Ekran Resmi 2024-01-15 - 21.38.55

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 415

Y

Ö
N
E
T
İ
M
İ
STRES YÖNETİMİ
1.BÖLÜM
• STRESİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ
VE BAŞLICA STRES ETKİLERİ
2. BÖLÜM
• ÖRGÜT VE STRES
3. BÖLÜM
• STRES YÖNETİMİ
 Stres Nedir?
 Stresin Belirtileri
 Stresin Etkileri
 Stresin Doğurduğu
Rahatsızlıklar
STRES
TANIMI VE TARİHİ
“STRES” kelime kökeni olarak Latince
“estrictia”dan gelmektedir.
➢17. yüzyılda stres: Felaket, bela, musibet, dert, keder, elem
gibi anlamlarda kullanılmıştır.
➢18. ve 19. yüzyıllarda: Kavramın anlamı değişmiş ve güç,
baskı, zor gibi anlamlarda kullanılmıştır.
➢19. yüzyıl- 20. yüzyıl: Stres, bedensel ve ruhsal hastalıkların
sebebi olarak düşünülmüştür.
Stresle İlgili Yapılan Bazı
Tanımlar :
 Bireyin duygusal ya da fiziksel durumuna karşı
olası bir tehdit sezdiğinde, vücudunda ya da
beyninde oluşan bir tepkidir.

 Bireyin fiziksel, psikolojik ve davranışsal


sapmalarına neden olan dış şartlara karşı bir
uyum tepkisidir.

 Organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının


tehdit edilmesi ve zorlanması sonucu ortaya
çıkan bir durumdur.
Stres Kavramının Özellikleri

Genellikle stresin hoş olmayan, zarar


verici yönleri ele alınarak olumsuz stres’ten
bahsedilir ve stresin en önemli özelliklerinden
biri olan olumlu yanı göz ardı edilir.

o Çince’de “stres” kelimesi tehlike ve


fırsat kelimelerinin sembollerinin
karışımıdır.Stres her iki kavramı da içerir.
Stres,
kişilerin sosyal ve fiziksel
çevresiyle etkileşimi sonucu
ortaya çıkan fizyolojik ve
psikolojik davranışsal
tepkilerdir.
Stres Kavramının Özellikleri

 Stres kaçınılmazdır.
 Stresin tamamen yok olması yaşamın bitmesiyle
mümkündür. Stres yaşıyor ve çalışıyor olmanın tek
ürünüdür.
 Stres kişiseldir.
 Stres cinsiyete göre de farklılık gösterir.
 Stres meslek gruplarına göre de farklılık gösterir.
Olumlu ve Olumsuz Stres

Olumlu Stres: Bireyi güdüleyici ve teşvik edici rol


oynar. Ün kazanmak, İşte ilerleme gibi istenilen fırsatları
yakalamadaki zorluklar iyi stres olarak adlandırılmıştır.

 Zaman baskısı yaratıcılığı harekete geçirebilir.


 Çoğu kez stres heyecan verici olabilir.
 Stres bazı mesleklerin temelidir. Örn; Hava trafik
kontrolörleri, insanların ölüm kalımından sorumlu
işlerde çalışan insanlar işlerini yerine getirmede stres
altındadırlar.
Olumsuz Stres: çok az
veya çok fazla gerilim altında
olunduğunda ortaya çıkar. Ölüm,
işsizlik, mesleğind ilerleme
gösterememe gibi durumlar,
olumsuz yaşam deneyimleri kötü
stres olarak adlandırılır.
FİZİKSEL BELİRTİLER

Vücudumuzdaki fiziksel değişmeler,


bazen geçirmekte olduğumuz bir stresin
sonucudur. Bu fiziksel değişmeler strese
bağlı olmayan biyolojik bir problemin
işareti olabilir fakat, genellikle
vücudumuzun stresli bir olaya tepki
vermesidir.
STRESİN BELİRTİLERİ

❖Fiziksel Ve Bedensel
Belirtiler
❖ Psikolojik Belirtiler
❖ Duygusal Ve Davranışsal
Belirtiler
FİZİKSEL BELİRTİLER
◆ Aşırı iştahsızlık
◆ Kilo kaybı ve zayıflık
◆ Sürekli yorgunluk ve halsizlik hali
◆ Sıkça görülen baş ağrıları
◆ Yüksek tansiyon
◆ Nefes darlığı
◆ Aşırı hassasiyet, duygulanma ve
gözlerden yaş gelmesi
FİZİKSEL BELİRTİLER

◆ Aşırı sigara veya içki içme


◆ Normalden fazla fiziksel ağrı ve acı çekmek
◆ Soğuk algınlığı ve nezleye yakalanmaya
daha açık olmak
◆ Enerji kaybı, yorgun ve sinirli hissetme.
PSİKOLOJİK BELİRTİLER

Psikolojik belirtiler, fiziksel belirtiler


kadar kolay anlaşılmazlar, genelde görünüş
olarak oldukça zor fark edilirler. Bu tür
belirtiler, daha çok düşünme süreci ve bir
kişinin düşünceleri ve stresin bu işleyişi
nasıl etkilediği ile ilgilidir.
Psikolojik stres belirtileri, kişinin
düşüncelerini başkalarına açıklaması ve
davranışları ile kendini belli eder.
PSİKOLOJİK BELİRTİLER

◆ Aşırı tedirginlik, korku ve endişe


◆ Alınganlık, çabuk sinirlenme
◆ Hayattan zevk almama, her şeyin boş olduğunu
açıklama
◆ Hasta olmaktan korkma veya hasta olduğunu
zannetme
◆ Olayları ve insanları hatırlayamama, yapılacak
işleri unutma
PSİKOLOJİK BELİRTİLER

◆ Bir işe sürekli olarak odaklanamama


◆ Depresyon-özsaygı ve özdeğerde
azalma
◆ Diğer insanların fikirlerine çok fazla
önem verme
◆ Karar verme ve bir işi başlatabilme
yetersizliği, genellikle kötümser olma
◆ Artan bir şekilde hayal kurma
DUYGUSAL VE
DAVRANIŞSAL BELİRTİLER

Duygusal ve davranışsal belirtiler,


genellikle dışarıdan gözlenebilen, kişilerin
davranışlarına yansıyan belirtilerdir.
Davranış biçimleri kişinin örgüt içindeki
performansını doğrudan etkiler.
Örneğin, iş performansını zayıflatan depresyon
duygusu gibi.
DUYGUSAL VE
DAVRANIŞSAL BELİRTİLER
◆ Kararlar üzerinde emin olamama, bir karara
çabuk varamama
◆ İşleri zamanında yetiştirmede başarısızlık
◆ Gözden kaçırma ve hataların artması
◆ Nedensiz işe gelmeme, ağır hareket etme
◆ Sık sık iş değiştirme- işle ilgili mutsuzluk
◆ İlgi eksikliği ve cansızlık
◆ İşle ilgili normalden fazla şikayet etme.
Duygu
ya da
DÜŞÜNCELER heyecanl
Stres
ar
STRESİN DOĞURDUĞU RAHATSIZLIKLAR

 Stres Ve Fiziksel
Hastalıklar
 Stres Ve
Psikolojik
Rahatsızlıklar
STRESİN DOĞURDUĞU
RAHATSIZLIKLAR

FİZİKSEL HASTALIKLAR
 Gergin bir boğaz
 Sırtta ve boyunda gerginlik
 Güç soluma
 Hızlı kalp atışı
 Soğuk fakat terleyen eller ve
ayaklar
 Gergin bacak kasları
STRESİN DOĞURDUĞU
RAHATSIZLIKLAR
PSİKOLOJİK
RAHATSIZLIKLAR
 Duyguların sık sık değişmesi
 Kızgınlık
 Ümitsizlik duygusu
 Aşırı ağlama
 Kaygı
 Depresyon
KAYGI: Yaklaşmakta olan
tehlikeye karşı geliştirilmiş
tepkilerdir. İnsanlar, aynı
stresli olaya farklı tepkiler
vereceğinden, bireysel
farklılıklar gösterir.
 Sürekli kaygı durumları kas
gerginlikleri, baş ağrıları,
uykusuzluk, nefes alıp
vermede zorluk, panik ve
kalbin düzensiz ve hızlı atması
gibi fiziksel belirtileri vardır.
 İnsanlarla ilişkileri kesme ve
soyutlanma gibi sosyal etkileri
de vardır.
DEPRESYON: Strese karşı
gösterilen bir yanıttır. Depresyon,
stres sonucu gelişen bir olgudur.

Depresyon halindeki kişilerde;


 Yavaş düşünme ve hareket etme
 Konsantrasyon bozuklukları
 Utanç duygusu
 Yorgunluk hissi
 İştahsızlık
 Halusinasyonlar veya hayaller
görme
TÜKENMİŞLİK (BURNOUT)

TÜKENMİŞLİK: Kişinin uzun süre


işle ilgili stres yapıcılara maruz
kalması sonucunda ortaya çıkan
duygusal, zihinsel ve fiziksel
tükeniş olarak tanımlanır.
◆ Tükenmişliğin ilk belirtileri
duygusal tükenmede, enerji
eksikliği, sık sık baş ağrıları, az
uyuma, yeme alışkanlıklarının
değişmesi gibi fiziksel belirtiler
daha sonra depresyon, çaresizlik
duygularının gelişmesi görülür.
STRES YAPISI VE KAYNAĞI
 Stresin olumsuz ve zararlı bir anlamda
ele alındığı görülmektedir. Oysa stres
kişiyi zora soksa da, uyumunu
tehlikeye atsa da, acı ve bunaltı verse
de stresle başa çıkıldığında kişiyi
ileriye, mutluluğa, başarıya götüren
bir özelliğe de sahiptir.

Örneğin; hamile olmak pek çok kadın


için yorucu, endişe yaratıcı, hatta acı
verici bir durumdur. Ancak bebeğini
kucağına alabilen bir annenin mutluluğu
tartışılamaz.
 Bu tür nedenlerle bazı
araştırmacılar stresin aslında
kötü bir şey olmadığını,
bundan kaçınmanın mümkün
olmadığını ve stresin
motivasyon, büyüme, değişim
ve gelişme için şart olduğunu
belirtmişlerdir.
Stres kaynaklarının özellikleri ile ilgili bilgiler
gözden geçirildiğinde, stres kaynaklarının üç
grupta toplandığı görülmektedir. Bunlar;

a) Günlük olaylar
b) Yaşam olayları ve
c) Spesifik yaşam durumlarıdır.
 Günlük olayları stres kaynağı olarak ele alan
çalışmalarda bir sınavın kötü geçmesi, komşunun
yaptığı gürültü nedeniyle uyuyamama, baş ağrısı,
çocuğunun matematik sınavında başarılı
olmadığını öğrenmek gibi olaylar yer almaktadır.

 Stresyaratan günlük olaylar genel olarak «değişme


ve uyum gerektiren süresi sınırlı olaylar» olarak
tanımlanmaktadır. Yaşam olaylarını belirlemeye
yönelik ölçeklerde eşin ölümü, hamilelik,
ekonomik durumda önemli bir değişiklik, emekli
olma.
 Stresliyaşam olaylarıyla başka bir
taşınma, çocukların en
karşılaşmak istemediği olaylar
depresyon riskini arttırır. Yaşam
olayları, günlük olaylardan farklı
olarak daha uzun bir sürece
yayılan ve yaşam biçiminde genel
değişikliklere yol açan olaylardır.
 Spesifik yaşam durumları
yaklaşımında ise anne baba
ilişkilerinde sorunların
yaşanması, alkol sorunu yaşanan
aile ortamı, iş yaşamında
sorunların olması vb gibi kronik
durumlar ele alınmaktadır.
 Bireyinkendisi ile ilgili stres
kaynakları, onun fizyolojik ve
biyolojik özellikleri ile ilgilidir.
Bunlar;
 bireyde çeşitli sistem
bozuklukları,
 fizyolojik bozukluklar,
 salgı bezleri ve
 hormonal denge
düzensizliklerine bağlı olarak
ortaya çıkan biyolojik stres
kaynakları olabileceği gibi,
 yaşam koşullarının ağırlığı
ve
 refah düzeyine bağlı olarak
gelişen genel ekonomik
yetersizlikler,
 özellikle temel ihtiyaçların
karşılanmasında yaşanan
sıkıntılar,
 kişiliközelliklerinin strese
yatkın olması gibi,
psikolojik stres kaynakları
olabilir.
İnsanların yaşamlarındaki köklü değişiklikler,
onlarda çeşitli uyum bozukluklarına neden
olmaktadır. Çevresel faktörlere karşı gösterilen
uyum bozuklukları, çeşitli psikolojik ve
fizyolojik hastalıklara neden olur.

Hipokrat, «hastalıkların asıl sebebi


değişikliklerdir» diyerek, değişim ile psikolojik
ve fizyolojik sağlık arasındaki ilişkiye dikkat
çekmiştir.
ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERİN STRES KATSAYILARI
STRES FAKTÖRÜ KATSAYISI
Eşlerden birinin ölümü 100
Boşanma 73
Eşlerin ayrı yaşaması 65
Hapiste yatma 63
Yakın aileden birinin ölümü 63
Yaralanma ve hastalanma 53
Evlenme 50
İşten atılma 47
Evlilikte barışma 45
Emekliye ayrılma 45
Aileden birinin hastalanması 44
Alışkanlıklarınızın gözden geçirilme gerekliliği 24
Üstlerinizle tartışmanız 23
İş saatlerinde veya şartlarında değişiklik 20
Taşınma 20
Okul değiştirme 20
Eğlence tarzında değişiklik 19
Toplumsal etkinliklerinizde değişiklik 18
Düşük değerli bir ipotek 17
Uyuma alışkanlıklarında değişiklik 16
Aile toplantıları sayısında değişiklik 15
Yeme alışkanlarında değişiklik 15
Tatil 13
Noel 12
Küçük suçlar 11
Hamilelik 40
Aileye yeni bir çocuk katılması 39
Mali durumda değişiklik 38
Yakın bir arkadaşın ölümü 37
Değişik bir işe geçmek 36
Eşler arasındaki geçimsizlik düzeyinin değişmesi 35
Bir ipotek veya icra durumu 31
İpotek veya icra durumunun gerçekleşmesi 30
İşinizdeki sorumluluğun değişmesi 29
Oğlunuzun veya kızınızın evi terk etmesi 29
Kayın valide veya kayın peder ile çatışma 29
Eşinizin işe başlaması veya işi bırakması 29
Önemli bir başarıya ulaşmanız 28
Okula başlama veya bitirme 26
STRESİN ETKİLERİ

1. Kısa Süreli Etkileri : En fazla 1 gün boyunca sürer. Trafik


sıkışıklıklarından kaynaklanan, hava değişikliklerinden
kaynaklanan stres gibi.
2. Orta Süreli Etkileri: 1 günden en fazla 15 güne kadar etkisi
sürer. Kısa süreli rahatsızlıklar, ebeveyn-çocuk uyuşmazlığı,
sınav stresi gibi
3. Uzun Süreli Etkileri: Ömür boyu süren stres etkileridir.
Sevilen birinin ölümü, ağır bir hastalığın sürmesi, çok
sevilen bir eşyanın kaybedilmesi ve hatırlanması gibi stres
etkileridir.
STRESİN BİREYSEL NEDENLERİ
VE ETKİLERİ
STRES BELİRTİLERİ
 Organizmanın tehdit karşısında olduğu stres
durumunda insanlarda hem bedensel hem
psikolojik düzeyde bir dizi olay meydana gelir.

