Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 141

ANTiK

KENTLER

ESKİYAPAR. HÜSEYiNDEDE, PAZARLI. NERi K.


BOGAZKÖY MÜZESi. ALACAHÖYÜK MÜZESi VE ÇORUM MÜZESi'NDE
HITIT DUNYASINA YOLCULUK
YAZILIKAYA __.

SAYFA RENK KODLARI

ÖNSÖZ 4

ANADOLU KRO N O LOJiSi 5


- 1.BÖLÜM ı===

HATTi L E R 6-9

- 2.BÖLÜM ı=============::::i
H iTiTLER
- 3.BÖLÜM t:"":=:::=:-==-==--:==::-::t))
HiTiT BAŞ KENTi
- 4.BÖLÜM c:=============
HATTUŞA' N I N AÇI K HAVA
TAPI NAGI : YAZI L I KAYA 70 -93
S. BÖLÜM
HATTUŞA' N I N YAK I N Ç EVRESi 94-123

6.BÖLÜM
REHBER 1 B i LGi L E R 124
HATTUŞA GEliSi HAKKINDA
PRATiK BiLGiLER 125

TEŞEKKÜR 1 iKiNCi BASKI HAKKINDA 128


SÖZLÜK 129
KAYNAKÇA 132

DiZiN 134

www· UHAfl US· com· tr


ESKiYAPAR, HOSEYiNDEDE, PAZARLI, NERi K
BOCAZKÖY MÜZESi. ALACAHÖYÜK MÜZESi VE
ÇORUM MÜZESi'NDE
liiTiT DÜNYASINA YOLCULUK
../I:JFtuıiMfjiik ·1FtpiluWtı
E S KiYAPAlt HÜ S E YiND E D E . PAZA RL I ,
N E RiK. BOGAZKÖY M Ü Z E S i.
ALACAHÖYÜK MÜ Z E Si VE
. . ÇO RUM MÜ Z E S i 'NDE
H I T I T DUNYAS I NA YOLCULUK

UlWlUS
Fotoğraf Ajansı ve Yayıncılık • istanbul

Ankara Caddesi, Cağaloğlu Yokuşu, No: 17, Evren Han, Kat: 2/40,
34112 Eminönü/Fatih, istanbul· Türkiye
T: 0212 528 01 58 • www.uranus.com.tr • info@uranus.com.tr

Editör
Çağlan Yazıcı

Metin
Kolektif

Fotoğraf
©Erdal Yazıcı1 Uranus Fotoğraf Ajansı

Tasarım 1 iliüstrasyon
VahitAkça

Renk Ayrımı 1 Baskı 1 Ci lt


Pasifik Ofset San. Tic. Ltd. Şti.
Cihangir Mah. Baha iş MerkeziA Blok Haramidere1 istanbul
Tel : 0212 412 17 77
Sertifika No: 12027

2. Baskı 1 Ocak 20151 istanbul· ISBN: 978-605-5940-21-8


Yayıncı Sertifika No: 17956

ANTi K KENTLER • 1

�ititB�;keJıti �./lit;.Mhegttk ?�p��uuHı ·

kitabının metni ve fotoğrafları izinsiz olarak k u l l:ı ıı ı lamaz;


ıııckmıik ve clcktmnik ortam h ı rda -fotokopi dahil­
k:ıydcdilcıncz, yayınlı.ın:ını:ız. ilctilcmcz.
M etin ve fotoğraOardan :ıhntı y:qlılı.ı b i hncsi
:mc:ık -f:ınıtıın anı :ıçlı- nornı :ıl öh;ii lcnlc ve
ku r:ı l lar:ı uygun şekilde kaynak hcl i ı·ı i lc rck ol:ısıdır.
M etin ve fotoğr:ı fl:ı n ıı lclif hakları
Unııuıs Fotoğraf Ajansı ve Yayıncılık ilc Enl:ıl Y:ızıcı'yı.ı :ı ittir.
iÇi N DEKi LER

Ö NSÖZ 4 KUZEY YAP I KOMPLEKSi VE


ANADOLU KRONOLOJ iSi 5 BATI YAP I S I 59
BÜYÜ KKALE 1 KRAL SARAYI 59
• 1.BÖLÜM -------· BÜ YÜK KAYA DERESi, BOGAZ VE KÖPRÜ 62
HATTiLER 6 BÜYÜK KAYA 62
• 2.BÖLÜM -------· HiTiT SONRASI HATTUŞ.A:DA
H iTiTLER B U L U NAN YERLEŞiMLER 63
H iTiT TARiHi SFE N KSL i KAPI'DAN GiRiLEN DÜNYA
H iTiT DEVLET YÖNETiMi B OGAZKÖY MÜZESi 66
H iTiT DiNi 4.BÖLÜM -------­
H iTiT SOSYAL YAŞAM I , HATTUŞA'NIN AÇIK HAVA
K Ü LTÜR SANAT V E MiMARiSi TAPINAGI: YAZILIKAYA 70
H iTiT YAZISI B i N TAN R I L I HAL K H iTiTLER 71
• 3.BÖLÜM ı:::======.::ı
:: YAZillKAYAAÇlK HAVA TAPINAGit A GALERi 74
H iTiT BAŞKENTi A GAL ERi TANRI VE TAN RlÇALARI 76
HATTUŞA YAZillKAYAAÇlK HAVA TAPINAGit B GALERi 86
HATTUŞA COGRAFYASI VE B GALERi TAN R l LARI 88
KENTiN KISA TARiHi 33 S.BÖLÜM ı:::=
:: ==----=:::1
H iTiT BAŞKENTiN i N KEŞFi 36 HATTUŞA' N I N YAKIN ÇEVRESi 94
HATTUŞA GEZi YOLU 37 ALACAHÖYÜK: HATTiLERiN GÖZ
AŞAGI ŞEHiR VE KONUTLAR 38 KAMAŞTl RAN ZENGi NLiGi 95
SU RLAR 39 HATTi, HiTiT VE FRiG'LERiN GiZEM i :
KARUM KALlNTlLARI 39 ALACAHÖYÜK MÜZESi 1 03
BÜYÜK TAPlNAK / 1 NO'LU TAP l NAK 40 GÖLPl NAR H iTiT BARAJ I 1 05
P I NARL I MAGARA 45 KALl N KAYA TAŞ OCAGI 1 06
YAMAÇ EVi 45 KAL l N KAYA TAŞTOPTEPE HÖYÜG Ü 1 06
KESiK KAYA 45 KALEH iSAR KALl NTlLARI VE
POTERNLi SUR 45 B E H RAMŞAH KÜLLiYESi 1 06
TAH l L DEPOLARI 45 H iTiTLERiN DiG E R BAŞKENTi:
K IZLAR KAYA 45 ŞAPi N UVA 1 08
AŞAG I / YUKARI BATI KAPI 46 PAZARLI YERLEŞiMi 110
SARI KALE 46 ESKiYAPAR HÖYÜG Ü 110
ASLANL I KAPI 47 HÜSEYiN DEDE'NiN GÖRKEMLi VAZOLARI 111
30 NUMARALI TAPl NAK 48 RESULOG LU ESKi TUNÇ ÇAGI
YENiCEKALE 49 YERLEŞiMi VE MEZAR ALAN I 114
G Ü N EY HAVUZLARI 49 H iTiT KUTSAL KENTi NERi K 116
Y U KARI ŞEHiR, ME SED i EVi VE H iTiT DÜ NYASINA YOLCULUK
GALMESEDi TABLETi 49 ÇORUM MÜZESi 118
YERKAPI VE GÜNEY SU RLARI 50 H iTiT YOLU 121
SFENKSLi KAPI 52 HATTUŞA ARAŞTIRMALARI VE
TAP I NAKLAR MAHALLESi 53 KAZI TARiHÇESi 1 22
5 N UMARALI TAPl NAK 54 6.BÖLÜM -------·
KRAL KAPI 55 R E H BER 1 B i L G i LER 1 24
G Ü N EY KAL E 56 HATTUŞA GEZiSi HAKKINDA
DOGU HAVUZLARI 56 P RAT i K B i LGiLER 1 25
1 N UMARALI ODA 56 TEŞEKKÜR 1 iKiNCi BASKI HAKKI N DA 1 28
2 NU MARALI / H iYEROGLiFLi ODA 56 SÖZL Ü K 1 29
31 NU MARALI TAPl NAK 58 KAYNAKÇA 1 32
N iŞANTAŞI 58 D�N 1�
ÖN SÖZ

Ankara'n ı n 200 kilometre doğusunda, Hattuşa olduğudur; bu keşif, bilim dünyasında da


Çorum ili'nin ise 82 kilometre g üneybatısında ses getirir. 1 9 1 5 y ı l ı nda Hattuşa tabietlerindeki
bulunan Hitit başkenti Hattuşa, Boğazköy'ün Hititçe yazıyı ise Bedrich Hrozny oku m ayı başarır.
(yeni ismi Boğazkale ilçesi) güneyindeki düz bir Hattuşa kenti, Hitit imparatorluğu'nu n idari
teras ile dik ve kaya l ı k bir alanda yer almaktad ır. merkezi olduğu gibi, ayn ı zamanda d a ülkenin dini
Hattuşa ismi, Hattilerin bu kente verdikleri özgün merkezi konumundayd ı . Hitit mimarisinin en güzel
Hattuş sözcüğünden gelmektedir. M.Ö. 1 9. örnekleri başkent Hattuşa'da (Boğazkale) yer alır.
ve 1 8. yüzyıllarda Hititleri n başkenti olmadan Kentin etrafın ı çeviren surlar, kuleler, g i riş kapıları,
önce Hattuşa'da, yerli halk Hattilerin yanı sıra kent içindeki saraylar, tapınaklar, arşiv binaları ve
Asurlu tüccarlar yaş ıyordu ; Hattuşa'da Asurlu diğer yapı larda Hitit mimarisinin bütün incelikleri
tüccarların kurduğu 'Karu m ' da bunlardan biriydi; görülebilir. Hattuşa kazıları sonunda, arşiv
bu dönemin yerli kralları-beyleri Büyükkale'de binalarındaki odalardan elde edilen binlerce yazılı
oturuyor olmalıyd ı lar. Olas ı l ı kla, H attuşa'da Asur tabietin okunmasıyla Hitit tarihi, dini, ekonomisi,
kolonisi 50 yıl kadar sürmüş ve çıkan büyük bir siyasal ve sosyal durumu hakkında geniş bilgilere
yang ınla son bulmuştur; bu büyük yang ı nda yerli ulaşılm ıştır. Başkent Hattuşa'nın kuzeyinde
kralların sarayları da yok o lmuştur; yang ın ve bulunan Alacahöyük yerleşimini bilim d ü nyas ına
yok olu ş şehre yapılan büyük bir sald ı rı ve istila 1 835 tarihinde ingiliz seyyah W.J . H a milton
sonucu meydana gelmiştir. Hattuşa'da bulunan !an ılmıştır. Rehber kitapta, Alacahöyük'ün yan ı
yazılı belgelere göre, kentin M.Ö. 1 8. yüzyıl sıra yakınlarında bulunan Ön Asya'n ı n bilinen
başlarında Kussara kra l ı Anitta tarafı ndan tahrip en eski ve en büyük barajı Gölpınar H itit Baraj ı,
edildiği, Mari'de bulunan belgelere göre de kentin Kal ı nkaya Taş Ocağ ı , Kal ınkaya Taştoptepe
ancak M.Ö. 1 720 y ı l ı nda Hitit kenti durumuna Höyüğ ü, Kalehisar Kal ıntı ları ve Behramşah
geldiği anlaşılmaktad ı r. Hititlerin başkenti Külliyesi; Hattuşa'nın kuzeydoğusunda -son
Hattuşa ve Yaz ıl ı kaya Açı k Hava Tapınağı kazılarla gün ışığına çıkarılan- Hitit krallarının
kal ıntıları n ı n bulunduğu alanlar 1 834 y ıl ı nda ikame! ettiği diğer başkent Şapinuva; Pazarlı
Fransız bilgin ve gezg i n Charles Texier ( 1 802- Yerleşimi, Eskiyapar Höyüğü, Hüseyindede
1 87 1 ) tarafı ndan keşfedilmiştir. Boğazköy'de 1 0 Tepesi , Resuloğlu Eski Tunç Çağ ı Yerleşim i
gün kalan Texier, harabelerin ayrı ntılı planları nı v e Mezar Alan ı , Hitit Kutsal Kenti Neri k de yer
ç ı karıp, resimlerini çizer. Yaptığı araştırmalar almıştır. H itit dünyas ı n ı n gizemine dair i puçları
sonucunda yanı larak yerleşim in, i ran lı Medlerin elde etmek isteyen gezginlerin uğramadan
Kuzey Kapadokya'da kurduğu Pteria şehri geçmediğ i Boğazköy Müzesi'nin yan ı s ı ra
olduğu kanısına varır. 1 872 y ı l ı nda harabelerin Alacahöyük Müzesi ve Çorum Müzesi'ne de
ilk fotoğrafı yayınlan ı r. Boğ azköy'de ilk sistemli kitapta geniş yer verilmiştir. Ayrıca Ankara'da
kazılar 1 893-1 894 yılları aras ında Ernest bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve
C hantre tarafından başlat ı l ı r; Büyükkale, Büyük istanbul Arkeoloji M üzeleri'nde sergilenen Hatti
Tapınak ve Yazılıkaya'da yapılan kazı larda ele ve Hitit eserlerinin fotoğrafları ilgili bölümlerde
geçirilen tabietierin incelenmesi sonucu yazıların yer alm ıştır. Rehber kitapta bulunan bölge
çivi yazısıyla yazılmış Hititçe olacağ ı kanısına haritası , Hattuşa'nın ayrıntılı gezi pla n ı , önemli
varıl ı r. Hattuşa'da ilk büyük kazı 1 906 tarihinde yapıların kroki ve planları da gezginlere yol
Alman Doğu Derneği adına Dr. Hugo Winckler gösterecektir. Hattuşa planındaki yer numaraları
ve Theodor Makridi tarafından başlanır ve 1 9 1 2 kent bölüm başl ıklarıyla eşleştirilerek gezi yerleri
y ı l ı na kadar sürer. E l e geçirilen tabietler arasında anlaş ı l ı r k ı l ı n mıştır. Kitap bölümleri aras ında
saray yazışmaları , l l l . Hattusili'nin M ı s ı r firavunu H itit Panteonu'nda bulunan tanrı ve tanrıça
l l . Ramses'le yaptıkları yazışmalar geniş yan kı ve kabartmaların ı n çizimieri ve Hitit yazılları n ı n
heyecan uyand ırır. Bu araştırmalar sonucu artık günümüz çevirileri d e Hitit Dünyas ı ' n ı n daha
kesinleşen tek şey, bu harabelerin H itit başkenti yakından tan ınmas ı n ı sağlayacaktır.
ANADOLU KRONOLOJiSi

Eski Taş Devri (Paleolitik Çağ)


(L\1.Ö. 600000-10000)
Orta Taş Devri (Mezolitik Çağ)
(lll. O. t oooo-sooo)
Yen i Taş Devri (Neolitilt Çağ)
(!11.0. 8000 5500)
(/lllr,,/c, .rollJI!il11rd11 y,w/;mj(, ili
(,'iibek.litepe (le )'llj>d1111 111-kcolojik
kri<_drmlldllll elde edilm !'en/en'
c�ifre, A11ado/;!'dak.i ilk. yN !epm11i11
-Neo/ilik Dif11e111'i11- M.Ö. 10500
yılianna kadar -güniimü<_de/1 12500yt!
kadar geÇJIJZfC· uzanrfığı JOflt/Ctl/la /Jatıf!lltJIII:}

Ba k ı r Devri (Kalkolitik Çağ)


(M.Ö. 5500-3000)
Tunç Devri �vt.Ö. 3000-1200)
Troia Uygarl ı ğ ı (M.Ö. 3000-1200)
Hatti Uygarl ı ğ ı (M.Ö. 2500-1750)
Hurri ler �vrö. 2300-1245)
Asur Ticaret Koloni leri Dönemi (M.Ö. 1950-1750)
H itit Bey l i kleri Dönemi (M.Ö. 1900-1700)
H itit Uygarl ı ğ ı (M.Ö. 1660-1190/1183)
Mita n n i ler (M.Ö. 1500-1270)
Dem i r Devri (M.Ö. 1 200-750)
Kara n l ı k Dönem (M.Ö. 1200-750)
Geç H itit Uygarl ığı (M.Ö. 1 190/1183-700)
Urartu Uygarl ığı (L\1.Ö. 860-580)
Frig Uygarl ı ğ ı �\1/.Ö. 750-300)
Lydia 1 Karia 1 Lykia Uygarl ı kları �/.Ö. 700-300)
Hellen istik Dönem (M.Ö. 323-30)
Roma Dönemi �vt.ö. 30- M..l'. 395)
Doğu Roma (Bizans) Dönemi (395-1453)
Anadolu Selçuklu Dönemi (1078-1308)
Haçlı Seferleri (1096-1261)
Osma n l ı Devleti Dönemi (1299-1922)
Türkiye Cumhuriyeti Devleti (1923-
HATTİLER
------- �ttiifl;, - .AfM,...,.,.Ş__ _________j
HATTlLER

1 Alacahöylik' teki kral, prens ve prenses mezarları.

H attiler, M.Ö. 2500 yıllarından başlayarak Hatti ve H itit dilinde yazılmış ele geçen bir
Orta Anado lu 'da yaşamış ve ismi bilinen en eski metinde 'Gökten Düşen Ay Tanrısı ' isimli
yerli halktır; Mezopotamya yaz ı l ı kaynaklarında mitoloj i k a niatımda Hatti dili üzerine bilgiler
belirtildiğine göre Anadolu'nun büyük bir kısmı, edinmekteyiz; bir ay tutulması sonucu çıkan
Akadlar Dönemi'nden (M.Ö. 2350-2 1 50), Asur fırtına ve ard ından gelen sağanak yağmur,
y ı l l ıklarında geçen M.Ö. 630 yılına kadar masal ı m s ı bir anlatım la Hatti Tanrıları
-yaklaşı k 1 700 yıl boyunca- "Hal/i Ülkesi" ismi isimlendiri lerek verilmiştir. Hattilerin oku r-yazar
ile a n ı l m ıştır; M.Ö. 2200 tarihinden başlayarak olmalarıyla ilgili elimizde veri bulunmamaktad ı r.
Anadolu'ya gelen Hint-Avrupal ı kavimler,
beylikler döneminde ya da Hitit imparatorluğu
Dönemi'nde yaşad ıkları coğrafyayı "Hatti
Ülkesi", başkentleri için, yine Hatti isminden
kaynaklanan Hattuşa'yı uygun görmüşlerdir.
Oysa bu yeni göçmenler kendilerini Nesililer
olara k an ıyor ve Nesice konuşuyordu. Hattiler
yazıyı kullanmayı bilmiyorlard ı ; bu nedenle
Hatti uygarlığı bir Protohistorik (ön tarih) Dönem
uygarlığıdır. Hatti dili hakkında çok az bilgi
kaynağ ına ulaşılabilmiştir; Hitit kaynaklarından
ele geçen tabietlerden Hatti dilinin Hint-Avrupa
kökenli Nesice'den farklı, özgün bir dil olduğu
anlaşılm ıştır. Anadolu'daki birçok dağ, nehir,
şehir, kral ve tanrı isimlerinin Hattice olduğunu
görmekteyiz. Anadolu'ya yeni göç eden
(bu) kavimler de Hattilerin birçok tanrı s ı n ı
benimsemişler v e onlara tapmışlard ı r.
--- 1� -/11�1--�·�--� ------

IIATT i l.rR

Anadolu coğrafyasında çeşitli krali ı klar-beylikler


ad ı altındaki şehir devletlerinde yaşayan
Hattiler, -Asurlu tüccarların yazıyı Anadolu'ya
getirmeleriyle birlikte- günlük işlerinde Asurlu
katipleri olas ıl ıkla
kullanm ışlard ı r.
Anadolu'da M.Ö.3.
bini n ortalarından
beri var olan
Hatti krallı kları­
beylikleri M.Ö.
2200 tarihinden
başlayarak yeni
göçmen Hint­
Avrupalı kavmin
eline geçmeye
başlam ıştır.
Anadolu'da
Hattilerin uygarl ık
izlerine birçok höyük
ve yerleşirnde
rastlanm ıştır. Ekrem
Akurgal, A.Goetze
ve Kurt Bittel, Erken
Tunç Çağ ı içinde,
Alacahöyük ve
Alişar Höyüğü'nde
bulunan eserlerin bir
kısm ı n ı n Hattilere
ait olduğunu
belirtmişlerdir. Yine,
Erbaa Horoztepe
(kral mezarı
buluntuları n ı n
bir k ı s m ı kaçak
kazıc ılar kanal ıyla
The Metropolitan
Art Museum'a [New
York] gitmiş!..),
Amasya Mahmatlar
ve Hasanoğlan'da
ele geçen göz 1 Kadın h c y kelciği.
..-...__
kamaştı rıc ı eserler Gümüş ve altın .
i kiz i dol. Alim. M.Ö. 3. bin yılın ikinci yarısı. M.Ö. 3. bin y ı l ı n sonu.
Alacalı öyiik. A . M . M . Hattilerin ürünüdür. l-lasanoğl:uı. A . M. M .
------- � -.Af,u./ ...... . �.mM --------­
ffAf l"iLLR

Alac ahöyük'te ele geçen güneş kursları içindeki


hayvan figürleri (boğa ve geyik) birer tanrı yı
temsil ediyor olmal ı d ı r. Boğa, Hitit tan rılarında
Gök Tanrısını simgeler; Ekrem Akurgal, bu dini
törenlerde bir sopan ı n ucuna takılarak kullanılan
hayvan figürlü güneş kursları n ı Hattilerden çok
H ititlerin kullanacağ ı n ı belirtmiştir. Nitekim bu tür
tap ı n m a eserlerin in, Güney Rusya'daki Maikop
Uygarlığ ı'nda, Horoztepe ve Mahmatlar'da
ele geçen eserlerle de benzerlikler taş ı d ı ğ ı n ı
görmekteyiz. Anadolu'ya g ö ç eden Hititler
-kuzeydoğudan- Kafkaslar üzerinden geldiğine
göre bu hattaki eserlerin benzeşmesi doğald ır;
Hint-Avrupa kökenli kavimler Anadolu'ya ilk
geldiklerinde ilkel konumdayd ı ; Hititler, krallık ve
i m paratorluk dönemlerinde Hatti dini, dili, mitolojisi
ve edebiyalından etkilenerek özgün yaşam
ı::çimlerini ve sanatlarını oluşturmuşlard ır.

l l :ınçcı·. Altın­
l>cın i r. M.Ö.
3. bin yılın
ikinci y:nısı.
U zunluğu :
1 8,5 c m.
1 Gcyik hcykcli. Tunç. Y ü kseklik: 52,5 cm. A hıcııhöyiik.
M.Ö. 3. bin yılın ikinci yarısı. Ahıcahöyii k. A . M . M . A.M.M.
2

HiTiTLER
HiTiT TARi H i
HiTiT DEVLETYÖNETiMi
HiTiT DiNi
H iT iT SOSYAL YAŞAMI.
KÜLTÜR SANAT VE MiMARiSi
HiTiTYAZISI
------- �
ı-ııT i T TAI\i H i

H iT i T TA Ri H i H int-Avrupalı topluluklar Orta Anadolu'da


Kız ı l ı rmak Nehri' nin çizdiği yayın doğu bölgesine
H int-Avrupa dil grubundan olan H ititlerin, yerleşmişlerdir. Bu zaman diliminde bölgede
Anadolu'ya -kesin olmamakla birlikte-, Anadolu'nun yerli halkı olan Hattilerle birlikte
kuzeydoğudan Kafkaslar üzerinden, ya da Asurlu tüccarlar yaşıyordu. Hititleri n, ilk olarak
Trakya-Boğazlar veya Balkanlar'dan Karadeniz M.Ö. 2200 tarihinden itibaren Anadolu'ya göç
kıyıları n ı izleyerek Orta Karadeniz'den geldikleri ettikleri, H itit dilinin ise M.Ö. 18. yüzyıldan
düşünülmektedir. Anadolu'nun yeni göçerleri başlayarak Anadolu'da kullanı lmaya başlan d ı ğ ı n ı

11
1
H i T i T TAR i ll l

söylenen bazı öykülerde ve


kutsal kitaplarda da rastlanm ıştır;
bu yazılı belgelerde H ititlerden
'Het Oğulları' ya da ' H itti(m)' diye
söz edilmiştir. Bu belgelerde
sözü edilen, Hitit imparatorluğu
Dönemi'nde yaşam ış H ititler
değil, bu imparatorluğun
M . Ö. 1 1 90 tarihinde
yıkılmasından sonra Anadolu'nun
güneyindeki iç bölgelerde,
güneydoğusunda ve Kuzey
Suriye'de kurulmuş Geç H itit
Krallı kları halkları d ı r. B u yaz ı l ı
kaynaklarda sözü edilen H ititler
ismi, dünya dillerinde ingilizce'de
The Hittites, Almanca'da Die
Hethiter, Fransızca'da önceleri
Heteen, daha sonra Les Hittites,
italyanca (H)ittito ismiyle
1 i çki k.ıbı.Yiik:46 c m .l<ültcpc. A.M.M. seslendirilmiştir. Türkçe'de ise
önce Fransızca kaynaklı Eti(ler) ,
Kayseri yakınlarındaki Kültepe'de (Kaniş/ daha sonra da evrenselibilimsel bir seslendirme
Neşa) yapılan kazılard a ele geçen Asur Ticaret
olan H ititler sözcüğünün kullanımı yayg ı nlaşm ıştır.
Kolonileri Dönemi'ne (M Ö 1 950-1 750) ait
Türkiye'de Eti sözcüğü -ilk kullan ıld ı ğ ı yıllarda­
. .

pişmiş toprak tabietlerden öğren mekteyiz.


bazı devlet ve özel kurumların (Etibank, Eti
Anadolu tarih çağlarına, Asur Ticaret Kolonileri
Müzesi, Eti Yokuşu vb.) ismi de olmuştur ama
Dönemi'nde yaz ı n ı n kullanılmaya başlaması ile
günümüzde Eti sözcüğünün karşılığ ı n ı n H itit
birlikte girmiştir. Böylece Anadolu hakkındaki
olduğunu büyük çoğunluk bilmemektedir.
tarihsel bilgiler
yaz ı l ı kaynaklardan
Bilim insanları n ı n
(belgelerden)
Hitit yazılı belgeleriyle
öğrenilmeye
ilk karşılaşması Orta
başlanm ıştır. Hititler,
Mısır Bölgesi'ndeki
Asurlar'dan aldı kları
Teli ei-Amarna'da
çivi yazısı ile birlikte, yapılan kaçak
kendilerine özgü olan kazılardan ele geçen
hiyeroglif yazısını da tabietler sayesinde
kullanm ışlard ı r. olmuştur; buradan
eski eser pazarına
H ititler hakkında sürülmüş tabietierde
1 Kil Tablct. Pişmiş top r" k. bilgi veren yazılı Hitit krallarıyla M ı s ı r
Kiiltcpc, Karuııı, Kayseri. belgelere ibranic e fi ravunları arasındaki
i\.M .M.

12
------ ��

yazışmalarda geldikten sonra, Hattiler v e Hurriler'le birlikte,


Hitit-Mısır ilişkileri, yan yana yaşamları n ı sürdürüp, zamanla
çekişmeleri ve küçük beylikler oluşturmuşlardır. Asur Ticaret
çalışmalarına genişçe Kolonileri Dönemi'nde ise Anadolu'da birçok
yer verilmiştir. Bu beylikler bulunmaktayd ı . H ititler M.Ö. 1 750
tabietierin birinde Hitit tarihlerinde krallık, M . Ö 1460-1 440 yıllarında
Kralı Şuppiluliuma'n ı n ise bir imparatorluk d üzeyine ulaşabilmişlerd i r.
M ı s ı r firavununa M Ö 18. yüzyılda bu beyliklerden Kussara kralı
"kardeşim " diye Pitha'nın oğlu, Kral Anitta, kendi egemenlik
hitap etmesi, kendisini bölgesi d ı ş ı ndaki Hattuşa, Zalpa ve Puruşanda'yı
Mısır firavunuyla da ele geçirip Karadeniz'den, Orta Anadolu'nun
eşdeğer görmesi güneyine kadar uzanan bölgede ilk Hitit Krallığı'nı
anlamına gelmekteydi ; 1 902 y ı l ı nda Norveçli kurdu. Krallığın yönetim merkezi Neşa (Kaniş)
bilim insanı JA . Knudtzon, Teli ei-Amarna'da ele kentidir. Kültepe Höyüğü'nde bulunan metal bir
geçen başka tabietierde yaptığı incelemede o ka ma üzerindeki yazıt H itit dilinde yazılmış en
güne kadar bilinmeyen farkl ı bir çivi yazısı diliyle eski belgedir. H attuşa'da ele geçen bir başka
karş ı laşmıştı; araştırmaları sonucunda bu dilin belge ise H itit Devleti'nin kuruluş aşarnalarına ışık
bir Hint-Avrupa dili olduğunu açıklad ı; ama o tutmas ı açısından önemlidir; Anitta, bu belgede
yıllarda JA Knudtzon'un buluşu ilgi görmedi ve yaptığ ı savaşları, ele geçirdiği yerleri, o dönemde
kuşkuyla karşıland ı . ilerleyen yıllarda Alman Doğu yaşanan olayları şöyle anlatır:
Derneğ i Boğazköy'deki Hitit başkenti Hattuşa'da " Pitlıa 'ımı oğlu, Kussarra Krtılı Atıilla . . . O,
1 9 1 3 kazıları sonras ı ele geçen benzer tabietleri
göğiin Fırtma Twırısı 'nm kııtmda sevi/irdi.
i ncelemesi için, Çek filolog Bedrich H rozny'u Kus.wırra Kralı giiçlii birlikleriyle kentten
istanbul'a gönderdi. Çek ası llı Hrozny, istanbul inerek, geceleyin Neşa Kenti'ni ele geçirdi.
Arkeoloji Müzeleri'nde yaptığı incelemeler Neşa Kenti Kralı 'm yakaladı; tililli kentliye
sonucunda bu çivi yazıları n ı n Hint-Avrupa lı içbir kütiiliik yııpmıult; onlartı ımııe-baba
dili olduğunu 1 9 1 5 yıl ında dünyaya duyurdu; gibi davrandı. Bııbamdan soımı, ikinci yılmda
yayınladığı bir kitapta ise Latince, Eski Yunanca .wıwışıı sııvaş yııptım. Giineş 'in yıırdımıyltı karşı
ve Eski Hintçe dili ile karş ı laştırd ı ğ ı birçok Hititçe
gelen her ülkeyiyendim . . . ikinci kez olarak
kelimelerin anlamları n ı bulmayı başard ı ve yine Ha tti Krıılı Pijusti geltli ve gönderdiği
g ramer kuralları n ı da çözdü ; böylece Norveçli tiim yıırdımcıltırttll Şalampa Kenti yııkımmltı
bilim insanı JA Knudtzon'un 1 902 y ı l ı nda ortayayendim . . . Du/w önce Zalpuva Kralı U/ımı
attığı savları kesinlik kazanmış oldu. Çek bilgin Neşa 'ımı Şiuşım1111 i lıeykelini Zıtlpu111ı jl{/
Bedrich Hrozny'nin ard ı ndan Ferdinand Sommer, göliirtiii ; arkas11ulan ben Biiyük
Hans Ehelolf, J Friedrich ve Albrecht Götze Kral A nitta, Şiuşwıwıi:vi alıp
isimli bilim insanları Hitit dilini sistematik olarak Neşa'ya getirdim. Zatpul'lı Kralı
ele aldı lar; bir kelimenin gerçek anlam ı n ı, diğer Hazziya:vı canlı ola mk Neşa 'ya
metinlerle de karşı laştı rarak tespit edip saptad ı lar; götiirdiim . . . Nihayet Hııttuşıı 'da
böylece Hitit dilinin büyük bir bölümü 1 930'1u biiyük açlık olunca Şiuşummi
yıllarda anlaş ı l ı r hale geld i . onu twın Halmtışuittll 'ytı teslim
etti ve ben onu (Hattuşa 'yı)
H ititlerden önce Anadolu'da Hattilerin hcykclciği. �:eceleyin yaptığım bir .wıldm ile
ve H urriler'in yaşad ıkları n ı yine Asur yazı l ı Kurşun. ele geçin/im; onun yerine yabttn
M.Ö. ıs. YY·
kaynaklarından öğrenmekteyiz. Hititler Anadolu'ya Kiiltcpc. A.M.M. otu ektim. Benim ardımdım

13
.:A/AUIU�·t'.y..tirlu� -------
l l i T i T TAR i l l l

Ninassu )111 Lumftı ya, Zalluru yu,


Parsulumda 'yu, Lusıuı :vu gilli. Keıu/isi ise
bütün ülkeyi yöne/li, büyük kentler sımsıkı
0111111 elinin altımluydı. Sonru Htıltuşili km/

oldu . . . ".

Labarna (ya da Tabarna) ad ı 'Büyük


Kral' anlamına gelir. Eski Krallık Dönemi'nde
Hattuşa'yı yöneten ilk kralların Kussara kökenli
olduğu , Labarna ad ı n ı da bir san olarak -tıpkı
Roma imparatorları n ı n Caesar' ı kulla n d ı kları
gibi- kullanm ışlard ı r. Kral i . Hattuşili'nin de
ismi Hatti kökenlidir ve Hatti kökenli H attuş
sözcüğünden gelmektedir. Bu tavırlarıyla H itit
kralları n ı n yerli halk Hattilere şirin gözükme
politikas ı sürdürdükleri görülmektedir; a rd ı s ı ra
gelen H itit kralların ı n da Hatti kökenli isimleriyle
karş ı m ıza çıktığ ı n ı görmekteyiz. Kussara'da Kral
kim km/ olur ve onu iskiin ederse göğün Labarna'dan sonra egemen olan Kral Labarna
Fırtma Tanrısı onu çarpsm . . . Ve Neşa 'c/11 ( l l . Labarna olabilir?) Kussara'da güvenli olmayan
şe/ı ir cluvarmı inştt ellim. Ve şe/ı ir cluvarınm başkenti Hattuşa'ya taşım ıştır. Hatti kökenli isme
arktmncla göğün F1rl11111 Ttm rm 'mn eı•i11i 11e 'a' ya da 'aş' eklenerek yeni başkente H attuşa
Şiuşummi 'ni11 Tapmağı 'm i11şa ettim; mı/arı den miştir.
savtiŞ ganimetieriyle süs/eclim; tıym gün iki
asfa11, yetmiş yu btm clomuzu, yüz yirmi ayı, Kral Anitta'dan sonra gelen Hitit kralları
ayrıca leoptırfar, büyük ve küçükhtış yt1h1111 kendilerine "Ha tti Km/ı ", ülkelerine de "Hulli
koyullltllllltmrıftmnw getirdim . . . " Ülkesi " ad ı n ı vererek, Orta Anadolu'nun yerli
halkına ait olan bu ismi kullanmışlard ı r.
Eski Hitit Krall ı k Dönemi'nde kral ailesinden M.Ö. 1 660 tarihlerinde ise Anitta'nın soyundan
gelenlerin 1 00 yıl öncesine dair yaşanan olayları gelen Kussaralı 1. Hattuşili Eski Hitit Krall ı ğ ı ' n ı n
a n ı msaması ve nakletmesi gerçeğe yakın ( M . Ö . 1 660-1 460) s ı n ı rları n ı daha da genişleterek
olmalıd ır. Hitit Devleti'nin kuruluş aşamalarında Hattuşa'yı da Eski H itit Krallığı'nın yönetim
yaşanan olayları 1 50 yıl sonra bir yazıtta, Kral merkezi ve yeni başkenti durumuna getird i .
Telipinu ( 1 535-1 5 1 0) , ilk krallar zamanı ndaki 1 . H attuşili zaman ında krallığın sın ırları batıda
refah ile kendisinin başa geçtiğ i dönemde devletin Ege Denizi'ne kadar genişlemiş ve buradaki
içinde bulunduğu gerilerneyi karş ı l aştırmaktad ır. Assuwa Ülkesi alınm ıştır. Ayrıca güneyde ülke
Sözü edilen metinde şu d izeler yer almaktad ır: s ı n ı rları Akdeniz kıyı ları na kadar inmiş ve Arzawa
"Eskicle11 Ltthtmw, Büyük Km/ 'e/ı; o ztuıum Ülkesi zapt edilmiştir. Kral i . Hattuşil i , kendisine
oğullurı, kardeşleri, lııs1m tıkmhtiSI ve askeri başkald ı ran veliaht yeğenini kral yapmak yerine
bir/ik o/du/ur. Üfke küçüklü 11m11 SilVIIŞII tarunu 1. Murşili'yi tahta çıkarıp kral yapmıştır.
gilliğimle, düşmtm lopmklamu geeeleyili ele Hasta yatağ ında krallığın ileri gelenlerine
geçiriyordu. Ülkeleri yıkıp güçsüz htmkit ve verdiği vasiyetnamesi duygu yüklü, yaşanan
elenizleri onftmı lı llllut yaptı. Çarpışmtuftm olayları çıplaklığ ıyla ortaya koyan bir yazıttır ve
tfiindüğü11de, oğullarımn lıer biri ülkenin tarihin ilk siyasi vasiyetnamesi niteliğindedir;
bir kesimi11e, Hupis1111 yu, T uvanuvu 'ya, vasiyetnarnede şu dizeler yer almaktad ı r:

14
------ � .. ----
A/-1....... . .....-
1-tiT i 1 tAR i H i

Böylece benim .1·/iz/erimi ııe tecrübelerimi


kalbim/e .mklayacahm. Benim görevlilerimi
ve ülkemin biiyüklerini merlwmetle itftt re el.
/Jiritule lutinlik se:ersen ve bir tanrı önüm/e
giiuttll işler.,·e. ya da biri.ı·ıi yersi: bir siiz ederse
bu dunutula Panku.1· 'un ('oy/u/tır topluluğu)
diişiincesini al. Arkımılan kiitii konuşnwltırın
.\·ouurlm·t tlu Pa u ku.\· ·uu �vili.4i irili
"Büyük Krııl Tabama soylular iiuleuuwlidir. Ojjlum kulbine ne yer!eştirtliysem
topluluğwıa seslendi: Bakm, hen /ıa.wa oldum oıut giire lıareket et . . . .. Kral, öldüğünde veliahda
ve size genç Labarna 'nın ismini venniştim; son kez ne yapması gerektiğini şu duygu yüklü
o Ittiıla geçecekti ve hen krııl oııu oğlum tü rnceyle açı klar: "Cesedimi yıka, r;erektiği
yaptım. Her ztımtm onunflı ilgi/em/im. Ancak gibi . . . Beni göğsüne basltr ve göğsiinde tutarak
o, bu çocuk mısıl tlavrıımlı; bu olactık şey beni toprağa göm . . . "
tleğihli; o, lı iç gözyaşı tlökmetli, merluımet
göstermedi; soğuk ve kalpsiztli . . . Anasınm, Kral i . Murşili (M.Ö 1 630-1 600) zaman ında
o yılanlll söziinii tlinletli . . . bozucu sözler ise Eski H itit Kra l l ı ğ ı ' n ı n s ı n ı rları güneydoğuda
söylet/i. Ve hen, knıl hımlan duydum. Riiylece Suriye ve Babil' e kadar genişler. Ayrıca Hitit
savaşa savaş açıyorum. O bwıtlan sonra
akınları sonunda Halpa (Halep) ve Babil kentleri
benim oğlum değil . . . " Veliahd ı şehirden sürüp,
yağmalan ı p tahrip edili r. H ititler kuş uçumu
geçinmesi için yeterli mal mülk verdiğini belirten 1 200 kilometre yolu kat ederek Babil'deki
kral soylulara şöyle seslenir: " . . . bakm buraya;
Hammurabi hanedanına son verirler. Babil
Murşili benim oğlum. Onu lwuyacaksuuz; onu
selerinden dönüşte 1. Murşili akrabaları tarafından
lafıla oturllıcaksımz; tanrı, 0111111 kalbini iyi
öldürülür. Kral Murşili'nin g üçlü yönetimi böylece
tlüşiince/erle tloldurt!u; bir aslanın yerini lluırı,
saray entri kalarıyla son bulur. Hititler bu olayın
liiiCttk bir tısltuuı verir. . . bir sııvıış çıktığmtla,
ard ı ndan M.Ö. 1 5. yüzy ı l ı n sonuna kadar Anadolu
ya tla haşkııltlınııa oltluğuntla, siz görevlilerim
d ışındaki bu bölgede g üçlü varl ık gösteremezler.
ve ülkemin büyükleri oğlutililli ya m sıra olup
1. Murşili hakkında ayrı ntıl ı bilgileri yine Kral
oıw yaNinncı olımuz. A ncak iiç yıl.wmm .,efere
Telipinu metninden öğrenmekteyiz: "Murşili,
çıkma/u/ır; onu tlalw şimdiden kalımmtm
Halluşa 'tla egemen oh/uğu siiretle onun
kral yapmak i.,tiyorum. Ama şimtlitlen, tlıılıa
çocukları, kartleşleri akrabtısı, kemli kamm/tm
o tlurwmı gelmeden km/u gösterilen saygt
olanlan ve askerleri çevresim/e topltuwuşlartlt.
yapılma/u/tr . . . sizi, artık kıtfp/i bir giiğüs ve
Düşmtm ülkesini giiçlii ko/la tlizginletli. Kentli
bir duygu birbirinize bağlıyor. Sa km kentlinizi
ülkesini denizin komşusu yapit. O, Ha/pa
biiyük görmeyin, atluuzt/a lı iç kim.,e omı rakip
(Ha/ep) üzerine yüriitlü ve Hıt!pa J'l yak tp ytklt.
oflmıs111 ve buyruğa ktırşt çtkmasm ... "
Ha/pa 'ı/tm ahlığı tutsakları ı>e onların malltıruu
Veliahda verdiğ i öğütte ise şu dizeler yer Httlluşa 'ytt getirdi. Son m Babil 'e yiiriiılii;
a l ı r: " . . . Böylece babamn sözlerini tut, babttiilli Babi/'i yttktp, ytklt. Hurrilere de .m/dm/ı.
sözlerini tulluğun sürece, ekmek yiyip, su Babil'den ve onlan/an aldtğt lutsaklart,
içeceksin. Olgun at/am oh/uğu n zımıan, günde maliamu Hattuşa 'ya giitiirdii. Ve l-lantili
iki-üç tlejit yemek ye. içine yaşlt/tk çöktüğiintle samyda içki sunucu haşıydı; kanst Hampşili
ktıntt kww iç. O zımwn babtililli sözlerini bir Murşili 'nin ktz kanleşiytli. Zidanta, Htmlili 'ye
ytuw hmtkabilirsin. Sa mı sözlerimi ileilim ywwştı ve btmlar kiitii bir iş yapitlar; Murşili 'yi
ve bu levlıayt sww ıtyıltm aya okuswılar. iildürdü/er ve kan akiiiiiar . . . "

