Professional Documents
Culture Documents
Jacques Bainville. Fransa Tarihi (1938)
Jacques Bainville. Fransa Tarihi (1938)
H Ü S E Y İ N CA Hİ D YAL ÇI N
Fransa Tarihi
Fransızca aslının 273 üncO lab’ından terceme edilmiştir.
M ü h ü rs ü z n ü s h a la r ş a h ta d ır
K a n a a t K i t a b e v i
İSTANBUL ■ • 19 3 a
MÜTERCİMİN SÖZLERİ
16 FRANSA TARİHİ
2
İKİNCİ BAB
Merovingien tecrübesi
FRANSA TARİHİ 23
DÖRDÜNCÜ BAB
FRANSA TARİHİ 73
nal'i yağma etti, Yirmi bin demir zırh iğtinam etti. Buna
Maillotin'ler isyanı denir. Askerî kuvvet ile Paris üzerine
yürümek icab etti. Paris burjualan asilerin fazlalığından ür
kerek naiblerle bir itilâf müzakeresine giriştiler. Maamafih,
Fransada kargaşalıklar devam ediyordu. Haklı, haksız,
duc de Bourgogne isyanın merkezi kendisinin kaym pederi
olan kontlan aleyhine isyan eden Gand'lılann içinde oldu
ğunu iddia etti. Flandre'a bir heyeti seferiye gönderildi,
genç kıral da buna iştirak etmişti. Beşinci Charles sağlam
bir ordu bırakmıştı. Bu ordu Bourgogne dukasının mirasım
temin için çalıştı. Flamanlar Rosebecque'te ezildiler. Fakat
çarçabuk Parise dönerek Maillotine'lerin yeni bir ayaklan
malarım tenkil etmek lâzım geliyordu. Bu defa kıral kuvvet
leri yalın kılıç, şehre girdiler. Tedib hareketi sert oldu. Üç
hafta, divanı harbler idam kararlan verdiler (1328).
Beşinci Charles’m eseri bu karışıklıklar içinde batıyor
du. Çok şükür ki, İngiltere de, ayni zamanda, gayet genç
bir kiralın, havaî ikinci Charles'm idaresi altında daha az
kargaşalıklara maruz değildi. Bourgogne dükasmda bir si
yaset ruhu vardı. Bunu daha ziyade kendi hususî işlerinde
ibraz etmekle beraber, ihtilâllerin birbirlerine merbut olduk
larım, bir memleketten diğer memlekete intişar ettiklerini
söylüyor ve ihtimalki de bu fikrinde aldanmıyordu. Bu en
dişe verecek alâmetler meydana çıktığı sırada, Altıncı
Charles rüşde erdi. Niyetleri iyi idi. Babasının tezyif için
«marmousets» adı verilmiş olan müşavirlerini çağırdı. Jean
de Vienne, Clisson hâlâ hayatta idiler. Onlarla beraber,
memleketin tahlisini nihayete erdirmeğe çalıştı. Fakat genç
kıralda Beşinci Charles'm ihtiyatkârlığı yoktu; İngiltere me
selesini derhal bitirmek, İngiltereyi istilâ etmek, fatih Guil-
laume'un yapmış olduğu işe tekrar başlamak istedi. Yedi
senedenberi, donanma, parasızlıktan, ihmal edilmişti. Se
fer, dükalann hüsnü niyet göstermemeleri yüzünden, vak
tinde hazır olamadı. Hiçbir zaman gemiler yola çıkmadılar.
7
98 FRANSA TARİHİ
yaptı; bir taşın arkasından bir taş daha koydu. Hiç ehem
miyetsiz adamlar, idare memuriyetlerine girmiş burjualar,
sarraf Jacques Coeur, topçu ustası Jean Bureau bu işte ona
yardım ettiler. Birinci Charles'a «bien servi* [kendisine iyi
hizmet edilmiş] lâkabı verildi. Kendisine hizmet ettirmek,
iyi nasihatleri dinlemek, fedakârlıklardan istifade eylemek,
icabmda nankörlük göstermek, hasili her şeyi Devletin hay
rına nafi bir hale sokmak kabiliyeti onda vardı. Netice
şu oldu ki öldüğü zaman, İngiltere Fransadan yalnız Calais-
yi elinde bulunduruyordu. Formigny zaferi (1450) Crecy'yı,
PoiÜers'yi. Azincourt'u südi.