Stres altında insan:
Kişi bireysel bütünlüğüne yönelen tehditlere karşı
özellikle zihinsel düzeyde başarılı bir mücadele
vermezse, başa çıkamadığı streslerin biriken ve
yoğunlaşan etkileri sonucu davranış düzeyine
yansıyan bazı belirtiler şunlardır:
Stres belirtileri üç değişik biçimde ortaya
çıkabilirler:
 fizyolojik (bedensel),
 psikolojik ya da
 davranışsal değişiklikler.

Kişinin kendine özgü stres belirtilerinin farkına


varması, stresin yol açacağı dengesizliğe karşı
uyanık olmak ve bu dengesizliğin potansiyel
nedenini anlayıp tanımlamak açısından oldukça
önemlidir.
A-Fiziksel Belirtiler
Stresin fiziksel belirtileri şöyle sıralanabilir:
 Hızlı nefes alıp verme
 Ağız kuruluğu
 Soğuk ve nemli eller
 Sıcaklık hissi
 Gergin kaslar
 Hazımsızlık
 İshal
 Kabızlık
 Nedensiz yorgunluk
 Gerginlikten kaynaklanan baş ağrısı
 Sinirsel tikler
 Yerinde rahat oturamama
B- Psikolojik Belirtiler

Psikolojik belirtiler ise


 endişelenme,
 konsantrasyon güçlüğü,
 unutkanlık,
 sinirlilik ya da kontrolsüzlük duygusu,
 kendini üzüntülü, kızgın ya da zaman baskısı
altında hissetme şeklinde sıralanabilir.
C- Davranışsal Belirtiler
Davranışsal belirtilere örnek olarak da
şunlar verilebilir:
❖ bir maddeye aşırı düşkünlük (alkol,
ilaç ya da yemek gibi),
❖ uykusuzluk ya da aşırı uyuma,
❖ gevşeme ya da sakinleşme açısından
güçlükler,
❖ telaşla oradan oraya koşuşturmak,
❖ sosyal ortamlardan kaçınma,
❖ huzursuzluk, kızgınlık ya da sakarlık.
Bireysel Etkenler

 Kişinin iş dışında yaşadığı sorunlar ve edindiği deneyimler onun


işine etki eder. Bu tür etmenler çalışanların kişisel yaşamından
kaynaklanır.
 Bireysel stres kaynaklarından biri ailevi sorunlardır. Evlilik içi
sorunlar, ilişkilerin kopması, çocukların eğitiminden doğan zorluklar
çalışanların işine taşıdıkları bireysel sorunlardır.
 Ekonomik sorunlardan kaynaklanan bireysel etmenler kişinin
finansal gücünün aşmasından doğar. İnsan ihtiyaçları sonsuz olduğu
için kişinin kazandığı hiçbir zaman yetmez. Çalışanların yaşadığı
ekonomik sıkıntılar onun işine de yansır ve onun iş yerindeki verimini
düşürür. Ayrıca bireyin çalıştığı yerden aldığı ücret eğer ihtiyaçlarını
karşılamıyorsa bu onu strese iter.
Bireysel farklılıklar ve Stres yumuşatıcılar

 Stres kaynakları farklı


kişilerde farklı etkiler
yaratır. Kişisel farklılıklar
4 temel değişkenle
sınıflandırılabilir.
 1- Demografik ve algısal değişkenler :

 Kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitimi ve fiziksel durumu onun


algılamasını etkiler. Mesela bir birey için rekabetsel ve
iddialı bir ortamda çalışmak olumlu görünürken bir
diğeri için tehdit unsuru olarak görünür.
2- İş deneyimleri :

Deneyim büyük bir stres azaltıcıdır. İşe ilk girilen


zamanlarda çalışanlarda stres oldukça fazladır. Bu stres ilk
günlerin belirsizliğinden ve yenilgiye uğrayabilme
korkusundan kaynaklanır.
 Stresin azalması ya çalışarak strese dayanıklı hale
gelmekle mümkündür ya da yılların deneyimiyle sorun
çözme mekanizmalarının gelişmesiyle mümkündür
 3- Kontrol kaynağı :

 Bazı kişiler iç denetim sahibi kişilerdir. Yani iç


denetimlere sahip kişiler kendi kaderlerini kendileri
tayin eder. Dıştan denetime inanan kişiler kadercidir. Bu
kişilerce olaylar talih ve şans sonucudur. İş yaşamında iç
denetim sahibi olan çalışanlar daha az stresli olur.
4- A Tipi Davranış : Friedman ve Rosenman 1950’li yıllarda A tipi
davranış gösteren kişilik tipini saptadılar. Bu tipin özellikleri şunlardır :

 Zamanı iyi kullanma konusunda hassastırlar.

 Oldukça saldırgan ve rekabetçidirler.

 Sürekli hareket etmeyi severler ve hızlı yemek yemek alışkanlığındadırlar.

 Aynı anda iki işi yapmak isterler.

 Sabırsızdırlar ve beklemekten nefret ederler.

 İşe yöneliktirler ve işi zamanında bitirmeye önem verirler.

 Rakamlarla boğuşurlar ve başarıyı kazanma derecelerini ölçmeye


çalışırlar.
 Güçlü bir motivasyonları vardır.

 Kendilerine aşırı güvenleri vardır.

 İşlerinde yüksek kaygı taşırlar.

 Çabuk karar verirler.

 Randevularına tam saatinde giderler ve başkalarında da aynı duyarlılığı


isterler.

 Duyarlı bir kişilik yapıları vardır.

 Enerjilerini planlarlar.

 Az dinlenir, az spor yaparlar.


 Orkestra şefli kişilik yapısındadırlar
B Tipi Davranışın Özellikleri şunlardır:

 İvedilik ve sabırsızlık düşünceleri yoktur.

 Gösteri meraklısı değildirler ve sorulmadıkça başarılarını ve yaptıklarını tartışma


ihtiyacı duymazlar.

 Oyunu yarışmak için değil, hoşça zaman geçirmek için severler.

 Suçluluk duymadan dinlenirler.

 Sosyal değerler için fazla kaygılanmazlar.

 Zaman esiri olmazlar.

 Ekiple kolayca çalışırlar.

 Karar vermede aceleci değildirler.

 Özel hayatları ile iş hayatları arasında kolayca sınır koyabilirler.

 Eve döndüklerinde günlük hayattan tamamen uzaklaşabilirler.


 A Tipi davranışa sahip kişiler iş başında ve iş
dışında daha çok stresli olan kişilerdir. Bu tip
kişilerin koroner yetmezliğine yakalanma riskleri,
diğerlerine göre iki kat daha fazladır.
 Kişinin çevresini nasıl algıladığı, çevresel
değişimlere ve ilişkilere gösterdiği tepki onun
kişiliğiyle ilgilidir. İşletmeler çalışanlarını bu kişilik
tiplerine bakarak değerlendirebilirler.
STRESE NEDEN OLAN KİŞİSEL TUTUM VE
DAVRANIŞLAR
1. Dürtüler
2. Acelecilik
3. Mükemmelliyetçilik
4. İnsanları memnun etmek
5. Çok çalışmak
6. Güçlü olmak
7. Ulaşılması imkansız standartlara yetişmeye çalışmak
8. Değişken şartlarda çalışmak
9. İşini kaybetme endişesi
10. Gereğinden fazla sorumluluk üstlenmek
11. Çok fazla iş yüklenmek
12. Yaşlanma
ÖRGÜT VE STRES
Neler öğreneceğiz?

 Örgütsel stres nedir?


 Örgütsel stres
kaynakları nelerdir?
 Stresin örgütsel
etkileri nelerdir?
 Örgütsel stresin
azaltılmasında
yöneticiye düşen
görevler nelerdir?
ÖRGÜTSEL STRES

Her örgüt yapılan işe, kullandığı


teknolojiye, çevresel koşullara,
üyelerinin eğitim ve deneyimlerine,
örgüt içi gruplaşmalara, çatışmalara,
örgütün yarattığı iklime ve öteki
etmenlere göre stres kaynakları
geliştirir. Örgütlerde ortak olan
nedenlere bağlı stres kaynaklarının
yanında yalnızca örgüte ya da
yalnızca o işten kaynaklanan stresli
durumlarda vardır.
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI
• Örgütsel Politikalar

• Adaletsiz veya yetersiz


performans değerlendirme

• Adaletsiz ödeme

• Keyfi ve belirsiz politikalar

• İşin dönerli olarak verilmesi

• İdealist iş tanımları
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Örgütün Yapısal Özellikleri


1. Merkezilik

2. Karara katılmada yetersizlik

3. Gelişme veya ilerleme fırsatının


azlığı

4. Aşırı biçimsellik

5. Emeğin bölünmesi ve aşırı


uzmanlaşma

6. Örgütün, birimlerin birbirine


bağımlılığı
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Fiziksel Koşullar
1. Radyasyon

2. Kalabalık çalışma koşulları

3. Özel yaşam

4. Aşırı gürültü

5. Sıcak ya da soğuk ortam

6. Zehirli maddeler

7. Hava kirliliği

8. İş kazaları ve yetersiz aydınlatma


ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Örgütsel Süreçler

1.Zayıf iletişim

2.Performansa ilişkin
dönüt
eksikliği veya zayıflığı

3.Amaçların belirsizliği
veya çatışması

4. Yetiştirme programları
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI
İş gerekleri ve rol özelliklerine ilişkin stres kaynakları ise
şöyledir:
• Çalışma koşulları

1.Kalabalık

2.Gizliliğin korunamayışı

3.Mekan düzenlemesinin
kötü oluşu

4.Zehirli kimyasal
maddelerin varlığı
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• İş koşulları
1.Güvenlik
tehlikesi

2.Hava kirliliği

3.Radyasyon
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Kişiler arası ilişkiler


1. Adaletsiz veya saygısız
denetçiler

2. Kabul ve tanınma
yoksulluğu

3. Güven yoksulluğu

4. Yarışma

5. Temsil sorumluluklarında
güçlük

6. Gruplar arası ve grup içi


çatışmalar
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• İş gerekleri
1. Tekrarlı çalışma

2. Zaman baskısı ve iş teslimatı

3. Beceri gereğinin azlığı

4. Başka kişilerden sorumlu olma

5.Eksik veya fazla istihdam


ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Rol özellikleri

1.Rol çatışması

2.Rol belirsizliği

3.Rolün az veya fazla oluşu

4.Rol-statü uyumsuzluğu
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

•Bireysel etmenli stres kaynakları


1.İşkolik olma
2.İyimserlik- kötümserlik
3.Gerilime tahammül düzeyi
4.Nevrotik kişilik
5.Endişe
6.Yetenek
7.Orta yaş bunalımı
STRESİN ÖRGÜTSEL ETKİLERİ

1.İşe geç gitme


2.Devamsızlık
3.Personel devri
4.İş performansı
Devamsızlık maddesinin detaylı
nedenlerini görelim:
1. Yaş durumu
2. Aile durumu
3. İşyerinin uzaklığı
4. İşyerinde uzun süreden beri çalışma
5. Öğrenim derecesi ve monotonluğun etkisi:
6. Dönemsel faktörlerin etkisi:
7. Günlük çalışma sürelerinin etkisi
8. Ücret miktarlarının ve ödeme biçimlerinin
etkisi
9. Hastalık sigortalarının etkileri:
10.İşgörenin içinde bulunduğu çalışma grubu
ÖRGÜTSEL STRESİN AZALTILMASINDA
YÖNETİCİLERE DÜŞEN GÖREVLER
1. İşi zenginleştirerek düzenleme
2. Destekleyici bir örgüt iklimi
yaratma
3. Rol çatışmalarını önleme
4. Örgütsel rolleri daha açık
duruma getirme
5. Fiziksel düzenlemeler yapma
6. İş yükünde dengeyi kurma
7. İletişimi güçlendirme
8. Çalışanları teşvik etme
9. Çalışanların kararlara
katılmasını sağlama
STRES

MANEVİ VE ZİHİNSEL
BOYUTU
Stres
 Organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının
tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıkan
bir durumdur.
 kişinin
istek ve gereksinimlerinde bir
engellenmesinde bir kayıp ya da tehdit söz
konusudur.
Stres
 Tehdit
ve zorlanmalar karşısında kişi kendini
korumaya yönelik bir tepki zincirini harekete
geçirme özelliğine sahiptir.
 Budurum genellikle "savaş veya kaç" diye
adlandırılan cevabın ortaya çıkmasıyla
sonuçlanır.
BEDENSEL TEPKİLER

 -Solunum sayısı artar (bedene daha fazla oksijen


sağlanır).
 -Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir
(bedenin gereken bölgelerine gerekli kan
takviyesi yapılır).
 -Kas gerimi artar (kuvvet gerektiren işlere
hazırlık yapılır).
 -Sindirim yavaşlar veya durur (iç organlardaki
kan, kas ve beyne geçer, bağırsak ve mesane
adaleleri gevşer).
 -Gözbebekleri büyür (daha fazla ışık alınarak
algıyı güçlendirmeye yardımcı olur).
BEDENSEL TEPKİLER

 -Bütün duyumlar artar (dış ortamdan daha çok


haberdar olunması sağlanır).
 -Kanda alyuvarlar artar (beyne ve kaslara daha
fazla oksijen taşınır).
 Stres nedeniyle dengenin bozulması, canlılığı
korumaya yönelik alarm tepkisinin yaşanmasına
sebep olur.
 Bozulan dengenin yeniden kurulması için yeni
duruma uyum sağlanması gerekir.
ZİHİNSEL BELİRTİLER

 Unutkanlık
 Konsantrasyonda azalma
 Kararsızlık
 Organize olamamak
 Zihin karışıklığı
 İlgi azalması
 Matematik hataların artması
 Zihinsel durgunluk
DUYGUSAL BELİRTİLER

 Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik


 Kaygılı olmak
 Neşesizleşme, durgunlaşma, çökkünlük hali
 Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık
 Duygusal olmak
Stres olumlu olabilir mi?

