Professional Documents
Culture Documents
Cihat Yaycı - Yunanistan Talepleri
Cihat Yaycı - Yunanistan Talepleri
YUNANİSTAN TALEPLERİ
(EGE SORUNLARI)
Soru ve Cevaplarla
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU
TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI
IV/A-2-3.1. Dizi-Sayı:13
YUNANİSTAN TALEPLERİ
(EGE SORUNLARI)
Soru ve Cevaplarla
CİHAT YAYCI
ANKARA, 2020
Yaycı, Cihat, 1966-
Yunanistan talepleri Ege sorunları soru ve cevaplarla / Cihat Yaycı. —
Ankara : Türk Tarih Kurumu, 2020.
xxx, 190 s. resim (renkli), portre, şekil, harita (renkli), grafik, tablo ; 24 cm.
— (AKDTYK Türk Tarih Kurumu yayınları; IV/A-2-3.1. Dizi-Sayı: 13)
327.5610495
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulunun 29.01.2020
tarih ve 792/17 sayılı kararı gereği 25.000 adet basılmıştır.
ISBN: 978-975-17-4465-4
TAKDİMLER XVII
KISALTMALAR XXV
HARİTALAR XXVII
ŞEKİLLER XXXI
FOTOĞRAFLAR XXXI
TABLOLAR XXXII
GİRİŞ
1. Ege Denizi’nin Türkiye Açısından Önemi Nedir? 1
2. Ege’de Temel Sorunlar Ne Zaman Başlamıştır ve Nelerdir? 1
3. Ege Meselelerinin Türk Yunan İlişkileri Gündemine 1974’ten 3
Sonra Girdiği Söylenebilir mi?
4. 1976-1987 ve 1996 Yıllarında Yaşanan Krizlerin Sebebi Nedir? 3
5. “Megalo İdea” Nedir? 5
6. Ege Sorunlarının Temel Kaynağı Nedir? 10
BİRİNCİ BÖLÜM
EGEMENLİĞİ ANTLAŞMALARLA YUNANİSTAN’A
DEVREDİLMEMİŞ ADA, ADACIK VE KAYALIKLAR SORUNU
1. Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, 13
Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK)’ın Hukuki Statüsü ve Tarafların
Görüşleri Nelerdir?
VIII İÇİNDEKİLER
İKİNCİ BÖLÜM
KARASULARI SORUNU
1. Uluslararası Deniz Hukukuna Göre Karasuyu Ne Demektir? 87
2. Karasularının Hukuki Rejimi Nasıldır? 88
3. Karasularının Genişliği Nasıl Hesaplanır? 88
4. Türkiye’nin Karasuları Uygulaması Nasıldır? 89
5. Karasuları Sorunu Genel Anlamda Kısaca Nedir? 91
6. Lozan Barış Antlaşması Ege Denizi’nde Karasuları Sınırını Kaç Mil 93
Olarak Öngörmüştü?
7. Lozan Barış Antlaşması Ege Denizi’nde 3 Mil Olan Karasuları Sim- 93
rını Ne Zaman ve Ne Şekilde 6 Mil’e Çıkarılmıştır?
8. Lozan’ın 1923’de Türkiye ile Yunanistan Arasında Tesis Ettiği 95
Yunanistan Tarafından Nasıl Bozulmuştur?
9. Ege Meseleleri Türk Yunan İlişkileri Gündemine Ne Zaman 96
Girmiştir?
10. Halen Yürürlükte Olan 6 Mil Genişliğinde Karasuları 97
Uygulamalarına Göre Ege Denizi’nde Karasuları ve Açık Deniz
Alanları Dağılımı Ne Orandadır?
11. Halen Yürürlükte Olan 6 Mil Genişliğinde Karasuları 98
Uygulamalarına Göre Ege Denizi’nde Kıta Sahanlığı Sınırlandırması
Açısından Özellikle Hangi Bölge Önem Arz Etmektedir?
12. Yunanistan’ın Karasularını 12 Mil’e Çıkarması Durumunda Ege’de 99
Açık Deniz Alanları Hangi Orana Düşecek ve Etkileri Ne Olacaktır?
13. Yunanistan’ın Karasularını 12 Mil’e Çıkarması Durumunda, 102
Ege’de Türk Balıkçılığına, Turizmine, Hava Sahasına, Kıta Sahanlığı
ve Münhasır Ekonomik Bölge Haklarına ve Paylaşımına Etkileri Ne
Olacaktır?
14. Yunanistan’ın Ege’de Karasularını 1 Mil Dahi Artırmasının Etkileri 103
Ne Olacaktır?
15. Yunanistan’ın Ege’de Karasularını 12 Mil’e Çıkarma Konusunda 105
Mutlak Bir Hukuki Hakkı Var mıdır?
XII İÇİNDEKİLER
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
BEŞİNCİ BÖLÜM
ALTINCI BÖLÜM
YEDİNCİ BÖLÜM
Erhan AFYONCU
İstanbul, 2019
TAKDİM 3
Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Dr. Tümamiral Cihat Yaycı’dan yine zihin
açıcı bir eser.
Öncekiler gibi bu çalışmasında da; Dr. Yaycı’nın kalemi, yüreği, zihni, ilmi
birbirini besleyerek harmanlanmış ve soruna odaklı ve enine boyuna tüm yönle
riyle, irdelenen ve bu yönüyle de zihinde hiçbir gri alan bırakamayacak netlikte
bir eser ortaya çıkmış.
Bu çalışmayla; yıllardır üst başlık olarak bilinen Ege Sorunlarının tüm alt baş
lıkları, sorularla aydınlanıyor. Sorular öylesine ayrıntılı ki, konuları hiç bilmeyen,
bugüne kadar yaşananlardan tamamen habersiz kalanlar için bilgi yoğunluğuyla,
berrak bir anlatımla bilgilenmeleri sağlanıyor, tüm gerçekler ortaya konuyor.
Çalışmada sadece bilgilerin sıralı dizilişiyle yetinilmiyor. Aynı zamanda bilgi
nin bilince dönüşmesi için de gerek soru sistematiği, gerekse anlatım esasları son
derece isabetli kullanılıyor.
Yıllardır konuştuğumuz, dert yandığımız, eksiliğiyle yüreğimizi ve zihnimizi
sızlatan Ege’deki haklarımızın korunması konusunda bu eser; tıpkı Doğu Akde
niz’deki stratejik, hukuki, ahlaki, siyasi, ekonomik, jeopolitik mücadelemizdeki
hassasiyeti taşıyor, bilimsel bir çerçeve çiziyor.
Yunanistan, küresel çıkar odaklarının koruması ve cesaretlendirmesiyle yıllar
dır, Ege sorunlarında hukuksuzluğun, adaletsizliğin iddiasında bulundu ve her
zaman uyuşmazlık çizgisini korudu. Türkiye ise bugün bu tavra karşı, Doğu Ak
deniz’de gösterdiği kararlılığında olduğu gibi Ege sorunlarında da hukuka, adale
te dayalı çözüm noktasındadır.
Ege’de Yunanistan ile yaşanan tüm sorunlar yani; Egemenliği Anlaşmalarla
Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK) sorunu,
Karasuları, kıta sahanlığı, adaların silahlandırılması, Uçuş malumat bölgesi, hava
XXII TAKDİM 3
sahası gibi tüm sorunlar; tarihsel içeriği çok iyi bilinmeden, hukuki derinliği ye
terince kavranmadan, jeopolitik ve jeostratejik nedenleri açıkça ortaya konulma
dan anlaşılamaz ve sorunlara karşı isabetli yönetim stratejisi belirlenemez.
Unutulmamalıdır ki, sosyal olgular çok bileşenli ve etkileşimlidir. Bir sosyal
olgunun en doğru biçimde analiz edilebilmesinde, tüm bileşenleri ve bu bile
şenlerin karşılıklı etkileşimleri yeterince ortaya konulmadıkça, o sosyal olgunun
anlaşılması, çözümlenebilmesi ve yönetilebilmesi mümkün değildir. Bu gerçeğin
ışığında, Dr. Cihat Yaycı’nın kıymetli eseri önemli bir katkı sunuyor, geleceğimi
ze ilişkin ipuçları veriyor, doğru bir stratejik yönetim çerçevesi çiziyor.
AB [Avrupa Birliği
AK :Arama Kurtarma
Bkz. :Bakınız
BM [Birleşmiş Milletler
Md. :Madde
Rec. :Records
RF :Rusya Federasyonu
s. :Sayfa
T. :Tertip
Vol. :Volume
HARİTALAR
FOTOĞRAFLAR
Fotoğraf 1-1, İlk Büyük Türk Denizcisi Çaka Bey
Fotoğraf 1-2, Şükrü KAYA İçişleri Bakanı 1936
Fotoğraf 1-3, M/V Figen Akat
Fotoğraf 1-4, Kardak Adası
XXXII
TABLOLAR
Tablo 1-1, Gayri Askeri Statüdeki Adaları Gösteren Tablo.
Tablo 1-2, Gayri Askeri Statüdeki Adaların İhlal Durumunu
Gösteren Tablo.
GİRİŞ
1. EGE DENİZİ’NİN TÜRKİYE AÇISINDAN ÖNEMİ NEDİR?
Türkler tarafından “ Adalar Denizi” olarak adlandırılan Ege De
nizi, Karadeniz ile Akdeniz arasında İstanbul ve Çanakkale Boğazla
rından sonra önemli bir su yolunu oluşturmaktadır. Karadeniz bölge
si ile Türkiye’nin en önemli sanayi bölgesi olan Marmara bölgesini hem
Türkiye’nin diğer sahillerine hem de Akdeniz’e ulaştırmaktadır.
Türk dış ticaretinin yaklaşık % 90’ı deniz yolu ile yapılmaktadır. Ege De
nizi, Türkiye’nin Ege, Marmara ve Karadeniz limanlarına yönelik deniz ticareti
nin yaklaşık % 75’inin geçtiği bir denizdir.
Türkiye’deki değişen yaşam biçiminin beraberinde getirdiği artan petrol
ihtiyacı, büyük oranda ithalatla karşılanmaktadır. Ekonominin işleyebilmesi için
dışarıdan gelen bu akışın kesintisiz ve düzenli olarak sürdürülmesi gereklidir.
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu petrolün % 75’i Ege Denizi’nden taşınmak
tadır. Her gün 200 dolayında gemi Ege Denizi üzerinden Türkiye’ye giriş çıkış
yapmaktadır.
Ege Denizi, Türkiye için sadece çok önemli bir deniz yolu değil, aynı za
manda hava ulaşımı, millî, askeri, siyasi, ekonomik, coğrafi, jeopolitik ve strate
jik bakımdan da çok önemlidir. Ege Denizi, balıkçılığa sunduğu imkânlar ve de
niz yatağının altındaki hidrokarbon zenginlikleri gibi doğal kaynaklar nedeniyle
önemini artırmaktadır.
2. EGE’DE TEMEL SORUNLAR NE ZAMAN BAŞLAMIŞTIR VE
NELERDİR?
Yunanistan’ın, 1931 yılında görünürde sivil havacılık ve hava polisliği
amacıyla hava sahasını dünyada eşi benzeri olmayan şekilde 3 millik karasu
larının ötesinde 7 mili kapsayacak şekilde 10 mile çıkarması Ege’de sorunların
başlangıcını teşkil etmiştir.
Yunanistan’ın;
* 1936 yılında karasularını 6 mile çıkarması,
* 1952 yılında belirlenen Uçuş Malumat Bölgesi (FIR)’ni egemenlik
alanı gibi kullanma girişimleri,
2 CİHAT YAYCI
Harita 1-1
Ege’de Osmanlı Hakimiyeti.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 3
Harita 1-2
Yunanistan’ ın Revizyonist Politikasını Gösteren Harita.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 5
4 11 Kasım 2018 tarihinde Kathimerini Gazetesinde Hristos Rozakis imzasıyla yayınlanan makale
5 https://www.analizportal.com/megali-idea-megalo-idea-nedir/
CİHAT YAYCI
Harita 1-3
Mégalo İdea’yı Gösteren Harita.
Harita 1-4
Mégalo İdea’y1 Gösteren Harita.
6 https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/iTiegalo-idea-1400
8
I3AVA1VHI3
Harita 1-5
Mégalo İdea’yı Gösteren Harita.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA
Harita 1-6
Şu Anda Megalo İdea’ya Göre Gelinen Noktayı Gösteren Harita.
10 CİHAT YAYCI
ARAMA KURTARMA
Şekil 1-1
Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş
Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK) Sorunu.
BİRİNCİ BÖLÜM
EGEMENLİĞİ ANTLAŞMALARLA YUNANİSTAN’A
DEVREDİLMEMİŞ ADA, ADACIK VE KAYALIKLAR SORUNU
1. EGEMENLİĞİ ANTLAŞMALARLA YUNANİSTAN’A DEVRE
DİLMEMİŞ ADA, ADACIK VE KAYALIKLAR (EGAYDAAK)’IN HUKU
Kİ STATÜSÜ VE TARAFLARIN GÖRÜŞLERİ NELERDİR?
Osmanlı İmparatorluğu, dönemin Uluslararası Hukuk kurallarına uygun
olarak Ege Denizi’nde bulunan ada, adacık ve kayalıkların tamamına hâkim ol
muş7; sonra bunlardan belli bazılarını devretmek zorunda kalmıştır. Lozan Ba
rış Antlaşması’na8 gelindiğinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun devrettiği ada,
adacık ve kayalıklar dışında, Ege Denizi’nde bulunan tüm ada, adacık ve
kayalıklar O’nun halefi sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin hâkimiyetinde-
dir. Türkiye, Lozan Barış Antlaşması ile devrettiği ada ve adacıklar dışında Ege
Denizi’nin muhtelif bölgelerinde Osmanlı İmparatorluğu’ndan kendisine intikal
eden Kardak dahil 150 kadar ada, adacık ve kayalık üzerindeki hâkimiyetini sür
dürdüğünü beyan etmektedir.9
Buna karşılık Yunanistan Lozan Barış Antlaşması’nın ilgili maddeleriyle
açıkça Türkiye’ye verilmeyen tüm ada, adacık ve kayalıkların Yunanistan ve
İtalya’ya, İtalya’dan da kendisine geçtiğini ileri sürmektedir. Yunanistan, ay
rıca 4 Ocak 1932 tarihli Sözleşme10ve bu Sözleşme’nin eki olarak değerlendirdiği
28 Aralık 1932 tarihli belge ile Lozan Barış Antlaşması’nın getirdiği yoruma
koşut bir sınırın çizildiğini ileri sürmektedir.11 Son olarak Yunanistan, Türki
ye’nin söz konusu antlaşmaların imzalanmasından sonra ortaya koyduğu tutuma
işaret etmektedir.
