Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 288

13.

CiLT TERCUME ve TASHiH HEYETi

Savfa Terdime Eden Tashih Eden


2-91 YRD. Doc;. DR. ABDUSSELAM ARI PROF. DR. HAMDi DONDUREN
92-199 DR. HUSEYiN KAYAPINAR PROF. DR. HAMDi DONDUREN

Not:
Eserin tamam1 Prof. Dr. Mustafa Cevat Ak§it tarafindan kontrol edilmi~ ve
dipnotlarla zenginle~tirilmi~tir.

GGmG§eV Yaymlari No: I


ISBN: 978-605-5779-00-9

"Mebsut kitab1rnn bu!Un yaym haklan Gaye Vakfma ail olup. 3000 adeti kapsayan birinci
bask1s1rnn yaym hakk1 Gumu~ev yaymc1hga devr edilmi~tir."
Gaye Vakf1'nm yaz1h izni olmadan ~ogaltilamaz .

Bask1-Cilt
Ege Bas1m
Esatpa~a Mah. Z!)rapa~a Cad. No:8 Goztepe / istanbul
www.egebasim.com.tr / ege@egebasim.net -Tel: +90 216 472 84 0 I - Fax: +90 216 472 84 05

iSTEME ADRESi
GUMU~EV YAYINCILIK
Merdivenkoy Mah . Ozlem Sk. Kansu Apt. No: 8/A Kad1koy/istanbul
Telefon: +90 216 467 03 85 ~ Fax: +90 216 467 23 27
www.mebsut.com
i<;iNDEKiLER

FASID SATl~LAR ................................................................................................ 1


K1yemT mallarda malin akitte belirlenenden az veya c;ok olmas1
durumunda sat1m akdinin hOkmO ........ .......... .... ... . ......... ..... ... .......... 1
MislT mallarda, satilan ma Iin belirlenen miktardan az veya c;ok olmas1 ......................... 2
Bir mal1 mal olmayan ~eyle birlikte satmanin hOkmO ............................................ ...... 3
Tam mal ile, bir yonden mal olan iki ~eyi birlikte satmanin hOkmO ................... ........... 4
Sat1~ bedelindeki belirsizlik.... ...................................... .................. ........... 8
Farkl1 vadelere gore farkl1 fiyatla sat1~1n hOkmO .......................................................... 9
Satin al1nan mal1 teslim almadan ba~kas1na satmak ................................. ..... 9
Satin al1nan g1da maddesini teslim almadan satmak .................................................. 9
Satin alinan ta~inmaz1n teslim al1nmadan sat1lmas1 ................................................... 11
Teslim al1nmadan once mehirde tasarrufun hOkmO .... ........................ 12
Olc;Olebilen (keylT) mallarin sat1~1.. .. ... .. .... .. . ..... ......... 13
Gasbedilen mal1n sat1~1 ........................ ...... ......... ....... . 14
Alacakl1da rehin olan malin sat1m1.............. ................. ............. 14
Av hayvanin sat1~1 ............................................ . . 15
Sat1lan malin soylenilenden ba~ka bir ~ey c;1kmas1 ...................... ..................... . .... 16

KO~ULLU SATl~LAR ........................................................................................ 17


Ko~ullu sat1~1n hOkmO ................ ........... ........... ....... ....... ................ ...... ....... ........... 17
Sat1~lardaki ko~ul c;e~itleri.... ......... . .. ............. ....... . 20
Fasid bir akitle satin alinan ma Iin kabzedilip yok edilmesi .. .. 23
Paray1 odeme ko~uluna bagl1 sat1~... .. 23
Fas id sat1~ta sat1m d1~1ndaki bir yo Ila ma Iin sat1c1ya geri verilmesi ... ..... ........... 24
Rehin veya kefil ko~uluyla sat1m .. ............. . .............. .... ................. ... 25
ll _____ _ _ _________ ________ Kitabu'I-Mebsut

Gebe hayvani sat1p karn1ndaki yavruyu ayn tutmak . . ............... .. . .. 27


Gebe olmas1 ko~uluyla hayvan satmak .. . .... .......... ... ......... .. . . ..... 27
Yasaklaman1n ya saklanan ~eyi yapmanin hukuk1 sonucuna etkisi ..... .. ... ....... . ..... ..... 29
Fasid akitle satin alinan ma Ida fazlal1k meydana gelmesi ........ ................ .... . . ... 30
Fasid akitle satin alinan mal kabzedildiginde hli klim ........ 31
Fasid yolla satin alinan cariyenin 6zglir kil1nmas1 .... .. 35
Allah hakk1 ile kul hakk1 birle~tiginde terc ih .. ... ........ 35
Zamani kesin belli olmayan vade ile sat1~ .. 37
Belirsiz vade ile akit yapild1ktan sonra vadenin dli~lirlilmesi .. . . ... ... 37
lki ayn vade ile yap1lan sat1~ . .. .. . . . .. .. .. ............ ...... . . .... 39

ALI~ VERi~TE TARAFLAR ARASINDA <;IKABILECEK


ANLA~MAZLIKLAR .................................................................................. 40

Satin al1nan ma Iin miktan konusunda anla~mazl1k .. .. .. . . . .. .. . . . . .... ... 40


Satin al1nip teslim al1nan mal1n degerinde ihtilaf edilmesi...... ... .. .... ... .... . ..... 40
Sat1C1 ile ahc1nin sat1~ bedeli konusunda ihtilaf etmeleri .. ... .......... ....... ..... . . ......... 41
Sat1onin 6llip de miras<;1lan ile alic1 aras1nda sat1~ bedeli konusunda ihtilaf
<;1kmas1 ......... ..... . ........ ..... .. . .. .................. .. .. . ... 46
Al1c1nin elindeki malda bir art1~ olduktan sonra taraflann sat1~ bedelinde
ihtilaf etmeleri ................. . .... ..... ................... ... 47
Al1c1nin elinde deg er kaybederse uygulanacak hukum ...... 48
Alic1 ve sat1cinin vade konusunda ihtilaf etmeleri .. . ...... 49
Sat1C1 ve ahc1nin satilan malin cinsinde ihtilaf etmeleri .. .. 52

SATIM AKDiNDE MUHAYYERLIK ................................................................... 54


Ko~ul muhayyerligi ............. .. ............. ... . . .. ...... 54
Tasriye ......... .... ....... ... .. . . .. . .. ..... . ..... 54
Ko~ul muhayyerliginin me~rulugu .............................. 57
Ko~ul muhayyerliginin sliresi . . .. .. .. . .. .. .. . . .. .. . . .. . . .. .. . . .. . .. . .............. . . ...... 58
Muhayyer olan taraf1n olmesi durumunda, muhayyerligin durumu .. . .. .. 60
Ko~ul muhayyerliginin miras yoluyla ge<;mesi . .. . . . . .. .. . . . .. . . .. .. .. . .. ....... 60
Ay1p muhayyerligi mirasla ge<;er mi? . . ......... .... . .... ........ ....... .. ....... ... ..... . 62
Mahn muhayyer olan mli~terinin elinde telef olmas1 ..... 63
Muhayyer olan taraf1n, muhayyerligi dli~lirmesi ...... .. ........ .. . . ....... . 63
Akit yapanlardan ba~ka birisi i<;in muhayyerlik ko~ul koymak. . .... ... ... ... 68
Muhayyerlik ko~uluyla satilan malin, teslimden once telef olmas1 .. .... 68
Muhayyerlik ko~ulu ko~anla, kendisi i<;in ko~ul konulan1n ihtilaf1 ........ ........ . ...... 69
Bir mall satin al1~ fiyat1n1 bilmedigi durumda, all~ fiyat1na satin almak .. .. 71
Muhayyer olan iki ortaktan birisinin akdi onaylay1p, digerinin bozmas1 . .... 72
Gaye/sin1nn hukmune ashn dahil olup olmamas1 .... 75
Abdest .......... .. .................. . ... ................ .. . .... 75
Suresiz ko~ul muhayyerliginin hukmu ................. .. ... .. 76
Vekilin muhayyerligi vekil eden i<;in ko~ul koymas1 .. .... 76
Se<; me (tayin) muhayyerligi ... ....... . ... ..... ... .. . ..... ... 78
Al10 ile sat1cinin muhayyerlik ko~ulunun ko~ulup ko~ulmad1ginda
ihtilaf etmeleri .. ......... ...... ... ... ................. ... .. ...... ........ . . .. 84
i~indelliler_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ lll

Muhayyerligin suresinde ihtilaf . .. ......... .. . . .. 85


Muhayyerlik ko~uluyla sat1lan malda ~uf'a (on alrm) ...................................... .. ... 85
Muhayyerlik ko?uluyla satin alinan malin, deneme amac1yla kullanrlmas1 ........ 86
Muhayyerlikte sure ko?ulu ko?ulmamas1 . . ................................. . .. ... 88
Muhayyerlik ko?uluyla satin alrnan ~1ran1n ?arap durumuna gelmesi ..... 94
lslam'a giren ki?inin, bnceki tasarruflarrnin durumu . . ........ 95

KO~ULSUZ MUHAYYERLIK ............................................................................96

Gbrme muhayyerligi.. .. ........ ......... . .96


Mevcut malr satmada bilme yolu ..................... .. ...... . ....... 97
Gorme muhayyerliginin me?ru olu? delili ............ .. 97
Taraflar aras1nda bilinmezlige neden olmayan bilgisizligin akde etkisi ..... 98
Nikah akdinde belirsizlik .................. . .. .............. 99
Sat1c1nin gbrmedigi mal1n1 satmas1 ...... .... .. ........... 100
Mali gbrmeden satin almada aktin baglay1cil1g1 .................................... .. ............... 100
Al1c1nin malr gbrmeden sat1m akdini baglay1ci duruma getirememesi . 101
Gbrme muhayyerligini dO?Oren gbrme ?ekilleri . . ................................ .. 101
Kuma? sat1m1nda gbrme muhayyerligi ..................................... 101
01\0len ve tartrlan ~eylerin numunesini gbrmek .. ...... .... ... . ... 102
DOrulu bir kuma~1 satin alan1n gbrme muhayyerligi .. .. .... .... .... .... .. .. .... .... .... .. 103
Onceden gbrdugu bir malr akit s1rasrnda gbrmeden satrn alanin
gbrme muhayyerligi.. .... . ..... .. .. ... .. .. .. .. ............................ 103
Mali teslim almak i\in gbnderilen el\inin gbrmesi .......... .. ........ .. .. .. ........... 103
Vekilin gbrmesinin vekil edenin gbrmesi say1lmasr ................. .. ..................... 103
Al1c1nin gbrmeden satrn ald1gr maldan bir krsm1n1 sattrktan sonra gbrme muhayyerligi
......................... ······························· .. 105
Satrn air nan mallarrn bir k1sm1n1n ay1plr olmasr .................... .. .. .. ........... 105
Satin al1nan standart (misll) bir mal1n bir krsminrn ay1pl1 olmasr ........................... 106
Satin air nan iki kryeml maldan (standart olmayan) birisinde ba?kas1nin hak iddias1 .... 107
Satrn alrnan evi d1~tan gbrmek .... .. ...... .. .. .. .... .... . . 108
Gbzu gbrmeyenin satrn aldrg1 maldaki muhayyerligi .. ..... ......... .. .. 109

MURABAHALI SATI~ .................................................................................... 110


Vadeli al1nan bir mal1, vadeli oldugunu sbylemeden murabaha yoluyla
satmak.. ................. ................................. .. 11 O
Satin alinan malda bir fazlalrk olursa bu malr murabaha yoluyla satmak 113
Satrn air nan mal it;in yaprlan harcamalarr murabahada fiyata eklemek ..................... 113
Sat1c1nin ki?isel harcamalarrnr air? fiyatina eklemesi.. .... .. .. .. .. .. .................... 114
Satrn alrnan malin yarrs1 tUketildikten sonra kalanr murabaha yoluyla
satmak ............................... .. ............................. ............... 114
Satr? bedeli misll (standart) mallardan olan bir ?eyi murabaha yoluyla
satmak ................. ..................... .. .... 115
Ilk satin air~ fiyatr kadar kar edilen malr murabaha yoluyla satmak ...... 116
Murabaha tevliye ve vedla akitlerinin me?rOlugu .. ........... . ... ...... ... .. .... 117
Malin egitimi it;in yap1lan harcamalarrn maliyete eklenmesi .............................. .. 117
Murabaha yoluyla sat1lan mal1n fiyat1nda ilk sat1cinrn indirim yapmas1 ...... .... .. .......... 118
IV_______________________ Kitabu'l-Mebsut

Murabahail sat1~ta, sat1onin ah~ fiyat1 konusunda yalan soylemesi ................. .. . 121
Bir kimsenin bir yakinindan satin ald1g1 mal1 murabaha yoluyla satmas1. .. 124
Ay1ph olan ma Iin murabaha yoluyla sat1~1 .. . ... ... ... ... .... . ...................... 126
Bir kimsenin ortag1ndan satin ald1g1 mah murabaha yoluyla satmas1. .. .... . 126
lvazs1z elde edilen ma la deg er bic;ip, murabaha yoluyla satmak ........ ... .. . 128

SATIM AKDINDE AYIPLAR ........................................................................... 129


Ay1plardan sorumlu olmama ko~uluyla sat1~ ............ . . .... 129
Bilinmeyen (mec;hul) haklarda sulh .............. ............. . . 130
Ay1plardan sorumsuzluk ko~uluyla yapilan sat1mdan sonra malin
kusurlanmas1 ........ ................................... . ........ 131
Maldaki ay1bin varhg1 zamani konusunda ihtilaf ............... . . .... 132
Ay1pl1 olarak satin ahnan malda yeni bir ay1bin meydana gelmesi ... . 137
Ay1ph maid a ahc1n1n deg er art1ric1 bir tasarrufta bulunmas1 .................................... 138
Ay1p muhayyerligini du~uren tasarruflar ......... .... ........... ........ .. . . ...... 139
Ay1p sayil1p sayilmayan kusurlar ................. .. . 140
Satin alinan mal tOketildikten sonra bir ay1b1nin oldugunun anla~ilmas1.. . ... 143
Maida gerc;ekle~tirilen birfazlal1ktan sonra ay1b1n ortaya c;1kmas1 .. ........... ......... 144
Ayn1 mahn iki parc;as1ndan birisinin ay1pl1 c;1kmas1 ................ . . ... 145
Satin alinan iki maldan birisinin ay1pl1 c;1kmas1 .. 145
Ay1pl1 mal satild1ktan sonra ikinci ahonin geri vermesi ... ... 146
Satin al1nan mal1n urununu ald1ktan sonra eski bir ay1b1n ortaya c;1kmas1 ······ 146
Maida ay1p sayil1p sayilmayan ~eyler ....................................... . . 150
lspat yonunden ay1p c;e~itleri. .. ............... . ... 156
Satin al1nan ay1pl1 malin geri verilmesinin imkans1zl1g1nda durum .. . ... 163
Vekillik yoluyla satilan bir malin, ay1p nedeniyle vekile geri verilmesi .. . .. 168
Vekillik yoluyla satin ahnan cariyenin ay1ph c;1kmas1 ................... ......... ..... . ... 170
lki ki~inin ortak olarak satin ald1klan malin ay1pl1 olmas1 ... 171
lyne sat1~1. .......... ........ ....... .... .. .. ...... 173
Satllan mal ay1pland1g1nda sat1onin onu daha ucuza geri almas1 ........ ........ . 174
Sat1c1nin satt1g1 mal1, ald1g1 bedelden farkh bir bedelle ayni ki~iye satmas1 . .... 174
Haramhk ve helalligi birle~en bir tasarrufta haramhk yonunun ustOn
tutulmas1 ............... ................. 175
Gayri muslimin muslumanin vekili olarak ~arap satin almas1 ...................... 176
Bir kimsenin vadeli satt1g1 mal1 ayni fiyata daha uzun vade ile satin almas1 . 177
Sat1~ bedelinin ba~ka bir cinsle degi~tirilmesi ........................................................ 178
Vadeli alacag1, pe~in almak ko~uluyla bir k1sm1ni du~urmek ................................... 178
Vadenin para kar~ll1g1 sat1lmas1 ................... .......... ............ 178
Ki~inin, satt1g1 mal1 uc;uncu bir ki~iden daha ucuza satin almas1 ...... .......... ..... .......... 179

GAYRI MUSLIM VATANDA~LARIN (ZIMMiLERIN) SATl~I .......................... 184


Gayri muslimin, musluman kans1ni bo~amas1. . ... 185
Haram bir fiille bir taate yonelmek ................................ . . ... 186
Gayri muslim bir erkegin, musluman kad1nla evlenmesi .. 187
Kafirin Mushaf satin almas1. ................. . . .............. 188
Al1on1n mahkemede vekille temsili ........... ..... .. .... .. ...... .... .. ...... ........... ...... 193
i~indekiler_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ V

Sat1on1n mahkemede vekille temsili ..... . . .. .......... 193


Gayri mOslimlerin ~a rap ve domuz ticareti yapmalan ................... ........................... 193
MOslOmanin i<;ki ticareti yapmas1 .... ...... ... ... ... .. .... .. .... .... ... ........ ..... 194
MOslOmanin satin ald1g1 ~1ranin ~araba donO~mesi ...................... ....... ....... ............... 194
Birbirine ~arap satan iki h1ristiyanin sonra mOslOman olmalan .. ... ........ 195

YAKIN AKRABA KOLELERIN SATIMI ........................................................... 196


Yak1n akraba olan kolelerin birbirinden aynlmas1 ....... . ...... 196
SOt emme ve evlilikten olan akrabalann birbirinden ayn sat1lmas1 ...... 201

GEBE CARIYENIN SATl~I ............................................................................... 203


Gebe cariyenin sat1~1....... ................................ ....................... ... 203
Kendisiyle lanetle~me yapllan kad1nin <;ocugunun nesebi .... ....... ..... ........... 203
Ki~inin, ozgur klld1g1 kolenin ken di oglu oldugunu iddia etmesi .... .. ... .......... 203

