Professional Documents
Culture Documents
USAN211 Ders Materyali-4
USAN211 Ders Materyali-4
Kurucusu Cengiz Han’ın torunu Hülâgû’dur. Moğol Büyük Hanı Mengü (Möngke) 1253 yılında kurultay kararı ile
kardeşi Hülâgû’yu İran, Irak, Suriye, Mısır, Kafkasya ve Anadolu’yu ele geçirip buraları kendisine tâbi bir
“ilhan” (il+han “bölge hükümdarı”) olarak idare etmek üzere görevlendirdi. Bu suretle başşehri Tebriz olmak
üzere İran’da kurulan (1256) ve 1295 yılından itibaren tam bağımsız hale gelen devlet, Hülâgû’nun taşıdığı ilhan
unvanına nisbeten İlhanlılar adıyla anılmıştır. 1295 yılında Gāzân Mahmud Han adıyla tahta çıkan Gāzân
İslâmiyet’i devletin resmî dini haline getirdi.
Gazan Han (1295-1304) veziri olan ünlü tarihçi Reşidü’d-Din ile birlikte güçlü bir devlet oluşturarak Tebriz’i büyük
bir ilim ve sanat merkezi haline getirir. Burada kendi adıyla anılan bir şehir kurar. Yıkılan diğer şehirlerde yeniden
imar edilir.
Gazan Han’dan sonra tahta çıkan Olcaytu Hüdabende (1304-1316) hükümet merkezini Sultaniye’ye taşır ve
burada önemli yapılar inşa ettirir.
İlhanlı Devleti, dokuzuncu han olan Ebu Said Bahadır’ın (1316-1335) ölümümden sonra eyaletlere bölünür.
Bunlar da bir yıl sonra Timur tarafından ortadan kaldırılmasıyla İlhanlı Devleti son bulur.
İlhanlı Mimarisi
İran merkezli ve Anadolu’ya kadar uzanan büyük bir devlet kuran İlhanlılar, İran’daki Büyük Selçuklu mimari
geleneğini daha da geliştirerek sürdürmüşlerdir. Selçuklu plan şemaları çok daha iddialı boyutlarda tekrar
edilmiştir. Boyutlar büyütülmüş, eyvanlar daraltılarak yükseltilmiştir. İnşaat malzemesi çoğunlukla İran’da tuğla,
Anadolu’da ise taştır. Süslemede alçı, tuğla, sırlı tuğla ve çini kullanılmıştır. Büyük Selçuklu mimarisinin son
dönemlerinde ölçülü biçimde kullanılan sırlı tuğla ve çini süsleme tüm cepheye hâkim olmaya başlamıştır. Ayrıca
çinilerdeki renk kullanımı zenginleşmiştir. Bu yoğun süsleme programında mukarnaslar bile konstrüktif özelliğini
kaybederek sadece dekoratif bir karaktere bürünür.
İlhanlılar, başta Tebriz, Sultaniye, Meraga ve Herat olmak üzere birçok şehirde, Gazan Han, Olcayto ve Ebu Said
Bahadır Han zamanında önemli eserler ortaya koymuşlardır. Veramin Mescidi Cuması, Natanz Mescidi Cuması,
Yezd Mescidi Cuması, Ali Şah Camii ile Alâeddin Türbesi, Kümbet-i Gaffâriye, Olcaytu Hüdabende Türbesi,
İmamzade Cafer Türbesi, İmamzade Abdullah Türbesi, Seyyid Rüknedin Türbesi ve Gazan Han Türbesi bu
dönemden kalan eserlerin bazılarıdır.
CAMİLER
İRAN, VERAMİN MESCİD-İ CUMASI, 1322
Tahran’ın 42km güneyindeki Veramin şehrinde
yer alan yapı, Ebu Said’in hükümdarlık
zamanında Ali Kazvani tarafından 1322-1326
yılları arasında yaptırılmıştır.
Orta avlu ve dört eyvanlı plan şemasıyla
Selçuklu geleneğini sürdürür. Daha büyük
tutulan güney eyvanının gerisinde maksure
kubbesi yer alır. İçi mukarnas dolgulu eyvanda
ma‘kılî hatla “Allah” ve “Muhammed” yazıları
vardır. Altta üç sivri kemerli kapıdan kare planlı
ve kubbe ile örtülü mihrap önü mekânına
geçilir. Alçı süslemeli duvarlarda iri yazı kuşağı
dikkat çeker.
Eyvan-kubbe aksının iki yanındaki çok ayaklı
hacimlerle harim genişletilmiştir.
Yapıya giriş kuzey cephe aksındaki anısal
taçkapıdan sağlanmaktadır. Yan eyvanlar da
birer kapı ile dışarı açılmaktadır.
Kapı gerisindeki bir koridorla eyvana ve buradan
da avluya ulaşılır. Orta akslarında birer eyvanın
yer aldığı avluyu revaklar kuşatır.
İran, Veramin Mescid-i Cuması, 1322-26
Taçkapı
İRAN, YEZD MESCİD-İ CUMASI, 1324/1365/1470