Professional Documents
Culture Documents
EBCED 5.hafta
EBCED 5.hafta
YEZID
Vefat tarihi kesin olarak bilinmemek- ahsenü'l - halikin " ( .:r.<J\;;.ll er->1 .Wl .!l.J\;3) birbirleriyle mukayesesi neticesinde de
te, ancak 163'te (779 -80) vefat ettiği bi- ibaresi eklenmektedir. Buna uygun ola- izah edilmesi güç, şaşırtıcı eşitlikler ve
linen arkadaşı Hemmam b. Yahya ile ya- rak hat sanatında da murakka'lar ve benzerlikler bulunarak konu ile uğraşan
kın tarihlerde öldükleri kaydedilmektedir. meşk mecmualarındaki müfredat kısmı larla halk tarafından bu kelime ve ra-
BİBLİYOGRAFYA:
bittikten sonra mürekkebat kısmının kamların bazı sırlara ve fevkalade özel-
başına. Arap harflerinin birleşmesine ait liklere sahip oldukları inancı benimsen-
İbn Sa'd, et· Taba(cat, VII, 283; Buharf. et· Ta·
rfhu'l·kebfr, ı , 454; icıı. es ·Sikat, s. 51; İbn Ebü özellikleri topluca göstermek üzere ko- miştir. "Ebced risaleleri" adıyla anıiabi
Hitim. el·Cerf:ı ve 't·ta 'dİ'/, ·ll.· 229; İbn Hibban. nulan ebced tertibinin genellikle bu şe lecek değişi k isim ve muhtevadaki bazı
Meşahfr, s. 158 ; İbn Adi, el-Kamil, !, 381-382; kilde yazıldığı ve bunun istife de uygun yazmalarda bu konuya dair çok çeşitli
İbnü'I-Cevzf. eçl-Qu'afa',ı, 20; Mizzf. Tefı?fbü 'l düştüğü görülmektedir. Mağrib müslü- ve zengin bilgiler bulunmaktaysa da bun-
Kemal, ll, 24-26; Zehebf, Tezkiretü 'l-hu{{az, I,
manları ise sa'fes. karaşet ve dazağ ke- ların çoğu yakıştırma olmaktan ileri geç-
201-202 ; a.mlf.. Mfzanü 'l -i'tidal, I, 16; a.~lf..
A'lamü'n-nübela', VII, 431-433; a.mlf., el-Mug- Iimelerini sa'faz ( ~ ). karaset ( .::_..} ) meyen izah tarzlarıdır (geniş bilgi için bk.
ni, I, 8; Safedf. el-Va{[, V, 301; İbnü'I-Cezerf. ve zağaş ( J..il;> ) şeklinde söylemekte- Abdülkerim el-Yafi. s. 81-85). Aynı veya ya-
Gayetü 'n-nihaye, I, 4; İbn Hacer. Tefı?fbü't dirler. kın anlamlara gelen bazı değişik kelime-
Tefı?fb, I, 101-102; Xl, 70; a.mlf.. Hedyü 's·sarf
Ebced sisteminin İbranice ve Arami- lerin ebced karşılıklarının aynı sayıyı ver-
(Hatib). s. 407; Hazrecf. ljulaşatü Te?hfb, s. 15.
ce'nin de etkisiyle Nabatice'den Arapça'- diği görülmektedir: mesela zeban 1 de-
~ AKiFKöTEN ya geçtiği kabul edilmektedir. Çünkü han= 60. ilim 1 amel = 140, ayak 1 ka-
harflerin ebced tertibinde dizilişi bu dil- deh = 112. tevbe 1 peşiman = 413. di-
lerin alfabelerindeki sıraya uygundur ve vane 1 gönül= 66 gibi (Çelebioğlu. MK,
EBAziYYE
harflerin aşağıda açıklanan sayı değer ll / ı. s. 64). Nitekim "Allah" ve "hilal" ke-
(bk. iBAziYYE).
