Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 33

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ

Öğrencinin Adı SOYADI

Danışman
Ünvanı Adı SOYADI

Aralık 2023
İÇİNDEKİLER DİZİNİ
Sayfa
İÇİNDEKİLER DİZİNİ.....................................................................................................i
RESİMLER DİZİNİ..........................................................................................................ii
1. GİRİŞ.............................................................................................................................1
2. LİTERATÜR BİLGİLERİ............................................................................................2
2.1 Matematiksel Modelleme.......................................................................................2
3. BUHAR SIKIŞTIRMALI SOĞUTMA SİSTEMİ........................................................5
3.1 Buhar Sıkıştırmalı Soğutma Sistemine Giriş..........................................................7
3.2 Isı Pompası Hakkında Temel Bilgiler.....................................................................7
3.2.1 Isı Pompalarının Temel Bilgileri ..................................................................10
3.2.2 Isı Pompasının Çalışma Prensibi...................................................................10
3.2.2.1 Carnot Çevrimi......................................................................................11
3.2.2.2 Kompresör Kayıpları.............................................................................14
3.2.2.3 Isı Pompalarında Kullanılan Etkinlik ve Verim Tanımları...................16
3.2.2.4 Kompresörün Toplam Verimi...............................................................18
4. SORUNUN ANALİZİ VE ÇÖZÜMLENMESİ.........................................................19
5. SORUNUN YORUMU...............................................................................................22
6. SORUNUN ÇÖZÜMÜ...............................................................................................23
7. TABLOLAR................................................................................................................28
8. KAYNAKLAR............................................................................................................29

i
RESİMLER DİZİNİ

Sayfa
Şekil 3.1 Isı pompasının soğutma konumunda çalışması 6
Şekil 3.2 Soğutma çevrimi sıcaklık entropi diyagramı9
Şekil 3.3 Soğutma çevrimi logaritmik basınç entalpi diyagramı9
Şekil 3.4 Carnot çevrimi12
Şekil 3.5 Soru19
Şekil 3.6 Tablo28

ii
1. GİRİŞ

Günümüzde enerji üretim kaynaklarının belirli seviyede olması ve enerji üretim maliyetlerinin
genel olarak yüksek olması, enerji yönetimine olan önemi artırmaktadır. Bu durum, mevcut enerji
kaynaklarının azalmasıyla ters orantılı olarak enerji talebinin artmasını beraberinde getirmektedir.
Bu nedenle, enerji verimliliği ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyaç giderek daha fazla
önem kazanmaktadır. Isı geri kazanım sistemleri ve ısı pompası gibi teknolojiler, enerjiyi daha
etkin ve verimli bir şekilde kullanmamıza yardımcı olabilir. Bu teknolojiler, enerjiyi bir ortamdan
alarak başka bir ortama aktararak ısıyı geri kazanmamıza ve kullanmamıza olanak tanır. Bu
bağlamda, enerji dönüşümü, artık enerji ve düşük değerli enerjilere olan bağımlılığı azaltmak
adına kritik bir zorunluluk haline gelmiştir. Soğutma sistemlerinde kullanılan soğutucu akışkanlar
da önemli bir konudur. Ozon tabakasına zarar veren ve küresel ısınmaya olumsuz etkisi olan
geleneksel soğutucu akışkanların yerine çevre dostu ve etkili alternatiflerin geliştirilmesi
önemlidir. Araştırmacılar ve endüstri uzmanları, bu alternatif akışkanları belirlemek ve optimize
etmek için çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmada, R134a soğutucu akışkan karışımlarının
farklı kütlesel oranlara sahip performans değerleri deneysel olarak incelenmiştir. Bu çalışma,
alternatif soğutucu akışkanların ısı pompası sistemlerindeki etkinliği ve sürdürülebilirlik açısından
önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Öne çıkan sonuçlar, belirli karışım oranlarının sistem
performansını nasıl etkilediğini göstermektedir. Bu tür çalışmalar, gelecekte enerji verimliliğini
artırmak ve çevresel etkileri azaltmak için daha etkili soğutucu akışkanlar geliştirmeye yönelik
stratejilerin belirlenmesine katkıda bulunabilir.

Isı pompalarında R134a kullanılmasının diğer avantaj ve dezavantajları;

-R134a, ozon tabakasına zarar vermeyen ve ozon tüketme potansiyeli olmayan bir HFC -
(hidroflorokarbon) türüdür. Bu özelliği, çevre dostu bir soğutucu akışkan olmasını sağlar.

-R134a kimyasal olarak kararlı bir akışkandır. Kimyasal değişimlere uğramaz, ayrışmaz veya
çözünmez. Bu özellik, ısı pompası sistemlerinin daha uzun ömürlü olmasına yardımcı olabilir.

-R134a, düşük ve orta sıcaklıklarda iyi bir performans gösteren bir soğutucu akışkandır. Bu, ısı
pompasının daha yüksek verimle çalışmasına olanak tanır.

-R134a, ısıyı iyi bir şekilde taşıma yeteneğine sahiptir. Bu özellik, ısı pompasının etkili bir
şekilde ısı transferi yapmasına yardımcı olur.

1
Ancak, R134a'nın sera etkisi olan bir gaz olduğunu belirtmek önemlidir. Bu nedenle, gelecekte
daha çevre dostu alternatif soğutucu akışkanlara geçiş trendi vardır. Yeni nesil ısı pompaları,
çevresel etkileri daha düşük olan soğutucu akışkanları kullanarak tasarlanabilir.