ISTIBRA .......................................................................................................... 206


lstibran1n zorunlulugu ........................................................................................... 206
lstibranin nedeni.. .. .... .. .... ... ... .. .... ... ... ...... ............................... ......... 207
lstibra oncesi cinsel ili~ki ve onculerinin yasak olmas1 .............................. ..... ........... 207
lstibra sOresi . ....... .... .... .. .... ...... ... . .. ........ .... .... ... .... ..... ....... 207
FuzOITnin sat1~1 ......................... . ....... 216
Ki~inin elinde olmayan ~eyi satmas1. .......... 220
Sat1m akdinde meclis muhayyerligi ....... 220
Yasag1 me~rula~t1rmak i<;in hile yapmak .................................... . ...... 224

IKI KIZ KARDE~TE ISTIBRA ........................................................................... 225


Ayni anda iki k1z karde~le evli olmanin hOkmO ............. ....................... ...... 225
Vaktin sonunda mOslOman olan kimsenin namaz yOkOmlOIOgO .............................. 231

MUHAYYERLiKLE ILGILI BA~KA MESELELER .............................................. 232


bnceden gorme, gorme muhayyerligine etkisi........ .............. . .. 232
Bir kutudaki mallan, i<;inden bazllann1 istisna ederek satin almak ·········· 232
Gormeden satin alinan maldan yap1lan tasarruf .......................................... ..... 233
Satin alinan malin, al1cinin elinde ay1planmas1n1n muhayyerlige etkisi .. ... ....... 235
Satin al1nan malda bir fazlal1gin meydana gelmesi durumunda
muhayyerligin hOkmO .... ... ... .... ..... ... ............. . ... 236
Satt1g1 ma Ida, sat1cin1n bir ay1p meydana getirmesi ....................... . ..... 236

MEYVELI VEYA MEYVESIZ HURMA AGACININ SATIMI ............................. 237


l<;inde meyveli aga<; bulunan tarlay1 satmak ............................................................. 238
Tarla ve agaon sat1m1nda aga<;taki meyvenin sat1m akdine girip girmemesi .............. 240
Vl _______ ____ _____________ Kitiibu"l-Mebsiit

SATICININ VEYA ALICININ TESLiM ALMADAN ONCE SATIM


KONUSUNA KAR~I YASAK DAVRANl~LARI ....................................... 241
Sat1c1nin satt1g1 ma la teslim almadan once zarar vermesi .. .. ... ... .. . ...... 241
Sat1lan mal1 al1c1 teslim almadan malda bir kusur meydana gelmesi .. . .... 242
Al1c1nin, satin ald1g1 mal1 teslim almadan ona zarar vermesi .... .......... .. ... ... . 244
Satllan ma Iin, sat1c1ve al1c1n1n yapt1 klar1 nedeniyle telef olmas1 ... ....... ... . .... .. 246
Yaran1n yayll mas1. . .... 254
Allc1nin ve uc;uncu bir ki~inin satllan mala zarar vermesinden sonra
sat1c1n1n da zarar vermesi .. ...... ............ .. ........ ... ..... .. 255

SATILAN MALIN TESLIM ALMADAN ONCE ARTMASI VEYA


EKSiLMESi ............................................................................................. 260
Sat1~tan sonra teslim almadan once malda meydana gelen fazlal1k .. ....... 260

ALICININ SATICININ IZNI ILE VEYA iZNI OLMADAN MALI


TESLiM ALMASI .................................................................................... 267
Al1cinin sat1~ bedel ini odemeden mall teslim alma yetkisi .. . .. .. ... 267
Va deli sat1~ l arda malln teslimi .. .. .. .. ... ......... ... ... ... ...... .............. ... ... . 268
Sat1~ bedelinin kalp para olmas1 durumunda teslim alman1n hukmu ..... 269
Satin all nan mall allcin1n vekilinin teslim almas1.. . ... 272
Reh in . ....... ....... ............ ...... .. ..... ................................. . . ... 273
Belirli bir malda hak sahibi olan ki~inin o mal1 birin in elin de bulmas1 .. ... 274
lflas................ ... ... ... ......... .... .............. . ..274
Akitte belirlenen paranin kullanimdan kalkmas1 . .. 275
Al1c1n1n satin ald1g1 mal1 teslim almadan iflas etmesi .... ... ...... .... .. . ... 275
~~······· ···· · ········· · · ····················· ·········· · ··· • .. 277

KARMA iNDEKS ............................................................................................ 279


FASiD SATl~LAR (13/2]

Bir kimse ii;inde 50 pari;a kuma~ olmak ko~uluyla, 1000 dirheme bir Zuttl
(kuma~1) dengi veya Herat (kuma~1) i;uval1 satin alsa, sonra her birinde 49 veya 51
pari;a kuma~ bu Isa, bu sat1~ fasiddir 1 (bozuktur).
(unku al1c1 mal1 ai;1klanan miktardan i;ok buldugu takdirde, miktan say1yla
K1yemi
belirlenen ~eylerin sat1~1nda, sat1~ konusu mal akit s1ras1nda ai;1klanan 50 pari;a mallarda maim
akitte
kuma~ olacag1ndan, bunun hangi elli pari;a oldugu belirsizdir. (unku al1c1n1n bu
belirlenenden
fazla pari;ay1 geri vermesi gerekir. Fazlanin hangi pari;a oldugu belirsizdir. Buna az veya ~ok
olmas1
bagl1 olarak geriye kalan pari;alar da belirsiz olur. Boyle bir durumda belirsizlik
durumunda
oldugu ii;in sat1~ caiz olmaz. Nitekim bir kimse denkteki kuma~lardan ellisini satin sat1m akdinin
hiikmii
alacak olsa bu da caiz degildir. (unku her kuma~in degeri farkl1d1r.
Boyle olursa, al1c1 denkteki kuma~lann iyilerini isteyecek, sat1c1 ise kotulerini
vermeye i;al1~acakt1r. Taraflan anla~mazl1ga gotliren her belirsizlik, yaptlan akdi
fasid k1lar. $ayet al1c1 mal1 ai;1klanan miktardan az bulacak olursa akit, sat1~
bedelinin belirsizliginden dolay1 fasid olur. (unku bu durumda, akit s1ras1nda elli
pari;a kuma~ kar~tl1g1 ai;1klanan bedel, olan kuma~larla olmayan kuma~a
bolu~tlirulecektir. Var olmayan kuma~1n niteligi, kaliteli mi orta veya du~uk
kalitede mi oldugu bilinemez. Kalitesinin farkl1l1g1na gore var olan kuma~lann sat1~
bedelindeki paylan da farkl1 olur. 0 durumda, sat1~ bedelinin belirsizliginden dolay1
var olan kuma~larda yap1lm1~ olan akit fasid olur. Buna gore ba~tan, sat1~
bedelindeki pay1 kar~il1g1 yaptlan sat1m akdi de gei;erli olarak kurulmu~ (in'ikad)
olmaz.
Her kuma~ pari;as1 ii;in (mesela) on dirhem fiyat belirlenmi~ olur da, al1c1
denkte 51 pari;a kuma~ bulursa sat1~ yine fasid olur. (unku akit, 50 pari;a kuma~1
ii;ine al1r. Bu nedenle al1cin1n fazla kuma~ pari;as1n1 geri vermesi gerekir. Fazla olan
kuma~ ise belli degildir. Bunun belli olmamas1ndan dolay1 sat1~a konu olan
kuma~lar da belli olmaz. Al1c1 denkte 49 pari;a kuma~ bulursa mal1 teslim alm1~
olsun veya olmas1n sat1~ caizdir. (unku var olan kuma~ ve var olan kuma~ kar~tl1g1
ai;1klanan sat1~ bedeli bellidir. 0 durumda sat1~ caizdir. Ancak kuma~, ai;1klanan
miktardan bir pari;a eksik oldugu ii;in akit butlinlugu, aleyhine bozuldugu ii;in, al1c1
sei;me hakk1na sahip (muhayyer) olur. (unku al1c1nin amac1 50 pari;a kuma~

Kryemi mal; ,ar~1 ve pazarda dengi bulunmayan, bulunsa da fiyat,a farkl1 olan ~ey, standart
1

olmayan mal.
Fasid; aslen ge,erli olup nitelik itibariyle ge,erli olmayan, yani kendi kendine me~ru iken, me~ru
olmayan bir ~eyle birlikte bulunma nedeniyle me~ruluktan ,1kan ~ey. Bilinmeyen bir ~eyi satmak v.b.
2_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'I-Mebsut

almakt1r. Bu ama<;: 50'den az kuma?la ger<;:ekle?meyecegi i<;:in ona se<;:me hakk1


dogar. Dilerse her kuma~1 belirlenmi~ olan fiyatla satin ahr, dilerse vazge<;:er.
Hanefl alimlerin <;:OQU ~oyle der: Kuma~1n eksik <;:1kmas1 durumunda satl?ln
caiz olmas1, EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a)'in gorO~OdOr. EbO Hanlfe (rh a.)'ye gore
bu akdin tUmO fasiddir. c;:onkO, akdin batil olmasina, sat1~ konusu malin
yoklugundan daha gO<;:IO bir neden bulunmad1g1 i<;:in, akdin bir bolOmO gO<;:IO bir
sakatl1kla (fesatla) fasid olmu?tur. Onlar bu gorO?lerine ez-Ziyadat adl1 eserde
zikredilen ?eyleri delil gostermi~lerdir. Orada ~oyle denilir: Bir kimse Herat kuma?1
olmak ko?uluyla her birinin fiyat1 beyan edilmi~ iki kuma? satin alsa, sonra al1c1
bunlardan birinin Merv kuma?1 oldugunu gorse EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore akdin
[13/3] tamam1 fasiddir. Buna gore iki kuma?tan birinin, belirtilenden ayk1n bir cins
c;1kmas1 durumunda akdin tUmO fasid olursa, belirtilenlerden birinin hi<;: olmamas1
durumunda akdin tUmO oncelikle fasid olur. Bu iki mesele fasidlik illeti yonOnden
birbirine e~ittir. c;:onkO cinslerin farkl1 olmas1 durumunda akit gec;ersiz (batil) olur.
Cins farkl1l1g1 ise; akit, konusu belirtilen cinse bagland1g1 durumda o cinsin yoklugu
demektir. Burada da aynen boyledir.
Bana gore en dogru olani, bunun bOtUn Hanefl imamlann gor0?0 olmas1d1r.
c;:onkO EbO Hanlfe (rh a) bu meselenin benzerlerinde ~oyle der. Hepsinde a kit, fasid
kllan illetin varl1g1ndan dolay1 fasid olur. Bu illet, sat1c1n1n akdin fasid oldugu ~eyde
al1cinin akdi kabul etmesini, digerinde kabul etmesi i<;:in ko~ul koymu? olmas1d1r.
Bu illet burada yoktur. (OnkO sat1c1, burada olmayan kuma?ta akdin kabul
edilmesini ko?ul koymam1? ve de olmayan kuma~ Ozerinde degil, sadece olanlar
Ozerinde akit yapmay1 kastetmi?, fakat say1 konusunda yan1lm1?t1r. ez-Ziyadat'ta
an1lan mesele ise boyle degildir. c;:onkO orada sat1c1 iki kuma?1n her birinde akdi
kabul etmeyi, kendisinin digerinde akdi kabul etmesi i<;:in ko?ul koymu?
olmaktad1r. Bu ise fasid k1lan bir ko?uldur. Miktan say1yla belirlenen degerleri farkl1
her ~eyde hokum boyledir. Mesela bir kimse 50 tane olmak Ozere bir koyun sOrOsO
satin alsa, fakat sOrOyO daha fazla bulsa, hOkOm yukanda and1g1m1z detaya
goredir.

Misli Miktan ol<;:ekle belirlenen ?eylerde (mekilat) bir kimse 50 olc;ek (kafiz) olmak
mallarda, Ozere bir bugday y1g1n1 satin alsa, her kafizin fiyat1 ister belirtilsin isterse
sat1lan
maim belirtilmesin akit caiz olur.
belirlenen
c;:onkO kafizler birbirinden farkh degildir. Dolay1s1yla her kafizin sat1~
miktardan
az veya ~ok bedelindeki kar?1hg1 bilinmi~ olur. Miktarlan tart1yla belirlenen (vezinat) ve miktan
olmas1
say1yla belirlenip tanelerinin degeri birbirine yakin olan ?eylerde (adediyyat1
mOtekaribe) de hOkOm boyledir. Mesela bir kimse i<;:inde 5000 tane var diye bir
c;uval ceviz satin alsa, cevizleri bundan daha az veya daha <;:ok say1da bulsa,
yukanda belirttigimiz nedenden dolay1 akit caizdir.
Sat1m Sozle§mesi Kitabt. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 3
Bir kimse ba~kasindan tek bir akitle bin dirheme iki kale satin alsa, sonra Bir mah mal
olmayan ~eyle
bunlardan birinin bzgur oldugu anla~1lsa, sat1m akdi ikisi hakkinda da fasiddir birlikte
(gec;ersizdir). Al1c1 bu ikisinden her biri ic;in ayn bir fiyat belirtmemi~se fasidlik ybnu satmanm
hiikmii
ac;1kt1r. ~unku ozgur insan sat1m akdine konu olamaz. ~unku bir ~eyin sat1m
akdine konu olmas1, mal ve mutekavvim (lslam'a gore edinilmesi ve kendisinden
yararlanilmas1 caiz degerli mal) olmas1 niteliklerinden dolay1d1r. Bu nitelikler ise
bzgur insanda yoktur. $ayet sat1m akdi kblede caiz kabul edilecek olsa, sat1~
bedelinin kblenin pay1na du~en miktan ile caiz olur. Belirsizlik illetinden dolay1,
ba~tan sat1~ bedelindeki (belli olmayan) pay1 kar~1l1g1 yap1lan bir sat1m akdi, gec;erli
bir ~ekilde kurulmu~ (inikad) olmaz. Nitekim al1c1 "Bu kbleyi senden 1000
dirhemden onun pay1na du~en fiyatla satin ald1m" diye irade beyan1nda bulunacak
olsa, 1000 dirhem bu kale ile diger kbleye bolu~tOruldugu zaman fiyat belirsiz
olacag1ndan, akit gec;erli olmaz. Burada da hukum bbyledir. Eger "Her biri 500
dirheme olmak uzere bu ikisini 1000 dirheme satin ald1m" diyerek her birisi ic;in
ayn bir fiyat belirtmi~se, EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore sat1m akdi ikisi hakk1nda da yine
gec;ersizdir. EbO Yusuf ve Muhammed (rh a) derler ki, al1c1nin belirttigi fiyatla
kolede yapilan akit caizdir.
Bir kimse kesilip yuzulmu~ iki koyun satin alsa, sonradan bunlardan birinin
murdar oldugu veya ate~e tapan (Mecusi) yahut besmeleyi bilerek terk eden bir
musluman taraf1ndan kesildigi anla~tlsa, bize gore bu ~ekilde kesilmi~ hayvanla le~
birbirine e~it oldugu ic;in, hukum yukanda belirttigimiz detaya gbredir.
Bir kimse iki kup sirke satin alsa, sonradan bunlardan birinin ~arap oldugu
anla~tlsa, hukum yine ayn1 ~ekildedir. Bu tOr akitler -daha once ac;1klanan- selem
yoluyla bir kurr (yakla~1k bir ton ) bugday verilerek arpa veya yag satin al1nmas1
meselesinin bir benzeridir. Bu iki meselede c;ozum yolu fasidligin, fasidlik doguran
illetin bulundugu ~eyle s1n1rl1 kalmas1d1r. Her biri ic;in ayn bir fiyat belirtilmi~ olmas1
durumunda, bunlardan degerli (mutekavvim) mal olanda bozukluk (fasidlik)
doguran illet yoktur. ~unku sat1m akdinde bu ikisinden biri ba~lang1c; ve devam (13/41
ybnunden digerinden bag1ms1zd1r. Oyleyse bunlann birinde bozukluk doguran
illetin bulunmas1 digeri uzerinde yap1lan akde etki etmez. lki maldan birinde
bozukluk doguran illetin varl1g1nin, digeri uzerinde yap1lan akde etki etmesi, ya
onun buna bagl1 (tabi) olmas1ndand1r ki bunlardan her biri digerine bagl1 degildir;
ya da bu ikisinin tek bir ~ey say1lmas1ndand1r ki gerc;ek bbyle degildir. Akitte bu
ikisinden her biri digerinden aynd1r. Gbrmez misin ikisinin de kale olmas1
durumunda bunlardan biri teslim almadan once blecek olsa, digerinde akit devam
eder. leap, sat1~a konu olan ~eylerin her ikisinde de gec;erli olursa, al1c1 akdi sadece
birinde kabul ederek, sat1c1ya zarar vermesin diye, sat1~a konu olan iki ~eyden
birinde akdi kabul etmek, digerinde akdin kabul edilmesi ic;in ko~ul konulmu~
saytl1r. leap sat1~a konu olan iki ~eyden sadece birinde gec;erli oldugu zaman bbyle
bir ko~ul koyma sbz konusu olmaz. Bu mesele, bir kimsenin bir kale ile birlikte bir
4_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsiit
mukatebi 2 , veya bir mudebberi satin almas1 gibi olur. Yapllan sat1m akdi
mudebberde fasid olur. Fakat normal kolede ge~erli olarak devam eder. lki kole
satin al1nip bunlardan birinin ozgur ~1kmas1 durumunda da hukum boyledir.
EbO Hanlfe (rh a) der ki, sat1c1 icapta (sat1~ teklifini yapmakta) kole ile ozgur
insan1 birle~tirince, bunlarin her birinde akdi kabul etmek i~in, digerinde akdin
kabul edilmesini ko~ul koymu~ sayi11r. Bunun delili al1cinin bunlarin yalniz birinde
akdi kabul etme yetkisine sahip olmamas1d1r. Kolenin sat1~1nda, ozgurde yapilacak
akdi kabul etmenin ko~ul konulmas1 fasidlik doguran bir ko~uldur. Sat1m akdi ise
fasidlik doguran ko~ulla batil (ge~ersiz) olur. EbO Yusuf ile Muhammed (rh a) bu
hukum, icab1n ge~erli olmas1 durumunda soz konusu olur, diyorlar. (EbO Hanlfe:)
'Biz de deriz ki, icab1n ge~erli olmas1, bu ko~ulun ge~erli bir ko~ul olmas1
durmunda soz konusudur. Halbuki biz, bu ko~ulun fasid bir ko~ul oldugunu iddia
ediyoruz. Ko~ulun fasid olmas1 da icabin fasid olmas1 durumunda ger~ekle~ir.
Burada ko~ulun fasid olu~u. her ikisinin de sat1m akdine konu olmaya elveri~liligi,
dolay1s1 ile sat1c1nin irade beyaninda bunlari birlikte anmas1 a~1s1ndand1r. Kerhi, EbO
Yusuf (rh.a.)'un bu tOre giren akitlerin bir ~e~idinde EbO Hanlfe (rh.a)'nin goru~une
dondugunu soyler. o da sarf bolumunde a~1klad1g1m1z gibi, cariye ve boynundaki
kolyeyi vadeli bir fiyatla satma meselesidir. Bilginler EbO Yusuf (rh a )'un o meselede
donu~unu, aralarinda a~1k bir fark bulunmad1g1 i~in, bu meselelerin tUmunde
dondugune deli! saym1~lard1r.
Bir kimse iki kole satin al1r, bunlardan biri mukatep veya mudebber ~1karsa
Tam mal veya iki cariye satin al1r, birisi ummu veled 3 ~1karsa, ister her biri i~in fiyat
ile, bir
yon den belirlenmi~ isterse belirlenmemi~ olsun, digerindeki sat1~ caizdir. Zufer (rh a.)'e gore
mal clan ise digerindeki sat1~ caiz degildir. c;:onku lehlerinde sabit olan ozgurluk hakk1
iki ~eyi
birlikte dolay1s1yla mudebber, mukatep ve ummu veled i~in yapilan icap fasiddir. Bu,
satmamn kolede yapilan akdi kabul etmek i~in, ko~ul konulmu~ olmaktad1r. 0 durumda
hiikmii
kolede yapilan akit, ozgur meselesinde oldugu gibi fasid olur.
Bizim goru~umuzun delili ise ~udur: Bunlardan her biri akit kapsamina
girmi~tir. c;:unku insanin akit kapsam1na girmesi, kolelik ve degerli (mutekavvim)
olma nitelikleri a~1s1ndand1r. Bu nitelikler ise her ikisinde de vard1r. Sonra biri,
kendisi uzerinde hak sahibi olmu~tur. Oyleyse bu, bir kimsenin iki kole sat1p
kolelerden birinin u~uncu bir ki~iye ait oldugunun anla~llmas1 suretiyle, ba~kas1nin
kole uzerinde hak sahibi olmas1 gibidir. Bu meselede kolelerden her biri i~in ister
fiyat belirtilsin isterse belirtilmesin diger kolede sat1~ caizdir. Bunu ~u durum da
(13/5]
a~1klar: Mutlak anlamda, mudebber kolenin sat1~1 fasid degildir. Mudebber kolenin