L Ieri de onlarınkilerle aynıdır. Araplar ara- limelerinin ebced değerleri (66) eşit ol-
sında benimsenmiş olan bu tertipteki duğundan Türk bayrağındaki hilal Allah'ı
sekiz kelimeden "revadif" denilen son sembolize eder. Ayrıca Türkçe bir de-
EBCED
ikisi hariç diğerlerinin, Hz. Şuayb kavmin- yim olan "işi 66'ya bağlamak" da bu se-
(~f)
den gelen ve Arap yazısının mucidi ol- beple meseleyi Allah'a havale etmek şek
Arap alfabesinin ilk tertibi dukları kabul edilen altı Medyen (Me- linde izah edilmiştir. "SGfl" kelimesiyle
ve harflerinin taşıdığı sayı değerlerine dain) hükümdarının veya altı şeytanın "el-hikmetü'l-ilahiyye" ifadesinin ebced
dayanan hesap sistemi.
L _j yahut da günlerin adı olduğu şeklinde değerinin aynı olduğunu söyleyen Abdül-
ki rivayetler ilmi bir değer taşımayan vahid Yahya (Rene Guenon) buradan ha-
Arap yazısı hakkında bilgi veren kla- folklorik unsurlardır. Ebcedle ilgili ola- reketle hakiki süflnin ilahi hikmete sa-
sik kaynaklarda, alfabedeki harflerin ön- rak bazı hadisiere de rastlanmakta. an- hip olan, "arif billah " (AIIah'la bilen kişi)
celeri "et-tertibü'I-ebcedi" denilen sıra cak İbn Teymiyye bunların başlıcaları olduğunu vurgular. Bu tür kelimeler hem
lamada görüldüğü şekilde düzenlenmiş nı verip ravilerini tenkit ederek güveni- anlamları hem de sayı değerleri bakı
oldukları ifadt:! edilmekte; dini metinler- lir olmadıklarını açıkça ortaya koymuş mından çeşitli sanat gösterisi ve söz
de ise bu tertibin başlangıcı Hz. Adem'e bulunmaktadır (Mecma 'u {etava, s. 59- oyunu yapılmasına imkan verdiklerin-
kadar çıkarılmaktadır. Hz. Peygamber 62). Bir rivayette Hz. Ali ve İbn Abbas'a den Şairlerce sevilip sıkça kullanılmıştır.
devrinde de kullanılan ebced tertibi, Erne- dayanılarak her kelimenin Hz. Adem'in Bu bakımdan özellikle divan şiirinde be-
vi Halifesi Abdülmelik b. Mervan zama- cennetten ayrılışı ile tövbesi arasında ge- yitlerin nükteleriyle birlikte iyice anlaşı
nında (685-705 ı değiştirilerek yerine Nasr çen sürenin çeşitli safhalarını ifade etti- labilmesi için kelimelerin ebcedle ilgisi-
b. Asım ile Yahya b. Ya'mer ei-Udvani'- ği öne sürülmekte (Yakıt. s. 25-26), bir ni göz önünde bulundurmak gerekir. Eb-
nin hazırladıkları, birbirine benzer harfle- başka rivayette ise ilk altı kelimede yer ced sistemi islam dünyasında özellik-
rin ardarda sıralanması esasına dayanan alan harflerden her birinin esrna-i hüs- le tasawuf. astronomi. astroloji, edebi-
bugünkü "hurüfü'l- heca" tertibi getiril- nanın birine karşılık olduğu, yani ilk altı yat ve mimari alanlarıyla cifr (cefr•) ve
miştir (Ahmed Şevki en-Neccar. s. 161 ). kelimenin Allah Teaıa·nın çeşitli güzel vefk*e ait konuları geniş anlamda içine
Ebced. aslında
alfabedeki harflerin ko- isimlerinin ilk harflerinin bir araya geti- alan havas ilminde (İbn Haldün, Il. 1194
laylıkla hatırda tutulmasını sağlamak için rilmesiyle meydana çıkarıldığı iddia edil- vd .), ayrıca sihir ve büyücülükte kullanıl
eski dönemlerde geliştirilmiş bir formül mektedir (a.g.e., s. 27). Nitekim İsmail mıştır .