7 Yunanistan’ ın bu konuda Türkiye ile zımnî bir görüş birliği içinde olduğu görülmektedir.
8 Lozan Antlaşm asının metni için bkz. LN TS vol. 28, p. 11; düstur, t. Ill, c. V, 11 Ağustos
1339-19 Teşirini-evvel 1340, İstanbul Necini İstikbal Matbaası Başvekalet Müdcvvenat Müdiriyeti
tarafından tab ettirilen 1931 yılı baskısı; Meray, S. L., Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar Belgeler,
tk. II, e. 2, Ankara, 1973, s.l vd.
9 Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirci’ in gazetelere verdikleri mülakatlar, Cumhurbaşkanı
Sayın Süleyman Demirel’ in Turkish Daily News Gazetesine verdikleri mülakat, 13 Mart 1999,
s . 1088.
4 Oeak 1932 Tarihli Anadolu Sahilleri ile Meis Adası Arasındaki Ada ve Adaeıkların ve
Bodrum Körfezi Karşısındaki Ada'nın Cihedi Aidiyeti Hakkıııdaki Sözleşme , metin için bkz. RG,
25 Ocak 1933, s.2313.
11 Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25,
Ankara 2006. s.51.
14 CİHAT YAYCI
Bu genel çerçeve içinde sorunun tarihi geçmişi ve hukuki süreç ile ilgili antlaş
malar aşağıda sorularla açıklanacaktır.
2. TARİHTE EGE ADALARI, YUNAN EGEMENLİĞİNDEN Mİ TÜR
EGEMENLİĞİNE GEÇMİŞTİR?
Ege Adaları tarihsel olarak hiç bir şekilde, Yunan egemenliğinden Türk egemen
liğine geçmemiştir. Dolayısıyla bu sorunun cevabı kesinlikle hayırdır.
Ege Denizi ve Ege Adalarına ilişkin tarihi süreç12 ve uluslararası antlaşmalar
tetkik edildiğinde şu gerçekler ortaya çıkmaktadır.
Türkler 107l ’de, Anadolu’ya girdikten 10 yıl sonra 1081’de, Çaka Bey komuta
sında ilk donanmayı Ege kıyılarında teşkil etmişler ve 1090’da Koyun Adaları Zaferi
ile Ege Denizi’ndeki hakimiyet sürecini başlatmışlardır.
Ege; Venedik, Ceneviz ve St.Jean Şövalyeleri ile yaklaşık 600 yıl süren bir mü
cadelenin ardından Türk iç denizi haline gelmiştir. 1718 itibarıyla Ege’de sahipsiz top
rak kalmamıştır.
Fetih sürecinde Ege Adaları’hin hiç birisi Yunanistan9dan alınmamıştır.
Ege Denizine yönelik hakimiyet mücadelesini, Girit adasının da 1669 yılında
Osmanlı egemenliğine girmesiyle, İstendil adası hariç, tamamlamışlardır.
1715’te ele geçirilen İstendil adası ise Venedik ile yapılan 21 Temmuz 1718 tarihli
Pasarofça Anlaşması ile Osmanlı egemenliğine girmiştir.13 Bahse konu anlaşma ge
reğince Çuha adası Venediklilere bırakılmış, İstendil ise Türk egemenliğine geçmiş,
böylece Ege Denizi Osmanlı iç denizi haline gelmiştir.
Osmanlı Devletinin Ege Denizi hakimiyeti, Yunanistan’ın bağımsız bir devlet
olarak tarih sahnesine çıktığı, 24 Nisan 1830’a kadar kesintisiz devam etmiştir.14
İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, IV.İstanbul 1972, s.47-51 İsmail Hakkı
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, IV/I, Ankara 1988. s.398-399
İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, IV.İstanbul 1972, S. 12; İsmail Hakkı
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, IV/1, Ankara 1988, s. 145-146
1830 öncesinde Ege Adaları üzerinde Osmanlı Devleti’ nin siyasal yönetimi bütün unsurlarıylc
varlığını sürdürmüştür. Bugünkü modern devletin üç unsurundan biri olan geniş manada hükümet etme ile
egemen olma unsurları bakımından incelendiğinde Osmanlı İmparatorluğumun Ege Adalarfndaki varlığı,
Osmanlı kara ülkesi ile aynı özelliklere sahip olmuştur. Adaların Osmanlı egemenliğine girmesinden
itibaren Osmanlı Devleti’nin idari teşkilâtı, malî yapısı ve vergi sistemi Ege A dalarfna da bütünüyle
uygulanmıştı
EGE DENİZİ HAKİMİYET SÜRECİ...
1090
KOYUN ADALARI ZAFERİ
E G E ’DE O SM A N L I H A K İM İY E Tİ...
Harita 2-3
Ege Denizi’nin Osmanlı İç Denizi Halini Gösteren Harita.
K U ZEY SPO RA T
ADALARI
İN G İL İZ H İM A Y E SİN D E K İ
7 A D A C U M H U R İY E T İ
19 1912 Trablusgarb Harbi’nde Osmanlı Devleti’ ni barışa zorlamak ve harbin hedefine kısa sürede
ulaşmak amacıyla İtalya, Menteşe Adaları bölgesinde Rodos dahil toplam 16 adayı işgal etmiştir. 18
Ekim 1912 tarihli Uşi Barış Antlaşm asının 2 ’nci maddesi hükmünce İtalya’nın işgale son verip adaları
Osmanlı Devleti’ne iade etmesi gerekiyordu. Balkan Harbi ve arkasından I. Dünya Harbi’ in çıkması
ile meydana gelen siyasi ve askeri gelişmeler neticesinde, adalar üzerinde İtalyan fiili durumu devam
etmiştir.
20 Balkan Savaşları sonunda, 13 Şubat 1914 ’te Altı Büyük Devlet tarafından “ Taşoz, Semadirek, Limni,
Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya’nın” Yunanistan’a devredilmesine karar verilmiş
ancak bu karar Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmemiştir.
21 Ali Kurumahmut, Ege ’de Temel Sorun Egemenliği Tartışmalı Adalar, Türk Tarih Kurumu Basımevi-
Ankara, 1998. s. 11-46
Her iki işgale rağmen Osmanlı hiçbir zaman bu işgalleri kabullenmemiş ve adalarla ilişkisini
kesmemiştir.
20 CİHAT YAYCI
Y U N A N İS T A N ’IN K U R U L D U Ğ U 24 N İS A N 1830’D A N LO ZA N
A N T L A Ş M A S I’N IN İM Z A L A N D IĞ I 1923’E K A D A R EGE
A D A L A R I’N IN H U K U K İ STATÜSÜ
Harita 2-5
Ege Haritası.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 21
TAŞOZ İPSARA
SEMADİREK SAKIZ
LİMNİ AHİKERYA
BOZBABA SİSAM
MİDİLLİ
BATNOZ İNCİRLİ
LİPSO İLEKİ
İLERYOZ HERKE
KELEMEZ RODOS
İSTANKÖY KERPE
İSTANBULYA ÇOBAN
SÖMBEKİ MEİS
Şekil 2-1
1923 Lozan Barış Antlaşmasına Göre Adaların Aidiyeti.
* Nihayet, eğer bu madde sebebiyle egemenliği daha sonra düzenlemeye konu olacak adalar
varsa Türkiye de ilgili taraflar arasında yer alacaktır. Çünkü Türkiye bu adaları hiçbir devlete
devretmemiştir ve sahipsiz ada olamaz.
28 1. İtalya işbu antlaşma ile aşağıda belirtilen Onikiada’yı tüm egemenliği ile Yunanistan’a
terkeder; yani, Stampalia (Astropalia), Rhodes (RJıodos), Calki (Kharki), Scarpanto, Cassos
(Casso), Piscopis (Tilos), Misiros (Nisiros), Calimnos (Kalymnos), Leros, Patmos, Lipsos (Lipso),
Simi (Symi), Cos (Kos) ve Castellorizo ve bitişik adacıklar.
2. Bu adalar askersizleştirilecek ve öyle kalacaktır.
3. Bu adaların Yunanistan’a devriyle ilgili usul ve şartlar, Birleşik Krallık Hükümeti ile Yunanistan
arasında, anlaşma ile tespit edilecektir ve bu Andlaşmanın yürürlüğe girmesinden itibaren en geç 90
gün içinde yabancı birliklerin çekilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.”
29 Ali Kurumahmut-Sertaç Hami Başeren, The Twilight Zones In The Aegean (Un) Forgotten
Turkish Islands E g e ’de Gri Bölgeler Unutul(may)an Türk Adaları, Türk Tarih Kurumu-Ankara,
2004. s.64 Ali Kurumahmut, E ge’de Temel Sorun Egemenliği Tartışmalı Adalar, Türk Tarih
Kurumu Basımevi-Ankara, 1998, Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Türk Deniz Araştırmaları
Vakfı Yayınları, Yayın No:25, Ankara 2006. s.52-62
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 23
Vş>
Harita 2-6
Ege Adaları’nın 1923’te Lozan Barış Antlaşması ile Statüsü.
24 CİHAT YAYCI
Harita 2-7
1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan’a Verilen Adalar.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 25
E G E D E N İZ İ’N İN B U G Ü N K Ü STATÜSÜ
TEKİRDArt,
O
1.GRUP: ZÜRAFA ADL
J Uluslararası Sular
»g»' Türkiye Karasulan
S [ 1 Yunanistan Karasulan
Coğrafi Formasyon
3.GRUP: A N T IIP SA R A AD L. VE
İ ^ J 2 .G R U P : K O Y U N ADL.
V E N E D İK KAYALIĞI (A N TIPSA R A
(O IN O U SA )
K A L A G E R I)
■ < ---------------
Harita 2-8
Egemenliği Yunanistan’a Devredilmemiş Ada Adacık ve Kayalıkları Gösteren Harita.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 27
30 Madde 16 Türkiye işbu Muahedede musarrah hudutlar haricinde kain bilcümle arazi
üzerinde ve bu araziye müteallik ve kezalik işbu Muahede ile üzerlerinde kendi hakkı hakimiyeti
tanınmış olan adalardan gayri cezireler üzerinde -ki bu arazi ve cezirelerin mukadderatı alakadarlar
tarafından tayin edilmiş veya edilecektir- her ne mahiyette olursa olsun haiz olduğu bilcümle hukuk
ve müstenidatından feragat ettiğini beyan eyler. İşbu Maddenin ahkami mücaveret münasebetile
Türkiye ile hem hudut memleketler arasında tekerrür etmiş veya edecek olan ahkamı hususiyeyi
ihlal etmez.
Türkiye .... egemenliği iş bu antlaşmada tanınmış adalardan başka bütün öteki adalar üzerindeki her
türlü haklarından ve sıfatlarından vazgeçmiş olduğunu bildirir:.... bu adaların geleceği ilgililerce
düzenlenmiştir ya da düzenlenecektir.
31 Lozan Barış Antlaşması Md. 12’de; “ İmroz (Imbros) Adası ile Bozcaada (Tenesdos) ve Tavşan
Adaları (Iles aux’ Lapins) dışında, Doğu Akdeniz Adaları ve özellikle Limni (Lemnos), Semadirek
(Semendirek, Samothrace), Midilli (Mitilene), Sakız (Chio), Sisam (Sam os) ve Nikarya (Nicaria)
Adaları üzerinde Yunan egemenliği konusunda 17/30 Mayıs 1913 tarihli Londra Antlaşm ası’ nın
5 ’ inci ve 1/14 Kasım 1913 tarihli Atina Antlaşm ası’nın 15’ inci maddeleri hükümleri uyarınca
alman ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunan Hükümetine bildirilen karar, bu antlaşmanın İtalyan
egemenliği altına konulan ve 15 ’ inci madde de belirtilen adalara ilişkin hükümleri saklı kalmak
üzere doğrulanmıştır. İşbu antlaşmada aykırı bir hüküm bulunmadıkça Asya kıyısından 3 milden az
bir uzaklıkta bulunan adalar Türk egemenliği altında kalacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
32 Lozan Barış Anlaşması madde 15’de “ Türkiye, aşağıda sayılan adalar üzerindeki bütün
haklarından ve sıfatlarından İtalya yararına vazgeçer: Bugünkü durumda İtalya’nın işgali altında
bulunan Stampalia (Astropolia), Rodos (Rhodes, Rhodos), Kalki (Calki, Khalki), Skarpanto
(Scarpanto), K azos (Casos, Casso), Piscopis (Tilos), Miziros (Misiros, Nisyros), Kalimnos
(Kalym nos), Leros, Patmos, Lipsos (Lipso), Sömbeki (Symi) ve İstanköy (Cos, K os) Adaları ile
bunlara bağlı adacıklar ve Meis (Castellorizo) Adası.
28 CİHAT YAYCI
33 Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25, Ankara
2006. s.58-59
34 Oniki Ada meselesinin ortaya çıkışı, bir İtalyan -Yunan Sorununa Dönüşümü ve bu durumun Sevr
ve Lozan Antlaşmalarına etkileri konusunda bkz. Sevin Toluner, Kıbrıs Uyuşmazlığı ve Milletlerarası
Hukuk, İstanbul 1977, s. 22-23, dn. 26.
35 Madde - 6 Bir nehir veya ırmağın sahiller ile tayin olunmayıpta mecralar ile tayin edilen hududa
gelince işbu Muahedenamede tarifatında istimal edilen (Cours) mecra ve (Chenal) kanal tabirleri bir
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 29
taraftan seyrü sefere gayri müsait olan nehirlerde su mecrasının veyahut başlıca kolunun, diğer
taraftan seyrü sefere müsait olan nehirlerde başlıca seyrüsefer kanalının mutavassıt hattı manasını
ifade eder.
Maahaza hattı hududun muhtemel olan tebeddülatında hattı mezkûrun bu suretle tayin edilen mecra
veya kanalı mı takip edeceğini veyahut mezkûr mecra veya kanalın işbu Muahedename mevkii
m cr’ iyctc vaz’edildiği ande haiz bulunduğu vaziyette mi sureti kafiyede tayin edileceğini tasrih
etmek tahtiti hudut Komisyonuna ait olacaktır.
İşbu Muahedede hilafına bir hüküm olmadıkça, hududu bahriye, sahilden üç milden dun mesafede
kain ada ve adacıkları ihtiva eder.