2
Miikateb; efendisiyle belli bir paray1 i;al1~1p kazanarak biriktirip teslim etmekle bzgOr olacag1na
anla~ankbledir.
Miidebber; OzgOrlOgOne kavu~mas1 efendisinin blOmOne baglanm1~ bulunan erkek kale.
3
Ommii veled; efendisinden i;ocuk doguran cariyedir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _5

kendisine sat1~in1n caiz olu~u buna delildir. (unku mudebber kale kendisini
kendisine satsa bu sat1~ caiz olur. Diger bir delil de ~udur: Hakim mudebber
kolenin satilmas1na hukmederse, hakimin bu hukmu gec;erlidir. Mukatep kale de
boyledir. Onu kendisine satmak caizdir. $ayet efendisi, mukatebi kendi nzas1yla
ba~kas1na satacak olsa iki goru~un en dogrusuna gore bu sat1~ da caizdir. en-
Nevadir'de EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh.a )'tan buna ayk1n olarak nakledilen goru~e
guvenilmez. Yine ummu veledin kendisine sat1~1 da caizdir. Hakim ummu veledin
sat1~1n1n caiz olduguna hukmedecek olsa, EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh.a )'a gore
hakimin hukmu gec;erli, Muhammed (rh a )'e gore gec;ersizdir. (unku Muhammed
(rh.a )'e gore tabilnin 4 , um mu veledi satman1n fasid olduguna dair icma1, sahabiler
zamanindaki goru~ aynl1g1n1 ortadan kaldinr. lslam'1n ilk donemlerinde bu konuda
goru~ ayri11g1 vard1. Omer (r.a.), ummu veledin sat1~1n1n caiz olmad1g1n1, Ali (r.a.) ise
caiz oldugunu soyluyordu. Onlardan sonra gelenler (selef), ummu veledin sat1~1n1n
caiz olmad1g1 konusunda ittifak etmi~tir. Sonuc; olarak sonraki icma, onceki goru~
aynl1gin1 ortadan kald1nr m1, kald1rmaz m1? EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh.a.)'a gore
kald1rmaz, Muhammed (rh.a )'e gore ise kaldinr. Hakimin icmaya ayk1n olarak
verdigi hukmu gec;erli olmaz.
EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh a.)' a gore ise tabiln (rh a) icma1nin, sahabller (r.a)
aras1ndaki goru~ aynl1g1n1 kald1racak gucu yoktur. O durumda hakimin bu konuda
verecegi hukum, ihtilafl1 olan bir konuda verilmi~ hukum olur. Akit konusunun,
sat1~a uygunlugu, -hakimin hukmu, yetki alan1 d1~inda gec;erli olmad1g1 durumda
onun bu konuda verecegi hukmun gec;erliligi- sabit olduguna gore biz, ummu
veledin once akit kapsam1na girip sonra da c;1kt1gin1 ogrenmi~ oluruz. Bu c;1k1~ sanki
onun teslim alinmadan once olmek suretiyle c;1kmas1 gibidir. Boyle olunca diger
kolede akit gec;erliligini surdurur. Oyle ki al1c1 her ikisini de teslim alm1~ olsa, kolede
sat1~. sat1~ bedelinden onun payina du~en miktarla baglay1c1 olur. Al1c1 sat1~
s1ras1nda bunu bilse de akit baglay1c1 olur. $ayet o sat1~ s1ras1nda bunu bilmez ve
teslim ald1ktan sonra ogrenecek olursa, akdin butUnlugu tamamlanmadan once
bozuldugu ic;in, al1c1ya bunlardan kale olan1 geri verme hakk1 dogar. (unku akit
butUnlugunun bozulmas1ndan dogan muhayyerlik, ay1p muhayyerligi gibidir. Ay1p
muhayyerligi ise ancak ay1p, akit s1ras1nda al1c1 taraf1ndan bilinmezse sabit olur.
Bir kimse bir deve veya koyun surusune, kale grubuna, Zut kuma~1 veya Herat
kuma~1 dolu c;uvala bak1p "Bunlann her birini ~u kadar fiyatla satin ald1m" der
toplam1n kac; tane oldugunu belirtmezse, EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore tUmunde
fasiddir. EbO Yusuf ve Muhammed (rha)'e gore akit tumunde caizdir.
EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore kural ~udur. Her ne zaman "j5 I hepsi" kelimesi
s1n1n bilinmeyen bir ~eye muzaf (tamlayan) yap11irsa, muzaf yapild1g1 ~eyin en az1n1
ic;ine allr. Bu da "bir" dir. Nitekim bir kimse; " c-Aj~ j5 .:fa <;>JUJ I Falanin bende her

4
Tabiin; Sahabeden sonra gelen nesil. Sahabllerle gbrO~Op onlardan hadis rivayet eden ku~ak.
6_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut

dirhem alacag1 vard1r" dese onu bir dirhem miktannda bore; baglar. Bir kimse evini
"_,µ js I her ay" diyerek kiraya verse, yap1lan akit (EbO Hanlfe -rh.a.-'ye gore) onu
bi°r ay ic;in baglar. Yine bir kimse "c--"j~ ~ I her kafizi bir dirhem kar~1l1g1"
js
diyerek bir bugday y1g1n1 satin alsa, EbO Hanlfe (rh.a.J'ye gore akit bir kafizde, EbO
Yusuf ve Muhammed (rh.a J'e gore hepsinde caiz olur. Ayn1 ~ekilde bir kimse
kocan1n kans1na olan nafaka borcuna "_,µ js1 her ay" diyerek kefil olsa, EbO
Hanlfe (rh.a.J'ye gore bu soz, kefili bir ay ic;in baglar. EbO Yusuf ve Muhammed
(rh.a.)'e gore, s1nin kendisine i~aretle bilinemeyen ~eylerde akit bir ay ic;in
baglay1c1d1r. Arna s1n1n kendisine i~aretle bilinebilen ~eylerde akit, sozlu beyanla
bilinebilen ~eylerde oldugu gibi, toplam1 ic;ine al1r. Cunku bir ~eyi bilinir duruma
getirmede i~aret, sozlu beyandan daha iyidir. Bunun boyle oldugunu belirleyince
~oyle diyebiliriz. Burada toplam miktar i~aretle bilinebilmektedir. Oyleyse akit EbO
Yusuf ve Muhammed (rh.a )'e gore hepsinde caizdir. Bunlann her birinin sat1~
[13/6) bedelinde de belirsizlik yoktur. Sat1~ bedelinin toplam1yla ilgili belirsizlik, kendisine
i~aret edildikten sonra ortadan kalkt1g1 ic;in taraflan anla~mazhga goturmez. EbO
Hanlfe (rh.a.J'ye gore akdin yap1h~1 s1ras1nda toplam say1 belli olmad1gindan, akit bu
toplamdan sadece birini ic;ine al1r.
Suruden birini belirlemeksizin 'herhangi bir' koyunun sat1~1 caiz degildir.
Cunku her bir koyunun degeri farkl1d1r. Eger i~aret dikkate al1nacak olursa, al1c1nin
i~aret ettigi ~eylerin hepsinin sat1~ bedeli akit s1ras1nda bilinmemektedir. Sat1~
bedelinin miktannin bilinmemesi ise, akdin gec;erli olmas1n1 engeller. Nikah
akdindeki tanik ko~ulu gibi, akit ic;in ko~ul olan bir ~ey akit s1ras1nda bulunmazsa,
akdi fasid k1lar. Bu ko~ulun sonradan yerine getirilmesini gec;erli saymak da
mumkun degildir.
Buna gore, bir kimse her kafizi bir dirhem olmak uzere bir bugday y1g1n1 satsa
ve y1g1n1n toplam kafiz say1s1n1 belirtmese, ayni hukum soz konusudur. Ancak EbO
Hanlfe (rh a) burada sat1~ bir kafizde caizdir, der. Ki~i y1g1ndan bir kafiz satin alacak
olsa, koyun surusunden farkl1 olarak, kafizler aras1nda e~itsizlik bulunmad1g1 ic;in
bu sat1~ ittifakla caizdir. Toplam olc;ek say1s1, taraflar akit meclisinden aynld1ktan
sonra bilinecek olsa, bu akit caiz bir akde donu~mez. Cunku fasidlik doguran
unsur giderilmeden once taraflar meclisten aynld1g1 ic;in bu unsur sabitle~mi~tir.
Eger olc;ek say1s1 taraflar meclisten aynlmadan once bilinecek olsa, istihsan deliline
gore, akit caiz duruma donu~ur. Cunku meclisin devam etmesi, akdin devam
etmesi gibi kabul edilir. Fakat miktar sonradan belli oldugu ic;in al1c1 muhayyer
olur. Dilerse malin tUmunu sat1~ bedelinin tamam1yla al1r. Dilerse b1rak1r. Cunku
al1c1n1n verecegi sat1~ bedelinin miktan sonradan belli olmu~tur. Onun ic;in
muhayyer olur.
Bir kimse her zira'1 (ar~1n1) bir dirheme bir konak satin al1p toplam zira'1
belirtmese, bu sat1~1n hukmunde de yukandaki goru~ aynl1g1 gec;erlidir. EbO Hanlfe
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 7
(rh.a.)'ye gore tamam1nda akit fasid olur. (:unku konag1n cephesiyle arka taraflann
fiyatlan farkl1dir. Bu nedenle akdi konag1n bir zira'1nda gec;erli kabul etmek
mumkun degildir. Kuma? ve kereste de boyledir.
Bir kimse bu konag1n on zira'1ndan bir zira'in1 satin alacak olsa, EbO Yusuf ve
Muhammed (rh a )'e gore bu akit caizdir. (:unku, al1c1nin belirttigi miktar, on
paydan bir pay1 veya on parc;adan bir parc;ay1 satin ald1m ?eklindeki irade
beyaninda oldugu gibi, evin onda birinden ibarettir. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gbre bu
akit caiz degildir. (:unku zira'; zira' denilen uzunluk olc;usu ile olc;ulen belli bir yerin
ad1d1r. Bunun da konaktaki kar?il1g1 farklll1k gosterir. Arna pay ve parc;a boyle
degildir. EbO Yusuf (rh a )'tan nakledilen zay1f bir gorO?e gore, bir kimse bu
konaktan bir zira'1 ?U kadara satin alsa, her ne kadar ?U kadar zira'dan bir zira'1
demese de bu akit caizdir. Aynca konak, zira' ile olc;ulur. Eger on zira' gelirse,
al1c1n1n onda bir hakk1 olur. $u kadar paydan bir pay demeksizin konaktan bir pay
satin almas1 ise boyle degildir. (:unku iki paydan bir pay yan, on paydan bir pay
onda bir oldugu ic;in, bu bilinmezligin giderilmesi mumkun olmaz. On zira'dan bir
zira' satin almada ise konag1n tamam1 olc;ulmek suretiyle bilinmezligin giderilmesi
mumkundur. O durumda akit s1ras1nda beyan edilen miktar, olc;meyle belli olur.
Bir kimse her ikisi 10 dirheme olmak uzere bir koyun surusu veya s1g1r surusu
yahut bir Zut kuma?1 dengi satin alsa, her birinin sat1~ bedeli bilinmedigi ic;in bu
akit gec;ersizdir. (:unku her birine ba~ka biri eklenmi?tir. (:unku bu mallar iki?erli
gruplar yap1lacak ve 10 dirhem, bu ikisine degerlerine gore payla?t1nlacakt1r.
Halbuki sat1c1nin iki~erli grubu nasll yapacag1, iyinin yanina iyiyi, kotUnun yan1na
kotUyu veya kotUnun yanina orta derecede olan1 m1 koyacag1 bilinmez. Dolay1s1yla
her birinin sat1? bedeli belirsiz bir durumda kal1r. Bu belirsizlik ise taraflan
anla?mazl1ga gotUrur. $oyle ki, satin alan teslim ald1ktan sonra kuma?1n birinde
ay1p (defo) bulursa sadece ay1pl1 olani iade eder. Taraflar aras1nda ay1pl1 kuma?in
[13/7]
bedeli konusunda anla~mazl1k c;1kar. Ayni ~ekilde, iki kuma?tan biri teslim almadan
once telef olur veya bunun ba?kas1na ait oldugu anla?1l1rsa yahut bir kuma~ta akdi
kar?il1kl1 nza ile bozarlarsa da boyledir. Dolay1s1yla biz bu bilinmezligin taraflan
anla?mazl1ga gotUrecegini ve akdin bundan dolay1 fasid olacag1n1 ogrenmi? oluruz.
Bir kimse degeri ne ise bir hayvan yuku Zut kuma?I satin alsa, sozle?me
s1ras1nda sat1? bedeli bilinmedigi ic;in akit fasid olur. Deger, bilirki~ilerin mala deger
bic;mesi sonucu ortaya c;1kan meblagd1r. Bu ise sozle?me s1ras1nda bilinmemektedir.
Aynca bilirki~iler deger bic;mede goru~ aynl1g1na da dO?ebilirler. Aynca taraflann bu
~ekildeki irade beyanlan ile olu?turduklan akit, fasid tanim1na giren bir akittir.
(:unku fasid sat1~1n hukmu ile teslim al1nan mal, degeri ile odenir. 0 durumda
taraflar irade beyanlar1nda, fasid akdin doguracag1 hukukl sonucu ac;1kc;a ifade
etmi? olmaktad1rlar.
S_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
Bir kimse sat1c1n1n istedigi bedel ile satin al1rsa hukum yine boyledir. c;:unku
onun isteyecegi bedelin cinsi, miktan ve niteligi bilinmemektedir. Bu nedenle
taraflar arasinda anla~mazl1k c;1kar. Al1c1nin sat1~ bedelini belirleme i~ini sat1c1ya
b1rakmaktan vazgec;me hakk1 vard1r. Al1c1 bundan vazgec;meden taraflardan biri
blurse, sat1c1n1n belirleme hakk1 ortadan kalkar. Sat1~ bedeli belirsiz bir durumda
kal1r.
Ayn1 ~ekilde, al1c1 "bin dirheme" der, sat1c1 da oyle olmad1g1na yemin ederse,
sat1m akdi fasid olur. Denildi ki bunun ac;1klamas1 ~oyledir: Al1c1 sat1c1yla bin
dirheme sat diye pazarl1k yapm1~, sat1c1 da bine satmam diye yemin etmi~tir. Sonra
al1c1 "bin ve sat1c1n1n yemininin bozulmayacag1 miktar bir fazlal1kla" diye satin
alm1~t1r. Bu fazlal1g1n cins, miktar ve niteligi bilinmemektedir. Yine denildi ki bilakis
bu sbzun ac;1klamas1 ~byledir: Sat1c1, yeminini bozmu~ ve kefaret bdeme durumuna
du~mu~tur. Alic1 mal1 bin dirheme ve sat1c1n1n yeminine verecegi kefaret ile ondan
satin al1r. Bu durumda da sat1~ bedeli belirsizdir. c;:unku kefaret, bazen kale bzgur
klima, bazen elbise giydirme, bazen de yemek yedirme ~eklinde olur. Bilinmeyen
bir ~eyin bilinen bir ~eye eklenmesi hepsinin belirsiz olmas1n1 gerektirir. Sat1~
bedelinin belirsizligi de sat1m akdini fasid k1lar.
Sat1~ Bir kimse hayvan yuku Zut kuma~in1, bir dinan haric; bin dirheme, bir dirhemi
bedelindeki
belirsizlik haric; yuz dinara veya bir kafiz bugday1 yahut bir koyunu haric;, bin dirheme satin
alsa, sat1m akdi fasiddir.
c;:unku ayn tutulan (istisna edilen) ~ey (mustesna) kendisinden istisna yapilan
~eyden (mustesna minh) ba~ka bir cins olursa, kendisinden istisna yapllan ~eyden,
istisna edilen ~ey, degeri ile d1~ta b1rak1lir. Degeri bilmenin yolu tahmin ve zan
oldugu ic;in, bu konuda kesin bir ~ey sbylenemez. lstisna edilecek degerin
belirsizligi, kendisinden istisna yap1lan ~eyin de belirsizligi sonucunu dogurur. Bunu
~u kural da ac;1klar: lstisna ile kay1tlanm1~ olan bir sbz, istisna edilen k1smin
d1~1ndaki miktardan ibaret olur. Bin dirhemin istisna edilen k1sm1 d1~inda kalan
miktan ise belirsizdir. Sat1~ bedeli belirsiz olan bir sat1~ ise fasiddir.
Eger al1c1 onu senden insanlann satt1g1 bedel kadanyla satin ald1m derse, sat1~
bedelinin cinsi, miktan ve niteligi bilinmedigi ic;in sat1~ yine fasid olur.
c;:unku insanlar sat1~ konusunda farkl1 davran1rlar. Baz1lan ho~gbrulu baz1lan
ise s1k1 pazarl1kc;1d1r. Sat1m akdi fasid olup al1c1 mal1 teslim ald1ktan sonra mal onun
yaninda telef olursa, al1c1nin bu mal misll (standart) ise mislini (dengini), misll
degilse degerini odemesi gerekir. c;:unku fasid sat1~la teslim alinan mal, odenme
konusunda gasbedilen ya da belirlenen fiyatla satin almak uzere teslim alinan bir
mal gibidir.
Al1c1, 'Onu falanin ald1g1 fiyat kadanyla senden satin ald1m' dese, o fiyat
taraflarca akit s1ras1nda biliniyor ise, bu akit gec;erlidir. Bilinmiyorsa fasid olur. ~ayet
o fiyat taraflar akit meclisinden aynlmadan once bgrenilecek olsa, meclisin devam
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _9