olup gerçekte bir anlamı bulunmayan Hakkı Bursevi Esrarü '1- hurı1f adlı ese- Hemen her alfabedeki harflerin çok
kelimelerinin ilki "ebced" (abucad, ebu- rinde bu konuya geniş yer ayırmıştır. eskiden beri rakam olarak birer karşılı
ced) şeklinde okunduğu için bu adla anıl Ayrıca ebced tertibindeki her harfın sı ğının bulunduğu, bir başka deyişle harf-
mıştır. Bu formüJde yer alan kelimeler rasıyla kainatı oluşturan dört esas un- lerin rakam yerine de yazıldığı bilinmek-
şunlardır: ebced ( ~~ ). hewez (jy ), hut- surdan (anasır-ı erbaa) ateş, hava, su ve tedir. Bunlar arasında en çok tanınan
ti ( ~ ). ketemen ( ı:.,.l5 ). sa'fes (~ ). toprağa delalet ettiği görüşü de benim- lar İbrani-Süryani, Grek ve Latin harf-
karaşet ( ~.} ), sehaz ( ~ ), dazağ senmiş (İbn Haldün, Il, ı ı 95) ve buna da- sayı sistemleridir. "Ebced hesabı" deni-
( ~ ). Türkçe'de bu tertibin son keli- yanarak edebi eserlerle gizli ilimiere dair len ve Arap alfabesinin ebced tertibine
mesi, ayrı bir rakam değerine sahip ol- bilgiler veren kitaplarda çeşitli açıkla dayanan rakamlar ve hesap sistemi müs-
mayan Iamelif ( '1 ) ile bitirilerek dazığlen malar yapılmıştır. lüman milletler arasında kullanılmakta
( ~ ) şeklinde söylenmekte ve ardına Tarih boyunca ebced harflerinin de- dır. islam kültüründe bundan başka, yi-
da daima Mü'minün süresinin 14. ayeti- ğişik sistemlere göre farklı şekillerde ne ebced harflerinin sayı değerlerine da-
nin sonunda yer alan "fe-tebareke'llahü sayı değerleri ortaya çıkmış ve bunların yanan bir de hisab-ı cümel* (cümmel)
68
EBCED
bulunmaktaysa da gerek ilim. sanat ve ber. el-cümelü's-saglr ve el-cümelü' l- adı verilen müstakil eserlerde de bu
edebiyat alanlarında gerekse halk ara- asgar gibi değişik isim ve tasniflerle ele maksatla hazırlanmış ebcede dayanan
sında asıl tanınmış olan ebced hesabıdır. alınmıştır. Bunların birincisi olan ve yan- çeşitli bilgilerin yer aldığı görülmekte-
Ebced tertibinde sıralanan harflerin daki tabloda dökümü verilene "ası l eb- dir. Ayrıca halk arasında bir yanlış bilgi-
oluşturduğu kelimelerin ilk üçü birler ced" veya "el-cümelü'l-kebir" denilmek- den kaynaklandığı için Gazzali'ye atfe-
(ahad: 1-10). ortadaki ikisi onlar (aşerat: tedir. Çeşitli sahalarda yaygın biçimde dilerek çok rağbet gösterilen bedüh tıl
kullanıldığı bilinen asıl ebced, "tarih dü- sımı da bunlardan biridir (bk. BEDÜH).
20-90) ve son üçü de yüzler (miat : 100-
J000) basamağında bulunan rakamları şürme" adı verilen edebi sanatta tek sis- İslam dünyasında kitap tertibinde de
gruplandırır. tem olarak benimsenmiştir (geniş bilgi ebcedden faydalanılmaktadır. Arap al-
için bk. TARİH DÜŞÜRME) . İkinci sistem- fabesinin kullanıldığı ülkelerde kitapla-
l
1 1 de ise harflerin sayı olarak değerleri. asıl rın başında eserden ayrı bilgiler verile-
...,., 2 ebceddeki rakamlardan on birinci harf ceğ i zaman bu kısım ebced harfleriyle
~\ olan keften ( ~ 20) itibaren kendinden numaralanır. Türkiye'de bunun yerini
t 3
daha küçük bir rakam kalıncaya kadar harf devriminden sonra Batı'da olduğu
.)