15
HiT i T TAR i ll l

Kral Telipinu ( M . Ö . 1 535-1 5 1 0), Eski bölgesine duydukları geleneksel ilginin yan ı sıra o
H itit Krall ı ğ ı Dönemi' nde süren iç çatışmaları, yıllarda Mısır fı ravunu olan l l l . Thutmosis' ı n (M.Ö.
d üzensizlikleri önledi. Telipinu, tahtta olan kralı 1 494- 1 400) yayılma politikaları Hititlerin Suriye
sürgüne göndererek kral olsa d a çıkard ı ğ ı birçok topraklarındaki çıkarları n ı tehlikeye sokacak
yasayla devlet içindeki karmaşayı azaltt ı . Asl ı düzeye gelmişti ; firavun Mısır'ın etki alan ı n ı
farklı olan kralın i s m i Hattilerin bir tanrısı ndan Kargam ış'a kadar yaym ıştı; l l . Tuthaliya, bu
a l ı n mayd ı ; Hatti dininde, Tanrı Telipinu küsüp yay ılmayı engellemek ve Eski Krallık Dönemi'nde
g ittiğ inde doğan ı n can l ı l ı ğ ı n ı n yok olac ağ ı , kaybedilen egemenlik alanları n ı geri kazanmak
döndüğünde ise yeşerip canlanacağ ına i n a n ılır; için Kizzuwatna ve Suriye'ye seferler d üzenled i ,
kral, tanrı ismini alarak ülkesini caniand ı racağ ı n ı H a l p a ( Halep) v e Kargamış' ı egemenliği altına
vurgulamak istemiş olmal ıdır. almayı başard ı . Krai i i .Tuthaliya'nın -kendisinin
de- içinde bulunduğu sülale 250 yıl boyunca
M.Ö. 1 550 tarihinden sonraki 1 50 yıllık -Hitit imparatorluğu'nun çöküşü M.Ö. 1 1 90 y ı l ı na
zaman dilimi içinde ise Eski H itit Kral l ı ğ ı , taht kadar- yönetirnde kalm ıştır.
kavgaları na, ekonomik s ı k ı ntılara, ayaklanmalara
ve savaşlar g i bi çeşitli 1. Arnuvanda (M.Ö. 1 440-1 420)
iç ve d ı ş olaylara l l . Tuthaliya'nın ard ı ndan tahta geçen
sahne oldu. Kuzeyde, Hitit Kral ı ' dır; ismi yine babas ı n ı n ismi g i bi
Karadeniz kıyısında Hatti kökenlidir ve kutsal bir dağdan gelmektedir.
yaşayan Kaşkalarla Tavananna (ana kraliçe) ise Asmunikal'd ı .
(Gaşka), batıda Arzawa, Ele geçen tabietierde ve mühür baskılarında
g üneyde ise Mitannilerle kraliçenin ismi sık s ı k geçmektedir; Hitit
büyük anlaşmazlıklar ve imparatorluk tarihinde -kendisinden 200 yıl sonra
çatışmalar yaş ad ı lar. Bu yaşam ı ş l l l . Hattuşili'nin eşi Puduhepa'dan sonra­
ve
dönemde Kuzey Suriye yaz ı l ı belgelerde adı çok sık geçen kraliçedir;
k:ıb:ırlm:ısı. l3 Galeri. Mitannilerin eline geçti . Boğazköy'de ele geçen bağ ış belgesinde kraliçe
Eski H itit Krallığı'ndaki Asmunikal'in ismi kralla yan yanad ır; mühür
bu karışı k dönem baskısında çivi yazısı ve hiyeroglif birlikte
l l . Tuthaliya'n ı n kulla nı l m ıştır. Mühürde şu satırlar yer almaktad ı r:
( M Ö 1 460-1 440) başa " Tııht1rmı Amuwmtlıı'mn mülıiirii, Büyük
geçmesiyle birlikte Kral, Tutlwliyll 'mn oğlu, Ttıvwummı
son bulmuştur. Bu kral A.mumikııl 'in mülıürü, Büyük Krt1/içe
1 K nı l l l l . Tu lhııliya zama n ı nd a Büyük Hitit Nikıılmllli'ııin kızı ve Tutlılll(vıı 'twı kızı . . . "
(M.Ö. 1 400-1380)
y:ı d:ı IV. Tulh:ıliy:ı'y:ı i mparatorluğu (M ö
:ıil m lihiir h:ıskısı.
l-lattuş:.ı.
1 460- 1 1 90) oluşarak
tarihteki yerini alm ıştır.
l l . Tuthaliya, diğer krallar,
1. Hattuşili, 1. Murşili ve
1. Şuppiluliuma'nın yer
aldığ ı , dört büyük, önemli
H itit kralından birisidir;
ismi H atıice bir kutsal
1 K ral i V. Tulhaliy:ı 'y:ı dağdan a l ı n mad ı r. Bu
(M.Ö. 1250 - 1 220) ait
miihiir b:ıskısı. U ga rit. dönemde, H ititlerin Suriye

16
------- � �,,.._. . ş-.,..,,_ ____________j
HI 1 I T TA R i ll l

Gerek Hitit öncesi , gerekse Hitit imparatorluk stvt kurhmılaruu'(.m kaynaği olan bağlamuza
Dönemi'nde Anadolu coğrafyas ında nüfus el koydular ve on!tm aralamıda paylaşttlar . . . "
çoğun luğun u Hattiler ve Hurriler oluşturuyordu.
H itit krallarının isimlerinin çoğunun Hatti kaynaklı Yine H attuşa kazılarında bulunan ve M . Ö .
olmas ı n ı n yan ı sıra kraliçelerin isimleri ise 1 4 . yüzyıla tarihlenen çivi yazıl ı başka bir pişmiş
H urri kökenliydi; birçok kraliçe H urriliydi. toprak tabietle ise ' Bağ ış Belgesi' konu edilmiştir.
H itit kralları ve kraliçelerinin isimlerinin Hatti ve Kral Arnuvanda ile Kraliçe Asmunikal'in tapınak
Hurri kaynakl ı olması yerli halkla kaynaşmak, rahibesi Kuvatalla'ya evienirken yaptıkları köle,
onlara şirin görün me politikaları g ülmelerinden hayvan ve arazi bağ ışı ile ilgili belgede yazılanlar
kaynaklanmaktad ır.
şunlard ı r: " . . .. Antarla kentinde Hantapi 'nin
malik/umesim/en 715 ik u (Hititçede alan
"Bin Tanrı/1 Ülke " olarak bilinen Hititleri n ölçiisii) iiziim bağı, 13
başkenti Hattuşa kazısında bulunan ve M.Ö. 1 4 . ev, 30 erkek, 18 erkek
yüzyıla a i t çivi yazılı tabietle Hitit Kralı Arnuvanda çocuk, 4 erkek �·iit
ve Kraliçe Asmunikal'ın Tannlara yakarışiarı dile çocuğu, 35 kadm, 16
getirilmektedir. Hattuşa kazısı nda bulunan bir
kız çocuğu, 2 ktz süt
çivi yazı l ı pişmiş toprak tabietle Kral Arnuvanda
çocuğu, 2 yaş/1 erkek,
ve Kraliçe Asmunikal çifti Hatti Ü lkesi'ni yağma
2 yaşlt kllllm, top!tmı
ettikleri, tapınakları yakıp yıkıp tanrı heykellerini
109 (kişi). Hizmetkarlar
parçalad ı kları için Kaşkaları tannlara şikayet
arasuula 6 swuttkaı;
ederek, onların kendilerinden yana olmaların ı 1 Kılıç, m ızrak \'C

y:ıyıyl:ı Kr:.ıl l l . 2 aşçt, 1 Hur 'lu terzi,


istemektedirler: " . . . . . . Ey Tanrılar! Bilmelisiniz Ş u p p i l u l i u ına.
2 ııu ııı:ır:.ı l ı l· l iycı-oglif l i 1 kundımıcı, 1 at
ki; dalw önce hiç kimse tapuwklttruuzla
Oda. llclay. llattuşa. bak/C/SI . . . . . . 22 Siğ tr, 158
bizim gibi ilgilenmedi . . . Gümüş, altm
koyun, 2 at, 3 kattr . . . . . .
heykellerinizi, eşya!ttmiiZI, içki kaplamliZI
B iiyük Kral A rıwvanda,
ve g(veceklerinizi, hiç kimse bizim kadar
Biiyük Kraliçe
korumadt. Hiç kimse kurhwıfttrl'l.lll /11 dinsel
temizliğine saygt göstermedi. Bi'l. Amuvımda Asmwıika/ ve Asil Prens
Biiyük Km/ ı1e Asn11mikal Biiyük Km/içe, T uthaliyıı (on/art) aldifar
sizlere tekmr yağlt, iyi cins .wğtrlar, koyunlar, ve lıizmetkiir!tm, tapmak
mlıibesi, Kuvatalltı 'ya
(vi cins ekmek ve içki swwcağn Bizim 1 Kr:.ıl Şuııpihıl i u m :ı
yıuunuzda olun. Tanrılarm bu ülkelerdeki (M. Ö. I380-1345) ve armağan ettiler
T:ıvan.:ınna'y:ı
tapuwk!ttruun tiimiinii K aşkalar yağma ettiler (J<r:.ı liçcyc) a i t ınli h iir
(bağışladı/tır). Gelecekte
baskısı. 1-laııuşa. oğu/ltımıdım ve
ve siz taunlamı heykellerini parçaltu/tlar.
A ltm!tm, giimiişleri, a/tuula n ve gümüşten torwılamulwı hiç birisi
ytlfJ/Imtş içki kaplamuu, brom aletlerinizi lwk iıldia etmeyecekler.
ve giysi/erinizi yağma ettiler ve aralarmıla Egemen Kral, Biiyük
paylaşttlar. Ra/tipleri, kutsal ra/tipleri, Km/ Anllll'liiUia'lllll
çalgtcıltm, şarktctfart, aşçtlart,firmct!tırt, ve eşi Asmunika/ 'in
çiftçi ve haltçtvımları ılağttttlar ve on/art siiz/eri demirdendir.
kem/i/erine köle yapitlar. AyrtCll, sığtr!tmmzt A ttlamıız, km!twwz. Her
Şup pi l u l i u nı a 'y:ı
ve kf�yunlammt ıla dağıtttiar. Tar/alamuzfı, (M.0.1380·1345) a iı kim 01111 değiştirirse başı
ıulak ekmeğinizin kaynaği olan topmğuu'l.a, m ü h ü ı· bııskısı. Ugarit. vurulacakllr . . . ".

17

l l l 1 " 1 1. !"A l( i l l i

söyliiyorlur; birini bamı ver;


o benim komm o/sım; Mmr'ı
id(/re etsin... ··. Kral, isteğe uyarak
oğlunu göndermiş, ama Mısır'da
Ay isimli yeni bir firavun d a tahta
çıkm ıştır; gönderdiği oğ l u 1 prens
1 Kral M uvalalli'yc ( M .Ö . IJ IS- 1 282) ait
m ü h li r bııskısı. H a ttuşa. A . M . M . yolda öldürülmüştür. Büyük ac ı
duyan Kral i . Şuppiluliuma, öcünü
Büyük Hitit Krallığı en parlak dönemini almak için d iğer oğlunu Mısır üzerin e gönderdiği
1 . Şuppiluliuma (M. Ö. 1 380-1 345) zamanında ve s ı n ı rda bir peyk devletle çatışma yaşandığı
yaşam ıştır; 30 yıl süren krallığı döneminde Hitit san ı lmaktadır; veliaht oğlunun çatışma sonrası
imparatorluğu, M ı s ı r ve Babil gibi en büyük getirdiği tutsaklardan yayılan veba h astal ı ğ ı
imparatorluklar arasında yer ald ı . Şuppiluliuma 1 . Şuppiluliuma'nın ölümüne neden o l u r ; yerine
ismi Hititçe kökenli bir sözcüktür ve 'temiz havuz' büyük oğlu Arnuvanda (M Ö. 1 346-1 345) tahta
ya da 'kutsal gölc ük' anlam ındad ı r. Kral, diğer geçer. Kısa bir süre sonra l l . Arnuvanda da
H itit kralları gibi H atti kökenli bir ismi tercih vebadan ölür; bu sonuçla Mısır, ezeli rakibi
etmemiştir. Önce, krallığı sürekli rahatsız eden karşısında rahat bir nefes alır.
kuzeydeki Kaşkaları, sonra batıdaki Arzawa
Ülkesi ile güneydeki Kizzuwatna Ü l kesi ve l l . Arnuvanda'dan sonra tahta geçen
Suriye'nin güneyinde Filistin'e kadar uzanan l l . Murşili (M.Ö 1 345-1 3 1 5) siyasi alanda
Mitannilere ait toprakları yeniden krallı ğı n başarıl ı olmasına karşın mutsuz bir krald ı .
egemenlik alan ı i ç i n e almıştır; Hal pa (H alep) ve Veba salg ı n ı nedeniyle önce babas ı n ı , sonra
Kargamış'ı ele geçirdikten sonra yönetimlerini kardeşi Arn uvanda'yı kaybetmesi, salg ı n ı n
oğullarına verdi. Kral i . Şuppiluliuma -başarıl ı ülkeye yayılması o n u çok etkiler. Ü vey annesi
devlet adamlığı v e komutanlığı- H itit coğrafyası Tavannana'nın (ana kraliçe) yaşam ı kendisine
d ı ş ı nda da ünlenmişti . M ı s ı r fi ravununun karısı, zehir etmesi, eşin in, onun eziyetleri yüzünden
bu ünlü Hitit kralından ölen kocas ı n ı n yerine, ölmesi, ayrıca bir şimşek çakması sonunda
oğullarından birisini kocası olması için kendisine korkudan dilinin tutulması onu derinden etkilemiş
göndermesini istemişti. Firavun Tutankhamun ve değişik bir ruh haline sokmuştu; kral içinde
genç yaşta ölmüş karısı Ankhesenpaaten bulunduğu sıkıntıları şu dizelerle a nlatır: "Birden
dul kalmıştı; dul kraliçe ünlü krala gönderdiği lwwı bozdu. Giik Ttmmı korkunç bir şekilıle
mektupta şöyle sesleniyord u : " Koctl/n ii/dii ve giirledi w hen iirktiim. O ztwum (/ğzwu/(1 söz
oğlum d(/ yok; senin birçok oğlımım olduğu azaldı ve söz kesiklik y(/p(/rak yuktm doğru
söyleniyor; bir tımesini gömler; o benim koctl/ll çıktı. Ytl/(lr geçince bu diişlerimde de kendini
o/sım . . . ". Bu isteğe şaşıran kral, kuşkulanmış, duyunnağ(l /JIIşftult. Bu düşlerimden birinde
ülke büyüklerine danışıp M ısır'a elçi göndermiştir. /(lnmwı eli bmw değdi ve o Z(lm(ln konuşm(/
Mısır kraliçesi içtenlikli isteğine inanmayan Hitit giiciimii biitiiniiy/e yitirdim. Bunun iizerine bir
kralına, kırg ı n l ığ ı n ı , üzüntüsünü belirten ikinci bir oruket sorusu diizenledim ".
mektup göndermiştir: "Neden, beni (1/ı/a/(IC(Ik/tır
diyorsun; eğer bir oğlum ol.mytlı bir y(/btmcıy(/ l l . Murşili zaman ında da krallığın sınırları
y(/zıp sıkm/11111 (IÇ/k/tır mıydım. Sen bemfen güneybatı Anadolu'da Arzawa ile güneyde de
kuşku/(lmyorsun; kocam öltlii ve bir oğlum Mitan ni Ülkesi yönünde genişledi. Büyük Kral,
d(/ yok. Halkltın biriyle mi evleneyim? Semlen Batı Anadolu'daki Ahhijawa ulusunu yenerken,
/J(Işk(/S/1111 y(IZ(I/11(/dtm; çok oğlun olduğunu kuzeydeki barbar Kaşkalara (Gaşka) karşı da
18
------ �
H i T i T TARi H i

\ Black Sea

o NOrikkfl ı

Zıp}<ı_�y/J
( ;�f.: 'fu bik;;
�;�g0Aioc,11oMtış_tıth6y0k
ıoyok Sonwha A z. z i
Tawlwj(t o H�tıuşrı /.0 Swos -�
Boı)azköy / 0Sanssa
/ Kaşal<iı
(
Noı�iıSSB '�� u w a
r
/

U Kaşka Bôlgesı

�::�: �::ı.e;:: hiıa....a Ull:esi


O Başkenller _ /
J
..1

J Büyük Hı�ı Kraıııgı Muttefileli


., I I Kuşak TarhuııtassaAilesı

1
J Büyiik H ı� I Kraii !Qı
-' H iti1 Eikı Aian ı

1 M .Ö. IJ. yiizyıld:ı llititlc ı· vc komşula rı. Fı-aıı k Staı·kc' nı çizi m i n d e n y a nl ı-lan ılm ıştı ı�

yeni seferler düzenleyerek onları da bozguna /tiç giinalt işlemedim. Doğrudur, babamil
uğrattı. l l . Murşili, Hitit tarihinde önemli yeri olan giimılu oğlu11ıt da geçer, Batlll da babıttt/1/t
krallardan biridir. Babası Şuppiluliuma ve kendi giiıwlu geçti. Şu ımtlıt Hat1i'11iıt Ftrtuuı
icraatları hakkında yıllara göre yazd ı rd ı ğ ı ayrı ntı l ı Tımnst 'ıw, benim efendime doğrudur, biz
belgeleri bırakması nedeniyle önemli bir tarih bunu yaptık. Ve şittu/i ben babamm giiıutlwu
yazıc ısı sayılır. I I . Murşili Dönemi'nin en önemli doğrultufiğıma güre, ey Hattİ 'liİli FtrflllU Tanrısı,
olaylarından biri de ülkeyi saran ve ölümlere ey benim saltibim ve ey benim saltibim o/ı/uğu
neden olan veba salg ı n ı d ı r. Kral , veba n ı n çıkma bütün tıuınlıtr . . . N�vet/eriniz arttk değişsin!
nedenini, babasının Genç Tuthaliya'yı öldürterek Ar/tk benim için ıle yeniı/en dostça şeyler
tahta geçmesine bağ lar. Kişiliğinin bu yan ı n ı tliiş iiniin! Ve artt k vebayt Hatti Ülkesi'nıfen
v e r u h halini yansıtan " Vehtt Dmtst" dizelerinde kowm! Ey tımnlıu; siz ki benim sıtftibimsiııiz;
I I . Murşili ilginç saptarnalarda bulunur: "Ey eğer Tutlwliya 'mn kan ikiinii almak
Halli'nin Ftrtnw Tanrtst, benim efendim. Ve istiyorsamz, bilin ki, Tutltaliya 'yt öldiirenler,
ey siz, benim efent/im olan biitiin tımnlar! ıWktiikleri kım m kefaretini iii/ediler. Ve Hatti
Doğrtulur, Ülkesi dökiilen bu kan yiiziinden yok olacak
insan giitwlt duruttUt geldi, böylece Hatti Ülkesi ıle kefiıretini
işler. Benim iidemiş o/maılt tm? Eğer bu kefıtreli ödeme strast
babam da bana gelmişse, ben ıle şimıli hiitiin ıtilemi bu
günalı işledi, giitutlttan ve bu k efitreiten kurtarmak istiyorum.
Halli'nin Ve siz ey tıumlar, sizler ki benim efeıu/imsiniz,
Ftrtuut arttk öjkeııiz yattşsm. Ey tıumlar, benim
Tanrtst 'nuı, saltibim o/an tıumlar. . . Arttk bmw karşt eskisi
benim gibi iyilikler diişiiniin. Dile[:im ltu�urunuza
efem/imin varmak/tr; /wzurutwzi/a dtw ettiğim için beni
söziinii kötii ltiçbir şey yıtpmıultğmt için dinleme/isiniı;.
K...-
lı.-- -____-----__________
, ı ı ı . M ıı rş· i li' ıı i ıı vc b " ııu a sı ' ıı ı rı dinlemedi. Bir zamanlar yımltş yola saptmlarılım, kiitii işler
yazılı olduğu kil tablct. i.A.M. Ama ben, yapımfarılan lt iç kimse ka/madt arttk. Hepsi öldü

19
ı r i ı i r "1 A ıt i r ı i

1 Boğa Kral Muvatalli (M Ö. 1 3 1 5-1 282)


biçimli zamanında ise Batı Anadolu'da Wilusa
kült kapları.
Yük.90 cm. (Troia Ülkesi) ile çıkan bazı olaylar,
Büyükkale/ antlaşma ile sonuçlan ır. Ancak ülkenin
Hattuşa.
Olasılıkla güneyindeki Suriye ve Filistin toprakları n ı
Hava Tanrısı e l e geçirmek için M ı s ı r firavunlarından
Tcşub'un
boğaları 1. Setos'un saldırısı n ı , Karg a m ı ş ve
Hurri ve Serri
olduğu
Halpa (Halep) gibi uydu devletleri önler.
düşünülmektedir. Ancak M.Ö. 1 290 tarihinde tahta ç ı kan
A.M.M.
ll. Ramses Suriye üzerinde hak iddia
çiinkii. Ama h1ıhwmn giinalu hana bulaştığı eder. Mısır ile komşu olan ve 1 . Şuppiluliuma
için, yalmz hwıwt için, hakm sizlere, ey lllllrtfar, zamanından beri Hititlere vergi veren Amurrular,
ey benim efeıulilerim, sizlere iilkem için, ii/k emi firavun un etkisiyle Hititlerden ayrıl ı p M ı s ı rl ı lara
vehadtm kurllırııumız için keftıret kurhtmları bağlanmayı ve Hititlere artık vergi vermemeyi
sımuyorum; hu acılım çekip çıka rm yüreğimden dile getirirler. Amurruların Hititlerle aralarındaki
benim, rultumtfan bu korkuları tt/m benim . . . " antlaşmayı bozmaları , Hititlerin de buna tepki
Krai i i . Murşili ülken in kuzeyindeki Kaşka göstermeleri üzerine, bundan korkan Amurrular
ülkelerine karş ı giriştiği bir savaş ı d a yıllıklarında da kendilerini koruması için Mısır Firavun u
şöyle anlatır: " . . . Ben majeste biiyle oftluğwuı l l . Ramses'e başvururlar. B u n u fırsat bilen
tfiişiiniince Kaşk tt ii/ keterine karşı ikinci tlejiı Mısır Firavunu ll. Ramses M.Ö. 1 285 tarihinde
stıvaşa gittim. Bahwıwı zwıuımıu/a tfiişııum olup büyük bir ordu ile Orta Suriye'ye girer. Kral
Hatti Ülkesi 'ne saldıran Ma/azziya Ülkesi'ne Muvatalli, kendisi g üneyde Mısırl ı larla uğraşırken,
ktırşı geceleyin yiiriitfiim. Malazziya 'da, kuzeydeki Kaşkaları n başkent Hattuşa'ya
uzakttm tekrtır giin ağamıc1ı Kmvatelştı Dağı said ı rabileceklerini düşünerek, başkent Hattuşa'yı
çıktı . . . Dtığtftt kamp yapacak yer anulmı. Bir Dattaşşa'ya taşır. Kadeş Savaş ı , her iki taraf
yaımıuhı Şwwpassi, lşdupişltt kentleri haşktı hir için de büyük bir felaket olmuştur; sonras ı nda,
ytımımhı ise o Mtılazz�valıhırın kartleşleri olan ll. Ramses ordusunu alıp savaş alan ından
Pittagttlaişşttlılar vardı; tm/ar beni giirdiiler çekilirken, Muvatalli ise ordusu ile birlikte Şam'a
1111111 Maftızz�yltltlara luıber vermediler . . . "
kadar bölgeyi !alan etmiştir. Amurru Kra l l ı ğ ı yine
Havanın sisli olması nedeniyle hiç kimsenin Hitit Hititlerin uydusu olmuş, Mısırl ı lar da artık Suriye
ordusunu göremediğini, bunun d a F ı rtına Tanrısı üzerinde hak iddiasından vazgeçmişlerdir.
sayesinde olduğunu belirterek kral yıllığına şöyle
devam eder: "Maftızz�va Ülkesi 'ne varmca Hitit Kralı Muvatalli'nin M.Ö. 1 282'de
tanrı iiniimtfeki sisi kaldırdı; beni fark etmeyen ölümünden sonra l l l . Murşili (M.Ö.1 282-1 275)
Iliişman ekin biçmeye koyulmuştu . . . luılkı başa geçer. Kral, başkenti Dattaşşa'dan tekrar
otururken bultfwn ve onlara saftlırdım. Sivil Hattuşa'ya taşır. l l l . Murşili'nin tahtta bulunduğu
!ta/kı, sığırları, koyımftm yakafatltm; iilkeyi yıllar, amcası lll. Hattuşili'yle çekişme içinde
yaktmı, sonra onftırı imluı ettim . . . Giin tığtırıııca geçer. Amcası yasalar gereği yeğeninin tahta
Katabdmva Ülkesi 'ni w Taşinatla Ülkesi'ni çıkmas ı n ı sağlar; ama ilerleyen yıllarda 1 1 1 . Murşili
yaktım. Taşinatttı adamftırı majestenulen yana amcas ı n ı n elinden tüm yetkileri alır. Sonunda
oldukları için yanmill gelerek şunları siiyletfiler: bu çekişmeden galip çıkan l l l . Hattuşili olur;
Efendimiz, sen bu Ma/azziyalıftırı imlw ettin; l l l . Murşili Hatti Ülkesi'nden kaçarak M ı s ı r'a
l:.]entfimiz Hattuşa 'ya dömliiğii uwum . . . bizi sığ ı n ı r. Yazışmalar fayda vermez; M ı s ı r, l l l .
im/ta etme. . . "(Çev:Sedat A lp). Murşili'yi iade etmez. Amca i l e yeğen arasındaki

20
------ � �.i&AI� -1�.u....ı ------
H i T i T TA R i l l i

l ıı:ıtıuşıı,
Biiyiikkale'de
bulunan Hitit
K r:.ılı 1 1 1 . 1-l.:ıttuşili
ilc Mısır Knlh
l l . Ila nıses
: ı n ı s ı ı ı d :.ı
i ı ı ı z:ı l a ı ı :ı ı ı K :ı d c ş
B:ı rış v e K a nl eş lik
A ı ı t l : ı ş rn :ı s ı ' n ı n
ı ı ı c t ı ı i ı ı i i\·cı·cn
k i l t : ı h ll'l \'('

: ı ı ı l l : ı ş ı ı ı :ı
ı ı ı c t n i ıı d c ı ı d e t a y.
i . !I.M.

bu taht kavgası , federatif bir yapıya sahip Hatti hediye göndermeyen Asur Kralı'na sitemlerini
Ü l kesi'nde kötü örnek olacaktır; bu davran ışıyla belirtmekten geri kalmam ıştır: " Km l oldllğllmd{l
kral yasaları çiğnemiş, sonucunda merkezi b{/fl{l elçi gömlermedi11. Oys{l bir krtıl ltılıt{l
otorite zayıfiamış, krall ı k içindeki bir feodal beyin çıktığllld{l, eş değerdeki kralltı mı lıed�re
merkeze karşı çıkması artık olağan hale gelmiştir. göndermeleri bir gelenektir . . . {1/11{1 bugüne
k{/d{lr bunu y{/p11uulm. " Kral l l l . Hattuşili ayrıca,
M uvatalli ile Mısır Firavunu l l . Ramses siyasal amaçlı olarak Kizzuwatna Ülkesi'ndeki
aras ında yapılan Kadeş Savaşı'ndan 16 yıl Hurrili ra hi bin kızı Puduhepa ile evlenerek, dini
sonra, Hitit Kralı lll. Hattuşili (M.Ö. 1 275-1 250) siyasete alet eden bir yönetici olarak dinsel
ile l l . Ramses arasında, M.Ö. 1 269 tarihinde çevreleri n desteğini de kazanmak istemiştir. Hatti
"K{Ideş BllrtŞ ve K{lrdeşlik Anthışm{lsı " ad ı dinine s ı k ı s ı k ıya bağ l ı olan başkent Hattuşa'ya
altında imzalanan bu antlaşma, tarihte bilinen böylece H u rri inancı da girmiş olur. l l l . H attuşili
ilk yaz ı l ı antlaşmad ır. Antlaşman ın metinleri Dönemi'nde Hitit dininin Hurrileştiğini görüyoruz.
gümüş levhalara kazı nmış, ancak bu levhalar Öyle ki bu dönemde inşa edilen Yaz ılıkaya
günümüze ulaşmamıştır. Günümüze ulaşan bu Panteonu'nda tasvir edilen Hitit tanrı tasvirlerinin
antlaşma metninin bir örneği Mısır hiyeroglifieriyle yan ında Hurri tanrı adları yer al ıyordu. O tarihlere
Karnak Tapı nağ ı'nın duvarlarına kazınm ıştır; kadar Anadolu'da yaşayan bütün diniere sayg ı
diğer örneği ise Hitit çivi yazısı ve dönemin gösteren ve hoşgörü ile yaklaşan , geleneklerine
protokol dili Akadca ile yazılı pişmiş toprak tabieti bağ l ı , insan haklarına sayg ı l ı Hititlerde, dinin
Boğazköy (Hattuşa) kazısında bulunmuştur; siyasete g i rmesi ve alet edilmiş olması , ileride
bu tablet istanbul Arkeoloji Müzeleri'ne bağl ı imparatorluğun çözülmesine yol açacak
Eski Şark Eserleri Müzesi'nde sergilenmektedir. nedenlerden birisi olacaktır.
H ititlerle Mısırl ılar arasında yapılan bu barış
antlaşmas ı , 13 yıl sonra 1 256 tarihinde tekrar l l l . H attuşili M.Ö. 1 250 tarihinde öldükten
sağlamlaştı rılmış, Hitit Kralı l l l . Hattuşili bu sonra yerine oğlu IV. Tuthaliya (M Ö . 1 250-1 220)
kardeşlik, dostluk ve iyi komşuluk ilişkileri içinde geçer. Bu dönemde Mısır ve Hitit ile birlikte Asur
büyük kızını da Mısır Kralı l l . Ramses'e başkadıni ve Babil Devletleri, o dönemde dünya n ı n en
eş olarak vermiştir. l l l . Hattuşili, yeğeniyle giriştiği büyük devletleriydi . IV. Tuthaliya, doğuda Asu r,
taht kavgası sonucu kral olmuştu; bu mücadeleyi batıda ise Ahhijawa Ülkesi ve Batı Anadolu'daki
de dinsel bir nedene bağ layarak "T{Itırt diğer küçük devletlerle sürekli uğraşmak zorunda
kllllm işt{lr biiyle istemektedir. . " demişti ve
. kalmıştır. Önceleri kurulu düzenin korunmas ı n a
tahtında huzursuzdu. Kökenini, 1. Hattuşili'ye karş ı n , ilerleyen zaman içinde ise Büyük H itit
kadar uzatıyordu. Tahta çı ktığ ında kendisine imparatorluğu'ndaki çöküntü ve toprak kayıpları

21
l ll l l l 1 A lt i l l i

başlar. M.Ö. 1 220 tarihinde ölen IV. Tuthaliya'nın Firavunu lll. Ramses (M.Ö 1 1 97-1 1 65), önüne
yerine oğlu lll. Arnuvanda ( M . Ö 1 220- 1 200) gelen her şeyi yakıp, yıkan, kıran bu talancı
ve daha sonra da d iğer oğ lu IL Şuppiluliuma kavimlerin sald ırı ları n ı Mısır kapıları önünde M.Ö.
(M Ö. 1 200- 1 1 90) s ı ra ile tahta geçerler. 1 1 90/1 1 80 tarihlerinde durdurduğunu yıllı klarında
IL Şuppiluliuma Hitit imparatorluğu'nun son anlatır. l l l . Ramses, saldırıları Mısır'daki Medinet
kral ıdır. Önceki Kral l l l . Arnuvanda'n ı n karıs ından Habu Tapınağı'ndaki yazıtta şu sözlerle anlat ı l ı r:
ve haremdeki eşlerinden çocuğ u olmadığı için "l11ıtti Ülkesi'nin ltiçhir krallığt bu .mltimları
tahta kardeşi I L Şuppiluliuma geçmiştir. Bu önleyemetli. Arzmvtı, Karganuş, Alasitı, Km/e,
dönemde imparatorluk çözülme aşamasına yok etliltli; Amu rm Kmllığı 'mn bir yerint/e
gelmiştir; federatif yapı içindeki krallı klar baş karurgftlı kım/u/ar . . . önlerim/e bir ateşle
kald ırmış, hatta karş ı koalisyon kurmuşlard ı r. Mısır 'a tloğm gelmeye h(lş/ıulıhır. . . " Kra l , öküz
Çözülme aşaması ndaki bu karmaşa sarayda da arabaları ve gemilerle gelen bu insanları geçtikleri
yaşanmaktad ı r. Bu dönemde IL Şuppiluliuma'nın yerde yok ettiğini belirtir.
baş yazıcısının söylemleri ilgi çekicidir:
"Ben Iatlece efent/im Şuppiluliuma 'nm M.Ö.2. binin sonlarında Hellas, Anadolu
çocukhımu korııyacağım . . . flatti Ülkesi /ta/kı ve Suriye'de bulunan krali ı klar, feodal beylikler
haşklıltlımıclı, efendim, nuıjeste, h1ıh1um,
ve federal devletlerde, okuma - yazma (yazı)
zenginlerden ve soylulardan oluşan belli bir
111111emi ve beni tl1ıllll küçük çocukken ytmma
s ı n ıfın elinde idi. Halk okumadan, yazmadan
1ıldı. . . Mitjestenin (lğ(lheyi krttlken hen
yoksundu. işte, Kavimler Göçü/Ege Göçü ile
büyümüştüm ve llllll kortu/u m. On(l k(lrşı
birlikte bu devletlerin , krallıkları n , beylikleri n
lt iç kusımhı hulunnuulım . . . f/(lffi /ı(l/kı 111111
y ı k ı l ması, okur- yazar olan sın ıfiarın da yok
karşı güçlükler çık(lrlflc(l 111111 lı içbir Zlı/111111
olmasıyla birlikte yazı da unutuldu , yok oldu.
ya/mz hmıkmadım... " Bu dönemde gerek Batı
Böylece Anadolu M.Ö. 1 1 90- 800/750 tarihleri
Anadolu'daki ve gerek diğer bölgelerde, Büyük
arasında 400 yıllık karanlık bir dönem yaşad ı .
H itit imparatorluğu'na bağ l ı olan devletler yer yer
Nihayet M.Ö.8. yüzyılda Anadolu, uygar olman ın
başkald ırırlar. Ancak Büyük Hitit i m paratorluğu
ilk koşulu olan yazıya yeniden kavuştu. işte
için ası l büyük teh like Batı Anadolu'dan gelir. yaz ı n ı n kullanılmad ı ğ ı , Anadolu'da yaşanan,
Buradaki Zippasla Devleti g üneybatı Anadolu'yu ancak karanl ı kta kalan bu tarihsel dönem
ele geçirir. Doğu'daki diğer beylikler de Büyük henüz ayd ı n l ığa kavuşmuş değildir. Geç H itit
H itit imparatorluğu'na karşı başkald ırırlar. Kra ll ıkları hakkı ndaki bu dönemlere ait bilgileri
Bu karmaşa ve başkald ırılar, son H itit kralı ise ancak Asur ve Urarlu yazılı kaynaklarından
I L Şuppiluliuma Dönemi'nde artarak çoğalır. öğrenebiliyoruz.
Artık Büyük Hitit i mparatorluğu yı k ı l mak üzeredir.
M.Ö. 2. bin in sonlarında güneydoğu Avrupa'da Hititler Dönemi'nde Batı Anadolu'daki
yaşayan halklar aras ında büyük bir hareketlenme antik çağ ı n ünlü kentlerinden Smyrna ( i zmir) 1
olur. "Deniz Kavimleri " veya "Ege Göçü " Tismurna-Smurna; Miletos (Bala!) 1 M ilavanda;
de denilen bu halklar, Balkanlar üzerinden Ephesos (Selçuk) 1 Apasas; Perge (Aksu) 1
deniz ve kara yolu ile Hellas'ı d a (Yunanistan) Parha-Parga; Patara (Gelemiş) 1 Patar; Troia 1
geçip Anadolu'ya gelirler, Troia ( M . Ö . 1 1 90) ve (W) I I ion - Wilus Hitit adlarıyla anılan kentlerdir.
Hattuşa'yı (M.Ö. 1 1 83) yakıp yıkarlar, Büyük Başlang ıçta küçük bir yerleşim konumunda
Hitit imparatorluğu'na da son verirler. Hellas' ı , olsalar bile, en azından adları nedeniyle de olsa
Anadolu'yu v e Suriye'yi korkunç bir biçimde bu antik kentlerdeki yerleşmenin Hitit Dönemi'ne
tahrip ederler. Bu kavim ler (halklar) yollarına kadar uzand ığı anlaşılmaktad ı r.
devam edip Yakındoğu ve M ıs ı r'a saldırırlar. Mısır

22
/Mı�l� -�"'"""" ___________.ı

l l i T i T D f V I rT YÖN f T i M i

H i T i T D E V L ET YÖ N E T i M i smultm prens yokstı ikinci smultm olan erkek


çocuk kral olur; bir kral çocuğu, bir oğlan
H itit Devleti , siyasal yapısı itibariyle kral ve yoksa bu durumdtı birinci smultm kız çocuğu
kraliyel ailesinden gelen kişilerden oluşan politik ev/em/iri/ir; 01111 n kocası kral olur. . . " Kral
bir kurumdu. Hitit kralları, ülke sorunları n ı , Pankus Telipinu, tahta -bir önceki kralı devirerek- geçmiş
adı verilen imparatorluk Meclisi'nde onayiatma olsa da saraydaki düzensizliğe son vermiştir. ilk
gereği duyuyorlard ı . Fakat Hitit Devleti'nde iki Hitit Kralı 1 . Hattuşili ve 1 . Murşili önceki kra l ı n
-yapısı itibariyle- mutlak güç Büyük Kral' d ı . atamasıyla tahta çıkmışlard ı ; onları izleyen krallar
H itit kraliyel ailesi dışa kapalı b i r topluluk değildi. Hantili, Zidanta ve Ammuna entrikalarla, ellerini
Kra l l ık kal llsald ı . Ancak birinci veya ikinci kana bulayarak tahta gelmişlerdi. Telipinu'nun
derecede kral olabilecek erkek bulunmaması çıkard ı ğ ı yasa Büyük imparatorluk Dönemi'nde
durumunda, birinci dereceden bir prensesin eşi de aynen uygulanmıştır. Hitit kraliçeleri de krallar
de kral olabilirdi. Eski Hitit Krall ı k Dönemi'nde Kral kadar haklara sahiptiler. Kral eşleri Tavananna
Telipin u saray entrikaları n ı (ana kraliçe) ünva n ı ile
durd u rmak v e düzeni a n ı l ı rlard ı . Eşi ölen kraliçe
sağlamak için tahta çıkış bu ünvanı ölene kadar
yasas ı çıkarmıştı ; ünlü taşırd ı . Hitit Tavanannaları
Telipinu metninde bu (ana kraliçe) içinde en
konuyla ilgili şu satırlar yer g üçlü olan ı l l l . Hattuşili'nin
alır: " . . . Birinci kadmdan eşi olan Puduhepa idi.
doğtm erkek çocuk Hurri kökenli olan kraliçe
k rtı/ olur. Eğer birinci Puduhepa, Yazılıkaya'daki

23
1
I l i l l l D I V I I I YON i l i M I

tanrı kabartmaların ı n yanlarına Hurri adların ı ülkesi 'nin biiyük kraliçesi Pııdıılıepa 'yıı söyle:
yazd ırtmış, Fraklin Kabartması'nda kendisini Ben, kız kardeşili iyiyim, siz kız kardeşim de iyi
Tan rıça Hepat'a libasyon yaparken göstermiş, olasm; iilken de iyi olsun . . . Sen kız kımleşim/e
eşi l l l . Hattuşili öldükten sonra d a başa geçen aym biçimde kardeş olduk. işte sıma, kız
bir sonraki kralla birlikte ülkeyi yöneterek güçlü kardeşim, se11i11 içi11 se/ıımlıımıı lıediyesi oltmık
bir kraliçe olduğunu kan ıtlamıştır. Kizzuwatna bir lıediye gihulerdim . . . Boyun için bir zi11cir,
Ü l kesi'ndeki Hurril i bir rahibin kızı olan kraliçe çok renkli safaltımlım. 12 teldeli oluşmuş,
Puduhepa, dış ilişkilerde de etkin olmuş yapılan ağırlığı 88 şekel, bir tane çok renkli makla/u
birçok antlaşmaya eşi Krai i i i . Hattuşili ile mühür giysisi, kral kalitesi; bir ta11e çok renkli koto11
basmıştır; hatta bazı uluslararası ilişkilerde kraliçe tunika, km/ kalitesi; 5 ıulet çok renkli koto11
Puduhepa tek başına insiyatif koyarak mührünü g(ysi, iyi kalite i11ce iplikten; 5 adet çok renkli
kullanm ıştır. Bu dönemde yine komşu devletlerle kolon twıikıı iyi kalite ince iplikten; Biiiii n
olan ilişkileri güçlendirmek için s ı k s ı k karşılıklı giysilerin toplanu 12 koton giysi . . . " (Çel': Setlaf
hediyeler gönderilip, yazışmalar yapılm ıştır. Ele A lp). Yine ayn ı dönemde Hitit Kralı l l l . Hattuşili
geçen bir belgede dönemin dostluğu güçlendirmek için
Mısır Kraliçesi Neptera, büyük kızını Mısır Firavunu
H itit Kraliçesi Puduhepa'ya ll. Ramses'e 'baş kad ı n
gönderdiği hediyeleri eş' olarak vermiştir.
yazdığı bir mektupta Sonrasında M ı s ı r Firavunu,
şöyle sıralamıştır: "Mısır Hitit Kraliçesi Puduhepa'ya
Ülkesi 'ni11 biiyük kraliçesi dostluk içeren şu mektubu
Netl/era şiiyle der: Hat/i göndermiştir: "Amon 'un

24
------- �
ll i T i T D E V L E T Y Ö N F T i M i

sevgilisi, güneşin oğlu, Mmr kralı, biiyiik Kral Dönemi'nde genellikle su kenarlanndaki sarp
Rtımses şöyle der: Htttti Ülkesi'nin krtıliçesi, kayalara, doğal yol ve dağ geçitlerine, yapay
biiyiik kraliçe Pwlulteptt :va söyle: işte ben olarak d üzenlenmiş yüzeylere, Hitit krallan n ı n
kardeşin iyiyim. Evlerim, oğullarım, ordu/arım, tasvirlerini içeren kabartmali kaya an ıtlan
tıtftırım, tmıbttftırım iyidir. Ülkenu/e biiyük yapmışlard ı r. Bu an ıtlar bizzat Hitit krallan
ölçiide �yilik vardır. Siz kız ktırdeşim de iyi tarafından yaptınlm ıştır. Buradaki amaç, tann ların
olasm . . . Kız kardeşime şiiyle siiyle: Kardeşim, kutsanmas ı , büyük kraliann tannlara karşı olan
Htttti Ü/ke.1'i 'nin kralı bana şiiyle yazdı: Kızmun şükranları n ı n görsel olarak gösterilmesidir. Ayrıca
başımı iyi kokulu yağı dökecek kişileri gönder;
bu an ıtlan n, Hitit kralların ı n gücünü, büyüklüğünü
onlar, onu Mısır Krtı/ı 'mn biiyiik krttlm
ve egemenlik alanlan n ı n gösterilmesi şeklinde
evine giitürsünler . . . işte kardeşim bmw biiyle
ve propaganda amacıyla yaptırdıklan da
yazdı; kartleşimin ha mı bildirdiği btt kartır
düşünülebilir. Giivurkale Kaya Amtt , Fmktin
çok güzeldir. Mtstr 'm ttmrıları ve Htıtti'nin
Kaya A mtı, Ejfatımpımır Amtt, Fasıl/ar Amtı,
Umrtfttrt iki hüyiik iilkeyi
Sirkeli Kaya Amlt, Gezbeli
sonsuza dek bir iilke olarttk
Kaya Am lt, Karabel Kaya
birleştirmek için hizi bu
A mlt, imamkulu Kaya
karartı sevkettiler. . . "
(Çev: Sedat A/p). Kahartuutsı, Yttfburt Su
Am lt, 7iışçı Am tt, Hatip Kaya
Hititler gerek A m lt, Akpınar Kaya A mlt,
imparatorluk Dönemi'nde, /-/emite Kaytı Amtı bu kaya
gerekse Geç Hitit Beylikleri Sfenksli Kapı. Alacahöyük. an ıtlanndan bazılarıd ı r.