30 CİHAT YAYCI
işbu hükm ün n eta yicin i tanzim etm e k üzere başlıca d ü vel-i m üttefika n ın
ladelicap d ü vel-i saire ile m üttefikan ittih a z ettiğ i veya ed eceğ i ahkâm ı k a b u l ve
tasdik eylem eğ i taahhüt... etmekteydi.
Bu hükümde Lozan Barış Antlaşması Md. 16’nın aksine Türkiye’nin
toprakları üzerindeki egemenlik haklarından lehine feragat ettiği ülkeler
belirtilmiştir.
Ayrıca Türkiye, ikinci fıkrada, düvel-i müttefikanın birinci fıkrada ortaya
konan hükmün neticesini tanzim etmek için ‘ittih a z ettiğ i ve ed e ce ğ i a h k â m ı
k a b u l ve ta s d ik 9 ederek önceden, eğer deyim yerinde ise, açık çek vermiştir.
Müttefikler, Haziran 1923’de Lozan Barış Konferansında kapsamlı bir ant-
36 Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk Dersleri, K. I, B. 6, Ankara 1997, s. 188.
37 Hüseyin Pazarcı, Uluslararası..., K. 1. a.g.e., s. 188.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 31
38 Seha L. Mcray (Çev.), Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar Belgeler, Tk.T, C. 1, K. 2,Ankara
1970, s. 53 vd.
32 CİHAT YAYCI
Lozan Barış Antlaşmasının doğrudan Ege egemenlik uyuşmazlığı ile ilgili olan
bazı maddelerini de yorumlamıştır. Konumuz açısından önem taşıyan Karara bu
sebeple ayrı bir alt başlıkta yer verilmiştir.40
Eritre-Yemen uyuşmazlığı
Eritre ile Yemen, Kızıl Deniz’de eski Osmanlı toprağı olan bazı ada, adacık
ve kayalıklar üzerinde egemenlik uyuşmazlığına düşmüşlerdi. Küçük bir silâhlı
çatışmadan sonra, Aralık 1995’te Eritre kuvvetleri Büyük Haniş (Great Hanish)
Adası’m, Yemen kuvvetleri de Zukar Adası’nı işgal etmişlerdi. İki devleti silâhlı
çatışmalara kadar sürükleyen bu uyuşmazlık, sonunda Hakem Mahkemesi’nin
çözümüne sunulmuştur.
Tarafların adalar üzerindeki tarihî haklara dayalı iddiaları, tümüyle Lozan
Barış Antlaşması Md. 16 ile bağlantılıdır. Mahkeme kararında en geniş yer de
tarafların bu tarihî hak iddialarına ayrılmıştır. Mahkeme’nin bu çerçevede Lo
zan Barış Antlaşması Md. 16 ile ilgili yorum ve tespitleri Kararda hayatî bir rol
oynadığı gibi, Ege egemenlik uyuşmazlığında da uygulanacak olursa ilgi çekici
neticeler doğuracaktır.
Eritre’ye göre, Lozan Barış Antlaşması Md. 16, Türkiye’nin eski Osmanlı
toprakları ve adalarındaki tüm hak ve yetkilerinden geleceklerinin ilgili taraflarca
belirlenmesi kaydıyla açık feragatim içermektedir. Eritre, Md. 16 adaları belli
bir devlete devretmediği için ve adaların hâkimiyetini devretmek için herhangi
bir belli usul tayin etmediğinden, bunların nihaî hâkimiyetinin edinilmesi, fe
tih, etkin işgal ve karasuları içindeki konumlarıyla ilgili genel uluslararası hukuk
kurallarına bırakıldığını iddia etmiştir.41 Eritre, Haniş-Zukar Adaları üzerinde,
40 Kararla ilgili çalışmalar için bkz. Reisman, W. M., Case Report on the 1998 Eritrea/Yemen Award
(Phase I) A JIL vol. 93, 1999, p. 668-682 (); Antunes, N. S. M., The Eritrea/Yemen Arbitration: First
Stage-The Law o f Title to Territory Reaverred , ICLQ vol. 48, 1999, p. 362-386. Akipek, S., “ Eritre
Yemen Hakem Kararı Işığında Kızıldeniz Adalarının Aidiyeti Sorunu” , AÜ HFD, C. 49 2000, s.
1-30; Kwiatkowska, B., “ The Signifıcace o f the Eritrea/Yemen Arbitration For the Aegean Insular
Formations, in Problems o f Regional Seas 2001” , Proceedings o f the International Symposium on
the Problems o f Regional Seas (ed. by) Öztürk, B. and Algan, N., Istanbul 2001 p. 206-237.
Uluslararası Hakem Mahkemesinin yargılamanın ilk aşamasındaki karan, Territorial
Sovereignty and Scope o f the Dispute, Eritrea/Yemen, Oct. 9 1998, Paragraf 19; metin için
bkz. http://www.pca-cpa.org/ER-YEAwardTOC.htm. Bundan sonra yapılacak atıflarda Hakem
34 CİHAT YAYCI
Mahkemesinin ülkesel egemenliğe dair birinci aşama kararma ve ilgili paragraf numaralarına işaret
etmek üzere kararın adı belirtilmeden sadece “ para.” kısaltması kullanılacaktır.
42 Para. 31.
41 Para. 34.
44 Para. 165 ’ in orijinal metni şöyledir: “ the correct analysis o f Article 16 is in the Tribunal’s View,
the Following: in 1923 Turkey renounced title to those islands over which it had sovereignty until
then. They did not become res nullius b that is to say, open to acquisitive prescription b by any state,
including any o f the High Contracting Parties (Including Italy). Nor did they automatically revert
(insofar as they had ever belonged) to the Imam. Sovereign title over them remained indeterminate
Pro Tempore. Great Britain certainly regarded as likely that some undefined islands which
‘ Pertained to the Yemen’ were covered by Article 16. indeterminacy could be resolved by T h e
Parties Concerned’ at some stage in the future B which must mean by present (or future) claimants
inter se. That phrase is incompatible with the possibility that a single party could unilaterally resolve
the matter by means o f acquisitive prescription.”
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 35
45 W. Michael Reisman, “ The Government o f the State o f Eritrea and the Government o f the
Republic o f Yemen” International Decisions (ed. by) Oxman, H. B., A JIL, vol. 93, 1999, p. 671.
36 CİHAT YAYCI
46 Para. 158.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 37
Sevr Barış Antlaşması Fransızca, İngilizce ve İtalyanca olmak üzere üç ayrı dilde
yazılmıştır. Osmanlı Devleti’ne verilen orijinal metin için bkz. BOA, Muahedename, nr. 336;
ayrıca Türkçe madde metni için bkz. Meray S., ve Olcay, O., Osmanlı İmparatorluğu’nun
Çöküş Belgeleri (Mondros Bırakışması, Sevr Antlaşması İlgili Belgeler), Ankara 1977,
s. 483.
38 CİHAT YAYCI
çıkmaktadır: Eğer, Ege Denizi’nde Md. 16 kapsamına giren adalar varsa, bunlar
üzerinde Yunanistan’ın tek taraflı işlem ve uygulamalarla egemenlik tesis ede
bilmesi mümkün değildir. Eğer, Türkiye ve Yunanistan, bu Hakem Mahkeme
sinden (Eritre-Yemen) Ege’de Lozan Barış Antlaşması Md. 16 ile sınırlı bir de
ğerlendirme yapmasını isteselerdi, uyuşmazlık konusu ada, adacık ve kayalıklar,
gelecekleri ileride belirlenmek üzere egemenliği belirlenmemiş toprak statüsüne
sokulacakları ve bu nedenle, Yunanistan tarafından tek taraflı olarak edinileme-
yecekleri için, bunlar üzerinde Yunan egemenliği bulunmadığına karar vermesi
gerekecekti.
Bu durumda, adaların geleceğini belirleyecek olan ilgili tarafların kimler
olacağı sorusuna Hakem Mahkemesi’nin Kararında verilen cevap ön plana çık
makta ve Yunanistan’ın, Türkiye’nin rızası olmadan bu adalar üzerinde hâkimi
yet kurmasının mümkün olamayacağını göstermektedir.
22. ANTLAŞMALARLA DEVREDİLMEYEN ADALAR ÜZERİNDE
YUNANİSTAN’A EGEMENLİK HAKKI VERECEK BİR DENİZ SINIRI
VAR MIDIR?
Kurulduğundan bu yana Osmanlı toprakları üzerinde genişleyen Yunanis
tan, Lozan Barış Antlaşması’nda bu politikasına dayanak bulamayınca beyhude
arayışlar içine girmiştir. 28 Aralık 1932 tarihli Teknisyenler Toplantısı Zaptı
nı, Ege’deki Türk adaları üzerinde kendisine hâkimiyet haklan veren sözde bir
Türk-Yunan deniz sınırını çizen uluslararası bir antlaşma olarak takdim etmeye
çalışmaktadır. Antlaşmalarla devredilmeyen adalar üzerinde Yunanistan’a ege
menlik hakkı verecek siyasal bir sınır çizgisi denizlerde yoktur.
1947 Paris Barış Konferansı esnasında Yunanistan, Menteşe Adaları ve
Meis bölgesinde Türkiye ile İtalya arasındaki sınırın, 4 Ocak 1932 Türk-
İtalyan Sözleşmesi ve 28 Aralık 1932 Mutabakatı ile belirlendiğini, bu ne
denle söz konusu belgelerin 1947 Paris Barış Antlaşması Tasarısının ilgili
maddesinde zikredilmesini istemiştir.
Bu konuya bakan Siyasi ve Ülkesel Komisyon, Yunanistan’ın önerisini
kabul etmiş ve bu husus hazırlanan Sözleşme Tasarısı md. 12’de yer almıştır.
Bununla beraber Yunanistan’ın bu talebi, Türkiye’nin bu metnin geçersizliğini
savunurken dayandığı gerekçeler ileri sürülerek kabul edilmemiştir.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB), Yunanistan’ın sunduğu
değişiklik önerilerinde 1932 Türk-İtalyan belgelerine yapılan atfın hukuki açıdan
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 39
4S Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25,
Ankara 2006. s.62.
w Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25,
Ankara 2006. s.63.
50 Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25,
Ankara 2006. s.65.
51 Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25,
Ankara 2006. s.65.
40 CİHAT YAYCI
Harita 2-9
Menteşe Adaları’nı Gösteren Harita.
Harita 2-10
Kara Ada ve Fener Adası’m Gösteren Harita.
liğini tanıdığım” “yukarıda sözü geçen daire içindeki bu adacıklardan başka Rho
yani Kara Ada, Dragonera, Ross ve İpsili yani Fener adacıklarının da İtalya’ya ...
verildiğini hükme bağlamıştır. Bahse konu antlaşma, her iki ülkenin iç hukukuna
uygun olarak onaylanmış ve 25 Nisan 1933’de onay belgelerinin değişimi son
rasında 10 Mayıs 1933’de yürürlüğe girmiştir. Antlaşma aynı zamanda Milletler
Cemiyeti’ne de tescil ettirilmiştir. Böylece Meis Adası etrafındaki adacık ve ka
yalıkların hangi devlete ait olduğu sorunu da o dönem için hukuken çözülmüştür.
25. TÜRKİYE İLE İTALYA ARASINDA DİĞER DENİZ ALANLARI
İÇİN DE BİR DENİZ SINIRI ANTLAŞMASI YAPILMIŞ MIDIR?
Taraflar, antlaşmayı imzaladıkları 4 Ocak 1932’de, aralarında gerçekleş
tirdikleri bir mektup değişimi ile, Türk-İtalyan deniz sınırının geri kalan kısmı
için bir Türk-İtalyan teknisyenler toplantısının gerçekleştirilmesini kabul etmiş
lerdir.55
28 Aralık 1932 tarihinde bahse konu teknisyenler toplanmış ve arala
rında bir zapt tutanağı hazırlamışlardır. Ancak, 28 Aralık 1932 tarihli bu belge,
iç hukuk onay sürecinden geçmemiş, Milletler Cemiyeti Sekretaryasına tescil
edilmemiş ve dolayısıyla yayımlanmamış olması nedenleri ile hukuki değer ka
zanmamıştır.56
Ancak Yunanistan hukuki değer kazanmamış bu tutanağı geçerlilik kazan
mış gibi lanse etmeye çalışmakta, böylelikle güney Ege’de EGAYDAAK bulun
madığı tezini desteklemeye çaba sarfetmektedir.
55 Scrtaç Hami Başcrcn-Ali Kurumahmut, Ege ’de Egemenliği Devredilmemiş Adalar, Stratejik
Araştırma ve Etüdler Milli Komitesi Yayınları, Araştırma Proje Dizisi 1/2003, Ankara 2003, s.51.
28 Aralık 1932’de tanzim edilen belge esasında bir toplantı tutanağıdır. Toplantı tutanağına
hukuken geçerli bir anlaşma hüviyeti kazandırılması amacıyla, 04 Ocak 1933 ve 08 Ocak 1937
tarihleri arasında Türk Dışişleri Bakanlığı ile İtalya’nın Ankara Büyükelçiliği arasında karşılıklı
yazışmalar yapılmış, ancak toplam dokuz mektuptan oluşan bu yazışmalardan da bir netice
alınamamıştır.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 43
Harita 2-11
Menteşe Adaları’nı Gösteren Harita.
Harita 2-12
Kara Ada ve Fener Adası’nı Gösteren Harita.
44 CİHAT YAYCI
57 Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25,
Ankara 2006. s.58.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA
(
Paris Barış Andlaşması’mn 14’üncü Maddesinin l ’inci fırkasına göre, Meis’e bitişik
adacıklar da İtalya tarafından Yunanistan’a devredilmiştir.
Harita 2-13
Kara Ada ve Fener Adası’nı Gösteren Harita.
46 CİHAT YAYCI
AJaMy (bjmkı
t' o
oYn *öy
Psoradia
Polyphados Dragonern
St.Georges
Cutsumbora i A N E A N S E
(Kutsumboras)
Kayalıkları)
Mavro Poinaki (Mavro Poinchi)
| Mavro Poinis (Mavro Poini)
Adacıkları
H arita 2-14
Meis, Kara Ada, Fener Adası ve Dragonera Adalarım Gösteren Harita.
28.1947PARİSBARIŞANTLAŞMASIİLEYUNANİSTAN’AHANGİ
ADALAR HUKUKEN DEVREDİLM İŞTİR?