4 on iki çıkarılması suretiyle tesbit edilmiş gibi Romen rakamları almıştır. Ayrıca
Al 5 birler tir. Buna göre kef harfinin bu sistem- bazı kitapların bölüm başlıklarıyla parag-
lahadı
deki karşılığı sekizdir (20 -12 ~ 8) Sin rafiarını ayırınada ve tezkireler gibi an-
jfı _) 6
( v- ) ile hının ( t ). bu işlem sonucunda siklopedik eserlerde şahıs. yer ve mekan
.) 7 asıl ebceddeki değerleri olan 60 ve 600'- adlarının sıralanışında da ebced harfle-
c: 8 den geriye sıfır kaldığı için bu sistemde rinin kullanıldığı görülmektedir. Bunlar-
~ k 9 sayısal değerleri yoktur; ilk on harf ise
asıl ebceddeki değerlere sahiptir. Üçün-
dan başka vak'anüvislerin çeşitli olayla-
rın tarihlerini tesbit maksadıyla bunla-
ı.S 10
cü sistemde harfiere karşı gelen rakam- rın ebced karşılıkları olan kelimeleri yaz-
.;) 20 ları bulmak için bunların Arapça isimle- dıkları. vakıf kayıtlarında da aynı usule
J 30 rinde yer alan harflerin asıl ebceddeki başvurulduğu, devlet tarafından yaptı
~ r 40
sayı değerleri toplanmaktadır; mesela rılan bazı sayım ve tesbitlerde ortaya çı
elif ( UJI ) için 1 ( 1 ) + 30 ( J ) + 80 kan rakamların değiştirilmesini önlemek
0 50 onlar ( w ) ~ 111 gibi. Diğer bir sistemde ise
1aşeratı için bunların yine ebced tertibindeki ke-
...r 60 rakamlar. asıl ebceddeki harflerin sayı limelerle ifade edildiği bilinmektedir. Eb-
değerlerinin adlarını oluşturan Arapça
t 70 ced yukarıda açıklanan yaygın kullanım
~ kelimelerdeki harfiere karşı gelen ra- alan larının dışında, bazı özel maksatlar-
u 80
kamların toplanmasıyla elde edilmekte- la geliştirilmiş "şifre alfabeleri" denilen
'-"" 90 dir; mesela elifin karşılığını teşkil eden çeşitli sistemlerin düzenlenmesinde de
ı3 100 1 rakamının Arapça adı "vahid " ( J.>~ ) esas alınmıştır (Çe l ebioğlu, Tarih Boyun-
olduğuna göre elifin sayısal değeri 6 ca Paleogra{ya, s. 19-33). Ebced mimari-
.) 200
~_} (.ı)+ 1 ( 1) + 8 ( r) + 4 ( J) ~ 19'dur. de, özellikle Mimar Sinan tarafından ya-
...r·' 300 Çeşitli hesaplama usullerine göre farklı pılardaki nisbetlerin belirlenmesinde ve
u 400 isim ve değerlere sahip olan diğer eb- modüler düzenin teşkilinde bu kelime-
... ced sistemleri de geliştirilmiştir (bk. Ah-
u 500 yüzler lerin delalet ettiği sayılardan faydalan-
I miatı med H ayatı. s. 86-8 7).
~ t 600
Ebced halk arasında da çeşitli mak-
mak suretiyle kullanılmıştır (Arpad, s. I I-
ı 9; Şenalp, s. ll- 12). Ebcedin fizik, ma-
~ 700 satlarla kullanılmıştır. Bunlardan biri, tematik ve astronomide kullanılışı ise
800 doğum yılını veren harflerin bir araya daha çok hisab-ı cümele dayanmaktadır.
'-""
getirilmesiyle ortaya çıkan kelimenin ço- Ancak astronomik gözlemlerde kullanı
~
.J.;, 900
cuğa ad olarak konulmasıdır. Mesela hic- lan usturlap vb. çeşitli rasat aletlerinde
t 1000 ri 1290 ( 1873) yılında doğan Mehmed ebced harfleri rakam yerine kullanılmış
Akif Ersoy'un adı babası tarafından bu tır (usturlap üzerindeki ebced harflerinin
Arapça'da "et-taü'l-merbüta" denilen usulle Ragıyf olarak konulmuş, fakat bu izahları için bk. e i-Mu~cteta{, Xlll / ll, s.
te ( •) açık te ( ü) gibi. med-elif (ı) ve alışılmamış kelime, babasının ölünceye 724-725).