25
.,;,Ailfutlu:�j�<i- ·'f�tptn"'"" ------
l l i ri r D I V I I I YÖN i l i M I

Hitit kralları yönelimde mutlak hakimdi; ayn ı (M .Ö. 1 345- 1 3 1 5), Muvatalli (M ö 1 3 1 5-1 282) ,
zamanda ordunun da komuta n ı konumundayd ı . l l l . Murşili (Urhi-Teşub M.Ö. 1 282-1 275),
Din v e yarg ıda da karar verici, s ö z sahibiydi. l l l . Hattuşili (M.Ö. 1 275-1 250), IV Tuthaliya
Gerek krall ı k döneminde gerekse imparatorluk ( M Ö . 1 250-1 220), l l l . Arnuvanda ( 1 220-1 200)
aşamasında farkl ı dinlerden ve dillerden oluşan ve Hitit imparatorluğu'nun çöküş aşamas ı ndaki
çok uluslu federatif devlet yapıs ı n ı yüzyı llar boyu son kralı ise ll. Şuppiluliuma'd ır (M. Ö . 1 200-
sürdürme başarısı göstermişlerdir. Farklı ulusların 1 1 90/1 1 83).
tanrıların ı kendi tanrıları na katm ışlar, dillerini
benimsemişlerdir. Hakimiyetlerine aldıkları birçok Hitit imparatorları listesinde ad ı bulunmayan
krallığ ı oğ ulları kanal ı yla yönetmişlerdir. Sınırlarda ancak son yıl larda yapılan araştırmalar sonunda
kurdukları tampon devletlerle, evlilik, ticari ilişkiler "Kalırtwum Kumnta " adlı yeni bir H itit kralı
vb. yöntemlerle dış ilişkilerinde de g üçlü hakimiyet saptanm ıştır. 1 986 yılında Hattuşa'daki Yerkapı'da
alanları kurmuşlard ır. Eski Krallık Dönemi'nde yapılan kazılar sırasında bulunan ve Ankara'da
(M.Ö. 1 660- 1 460) bilinen kral sayısı on birdir; Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenen
Kral i . Hattuşili (M.Ö. 1 660- 1 630) Hitit Krallığı'nın
çivi yazı l ı tunç (bronz) levhada, Büyük H itit
kurucusud ur; diğer krallar tarih s ı ralamasına göre
Kralı IV Tuthaliya ile Tarhuntassa Kra l ı Kurunta
1. Murşili (M.Ö. 1 630- 1 600), 1. Haniili (M.Ö 1 600-
arası nda yapılan bir antlaşmadan söz ediliyor ve
1 570), 1. Zidanta ( M . Ö . 1 570-1 560), Ammuna
yazıtta, "Biiyiik Kral, Kalırtwwn Mul'tltalli'nin
( M . Ö . 1 560-1 540), 1. H uzziya ( M Ö . 1 540-
oğlu Biiyiik Kral Kalırttmtw Kurunta " yazısı
1 535), Telipinu (MÖ. 1 535- 1 5 1 0) , Alluvamna
geçiyor. Büyük Kral Muvatalli'nin Urhi-Teşub
(M.Ö 1 5 1 0- 1 500), ll. Haniili (M Ö 1 500-1 490),
ve Ulmi-Teşub adlı iki oğlu vard ı . M uvatalli'nin
l l . Zidanta (M.Ö. 1 490-1 480) ve l l . H uzzia'd ı r
ölümünden sonra Urhi -Teşub tahta geçer; ancak,
(M Ö 1 480- 1 460).
yeğenini zayıf kişilikli ve başarısız gören amcası
Hitit imparatorluk Dönemi'nde ( 1 460- 1 1 83) I I I . Hattuşili, onu tahttan uzaklaştırarak kendini
tahtta kalan kral sayısı ise on dörttür. I I . Tuthaliya, Hitit kralı ilan eder. Muvatalli ile l l l . Hattuşili
krallığı imparatorluk aşamasına getirmiştir. Bu ayn ı zamanda kardeştirler. lll. Hattuşili yeğeni
dönem kralları tarih sıralamasına göre l l . Tuthaliya Kurunta'yı koruyan bir kişi idi. Daha sonra
(M. Ö. 1 460-1 440), I .Arnuvanda (M.Ö. 1 440- l l l . Hattuşili Kurunta'yı "yerel kral olarak " tahta
1 420), l l . Hattuşili ( M . Ö . 1 420-1 400), l l l . Tuthaliya geçirir. Konunun uzmanları, Kral Kurunta'n ı n
(M ö 1 400-1 380), ı. Şuppiluliuma ( M . Ö . 1 380- olas ı l ı kla M.Ö. 1 220 tarihlerinde Hitit kra l ı olarak
1 345), l l . Arnuvanda ( M . Ö . 1 346-1 345), l l . Murşili beş y ı l kadar tahtta kald ı ğ ı n ı belirtmektedirler.

26
----- � ��....... . �- ___________j
ll iTiT D i N I

H iTiT Di N i "Hepat ", H ititler "Arinna '11111 Giineş Talll't çası ",
Geç Hititler "Kubtıba " adı ile an ariard ı. H itit Kralı
H itit Devleti federal bir devletti. Farkit I I I . Hattuşili'nin eşi Puduhepa'nın yazı l t bir tabietle
inançtan oluşan toplulukları içerdiğinden, Arinna'n ı n G üneş Tanrıçası 'yla ilgili yaptığ ı
devletin bütün inanç gruplarına karşı hoşgörülü duada şu d izeler geçmektedir: "Arinmı 'mn
olmas ı n ı gerekli kılm ıştır. Hititlerin Gök Tanrısı ile Gii11eş Tt11ınçası saltibem; sen biitiin ülkelerin
Arinn a ' n ı n Güneş Tanrıçası birlikte Federal H itit kmliçesisin. Sen kentline Ilatti Ülkesi'nde
Devleti'nin birleştirici g ücünü de oluşturuyordu. Arinıw Kenti'nin Giineş Tanrıçası tulmı takim.
Hitit yaz ı l ı kaynaklarında s ıkça "Hatti Ülkesi'nin Ayrıca Set/ir Ülkesi yaptığm ( Üiketle). Kentline
Bin 1lmrısı " ndan söz edilir. Büyük imparatorluk Hepat tulmı koydun. Ben Putlultepa ise,
Dönemi'nde Hatti Ülkesi'ne çok tanrılı i nançlar eskiden beri senin ltizmetkfim11m... " (Atatürk/
egemendi. Ayn ı tanrı hakkında, farkit inançtaki Alacaltöyiik, Aykut Çmaroğlu, Duygu Çelik).
toplumların başka adlar kullanmaları nedeniyle "Bin Ttm n lı Uygarlık " denmesi ne karş ı n , bütün
Hatti Ü l kesi'nde tanrıların sayısı binlere ulaşmıştır. Hitit tanrı ları n ı n resmedildiği başkent Hattuşa
Hitit metinlerinde baş tanrı ; "Htıtti Ülkesi'nin yakı n ı ndaki açık-hava tapınağ ı Yazılıkaya H itit
Gök 1lmnsı ", Panteonu'nda, Gök Tanrısı Teşub, Arinna' n ı n
"Güğiin Güneş Tan rıçası Hepat v e oğulları Şarruma'dan
Taun.\·t ", oluşan çok sayıda Hitit tanrısının tasviri yer
"Hattuşa 'nuı almaktad ı r. H ititler taptıkları tanrılar için tapınaklar
TttllfiSI '', inşa etmişlerdir. Tanrıların ve onların kutsal
"Sttray 'llt hayvanları n ı n heykellerini yapmış, ayrıca bunların
Tanrm " gibi kabartmaların ı da mühür ve vazoların üzerine
isimlerle a n ı l ırd ı . işlemişlerdir.
Hattiler F ı rtına
Tanrıs ı ' n ı Tarhu,
Hurriler ise Teşub
adı ile anarlard ı .
Baş Tanrıça'yı
ise, Hattiler
" Veruşemu ",
Hurriler

27
I l i l l l \ ( ) ) Y A I Y A ) A M I . K t J I r L J J t ;-. A N A l V I M i M A i t i � i

l l i T i T S O S YA L YAŞA M [ , edilen binlerce yazılı tabietin okunmas ıyla Hitit


K Ü L T Ü R_ SANAT V E tarihi, dini, ekonomisi, siyasal ve sosyal durumu
hakkında geniş bilgilere ulaşılmaktad ı r. Hattuşa
M i MA lZİ S İ kazılarında bulunan ve M.Ö. 1 3 . yüzyıla tarihlenen
çivi yazı l ı pişmiş toprak tablette "Asker
Hititler insan haklarına önem verirlerdi; yemin i" konu edilmektedir. Bu tablette, H itit
Hatti Ülkesi'nde suçlulara Asur'da olduğu gibi askerlerinin yaptıkları yemin töreni aniatılmakla
onur kırıcı cezalar uygulanmazd ı ; suçluları, ve bu yemine uymayanlar lanetlenmektedi r.
esirleri kazığa oturtmak, derisini yüzrnek Lanetlenme bölümü şöyle devam eder: " . . .. .

ya da kellelerinden kuleler oluşturmak Her kim bu lim rı yeminini bozarsa ve Hatti


türünden cezalara H itit yazılı kaynakları nda, Ülkesi'nin kralımı tuzak kurarsa ve Hat/i
kabartmalarında rastlanmaz. Kölelerin bile Ülkesi'ne düşmım gözü ile bakarsa, bu
hakları olduğu, yerli kad ı nlarla evlenebileceği yeminler onu çaıJJSIII. Ve bu ada mm askerleri
bilinmektedir. Hitit sosyal yaşa m ı nd a kız kardeşle kör olsun, sağır olsun. Birbirlerini görmesin
evlenme ya da sevişme yasaktı ve cezası ağ ı rd ı . ve birbirlerini işitmesin/er. Onlara kötü ölüm
E l e geçen b i r belgede Kral i . Şuppiluliuma'nın versin ve on/ann aşağıda ayaklarım kötürüm
sözleri bu yasağ ı dile getirmektedir: " . . .
etsin, yukamla ellerini bağlasm! . . . " Ve sonra
Hat/i Ülkesi'nde önemli bir gelenek wırdır; (askerlerin) ellerine etin sinirlerini ve tuzu koyar,
erkek kardeş, kız kardeşi ya da onla rm kız onları bir tavaya atar ve şöyle söyler: " Nasıl
çocuklanyftı sevişemez, cime/ ilişkiye giremez; bu sinirler ocakta parçtılam ayrılıyorsa ve
girerse Hal/i Ülkesi'nde sağ yaşayımuız, tuz ocakta yok oluyorsa, bu yeminleri kim
iHdürülür . . . " Mezopotamya'da baskı altında boztırsa, Hatti Ülkesi kml11w saygısızlık eder,
olan kad ı n ı n aksine Hititlerde kad ı n sosyal ve gözleri Hatti Ülkesi'ne
yönetsel yaşamda erkekle eşit konumdayd ı ; düşmımca çevrilirse, bu
ülke yönetiminde birçok kraliçe a l ı nan kararlarda yeminler onu çarpsm
ve antlaşmalarda kralla birlikte mühürünü o da sinirler gibi
kullanm ıştır. Hititlerde çok kad ı n l ı evlilik yoktu. parçaftıra ayrı/sm.
Tuz gibi dağılıp
Kendilerini "Bin Tanrılı Ülke " olarak yok o/sım! Nasıl
tan ı mlayan Hititler, din, mitoloj i , !öre, örf ve tuzun to/w mu
adetleriyle, kültür ve sanatın bütün dallarında yoksa, o tulımwı da
kendilerinden önce yaşayan Hattilerin etkisinde ismi, tolunuu, evi,
kalmakla birlikte, kendi özgün anlayışları n ı da sığm ve koyunu
yansıtmışlard ı r. Mısır, Babil ve Sümer Uygarl ıkları aym şekilıle yok
düzeyinde olmamakla birlikte, kendilerine özgü o/sını . . . "
bir sanat ve kültür geliştirmişlerdir. Boğazköy,
Alacahöyük, Alişar, Kültepe, Acemhöyük, l ı ı itillc ı;
Karahöyük, Şapinuva, Sarissa bilinen önemli Hitit k iiltii r ve
s:ı n:ıtı n
yerleşim merkezleridir. Hitit m i marisinin en güzel bütiin
örnekleri başkent Hattuşa'da ( Boğazkale} d:ıll:ınnd.ı
H attilerin
yer alır. Kentin etrafın ı çeviren surlar, kuleler, etkisinde
giriş kapıları , kent içindeki saraylar, tapınaklar, kı.ı l rmı kla
birlikte,
arşiv binaları ve diğer yapılarda H itit mimarisinin kendi özgiiıı
bütün incelikleri görülebilir. Hattuşa kazıları ı.tnl:ıyışlarını
dı.ı y a n sıtın ış­
sonunda, arşiv binalarındaki odalardan elde lardır.

28
----- �� _AiNA1� · 1...n- ------

ll i T I T YA Z I S I

H İ T İ T YAZ I S I bir antlaşma metni


yazıl ı d ı r. H ititler,
H ilitler, ülke içinde ve dış ilişkilerinde, bıraktıkları belgelerin
yazışmalarda, çoğunlukla fırında pişirilmiş ya bir kısmında ise
da güneşte kurutulmuş dörtgen kil tabietleri hiyerog lif yazı
kullanm ışlard ı r; bu tabietler çivi yazısıyla kullanmışlardır;
yaz ı l m ıştır. Çivi yazısı Sümer diliyle Güney Mısır lıiyeroglifine \'i v i ve
hiycruglif
Mezopotamya'da doğan ve gelişen yazı şeklidir. benzetilse de kökeni y:ızısı ol:ın
Sonrasında Akadlar kendi Anadolu'ya özgüdür; ıııiilıiir baskısı. A . M . M .
�����=� dilleriyle çivi yazı s ı n ı tamamı L u w i dilinde yazılm ış, mühürlerde, taş
kullanm ışlard ı r; bu yazı bloklarda kulla n ı l m ıştır. Hiyeroglif yazıyı, çok
türü Yakındoğu'nun diğer sayıda ele geçen Hitit kralları nın mühürlerinde de
dillerinde Elamca, H ititçe, görmekteyiz; pişmiş toprak tabietierin çoğ unda
Ugaritçe, Hurrice ve kralları n , kraliçelerin mühür izlerine rastlanm ıştır.
U rartuca'da kullanı larak Bazı mühürler hem çivi yazılı hem de hiyerog lifie
yayg ınlaşmıştır. Çivi yazılm ıştır. H iyeroglif yazı n ı n kullanıldığı diğer bir
yazılı belgeler çoğ unlukla alan da ortostatlar, büyük taş blokları ve doğal
kilden pişirilmiş tabietiere kayaç alanlarıd ı r. Günümüzde Anadolu'n u n birçok
yazıl ıyordu; ayrıca balmumlu yerindeki H itit yerleşiminde, yol geçitlerinde ya
ahşap tabiellere de da su kenarındaki an ıtlarda hiyeroglif yazıya
yazılmıştı; çok az sayıda rastlanmaktad ı r; Karatepe-Aslantaş, Zincirli,
bulunan çivi yazı l ı tabietler Kargamış, Sakçagözü, Hattuşa gibi yerleşim
ise metalden yapı l m ışt ı ; alanları nda, bu bölgelerden çıkarılmış, m üzelerde
Hititlerle Mısırl ılar arasında sergilenen ortostatlar, steller ve kaya yazıtlarında
yapılan Kadeş Barış ve hiyeroglif yaz ı l ı belgelere rastlamaktayız.
Kardeşlik Antıaşmas ı ' n ı n Hitit imparatorluk Dönemi sonrasında da
-Mısır kaynakları nda­ Geç Hitit Dönemi sonuna kadar hiyerog lif yazı
���::,: gümüş bir tabiete yazıldığı kullan ı l m ıştı r. Anadolu'da ele geçen ilk yaz ı l ı
beli rtilmişti ama bu tabiete kaynaklar H ititlere a i t değildir; Orta Anadolu'da
ulaşılamam ıştır. 1 986 yılında Kayseri yakınları nda Kültepe'de (Kaniş 1 Neşa)
Hitit başkenti Hattuşa'da çıkarılan ilk tabietler Eski Asur Dönemi'ne ait
Peter Neve tarafından Akadca tabletlerd i . Hitit Kralı 1. Hattuşili
bulunan metal tablet Dönemi'nde tabietlerdeki çivi yazısı Asur
l ı-t iyeroglif yazılı bilim dünyasında yankı tabietlerindeki gibi değildir. Babil / Mezopotamya
stcl. l·l :ıthış:.ı. uyand ı rm ıştır. Anadolu çivi yaz ı s ı n ı n benzeridir; bu yazının kaynakland ığı
Ç.M.
Stcldc ' Kanatlı
Medeniyetleri Müzesi'nde yerler ise ilk Hitit kralların ı n Suriye içlerinde ele
G ü neş K u rs u ' n u n sergilenen bronz tablet geçirdiği topraklard ır; bu bölgelerde yaşayan
allııı d a kralın
soyu h a kkında günümüze sağlam ulaşmış yazıcıların başkent Hattuşa'ya getirilmesi sonucu
bilgilcı· önemli bir belgedir; üzerine bu yazı stilini de H ititler kullanır olmuşlard ı r.
veril m e ktedir:
" B ü y ü k Kral kazınan çivi yazısı nda Hitit tabietlerinin çoğu resmi niteliklidir ve
Ta barna Tuth:ıliy:t, Hitit Kralı IV. Tuthaliya ile saray ve tapınaklar gibi devlet ayg ıtı içindeki
k:t h nı m a n biiyiik
Krıt l l-f ı: ttuşili'nin Tarhuntassa Ülkesi kralı yerlerden çıkarılmıştır. Tabietlerdeki metinler,
oğlu, biiyiik Kr:ıl Kurunta arasında M.Ö. kral buyrukları n ı , devlet içi yazışmaların ı ,
M u rş i l i ' n i n torunu
Tut h :ı li)•a". 1 235 tarihinde yapılmış devlet içindeki yöneticilerin h a k v e görevlerini,

29
1
l l i l l l Y /\ / l \ 1

federatif yapı içindeki krall ı klarla resmi ilişkileri,


kral ve kraliçeler arasındaki yazışmaları,
sınır ötesi ülkelerle yapılan antlaşmaları, ülke
içinde ve d ışında yapılan bağ ışları ve hukuki
yazışmaları içerir. 1 . Hattuşili'den başlayarak
d iğer Hitit kralları dönemlerinde tutulan yıllıklar
en önemli belgeler arası ndad ı r; birçok krala
ait ele geçen bu y ı l l ı klar sayesinde o dönemin
yaşam tarzları , yönetsel, ekonomik ve siyasi
olayları 1 gelişimleri 1 değişimleri hakkında ayrıntılı
bilgiler edinmekteyiz. Hitit yaz ı l ı kaynakları nda
yazın sanatına ait belgelere de rastlanmaktad ı r;
bu yazıtlar arasında Anadolu içinden ya da
Mezopotamya kaynaklı birçok söylencelere
rastlanm ıştır. Mezopotamya kaynaklı G ı lgamış
Destanı, Hurri kökenli Kumarbi Destanı bu türler
arasındad ı r. Tabietler arasında ayrıca dini içerikli
ilahiler, eğitimde kullanılan okul belgelerine de gclel'cktt.•ıı
rastlanmıştır. Hitit yaz ı l ı belgeleri n i n çoğunu k o n ı ı ı nuı k i ç i n
d i ıı s c i W n.·ıı i
da dini içerikli belgeler oluşturur; kült-bayram :ııı l a l :ı ı ı

törenleri , büyü törenleri ve kehanet belgeleri de k i l l :ı h lct.


i .A.M.
tabietierde yer alm ıştır. Hitit tabietleri çoğunlukla
başkent Hattuşa'dan ve Şapin uva (Ortaköy),
Tapigga (Maşathöyük), Sarissa (Aitınyayla/Sivas),
Gözlükule (Tarsus), Alalah (Teli Açana) ve diğer
yerleşimlerden çıkarı l m ı ştır. Anadolu d ı ş ı nda ise
Ugarit, Emar gibi Suriye topraklarında, Mısır'da
Teli ei-Amarna'da iki ülke ilişkilerini içeren
yazışma, antlaşma tabietleri ele geçirilmiştir. Bu
tabietler Türkiye m üzelerinde, Almanya başta
olmak üzere birçok Avrupa ülkesi ve farklı ülke
müzelerinde sergilenmektedi r.
30
------ � A/�iuıl� -'f��pVı- ------
ll i T I T YA Z I S I

l l i T i T K R A L, K R A L i Ç E V E BAZI
TA N I M LA R l N H i Y E ROG L i F YAZIMI
f..' (�\'11(1/.. : Scdal . /Ip. 1 Iili! Çağ1 'nda Anadolu.

t
Tulhaliya
@B)
Tanrı

I rma k
11
Kız çocu k ,
kız

�ll l/
cv
Büyük

Yer

�uppiluliuma Sevmek,


� sevg i l i


Gök

w )�{
Kral
Mur�ili


ır
Çalışma

\\1/ Fırtına


Tanrısı

D. Büyük Kral

w
� �
Mııvr:ıt;:ı lli
iyilik
":::::;:?

Hattu�iliy Büyük Kraliçe


Göğün
F ı rtına
Tanrısı

� 1
Bağ, asma,

A
şarap

@
ı
� Kral oğ lu ,
Prens
Urhi-Tesub Güneş

� 1t
( l l l . Mursili)
Ben
n

fft [Ml Kent


Güneş

M
� Tanrısı
Kalip,
tabiet
Malnigalal

�� 11 w Ü l ke

"'fA
c2s
� Tanrı
Sarruma
Efendi

Danuhepa
Kule

<[t::> �
� �� )0
Kahraman
Ra h i p

� o �
Puduhepa
en Kad ı n ,
Araba

i
Dağ sürücüsü
dişi

Arnuwanda
ill
Kutsal Dağ

00

Çocuk, oğul

Hayat

31
ll

H İT İ T BAŞ KE N T i
HATTU ŞA
• H ATTU Ş A COGRAFYAS I VE
KENTiN KI S A TARİ H İ
• H iTiT B A Ş KENTİNİN KE Ş F İ
• H ATTU Ş A G E Z İ YO L U
• A Ş AG I Ş E H İ R VE KONUTLAR
• S URLAR
• KARUM KA L l NTI LARI
• B ÜYÜ K TAPINA Ki l NO ' LU TAP l NA K
• P I NARL I MAG ARA
• YAMAÇ EVi
• KE S i K KAYA

AS L ANLI KAPI
30 NUMARALI TA P l NAK
YEN İ C E KA LE
• G ÜNEY H AVU Z L ARI
•YU KARI Ş E H İ R. ME S E D i EVi VE
G A L.ME S E Di TA B LETi
• YE R K A P I VE G Ü N EY S U R L A R I
• S FEN K S L i KAPI
• TA P I NA KLAR MA H A L LESi
• 5 NUMARA L I TA P l NA K
• K RAL KAPI
• G ÜNEY KALE
• DOGU H AVU Z L ARI
• 1 NUMA R A L I O D A
• 2 NUMARA LI / H iYE ROG Li F Li O D A
• 3 1 NUMARA L I TA P l NAK
• N İ ŞANTAŞ I
• KU ZEYYAP I KOMP L E K S i VE B ATI YA P I S I
• B ÜYÜ K KA LE/ K R A L S A RAYI
• B ÜYÜ K KAYA DE RESi. B O G AZ VE KÖ P RÜ
• B ÜYÜ K KAYA
• H iTiT S O N RA S I H ATTU Ş A' DA
B U L UNANYERLE Ş i MLE R
SFENKS L i KAP I ' DAN G iR i LEN D Ü NYA:
B O G AZ KÖY MÜ ZE S i
------ � .Af,.uı/� ·'fllf"'"JıWJit -------"
I-I ATT U $ 1\ C O G RA F YA S I V I K I N T i N K I S A TA R i H i

1 Biiyii k Kııy:ı llcı·csi. l lan uş:ı. l u : ı ı t u ş a ' d :uı Boj!:tzkıı l c görii n ii n ı ii .

H ATT U ŞA C O G RA FYA S I V E ileride Budaközü Çayı'na karışrrlar. Budaközü


K E N T i N K I SA TA R i H i Çayı' n ı n suyu kuzeye doğru artarak Kızı l ı rmak' ı n
kolu Delice ı rmağı'yla birleşir. Hattuşa kenti
içinden geçen doğuda Büyük Kaya Deresi,
H itit başkenti Hattuşa iç Anadolu Bölgesi'nin batıda ise Yazı r Deresi vadi içinde derin oyuk
kuzeyindedir. Antik Kapadokya ise güney açm ışlard ı r; tepeler, çukurlar, teraslar, kaya
bitişiğ indedir. Günümüzde Türkiye' nin başkenti yükseltileri ve üzerindeki düz alanların bulunduğu
Ankara'n ı n doğusunda yer alan Hattuşa, Çorum kent yerleşimi bu iki derenin oyuğu arasında
ili'ne 82 kilometre uzaklıktaki Boğazköy'ün (yeni güneyden kuzeye bir üçgen yarımada gibi uza n ı r.
ismi Boğazkale ilçesi) güneyindeki düz teras ile Ayrıca Kızlarkaya Deresi'nin yatağ ı , kenti kuzeyde
dik ve kayalık bir alanda yer almaktad ır. Kent 'Aşağ ı Şehir', güneyde ise 'Yukarı Şehir' olmak
yerleşimi, Budaközü Çay ı ' n ı n güney-kuzey yönde üzere ikiye böler. Kent yerleşiminin güneyindeki
aktrğ r uzun, geniş bir vadinin güneyinde yer alır. en yüksek noktadan en alçak seviyeye kadar
Budaközü Çayı'nın kaynağ ı olan dereler, kentin uzanan ve 2 kilometreyi aşan bir mesafede arazi
bulunduğu vadi içindeki derin boğazdan akarak 280 metre alçalrr. Yerleşimin alçald rğr noktadan

33
1 1 /\ 1 l l i � /\ C O <.. , R A I Y A \ 1 V I t-. I N I I N f-. 1 \ A 1 1\ I U I I I

itibaren kuzeye doğru geniş tarım alanlarının yer dönemlerin izine az rastlanır. Neolitik Dönem
aldığı ova uzanır. Yerleşime uygun arazinin az yerleşim izleri de yine bu dağlık, orma n l ı k alanda
olmasına karş ı l ı k teraslar açılarak, uyg un, akılcı az görülür. Hattuşa ve çevresinde ilk yerleşim
yöntemlerle kent kurulmuştur; yetersiz yerleşim izlerine Kalkolitik Dönem'de rastla n ı r; bölgede,
alanlarına karş ı l ı k , derin iki boğazın arasında bu dönemde dağ l ı k alanlarda seyrek ve küçük
bulunan Hattuşa yerleşimi savunmaya uygun, görülen yerleşimlerden bir tanesi de ören yerinde
korunaklı bir arazi yapısına sahiptir; yükseltilerin Büyük Kaya üzerindeki yerleşimdir. Bu dönem
geçit vermeyen doğal yapıs ı n ı n yanı sıra kent, izlerine Hattuşa'nın 2 kilometre kuzeydoğ usunda
mimari çözümlerle güven altına alınm ıştır; kent bulunan Varı kkaya'da da rastlanır; bu yerleşirnde
yerleşimi için diğer tercih nedeni ise bölgede 1 966-67 yı llarında yapılan kazılarda ortaya
Kızılırmak'ı besleyen su kaynakları n ı n bol ç ı karılan küçük bir çiftlik bu dönemin ilginç
ol uşudur. Hititler öncesinde de yerleşim bulunan kal ı ntılarıdır. Kalkolitik Dönem'de yavaş ilerleyen
Hattuşa'da zor doğa koşulları n ı n önüne geçilerek yerleşim, ilk Tunç Çağ ı'nda h ızlanarak daha
yüzlerce yıl boyunca bu topraklar döneminin büyük yerleşim merkezlerinin çıkmasına neden
en büyük ve önemli uygarl ıkianna ev sahipliği olur; Alacahöyük'te M.Ö.2500 yı llarında parlak
yapm ıştır. Günümüzde Hattuşa ve çevresi bozkır bir dönem geçiren Hatti kenti bunlardan birisidir.
görünümündedir; karasal bir Ard ı ndan Hattuşa'da Hatti
ikiimin sürdüğü bölgede kışlar yerleşimi ortaya çıkar; ilk
soğuk ve uzun, yazlar s ıcak Tunç Çağ ı son dönemine
geçer. Oysa Hattuşa beylerin i n , doğru Hattuşa'da da
kralları n ı n hüküm sürdüğü sürekli yerleşim başlamış
dönemlerde bölge gür bir olur.
orman örtüsüyle kapl ı , her türlü
yabani hayva n ı n barı ndığı, bol Hattuşa ismi,
su kaynakların ı n olduğu ı l ı ma n Hattilerin bu kente
bir iklime sahip olmalıyd ı . verdikleri özgü n Hattuş
Anadolu'nun g ü r ormanlarıyla sözcüğünden gelmektedir.
kaplı bu bölgelerinde halkların M.Ö. 1 9 . ve 1 8. yüzyıllarda
yerleşik bir düzende olmad ığı Hititleri n başkenti olmadan
göçebe bir hayat SÜrdÜğÜ •�B-o- ---__----------'==-----
ğıız ku· y M ü zc· sı. , ,, d c ,c r g i l cıı c n ıı işnı i ş ==--
önce Hattuşa'da, yerli halk
Paleolilik ve Mezolitik ınıırak kaplar. Hattilerin yan ı s ı ra Asurlu

34
------ � e /IJ,.u.,,... .. . 1""·- -------�
fi AT T U Ş A C O G RA F Y A S I V I K r N T i N K I S A TA R i l-l i

tüccarlar anlayışına göre yapılan


yaşıyordu; anlaşmalarla kurulan bu
Hattuşa'da 'Karum'lar Kaniş 1 Neşa'ya
As u rlu (Kültepe), o da Asur'a bağ l ı yd ı .
tüccarların Bu dönemin yerli kralları­
kurduğu beyleri Büyükkale'de oturuyor
'"""-"!l"-'....,1! Karum da olmalıydı lar. Olas ı l ı kla,
bunlardan Hattuşa'da Asur kolonisi 50 yıl
biriydi; kadar sürmüş ve çıkan büyük
Karum, bir yangın la son bulmuştur;
As ur Ticaret bu büyük yang ında yerli
Kolonileri kralların sarayları da yok
Dönemi'nde olmuştur; yang ın ve yok oluş
kent şehre yapılan büyük bir sald ırı
merkezi ve istila sonucu meydana
yan ında gelmiştir. Hattuşa'da bulunan
kurulan yazılı belgelere göre, kentin
ticaret merkezlerine verilen M.Ö. 1 8 . yüzyıl başlarında
isimdir. ' Karum', ticaret için Kussara Kralı Anitta tarafı ndan
Hattuşa'ya gelen Asurlu tahrip edildiği, Mari'de bulunan
kervanların, tüccarların , belgelere göre de kentin
konaklama v e pazarlama ancak M.Ö. 1 720 yılında
mekanlarıyd ı ; yerli halk ve Hitit kenti durumuna geldiği
yöneticilerle karşılıklı çıkar anlaşılmaktad ı r.

35
1 1 1 1 1 1 I l i\ ,� "-! N i l N I N "- 1 \ 1 1

l l i T i T BAŞ KE N T i N i N KE Ş F i

Hititlerin başkenti Hattuşa ve Yazı l ı kaya Açık


Hava Tapınağ ı kal ı ntıların ı n bulunduğu alanlar
1 834 yılında Fransız bilgin ve gezg in Charles
Texier ( 1 802- 1 87 1 ) tarafından keşfedilmiştir.
Fransız Kültür Baka n l ı ğ ı adına Orta Anadolu'da
bir keşif gezisine çıkan Texier, 28 Temmuz 1 834
günü Boğazköy'e gelir; asıl amacı Galatlara ait
Tavium kenti üzerine araştırmalar yapmaktır.
Boğazköy'de ilk izlenimleri Texier'i oldukça
şaşırtır; dar keçi yoluyla ulaşt ı ğ ı Yazı l ı kaya Ernest C hantre tarafından başlatılır; Büyükkale,
kabartmaları şaşk ı n l ı ğ ı n ı daha da arttırır. Büyük Tapınak ve Yazılıkaya'da yapılan
Boğazköy'de 1 O gün kalan Texier, harabeleri n kazı larda ele geçiri len tabietierin incelen mesi
ayrıntılı planları n ı çıkarıp, resimlerini çizer. Yaptığı sonucu yazıların çivi yazısıyla yazılmış H ititçe
araştırmalar sonucu -ya n ı lg ıyla- yerleşimin olacağ ı kanısına varı lır. Bulunan tabietler bilim
Tavium değil, iranlı Medlerin Kuzey Kapadokya'da dünyas ında ilgi çeker; Asur Uzma n ı Dr. H ugo
kurduğu Pteria şehri olduğu kan ısına varır. Winckler bölgeye yaptığı bir gezi s ı rasında da
1 836 yıl ında Charles Texier'i n yazd ıklarından
yine farklı tabietleri ele geçirir. Hattuşa'da ilk
etkilenen William J . Hamilton Boğazköy'e gelip
büyük kazı 1 906 tarihinde Alman Doğu Derneği
kentin planların ı n çizimini yapar. 22 yıl sonra
adına Dr. Hugo Winckler ve Theodor Makridi
Boğazköy'e gelen Heinrich Barth ve Andreas
tarafından başlan ı r ve 1 9 1 2 yılına kadar sürer. Ele
David Mortdmann da buras ı n ı n Pteria olduğunu
geçirilen tabietler arasında saray yazışmaları, l l l .
belirtirler. 1 86 1 ve 1 864 yıllarında bölgeye gelen
H attuşili'nin Mısır Firavunu l l . Ramses'le yaptıkları
gezg in-araştırmacı-fotoğrafçılar d a harabelerin
yazışmalar geniş yan kı ve heyecan uyand ı rır. Bu
Pteria'ya ait olduğunu açıklarlar. 1 872 yılında
araştırmalar sonucu artık kesin leşen tek şey, bu
harabelerin ilk fotoğrafı yayınlan ı r. Boğazköy'de
ilk sistemli kazılar 1 893-1 894 yılları arasında harabelerin Hitit başkenti Hattuşa olduğud ur; bu
keşif, bilim dünyas ında geniş yankı uyandırır. 1 9 1 5
y ı l ı nda Hattuşa tabietlerindeki Hititçe yazıyı ise
Bedrich H rozny okumayı başarır. 1 834 y ı l ı nda
Charles Texier'in Pteria sand ığı yeri n , 1 998
y ı l ı nda yapılan araştırmalarla Boğazköy'ün 40
kilometre güneydoğusunda Kerkenes Dağ ı'nda
olduğu anlaş ı lı r. Kazılara, bölgede ve dünyada
çıkan savaş ve karış ıklı klar nedeniyle kısa süre
ara verilmesinin ard ı ndan devam edilir. 1 93 1
y ı l ı nda Kurt Bittel başkanlığında tekrar başlayan
kazılar 11. Dünya Savaşı'nın ard ından 1 977 yılına
kadar sürdürülür. Peter Neve başka n l ı ğ ı nd a
1 993'e, Jürgen Seeher başkanlığında 2005 yılına
kadar sürdürülen Hattuşa kazıları n ı g ü n ü m üzde
Andreas Schachner başkanlığındaki bir Alman
Bilim Heyeti yürütmektedir.