etmesi, akdin devam etmesi gibi kabul edildigi i<;in, akit ge<;erli ve al1c1 muhayyer
olur. <;:unku durum al1c1ya, falanin satin ald1g1 fiyat miktann1 ogrenince belli
olmu~tur. Bundan once onun bu fiyata nzas1 tam degildir. Bu nedenle o, mal1 al1p
almama konusunda muhayyer olur.
Bir kimse; ~u vadeye kadar ~u fiyata, pe~in ~u fiyata, bir ay vade ile ~u fiyata, [13/8]
iki ay vade ile ~u fiyata diye akit yaparsa bu akit fasiddir.
<;:unku o kar~1 tarafa kesin bir fiyat vermemi~tir. Aynca Peygamber (s.a.v.) bir
Farkh
sat1~ta iki ko~ulu yasaklam1~t1r. Bu soylenenler de bir sat1~ta iki ko~ul koymanin
vadelere
a<;1klamas1d1r. Mutlak yasak akitlerin fasid olmas1n1 gerektirir. Bu hukum taraflar gore farkh
fiyatla
akit meclisinden bu durum uzere (bir fiyat1 kesinle~tirmeksizin) aynl1rlarsa boyledir. sat1~in
~ayet henuz akit meclisinden aynlmam1~ken aralannda anla~m1~ ve kar~1 tarafa hiikmii

kesin bir fiyat vermi~ ve akdi bu fiyat uzerinde baglam1~larsa, taraflar akdin
ge<;erlilik ko~ulu tamamland1ktan sonra akit meclisinden aynld1klan i<;in bu akit
caizdir.
Kim bir ~ey satin al1rsa, onun bu ~eyi teslim almadan once satmas1, Satin ahnan
mulkiyetini birine tevliye (malin tamam1n1 maliyet fiyat1yla ba~kas1na satmak) veya mah teslim
almadan
i~rak (malin bir k1smin1 maliyet fiyat1yla ba~kas1na satmak) yoluyla devretmesi caiz ba~kasina

degildir. satmak

<;:unku tevliye, sahip oldugu ~eyin mulkiyetini ba~kasina, sahip oldugu bedelle
devretmektir. i~rak ise sahip oldugu ~eyin yans1n1n mulkiyetini bu yanya sahip
oldugu bedel ile devretmektir. Satin al1nan malin teslim almadan once satllmas1
konusunda <;e~itli bolumlerde soz edilecektir.
Birinci bolum g1da maddeleri hakkindad1r: G1da maddesi satin alan bir
Satin ahnan
kimsenin onu teslim almadan once satmas1 caiz degildir. <;:unku g1da
maddesini
J";.~~! ~1 j.:; ~LJ.1J1 &- Y, ~ ~ j <1;l" ~I ~ ~I 01 teslim
almadan
satmak
"Peygamber (s.a v) teslim almadan once g1da maddelerinin sat1~m1
yasaklam1~t1r. " 5
Biz Hanefllere gore tes\im almadan once g1da maddeleri d1~indaki ta~in1r
mallann sat1~1 da caiz degildir. Malik (r a) der ki, Peygamber (s av) bu nu
yasaklarken ozellikle g1da maddelerini belirttigi i<;in teslim almadan once g1da
maddeleri d1~indaki ta~1nir mallann sat1~1, caizdir. Peygamber (s a.v.)'in yasakta
ozellikle g1da maddelerini belirtmesi, yasak hukmunun g1da maddeleri d1~1ndaki
mallann, g1da maddelerinden farkl1 oldugunun bir gostergesidir. Yoksa ozellikle
g1da maddelerini belirtmenin bir anlam1 olmazd1. Biz Hanefllerin delili;

5
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/215; Buharf, BuyO'. Ayrica bkz. Muslim, BuyO' 40; EbO DavOd, lcare
65; Tirmizf, BuyO' 56; lbn Mace, Ticarat 37; Nesaf, BuyO' 55.
tO_____________________________ Kitiibu'l-Mebsfit

•. _!, ! l L.; ·- ~ ..&. ': -i -"


..:,li. :;1 \ i ,;. • ! I\ ~t
~ I ~ v ~ r- J -· ~ '-:f:'
"Peygamber (s.a v) teslim almmayan maim sat1~tn1 yasak/ad1" 6
$eklinde rivayet edilen hadistir. Aynca Peygamber (s a.v) Mekke'ye kad1 ve
emir olarak gonderdigi zaman G1yas bin Esed'e:

IJ '.:)! rJ Lo (i Y, rg@;lj ;ii1 ~ ~l )l j-:


"Beytullah'tn halkma git. Onlara teslim almadtklan ~eyi satmayt yasakla"
7

buyurdu.
Bu hadiste "~eyler" anlam1na gelen "ma It;" ism-i mevsOIO, illeti akli sahibi
olmayan ~eyler ic_;in genel anlam ifade eder. Aynca bir ~eyin ozellikle belirtilmesi biz
Hanefllere gore hukmun o ~ey d1~1ndakilerde farkl1 oldugunu gostermez. Allahu
Teala,

"Oyle ise o aylar ic;inde kendinize zulmetmeyin" (et-Tevbe 9/36) buyurur.


Bu ayet haram aylar d1~1nda zulmun caiz oldugunu gostermez. G1da
maddeleri d1~1nda hukum nasli farkl1 olsun ki, bu hadisi rivayet eden lbn Abbas (r a.)
hadisi rivayet ettikten sonra, "Her ~eyin, g1da maddeleri gibi oldugunu
zannediyorum" demi~tir. Bu meselede soz bir kurala dayan1r. 0 kural da ~udur:
Malik (rh a )'e gore, teslim almadan once, g1da maddeleri d1~1ndaki sat1~ konusunun
telef olmas1yla akit gec_;ersiz olmaz. Biz Hanefllere gore boyle bir durumda akit,
g1da maddelerin sat1~1nda gec_;ersiz oldugu gibi, akitle kazanlian teslim alma hakk1
kaybedildigi ic_;in diger mallarda da gec_;ersiz olur. Biz Hanefiler mutlak tasarruf
yetkisine sahip olmada garar (aldanma, telef alma riski) olas1l1g1 bulundugu veya
bir hakk1 nedeniyle sat1c1n1n mal1 yan1nda tutmas1ndan dolay1 al1c1 teslim etmekten _
aciz oldugu ic_;in, onun sat1~ konusu malda teslim almadan once tasarrufu caiz
degildir, deriz. ButOn bu konularda kira ve hizmet akdi, sat1m akdi gibidir.
Arna teslim almadan once, sat1~ konusu mal1n hibe ve sadaka olarak
verilmesi, EbO Yusuf (rh.a )'a gore caiz degildir. Muhammed (rh a.) der ki, al1c1 kar~1
taraf1 teslim almaya yetkili k1lm1~ o da teslim alm1~sa, al1cinin sat1m konusu malda,
yaln1z teslim alma ile baglay1c1 duruma gelen her tasarrufu gec_;erlidir. <;:unku akit,
yalniz teslim alma ile baglay1c1 olmakta ve o s1rada engel ortadan kalkm1~
bulunmaktad1r. Bizzat kendileri baglay1c1 oldugu ic_;in sat1m akdi ile kira ve hizmet
akitleri boyle degildir. Muhammed (rh.a.) bu meseleyi alacagin1, borc_;ludan ba~ka

6
Taberan1, el-Mu'cemu'/-evsat, 11/154; Zeyle1, Nasbu'r-raye, IV/43. Ayrica bkz. Ahmed b. Hanbel,
Musned, 11/205; Nesa1, Buyu' 72.
7
lbn Mace, Ticarat 20; Taberan1, el-Mu'cemu'l-evsat, IX/21; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, V/313;
Heysem1, Mecmau'z-zevaid, IV/152.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l l
birine bag1~lamaya k1yas etmi~tir. Bu i~lem, ~ayet alacakl1 o kimseye alacag1 tahsil
etme yetkisi vermi~se caizdir. Sat1m si:izle~mesi ise bi:iyle degildir.
Ebu Yusuf (rh a) ise ~i:iyle der: Sat1m akdi bag1~tan daha <;:abuk yururluk
kazanir. Bunun delili, bi:ilu~ulmesi mumkun olan mallarin payl1 olu~unun, sat1m
akdinin baglay1cil1g1na degil, hibenin baglay1c1l1g1na engel olu~turmas1d1r.
Satin alinan bir maim teslim almadan once sat1~1 caiz degildir. <;;unku bu, [13/9]
kendi mulkiyeti konusunda garar (belirsizlik) bulundugu durumda, sahibinin bir
mal1n mulkiyetini ba~kas1na devretmesidir. Oyle ise hibe oncelikle caiz olmamalid1r.
<;;unku hibe mulkiyet sonucu dogurmada sat1m akdinden daha gu<;:ludur. Oyle ki
kendisine ticaret yapma izni verilen kale ile mukatep ki:ilenin sat1~1 caiz oldugu
durumda hibesi caiz degildir. Ayrica satin allnan mal, teslim alinmadan once,
mulkiyeti ba~kas1na devredilecek durumda degildir. Gi:irmez misin, sat1c1 onaylasa
bile sat1~1 yururluk kazanmaz. O durumda bu mal, havadaki av gibi henuz
mulkiyete girmemi~ bir mal konumundad1r. Henuz mulkiyete girmemi~ bir maim
sat1m ve hibe akitlerine konu yapilmas1 da caiz degildir. Henuz teslim al1nmam1~
mal da bunun bir benzeridir. Arna gayri menkulun (ta~1nmaz mallarin) teslim
Satin ahnan
almadan once sat1~1. Ebu Hanlfe'ye ve Ebu Yusuf (rh a.)'un sonraki gi:iru~une gore ta~mmazm
caizdir. Ebu Yusuf (rh a )'un ilk gi:iru~une gore caiz degildir. Bu ayni zamanda teslim
ahnmadan
Muhammed (rh a) ve ~afil (rh a.)'nin da gi:iru~udur. Bu gi:iru~un delili, henuz teslim sat1lmas1
al1nmam1~ olan malla ilgili sat1~ yasag1nin genel olmas1 ve Peygamber (s.a.v.)'in ~u
hadisidir:
• , f. ''f. $ s ~
: - . , .\ \.,; • : • .:: L:. · ~ ~I I ~ ~ 7 1\ •·
~ r ~~ rY ,-J -- ~if.:' ...sf'
"Nebi (s.a.v.), yok olmast durumunda odeme sorumlulugu ta~mmayan (rizikosu
yOklenilmeyen) maldan e/de edilen kan yasaklam1~t1r"8
Ta~1nmaz maim teslim al1nmadan once satin al1nan fiyattan fazla bir bedelle
satilmas1nda ise rizikosu alinmayan kazan<;: vard1r.
Bu gi:iru~un akli delili de ~udur: Al1c1 satin ald1g1 mall teslim almadan once
satm1~t1r. 0 durumda ta~1n1r maim sat1~1 gibi, bu sat1~ da caiz olmaz. Teslim
almamanin akde etkisi ~i:iyledir. Bir maim mulkiyeti akitle elde edildigi gibi, tasarruf
mulkiyeti de teslim alma ile elde edilir. Ayrica bir mala malik olma nedeninde -ki
bu neden akittir- ta~1nmaz mal ile ta~1n1r mal e~it olduguna gore tasarrufa malik
olma nedeninde de e~it olur. Yahut mulkiyet nedeni olan sat1m akdi, sadece teslim
alma ile tamamland1g1 i<;:in akit yap1ld1ktan sonra fakat teslim almadan once
meydana gelen ~eyler akit s1ras1nda meydana gelmi~ gibi kabul edilir. Mulkiyet,
yalniz mulkiyet doguran nedenin peki~mesi ile peki~ir. Ta~inmaz mal ile ta~1nir mal

• Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/174; Darim1, BuyO' 26; Nesa1, BuyO' 71; Taberan1, el-Mu'cemu'/-
V/65. Ayrica bkz. EbO DavOd, BuyO' 68; Tirmiz1, BuyO' 19; Hakim, Mustedrek, 11121.
evsat,
12_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut

bu nedende birbirine e?ittir. Bunlann e?it oldugunu ?U husus da ac;1klar: Teslim


almadan once sat1? konusu mal, kendi d1?mda bir ?ey ile -bu da sat1? bedelidir.-
odenmesi gereken (mazman) bir mald1r. Bu konuda ta?1nmaz mal da, ta?1n1r mal
gibidir. Oyle ki ?ayet sat1?tan sonra ta?mmaz1n sat1c1dan ba?kasma ait oldugu
anla?1lacak olsa (istihkak) veya telef olmas1 mumkun mal olup telef olsa. al1c1n1n
zimmetinden sat1? bedeli dLi?er. Aynca ta?1nmaz ve ta~1n1r maim her ikisini de
satmanin caiz olmas1 i~in, mal1 teslime gucu yetmek ko?uldur. Teslim de al1c1 veya
onun temsilcisinin zilyedligi ile ger<;ekle?ir. Birinci sat1cm1n zilyedligi, alicmm
zilyedligine temsilci olamaz. 0 durumda, al1cmm teslime gucunun yetmesi,
sat1c1n1n zilyedligi ile ger~ekle~emez.
Eba Hanlfe ile Eba Yusuf (rh a.) derler ki, ta?mmaz mal1n teslim almadan once
sat1?1, ta?1n1r mal1n teslim ald1ktan sonraki sat1?1 gibidir. Dolay1s1yla ta?1nir mal1n
teslim ald1ktan sonra sat1?1 caiz oldugu gibi ta?1nmaz1n teslim al1nmadan sat1?1 da
caizdir. Biz ?Unun i~in boyle soyluyoruz. Mutlak tasarruf mulkiyeti, zilyetlikten
a?ag1d1r. Gormez misin bir kimse sahip oldugu bir mal1, mal vedla (emanet) olarak
verilenin veya sahibinin mulkiyetini ikrar eden gaspc;1n1n elinde iken ona satacak
olsa, bu sat1? caizdir. ~u kadar var ki mutlak tasarruf mulkiyetinde kac;1nilmas1
mumkun olan bir belirsizlik (garar) bulunursa, bu durum, Peygamber (s.a.v.) garar
bulunan sat1?1 yasaklad1g1 ic;in yaplian tasarrufun caiz olmas1na engel olur. Ta?m1r
maim teslim almadan once sat1lmas1nda mulkiyet konusunda garar vard1r. cunku
sat1? konusu maim bu durumda telef olmas1yla sat1? bozulur. Al1c1 mulkiyet hakk1n1
yitirir. Al1c1 mal1 teslim al1nca bu belirsizlik ortadan kalkar. Geriye sadece istihkakm
ortaya ~1kmas1yla dogabilecek belirsizlik kal1r. Bundan da ka~milmas1 mumkun
degildir. Ta?1nmaz mal1 teslim almadan once ise, istihkak belirsizliginden ba?ka bir
belirsizlik yoktur. cunku ta?1nmaz1n telef olmas1 ve bu nedenle satl?m bozulmas1
dLi?Linulemez. Nedeni hie; dLi?Linulemeyen belirsizlikten daha iyidir. Bu, akde etki
etmez. Ta?mmazda belirsizlik ancak istihkak yonunden dLi?LinUlebilir Bu da
ka~1nilmas1 mumkun olmayan bir ?eydir. Bunun delili, teslim olmadan once sat1?
bedelinde tasarruf etmenin caiz olmas1d1r. Cunku mulkiyette belirsizlik yoktur. Biz
[13/10] Hanefilere gore mulkiyette belirsizlik olmad1g1 ic;in teslim almadan once mehirde
tasarruf etmek de caizdir. Cunku mehir olan maim telef olmas1yla kadm1n mulkiyet
hakk1 kaybolmaz. Fakat kocan1n kad1na telef olan ?eyin degerini odemesi gerekir.
~afil bilginler (rh a) bu konuda goru~ ayril1g1na dLi?mLi?lerdir. Baz1lan, teslim
Teslim almadan once mehrin helak olmas1ndan dolay1 mehirle ilgili irade beyan1 gec;ersiz
ahnmadan
once
olur, der. Buna gore mulkiyette belirsizlik olasi11g1 devam ettigi ic;in teslim almadan
mehirde once mehirde tasarruf caiz degildir. Bazilan da derler ki, teslim almadan once
tasarrufun
hiikmii mehrin telef olmas1ndan dolay1 mehirle ilgili irade beyani ge~ersiz olmaz. Kocanin
deger odemesi gerekir. Buna gore de teslim almmadan once mehirde tasarruf
caizdir. Bunlardan anliyoruz ki bu konuda uyulacak kural biz Hanefilerin
soyledigimiz kurald1r. Bunun delili ?udur: Sat1? konusu malda belirsizligin engel
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 13
olmad1g1 tasarruflar, -ki bunlar ozgur kllma ve evlendirmedir- teslim almadan once
yururluktedir. Boylece, $afillerin; "Ned en in peki?mesiyle mulkiyet de peki?ir.
Nedenin peki?mesi de teslim alma ile olur." ?eklindeki sozlerinin gec;ersiz oldugu
ortaya c;1kar. (:unku ozgur kllma, sat1?a konu olan kolede, tam anlam1yla mulkiyeti
gerektirir. Bu hususta sat1?tan kuvvetlidir. Bu nedenle, teslim almadan once sat1?
konusu kolede ozgur kllma i?lemi gec;erli olur.
Onlarin "Sat1lan mal, teslim alma ile al1c1nin mulkiyetine girer." sozlerine
gelince biz deriz ki, sat1m konusu mal uzerinde tasarruf mulkiyetinin sabit alma
ko?ulu, -teslim ald1ktan sonra hibe edilen malda tasarrufun caiz olu?undan
anla?1ld1g1na gore- tazminat odeme degil mulkiyetin asl1d1r. Teslim etmeye guc;
yetirme de boyledir. Engel olmad1g1 zaman teslim, ba?kasin1n eliyle de sabit olur.
Teslim almadan once sat1? bedelinde ve mehirde, tasarrufun caiz oldugu
konusunda gorli? birliginde oldugumuz ic;in, teslim al1nmayan ?eyin satl?lnl
yasaklayan hadis, kapsamina giren baz1 fertleri hukmun d1?1na c;1karilm1? genel
anlamli bir hadistir. Bu ?ekildeki genel anlaml1 hadislerin k1yas ile s1nirland1rilmas1
caizdir. 0 durumda bu hadisi belirttigimiz nedenlerden dolay1 ta?lnlr mallar
anlamina c;ekeriz. Bunun delili ?Udur: $uf'a (on al1m) hakk1 sahibi ic;in bu hak, al1c1
ta?1nmaz1 teslim almadan once dogar. $uf'a hakk1 sahibi de sat1lan ta?inmaza
bedeli kar?1l1g1 malik olur. $ayet teslim almadan once ta?1nmaz, bir bedelle malik
olunamayacak olsayd1, teslim almadan once ?uf'a hakk1 sahibinin lehinde alma
hakk1 dogmazd1. $u kadar var ki ?Uf'a hakk1 sahibinin (?efi'in) hakk1, alic1n1n
hakk1ndan once geldiginden al1c1y1 ?uf'a hakk1 sahibi yerine koymak mumkun
degildir. Bu nedenle ?Uf' a hakk1 sahibinin almas1yla alic1n1n mulkiyeti gec;ersiz
duruma gelir. Sorumlulugu sat1c1ya ait olur. (Alicin1n, satin ald1g1 mal1 teslim
almadan satmas1 durumunda) lkinci al1c1 ise boyle degildir. Bunu ?U durum ac;1klar.
Sat1? konusu ta?1nmaz mal, alic1n1n teslim alacag1 yerdedir. Dolay1s1yla teslim alma
yeri bellidir. 0 durumda tahliye (sat1c1nin, mal ile al1c1 arasindaki teslim almaya
engelleri kald1rmas1) yoluyla teslim almada oldugu gibi, al1c1nin bunda tasarrufu
caiz olur. Ta?1n1r mal ise boyle degildir. (:unku teslim almad1g1 surece al1c1 onu
nerede teslim alacag1n1 bilmez. Teslim almadan once selem konusu malda
(muslemun fih) tasarrufla ilgili soyledigimiz uzere selem konusu mal, ta?1n1r ve
ta?1nmaz ayinmindan hic;birine girmez. (:unku biz buraya kadar soylediklerimizle
var olan bir malin sat1m akdine konu olmas1yla ilgili diger ko?ullara deginmeksizin,
mutlak mulkiyet tasarrufunu ortaya koymu? olduk. Selemin caiz olmas1 ise genel
kurala ayk1r1 bir izindir.
Al1c1nin, miktari olc;ekle belirlenmek uzere satin ald1g1 mal1 satabilmesi ic;in Ol~ulebilen
(keyll) mallarm
gereken kO?Ullardan biri de olc;mektir. Teslim alml? olsa bile olc;meden once bu sat1~1
malda tasarruf caiz degildir.
Bir kimse kac;ak bir koleyi satarsa bu sat1? gec;ersizdir.
Bu nun delili, Peygamber (s av )'in belirsizlik bulunan sat1~la kac;:ak kale sat1~1n1
yasaklamas1d1r. Ayr1ca kac;:ak kale, mal oldugu halde sat1c1 onu teslim etmekten
acizdir. Sat1~a engel alma konusunda kac;:ak kale, gerc;:ekten var olmayan mal
gibidir. Oyle ki, kale donse de akit tamamlanmaz. c;:unku, havadaki ku~u sat1p
sonra sat1c1n1n onu yakalamas1 meselesinde oldugu gibi akit, akit konusuna
yap1lmam1~t1r. Ancak Muhammed (rh.a.)'den gelen zay1f bir rivayete gore o ~oyle
der: Kolede mulkiyet ve onun mal olu~u kac;:t1ktan sonra da gerc;:ekten devam
etmektedir. Sat1~1 engelleyen ~ey, teslim etmekten aciz olmakt1r. Bu durum
ortadan kalk1nca sanki bu engel hie;: yokmu~ gibi kabul edilir. Nitekim borc;:lunun
[13/11] rehin verdigi mal1 sat1p sat1c1yla mahkemeye du~meden once rehni c;:ozmesi de
boyledir.
Bir kimse karn1ndaki c;:ocugu ozgur kild1g1 bir cariyeyi satarsa, veya cariyeyi
satar ve karn1ndaki c;:ocugu haric;: tutarsa, bu sat1~ fasiddir. Caiz degildir. Bu
bolumu hibe konusunda ac;:1klam1~t1k.

Gasbedilen
Bir kimse gasbedilmi~ olan bir koleyi satacak olsa, sat1~ ask1dad1r.
maim sat1~1 Gasbeden (gas1p) bunu inkar eder, kolesi gasbedilen kimsenin de hic;bir
delili bulunmazsa, sat1~ caiz degildir.
c;:unku bu, sat1c1n1n satt1g1 mal1 teslim etmeye guc;: yetiremedigi bir akittir. Bir
de bu mal1n mulkiyeti sat1c1 ac;:1s1ndan yitirilmi~ durumdad1r. Halbuki sat1m akdi
sat1lan malda mulkiyetin bulunmas1 ac;:1s1ndan caiz olur.
Gasbeden, kolenin sahibine ait oldugunu ikrar ederse; eger o koleyi
ahc1ya teslim ederse sat1~ tamamlanm1~ olur.
c;:unku sat1c1n1n satt1g1 maldaki mulkiyeti, gasbedenin ikran ile devam
etmekte ve gaspc;:1 teslim ettigi zaman onun, mal1 teslim etme kudreti de
bulunmu~ olmaktad1r. Gaspc;:1, koleyi teslim etmez de kale olurse, akitle hak
kazanilan teslim alma imkani ortadan kalkt1g1 ic;:in, sat1~ bozulur. Bu durum, kale
sat1c1n1n elinde bulunup onun al1c1 teslim almadan once olmesi gibidir.
Eger denirse ki; gaspc;:1nin, olen kolenin degerini odemesi vacip olmu~tur.
Sat1~ konusu, teslim almadan once onu bir yabancin1n oldurmesi durumunda
oldugu gibi, geride bir bedel b1rakarak yok olursa sat1~ devam eder.
Biz de ~oyle deriz: Bu hukum, bedelin odenmesi, sat1~ akdinden sonra
meydana gelen bir nedenle sabit olursa boyledir. Oyle ki, bu durumda bedelin
varl1g1, sat1~ hukmunun devam ettirilmesi ac;:1sindan asl1n varllg1 yerine kabul edilir.
Bu meselede ise deger, sat1~tan once meydana gelen gasp dolay1s1yla sabit
olmu~tur. Bunun delili gasbedilen kolenin gasp zaman1ndaki degerinin dikkate
al1nmas1d1r. $ayet sat1~1 bu yolla belirleyecek olsak bu, sat1~ hukmunu ba~tan
Alacakhda degere gore belirlemek olur. Kole rehin verilmi~ olsa ve borc;:lu onu satsa, rehin
rehin olan
maim alan kimse de bu akdi onaylamaktan kac;:1nsa, sat1~ caiz degil, ask1da olur. c;:unku
sat1m1 borc;:lu, satt1g1 mal1 teslim etmekten acizdir. Rehin alan kimsenin rehni al1koyma
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 15
hakk1 (bon;luyu) baglay1c1d1r. Muhammed (rh.a.) rehin verilmi~ olan malin sat1~ina
bir yerde fasid, ba~ka bir yerde caiz diyor. Dogrusu burada soyledigi ~ekilde ask1da
(mevkuf) olmas1d1r. Onun "fasiddir" sozu, eger bu sat1~ dava konusu yapil1r al1c1
malin kendisine teslim edilmesini ister, rehin alan kimse de buna engel olursa
hakim sat1~in fasid olduguna hukmeder diye, "caizdir" sozu ise, rehin alan kimse
sat1~1 onaylar ve mal1 al1c1ya teslim ederse diye yorumlan1r. Rehin alan kimse sat1~1
onaylamaz ve kald1nrsa bu konuda iki rivayet vard1r. Bu iki rivayetten birine gore
sat1~ kendiginden bozulur. Daha sonra borr;lu rehni r;ozse bile al1c1nin borr;luya
ba~vurmas1 ir;in hir;bir hukukl yol olmaz. c;:unku rehin alan kimsenin hakk1,
mulkiyet gibidir. Bir kimse ba~kas1nin mulkiyetinde bulunan bir ~eyi satarsa, mal
sahibi bu sat1~1 onaylarsa sat1~ tamam, kald1msa son bulmu~ olur. Bu da onun bir
benzeridir. Bu iki rivayetin en dogru olan1na gore sat1~. rehin alan kimsenin
kald1rmas1yla son bulmu~ olmaz. Oyle ki al1c1, borr;lu rehni r;ozene kadar beklerse
sat1~ konusu mal1 alma hakk1 vard1r. Muhammed (rh a )'in Mebsut'undaki ifade de
bunu gosterir. 0 ~oyle der: Rehin alan kimsenin akdi onaylamaktan kar;1nmas1ndan
sonra akit ask1da (mevkuf)d1r. c;:unku rehin alan kimsenin bu akitte hir;bir hakk1
yoktur. Oyle ki rehin alan kimse yap1lan sat1~1 onaylayacak olsa, al1c1 mal1n
mulkiyetini rehin alan kimseden degil borr;ludan devralm1~ olur. Arna mal sahibi
boyle degildir. Mal sahibi yapilan sat1~1 onaylarsa al1c1 malin mulkiyetini ondan
devralm1~ olur. Bu nedenle mal sahibi akdi, sona erdirmeye yetkilidir. Burada rehin
alan kimse, alacagin1 tahsil edinceye kadar, mal1 al1koymak suretiyle kendisinden
zaran uzakla~t1rma hakkina sahiptir. Onun akdi bozma yetkisi yoktur. Bozma
yetkisi, ancak dava ar;1l1p sat1c1 mal1 teslim etmekten aciz kal1rsa hakime ait olur.
Hakim taraflar aras1ndaki anla~mazl1ga son vermek ir;in sat1m sozle~mesini kald1nr.
Boyle bir ~ey bulunmad1g1 surece sat1~ ask1da (mevkuf) olur.
Bir kimse kam1~l1kta s1k1~m1~ ballg1 satarsa sat1~ ger;ersizdir.
Av
lbn Ebu Leyla, sat1c1 bal1g1 yakalam1~ sonra kam1~l1ga b1rakm1~ olursa sat1~ hayvanm
sat1~1
caizdir der. c;:unku bu durumda her ne kadar kam1~l1ktaki bal1g1 avlama d1~1nda bir
yolla ele ger;irmek mumkun olmasa da, sat1c1n1n onlan b1rakmas1yla mulkiyeti yok
[13/12]
olmaz. Biz Hanefller, lbn Omer ve Abdullah b. Mes'ud (r a )'dan nakledilen
rivayetleri delil gosteriyoruz. Onlar diyorlar ki;

• .~ ~\.; .LJ1 . ~I I ' : ']


.)/" ~ ' ~ r=:
"Sudaki baligt satmaym. c;unku bunda garar (belirsizlik, taraflardan biri ir;in
a/danma riski) vardtr. " 9
Eger sat1c1 bal1klan yakalamam1~ ise, mulkiyetinde olmayan ~eyleri satm1~t1r.
Mulkiyet hakk1n1 devretmek, bu hakk1 kazanmadan once olamaz. $u durumda bu

9
Bkz. lbn EbO $eybe, Musannef, IV/452; Ahmed b. Hanbel, MOsned, 1/388; Beyhak1, es-50nen0'/-
kubra, V/340; Taberan1, e/-Mu'cemO'/-keb1r, IX/321.
t6 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu·1-Mebsut

sat1~, havadaki ku?u satmak gibi olur. Bal1g1 once yakalam1~ sonra kam1?l1ga
b1rakm1? olursa, bal1k su ic;inde kac;ak kale durumda oldugundan, bu bal1<')1n sat1~1,
kac;ak ki:ilenin sat1~1 gibi olur. Aynca sat1c1 bu bal1g1 ancak ba~tan mulkiyet
kazand1ran bir nedene ba?vurmakla teslim edebilir. Bu da avlamakt1r. 0 durumda
yakalan1p b1rakilan bal1k hie; yakalanmam1? bal1k gibidir.
Eger bal1k bir kap veya c;ukur ic;inde olup avlanmadan yakalanabilirse, biz
Hanefllere gore sat1~ caizdir. (unku sat1c1nin mulkiyeti devam etmektedir ve o
bal191 avlamadan teslim edebilir. Ahci bal1<')1 gi:irdugu zaman muhayyerdir.
~afil (rh.a.)'ye gore bu bal1gin sat1?1 caiz degildir. Onun delili al1cin1n gi:irmedigi
bir ~eyi satin almakla ilgili kural1d1r. Bunun ac;1klamas1 in~aallah ileride gelecek.
Bal1k, avlanmadan yakalanmas1 mumkun olan bir havuzda ise, eger sat1c1
bal191 yakalay1p sonra havuza b1rakm1?sa, havuz c;ukur gibidir. ~ayet sat1c1 bal1g1
yakalamay1p bal1k kendiliginden su ile beraber havuza girmi?se, su giri~ yerini bal1k
c;1kamayacak bic;imde sat1c1 kapatt191 takdirde, aga tak1lmasinda oldugu gibi bal1g1
o yakalam1? say1l1r. Sat1?1 caiz olur. Boyle yapmam1?sa sat1?1 caiz olmaz. (unku o
avlamad1kc;a havuza girivermekle bal1ga malik olamaz. Sat1c1 da burada ne
gerc;ekten ne de hukmen avlama yapmam1?t1r.

Sat1lan maim Bir kimse yakut diye bir yuzuk ka~1 satin ahr, fakat bu ba~ka bir ~ey
soylenilenden i;1karsa sat1~ fasiddir.
ba~ka bir ~ey
~1kmas1 Bunda kural cins meselesidir. Al1c1 irade beyaninda i?aretle si:izlu beyana
birlikte yer verdigi takdirde, eger i?aret edilen ?ey si:izlu beyanla ifade edilen
?eyden ba?ka bir cins olursa, sat1? gec;ersizdir. (unku akdin kurulmas1 (inikad1)
si:izlu irade beyan1ylad1r. Si:izlu beyanla ifade edilen ?ey ise yoktur. l?aret edilen ?ey,
si:izlu beyanla ifade edilen ?eyle ayn1 cinsten olursa sat1? caizdir. (unku si:izlu
beyan, kendisine i?aret edilen ?eyi kapsar. 0 durumda eliyle yapt191 i?aret si:izlu
beyani peki?tirici bir davrani~ olur. Akit, i~aret edilen ?eyle kurulmu? (munakid)
olur. 0 da mald1r. Ancak i?aret edilen ~ey si:izle beyan edilen ~eyden du~uk
kalitede olursa, ileri surdugu ko?ul gerc;ekle~medigi ic;in, al1c1ya muhayyerlik hakk1
dogar. Nitekim al1c1 satin ald1g1 ki:ilenin yaz1 yazmay1 bilmesini ko~ul koyar da onun
yazmay1 bilmedigini gi:irurse, akitten vazgec;ebilir. Buna gore deriz ki, eger i?aret
edilen ?ey cam c;1karsa, i?aret edilenle si:izle ifade edilen ~ey (yakut) ayn1 cinsten
olmad1<')1 ic;in sat1~ gec;ersizdir.
Eger bunu al1c1 tuketirse, cam1n degerini i:idemesi gerekir. (unku o,
ba~kas1nin mulkiyetinde olan bir mal1 izni olmaks1zin yok etmi~tir.