2. LİTERATÜR TARAMASI

Öncelikle bu çalışmada, konut tipi buhar sıkıştırmalı ısı pompasında neden R134a kullanıldı bunu
diğer gazlarla kıyaslayarak R134a’nın kullanılma sebebine buna açıklık getirelim. İki adet düşük
sıcaklıklı sistemde, orta ve düşük sıcaklıklı sistemlerde kullanılan soğutucu akışkan karışımlarına
ait performanslar deneysel olarak incelenmiştir. %9 oranında HC içeren R134a/HC karışımını
düşük ve orta sıcaklıklı sistemlerde kullanmışlardır. Yapılan deneylerde, bu yeni karışımın R12'ye
göre orta sıcaklıklı sistemlerde %10 - %30 oranında, düşük sıcaklıklı sistemlerde ise %5 - %15
arasında daha az enerji harcadığı tespit edilmiştir .

R134a'nın termodinamik özelliklerinin ve soğutucu performanslarının karşılaştırmalı olarak


analizini yapmışlardır. R134a soğutucu akışkanı ile çalışan sistemlerde yeni karışımları deneysel
olarak incelemişlerdir. Yapılan hesaplamalar ve deney sonuçları, bu yeni karışımın birçok
uygulamada R134a'nın yerine alternatif olabileceğini göstermiştir. Ayrıca bu yeni karışımın tutuşa
bilirliği kimyasal olarak incelenmiş ve güvenli olarak kullanılabileceği kanıtlanmıştır. Çalışma
parametreleri olarak evaporatör sıcaklığını, kondenser basıncı ve karışım oranlarını dikkate
almıştır. Performans değerlerini termodinamiğin 1. ve 2. kanunu aracılığıyla tanımlanan
katsayıları kullanarak bulmuştur. Performans katsayılarını ve oransal verim değerlerini seçilen
parametreler için hesaplamış, tablo ve grafik halinde vermiştir. Çalışmasının sonucunda
karışımlarda R134a soğutucu akışkanın daima baskın olduğunu gözlemlemiştir. Yaygın olarak
kullanılan soğutma sistemlerinde farklı oranlarda ikili R134a soğutucu akışkan karışımlarını
teorik olarak incelemiştir. Başarılı bir uygulama için gerekli ısı değiştirme alanının zorunlu
olduğu tespit edilmiştir. Sistemin ısıtma kapasitesi ve performans değerleri farklı ısıtma
parametreleri için belirlenmiştir.

Bu çalışmada soğutucu akışkan olarak R-134a kullanılan bir sistemin; ısı pompası ve ısı
değiştiricili olarak çalıştırılmasının, etkileri deneysel olarak araştırılmıştır. Günümüz dünyasında
enerji talebinin arttığı buna karşılık enerji kaynaklarının azaldığı görülmektedir. Bu talep artışında
soğutma sistemleri önemli bir yer tutmaktadır. Sıcak bölgelerdeki elektrik tüketiminin %40’a

2
varan bir bölümü soğutmaya harcanmaktadır. Ülkemizde ise üretilen elektriğin %7’si klima
soğutma endüstrisinde kullanılmaktadır. Günümüzde en çok kullanılan buhar sıkıştırmalı soğutma
sistemlerinin harcadığı enerjinin maliyeti oldukça yüksektir. Bu yüzden soğutma sistemleri için
alternatif enerji kullanımı artık gerekli ve şarttır. Isının enerji kaynağı olarak kullanıldığı
absorbsiyonlu sistemler bunun için bir seçenektir. Düşük ve orta dereceli ısı kaynakları, güneş
enerjisi, jeotermal, biyokütle ve çeşitli termal ve kimyasal işlemlerden kaynaklanan atık ısı
çevrede bol miktarda bulunur. Absorbsiyonlu soğutma bu değişken sıcaklıklı ısı kaynaklarının
verimli kullanımı için çok önemli bir teknolojidir. Kojenerasyon gibi diğer teknolojilerle entegre
olduklarında daha verimli bir şekilde enerji kullanımına katkıda bulunabilirler.

Son yıllarda absorbsiyonlu soğutma sistemi ile Rankine güç çevriminin aynı çevrimde
birleştirilmesiyle tek çevrimden soğutma ve güç üretilebilen bileşik güç ve soğutma çevrimleri
öne çıkmıştır. Her iki çevrimdeki bazı elemanların ortak kullanımı sayesinde ekonomik olarak
da cazip hale gelmektedir. Bugüne kadar çevrimin veriminin artırılmasına yönelik farklı
düzenlemeler ortaya konulmuştur ve çevrim termodinamik bakımdan araştırılmıştır. Bunlardan
bazıları aşağıda özetlenmiştir.