Eğer İngilizlerin arasında nifak çıkmamış olsaydı her
halde Fransadan o kadar çabuk tardedilmezlerdi. Onla
nn naibleri arasında kavga çıkü. Rüşd çağma girmemiş kı-
rallar bizde olduğu kadar İngüterede de muvaffakiyetli ola
mıyorlardı. Yedinci Henri'nin küçüklüğü ingilizler için pek
meşum oldu; onlann başma çok geçmeden patlak verecek
dahili bir harb açtı. York Lancastre ile mücadele ediyordu.
Bu İki Gül muharebesi İngiltereyi öyle bir zamanda nifak
içinde bıraktı ki Almanya Habsbourg'lann elindeki atalet
ve anarşiden çıkarak Fransızlar için tehlikeli bir hal alıyor
du. İngilteredeki bu kargaşalıklarla Yüz Sene muharebesi
söndü. Rouen'da Jeanne için yakılan ateşten bu kadarcık
az bir zaman sonra, tiyatro döndü, sahne değişti. Şimdi.
İngilizlerden hemen hemen yeni kurtulmuş Fransa hudud-
lannın pek fena bir surette natamam kaldığı Şark taraflan-
na doğru dikkatini tevcih ediyordu.
Bourges kıralı, en fena daraldığı zamanlarda, impara
tor Sigismond ona müzaharet etmişti. Fransayı berbad eden
müsellâh çetelerden kurtulmak istediği vakit, nasıl Beşinci
Charles büyük çeteleri İspanyaya yollayarak onlann işini
tasfiye etmişse o da bu çeteleri imparatora hizmet etmeleri
için İsviçreye gönderdi. Bundan birdenbire, büyük netice
ler çıktı. Veliahd müz'iç kuvvetleri Bal şehrine götürmüştü.
FRANSA TARİHİ 111
ka bir tarzda tefsir etmek kabil olurdu. Sırf Fransız fakat ah
val icabı bir katolik devlet aleyhine müteveccih bir haricî
poletika eski Ligue tarafdarlannm ithamlarım ve şüphele
rini canlandırıyordu.
Fakat, Juliers mirası meselesi çıktığı zaman bir karar ver
mek mecburiyeti hasıl oldu. Avusturya hanedanı bu mirası
dava etmekle Rhin nehrinin sol sahiline yerleşmek istiyor
du. Oradan Felemegin «Birleşik Vilâyetler» ini ve Fransayı
tehdid edebilirdi. Çünkü Fransa müdahaleden içtinab ede
mezdi. Dördüncü Henri'nin siyaseti Birinci François’nm ve
ikinci Henri'nin siyasetinin aynı oldu: Büyük bir devletin hâ
kimiyetine tâbi olmak, orta ve küçük devletlerin istiklâlini
himaye etmek. Sully «büyük tasavvur» unda Fransanın va
ziyetine ve müttefiklerine gayet uygun olan bu realist gö
rüş hakkında bir karikatür vücuda getirmiştir.
istikbalde daha vahim bir meseleden içtinab için, harbi
göze alarak Habsbourg'lan Juliers'den koğmağa hazırdı.
Bu hazırlıklar bir takım şikâyetler tevlid etti. Kiralın katolik
dinini, hattâ Papayı ezmek için Avrupanm bütün protestan
larile birleştiği söyleniyordu. Düşman tarafından yayılan bu
masallar bütün Fransada dolaşıyorlardı. Sarayda bile A-
vusturya ve Ispanya ile ihtilâfa muarız bir parti vardı. Efkâ
rı umumiyenin din harbleri hatırasının izlerine tesadüf edilen
bu heyecanı içinde beyinsiz ve coşkun biri kıralı öldürmeyi
düşündü. Ravaillac 14 mayıs 1610 da Dördüncü Henri'yi
katletmekle kudsî bir iş gördüğü zannında idi. Cinayeti
Jacgues Clement'ın cinayetini tekrar eder gibidir. Üçüncü
Henri nasıl Ligue ateşli devrinde iken bir keşişin bıçağı
altında ölmüşse Dördüncü Henri de Ligue'in bir hortlağı ta
rafından katlolunmuştur.