36
------ �
i t AT T U Ş A G t: Z i Y O l U

H ATTU ŞA G E Z i YO L U Daha sonra inişe geçen gezi yoluyla şehrin


doğusu gezilir; önce Kral Kapı'ya ard ından da
Büyükkale'ye gelerek, tekrar gişelerin bulunduğu
Boğazkale'den Hattuşa ören yerine,
noktadan çıkış yap ı l ı r. Gezi güzergah ı , yaklaş ı k
kuzeybatısındaki gişelerin bulunduğu kapıdan 3-4 kilometre uzunluğundaki yol izlenerek -araçla
girilir. Aşağ ı Şehir'den başlayıp, gezi g üzergahı ya da yürüyerek- tamamlanır. Kentin daha detayl ı
içinde şehrin batısı izlenerek güneyine görülmesi, gezilnıesi ve anlaşılması için kendine
-Yerkapı'ya- en üst noktaya ulaş ı l ı r; bu yer -ayn ı güvenen gezginlere önerilen, yönlendirme
zamanda- Hattuşa ören yerinin tamam ı n ı n levhaları nı izleyip güzergahı yürüyerek
görülebileceği b i r seyir noktası d ı r. tamamlamaland ı r.

l l :ı t l u ş a ' d;ırı Boğ:ızk:ılc. l

37
A \ A( , ı ) l l l i iZ V I '- O N I J I I A IZ

/\ � /\ G l Ş E H i R V E
K O N U T LA R
'Aşağ ı Şehir' olarak bilinen
bölge, Hattuşa kentinin kuzeyindedir.
Büyük Tapınak' ı n da bulunduğu bu
bölümde çok sayıda konutun varl ı ğ ı
ortaya çıkarılmıştır. Hattuşa'da
varlığı bilinen çok sayıda tapınak ve
kül! yapıları n ı n kent yerleşiminde
büyük yer kaplad ı ğ ı bilinmektedir;
geriye kalan arazi içinde konutlar
terasların üzerinde ya da uyg u n
olmayan engebeli arazide s ı k ı ş ı k
g ruplar halinde i n ş a edilmiştir. Aşağ ı
Şehir'de, M.Ö.3. binin sonları ve
M.Ö.2. binin başlarına, Hatti ve
As ur Ticaret Kolonileri Dönemi'ne
tarihlenen konutların görünümü
çeşitlilik gösterir. Kazılarda, alt
katmanlarda ortaya çıkarılan ev
özelliklerinin sonraki dönemlerde
değiştiğini görmekteyiz. Halti
Dönemi'nin sonunda kente yapılan
ani bir sald ırı sonucu Büyükkale'deki
beylerin sarayları n ı n yan ı sıra
Aşağ ı Şehir'deki konutlar d a
yakılıp, yıkılm ıştır B ü y ü k Tapınak'ın
kuzeyinde yer alan konutlar -erken
dönemlerde- açık aviulu olarak
inşa edilmiştir; sonraki dönemlerde
olasıl ıkla rahiplerin, tüccarları n ,
memur v e zanaatkarların oturduğu
şehir tipinde kapa l ı solalı evler
yapılm ıştır. iç kısımlarında ocakları n ,
fırınların, yıkanma küvetlerinin
bulunduğu çok adalı evler kerpiçten
yapılmış ve düz damlıyd ı . Kentin
su gereksinimi çeşmelerden
sağlanmaktayd ı ; atık su ise
kanalizasyon şebekesiyle kent d ış ı n a
atılmaktayd ı . Bölgede yaşayan h a l k ı n
çoğunluğu i s e yak ı n çevredeki k ö y ve
çiftliklerde yaşıyor olmalıyd ı .
38
S U lU A R - K A l l l l M KA l l N T i l A lU

l•&t:J S U RLAR
Aşağ ı ve Yukarı Şehir'den oluşan Hattuşa
kentinin etrafı n ı 6 kilometre uzunluğundaki
surlar çevirmektedir. Surların bazı bölümleri
iyi korunmuş durumdad ı r. Surlar, doğu ve
batı yönünde Yazır Deresi'yle Büyük Kaya
Deresi'nin dik yamaçları boyunca uza n ı r. Şehir Ören yerine girişte,
surları n ı n devamlılığı, ulaşılamayacak sarp dik Hattuşa kenti suru, ön
yamaçlarda kesintiye uğrar. Şehrin güneyinde, suru, kapı ve kulelerine
doğal bir savunma alan ı n ı n olmaması nedeniyle ilişkin (rekonstrüksiyonu)
geniş, yüksek yığma bir tepeyle savunma yeniden inşa denemesinin
g üçlend i rilmiştiL Güneydeki araziden derin bir bir örneği g örülür. Aşağ ı
hendekle ayrılan surlar buradan çıkma topraklarla şehirdeki bu surun uzunluğu
y ı ğ ı l m ıştır. Kral Kapısı'yla Aslanil Kapı aras ındaki 65 metre , kuleleri ise 1 3
surların görünümü oldukça ilgi çekicidir; bu metre yüksekliğindedir.
k ı s ı mdaki surların en geniş noktası 80 metre, Su basmanı taştan olan
yüksekliği ise 15 metredir. surlarda Hitit yapı tekniğine
uygun kerpiç kulla nılm ıştır.
Kerpiçlerin boyutu 45x45x 1 O
santimetredir ve 64.000
adet kerpiç kullanı larak
yapılmıştı r.

Gişelerden hemen sonra yolun sol tarafında


Hatti ve Asur Ticaret Kolonileri dönemlerine
(M.Ö. 1 9.-1 8. yüzyıllara) ait yapılar ve Karum
kalıntıları yer a l ı r. Asurlu tüccarların konaklad ığ ı
bu yer Büyük Tapınak'ın kuzeyine düşer. B u
alanda y a p ı l a n kazılarda tüccarların yaşad ı ğ ı
konutlar ve işyeri kalı ntıları ortaya çıkarılmıştır;
ele geçen -ticari faaliyetleri anlatan- tabietierde bu
tüccarlardan bazıları n ı n isimleri geçmektedir.

39
IH J Y U K 1 1\ l' l N I\ t--.

� B ÜYÜ K TA P l N A K / olarak kullan ıldığı kuşkul udur; bir heykelin


1 N U MA RA L I TA P l N A K kaidesi olarak kullan ılmış olabilir. Büyük bir taş
bloktan oyulmuş, köşelerinde aslan başları n ı n
Hattuşa'da bulunan tap ınakların beş bulunması tekneyi ilginç kılar; aslanlar, G e ç Asur
tanesi büyük tapınaktır. Büyük Tapınak (1 no'lu asianiarına benzer; teknenin uzun yanlarında
Tapınak), gezi yoluyla , g işeleri geçer geçmez aslanların bacakları kabartma olarak işlenmiştir.
yolun batısında ilk görülen H attuşa' n ı n en Gezi g üzergahı üzerinde tapınak yapıları n ı n
görkemli yapısı d ı r. Olas ı l ıkla M . Ö . 1 4 . yüzyıla güneydoğusunda bulunan a n a girişine (Propylon)
tarihlenen Büyük Tapınak, H attuşa ' n ı n 'Aşağ ı vanld ığında üç tane monolit eşik taşı görülür.
Şehir' kısmında bulunan Hitit dünyas ından Ard ı ndan iki yanında bekçi odaların a açılan
günümüze sağlam ulaşmış en büyük tapınaktır. birer kap ı n ı n bulunduğu 'vestibüle' g i ri lir;
Tapınak topluluğu içinde, orta kısı mdaki kült burada kapı lara ait bazı parçalar bulunmaktad ı r.
alan ı n ı n dört tarafın ı idari kısımlar,
bürolar, değerli eşyaları n , arşivin , diğer
eşya ve yiyeceklerin sakland ı ğ ı odalar
çevirir. Güneybatısında ise çok odalı
bir yapı topluluğu bulunur. Tap ı n a kta,
büyük kapıya giden yolun üzerinde
-tek bir kalker bloğ u ndan yap ı l mış- 5.5
metre uzunluğunda 'Aslanlı Tekne'
vard ır. Dört parçaya ayrı l m ış, d i kdörtgen
şeklinde olan tekneni n bir su teknesi

40
.;AJMAI� · 1'Y"'iıi<M --------'
IH J Y l J K TA P l N A K

1 Büyük Tapınak planı.

1- h':Up l ı' ri ıı b u l ı ı ıuhığu


d q ı u l : ı ı·

2- K i i l i hiilii n ı l c ri

J- Ilirekli C:ılcri
4- S u n : ı k '!

S- i ç ,\\• l ı ı

6- U i i y f i k T:ı p ı n : ı k g i r i ş i

7- T:ı�l:ın Y:ı p ı h u :ı T c kne

8- Yt•şii T:ış

9- Biiyii k T:ı p ı ı ı :ı k ' ı n


A n a G i rişi

1 0- San:ı l karl:ır Evi

l l - Giiııcy Kapı Yolu

1 2 - Pınar

13- Asl:ı n l ı Tckne

Kült törenlerinde kral ve kraliçe, rahip ve rahibe Büyük Tapınak alan ı , güneybatıdan
sıfatıyla beraberindeki heyetle giriş yaptı kları kuzeydoğuya doğru uzanan bir teras üzerindedir;
kapıdan, günümüz gezginleri de binlerce yıl tüm yapı toplulukları n ı n bulundukları alanı d üzgün
sonra geçerek tapınağ ı ziyaret etmektedirler. hale getirebilmek için moloz taşlarla görkemli
Ana g irişten sonra yassı büyük taşlarla döşenmiş bir teras yapılm ıştır. Büyük Tapınak, kült alan ı
tapınak yoluna girilir; bu yol depo odaları boyunca ve etrafın ı çevreleyen depo ve odalarıyla birlikte
tap ı n ağ ı n çevresini dolaşı r; yolun başlangıcında 1 4.500 metre karelik bir alanı kaplayan yapılar
sol taraftaki bir depo odasında 'Yeşil Taş' görülür; topluluğundan oluşur; tapınağ ın etrafında 82
eşik taşları yakı n ındaki 'Yeşil Taş' ziyaretçilerin depo odas ı tespit edilebilmiştir; bu bölümler
hemen ilgisini çekecektir; taşı n H itit Kültü'nde depoların alt kat ı n ı oluşturur; depo odaların ı n
ne amaçla kullanıldığı anlaşı lamam ıştır. Orijinal temelleri moloz taştan , kaideleri işlenmiş d üzgün
yerinde olmayan 'Yeşil Taş'ın Hattuşa çevresinde taştan , üst kısımları ise -payeler arasında ahşap
nefrit bir kaya bloğundan getirildiği san ı lmaktad ır. hatıllarla g üçlendirilmiş- kerpiç örgülüydü.
'Yeşil Taş'ın az ilerisinde Propylon'un içe bakan Tapınak düz bir çalıyla kapatılmıştı . Duvarlarda,
kısmında dörtgen su teknesi vard ı r; buraya kaide üzerinde görülen çok sayıda delikler
su geldiği ve çıkan suyun da kanalizasyona (zıvana delikleri), üstündeki duvar örgüsünü
karıştığı düşünülmektedir; teknenin, hangi amaçla sağ lamlaştırmak amacıyla açılmıştır; taş ı n
kullan ıldığı kesin olarak bilinmemektedir. üzerine konulan ahşap v e bronz zıvanalar d uvarı

41
1\ l J � l J "- 1 A 1 ' 1 N A "-

daha da
sağlam hale getiriyordu;
Hitit taş ustaları içi boş
matkaplarla bu deli kleri
açm ışlard ı r; karş ı l ı k l ı
oturan ustalar, m atkaba
bağ l ı ipi çekip-bı rakarak
delikleri açma ktayd ılar.
Odalar sıvalıyd ı ; s ı vaların
üzeri ise boya bezeli
ve kabartmalıyd ı . Depo
odaları, terasın eğ imine
göre güneydoğu , batı
ve güneybatıda 2 katl ı ,
kuzeydoğu v e kuzeybatıda
ise üç katlıyd ı ; katlar
aras ında ise merdivenli
mekanlar bulunmaktayd ı .
Depo odaların ı n çok
katl ılığı hesaplan ı rsa
Büyük Tapınak yapı
topluluğunda 200
depo odas ı n ı n olduğu
varsayı labilir. Tapınağın
etrafında yer alan
odalara depolanacak
eşyalar konulur ve ayrıca
tapınak hazinesi de

42
------- � - ./IIA<AI,... 1'f"><� ------�•­
B (! Y Ü K TA P l N A K

bürolarda tapınağa
giren-çıkan mallar
kaydedilmekteydi .
Kayıtlar arşiv odalarında
saklanmaktayd ı ; kil
tabietierin yanı s ı ra
-tahta tablet yazıcıları n ı n
oluşturduğu- üstü
balmumu kapla n m ı ş
tahta tabietler
de kayıtlarda
kullan ılm ıştır. Tahta
tabietler günümüze
ulaşmamıştır. Tapınağın
güneydoğu yön ündeki
1 0, 1 1 , 12 no'lu çok
katl ı odalarında 1 907
burada korunurdu. Tapınak depo odaları nda, tarihinde yapılan kazılar sırasında binlerce çivi
dini törenlerde kullan ılan eşyalar arasında yaz ı l ı tablet bulunmuştur.
pişmiş toprak ve madenden kaplar, mobilya
parçaları, müzik aletleri , tanrı heykelleri, Büyük Tap ınak, güneybatı girişi ile
rahiplerin giysileri ve bayraklar bulunmaktayd ı ; avlu etrafında s ı ralanan dikdörtgen odalar
tap ı n a k odalarında kurbanlık hayvanlar da ve kuzeydoğ usundaki dinsel odalardan
vard ı . Tapınağ ı n çevresindeki 33, 34, 37, 38 oluşmaktad ır. Tapınak ana yapısı tek katl ı ,
v e 4 1 no'lu depolarda ' i n situ' olarak i k i sıra 64.5x42. 5 metre boyutund ad ır; ana yapı
halinde büyük küpler bulunmuştur; bir daha kireç taşı ndan, dinsel ek odalar ise granitten
kaldı rı lmamak üzere konulmuş, üç boyda olan yapılm ıştır. Girişteki kapı kanatların ı taş ıyan
küplerin en büyüğü 3000, orta büyüklükte direkierin oyukları görülebilmektedir; büyük ve
olanı 1 750, en küçüğü ise 900 litre sıvı alacak ağ ı r kap ı n ı n açılıp-kapa n ı rken yerde bıra ktığ ı
büyüklüktedir; küpleri n üzerinde mühür izleri izleri de belirg i ndir. Tapınak yapısı n ı n kaidesinde
ve içinde ne olduğunu gösteren işaretler vard ı r. kulla n ı la n çok büyük boyutlu -5.75 metre
Bu küplerde sıvı maddeler, tah ı l ve baklagiller uzunluğunda 36 ton ağ ırl ı ğ ı nda- taş blokların
saklanm ıştır. Tapınak odaları aras ında yer alan görünümü şaş ı rtıcıdır. Odalardan ve halden
------ı oluşan giriş
bölümünden
sonra
tapınağ ı n
27x20 metre
boyutunda
olan avlusuna
geçilir.
Tapınak
uzu n luğundaki lckncnin avlusun u n
r c ko ıı sı r iı· k si y o ıı ç iz i nl i .
·• k::::
: ·ı.::
: .:.:.:::::::�
:_ :.:::
�����:.::_::.::::.::: •·:._________
· ".:: ____________� taba n
ı yass ı ,

43
!fkrtliii{l; � _,.,.,.,,..,... """''"""

1 \ I J Y l J I-.. 1 1\ I ' I N A "-

Hattilerin Hava Tanrısı


Teşub ile Arinna'nın
Güneş Tanrıçası
Hepat ad ın a yapılmış
olduğunu gösterir;
kuzeydoğudaki 8x1 0
metre boyutundaki kült
odasında Ari n na'n ı n
Güneş Tan rıçası'nın
kült heykelinin üzerinde
durduğu bir taş kaide
işlenmiş kalker taş levhalarıyla kaplanm ıştı; bulunmuştur. Kuzeybatıdaki kült odas ına ise
günümüzde çok az kısmı görülebilmektedir. H atti Ü lkesi'nin Hava Tanrısı'n ı n kült heykeli
Avlunun güneybatısında bulunan dar koridor konulmuş olmalıyd ı .
geçidinden tapınak personeli g i rmekteydi ; bu
geçidin altındaki kanal ise avluda biriken suyu Büyük Tap ı nak'ın d a içinde bulunduğu
dışarıya akıtmaktayd ı . Avlunun kuzeydoğu yapılar topluluğunun güneybatı yönünde ise ayrı
köşesinde granitten yapı l m ış -tah rip olmuş- bir yapı topluluğu bulunur. Bu iki yap ı topluluğu
kare planlı (5x5 metre) oda bulunmaktad ır; arasından 8 metre genişliğinde bir sokak
bu odan ın en kutsal yere girerken yı kanma, geçer ve altında güneydoğudan, kuzeybatıya
arınma yeri olarak tan ı mlanması tartışılmaktad ır. doğru büyük bir kanal uzanır. Güneybatı
Avluya açılan beş direkli portik, tapınağ ın kutsal yapılar topluluğu içinde bulunan odaların bir
bölümü diğerlerinden ayrılır. Kazı larda, g i rişin
bölümüne -kült odalarına- geçişi sağlar. Simetrik
kuzeyindeki odalarda bulunan bronz aletler, yazı
olarak yapılan iki büyük kült odası , bu tapı nağ ın
yazmaya yarayan kalemlerin sapları olmalıdır.
Burada bulunan odaların yazıcı lara ait olduğu
ya da yazıcıların eğitim ald ıkları bir okul olduğu
san ı lmaktad ı r. Ele geçen bir tabietten edinilen
bilgiler bu düşünceyi doğrular niteliktedir.
Tabletten, 'Sanatkarlar Evi'nde 208 kişin i n
bulunduğunu, bunlardan 1 8 kişinin rahip, 2 9
kişinin kad ı n mızıkacı, 1 9 kişinin tablet yazıcı s ı ,
33 kişinin tahta tablet yazıcısı, 35 kişin i n k a h in
ve 1 O kişinin de Hurri dilinde şarkı söyleyen
kişiler olduğunu öğrenmekteyiz; tabietin kırık
olan yerinde ise diğer eksik kişiler s ı ralanm ı ş
olmal ıdır. M . Ö. 1 200 yılında y ı k ı l ı ş aşaması nda
kentin yağmalanmas ı , sonraki dönmelerde
yapıların farklı işlevlerle kullan ılması sonucu
Büyük Tapınak'ta saklanmakta olan değerli
eşyalar günümüze ulaşmamıştır; tap ın ak içindeki
30, 32 ve 33 no'lu odaları n yakınında çok
sayıda yang ı ndan etkilenmiş/pişmiş kil külçe ele
geçmiştir. Bu külçelerin üzerlerinde mühürler
görülmüştür; olas ı l ı kla, bu külçeler mühürlenerek
kapatılmış paketiere aitti .
44
------- � - .A/�Iu'J"k-� ------
P I N A R L I M A C A R A - YA M A Ç E V i - K E S i K KAYA- I' OT ı:ıt N I i S U R - rA l l l L IJ E I' O L A IU - K I Z L A I\ KAYA

r ı N A R L I M AG A RA POT E R N L i S U R
'Sanatkarlar Evi'nin g üney kısmında ise Kesik
erken döneme ait 'Pınarlı Mağara' bulunur. Dar Kaya'dan sonra
ve uzun olan pı nar odas ına basamaktarla in ilir. yolun solunda
Boyutları 1 ,4x5 metredir. Pınar odas ı n ı n üstü şehrin en eski
bindirme tekniğiyle örtülmüştür. Güney kısmı ise p-;;;;...;-.-.:ıı- ı-...wo� -..__. surları üzerinden
bir d uvarla kapatılmıştır. Geçmiş zamanda pınar geçilir; bu surlar
odas ı n ı n taban ında bulunan delikten , g üneydeki şehri M.Ö 1 6 .yüzyılda g üney ve batıdan çevirmiş
havuza su akıyor olmalıyd ı . olmal ı d ı r; genişliği 8 metre olan surlar 'Sand ı k
Duvar' tekniği ile yapılm ıştır v e üzerine yaklaş ı k
m YA M AÇ E V i h e r 2 0 metrede bir kuleler inşa edilmiştir. Bu
surların altında 8 adet potern (tünel) bulunur; bu
Büyük poternler (tünel) Yerkapı 'daki poternle ayn ı d ı r.
-.-.r""'lliDI Tap ınak'dan
içieri toprakla dolmuş olan bu potemierin
çıktıktan sonra
günümüzde sadece giriş noktas ı yoldan
gezi yolunun
görülebilir.
doğusunda
32x36 metre
boyutunda,
TA H 1 L D E P O LA RI
M.Ö. 1 600 Hattuşa' n ı n
ı.,-....;....,...._.____=-__. yıllarına tah ıl depoların ı n
tarihlenen b i r kısmı, Poternli
iki katl ı an ıtsal (rekonstrüksiyon) Yamaç Evi, Sur'un yakı n ı nda,
görü n ü m ve planıyla ilgi çeker. Anıtsal nitelikli bu �;;;i,ı:;:;�:��;::.,.ı! Büyükkale ile
yap ı n ı n , konut olarak değil de resmi işlevli bir yapı """"-"'----__. Kızlar Kaya'nın
olabileceği sanılmaktad ır. Bu evde 1 9 1 1 yı lı nda ve aras ındad ır.
1 960-1 963 yıllarında yapılan kazılarda çok sayıda Yaklaş ı k 30 bin kişiye yetecek kapasitede olduğu
çivi yaz ı l ı tablet ele geçmiştir. Yapı n ı n hangi tahmin edilen yeraltı tah ı l depoların ı n uzunluğ u
amaçla kullan ıldığı kesin olarak anlaşılamamıştır.
1 1 8 metre, genişliği ise 30-40 metre dolayındadır.

ti K E S i K KAYA
Yapılan a rkeotojik kazılarda, M.Ö. 1 6.yüzyılda
buğday ve ağırlıklı olarak arpan ı n korunduğu bu
Kesik tah ı l depolarında çıkan büyük yang ın sonucunda
Kaya, gezi depoların büyük bir kısmı tahrip olmuş ve içinde
g üzergahı bulunan tah ı llar adeta kömürleşerek günümüze
içinde bir sonra ulaşmıştır.
���-� ulaşı lacak
yerdir.
_,"""'""""'• 1) K I Z LA R KAYA
Büyük kaya
bloğ u n u ayıran yarı k hemen dikkati çekecektir. Kızlar Kaya, ' Poternli Sur'un yakınında,
Kaya kütlesinin üzerinde bir Hitit yapısı olduğu gezi yolunun batısında yer alır. Yüksek bir
düşünülmektedir. Kaya kütlesinden, çeşitli seyir noktasından izlendiğinde bloklar halinde
dönemlerde bloklar halinde taş kesilmiş ve bu kesilmiş taşların geriye bıraktığ ı görünüm
alan taş ocağ ı olarak kullanılm ıştır. ilginçtir; söylenceye göre bu blok kayalıkta kız
45
1\ ) A l. , ı 1 \ 1\ ı ı t-.. A ı · ı � l l t... i\ R I 1 \ i\ 1 1 t... i\ 1 ' 1 \ A l U t... A I 1

tasviri görüldüğü dillendirilir. H itit Dönemi'nde (11 S A R I KA L E


de kullanılan bu büyük kaya kütlesinden Roma
ve Doğu Roma (Bizans) Dönemi'nde de bloklar Ören yerini çevreleyen gezi yolu, Kızlar
halinde taş kesildiği bilinmektedir. Kaya'dan sonra ikiye ayrı l ı r; gezginlere önerilen
sağa ayrılan yolu izleyerek Yukarı Şehir' e

ml A Ş AG 1 B AT I KA P I / ulaşmalarıdır. Aslani l Kapı'ya gelmeden önce


doğu yönde 60 metre yükseklikteki Sarıkale
ID Y U KA R l B AT I KA P I -önündeki düzlük içinde- hemen fark edilecektir.
Hitit Dönemi'nde üzerinde yapı topluluğu
Hattuşa'da şehre g i riş yapılan birçok kapı bulunan bu büyük kaya kütlesinden g ü n ü m üze
bulunuyordu. Ören yerinde 6 kapı görülebilir. bazı duvar kalı ntıları ve sarnıç ulaşmıştır. Yapı
Ayrıca şehrin kuzeyinde ve alçak alan ı nda iki tekniği olarak Ortaçağ kaleleriyle benzer yanları
kapının daha var olduğu sanılmaktad ı r. Şehrin vard ı r. Kuzey yan ı tırman ılamayacak dik bir
batısında bulunan bu kapı lardan iki tanesi Aşağ ı duvar gibidir. Kaleye çıkış güneydoğudan daha
ve Yukarı Batı Kapı 'd ı r. Yerkap ı ve Aslanil Kapı kolayd ır. Sarıkale'nin doğusunda bir yerleşim
gibi kabartmatarla bezeli olmayan bu kapıların olduğu düşünülmektedir. Kaleye, aşağ ı kaleden
her iki yan ında kuleler bulunurd u . Aşağ ı Batı sonra, bir burç ve avludan geçilerek en üst
Kapı , Kızlar Kaya'dan görülebilmektedir. Gezi kısımda bulunan -şatoya- dik dönemeçti bir yolla
yolundan görülemeyen Yukarı Batı Kapı ise Aşağ ı çıkıl ıyordu. Sarıkale'nin doğu yan ındaki bazı
Batı Kapı'nın biraz g ü neyinde ve kısa bir yürüme yapı kalıntılarının Frig Çağ ı 'na tarihlenebileceği
uzakl ığındad ı r sanılmaktad ır. Fakat üst noktada bulunan Şato,

46
�----- '��
AS I A N l l KAI'I

H itit Dönemi'ne aittir; yapı tekniği v e şekli bunun


kan ıtıd ı r; M . Ö . 1 4 . - 1 3 . yüzyılda yapılmış olmal ıdır.
Doğu Roma (Bizans) Dönemi'nde de kullan ıldığı
düşün ülen Sarıkale üzerindeki yapı kal ı ntıları
doğal aşınmalarla tahrip olmuş durumdad ır.
Kaleni n hangi amaçla kullan ıldığ ı kesin olarak
saptanamam ıştır; bilim dünyas ında kalede saray
hanedanına bağlı üst düzey kişilerin oturduğu ya
da ölü kültüyle ilgili bir işlevi olabilceğ i görüşleri
tartışılmaktad ır.

A S LAN L l
KA P I �
�J _I �\ '"'�
: :

00""" :

Ören yerinin
güneybatısında :
:
�V/ :
bulunan görkemli o
o
o
o

Asiani ı Kapı'ya dik


gezi yoluyla ulaşılır.
iki kule arasında
yer alan kapının üst 1 Asiıı·n ·ı;:.�.:.;,; ):.;n:,; a· k :ı � ı l ı
H iy c rog l i f Y:ızıt
kısmı yok olmuştur.
Girişte, kapı odasının her iki yanında kuleler
bulunmaktad ır. Kapı sövelerinin d ışa bakan
yüzlerinde birer aslan kabartması vard ır; ağ ızları
açık, ürkütücü ve korkutucu görüntüsüyle bu
aslanlar, kötü ruhları korkutmak için kentin giriş
kap ısına konulmuştur. Soldaki aslan ı n kafası
tahrip olmuştur; restorasyon la baş kısmı yeniden
canland ı rılm ıştır; bu aslanın baş ı n ı n sol kısmında
Luwi hiyeroglifii yazı dikkati çeker; taşa kazınmış
bu yaz ı n ı n tamamı okunamam ıştır; yazının alt
kısm ı nda bulunan işarette kapının ismi yazılmış
olmal ı d ı r. Sağ taraftaki aslan ise bütün hatlarıyla
günümüze sağlam ulaşmıştır. Hantalca duran, iri
gövdeleriyle aslanlar, yeleleri , göğüs ve yüzündeki
k ılları, kakma gözleriyle görenleri etkiler. Bu
kapı M.Ö. 14. yüzyılın başlarında inşa edilmiş
olma l ı d ı r. O dönem H itit heykelciliğinin bütün
i nceliklerini yansıtır. Şehir kapıların ı n tümünün
ahşap, çift kanatl ı , üzerlerinde süslü madeni
kakmaların olduğu düşünülmektedir. Kazılarda
elde edilen bir tabietieki yazıda, bu kapıları n ,
şehrin Belediye Başkan ı (Hazannu) memurları
47
/k.ttii:;l; (.$ _,.,.,,,..... �....·�·
t\ ' I A N I I "- A I ' I i ( ) N I I I\ \ A R /\ 1 1 1 1\ I ' I N A I\.

tarafından IIJ 30 N U M A RA L I TA P l N A K
-giriş- çıkışları
denetiemek için­ Aslan l ı Kapı'nın yakınlarında, yolun solunda
akşam mühürlenip bulunan diğer bir yapı ise 30 numaralı tap ı naktır;
kapatıld ı ğ ı , sabah, sadece temelleri görülebilen tapınağ ı n boyutları
m ü h ürleri kontrol 30x40 metredir. Yıkıldıktan sonra yap ı n ı n
edildikten sonra taşları bölgedeki diğer yerleşimlerde konut ve
açıld ığı yazı lıdır. atölyelerde kullanılm ıştır.
Aslanlı Kapı'nın
sol tarafında yer
alan kule duvarları
günümüze
sağlam ulaşmıştır;
d uvar yapımı,
Hitit tekniğinin
inceliklerini yans ıtır;
H itit ustaları duvar
örgüsündeki taşları
büyük bir ustalıkla
adeta birbirine
yapıştırm ışlardır;
taşların poligonal
örgüsü dikkat
çekicidir.

48
.:AiM.AIJ� · 1ApinluNI ------
Y E N i C E KA L E · G lJ N F Y H AV U Z L A ıU · Y U K A I \ ı Ş E H i R. M E S E D i E V i VE G A L. M E S E D ı TA ll l [T ı

il] Y E N i C E KAL E ID G Ü N EY H AV U Z LA Rı

H itit başkenti Hattuşa' n ı n su ihtiyacı, şehrin


farkl ı yerlerindeki yüksek noktalara kurulmuş
havuzlardan sağlan ıyord u . Güney Havuzları
da beş ayrı havuzdan oluşmaktayd ı . Yerkap ı
yakınlarında, gezi yolunun doğusunda (solunda)
olan bu havuzlar var olan araziyi iyi kullanmak,
suyun buharlaşmas ı n ı önlemek için dar ve
derin inşa edilmiştir. Bulunduğu yerin doğal
oluşumunda su sızd ı rmaz bir tabakada, sekiz
M . Ö . 11yüzyılda inşa edilen Yenicekale, metre deri nliğinde olan bu havuzların M.Ö. 1 5.
Sarıkale gibi doğal bir taş kütlesi üzerindedir; yüzyılda inşa edildiği sanılmaktad ı r. Bu bölgede,
Sarıkale'den daha küçük olan Yenicekale, Asiani ı şehre verilen suyun kesintiye uğrarnaması için
Kap ı ' n ı n kuzeydoğusundad ır. Bu doğal kaya tek bir havuz yerine beş ayrı havuz inşa edilmiş
kütlesi 30 metre yüksekliğindedir ve üst kısmı olmal ıdır.
teraslanarak düzgün hale getirilmiştir; teras ın
bir yerine küçük boyutlu bir şato yapılm ıştır. m!! Y U KA RI Ş E H i R,
Dışarıdan görülebilen görkemli duvarları H itit
M E S E D i EVi VE
mimarl ı ğ ı n ı n inceliğini yansıtması bakı m ından ilgi
çekicidi r. Günümüzde yıpranmış durumda olan
G A L. M E S E D i TAB L E T i
bu ilgi çekici kalenin güneyinde bir avlu ve üst
Hattuşa'da Kızlarkaya dere yatağ ı n ı n
kısmı ndaki düzlükte ise 30x23 metre boyutundaki
kuzeyinde bulunan Yukarı Şehir içinde birçok
bir yap ı n ı n dış duvarları kalmıştır. Şato'nun
tapınak yapısı, Yerkapı, Sfenksli Kapı ve
iç kısmı ndan çok küçük kalıntılar günümüze
ulaşm ıştır. Kalenin üst kısmında ise bir sarnıç
bulunmaktad ır.

49
' I R I'. A I ' I V I <. ı l l N I ' \� J R I AIU

peternin yanı s ı ra bazı konut başt, uşa,�uı konuşur: Krafire 1-/ıuum ile ilgili
kalıntıları d a bulunmaktad ı r. her �e.v (J>itfiı: Sen de. . . ller �ey �vi olsun.
Yukarı Şehir, Yerkapı'da Tann/11r (?) iyi n!ı>etlerivle -kollllrıy/11- seni
-deniz seviyesinden- 1 250 korusımlar... Ya�am, .m.�lık (�ü<), ruhunun
metre yüksekliğe erişir; kent (parftıklığı) Stillll gelecek günlerde lı ep
yerleşimi kuzeye doğru 280 versin/er. .. Seni stlllll. . . '".
metre alçalara k önünde 1 O
kilometre boyunca uzayan
ovaya ulaş ı r; kentin g ıda (B Y E RKA P I VE
gere ksinimi, bu ovadaki G Ü N EY S U RLA R I
verimli topraklardan
karşılanmaktayd ı ; ova içindeki Gezi yolu izlenerek, kentin e n yüksek
köylerde yaşayan yerli halk noktasına, Yukarı Şehir'de bulunan Yerkapı'ya
tarımla uğraşmaktayd ı . Ovada ulaş ı l ı r; bu noktadan başkent Hattuşa'n ı n tamamı
çalışan halk, kente saldırı görülebilir. Yerkapı'dan bakıldığında kentin
diizey askeri
bir komutanın a n ı nd a geri çekilerek surların kuzeyinde kilometrelerce uzunlukta verimli
evinde
b u l u n m uştur.
içine s ı ğ ı n m aktayd ı . toprakların yer ald ığı ova uzanır. B u ovada 'Hatti
Bayra m l a r ve
d i n i tüı·cıı lcnlc
Ü l kesi' halkına ait yerleşim alanları bulun uyordu.
kull:ınılmış Yukarı Şehir'de son Barış zaman ında bu ovada yapılan tarı mla
olmalıdır. B.M.
yıllarda yapılan kazılarda kentin g ıda gereksinimi karşılan ıyer olmalıyd ı .
içinde çok sayıda seramik Savaş v e baskınlar s ı rasında da h a l k ı n surların
kapların bulunduğu bir yapı ortaya çı karılm ıştır; içine çekildiğ i san ılmaktadır. Kent surları , Aslan lı
üst düzey bir komutan ı n evi olduğu sanılan Kapı'yla Kral Kapı arasında yarım daire yaparak
yapıda 2009 yılı kazılarında, içerisinde boğa başlı uza n ı r ve Yerkapı'da en yüksek seviyeye çıkar.
görkemli büyük bir testi ile ağız kısmı mazgallı bir Güneydeki arazi doğal savunmaya uygun
vazo bulunmuştur; kazıda, bunların yan ı sıra çok olmad ı ğ ı için derin bir hendek açıl m ı ş , buradan
sayıda tepsi , ta bak ve kase de o rtaya çıkarılm ıştır. çı kan toprakla yapay, yığma bir tepe oluşturulup
Boğazköy Müzesi'nin H itit Salonu'nda sergilenen kent g üven altına alınmıştır. Bu bölümde iki sıra
Boğa Başl ı Testi Hitit imparatorlu k Dönemi'ne halinde doğu ve batı yönüne uzanan sur d uvarları
tarihlenmektedir. F ı rtına Tanrıs ı ' n ı sembolize vard ı ; iç sur ve dış sur duvarlarında d üzensiz
eden boğa başlı testi , bayram ritüelleri ya da ara l ı klarla kuleler bulunmaktayd ı . Sur kaideleri
dini törenlerde kullan ılmış olmal ı d ı r. Büyüklüğü moloz taştan yapılmış ön duvarı ise masiftir;
nedeniyle tahta bir koruyucu d üzeneğe konulan 5 metre kalınlığ ında olan iç duvaiiarı sand ı k
testideki sıvı, kaplara boşaltılarak töreniere duvar tekniğ iyle örülmüştür. Surların üst yapısı
katılanlara sunulmuş olmal ı d ı r. Kazılarda ele ise kerpiçten yapılm ıştı; bu kesimin kal ı ntıları
geçen bir tablet üzerindeki yazı! ise bu yapı günümüze ulaşmam ıştır. Her altı ya d a yedi kule
hakkında bilgi vermektedir. Tablet üzerindeki aras ında kentin içine açılan kapı bulunmaktayd ı ;
yazı!, saray üst düzey yöneticisinden, Hitit bu kapıdan girilerek ahşap b i r merd ivenle
kralların ı koruyan askeri Mesedi birliklerinin seyirdim yerine çıkıl ırd ı . Kenti, güneyinden derin
komutanına gönderilmiş bir mektuptur; yapının bu bir hendek ve yapay yığma tepeyle ayıran surun
komutana ait bir konak ya d a malikane olabileceği 250 metre uzunluğundaki d ışa bakan eğimli yüzü
düşünülmektedi r. Tablet üzerinde şu dizeler kireç taşı örgüsüyle kaplan mıştır; böylece yığma
yer alm ıştır: "CA L MESEDİ ' YE (Mulıafız tepe bu örgüyle sağlamlaştırılmış, d ışarıdan
birliklerinin killillllll m)... Saray görevlilerinin gelen saldırı lar s ı rasında tırmanma önlenmiştir.

50
------- 1�
Y l R K A I' I Vl G U N L Y S U R L A R I

Yerkapı g üney surların ı n , doğu v e batıya döndüğü g üneydeki araziye bağlar; potemin dış kapı
kesimlerde ise g üneydeki hendekle bağlantılı çerçevesi ve diğer d üzenekieri görülebilmektedir;
merdivenli birer yol bulunmaktad ır. Merdivenli potemin içe bakan kapı kal ı ntı ları ise günümüze
yolun bazı yerlerinde yığma tepe oyularak ulaşmam ıştır. Yerkapı ve Patern (tünel) M.Ö. 1 4 .
oluşturulmuş yan duvarlar bulunmaktad ı r. içinde yüzy ı l ı n başlarında inşa edilmiştir. Araştırmacılar,
Yerka p ı ' n ı n bulunduğu g üney surları, çift sur Yerkapı'da bulunan ve çok uzak mesafeden
duvarları, hendeği, poterni , üstündeki sfenkslerin bile görülebilen bu potemin savunma amacıyla
bulunduğu kapısı ve merdivenleriyle etkileyici bir kullan ılmad ı ğ ı düşüncesini öne sürmektedirler.
görünüme sahiptir. Yerkapı'nın bulunduğu alan,
taban genişliği 80, yüksekliği 15, uzunluğu ise
250 metre olan yapay bir yığma settir.