Çevrimin termodinamik performansını araştırmak ve ürünlerin birim maliyetini


değerlendirmek için termodinamik ve termo ekonomik modeller geliştirilmiştir. Parametrik bir
çalışma gerçekleştirilmiş ve çevrimsel performans, sistem ürünlerinin birim maliyetlerinin
toplamının yanı sıra termal ve ekserji verimlerine dayalı olarak optimize edilmiştir. Sonuçlar,
termo ekonomik optimizasyon yoluyla elde edilen çevrim ürünlerinin birim maliyet
toplamının, çevrimin termodinamiğin birinci ve ikinci kanunlarına göre optimizasyonuna daha
az olduğu bulunmuştur. Jeotermal sıcak su ile çalışan yeni bir bileşik soğutma ve güç
kojenerasyon sistemi önerilmiştir. Rankine çevrimi ve soğurmalı soğutma çevrimi birleşimi
olan sistem, termodinamik ve ekonomik açıdan analiz edilmiş ve optimize edilmiştir. Rankine
çevriminde çalışma sıvısı amonyak ve soğutma çevriminde çalışma sıvısı amonyak-su
çözeltisidir. Optimizasyondan önce karar parametrelerini belirlemek için parametrik çalışmalar
yapılmıştır. Sistem performansını optimize ederken, üç durum göz önünde bulundurulmuştur.
Bunlar, maksimum birinci yasa verimliliği, maksimum ikinci yasa verimliliği ve minimum
toplam ürün birim maliyetidir. Bir güç ve soğutma sisteminin gerçek yararlı çıktısını ve
performansını incelemek için deneysel bir araştırma yapılmıştır. Hem güç hem de soğutma
talebini karşılamak amacıyla, endüstriyel atık ısıları, güneş enerjisi ve jeotermal enerji gibi
düşük dereceli ısı kaynaklarını kullanan amonyak-su karışımı ile çalışan yeni bir bileşik
soğutma ve güç sistemi önerilmiştir.
3
Mekanik bir kompresör ve daha sonra bir termal kompresör bir kompresyon yükselticisi
kullanılmıştır. Bu eklenen özellik, bu tür çevrimler için çok ilginçtir, çünkü çevrimin
performansını artırmak için gereken sıkıştırmayı üretmek için çevriminin kendisi
kullanılabilecek gücü sağlayabilir. Bu yeni modifiye edilmiş bileşik absorbsiyon
çevrimlerinin enerji ve ekserji bakımından performansı, termal sınır koşulları ve tasarım
parametreleri dahilinde analiz edilmiştir. Mekanik bir kompresörün veya bir buhar
püskürtücünün entegrasyonu, çevrimin gerekli çalışma sıcaklığını azaltır ve belli bir
ayrışma oranında sistem çift çıkış modunda güç ve soğutma üretebilir. Önerilen iş çevrim
çeşitleri, sıkıştırma oranını ayarlayarak, ısı kaynağı ve ısı atımı sıcaklıklarının değişmesine
cevap vermek için olağanüstü bir uyarlanabilirliğe ve esnekliğe sahiptir. Hem güç hem de
soğutma üreten bir amonyak- su karışımı kullanan termodinamik çevrimi ekserji
bakımından analiz etmiştir. Analiz, çevrimin her bir bileşeni için ekserji tüketiminin yanı
sıra, birinci yasa ve ekserji verimlerini de içerir. Bir güneş enerjisi kaynağı için ekserji
verimliliğini en üst düzeye çıkarmak amacıyla optimum çalışma koşulları belirlenmiştir.
Çevriminin 320–460 ° K arasındaki bir ısı kaynağı sıcaklığı aralığında performansı
araştırılmıştır. Isı kaynağı sıcaklığının arttırılmasının, ilk yasa veriminde de olduğu gibi,
daha yüksek ekserji verimliliği elde edilemediği bulunmuştur. Kombine güç ve soğutma
çevrimindeki toplam ekserji kaybının, ısı kaynağı sıcaklığı arttıkça arttığı gözlemlenmiştir.
Absorber , 320 ila 400 ° K'lık bir ısı kaynağı sıcaklığı için en yüksek ekserji tüketimine
sahipken, 400 ° K'nin üzerinde rektifiye elemanında, ekserji tüketiminin absorberin önüne
geçtiği gözlenmiştir. Amonyak-Su karışımı kullanan bileşik güç ve soğutma çevrimini
teorik olarak incelemiştir. Türbin kademelerinin sayısı ve farklı aşırı ısınma
konfigürasyonları dahil olmak üzere çeşitli çalışma ve konfigürasyon parametrelerinin güç
çıkışında, termal ve ekserji verimlilikleri üzerindeki etkisinin kapsamlı bir analizi
yapılmıştır. Çok kademeli türbinlerin, ısı kaynağı sıcaklıklarının 200 ° C'nin üzerinde
kalması güç, termal ve ekserji verimleri bakımından, tek kademeli türbinlerden daha iyi bir
performansa sahip olduğunu göstermiştir. Bu çalışmada, literatürden alınan iki adet bileşik
güç soğutma sistemi enerji ve ekserji analizi kullanılarak parametrik olarak incelenmiştir.
Analizde pratikte kullanılabilen değerler dikkate alınmıştır. Bu inceleme kapsamında aynı
ısı kaynağı kullanan ve aynı soğutma yüküne sahip her iki sitem güç tüketimi,
Termodinamiğin 1.yasası ve 2.yasası açısından karşılaştırılmıştır.

4
2.1 Matematiksel Modelleme

Bir ısı pompası benzetim yöntemi ile matematiksel modelini gerçekleştirirsek. Bu modelde
R134a soğutucu akışkanlarını kullanarak ısıtma ve soğutma halleri için ısıtma ve soğutma
kapasitesi, kompresörde soğutucu akışkana verilen güç miktarı değişimi, soğutma
durumundaki sistem STK değerleri ile ısıtma durumundaki ısıtma tesir katsayısı (ITK)
değerini, ayrıca iki farklı durum için kompresör devrinin performansa etkisini belirlendi.
Soğutma durumunda artan çevre sıcaklığı ile sistem STK değerinin azaldığını, ısıtma
durumunda ise ITK değerinin arttığını tespit ettiler. R134a soğutucu akışkanlarının ısıtma ve
soğutma durumları için deneysel analizlerinde, birbirine yakın sonuçlar elde edildi. Isıtma
durumunda bulunan sistem ITK değerinin, soğutma durumunda buldukları sistem
STK’sından daha yüksek olduğunu gözlemleriz.

3. BUHAR SIKIŞTIRMALI SOĞUTMA SİSTEMİ

3.1. Buhar Sıkıştırmalı Soğutma Sistemine Giriş

Soğutma üniteleri, düşük sıcaklıktan yüksek sıcaklıktaki bir ortama ısı transfer eden
makinalardır. Soğutucu akışkanın daha düşük sıcaklıktaki ortamdan kompresör aracılığıyla
ısıyı çekip daha yüksek sıcaklıktaki ortama ısı atması şeklinde gerçekleşen çevrime buhar
sıkıştırmalı soğutma çevrimi denir. Bu işlemi yaparken dışarıdan bir enerjiye ihtiyaç
duyulmaktadır. Bu enerji sayesinde, kompresör doymuş buhar veya kızgın buhar fazındaki
soğutucu akışkanın, basıncını arttırarak soğutucu akışkanı dış üniteye gönderir. Dış ünite,
soğutucu akışkanın ısısını dış ortama atmasını ve soğutucu akışkanın yoğuşmasını sağlar.
Yoğuşan akışkan kılcal boruda genişleyerek ıslak buhar haline gelir. Daha sonra soğutucu
akışkan iç üniteden geçerken soğutulacak ortamın ısısını çekerek doymuş buhar veya
kızgın buhar fazına geçer ve tekrar kompresöre girer. Bu şekilde çevrim tamamlanır.