 Stres, genellikle olumsuz ve zararlı anlamda ele


alınıp konuşulmaktadır.
Halbuki bu zorlanmaların insanlığı ve insanı, yenileri
aratmak, çalışmak, yaratmak konusunda harekete
geçirdiği bilinmektedir.
Bu anlamıyla stresler bireyi ileriye götürücüdür.
Çeşitli kültürlerde zorlanmaların insan hayatına
getirdiklerini anlatan özdeyişler vardır.
Stres olumlu olabilir mi?
 Öğrenmek için stres gereklidir.
 Gerçekte sağlıklılığın korunması
ve aşama yapılması için belirli
bir düzeyi aşmayan stres
vericilere ihtiyaç vardır.
Ancak bu düzeyin kişiden kişiye
büyük
değişiklik gösterdiğini unutmamak
gerekir.
Strese yol açan yanlış inanışlar

 1-Bir yetişkinin ailesi, arkadaşları, çevresi ve tüm


tanıyanlar tarafından sevilmesi ve kabul görmesi gerekir.

 2-Üzerinize aldığınız bütün işlerde mutlaka o işi en iyi


bilen, kusursuz yapan ve her zaman en mükemmel kişi
olmanız gerekir.

 3-İnsanların mutsuzluğuna ve üzülmesine sebep olan,


dışlarında meydana gelen olaylardır.
Strese yol açan yanlış inanışlar

 4-İnsanlar çabuk kırılır ve onları hiçbir zaman


incitmemek gerekir.

 5-Eğer insanlar sizi onaylamıyorsa, bu mutlaka sizin


hatalı veya kötü olduğunuzu gösterir.

 6-İyi ilişkiler karşılıklı fedakarlığa ve "verme" temeli


üzerine kurulur.
Strese yol açan yanlış inanışlar

 7-Kendini düşünmek kötü ve yanlıştır.

 8-Kendinizi yalnız hissediyorsunuz ve yaşadıklarınızı


ve duyduklarınızı kontrol edemiyorsunuz.

 9-Mutluluk, zevk ve tatmin ancak başka insanların


varlığı ile mümkündür ve yalnız olmak berbat bir
şeydir.
Strese yol açan yanlış inanışlar

 10-Kızgınlık mutlaka kötü ve yıkıcıdır.

 11-Hayatın küçük zorlukları ve


sorumluluklarından kaçmak, onlarla karşı
karşıya kalmaktan daha kolaydır.
STRES VE MANEVİYAT

 Manevi yönü güçlü insanlar, bu maneviyatı


farklı yollarla ifade eder. Örneğin, dua edebilir,
dini ayinlere gidebilir, inançlarını paylaşan
insanlarla etkileşime girebilir, meditasyon
yapabilir, hatta doğaya, müziğe veya sanata
yönelebilirler.
 Mesela, dindar insanlar için dua, Allah ile bağlanmanın bir yoludur. Dua
etmek, daha sakin, daha güvenli ve daha sağlam hissetmelerini sağlar.
Bu uygulama stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Öte yandan,
meditasyonun da benzer faydaları var. Örneğin, kan basıncını
düşürmeye ve bağışıklığı arttırmaya yardımcı olur. Ek olarak, stresi
yönetmeye de yardımcı olabilir.

 Dua ve meditasyon iç huzuru getirebilir.

 Manevi insanlar genellikle minnettardır ve şükranlarını ifade ederler.


Minnettar olmak stresi azaltmaya yardımcı olur.
 Öte yandan, maneviyat, olumlu ya da olumsuz olayları nasıl
yaşadığımızı önemli ölçüde geliştirir. Yüzeysel olarak
deneyimlemek, mağdur olmak veya kendimizi suçlamak
yerine yaşadıklarımızdan ders almaya başlarız.
 Özünde manevi uygulamalar yarattığı bakış açısı değişikliği
sayesinde stresi yönetmeye yardımcı olur. Manevi pratikler
aşılmaz görünen engelleri üstesinden gelinebilecek
zorluklara dönüştürmemize yardımcı olabilir. Maneviyat aynı
zamanda yaşamlarımızda gerçekten önemli olan şeylere
odaklanmamıza yardımcı olur.
STRES VE İNANÇ

 Stresin temelinde “yok olma korkusu” vardır. Varlığını


kaybetme yani ölüm korkusu insan için stresin baş
kaynağıdır. Ölüm korkusu insan için kaçınılmaz olduğu ve
insanın bunun tabii ve normal olduğunu bilmesine
rağmen, duygusal olarak ölüm olayına alışmamıştır. Ölüm
korkusu insanda sürekli var olan bir korku değildir. Çünkü
insan normal şartlarda ölümü aklına getirmez. Getirirse
bile bazen derin düşünmediği için insana korku kaynağı
olmayabilir.
 Maneviyatın insanın hayatında olumlu etkisi olduğu bilinen
bir gerçektir. İnanç birçok değer merkezinde bireysel olarak
güven ve bağlığın dinamik bir örüntüsüdür.
 İnanç güven sadakat ve vefa içerir. İnanan bir kişi
maneviyat yolu ile stresten nasıl kurtulacağını yaşanmış
tecrübe ile bilir.
 Mesela ünlü psikolog William James’in dediği gibi:
“Şüphesiz üzüntünün başlıca ilacı dini imandır.”

 Gandhi de “Dua ve ibadet olmasa idi ben çoktan


çıldırırdım” demiştir.
 Dini inançlar zor yaşam olayları karşısında insanlara
sığınılacak bir liman oluştururken yaşanan çaresizlik
ve korku duygularına dayanma gücünü
artırabilmektedir. İnsanı umutsuzluğa düşmekten,
yaşama azmi kaybetmekten koruyarak, çaresiz,
sıkıntılı ve zor durumlarda önemli bir sığınak ve
dayanaktır.
 O halde stresin baş kaynağı olan ölüm korkusundan
insan ancak din yolu ile kurtulabilir. Veya en azından
bu korkunun şiddetinin azalması ancak maneviyat
ile mümkündür. Çünkü ilahi dinlerde ahiret fikri
vardır. Ölümle insanın tamamen yok olmayacağına,
tekrar dirilerek öteki âlemde edebi yaşantısına
devam edeceğine inanılır.
OLUMLU DÜŞÜNME
 Olaylara pozitif bir
bakış açısı ile
yaklaşmak, bir çok
sorunun bizi
etkilemesini önler ve
sorunun çözümünde
önemli bir rol
oynamaktadır. Bu
nedenle
karşılaştığımız
sorunlarla mücadele
edebilme gücünü
olumlu düşüncelerle
elde edebiliriz.
 Stresli kişiler genellikle olayların iyi yönlerini
göremez ve hayata pozitif bakamaz. Zihniniz bir
bahçeye benzer; olumlu düşünce, iç konuşma, hayal
ve telkinlerle onu beslerseniz başarı ve mutluluk
sizin olacaktır. Endişe ümitsizlik, korku ile
beslenirseniz, bunlar adeta zehirli atıklar gibi sonuç
doğuracaktır.
DUYGUSAL VE
FİZİKSEL BOYUT
 Stres, duygu durumumuz üzerinde de çarpıcı
etkilere sahiptir. Günlük yaşamımız sırasında,
duygusal anlamda iniş ve çıkışlar yaşamamız son
derece olağandır, ancak, stres altındayken daha
fazla yorgun hissedebilir, modumuzda değişimler
yaşayabilir veya normalden daha sinirli
hissedebiliriz.
 Stres, aşırı uyarılmışlığa sebep olur, bu da uykuya
dalmakta zorlanmanıza ve huzursuz geceler
geçirmenize neden olabilir. Bu durum,
odaklanmanızı, dikkatinizi, öğrenme ve hafızanızı
olumsuz etkiler. Araştırmalar, uyku kalitesizliğinin,
kronik kalp rahatsızlıkları, depresyon ve hatta
obezite riskini arttırdığını gösteriyor.
Zihinsel stres boyutu
 Sık sık hafıza kaybı
 Düşüncelerin zihne hücum etmesi
 Konsantrasyonda güçlük çekilmesi
 Karar vermede güçlük çekilmesi
 Can sıkıntısı
 Devamlı olumsuz bencilce konuşmalar yapma
 Kafa Karışıklığı
 Karamsarlık
 İntihar etme düşüncesi
Duygusal Stres boyutu

 Duyguların sık sık değişmesi


 Huzursuzluk duyulması
 Kızgınlık
 Depresyon
 Üzüntü
 Sık sık kabus görme
 Sakinleşememe
 Ümitsizlik duygusu
 Aşırı ağlama
 Sinirsel gülme krizleri
 Heyecan duyamama
 Hastalık kuruntusu
Sosyal stres boyutu

 Diğer insanlardan soyutlanmak


 Acı duyma, gücenme
 Ben merkezli olma
 Yalnızlık
 Geriye çekilme
 Toleranslı olmamak
 İnsanlarla ilişki kuramamak
Ruhsal stres boyutu

 İçinde bir boşluk hissetme


 Affetmeyip kin duyma
 Hayatın anlamının kaybolması
 Suçluluk duygusu
 Diğer insanlara düşmanlık duyma
 Suç işleme
Fiziksel Stres boyutu
 Kalp çarpıntısı  Uykusuzluk baş  Boğazda ve ağızda kuruluk
ağrıları
 Kan basıncının  Sinirsel tikler
artması  El ve ayak
parmakların  Sık sık idrar yapma
 Kabızlık hissizlik
 Düzensiz aralıklarla yemek
 Titreme  Diş gıcırdatma yeme
 Sırt ağrısı  El ve ayak
parmaklarını aşırı  Nefes kesikliği
 Göğüs ağrısı
oynatma  Baş dönmesi, bayılma
 Kas spazmı  Tırnak yeme
 Kekemelik
 Ellerin ve ayakların  Alkol ve sigara
buz kesilmesi içiminde artış
 Deri hastalığı  Hazımsızlık
 Ani kilo değişmesi  Ülser
 Kronik yorgunluk
Duygusal Dayanıklılık

 Duygusal dayanıklılık, zor durumlarda ve


sonrasında çabuk toparlanabilmek ve yılmazlık
sergileyebilmektir. Temelinde, yaşanan stres ve
sıkıntılarla, duygularını yöneterek, rasyonel
düşünerek ve bilinçli davranış geliştirerek baş
etme becerisi yatmaktadır
Duygu Durum Bozukluğu ve Stres

 Sağlıklı insanlar günlük hayatlarında yaşadıkları


olaylar karşısında tepkisel olarak duygu durum
dalgalanmaları yaşarlar.
 Eşiyle tartışan bir kişinin birkaç saatlik kederli
olması veya çocuğunun başarısı nedeniyle annenin
birkaç gün neşeli olması gibi tepkiler sağlıklı duygu
duruma örnek olarak verilebilir, burada önemli
olan duygu durumun denge içinde olmasıdır.
Bozukluktan bahsedebilmek için gerekli
ölçütler

 Duygu durum bozukluğu, Şayet denge bozulursa


ve duygu durum en az 2 hafta süreyle keder
yönünde sürekli artış gösterirse depresif, en az 1
hafta süreyle neşe yönünde sürekli artış gösterirse
manik duygu durumdan bahsedilir. Diğer taraftan
duygu durumun azalması veya olmaması (düz çizgi
çizmesi) da şizofreniye özgüdür.
Duygudurum bozuklukları kapsamında
değerlendirilen hastalıklar

 Duygudurum bozuklukları başlığı altında


 "Depresif bozukluklar",
 "İkiuçlu (bipolar, manik-depresif) bozukluklar" ve
 "Diğer duygudurum bozuklukları" sınıflandırılır.
Duygudurum bozukluğu olan bireyler için
öneriler
 Virüsü almamaya, yaymamaya çalışın.(salgın döneminde)
 Psikiyatri hekimi ile temas kurulmalıdır.
 İlaçların düzenli alınması gerekir.
 Yeterli ilacınızın olduğuna emin olun.
 Günlük yaşamınızı düzenli ve planlı hale getirin.
 Ekran karşısında geçirdiğiniz süreyi sınırlandırın.
 Düzenli egzersiz yapın
 Güneş ışığı ve temiz hava alın
 Uyku düzeninize dikkat edin
 Özellikle salgın dönemlerinde sosyal mesafe değil fiziki
mesafe korunmalıdır.
 Beslenmeye dikkat edilmelidir.
 Sigara, alkol ve her türdeki madde kullanımından
kaçınılmalıdır.
 Kaygıların kontrol edilmesi gerekir.
 Gelişime açık olunmalıdır.
Affetmek, Anksiyete, Stres, Panik ve
Depresyon

 Anksiyete, stres, panik ve depresyon insanı elden


ayaktan düşürebilir.

 Enerjinizi tüketir ve günlük yaşamınızı idame ettirmenizi,


istediğiniz şeyleri yapmanızı daha zor bir hale getirir.
 Şiddetli bir hal aldığında, stres, anksiyete ve depresyon
anlamlı bir yaşam sürme yeteneğinize balta vurabilir.
 Affetmeyi öğrenerek stresin
bir çok etmeninden
kurtulabilirsiniz.

 Affetmek, anksiyete ve
depresyondan kurtulmanızı
sağlar ve panik yapmaya
olan eğiliminizi azaltır.