Sfenksli Kapı'nın hemen altında da yığma


setin yapı mından önce bir patern inşa edilmiştir;
kent içinden sur dışına çıkışı sağlayan , büyük
taş bloklar kullanı larak, bindirme tekniği ile inşa
edilmiş bu patern çifte sur duvarına dik, 7 1 metre
uzunluğunda ve iç yüksekliği yaklaşı k 3 metre
dolayındadır; günümüzde içinden bir insa n ı n
rahatça geçebildiği patern yüzde 1 5 eğimle şehri

51
\ l l N t.. \ 1 1 /-.. /\ 1 ' 1

Berlin M us e u m ' d a n getirilen


Sfenksli K a p ı ' n ı n iç kapı doğu
sfenksl (.olda) ile istan bul'dan
geti ril en iç kapı batı sfenksi
(sağda). ll. M .

mJ S F E N K S L i KA P I Sfenksli Kap ı ' n ı n içe


bakan kısmına, Boğazköy
Yerkapı'n ı n üzerindeki Müzesi'nde serg i lenen
yığma sette Sfenksli Kapı sfenkslerin birer kopyası
bulunur. ismini bu noktada konmuştur; kap ı n ı n şehre
bulunan dört sfenksten alan kapı bakan bu kısmı açıkt ı ; dış
bir kule içinde yer a l ı r. H ititler, insan başlı, aslan kapı ise iki kanatl ı bir kapıyla kapatıl ıyordu. Bu
vücutlu olan sfenksleri M ı s ı r'dan esinlenerek kısımdaki kapın ı n açı lıp kapanırken bağl ı olduğu
yapmış olmal ıdır. M ı s ı r'da sfenkslerin kral tasvi ri kısımların delikleri görülmekted ir. Sfenksli Kapı ,
olarak yapıld ığı bilinmektedi r. H itit sfenksleri şehrin dışından taş döşeli dik b i r merd ivenle
ise Mısır'da yapılanların aksine yumuşak ulaşılması nedeniyle sıradan bir geçiş kapısı
hatlarla yontutmuştur ve dişi yaratı kları tasvir olmamalıdır. Araştırmacılar, bu kapın ı n özel
etmektedi rler; sfenksler, kanatl ı , bacakları kal ın, g ü nlerde, ya da kült törenlerinde açıld ığı olas ı l ı ğ ı
kuyruğunun ucu kalkı k biçimde betimlenmiştir; üzerinde durmaktadı rlar.
yüz hatları ve göz dolgularıyla dişi, baş kısmının
etrafında örgülü saçları vard ı r. Yang ı n sonucu
hasar görmüş sfenkslerden bir tanesi restore
edilmek üzere 1 907 y ı l ı nda Berlin'e , diğeri ise
istanbul Arkeoloji M üzeleri'ne götürülmüştür.
Sfenksler 20 1 1 yılında geri getirilerek ait
olduğu topraklarda Boğazköy Müzesi'nde
sergilenmektedir. Sfenkslerden sadece
tahrip olmuş bir tanesi kapıdaki yerindedir.
52
------- �
TA P I N A K l A R M A i l A l LLSi

(JJ TA P ! N A K LA R M A H A LL E S i

başkent Hattuşa'da pek çok tapınak


inşa edilmiştir. Yerkapı'nın kuzeyinde
ve kuzeydoğusunda yer alan geniş
alanda, bu tann lara ait, M.Ö. 1 3.
yüzyıla tarihlenen, orta aviulu ve -kült
heykelinin konulduğu- adytondan oluşan
24 tapınağ ı n varl ı ğ ı bilinmektedir.
______ --�--_j H attuşa kenti, Hitit imparatorluğu'nun
H ititler, savaşlarda yendikleri komşu idari merkezi olduğu kadar, ayn ı zamanda da
ülkelerin tanrıları n ı kızd ırıp kendilerine kötülük ülkenin d i n i merkezi konumundayd ı. Tapı nakların
yapmalarından korktukları için onlara armağanlar büyüklüğü 1 500 metrekare ile 400 metrekare
sunar, d ualarını ve sayg ılarını esirgemeyip kendi aras ında değişir. 4, 3, 2 ve 5 numaralı tap ınaklar
tan rıları aras ına katariard ı . Ayrıca her kentin Yerka p ı ' n ı n kuzey yak ı nlarındadır; 3 ve 2
bir koruyucu tanrısı vard ı . işte imparatorluğun numaralı tapınaklar, Tap ınaklar Mahallesi'ndeki
çeşitli kentlerinde tapınılan bu tanrılar için arazinin teras gibi bir yükseltisi içinde bulunurlar;
53
-•------ � /11-1.....- .1-f.- ------
5 N U M A RA L I TA P l N A K

4 numaralı Tapınak ise diğerlerinin batısında,


çukur alanda, günümüzde suyu akmayan bir
pı nar kaynağ ı n ı n yan ı ndad ı r; 4 n umaralı Tapınak,
2 ve 3 numaralı tapınağa göre daha küçüktür.
5 numaralı tapınak ise doğuda eğimli arazinin
üzerindedir. 2 ve 3 n umaralı tapınaklarda portat
uzun yandad ır. Yukarı Şehir tapınaklarında
avludaki payeli portik, Büyük Tapınak' ı n aksine
bir tarafta değil iki ya da üç tarafta (4 numaralı
Tapınak'ta) bulunur; odalardaki merdivenler ise bu
yapıların iki katlı olabileceğini düşündürmektedir.
2, 3 ve 4 numaralı tapınakların etrafı girintili­
ç ı kıntı l ı , hareketli bir mimari özelliğe sahiptir.
3 numaralı Tapınak'ta avlunun kuzeyinde
bulunan payeler aslan protomlarıyla süslüydü ve
bu aslanlardan arta kalan parçalardan bazıları
Boğazköy Müzesi'nde sergilenmektedir. Yerkapı'nın kuzeydoğusunda, eğ imli
bir arazide bulunan 5 numaralı Tapınak
Tapınak planları n ı n ortak bir özelliği, diğer tapınaklardan farklı mimari özelliği ve
g irişten hemen sonra açık bir avluya çıkıp, büyüklüğüyle hemen dikkati çeker. Daha küçük
ard ından direkli galeriden geçilerek kült odasına olan 5 numaralı Tapınak'ın boyutu Büyük
ulaşı lmasıdır. Kutsal alan kült odas ında ise tanrı Tapınak'ın ölçülerine yakındır. Mimari özelliği ve
heykeli bulunurdu. Tapınakların ve kült odaların ı n iç bölümleri açısından Büyük Tapınak'la benzerlik
t e k yöne değil farklı yönlere bakması ilginçtir. gösterir; planıyla çift tapınak özelliğine sah iptir
Tapı naklar Mahallesi'nde yapılan araştı rmalarda, ve başkentte Büyük Tapınak'tan sonra iki tanrı ya
Hitit kaynaklarından bilinen, bu tap ı naklara ait tapı n ılan ikinci büyük tapı naktır. Tap ı nağa,
-madenden ya da ahşap üstüne madenden kuzey yönde bulunan an ıtsal bir merdivenden
yapılm ış- tanrı figürlerine ulaşılamam ıştır. çıkı larak girilirdi. Porta! ı , enine bir vestibül ile
'Tapı naklar Mahallesi' olarak bilinen bölgeye, Hitit bunun sağ ında ve solunda yer alan odalardan
imparatorluğu'nun g ücünün zayıflad ı ğ ı M.Ö. 1 3 . oluşuyordu. Tapınakta, portatdan geçtikten
yüzyılda şehir hal k ı n ı n konut v e atölyeler inşa sonra 20x 1 5 metre boyutunda büyük bir avlu
ettiği yapılan kazılardan anlaş ı l m ı ştır. Bu alanda gelmektedir; avlunun sağ d ipte bulunan odas ı n ı n
Doğu Roma (Bizans) Dönemi'ne ait bazı yapı işlevi günümüzde anlaşı lamamıştır. Tapınağın
kalıntılarıyla birlikte küçük bir kilise kalınıısı da cellatarından bir tanesi avlunun dip tarafı nda
bulunmaktad ır. bulunur; Adyton'a ise çifte vestibülden geçitdikten

54
------ '�� •
KRAl f..- /\ 1 ' 1

Kent surunun güneydoğusunda yer alan ve


Giriş iyi korunarak günümüze kadar gelen Kral Kap ı ,
l s n o ' l u Tı.ıpın:ık llhuıı. konumu, biçimi v e boyutları açısından Aslan l ı
Kapı'ya benzemektedir. iki kule arasında yer
sonra varıl ı r; ikinci cella ise avlunun solunda alan Kapı Odas ı , yaklaşı k 5 metre yükseklikte
bulunan portiğin gerisinde olmal ıdır. Batısı nda ve sivri kemer biçimli olup, burada ayrıca iki kapı
bulunan 2 numaral ı tapınak gibi bu tapınağ ı n geçidi bulunur. 1 907 yılında yapılan kazılarda,
da h a n g i tanrılar için yapıldığ ı anlaşılamamıştır. iç kap ı n ı n solunda ve içte yer alan blokta, elinde
Tapınağ ı n yakınında bulunan bazı küçük yapı balta, kemerinde k ı l ı ç taş ıyan, sivri miğferli , spiral
kalıntıları ortaya çıkarılm ıştır; bu yapılar Hitit motiflerle süslü eteği olan savaşçı görünümlü bir
kralları n ı n dini törenler sonrası dinlendikleri bir yer erkek fıgürü kabartması bulunmuştur; o y ı llarda
olmalıd ır; bu ek yapılar içinde kazılarda bulunan kral olduğu sanılan fıgür nedeniyle bu kapıya ' Kral
Kral Tuthaliya kabartması ise ilginç bir eserdir. Kapı' den miştir; daha sonraki yıllarda yapılan
Çorum Müzesi'nde sergilenen stelde kralın , sağ araştı rmalarla bu kabartmanın kapıdan geçenleri
elinde mızrağ ı , üstünde kısa eteğ i , başlığ ında
koruyan bir tanrı fıgürü olduğu anlaşılm ıştır; kopya
boynuzları vardır. Sol elinin üzerinde ise kralın olan kabartma n ı n orjinali Ankara'da Anadolu
isminin yazıldığı hiyerog lif yazı bulunmaktad ı r. Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir. iki
Kabartmadaki başl ığında bulunan boyn uzlarla
kanatl ı ve içeriye açı lan kapıların çerçevesi,
kra l ı n tanrı laştığ ı , yani öldüğü betimlenmiştir.
altta kuvvetli monoiii payeler halindeydi. Uzerine
büyük kesme taşlar oturtulmuş ve tepesi kemer
şeklindeydi .
Kral Kap ı ' n ı n ,
çift kanatl ı
kapısına ait
kapı mil taşları
ve kapıları
içeriden
kapatan
sürgü delikleri
günümüzde
görülebil­
mektedir.

55
"----- � 8 ./IJMAI...... �;,,.,� -------­
G U N E Y KA L E - D O G U H AV U Z L A ıU - ı V E 2 N U M A RA L I O D A ( l l iY ı· ROG L i F L i O D A I

PiJ G Ü N E Y KA L E � 1 N U M A RA LI O DA

Doğu
Havuzları'ndan
birinci havuzun
kuzey ve
batısında
1 N umaralı
Oda ve 2 Numaralı Oda (Hiyeroglifli Oda)
bulunmaktad ır. 1 Numaralı Oda'nın yüksekliği
Kral Kapı'dan kuzeye inen g ezi yolunu 3, derinliği ise 4 metredir; gezi yolundan d a
izleyerek sağ tarafta Güney Kale'ye ulaşılır ve görülebilen 1 Numaralı Oda çok tahrip olduğu
B üyükkale'nin g üneyinde yer alan yüksek bir için ancak bir bölümünün rekonstrüksiyonu
düzlükte bulunur. Etrafı moloz taş y ı ğ ı nlarıyla yapılabilmiştir. Yapı m tekniği bakım ı ndan her iki
çevrilmiş, kuzeybatısındaki giriş kapıs ı n ı n odadaki taş tonozlar ilgi çekicidir.
izleri görülebilir. Güney Kale eski bir kalenin
üzerine yapılmış olmal ı d ı r. Hititlere ait olmayan
bu kale M.Ö. 700 yıllarında inşa edilmiş bir m 2 N U M A RA L I O DA
Frig kalesidir. ( H i Y E RO G L i F L i O DA)

IIJ DOG U H AV U Z LA R I 2 Numaral ı Oda'nın (Hiyeroglifli O d a ) içinde


günümüze kadar sağlam ulaşabilmiş büyük bir
Hitit başkentin i n su kısmı okunabilen hiyeroglif yazılar ile kral ve tanrı
gereksinimini karş ı layan havuzlardan tasvirlerini anlatan kabartmalar bulunmaktad ı r;
bir diğeri Doğu Havuzları'dır ve son H itit Kralı l l . Şuppiluliuma'nın M . Ö . 1 200
Güney Kale'nin güneydoğusunda tarih lerinden hemen sonra inşa ettird iği bu kült
bulunur. Birinci havuz 60x90 metre odas ı , arkadaki birinci havuzun set d uvarı n ı n
boyutundad ı r; sadece kuzey köşesi köşesindedir. Restorasyon öncesi yapı n ı n taş
tespit edilebilmiştir; ikinci havuzun elemanları yık ık ve dağı nı k durumdayd ı ; hatta
boyutları ise birinci havuzun boyutları bazı taş bloklar Hitit sonrası dönemlerdeki
kadar olmal ıdır; iki havuzun aras ındaki uzakl ık yap ı larda kullan ılmış vaziyetteydi. Restorasyonla,
16 metredir; görülen kısm ı n ı n derinliği 2 metre bütün mimari malzemeler bir araya toplanarak
olan havuzların d uvarları yatay olarak inşa yapı tekrar ayağa kaldırılm ıştır. Taş bloklardaki
edilmiştir; bulunduğu yer konumuyla su sızd ı rmaz hiyerog lifler günümüze çok sağlam vaziyette
bir kayaç üzerinde olan havuzların tabanı su ulaşmış ve okunmuştur. Odan ın sol d uvarı nda,
geçirmez kille kaplanm ıştır; binlerce yıl önce inşa önde ok, m ızrak ve kıl ıcıyla savaşçı görünümünde
edilmiş havuzlardaki yapı tekniği g ü n ü m üzde bile olan sivri şapkalı, ucu kıvrık ayakkab ı l ı ve k ısa
geçerliliğini korumaktad ır. Havuzları, yakı n ı nda elbiseli Krai i i . Şuppiluliuma tasvir edilmiştir; inşa
bulunan su kaynağ ı ile şehir dışından pişmiş edildiği dönemde sağ olan kralın tanrı laştırıld ı ğ ı ,
toprak künklerle getirilen diğer s u kaynakları tasvirin üstünde ise kralın ismi Luwi hiyerogl ifiyle
besliyordu. Havuzları n , şehrin su gereksinimini belirtil miştir. Arka duvarda, başı üzerinde kanatl ı
karş ılamasının yan ı s ı ra , 1 ve 2 n umaralı odalara g üneş kursu bulunan, uzun giysili bir G üneş
yakınlığı nedeniyle kült alanında da bir işlevi Tanrısı figürü, elinde biraz değişiiriimiş M ı s ı r
olduğu düşünülmektedir. hayat simgesi (Anch) tutmaktadır.

56
ci/J�h..... . ,...,,_ ------
2 N U M A RA L I O D A ( ll i Y E IW G L i F L i O D A J

Halfi 'nin tanrıları ytırdım


elli/e�: Gü n eş (?) onları
yiine/im altm a a/dı.
W!ı•ti/11/ IVIIIIIIII, Ttilllll l/ll (?),
Maşa. Luka, lk ww. 'Kafa
Atft1111 '111 1 lu tti Ülkesi 'm/en
it/dt.� ı biitiin ülkeleri
Hutli 'nin st m rlam11ı ?
Giineş (?) çekip uhft bunu
(?). Kal11·amtllt Biiyük Km/
Şuppiluliumlt olarak Hatti
Ülkesi için hiitiin ülkelerile
S a ğ taraftaki duvarda i s e altı satırl ı k inşatti yapiim . . . k emi . . . kenti . . . ülkesi . . . kenti, . . .
Luwi hiyeroglifli yazıt vard ır. Yazı l , Kral kenti, Tinilwşa kenti, Taralımı (?) . . . sonrtı inşa
IL Şuppiluliuma'nın fetih ve başarılarından söz elfim . . . Dtığım Güneş (?) yönetimi altımı aldı.
etmektedir; yazıtta, Kral l l . Şuppiluliuma'n ı n Biiyük Kral Şuppilu/iuma Giineş(?) yönetimi
tanrıların desteğiyle Tarhuntassa' n ı n yan ı sıra a/tımı aldı . . . dağı verili (?). 'Kajiı A dam ' . . .
birçok ülkeyi fethettiğini, kurduğu şehirlerde Dağuu, sonra Hattİ 'yi vurdu . . . Tarlıuntassa
tanrı la ra kurbanlar adad ı ğ ı anlatılmaktad ı r; kendi ülkesini Güneş (?) yönetim altımı aldı.
yazıtta şu dizeler yer alm ıştır: "Güneş(?) H1ıtti Onu yeni/i. Eskiden ecdttilan (biiyiik baba­
Ülkesi için biiiii n ii/keteri, WiylmlllvlmiiU:vı, biiyük 11/lll elere?) hiçbirine . . . Biiyük Krtı/
Twıwmı 'yı (?), Maşa 'yı, Luklt 'yı, /k ıma 'yı, Güneş (?) Şuppiluliumtı yönetim altımı aldı.
yönetim altımı aldığı zwmm . . . eski kralhırı 'Kafa A dam ' Tarlıunla.ua kentini yönetimi
ben yiice/ttim(?) Biiyük kral kalıranum altımı almıştı; ben onu geri aldım. Ttma
Şuppiluliuma, biitiin tanrılar, Arimuı 'nm(?) kelliini inşa ellim. Tarlıuntassa kentinde . . .
Güneş Tanrıçası, Hatti 'nin Fırtma T111ı rısı, rşama kentimle . . . kentimle tanrı/ara kur/umlar
ordumm Fırtma Tanrısı . . . Sauska, Kılıç verdim. Bunula hu yıl kutsal biryeniltı yolu
Tanrısı, Ş1ıpimıva 'mıı (?) Fır/lluı Tanrısı, inşa ettim . . . " (Çeı•:Sedat Alp).

57
l
l l N l ! r.. I A I Z A I I 1 1\ I ' I N A f.. N I �AN I A� I

J l N U M A RA LI TA P l N A K bir elemanı olmalıyd ı ; günümüzde bu sfenks


parçası Boğazköy Müzesi'nde serg ilenmektedir;
Tapınak, Güney Kale'nin kuzeyinde 1 ve 2 bu sfenksle Yerkapı'daki sfenksler aras ında
numaralı odaların yakı n ı nda bulun ur. Bu tapınak biçimlendirmede benzerlikler görülmüştür.
da diğer Hitit tap ı nakları n ı n plan yapısıyla Nişantaş ı'nın üstünde bulunan yapıya, bir
benzerlik gösterir; büyük iç avlu bu tapınakta da rampa sonrası bu giriş kapısından ç ı k ı l ıyordu.
bulunmaktad ır. 3 1 numaralı tap ı nak, havuzlara, N işantaşı'nda, gezi yolundan görülebilen , 1 862
1 ve 2 numaralı odalara yak ı n l ı ğ ı nedeniyle bu yılında G . Perrol tarafından bulunmuş kaya
bölgedeki küllle ilgili olabileceğ i düşünülmektedir. üzerinde kısmen aşınmış durumda olan on
bir satırl ı k bir hiyeroglif yazı! vard ı r; 8.5 metre
uzunluğundaki yazıtın bazı bölümleri doğa
koşulları etkisiyle silinmiş olup okunamayacak
durumdad ır. Hiyeroglif yazıtın okunan bölümünde
ise ... Büyük Kral Şuppiluliuma, Büyük
"

Kral Tutluı/�Jilt '11111 oğlu ve Büyük Kral


Hattuşili'nin tomnu . . . " yazısı yer almaktad ır.
Hitit imparatorluk Dönemi'ne ait en uzun yazıt
niteliğindedir. Üst kısmında kanatl ı g üneş kursu
bulunan yazı! Kral l l . Şuppiluliuma'ya ( M . Ö . 1 200-
1 1 90) aittir. Yazıttan; kral ın, babası Tuthaliya'nın
DJ N i Ş A N TA Ş I heykelini yaptırıp bir 'hegur'un (kaya tepesi) içine
koydurduğu anlaşılmaktad ır. Nişantaşı yazılı,
Nişantaş ı , Güney Kale'nin batısında, gezi g üneşli açık havada saat 1 3 .00 sıralarında daha
yolunun solundad ır. Nişantaş ı ' n ı n bulunduğu kaya belirgin gözükmektedir.
kütlesinin üzerinde de Sarıkale ve Yenicekale'de
olduğu gibi benzer yapılar olmalıyd ı ; bu doğal
kayal ığın üst kısmı nda bulunan Hitit yapısından
herhangi bir iz kalmam ıştır. Sadece taş blokların ı
kaya kütlesine tutturmak için yapılmış oyuklar,
delikler ve temel taşları , yapı hakkında bize
genel fikir verir. N işantaş ı ' n ı n g i riş kapısı doğu
yöndedir. Kazılar s ı rasında burada bulunmuş
-tamamlanmamış- sfenks parçası bu kapının

58
------ ��
K U Z E Y YA I ' I KO M P I I K.) i V I I� A I I Y A I ' I \ 1 l l l i Y l J K f\. A I I 1 "- R A l \ A RAY I

i,l K U Z E Y YA P I KO M P L E K S i memurları na ve krallara ait olduğu anlaşılm ıştır.


V E B AT I YA P I S I Kil üzerine bas ı l m ı ş bu mühür baskıları kentte
çıkan yang ı nlarda az zarar görerek günümüze
ulaşm ıştır. Çok sayıda Hitit 'bulla' örneğini başta
Hattuşa'daki kazılarda ele geçen
Anadolu Medeniyetleri Müzesi olmak üzere
buluntularla bazı yapıların resmi bina olduğu
Türkiye'n i n birçok m üzesinde görmek olas ı d ı r.
anlaş ı l m ıştır. Nişantaşı ' n ı n kuzeyinde,
Büyükkale'nin batısında da bazı resmi binaların
izine rastlanm ıştır. Restorasyon sonrası temelleri
görünür hale gelen 'Kuzey Yapı Kompleksi'nin
yak ı n ında bulunan 'Batı Yapısı' bu resm i
binalardan b i r tanesidir. Yapılan kazılard a
'Batı Yapısı' içinde birçok resmi belgeye
rastlanmıştır; buluntular arasında binlerce 'bulla'
da (3000'den fazla) vard ır. Hitit imparatorluğu'nun
resm i işlerinde kullan ılmış 'bulla'ların devlet

B] B ÜYÜ K KA L E 1 olan sarp kaya l ı k üzerinde iç Kale konumundaki


K RA L S A RAY I Büyükkale olarak adland ırılan Akropol'deki
saraydan yönetirlerdi. Eski kentin en yüksek
yerindeki Akropol , kente ve kuzeydeki ovaya
Gezi yolunun devamında sağda, Hattuşa'n ı n hakim ve etrafı surlarla çevrili olup, güneyinde
Akropol'ü olan Büyükkale'ye ulaşılır. Hitit kralları, ise M.Ö. 1 4 . yüzy ı l ı n başlarına tarihlenen kent
ülkelerini, uzunluğu 250, genişliği ise 1 40 metre kapısı bulun ur. iki geçidi olan kent kapısının

59
1

1 Biiy iikk:ılc. devam etmektedir;


K r:ıl Sarayı. sur kal ıntıları
l{ckonsı riiksiyoıı
�izim. bu kısımlarda
izlenebilmektedir.
Büyükkale'nin
doğusunda, kaya
yüzeyinde 24, 5
metre uzunluğunda,
2,2 metre
yüksekliğindeki bir
kaya basamağ ı
üzerinde tah ı l deposu
ya da sam ıç olarak
kullan ı lm ı ş çukurlar
bulunmaktad ır.
dış geçidinde aslan kabartmaları vard ı ; kapı Kentin g üney
avlusundan kırmızı mermer plakalarla döşeli kapısı n ı n doğusunda
yoldan geçilerek Aşağ ı Avlu'ya ulaşıl ı r. Etrafı çok tahrip olmuş
direkli galerilerin bulunduğu Aşağ ı Avlu'nun durumda doğu kapısı
etrafında M, N , H , A ve G yapıları saray bulunmaktad ı r;
memurları ve koruma üstlenen askerlere ait sarayı n bilinen
olmal ıyd ı . Aşağ ı Avlu'nun kuzeydoğusundaki üçüncü kapısı,
kapıyla Orta Avlu'ya ulaş ı l ı r; bu avlunun da etrafı güneybatı kapısıdır;
direkli galerilerle çevriliydi. Orta Avlu'nun büyük bu kapı saraya
kısmı M.0.?.-6. yüzyılda Frig yerleşimine sahne getirilen malların
olmuştur. Aşağ ı Avl u'nun diğer kapısı ndan ise girişi ya d a kral ve
sarayın ana bölümüne ulaş ı l ı r. Girişin solunda yakınları n ı n kente
bulunan B ve C yapı ları sarayın kült yapı ları giriş-çı kışlarında
olmalıdır; C yapıs ı n ı n içindeki havuzda çok kullan ı l m ı ş olmal ıdır.
sayıda adak kapları ortaya çıkarılm ıştır. Yan
1 H iiyiikk:ı lc'dc buhı ı ı ıııuş Dördüncü kapı ise
Kadcş B.:ı nş ve Kanleşlik
tarafta 39x48 metre boyutundaki D yapısı sarayın A n t l :ı ş nı :ısı tablcti.
güney kap ı s ı n ı n batı
kabul salonu olarak tan ı mlanm ıştır. Büyükkale'nin
i . /\ . M . yakı n ı ndaki poternli
kuzeybatı köşesinde bulunan muhteşem
manzaralı E ve F yapıları n ı n ise kra l ı n özel
odaları olduğu düşünülmektedir. M . Ö. 1 3. yüzyıl
sonunda çıkan büyük yang ı n ı n izleri bu yapıların
d uvarları nda görülebilmektedir. E yapısı nı n
yak ı n ı nda 1 906 y ı l ı ndaki kazılard a 2500'e
yakın kil tablet bulunmuştur; bu tabietlerden bir
tanesinde Hitit Kralı l l l . Hattuşili ile M ı s ı r Kralı
ll. Ramses'in tahta çıkışın ı n 2 1 .yıl ında imzalanan
Kadeş Barış ve Kardeşlik Antiaşmas ı'nın
metni yazılıdır. Sarayı kentten ayıra n surlar
kuzeybatıdan başlayarak doğuya doğru
60
IH J Y L J K K A I 1 / K i t A I \ A R AY I

1 Büyi.i kkale 1 Kral S:ırayı Pl:ını.

1 · Viyııdiik

2· B ü y ii kkall-"' n i n G ü n ey Kapısı

3· K :ı p t AY i u s u

4 · A ş a g ı Av lu'ya giriş

5· Aş:ığı Avlu

&- Ilirekli galeriler

7· Orta Avlu girişi

8- Y:ın kapı

9· 0rta A\•Iıı

10- K:ı b u l AY iusu girişi

l l- Kuzeybatı Surıı

12· S i lo ya da sarnı�ların
buluruluğu çukurlar

13- Yukarı AYI U

14- Yu karı AYi u ' y:ı


açılan kiiçilk kapı

l S- Iloğu Kapısı

16- 1-lav uz

1 7· G ü n eybatı K:ıpısı

ise sarayda çıkan büyük yang ında


yok olmuştur. Kil tabletlerde, devlet
yazışmalan, antlaşmalar, mahkeme
kararları, kül! ve kehanetlerle
surdaki kap ıdır. Saraydaki kazılarda K, E yapısı ilgili belgeler ve edebi metinler yer almıştır.
ve Orta Avlu'nun güney bitişiğindeki A yapısında A yapts ı n ı n g üneyinde, küçük meydandaki 24
H ilillerin yaşamına ışık tutan çok sayıda çivi yazılı metre uzunluğundaki havuz ise kül! törenleri ya
kil tablet bulunmuştur. Var olan tahta tabietler da sarayın su gereksinimi için yapılmış olmal ı d ı r.

61
! H J � I J I-. 1-. A Y J\ l ) f l t l \ 1 . IH ) <. ; i\ / V I HWR\1 11 \ J Y \ J I-. 1-. A Y A

l\ Ü Y Ü K KAYA D E RE S i . � B Ü Y Ü K KAYA
I I O G A Z V E KÖ P RÜ
Büyük Kaya, yine ayn ı isimle a n ı la n dere
Büyükkale'n i n doğusunda bulunan Büyük ve derin vadiyle Aşağ ı Şehir'den ayrı l ı r. Büyük
Kaya Deresi şehri kuzey kısımdan böler; Hititler, Kaya üzerinde Hititlerden önce de yerleşimler
şehrin bu kısm ı n ı güvenlik gereği , vadide vard ı ; Erken Tunç Çağ ı'nda ise bu k ı s ı m Hattilerin
olabilecek sızmaları önlemek için Büyükkale'den yerleşimine sahne olmuştur. Büyük Kaya, derenin
inen, Ambarl ı Kaya yakınlarından boğazı geçen geçtiği vadi tabanından 1 00 metre yüksekliktedir.
ve Büyük Kaya'ya ç ı kan surlarla çevirmiştir. Boğazkale'den Yozgat'a giden ana yoldan Büyük
Araştı rmacılar, şehrin bölündüğü kuzey kısmı nda Kaya yerleşimlerini görmek buras ı hakkında
derenin üzerinde Büyük Kaya'yı Büyükkale'ye daha iyi fikir verecektir; yol üzerinde Büyük Kaya
bağlayan 15 metre yüksekliğinde asma bir üzerindeki yapı toplulukları ve potern hemen
köprünün olduğunu belirtmişlerd i r. Derenin her d ikkati çeker. Bu bölgede yapılan kazılarda,
iki yan ında bulunan kaya üzerinde köprünün M.Ö.14. ve M.Ö. 1 3 . yüzyıla tarihlenen, H ititlerin
dayandığı delikler de bilinmektedir. Köprünün Büyük Kaya'da kullandıkları tah ı l a mbarları ortaya
sürekli geçişten çok nöbetçilerin geçişini sağlayan ç ı karılm ıştır. Dikdörtgen biçimi i bu a m barların
bir kontrol noktası olabileceğ i düşünülmektedir. en büyüğü 1 2x 1 8 metre boyutundad ı r. Derinliği
2 metre olan bu ambarların tabanı taş döşeliyd i .
Yaklaş ı k 2 7 0 tona yakın tah ıl depolanabilen
bu ambarlar doldurulduktan sonra üzerieri
kal ın toprak tabakas ıyla kaplanıyord u . Tah ı l
ambarları n ı n üstü -kazı v e araştırmalar sonrası­
tekrar toprakla örtülmüştür.

62
ll i T i T S O N RA S I ll M T U Ş A ' D A B U L U N A N Y l R L l Ş i M L E R

ll H i T i T S O N RAS t dönemdeki diğer Anadolu halklarının mı bu


yerleşmelerde kald ıkları konusunda kesin verilere
H AT T U ŞA' DA B U L U N A N
ulaşılamamıştır. Ancak, sonrasında Hattuşa'da
YE Rl E Ş i M L E R bir Frig yerleşimi olduğu kesindir; kazılardan ele
geçen çanak çömlekler, vazo ve kült buluntuları
üzerinde yapılan araştırmalarla bu sonuca
ulaşılmıştır. Kazılarda, Büyükkale'nin güneydoğ u
kapısı n ı n ön avlusunda bulunan Kybele heykeli
Frig Dönemi'ne ait önemli bir eserdir; heykelde,
Ana Tan rıça Kybele ortada , fülüt ve gitar çalan
figürler ise her iki yanında betimlenmiştir; Friglerin
Kybele kültünün Boğazköy'de temsil edildiği ele
geçen buluntularla anlaşılm ıştır.

1 Tanrıça Kybclc

4t!l!!�
hcykcli. Kircçtaşı.
M.Ö. 6.yy. ortaları.
Frig Dönemi.
Hattuşa.
A.M.M.

ll oııtuş:ı ve Boğ:nkıılc.

Hitit imparatorluğu'nun yıkılmasından


sonra terk edilen başkent Hattuşa'ya sonraki
dönemlerde kimlerin yerleştiğ i , hangi krallığ ıni
beyliğin hakimiyet kurduğu konusunda bilgiler
çok s ı n ı rl ı d ı r. Yakı lıp, yıkılan ve terk edilen
Hattuşa'da uzun bir dönem yerleşimin olmad ı ğ ı
düşünülmektedir. Terk edilmenin ard ı ndan geçen
zaman içinde başkent Hattuşa'nın ismi unutulmuş
olmal ı d ı r. Ancak M.Ö. 9. yüzyılda Büyük Kaya
bölgesinde yerleşim izlerine rastlanm ıştır;
sonras ında, Hitit sarayları n ı n bulunduğu
Büyükkale'de de yerleşimler olmuştur; M.Ö. 7.
yüzyılda B üyükkale'deki surlar güçlendirilmiş,
üstüne çok sayıda kuleler yapılm ıştır. Ayn ı
tarihlerde Büyük Tapınak harabeler bölgesinde de
yerleşim izlerine rastlanm ıştır. Bu yerleşimlerde
yaşayan halkın ya da kral/beylerin kim
olduğ u n a dair bilim insanları kesin önermelerde
bulunmam ışiard ır; başkentin yıkılışından sonra
artakalan küçük Hitit toplulukları m ı , yoksa o

63
l l l l l l \ ( ) N R A \ I I I A I I l i � A' I 1A 1 \ l J i l J N A N \ I IU I ) I M i f R

Hattuşa' n ı n d a içinde bulunduğu bölge, bir krallık kurmuşlardır. Boğazköy'de M . Ö . 2.


M.Ö. 3.yüzyılda önemsiz bir yerleşim haline yüzyılda Ambarl ı kaya yakınları ile Büyük Kaya,
gelmiştir. Bu dönemde, siyasi , dini ve güçlü M.Ö. 1 . yüzyılda ise Büyük Tapınak çevresi ve
ekonomi merkezleri a rtık batıda bulunmaktad ır. Büyükkale, Roma yerleşimine sahne olmuştur.
Galat soyundan gelen Tro km eler, Boğazköyi Ayrıca Büyük Tapınak kutsal alan ı içinde Geç
Hattuşa'nın 21 kilometre g ü neyinde, Yozgat ili'ne Hellenistik Dönem' e ait taş lahiller ve farkl ı tip
bağl ı Büyüknefes Köyü'nde Tavium ismiyle anılan mezarlar ortaya çı karılm ıştır.

64
------- '���
ll i T i T S O N R A S I I I A I I I I ; A I ) A ll l i l l i N A N Y I I U I $ i M i r R

Boğazköy'de Doğu Roma (Bizans) Mahallesi olarak bilinen yerin kuzeyinde M.S.
Dönemi'ne ait Aşağ ı Şehir'de -gişelerin 1 0.-1 1 . yüzyı lda inşa edildiği düşünülen küçük
doğusunda- bazı kal ıntılar da görülmektedir; bir kilise ve köy yerleşimi ortaya çıkarılmıştır;
bu bölgede bulunan Mihraplı Kaya ismiyle yerleşi m içinde büyük mezarl ık alanı ve çiftlik
anılan kaya oyuğ u bir Doğu Roma (Bizans) evlerine de rastlanm ıştır. Bu yapı lardan bir kısmı
Kilisesi'nin apsisidir; kilisenin duvarları günümüze restore edilerek görülebilir hale getirilmişti r.
ulaşmam ıştır. Ayrıca Yukarı Şehir'de Tap ınaklar Ele geçen Doğu Roma (Bizans) sikkeleriyle
Boğazköy'deki Doğu Roma (Bizans) yerleşiminin
sona eriş tarih i hakkında kesin veriler elde
edilmiştir; Boğazköy'de, Doğu Roma (Bizans)
Dönemi, Anadolu'daki Selçuklu akınları ile
1 1 .yüzy ı l ı n bitimine doğru sona ermiştir; Hattuşa
ören yerinin kuzeyinde/bitişiğinde bulunan
Boğazköy'ün küçük bir köy yerleşimi olarak
1 8.yüzyılda kurulduğu ve günümüze ulaştığı
bilinmektedir; gelişerek ilçe konumuna yükselen
köy, günümüzde Boğazkale ismiyle a n ı l maktad ır.

Dünya tarihinde önemli bir konuma sahip


olan Hattuşa 1 Boğazköy ören yeri 1 986 tarihinde
Birleşmiş Milletler Eğitim , Bilim ve Kültür Konseyi
organizasyonu olan Unesco tar�fı ndan Dünya
kültür miras ı n ı koruma listesine alınm ıştır.

65
\ l 1 N t-.. \ l l ı-.. A I ' I DAN t ı i iU l l N ı ı l J N YA I H ) t i A / ı-.. OY M l J / 1 \ i

S F E N KS L i KA P I ' DA N
G i Ri L E N D Ü NYA:
B O G A Z KÖY M Ü Z E S i

Boğazköy Müzesi, Çorum ili'nin 82 kilometre


g üneybatısı nda, H itit başkenti H attuşa ören
yerinin bulunduğu Boğazkale ilçesi'ndedir. 1 966
y ı l ı nda hizmete g irmiş olan m üze, 20 1 1 yılında
yeni, çağdaş sunumuyla tekrar ziyarete açılm ıştır.
Müzede sergilenen eserlerin çoğ unluğunu 1 906
y ı l ı ndan bu yana yapılan Hattuşa kazı buluntutarı
oluşturmaktad ır. Son d üzenleme içinde Berlin'e
restorasyon amacıyla götürülmüş Sfenksli
Kapı'n ın 'iç Kapı Doğu Sfenksi' 94 yıl sonra geri
a l ı narak, istanbul Arkeoloji Müzeleri'nden getirilen
Sfenksli Kapı'nın 'iç Kapı Batı Sfenksi'yle birlikte
Boğazköy Müzesi'nde sergilenmektedir. Müzede
eserler temalik ve kronolojik s ı rayla izleyiciye
sunulmuştur. Zemin katın birinci salonunda,

66
S F E N KS I. i KA P I ' D A N (; I l l i l l N l l l ! N YA ' IIOG A I KC W M (J Z I" S i

Berlin' den getirilen Sfcnksli Kapı' n ın i ç kapı doğu sfcnksi (solda) ill' i stı.ı ıı b u l'dı.ı n getirilen i ç kapı batı sfc n ksi
(sağda).

Kalkolitik Çağ, Eski


Tunç Çağ ı , Asur
Ticaret Kolonileri
Çağ ı , Hitit Çağ ı ,
Roma v e Doğu
Roma Çağ ı ' n a
(Bizans) a i t eserler
yer almıştır.
Zemin katta H itit
Salonu'na Berlin
ve i stanbul'dan
getirilen sfenkslerin
yer aldığı Sfenksli
Kapı'dan geçilerek
girilir. Bu bölümde
görselierin yer
ald ığı panolarda

67
\ l l N k \ l l f.... i\ I ' I ' DA N ( i i i U I I N l ) l J N YA IH )L , A / ..... OY M l J / 1 \ 1

H itil Dönemi kapları. Soldaki boğ:.ı başlı testi,


iisl d iizey askeri bir komutanın evinde b u l u n m uştur.
Baynı nı lar ve d i n i töre n lerde kullanılın ış o l m a l ı d ı r.

H ititlerin devlet v e toplumsal yapısı anlatılm ıştır;


ayrıca bu salonda H itit Dönemi taş ustası
canland ırmasıyla Büyükkale ve ören yerinin
birer maketi sergilenmiştir. H itit Salonu'nun üst
katında ise Hititleri n dini ve askeri yapısı kazı
buluntuları eşliğinde -görsellerle desteklenen
bilgi panolarında- anlatı l m ıştır. M üze bahçesinde
ise H itit Dönemi'ne ait hiyerog lifli yazıtlar,
sfenksler, Roma ve Doğu Roma ( Bizans)
Dönemi'ne ait steller, mil taşları ve diğer mimari
eserler sergilenmiştir. Müzede sergilenen
eserler arasında, Eski Tunç ve Asur Ticaret
Kolonileri Dönemi'ne ait pişmiş toprak kaplar;
H itit imparatorluk Dönemi'ne ait pişmiş topraktan
çanak çömlekler, büyük boy gaga ağızlı testi ler,
çivi yazılı tabletler, mühür baskı l ı pişmiş toprak
bullalar, silindir ve damga mühürler, tunç balta ve

68
S F E N KS Li KA PI ' D A N G i l l i l l N D l J NYA, IIOC A Z KÖY M l i Z F S i

1 Goıg:.ı Ağızlı testi.


Eski l·l itit l)öncmi.

iğneler, taşçılık aletleri ve kal ı plar ile fıldişi eserler,


büyük boy testi ler, kabartmalı ortostatlar, tanrıça
iştar kabartmas ı ; Frig Çağ ı'na ait boyalı çanak
çömlekler, tunç fıbulalar; Roma Dönemi'ne ait
pişmiş toprak ve cam eserler ile Doğu Roma
(Bizans) Dönemi'ne tarihlenen bir kiliseye ait tunç
objeler bulunmaktad ır.

+
+
+ •
t+

69
1

ll

HATTU ŞJ\ N I N
AÇ I KHAVA TAP I N AG l :
YAZ I L I KAYA
• B i N TAN KI L I I I AL K: HiTiTLE R
• YAZI L l KAYA AÇI K H AVA TA P I N A<� 1 1 A G A LERi
• A G ALE Ri TANRI VE TANRl Ç A L ARI
•YAZI Ll KAYA AÇ I K H AVA TA P I N AG 1 1 B G A L E Ri
• B G ALE Ri TAN Rl LARI
------ �
B i N rA N R I L I I I AL K ' l l i r i T L r R

B i N TA N R I L I H A L K: avluya
H iTiTLER ulaşıl ıyordu ;
avlunun
Hattuşa ören yerinin 1 ,5 kilometre etrafında odalar
kuzeydoğusunda, Yozgat yolu üzerinde bulunan sıralanmaktayd ı .
Yazı l ı kaya Açı k Hava Tapınağ ı , bilinen H itit Avluda yıkanma
Kaya An ıtları'nın en büyüğüdür. Hattuşa'daki ve ilk kült
Büyük Tapınak'ta Fırtına Tanrısı Teşub ve törenleri yap ı l ı yor
girişi.
Arinna'n ı n Güneş Tanrıçası Hepat'ı n heykelleri olmal ıyd ı .
önünde kapalı bir mekanda törenler yapı l ı rken, Avludan yine merdivenli girişle cellaya geçilirdi;
Yazı l ıkaya'da ise açık havada, bütün Hitit Tanrı burada cella yerini A (Odası) Galeri almaktad ı r.
tasvirlerinin yer ald ığı Hitit Panteon u önünde Arkada bulunan iki galerinin (oda) üzeri hiçbir
yap ı l ı rd ı . Yazılıkaya Açık Hava Tapınağ ı , Hititleri n zaman kapatılmamıştır. Yazılıkaya tam bir H itit
ilkbaharda yeni yıl kutlama törenlerinin yapıld ı ğ ı , Panteonu'dur. Hitit tanrıları/tanrıçaları burada
üstü açık doğal b i r kaya tapınağ ı d ı r. iki g aleriden tasvir edilmiştir. Yazılıkaya Açık Hava Tapı nağ ı'nda
(oda) oluşan tapınağ ı n önünde, bu tapınağı dış A Galeri'de 66, B Galeri'de ise 1 7 olmak üzere
dünyadan ayıran ve bugün sadece duvarın ı n toplam 83 figür tasviri bulunmaktad ır. Galerilerde
kaidesine ait birkaç parça i l e temelleri bulunan bulunan kabartmalar açık havada, güneşin
bir yap ı kompleksi bulunmaktaydı . Bu mimari ayd ınlattığ ı belli saatlerde daha iyi görünürler.
kompleks her Hitit tapınağında görülen bütün A Galeri'deki tanrılar ve ana sahne saat 1 1 .00-1 3.00
mimari unsurları da içeriyordu. Yapı, d uvarları arası , sağ taraftaki tanrıçaları ise öğleden sonra
kerpiçten yapılmış ve düz damlıyd ı . Yap ı n ı n erken saatlerde, B Galeri kabartmaları ise güneşin
giriş k a p ı s ı vadi tarafı nda bulunur; merdivenli dik ayd ınlattığ ı Yaz mevsiminde 1 2.00-1 3.00 saatleri
kapı yapısından sonra diğer bir merdivenle arasında daha iyi görülmektedirler.

71
------ � � .,����,,.,... 1,..•·- -------­
B i N TA N R I Ll H A L K' H i T i T L E R

8 1 no' hı k:ı bartma. B Galeri.

72
,(}_ _u:'"�
-------------- � '("' ../lJAMIJuJ"k · f..,....)ı..,"" ------
1\ i N I A N IU I I I I A I K ' l l i l i i " I [ R

-
\':ızı lık:ı)':t Jll:ı n ı . l

O A Galcri
O B Galeri
O Sunak
O G i ı·iş

Y::ızılıkaya. A ve B Galeri.

73
1
) 1\ / l l l f... A Y A A l,' l f... I I AV A I A I ' I N I H ı l 1\ l o A I l l t l

üst kısımlarına yazılm ıştır; doğa koşulları


nedeniyle isimlerin çoğu aşınmış bir kısmı d a
tamamen silinmiştir. isimleri okunabilen tanrıların
çoğunun Hurri kökenli olduğunu görmekteyiz; o
dönemde H itit sarayında çok sayıda H u rri kökenli
kraliçeler bulunmaktayd ı . Yazı l ı kaya Açı k H ava
Tapınağı duvarlarında hayat bulan tanrıların
çoğu M.Ö. 15. yüzyılın sonlarından 1 3. yüzyıla
kadar H ilillerin etkileşim alanında olduğu ve iç
içe yaşad ığı halklardan/ülkelerden getirilmiştir.
A GA L E Ri Galerinin solunda bulunan tanrılar, baş ında sivri
Yazılıkaya Açık Hava Tap ınağ ı ' n ı n
külahi ı şapka, vücutlarında ise belden kuşakla
merkezini soldaki büyük kaya galerisi
sarılmış kısa elbise giyinmişlerdir. Ayaklarındaki
(A Galeri) oluşturmaktad ı r. A Galeri'nin uzunluğu
pabuçları kalkık burunludur. Kulaklarında ise
30 metredir. Galeride, 36 ve 37 n umaralı
küpe vard ır. Külahiarın ın üst kısmında bulunan
kabartmaların dışında sol tarafta tanrılar,
kıvrık boynuzların sayısı tanrıların önemini
sağ tarafta ise tanrıçalar, ön tarafta bulunan
belirtmektedir. Tanrıçaların kıyafetleri birbirine
ana sahneye
çok benzer; uzun bir etek üzerine kenarları
dönük, yürür
belirtilmiş bir giysi alm ışlard ı r.
vaziyettedirler.
Uzun saçları örgülüdür ve
Tanrı ve tanrıçalar
başlarında silindir biçim li
ön sah neden
1- ', , bir başlık bulunmaktadır.
geriye doğru
1) Galeride bulunan tanrıların
önem sıralarına
belden yukarısı cepheden
göre dizilmiştir.
verilmiştir. Tanrıçaların tamamı
A Galeri'de
ise cepheden betimlenmiştir.
66 fıg ü r
Galeride bulunan 66
bulunmaktad ı r.
kabartman ın 1 -39 arası ile
Figürlerin isimleri 1 Yenıltı Tan rı
. 46a-63 arası n d a b U l u nan
tasv iri. A Gaıerı.