ON BİRİNCİ BAB
Louis XIV
15
düncü Louis bizim Cermen ahali ile uzlaşma poltikamıza
mugayir olan bu şiddet ve tecavüz siyasetini takbih etti.
Fiiliyatta, 1689 dan 1697 ye kadar devam eden harb esna
sında, düşmanlarımızın sayısma ve hücum eden kuvvetlerin
ehemmiyetine rağmen, bu hat daima geçilmez bir halde kal
dı. Zaten Rhin ülkesindeki bu hazulık ile birlikte hududun
diğer kısımlarında da hazulıklar yapılıyordu. On dördüncü
Louis'nin poletikası kendi prensipine sadık kalıyordu: Fran-
sayı kaleler ve istihkâmlerla ihata etmek. Bütün delikleri
tıkamak, istilâ yollarım kapamak. Bunun içindir ki Kual,
seferin başlangıcından itibaren, Oise vadisini koruyan Mons
ile Namur'ü ele geçirmek istedi. Zaptı imkânsız bu istihkâm-
lan cepheden zaptedemeyince, düşman İsviçre tarafından
onlan çevirmek istedi. İsviçre kantonlanle akdedümiş olan
dostluk muahedeleri bizi bu taraftan da tecavüzden masun
bir halde bulundurdular.
İmparatorluk, İngiltere, Felemenk, Savoie, İspanya:
cAugsbourg Ligue'i» denilen bu harbde hemen bütün Avru
pa bizim aleyhimizde idi. Müttefiklerin gayesi? On dördün
cü Louis'nin büyümelerini kaldırmak, Fransayı Vestfalya ve
Pirene muahedeleri hududlanna iade etmekti. Bundan son
ra o muahedeler de tehlikeye düşecekti. Harb sekiz sene
sürdü; taraflar büyük ve kat'i muharebelere girişmekten
müctenib davranmakla beraber, müttefikler (ki şefleri Guil-
laume d’Crange olmakla beraber, çok kere aralarında imti-
zacsızlık vardı) istedikleri neticeyi elde etmediler. Karada
her tarafta, Fransa onlara karşı durmuştu. Bizim toprakla
rımız üzerinde muharebe cereyan etmemişti; Steenkerke'de.
Neeenvinden'de, Staffarde’de ve Marserille'de biz galip gel
miştik.
Eğer denizde mağlûb olmasaydık harb tamamen bizim
lehimizde neticelenecekti. Halbuki deniz muharebelerinin
başlangıcı pek parlak olmuştu. Colbert'in buakmış olduğu
kuvvetli donanma Ingiliz ve Felemenklilerin birleşmiş kuv-
FRANSA TARİHİ 227
Niyabet ve Louis XV
mek zordur. Parlementoda bir realizm hissesi ile bir hayal his
sesi vardı. Bunlar o sırada rağbet bulmuş fikirlerden mülhem
olmuşlardır. Halefleri onlan takib ettiler. Soma inkılâb mec
lisleri de aynı esaslan ele aldılar. Fakat Turgot'yu intihab
etmekle de On altmcı Louis'nin mantıksızlığı kendisini gös
teriyordu. Turgot kendisini bir «intendant» olarak tanıtmıştı.
«İntendant» 1ar ise doğrudan doğruya hükümdarlık maka
mına tâbi olan yerlerde «yukarıdan gelecek» bir terakki fik
rini temsil ederlerdi. Onlann ruhu Kiralın ihya ettiği Parle
mentolar ruhunun zıddı idi. Yeni saltanat devrinde işte böy
le bir tezad mevcud idi.
Her halde, Turgot programım tatbik için kâfi vakit bu
lamadı. Limousin, «intendant» lığında bir takım neticeler
elde ederek bu yüzden şöhret kazandı ise resmi mevkiinde
on üç sene kalmış olmasıdır. Halbuki nezarette ancak iki
sene kaldı. Bu yalnız pek melhuz olan bir takım muhalefet
lere maruz bulunmasından ileri gelmemiştir. Turgot bir ta
kım menfaatleri ihlâl etmeden, bir takım mukavemetlere ma
ruz kalmadan süüstimaleri ortadan kaldıramazdı. Bu mu
kavemetler içinde en birincisi Parlementodan geliyordu.