Buhar sıkıştırmalı soğutma çevriminde bilinmesi gereken bir diğer husus ise aşırı kızdırma
ve aşırı soğutma olaylarıdır. Soğutucu akışkan Şekil 2.1’de soğutma durumunda çalışan ısı
pompasının soğutma çevriminde görüldüğü gibi6 noktasında iç üniteden çıktıktan sonra
ortamın ısısını çekmeye devam eder ve kızgın buhar olarak 1 noktasına ulaşır.6 ve 1
noktası arası aşırı kızdırma bölgesidir. Aynı şekilde soğutucu akışkan 3 noktasında dış
üniteden çıktıktan sonra doymuş sıvı haldedir ve ortama ısısını vermeye devam ederek 4
noktasına ulaşır.3 ve 4 noktası arası aşırı soğutma bölgesidir.
5
Şekil 3.1. Isı pompasının soğutma konumunda çalışması

Aşırı kızdırma olayı kompresör giriş şartlarını iyileştirirken aşırı soğutma olayı da buhar
sıkıştırmalı soğutma çevrimlerinde sistemin performansını artıran olaylardır.

Literatürde R22 soğutucu akışkanı ve buna alternatif olarak R407C soğutucu akışkanı
kullanılan bir buhar sıkıştırmalı soğutma sisteminin aşırı kızdırma ve aşırı soğutma ısı
değiştiricilerinin, farklı iki soğutucu akışkan için ısıl ekonomik yönden analizi yapılmış ve
sistemin en iyi çalışma şartları belirlenmiştir. Sonuçlar olarak, ısı değiştiricisi alanının
azalması ile sistem maliyetinin düştüğü fakat bununla beraber sistem veriminin de düştüğü
görülmüştür.

R12,R134A,R410A ve R717 soğutucu akışkanları kullanılan buhar sıkıştırmalı soğutma


sisteminde çeşitli yoğuşma ve buharlaşma sıcaklıklarında sistemde kullanılmış ısı
değiştiricilerindeki meydana gelen sürtünme kaybı, tersinmezlik, ısı değiştiricisi alanı ve
COP değerlerinin hesaplanmasında, sonlu sıcaklık farkı ısı transfer teorisi,
termodinamiğin 1. Kanunu ve termodinamiğin 2. kanunu uygulanmıştır.

6
Aşırı soğutucudaki soğutma suyunun etkisi, ısı değiştiricisi içindeki basınç düşümü ve iç
ünitedeki aşırı kızdırma ayrıca dikkate alınmıştır.

Sonuç olarak, termodinamiğin 2. kanununa göre elde edilen optimum seviyede aşırı
soğutma termodinamiğin 1. kanununa göre elde edilenden daha yüksek olduğu tespit
edilmiştir.

Teoremi kanıtlamak için önce  > ' olduğunu düşünelim. Bu durumda, sıcak depodan her iki
makinaya gelen ısılar birebirine eşit ve q2 olduğunda w> w olacağından q1< q1’ olur. Verimi
düşük olan makina ters çevrildiğinde soğuk depodan her çevrim için q1 ‘- q1 ısısı makinaya
akmış olacaktır. Giden ve gelen ısıların eşitliğinden dolayı sıcak deponun sıcaklığı sabit
kalırken ısı pompasınca taşınacak bu ısıdan dolayı soğuk depo sürekli soğuyacak ve iki
makinanın ters yönlerde sürekli olarak çalıştırılması ile ortama sürekli olarak w - w' işini
verecek yeni bir makina yapılmış olacaktır. Yalnızca soğuk deponun soğutulmasına
dayanarak sürekli olarak çalışacak bir iş makinasının yapılması termodinamiğin ikinci
yasasına aykırıdır. Çünkü, sıcaklığı her tarafında aynı olan bir ısı deposundan ısı alarak
ortama iş vermek üzere sürekli olarak çalışan bir makina yapılamaz. Buna göre,  = ' olmak
zorundadır.

7
Uygulamalarda kullanılan çeşitli buhar sıkıştırmalı soğutma sistemlerinde ekserji analizi ile
ilgili yapılan bir çalışmada ise, ekserjinin, buharlaşma sıcaklığı, yoğuşma sıcaklığı, aşırı
soğutma miktarı, kompresör basıncına ve çevre sıcaklığına bağlı olduğu tespit edilmişve ayrıca
buhar sıkıştırmalı sistem elemanları arasında en fazla ekserji yok oluşunun kompresörde
meydana geldiği de gözlemlenerek R134A, R407A, R410A ve R600A soğutucu akışkanlarının
kullanıldığı soğutma sistemlerinde ekserji veriminin oldukça yüksek olabileceği öngörülmüş ve
analizler yapılmıştır. İçerisinde soğutucu akışkan R134A’nın bulunduğu hidrokarbon
karışımları en iyi performansın elde edildiği belirlenmiştir.

Soğutma çevriminde iş akışkanı olarak kullanılan soğutucu akışkanın görevi ısı alışverişini
sağlamaktır. Soğutucu akışkan çevrim esnasında sıvı halden buhar haline ve buhar halden sıvı
haline dönüşerek ısının bir ortamdan başka bir ortama nakledilmesini sağlar

Aşağıda soğutma konumunda çalışan ısı pompası için Şekil 2.2’de T-s diyagramı ve Şekil 3.3’te
LnP-h diyagramı gösterilmiştir.