74
------ '��
Y A Z I L I KAYA A Ç I K l l AVA " IA I' I N A G I 1 A G A I F R i

figürlerin boy uzunlukları ve tanrıçalar


70-89 santimetre Ana Sahne'ye
aras ında değ işmektedir. yürür vaziyette
Ana Sahne'de betimlenmişlerdir.
bulunan figürlerin Ana Sahne' de,
boyları diğerlerinden en solda iki dağ
farkl ıdır ve daha büyük üzerinde duran Tanrı
betimlenmiştir. Bu Kumarbi ve H ava
sahnedeki figürlerin Tanrısı'ndan (40-4 1
boyu 1 ,9 - 2,5 metre No'lu figürler) sonra
arasında değişir. Ana
-1 40---ve-------------
4 1 n o ' ı u kabarııııaıar: yer alan Hattuşa ' n ı n
T:ınrı K u ın n rb i ve H av:.• Ta n nsı.
Sahne'nin karşısında, Hava Tanrısı Teşubı
galeriye girişte sağ üstte iyi durumda olan 64 iki dağ tan;ısı olduğu bilinen (Namni, Hazzi) iki
numara l ı kabartman ın boyutu diğerlerinden daha sakallı erkek figürünün ensesine basmaktadır;
farklıd ı r; 2,7 metre boyunda ve ana sahneye Teşub'un karş ı s ı nda ise panter üzerinde bulunan
doğ ru bakan bu kral kabartması n ı n üzerinde ve ayn ı zamanda H itit imparatorluğu'nun en
Tuthaliya yazılıdır; üzerine g iyindiği uzun alkılı büyük tanrıçası ve eşi Arinna'nın Güneş Tanrıçası
mantosu , yarım yuvarlak külah ı , sol elinde tuttuğu Hepat karş ı l ı k l ı olarak ayakta betimlenmiştir.
bastonuyla iki dağ ın üzerinde betimlenmiştir; Kral Teşub ve Hepat' ı n yan ında ayrıca Herri ve Serri
Tuthaliya rahip sıfatıyla ve üzerindeki giysileriyle adl ı kutsal birer boğa yer almaktad ır. Sağda ise
g üneş tanrısına benzer; sağ elinin üst kısm ı nda panter üzerinde Teşub ve Hepat' ın oğlu olan
ise "Biiyiik Kral " anlam ı n ı taş ıyan h iyeroglif tanrı Şarruma yer almaktad ır. Herri ve Serri adlı
yazı bulunur; bu belimierne Büyük Kral IV. boğalar Gök Tanrısı Teşub'un kutsal boğaları d ı r.
Tuthaliya'nın öldükten sonra tanrılaştırıld ı ğ ı n ı Tanrı Teşub bazen de bu iki boğanın çektiği bir
göstermektedir. Kral kabartmas ından önce araba üzerinde tasvi r edilir. Herri ve Serri adları
gelen galerinin sağ Hurri dilinde "gece " ve "giimlii z " anlamına
tarafında bulunan ilk gelirler. Şarruma'nın arkas ı nda ise çift başlı kartal
kabartmalarda ise (65 üzerine basan iki kad ı n tanrıça tasviri yer alır.
ve 66 numaralı figürler) A Galerisi'nde yer alan kabartmalar l l l . Hattuşili
bir tanrı ve bir tanrıça (M.Ö. 1 275- 1 250) zaman ı nda yapılm ıştır. Bu
karşılıklı olarak masada Panteon'un inşasında ana Kraliçe Puduhepa' n ı n
oturmaktadırlar; bu büyük çabaları olmuştur. Hatta çok ihtirasl ı
kabartmalar doğa olan ana Kraliçe Puduhepa ' n ı n , Panteon'un
l 6s ve 66 n o ' l u koşulları nedeniyle
kab:.lrtnı a l a r : Bi r masada merkezindeki ana sahnesinde yer alan
karş ı l ı kl ı oturan ıanrı ve büyük ölçüde aşınmış
tanrıça figiirii. kabartmalarda ki
durumdad ır; bu
kocası Büyük Kral
kabartmalar olasılıkla sağ tarafta bulunan
l l l . Hattuşili'yi Teşub,
kaya boşluğuyla ilgili olmalıdır. iki galerinin
kendini Hepat, oğ lu
ortasında, çoğu ziyaretçinin içine girmeye çalıştığ ı
IV. Tuthaliya'yı
kaya boşluğunun işlevi ise saptanamamıştır.
da Şarruma gibi
Kabartmaların yer ald ığı kaya blokların ı n altında
göstermeye
düzeltilmiş sekiler bulunmaktad ır; bu sekilere
çal ışmış olduğu
törenler s ı rasında adak araç-gereci konulmuş 1 Büyiik Kral i V. Tıı ı lı a li ya ' ı ı ı ıı düşünülmektedir.
olabileceği san ılmaktad ır. A Galeri'deki tanrı k:ırtu�u. A G�ı l c r i .

75
;,AI�tu41�1- -1"'"""'""' ------

o
A GA L E R i
______ TAN RJ VE TAN R I ÇA LA R I ______

o
A GAL E Ri

76
------- '��'
A G A I I I t i I A N IZ I V I I A N I U (.: A I A I U

1 "

, 'CY
,/

r 1 "' - �\
·� \�
1-12
O n i k i Tanrı:
Yeraltı Tanrıları; arka arkaya sıralanmış on iki erkek kabartmas ı n ı n belirsiz kıvırcık saçları, başlarında
sivri külahiarı vard ı r. Yönleri ana sahneye doğru yürür vaziyettedir. On i ki Yeraltı Tanrısı'nın benzerin i
B Galeri'nin batı duvarı nda da görmekteyiz.

1 3- 1 5 Dağ Tanrıları:
Giydikleri elbiselerde su ve dağlar betimlenmiştir.
i simleri çözülememiştir. 1 6 ismi b i l i nmeyen ta n r ı .

1 3. 1 4, I S no' lu k:ıb:ırlnı:ı l a ı·. 1 6 ııo'lıı k:ılı:ı rı ııı:ı.

77
i\ l o /\ l l l t l l t\ N i t l V I 1 /\ N I U (, ' /\ I A R I

isim leri okunamayan Dağ Tan rıları :


Giydikleri külahlar öne doğru eğil miştir; etekleri
pulludur.

l t1:ı. 1 7. I N. 1 9, 211, 2 1 , 22, 23, 24 ıı o' l u k:ıb�ırtın:ılar.

78
------ ��
A G t\ 1 l l t l I A N l U V I I A ı'-! R I Ç A I A R I

1 8-22
isim leri b i l i n meyen beş tan r ı : Sivri külah v e etek g i y i n m i ş le rd i r.

23-24 Elinde topuz taşıyan, sakall ı , külahi ı, etekli ismi bilinmeyen iki tanrı.

79
'------� �� �,,... . ,.,.._
. __________
A G A I I R i I A N l t ı V I rA N ll l Ç A l A R I

25-27
Küla h l ı , ete k l i üç ta nrı. 25, i s m i belirsiz tanrı. 2 6 numaralı tanrı ismi olasılıkla Pisaisapi'dir.
27 numaralı tanrı ise Yeraltı Tanrısı Nergal olma l ı d ı r.

28-29 30
Soyut bir d ü nya beti m l e m e s i : S a ğ omzunda k ı l ı ç taşıya n , sivri
Boğa-insan karış ı m ı bu ' Boğa Adamlar', k ü l a h l ı , boynuzlu tanrı:
'Yeryüzü işareti' üzerinde dururlar; yukarıya Savaş Tanrısı 'Zababa' olabilir.
kald ırd ı kları ellerinde gökyüzünün resimli yazısını
tutmaktad ırlar.

80
A (j A I I I t i I A N lU V I I A N I U Ç A I A IU

3 1 Yuvarlak başlık giyinmiş 3 2 Koruyucu tanrı 'Geyik 3 3 Savaş Tanrısı Astabi.


Tanrı Pirinkir. Tanrı' olabilir.

34 Gü neş Tan rıs ı : 36 Tan rı Sauska ' n ı n kad ın h izmetkarı


Kul itta :
Baş ında yarım yuvarlak başl ığı olan, uzun manto
Yarım yuvarlak başl ık, kıvrım l ı etek giymiştir;
giyinmiş Güneş Tanrısı'n ı n elinde aşağ ı doğru
elinde tef veya ayna vard ı r.
tuttuğu ucu kıvrık bir sopası vard ı r. Baş ı n ı n
üzerinde i s e 'Güneş Kursu' durmaktad ı r. 37 Tan rı
3 5 Ay Tanrısı.

N i n atta :
Yarım yuvarlak
başlık, kıvrım l ı
etek giymiştir.
Elinde nefes li
saz, ya da
boynuz biçimli
melhem kabı

81
1
A <. ı A I I I t l I A N l t i V I I A N I U (. . /\ 1 /\ I l l

38 S a us k a : Omuzları n ı n kanat çıkıntısı, 39 ' E a ' : B i l g e l i k Ta n r ı s ı ; Omzunda topuz


kıvrı m l ı eteği olan erkek fıgürü. taş ıyan, külahi ı, pelerin giymiş erkek fıg ü rü .

40 Dağ zirveleri
üzerinde dura n , kılıç
kuşanmış, sakall ı , külah l ı ,
kısa etek üzerine pelerin
giyinmiş tanrı n ı n ismi
Kumarbi olabilir.
4 1 Dağ zirveleri
-,,....,"""-
üzerinde durmaktad ı r;
kılıcı, topuzu ve m ızrağ ı
vard ır. Saka l l ı , üzerinde
bir boğa bulunan sivri bir
külah takm ıştır. Kısa etekli
ve pelerinlidir. Olas ı l ı kla
Hava Tanrısı olabilir.

82
------- '� � .AIIfMII�,I- · ?JfıWiııu.\4 __________

A G A I 1 lt i I A N l l l V I r A N lt l Ç A I A ll i

42 Teşub, Hava Ta nrıs ı : 43 Ta n rıça Hepat, Güneş Tan rıças ı :


K ı l ı ç kuşanmış, omzunda topuzu vard ı r; çok Dört dağ zirvesi üzerinde bulunan bir panterin
boynuzlu külah ı , sakallı olan Teşub, Dağ üzerinde d u rmaktad ı r; arka kısmında atlar
Tanrısı olduğu düşünülen iki tanrı n ı n ensesine durumda olan sivri külahlı bir 'Boğa-Tanrı' vard ı r.
basmaktad ı r. Arkasında tanrı başlıklı bir boğa Tanrıça Hepat' ı n arkasına diziimiş tanrıçalar ise
sıçramaktad ır. Ana Sahne'ye kadar olan sola yani Ana Sahne'ye bakmaktad ı rlar.
bütün fig ü rler ( 1 -42) sağa bakmaktad ı r. Bütün 44 Tan rı Şarrum a :
tanrıların ve tanrıçaların önderi , en önemlisi Hava Tanrısı Teşub ile Güneş Tanrıçası Hepat' ı n
olan tanrı Teşub ile Tanrıça Hepat bu sahnede oğlu olan Şarruma tanrıçaların içinde bulunan
karşılaşmışlard ı r. tek erkek kabartmad ı r; kılıç kuşanmış, sol elinde
balta vard ı r; dağ zirveleri üzerinde duran bir
panteri n üzerindedir.
45 Teşub i l e Hepat' ı n kızı Alanzu:
Çifte kartal üzerinde ya da havada durmaktad ı r.
46 Teşub i l e Hepat' ı n toru n u :
ismi bilinmiyor. Çifte kartal üzerinde y a da
havada durmaktad ı r.
46A Kendisi tahrip olmuş, sadece ismi
görülebilen tanrıça Tarru Takitu olabilir.
4 7 Ta n rıça Hutena.
48 Ta n rıça Hutellura : Tanrıça figürleri
içinde en iyi korunmuş, en az aş ınmış ola n ı ;
üzerindeki yazıt ç o k belirgindir.

83
1 lfk.lijifii '
(
/II.,AIMfl'•i- ·'f"f•>om�
A t ı i\ l l l l l I A N l l l V I l i\ N i l l l._: i\ 1 /\ l l l

1 49 Ta n rıça Allatu, 50-5 1 n o ' l u


kabartınalar. A Galeri. ka ba rtma.

49 Ta n rıça Allatu : 54 Ay Tan rısı ' n ı n karısı


Ü zerinde bulunan niş, fig ürün bir kısm ı n ı yok Ta n rıça N i kka l .
etmiştir. 5 SA- 5 5 B Araştırmacılar 55 ve 56 no'lu
5 0- 5 1 i simleri bilinmiyor. tanrıçalar arasında iki lig ür daha olduğ u n u öne
5 2 Tan rıça Salusa. sürmektedirler. i smi bilinmeyen iki tanrıça, 55a ve
53 Ta nrı 'Ea' n ı n karısı Tan rıça 55b no'lu bu iki figür olabilir.
Tapkina. 5 5 -63 i smi bilinmeyen 8 tanrıça.

1 Slı- (ıJ n u ' l u T:ı ıı rı�·:ı k:ı b:ı ı·tın:ıhın. Çizinı.


84
------- ����
A ( ; A l l l l l I A N ll l V I I A N i tı<,: A I A R I

64 Büyük Kral IV. Tuthal iya.

oluran tanrı
ve tanrıça
figürü
bulunmaktad ı r.

1 65-66 r ı o ' l u k:ıh:ı rtnı:ıl:ır. A G a l e r i .


85
\ A / I I I f- A \ A A (, I f- I I AVA I A I ' I N tl l o l ll l , A I I It l

B GA L E Ri
Büyük galerinin sağ ında b u l u n a n B Galeri'ye
- Hitit Dönemi'nde genişletilmiş- dar bir geçille
girilir. Geçidin girişinin iki yanında kanatl ı
birer dernon (cin) bulunmaktad ı r. Bir metre
boyunda, aslan başl ı , insan gövdeli cinler kapıyı
korumaktadırlar; tehditkar biçimde pençelerini
kaldırmış korku salmaktad ı rlar. B Galeri, olasılıkla
M.Ö. 13. yüzyılın sonlarında IV. Tuthaliya'n ın
oğlu ll. Şuppiluliuma (M.Ö 1 200- 1 1 90) tarafından
babas ı n ı n anısına yaptırılmış olmal ı d ı r; kralın, Bu kaya blokların ı n karşılıklı yüzlerinde Hitit
babas ı n ı n heykelini galerinin kuzeyindeki sanat ı n ı n en önemli kabartmaları bulunmaktad ır.
girişin yan ına diktirmiş olduğu varsayılmaktad ır. Bu kabartmalar diğer galerideki kabartmalara
Uzunluğu 1 8 metre olan B Odas ı'na galerinin göre daha iyi korunmuş durumdadırlar. Bu
kuzeyinden girilir. Galerinin genişliği kuzeyde 4, kaya blokların ı n yüzeyinde lamba ya d a adak
g üneyde ise 2 metredir. Ü stü açık olan galerinin konulduğu sanılan doğu duvarında bir, batı
eliğer yönlerinde dik kaya blokları yükselmektedir. duvarında da iki tane oyu k (niş) bulunmaktad ı r.
86
J4_i�lu�-f.y...�u.� ------
f
YA Z l l l K AYA A <; I K I I AVA I A I ' I N A lo l / 11 G A ı l R i

bulunan 82 numaralı
kabartma ise bir kılıç şeklinde
betimlenmiştir; bu kabartmanın
boyu 3,39 metre yüksekliğinde
ve toprağa saplan ır durum­
dad ı r. K ı l ıcın topuzunu sola
B Galeri'nin içinde bulunduğu dört kabartma bakan külahi ı tanrı oluşturur.
A Galeri'deki kabartmalara göre daha iyi Kabzası ise sırt sı rta duran
korunmuş durumda olmaların ı n yan ı s ı ra M.Ö. iki asla n ı n protomundan
13. yüzyıl Hitit sanatını yansıtması bak ı m ından oluşur; alt kısmında ise
da önem taşırlar. Galerinin batı duvarında sağa yine aşağ ı doğru sarkan iki
doğru ilerleyen 12 tanrı fıgürü (69-80 numaralı aslan ı n simetrik duruşları
fig ü rler) vard ı r; A Galeri'de bulunan 1 - 1 2 numaralı betimlenmiştir. Görünümü
fig ü rlere benzemesi ne karş ı n bunlar daha nedeniyle 'Kılıç Tanrısı ' olarak
belirgindir. Doğu duvarının güney kısmında adland ırılan bu kabartma
bulunan kabarimada ise bir tanrı ve kral birlikte olas ı l ıkla Yeraltı Tanrısı
betimlenmiştir; bu kabarimada Fırtına Tanrısı Nergal'e ait olmal ıdır.
Teşub'un oğlu Şarruma'n ın Kral IV. Tuthaliya'yı
kucaklayışı betimlenmiştir; 1 ,7 x1 ,4 metre n iş Doğ u d uvarı n ı n kuzeyinde, yüzeyin üst
içinde bulunan kabarımada tanrı sol kolunu kısmında 83 n umaralı kabartma IV. Tuthaliya' n ı n
kralın omzuna atm ış, sağ ismini v e ünvan ı n ı betimleyen b i r kartuştur.
bileğini tutmuştur; tanrı Kanatl ı g üneş kursunun altında kralın ismi
kralı korumakta ve ona belirtilmiştir. Belimierne içinde bulunan sakall ı
yol göstermektedir; bu Dağ Tan rı s ı , sivri bir külah v e p u llu b i r etek
giyinmiştir ve elinde bir topuz tutmaktad ır. Bu
niş içinde tanrı ayağ ına
belimierne A Galeri'deki 64 numaralı kabartman ı n
ucu kalkık bir pabuç
kartuşuyla benzerlik
giymiştir; sivri külah ı n ı n
taş ır. Bu kabartma
üzerinde altı boynuz, yan
galerinin kuzeyinde
kısımlarında ise diskler
olduğu düşünülen
bulunmaktad ır; 1 ,64
kralın heykeliyle
metre boyunda olan tanrı
O kısa elbiselidir; kral ı n ise ilişkilendirilebilir.
1 Tuth:.ıliy:.ı 'y ı
külah ı , uzun mantosu , bctiın lcycn kaı·tuş. Yazılıkaya Açı k
k ı l ı c ı v e litusu vard ı r; 83 no' l u k:ıh:.ırlnı:ı.
B Galeri. O H ava Tapınağı'nda
kral bu görünümüyle A
bulunan B Galeri'deki
Galeri'deki 64 n umaralı
figürler diğer galeridekiler
fıgüre benzetilmiştir;
gibi bir seri oluşturmazlar.
sağ üst köşede kralın
ismi yazılm ıştı r; bu Hepsinin bakış yönü
Krai iV.Tuthaliya olup güneyden kuzeye
A Galeri'de bulunan 64 doğrudur. Gerek batı
numaralı kabarimada 1 Riiyii k Kral i V. d uvarında bulunan on iki
Tuthııliy:ı'nın kartuşu.
betimlenen aynı krald ır. 64 no'hı kabaı·tm:ı.
tanrı gerek Kılıç Tanrısı ,
O Galerinin ayn ı yüzünde A Galeri. O Yeraltı Tanrıları'dır.

87
1 _AI;ıuılt�i--�lımJifi _______

o
B GAL E R i
_______ TAN Rl LA R I ------

88
/lllıudJei)'<J. . �........,......., _____________j
1 � ( ; /\ l l I Z I 1 i\ N I Z I / A l U

6 7-68 Aslan baş l ı i k i dernon ( c i n ) :


B Galeri'nin girişinde h e r iki yanda bulunmaktad ır.

89
lfk/iii?ii \ /ll•<•lu>"k ·1"f">•w� ------
f
1� C A I I R i I A N l l l l A R I

90
------- ���'
,
ll C A I I I U I A N IU I A I U

91
1� t.. ı A ı ı ıl l ı A N I Z I ı A R I

8 1 Galerinin doğu duvarında bulunur:


F ı rtına Tanrısı Teşub'un oğlu Şarruma' n ı n
Kral IV. Tuthaliya'yı kucaklayışı betimlenmiştir.

92
------ 1�t/Mii�
1\ C A I I I � i 1 1\ N I U I A J U

93
5

. 1

HATTU ŞA' N L N
YAKI N Ç EVRE S i
A LACAH ÖYÜ K:
HATTİ L ER İ N G ÖZ KAMAŞTI RAN ZENG İ N LiG İ
HATTİ. H i T i T VE F R İ G 'L E R İ N G iZEM İ :
ALACA HÖYÜ K MÜZE S i
G Ö L P l N A R H İ T İ T !) ARAJ 1
K A L l N KAYA TAŞ OCAG I
K AL l N KAYA TAŞTOPT E P E HÖYÜG Ü
KA L E H İSAR KAL l NTl L ARI VE
ll E H RAM Ş A H KÜ L L Y
İ ES İ
D i G E R H i T i T M Ş K ENTİ Ş A P İ NUVA
PAZARL I Y E R L E Ş İ M İ
ESKiYAP A R HÖY Ü G Ü
H Ü S EY İ N D E D E 'N İ N G ÖR K E M L i VAZO LARI
R ESU LOG L U ESKi TUNÇ Ç AG I Y E R L E Ş İ M İ
VE M EZAR A L ANI
H İ T İ T KUTSAL KENTi N ERi K
H İ T İ T DÜNYASINAYO LC U L U K
ÇORU M MÜZE S i
H İ T İ TYO L U
HATTU Ş A_A RA Ş TIRM A L ARI VE KAZI TARi I l Ç E Si
------- � �l•"''"'" .. . ı:;...,.�� ------
A LA C A II Ö Y Ü K ' I l ATT i 1 rtt i N G Ö L K A M A Ş T l R A N Z F N G i N I i G i

A LACA H ÖYÜ K: Koşay ve Mahmut Akok; daha sonra da Mahmut


H ATT i L E Ri N G Ö Z Akok tarafı ndan yürütülen kazı çal ışmaları 1 983
yılına kadar sürdürüldü. Bu tarihten sonra ara
K A M A Ş T I RA N Z E N G i N L i G i
verilen kazı çalışmalarına 1 996 tarihinde Prof. Dr.
Çorum'un 45 kilometre güneyinde bulunan Aykut Ç ınaroğl u başkanl ı ğ ı nda yeniden başland ı .
Alacahöyük ören yeri , Alacahöyük Beldesi s ı n ı rları
içinde bulunmaktad ır. Höyüğü , bilim dünyas ına Anadolu tarihinin ayd ı nlatılmasına büyük
1 835 tarihinde ingiliz seyyah W.J . H amilton önem veren M ustafa Kemal Atatürk, bu amaçla
!an ılmıştır. Alacahöyük'te ilk olarak 1 935 y ı l ı nda Türk Tarih Kurumu'nu kurmuş ve arkeolajik
Türk Tarih Kurumu adına Dr. Ham it Zübeyir Koşay kazıları d a desteklemiştir. Bu bağlamda 1 935
ve Prof. Dr. Remzi Oğuz Arık tarafından kazılara tarihinde kazı çalışmaları sürd üğü sıralarda
başland ı . 1 936 tarihinden sonra Hami! Zübeyir da Atatürk Alacahöyük'ü ziyaret etmiş ve kazı
çalışmaların ı yerinde izlemiştir.

Alacahöyük'te başlatılan ilk sistemli kazılard a


Kalkolitik Ç a ğ ' a kadar uzanan dört kültür tabakası
saptanm ıştır. Bu kültür tabakaları , en eskiden,
yeniye doğ ru Kalkolitik Çağ , Eski Tunç Çağ ı ,
Hitit Çağı v e Frig Çağı dönemlerini içermektedi r.
20 1 3 yılı kazıları nda ele geçen kap parçalarıyla
kentte Geç Neolitik Çağ'da da yerleşim olduğu
anlaşılmıştır.

95
1
A l Al 1\ I I OY I J k I I A I I l l i l t l N ( ; ( ) ; f-- A M A ) l l l t A N /.1 N G i N L i G i

'
'
l l'olcrııc giriş \'C Polcrn (Tünel).

Bu yerleşmedeki en zengin kültür tabakası damların üzerine ise kurban edilen büyükbaş
Eski Tunç Çağ ı (M.Ö.3000-2000) katıd ı r; kazılar hayvan başları ve bacakları konulmuştur.
sonunda bu katta saptanan Alacahöyük kral, Mezarlarda bulunan, altın , gümüş, bronz ve
prens ve prenseslerine ait 13 mezardan değerli değerli taşlardan oluşan sanat eserleri a ras ında
hazineler açığa çıkarılmıştır. Yerleşim alanı içinde tunç boğa ve geyik heykelleri, törensel semboller,
belli yerde etrafı taşlarla örülmüş olan dikdörtgen güneş kursları, gümüş kad ın heykelciğ i , altın
biçimli bu mezarlar ahşap hatıllarla örtülmüş, taç, ikiz idol, gerdan lık, saç süsü, iğneli altın

1 h. n ı l . ı ı n·ıı,., ı • n·n sl'S ıııc·/.:ı rl:ı rınd:ın ö l li ve ö H i hediyeleri. Ç . M .


96
------ '�� �INAI,,.�. ş.,.-,� -------­

A LA ( A H ÖY U K, I l A 1 1 i l l It i N l ; O / KA M A ; l l l t A N l r N G i N I i C i

buyrukların ı n yaz ı l i
olduğu san ılmaktad ı r.

Bilim dünyası nda


Alacahöyük yerleşiminin
Ari n na kenti olabile­
ceği görüşleri tartı­
ş ı lmaktad ır; yapılan
kazılarda yerleşim
toka, altın başlı iğne, altın bilezik, altın kaplar
isminin Arinna olduğuna
ve kadehler, altın asa baş ı , altın kemer taneleri,
dair arkeolajik ya
altın ve demirden kabzal ı hançer gibi değerli
da fılolojik bir kanıt
objeler bu mezarlara bırakılan ölü hediyelerini
bulunmamasına karş ı n
oluşturmaktad ır; bu eserler Alacahöyük
Müzesi, Çorum Müzesi ve Ankara'da Anadolu Hititologların Arinna
Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir. kentinin Hattuşa'ya
Alacahöyük'te, Aykut Çınaroğlu başkanlığında kuş uçumu 25
yapılan 20 1 3 yılı kazılarında ise büyük bir kilometre uzaklıkta
tablet arşivi ortaya çıkarı lm ıştır; Hitit Dönemi'ne olduğu, bu yakı n l i kta
ait bulunan çivi yazılı bir tablette H itit kral ı n ı n kült yerleşiminin de
Alacahöyük olabileceği
görüşleri bilinmektedir.
Arinna kentinin baş
tanrıçası Güneş
Tanrıçası'dır; Boğazköy
Yazı l ı kaya Açık Hava
Tap ınağı'nda yer alan
Hurri kökenli isme sahip
baş Tanrıça Hepat' ı n
karşılığıdır.

97
1\ l M A I I OY l i K: 1 1 /\ 1 1 i l i it i N l ; ( ) ; K1\ M A � l i RA N /1 N G i N I iL; i

H itit Kralı I I I . Hattuşili'nin eşi Puduhepa'nın Hatti Ülkesi'nde A rimill Kenti'nin Giineş
yaz ı l ı bir tabietle Arinna'n ı n Güneş Tanrıçası'yla Tıumçtısı tu/mı takim. Ayrıca Set/ir Ülkesi
ilgili yaptığı duada şu dizeler geçmektedir: yaptığın (Ü/ketfe). Kentline Hepat atlım
"Arinmı'nm Giineş Tanrıçası salıibem; sen koytfun. Ben Pıululıeptı ise, eskiden beri
biiiii n ülkelerin kraliçesisin. Sen kendine senin lıizmetkfirmmı ... " (Atatiirk/A lacalıöyiik,
Aykut Çmaroğlu, Duygu Çelik). Bu d izelerde
geçen Arinna'n ı n Güneş Tanrıçası'yla Tan rıça
Hepat ayn ı tanrıdır. Ayrıca Alacahöyük'te Orta
Hitit Tabakas ı'nda bulunan başı ve ayakları
olmayan, 2 . 1 0 metre boyundaki mermer (kolosal)
heykel parçası n ı n yapısı Hititologların görüşünü
destekler niteliktedir; bilim insanları , olas ı l ı kla

l ı, ı ı pı siin·.�i urlusl:ıL T:ı ıırı ya (solda) tapınan kr:ıl


( ':ı ı,.: d :ı ). t\ ı u l t·, i l . ı .ı. yy. Al:ıc:ı höyiik. A . M . M .

98
A LA C A l I Ö Y U K: 1 I A I 1 i 1 1 l U N ( i O/ K A M A � 1 1 R A N z r N (j i N ! i (i i

Sfcııksli Kapı Orfostatı: Altar lizcriııdc boğaya dua eden kral v e kntliçc. A ndczit. Ylik. l 26 c m . M. Ö. I 4.yy. A . M . M .

bir tanrı ya da tanrıçaya ait olduğu san ılan uzun Kapı kentin g üney kapısı n ı oluşturmaktayd ı .
elbiseli betimlenmiş heykeli n Arinna' n ı n Güneş Kap ı n ı n i k i yanında manalil taştan yaniularak
Tanrıças ı'na ait olabileceği üzerine görüşler öne yapılmış birer sfenks protomu yer alır. Sfenksler
sürmektedirler. Bu heykel, ören yerinde Sfenksli kapı n ı n koruyucularıdır. Kulelerin alt bölümlerinde
Kap ı ' n ı n yakınlarında sergilenmektedir. yer alan ve H itit i mparatorluk Dönemi'ne ait olan
ortostat kabartmaların ın orijinalleri Ankara'da
Alacahöyük'te, Hitit Döneminde'nde de Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndedir; girişin
(M Ö 1 460- 1 200) parlak bir dönem yaşanm ıştır. sol yan ındaki duvarı n ön yüzündeki ortostatlar
Bu dönemde kentin etrafı taş temelli kerpiç bir üzerinde, sunak önünde bağaya tapan kral
surla çevriliydi. Kulelerle tahkim edilen Sfenksli ve kraliçe, kurbanlık hayvanlar, rahipler, kılıç

99
A l A l A I I O\ t i k I I A I I l l i l t l N c ; o; 'M l A ) 1 1 1 \ A N ;ı N G i N ı i (; i

1 Sfcnksli K:ıpı Ortost:.ıtı: A k rob:ıtl:ır. A n d czit.


Y ii k. 1 1 6 c m . M. Ö. 1 4.yy. A . M . M .

yutan ve havada duran, merdivene tırmanan


hokkabazlar, müzisyenler, üzerinde boğa ve
araba bulunan kabartmalar yer a l ı r. Yine girişin
solundaki duvarı n doğuya bakan yüzündeki
ortostatlarda da bazı kabartmalar bulunur. Girişin
sağ yanındaki kabarimada ise Arinna Kenti'nin
Güneş Tanrıçası oturmakta ve karş ı s ı nda da
ona tapınmakta olan bir insan grubu bulunur.
Yine girişin iç bölümünün g üneye bakan duvarı
üzerinde yer alan ortostat kabarımada ise oturan
tanrıça önünde dua eden altı erkek kabartması
bulunur. Kapı Sfenksleri'nin içe bakan yüzleri de
kabartmalıyd ı . Ancak bunlardan sadece girişin
sağ ı nda yer alan sfenksin batı yöne bakan
yüzünde, pençeleri aras ında iki tavşan ı tutan
çift başlı kartal üzerinde dura n tanrıça kabartmas ı
ağ ianı olarak günümüze ulaşmıştır.

1 00
A LACAI I Ö Y L J K , I I A I 1 i l l Il i N ( ; ( ) z Ki\ M A > l l R A N Zl N (; i N I i (; i

1 Alacahöyiik. V:ın Lcnncfl. 1 864.


Sfenksli Kapı'dan geçilerek ören yerine girilir.
Kazılar sonunda açığa çıkarılan kral, prens ve
prenses mezarları, geniş aviulu tapınak ve saray
kal ıntıları, depo ve ev kalıntıları , su kanalları,
kentin batısında bulunan -ikinci bir kapı olarak ncıı:ıs
nı phik,y pcllon.
tan ımlanan- kulelerle tahkim edilmiş Patern M.
(tünel) ören yerinde görülecek yerlerdir.

Tuımık k:ql.
A . I'V\ .

Topnık k:ıp.
I i i il

101
A l Al A l l t J\ t i k I I A I I l l i lU N t ; o ; K A M A > I I ItA N /1 N(; i N I i C i

1 G ii n cş Ta n rıçası. Tu n�. Ylik: l l c nı .

Al:.ı c:ıhÖ)'iik. /\ . M . M .

M.Ö. I 4.)')'· A . M . M .

1 02
I l ATTi l l i r i r V I I I < i C � ' I I I U N C � I / I M i · A I A C A I I O Y U K M (J Z F S i

HATT i . H i T i T V E F P.. i G' L E R i N C i Z E M i :


1\ L /\ C /\ I I ÖY Ü K M Ü Z E S i

Çorum'a 45 kilometre uzakl ıkta tadilat ve düzenlemeyle 20 1 1 y ı l ı n ı n


bulunan Alacahöyük'te ilk depolmüze sonunda y e n i yüzüyle tekrar ziyarete
1 940 y ı l ı nda oluşturulmuştur. Alacahöyük açı l m ı ştır. Müzede bulunan üç salona
Müzesi, Çorum Müzesi'ne bağ l ı yerel bir eski Alacahöyük kazı başkanları n ı n
müzedir. 1 982 yılında ören yeri içinde i s m i verilmiştir. Müzenin zemin katında,
inşa edilen iki katl ı yeni binada h izmete lııo----l girişin sol tarafında Remzi Oğuz Arık
girmiştir. M üze, son yıllarda yapılan Salonu, sağ tarafta Ha mit Zübeyir Koşay

1 P i ş m i ş l o p r a k kaphır. H itit Dönemi.

1 03
l l i\ 1 l l . l l l l l l VI I I U C ' I I ı t i N C i Z I· M I : 1\ 1 i\ C i\ I I ( W t J K M l / Z f S i

Salonu, badrum katta i s e Mahmut Akok Salonu eşyaları, kalıplar, hayvan figürinleri, çivi yaz ı l ı
bulunur; üç salonda eserler çağdaş bir sunum ve tabletler; Frig Uygarl ı k Dönemi'ne (M Ö 750-300)
ışıkland ırmayla sergilenmiştir. Ziyaretçiler, salon ait pişmiş topraktan yapılmış kabartma l ı duvar
d uvarlarındaki panolarda ve vitri nierde bulunan levhaları, boyalı ve hayvan tipi i kaplar yer a l ı r.
ayd ı nlatıcı yazılarla Alacahöyük'ün tarihçesi,
kazı tarihi ve vitrinlerdeki eserler hakkı nda Gag:ı :ığızlı testi ve 1
detayl ı bilgiler edinmektedir; ayrıca zemin katın çııydıınlık. H itit Uiiııcıni.

ikinci salonundaki bilg ilendirme panolarında


Mustafa Kemal Atatürk'ün Alacahöyük kazı
alan ına yaptığı gezi anlatılmaktad ı r. Müzede,
Alacahöyük ve Pazarlı kazılarından gelen eserler
sergilenmektedir. Sergilenen eserler aras ında
Kalkolitik Dönem'e (M.Ö 5500-3000) ait el
yap ı m ı çanak çömlekler, Eski Tunç Çağ ı'na (M.Ö.
3000-2000) ait pişmiş topraktan yapılmış çeşitli
kaplar, tunç ve kemik eserler; H itit Çağ ı'na (M.Ö.
1 660- 1 1 90) ait pişmiş topraktan yapılmış gaga
ağ ızlı testi ler, çanak ve çömlekler, mangal, mantız
ve matara biçimli kaplar, tunç iğneler, kemik süs

1 04
G Ö l Pl N A l t l l i l' i T 1\A R A I I

G Ö L P l NAR H i T i T BA RA J 1 baraj alan ı ndaki


ç a m u r d ı şarı

Alacahöyük ören yerinin 1 ,5 kilometre atı larak baraj su


g üneydoğusunda, Karamahmut Köyü'ne giden toplama alan ı
ortaya ç ı ka r ı l d ı .
yol üzerindedir. 1 935 yılından beri varl ı ğ ı bilinen
Rezerv u a r
Alacahöyük yakınındaki Gölpınar Hitit Baraj ı ,
der i n l iğ i orta
1 1 O metre uzunluğunda bir bende sahiptir;
kısımlarında
bendin d uvarları ve dolguyla birlikte genişliği 1 4 ,5
2,5 metre o l a n
metredir. Göl alanı yaklaş ı k 1 1 bin metre k a redir.
1 1 0x 1 00 metre
Baraj alanı ndaki kazıları 1 997 yıl ında Prof. Dr.
boyutundaki
Aykut Ç ı naroğlu ekibi başlattı; 2002 yılına değin kareye yak ı n
baraj havzas ında
25.000
metre küp s u
tutulabilmektedir.
Baraj ı n kaynak
suyu havza n ı n
içinden
çıkmaktad ır;
gövdenin birkaç noktas ından çıkan kaynak
suların yanı s ı ra ana kaynak havzanın güneybatı
köşesindedir. Kazılarda açığa çıkarılan
bölümlerde iki kanal, bir havuz saptanmış ve
üç adet heyket kaidesi ve üzerinde hiyeroglif
yazı! bulunan stel parças ı bulunmuştur. Kazılar
sırasında ayrıca 24 ayar altından yapılm ış, ortası
kırmızı taş l ı , g ranülasyon ( damlatma tekniği)
bezemeli bir kurs da bulunmuştur. Baraj alan ı nda
temizliğin yanı s ı ra, taş dolgu sette küçük onarım
çal ışmaları d a yapılm ıştır. H itit imparatorluk
Dönemi'ne ait olan baraj, Kral IV. Tuthaliya
(M.Ö. 1 250-1 220) zaman ında inşa edilmiş
olup Ön Asya ' n ı n en büyük ve bilinen en eski
baraj ıdır. Baraj , Tan rıça Hepat'a ith af edilmiştir.
Kazı alanında ele geçen heykel, stel kaideleri
ve hiyeroglif yaz ı l ı stellerden baraj ın dini içerikli
işlevi de olabileceğ i düşünülmektedir. Günümüzde
baraj yapı m ı nd a uygulanan su toplama tekniğinin
binlerce yıl önce H ititler tarafı ndan uygulanmış
olması Gölpınar H itit Baraj ı ' n ı ilginç k ılar. Baraj ı n
kuzey v e g üneyinden Alacahöyük yerleşimine
su sağlayan kanalların olduğu da bilinmektedir.
Baraj suyundan günümüzde hala tarı m alanları n ı n
sulanmas ında yararlanılmaktad ır.

1 05
ı, /\ I I N K/\YA TA Ş O CAG l KA L E H İ SA R KAL I NT l LA Rl
V E B E H RA M ŞA H KÜ L L i YE S İ
Taş Ocağ ı , Alacahöyük'ün 3 kilometre
kuzeydoğusunda, Kal ı nkaya Köyü'nün batısında
Seki l i Mevkii'ndedir. Eğimli bir arazi içinde
bulunan Taş Ocağ ı'ndaki doğal kayalardan Hitit
Dönemi'nde işlenrnek üzere blok halinde kayalar
kes ilmiştir. Geniş bir alan içinde yarı işlenmiş
taş bloklar da bulunmaktadır. Bilim insanlarının
' Hornblend Andezit' olarak haritalan d ı rd ı ğ ı alan
içinde sfenks, kaide ya d a farklı anıt için yontulan,
bilinmeyen bir nedenle yarı işlenmiş b ı rakılan
taş bloklar gözlenmektedir. 'Hornblend Andezit' Alaca i lçesi'nin 20 kilometre kuzeyinde
kayaçiardan yapılmış, işlenmiş bir başka kaya -uzaktan fark edilen- Kalehisar Tepesi üzerinde
parçasına Kal ınkaya Köyü'nün doğusunda yerleşi m kalıntı ları bulunmaktad ır; Kalehisar
bulunan Ziyaret Tepe'nin kuzeybatısında (Mahmudiye) Köyü'nün 3 kilometre güney
rastlanır; taht ya da oturağa benzer yontulmuş yakın ı ndaki yüksek Kalehisar Tepesi'nin
taş ı n ne amaçla yapıld ı ğ ı ve buraya getirildiği zirvesinde Frig ve Doğu Roma (Bizans),
anlaşılamamıştır. Taş Ocağ ı , Roma Dönemi'nde eteklerinde ise Doğu Roma (Bizans) ve Selçuklu
de kullanılm ıştır. Ayrıca Kal ı n kaya Köyü yerleşi m kal ı ntıları vard ır. Kalehisar Tepesi'nin
yakınlarında iki tümülüs bulunmakta d ı r; zirvesinde Frig Dönemi'ne tarihlenen taşa
tümülüsler Roma Dönemi'ne tarihlenmektedir. oyulmuş bir altar da bulunmaktad ır. Alacahöyük

KA L ! N KAYA TA ŞTO PT E P E
H ÖYÜ G Ü
Taştoptepe Höyüğü , Alacahöyük'ün
3 kilometre kuzeydoğusunda, Kal ı n kaya Köyü'nün
bir kilometre kuzeyindedir. Höyükte 1 97 1 -
1 97 4 yıllarında Raci Tem izer v e Mahmut A kok
yönetiminde yapılan kazılar sonunda Kalkolitik
Çağ, Eski Tunç Çağ ı ve H itit Dönemi (M Ö 1 7.
yüzyıl) yerleşmeleri saptanm ıştır ve Taştoptepe
Höyüğü'ndeki ilk yerleşmenin M.Ö. 4000 y ıllarına
kadar uzand ığı anlaşılm ıştır. Kazılardan çıkan
eserler ise Ankara'da Anadolu Medeniyetleri
Müzesi'ndedir.