Uluslararası hukuka göre hiçbir devlet sahip olduğu haklardan fazlasını bir
başkasına devredemez.58
Bu nedenle, ancak Türkiye tarafından 4 Ocak 1932 Sözleşmesi (atıfta bulu
nulması kaydıyla) ve Lozan Barış Antlaşması ile İtalya’ya, 1947 Paris Barış Ant
laşması ile de İtalya tarafından Yunanistan’a sadece ismen sayılarak devredilen
14 ada ve bunlara bağlı/bitişik adacıklar üzerinde Yunan egemenliği söz konusu
olabilir.
Halbuki, 4 Ocak 1932 Sözleşmesinde bahsi geçen daire dışında kalan, an
cak ismen sayılarak İtalya’ya devredilen ve Meis Adası açıklarında yer alan Kara
Ada ve Fener Adası dahil 4 adanın devrine ilişkin bir hüküm Paris Barış Antlaş
masında yer almadığı gibi, bu Antlaşmada 4 Ocak 1932 Sözleşmesine de atıfta
bulunulmamaktadır.
58 “N e m o P lu s J u r is Transfere P o te st Q uam İp se H a b e t ”
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 47
f t.r i
oOavarfa
0 $kç«y»n
C
4 Ocak 1932 sözleşmesinde bahsi geçen daire dışında kalan, ancak ismen sayılarak
İtalya’ya devredilen Kara Ada ve Fener Adası dahil 4 adanın devrine ilişkin bir
hüküm Paris Barış A ntlaşm asında yer almadığı gibi, 4 Ocak 1932 sözleşmesinde
de atıfta bulunulmamaktadır.
59 Bitişik Adacıklar olsa olsa 4 Ocak 1932 Sözleşmesinde bahsi geçen daire içinde yer alan
adacıklar olabilir.
48 CİHAT YAYC1
60 1947 Paris Barış Antlaşmasının imzalanmasından sonra, bu adaların aidiyetlerinin ileride tartışma
konusu yapılabileceğini tahmin eden, Yunanistan, müteaddit olarak 1962’ye kadar bu tutanağın
muhtevasının onaylanıp onaylanmadığının teyidi için Türk Dışişleri Bakanlığı’na soru notaları vermiş
ancak notalar cevapsız bırakılmıştır.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 49
k. Eğer Meis Adası dışındaki bahse konu bu adalar üzerindeki İtalyan ege
menliği 1947 Paris Barış Antlaşması ile sona erdirilmiş ise, o zaman orijinal sa
hibi Osmanlı Devleti’nin halefi Türkiye Cumhuriyeti’ne geçmiş olması gerekir.
l. Bu durumda Meis Adası hariç bölgedeki diğer ada, adacık ve kayalıklar
üzerinde Türkiye’nin egemenliği devam etmektedir. 4 Ocak 1932 Sözleşmesi
nin 3’üncü maddesi gereğince ismen sayılarak İtalya’ya devredilen Karada ve
Fener Adası , 1947 Paris Barış Antlaşmasının 14’üncü maddesinin l ’inci fık
rasına göre, İtalya’dan alınarak Yunanistan’a ismen sayılarak devredilen adalar
arasında sayılmamıştır.
m. Ayrıca 4 Ocak 1932 Sözleşmesine atıfta bulunulmadan bitişik adacıkla
rın hangilerinin olduğu belli olamaz ve bu durumda geçerli olan anlaşma Lozan
Barış Anlaşması ve ilgili 15’inci maddesi olacaktır. 15’inci maddeye göre ise
sadece Meis Adası İtalya’ya devredilmiştir.
n. Dolayısıyla, Lozan Antlaşmasına göre İtalya’nın sahip olduğundan faz
lasını 1947 Paris Barış Antlaşması ile Yunanistan’a Türkiye’nin onayı olmadan
devretmek hukuken mümkün değildir. Uluslararası hukuka göre hiçbir devlet sa
hip olduğu haklardan fazlasını bir başkasına devredemez “nemo plus juris trans
fere potest quam ipse habet”
o. Böyle bir durumda Türkiye tarafından İtalya’ya devredildiği halde İtal
ya tarafından Yunanistan’a devredilmeyen adacıkların varlığından söz etmek ge
rekir.
ö. Diğer yandan “4 Ocak 1932 tarihli Türk-İtalyan Antlaşması ile Karaada
ve Fener Adası’nın egemenliği İtalya’ya devredilmiştir. Antlaşmasının 10 Mayıs
1933’te yürürlüğe girmesi ile ülke devrinin esas unsuru olan devir antlaşması
O v *»'
f e.wjin
o *« ***
P s o r a d ia
P o ly p h a d o s
S t .G e o r g e s
P s o m i
J£ 2 J
C u t s u m b o r a
( K u t s u m b o r a s K a y a lık la r ı)
M a v r o P o in a k i (M a v r o P o in c h i)
M a v r o P o in is ( M a v r o P o in i) A d a c ık la r ı
oY«r*»y
,K»?
Kj<j;n*ryaka«'
Meis
Fener Adası
Harita 2-15
Meis Adası San Stephano Burnunu Gösteren Harita.
17 MAYIS 2011 r
Fener /
✓ Harita 2-16
Çevresel Araştırma Enstitüsü (ESRİ) (ABD) Tarafından Çizilen Harita.
61 Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu, Ordu ve P olitika, Bedir Yayınlan, İstanbul 1967. s. 371-377.
62 03 Nisan 1984 tarihinde Kardak Kayalıkları civarına, kayalıkların yaklaşık 1 mil güneyinde
balık avlayan Evdokia İsimli bir tekneye müdahale ederek Bodrum’a getirilen ve teknede bulunan
birisi Yunan asıllı Amerikan, üçü Yunan vatandaşı dört kişi hakkında karasularımız içinde balık
avlamak sureti ile 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’na aykırı davranmaktan Bodrum Asliye Ceza
Mahkemesinde dava açılmıştır. Görülen dava sonucunda karasularımızda tutulduğu belirlenen
balıkların zor alımına, Yargıtay Yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Bodrum Asliye Ceza
Mahkemesinin 04 Nisan 1984 tarih ve 1984/58 e., 1984/47 s. kararı. Olay 04 Nisan 1984 tarihli
Yeni Asır ve Tercüman gazetelerine de yansımıştır. Karar temyiz edilmemiş ve kesinleşmiştir.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 55
Fotoğraf 1-3
M/V Figen Akat
63 Sertaç Hami Başeren, E g e S o ru n la rı , Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25,
Ankara 2006. s.65.
0\
CİHAT YAYCI
Harita 2-17
Kardak Adalan’nı Gösteren Harita.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 57
64Türkiye’nin 29 Ocak 1996 tarihli Yunanistan’ın 16 Şubat 1996 tarihli notaları için sırasıyla bkz.
Ali Kurumahmut, (yayma hazırlayan) E g e ’d e Tem el Sorun, E g e m e n liğ i Tartışm alı A d a la r, Ankara
1998, Ek-20 ve 21.
65Hüseyin Pazarcı, (Fransızcadan Çev. Göçer, M.), “ Ege Denizindeki Bazı Adacık ve Kayalıkların
Statüsü Hakkında Türk Yunan Uyuşmazlığı” , K o c a e li Ü n iversitesi H u k u k F a kü lte si D ergisi, yıl 2,
1988-1999, S. 2, s.632.
F o to ğ raf 1-4
Kardak Adası
isniaanumnc
taraf “sta tu s quo a n te ”ye dönülmesi hususunda sözlü mutabakata vararak Ada
lara çıkardıkları kuvvetlerini geri çekmişlerdir. Dönemin Yunan Dışişleri Bakanı
Pangalos, bunu Yunanistan’ın İmia üzerindeki egemen haklarını tam ve engelsiz
olarak kullandığı önceki rejime dönüş olarak yorumlamıştır66. “Oysa Türkiye’nin
görüşüne göre, eski statükoya dönüş, Yunan görüşünün aksine, sadece askeri yü
kümlülükler bakımından eski duruma dönüşü ifade etmekte ve uluslararası ant
laşmalara dayanan Türk egemenliği bu olaydan etkilenmemektedir.”67
http://www.mfa.gr/www.mfa.gr/en-US/Policy/Geographic+Regions/South-Eastem+Europe/
Turkey/Relationships+-+Potentials/
69 http://www.turkishgreek.org/29-ocak-1996-Tarihli-Tuerk-Notas
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 61
ların anılan Antlaşma madde 14/2 çerçevesinde askerden arındırılmış statüye tâbi
olduğu anımsatılmıştır. Bu konuya ek olarak, Ege’deki küçük adalar ile kayaların
durumunun genel anlamda belirsizlik içerdiği, ayrıca Antlaşma’da yer alan ‘bitişik
adacıklar’ teriminin muğlak olduğu, bu nedenle bunların aidiyetlerinin anlaşma yolu
ile belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yunanistan’ın bazı küçük adalar ile adacıkla
rı yapay ve gösterişli bir şekilde iskâna açma çabalarının herhangi bir hukukî sonuç
doğurmayacağı da bildirilmiştir.
Türk tarafının Doğu Ege’deki küçük ada, adacık ve kayalıkların aidiyetlerinin
belirlenmesi amacıyla Yunanistan ile görüşmelere hazır olduğu, bundan sonra da ka
rasuları sınırlarının belirlenebileceği ifade olunmuştur. Bu arada tarafların durumu
gerginleştirecek herhangi bir tek taraflı davranıştan kaçınması gerektiği görüşü dile
getirilmiş ve Kardak Adaları’na konuşlandırılan Yunan birliklerinin gecikmeksizin
geri çekilmesi ve Adalar üzerinde Yunan egemenliği bulunduğunu ispata çalışan tüm
işaretlerin aynı şekilde ortadan kaldırılması istenmiştir.
37. EGAYDAAK KONUSU KAMUOYU GÜNDEMİNE YETERİNCE
TAŞINMIŞ MIDIR?
EGAYDAAK’m egemenlik ihtilafı olarak kamuoyu gündemine; karşılıklı
yazılan yüzlerce kitap70, makale, gazete haberi71, nota teatileri ve Dışişleri Bakan-
70 Angelos M. Syrigos, The Status o f the Aegean Sea Acoording to International Law , Sakkoulas/
Bruylant, Greece. 2000 “ Türkiye, E ge’deki Adacık, Küçük Ada ve Kayalıklara ilişkin tüm
iddialarından Yunanistan lehine vazgeçmeye razı olabilir.” Haralambos Athanasopulos, Greece,
Turkey and Aegean Sea: A Case Study in International Law , 2001 “ Yunanistan’ a göre, 1923
Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmaları, kuzeydoğu ve güneydoğu Ege Denizi adaları üzerinde
egemenliğin tahsisi konusunda hiçbir boşluk ve eksiklik içermemektedir. Bu konuları düzenleyen
hükümler tamdır. Bu bölgede statüsü belli olmayan adalar mevcut değildir.” Bilal N Şimşir,. Ege
Sorunu, Belgeler/ Aegean Question, Documents, C. II (1913-1914), B. 2, Ankara 1989, s. 392-393.
Ali Kurumahmut-Sertaç Hami Başeren, The Twilight Zones In The Aegean (Un) Forgotten Turkish
Islands E g e ’de Gri Bölgeler Unutul(may)an Türk Adaları, Türk Tarih Kurumu-Ankara, 2004.
s.47-73
“Ege Konusunda Çözüm Geçmişte Aranıyor”, To Vima, 01 Şubat 2010, “Gri Bölgeler Statüsü”,
Pontiki, 11 Şubat 2010, Tâki Berberakis, “Kayalıklarda İnat Düğünü ”, Milliyet, 16 Mayıs 1999, s. 21;
Barçın Yinanç, ‘‘Kardak’ tan Sonra Plati ”, Milliyet, 15 Mayıs 1999, s. 20; “T SK Adayla İlgili Raporu
Açıkladı” “ Keçi (Platia) Bizim Adamız ”, Cumhuriyet, 16 Mayıs 1999, s. 1-8
62 CİHAT YAYCI
“ Lozan Barış Antlaşması Md.12, Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan Adaları hariç Türk
egemenliğini, sadece Asya sahillerinden itibaren üç mil içersinde kalan adalarla sınırlamaktadır.
Bu adalar dışında E ge’de Türkiye’nin egemenliğine tabi kılınan hiçbir ada yoktur. Yunanistan md.
12 hükmünü, Türkiye’ nin egemen olduğu adaları ismen sayarak belirleyen bir düzenleme olarak
değerlendirmektedir. Türkiye Lozan Barış Antlaşması Md. 16 hükmü gereğince 12 ’nci maddede
belirtilenler dışında Ege Denizi’nde hiçbir başka adaya sahip değildir.” /htpp://www.mfa.gr./policy/
grayzonc/claim s/10.12.2005.
73 Bu meyanda “ zamanın Başbakanı Sim itis’e istinaden Yunanistan’ ın Kardak Kayalıklarını sorun
olarak kabul ettiğini ve bunun için Uluslararası Adalet Divanına gidilmesi gerektiğini belirten”
basın açıklaması ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı sitesinde EG A Y D A A K ’ lara ilişkin sorunun
“Grey Zones” olarak ifade ediliyor olması dikkate şayandır.
74 Başbakanlık Basın-Yayın Ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve 10
dilde yayımlanan Almanac Türkiye 2009’da yer alan ifade şu şekildedir; “Türk-Yunan ilişkilerinin
gündemindeki önemli konulardan biri de Ege Sorunları olmuştur. Bunlar; karasularının genişliği, kıta
sahanlığının sınırlandırılması, deniz arama kurtarma alanlarının belirlenmesi, hava sahası ile ilgili
sorunlar, uluslararası antlaşmaların hükümlerine aykırı biçimde Ege Adaları ın silahlandırılması,
uluslararası anlaşmalarla Yunanistan’a verilmemiş ada, adacık ve kayalıklar ile deniz sınırlarını
belirleyen bir anlaşmanın bulunmaması gibi sorunlardır.” Bu nedenle, en azından bu yayım dahi
iç ve dış kamuoyuna EG A Y D A A K ’ lar sorununu mal etmeye yeter olduğu değerlendirilmektedir.