hemze de ( • ) kürsüsü ne olursa olsun kadar Ragıyf demekte ısrar etmesine Ebced tasawufta ayrı bir öneme sa-
elif ( 1 ) gibi kabul edilmiştir. Ayrıca Fars- rağmen yakın çevresi tarafından Akif hiptir. Genel olarak Şii kaynaklı zanne-
ça ve Osmanlıca alfabelerde yer alan pe şekline dönüştürülmüştür. Ebced halk
dilen, gerçekte kökenieri Mısır ve Hint
( y ). çe ( [). je (] ) ve sağır kef ( a ) arasında en fazla zayiçe, tılsım. muska gibi geleneksel medeniyetlere dayanan,
Arapça'daki ba ( "=" ). cim (c:), ze (j) ve vefklerin hazırlanmasında kullanılmış evrensel gerçeklerin sırri niteliklerine
ve kef ( ..0 ) gibi kabul edildiklerinden tır. İbn Haldün, çeşitli ilimlerden bahse- ulaşmayı amaçlayan bu harf semboliz-
sayı değerleri de bu harflerinkilerle ay- derken havas ilimlerinden sayılan bu ko- miyle ilgilenenlerin başında gelen Muh-
nıdır. nular hakkında bir fikir verebilmek için yiddin İbnü'l-Arabi'nin eserlerinde ko-
Ebced hesabındaki harflerin sayı de- eser ve müellif adı da zilçrederek nakle nuyla ilgili geniş açıklamalar vardır (ei-
ğerleri, hesaplanışlarındaki farklılıklara değer bulduğu bazı örnekleri açıklamış Fütahat, 1, 231-361) . XVII. yüzyıl mutasav-
göre el-cümelü'l-kebir. el-cümelü'l-ek- tır. Türkçe'de genel olarak "yıldızname" vıflarından İsmail Hakkı Bursevi, tasawuf
69
EBCED
ehli arasında ebced harfleriyle ilgili ola- (astroloji) temas eden eski ve ciddi eser-
EBCED NOTASI
rak yapılan izahları Esrc'irü '1- hun1f adlı lerde konuyla ilgili bilgilere rastlanmak-
eserinde toplamıştır (bk. Ahmed Said Sü- tadır. Bfruni'nin et- Tefhim if eva' ili sı (bk. NOTA).
L _j
leyman. S. 8-15) . XX. yüzyıl islam alim- na 'ati't- tencim (London 1934; Tahr~n
lerinden Said Nursi'nin de bu metotla 1362 h ş. / 1983-84) adlı eseri bunların en
Kur 'a n 'ın otuz yerinde Nur risalelerine önemlilerinden biridir. İbn Haldun'un Mu- EBCEDÜ'l- ULÜM
işaret edilmiş olduğunu açıklamaya ça- _({addime'sinde de bu konuya geniş yer ( ~__,l.ll~l)
lıştığı görülür (DiA, VII, 216-217) ayrılmıştır. Aynı konuda yeterli bilgi veren Sıddik Hasan Han'ın
Bilhassa HurQfllik'le Bektaşilik'te ve modern araştırmalara pek rastlanma- (ö. 1890)
genel olarak bütün tasawufl edebiyat- makta, mevcutların ise daha çok divanlar ilimierin tasnifine dair
larda ebced harflerinin bazı sırları ve ra- olmak üzere çeşitli kitap ve kaynaklarla ansiklopedik eseri.
L _j
kam değerlerinin de çeşitli havassı ol- mimari eserlerin kitabelerindeki tarih
duğu yolunda yaygın bir kanaati yansı beyitlerini toplayan çalışmaların başına Hindistanlı alim ve devlet adamı Mu-
tan manzum veya mensur birçok örnek eklenmiş ebcedle ilgili giriş niteliğinde hammed Sıddfk Hasan Han ei-Kannev-
bulmak mümkündür. bilgiler olduğu görülmektedir. cf'nin 103'ü Urduca, yetmiş dördü Arap-
Ebced kelimesi divan edebiyatında bir BİBLİYOGRAFYA: ça, kırk beşi Farsça olmak üzere kaleme
aldığı 222 eser arasında en hacimli ve
remiz ve mazmun olarak yer almıştır. Bu Lane, Lexicon, ı , 4; ll, 461; ibnü'l-Arabi. el·
kullanılışta kelimenin hem ebced hem Füta/:ıat, ı, 23ı-36ı; ibn Teymiyye, Mecma'u en sistematik alanıdır. 1290'da (1873)
de Nabfnin, "Ana ma ' llım idi esrar - ı ki- tetavti, s. 59 ·62; ibn Haldün, Mukaddime (tre. Bopal'de telif edilen eser, çoğu yan dal-
Sü leyman Uludağ) , istanbul 1982, I, 403-407; lara ait 425 ilimden ve bu ilimlerde eser
tab-ı melekQt 1 Gelmeden levh-i hicaya
ll, 1194-ı233; Tehanevf, Keşşaf. ı, 277; Meh- veren bilginierin hayatlarından bahset-
ketimat-ı ebuced" beytinde görüldüğü med Haffd. ed-Dürerü' l-müntehabii.ti'l-men-
gibi "ebuced" şeklindeki okunuşu söz mektedir.