 Affederek, panik atak gibi


sorunların üstesinden daha
kolay bir şekilde
gelebilirsiniz.
Affetmenin
Stres ve
Depresyon
Üzerindeki
Olumlu Etkisi
 Stres ve depresyonun altında
yatan nedenlere baktığımızda
sorunun genellikle düşünme
biçimimizde olduğunu
görürüz.
Zamanımızın çoğunu endişe
ederek ve korkutucu
düşüncelerle harcadığımızda
Stres ve Anksiyeteyi kanıksarız.
Akabinde vücudunuz uyarılır ve
bir teyakkuz haline geçer.
 Böyle bir durumda vücudumuzun
stres ve kaygı yaratan
düşünceleri tetikleyen özellikte
hormonlarla dolup taşma ihtimali
artar.
 Aynı şekilde, çıkış yolu olmayan bir duruma
saplanıp kalmak, daha iyi bir gelecek için ümit
besleyememek gibi kasvetli ve karanlık
düşünceler de bir alışkanlık haline gelir. Bu tarz
düşünceler, vücudunuzda belirli türde
hormonların salınmasına neden olur. Bu
hormonlar, halsiz, enerjisiz ve isteksiz
hissetmenize yol açar ve depresif, mutsuz
düşünceler hissetmenizin ihtimalini arttırır.
Affetmek, kanıksanmış düşünce kalıplarınızı

değiştirmenin, onları yorumlamanın bir yolunu size
sunarak, bu tarz düşünce biçimlerinden ve duygulardan
kurtulmanıza yardımcı olur.
 Affetmek, radikal, olumsuz değişiklikler yapmanıza
olanak tanır.
 Endişe verici veya korkutucu bulduğunuz şeylerle başa
çıkmanızı ve aynı zamanda tıkılıp kaldığınızı hissettiğiniz
durumlarda bir umut ve yeni fırsatlar bulmanızı sağlar.
 Bununla birlikte Affetmek, sizi ileriye – çok daha ileriye de
götürebilir.
 Affetmek, tutum, inanç ve düşünce
alışkanlıklarınızda derin değişiklikler yapmanıza
yardımcı olur.
 Sizigeçmişinizden çekip alıp, daha iyi bir
gelecek için yola koyulmanıza olanak tanır.
 Affetmekstres, korku, anksiyete, depresyon ve
paniğe neden olan düşünce kalıplarınızı
kırmanızı sağlar.
 Affetme Çalışmaları yapmak,
vücudunuzun olumlu, hayat
kalitenizi arttıran duygularla
dolup taşmasına yardımcı
olur. Bu olumlu duygular, ve
ilgili hormonlar hayattaki iyi
şeyleri görmenizi ve
onlardan keyif almanızı
kolaylaştırır. Bu sayede daha
bağışlayıcı biri olmanız daha
kolaydır.
 Affetmek, ayrıca diğer
insanlara, ulaşıp,
onlara
dokunabilmenizi
sağlar. Diğer insanlara
dokunabilmek, stres
ve anksiyeteyi
azaltabilmenin ve
izolasyondan,
depresyondan
kurtulmanın en iyi
yollarından biri olarak
bilinir.
STRES ÇÖZÜM YOLLARI

İLEŞİTİM
 iletişim ” Bilginin, semboller,
işaretler, davranışlar, mimikler,
vb. şeklinde bir yerden başka bir
yere aktarılmasıdır. Bir aktarımın
anlamlı olabilmesi, yani alıcı
tarafın aktarılan şeyi
anlayabilmesi için, aktarım
kodlarının her iki tarafça da
bilinmesi ve anlaşılması
gerekir.”
İLETİŞİM SÜRECİ
Gerçek olumlu bir iletişimde olması gereken bir
takım özelikler vardır ve koşul düzeyindedir,
bunlar empati, saygı, saydamlık ve somutluktur.
Empati

 Empati, diğerinin
duygularının
yoğunluğunu ve
anlatımının algılanma
ve anlama yeteneğidir.
Bunun algılanıp
anlaşıldığının
bildirilmesi empati
kurulumudur ancak
papağan gibi
yinelemek olumsuz bir
empati girişimidir.
Saygı
 Kişinin karşısındakine de, kendine de
saygısı olması gereklidir. Kendini
kabullenmeyen karşısındaki
kabullenemez. İlişkide bulunulan kişi kim
olursa olsun kabullenilmelidir. Bu karşı
tarafta kabul edildim duygusunu
oluşturacaktır.

 Saydamlık dürüstlük, içtenlik ve


doğruluk anlamına gelir. Yaşadığınız
duygunun farkında olmalısınız eğer
bunlar uygunsa iletiniz. Mesajınızı
alacak kişi hazırsa iletiniz yoksa bu
saydamlık olmaz, saygısızlıktır
Somutluk

 Somutluk konuştuğumuz
kişi ile genel konuşma
yerine belirgin, kendine
özgü duygu, değer
düşünce ve sorunların
anlatılması için
cesaretlendirilmesi
olarak nitelendirilir.
 Kişilerarası ilişkiler, iletişim temelli
gerçekleşmektedir. Bu nedenle iletişimin sağlıklı
olması, kişiler için ilişkilerin derin, anlamlı ve
doyurucu olmasını sağlarken, sağlıksız iletişim,
anlaşılamama duygusu veya istenmeyen yalnızlıktan
başlayarak, çok daha derin sorunlara kadar gidebilen
durumları meydana getirebilmektedir.
 Bununla birlikte pek çok psikolojik ve duygusal
sorunun iletişim problemlerinden kaynaklandığı
birçok psikiyatrist tarafından vurgulanmıştır.
 İnsanlarınsadece tek düzeyde iletişim
kurmaları ve kurdukları iletişimle ilgili
konuşmamaları anlaşmazlık, kaygı, karamsarlık,
stres, öfke ve tutarsızlıklara neden olmaktadır.
 İnsanyaşamında bu kadar önemli olan iletişim
kavramı: süreç, etki, fikir, haber, duygu, ifade,
anlam, mesafe ve temel eğitim becerileri gibi
birçok kavramı içeren karmaşık ve çok boyutlu bir
süreç niteliği taşımaktadır.
 İletişimde en önemli unsur,
başkalarıyla iyi iletişim
kurabilmek için öncelikle
kendimizle çok iyi iletişim
kurmamızın gerekliliğidir. Bu
durum kişinin benliğinin
gelişmesi açısından da önem
arz etmektedir.
 İyibir iletişim yeteneği olan kimse,
iletişim kurduğu kişinin bedeninin
duruşu, sesinin tonu ve iç dünyası
hakkındaki ipuçlarını anında görür ve
onları anında değerlendirmeye
çalışabilir.
 Böylelikle birey, kişilerarası ilişkiler
açısından iletişim becerilerini
kullanarak kendini daha kolay ifade
edebilir. Bu sayede bireyin çevresindeki
insanlarla ilişkileri pozitif yönde
olacağından, birey kişilerarası
ilişkilerden kaynaklanan olumsuz duygu
durumlarından kolaylıkla
sıyrılabilmektedir.
 iletişimbecerilerini iyi kullanabilen bir bireyin
kendi hayatını kontrol edebileceğini, başkaları
tarafından kontrol edilmeye çalışıldığında bu
durumu engelleyebileceğini, olaylara ve başka
bireylere güçlü bir şekilde etki edebileceğini,
güvenliği, mutluluğu ve amaçları için davranışlar
geliştirebileceğini ve hayatıyla ilgili pozitif
değişiklikler yapabileceğini unutmamak
gerekmektedir.
 Özellikle spor, sanat vb.
alanlarda iletişim becerilerini
geliştiren bireylerin stres, öfke,
kaygı gibi olumsuz duygu
durumlarından sıyrılarak
başarıyı, mutluluğu ve çalışma
azmini daha kolay
yakalayabileceklerini de ifade
etmek gerekmektedir.
İletişim Engelleri

 Kişisel Etmenler : Kişinin duygu, düşünce, yaşantıları, cinsiyet, yaş,


eğitim, kültür gibi faktörler.
 Fiziksel Etmenler: İletişim kurulan ortam ve iletişim araçlarından
kaynaklı iletişim engelleri
 Semantik Faktörler : İletişimde mesaj iletiminde kullanılan şekil ve
sembol farklılıklarıdır.
 Zaman Baskısı: Bir mesajın veya eylemin tam zamanında alıcısına
iletilmesi ve bu konuda yaşanan aksaklıklar.
 Algıda Seçicilik : Mesajın bilerek veya bilmeyerek yanlış algılanmasıdır.
Kişilerin bir takım önyargılara sahip olmaları, kendilerine gelen
mesajları almak istememeleri ve seçici davranmalarından kaynaklı
iletişim engelidir.
 Yukarıda belirtilen
engeller ortadan
kaldırılabilir ise iletişim
konusunda herhangi bir
sorun ile
karşılaşılmayacak ve kişi
daha az stres faktörü ile
karşı karşıya kalacaktır.
STRES ÇÖZÜM YOLLARI

ORGANİZASYON
Bir çalışanın iş yerinden
beklediği ve aradığı en önemli
özellik nedir?
❑ Yüksek bir gelir,
❑ Yeni teknolojiler,
❑ Kariyer gelişimine açık olması,
❑ İş kolaylığı,
❑ Temizlik ve Hijyen kurallarına uyması,
❑ Sevgi gösterilmesi,
❑ Tatil imkanı verilmesi,
❑ Kısa çalışma süreleri,
❑ Ulaşım ve servis imkanı vermesi,
❑ Lojman ve konut imkanı vermesi,
❑ Huzurlu bir çalışma ortamı sunması,
❑ İş güvencesi vermesi
 Huzurlu ve güvenli bir çalışma ortamının
olmadığı bir işyerinde diğer faktörlerin
hiçbir önemi bulunmayacaktır. Bu
nedenler iş görenler belki başlangıçta
ekonomik kaygılar, iş güvencesi gibi
diğer faktörlerin kendileri açısından
daha fazla önemli olduğunu
düşünebilirler.
 Ancak belki de
ailemizden ve
sevdiklerimizden
daha fazla zaman
geçirdiğimiz iş
yerinde aranacak ön
önemli özellik;

 HUZUR ‘ dur.
 Bireyin kendi özellikleri, yetenekleri, aile
yapısı, yaşantısı ve davranışları dışında ortaya
çıkan stres kaynakları genellikle çalışma
yaşamından kaynaklanmaktadır.
 Çalışma hayatında ortaya çıkan stres ile ilgili
sorunları çözmek çoğu zaman çalışanın kendi
elinde değildir. Bu nedenle iş ile ilgili , iş yeri
ile ilgili ve çalışma ilişkileri ile ilgili stres
sorunlarının çözümü örgüt içerisindeki
yöneticilere düşmektedir.
 Yönetim kademesinde görev alanların önce kendi streslerini kontrol altına
almaları daha sonra sorumlu oldukları yönetim alanlarında bulunanların stres
kaygılarını ve sorunlarını en aza indirmeleri gerekmektedir.
 Bu konuda deneyimli ve bilgili olmaları, sorunları yerinde tespit edip pratik
yöntemlerle anında sonuca gitmeleri işgörenlerin takdirini kazanmalarına
katkıda bulunacaktır. Yöneticilerde stres konusunda iş görenlerin stresini
azaltacak ve ortadan kaldırabilmek için aranacak en önemli özellikler;

 * Adaletli davranmak,
 * Pratik bir zekaya sahip olmak,
 * Çözüm odaklı davranmak,
 * Yeniliklere açık olmak,
 * İş görenlerin gelişimine destek olmak
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Örgütün Yapısal Özellikleri


1. Merkezilik

2. Karara katılmada yetersizlik

3. Gelişme veya ilerleme fırsatının


azlığı

4. Aşırı biçimsellik

5. Emeğin bölünmesi ve aşırı


uzmanlaşma

6. Örgütün, birimlerin birbirine


bağımlılığı
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Fiziksel Koşullar
1. Radyasyon

2. Kalabalık çalışma koşulları

3. Özel yaşam

4. Aşırı gürültü

5. Sıcak ya da soğuk ortam

6. Zehirli maddeler

7. Hava kirliliği

8. İş kazaları ve yetersiz aydınlatma


ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Örgütsel Süreçler

1.Zayıf iletişim

2.Performansa ilişkin
dönüt
eksikliği veya zayıflığı

3.Amaçların belirsizliği
veya çatışması

4. Yetiştirme programları
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI
İş gerekleri ve rol özelliklerine ilişkin stres kaynakları ise
şöyledir:
• Çalışma koşulları

1.Kalabalık

2.Gizliliğin korunamayışı

3.Mekan düzenlemesinin
kötü oluşu

4.Zehirli kimyasal
maddelerin varlığı
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• İş koşulları
1.Güvenlik
tehlikesi

2.Hava kirliliği

3.Radyasyon
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Kişiler arası ilişkiler


1. Adaletsiz veya saygısız
denetçiler

2. Kabul ve tanınma
yoksulluğu

3. Güven yoksulluğu

4. Yarışma

5. Temsil sorumluluklarında
güçlük

6. Gruplar arası ve grup içi


çatışmalar
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• İş gerekleri
1. Tekrarlı çalışma

2. Zaman baskısı ve iş teslimatı

3. Beceri gereğinin azlığı

4. Başka kişilerden sorumlu olma

5.Eksik veya fazla istihdam


ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

• Rol özellikleri

1.Rol çatışması

2.Rol belirsizliği

3.Rolün az veya fazla oluşu

4.Rol-statü uyumsuzluğu
ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI

•Bireysel etmenli stres kaynakları


1.İşkolik olma
2.İyimserlik- kötümserlik
3.Gerilime tahammül düzeyi
4.Nevrotik kişilik
5.Endişe
6.Yetenek
7.Orta yaş bunalımı
 İşgören açısından istenmeyen stresi örgütsel yapının da
yarattığını, özellikle işletmede iyi yürümeyen beşeri ilişkiler
sisteminin, hatalı kariyer geliştirme çatışmalarının, yetersiz
fiziki çevrenin başlı başına stres kaynağı olduğunu bilmekteyiz.
 İşgören bedensel ve düşünsel yapısını olumsuz etkileyen,
çalışanların başarı ve mutluluğunu engelleyen iş stresinin
yönetimi açısından işletmeyi yönetenlere de düşen görevler
vardır.
 Stresle başa çıkmada
yararlanabilecek örgütsel
mücadele yöntemleri
bireyler üzerindeki iş
stresini azaltmak veya
önlemek amacıyla
geliştirmelidir. Başlıca
örgütsel mücadele
tekniklerini aşağıda kısaca
vermeye çalışacağız.
Örgütsel Stresin Önlenmesinde
Yönetimin Uygulayabileceği Yöntemler