75 Sertaç Hami Başeren-Ali Kurumahmut, E ge’de Egemenliği Devredilmemiş Adalar, Stratejik
Araştırma ve Etüdler Milli Komitesi Yayınları, Araştırma Proje Dizisi 1/2003, Ankara, 2003, s. 103.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 63
Sürekli Hakem Mahkemesinin Eritre-Yemen D avası’nda verdiği karara göre, Lozan Barış
Antlaşması madde 16 ile adalar için ilgili tarafların yeni bir kararma kadar hukuken objektif
bir belirsizlik statüsü yaratılmıştır. Bu karar Ege uyuşmazlığı kapsamında ele alındığında,
Yunanistan’ ın, madde 16’nın Anadolu sahillerinden itibaren üç milin dışında kalan adalar için genel
bir feragat hükmü olduğu, bu nedenle İtalya ve Türkiye’ye bırakılan adaların sınırlayıcı şekilde
sayıldığı yönündeki tezlerini dayanaksız bırakmaktadır.” Sertaç Hami Başeren, Ege Sorunları,
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları Yayın N o:25, Ankara, 2006, s.71-72.
Ali Kurumahmut, E ge’de Temel Sorun Egemenliği Tartışmalı Adalar , Türk Tarih Kurumu
Basımevi-Ankara, 1998. s. 82.
“ Antlaşmanın yapıldığı tarihte Asya sahilinin üç mili içerisindeki adaların Osmanlı Devleti’
aidiyeti konusunda herhangi bir tereddüt yoktu. Bir başka deyişle bu adalar zaten Türkiye
egemenliğinde idi. O zaman Lozan Antlaşm asının 12’ inci maddesinin son cümlesi bahse konu
adalar üzerindeki Türkiye’nin egemenliğini sadece teyit etmektedir. Bu noktadan hareketle, 12’nci
maddede ismen sayılarak veya Altı Büyük Devlet Kararı’ nın Kabul edilesi neticesinde egemenliği
devredilenler hariç, Anadolu sahillerinin üç mili dışında kalan ve antlaşma hükümleriyle
egemenlikleri devredilmemiş olan adaların Türkiye egemenliğinden çıkartıldığı sonucuna varmak
Lozan Barış Antlaşm asının lafzına ve ruhuna aykırı olacağı gibi antlaşmaların yorumlanmasına
ve ülke devrinin açık irade beyanı ile olacağına ilişkin uluslararası hukuk kurallarına da aykırı
olacaktır.” Sertaç Hami Başeren-Ali Kurumahmut, E ge’de Egemenliği Devredilmemiş Adalar ,
Stratejik Araştırma ve Etüdler Milli Komitesi Yayınları, Araştırma Proje Dizisi 1/2003, Ankara,
2003, s.34.
64 CİHAT YAYCI
78 Mahkeme, Hakem Max Huber tarafından Filipinler’de A B D ve Hollanda’ nın taraf olduğu
Palm Adası Davası kararında kullanılan “ bir devlete ait olduğu anlaşmalarla belirli olan bir toprak
parçasında o devletin uzun yıllar devlet uygulaması yapmaması bu toprak parçasının ona ait
olmadığını göstermez” yorumunu kullanmıştır. Mahkemenin bu yorumu ve aidiyetin belirlenmesi
için özellikle daha önceden yapılmış bir anlaşmaya ulaşmaya çalışmak yönündeki yaklaşımı
EGAYDAAK konusunda Türkiye’nin tezini açıkça destekler niteliktedir. Ancak kararda dikkat
çeken hususlardan biri de, mahkemenin MalezyalI heyetlerin Singapur’un izniyle adada resmi gezi
yapmalarını destekleyici bir kanıt olarak görmüş olmasıdır.
79 Mahkeme bu bağlamda, Lozan Barış Antlaşm asının 16. maddesinin doğru analizinin şu şekilde
olacağını belirtmiştir: “ Türkiye, bu adalara ilişkin (dava konusu adalar) o zamana kadar sahip
olduğu egemenlik haklarından vazgeçmiştir. Bu adalar sahipsiz ülke statüsüne girmemiş, dolayısıyla
antlaşmaya taraf devletler de dahil olmak üzere (İtalya’da dahil) herhangi bir devletin kazandırıcı
zamanaşımı ile adaların mülkiyetini kazanmasına açık hale gelmiştir ve üstelik otomatik olarak da
Yemen İmam’ ına da geri dönmemiştir. Bu adalar üzerindeki egemenlik hakkı geçici bir süreyle
belirsiz bırakılmıştır. Bu belirsizlik, ilgili taraflarca gelecekte çözülebilecektir. Bu hükümde, tek
tarafın kazandırıcı zamanaşımı vasıtasıyla sorunu çözebileceği ihtimaline karşı çıkar. Dolayısıyla,
Eritre’nin iddia ettiği gibi, İtalya’nın kazandırıcı zamanaşımı ile bu toprakları edinmesi de mümkün
değildir. Sonuç olarak, Kızıldeniz’deki bu adalar hiçbir zaman İtalya’nın egemenliğine, dolayısıyla
halefıyet yoluyla Etiyopya’ nın ya da Eritre’nin egemenliğine girmemiştir.”
••
F o to ğ raf 1-5
Max Huber
Filipinler’de ABD ve Hollanda’nın taraf olduğu Palm Adası davasında ha
kem Max Huber tarafından “bir devlete ait olduğu anlaşmalarla belirli olan bir
toprak parçasında o devletin uzun yıllar devlet uygulaması yapmaması bu toprak
parçasının ona ait olmadığını göstermez” yorumunun yapıldığı da bir gerçektir.82
80 Palms Adası, Filipinler’de Mindanao ile en kuzey ada arasında kalan bölgededir. 1923’de
ABD ve Hollanda ada üzerinde hak iddia edince arabulucu (arbitrators) çözümünü kabul ettiler.
Mahkeme kararma göre;:
1 “Karanın devamı (contiguity) sebebiyle aidiyet” uluslararası hukukta bulunmamaktadır.
2 Keşif (discover) ile aidiyet gelişmekte olan bir aidiyettir.
3 Eğer bir egemenlik, başka bir egemenliğin devamını veya gerçek egemenliği uygulama olarak
başlarsa ve keşfeden buna karşı mücadele etmezse; otoriteye sahip egemen tarafının iddiası “sadece
keşiften ibaret aidiyet”ten daha güçlüdür.
81 Türkiye’nin tezlerinin haklılığı ve devlet uygulamalarının tek başına egemenlik tesisi için
yeterli olmayacağına dair “2002 yılındaki Endonezya/Malezya arasındaki Ligitan ve Sipadan
Adaları davasına”, “ 2007 yılındaki Nikaragua ve Honduras arasındaki Karayip Denizi’ndeki kara
ve deniz uyuşmazlığına”, “2009 yılındaki Ukrayna ve Romanya arasındaki Yılan Adası davasına
ilişkin” kararlar gibi daha bir çok karar literatürde mevcuttur.
82 Sertaç Hami Başeren, E g e S o ru n la rı , Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları, Yayın No:25,
Ankara 2006. s.67.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 67
40.EGAYDAAKSADECEKÜÇÜKADACIKVEYAKAYAPARÇASI
SORUNU MUDUR?
Elbette değildir. Türkiye’nin Ege’deki toplam karasuyunun Ege Denizi’nin
%7.55’ine; sadece EGAYDAAK karasuyunun ise %5.5’ine karşılık geldiği,
EGAYDAAK karasularının neredeyse Trakya bölgemizin yüzölçümünün yarısı
kadar bir alan oluşturduğu dikkate alındığında durum daha iyi anlaşılacaktır.
Harita 2-19
EGAYDAAK Karasuları Trakya Bölgemizin Yüzölçümünün Neredeyse Yarısı Kadar
Bir Alan Oluşturmaktadır.
68 CİHAT YAYCI
TEKİRDAC
EGAYDAAK’LARIN
KARASUYU
11770 KM2
Uluslararası Sular
| Türkiye Karasuları
|j Yunanistan Karasuları
| Coğrafi Formasyon
Harita 2-20
EGAYDAAKTarın Karasuyunu Gösteren Harita.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 69
CHINA TA IW
Hanoi
m \ m
T H A IL A N D / 1 Mani
/ *"v '—
0
VIETN
\ \ C A t y I B O D lA j
IILIPPINES
Ho Chi
Minh City
m i < s > ^ m
Kuala
Lumpur
BRUNEI
MALAYSIA
3APORE I N D O N E S IA
Harita 2-21
Güney Çin Denizi’ndeki Bölge Ülkelerinin İddialarını Gösteren Harita.
70 CİHAT YAYCI
Subi Reef \ /
w - s , lfc d
West York Istand
Loaita Istand / sand Cay Flat Istand
itu Aba Island #V Nanshan island
Discovery Great ReefQaven Reef *# •*525!*. • JacksonAtoll
Fiery Cross Reef Is »
• Kennan JMischef R
East Reef V jo h n S S ls ^ * *
Central Reef \ Cuarteron Reef A S iF fS ^ f »First Thomas Reef
Spratly Island \ \ l Pearsen s.^ef
Commodore Reef
* Grainger Bank Arrtooyna Cay •M ám eles Reef
RHIeman Bank #Ardasier and Dallas Reef
#Swallow Reef Countries
Claiming
Ownership
Louisa Reef
0 China
£ Vietnam
^ Malaysia
Taiwan
• Philippines
Harita 2-22
Spratly Adaları ’m Gösteren Harita.
Fotoğraf 1-6
Ayakları Suyun İçinde Nöbet Tutan Çin Askerleri
https://tr.topwar.ru/4306-ostrova-spratli-zona-vozmozhnogo-voennogo-konflika-v-yugo-
vostochnoy-azii.html
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 71
Fotoğraf 1-7
Spratly Adaları
Fotoğraf 1-8
Spratly Adaları
72 CİHAT YAYCI
F o to ğ raf 1-9
Kardak Adası
Harita 2-23
Fransız Jeopolitik Atlası.
u--j>
74 CİHAT YAYCI
Harita 2-24
EGAYDAAK’lan Gösteren Harita.
http://www.turkishgreek.org/ikili-iliskiler/uyusmazlikiar/ege-denizi-ne-iliskin-uyusmazliklar/item/9-
egemenligi-antlasmalarla-devredilmemis-ada-adacik-ve-kayaliklar
76 CİHAT YAYCI
5b
1
Ul. liilH.ly.«
17». mclrti
^ Lipsos
Patmos Leros
Kalimnos
os
Astipalea • Nisiros
Tilos^**
Halki
i
Karpathos
■ ^^asos
Kastellorizo >-Stron9'l'
Harita 2-26
EGAYDAAK’lan Gösteren Harita.
https://www.academia.edu/20174010/TAR%C4%B0H_HUKUK_VE_F%C4%B0%C4%B0L_
ARASINDA EGE DE T%C3%9CRK ADALARI
78 CİHAT YAYCI
Harita 2-27
EGAYDAAKTan Gösteren Harita.
https://www.pentapostagma.gr/2018/04/egaydaak %CE%B 1%CF%85%CF%84%CE%AE
KtvrpiKÖ Aıyolo
6
** Mtupöı & MıyöAoı Ai>ıp<p v
Harita 2-28
EGAYDAAKTan Gösteren Harita.
https://www.ikariaki.gr/%CF%84%CE%B 1-18%CE%BD%CE%B7%CF%83%CE%B9%CE%AC-
CROATIAN EEZ
GREEK EEZ
H © CYBERN
TURK) ! * # ! t t r c y b e r n a f n t f r SYRIAN EEZ
Harita 2-29
EGAYDAAK’ lan Gösteren Harita.
http://www.cybemaua.it/photoreportage/reportage.php?idnews=6402
ooo
CİHAT YAYCI
* * *' ıPi o o
5 ^ o
İ ' Cf
o o O
9k
Harita 2-30
EGAYDAAK’lan Gösteren Harita.
http ://www. cybemaua. it/photoreportage/reportage.php?idnews=6402
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 81
86 Turkish Daily News, 13 Mart 1999, “ Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman DEM İREL’ in verdiği
mülakat.”
87 www.milliyet.com , 26 Mart 2015, “ Bakan Yılmaz: EGAY DA AKTar Türkiye Cumhuriyeti’ nin
Hakimiyetinde” başlıklı haber.
88 www.sabah.com.tr, 26 Nisan 2017, “ AB Bakanı Ömer Ç E L İK A Haberde Flaş Açıklama”
başlıklı haber.
89 www.sputniknews.com , 15 Ağustos 2017, “ Dışişleri Bakanı Ç avuşoğlu’ndan Ege Adaları
Açıklaması” başlıklı haber.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 83
Harita 2-31
Türkiye’nin Deklare Ettiği Ege-Akdeniz Ayrımını Gösteren Harita.
İKİNCİ BÖLÜM
KARASULARI SORUNU
1.ULUSLARARASI DENİZ HUKUKUNA GÖRE KARASUYU NE
DEMEKTİR?
Uluslararası hukuk açısından deniz, her biri farklı hukuki rejime tabi olan
kısımlara ayrılır:
Devletin egemenliğine tabi deniz kesimi için iki ayrı hukuki rejim vardır:
- İç sular
- Karasuları
Şekil 3-1
Deniz Yetki Alanları ve Hava Sahası Hukuki Sınırları
Ali Kurumahmut-Cihat Yaycı, D e n iz S u b a yla rı İçin T em el D en iz H u ku ku
B a rış ve S a va ş D ö n em i, Deniz Basımevi, İstanbul 2011
88 CİHAT YAYCI
CİHAT YAYCI
KARDAK
Harita 3-1
Karasularının Tarihçesi.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 91
TEKİRDAĞ
SMANİK
U lu s la r a r a s ı S u la r
T ü r k iy e K a r a su la r ı
Y u n a n is ta n K a r a su la r ı
|§ C o ğ ra fi F o n n a sy o n
Harita 3-2
Ege’nin Mevcut Statüsünü Gösteren Harita.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 93
Karasu]
Coğrafi Formasyon
Harita 3-3
Yunanistan, 17 Eylül 1936 Tarihinde “Tek Taraflı Olarak”
Karasularını 6 Mil’e Genişletmiştir.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 95
93 1931-1936 yıllan arasındaki değişik düzenlemeler üç mil karasularına işaret etmiştir. “ Yunan
karasularının genişliğinin saptanması” hakkında 230/1936 sayılı yasa, ‘“ karasularının genişliğinin’
sahilden itibaren 6 deniz mili olarak tespit edildiğini” hüküm altına almıştır.
Y U N A N İS T A N T A LE PLE R İ (E G E S O R U N L A R I) SO R U V E C E V A PL A R L A 97
YUNAN
KARASULARI
TÜRK __
AÇIK DENİZ
KARASULARI
ALANLARI
EGEMENLİĞİ
DEVREDİLMEMİŞ
ADALARIN
KARASULARI
Şekil 3-2
Karasularının 6 Mil Uygulamasına Göre Dağılımı.