Şekil 2.2 ve Şekil 2.3’te verilen numaralar itibariyle, 1-2:


Kompresörde sıkıştırmayı,

2-4: Dış ünitede sabit basınçta yoğuşmayı,


4-5: Kılcal boru elemanında izentalpik genleşmeyi,
5-1: İç ünitede sabit basınçta buharlaşmayı göstermektedir.
Basınç entalpi diyagramı soğutma çevrim hesaplamalarında kullanıldığı için çok önemlidir. Bu
diyagram direk okunarak soğutma çevrimi hakkında çok fazla yorum yapılabilir.

8
Şekil 3.2.Soğutma çevrimi sıcaklık entropi diyagramı

Şekil 3.3.Soğutma çevrimi logaritmik basınç entalpi diyagramı

9
Buhar sıkıştırmalı soğutma sistemini meydana getiren elemanlar ve soğutucu akışkanlar
aşağıda belirtilmiştir.

 İç Ünite

 Kompresör

 Dış Ünite

 Kılcal Boru Elemanı

 Soğutucu akışkanlar olarak R134A, R404A, R407C ve R410A


kullanılmıştır.

3.2. Isı Pompası Hakkında Temel Bilgiler

Güneş destekli ısı pompalı su ısıtıcıları, temel olarak ısı pompası çalışma prensiplerine göre
çalışmaktadır. Isı pompaları, sistem üzerine bir miktar iş yapılarak, bir kaynaktan ısı çekilip bunun
başka bir kaynağa aktarılması esasına göre çalışır. Isı pompaları kullanılan çevrime göre temel
olarak buhar sıkıştırmalı ve absorpsiyonlu çevrim olarak sınıflandırılabilir. Buhar sıkıştırmalı
çevrimler basit tasarımlarından dolayı ısı pompası sistemlerinde daha sık kullanılan çevrimlerdir.

3.2.1 Isı Pompalarının Temel Prensibi

Isı pompalarının temel prensibi olarak termodinamiğin ikinci kanunu kullanılır. Isı pompası,
düşük sıcaklıkta ki ısı kaynağından toplanan ısıyı yüksek sıcaklığa transfer edebilmek için
yardımcı bir enerji kaynağına ihtiyaç duyar. Bu durumda ısı pompalarının çalışması, zorlanmış bir
ısı transferi şeklinde yorumlanabilir. Günümüzde soğutma makineleri herkesçe bilinmektedir.
Soğutma makineleri ile ısı pompaları arasında temel prensip açısından fark yoktur. Fark hedef de
ki amaçtır. Soğutma makinelerinde amaç “soğutmak”, ısı pompalarındaki amaç ise “ısıtmaktır”.

3.2.2 Isı Pompasının Çalışma Prensibi


10
Isı pompasının elemanları; buharlaştırıcı (evaporatör), kompresör, yoğuşturucu (kondenser) ve
kısma vanasıdır. Burada soğutucu akışkan olarak adlandırılan çevrim akışkanı buharlaştırılır,
sıkıştırılır, yoğuşturulur ve genleştirilir. Buharlaştırılan akışkan kompresöre gider ve burada
sıkıştırılır yani buharın basıncı ve sıcaklığı yükselir.
Yoğuşturucuda çevrim akışkanı ısıtma suyuna ısı vererek soğur ve aynı basınçta sıvı hale geçer.

3.2.2.1 Carnot Çevrimi

Ters Carnot çevirimi ile ideal ısı pompası çevrimi gerçekleştirmek ve iki sıcaklık arasında yüksek
verim almak mümkündür. Düşük sıcaklıktaki kaynaktan Qo miktarında ısı alınır ve çevrim
akışkanı aracılığı ile yüksek sıcaklıktaki ısı enerji deposuna (ısıtılacak ortama) Qc ısısı transfer
edilir. Şekil 3.1’deki carnot çevrimi T-S diyagramı iki eş sıcaklık ve iki eş entropi değişiminden
oluşan bir çevrimde;
⇒ 1-2 arasında tersinir adyabatik (izentropik) sıkıştırma
⇒ 2-3 arasında sabit sıcaklık ve basınç şartlarında çevreye ısı verme (TH,p)
⇒ 3-4 arasında tersinir adyabatik genişleme
⇒ 4-1 arasında sabit sıcaklık ve basınç değerinde (TL, P0) çevreden ısı alma yapılmaktadır.
T-S diyagramında soğutulacak ortamdan alınan ısı 3’-4-1-6, sisteme verilen iş ise 1234 alanına
eşittir.

11
Şekil 3.4 Carnot çevrimi

Şekil 3.1’den çevrimin soğutma etki katsayısı

Ayrıca Carnot makinesi için ısıtma etki katsayısını yazacak olursak aşağıdaki Eşitlik (3.4) elde
edilir.

12
Gerçekte (3.2) bağıntısına çarpan olarak ekzerjiden faydalanma oranı (ζ) gelmektedir. Isı
pompası ekzerjitik verimi (ζ) faydalı ısı akısında alınan ekzerji akısının ısı pompası tahrik
gücüne oranıdır. O halde gerçekte ısıtma etki katsayısı;