 1. Yönetim işgörenler için destekleyici bir


organizasyonel yapı geliştirilmelidir.
İşletmenin örgütsel işleyişi planlarken yapıyı
merkeziyetten uzak, katılımcılığı destekleyici, ortak
karar vermeyi özendirici, ast üst arası iletişim
engellerini yok edici bir organizasyon geliştirilirse,
yalnızlık, desteksizlik ve aşırı işbölümünün yarattığı
olumsuz stres, önemli ölçüde engellenecektir.
 2. İş zenginleştirmesine dönük örgütsel
düzenlemeler yapmak gerekir.
 Sürekli tekdüze yapılan ve önemli zihinsel çaba, farklı
düşünme gerektirmeyen işler, bir müddet sonra işgörenler için
sıkıcı ve çekilmez olmaya başlar. Özellikle yetenekli ve
yaratıcı tipler, işlerinde boyut, derinlik ararlar. Yönetim
yapacağı düzenlemelerle işgörenlerin yaptıkları işi
zenginleştirmelidir. İş içerik olarak zenginleştirilip, kişiye daha
fazla sorumluluk verilebilir, önüne başarı fırsatları çıkarılabilir,
kendi gayretine göre yükselmesi sağlanabilir.
 3. Çalışanlar arasındaki çatışmayı
azaltmak ve örgütsel rolleri belirgin hale getirmek
gerekir.
 Birişletmede ortaya çıkan rol çatışması ve
belirsizliği belli başlı bireysel stresörlerdendir. İyi
bir organizasyon yeterli iş başı eğitimi, kişilerin ne
yapacağını gösteren görev tarifleri ve çalışanlardan
zamansız bilgi istemeyi engellemeye yönelik
düzenlemeler rol belirsizliğini ve kişiler arası
çatışmayı önemli ölçüde azaltır.
 4. İyi ve açık bir kariyer planı yapmak,
bu konuda çalışanlara danışmanlık yapmak gerekir.
 Eğer işletmede yükselme ve ilerleme basamakları
belirli ise ve kişiler tarafından kavranırsa çalışanlar
kendilerini istedikleri hedeflere göre yetiştirmeye
çalışacaklar, ara sıra yöneticilerinden tavsiye
isteyeceklerdir. İşgören yapacağı çalışmalar sonunda
geleceğinin ne olacağını bilirse daha az olumsuz stres
yaşayacaktır.
STRESİN ÇÖZÜM YOLLARI
KORUYUCU PSİKOLOJİ
 Koruyucu faktörler
ifadesi, risk ya da
zorluğun etkisini
yumuşatan, azaltan
ya da ortadan
kaldıran, sağlıklı
uyumu ve bireyin
yeterliklerini
geliştiren durumları
tanımlamaktadır.
Koruyucu Psikoloji, merhamet
ve vicdan sahibi çocuklar
yetiştirirken onları dış dünyanın
getirebileceği gerginliklerden
nasıl koruyacağımızı tartışıyor.
Çocuklarımıza erdem,
dürüstlük, ahlak, vicdan gibi
değerleri aktarırken onlarla en
güzel biçimde iletişim kurmanın
yollarını ortaya koyuyor.
 Hedefi, ‘duygusal ve ahlaksal zekâsı yüksek insanlar’
yetiştirmek olarak belirliyor. Ve ısrarla, hiçbir zaman
hiçbir şey için geç kalınmış olmadığını; iyi niyet, çaba
ve kararlılıkla yüründüğünde yaşananların hayatı
anlamlandıracak ve kolaylaştıracak birer tecrübeye
dönüşebileceğini vurguluyor.
 “Ruhsal sorunların/hastalıkların başlamasını
önlemeyi veya geciktirmeyi, sorunun/hastalığın
süresini kısaltmayı ve ruhsal sorunlara bağlı yeti
yitimini azaltmayı amaçlar.

 «Önlem almak tabii ki tedavi etmekten daha etkindir.»


Koruyucu psikolojinin temelinde soruna-hastalığa ait
risk faktörlerinin olduğu ve bunlara yönelik önlemler
alınması, ayrıca koruyucu faktörlerin aktive edilmesi
vardır. Şöyle ki, risk oluşturan etkenler biyolojik
olabildiği gibi sosyal, duygusal ve çevresel de
olabilmekte; hatta çoğu zaman bu etmenlerin karşılıklı
etkileşimi sonucu ortaya çıkmaktadır.
 Kişinin-çocuğun büyüdüğü, eğitim aldığı ortam ve
buradaki ilişki-iletişim kalitesi bireyin ruh sağlığı ve
kişilik gelişimi üzerinde göz ardı edilemeyecek öneme
sahiptir
 Bireye ait koruyucu faktörler kişinin-çocuğun
sağlıklı gelişmesinde harekete geçer. Kişinin
yaşam boyu karşılaşacağı stres faktörleri ile
başa çıkabilmesinde bireyin önceki
tecrübeleri, aile ve sosyal çevreden alınan
destek, stres oluşturan etmenlerin birey için
özgül anlamı, kendi kendine yetebilme
duygusunun varlığı ve benlik saygısının
gelişmiş olmasıdır.
Çocuğun ya da ergenin ailede en az bir ebeveyn ya da
aile bireyi ile olumlu yakın ilişki içinde bulunması,
ebeveynlerin çocuklarına yönelik gerçekçi ve yüksek
beklentilerinin olması ile çocukların düzenli ve etkili bir
biçimde izlenmesi (monitoring) gibi faktörlerin risk
altındaki çocukların hem uyumlarında hem de akademik
ve sosyal alanlarda başarılı olmalarında temel
belirleyiciler olduğu konusu üzerinde geniş bir uzlaşma
sağlanmıştır.
 Koruyucu Psikoloji başta öğretmenler olmak
üzere insanlarla diyalog içinde bulunan tüm sektör
çalışanlarının yaşam kalitesini arttırmaya yöneliktir.
 Sonuç olarak söylenebilir ki,
 Bireyin gelişiminde ve tüm hayatı boyunca aile
içi faktörleri temel rol oynamaktadır. Aile içi
faktörler ile birlikte çevresel faktörler ve
koruma faktörleri de bireyin sağlam ve
güvenli bir hayat sürmesinde etkili olmaktadır.
STRES VE BAŞARI
STRES NEDİR ?

DIŞSAL VEYA İÇSEL FİZYOLOJİK VEYA UYUM SAĞLAMAMIZI


ETKENLERİN PSİKOLOJİK GERGİNLİK GEREKTİREN
ORGANİZMADA DURUMU HERHANGİ BİR
YARATTIĞI DEĞİŞİKLİK DEĞİŞİKLİKTİR
VE TEPKİLERİN TÜMÜ
STRES ÇEŞİTLERİ

 Negatif stres

 Bireyin kaynaklarını ve baş etme yeteneklerini


tüketen durumlar
 Yaralanma, boşanma, kayıp vs
 Pozitif stres

 Sonucunda kazanç veya keyif sağlayan durumlar


 Başarı sağlamak, işe girmek vs
NEGATİF STRES

-Algı ve dikkat düzeyini bozar.


-Öğrenme seviyesini düşürür.
-Zihinsel verimliliği azaltır.
-Yapılan her tür işte performansı düşürür.
POZİTİF STRES
(Optimum Düzeydeki Stres)

-Organizmayı harekete geçirir.


-Genel uyarılmışlık düzeyini yükseltir.
-Algı ve dikkat düzeyini arttırır.
-Öğrenme seviyesini yükseltir.
-Zihinsel aktiviteyi arttırır.
-Yapılan her tür işte iyi bir performans
gösterilmesini sağlar.
Stres verici hiç bir yaşantının olmaması ;

Çok ciddi bir stres kaynağıdır !!!


-Stres, sadece yaşadığımız olumsuz
durumlarda değil, olumlu durumlarda da
karşımıza çıkmaktadır.

-Her durum ve şartta stresten kaçınmamız


gerekmemektedir.

-Optimum düzeydeki stres kişinin yaptığı her


tür işte başarısını arttırmaktadır.
OLUMLU STRES DÜZEYİ

 Her insanın en rahat çalıştığı ve en verimli olduğu bir olumlu stres


düzeyi vardır.
 Stresle başa çıkmanın en temel koşulu, bu olumlu düzeyin üstüne
çıkıldığı ya da altına düşüldüğü durumları fark etmektir.
 Uzmanlar, bir miktar stresin herkes için gerekli ve yararlı olduğunu
söylemektedirler.
STRES YARATICI FAKTÖRLER NELERDİR ?

 Bireye stres yaşatan her etken


 İçsel ve dışsal stresörler

 Çevresel nedenler
 Sosyal olaylar
 Fizyolojik nedenler
 Psikolojik nedenler
Bireysel nedenler:

 mükemmeliyetçilik
 Yetersizlik duygusu
 Kişilik yapısı
 “hayır” diyememe
 Başarısızlık korkusu
 Zamanla yarışmak
 Gerçekdışı beklentiler
 Bilgi eksikliği vs
Diğer insanlarla ilgili nedenler:

 Bireyingereksinimlerinin farkına
varılmaması
 Ailesel kriz
 Dışlanma, kabullenmeme
 Diğer insanların istekleri vs
Çevresel nedenler:

 İşgarantisi ve güvenilirliği
olmaması
 Yeni iş, ev, yerleşim yeri
 Boşanma, evlilik, doğum
 Emeklilik, menopoz
 Hastalıklar, kayıplar
 Politik şiddet, terör, savaş
 Yorucu, ağır işler, sınavlar vs
Stres Ne Zaman Sorun Oluşturur? (1)

-Stres aşırı hissedildiğinde,

-Süreğen olduğunda,

-Stres yaratan birden fazla faktör bir araya


geldiğinde,

-Kişinin sosyal destekleri yetersiz olduğunda,


Stres Ne Zaman Sorun Oluşturur? (2)

-Stresle baş etme yöntemleri etkin bir


şekilde kullanılmadığında,

-Kişinin kendisini psikolojik açıdan güçsüz


hissettiğinde,

-Mücadele gücünü yitirdiğinde,

-Hayatının kontrolünü kendi iradesi ile


sağlayamadığı durumlarda.
Stres kontrol edilebilir veya

Önlenebilir bir yaşantıdır !!!


İlk adım;

 Streslihissetmemize neden olan


durumların ve stres altında iken
hissettiklerimizin farkına varmak
Örnek sorular;
 Baskı altında hissettiğimde, kızdığımda
genellikle ne yapıyorum?

 Stres karşısındaki davranışlarım insan


ilişkilerimi nasıl etkiliyor?

 Bu davranışlarım sağlığımı nasıl etkiliyor?

 Farklı başa çıkma davranışları denemem


yararlı olabilir mi?
Stres ile başa çıkma yolları

 Gevşeme yöntemleri

 Solunum egzersizleri
 Aşamalı kas gevşetme
 Zihinde canlandırma yoluyla gevşeme
 Diğer (meditasyon, biyofeedback)
 Ototelkin /
 Kendini motive etme
 Olumlu bir tutum geliştirme
 Olumlu bir yaşam tarzı geliştirme
- Beslenme
- Fiziksel aktivite
OLUMLU TUTUM GELİŞTİRMEK

 Olumsuz tutum ve düşünce


olay sırasında yaşanan
gerginliği arttırır
 Stresiazaltmak için bu
olumsuz düşünce kalıplarını
fark etmek gerekir
Bazı başa çıkma cümleleri

 Bu işi başarabilirim. Önceden de başa


çıkmıştım
 Bu dünyanın sonu değil,
 Belki başa çıkmanın bir yolu vardır
 Hemen sonuca gitmek doğru değil
 Elimden geldiğince sakin olmaya çalışmalıyım
OLUMLU BİR YAŞAM TARZI GELİŞTİRMEK

 Sağlıklıbeslenme: Kötü beslenme sinirsel


duyarlılığı arttırarak strese dayanıklılığı azaltır

 Düzenli fiziksel egzersiz


 Gerilimi azaltır
 Strese bağlı hastalık riskini azaltır
Stresli iseniz!!!!!
 Kendinize zaman ayırın
 Sevdiklerinizle daha fazla vakit
geçirin, başka uğraşlar edinin
 Sağlıklı yaşamaya çalışın
 Ulaşılabilir, gerçekçi hedefler
belirleyin
 Stres tepkilerinizi tanımaya çalışın
Stresli iseniz!!!!!

 İnsanlarla sorunlarınızı çatışmaya girmeden


çözmeye çalışın
 Enerji ve zamanınızı iyi kullanın, “hayır”
demeyi öğrenin
 İşi özel yaşamınıza, özel yaşamınızı işe
taşımayın
 Duygularınızı ifade etmekten kaçınmayın
 Duygu ve sorunlarınızı paylaşmak için kendi
destek gruplarınızdan yardım istemekten
çekinmeyin
UNUTMAYIN !!!!!

Amacımız stresten uzak bir yaşam

sürdürmek değil, stres ile etkin bir

şekilde mücadele etmeyi öğrenmek

olmalıdır
Kişileri etkileyen olaylar değil,
olaylara verdikleri anlamlardır.
MUTLULUK BİR VARIŞ DEĞİL,
BİR YOLCULUKTUR.
MOTİVASYON
MOTİVASYON NEDİR?

İnsanları iş yapma konusunda harekete


geçiren güçtür.
 -Mükemmellik standardını yakalama veya
yükseltme arayışı.
 -Grup ya da kuruluşun hedeflerini benimseme.
 -Fırsat doğduğunda harekete geçmeye hazır
olma
 -Engellereveya yenilgilere rağmen hedefler
doğrultusunda yol almaya ısrar etmek.
Motivasyon

 1.İçsel Motivasyon

 2.Dışsal Motivasyon
İçsel Motivasyon:

En iyi harekete geçirici motivasyon


olduğu kabul edilmektedir.

❖ İhtiyaçlar,
❖ Hedefler
❖ Arzular,
❖ İlgiler,
❖ Sevgiler….
Bireyi hareketlendiren, iten en önemli
etkenlerdir.
Dışsal Motivasyon

 Ödüller,
 Çevreden davranışa yansıyan tüm etkiler,
 Çevrenin davranışı kontrol etmesi,

“Ödül bazen öğrenmeyi katlayabilir."