98 CİH A T YAYCI
6 NM *** L-
Uluslararası Sular
Türkiye Karasuları
Yunanistan Karasuları
Coğrafi Formasyon
T Ü R K İ Y E
A Ç IK D E N İZ
A L A N L A R IN IN
% 52’Sİ
_
% 23,4
% 2 5 ,0 2 p
Harita 3-4
6 Mil Karasuyu Uygulamasına Göre Açık Deniz Alanını Gösteren Harita.
Y U N A N İS T A N T A L E PL E R İ (E G E S O R U N L A R I) S O R U V E C E V A PL A R L A 99
Şekil 3-3
Yunanistan’ın Karasularını 12 M il’e Çıkarması Durumunda
Açıkdeniz Alanları Oranı.
EGAYDAAK %5 J
CİHAT YAYCI
AÇIK DENİZ ALANLARI % 48,4 AÇIK DENİZ ALANLARI % 20
6 Mil ve 12 Mil Karasuyu Uygulamasına Göre Açık Deniz Alanını Gösteren Haritalar.
Y U N A N İS T A N T A LE PLE R İ (E G E S O R U N L A R I) SO R U V E C E V A PL A R L A 101
Harita 3-7
Karasularının 12 Mil’e Genişletilmesi Durumunda Ege Denizi’nin
Yunan İç Denizine Dönüşeceğini Gösteren Harita.
102 CİHAT YAYC1
Böylece, Ege’nin iki ayrı bölgesinde, etrafı Yunan karasuları ile çevrili iki
açık deniz kesimi hariç, Ege Denizi bir Yunan iç denizine dönüşecektir.
13. YUNANİSTAN’IN KARASULARINI 12 MİLE ÇIKARMASI
DURUMUNDA, EGE’DE TÜRK BALIKÇILIĞINA, TURİZMİNE, HAVA
SAHASINA, KITA SAHANLIĞI VE MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE
HAKLARINA VE PAYLAŞIMINA ETKİLERİ NE OLACAKTIR?
Böyle bir durumda, Türkiye’nin ülkesel bütünlüğü bozulacak; Ege kıta
sahanlığının ve münhasır ekonomik bölgesinin yaklaşık %90’ı Yunanistan’a ait
olacak; Türkiye’nin Ege Denizi’ne yönelik doğal kaynakların çıkarılması ve iş
letilmesi95 ile, balıkçılık, turizm ve bilimsel araştırma gibi ekonomik faaliyetleri
çok büyük ölçüde kısıtlanacaktır.
Ege’de karasularının genişletilmesi durumunda bunların yanı sıra savunma
bakımından;
- Savunmamızdaki coğrafi derinlik azalacak,
- Transit ve zararsız geçiş yapılacak bölgelerin artması başta denizaltılar
olmak üzere Deniz Kuvvetlerinin gizliliğini ve hareket esnekliğini kısıtlayacak,
- Barış zamanında unsurlarımızın Ege’de eğitim imkan ve kabiliyeti açık
deniz alanlarının azalması nedeni ile çok ciddi zafiyete uğrayacaktır.
Unutulmamalıdır ki, bir ticaret gemisi için hedef, limana ulaşmak ise, harp
gemisi için barışta her faaliyetini (eğitim, atış, hava vasıtalarını kullanma vb.)
serbestçe yapacağı açık deniz alanına ulaşmaktır.
Kısaca, Yunanistan karasularını 12 mile genişletmekle açık deniz alanı
%20’ye düşecek, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge ile hava sahası baş
ta olmak üzere, tüm sorunları bütünü ile kendi lehine hallederek Ege’de mutlak
hâkimiyet tesis edecektir.
95 Yunan medyasında yer alan haberlerde çok zengin olduğu ifade edilmektedir.
Y U N A N İS T A N T A LE PLE R İ (E G E S O R U N L A R I) SO R U V E C E V A PL A R L A 103
Harita 3-8
Ana Karalara Göre Ortay Hat Haritası.
6 NM
İ lli
Harita 3-9
Ege Denizi’nde 6 Mil’e Göre
Açık Deniz Alanını Gösterir Harita.
TOPLAM AÇIK DENİZ % 42,8
CİHAT YAYCI
Harita 3-10
Ege Denizi’nde Karasularında 1 Millik Artışa Göre
Açık Deniz Alanındaki Azalmayı
Gösterir Harita.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 105
100 1982 B M D H S’nin 3 ’ üncü maddesi “ her devlet karasularının genişliğini tespit etme hakkına
sahiptir; bu genişlik işbu Sözleşmeye göre tespit edilen esas hatlardan itibaren 12 deniz milini
geçemez.” hükmüne amirdir. Kıyı devletinin kendi karasularının genişliğin belirleme yetkisi
bulunmakla beraber, bu yetkinin kullanılmasın tümüyle ilgili devletin egemenlik hakları içinde
değildir ve kıyı devletinin tek taraflı işlemleri, diğer devletlerin bu işlem karşısındaki tutumları
ile yalnız o devletlere karşı hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Bununla birlikte, kıyı devletinin
karasularının genişliğine ilişkin işleminin başka bir devlet karşısında geçerli olması için ilgili
devletin buna itiraz etmemesi ve tanıması gerekmektedir. Kıyı devletinin karasularının genişliğini
belirlerken kullanacağı bu takdir hakkını mutlak bir takdir hakkı değildir. Uluslararası Adalet
Divanı’nın Norveç ile İngiltere arasındaki balıkçılık alanları davasında ortaya koyduğu gibi bir örf
ve adet hukuku kuralını ona sürekli olarak karşı çıkmış bir devlete kabul ettirmek imkansızdır, bkz.
H. Pazarcı, ...Tiirk-Yunan Sarımlarının..., s. 114
108 CİHAT YAYC1
belirtilen “işbu sözleşmenin amaçları uyarınca kapalı veya yarı kapalı denizden,
iki veya daha çok devlet tarafından çevrili ve diğer bir denize veya okyanusa
dar bir geçitle bağlı bulunan veyahut da bütünüyle veya büyük bir bölümü ile,
iki veya daha çok devletin kara sularından ve münhasır ekonomik bölgelerinden
oluşan bir körfez, bir deniz havzası veya bir deniz anlaşılır” tanımı çerçevesinde
yarı kapalı bir deniz statüsündedir.
Aynı sözleşmenin 70’nci madde 2’nci fıkrası kapalı veya yarı kapalı bir
denize kıyısı bulunan devletlerin de coğrafi bakımdan elverişsiz devletler arasın
da olduğunu ifade etmekte, Sözleşmenin 123’üncü maddesi ise “kapalı veya yarı
kapalı bir denize sahildar olan devletler, işbu sözleşme gereğince kendilerine ait
olan hakların kullanılmasında ve yükümlülüklerin yerine getirilmesinde araların
da iş birliğinde bulunmalıdırlar” hükmü ile yarı kapalı bir denizde özel şartların
geçerli olduğunu kabul etmektedir.
1982 BMDHS 3’üncü maddesi ile devletlere 12 mile kadar karasuyu geniş
liği belirleme hakkı tanırken; 123’üncü maddesi ile yarı kapalı birdeniz statüsün
de olan Ege Denizi için de genel kuralların işletilemeyeceğini ortaya koymakta,
“taraf devletler iş bu sözleşme hükümleri uyarınca üstlendikleri yükümlülükleri
iyi niyetle yerine getirmeli ve işbu sözleşmede tanınan hakları, yetkileri ve ser-
bestileri hakkın kötüye kullanılmasını oluşturmayacak biçimde kullanmalıdırlar”
hükmünü düzenleyen 300’üncü madde ile hakkaniyet ve iyi niyetin kötüye kul
lanılmaması ilkesi doğrultusunda bir kontrol mekanizması kurarak, Yunan kara
suları genişliğinin Türkiye’nin Ege’den dışlanmasına ve hak sahibi olduğu kıta
sahanlığının elinden alınmasına yol açacak şekilde artırılmasını engellemektedir.
Öte yandan; Türkiye 1982 BMDHS’ye taraf olmamakla birlikte, Sözleşme
öncesinde yapılan çalışmalarda, Ege Denizi’ne yönelik itirazlarını başından beri
sürdürmesi ve 6 deniz mili üzerindeki kara suyu genişliği uygulamasının hak
kaniyete uymadığını, böyle özel bir deniz için farklı bir yaklaşım esasına göre
çözüm aranması gerektiğini beyan etmesi bakımından uluslararası hukuk açısın
dan “sürekli itirazcı (persistent objector)” konumunu sürdürmektedir. Dolayısı
ile Türkiye’ye, başından itibaren karşı çıktığı 1982 BMDHS’nin bu konu ile ilgili
hükümlerinin uygulanması yönündeki iddialar, uluslararası hukuk ile bağdaşma
yan bir durum yaratmaktadır.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 109
105 Article 12
1. Where the coasts o f two States arc opposite or adjacent to each other, neither o f the two States is
entitled, failing agreement between them to the contrary, to extend its territorial sea beyond the median
line every point o f which is equidistant from the nearest points on the baselines from which the breadth
o f the territorial seas o f each o f the two States is measured. The provisions o f this paragraph shall not
apply, however, where it is necessary by reason o f historic title or other special circumstances to delimit
the territorial seas o f the two States in a way which is at variance with this provision.
2. The line o f delimitation between the territorial seas o f two States lying opposite to each other or
adjacent to each other shall be marked on large-scale charts officially recognized by the coastal States.
106 Madde - 15 Sahilleri bitişik veya karşı karşıya olan devletler arasında karasularının sınırlandırılması
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 111
madiği zaman, “tarihsel haklar ya da öteki özel durumlar, başka türlü bir sınırlan
dırma gerektirmiyorsa”, eşit uzaklık ilkesine göre yapılacaktır.
Antlaşma yokluğunda, eşit uzaklık yöntemi ile özel durumların gerektir
diği yöntemler arasında birine üstünlük tanıyan herhangi bir genel kural yoktur.
Başka bir deyişle, kimi devletlerin ileri sürdüğünün aksine, sınırlandırmada eşit
uzaklık yönteminin ilkeyi ve özel durumların gerektirdiği yöntemlerin kural dişi
liği oluşturduğu görüşü bugün genellikle reddedilmektedir. Özel durumlar kavra
mının neleri kapsadığı konusunda ise genel bir tanıma rastlanmamaktadır. Ancak,
Uluslararası Hukuk Komisyonu, deniz hukukuna ilişkin raporunda bu kavramın
neleri kapsadığı konusunda birkaç örnek vermektedir. Bunlar, kıyının olağanüstü
nitelikteki biçimi, adaların varlığı ve ulaşım yollarının varlığıdır. Dolayısıyla her
somut duruma göre, başka özel durumların varlığının saptanması olanağı vardır.
Gerek 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi md. 15, gerek uluslararası yapıla-
geliş hukuku, sınırlandırma sırasında özel durumların varlığı söz konusu ise, ada
lara kara ülkelerinden daha az etki tanımak ya da hiç etki tanımamak görüşünü
üstü kapalı bir biçimde benimsemiş görünmektedir.
Karasularının sınırlandırılmasına ilişkin 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi
md. 15 ve bu doğrultudaki örf ve âdet hukukuna dayanılarak; “yaşamaya elverişli
olmamak”, ve “ana karalara göre ortay hattın ters tarafında bulunmak” bu madde
kapsamında “özel koşul” olarak değerlendirilerek, Ege Denizi’nde bu özellikleri
taşıyan ada, adacık ve kayalıkların karasularının ana karalara göre daha az olaca
ğı ya da hiç olmayacağı da düşünülebilir.
iki devletin sahilleri bitişik veya karşı karşıya olduğunda aralarında aksine Anlaşma olmadıkça,
bu devletlerden ne birinin ne de diğerinin kendi karasularını, bütün noktaları bu iki devletin her
birinin karasularının genişliğinin ölçülmeye başlandığı esas hatların en yakın noktalarından eşit
uzaklıkta bulunan orta hattın ötesine uzatmaya hakkı yoktur. Bununla beraber bu hüküm, tarihi
hakların veya diğer özel durumların varlığı nedeniyle, her iki devletin karasularının başka şekilde
sınırlandırılmasının gerekli olduğu durumlarda uygulanmaz.
112 CİHAT YAYC1
ça dile getirilen gayretlerinin geldiği nokta, Ekim 2018 ayında Yunanistan Dışişleri
Bakanı’nın istifası sonrasında yapılan açıklamalar neticesinde iyice açığa çıkmış,
Adriyatik ve İyon Denizi’nde son aşamaya gelindiği, Ege Denizi’nde ise Türki
ye’nin nabzını ölçmek adına anakarada genişletmeye yönelik çalışmalar yapıldığı
anlaşılmıştır.10910
Devletimiz tarafından sergilenen kararlı tutum ve Yunanistan’daki iç siyasi
çekişmeler nedeniyle Yunanistan geri adım atmış gibi görünse de konunun yakın
zamanda tekrar gündeme taşınacağı açıktır.
19. YUNANLI AKADEMİSYENLER DAHİ YUNANİSTAN’IN KA
RASULARINI 6 MİL’İN ÜZERİNE ÇIKARTMASININ TÜRKİYE’YE
HAKSIZLIK OLACAĞINI VE TÜRK GÖRÜŞLERİNİN HAKLILIĞINI
İFADE ETMİŞLER MİDİR?
Evet. Karasularının genişletilmesi halinde Türkiye’nin içine düşeceği hak-
kaniyetsiz durum, açık deniz koridorlarının ortadan kalkmasıyla üçüncü tarafların
haklarının etkileneceği ve bu bağlamda Yunan iddia ve taleplerinin uluslararası
hukuka aykırı olduğunun bizzat Yunan akademisyenler tarafından kaleme alınan
makalelerde dile getirilmesi dikkat çekicidir. Örnekleri aşağıda sunulmuştur.
- Karasularının genişletilmesi durumunda, Ege’yi kullanan devletler zarar
sız geçiş kuralını ve bunun getirdiklerini uygulamak durumunda kalacaktır.110111
- Türkiye açık denize çıkış imkânını kaybedecektir. Akdeniz’den Karade
niz’e geçiş için Yunan karasularında seyretmesi gerekecektir.112
- Deniz Hukuku Sözleşmesi ve bu sözleşmeden kaynaklanan teamül hukuku
karasularının 12 mil olması konusunda herhangi bir zorunluluk getirmemektedir.113
109 24 Ekim 2018 Tarihinde Efimerida Ton Sintakton Gazetesinin internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale 11 Kasım 2018 tarihinde Kathimerini gazetesinde Hristos
Rozakis imzasıyla yayınlanan makale.