1 06
�������- �{ii �l�h ...� . f..,...>•m� �������---'
KA l L l l i S A l t K A l l N l l l A l l i V I ll l l l l l A M Ş A I I K U l l i Y E S i

yönünden Kal ınkaya Köyü yoluyla da kısa birer dershane odası yer almaktad ır; avlunun her
sürede ulaşılabilen Kalehisar Tepesi'nin doğu iki yan ında ise üçer oda bulunmaktad ır. Avluda,
yakı n ı ndaki düzlükte ise Selçuklulardan kalma üzeri tonozlu revak kalıntıları bulunmaktad ı r.
Behramşah Külliyesi'nin kalıntı ları bulunmaktad ı r; Külliye içinde yer alan hamam yapısı ise
kül liye, han, hamam, medrese ve türbeden medresenin g üneydoğusundad ır; kareye yakın
oluşmaktad ı r. Külliye içinde, Selçuklu yapı planlı beşik tonozlu inşa edilmiş yapı günümüze
özelliğini gösteren Hüsamiye Medresesi olarak sağlam ulaşmamıştır. Batıda bulunan han ı n
bilinen yapı kareye yakın plan l ı , açık avlulu, iki ise sadece temel kal ı ntıları görülebilmektedir.
eyva n l ı , moloz taşlarla inşa edilmiştir. Kuzey­ Kuzeyde yer alan türbe kare planlı inşa edilmiştir;
güney doğ rultuda kurulmuş yap ı n ı n inşa tarihi günümüze sağlam ulaşmamış türbenin bir kemeri
bilinmemektedir. Yapının giriş eyvanından son görülebilmektedir.
avlusun a geçilir; giriş eyva n ı n ı n her iki yan ı nda

1 07
Ji'k,tiii?ii� �,.,.,"""" '""'"�-� --------­

ı ı ı ı ı ı ı ı ı d N l ) i G I R IlA� K I N ı L ) A I ' i N lJ VA

l l i TiTLE Ri N
J ) i G E R B A Ş KE N T i :
� ;W i N U VA

Şapinuva Hitit yerleşimi,


Çorum ili'nin 53 kilometre
güneydoğusunda, Ortaköy ilçesi
yakı nları ndad ır; kent kal ı ntıları
ve kazı alanı ilçenin 3 kilometre
g üneybatısında, Çekerek ı rmağı
çevresindeki Göynücek Ovas ı ile Alaca Ovası
arasındaki Ağ ılönü ve Tepelerarası mevkiindedir.
Şapinuva, coğrafi konumu ve strateji k yönden
önemli bir noktada bulunması nedeniyle, gerek
askeri ve gerek dini yönden önemli bir H itit
merkeziydi . Boğazköy kazı larında bulunan Hitit
tabietlerinde Şapinuva kentinden söz ediliyordu.
Ancak bu Hitit kentinin yeri bilinmiyord u .
Güneyköy'lü b i r çiftçinin tarlasında çift sürerken
bulduğu iki adet pişmiş toprak çivi yaz ı l ı tabieti
Çorum Müzesi'ne gölürmesi üzerine müze
uzmanları anılan yerde bir araştırma yapmışlardır.
Ç ı karılan çivi yazılı tabietierin Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi H ititoloji Bölümü
akademisyenleri tarafından okunmasıyla
Şapinuva kentinin günümüzdeki yeri saptanm ıştır;
ard ından Şapinuva'da 1 990 tarihinde Prof. Dr.
Aygül Süel başkanlığ ı nda kazılara başlanmış, 9
kilometrekarelik bir alana yayılan kentte, Orta Hitit
Dönemi dışında da iskan edildiği anlaşılmıştır.

H itit tarihi boyunca, gerek d ı ş tehditler


(kuzey yöndeki Kaşka/Gaşka baskıları), gerek
iç isyanlar, salg ın hasta l ı klar ve taht kavgaları
gibi çeşitli nedenlerle, başkentin yeri sık s ı k Şapinuva'da yapılan kazı larda, bodrum katı
değişmiştir. Kussara, Neşa, Hattuşa, Dattaşşa ile birlikte üç kattan oluştuğu sanılan ve A binası
ve Tarhuntassa kentleri gibi Şapinuva kenti de olarak adland ırılan idari, ticari ve dini, a n ıtsal
H itit kralları n ı n ikameline sahne olmuştur. Hitit bir bina açığa çıkarılm ıştır. Hitit imparatorluğu
kralları n ı n ikame! ettikleri başkent, hem dini, hem Dönemi'ne ait 4000 civarındaki çivi yaz ı l ı tablet
idari, hem siyasi ve hem de askeri olarak devleti ve parças ı n ı n oluşturduğu zengin bir tablet arşivi
yöneten bir kent konumundayd ı . Hitit kralları da de burada bulunmuştur. Başkent Hattuşa'dan
devlet idaresini ikame! ettikleri kentten yönetmiş sonra en çok çivi yaz ı l ı tabietin saptand ı ğ ı ikinci
olmaları nedeniyle, Şapinuva, başkentlik görevi H itit kenti Şapinuva'd ır. Tabietierin çoğ u M . Ö . 1 400
Cıstleı ı ı ı ıiş bir kent olmuştur. yılları başlarına tarihlenmektedir.

1 08
��������- �� ..-AJ�• ...... ?....•- ��������­

ıı i T i Ti ı ı t i N D i c; ı ıt ıi A Ş K ı N ı j , Ş A I ' i N U VA

Efendim Güneşimin
lw�uruıuhı lıer şey
���i ofs11n ve 1:.-fe/l(lim
Giineşinti tann/u r
lwyalla 1111.\'llnlar
l ll ' Ol/ll koru.Htnftu:

H enim _1111111mda da

ller ş�)' iyitlit: /Juş1111


�ibi su·twı da lwstmflr
ve o bana ayn1 şekiltic
B bin:.ısı olarak :ıdl:ındınl;ııı yapııla l ı ı ı l u ıı:ııı kiiplcnlc
.�t;· tktu/1 vennektetliı:
h:ı kl:.ıgillcr, ş:ımp v e y:ıı! dcpnla ı ı n ı ı� ı ı ı·.
Efendim Güneşimin
/ wzurımda lıer şey
Büyük Kral l l l . Tuthaliya ve Kraliçe Taduhepa
nasılsa, efendim Güneşim hana iyilik
çiftinin Şapinuva'da hüküm sürdüklerini, ayrıca
haberlerini ym;. . . "
l l . Murşili'nin de bu kenti kulland ığı yazılı
tabietlerden anlaşılmaktad ı r. Şapinuva kazı
Şapinuva kenti , coğrafi ve stratejik
başka n ı Aygül Süel'in belirttiğine göre, kazılarda
yönden önemli bir konumda olması ve başkent
ele geçen Taduhepa'nın eşi l l l . Tuthaliya'ya
Hattuşa'ya d a yakın l ı ğ ı nedeniyle Hattuşa'dan
yazd ığı mektup bir kraliçeden krala yazılmış
sonra Hititlerin d iğer başkenti konumundayd ı .
tek örnektir. "Efendim Güneşime söyle! "
Şapinuva'daki arşiv binasında saptanan, Hattice,
dizesiyle başlayan mektup şöyle devam Hurrice ve Akadca yazılmış idari, askeri, dini ve
eder: "Hizmetkurın kraliçe şöyle der: fal konuları n ı içeren çivi yazılı tabletler, ayrıca
bu binada H itit Dönemi'ne ait pişmiş topraktan
yapılmış çanak çömlekler, bazalt ve obsidyen gibi
taşlardan yapılmış çeşitli objeler, hiyeroglif mühür
baskıları, madeni süs eşyaları, ayrıca Roma Çağ ı
mezarlarında da sikkeler, pişmiş toprak ve cam
eserler bulunmuştur. Bu an ıtsal bina duvarlar ile
çevriliyd i .

B b i n a s ı olarak adland ırılan yapı ise, içinde


küplerin s ı ralan d ı ğ ı depo konumundayd ı . Burada
tah ı l , baklag iller, şarap ve yağ depolanmıştır.
Daha güneyde ise dini amaçl ı olarak inşa
edilmiş olduğu anlaşılan C ve D yapı ları ile
koruma d uvarları n ı n bir bölümü yer almaktadır.
D binas ı n ı n g i rişinde karş ı l ı k l ı iki ortostat yer
alır. Soldaki ortostatdaki tanrı tasviri Fırtına
Tanrısı Teşub'a aittir. Şapinuva'da bulunan dini
içerikli bir tabletten, kentin iki Fırtına Tanrısı
olduğu anlaşılmaktad ı r. Şapinuva Kazıları'ndan
çıkan eserler Çorum Müzesi'nde koruma altı na
alınmış olup, bir bölümü de müze salonlarında
sergilenmektedir.

1 09
I 'A / A i l l 1 Y i l l l l \ i M i - I"S K i YA PA I\ I I ÖY i J G l J

1 '/\ /. /\ I U I Y E RL E Ş İ M İ E S K i YA PA R H ÖY Ü G Ü

Pazari ı ,
Alaca ilçesi'nin
30 kilometre
kuzeyindedir.
Antik yerleşim,
köyün 500 metre
kuzeydoğ usunda
bulunmaktad ır.
Yerleşimin kuzey
ve doğusundan
Pazar Deresi geçer.
Batısında, yerleşimi
çevreleyen
tarlalar, doğusu Eskiyapar, Alaca ilçesi'nin 5 kilometre
ise sa rp bir kayal ık batıs ında, Alacahöyük ören yerinin 20 kilometre
görünümündedir. g üneydoğusunda, Boğazkale'nin ise 25
Yerleşimin kilometre kuzeydoğ usunda bulunur. Höyük
doğ usundaki üzerindeki Eskiyapar Köyü 1 983-1 984 y ı llarında
kaya l ı k kısmında höyüğün kuzeyine taşınm ıştır. Höyük 1 2
ve dere karşısında metre yüksekliğinde, Doğu-batı yönünde 280
irili ufaklı metre, kuzey-güney yönünde ise 320 metre
birçok mağara uzunluğundad ı r. 1 968-1 983 yılları aras ında
bulunmaktad ır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafı ndan
1 937-1 938 yılında yapılan kazılar sonucunda yörenin, Eski Tun ç
Türk Tarih Kurumu Çağ ı'ndan günümüze kadar yerieşi me uğrad ı ğ ı
ad ına Ham it Zübeyr anlaşılmıştır. Höyük, Hitit Dönemi'nde de önemli
bir yerleşim merkeziydi. Kazılardan çıkarılan
Koşay tarafından
ve Eski Tunç Çağı'na tarihlenen altın , g ümüş,
yapılan kazılar
elektrum süs eşyaları, Troia l l hazineleriyle
sonucunda yörede,
paralellik gösterir. Ayrıca çıkan eserler aras ında
Kalkolitik, Eski Eski H itit Dönemi'ne ait kabartmalı seramik kaplar
Tunç, H itit, Frig da önemlidir; eserlerin çoğu Ankara'da Anadolu
ve klasik çağlarda Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.
yerleşi m olduğu Höyükteki kazılara
anlaş ı l m ıştır. 201 0 y ı l ından
Kazılardan itibaren tekrar
çıkan eserler başlanmıştır;
Ankara'da Anadolu kazıları Ankara
Medeniyetleri Üniversitesi'nden
Müzesi ile Çorum Tunç Sipahi
ve Alacahöyük başkanlığ ı nd a
Müzeleri'nde .--==----==-- bilim ekibi

sergilenmektedir. sürdürmektedir.

110
------ � �rltı�JA<AI
I I U S I Y i N D I I ) I ' N i N GO I l K I M l i VAZO I A l l i
� � -- -------'

52 c m . boyundaki vaı:on u n frizi ı ı d l· ho i! :ı i i -. ı i i ı u h - ı ı ı ı l h ı u ı : ı o,;:ı l ı ı ı ı· ' i l ı ı ı l ı ı ı ı ı n : ı l\ l ı ı ı l ı r. Ç ı\ ! .

H Ü S EY i N D E D E ' N i N kazılarda ana kaya üzerine oturtutmuş tapınak


G Ö RKE M L i Vi\ ZO L J\ 1 \. 1 ve odalardan oluşan yapı kompleksi ortaya
çıkarı l m ıştır. Ç ıkan eserler arasında en önemlileri
kabartma l ı vazolard ı r. Vazolardaki frizlerde dans
H üseyindede Tepesi, Çorum ili, Sungurlu ve müzik eşliğinde yapılan H itit dini törenlerinden
ilçesi , Yörüklü Beldesi'nin 2,5 kilometre sahneler görülmektedir. Vazolarda Fırtına Tanrısı
güneyinde bulunur. Tepenin güney ucundaki tapın ı m ı ndaki bazı tasvirterin yan ı sıra, kısa
eğimli arazinin -yapılan kazılar sonucunda- H itit vazo Irizinde boğa üstünden atlama sahnesi
yerleşimi olduğu anlaşılm ıştır. 1 998-2002 yılları belimlernesi vard ı r; yeni tespit edilen bu sahnede
aras ında Prof. Dr. Tayfun Yıldırım ve Doç. Dr. dans ve müzik eşliğinde boğanın çevresinde
Tunç Sipahi tarafından yapılan kazılard a birçok akrobatik hareketlerle başlayan tören, fıg ürün
önemli eser ele geçirilmiştir; bu eserler arasında boğa üstünde ters d urmas ıyla sona ermiştir.
Eski H itit Dönemi'ne ait iki ayrı değişik kabartmalı Bu tören s ı rasında müzik eşliğinde iki kad ı n d a
vazo oldukça önemlidir. Vazolardan birisinin d a n s etmektedir. D a n s eden kad ınların giyimi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmekte ilgi çekicidir; günümüzde fol klorik giysileriyle
olan inandık Vazosu biçiminde olduğu, diğerinin Anadolu'da halay çeken kad ınları andırmaktad ı r.
üzerinde ise Hitit dini törenlerinin tasvirleri yer Bu türden boğa üstünde insan figürlerine Neolitik
almaktad ı r. Hüseyindede kazı ları sonucu yöredeki Dönem'de Çatalhöyük'teki duvar resimlerinde de
yerleşimin Eski Hitit Dönemi'ne ve rastlanmaktad ı r. ikinci uzun vazo ise inand ı k ve
1. Hattuşili Bitik vazoları n ı n
zaman ı n a b i r benzeri
kadar uzad ığı niteliğindedir. Ağ ız
düşünülmektedir. kenarl ı ğ ı n ı içten
Hattuşa'n ı n çeviren bir boru ve
kuzeybatısında borulara bağ l ı boğa
bulunan başları bulunur.
Hüseyindede Vazo üzerinde
Tepesi'ndeki 4 friz vard ır.
yerleşi m tek Frizlerde, Fırtına
katmani ı d ı r. Tanrısı'nın boğaları,
Hüseyindede müzik eşliğinde
yerleşimi, dans sahneleri
inand ı ktepe bulunmaktad ı r.
ve Bitik gibi bir M.Ö 16 yüzyıla
tapınak yerleşimi tarihlenen, 85.5
Kııb:ıı·t ııı:ılı '':IZ O I :.l r. Ç.M. Soldııki v a z o 85,5 c m . s;ığd:ı k i ise
olmal ı d ı r. Yapılan 52 cm. boyund:ulır. santimetre boyunda

111
() ·--·�Jfl
/'Kr��L _I tt-"'•"'""..,. 1"'"''-M -------

ı ı ı ı " Y l N DI DI ' N i N G O l t K I M Li VALOLA R I

o l a n vazonun alttan birinci Irizinde karş ı l ı k l ı


olarak yerleştirilmiş Fırtına Tan rı s ı ' n ı n kutsal ,
ı ikinci lrizde ibadet konulu belimlernede tann lara
sunu amacıyla hayvan götürülmektedir; ikinci
hörg üçlü boğaları enerjik ve canl ı gösterilmiştir. Irizin son sahnesinde ise tanrı önünde müzik

112
-------- ��/LI� r�(��J.,.IM � ·� _,.,_ ______ ___J
H U S E Y i N D I I J I " N I N C O R K I M i l VAZO L A I \ 1

Tcs l i . l l i ı i ı Uüıı c ı ı ı i . l l iisc)· i ı ı d cdc. ÇM. I


eşliğinde sunu yapılmaktad ır; lir çalan
müzisyenin önünde bir kişi tannlara içki
sunmaktad ır. En gösterişli ve hareketli
sahnelerin yer ald ığı üçüncü frizde ise
saz ve lir çalan müzisyenlerin önünde
uzun giysili rahip/tanrılar, önünde kült
eşyası götüren bir kad ınla, ellerinde
kılıç taş ıyan erkekler (Kılıç Tanrıları?)
bulunmaktad ı r. Sahnenin ortasında
bir altar, önündeki yatak üzerinde ise
iki kad ı n bulunmaktad ır; sağ taraftaki
kad ı n , solunda bulunan siyah elbiseli
kad ı n ı (kraliçe/tanrıça) süslemektedir;
bu figürlerin sağ tarafında kral / tanrı
yatakta bulunan kad ınlara bir kap
uzatmaktad ır. En üstteki dördüncü frizde
ise testi taşıyan bir figürün önünde
kült eşyaları n ı n bulunduğu -boğaların
çektiği- bir araba betimlenmiştir;
araban ı n arkasında yer alan iki kad ından birisi
rahibe, siyah elbiseli olan ı tanrıça olmal ı d ı r.
Arabayı erkek figürü çekmektedir; üzerinde süslü,
gösterişli g iysi bulunan bu ligürün önemli bir
kişi olduğu düşünülmektedir. Bu kabartmaların
ard ı ndan dini tören için müzik ve eğlence
başlamaktad ı r; sahnede saz çalan iki
erkek ve zil çalan bir kad ı n eşliğinde
kad ınlar dans etmektedir. Vazodaki
kabartma l ı betimlemeler, olasıl ıkla
F ı rtına Tanrısı tapınımına bağl ı olarak
her yıl tarım yılının başlang ıcında
yapılan yerel bayram kutlamalarından
birisini caniandı rm ış olmal ıdır.

113
lU \ l J J ( H . d l l 1 \ 1\. 1 l l l N<; �:AC I YI l l l i� I M I VI M r ZA R A l A N I

R E S U LO G L U E S Ki TUNÇ
ÇAG I Y E R L E Ş İ M İ V E
M E ZA R A LA N I

Resuloğlu Eski Tunç Çağ ı yerleşimi ve


mezar alan ı , Çorum ili'nin güneybatısında,
Sungurlu ilçesi'nin 47 kilometre kuzeybatısında
bulunan Resuloğlu Köyü yakınlarındad ı r. Yerleşim
ve mezar alanı Delice ı rmağ ı ' n ı n Kızılırmak'la
birleştiği yeri gören tepenin yamacına yayılm ıştır.
Yerleşim alanında 2003 yılında başlayan ve güneydoğ usu -ayn ı döneme tarihlenen­
kazılarda çok sayıda küp mezar, çömlek mezar yerleşimle çevrilidir. Çok sayıda bulunan pişmiş
ve taş sand ık mezarlar bulunmuştur. 2007 yılında toprak küplerin yükseklikleri 50- 1 40, genişlikleri
ortaya çıkarılan küp ve sand ı k mezar sayısı 201 'e ise 40-95 santimetre aras ında değişmektedi r.
ulaşmıştır. Mezarl ı k alan ı n ı n kuzeyi, kuzeybatısı Ölüler küplere genellikle anne karn ı ndaki cenin
pozisyonunda -dizler karına çeki k vaziyette­
(hoker) gömülmüştür; ölülerin baş kıs ı m ları
çoğunlukla küpün dip kısmındad ı r; çift kişi nin
gömüldüğü küplere de rastlanm ıştır. Küpleri n
ağız kısımları farklı yönlere bakmakta d ı r. Ağ ız
kısmı yassı sal taşlarla örtülmüş, üst kısımları
30 santimetre toprakla kapatıld ı ktan sonra üzerine
düz s ı ralı ya da yuvarlak halka şeklinde taşlar
dizilerek mezarın yeri belirgin hale getirilmiştir.
Mezarlarda sunulan ölü hediyeleri günlük
yaşamda kullanılan pişmiş toprak kaplar, madeni

114
------- �� - ... .AJAMI, kŞApi"m� -------­
R [ $ LJ lQG llJ E S K i T U N Ç ('AC 1 Y I ' lU I ' Ş i M i VI M I' Z A R A l A N I

ve süs eşyaları
aras ından
seçilmiştir.
Resuloğ lu
Erken Tunç
Çağı halkları n ı n
"iitek i diinyu "
inançların ı
ortaya koyan bu
hediyeterin içinde,
çanak, vazo, •
- •.,
1::!
fi ncan, maşrapa, 1 Rcsıı l o � l ıı ' n d :ı h ı ı l ıı ıı m ıı � k ı ı p ıncz:ı r, k:ı p l : ı r v e t : ı k ı l : ı r.
emzikli maşrapa, ( '.M

testiler, kaşı klar, bilim insanları bu tür idole Anadolu'da ilk defa
bronz ve bakırdan rastlan d ı ğ ı n ı belirtmişlerdir. Mezar hediyeleri
yapılmış iğneler küpterin iç k ı s m ı nd a ya d a dı ş ında ortaya
ve bilezikler, çıkarılm ıştır. Küpterin d ışında bulunan, ağızları
halkalı küpeler, yukarıya bakan kaplar sıvı sunumuyla ilgili
halhal, kulak olmal ıdır. Alacahöyük'te görülen ölü yemeğ i
tıkaçları, saç halkaları, boyunluklar bulunmuştur. geleneğine Resuloğlu mezar alanında da
Ölü hediyelerinin önemli bir kısm ı n ı ise kolyeter rastlanmıştır; küpün dibinde ya da kapak
oluşturur; frit, fayans, deniz kabuğu , taş, tebeşir kısmında s ığ ı r başları ve ayakları görülmüştür.
taşı , malahit, akik, bakır, bronz, gümüş, altın Bilim insanları, kazı ve araştı rmalar sonucu
ve etektran boncuklar, kolyelerin parçaları n ı edinilen bulgularla, M.Ö.3. binin yarısında ve son
oluşturmaktad ır; hediyeler arasında madeni çeyreğinde Çorum çevresindeki yerleşik halkların
silahlar içinde (Hattiler) gömme geleneğini ayd ınlatacağ ı n ı
m ızrak uçları, belirtmişlerdir. Resuloğlu mezarl ı k alan ında
baltalar ve ele geçen çömlek mezarlara ise çocuklar ve
hançerler de bebekler gömülmüştür. Kırmızı astarl ı , geniş
bulunmuştur. karı n l ı , yükseklikleri 25-35 santimetre, ağız kısmı
Bazı madeni 30-35 santimetre genişliğinde olan, doğuya
hediyeterin bakan çömlek mezarların ağzı yassı sal taşlarla
parçalanarak kapatılm ıştır; ölü hediyeleri ise çoğunlukla
ya da i kiye çömleğin içine konmuştur. Sand ı k türü gömütler
katlanarak ise mezarl ı ğ ı n özel bir yerinde ortaya çıkarı l m ıştır;
ölünün göğüs kare ya da d ikdörtgen biçim i i, yassı sal taşlarla
ve baş kısmına çevrilmiş, üstü yine yassı sal taşla kapatılmış
koyulduğu sand ı k türü
görülmüştür. mezarlarda
da sığır
Bir küp mezarın
başı ve
yak ı n ı nda renkli
ayaklarına
taştan yapılmış
rastlanm ıştır.
tanrıça idolü de
Kiip ınczıır. bulunmuştur; 1 Ye rleşim de b u l u ıı nı ıı .oı: nı c t : ı l cscrlcr. (,'.M.
115
l l l i i i KU I I A I K I N i i N i ll i K

Oymaağaç H ö y ü k. l

H İTİT KUTSAL KE NTi N E Rİ K Nerik olduğunu ortaya


koydu. Başkanl ığ ı n ı Rainer
Kuzey Anadolu' da, Samsun ili, Vezirköprü M.Czichan' ı n yürüttüğü
ilçesi'nin 8 kilometre kazılar sonucunda H itit
kuzeyinde Oymaağaç kentinin tapınak yapısı, bir
Köyü'nde 4-5 hektar tünel i, sur kalıntıları ve bir
büyüklüğündeki sur kapısı ortaya ç ı karıld ı ;
Oymaağaç Höyük'te ---""""'-- kazı buluntuları arasında yer
2005-2006 yıllarında alan bir tabietin okunmasıyla
yapılan yüzey yerleşim isminin Nerik
araştı rmaları n ı n olduğu anlaşıld ı . H itit
ard ı ndan 2007 yı l ında krallarının tahta ç ı kmadan
başlatılan kazılarla önce Nerik'e gelerek Hava Tanrısı'na sunularda
H itit kenti gün ışığına bulunduğunu açıklayan kazı başkan ı Czichan,
çıkarıldı ( H öyükteki kentin kutsallığ ı n ı şu tümcelerle açıklad ı :
yerleşimi 1 972 yılında "Miisliimanlar için Kiibe 'nin kutsal!tğt
N ; ı, • ; n ııava Tan rıs• Sahad ı r Al k ı m ve ekibi neyse Hititler için de Nerik ünemli bir
;�.; , l'"ı ""�" f�dakarhktan
••.

'o' c t l c ı ı ı.ıhlct. ( S . A .E.M.)


keşfetmişti). H ititlerin kutsal kentli ". Höyükteki buluntular aras ında
. . .

kuzey s ı n ı rında bulunan çok sayıda pişmiş toprak tablet, mühür, adak
Oymaağaç Höyük yerleşiminde elde edilen veriler kapları, yüzükler, tunç iğneler, tunç orak, bazalt
l ıuradaki yerleşimin "1-/ititlerin kutsal kenti " havan tokmağ ı ve bir bağaya ait kırmızı cilal ı ,
116
------ ���
l l l l T I K l J I \A I K I N ' l i N I R i K

1 Oymaağaç Höyük kazıları.

söz edilmektedir.
Hattuşa'da ele
geçen mitolojik bir
metinde ise Nerik'in
Hava Tanrısı üzerine
şiirsel şu dizeler
okunmaktad ı r:

"Dok uz
Da[:!ar,
Maraşşa11tija
Nelu·i * ve
beyaz boyalı boynuz, göz ve bacak
parçaları bulundu; bilim insanları Nerik Çeşmesi 1

boğa betimlemeli kap parçaları n ı Nerik 'in Hawı Tallrt.l't, dolw� dilklardali

Hititlerin Hava Tanrısı 'yla ilişkili gel 1 Maraşşantija Nelı ri '11deu �e/ ve senin

boğalar Herri ve Serri olarak çok sevttiğin Nerik ('eşmesimleu pk! .. "
tan ımladılar. Höyükte ele geçen Kazı buluntuların ı n bir kısmı açıklamalı panolar
çivi yazılı tablet ve hiyerog lif eşliğinde Samsun Arkeoloj i ve Etnografya
mühürde Nerik'teki Hava Tanrısı Müzesi'nde sergilenmektedir.
iğne. ve karısı Zhapuna'dan , Nerik'le
( S . A E. 1 . ) özdeşleştirilen Haharvva dağlarından * Maraşşantija Nehri: KIZilmi/ak Nehri

117
1 l l l l l l ) l i N Y A \ I N A YO l CU I l i K' ( O I U J M M l E I S I

l l i T i T D Ü N YASI NA
YO LC U LU K
Ç O R U M MÜZESi

Çorum Müzesi , H itit başkenti H attuşa Alacahöyük, Boğazköy, Eskiyapar, Hüseyindede,


ve çevresindeki Hatti ve H itit yerleşi mlerine Kussara, Alişar ve Şapinuva kazılarından
ait çok sayıda eserin serg ilendiğ i zengi n gelen eserlerin büyük bir bölümü müzede
koleksiyonuyla önemli bir m üzedir. M üzede, sergilenmektedir.
çağdaş bir sunumla, H itit sanat ı , yaşam tarzı,
Çorum ili'nde ilk m üze 1 968 yılında h izmete
dini inan ışları, komşularıyla ilişkileri, ekonomik girmiştir. Zamanla yörede yapılan arkeolajik
ve askeri gücü, sergilenen eserlerle ve yazılı kazılar sonunda eser sayısının artması ve m üze
belgelerle (tabletlerle) anlaş ı l ı r k ı l ı n m ıştır; temalik binas ı n ı n yetersiz kalması nedeniyle yeni bir
sunumu, ayd ınfatıcı bilgilendirme panoları , işitsel m üze binası için arayışlara girilmiştir. Günümüzde
bilgilendirme sistemi ve vitrinierindeki sergileme müze olarak hizmet veren mekan tarihsel bir
biçimiyle müze, Orta Anadolu'nun en büyük ve yapıd ı r. Kitabesine göre 1914 yıl ında h astane
önemli kültür kurumu olma unvan ı n ı hak etmiştir. olarak inşa edilen, daha sonraki yıllarda d a okul
Çorum Müzesi ziyareti H itit Dünyası'na yapılan bir olarak kullanılan yapı 1 988 yılında geçirdiği
yolculuktur. yang ı n sonunda büyük hasar görmüştür; m üze
olarak düşünülen binada 1 989 yılında başlatılan
Çorum Müzesi'nde, Kalkolitik, Eski onarım ve restorasyon çalışmaları tamamlan ıp,
Tunç Çağ ı , Hitit, Frig , Roma, Doğu Roma 2003 y ı l ı nda h izmete girmiştir.
( Bizans) Dönemi eserleri ile etnegrafi k eserler
sergilenmektedir. Müze bahçesinde, Eski Tunç Çağ ı'na
tarihlenen Resuloğlu Kazısı'na
1 Hiycroglif yazı lı ait prehistorik dönem mezar
stel. Haıtuşa.
Siclde ' Ka ıı�ttlı küpleri, Hitit Dönemi'ne
G üneş K u rsu ' n u n ait boğa başlı kabartmalı
::ı l tın d:l kralın soyu
h ;.ı k kınd.:ı bilgiler çeşme alınfığ ı , Roma Çağ ı
verilmektedir: mil taşları , mezar stelleri,
· B iiyiik Kral
Taharna Tuthaliya,
lahitler, yazıtlar, sunak taşları,
kahraman hüyiik mimari parçalar, ayrıca Doğu
Kra/ 1-/attuşi/i'nin
Roma (Bizans) Dönemi'ne
o.l'./u. biiyük Kral
i\ liırşili 'nin torunu: ait mimari parçalar ve küpler,
l ioludt)'a . . . " yine Osmanl ı Dönemi'ne ait
mezar taşları ve erzak küpleri
bahçede sergilenen eserlerden
bazı larıd ır.
118
______ J/k;ftiiij;, " ./IJA.-Iu'J'"" · 1.,..>•••� ------

11 i T i T D U N YA , I N A YOl C l J I U K ' C,: O i t U M M l J Z I S i

Geniş bir 1 . A n a Kat:


bahçenin arka Bu katta sıra ile Kalkolitik
bölümünde yer Çağ'a (MÖ 5500-3000) ait
alan ve 1 9 . yüzyıl Alacalıöyük, Kussara,
mimarisinin tipik Büyük G ü l l ücek
özelliklerini taş ıyan b u l u n t u l a r ı ; Hatti
m üze binas ı , bir Uygarl ı ğ ı ' na ait Eski Tunç
badrum ve iki kattan Çağı'nı (M Ö 3000-2000)
oluşmaktad ı r. içeren Alacahöyük
Bodrumun sağ buluntutarından süs
B n ııız.
bölümü etneg rafik (ı1,5 cııı. eşyaları , dinsel
eserlerin sergilendiği l l a ı t uşa.
sembollerden oluşan
bir mekan, sol bölüm 1 Kılıç. boğa ve güneş kursları,
l l attuşa'da
ise eski eser deposu bulunmuş madeni silahlar ve seramik
ve restorasyon kılıcın
eserler sergilenmiş olup,
üzerindeki
atölyesi olarak çivi y azısıyla ayrıca ay n ı döneme
kullan ılmaktadır. "Büyük Kral
1 C aga :ığız lı testi. Tutlwliyu ait bir Alacahöyük kral/
H il it I m pa ratorluk llöncmi. AŞŞIII'II
Müze binasına Ülkesi 'ni yerle
prens /prenses mezarı
ç ı kan merdivenli bir elliği zmmm oluşturulmuş ve içindeki
bu kıliçiart
girişin sağ ında yer efeudi.,·i 1·/mıa
insan iskeleti , boğa ve
alan iki kat idari 1fmrt.\'t'mı tulak
..
geyik heykelcikleri , güneş
olurtık .Hmdu.
bölüm, uzman ve yazı l ı d ı r. kursları , süs eşyaları ve
idari odaları olarak ölü için kurban edilen ve
kullan ılmaktad ı r. Sol mezarın üstüne konulan
1 Ryton (Törensel kap). taraf ise arkeotojik boğa başlarından oluşan
l lattuşa.
eserlerin sergilendiği buluntutar sergilenmiştir.
mekand ır. Daha sonraki vitrinierde
1 i ki kcçili k:ı b:ı rtmıı
lcvha. l- lattuşa. ise s ı ra ile Asur Ticaret
A RK EOLO J i K
Kolonileri Dönemi'ne
E S E RL E R
(M Ö 1 950-1 750)
BÖLÜ MÜ :
tarihlenen seramik kaplar,
Girişin solunda tabietler ve diğer eserler,
1 Ocaklı tcnccrc bulunan ve arkeotojik Eski H itit Dönemi'ne
eserlerin sergilendiğ i ait olup Hüseyindede
alan ise, restorasyon Kazısı'nda bulunan ve
çalışmaları s ı rasında M. Ö. 1 6. yüzyıla tarihlenen
iki ana ve iki de ara kabartmalı vazolar;
kat olmak üzere Hattuşa, Eskiyapar ve
dört kat şeklinde Çorum Baraj Bölgesi
oluşturulmuştur. kazılarında bulunan
M üzedeki sergileme seramik eserler, gaga
1 Testi. A l acahöyük. kronolojik s ı raya göre ağ ızlı testiler, kral
yapılmıştır. kabartmalı ortostat; ayrıca

119
;lk.ttii;;li � /ll•"'""'"" �""'"'""
1 l l l l l l l i i N \ A \ I N A Y U I U J ı L J K, ÇüıtUM M U Z l S i

bölümünde de H ititlerin başkenti


• , t ' ı ! J ı l cı ı ı n ı n b i r Doğu Roma (Bizans)
maketi ile taş temel, kerpiç duvar, taş
l l : ı t ı uşa ' n ı n Dönemi'ne (395-1 453)
doş l i avlu, su künkleri ve erzak küpleri içeren ait kilise malzemeleri ,
I litil mimari yapı kesiti uygulaması yer alırken, sedef kemer tokaları,
yine h iyeroglif yazılı stel, üzerinde yazı bulunan mühürler ve d iğer
H itit Kralı ll. Tuthaliya'ya ait k ı l ıç; ayrıca ok uçları , objeler sergilenmiştir.
bronz iğneler, el baltaları, testere, madeni ve
fildişi eserler, bronz heykelcikler, H itit imparatorluk E T N O G RA F i K
Dönemi'ne ait seramikler bu katta sergilenmiştir. E S E RL E R
1 Ç.aydanlık. A lacalıöyü k . B ÖLÜ M Ü :
2. Ana Kat:
Bodrum katta y e r alan
B u katta sergilenen eserler ise s ı ra ile
bu bölümün g irişinde,
H itit imparatorluk Dönemi'ne tarihlenen
sağda Çorum'a
(M.Ö. 1 650-1 200) çivi yaz ı l ı tabletler, damga
özgü olan bakırc ı l ı k ,
ve silindir mühürler, pişmiş toprak heykelcikler,
leblebicilik ve kahve
kemik ve süs eşyaları , tören baltaları, altın, bronz
kültürünü yansıtan
ve obsidyen objeler, dokumac ı l ı kta kullan ılan
üç ayrı dükkan,
nesnelerle, Şapinuva Kazısı'ndan ç ı kan çivi
konumuna uyg un
yaz ı l ı tabletler, Hitit kralları na ait mühür baskıları ,
olarak düzenlenmiştir.
bullalar bu katta sergilenen eserlerden bazı larıdır.
1 G:og:o :oğızlı testi. Sol tarafta ise
14. yüzyıla ait Elvan
1 . Ara Kat:
Çelebi ahşap türbe
B u katta ise sıra ile Şapinuva Kazısı'ndan gelen
kapısı yer a l ı r. Ana
pişmiş topraktan yapılmış çeşitli seramik kap salonda ise yöresel
ve objeler, bronz hançerler, ok uçları , baltalar, çeşitli bakı r kaplar,
bilezik ve iğneler, Frig Uygarl ığı'na (M.Ö 750-300) ayrıca eski k ı l ıçlar,
ait pişmiş toprak kabartma lar, vazolar, bronz tüfekler, tabancalar,
fibulalar, ok uçları ve iğneler sergilenmiştir. Ayrıca kamalar, barutluklar,
M.Ö. VI. yüzyıl ve Hellenistik Dönem sikkeleri ile çeşitli giysiler, süs
Roma Dönemi imparatorluk ve Eyalet sikkeleri,
1 Toıı r:o k kap. eşyaları , çoraplar,
Doğ u Roma (Bizans) ve islami Dönem sikkeleri, oyalar, pipo ve
Frig , Hellenistik, Galat ve Roma Dönemi'ne ait ağ ızl ıklar, takunyalar,
pişmiş toprak seramik kapları görebiliriz. peşkirler, halı ve
kilimler, aynalar, kemer
2 . Ara Kat: tokaları, gaz lambaları ,
Bu katta ise sıra ile; Roma Dönemi'ne kahve takı mları, çini­
(M .Ö. 30 - M.S. 395) ait cam eserlerden oluşan seramik kaplar, yazı
gözyaşı ve parfüm şişeleri , vazo ve bilezikler, takımları, elyazmas ı
pişmiş toprak ve bronz heykelcikler, altından Kuran-ı Kerim'ler ve 1 8.
yapılmış ağ ız ve göz bantları, yüzük taşları , bronz yüzyıla ait kilise tavan
ayna lar, iğneler, kozmetik ve tıp aletleri , pişmiş frizi müzede serg ilenen
toprak kandiller, ayrıca Geç Roma Dönemi'ne ve 1 G :o ga ağızl ı testi. eserlerdendir.

1 20
------- �� �}AJ.,./ ...... Ş.,.;,,.M _________.ı
_

l l i l l l YOl l l

H İTİT YO LU

Anadolu topraklarında uzun yürüyüş


parkurları çoğalıyor. Neolitik Dönem'den
günümüze ulaşmış uygarl ıkların izlerini sürmek
için her yıl binlerce gezgin yollara düşüyor.
Bozulmamış doğal ortamlarla iç içe Anadolu
uygarl ı kları kalı ntıları içinde gezginler g ü nlerce
süren keyifli yolculuklara ç ı kıyor. Anadolu içinde
bulunan uzun yürüyüş parkurları ndan popüler
Likya Yol u 509, St. Paulus Yolu 4 1 O, Frigya
Yürüyüş Yolu 400, Karia Yolu ise 800 kilometre
uzunluktad ır. Uzun yürüyüş parkuruna beşincisi
eklendi: H itit Yolu . . . Hititlerin başkenti Hattuşa
ve yakın çevresini de içine alan Hitit Yolu
20 1 0 y ı l ı nda düzenlendi. Hattuşa (Boğazkale)­
Aiacahöyük-Şapinuva (Ortaköy) üçgeninde
uluslara ras ı standartiara uygun 236 kilometrelik
yol işaretlendi; bu güzergah üzerinde bulunan
17 parkurda alternatif yollarla Hitit Yolu 385
kilometreye ulaşıyor. Hitit Yolu gezginlerini,
rota üzerindeki kırmızı-beyaz kılavuz çizgiler ile
sarı-yeşi l renkli tabelalar yönlendiriyor. H itit Yolu,
Hattuşa, Alacahöyük ve Şapinuva'nın yan ı sıra
eski kervan ve göç yollarından geçiyor. Alternatif
yollar eşsiz güzellikteki incesu Kanyonu ve Alaca
Çayı Vadisi'ni de içine alıyor. Güzergah üzerinde
ayrıca 406 kilometre uzunluğunda dağ bisikleti
yolu d a bulunuyor. Kış mevsimi d ışında yürüyüşe
uygun 1 7 parkurda konaklama tesislerin i n yan ı
s ı ra çad ı rla da kamp yapılabilmektedir. H itit
Yolu'nu, belirli zaman içinde rehber eşliğinde
gezmek de olasıdır.
121
I I A I l l i } A /\ I Z A ';.I I I t M ,\ I A IU V I ı.... /\ / 1 I A I U I I (.,' I \ 1

H ATTU Ş A A RA Ş T I RMALA R I
V E KAZ I TARi H Ç E S i

1 836 Charles Texier'in yazd ı klarından etkilenen

li
William J. Harnilton Boğazkale'ye gelip kentin
1 834 28 Temmuz'da Fransız bilg i n ve gezgin planları n ı ve çizimini yapar.
Charles Texier, Hattuşa'yı keşfeder; ören yeri
ve Yazılıkaya' n ı n plan ı n ı çıkarır; Yazı l ı kaya 1 858 Boğazköy'e gelen
kabartmaların ı n çizimini yapar; Texier'in amacı Heinrich Barth ve Andreas
Galatlara ait Tavium'u araştırmaktır; yanılg ıyla David Mortdmann da H attuşa'da
H attuşa'nı n , i rani ı Medlerin Kuzey Kapadokya'da incelemeler yaparak buras ı n ı n
kurduğu Pteria kenti olduğunu san ı r. Hciıı rich Barılı Pteria olduğunu beli rtirler.