HEDEFİNİZ NE ?

Hedefi belli olmayan gemiye hiçbir


rüzgar yardım etmez.
 Kişinin
önündeki en büyük engel
KENDİSİDİR.

 Kişi
kendisine inanır, güvenirse
hedefine daha kolay ulaşabilir.
İmkansızlıklar, yokluklar, sistemler sizleri,
siz istemedikçe yoldan alıkoyamaz.
Unutmayın sizin bulunduğunuz yerde olmak
isteyen milyonlarca kişi var.
Kötüyü görür düşünürseniz sonuç "kötü" olur.
Siz başarıyı ve amacınızı düşünün ki "iyiye,
istediğinize" ulaşabilesiniz.
KENDİMİZİ MOTİVE ETME

Neleri değiştirmek istediğinize karar verdiniz.


Önünüzdeki engelleri belirlediniz.
Şimdi: Unutmayın!
motivasyon
o Kesin hedefler belirleyin. bulaşıcıdır.

o Onlara ulaşmanın yollarını planlayın.


o Kesin bir zamanlama yapın.
o Bu süreçte acele etmeyin kararlı olun.
Geldiğin zaman
boşlukları dolduran değil,
gittiğin zaman
yeri doldurulamayan ol.
• STRES ve KRİZ YÖNETİMİ
• Krizin Tanımı ve Türleri
Kriz sözcüğü şu durumları ifade eder,
«arzu edilmeyen ve içinden çıkılması zor bir durum»,
«olağan dışı ve olumsuz gelişme»,
«bir işin olayın geçtiği karışık aşama»
«birden bire ortaya çıkan kötüye gidiş
tehlikeli an»
Kriz dönemlerinde:

Kurum ve kuruluşların karar mekanizmaları


yetersiz kalır.
• Planlar işlemez hale gelir.
Örgütün değişime uyum yeteneği
zayıflar.
Bu gelişmeler çalışanların psikolojik durumunu
olumsuz yönde etkiler
Stresin örgütsel kaynakları ortaya çıkar.
Türü ve faaliyet alanı ne olursa olsun örgütler bugün hızla değişim
yaşayan bir alan içerisinde bulunmaktadırlar.

Söz konusu değişim, örgütlere aynı anda çeşitli fırsatlar ve tehditler


sunmaktadır.
KRİZLER Bir örgütün üst düzey hedeflerini ve
işleyiş düzenini tehdit eden durumlardır.
KRİZLER Örgütün yaşamını tehlikeye sokan ve ivedi tepki
gösterilmesi gerektiren, örgütte gerilim yaratan bir
durumdur.
Kriz Türleri
ABD’deki Kriz Yönetimi Enstitüsü (ICM) krizleri 4
kategoriye ayırmaktadır.
1-Doğal Afetlerin açtığı yol açtığı krizler
2-Mekanik problemlerin oluşturduğu
krizler
3- İnsan hatalarından
kaynaklanan krizler
4-Yönetimsel karar/kararsızlıkların yol
açtığı krizler
Genel olarak daha çok Yönetimsel Karar ve kararsızlıklardan kaynaklı oluşan
krizlerin üzerinde önemle durulmaktadır.
ÖRGÜTLERİN KRİZLE YÜZ YÜZE GELMESİNDE
ROL OYNAYAN FAKTÖRLER

1-Çevresel Faktörler: 2-Örgütsel Faktörler:


-Ekonomik sistem ve durum -Örgütsel Yapı(Örgütsel yapı katı ve değişime açık değlse)
-Teknolojik Gelişmeler
-Toplumsal ve Kültürel Etmenler -Yönetimin Niteliği
-Hukuki ve Siyasi Etmenler
-Uluslar arası çevre Etmenleri
-Doğal Faktörler
Son zamanlarda Yaşanan Bir Kriz Örneği:
“Volkswagen çalışanlarını suçladı”
Emisyon krizi ile ilgili BBC'ye konuşan Volkswagen Yönetim Kurulu Üyesi
Olaf Lies çalışanlarını sorumlu göstererek, "hileli yazılım indirenlerin şahsi
sorumluluk alması gerekiyor" dedi. ABD 'nin Çevre Koruma Müdürlüğü
(EPA) geçen hafta Volkswagen'in dizel motorlu araçlarına fabrika çıkışında
yapılan egzoz emisyon testlerinin hatalı olduğunu açıkladı. Şirket, dizel
motorlu araçlara yerleştirilen bir yazılım sayesinde aracın karbon
emisyonlarını bilinçli şekilde olduğundan düşük göstermekle suçlanıyor.
Yaklaşık 11 milyon dizel aracın bu sorundan etkilendiği ifade ediliyor.
Lies, "Yazılımların yüklenmesine izin veren ya da bizzat yüklenmesi
kararını alan insanlar suç işlemişlerdir. Mutlaka kişisel sorumluluk
almalılar" dedi ve şöyle devam etti:
"Bu sorunlardan son yaptığımız yönetim kurulu toplantısında haberimiz
oldu. Medya öğrenmeden kısa bir süre önce öğrendik. Burada çok açık
olmak istiyorum. Yönetim kurulunun bu sorunların ABD'de bir yıl
öncesine kadar bilinmesine rağmen neden bilgilendirilmediğini
öğrenmemiz lazım."

Lies, şirketin bu durum nedeniyle motorların


düzeltilmesi ve yasal zararın giderilmesi için ne
kadar ödemesi gerektiği konusunda bir fikri
olmadığını söyledi; "Çok büyük zarardayız çünkü
milyonlarca insan Volkswagen'a güvenini kaybetti.
Eminim çok sayıda insan zararları nedeniyle dava
açacaktır. Çok sayıda aracı geri çağırmamız lazım ve
bunu çok hızlı yapmalıyız" ifadelerini kullandı.
Krizleri temsil eden 3 özellik
-Krize kaynaklık eden olaya cevap vermek için, son derece sınırlı bir zaman
olması

-Krize kaynaklık eden olaya ait eldeki bilgilerin güvenilmeyecek derecede belirsiz
olması

-Krizin mevcut, maddi ve insan kaynaklarına yönelttiği tehdit


KRİZ SÜRECİ ve AŞAMALARI
A-KRİZ BELİRTİLERİNİN SAPTANMASI
•Kriz durumlarının belirtileri vardır ama krizin kendisi belirsizlikle gelir.

•Krizi sezmek için çevre analizi ve erken uyarı sistemleri kullanılır.

•Özellikle büyük kurumlar krizi sezmek için özel takımlar oluştururlar.


• Takımın görevi kriz belirtilerini tespit etmek ve olası krizlere çözüm
önerileri geliştirmektir.

• Kriz Yönetimi olası bir krizi çözmek için etkin bir yapı oluşturulmasıyla
başlar.

• Örgütlerin her olası kriz için hazır olmaları mümkün değildir. Bu nedenle
kriz yönetimi genel bir anlamdan çok yönetilebilen krizleri kapsayan sınırlı
bir anlamı ifade eder.
•Kriz yönetimi olası kriz durumlarına karşı , belirtileri analiz ederek ve bunları engelleyici
önlemler alarak çözüm planları oluşturulup uygulanan süreçtir.
•Buna göre kriz yönetimi Kriz öncesinin belirtilerinin yönetimiyle
başlar.

1-Küçük problemler tespit edilerek olası bir krize neden olmadan önü
kesilir.

2-Kriz olasılığını tamamıyla engelleyecek bir yöntem yoktur. Kriz


yöneticiliği demek krize sebebiyet verme ihtimali bulunan belirtileri
saptayarak uzun vadede krizi önleyici planlar yapmak ve bu alınan
kararları uygulamak demektir.
• 3-Krizin belirtileri patlak verdiğinde yönetim durumu fark edecek ve
tehditlerle fırsatların tespit edilmesi çözüm önerileri geliştirilmesi için
liderlik konusu ön plana çıkacaktır.

• 4-Kriz yönetimi ekibi Ar-Ge gibi yönetim kademesinde alt kademeden ayrı
olarak yapılanmalıdır. Ve gerektiğinde dışarıdan uzman desteği, görüşü,
önerisi alınmalıdır. Aksi taktirde ekip mevcut krizi devam ettirmekten
başka bir şey yapamaz.
B-KRİZ SÜRECİ
Kriz döneminin 3 evresi vardır.
1-Şok dönemi: Krizin hala sıcak olduğu evredir. Her şey altüst olmuş sürmekte olan
düzen bozulmuştur.

2-Uyum Dönemi: Şok evresini izleyen süreçte kriz giderek soğumaya başlar ve krizi
aşmak için önlemler üzerinde durulmaya başlanır.

2-Sukünet Dönemi: Tüm birey ve kurumdan esneklik ve yaratıcılık talep eden bir
değişim ihtiyacı içindedir.

Sıcak su ve Kurbağa Hikayesi…


1. Şok dönemi
2. Uyum Dönemi
3. Sükunet/Değişim Dönemi
C-ENTROPİ (DEĞİŞİM)
1. Çevresel değişimi takip edemeyen her sistemin yaşam süresini,
değişimin hızı belirler.

2. Sistem olarak nitelenen yapıda faaliyetlerin bozulması dengelerin


değişmesi aksaklıkların çoğalması ve sonunda sistemin yapısının
durması yönünde bir eğilim vardır. Bu eğilimi ifade eden kavram
entropi’ dir.

3. Değişime ayak uyduramayan sistemler çökmektedir.


4. Kapalı sistemlerde Entropi yani değişme eğilimi daha fazladır.
D-KAÇINILMAZ SON KRİZ
1. Çevresel değişime hızlı tepki gösterme yeteneği ancak yöneticinin ve örgütün bir
bütün olarak değişime karşı gösterecekleri duyarlılıkla mümkün olabilir.

2. Burada göz ardı edilmemesi gereken husus örgütsel tehditler doğal felaketler
gibi ani olarak gelişmez.

3. Yavaş yavaş gelişir ve sistem farkında olmadan onu devre dışı bırakmaya
sebebiyet verir.
E-ÇÖZÜM veya ÇÖKÜŞ
1. Örgütün içine düştüğü krizden çıkabilmesi için son şansıdır.

2. Yöneticiler uygun stratejiyi seçmeli, amaçları oluşturmalı ve


değişikliği başlatmalıdır.

3. Önceki basamaklardan anlaşıldığı gibi her aşamada problemleri


çözmek ve değişiklik yapmak olanağı vardır. Lakin aşamalar
ilerledikçe kriz derinleşir çözümü zorlaşır.
BÖLÜM-II: STRES YÖNETİMİ
İş yükü,
Zorluk
Karmaşıklık ve değişim
İşin Yapısı
Çalışma Ortamındaki İnsan İlişkileri

çalışanlarda stres yaratır.


Örgütteki Stres Kaynakları
• Örgütsel Politikalar
Adaletsiz başarı değerlendirmeleri, Ücret eşitsizlikleri
Kuralların katılığı, çelişkili yöntemler
Sık sık yer değiştirme
Gerçekçi olmayan iş tanımları

• Örgütün Yapısal Özellikleri


Merkeziyetçilik
Dışlanma
Yükselme olanaklarının azlığı
• Fiziksel Koşular
Kalabalık çalışma ortamları
Aşırı soğuk yada gürültülü çalışma ortamları
Zehirli maddeler
Hava kirliliği

• Örgütsel Süreçler
Yetersiz İletişim
Başarı düzeyi ile ilgili yetersiz geri bildirim
Adaletsiz denetim
Başarı değerlendirmesinin yanlış olması
Örgütsel Stres Faktörü Olarak Mobbing
• Birine karşı cephe oluşturma duygusal olarak baskı kurma.
• Psikolojik Terör.
• Çağdaş bir çalışma ortamındaki huzur faktörünün sabote edilmesi
Stresin Davranışsal, Fizyolojik,
Psikolojik Etkileri vardır.
Ölçülü Stresin Yararları ve Olumlu Stres
Düzeyi
• İnsanın kendi potansiyelinden yararlanması ve başarı için belli bir miktar
stres gereklidir.

• Başa Çıkılması gereken stres düzeyleri düşük ve yüksek streslerdir.

• Düşük stres kişinin potansiyelini kullanmaktan onu mahrum bırakacağı gibi


yüksek streste korku ve paniğe neden olur.