Tersinir işlemlerden meydana gelen bir önceki şekildeki çevrimde, soğutma etkinliği diğer
soğutma çevrimlerine göre en büyüktür. Fakat pratikte bu çevrim gerçekleşemez. Ters Rankine
çevrimi soğutma amaçlı kullanılabilir. Bundan dolayı 3-4 arasında gerçekleşen genişleme işi 1-2
sıkıştırma işinin yanında çok küçük kaldığından sisteme katkısı azdır. Bu nedenle genişleme, bir
iş yaparak değil soğutucu akışkanın genişleme vanasından geçirilerek genişletilmesi şeklinde olur.
Pratikte oldukça yaygın olarak kullanılan bu çevrim Şekil 3.2’de görülmektedir. Soğutucu akışkan
kompresöre 1 halinde doymuş buhar olarak girer ve izentropik olarak yoğuşturucu basıncına
sıkıştırılır. Sıkıştırma işlemi sırasında, soğutucu akışkanın sıcaklığı çevre ortam sıcaklığının
üzerine çıkar. Soğutucu akışkan daha sonra 2 halinde kızgın buhar olarak yoğuşturucuya girer ve
3 halinde doymuş sıvı olarak ayrılır. Yoğuşma sırasında akışkandan çevreye ısı geçişi olur.
Soğutucu akışkanını sıcaklığı 3 halinde de çevre sıcaklığının üzerindedir. Doymuş sıvı halindeki
akışkan daha sonra bir genişleme vanası veya kılcal borulardan geçirilerek buharlaştırıcı basıncına
kısılır. Bu hal değişimi sırasında soğutucu akışkanın sıcaklığı, soğutulacak ortamın sıcaklığının
altına düşer. Soğutucu akışkan buharlaştırıcıya 4 halinde kuruluk derecesi düşük bir doymuş sıvı
buhar karışımı olarak girer ve soğutulan ortamdan ısı alarak tümüyle buharlaşır. Soğutucu akışkan
buharlaştırıcıdan doymuş buhar halinde çıkar ve kompresöre girerek çevrimini tamamlar.

Bu çevrim teorik Carnot çevriminden oldukça farklıdır. Her iki çevrimde de saf madde
13
kullanıldığı halde Carnot çevriminde faz değişmemiştir. Teorik ısı pompası çevriminde faz
değişmesi olmuştur.

Bu çevrimin hal değişimi şöyledir;

⇒ 1-2 Kompresörde izentropik sıkıştırma (S-sabit, tersinir adyabatik)


⇒ 2-5 Sabit basınçta yoğuşarak doymuş buhar haline geçme
⇒ 5-3 Sabit basınçta ve sabit sıcaklıkta yoğuşturma
⇒ 3-4 İzentropik genişleme (h sabit)
⇒ 4-1 Sabit basınç ve sıcaklıkta buharlaşma

Bu işlem boyunca buharlaştırıcı ortamdan alınan ısı miktarı,

qL= Q0 = h1 – h4 (kJ/kg) (3.7)

Yoğuşturucudan ortama verilen ısı miktarı,

qH = q = h2 – h3 ( kJ/kg) (3.8)

Gerekli iş ise;

Win = W = h2 – h1 (kJ/kg) (3.9)

3.2.2.2 Kompresör Kayıpları

Ekserji harcamasıyla yoğuşturucuya akan çevrim akışkan buharlarının içerilmediği bir


kompresörün faydalı ısı akısı değişir. Ayrıca kompresör ile yoğuşturucu arasındaki basınç borusu
yolu ile ve yoğuşturucunun üst yüzeyi yolu ile ısı kaybı olur. Bunu QK ile gösterirsek

14
Böylece QF faydalı ısı akısı;

QF = Q - QK (3.32)

QF = Q0 + P - QK (kW) (3.33)

Buradan kompresörün termik verimi ηt aşağıdaki gibi elde edilir.

Kompresörün “P” Elektrik Tahrik Akısı

Q0 buharlaştırıcı akısı bilinirse buradan P tahrik gücü bulunabilir.

Bu durumda

qb bağıl özgül buharlaştırıcı ısı akısıdır.

1
Isı pompalarında qIp bağıl özgül yoğuşturucu ısı akısı kullanılabilir.

η almadan,

3.2.2.3 Isı Pompalarında Kullanılan Etkinlik ve Verim Tanımları

Enerjinin ne denli verimli kullanıldığının belirlenmesinde, verimlilik (veya etkinlik) ile


ilgili kavramların ve bunların standart değerlerinin bilinmesi büyük önem taşır.
Hepbaşlı (1999) tarafından yapılan bir çalışmada, ısı pompalarında kullanılan etkinlik
ve verim tanımları geniş kapsamlı olarak ele alınmıştır.

Bu bağlamda, farklı model ve marka cihazların performansını kıyaslayabilmek için göz


önüne alınan temel üç yol vardır:

▪Isıtılma veya soğutulma için cihazın ne kadar enerji tükettiği; verim


▪ Cihazın varlığının ne kadar hissedildiği; ses düzeyleri
▪ Cihazın sağladığı his; konfor Bu çerçevede, 1992 yılında, Amerika’da tüm ısıtma ve
iklimlendirme donanımları için minimum verim (veya etkinlik) değerleri belirlenmiştir.
Bu tarihten önce satın alınan ve montajı yapılan kazan, ısı pompası veya iklimlendirme
sistemi gibi HVAC (Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme) donanımı, Amerika’ daki
bugünkü standartlara kıyasla oldukça verimsiz olabilmektedir. Genel anlamda verim,
aynı periyod veya işletme çevrimi boyunca, dinamik bir sistemden (makine veya motor
gibi) elde edilen faydalı enerjinin sisteme verilen enerjiye oranıdır. Bu oran, genellikle
belirli test koşullarında belirlenir. Konfor sağlayan donanımın verimi (veya etkinliği)
arabalarda kullanılan litre başına km yakıt tüketimiyle benzerdir. Oran ne kadar yüksek
ise, sistem o kadar fazla verimlidir ve böylece yakıt tüketimi daha az olacaktır.