Al1c1, 'kirm1z1 yakut' der, fakat i~aret ettigi san yakut olursa, sat1~ caiz ve ahc1
ko?ul konulan nitelik bulunmad1g1 ic;in muhayyerdir.
'Herat dokumas1d1r' diye satin ald1g1 kuma~ ba~ka bir cinsten c;1karsa bu sat1~
gec;ersizdir. (unku kuma?lann bir c;ok cinsi vard1r.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ t 7
Erkek kole diye satin ald1g1 ki~i cariye c;1karsa biz Hanefllere gore sat1~
gec;ersizdir. Zufer (rh.a.); 'sat1~ caiz ve al1c1 muhayyerdir' der. (unku insanoglunun
erkegi ve di~isi diger canl1lar gibi tek bir cinstir.
Bir kimse di~idir, diye bir s1g1r alsa, o da erkek c;1ksa sat1~ caiz olur. Deve, s1g1r
ve koyun da boyledir. lnsanoglunda erkek ve di~i aras1nda edinme amac1 farkl1
olabilecegi gibi digerlerinde de farkl1 olabilir. Bunu ~u durum ac;1klar. Bir kimse
TUrk diye satin ald1g1 bir kole, Rum veya Pakistanl1 c;1ksa, amac;lanan ~ey -ki o da
degerdir- ac;1sindan aralannda fark oldugu durumda, sat1~ caizdir. Bizim bu (13/13]
konudaki delilimiz insanoglunun erkek ve di~isinin hukmen iki cins kabul
edilmesidir. (unku bunlardan biriyle ula~ilmak istenen amaca, digeriyle ula~ilamaz.
Cariye satin alma amac1, yataga alma ve c;ocuk edinmedir. Bunlardan hic;biri kole
ile soz konusu olmaz. Boylece aralanndaki amac; fark1, arpa ile bugday, Herat
kuma~1 ile Merv kuma~1 aras1ndaki farktan daha buyuk olur. Bu ozelligi ile
insanoglu diger hayvanlardan ayri11r. (unku diger canl1lara sahip olmakla
amac;lanan ~ey, di~i ve erkeklerde ayn1d1r. Bu amac; ya etinden ya da binme veya
uzerinde yuk ta~1ma yonunden ondan yararlanmakt1r. Hayvan edinmede fark
amac1n asl1nda degil niteligindedir. 0 durumda insanoglu d1~1ndaki canl1lann erkek
ve di~ileri tek bir cins kabul edilir. Muhammed (rh a )'in Mebsut'unda boyle
denilmi~tir. Allah en iyisini bilir.

KOSULLU SATISLAR
Ko~ullu
sat1~m
Bir kimse, satmamak, ba~kasina bag1~lamamak ve sadaka olarak vermemek
hiikmii
ko~uluyla bir kale satin alsa; boyle bir sat1~ biz Hanefilere gore fasiddir.
lbn EbO Leyla, sat1~ caiz, ko~ul gec;ersiz; lbn Sirin, sat1~ caiz, ko~ul da
gec;erlidir, der.
Abdu'l-Varis b. Sald'den nakledildigine gore o der ki; "Hacca gitmi~tim.
Mekke'de EbO Hanlfe'nin yanina girip ona ko~ullu sat1~1 sordum. Sat1~ fasiddir,
dedi. Onun yanindan c;1kt1m. lbn EbO Leyla'nin yanina girip ona ayn1 meseleyi
sordum. 'Sat1~ caiz, ko~ul gec;ersizdir,' dedi. Hemen arkasindan lbn Slrin'in yanina
girdim. Ona da ayni meseleyi sordum; 'sat1~ da ko~ul da gec;erlidir,' dedi.
Dedim ki bunlar KOfe f1k1h bilginlerindendir (fakihlerindendir). Bu meselede
tam bir goru~ aynllg1na du~mu~ler. Onlann her birine delilini soramad1m. Sonra
EbO Hanlfe (rh a )'nin yanina tekrar girip ben soruyu tekrarlad1m. 0 da cevab1n1
tekrarlad1. Bunun uzerine 'iki arkada~in senden farkl1 goru~ belirtiyorlar' dedim.
EbO Hanlfe (rh a.), ne dediklerini bilmiyorum. Fakat Amr b. $L ayb'in bana
babas1ndan, onun da dedesinden (r.a.) naklettigine gore,
18_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit

~_r-j ~y~~j ~~'~ ~101


"Peygamber (s a.v.) ko~ullu sat1~1 yasaklam1~t1r. " 10 dedi.'
Sonra lbn EbO Leyla'n1n yanina girdim. Ona da bunlann benzerini soyledim.
Dedi ki, Onun ne dedigini bilmiyorum. Arna Hi~am b. Urve'nin bana babas1ndan
onun da Ay~e (r a.)' den rivayet ettigine gore, Ay~e (r.a.) , Berlra (r.a.)'y1 satin almak
istediginde, Berlra'nin efendisi, ancak vela hakk1 11 kendilerinde kalmak ko~uluyla
sat1~a raz1 oldu. Ay~e (r.a) bu nu ResQlullah (s a v.)'a anlatm1~ o da ~oyle
buyurmu~tur:

fli ~ ~'l)1 ~~ ~-1)1 ~ J:'P'j t?;J'


"Sattn al ve vela hakktntn onlarda ka/mas1 ko~ulunu kabul et. <;unku vela
6zgur kt/an ( azad eden) kimseye aittir 12 "
Sonra Resulullah (s.a v) bir konu~ma yap1p ~oyle buyurdu:
._ ,.. "' ,.. , t, ~ ,,. ,,; ,. ,,. ' o c;: '
Jl;>~ ji.! ~I y~ .j ~ ~_r- JS ~I y~ .j .:....:.;J 1.1.JJ-!- 0.}>? r,1.Jil J~ L..
flT ~ ~'i)1j _;) Ji11~_, j.;.l ;iii ~t:S,
"Baz1 insanlara ne oluyor da Allah'tn kitabtnda o!mayan bir taktm ko~ullan
ileri suruyor!ar. Allah 'tn kitabtnda olmayan her ko~ul hukumsuzdur Allah 'tn kitabt
en hak!t, Allah'tn ko~ulu en sag/amdtr. Vela hakkt 6zgur kl/an kimseye aittir. "
13

[13/14] lbn $0brume'nin yan1na girdim. Ona da, bunlann benzerini soyledim. Dedi ki,
onlann ne dedigini bilmiyorum. Muharib b. Disar'1n bana Ebu Zubeyr'den, onun
Cabir b. Abdullah el-Ensarl (r a )'den naklettigine gore,

- :l:. :J 1- ~ - ..:_,1 < :.i1 ..:u.J j ~~ G .,. .: :, ~L -. ~ :ili1 L. . :110T


'l t;. fl'"'
r...s' .rJ - J.r- v - . '-:?" - '-".r"' r- _, -- ..s-- ~
~-;WI

"Peygamber (sav) bir sava~ta Cabir'den di~i bir deve sattn a/mt~, onun
Medine'ye kadar deveye binme ko~ulunu kabul etmi~tir 14 ".

10
Bkz. Ahmed b. Hanbel, Musned, 111178; EbO DavOd, BuyO' 68; Tirmiz1, BuyO' 19; Nesa1, BuyO' 71;
lbn Hibban, Sahih, X/161; Taberan1, el-Mu'cemQ'/-evsat, IV/335; Hakim, Mustedrek, 11/21
11
Vela; mirasc;li1ga neden olmaya elveri~li bir hukm1 yak1nl1ktir. Yaplian bir iyilikten (kbleyi bzgur klima
gibi) veya akitten dogar.
12
Bkz. Muvatta, ltk 1477; Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/81, Buhar1, BuyO' 73; Muslim, ltk 8; EbO
DavOd, ltk 2; Nesa1, Talak 31; lbn Mace, ltk 3; lbn Hibban, Sahih, X/93.
13
Bkz. Muvatta, ltk 1477; Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/81; Buhar1, BuyO' 73; Muslim, ltk 8; EbO
DavOd, ltk 2; Nesa1, Talak 31; lbn Mace, ltk 3; lbn Hibban, Sahih, X/93.
14
Taberan1, e/-Mu'cemQ'/-evsat, IV/335; Zeyle1, Nasbu'r-raye, IV/25; Heysem1, Mecmau'z-zevaid,
IV/152.
Sat1m Sozle§mesi Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 19
Dogrusu, EbO Hanlfe (rha.)'nin delil olarak kulland1g1 rivayettir. c;:unku o
me~hur bir hadistir. Mutlak yasak (nehiy) yasaklanan ~eyin fasid olmas1ni gerektirir.

Hi~am b. Urve'nin hadisi hakk1nda EbO Yusuf (rh.a.), "Hi~am b. Urve ~upheye
du~urmu~tUr. ResOlullah (s a.v) Ay~e (rh.a.)'ye "Vela hakk1nin on la rd a kalmas1
ko~ulunu kabul et." dememi~tir. c;:unku bu, aldatmay1 emretmektir. Bu da
ResOlullah (s.a v.) hakk1nda du~unulemez. $ayet bu rivayet dogru ise onun yorumu
"Vela hakkin1n onlarin olmamas1 ko~ulunu kabul et." demektir. "J" harf-i cerri
bazen "Ji-" an lamina kullan1l1r. Allahu Tea la;
~~Ill\ ~,_:,, ~j t.JJ1 H-1 .!l;J)jt>
"f?te lanet onlara i<;indir. KotU yurt (cehennem) on!annd1r." (er-Ra'd 13/25)
buyurur.
Yahut bu rivayetin anlam1, 'velanin anlam1ni onlara bildir' demektir. Sozlukte;
'ko~ul koymak' anlam1ndaki :i.1_r..!1 kelimesi, 'bildirmek' anlam1na da gelir. K1yamet
alametleri (~L.:11
11.;JI I k1yametin yak\a~t1g1n1 bildiren ~eyler) de bu anlamdad1r.
15
$air ~oyle der:
Ayaklari alacal1 iken o i~te kendisini bi\dirdi.
Kendine ait, nedenlere sarild1 ve tevekkul etti.
Yani kendisini o i~e i~aret I ~l~ yapt1 demektir.
Cabir (r a )'in rivayet ettigi hadisinin yorumu da ~oyledir. ResO\u\lah (s.a.v) ile
Cabir (r.a.) aras1nda ger;enler, gerr;ek bir sat1~ olmay1p sadece yolculukta iyi
ger;inme ve arkada~l1k ad1na yap1ld1gina gore bu, sat1~ta kabul edilmi~ bir ko~ul
degildir Bu nun delili, hadisin hikayesidir. c;:unku Cabir (r a) der ki, benim yava~
giden bir di~i devem vard1. Yolun bir yerinde yurumemekte direndi. ResOlullah
(s.a.v.) bana yeti~ip "Ey Cabir ne oluyor?" buyurdu. Ben de yava~ giden di~i bir
deveden ba~ka bir binegim olmad1, dedim. ResOlullah (sav) devesinden inip su
istedi. Suyu devenin yuzune serpti. Sonra deveye bin dedi. Ben de ona bindim.
Benim devem butUn develeri ger;meye ba~lad1. Sonunda ResOlullah (s.a.v) 'Deveni
400 dirheme bana satar m1sin?' dedi. Ben de, 'Ya ResOlullah! o senin olsun.' Fakat
beni Medine'ye kadar kim gotUrecek? dedim. Bunun uzerine Peygamber (s.a v.) o
deveyi 400 dirheme satin ald1. Medine'ye geldigim zaman deveyi mescidin
kap1s1na getirdim ve mescide girdim. ResOlullah (s.a.v ), "Deve nerede?" dedi. Ben
kap1da dedim. Sonra o, "Sat1~ bedelini istemek ir;in mi geldin?" dedi. Ben sustum.
ResOlullah (sav) Bilal (ra)'e emretti. 0 da bana 400 dirhem verdi. Sonra ResOlullah
(s.a.v.);
"Bun/an deveyle birlikte al. Allah on/an sana mubarek kt!sm." buyurdu.
Soylenen bu sozlerden ikisi arasindaki i~lemin sat1~ olmad1g1 anla~i11yor.
2o _____________________________Kitiibu·1-Mebsfit
Sat1~lardaki Sat1~ta ileri surulen ko~ulun birkac_; c_;e~idi vard1r. Eger taraflardan biri, sat1~
ko~ul
konusu mal1n mulkiyetinin al1c1ya ait olmas1, sat1~ bedelinin yahut sat1lan mal1n
~e~itleri
teslim edilmesi gibi akdin gerektirdigi bir ko~ul ileri surerse, bu durumda sat1~
caizdir. (unku bunlar zaten ko~ulsuz yap1lan bir akitle sabit olan ~eylerdir. lleri
surulen ko~ul sadece peki~tirme gbrevi yapm1~ olur.
Bir kimsenin, sat1c1 papuc_; durumuna getirmek ko~uluyla bir taban ve tasma

[13/15] satin almas1 gibi, ko~ul akdin gerektirmedigi fakat hakkinda ac_;1k brf bulunan bir
ko~ul olursa, bu sat1~ da caizdir. (unku orfle sabit olan ~ey, dinl bir delille sabit
olmu~tur. Aynca yayg1n bir brften vazgec_;mede ac_;1k bir s1k1nt1 vard1r

Eger ko~ul akdin gerektirmedigi ve hakk1nda ac_;1k brf bulunmayan bir ko~ul
olup, bunda taraflardan birinin c_;1kan bulunursa, sat1~ fasiddir.
(unku ko~ul gec_;ersiz, ko~uldan yararlanan taraf da bu ko~ul olmaks1z1n akde
raz1 degildir. Oyleyse bu ko~ul yuzunden iki taraf aras1nda anla~mazl1k c_;1kmas1
kesindir. Bundan dolay1 bu ko~ulla yap1lan sat1~ fasid olur. Ko~ulda, sat1m
konusunun (ma'kudu aleyh) yaran bulunursa yine hukum bbyledir. Bu da yukanda
ac_;1klad1g1m1z gibi, al1c1nin satmamak ko~uluyla bir kale satin almas1d1r. Elden ele
dola~mamak uzere yap1lan akit kolenin ho~una gider. Akdin tamamlanmas1 ise
sat1m konusu ile olur. Hatta sat1m konusunun bzgur insan oldugu bilinse sat1~
gec_;ersiz olur. O durumda sat1m konusuna yarar saglayan bir ko~ulu ileri surmek,
taraflardan birine c_;1kar saglayan ko~ul ileri surmek gibi olur.
lleri surulen ko~ulda hie_; kimsenin c_;1kan olmazsa, ko~ul gec_;ersiz, sat1~
gec_;erlidir. Satmamak ko~uluyla bir hayvan veya kuma~ satin almak buna brnektir.
(unku hie_; kimsenin yaran olmad1g1 ic_;in bu ko~ula uyulmas1n1 isteyecek kimse
yoktur. Bu bak1mdan sat1m akdi gec_;erli iken ko~ul hukumsuz (lagv) olur. Ancak
Ebu Yusuf (r.a.)'tan gelen bir rivayete gore bu sat1~ fasid olur. Ebu Yusuf (rh.a.)
bolumunun sonunda bunu ac_;1kc_;a ifade etmi~tir. (unku bu ko~ulda,
16
muzaraa
kendi mulkunde tasarruf edememesi ac_;1s1ndan al1c1ya zarar vard1r. Kendisinde
zarar bulunan bir ko~ul, taraflardan biri ic_;in yarar saglayan ko~ul gibidir.
Fakat biz ~byle deriz: Bu konuda ko~ul degil, onun yerine getirilmesini isteme
dikkate al1nir. lstem ise ko~uldaki zarara degil yarara ybneliktir.
Bir kimse bzgur k1lmak ko~uluyla bir kale satin al1rsa sat1~ fasiddir.
Hasan b. Ziyad'1n Ebu Hanlfe (rh a.)' den rivayet ettigine gore, bu ko~ulla sat1~
caizdir. Bu ayni zamanda $Mil (rh a )'nin gbru~udur. Deli Ii, Berlra (r.a) hadisidir.
Berlra mukatebe konusunda kendisine yard1m istemek uzere Ay~e (r.a.)'nin yanina
gelir. Ay~e (r.a) de 'Dilersen mukatebe bedelini efendine verir, seni bzgur kllanm'
der. Berlra buna raz1 olur. Ay~e onu satin al1r ve bzgur kilar. Ay~e onu bzgur kllma
ko~uluyla satin alm1~t1r. Resulullah (s.a.v.) Ay~e'nin bu ko~ulu kabul etmesini