• Bu ikisi arasındaki yönetilebilir stres düzeyi kişinin kendini gerçekleştirmesi


ve motivasyonu bakımından yararlı işlev görür.
Stresle Başa Çıkma Yolları
1. Bedenle başa Çıkma: Gevşeme teknikleri egzersizler, beslenme
2. Zihinsel Başa Çıkma: uyumsuzluğa neden olanlardan uzak kalma
3. Davranışla Başa Çıkma: Strese sebep olan davranış değiştirilir
4. İnançla Başa Çıkma: Ruhani ve içsel dünyaya yönelerek
Sisal Bitkisinin
Hikayesi

• Amerika’da sert ve kurak topraklarda


yetişen bitki. Yaprakları çok elyaflı
dokumada kullanılıyor.
• SABIR BİTKİSİ SİSAL
• Zorluklar, zorlukların bizi nasıl güçlendiği üzerine bir hikâye
vardır Sisal üzerine. Mizacın önemini anlatır.
Bilmem duydunuz mu?
Sisal bitkisi sert coğrafi koşulları seven, kenevire benzeyen,
bol yapraklı, bol elyaflı içerdiği sağlam ve dayanıklı elyaf
sayesinde tekstil sanayiinde çokça kullanılan verimsiz
toprakta, soğuk rüzgâr ve aşırı sıcaklarda yetişmeye çalışan
bir bitkidir. Bu bitkinin içinde bol elyaf bulunmaktadır. Elyaf
dokumada kullanılır ve çok değerlidir. Gün gelir,
Amerika’daki bilim adamları daha fazla elyaf alabilmek için
verimli topraklara ekerler sisali. Bitki büyüyor, hızla boy
atıyor. Yaprakları diğerlerinden daha büyük. Ama elyaftan
eser yok. Umduklarını bulamazlar.
• .
Yaptıkları araştırmada anlıyorlar ki; Bu bitki
taşlı sert ve faydasız organik maddesi az olan
toprakta yetişiyor. Sert toprak, soğuk rüzgâr,
sıcak güneş ve bunlarla mücadele ederek
mükemmel formuna ulaşıyormuş. Yani
bitkinin çektiği bu kadar zorluk onun içindeki
cevheri ortaya çıkarıyormuş. Hayatının
kolaylaştırılması bu bitkiyi mahvediyor. Dış
görünüşünü değiştiriyor. Ancak kendi
ortamındaki özünü bulamıyor. Her hatadan,
her çektiğimiz zorluktan ders çıkarmayı
bildiğimiz sürece gelecekte yapacağımız
hatalar ve karşılaşacağımız zorluklar bir bir
azalmış demektir. Bir sisal bitkisi için
mücadele ne ise, İnsanlar için de söz konusu
mücadele aynı değeri taşımaktadır. Sisal
bitkisinin özü elyafsa insanın cevheri, mizacı
ve kişiliğidir. Karakteridir. Yüreklerimize,
hayatlarımıza sinmiş olan zorluklar, acılardan
aşklardan birer satır bulunur hayatımızda.
• Öncelikle şunu kabul etmeliyiz. Yeryüzünde ne
sorunlarla ne de zorluklarla karşılaşan ilk insan
değiliz. Son insan da olmayacağız. Dünya bir sahne
bizler oyuncularız. Önemli olan oynadığımız oyunu
en başarılı şekilde oynayabilmek. Şimdiki aklımıza
kalsın, sonraki aklımızda bizim olsun… Olsun da
aklımız olsun. Bizi bırakmasın. Ayakta kalırken
yanımızda olsun. Ben kendime bir hayat felsefesi
oluşturdum. Acılar, sıkıntılar bizimle birlikte. Bu
oyunun içinde huzuru bulmak sevgi ve sevmekle
başlıyor. Her anın bir daha yaşanmayacağını
düşünürsek haklı olduğumuzu göreceğiz!
• Ama unutmayalım ki yaşanılan hiç bir dakikanın bir
daha tekrarı olmayacak, olgunlaşmanın büyümenin
değerini katarak gidiyoruz. Birbirimize değmeden. O
yüzden yürekten yaşayın her anınızı... Sorgusuz,
sualsiz ve yargısız yaşayın... Her şeye rağmen
umudunu kaybetme" diyerek kendine, yola devam
etmektir bu hayata tutunmak. En karanlık gecenin
sonunda bile güneşin doğduğunu, en kara kışın
sonunda da baharın geldiğini bilmektir yaşıyorsak...
Hayat ilginç yüzünü böyle gösteriyor işte,
umutsuzluk çığlıkları arasında… Varlıklı hayat
sürmesine rağmen mutsuz insanlar vardır.
Zorluklarla mücadele hayata bakış açılarını
değiştirir mi dersiniz? Aslında ruhlarımız kuşlar
kadar özgürken nedir bizi böyle esir tutan, ne
dersiniz? Savrulan hayatlar, zor hayatlar.
STRES ve
ÇATIŞMA
YÖNETİMİ
2

Stres
Stres, kişilerin
kendileri için önemli
gördükleri fırsat
veya tehdit
deneyimleridir.

Fırsatlar kişiye
katkısı olacak,
tehditler ise zararı
olabilecek
olgulardır.

15.01.2024
3

Belirsizlik ve algılar
• Eğer kişi fırsat veya tehditleri kolaylıkla
halledebileceğine inanırsa stres düzeyi düşük
olacaktır.

• Konusunda uzman olan bir doktorla, ilk defa bir


ameliyatı tek başına yapacak doktorun yaşayacakları
stres düzeyi farklı olacaktır.

• Rutin işlerin yapılışında stres, rutin olmayan işlere


nazaran daha az miktardadır.

• Stres düzeyi, fırsat ve tehditleri kişilerin nasıl


algıladığına bağlı olarak değişecektir. Kişinin yeni işe
başlaması, terfi etmesi gibi.
15.01.2024
4

Yetenek ve stres
• Kişi, kadronun gerektirdiği yeteneklere
sahip değilse yaşayacağı stres seviyesi
büyük olacaktır.

• Aynı şekilde konu ve iş hakkında


deneyimi yeterli olan kişilerin de stres
düzeyleri az olacaktır.

15.01.2024
Stres nedir?
Organizmanın fiziksel ve ruhsal
sınırlarının tehdit edilmesi ve
zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik
bir durumdur.
Bizi zorlayan,kısıtlayan,engelleyen
olaylar ve durumlar
karşısında verdiğimiz
tepkilerin tümüdür.
Stres temel olarak bedenin tehlikelere
verdiği bir tepkidir.Canlı, hayatta
kalmak için stres tepkisini
verir.Stresli bir durumla
karşılaştığımızda adrenalin ve kortizol
hormonlarını salgılarız.
Stres durumunda bedende
oluşan tepkiler
*Kan akımı beyine ve
*Göz bebekleri büyür
kaslara yönelir,
düşünce ve hafıza
*Kalbin atım sayısı
keskinleşir
artar, kan basıncı
*Tükürük artar yükselir

*Ter bezi faaliyetleri


*Kan pıhtılaşma
artar,soğuk ter
mekanizması
boşalır
harekete geçer
*Solunum sayısı artar
*Depolanmış yağ ve *Sindirim yavaşlar, mide
şeker kana karışır asidi artar
Tükenme :Stresle etkili bir şekilde
bahşedemediğimizde ya da üstesinden
gelemediğimiz stres kaynakları
çoğaldığında tükenme riski ile karşı
karşıya kalabiliriz.
Hayatı çekilmez olarak görme duygusu en
temel tükenme belirtisidir.
Burn out sendromu:Tamamen
yanmış.Fiziksel ve ruhsal olarak yanıp kül
olmuş anlamına gelir/sürekli olarak stres
altında olan kişilerde görülür.
Der Spieger’ in araştırmasına göre iş
ve özel yaşamda yaşanan stres ;
– kalbe zarar vermekte
– bağışıklık sistemini zayıflatmakta
– hafızayı olumsuz yönde
etkilemekte
– mide hastalıklarına
– şişmanlığa neden olmaktadır.
STRES BELİRTİLERİ
FİZİKSEL BELİRTİLER
– Çarpıntı
– Yorgunluk
– Baş ağrısı
– Soğuk ya da sıcak basması
– Mide-bağırsak bozukluğu, sindirim zorlukları
– Nefes darlığı
– Mide bulantısı
– Ellerde titreme
– Uyku bozuklukları
– İştahta bozulmalar(çok az yeme,aşırı yeme)
– Gürültü-sese karşı aşırı duyarlılık
– Bitkinlik
– Boyunda,ensede,belde,sırtta ağrı ve kasılmalar
DUYGUSAL BELİRTİLER
-Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik
-Değersizlik,güvensizlik hissetmek
-Duygusal ilişkilerde(evlilikte) bozulma
-Kaygılı olmak
-Neşesizleşme, durgunlaşma,
çökkünlük hali
-Sinirlilik, saldırganlık veya
kayıtsızlık
-Duygusal olmak,aşırı
hassaslaşma
ZİHİNSEL BELİRTİLER
-Unutkanlık
-Konsantrasyonda azalma
-Kararsızlık
-Organize olamamak
-Zihin karışıklığı
-İlgi azalması
-Matematik hataların
artması
-Zihinsel durgunluk
13

Stres ve Performans Arasındaki İlişki


Optimum stres düzeyi
Yüksek
Performans düzeyi

Çalışan
Çalışan stresten iş
yapamaz.
Düşük sıkılır.

Düşük Stres düzeyi Yüksek

Erkan ÇETİNTAŞ – Şube Müdürü-Baş Tetkikçi (Lead


15.01.2024
Auditr)
14

Stres Kaynakları
Kişisel yaşam

İşteki sorumluluklar

Grup üyeliği

İş-yaşam dengesi

Çevresel belirsizlik

15.01.2024
STRES VE KİŞİLİK TİPLERİ

• A TİPİ KİŞİLİK B TİPİ KİŞİLİK


A TİPİ KİŞİLİK
• Hırslı
• Rekabetçi
• Aceleci ve telaşlı
• Huzursuz
• Başkalarını dinlemez genelde karşıdakinin sözünü keser
• Hareketleri ve konuşması hızlıdır
• Sabırsız
• İşlere aşırı bağlıdır
• Aynı anda birden fazla iş yapar
• Çabuk öfkelenir
• Dinlenmeyi sevmez
• Yanında çalışanların az iş yaptıklarından yakınır
B TİPİ KİŞİLİK
• İş konusunda rahat ve sakindir
• İşlerini geçici olarak yarım bırakabilir
• İşte kaliteye önem verir
• İyi bir dinleyicidir
• Rekabetçi değildir
• Uysal,uyumludur
• Tek işe odaklanır
• Katı ve keskin değildir
• Konuşurken yavaş ve dikkatlidir
• İlgilendiği pek çok konu vardır
• Çevreye açıktır ve sosyal ilişkileri önemser
• Yapılan araştırmalara göre; A tipi
kişilikte olan kişilerin kanlarındaki
kolesterol miktarı ve kalp krizi
geçirme olasılıkları çok yüksektir.
• ABD’de yapılan bir araştırmada
yöneticilerin %60ının A tipi kişiliğe
sahip oldukları gözlenmiştir.
STRESLE
BAŞA ÇIKMA
ETKİSİZ(İŞLEVSEL OLMAYAN)
YÖNTEMLER
*Saldırganlık /öfke patlamaları
*Savunma mekanizmalarının aşırı
kullanımı(bastırma,karşıt tepki
geliştirme,yön değiştirme…)
*Sigara,alkol,ilaç,madde kullanımı
*Alışveriş
*Geri çekilme,pasifleşip içe kapanma
(bu kişiler, yaşadıkları sorunları
paylaşmayarak içlerinde biriktirirler)
ETKİLİ BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ
• Düzenli egzersiz ve spor yapmak (Spor
yaptığımızda noradrenalin hormonu salgılanır.Bu
hormon stres tepkisinde rol oynayan başka
kimyasal maddelerin etkilerini düzenler.Spor
beynin stresle daha verimli şekilde baş etmesini
sağlamakta ve kaslardaki gerginliği azaltmaktadır)
• Gevşeme egzersizlerini öğrenmek,uygulamak
• İyi beslenmek(Neden yemek yiyorsunuz? açlığınızı
doyurmak için mi;kaygı,yalnızlık ve stresin etkisini
azaltmak için mi?Daha az kafein,daha fazla
meyve-sebze tüketilebilir)
• Aynı anda birden fazla iş yapmayın
• Sosyal destek almak (Güvendiğimiz dostlarımızla
paylaşmak,sohbet,başkalarına yardım etmek…)
• Oyun
• Mizah duygusu…kendimize,hayata, şakalara
gülebilmek…
“Gülerken göbeği hoplamayan adamdan korkarım” (bir
çin atasözü)
• Hobiler edinmek;zamanı iyi yönetmek ve
kendimize zaman ayırmak
• Hoşgörülü ve esnek olmak(kin tutmak ve haset
tükenmenize neden olur/esneklik değişikliklere açık
olmamızı sağlar)
23

Kurumsal olarak stresle başa çıkma


Problem odaklı Duygu odaklı
• İşlerin yeniden tasarımı • Kurum içi spor tesisleri
• İş rotasyonu • Organizasyonel destek
• Belirsizliğin azaltılması • Çalışana destek programları
• İş güvenliği • Kişisel günler/ uzun süreli
• Çocukların bakımı için fırsat izinler
yaratma
• Esnek çalışma saatleri ve iş
paylaşımı

15.01.2024
24

ÇATIŞMA

15.01.2024
25

Organizasyonel çatışma
Bir çalışan ya da TAKIMIN amaç ve
hedeflerinin başka bir birey veya
TAKIMIN amaç ve hedefleri ile
uyumsuz olması sonucu ortaya çıkan
hal

15.01.2024
Organizasyonel çatışmanın performans üzerine etkileri

Yüksek Optimum çatışma düzeyi


Performans düzeyi

Düşük
Düşük Çatışma düzeyi Yüksek

15.01.2024
27

Çatışma kaynakları
Farklılık

Görev ilişkileri

Kaynakların kıtlığı

15.01.2024
28

Görev ilişkilerinden türeyen çatışmalar

Yetkilerin çatışması

Görevlerde karşılıklı bağımlılık

Uyumsuz değerleme sistemleri

15.01.2024
29

Organizasyonel çatışma modeli


Düzey 1:
Potansiyel çatışma

Düzey 2:
Algılanan çatışma

Düzey 3:
Hissedilen çatışma

Düzey 4:
Açık çatışma

Düzey 5:
Çatışma sonucu

15.01.2024
30

Açık çatışma şekilleri


• Açık saldırganlık
• Şiddet
• İç çatışma
• Sabotaj
• Fiziksel
sindirme
• İşbirliği
eksikliği
15.01.2024
31

Takım düzeyinde çatışma yönetimi

• Uzlaşma
• İşbirliği
• Uyum
• Kaçınma
• Rekabet

15.01.2024
32

Uzlaşmanın geliştirilmesi
• Ortak hedefler üzerinde vurgu yapmak
• İnsanların değil, problemlerin üzerinde
durmak
• İlgi alanlarının üzerine odaklanmak
• Ortak kazançlar için fırsatlar yaratmak
• Adil olan konular üzerine odaklanmak

15.01.2024
33

Çatışma yönetimi yolları


 Kaçınma ve bağlanmama
 Problem çözme yaklaşımı
 Yumuşatma
 Güç kullanma
 Daha önemli amaçlar belirleme
 Taviz verme
 Çatışmaya taraf olanları değiştirme
 Örgütsel ilişkileri değiştirme
 Çoğunluk oyu
 Çatışma kaynağının ortadan kaldırılması

15.01.2024
STRES DÜZEYİ TESTİ
*Size 13 soru sorulacaktır.Eğer soruya
yanıtınız Evet ise,1puan;Hayır ise,
0 puan veriniz.

1-Uykuya dalmakta zorluk çekiyorum.