1
Etki Katsayısı, soğutucu akışkan kullanılan sistemlerin verimini belirlemek için
kullanılan temel bir parametredir. Bu terim, ısı pompası gibi, ısıtma verimi veya
soğutma veriminin her ikisini belirtmek için kullanılır. Soğutma için, soğutma etki
katsayısı (SEK) adını alır ve birbirine uygun birimlerde, çekilen ısı miktarının
kompresöre verilen enerji miktarına oranı olarak tanımlanır. Başka bir deyişle, cihazın
kW soğutma başına ürettiği enerjinin, toplam çektiği enerjiye (kW) oranıdır. Isıtma için
ise, ısıtma etki katsayısı (IEK) adını alır ve uygun birimlerde, elde edilen ısı miktarının,
kompresöre verilen enerji miktarına oranı olarak açıklanır. EK, aynı zamanda tek
(standard veya standard dışı) değerde veya ağırlıklı ortalama (mevsimsel) koşulunda
verimi belirlemek için kullanılabilir. Kullanımına bağlı olarak, bu terim; iç ve dış ünite
fanları, soğutulmuş su pompaları veya soğutma kuleleri gibi, yardımcı sistemlerin enerji
tüketimlerini içerebilir ya da içeremez. Kıyaslama amaçları için kullanıldığı zaman, EK
ne kadar büyükse, sistem o kadar daha fazla verimlidir. Elektrikli ısıtıcı için EK = 1
olduğundan, 1’ den daha yüksek değerler, aynı miktarda elektrik enerjisi verilirken,
daha fazla ısının elde edildiğini gösterir. Etki Katsayısı, dış hava sıcaklığıyla değişir;
sıcaklık düştükçe, Etki Katsayısı da düşer. Çünkü ısı pompası daha düşük sıcaklıklarda
daha az verimlidir. EK, kompakt ısı pompalarında; ARI (Air-Conditioning and
Refrigeration Institute, İklimlendirme ve Soğutma Enstitüsü) standartlarına göre; - 8.3o
C ve 8.3o C’lık iki standart dış hava sıcaklıkları için tipik olarak belirtilir. ARI,
Amerika’ da, ısıtma, iklimlendirme ve soğutma imalatçılarını içine alan, kar amacı
güdmeyen, gönüllülerden oluşan bir organizasyondur. Bu kuruluş, kullanıcılara standart
kıyaslama değerini sunmak amacıyla, ısı pompaları ve iklimlendirme cihazlarının testi
ve kapasitelerinin belirlenmesi için standartlar yayınlar. Isı pompası etki katsayısı ısı
pompasının en önemli karakteristik büyüklüğüdür. β ile gösterilir. Yoğuşturucu – ısı
akısının tahrik gücüne oranıdır. Yararlanılan ısı akısının tahrik gücünden ne kadar
büyük olduğunu gösterir.

Q o = Yoğuşturucu ısı akısı


P = Tahrik Gücü

1
Veya;

(Q o ve P büyüklükleri log P-h diyagramı ile bulunursa tahrik motoru toplam verimi ile
ilgili η KT verimi göz önüne alınmalıdır. Bu verim C.O.P.’yi düşürmektedir.)

Bu eşitlik T–S diyagramından elde edilmiştir. Log p-h diyagramının kullanılması ile
elde edilen verimin ζ ekzerjetik faydalanma oranı ile aynı ile aynı olmadığına dikkat
edilmelidir.

3.2.2.4 Kompresörün Toplam Verimi

Toplam verim (η KT); formülde sıralanan verimlerin çarpımından oluşmaktadır.

1
4. SORUNUN ANALİZİ VE ÇÖZÜMLENMESİ

Şekil 3.5 soru

1
Öncelikle kompresör deplasman hızı ele almak gerekli;

Isı pompalarında kompresör deplasman hızı, kompresörün her bir devrinde emdiği ve
boşalttığı hacmi ifade eder. Kompresör deplasman hızı, birim zamandaki hacim
değişimini ölçer ve genellikle litre/saniye veya m³/saniye gibi birimlerle ifade edilir. Bu
hız, ısı pompasının kapasitesi ve performansını etkileyen önemli bir faktördür.

Isı pompası kompresör deplasman hızını belirleyen temel faktörler şunlardır:

Kompresör Tipi: Farklı kompresör tipleri farklı deplasman hızlarına sahiptir. Örneğin,
pistonlu kompresörler genellikle daha düşük deplasman hızlarına sahiptirken, scroll
veya rotatif kompresörler daha yüksek deplasman hızlarına sahip olabilir.

Kapasite İhtiyacı: Isı pompasının tasarım kapasitesi, kompresörün deplasman hızını


belirler. Daha yüksek kapasiteli ısı pompaları genellikle daha büyük deplasman
hızlarına ihtiyaç duyar.

Çalışma Koşulları: İşletme sıcaklıkları, basınçlar ve diğer çalışma koşulları, kompresör


deplasman hızını etkileyebilir.

Verimlilik Hedefleri: Isı pompası tasarımında enerji verimliliği hedeflendiğinde,


kompresör deplasman hızı optimal bir şekilde seçilir. Daha yüksek deplasman hızları
genellikle daha yüksek kapasite sağlasada, enerji verimliliği konusunda
dengelenmelidir.

Bir diğer ele almamız gereken konu ise;


Isı pompalarında kompresöre giren akışkanın hacimsel debisinin ısı kapasitesine ve
COP etkisini gözlemleyelim.

1
Isı pompalarındaki kompresöre giren soğutucu akışkanın hacimsel debisi, sistem
performansını etkileyen önemli bir faktördür. Bu debi, Coefficient of Performance
(COP) ve ısı kapasitesi üzerinde belirgin etkiler yapabilir. İşte bu etkileri açıklayan
temel faktörler:

COP Üzerindeki Etkiler:

Artan Hacimsel Debi: Eğer kompresöre giren soğutucu akışkanın hacimsel debisi
artarsa, genellikle sistemdeki basınç düşer. Bu durumda kompresör daha az iş yapar, bu
da COP'u düşürebilir. Yüksek hacimsel debi, kompresörün daha fazla çalışmasını
gerektirebilir, bu da enerji verimliliğini olumsuz etkiler.