1 22
H ATTU Ş A A I\AŞT I I \ M A I A l\ i vr K A Z I TA I\ i i i Ç I S i

1 862 George Perrot, Edmond 1 93 1 -1 977 Alman Doğu


Guillaume ve Jules Delbel i ncelemeleri Kurumu ve Alman
Boğazköy ve Yazılıkaya'da Arkeoloji Enstitüsü ad ına
ayrıntı l ı incelemeler yaparken yapılan kazı lara, bölgede
Nişantaşı yazıtın ı keşfederler. ve dünyada çıkan savaş ve
Gcoı·gc Pcrrot ı.; , . ,., 1 1 ; 1 1 <� karış ıklı klar nedeniyle kısa süre
1 864-1 872 Bölgeye gelen ara verilmesinin ard ı ndan 1 93 1

�.
gezg i n , araştırmacı ve fotoğrafçılar da harabelerin yılında K u rt Bittel başkanl ı ğ ın d a tekrar başlat ı l ı r.
Pteria'ya ait olduğunu açıklarlar. 1 872 yıl ı nda Bittel kazı ları 1 977 yılına kadar sürdürür.
harabelerin ilk fotoğrafı yayınlan ır.

�:��� :a��arı n ı
1
1 882 Karl Humann ve Alferd � '
'

von Domaszewski Hattuşa'ya ·· . Peter Neve yürütür.


gelirler; Karl Human kentin
ayrıntı l ı plan ı n ı ve çiziminin 1 993-2005
yanı sıra bazı Yaz ı l ı kaya
Peter N eve J ii ı·gen Seeher Kazıları n baş ında
Karl H u m a n n kabartmaları n ı n alçı kopyaları n ı Jürgen Seeher
yaptırır. yer alır.

1 893-1 894 Sistemli kazı lar 2005 y ı l ı ndan başlayarak


Ernest C hantre tarafından günümüzde de Alman Bilim
başlat ı l ı r; Büyükkale, Büyük Andrcııs
Heyeti'nden Andreas Schachner
Tapınak ve Yaz ı l ı kaya'da yapılan Schach n c r kazıları yürütmektedir.
E rnes ı Clı a n ı re kazılarda ele geçirilen tabietierin
incelenmesi sonucu yazıların çivi
yazısıyla yazı lmış Hititçe olacağ ı
kan ısına varılır.

1 906, 1 907, 1 9 1 1 , 1 9 1 2
Alman Doğu incelemeleri Kurumu
l -l ugo Wincklcr ve Alman Arkeoloji Enstitüsü
ad ına Hugo Winckler ve Theodor
Makridi ilk büyük kazıları
başlatırlar; 1 9 1 2 yılına kadar
süren kazılar sonucunda 2500 çivi
yazılı tablet bulunur; tabietierin
Tlıcodo r okunmasıyla ören yerinin Hitit
Moıkı·idi başkenti Hattuşa olduğu anlaş ı l ı r.

1 9 1 5 Hattuşa başkentinin keşfi


bilim dünyasında geniş yankılar
uyand ırır. Hattuşa tabietlerindeki
Hititçe yazıyı ise Çek asıllı
Hcdrich ll rozııy Bedrich Hrozny okumayı başarır.

1 23
RE H B E R / B İ LG İ LE R
HATTUŞA G E Z iSi H AKKI N DA
P RAT i K B i LGi L E R
T E Ş E KKÜ R / i Ki N C i BAS KI HAKKI N DA
SÖZLÜ K
• KAYNAKÇA
• DiZiN
------ 1� �}lf/�/u,... ş;,..,_� ------�
I I AH U Ş A G I Z i S i I I A K K I N DA l' llAT i K 1\ i i G i LF I\

H ATT U ŞA G E Z i S i H A KKI N DA P RAT i K B İ LG İ L E R

a YER
Hitit başkenti Hattuşa,
iç Anadolu'nun
kuzeyinde,
Çorum ili sınırları
içinde Boğazköy'de
yer a l ı r. Boğazköy,
1 987 y ı l ı nda
Boğazkale
ismiyle ilçeye
dönüştürülmüştür; ilçe,
Türkiye'n i n başkenti
Ankara'n ı n 200
kilometre doğusunda,
Çorum'un 82 kilometre
güneybatısındad ır.

1 25
H ATTUŞA G E Z i S i H A K K I N DA P RAT i K B i LG i L E R

IJ[C]Eil i KL i M am Y E M E- i Ç ME
Boğazkale'de (Boğazköy) karasal bir iklim Konaklama tesislerinin restoranları n ı n yanı s ı ra
hakimdir. Kışları soğuk, yazları s ı ca k geçer; gece Boğazkale içinde küçük lokanta da bulunmaktad ır.
ve gündüz arasında ısı farkı yüksektir. ilçe merkezinde çay-kahve içilebilecek köy
kahveleri de bulunur.

ISIEl uLAŞ ı M HATTUŞA G EZİ S İ

Boğazkale ilçe merkezinden Hattuşa ören yeri


ve Yazı l ı kaya Açı k Hava Tapınağ ı'na yürüyerek
ulaşı labilir; Hattuşa kent gezisi güzerg a h ı içinde
yaklaş ı k 3-4 kilometrelik yolu yürüyerek ya da ilçe
merkezinden ticari bir taksiyle gezmek olası d ı r;
kendine güvenen gezginlere önerilen bu yolu
yürüyerek tamamlamalarıdır. Ören yeri ziyareti
Boğazkale'ye, Ankara üzerinden gelindiğinde
öncesi ya da sonras ı , Boğazköy Müzesi m utlaka
en kolay ulaşım Sungurlu ilçesi'nden yapı lır.
ziyaret edilmelidir. Pazartesi günleri kapalı olan
Türkiye'nin büyük kentlerinden Karadeniz' e ulaşan
m üze hafta n ı n diğer günlerinde açıktır. M üzenin
ana kara yolu Sungurlu'dan geçer; bu g üzergahta,
Kış ve Yaz mevsimlerine göre açılış ve kapanış
yolcu otobüslerinin sık seferleri vard ır. Sungurlu­
saatleri değişebilir. Hattuşa gezisi kapsamında,
Boğazkale arası 32 kilometredir. Boğazkale
Yozgat yolu çıkışında Büyük Kaya yerleşimi ve
Belediyesi'nin minibüsleri Sungurlu'dan sabah ve
potemini (tünel) de görmek olasıdır. Yazı l ı kaya
akşam saatlerinde ilçeye sefer düzenlemektedir.
tanrı ve tanrıça kabartmaların ı yaz mevsimlerinde
Yaz mevsiminde ilçenin diğer minibüsleri de
g üneş ışıkları n ı n dik vurduğu saatlerde
Sungurlu'ya sık seferler düzen ler.
( 1 1 .00-1 3.00 arası) görmek daha uygundur.
m KON AKLA MA Boğazkale'de meraklı gezginler için uzun
Hitit yürüyüş parkurları da bulunmaktad ı r,
Boğazkale ilçesi'nde çok sayıda konaklama tesisi rehber eşliğinde b u yürüyüşlere katılmak olas ı d ı r.
vard ı r. Grup, ya da bireysel gezilerde ilçe içinde
yeterli konaklama tesislerinde kalmak olasıdır· bu
tesislerin ayrıca restoranları da bulunmaktad ı :.

1 26
------ ��}�/.....- . ;; ....�.. ___________.
H ATTUŞA G t: Z i S i I I A K K I N I1A I ' R A I i K ll i LG i U: R

H attuşa. l

HATTUŞA Ç EVRE S i N E G E Z i BOGAZKALE H E D iYE L E Rİ


Hattuşa gezisi dışında önemli Hatti v e H itit ilçeden alınabilecek
yerleşimi olan Alacahöyük de mutlaka ziyaret en güzel hediye yerel
edilmelidir. Boğazkale'nin yaklaş ı k 35 kilometre
heykeltıraşların taş
kuzeyinde bulunan Alacahöyük ören yeri
üzerine işlediği tanrı­
içindeki Alacahöyük Müzesi de ziyaret edilebilir.
Alacahöyük Beldesi'nde turizm sezonunda açık tanrıça kabartmaları ve
olan bir pansiyon da bulunmaktad ır. Meraklı heykelleri olabilir. Yine
gezginlere Alacahöyük yakınlarında bulunan Alacahöyük'te yerli ustaların yaptığı Hattilere ait
Gölpınar H itit Baraj ı , Kal ınkaya Taş Ocağ ı ve göz kamaştırıcı metal ve taştan yapılmış heykeller
Kalehisar' ı da gezmeleri önerilir. Yine H attuşa de hediye için bir başka seçenek olabilir.
yakınları nda bir diğer H itit yerleşimi Eskiyapar
Höyüğü de gezilebilir. Gezi için yeterli zaman
varsa Çorum Müzesi'nin yanı sıra il s ı n ı rları
içinde Ortaköy ilçesi yakınlarında bulunan diğer
H itit başkenti Şapinuva ve Samsun, Vezirköprü,
Oymaağaç Köyü'nde yer alan Hitit Kutsal Kenti
Neri k ziyaret edilmelidir. Hatti ve Hitit dünyas ı n ı
daha yakından tan ımak isteyen gezginlere bir
öneri de Hattuşa'nın 200 kilometre batısında,
Türkiye'nin başkenti Ankara içindeki Anadolu
Medeniyetleri Müzesi'ni gezmeleridir. Görkemli
Hatti, H itit ve Geç Hitit eserlerin i bu müzede
görmek geziyi daha da anlamlı k ılacaktır.
1 27
"----- �liW';a�,-�,...,. . 1,..,-
ı - I Ş I K K l l lt l i K i N C I 1\A > K I I I A K K I N OA
----

y:.ış:ıın izlerini
taş ve mctıtl
lizcrinc yansıtunık
gii n iiıniizc
u hıştırm:.ı kt:ıd ır lar.

1 •

Boğazka leli ycı·cı l /


hcykcltıraşların
,,
taşiara işledikleri 1
Yazı l ıkay;ı Açık ' • 1
; '
H ava T:lpın;ığı
Anı.ı Salı nesi'ne ait
2 ayrı bclimlcnıc.

T E Ş E K KÜ R i K i N C i B A S K I H A K K I N DA
Uzun bir çalışman ı n ard ından Birinci baskı kopyaların ın tükenmesinin
ortaya çıkan bu belgeselde emeği geçen ardından kitabımıza -gerekli düzellileri ve
kişi ve kurumlara teşekkür etmek son güncellemeleri yapıp- iki yeni bölüm ekledik:
sözümüzdür. Sanat yönetmenliği, yaratıcı Birincisi , son kazılarla ismi kesinleşen
tasarım ve çizimieri için Vahit Akça'ya; -Samsun ili, Vezirköprü ilçesi, Oymaağaç
projenin ve metnin hazırlanmasında emeği Köyü, Oymaağaç Höyük'teki- Hitit Kutsal
geçen değerli yazarlarımıza, rehber ve Kenti Nerik, diğeri ise Hitit Yolu . . . Çorum'dan
can yoldaş ı olan gönüllü dostlarımıza, rahatlıkla ulaşılan Nerik ile Hattuşa,
köy muhtarlarına, belediye başkanlarına, Alacahöyük ve Şapinuva üçgeninde
müze yetkililerine; çok değerli işaretlenmiş 236 kilometre uzunluğundaki
araştırmaları, bilgileri ve deneyimlerinden Hitit Yolu yürüyüş parkuru gezginleri bekliyor.
yararland ığımız arkeoloji dünyasının Güncellemelerimiz arasında son kazılarla
düşünce önderlerine sonsuz teşekkürler. Alacahöyük'te gün yüzüne çıkarılan tablet
Yaşamları boyu yaptıkları bilimsel arşivi ve ören yerinde en erken yerleşimin
çalışmalar ve kazılarla Hitit Dünyası'nı gün Geç Neolitik Dönem'de başlamış olduğu
ışığına çıkaran, Anadolu Arkeolojisi'nin bilgisi ilgili sayfalarda yerini aldı. Hitit
bugüne gelmesinde emeği geçmiş, başkenti Hattuşa ve yakın çevresindeki yeni
değerli yapıtları ndan, birikimlerinden bulguları Dünya gezginleriyle paylaşmak
yararlandığımız -hayatta olmayan- bilim bizleri -yayın ekibini- mutlu kılıyor. Bilimsel
insanların ı da minnet ve şükranla anmak aydı nlanman ın -bir damla da olsa- küçük
bir başka son sözümüzd ür. parçası olmak yorgunluğumuzu azaltıyor.
uRAn us
Fotoğraf Ajansı ve Yayıncılık

1 28
______ ,./k;� *-"'�'
SO Z L Ü K
...... 1""'''- --------­

S Ö Z LÜ K Asur bina biçimidir. ilk örnekleri Hattilerde görülür


ve Yunan megaraniarı n ı hatırlatır.
Adyto n : Antik Çağ tapı naklarında cella n ı n Bu I l a : K i l üzerine bas ı l ı p pişirilmiş mühür
arkas ında kül! heykelinin bulunduğu karanlık bask ısı.
bölüm. C e l l a : Tapınağ ı n içinde tanrı heykelinin
Ağ ı rşak: Yün ve iplik eğirmeye yarayan , ipin korunduğu kutsal bölüme verilen isim.
dengeli olarak dönmesi içi n , alt ucuna takılan C h i ma i ra : Ağzı ndan ateş püsküren, baş tarafı
ortas ı delik, pişmiş toprak, tahta, maden veya aslan, o rtası keçi, kuyruğ u yılan şeklinde olan bir
kemi kten yapılmış tekerlek biçiminde ağırlık. canavar.
Aki k : Saydam mineral, değerli taş. Dem o n : C i n , göze görünmeyen varl ı k .
Altar 1 S u nak: Kutsal bir alanda üzerinde Depas : Çift k u l p l u bardak.
kurban kesilen ve tanrıya sunu yapılan, taştan Epigrafi : Yazıtlar ile her türlü yazılı belgeyi
yapılan ve üzerinde kanı n aktığ ı bir deliği de inceleyen, yorumlayan ve sın ıfiand ıran bilim .
bulunan yuvarlak veya dikdörtgen masa şeklinde Fal l o s : Erkeklik organı.
olan m imari bir unsur. F i b u l a : Pelerin i omuzdan tutturmak için
Anastylosis: Arkeolajik kazı sonucu yıkıntı kulla n ı lan çengelli iğne.
halinde parçaları ortaya çıkarılan bir yap ı n ı n hiçbir F i g u ri n : Küçük heykel, heykelcik.
yeni öge ekfenrneksizin eski biçiminde, mevcut G rifo n : Yarısı aslan, yarısı karta i olarak
parçaları n ı yerine konmas ı suretiyle yeniden betimlenmiş m itolojik yaratıklara verilen isim.
yap ı m ı . Kısmi onarım veya arkeolajik restorasyon. G ü neş K u rsu : Eski uygarl ıklarda güneşi
Andezit: Koyu renkli minerallere sahip volkanik simgeleyen süsleme motifi ya da daire biçimli bir
kayaç. Zeytuni yeşil zemin üzerine siyah ve öge. Hatti g ü neş kursları en ilginç örneklerıdir.
pembemsi sarı olarak görülen iri kristaller Türkiye'n i n çeşitli m üzelerinde sergilenen güneş
andezindir. kursların ı n bir kısmı tunçtan yapılmış ve üstleri
Arka i k : Kullan ıldığı çağa göre daha eski bir altın ve g ü m üşle süslenmişlerdir. Geometrik
çağdan kalma bir biçim in, bir yapı n ı n özelliği. süsler, geyik ve boğa figürleri ve kurslara
Bazalt: Yanardağdan çıkan i aviarın yeryüzünde iliştirilmiş işlemeli halkalar güneş kursları n ı n tipik
ani olarak soğuması sonunda oluşan volkanik özellikleridir.
bir kayaçtır. işlenmesi güç olduğu için yapı taşı Heg u r: Kaya tepesi, uç.
olarak kullan ılm ıştır. Hematit: K ı rm ızı veya esmer renkte olan doğal
Bezek : Renkli, renksiz, düz veya kabartma demir aksidinden oluşan bir mineral, kan taş ı .
olarak yapılan süs ögesi. He pat: H ititler'de baş kad ın tanrıçad ır. H ititler'dE
B ız: Deri ve benzeri sert şeyleri dikerken iğne Arinna' n ı n Güneş Tanrıças ı , Geç H ititler'de ise
yeri açmaya yarayan ağaç sapi ı ucu sivri demir ya Kubaba adı ile a n ı l ı r. Baş Tanrı Teşub'un karısı d ı r.
da kemi k alet. Hiyerog l if: Eski Çağ'da kullan ılan, şekil ve
Bit-h i l a n i : Birkaç basamakla çıkılan, önü resimlerden meydana gelen yazı şeklidir. M ı s ı r
revaklı ve açık, diğer üç tarafı duvarlarla çevrili b i r hiyeroglifi , H itit hiyeroglifi gibi.

1 29
'1 0 / J l J K

Höyük: Eski çağ lardan beri üst üste gelen şehir bir ahşap çatı ile örtülü yapı tipidir.
(yerleşme) kalıntılarından meydana gelen tepeler Monol it: Tek parça taştan yapılmış abide,
için kullan ılır. an ıtsal sütun .
i d o l : Tarih öncesi ve tarih çağlarında tannlara M u l aj : Bir kabartman ın, heykelin v b . şeyin
adak olarak sunulan taş, pişmiş toprak, balmumu, alçı gibi maddeyle kal ı b ı n ı ç ı karmak
kemik ve fildişinden yapılmış tanrı ve tanrıça için yapılan işlemlerin tümü.
heykelcikleridir. N iş: Kaya yüzeylerine ve duvarlara süsleme
i k u : Hitit dilinde alan ölçüsü. amaçlı ya da heykel vb. koymak için yapılan,
i l l uyanka: Hitit mitolojisinde yer alan ve Gök boşluk, hücre, oyuk.
Tanrısı tarafından öldürülen ejder. Obs i d i e n : Yanardağdan çı kan lav a k ı ntıları
i nsütü : Arkeolajik kazılard a ele geçen eserlerin kenarlarında, lavların ani soğuması sonucu
esas/orijinal yerlerinde olma hali. oluşan volkanik doğal cam. Obsidien, eski
iştar: Mezopotamya' n ı n (Babil) ünlü aşk ve çağlarda çeşitli aletlerin, ok ve m ızrak uçların ı n ,
savaş tanrıçasıdır. Anadolu'da Hurri dilinde vazo g i b i süsleyici eşyaların yapı mında
Sausga adı altında tap ı n ı l m ıştır. Ayn ı zamanda hammadde olarak kullan ılırd ı .
Teşub'un kız kardeşidir. Ortostat: Eski Mezopotamya v e H itit
Kartuş: Etrafı çerçevelenmiş, orta boşluğunda mimarisinde özellikle saray, tapınak ve sur
yazı ve süslemeler bulunan yaz ıll ı k . duvarları ile kapı girişlerini süsleyen büyük ölçüde
Ka rum : Asur Ticaret Kolonileri Dönemi'nde kent kabartmalarla kaplanan duvar taşları n a denir.
merkezi yanında kurulan ticaret merkezlerine Ö re n : Tarihsel v e arkeolajik önemde/değerde,
verilen ad. Karumlar, ticaret için gelen Asurlu geçmiş uygarl ık kal ıntılarının/yerleşimlerinin
kervanları n, tüccarları n , konaklama ve pazarlama bulunduğu yer; harabe.
mekanlarıyd ı . Pankus: H ititlerde ülke sorunları n ı n
K u baba: Geç Hitit Dönemi'nde b a ş Tanrıça konuşulduğu v e karara bağland ığı, soylulardan
Hepat için kullan ılan ad. oluşan meclise verilan ad.
Kybele: Anadolu kökenli ana tanrıça. Pantheon : Antik Yunan-Roma mimarisinde
Labarna 1 Tabarn a : H itit dilinde ' Büyük Kral' tüm tannlara adanan !apı naklara verilen isim .
anlamına gelen sözcük; krala verilen san. Atina'daki Partenan v e Hattuşa'daki Yaz ı l ı kaya
Lapislazu l i : Lacivert taşı , değerli taş. gibi.
Li basyon : Tannlara sunulan içki, sıvı adağ ı . Paye: Yapıda, duvar örme yöntemiyle yap ı l m ı ş
Lituus: Hititlerde kralları n , Romalılarda ise düşey taşıyıcı.
Augur (rahip) denilen kişilerin ellerinde tuttukları P i ktog ra m : Piklogram ya da piktograf, bir
ucu kıvrık tören asas ı . eşyayı, bir objeyi, bir yeri , bir faaliyeti , bir kavramı
Megaro n : Eski Tunç Çağ ı'nda o rtaya çıktığı resmetme yoluyla temsil eden semboldür. Bu
bilinen, dikdörtgen veya kare şeklinde olan bir sembollere dayalı yazı sistemine piktografı denir.
mekan ile bir ön dehlize sahip, ikisi arasında bir Hitit ve U rarlu yazı sistemleri piktografıktir.
kap ı n ı n yer ald ı ğ ı , içinde bir ocak bulunan, tavan ı Pithos: Pişmiş topraktan yapılmış olup genelde

1 30
------
� *� ...... . ş-,..,... _________J
SÖZ L Ü K

tah ı l veya erzak depolamada kullanılan büyük mitolojik canavar. Eski Mısır, Mezopotamya ve
küp. Hitit'den antik Yunan-Roma sanatına geçmiştir.
Poly g o n a l : Bir çeşit antik duvar örme tekniği. S i leks 1 Ç a k m a kta ş ı : Denizlerde eriyik halde
Düzensiz bir örme biçimidir. bulunan silisyum dioksitin çökelmesi ile oluşan
Porta ı : An ıtsal Kapı , ana kap ı , taç kapı . laşlır. Çok sert olması ve d üzgün yüzeyler halinde
Porti ko: Antik yapılarda reva k niteliğinde kırılması nedeniyle eski taş çağ ında çeşitli aletler
kullanılan, çatısı sütunlarla taşınan hol. yapı m ı nda kullan ı l m ı ştır.
Potern : Taş, kerpiç vb. malzemeyle surların Söve : Kapı n ı n tutunduğu dış kenarı ; kapı ve
altında inşa edilen, gizli geçişi sağlayan tüneller. pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve.
Pre h i stori k: Tarih öncesi çağları beli rten Steatit: Maden , mineral; sabun taş ı .
sözcük; M.Ö. 2500 yılına kadar gelen dönem. Ste l : Tek parçadan oluşan v e d i k duran taş
Porpy l o n : Kutsal alan ı n giriş kapısı. anlam ındad ı r. Çeşitli biçimlerde olabilir. Üzeri
P roto h istorik: M.Ö. 2500-1 750 tarihlerini kabartmal ı , yazılı ve resimli olabilir. Yunan Roma
içine alan ön tarih süreci. Dönemi mezar taşları , adak taşları için bu sözcük
Proto m : Dekoratif amaçlı kullanılan i nsan ya da kullan ı l ı r.
hayvan fıgürünün üst kısm ı . Şarrum a : H ititleri n baş Tanrısı Teşub i l e baş
P rototi p : Bir sanatsal ögenin arkaik durumdaki kad ı n Tan rıça Hepat' ı n oğludur.
ilk örneği. Ta blet: Pişmiş topraktan yapılan üzerine çivi
P u d u hepa : Hurri kökenli ve l l l . Hattuşili'nin eşi yazısı yazılan belgelere verilen ad.
olup H itit tavanannaları içinde en otoriter olan ana Tava n a n n a : H itit imparatorluk Dönemi'nde ana
kraliçed ir. Kocası öldükten sonra da yeni kral ile kraliçelere verilen ad . Tavanannalar kralla birlikte
birlikte ülkeyi yönetın iştir. ülkeyi yönetirlerd i .
Rekonstrü ksiyon : Bir yap ı n ı n veya kal ı niın ı n Teşu b : H ititleri n b a ş tanrısıdır. Hitit yaz ı l ı
kalan bölümleri v e diğer belgeler yard ı m ıyla eski metinlerde, H atti Ülkesi'nin Gök Tanrısı,
şeklinin belirlenerek yeniden yap ı m ı . Hattuşa' n ı n Tanrısı, Sarayı n Tanrısı, Fırtına
Restitüsto n : Kısmen veya tamamen ve yok Tanrısı gibi adlar altında geçer.
olmuş bir yapı n ı n kal ıntıları n ı n rölevesine, kendisi T ü m ü l ü s : Yeraltı mezar odasının üzerini örten
yoksa kaynaklara dayanarak yeniden çizilmesi ve yapay topraktan oluşturulan tepe anlamındadır.
çal ışmas ı . Ü n i k : Tek, e ş i olmayan.
Restorasyon: Bir yapın ı n veya bir eserin Vesti b ü l : Giriş, antre, geçit, kanal.
yıkılan, harap olan kısımları n ı n daha fazla tahrip Wa bartu m : Asurlu tüccarların konaklad ığ ı ,
olmas ı n ı engellemek için asl ına uygun biçimde malları n ı depolad ı ğ ı kervansaraylara verilen isim.
belirli ilkeler ışığında onarılınası işlemidir.
Ryto n : Eski Çağ'da, içki kabı veya dini
törenlerde adak sıvısı dökmek için kullan ılan
boynuz, hayvan başı veya gövdesi biçimi i kap.
Sfe n ks : Kad ın yüzlü ve göğüslü, aslan vücutlu

131
1
---- 1�1tiifl;, *.,.,i•�I,.,_.. Ş.,.,,_
KAY N A KÇA
--------­

KAY N A KÇ A Çorum Val i l i ğ i , Çorum Kü ltü r


Envanteri ; i ı Kültür ve Turizm Müdürlüğü ,
Akurgal Ekrem ; Anadolu Kültür Tarihi, Çorum.
Tübitak Popüler Bilim Kitapları, Ankara 1 997. Darga M u h ibbe; Anadolu'da Kad ı n .
Akurgal Ekrem ; Anadolu Uygarl ı kları, Net Yapı Kredi Yayınları, istanbul, Ocak 20 1 3.
Turistik Yayınları , istanbul 1 989. Darga M u h i bbe; Hitit Sanatı, Akbank Kültür
Al kım U . Bahad ı r; Yesemek Taşocağ ı ve ve Sanat kitapları, istanbul 1 992.
Heyket Atölyesi, TTK Bası mevi Ankara, 1 97 4. D i n çol Ali M ; Anadolu Uygarl ıkları; Görsel
A l p Sed at; Hitit Çağ ı'nda Anadolu, Ankara, Anadolu Uygarl ıkları Ansiklopedisi. Görsel
Tübitak Popüler Bilim Kitapları , 2005 Yayı nları, istanbul 1 982.
Ana Brita n n ica Genel Kültür Dörner Friedrich Karl ; Nemrud Dağ ı ' n ı n
Ansi kloped i s i ; A n a Yayıncılık, istanbul, 1 987. Zirvesinde Tanrıların Tahtları, Türk Tarih Kurumu
Anadolu Meden i yetleri M üzes i ; Yay ı n ları, Ankara 1 990.
Hazırlayan Müze Yönetimi, Dönmez Offset Eczacıbaşı Sanat Ansi kloped i s i ; Yapı
Basımevi, Ankara 1 982. Endüstri Merkezi Yayınları, istanbul, 1 997.
Arkeo Atlas Derg i s i ; Doğan Burda Rizzoli Eski Şark Eserleri Müzes i ; Hazırlayanlar
Derg i Yayıncılık, istanbul, 2008, 2009, 20 1 0 Z.Kızıltan - YAn ı l ı r - A. Dönmez - G.Yağcı
sayı ları. istanbul 2008.
Balcıoğ l u Bu rhan ; Gaziantep Arkeoloji Görsel Anado l u Uygarl ı kları
M üzesi Geç Hitit Dönemi Eserleri, Gaziantep Ansi kloped i s i ; Cilt 1, istanbul, 1 982.
2009. Kolektif; Boğazköy'den Karatepe'ye H ititbilim
B i l d i rici Mehmet; H itit Ö ncesi ve H ititler ve H itit Dünyas ı n ı n Keşfı , Yapı Kredi Kültür Sanat
Dönemi Tarihi Su Yapıları, istanbul. Yay ı n ları, istanbul 200 1 .
Ce ram C. W; Tanrıların Vatan ı Anadolu, Koza Konyar E rka n ; Kahramanmaraş Yüzey
Yayınları , istanbul 1 974 . Araştırmas ı , Suna - inan Kıraç Akdeniz
Çambel Halet; D a s Freilichtmuseum von Medeniyetleri Araştı rma Enstitüsü. 2009.
Karatepe-Aslantaş, istanbuler Mitteilungen 43, Koşay Harnit Zü beyir; Alacahöyük
495-509. 1 993. Kı lavuzu, Türk Tarih Kurumu Basımevi,
Çambel H alet; Karatepe-Aslantaş Öyküsü, Ankara 1 965.
Boğazköy'den Karatepe'ye H ititbil i m ve H itit Lloyd Seto n ; Türkiye'nin Tarihi, Tübitak
Dünyası'nın Keşfı , Yap ı Kredi Sanat Yayınları, Popüler Bilim Kitapları , Ankara 1 997.
200 1 . Saltuk Secda; Arkeoloji Sözlüğü, inkılap
Ç ı naroğ l u Aykut, Ç e l i k Duyg u ; Atatürk 1 Kitapevi, istanbul, 1 990.
Alacahöyük. Ekici Form Ofset, Ankara , 201 O. Seeher J ü rgen ; Hattuşa Rehberi , H itit

1 32
------- ��� *_Ai�/,,... .Ş",..,,_ -------' KAY N A KÇA

Başkentinde Bir Gün, Ege Yayınları, Kybele'n i n ve Kral Midas' ı n Ülkesi Phrygia Kültür
istanbul 2006. Rehberi , Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları,
Sözen Meti n -Tanyel i , Uğur; Sanat Ankara 2002.
Kavram ve Terimleri Sözlüğü, Remzi Kitapevi , U m a r B i l g e ; Türkiye'deki Tarihsel Adlar, inkılap
istanbu l 1 999. Kitapevi Yay ı n ı , i stanbul 1 993.
Süel Ayg ü l ; Muhibbe Darga Armağ a n ı , Yıldırım Tayfu n ; Çorum i li Resuloğlu Köyü
"Hitit Devleti'nin B i r Diğer Başkenti : Şapinuva", Kazısı 2006-2007, Türk Tarih Kurumu, Ankara.
istanbul , s. 457-474. 2008. Y ı l d ı rı m Tayfu n ; H üseyindede Kabartmalı
Uçan kuş Hasan Tah s i n ; Bir insan ve Vazosu'nda Betimlenen Dans Eden bir Hititli ,
Uygarl ı k Bilimi Arkeoloji, Kültür ve Turizm Ankara Üniversitesi Dil v e Tarih-Coğrafya
Bakanl ı ğ ı Yayınları, Ankara 2000. ,
Fakültesi Dergisi 4 1 1 (200 1 ), 1 -7.
Uçan kuş Hasan Ta hsi n ; Ana Tanrıça

1 33
.___________
� *_,..,.,. ..,.... . ,.,.,_ _________
DIZI N

DiZi N D
Dernon (Cin) 86, 89, 1 27, 1 29
A
Acemhöyük 28 E
Akad lar 7, 29 Eflatu n p ı nar 25, 26
Alacahöy ü k 7, 8, 9, 25, 27, 28, 34, 95, 96, 97, E krem Akurgal 8, 9, 1 32
Eskiyapar 1 1 0
98, 99, 1 00, 1 0 1 , 1 02, 1 03, 1 04 , 1 05, 1 06, 1 1 0,
1 1 5, 1 1 6, 1 1 7, 1 1 8 , 1 1 9, 1 20 , 1 2 1 , 1 22 , 1 27, 1 28
F
Alacahöy ü k Müzesi 4,94,97 , 1 03 , 1 04, 1 27
Fas ı l la r Anıtı 24
Alanzu 83
F ra kti n Anıtı 24, 25
Al işar Höyüğü 8, 28, 1 1 8
F rig 46, 56, 63, 69, 95, 1 03, 1 04 , 1 06 , 1 1 0, 1 1 6,
Anadolu Meden iyetleri M ü zesi 26, 29,
1 1 8, 1 20
55, 59, 97, 99, 1 06, 1 1 0, 1 1 1 ' 1 25
Andreas Schac h n e r 36, 1 2 1 G
Anitta 1 3, 1 4 , 35, G ö l p ı n a r H itit Baraj ı 1 05, 1 25
Ari n na 27, 44, 57, 7 1 , 75, 97, 98, 99, 1 00, 1 29
I .Arnuvanda 1 6, 1 7, 26 H
I I .Arn uvanda 26 Ham it Zü beyi r Koşay 95, 1 03
I I I .Arnuvanda 22, 26 Hasanoğlan 8
Aslan lı Kapı 39, 47, 48, 49, 50, 55 Hattiler 6, 7, 8, 9, 1 1 , 1 3, 1 4, 1 6, 1 7, 1 8, 27,
Asm u n ikal 1 6 , 1 7 28, 34, 38, 39, 62, 95, 96, 97, 1 03, 1 09 , 1 1 5, 1 1 6,
Asu r 7 , 8, 1 1 , 1 2 , 1 3, 2 1 , 22, 2 8 , 2 9 , 34, 25, 1 1 7, 1 25, 1 27, 1 29
36, 38, 39, 40, 4 1 , 67, 68, 1 1 7, 1 1 9, 1 29 , 1 30, Hepat 24, 27, 44, 7 1 , 75, 83, 97, 98, 1 05 , 1 28,
1 3 1 , 1 34 1 29 , 1 30, 1 3 1
Ayg ü l Süel 1 08, 1 09 I . Hattu ş i l i 1 4, 1 6, 23, 26, 29, 30, 1 1 1 ,
Aykut Çı naroğ l u 27, 95, 97, 98 I I I . Hattu ş i l i 1 6 , 20, 21 , 23, 24, 26, 27, 36, 60,
75, 98, 1 3 1
B H e i n rich Barth 3 6 , 1 22
Babil 1 5, 1 8 , 2 1 , 28, 29, 1 29 H itit Yol u 1 2 1
Bedrich H rozny 1 3, 36, 1 23 H u g o Winckler 3 6 , 1 23
Behramşah Kü l l iyesi 1 07 H u rriler 5, 1 3 , 1 5, 1 7 , 20, 2 1 , 23, 24, 27,
Boğazköy Müzesi 50, 52, 66, 67, 68, 69, H ü seyindede Tepesi 1 1 1 , 1 1 2, 1 1 3
1 24, 1 26
Büyük Tapınak 36, 38, 39, 40, 4 1 , 42, 43,
44, 54, 63, 64, 71 1 1 9, 1 2 1 inandık 1 1 1
' ista n b u l Arkeoloj i Müzeleri 1 3, 52, 66
c
C h a rles Texier 36, 1 22 J
J .A.Knudtzon 1 3
ç J ü rgen Seeher 36, 1 23, 1 33
Çivi Yazısı 1 6, 1 7, 2 1 , 26, 28, 29, 36, 43, 45,
6 1 , 68, 1 04, 1 08, 1 09 , 1 1 7, 1 1 8, 1 23 , 1 26 K
Çorum Müzesi 55, 97, 1 08, 1 09 , 1 1 6, 1 1 7, Kadeş Barış ve Kardeşl i k Antiaşması
1 20, 1 26 20, 2 1 , 29, 30, 60

1 34
---------- � * _l fi/ ,..._. . ş;..,..� -------­

DIZIN

Kal e h isar 1 06, 1 07, 1 27 Sfe n k s l i Kapı ( Hattuşa) 49, 5 1 , 52, 66, 67
Kal ı n kaya Taş Ocağı 1 06, 1 27 Sümerl e r 28, 29
Karum 1 2, 1 5, 35, 39, 1 30
Kizzuwatna 1 6, 1 8, 2 1 , 24 ş
Kral Kapı 24, 37, 39, 50, 55, 56 Şapin uva 28, 30, 50, 1 08, 1 1 8, 1 20 , 1 2 1 , 1 27,
Ku baba 27, 1 30 1 28, 1 33
K u rt Bittel 8, 36, 1 23 Şa rru m a 1 6 , 27, 3 1 , 75, 83, 87
Kussara 1 3, 1 4, 35, 1 08, 1 1 8 I. Ş u p p i l u l i u m a 1 6, 1 8, 20, 22, 26, 28
Kü ltepe 1 Kaniş 1 2, 1 3, 1 5, 28, 29, 35 I I .Ş u p p i l u l i u m a 22, 26, 56, 57, 58, 86, 1 7
Kybele 63, 18, 1 30
T
L Tad u h e pa 1 09
Labarna 1 4, 1 5, 1 30 Tapigga 30
Luwi H iyerog l ifi 29, 47, 56, 57 Tarhu ntassa 57, 1 08
Tava n a n n a 1 6, 1 7, 23, 1 1 6, 1 3 1
M Tayfu n Y ı l d ı rı m 1 1 1
M a h m ut Akok 95, 1 04, 1 06 Tel i p i n u 1 4, 1 5, 1 6 , 23, 26
I . M u rş i l i 1 4 , 1 5, 1 6, 23, 26 Tel i Açan a 30
I I . M u rş i l i 1 8, 1 9, 20, 26, 3 1 , 1 09 Tel i e i -Amarna 12, 1 3, 30
I I I . M u rş i l i 20, 26 Teşu b 20, 27, 44, 7 1 , 83, 87, 92, 1 08, 1 09,
M uvata l l i 1 8, 20, 2 1 , 26 1 28, 1 29
Tuta n k h a m u n 1 8,
N I .Tuthal iya 29, 1 1 6
Nerik 4, 1 9, 1 1 6, 1 1 7, 1 27, 1 28 I I .Tuthaliya 1 6, 26, 1 1 8
Neşa 1 3, 1 4 , 29, 35, 1 08 I I I .Tuthal iya 1 6, 26, 1 09,
Nesice 7 IV.Tuthal iya 1 6, 2 1 ,22, 26, 29, 74, 75, 85, 87,
92, 93, 1 05
p
Pazarlı Yerleşimi 1 1 0 u
Peter N eve 29, 36, 1 2 1 Ugarit 1 6, 1 7, 29, 30
Potern 45, 50, 51 , 60, 62, 96, 1 0 1 , 1 26, 1 30 Urhi-Teş u b 26, 3 1
P u d u hepa 1 6 , 2 1 , 23, 24, 25, 27, 3 1 , 75, 97,
98, 1 3 1 V
Veba Duası 1 9
R
l l . Ramses 20, 2 1 , 22, 24, 36, 60 w
l l l . Ramses 22 W.J . H a m i lton 36, 95, 1 20
Remzi Oğuz Arı k 95, 1 03
Res u l o ğ l u Yerleşi m i 1 1 4, 1 1 5 y
Yal b u rt 25, 26, 3 1
s
Sarissa 2 8 , 30 Z
I .Setos 20 Zidanta 1 5, 23
Sfe n ks l i Kapı (Aiacahöyük) 25, 94, 99,
1 00, 1 0 1 , 1 02

1 35
l f l t A N l J \ t-.. 1 1 A l ' l A l U

1 36
MÜZELER
llUI
1 K l SA LTMA LARI

A LACA I I ÖY Ü K M Ü Z E S i l A M . )
(..

ANA DO LU M E DEN İ YET LERJ MÜ ZES i [A.M.M.]

BOGAZ KÖY MÜZES i [ B .M.)

ÇORU M M Ü ZES i [ÇM.)

i STAN B U L A RKEO LO)i MÜ ZELERi [ İ .A.M.]

s\

tr
... ...
YAZ l U KAYA
[0 ] A G A LER J - B GALERİ 101

HATTU ŞA P LAN I BÖLÜM N UMARALAR!


a-m
HATTU ŞA GEZ i P LAN I : ÖN KAPAK İÇİ
HATTU ŞA G EZ i YO L U : SAYFA 3 7- 6 5

L'ltA.l LS Ankara Caddesi, Cağaloğlu Yokuşu


FOTOGRAF AJANSI VE YAYINCILIK No: 17 Evren Han, Kat: 2140
2015 · iSTANBUL Eminönü, Fatih, istanbul• T 0212 528 01 58
www. uranus.com.fr· info@uranus.com. tr

�·: Antik Kent • Ulusal Park

) <i) Kent Merke<tl * Yürüyüş

if'"
ı
MOze .A K a m p A l a n ı
O oano>m•
s;] Havaalanı -JL Kayak Merkezi

\ "'--- L-
H itit Kra l ı 1 . Hattuşili'nin
siyasi vesayetnames inden:
"Büyük Kral Tabama soylular
topluluğuna seslendi: Ben hasta
oldum. . . Bakm buraya; Murşili
benim oğlum. Onu tanıyacaksmız;
onu tahta oturtacaksınız; tanrı,
onun kalbini iyi düşünceler/e
doldurdu; bir aslanın yerini tanrı,
ancak bir aslana verir. .. Bir savaş
çıktığında, ya da başkaldırma
olduğunda, siz görevlilerim ve
ülkenin büyükleri oğlumun yanısıra
olup ona yardımcı olunuz. Ancak
üç yıl sonra setere çıkma/ıdır. ..
Böylece babanın sözlerini tut,
babanın sözlerini tuttuğun sürece,
ekmek yiyip, su içeceksin. Olgun
adam olduğun zaman, günde iki
üç defa yemek ye. içine yaşlılık
çöktüğünde kana kana iç Oğlum,
kalbine ne yerleştirdiysem ona
göre hareket et. öldüğümde
cesedimi yıka, gerektiği gibi. . .
Beni göğsüne bastır v e göğsünde
tutarak beni toprağa göm . . . "

UIWlUS

You might also like