Parlemento, eski muhalif vaziyetini tekrar takınmamak vâ-
dile, mevküne gelir gelmez o garib hem mürteciane hem
muterizane ruhunu tekrar göstermeğe başlamıştı. Turgot'nun
mâliyeyi düzeltmek plânı yeni değildi. Kendisinden evvel
gelen umumî «controleur» lerin hizmeti de unutulmadı. Her
zaman mevzubahsolan şey tasanuf ve iktisada riayetti;
vergileri mükellefler arasında daha iyi surette taksim et
mek, istisnalan ve imtiyazlan kaldırmaktı. Bu tasavvurlar
daima aym fırtınalan kopanyorlardı. Diğer taraftan, Turgot
millî servetin temeli ziraat olduğuna, Sully gibi kani bulun
duğu için, onu muhtelif suretlerle teşvike çalışıyor ve aynı
zamanda buğday ticaretini hür bırakarak kıtlık felâketine ça
re bulmak istiyordu. Burada yalmz menfaatlerle değil mev
cud batıl fikirlerle de çarpıştı. O namuslu adam Kıralhğın
m * * * " ’ : p , 1
FRANSA TARİHİ 287
Bab Sahife
Mütercimin sözleri ................................................... 5
I. Beş yüz sene Gaule ülkesi cihanın hayatına işti
rak etmiştir ............................................................. 7
II. Merovingien tecrübesi ............................................. 18
III. Carolingien’lerin azamet ve i n h i t a t ı .................... 28
IV. 987 inkılâbı ve Capetien’lerin iktidar mevkiine gel
meleri ............................................................................. 38
V. Muhterem Capetien hanedanı 340 sene babadan
oğula saltanat sürdü.............................................. ..... . 46
VI. Yüz sene muharebesi ve Paris inkılâpları . . . 79
VII. X I inci Louis : Vahdet kurtarılıyor, âsayiş temin
ediliyor, Fransa üeri harekete tekrar başlıyor . . 112
VIII. I. inci Françoi ve n . nci Hemi : Fransa, Cermen
İmparatorluğunun hegemonyasmdan kurtuluyor . 129
IX. Dahili ev dini harbler Fransayı mahvolacak hale
getiriyorlar ..............................................................147
X. IX . uncu Henri monarşiyi kuvvetlendiriyor ve Dev
leti yükseltiyor ............................................................. 170
XI. X in . üncü Louis ve Richelieu: Avusturya haneda
nına karşı milli m ücad ele.............................................. 183
XH. Fronde isyanından çıkan d e r s .............................. . 196
XIII. XIV üncü Louis .............................................................208
XIV. Niyabet ve XIV. üncü Louis ................................... 243
XV. XVI. ıncı Louis ve inküâbm d oğu şu ......................... 282
JACOUES BAlNViLLE’den tercem e eden
H Ü S E Y İ N CA Hİ D Y A L Ç I N
Fransa Tarihi
Fransızca aslının 273 Öncü tab'ından terceme edilm iştir.
MUhOrsOz n u c h a ia r a a h ta d ir.
K a n a a t K i t a b e v i
İSTANBUL. - ----- 19S8
Iİ£İ Cİ LT
ON ALTINCI BAB
İnkılâp
344 FRANSATARİHİ
bir tasfiye yaptı. Fakat her zaman rasgele hareket etmiş de
ğildir. Bunlan Fransada en iyi ve en necib kimselerle, ma
sumlar, âlimler ve şairlerle beraber, karma kanşık, idam
ettirdi. Robespiene kendisine «incorruptible» [ahlâkı bozu
lamaz] dedirtiyordu. Demek ahlâkı bozulmuş olanlar vardı?
Burada, bütün inkılâba muhitlerinde müşterek olan para
hikâyelerini, zabıta ve casusluk hikâyelerini hatırlıyorduz.
1794 senesi nisanmda, Teneur hâlâ devam ediyordu.