Azalan Hacimsel Debi: Daha düşük hacimsel debi, kompresörün daha fazla iş
yapmasına ve daha yüksek basınçlara ulaşmasına neden olabilir. Bu durumda,
kompresör daha etkili çalışabilir ve COP'u artırabilir. Ancak, çok düşük bir debi de
sistem performansını etkileyebilir, çünkü düşük debi genellikle düşük ısı kapasitesi ile
ilişkilidir.

Isı Kapasitesi Üzerindeki Etkiler

Artan Hacimsel Debi: Daha yüksek hacimsel debi, genellikle daha yüksek ısı kapasitesi
anlamına gelir. Bu, daha fazla ısı transferi sağlar ve ısı pompasının ısıtma veya soğutma
işlemlerinde daha etkili olabilir.

Azalan Hacimsel Debi: Daha düşük hacimsel debi, ısı kapasitesini azaltabilir. Bu
durumda, sistem daha az ısı transferi gerçekleştirebilir ve bu da ısı pompasının genel
performansını etkiler.

Bu nedenle, kompresöre giren soğutucu akışkanın hacimsel debisi, enerji verimliliği


(COP) ve ısı kapasitesi üzerinde karşılıklı bir etkileşim gösterir. Optimal performans
için, sistem tasarımında bu faktörler dikkate alınmalı ve uygun bir denge sağlanmalıdır.

1
5. SORUNUN YORUMU

Bu sistemde bir ortamın ısıtma ihtiyacını yani ısıtma yükü dediğimiz karşılamak adına
bir ısı pompası var. Bunun amacı bir soğutma çevrimi ya da ısı pompası çevrimi
dediğimiz sistemle daha soğuk ortamdan ısı çekerek onu daha sıcak olan iç ortama
vermek bunun temel amacı budur. O nedenle bir klima ünitesi düşündüğümüzde iç
tarafı kondenser olarak çalışır , dış tarafı evapatör olarak çalışır dış hava sıcaklığının
daha altında bir sıcaklığa kadar soğuyan R134 a örnek verirsek dış hava -5 C ise bunun
daha altındaki bir sıcaklığa ve basınca kısılan 134a orada faz değişimine uğrayarak
buharlaşarak dış ortamdan ısı çeker ve buharlaşarak kompresöre girer buradan aldığı
ısıyı da kompresörden sıkıştırıp basınçlandırdıktan sonra iç ortam sıcaklığının üzerine
çıkar kondensere girer oradan da yoğuşarak ısısının iç ortama aktarmış olur. Bu
hesapları da yaparken ideal bir soğutma çevrimi alt ve üst iki basınç aralığında çalışır
eğer kondenser ve evaparatör gibi ısı değitiricilerin de ki basınç ayıplarını ihmal
edersek, evaparatör giriş ve çıkış düşük basınç, kondenser giriş ve çıkışı yüksek
basınçtır. İşte burada 100 kpa ve 400 kpa gibi iki değer aldım. Zaten kompresör girişi
doymuş buhar , kısılma vanası girişi doymuş sıvı olarak alınmış alt ve üst basınçtaki
tüm enthalpileri buldum ona göre dış ortamdan ne kadar ısı alınıyor bunun üzerine
kompresör gücü eklenerek iç ortamana ne kadar ısı ekleniyor. Soruda verilen bilgiler
göz önüne alınarak bu şekilde çözüldü. Tablo olarak Yunus Çengel tabloları
kullanılmıştır.

1
6. SORUNUN ÇÖZÜMÜ

1
1
1
1
1
1
7. TABLOLAR

Şekil 3.6 Tablo

1
8. KAYNAKÇA

Kordlar M. A., Mahmoudi S.M.S. (2017). Exergeoconomic analysis and optimization of a novel
cogeneration system producing power and refrigeration, Energy Conversion and
Management 134 208–220

Karaali R. (2016) Exergy Analysis of a Combined Power and Cooling Cycle Department of
Mechanical Engineering, Bayburt University, acta physıca polonıca a, Vol. 130 209- 213

Maloney JD, Robertson RC(1953). Thermodynamic study of ammonia water heat power cycles. Oak
Ridge National Laboratory Report. CF-53-8-43.

Mahmoud I(2004). Mass and Heat transfer durıng absorptıon of ammonia vapor ınto ammonıa-
water mıxture. Department of Energy and Materials Science Graduate School of Science
and Engineering Saga University

Öztürk İ. T. (2006). Güneş enerjisinden absorbsiyon teknolojisi yardımı ile güç üretimi, Mühendis
ve Makina Cilt : 47 Sayı: 563 17-23

Praveen Kumar G., Saravanan R., Coronas A(2017). Experimental studies on combined cooling and
power system driven by low-grade heat sources. Energy 128 (2017) 801-812
Padilla R. V., Demirkaya G., Goswami D.Y., Stefanakos E., Rahman M. M. (2010). Energy Volume
35, Issue 12, Pages 4649-4657

Vanek F., Albright L., Angenent L. (2012). Energy Systems Engineering: Evaluation and
Implementation, Conveo Publisher Service, New York. Volume 135, Pages 327-341

ÇENGEL, Y., and BOLES, M., A., Thermodynamics on Engineering Approach, International
edition, Mc Graw-Hill Companies, 1989.

Vidala A., Bestb R., Riveroc R., Cervantesd d, J. (2006). Analysis of a combined power and
refrigeration cycle by the exergy method, Energy 31 3401–3414

Yalçın R.Ç (2012). İzmir dokuz eylül üniversitesi fen bilimleri enstitüsü bir absorpsiyonlu soğutma
sisteminin ısıl analizi ve tasarımı, Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek
Lisans Tezi, Makina Mühendisliği Bölümü, Termodinamik Anabilim Dalı, İzmir.

Yiğit, A. ve Horuz, İ. (1996). Jeotermal Enerji ile Absorpsiyonlu Soğutma Sistemleri.


Termodinamik. 48, 88 – 92.

You might also like