11011 Kasım 2018 tarihinde Kathimerini gazetesinde Hristos Rozakis imzasıyla yayınlanan makale.
111 Bu ifade ile serbest geçişin ortadan kalkacağı belirtilmektedir.
112 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesini internet sitesinde yayınlanan Prof.
Aleksis Iraklidis imzasıyla yayınlanan makale.
113 11 Kasım 2018 tarihinde Kathimerini gazetesinde Hristos Rozakis imzasıyla yayınlanan makale.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 115
114 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesini internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
115 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesinin internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesini internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
117 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesini internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
118 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesini internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
119 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesinin internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
120 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesinin internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
116 CİHAT YAYCI
121 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesi internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
122 24 Ekim 2018 tarihinde Efımerida Ton Sintakton gazetesinin internet sitesinde yayınlanan
Prof. Aleksis Iraklidis imzalı makale.
123 www.pronews.gr
Y U N A N İS T A N T A L E PL E R İ (E G E S O R U N L A R I) SO R U V E C E V A PL A R L A 117
Fotoğraf 2-1
Seville Haritası Önünde Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos KOTZIAS.
Harita 3-11
Sözde Seville Haritası Üzerinde Yunanistan ve GKRY’nin Ruhsat Sahalarını Gösteren Harita.
Harita 3-12
Yunanistan’ın Adriyatik’ten Başlayarak Karasulan’nı Ege ve Akdeniz’e Tedricen Genişletme
Politikasını Gösteren Harita.
Fotoğraf 2-2
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos KOTZIAS
ve Yunanistan Başbakanı Aleksis ÇİPRAS.
Y U N A N İS T A N T A L E PL E R İ (E G E S O R U N L A R I) S O R U V E C E V A P L A R L A 121
Harita 3-13
Ege Denizi’nde 3 Mil’e Göre Karasularını Gösteren Harita.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
GAYRİ ASKERİ STATÜDEKİ ADALARIN
ASKERİLEŞTİRİLMESİ VE SİLAHLANDIRILMASI SORUNU
1. GAYRİ ASKERİ STATÜDEKİ ADALAR (GASA) HANGİLERİDİR?
1 Taşo z Tasos
2 B o zb ab a A y a E v s tra tio s
3 İp s a ra P s a ra
4 S e m a d ir e k S e m o th ra ce
5 L im n i Lem n o s
6 M id illi M it y e le n e
7 S a k ız C h io s
8 A h ik e ry a N ic a r ia
9 S is a m Sam os
10 İs ta n b u ly a S ta m p a lia
11 Rodos Rhodes
12 H e rk e C a lk i
13 K e rp e S c a r p a n to
14 Çoban C asso s
15 İle k i P is c o p is (T ilo s )
16 İn c irli M is iro s (N is y ro s )
17 K e le m e z C a lim n o s
18 İle ry ö z L e ro s
19 B a tn o z P a tm o s
20 L ip s o L ip s o s
21 Söm beki S im i
22 İs ta n k ö y Cos
23 M e is C a s te llo r iz o
Tablo 1-1
Gayri Askeri Statüdeki Adaları Gösteren Tablo.
BO GAZÖNÜADALARI
IPSARA
SARUHAN ADALARI
SAKIZ
SİSAM
AHIKERYA
ÇOBAN
Harita 4-1
Ege’nin Doğusundaki Gayri Askeri Statüdeki Adalar.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 125
KERPE
ÇOBAN
Harita 4-2
Gayri Askeri Statüdeki Adalar.
126 CİHAT YAYCI
124 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması Türkiye ile İngiltere, Fransa, İtalya,
Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven devleti arasında imzalanmıştır.
1912 yılında, I.Balkan Savaşı sırasında Yunanistan; Osmanlı hakimiyetindeki Bozcaada,
Limni, Taşoz, Gökçeada, Bozbaba (Evstratios), Semadirek, İpsara (Psara), Ahikerya (İkaria) Sakız
ve Midilli Adalarını, 1913 yılında II.Balkan Savaşı sırasında da Sisam A dası’nı işgal etmiştir.
Böylece Osmanlı egemenliğinde bulunan adalardan bir kısmı İtalya’nın, bir kısmı da Yunanistan’ ın
işgali altına girmiştir.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 127
126 Lozan Boğazlar Sözleşmesi ile Türk egemenliğinde bırakılan Bozcaada, Gökçeada ve Tavşan
Adaları için de gayri askeri bir statü oluşturulmuş, ancak 1936 Montrö Sözleşmesiyle bu durum
sona ermiştir.
127 “ Treaty o f Peace with Italy” signed at Paris, February 10, 1947, paragraph “ D” o f Annex XIII
o f the Treaty Section V - Greece (special clauses) definition o f the terms “ Demilitarisation” and
“ Demilitarised” (See Articles 11,14, 49 and Article 3 o f Annex V) for the purpose o f the present
Treaty, the terms “ Demilitarisation” and “ Demilitarised” Shall be deemed to prohibit, in the territory
128 CİHAT YAYCI
and territorial waters concerned, all naval, military and military air installations, fortications
and their armaments, artificial military, naval and air obstacles; the basing or the permanent or
temporary stationing o f military, naval and military air units; military training in any form; and
the production o f war material. This does not prohibit internal security o f personnel restricted in
number to meeting tasks o f an internal character and equipped with weapons which can be carried
and operated by one person, and the necessary military training o f such personnel.
“ Treaty o f Peace with Italy” signed at Paris, February 10, 1947, Article 14
“ 1.Italy hereby cedes to Greece in full sovereignty the Dodecanese Islands indicated hereafter,
namely Stampalia (Astropalia), Rhodes (Rhodos), Calki (Kharki), Scarpanto, C assos (Casso),
Piscopis (Tilos), Misiros (Nisiros), Calimnos (Kalymnos), Leros, Patmos, Lipsos (Lipso), Simi
(Symi), Cos (Kos) and Castellorizo, as well as the adjacent islets.
2. These islands shall be and shall remain demilitarised.
3. The procedure and the technical conditions governing the transfer o f these islands to Greece
will be determined by agreement between the government o f the United Kingdom and Greece and
arrangements shall be made for the withdrawal o f foreign troops not later than 90 days from the
coming into force o f the present Treaty.”
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 129
naval and air obstacles; the basing or the permanent or temporary stationing o f military, naval and
military air units; military training in any form; and the production o f war material. This does not
prohibit internal security o f personnel restricted in number to meeting tasks o f an internal character
and equipped with weapons which can be carried and operated by one person, and the necessary
military training o f such personnel.
Y U N A N İS T A N T A L E PL E R İ (E G E S O R U N L A R I) SO R U V E C E V A PL A R L A 131
gayri askeri statüyü ihlal etmediği gibi bir algıya yol açtığı, silahsız uçuş yapıla
cağı gerekçesi ile askeri uçaklar ve üst uçuşlar için de benzer bir algının oluşma
sına yol açabileceği,
13. KERPE
14. ÇOBAN
15. ILEKI PİSCOPt (TİI.OS)
16. İNCİRLİ MİSİROS (NİSYROS)
17. KELEMEZ CALİMNOS "X
18. İl, ERYOZ___ _ _ LEROS
19. BATNOZ PATMOS
20. LİPSO LİPSOS
21. SÖMBEKİ SİMİv
22. | İST A N K Ö Y |pL cos
'" -----------
23. * CASTELLORİZO
MHIS "
Tablo 1-2
Gayri Askeri Statüdeki Adaların İhlal Durumunu Gösteren Tablo.
132 CİHAT YAYCI
Bunun yanı sıra; Yunanistan tarafından askerî uçakların hava yolu rotala
rını kullanarak yaptıkları üst geçişler ve nato görevleri bahane edilerek adaların
hava sahasındaki gayri askerî statüsü ihlâl edilmektedir, [d ü zen siz g ö ç ile m ü ca
d ele (F R O N T E X ), N A T O tatbikatları (R am stein Guard, N e xu s A ce) vb.]
''M
Kvıtoya
Nordaurdandet
Ny-Alcsurd
- v ■ ■ Barents
Belhunö -*■ Sca
v Jr
Greenland ^
Sea \ > -;•«
Harita 4-4
Svalbard ve Aaland Adalarında da Gayri Askeri Statü Uygulanmaktadu
Sadece (Finlandiya) Aaland Üzerinden Askeri Uçuş Yapabilmektedir.
134 CİHAT YAYCI
Harita 4-5
Aaland (Finlandiya), Svalbard ve Aaland Adalarında da Gayri Askeri Statü
Uygulanmaktadır. Sadece Finlandiya, Aaland Üzerinden Askeri Uçuş Yapabilmektedir.
Denize kıyısı olan her devlet, kıta sahanlığına sahiptir. Kıta eşiğinin doğal
uzantısının dış kenarına kadardır. 200 mile ulaşmıyorsa 200 mile tamamlanır.
Kıta uzantısı 200 milden fazla bir genişlikte ise kıta sahanlığı üzerindeki haklar
sınırsız değildir; 350 mile veya 2500 metre derinlikten öteye 100 deniz milini
aşmaması koşulu vardır.
Şekil 4-1
Kıta Sahanlığı.
138 CİHAT YAYC1
verdiği cevabi nota ile Ege Denizi Kıta Sahanlığı sorununa uluslararası hukuk ku
ralları çerçevesinde çözüm bulunabilmesi için, Yunanistan tarafından belirlene
cek bir tarihte yapılacak olan görüşmelere katılmaya hazır olduğunu bildirmiştir.
1975 yılının başından itibaren durum tekrar güncelliğini kazanmıştır. Ni
tekim Yunanistan, 27 Ocak 1975 tarihinde vermiş olduğu nota ile, Türkiye ve
Yunanistan arasında Ege Denizi Kıta Sahanlığı konusunda Uluslararası Hukuk
kuralları çerçevesinde bir sınırlandırmadan yana olduğunu bildirmiştir. Yunanis
tan, “u yg u la n a ca k h u ku k ” ve “so ru n u n ö zü y le ” ilgili olarak görüş ayrılıklarının
Uluslararası Adalet Divanına götürülmesini ve Divana tek taraflı başvurma hakkı
saklı kalmak üzere, bu maksatla bir “ta h k im n a m e ” hazırlanmasını önermiştir.
6 Şubat 1975 tarihli nota ile Yunanistan’ın yaklaşımını olumlu bulan Tür
kiye, öncelikle, uluslararası uyuşmazlıkların çözümlenmesinde temel yöntemin
taraflar arasında yapılacak olan doğrudan anlamlı “g ö rü şm e ler ” olduğunu belir
terek, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların barışçı yollarla ve görüşme
lerle çözümlenmesinden başka bir yol bulunmadığını görüşünde olduğunu, Yu
nanistan Hükümetinin de, karşılıklı olarak kabul edilebilir, “h a kka n iyet ” e uygun
bir çözüme ulaşmak amacıyla öncelikle görüşmelere rıza göstereceği umudunu
taşıdığını açıkladıktan sonra, ilke olarak, sorunun U.A.D.’ye götürülmesini ve
Ege Denizi Kıta Sahanlığını sınırlandırma sorununun Mahkemeye götürme şart
larının kararlaştırılması için iki devlet arasında üst düzeyde müzakerelere başlan
masını uygun karşıladığını belirtmiştir.
31 Mayıs 1975 tarihinde Brüksel’de yapılan NATO zirvesi dolayısıyla bir
araya gelen Türk ve Yunan Başbakanları, görüşmeler sonrasında mutabık kaldık
ları “Brüksel Bildirisi”ni açıklamışlardır.
19-20 Haziran 1976 tarihleri arasında Bern’de yeniden bir araya gelen Türk
ve Yunan temsilcileri, görüşmelere devam etmiş ancak, bu görüşmelerden bir sonuç
alınamamıştır. Bern görüşmelerinin sonuçsuz kalmasından bir süre sonra Türkiye,
6-9 Ağustos 1976 tarihlerinde MTA Sismik I gemisine Ege Denizi’nde araştırma
lar yaptırmıştır. Bu gelişmeler Yunanistan’ın şiddetli tepkisine neden olmuştur.
Türkiye’nin 6 Ağustos 1976 tarihinden itibaren Ege Denizi’nin ihtilaflı
bölgelerinde MTA Sismik I’in araştırma yapmasına izin vermesiyle tırmanan ger
142 CİHAT YAYCI
ginlik, kısa süre içerisinde tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Türkiye ile Yunanistan
arasındaki ilişkilerin gerginleştiği bu ortamda, Yunanistan, 10 Ağustos 1976 tari
hinde, bir yandan barış ve güvenliğin tehlikeye sokulmuş bulunduğu gerekçesiyle
BM. Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplantıya çağırmış, diğer yandan da Ege
Denizi Kıta Sahanlığına ilişkin hukuki sorunu çözmesi için tek taraflı olarak aynı
gün UAD.’ye resmen başvurmuştur.
Güvenlik Konseyi, 24 Ağustos 1976 tarih ve 395 sayılı kararında, Türki
ye ve Yunanistan’dan, birbirlerinin uluslararası hak ve yükümlülüklerine saygı
göstermelerini ve mevcut gerginliği azaltmak için ellerinden gelen çabayı sarf
etmelerini istemiştir.
BM. Güvenlik Konseyi önündeki başarısızlığın, Divan Önündeki yenil
ginin etkisi ve kısmen de oluşan dış baskıların Yunanistan’ı yeniden görüşme
yoluna itmesi sonucunda 11 Kasım 1976 tarihinde imzalanan Bern Anlaşmasını
müteakip, taraflar arasındaki ilişkilerde yeni bir dönem başlamıştır. Bern Anlaş
ması ile her iki taraf, müzakereleri güçleştirebilecek Ege Denizi Kıta Sahanlığına
ilişkin her türlü girişim ve eylemlerden kaçınmayı üstlenmişlerdir.
Divan, 19 Aralık 1978 tarihinde Yunanistan’ın tek yanlı başvurusu ile açılan
Ege Denizi Kıta Sahanlığının sınırlandırılmasına ilişkin bu davada, “B rü ksel B il
dirisiyle ” de yargı yetkisinin kabul edilmediğini vurgulayarak, kendini yargılama
yetkisine sahip görmediğinden, Atina’nın iddialarını yetersiz ve gereksiz görerek,
2 aleyhte oya karşı 12 oyla reddetmiştir.