Danton ortadan kaldırılmış, Camili3 Desmoulins le Lucilei
de yokedilmişü. İnkılâb adamlan birbirlerini yediler. Yal
nız ihtiyatkârlar ve kurnazlar, Sieyes'in dediği gibi, yaşamak
liyakatine malik olanlar kurtulabildiler. Fakat Robespiene
inkılâbı tasfiye ede ede onun nusgunu kuruttu. Kendisi, Jaco-
bin'cilik ile, bütün İnkılâb demektir. Marat’nın fikirlerinden
sonra artık hiçbir şey yoktu. Robespiene'den sonra da kimse
yoktu. Müessesan meclisindenberi, 1789 dan sonra rağbet
bulmuş olan siyasî prensipin teşvik ettiği azıtmalarla, mut
tasıl daha ileri gitmelerle büyümüştü! Sol tarafta düşman
’npjoAnjo zopD^Dp e «euatdsaqoy ep meısuojAp tA d i
-d s d u d A i a 'l o A n t m j o j i D jajefoıd ranp; ı x q q u D & }aZo6 apıqeı
Consulat ve imparatorluk
Restorasyon
rafta, millî emlâk satın almış bir çok kişiyi de tatmin etmek
lâzımdı. Bunadn başka, büyük Napoleon imparatorluğunun
her tarafından, Almanya ve İtalya içlerinde Büyük Ordu
parçalarının izmihlâle rağmen tutunabilmiş olduğu yerler
den, binlerce asker ve zabit memlekete dönüyorlardı. Ye
gâne meslekleri harbden ibaret olan, artık kendilerine na
sıl iş bulunacağı bilinmiyen bütün bu adamların bir gayrı-
memnunlar sınıfı teşkil etmek zaruri idi. Bonaparte'çılık ta-
rafdarlannı işte bunların arasından tedarik edecekti, im
paratorluk zamanında dilsiz bir halde duran, fakat onun
sukutile canlanan Jacobin partisi bakayası da vardı. Bu ka
dar bol unsurlar ve sınıflar arasında bir orta yol bulmak zor
olacaktı.
On sekizinci Louis o kadar uzun bir fasıladan soma
tekrar hükümete getirilen monarşi gemisinin etrafındaki ka
yaları bilmez değildi. İptidaları her şey kolaydı. Bourbon-
lar kendileri hükümete talib olmamışlardı. Onlar aranıyor
du. Fransa harbden yorgundu, tecrübe ve tetkik sahibi olan,
ince gören, başından birçok şeyler geçen On sekizinci
Louis ne gibi ahval ve şeraitin içine girdiğini pekâlâ takdir
ediyordu. Otoritesini gözetmek lâzımdı. Kendisine kuvvet
menbaı teşkil eden prensipi tezlil ederek saltanat devrine
başlamak ihtiyatlı bir hareket olmazdı. Fakat zamanın fikir
lerini de memnun etmek icap ederdi. Ayan Meclisi onu tah
tına davet ederken birtakım şartlar koymuş, eşhas ve emval
için garantiler tesbit etmiş. Anayasaya müstenid bir hükü
met programı çizmişti. Bir noktası müstesna oimak üzere. On
sekizinci Louis bunların hepsini kabul etti. İngilterede oldu
ğu gibi iki meclis en iyi görünen bir sistemdi. Hattâ monarşi
için de en uygun idi. Sivil müsavat da bir Fransız Kiralının
hoşuna gitmemezlik edemezdi; On altıncı Louis'nin kardeşi
imtiyazlıların mukavemeti, ıslahata mâni oldukları için, es
ki rejim için ne kadar menhus bir netice doğurduğunu bilir
di. Emlâkin, rantların, tahsisatların garantisi tabiî şeylerdi:
FRANSA TARİHİ 419
Temmuz monarşisi
Üçüncü Cumhuriyet
landı: Meclisin harb veya sulha dair bir karar vermesi için
derhal intihabat yapılacaktı. Yine Versay'da. on gün evvel.
Aynalar galerisinde büyük bir vaka cereyan etmişti. Prus
ya Kıralhğmm senei devriyesi olan 18 kânunusanide Birinci
Guillaume Alman imparatoru ilân edilmişti. Alman vahdeti
Fransamn hezimeti ile Prusya ve Hohenzellerin'ler lehi
ne temin edilmişti. Bütün Avrupa tarafından da kabul edil
di. O zaman Avrupa büyük bir Almanyanın kendisi için
nasıl bir tehdid teşkil edeceğinin farkında değildi.