2-Gece sık sık uykum kaçar.
3-Hazımsızlık,yüksek tansiyona bağlı
baş ağrıları,baş dönmeleri,sinirsel
döküntü,çarpıntı ,kas tutulmaları ve
ağrıları gibi sıkıntılarım var.
(Eğer belirtilerden birden fazlası
varsa her belirti için 1 puan veriniz)
4-Diğer insanlar beni rahatsız
ediyor.
5-Kafamı dinlemek,sakinleşmek ya da
bir kitap okumak benim için çok
zordur.
6-Yavaş çalışan ve yavaş konuşan
insanlar beni rahatsız eder.
7-Sakinleşebilmek için sigara,alkol ya
da uyku ilaçları kullanırım.
8-Aceleciyimdir.
9-Bir yere geç kalınca ya da oraya
zamanında gitmem engellenince
kızarım.
10-Çalışma gününün sonunda kendimi
gereğinden fazla yorgun
hissediyorum.
11-Yapacak bir işim olmadığında
huzursuz olurum.
12-Ailem,doktorum,arkadaşlarım ve
çevremdekiler benim çok sinirli ve
gergin olduğumu düşünürler.
13- Konsantre olamayacak veya
rahat düşünemeyecek kadar
yıpranmış olduğum zamanlar oluyor.
Sonuçlar

• 2 puan ve daha az:Stres ölçünüzü


aşmamışsınız
• 3-6 puan arası:Rahat edebileceğinizden
biraz daha fazla stres altındasınız
• 7-10 puan arası:Fazla stres altındasınız ve
biraz rahatlamanız gerekiyor
• 11 ve üstü:Stres düzeyiniz çok yüksek.Bu
baskıyı azaltmazsanız stresle ilgili
hastalıklara yakalanabilirsiniz.
İŞ STRESİ

STRES VE MESLEK İLİŞKİSİ


 Stressözcüğünü ilk kez fizikçi Robert Hooke 17.
yüzyılda kullanmıştır. Thomas Young isimli
başka bir fizikçi de bir yüz yıl sonra formül
üzerinde bunu göstermiştir; stres, maddenin
kendi içinde bulunan güç yada dirençtir, madde
kendi üzerine uygulanan dış güce kendi direnci
oranında bir tepki gösterir.
 Eğer dış güç maddenin direncinden büyükse
denge bozulur ve madde niceliksel bir değişime
uğrar.
Stres bir sözcük olarak günlük
konuşma dilimize yerleşmiştir,
doğru yanlış herkes tarafından
da kullanılmaktadır, bir borsa
oyuncusu için stres borsadaki
dalgalanmalar, futbol kulübü
yöneticisi için gidecekleri
deplasman, öğrenci için sınav
gibi. Stres Bir gerginlik hali yada
tehdit oluşturan ve değişme
yada uyum gerektiren herhangi
bir çevresel istek yada
beklentilerdir.
 İşstresi veya örgütsel stres olarak da
adlandırılan mesleki stres farklı şekillerde
tanımlanmaktadır. Bir tanıma göre mesleki stres;
örgütle ya da işle ilgili olarak herhangi bir
beklentiye karşı bireysel enerjinin harekete
geçmesi olarak tanımlanmaktadır.

 Örgütsel stres kaynakları örgütsel politikalar,


örgütün yapısal özellikleri, fiziksel koşullar ve
örgütsel süreçler şeklinde dört başlık altında
toplanmaktadır
 Mesleki doyum, “Bireyin yaşamında yapmakta
olduğu işle ilgili, gerek kazanç gerekse başarılı
bir insan olma gibi ihtiyaçlarının giderilmesi,
ihtiyaçtan kaynaklanan gerginlik halinin sona
ermesi, memnuniyet halinin ortaya çıkması
olarak ifade edilebilir”.
 Yaşamının büyük bir çoğunluğunda icra ettiği
mesleğinden aldığı doyumun, bireyin tüm
yaşantısına etki eden önemli bir kaynak olduğu
söylenebilir.

 Gününün önemli bir kısmını geçirdiği işyerinde,


mesleğini icra ederken mutlu olan çalışan, bunu
özel yaşantısına da yansıtacaktır.

 Bu nedenler mesleğini huzurlu ve mutlu bir


şekilde yapan birey yaşamını da huzurlu ve mutlu
bir şekilde geçirebilir.
İş yerlerindeki stresin yol açtığı
hastalıklar nelerdir, ölümcül müdür?
 İş yerlerinde artan stres yükünün yol açtığı hastalıklardan
en belirgin olanları aslında toplumda da en yaygın
görülen hastalıklardır. Bunların başında kalp-damar
hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları, tükenme
sendromları(Karoshi), depresyon ve anksiyete, bunların
yol açtığı intiharlar ön plana çıkmaktadır. Bunlardaki artış
kişilerde ciddi davranışsal değişikliklere yol açmakta,
sağlığı tüketici alışkanlık ve bağımlılıkların artışına yol
açmaktadır.
 Çalışma yaşamında iş ve
yaşam arasındaki dengenin
giderek bozulması, öbür
taraftan artan işsizlik
nedeniyle işini kaybetme
korkusu vb faktörlerin stresi
ve bağlı hastalıkları arttırıcı
unsur olduğu da ILO
tarafından ifade edilmiştir.
 Stres yoğunluğundaki artışın üretkenliğin
azalmasına dolayısıyla ekonomiye yükün
artışına absentteeism (işe
gelmeme), presenteeism'e (hasta olduğu
halde işinin başında olma durumu) yol açtığı
bunun da işe motivasyonda azalma, sık bölüm
değiştirme, performansta düşme şeklinde
sosyal yaşamdaki olumsuzluklara yansıdığı
vurgulanmıştır.
İşe bağlı stres ve yol açtığı hastalıklar da
birer meslek hastalığı mıdır?
 Evet ILO 2010 yılında stres ve bağlı hastalıkları da
“meslek hastalıkları listeleri”ne dahil etmiştir. Strese
bağlı hastalıklar mental ve davranışsal hastalıklar (post-
travmatik stres hastalığı vb: anksiyete-depresyon, nöroz,
psiko neroz, insomniya, uyku hastalığı, alkol bağımlılığı)
olarak tanımladı.
Stresin Örgütler Üzerindeki Olumsuz Etkileri
 - Bağlılığın azalması,
 - Müşteri
 - İşten tatminsizlik, şikayetlerinde artış,  - İş ilişkilerinde
gerginlik,
 - Mal ve hizmet  - Bölümlerarası
kalitesinde düşüş, işbirliğinin zayıflaması,  - Örgütsel iletişimin
 - Verimliliğin azalması,  - İş kazaları, zayıflaması,
 - Kararların etkinliğinin  - Uzayan yemek ve
zayıflaması,  - Uyarı ve cezalarda
artış, çay molaları,
 - İşgücü devrinin
yükselmesi,  - Sigorta ödemelerinin  - Hesapta olmayan
miktarında artış, zaman kayıpları,
 - Örgütsel iklimde
soğukluk,  - Aleyhte açılan  - Personele ödenen
 - Sağlık maliyetlerinde davaların sayısında
artış, tazminatların
aşırı yükselme,
artması,
 - Personel şikayet ve  - Kariyer durgunluğu,
taleplerinin artması,  - Örgüt imajının
 - İşe devamsızlıklarda
 - Hile ve sabotaj, artış, zayıflaması.
TÜKENMİŞLİK

 Tükenmişlik; müşterilerle
yüz yüze etkileşim halinde
olan çalışanlarda yoğunlukla
görülen duygusal tükenme
ve sinizm sendromudur.
 Kavram; işe yönelik klinik
bir yaklaşım ve çalışanların
azalan kişisel başarı hisleri
veya azalan iş etkinlikleri
sebebiyle gelişen tükenme
duygusu olarak da
değerlendirilmektedir.
 Tükenmişliğin bireyin
erdem, ruh, istek,
özsaygı ve nefsinde
çeşitli yıpranmalara yol
açarak ve tükenmişliği
süreç içerisinde elmayı
kemiren bir kurt gibi
bireyin etkinliğini yok
ettiği görülmektedir.
 Kötü çalışma koşulları ve aşırı iş yükü altındaki bireyin
enerjisi ve etkinliği azalmakta ve nihayetinde duygusal
bir tükenme gelişmektedir. Bu süreç zarfında bireyin
duygusal tükenmesi giderek artmaktadır.
 Dolayısıyla birey işinden, iş ortamından ve çalışma
arkadaşlarından giderek soğumaktadır. Bunu izleyen
aşamada birey, işe ve müşterilere karşı duyarsızlaştığı
bir sürece girmektedir. Nihayetinde kişisel başarısı
azalmakta ve iş tatmini düşmektedir.
 Duygusal tükenme;
çalışanların aşırı iş yüküne
maruz kalmaları
durumunda kendilerini
rahatlatmak amacıyla bir
savunma mekanizması
geliştirmeleri ve işlerinden
bilişsel ve duygusal olarak
uzak durma çabası
sergilemeleri olarak ifade
edilmektedir
 Duyarsızlaşma; çalışanın işine
gösterdiği ilk tepki ile birlikte ya da
sonrasında müşterilerle arasına
mesafe koyma çabası içerisine
girmesidir. Bu süreçte çalışan giderek
müşterilere karşı bilişsel olarak
kayıtsız kalmaya başlamakta ve
alaycı bir tutum içerisine
girmektedir. Bu tutum, çalışanın
müşterilerle yürüttüğü olumlu
etkileşimi baltalayacaktır
 İş Tatmini; Çalışanların fiziksel,
ruhsal ve sosyal gereksinimlerinin,
beklentileri doğrultusunda
karşılanma düzeyini ifade eden iş
tatmini; kişilerin başarılı, mutlu
ve üretken olabilmelerinin temel
koşullarından biridir. İş tatmini;
bir bireyin, beklediği veya
arzuladığı çıktılarla, gerçekleşen
çıktılar arasında yaptığı
karşılaştırma sonucunda işine
karşı beslediği duygusal tepki
şeklinde tanımlanmaktadır.
EN STRESLİ MESLEKLER
MESLEKLER STRES PUANI TAHMİNİ
KAZANÇ ($)

1. ASKER 72,47 26,054

2- İTFAİYECİ 72,43 49,080

3-PİLOT 61,07 11,930

4- POLİS 51,97 62,96,

5- ORGANİZATÖR 51,15 48,290


EN STRESLİ MESLEKLER
MESLEKLER STRES PUANI TAHMİNİ
KAZANÇ ($)

6- GAZETECİ 49,90 39,370

7- YAYINCI 51,63 40,910

8- HALKLA İLİŞKİLER SORUMLUSU 49,48 111,280

9- İCRA DİREKTÖRÜ 48,97 183,270

10- TAKSİCİ 48,11 24,880


EN STRESSİZ MESLEKLER
MESLEKLER STRES PUANI TAHMİNİ
KAZANÇ ($)

1- RADYOLOG 5,07 65,620

2- SAÇ TASARIM UZMANLARI 6,72 24,900

3- ODYOLOG (işitme, denge veya kulakla ilgili diğer 7,28 75,980


problemleri olan hastalarla çalışan kulak
uzmanlarıdır)
4- AKADEMİSYEN / PROFESÖR 8,42 75,430

5- TIBBİ KAYIT TEKNİSYENİ 8,52 39,180


EN STRESSİZ MESLEKLER
MESLEKLER STRES PUANI TAHMİNİ
KAZANÇ ($)

6- OFİS GÖREVLİSİ 5,76 67,870

7- KUYUMCU 9,00 37,960

8- ECZACI 9,19 31,750

9- ARAŞTIRMA ANALİSTİ 9,09 79,200

10- TIBBİ LABORATUVAR TEKNİKER 10,00 50,930


Öğr. Gör. Hayrettin TELLİ
BİR FIÇININ İÇİNE BİR KARINCA DÜŞMÜŞ
* Birisi gelmiş fıçının başına...Karıncayı
görmüş...Ne işin var senin burada demiş ve
karıncayı ezmiş yok etmiş...
* Birisi gelmiş fıçının başına...Karıncayı görmüş...
Kimseye zararın yok senin sevimli hayvan hadi
fıçıda yaşa demiş...
* Birisi gelmiş fıçının başına...Karıncayı
görmüş...Bir kaşık şeker serpmiş fıçının içine,
yesin diye...
Bu üç insan kim mi?

Birincinin adı: BENCİL


İkinciyi: HOŞGÖRÜ diye adlandırırlar,
Üçüncü mü? O SEVGİ İŞTE!
Geldiğin zaman
boşlukları dolduran değil,
gittiğin zaman
yeri doldurulamayan ol.
Yaşamınızdaki strese dur deyin,
Stres yaşamınıza dur demeden.
STRES DÜZEYİ TESTİ

Size 13 soru sorulacaktır.Eğer soruya


yanıtınız Evet ise,1puan;Hayır ise,
0 puan veriniz.
1-Uykuya dalmakta zorluk
çekiyorum.

2-Gece sık sık uykum kaçar.

3-Diğer insanlar beni rahatsız


ediyor.
4-Hazımsızlık,yüksek tansiyona bağlı
baş ağrıları,baş dönmeleri,sinirsel
döküntü,çarpıntı ,kas tutulmaları ve
ağrıları gibi sıkıntılarım var.

(Eğer belirtilerden birden fazlası varsa


her belirti için 1 puan veriniz)
5-Kafamı dinlemek,sakinleşmek ya da
bir kitap okumak benim için çok
zordur.

6-Yavaş çalışan ve yavaş konuşan


insanlar beni rahatsız eder.

7-Sakinleşebilmek için sigara,alkol ya


da uyku ilaçları kullanırım.
8-Aceleciyimdir.

9-Bir yere geç kalınca ya da oraya


zamanında gitmem engellenince
kızarım.

10-Çalışma gününün sonunda kendimi


gereğinden fazla yorgun
hissediyorum.
11-Yapacak bir işim olmadığında
huzursuz olurum.

12-Ailem,doktorum,arkadaşlarım ve
çevremdekiler benim çok sinirli ve
gergin olduğumu düşünürler.

13- Konsantre olamayacak veya


rahat düşünemeyecek kadar
yıpranmış olduğum zamanlar oluyor.
Sonuçlar

• 2 puan ve daha az:Stres ölçünüzü


aşmamışsınız
• 3-6 puan arası:Rahat edebileceğinizden
biraz daha fazla stres altındasınız
• 7-10 puan arası:Fazla stres altındasınız ve
biraz rahatlamanız gerekiyor
• 11 ve üstü:Stres düzeyiniz çok yüksek.Bu
baskıyı azaltmazsanız stresle ilgili
hastalıklara yakalanabilirsiniz.
TEŞEKKÜRLER…

You might also like