16
Miizaraa; arazi bir taraftan, emek de diger taraftan olmak uzere yapilan ziraat ortakl1g1, yancil1kt1r.
Sattm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 21

onaylam1~t1r. Aynca ozgur k1lma ko~uluyla kole satin alma insanlar arasinda orf
durumuna gelmi~tir. c;:unku vasiyetlerde ve vasiyet d1~1nda ozgur k1lma ko~uluyla
kole sat1~1 orf durumuna gelmi~ bir husustur. Aynca sat1~ konusu koleyi ozgur
k1lmak, teslim almakt1r. Oyle ki al1c1, sat1~ konusu koleyi teslim almadan once
ozgur kilacak olsa, onu teslim alm1~ say1l1r. Teslim alma, sat1m akdinin dogurdugu
hukukl sonui;:lardan biridir. 0 durumda bunun ko~ul konulmas1 akde uygun du~er.
Onu fasid k1lmaz.
Bu konuda bizim delilimiz, Peygamber (s.a v.)'in sat1~la birlikte ko~ulu
yasaklamas1d1r. Bir de bu ko~ulda, akit gerektirmedigi durumda sat1~a konu olan
kolenin yaran vard1r. Dolay1s1yla satmamas1n1 ko~ul koymada oldugu gibi, bu
ko~ulla akit fasid olur. Bunu ~u da a<;:1klar: Sat1c1, al1c1n1n cariyeyi ummu veled
edinmesini, koleyi mudebber yapmasin1 ko~ul koysa akit fasid olur. Cariyeyi ozgur
k1lmaktan dogan hakk1n (vela) ko~ul koyulmas1 sat1m akdini fasid k1ld1g1na gore,
ozgur k1lman1n kendisini ko~ul koyma oncelikle fasid k1lar. Hasan b. Ziyad'1n, bu
ko~ul akde uygundur, iddiasin1n hi<;:bir anlam1 yoktur. c;:unku sat1m akdi, mulkiyet
hakk1 dogurur. Ozgur k1lma ise bu hakk1 iptal eder. 0 durumda bu ikisi aras1nda
nasll uygunluk olacak? Sonra bu ko~ul mulkiyetin devamina engeldir. Oyleyse bu
ko~ul, akitle ama<;:lanan ~eye ayk1n olur. Ozgur kllma usuluyle kale sat1~1 ozgur
kllmay1 ko~ul koymakla degil, al1c1n1n ozgur k1lmaya soz vermesiyle olur. Sonra da
mutlak olarak sat1~ akdi yap1l1r. Bu Ay~e hadisinin de yorumudur. 0, Berlra (r.a.)'y1
mutlak olarak satin alm1~ ve Berlra bu sat1~a raz1 olsun, diye ona ozgur kllma sozu
(13/16]
vermi~tir. c;:unku mukatebe sozle~mesi yapm1~ olan bir cariyenin sat1~1, onun nzas1
olmaks1z1n caiz degildir.
Al1c1 sat1~ konusunu yok ederse degerini odemesi gerekir. c;:unku o, bunu
fasid bir akitle teslim alm1~t1r. Sat1m konusu, ayn1s1n1 geri vermek imkans1z
oldugunda degeri ile odenir. Ebu Hanlfe (rh a.)'nin istihsan deliline dayanarak
verdigi hukme gore, al1c1 koleyi ozgur k1larsa, akit s1ras1nda beyan edilen sat1~
bedelini odemesi gerekir.
Ebu Yusuf ve Muhammed (rh.a )'e gore al1c1n1n, kolenin degerini odemesi
gerekir. Bu k1yasa dayanllarak verilen bir hukumdur. c;:unku al1c1 bunu fasid bir
akitle teslim alm1~ ve onun ozgur kllmas1 yuzunden kolenin geri verilmesi imkans1z
duruma gelmi~tir. Nitekim satilmas1 veya ba~ka bir ~ekilde yok edilmesi
durumunda geri verilmesi imkans1z duruma geldigi zaman al1c1n1n degerini
bdemesi gerekir. Bunu ~u durum da ai;:1klar. ~ayet bir kimse mudebber veya ummu
veled yapmak ko~uluyla cariye satin alsa, al1c1n1n bu ko~ulu yerine getirmesinden
dolay1 cariyenin geri verilmesi imkans1z duruma gelse onun, cariyenin degerini
odemesi gerekir. Ozgur k1lma ko~ulu ile satin almak da ozgur kllmanin
ger<;:egindeki haraml1ga k1yas edilerek hukum yine boyledir. Ebu Hanlfe (rh a)
istihsan delilini esas al1p ~oyle der: Burada akdi fasid k1lan neden, netle~meden
22_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

once ortadan kalkm1~t1r. O durumda bilinmeyen bir sure ile satin al1p bu sure
gelmeden once alic1nin sureyi du~urmesinde oldugu gibi, akit s1ras1nda belirtilen
sat1~ bedelinin odenmesi gerekir.
Bunun a~1klamas1 ~oyledir: Bu akdin fasid olduguna hukmedilmesi, al1cinin
ozgur kilma ko~ulunu yerine getirmeme korkusundan ve onun kendi mulkiyetinde
tasarruf etmeye mecbur olmay1p ozgur b1rakilmas1ndan dolay1d1r. Al1c1 koleyi
serbest~e ozgur k1l1nca bu gerek~e ortadan kalkm1~ olur.

Fasid olmanin asil nedeni ise ~udur: Ozgur k1lma ko~ulunun kendisi akde
uygun degil, fakat dogurdugu sonu~ a~1s1ndan uygundur. (unku mulkiyet
insanoglunda ozgur kil1nmaya kadar devam ettigi i~in, ozgur k1lma mulkiyeti sona
erdiren bir i~lemdir. Bir ~eyi sona erdirmek, o ~eyi sabitle~tirir. Bu nedenle ~ayet bir
kimse bir kale satin al1p ozgur kilsa, sonra da kolede bulunan bir ay1b1 ogrense,
ay1b1n neden oldugu fiyat fark1n1 sat1c1dan ister. Halbuki koleyi satacak olsa bu
fark1 isteyemez. Bunun delili ~udur: Kole olan yakin akrabay1 satin almak, al1c1 i~in
mulkiyet anlam1nda olan ozgur kilmay1 tamamlamas1 yonuyle ozgur k1lmad1r.
Oyleyse bu ko~ul, dogurdugu sonu~ a~1s1ndan akde uygun, fakat ~ekli a~1s1ndan
uygun degildir. (unku bir insan, koleyi ozgur k1larak mulkiyet hakk1n1 sona
erdirmeye zorlanamaz. Arna ko~ul konularak buna zorlanabilir. ~u durumda, kal1c1
bir ~ekilde akdin fasid olduguna hukmedilemez. Fakat fasidlik ask1dad1r.
Al1c1, koleyi ozgur kilmaktan ba~ka bir ~ekilde telef ederse, ko~ulun
dogurdugu sonu~ degil de, ~ekli bulundugu i~in fasidlik sabitle~ir. Ozgur k1lacak
olursa, akdin hukukl sonucuna uygunlugu ybnuyle caizlik niteligi sabitle~ir.
Uygunluk, mulkiyeti ozgur k1lma ile sona erdirmektir. Buna gore al1c1n1n akit
s1ras1nda beyan edilen sat1~ bedelini odemesi gerekir. EbO Hanlfe (rh a), ba~lang1~ta
akitteki fasid olmanin ask1da ve ko~ulun ~ekli akde ayk1n oldugu i~in buna istihsan
dedi.
Ommu veled ve mudebber yapma ko~ullan ise boyle degildir. (unku bu
ko~ullarla mulkiyet sonra ermez. Uygunluk ise mulkiyet hakkinin ko~ulla sona
ermesi durumunda ger~ekle~ir. Bundan dolay1 burada al1c1 ister ko~ula uysun,
isterse uymas1n fasid olma kesinle~ir.
Bir kimse kar~1 taraf kendisine bor~ vermek veya bag1~ yapmak veya sadaka
vermek veya ~u kadar fiyatla kendisine ba~ka bir sat1~ yapmak ko~uluyla bir ~ey
satin alsa, bunlann hepsinde sat1~ fasiddir. Bunun delili;
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 23

"Peygamber (s a. vJ'in sat1~/a birlikte borcu, bir sat1~ ir:;inde iki sat1~1,
yasaklamas1d1r" 17 .
Sat1~in fasid oldugu her durumda al1c1, sat1~ konusu mall yok ederse kar:;a Fasid bir
akitle satin
vamsa varsin, onun degerini oder. (unku sat1~ta asil odeme, degeri odemedir. Bu alman maim
nedenle sat1~ konusu mal1n satin almak du~uncesiyle teslim al1nmas1 durumunda kabzedilip
yok edilmesi
da onun degeri odenir. Gasp yoluyla mal1 elde bulundurmak, satin alma
du~uncesiyle teslim alma yerindedir. Ancak mulkiyeti nakleden nedenin (akit)
ger:;erli ve baglay1c1 olmas1 durumunda odeme, deger (deger) akit s1ras1nda beyan
edilen sat1~ bedeline donu~ur. Bu neden fasid olunca, geriye asll odeme kallr. (13/17)
Nitekim, sat1~ta bir muhayyerlik bulunursa, neden baglay1c1 olmad1g1 ir:;in, al1c1 sat1~
konusu mall, degeriyle oder.
Bir kimse sat1~ bedelini ur:; gune kadar odemezse, aralarinda sat1m sozle~mesi Paray1
yapllmam1~ sayllmak ko~uluyla bir kuma~ satin alsa, sat1~. k1yasa gore fasiddir. odeme
ko~uluna
Bu ayn1 zamanda Zufer (rh.a.)'1n goru~udur. bagh sat1~

Bu sat1~ istihsana gore caizdir. Bu da diger ur:; Hanefi imam1n (rh a) goru~udur.
K1yasin delili ~udur. Bu sat1m akdinde, odememe ko~uluna bagl1 bir ikale ko~ul
konulmu~tur. Hir:;bir kayda bag II olmayan bir ikale 18 ko~ul konulmu~ olsayd1,
bununla akit fasid olurdu. Oyleyse bir kayda bagl1 olan ikale ko~ul konulunca,
oncelikle fasid olur. Bu ko~ul, muhayyerlik ko~ulu (h1yaru'~-~art) kapsam1na girmez.
(unku orada muhayyer olan taraf sure ger:;inceye kadar ses r:;1karmayacak olursa
sat1~ baglay1c1, burada ise sure ger:;inceye kadar ses r:;1karmayacak olursa sat1~
ger:;ersiz olur. Akdi kald1rabilme ko~uluyla birlikte sat1~1n caiz olmas1, k1yasa ayk1r1
olarak, delil ile sabit olmu~tur. 0 durumda akdi kald1rabilme ko~ulu kapsam1nda
olmayan bir ~ey, onun hukmu ir:;inde kabul edilemez. Fakat biz bu k1yas1 lbn Omer
(r a )'in hadisinden dolay1 terk ettik. 0, bu ko~ulla sat1~ yapm1~t1r. Fakih bir
sahablnin sozu bize gore k1yastan once gelir. (unku onun k1yasa ayk1r1 sozu,
Peygamber (s.a.v)'den rivayeti gibidir. (unku onun bunu geli~i guzel soylemi~
oldugu du~unulemez. K1yas ise lbn Omer (r.a.)'in sozune uygun degildir. Boylece
onun bunu Peygamber (sav.)'den duyarak soyledigini anlam1~ oluruz. Ayrica amar:;
bak1m1ndan bu ko~ul, akdi bozabilme ko~ulu gibidir. (unku o bu ko~ulu,
du~unebilmek ve akdi ur:; gun ir:;inde bozmakla baglay1c1 duruma getirmek aras1nda
ser:;im hakk1na sahip olmak ir:;in ileri surmu~tUr. lleri surulen ko~ulla sadece bu
amar:; gerr:;ekle~ir. Islam hukukunda ser:;im hakkina sahip olma ko~ulu da bu amar:;
ir:;in caiz gorulmu~tUr. Bu yuzden Peygamber (s.a.v.) Hayyan b. Munk1z'e,

17
Ahmed b. Hanbel. MOsned, 11/174. Aynca bkz Abdurrezzak, Musannef, Vlll/41; lbn Ebu ~eybe,
Musannef, IV/451; Ebu Davud, Buyu' 68; Tirmizi, Buyu' 19; Nesai, Buyu' 60; lbn Hibban, Sahih,
X/161; Beyhaki, es-SOnenO'l-kObra, V/348.
18
lkale; bir akdi, taraflann iradeleriyle bozmalan, ortadan kald1rmalandir.
-
24 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit

r,~1 ~bU j~I Jj ~~ '>j ~ ~ ~!~ l~l


"Sat1m sozle~mesi yapt1gm zaman, 'A/datmaca yak, ben De; gun muhayyerim.'
de. " 19 buyurmu~tur.
Eger kuma~1,dart gune kadar sat1~ bedelini odemezse aralannda sat1m
sbzle~mesi yapilmam1~ sayilmak ko~uluyla satin al1rsa EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore akdi
sona erdirmeyi sec;me hakk1 ko~uluyla ilgili gbru~unde oldugu 20 gibi bu akit fasid
olur. c;:unku ona gore uc; gunden fazla muhayyerlik ko~ulu akdi fasid kilar.
Muhammed (rha)'e gore muhayyerlik ko~ulunda oldugu gibi bu akit caizdir.
c;:unku o, ister uzun ister k1sa olsun belirli bir sure ic;in muhayyerlik ko~ulunu caiz
gbrur. Muhammed (rh a.) Mebsut'unda EbO Yusuf (rh a )'un goru~unu
belirtmemi~tir. 'Kbleye Ticaret lzni Verilmesi' bolumunun baz1 nushalannda EbO
Yusuf (rh a )'un gbru~u, EbO Hanlfe (rh a )'nin gbru~u gibi an1lm1~t1r. lbn Semaa
Nevadir adl1 eserinde bu nu EbO Yusuf (rh a )'un ilk gbru~u olarak anar. Onun son
goru~u ise Muhammed (rha)'in goru~u gibidir. c;:unku bu ko~ul, muhayyerlik
ko~ulu kapsam1nda bir ko~uldur. Dort gun sureyle muhayyerlik ko~ulu ileri
surmenin caizligi konusunda EbO Yusuf (rh a )'in gbru~u, Muhammed (rh a )'in
goru~u gibidir. Dolay1s1yla onun goru~u bu ko~ulu ileri surmede de boyle olmal1d1r.
Koleye 'Ticaret lzni Verilmesi' bolumunde gec;en EbO Yusuf (rh a )'a ait goru~un
deli Ii ~udur: K1yas, Zufer (rh a )'in dedigi gibidir. c;:unku sonuc; (hukum) bak1m1ndan
bu ko~ul, muhayyerlik ko~ulunun bir benzeri degildir. Fakat biz uc; gunle ilgili
k1yas1 2 1, lbn Omer (r.a )'in sozunden dolay1 terk ettik. Bu surenin ustunde ise, k1yasa
gore hareket ederiz. c;:unku surenin uzamas1yla aldanma artar. Akit c;ok aldanmay1
[13/18] degil, az aldanmay1 ta~1yabilir. Gormez misin biz, (birini sec;mekte) muhayyer
olmak uzere uc; kuma~tan birini satin almay1 caiz g6rduk22 . Belirttigimiz nedenden
dolay1 bu muhayyerlik dart kuma?ta caiz olmaz.

Fasid sat1~ta Her fasid sat1~ta, maim sat1c1ya hibe, sadaka veya sat1m ~eklinde geri
sat1m verilmesi, sat1m sbzle~mesinden vazgec;medir. Al1c1 sorumluluktan kurtulur. c;:unku
d1~mdaki bir
yolla maim sat1~1n fasid olmasindan dolay1 hukuken bizzat o mal1n sat1c1ya geri verilmesi
sat1c1ya geri gerekir. Gasbedilmi~ veya emanet b1rak1lm1~ mallann geri verilmesinde oldugu gibi
verilmesi
geri verme nas1I gerc;ekle~irse gerc;ekle~sin hukuka uygun bic;imde yapilm1~ olur.
c;:unku ayn bir nedenle al1c1n1n, maim mulkiyetini sat1c1ya devretmesi yasaklanm1~,
sat1~ fasid oldugu ic;in mal1 geri vermesi emredilmi~tir. Bir ~ey yasaklanm1~ ve bir
~ey emredilmi~ olma aras1nda bulunan bir malda bedel kar~1l1g1 mulkiyet devri

19
Bkz. lbn Ebu ~eybe, Musannef, Vll/306; Ahmed b. Hanbel, MOsned, 11n2; lbn Mace, Ahkam 24;
Hakim, MOstedrek, 11/26; Beyhaki, es-SunenO'/-kObra, V/273.
'
0
Ebu Hanife (rh.a.)'ye gore muhayyerlik ic;in uc; gunden fazla sure ko~ul koymak caiz degildir.
21
K1yastan maksat, yukaridaki hadiste muhayyerlik suresinin uc; gunle kay1tlanm1~ olmas1d1r.
22
Bu !Ur sat1~a h1yaru't-ta'yin denir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 25

olamaz . Bu yuzden mal1 sat1c1ya geri verme konusunda emredilmi~ alma yonu terk
edilir.
Bir kimse bir ~ey satin al1r ve sat1c1n1n onu evine kadar ta~1mas1n1 veya satin
ald1g1 bugday1 ogutmesini veya kuma~1 dikmesini ko~ul koyarsa bu sat1~ tasiddir.
Cunku bunda taraflarin biri i<;in yarar vard1r. Sat1m akdi bunu gerektirmez.
$oyle ki, sat1~ bedelinin bir k1sm1 ko~ul konulan i~ kar~1l1g1 olursa, bu, i<;inde hizmet
sozle~mesi ko~ul konulmu~ bir sat1m akdidir. Eger ko~ul konulan i~ kar~il1g1
herhangi bir bedel olmazsa bu, i<;inde ariyet sbzle~mesi ko~ul konulmu~ bir sat1m
akdidir. Bu durum yapilan akdi fasid k1lar. l<;inde sat1c1 bir ay oturmak ko~uluyla bir
konak satin al1rsa da hukum boyledir. Bu da ya i<;inde igreti oturma ko~ul
konulmu? bir sat1m akdidir. Bu yapllan akdi tasid k1lar. Yahut malin vadeli teslim
edilmesi ko~ulunu ileri surmedir. Mal da vadeli teslimi kabul etmez.
Bir kimse sat1~ bedeli, kar?il1g1 sat1c1n1n kendisine rehin vermesi, kendine veya Reh in
sat1? bedeline kar~ll1k kefil gostermesi ko?uluyla bir ~ey satin alsa, bu akit fasiddir. veya kefil
ko~uluyla
Bu iki meselede dbrt durum sbz konusudur. sat1m

1. Kefili ko?ul koyma meselesinde kefil akit meclisinde bulunmad1g1 takdirde,


al1c1 ister kefili belirtsin isterse belirtmesin akit fasiddir. Cunku o kefilin, kefil olmay1
kabul edip etmeyecegini bilmemektedir . 0 durumda belirsizlik nedeniyle akit tasid
olur. Cunku kefillik akdi kefilin kefil olmay1 kabul etmesine bagl1d1r. Kefil, akit
meclisinde bulunmad1g1 takdirde, kabulu ne zaman ko~ul konulursa konulsun,
al1c1da oldugu gibi akit meclisinden sonra kabul etse bile, akit ge<;erli olmaz. Kefil
akit meclisinde hazir bulunur veya sonradan gelir ve taraflar meclisten ayrilmadan
once kefil olmay1 kabul ederse sat1?, istihsan deliline gore caiz olur. K1yasa gore
caiz olmaz. Bu Zufer (rh a )'in goru?udur. Cunku kefillik, sat1?tan ba?ka bir akittir.
Sat1? akdinin dogurdugu hukukl sonu<;larla onun hi<;bir ilgisi yoktur. Sat1? akdinde
ba~ka bir akdin ko?ul konulmas1, eger bunda taraflardan biri i<;in yarar varsa akdi
tasid k1lar.
lstihsanin delili ?Udur: Kefillikten ama<;, sat1? bedelini guvenceye almakt1r. Bu
da satl? bedelinin <;ok kaliteli olmasin1 ko~ul koyma kapsaminda bir ko?uldur. $ayet
sat1m akdinde kaliteli bir bedel ko?ul konulacak olsa sat1? caiz olur. Ote yandan
kefillik akdinin baglay1c1 olmas1, kefilin kabul beyan1ylad1r. Onun kabul beyan1 ile
belirsizlik ihtimali ortadan kalkar. Kabul beyani akit meclisinde yapll1nca akit
s1ras1nda belirsizlik bulunmam1? gibi olur.
Burada havale 23 ko~ul koymak, kefillik ko~ul koymak gibidir. Cunku bu,
al1c1n1n zimmetinde asil sat1~ bedelinin bar<; olarak dogmas1na engel olmaz. cunku
havale, nakletme anlaminad1r. Bu ise ancak sat1~ bedelinin, ahcinin zimmetinde

