. Bi galıp sabun goruktur o, onu zattenden fazla yığılıp durur o, boyundan fazla
çamaşir, bunları yıkıcesin. Kırk tane corab çocuklar ağalar, “bunları yıkıcesin.” Bu pusatları
yıkıcesin ondan kari onlar seni etmek vercekler, yidircekler. Öğlen oldu mu bi sazın başına
gelcesin, bunlar ne pişirmişler? Patatis. Kendilerinin et yemeği, sonralarında bize patatez,
öğlen etmeğine bize patatez goyuverirler böle yumakların içine, kendiler ta orda et yemeği
yerlerdi, biz patatez. “O etten accıcık bölüverselerdi bize bi topanık, bizimkinin içine

4
gatıverselerdi ana” derin anama, anam “ıııh gızım” der Iramazan için “gurban olasıya” der
anam “o vakit çok bi yeriz” der, “şey etli hiç hanım” derdin hanı Cemilelere “gurban etçem
gızım” der. Gurban geldi mi anam herkeş et getiriverir gara, anacım oturur garan gazma,
pişerir et gavurur, ama öyle bir yiyende “aççığını sonra yersin go go gızım dolabına, az tadu
garari yiycen.” Soğuktan o hanı bozulmasın diye gavururuz az az, gavururuz az az. Öle günler
geçirdim, ben çocuklara öle baktım, dağlarda böyüttüm. Bu damın içinde böyüttüm, damın
tavanlarını soğuk yermidin, eskiden böle gar yağardı, kiremitlerin başına o gar yığılır. Anam
sabahleyın bizi böyütmeziren “aççık gara alıverir geleydinde a bak onuynan yiyin” derdi, o
bekmezinide köy insanları getiriverirlerdi. Bekmezi sıkarlardın, eveli üzüm bağları çok olurdu
birer şey üzüm bekmezi getiriverirlerdin. “Irazı vallaha ahan bekmezi al, Irazıl ol ahan al”
anamın, anam hani çizerek. Anamda benim çok bi uslu bi goca garıydı, görülmüş değildi. Hiç
daha biz daha bak ben yüz yaşına geliyom, hiç daha ben bi insanı gırmadım hiç gırmadım
daha da gırmadım. Hindi ben bu köyde, gelirler boraya, benim çocuk senin hatrıdır o, (..a k..)
vardır. Ben gündeliğe gittim ya, gündeliğe gittim param var beş on guruş “ahan bak ahan
parayı al çocuğum” der, gardeşimde “çocuğu vermicen mi aha verdim gittim nene, Hacı nene
verdim” benim adım başkadır “Hacı” derler, “Hacı nene verdim al senin olsun.”
00:15:00

You might also like