Yunanistan’ın özellikle 1982 yılından itibaren, Ege’de sürdürdüğü sismik
çalışmaları karasuları dışına da taşırarak yoğunlaştırması, hatta 1985 yılından iti
baren de bu araştırmalarını açıkça Bern Anlaşmasının geçerli olmadığı tezine da
yandırarak sürdürmesi, 1987 yılında iki devleti sıcak çatışmanın eşiğine getirmiştir.
Türkiye’nin uyarılarına rağmen Yunanistan’ın olumsuz tavrını sürdürmesi üzeri
ne, Türkiye konuya ilişkin Yunanistan’ın Uluslararası Hukuka aykırı tutumundan
önce BM. Güvenlik Konseyini sonra da NATO ve AET üyesi devletleri haberdar
etmiştir.
Milli Güvenlik Kurulu’nun 25 Mart 1987 tarihinde yaptığı toplantısında
alınan “E g e ’d eki em rivakilere karşı ç ık ılm a lıd ır ’’ kararı Bakanlar Kurulunca
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 143
u lu s la r a r a s ı m a h k e m e k a r a r la r ın a u y g u n o la r a k E g e k ıta a y r ım ın a is t in a d e n 2 5
d e r e c e d o ğ u b o y la m ı d o ğ u s u n d a v a r o lu ş u n d a n d o la y ı s a h ip o ld u ğ u k ıta s a h a n lığ ı
h a k la r ın ı s a v u n m u ş tu r .
TÜRK TEZİ
YUNANİSTAN
Harita 5-3
E ge’de Türk Kıta Sahanlığını Gösteren Harita.
146 CİHAT YAYCI
( P r o v is io n a l I n te r n a tio n a l C iv il A v ia t io n O r g a n iz a t io n ) T e ş k ila
ğ u t o p la n tıs ın d a T ü r k iy e ’y e Y u n a n is ta n ’ı iç in e a la n g e n iş b ir F I R b ö lg e s o r u m
lu lu ğ u v e r ilm e s i d ü ş ü n ü lm ü ş v e b u n u n T ü r k m a k a m la r ın a ö n e r ilm e s i k a r a r la ş
m e r k e z i A n k a r a ’d a b u lu n a n b ir F I R lim it i ö n e r ild iğ i h a ld e , T ü r k iy e b u ö n e r iy i
o z a m a n k i t e k n ik g ü ç lü k le r n e d e n iy le k a b u l e t m e m i ş t i r . 142
Harita 6-1
Uçuş Malumat Bölgelerini Gösteren Harita.
www.ead.eucontrol.int
142EGE 'de Türk Yunan Askeri Sorunları ve NATO, Gün.Doğu Avr. Müttefik K .K .K .’lığı Yayınları,
1995, s.33.
| İ stanbul - Atina FIR Limiti
T f 7! y* \ •*
n
YUNANİSTAN TÜRKİYE
it *
CİHAT YAYCI
'. V
♦
İSTANBUL FIR
-------------------------------------
| *'
Harita 6-2
İstanbul - Atina FIR Limiti.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 153
sinin batısında kalan hava trafiğinin Atina FIR’inin yetki alanına girmesi kabul
edilmiştir. Bu limitin doğusunda ise İstanbul FIR’ı geçerli olacaktır.
İstanbul ve Atina FIR limitlerinin belirlenmesi sırasında Türkiye’nin ilgili
konferanslarda izlediği ve kontrolündeki FIR’lan dar tutma politikası, genel ola
rak o dönemde devletlerin FIR’da verilen hizmetleri külfet olarak gören ve ül
keleri dışında açık denizlerde FIR hizmeti vermekten kaçınan tavırlarına paralel
olarak ortaya çıkmıştır. FIR’ın teknik bir konu ve hava trafik hizmetlerine yönelik
bir durum olması dolayısıyla da normal bir durumdur.
Esasen, 1952 yılında sivil havacılık alanında gerçekleşen söz konusu FIR
düzenlemesi, yine 1952 yılında Türkiye ve Yunanistan’ın NATO’ya katılımı ile
Ege’nin ortasından geçen komuta kontrol sorumluluk sahası ile dengelenmişti.
FIR limitlerinin belirlendiği tarihten itibaren 1963 yılına kadar Türkiye ile Yuna
nistan arasında FIR sorunu yaşanmamıştır. Ancak 1963 yılı Şubat ayında NATO
nezdinde Yunanistan’ın yaptığı girişim ile tek taraflı olarak “komuta kontrol so
rumluluk sahası” İstanbul-Atina FIR limitine dayandırılarak bölgede var olan
denge bozulmuştur.
Bu hat esasen yine de 1974’e kadar bir sorun çıkarmamış, fakat 4 Ağus-
tos’ta Türkiye NOTAM 714’ü ilan etmiştir. (Notice to Airmen-Havacılara Duyu
ru). Buna göre, Türkiye yönünde uçarken kuzey-güney orta çizgisine varan her
uçak durumunu ve uçuş planını Türk yetkilerine bildirecektir. Amaç, Türk radar
larının Kıbrıs bunalımında zararsız uçaklarla potansiyel saldırgan uçaklar arasın
daki farkı daha iyi saptamalarını sağlamaktır. Böylece Türkiye, FIR limitini fiilen
batıya kaydırmış olmaktadır. Yunanistan bunu, Türk kıta sahanlığı iddialarının
batı limiti olarak yorumlayarak reddetti ve 13 Eylül 1974’de NOTAM 1157’yi
ilan etti. Yunanistan Ege hava sahasının tehlikeli duruma geldiğini açıklayarak,
Ege Denizini uçuş trafiğine kapattığını açıkladı.
Haziran 1979’da NATO başkomutanı William Rogers’in hazırladığı plan
çerçevesinde taraflar, 1980 yılında NOTAM’lan kaldırdılar. Böylece Ege Denizi
yeniden sivil havacılığa açılmış oldu.
Ancak Yunanistan, “Mégalo İdea” çerçevesinde söz konusu hattı hüküm
ranlık alanı gibi kullanmaya ve göstermeye çalışmaktadır. Yunanistan, FIR so
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 155
rumluluk limitini hükümranlık alanı olarak iddiası çerçevesinde, söz konusu tek
taraflı davranışlarına günümüze kadar devam ettirmiş ve hâlâ etmektedir.
4. YUNANİSTAN FIR SORUMLULUĞUNU NASIL İSTİSMAR
ETMEKTEDİR?
Ege Denizi üzerindeki FIR sorumluluğu, ICAO’nun 1950 yılında İstan
bul’da düzenlemiş olduğu bir toplantı sırasında belirlenmiş ve bu düzenlemeye
göre, Ege üzerinde uçan uçakların uçuş sırasında bilgileri Atina’ya vermeleri ve
ancak Türk karasularına girdikten sonra, bu bilgileri İstanbul’a bildirmeleri, 1952
yılında Paris’te yapılan toplantıda kararlaştırılmıştır. Bununla birlikte, iki ülke
arasında FIR sahası içine giren Türk savaş uçaklarının uçuş planı vermelerine
yönelik anlaşmazlık sürmektedir.
FIR sivil uçuşlarla ilgili düzenlemeleri içeren teknik bir konu olmasına
rağmen Yunanistan bunu da egemenlik hakkı olarak değerlendirmekte ve Atina
FIR’ına giren Ege’nin uluslararası hava sahasında yapılan askeri uçuşları FIR
ihlali ile suçlamaktadır.
Atina FIR’ına giren Türk askeri uçaklarından uçuş planı istemekte, uçuş
ve zaman değişikliği talep etmekte, Ege’deki milli ve NATO tatbikatlarına çeşitli
engeller çıkarmakta ve Türk askeri uçaklarına önleme yaparak taciz etmektedir.
Halbuki, Chicago Sözleşmesi’nin 3. maddesi, sözleşme hükümlerinin do
layısıyla FIR sorumluluğunun yalnızca sivil uçaklara uygulanabileceğini, askeri
uçaklara uygulanmayacağını düzenlemektedir. Buna göre, askeri uçaklar ulusla
rarası hava sahasında sivil uçaklar için belirlenmiş koridorlar dışında uçuş yapa
bilirler. Askeri uçuşlar sırasındaki uluslararası hava sahasındaki uçuş güvenliği
de bu sahadaki askeri uçakların bağlı bulunduğu ülkelere ait olacaktır. Nitekim
Türkiye de tezlerini söz konusu uluslararası anlaşmalara ve uygulamalara dayan
dırarak haklılığını savunmakta ve uçuşlarını sürdürmektedir.
Yunanistan FIR sorumluluğunu başka alanlarda da istismar ederek, ara
ma kurtarma hizmetlerini sahiplenmekte, Data Link, COSPAS-SARSAT (Uydu
Destekli Arama Kurtarma İkaz Sistemi), SAR, hava sahası kontrolü ve benzeri
faaliyetlerin sorumluluk sahalarını devamlı olarak FIR esasında belirlenmesine
çalışmaktadır.
156 CİHAT YAYCI
TÜRKİYE
CİHAT YAYCI
A-091 E ğitim Sah ası M U A D D E L II |
A B D ’n in 1 9 9 8 B a s ım ı H a r ita s ı ( O N C , G - 3 )
A ğ u s to s 2 0 0 6 (N e w E d itio n ) B a s ım ı
4 5 N o ’lu Y u n a n is ta n H a r ita s ı
Harita 6-3
Yunanistan Tarafından Yeni Basılan Hava Haritası ile Halen Kullanılan ABD
Haritası Arasındaki FIR Limiti Farklılığını Gösteren Harita.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 159
144 Söz konusu hava yollarının oluşturulmasına yönelik olarak yapılan incelenmede; anılan yolların
oluşturulma tarihi veya konu hakkında Türkiye tarafından (Dışişleri ve Ulaştırma Bakanlığı) ne şekilde
görüş bildirildiğine yönelik herhangi bir kayda ulaşılmamakla birlikte, yolların ilgili bölümlerinin
Türkiye’nin daha yakın olmasından ötürü, hava trafik yönetiminin ve arama kurtarma hizmetlerinin
daha kolay yapılabilecek olması nedeniyle ülkemiz sivil hava trafik ünitelerince yönetilmesi yönünde
01-26 Şubat 1966 tarihinde Cenevre/İsviçre’de yapılan uluslararası sivil havacılık toplantısına teklif
götürüldüğü ancak teklifimizin onaylanmadığı tespit edilmiştir.
160 CİHAT YAYC1
Şekil 5-1
1944 Şikago Sözleşmesi ve 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesine Göre
Uluslararası Hava Sahasını Gösteren Kroki.
164 CİHAT YAYCI
10 NM HAVA SAHASI
6 N M KARASULARI
Şekil 5-2
Yunanistan’ın Uluslararası Hukuka Aykırı Olarak, 6 Deniz Mil’i
Olan Karasuları Ötesinde 10 Mil Hava Sahası Uygulaması.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 165
Harita 7-1
Yunanistan Ulusal Hava Sahası Sınınnın, Karasularının
4 Mil Ötesinde Olduğu İddialarını Gösterir Harita.
166 CİHAT YAYCI
s____________________________________________________ ı
Yunan Karasuları (6 mil)
— A ç ık Deniz. —— ■
Şekil 5-3
Hava Sahası İhlali Yok.
Ege’de Yunan karasularının dışında seyir yapmakta olan bir firkateyn her
hangi bir ihlalde bulunmamaktadır.
Şekil 5-4
Hava Sahası İhlali Var.
YUNANİSTAN TALEPLERİ (EGE SORUNLARI) SORU VE CEVAPLARLA 167
Harita 8-1
Yunanistan’ın İddia Ettiği Arama Kurtarma Sorumluluk Sahası.
Harita 8-3
Çakışan Türk ve Yunan Arama Kurtarma Sorumluluk Sahalan.
174 CİHAT YAYCI
Harita 8-4
Olması Gerektiği Düşünülen Türk Arama Kurtarma Sorumluluk Sahaları.
179
KAYNAKLAR
ARŞİV BELGELERİ
RESMİ YAYINLAR
“4 Ocak 1932 tarihli Anadolu Sahilleri ile Meis Adası Arasındaki Ada ve
Adacıkların ve Bodrum Körfezi Karşısındaki Ada’nın Cihedi Aidiyeti Hakkında-
ki Sözleşme”, metin için bkz. RG, 25 Ocak 1933, S. 2313.
BASILI ESERLER
Baykal, Ferit Hakan, D eniz H ukuku Ç a lışm a la rı , Alfa Basım Yayım, İs
tanbul 1998.
Hayta, Necdet, Ege Adaları Sorunu 191 l ’den Günümüze, 1. Baskı, Gazi
Kitabevi, Ankara 2006.
Kutluk, Deniz, H a za r-K a fka s P etro lle ri, Türk B o ğ a zla rı, Ç evresel T eh
d it , Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayın No. 16., TÜDAV Yayınları, İstanbul
2003.
“Lozan Antlaşması’nın metni” için bkz. LNTS vol. 28, p. 11; Düstur, T.
III, C. V, 11 Ağustos 1339-19 Teşirinievvel 1340, İstanbul Necmi İstikbal Matba
ası Başvekalet Müdevvenat Müdiriyeti tarafından tab ettirilen 1931 yılı baskısı.
GAZETELER
İNTERNET KAYNAKLARI
https://www.analizportal.com/megali-idea-megalo- idea-nedir/
http://www.mfa.gr/www.mfa.gr/en-US/Policy/Geographic-i-Regions/
South-Eastern+Europe/Turkey/Relationships+-+Potentials/, 18 Nisan 2011.
htpp://www.mfa.gr./policy/grayzone/claims/10.12.2005.
http://www.mfa.gr/www.mfa.gr/en-US/Policy/Geographic-i-Regions/
South-Eastern+Europe/Turkey/Relationships-ı—ı-Potentials/
184 KAYNAKLAR
https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/megalo-idea-1400
http://www.turkishgreek.org/29-ocak-1996-tarihli-tuerk-notas
http://www.turkishgreek.org/yayinlar/makaleler/makaleler-1item/124-a-
egean-sea-disputed-areas
BULGARİSTAN
GÜRCİSTAN
ERMENİSTAN
ECE D E l
TUM K IY E
MAVİ VATAN
ISBN: 978-S7B-17-44SB-4
ınmm