sQre tr ıstılahi'l-ga latati 'l-meş hüre, istanbul
konusu edilmiş, ayrıca beyitlerde bu ke- ı22ı, s. 348-359; Ahmed Hayati, Tuhte Şerhi Sıddik Hasan Han, oğulları Nurü'I-Ha-
lime ile yapılmış başka tamlama ve kav- Hayati (Şerhu't- Tuhteti'l-ManzQmeti'd-düriy- san et-Tayyib ile Ali Hasan et-Tahir için
ye tr lugati'I -Farisiyye ve 'd-Deriyye), istanbul yazdığı eserini iki cüz (cilt) olarak tertip
rarnlara da yer verilmiştir. Birinci oku- ı266, s. 85-89; Muharrem Mercanlıgil. Ebced
etmiş ve birincisine " el-Veşyü'l-mer~üm
nuş öncelikle alfabeyi ifade ettiğinden, Hesabı, Ankara ı 960; Alphabete und Schrift-
bir işe yeni başlayanlar için "işin alfabe- fT beyani at:ıvali'l- 'uiOm", ikincisine "es-
zeichen des Morgen und des Abendlandes,
sinde" anlamına gelmek üzere "i şin eb- Berlin ı969 , s. ı0-12, 14-15, 33-35; Amil Çe- Sehabü · 1- merkumü'l- mümtir bi- enva-
lebioğlu, "Kültür ve Edebiyatımızda Şifre Al- 'i'l.- fünun ve eşnafi'l- 'ulu~" adını ver-
cedinde" denildiği gibi "yeni okumaya
fabeleri", Tarih Boyunca Paleogratya ve Dip- miştir. Daha sonra çalışmasına üçüncü
başlamak" anlamında da "ebced oku-
lomatik Semineri Bildiriler, istanbul ı 988, s. bir cüz daha ilave ederek çeşitli ilimler-
mak" tabiri kullanılmıştır. Mesela Fa- 19 -33; a.mlf.. "Harflere Dair", MK, ll/1 (1980),
de şöhret sahibi olan bilginierin hayat-
zıl'ın, "AIIame-i fünun-ı dü alem iken me- s. 62-65; isınail Yakıt, Türk islam Kültüründe
larını anlatmış ve bu cüzü de "er-Rahi-
ded 1 Cevr-i felek bu bendeni başlattı Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme, istanbul 1992;
Ahmed Talat Onay. "Ebced-han", Eski Türk ku'l-mahtum min teracimi e'immeÜ'l-
ebcede" beytinde geçen ebced bu an-
Edebiyatında Mazmunlar (haz. Cemal Kurnaz), "ulum " seklinde adlandırmıştır.