Fransamn ise yalnız bir muvakkat hükümeti vardı ve
bu hükümet de müttehid değildi. Tours'dan Bordeaux'ya
gelmiş olan Gambetta mütarekenin aleyhinde bulunmuştu.
Kendi fikrine rağmen mütareke imzalansa da hiç olmazsa
bundan istifade edilerek tam bitkinlik vukua gelinciye ka
dar mukavemetin hazırlanmasını istiyordu. Binaenaleyh.
Fransız topraklarının ne suretle olursa olsun parçalanma
sına muanz «Cumhuriyetçi bir Millî Meclis* lâzımdı. Sulh
başka türlü istihsal edilemezse bu meclis harb istiyecek bir
kabiliyette de olmalıydı. Nüfuz ve tesiri her gün artan
Thiers ise Gambetta'ya muhalifti. Biraz soma ona «azgın
deli* demeğe başlamıştı. Hükümetteki mutediller ateşli ar
kadaşlarım tasvib etmediler. «Diktatör* istifasını verdi. İş
te Cumhuriyet partisi intihabata böyle tefrika içinde girişi
yordu. Sol cenahı, en ateşli parçası, Cumhuriyeti nihayetsiz
bir harb fikri ile gözden düşürüyordu. Memleketin hissi se
limi bunun aleyhinde idi. 31 teşrinievvel isyanı ve Pariste
devam eden kargaşalık mütareke aleyhindeki protestolara
inkılâb tehlikesinin merbut bulunduğunu gösteriyorlardı.
Felâketin bais olduğu umumî şaşkınlık içinde, hayal suku
tuna uğramış olan reyiâm, bittabi, asayiş ve sulhu temsil
eden kimselere, monarşi taraftan muhafazakârlara temayül
ediyordu. İkinci Cumhuriyet Meclislerine de bu adamlar se
çilmişlerdi 8 şubat 1871 intihabati da ekseriyeti yine bu fi-
küde olan kimselere verdi. Milli Mecliste, altı yüz elli meb
FRANSA TARİHİ 495
kezi bir nokta oluyor ve harb ile sulh ona bağlı bulunuyor
du- En zengin parçaları istilâ ve işgal altında bulunan Fran
saya gelince, muhasamat kendi topraklan üzerinde cere
yan ederken, istese bile, 4 eylül taahhüdünden kendisini
azade görmesine imkân yoktu. İngiliz ordusu bizim top
raklarımızda, bizim askerlerimizin yanında muharebe et
mek için gelmişti. Başlangıçta zayii olan bu kuvvetler git
tikçe çoğalıyordu. Mecburi askerlik sistemine muhalif olan
İngiltere nihayet buna müracaat ediyordu. Gayreti muan-
nidliğine tekabül eyliyordu. Biz de onun mukadderatına
bağlanmıştık. Maamafih, mücadele bizim topraklarımızda
vukua geliyordu; bunun tahriblerine maruz bulunuyorduk.
Almanlar işgal ettikleri havaliyi yağma ve tahrib ediyor
lar, ahaliye fena muamele yapıyorlardı. Bccrbarlann istilâ-
lan devirlerindenberi misli görülmemiş öyle müthiş bir mu
sibet ki neticelerini uzun müddet hissedecektik. En ağır fe
dakârlıklar da Fransız askerlerine terettüb ediyordu. Nerde
tehlike varsa bunlar orada bulunmağa mecburdular.
Fakat ortada harb hükümran oluyor, her şeyi harb
sevk ve idare ediyordu. Almanya yine, harbe sebeb olduk
tan sonra, harbin esiri olmuştu. Siperlerin iki tarafında da
parola «zafere kadar, sonuna kadar» cümlesi idi. Fransa
da, birkaç ay evvel, Deroulede gibi kaybolmuş vilâyetler
den bahsedenler, tehlikeli birer coşkun addolunuyorlardı.
Halbuki Alcase - Lonaine'i istirdad etmek «harbin gayesi»
ni teşkil etti. Derhal, bütün Fransa, hiç münakaşasız, bunu
o kadar tabiî surette kabullendi ki sanki hep bu gaye düşü
nülüyormuş gibi göründü.
Hedef uzaktı. Ona erişmeden evvel birçok tehlikeler
den geçmek lâzımdı. İptida, düşmemi koğmak ve menfur
siperlerden, yıpratıcı toprak alü harbinden kurtulmak icap
ederdi. Bu toprak altı muharebesinde insanlar her gün azar
azar ölüp gidiyorlardı. 1915 senesi cepheyi zorlamak için
semeresiz gayretlerle geçti. Matta, ilk bir taarruz Cham-
536 FRANSA TARİHİ
Bab Sahife
XV I. İnkılâb. 327
X V II. Consulat ve İmparatorluk 379
X \ n i. Restorasyon 416
X IX . Temmuz monarşisi 442
XX. İkinci Cumhuriyet ve ikinciİmparatorluk 461
X X I. Üçüncü Cumhuriyet 490
X X II. Harb ve sulh, mesai vc günler 498
İN G İLTE R E TA R İH İ
ArtdrĞ Maurois'dan tercüme eden
HÜSYİN CAHİT YALÇIN
İki C i l t
Ingilterenin vaziyeti — İlk insan işa-
BİRİNCİ CİLT : retleri — Celte’ler — Roma fütuhatı —
Angle’ler, Ju te ’ler, Saksonlar — Anglo
sakson ittihadı Ingilterede hıristiyanlık ve Cermenlik —
DanimarkalIların istilâsı — Norman fütuhatı — Feodalite
ve iktisadi hayat — Fatihin oğulları — Anarşi — Henry n
ve oğulları — Büyük Charte — Cemaatler: Şehirler, üniver
siteler. dilenci keşişler — Henry III ve Simon de Montfort —
Edouart I — Parlemento — Yüz sene harbi — Kara veba —
ilk İngiliz kapitalistleri — Kiliselerde karışıklık — Köylüle
rin isyanı — İki Gül harbi — Orta çağlar sonunda İngütere
Henry VII — Tudor’lar — İngiliz ıslahatçıları — İtizal —
Mary Tudor — Elizabette — Mary Stuart.
F R A N S I Z C A — T Ü R K Ç E
RESİM Lİ BÜYÜK
DİL K I L A V U Z U
GRAND DICTIONNAIRE ILLUSTRE
FRANÇAIS — TURC
1 7 x 2 5 e b a d ı n d a 3 b ü y ü k cilt
KILAVUZUN İÇİNDEKİLER
1 nci C ilt:
A harfinden L harfi sonuna kadar olan kısımlar ;
2 nci Cilt :
M harfinden Z harfi sonuna Kadar olan kısımlar ;
3 üncü Cilt
1. Türk Dili Araştırma Kurumunun kabul ettiği yeni
türkçe kelimelerin fransızcadaki tam karşılıkları;
2. Fransızcada kullanılan lâtin vesair dillerdeki sav
lar.
3. Tarihî ve coğrafî Türk adlarının fransızcadaki de
ğişik şekilleri.
4. Fransızca gayrikıyasi fiillerin tasrif şekilleri ve ter
cümeleri.
F ia tı: Birinci, ikinci ve üçüncü ciltlerin beheri 4 lira
dır. Her üç cilt 12 liradır.
T im ur devrinde
Kadis'ten Semerkand’a
Sevahat
J
Klavio’nun seyahatnamesi
Tercüme eden : Ömer Rıza Doğrul
Timur nezdinde İspanya elçisi bulunan Klavio bu seya
hatnamesinde o zamanki Türk âleminin azamet ve ihtişa
mını bir ecnebi gözü ile ve elle tutulur bir şekilde tasvir
etmektedir. Çok şayam dikkat ve meraklı s af h alan ihtiva
etmekte olan bu eser, diğer seyahaû romanları gibi merak
ve alâka ile okunmakla kalmıyor, aynı zamanda değerli bir
tarih vesikası mahiyetini muhafaza ediyor. Eser iki cilddir.
Her iki cildi birden 100 kuruştur.