lamdadır. Kelimenin "ebuced" şeklinde
Ankara 1992, s. 136 ; "el-Usturlab", el-Mukte- Kitabın önsözünde müellif, kaynak ola-
okunuşu ise Türkçe' nin ses uyumuna taf. Xlii/ll, Kahire 1889, s. 721-729; Selah~d
sokulup "eb ü ced" biçiminde söylene- rak İbn Haldün'un Mu_({addime'sinin
din Elker, "Kitabelerde Ebced Hesabının Ro-
rek "baba ve dede" anlamına alınmış ve lü", VD, lll (1956), s. 17-25; Ahmed Said Süley- ilimierin tasnifi, değerleri, öğrenim ve öğ
man, "Val:ı.detü'l-vücüd ve ba'zü'l-efkfui'l- retim usulleri hakkındaki altıncı bölümün-
cinas sanatına vesile kılınmıştır. Şeyh
Batıniyye fi kütübi't- Türk.iyye Ii İsma 'il Hak- den; Taşköprizade'nin MiftôJ:ıu's-sa'a
Müştak'ın, " İbn-i vaktim reh-i aba vü
ki el-Bursevi ma'a nakli risaletihi'l -maİıtıi de 'sinden; Katib Çelebi'nin Keşfü'?·?U
nesebden geçtim 1 Ebced-i aşk okuyup \a «Esrfui'l- .l_ı.urüf» ili lugati'l- 'Arabiyye", nıln 'undan; Tehanevf' nin Keşşafü ıstı
eb ile cedden geçtim" beyti kelimenin MMLA (I 968), s. 1 vd.; Muhammed Kemal Sey-
yid, "I:Iisabü'l - cümel ve 'ilmü Esrari'l-a'da-
lôJ:ıati'l-fünıln'u ile Kadızade-i RO~İ·
geniş manalı , nükteli ve sanatlı kullanı
di ve'l-.l_ı.urüf", ME, XLV /4 (1973), s. 347 -354; nin talebesi Kutbüddin İzniki'nin (ö 1418)
mına güzel bir örnektir. Sünbülzade Veh-
Abdülkerim el- Yaff. "Min Esrari'l- ebcediyye- Medinetü'l- 'ulı1m 'undan faydalandığı
bi' nin, "Haceye gitsin okumaya bu eb-
ti'l - 'Arabiyye", MMLADm., XLN /1 (I 979), s. nı söylemektedir. Ancak kaynaklarda iz-
ced- hanlar 1 Başlasın mektebe varsın 77 -85; Ahmed Şevki en-Neccar, "el-Ebcediy- nikı~ye ait böyle bir eserden söz edilmedi-
da bu ebced-hanlar" ile Yenişehirli Be- yetü'l- 'Arabiyye lem.l_ı.atün ve na~ratün", ed-
ği gibi iznikı~nin Kadızade-i Rumi'nin ta-
liğ ' in, "Safa-yı neş'e-i bintü'l-inebden Dare, ll /8, Riyad 1976, s. 158-177 ; Atilla Ar-
pad, "Sinan Camilerinde Kutsal (Mistik) Bo- lebesi olduğuna dair de herhangi bir ka-
olsa la-ya'kıl 1 Okur ebna-yı asra ümm-i
yutlar ve Modüler Düzen", TDA, sy. 28 (1 984), yıt mevcut değildir. Medinetü'l- 'ulı1m,
sıbyan hace-i ebced" beyitlerinde oldu-
s. 11-19 ; Muharrem Hilmi Şenalp, "Sermima - MiftaJ:ıu 's- sa 'ade 'nin yine müellifi ta-
ğu gibi manzum eserlerde "ebced-han " ran-ı HassaSinan Bin Abdülmennan", Lale, rafından yapılan muhtasarı olup Köprü-
(yeni okumaya başlayan çocuk) ve "hace-i sy. 6, istanbul 1988, s. 11 -12 ; "Ebced", Musav· lü Kütüphanesi'nde (1 . Kısım, nr. ı 387)
ebced" (ilkokul hocas ıl kelimelerine de ver Dairetü'l -maari{, ı, 461·462; Pakalın . ı, 493·
kayıtlı nüshasının sonunda yer alan te-
yer verildiği görülmektedir. 494; G. Weil, "Ebced", iA, IV, 2-3; a.mlf.- G.
S. Co lin, "Abgjad", E/ 2 (ing.), ı , 97 -98; Dihhu- lif terağı kaydından, eserin Taşköpriza
Ebced sisteminin tarihçesiyle ebced da , Lugatname, ll, 249; Xl, 226-227; Mustafa de tarafından "imla" yoluyla ihtisar edil-
hesabının nazariyatından bahseden gü- Uzun, "Ebced, ebced hes abı" , TDEA, ll, 406; diği ve 20 Safer 968 ( 1O Kasım 1560) gü-
venilir müstakil eserler yok denecek ka- G. Krotkoff. "Abjad", Elr. , ı , 221-222; Cengiz nü tamamlandığı kesin olarak anlaşıl
dar azdır. Ancak ebced rakamlarının kul- Kallek, "Bedı1lı", DİA, V, 336-337; Metin Yur- maktadır. Sıddik Hasan Han, faydalan-
dagür, "Cefr", a.e., VII, 215-218.
lanıldığı alanların başında gelen felekiy- dığı nüshanın üstünde eserin iznikf'ye
yat (astronomi) ve ilm-i ahkam-ı nücuma liJ MusTAFA UzuN aidiyetine dair bir nottan dolayı yanılmış
70