Herodııt Tarihi
Bütün dillere tercüme edilen beşeriyetin ilk mü
verrihi Herodut’un bu meşhur tarihini. İngilizceden di
limize Ömer Rıza Doğrul tercüme etmiştir. Eser basıl
maktadır.
Avrupa Kavimlerinin mukayeseli Tarihi
Ch. Seignobos?nun bu en son tarih eseri Hüseyin
Cahid Yalçın tarafından tercüme edilmiştir. Basıl
maktadır.
Klanlardan İmparatorluklara
A. Moret ve C. Daviz’nin bu mühim eseri Sadri Er
tem tarafından tercüme edilmiştir. Basılmaktadır.
Emin Ali
Umumî tarih (1931) Üç cilt 300 krş.
Ali Reşat
Umumî tarih (1929) Üç cilt 300 krş.
Ahmet Refik
Büyük İskender (1931) 75 krş.
Hüseyin Cahit Yalçın (A. Maurois’dan tercüme)
İngiltere tarihi (Cilt 1 - 2 ) 250 krş.
Kâmuran Şerif (Auguste Bally’den tercüme)
Neron: (Bir cihamn cançekişmesi) (1931) 50 krş.
Kâmuran Şerif (İngilizceden tercüme)
Tarihte meşhur kadınlar: Kleopatra (1931) 50 krş.
Ahmet Refik
Büyük Frederik (1931) 75 krş.
Kemaleddin Şükrü
Deli Petro 50 krş.
Fehmi Baldaş (Volter’den)
Kandid 50 krş.
Kemaleddin Şükrü
Napoleon Bonapart (1931) 50 krş.
Sadri Ertem
Yeni Tarih: her sınıf tarih kitabının hulâsası
(Yeni tabı 1937) 100 krş.
Sadri Ertem
İlkokullara mahsus yardımcı tarih hulâsası
(Yeni tabı 1937) 12,5 krş.
Ahmet Refik
Tarih ve müverrihler (1932) 25 krş.
Ahmet Kefik
Alman müverrihleri (1932) 25 krş.
Ahmet Refik
Fransız müverrihleri (1932) 25 krş.
TÜRK TARİHİ
Peyami Safa
Türk İnkılâbına bakışlar (1938) 100 krş.
Nedim Vefik (İngilizceden tercüme)
Temirlenk (1931) 150 krş.
Kemaleddin Şükrü
Oğuz Han (1932) 25 krş.
Kemaleddin Şükrü
Bozkurt (1932) 25 krş.
Nusret Kemal (Larson’dan)
MoğoIIar (1932) 75 krş.
OSMANLI TARİHİ
Ahmet Refik
Eski İstanbul (1931) 75 krş.
Halil Ethem
Topkapı sarayı (1931) 50 krş.
Halil Ethem
Yediknle hisarları (1932) 50 krş.
Halil Ethem
Camilerimiz (1933) 75 krş.
Ahmet Refik
Osmanh devrinde zorbalar (1932) 25 krş.
Ahmet Refik
Peçevî (1933) 25 krş.
Ahmet Refik
Selânikî (1933) 25 krş.
Ahmet Refik
Fındıklılı Silâhtar Mehmet Ağa (1933) 25 krş.
Ahmet Refik
Uoca Sadettin (1933) 25 krş.
Ahmet Refik
Âşık Paşazade (1932) 25 krş.
Ahmet Refik
Naima (1932) 25 krş.
Ahmet Refik
Kâtip Çelebi (1932) 25 krş.
Kemaleddin Şükrü
Sivastopol (1932) 25 krş.
Kemaleddin Şükrü
Plevne (1932) 25 krş.
Ahmet Refik
Turhan Valide (1931) 150 krş.
CÜMHURİYET
Burhan Cahit
Gazi Mustafa Kemal (1930) 50 krş.
Burhan Cahit
Gazinin dört süvarisi (1932) 50 krş.
Burhan Cahit
İzmirin romanı (1931) 50 krş.
Burhan Cahit
Mudanya - Lozan - Ankara (1933) 50 krş.
Burhan Cahit
Atatürk’ün İki Cephesi 50 krş.
Kandemir
Şehit Kubilây (1931) 50 krş.
Salâhaddin Güngör
Kumandanlarımızın harp hatıraları (1937) 100 krş.