13
Havale: Borcu bir zimmetten di~er zimmete nakletmek veya borcun bir kimseden di~er kimseye
nakli demektir.
26 Kitiibu'l-Mebsiit
bore; olarak dogmas1ndan sonra olur. Arna daha ba~tan, akitle sat1~ bedelini
al1c1dan ba~ka birinin borc;lanmas1n1 ko~ul koymak boyle degildir. Bu akdi,
baglay1cil1g1n1 kald1rd1g1 ic;in, fasid k1lar.
2. Sat1c1, sat1~ bedeli kar~1l1g1 al1c1n1n rehin vermesini ko~ul koyacak olsa, rehin
verilecek ~ey belirsiz ise akit fasiddir.
cunku bu ko~ulun konulmas1 s1ras1nda, rehin verilecek ~eyde akdi kabul
[13/19] etmek, ko~uldur. Kendisinde akdi kabul etmek ko~ul konulan ~eyin ise belirli
olmas1 gerekir. Fakat al1c1 sat1~ bedelini tamamen oderse fasid kilan neden
yerle~meden once ortadan kalkt1g1 ic;in, akit gec;erli olur. cunku, rehinin ko~ul
konulmas1, sat1~ bedelini tam olarak almak ic;indir. 0 da bunu gerc;ekten tam
olarak alm1~t1r.
Eger sat1c1, al1c1n1n kendisine belirli bir nesneyi rehin vermesini ko~ul koyarsa
k1yasa gore akit fasiddir. cunku bu, yukanda belirttigimiz uzere, bir akit ic;inde
ba~ka bir akdi ko~ul koymad1r.

lstihsana gore akit caizdir. cunku rehinden maksat, alacag1 tahsil


edebilmedir. Rehnin hukukl sonucu ise, alacag1 tahsil etme zilyetliginin sabit
olmas1d1r. Sat1~ bedelini tahsil ko~ulu ise akde uygundur. Aynca sat1~ bedeli
kar~1l1g1 yapilan rehin akdi, sat1~ bedelini guvenceye almak ic;indir. Sat1~ bedelini
guvenceye alan bir ~eyi ko~ul koymak, sat1~ bedelinde kalite niteligini ko~ul
koymak gibidir. Al1c1, var olmay1p miktan olc;u veya tart1 ile belirlenen, nitelikleri
sayilm1~ ~eyleri anar ve bunu sat1~ bedeli kar~il1g1 rehin sayarsa da hukum boyledir.
(unku sat1mda bunu kabul etmek gec;erli bir kabuldur. Gormez misin an1lan bu
~ey, sat1~ bedeli olmaya elveri~lidir. Oyleyse onun sat1~ bedeli kar~il1g1 rehin olarak
ko~ul konulmas1 da boyledir. Eger al1c1 and1g1 ~eyi sat1c1ya rehin olarak vermekten
kac;in1rsa, buna zorlanamaz. cunku rehin akdi, rehini teslim alma ile baglay1c1
duruma gelir. Teslim alma da henuz gerc;ekle~memi~tir.
ibn EbO Leyla (rh.a )'nin goru~une gore al1c1 rehin vermeye zorlan1r. (unku
burada rehin akdi, taraflan baglay1c1 bir akdin ic;inde yap1lm1~t1r. Dolay1s1yla ona
24
bagli kalmak zorunlu olur. Nitekim rehin, akdinde borc;lu (rehneden) yed-i emlne
sat1~ yetkisi verirse bu yetkilendirme borc;luyu baglar. Borc;lu onun gorevine son
verme yetkisine sahip olamaz. Arna dogrudan sat1~a vekil atamak boyle degildir.
Fakat biz ~oyle deriz: Rehin akdi sat1m akdinin hukukl sonuc;lanndan biri
degildir. 0 durumda rehinin baglay1c1 duruma gelmesi ic;in bu akdin baglay1cil1k
ko~ulunun yerine getirilmesi gerekir. Rehnin baglay1c1 duruma gelmesi ise teslim
alma iledir. Teslim alma bulunmad1g1 surece, rehin baglay1c1 olmaz. Gormez misin
alacakl1 (murtehin) ic;in tahsil zilyedligi (yedu'I istifa) sadece teslim alma ile sabit

24
Yed-i emin; Anla~mazl1k konusu olan bir ~eyin saklanmas1 ve idaresi mahkemece kendisine verilen
gOvenilir kimse.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _27

olur. $u durumda sat1m akdi ii;inde rehnin ko~ul konulmas1 durumunda da rehin
akdi yaln1z teslim alma ile baglay1c1 olur. Ancak al1c1 onu rehin vermekten kai;1nirsa
sat1c1ya akdi bozma hakk1 dogar. c;:unku onun sat1~a raz1 olmas1 bu ko~ula bagl1
idi. 0, bu ko~ul geri;ekle~meksizin akde raz1 olmaz. R1zas1 tam olmayinca da ona
akdi bozma hakk1 dogar.
Bir kimse bir hayvan satar karn1ndaki yavrusunu ayn tutarsa sat1~ fasid olur.
Cunku dogrudan karn1ndaki yavrunun sat1~1n1 teklif etmek caiz degildir. Buna Gebe hayvarn
bagl1 olarak el ve ayak gibi, onun da ayn tutulmas1 caiz olmaz. c;:unku anne sat1p
karrnndaki
karn1ndaki yavru anneye biti~ik oldugu surece hukmen onun bir pari;as1 gibi kabul yavruyu ayr1
tutmak
edilir. Gormez misin o, dogum sonras1 anadan makasla kesilerek ayrll1r. Bir
hayvan1n pari;alan akde dogrudan konu olmay1 kabul etmezler. O durumda
dogrudan ayn tutulmay1 da kabul etmezler. c;:unku kanndaki yavru belirsizdir.
Onun erkek mi di~i mi, tek mi ikiz mi oldugu bilinmemektedir. Ayn tutulan ~ey
belli olmay1nca ayn tutulmadan sonra geriye kalan ~ey de belli olmaz. Akde konu
olan ~eyin belli olmamas1 ise, akdin caiz olmasina engel olur.
Akit, birkai; i;uval bugday, bir miktar koyun ve hurma agac1 uzerinde yapil1r
da al1c1n1n bunlardan belirli birini geri vermesi veya sat1c1n1n onlardan herhangi
birini almas1 ko~ul konulursa sat1~ fasid olur. c;:unku ayn tutulan ~ey belli degildir.
Buna bagl1 olarak ayn tutmadan sonra geriye kalan ~ey de belli olmaz. Bu, taraflan
anla~mazl1ga gotUren bir belirsizliktir. c;:unku ad1 gei;en ~eylerin her birinin degeri
farkl1d1r. Dolay1s1yla sat1~ fasid olur.
Bir kimse gebe olmak ko~uluyla bir koyun satin alsa akit fasiddir. Gebe olmas1
ko~uluyla
c;:unku hayvanlarda gebelik miktan bilinmeyen bir fazlal1kt1r. $byle ki, bunun hayvan
gazdan yahut yavrudan ileri gelen bir kann ~i~ligi mi oldugu, yavrunun diri mi olu satmak

mu, di~i mi erkek mi, tek mi ikiz mi oldugu bilinemez. Belirsiz bir ~ey, belli bir ~eye
eklenince hepsi belirsiz olur. Al1c1 koyunun ~u kadar sut vermesini ko~ul koysa
sat1m akdi yine fasid olur. c;:unku o, ko~ulun gei;ersiz olabilecegini bilmez. Yani
[13/20]
sat1~ta ko~ul konulan miktarda sutU meydana getirmek sat1c1nin gucu dahilinde
degildir. Miktan bilmeye de imkan yoktur. Oyleyse bu gei;ersiz bir ko~ul olup, bu
ko~ul nedeniyle de akit fasid olur.

Al1c1nin koyunun i;ok sutlu/sag1l1r olmas1n1 ko~ul koymas1n1n Muhammed


(rh.a) Mebsut'unda belirtmemi~tir. Kerhl (rh.a) bu bolum, al1cinin koyunun ~u kadar
sut vermesini ko~ul koymas1yla e~ittir demi~tir. c;:unku sut, koyundan ayn fazla bir
mald1r. Koyun ancak bu sutle sutlu olur. Bu fazlal1k ise, daha once gei;tigi uzere
belirsizdir. 0 durumda bu mesele al1c1n1n gebe olmak ko~uluyla koyun satin almas1
gibi olur.
Tahavi (rh a) bu, koyunda bulunmas1 arzu edilen bir niteliktir. Dolay1s1yla
alic1n1n satin alacag1 kolenin, yaz1 yazmay1 veya ekmek yapmay1 bilmesini ko~ul
koymas1nda oldugu gibi, bu ko~ulla akit fasid olmaz. Aynca bu nitelik ko~ul olarak
28 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
degil de koyunun niteliklerini ac;1klamak ic;in anil1r. <:;:unku bu nitelik koyunda
bulunmas1 arzu edilen bir niteliktir. Nitekim al1c1 rahvan gitmesi ko~uluyla bir at.
avc1 olmas1 ko~uluyla bir kopek satin al1rsa bu caizdir. Burada da boyledir. Hasan b.
Ziyad koyunun sutlu olma ko~uluyla ilgili olarak EbO Hanlfe (rh a )'den boyle rivayet
yapm1~t1r. $u kadar sut vermesi ko~ulu ise boyle degildir. <:;:unku burada fasidlik
memede belirli bir miktar sut bulunmas1n1 ko~ul koymaktan dolay1d1r. Bunu
bilmeye de imkan yoktur.
Bir kimse ~u kadar yag1 olmas1 ko~uluyla susam veya zeytin yahut ~u kadar
olc;ek (mahtOm) unu c;1kmak ko~uluyla bugday satin al1rsa, bu da gec;ersiz bir
ko~uldur. Sat1c1n1n bunu bilme imkani yoktur. Onun bunu yerine getirmeye de
gucu yetmez. Bundan dolay1 bu ko~ul, akdi fasid kllar.
Bir kimse bir cariye satsa ve kendisinin gebelik ay1b1ndan sorumlu
tutulmamas1n1 ko~ul koysa, cariyede gebelik bulunsun veya bulunmas1n sat1~
caizdir. (unku kad1nlarda gebelik bir ay1pt1r. Gormez misin gebelikten dolay1
al1c1ya cariyeyi geri verme hakk1 dogar. Sat1c1 ay1p sorumlulugundan kurtulur. Bu
da akdi fasid k1lmaz.
Muhammed (rh.a) "Burada sorumlu tutu Imama hayvanlarda oldugu gibi
degildir." der. Denildi ki bu sozun anlam1, hayvanlarda ileri surulen gebelikten
sorumlu tutulmama ko~ulu gibi degildir, demektir. (unku hayvanlarda gebelik,
deger kazand1ran bir fazlal1kt1r. Bu nedenle akitte bunun anllmas1, belirsiz bir
fazlal1g1 ko~ul koymak olur. Kad1nlarda ise bir ay1pt1r. Bu nedenle bunun anllmas1,
belirsiz bir fazlal1g1 ko~ul koymak degil, ay1ptan sorumlu tutulmamak ic;in olur.
Yine denildi ki, bu sozun anlam1 ~udur. Sat1c1 cariyede gebeligi sorumlu tutulmama
~eklinde ifade ederse maksad1n1n ay1p oldugunu anlanz. Bununla da akit fasid
olmaz. Gebeligi ko~ul ~eklinde anarsa, maksad1n1n belirsiz bir fazlal1g1 ko~ul
koymak oldugunu anlanz. Bununla da akit fasid olur. Hi~am, Muhammed (rh.a.)'in
"Bir kimse gebe olmas1 ko~uluyla bir cariye satin al1rsa sat1~ caizdir. Ancak al1c1, sut
anne olmas1 ic;in satin almak istedigini ac;1klarsa o takdirde bu ko~ulla, belirsiz olan
gebeligi kastettigini anlad1g1m1z ic;in akit fasid olur.
Buna gore Hinduvanl (rh a )'nin ~oyle dedigi nakledilmi~tir. Eger gebe olma
ko~ulu sat1c1 tarafindan ani11rsa bununla akit fasid olmaz. Al1c1 bunu ko~ul koyarsa
fasid olur. <:;:unku adete gore sat1c1 bunu cariyedeki ay1b1 ac;1klamak ic;in, al1c1 ise
fazlalig1 ko~ul koymak ic;in soyler.
Bir kimse iki cariye kar~1liginda vadeli olarak bir cariye satin al1rsa, akit fasid
olur.
<:;:unku bir canl1, mal bedeli olarak zimmette bore; olmaz. Aynca mubadelesi
yap1lan mallann ayni cinsten olmas1 tek ba~1na vadeli sat1~1 haram k1lar.

[13/21) Al1c1 cariyeyi teslim alsa da, al1c1n1n veya ba~ka birinin davran1~1 nedeniyle
cariye, al1c1nin yaninda bir gozunu yitirse, sat1c1nin cariyeyi geri al1p yan degerini
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _29
ona odettirme hakk1 vard1r. c;:unku insanoglunun bir gozu, onun yar1s1d1r. Alic1nin
sorumlulugu alt1ndayken yann1n yitirilmesi, tamamin yitirilmesi gibidir. ~ayet cariye
al1c1nin yaninda iken tamamen helak olsayd1; ister al1c1nin, ister ba~kas1n1n
davran1~1 nedeniyle olsun, cariyenin degerinden al1c1 sorumlu olurdu. Yaris1 yok
olursa da, hukum boyledir. c;:unku, teslim alinmakla cariye al1c1nin sorumluluguna
girmi~tir. Nitelikler de teslim alinmakla odenir. Gormez misin, cariyenin, gasp
edilmesi durumunda odenmesi gerekir. Gasbedilmi~ cariyenin bir gozu gasbedenin
yaninda yok olursa, cariyesi gasbedilen ki~i ondan, cariyeyi degerinin yans1yla
birlikte geri al1r. Cariyenin gozunu al1c1dan ba~kas1 i;1karacak olsa, sat10 cariyeyi
yine geri al1r. Hukuken cariyede yapllan fasid akdin kaldinlmas1 gerektiginden, var
oldugu surece sat1c1nin cariyeyi geri almas1 gerekir. Sonra sat1c1 cariyenin yari
degerini odettirme konusunda muhayyerdir. Dilerse bunu gozu i;1karan ki~iye,
dilerse satin alana odetir. c;:unku geri almakla cariyedeki akit kendiliginden sona
ermi~ olur. Cariye sat1c1n1n eski mulkiyetine doner. Boylece gozu i;1karan ki~inin
cinayeti, sat1cinin mulkiyetine kar~I i~lenmi~ olur. Oyleyse sat1c1nin cariyenin yari
degerini ona odetme hakk1 vard1r. Dilerse bunu al1c1ya odetir. c;:unku teslim
almadan dolay1 cariye butUn organlanyla onun sorumlulugu alt1na girmi~tir. Bu
hukumde cariye, gasbedilmi~ cariye gibi olur. Sat1c1 al1c1ya odetirse, al1c1 bunu gozu
i;1karan ki~iden ister. c;:unku bedelini odedigi s1rada al1cin1n bu organ uzerinde
mulkiyet hakk1 kesindir. Gozu i;1karan kimse bu konuda gasbeden ki~i gibidir. Eger
sat1c1 gozu <;1karan kimseye odetirse 0, kendi cinayetinin bedelini odedigi i<;in
al1c1dan hi<;bir ~ey isteyemez.
Arna birisi, cariyeyi al1c1n1n elinde iken oldurse, sat1c1, onun degerini al1c1ya
odetebilir. Katilden herhangi bir ~ey isteyemez. Gasbedilen cariye oldurulurse
boyle degildir. c;:unku bir kimse gasbedilen cariyeyi, gasbeden ki~inin elinde iken
oldururse cariyesi kendisinden gasbedilen kimse muhayyer olur. 0 dilerse degerini
gasbedene, dilerse katile odetir. Fasid akitle satin al1nip, alic1 elinde oldurulen
cariyede durum farkhdir. c;:unku gasbedilen cariye kendisinden gasp yapllan ki~inin
mulkiyetinde bulunmaktad1r. Katilin onu oldurmesi, onun mulkiyetine kar~1
i~lenmi~ bir cinayettir. Oyleyse o odetme konusunda muhayyer olur . Dilerse gasb1
nedeniyle gasbedene, dilerse bldurmesi nedeniyle katile odetir. Burada ise cariye
teslim almakla al1c1nin mulkiyetine girmi~tir. bldurme yuzunden, cariyede yapilan
akdi bozup kald1rmak imkans1zla~1r. Cariye art1k sat1cin1n mulkiyetine donemez.
Bundan dolay1 sat1c1nin sadece al1c1ya odetme hakk1 vard1r. Katile odetme hakk1 Yasaklamamn
yoktur. Goz <;1karma meselesinde, cariyede yapllan akdi bozup kald1rmak imkans1z yasaklanan
~eyi yapmamn
degildir. Cariyedeki akit geri verme ile kendiliginden sona ermi~ olunca, goz hukuki
i;1karan kimsenin cinayeti, sat1c1nin mulkiyetine kar~1 i~lenmi~ olur . Bundan dolay1 sonucuna
etkisi
sat1c1 muhayyer olur. Dilerse oldurme nedeniyle katile, dilerse teslim alma
nedeniyle al1c1ya odetir. Nitekim gasp da boyledir. Sonra, oldurme olayinda sat1c1
cariyenin degerini al1c1ya odetirse, al1c1n1n da bunu katile odetme hakk1 vard1r.
30_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu 1-Mebsfit

Fasid akitle c;:unku o, cinayeti ile al1c1nin cariyedeki mulkiyetini telef etmi~tir. Bu nedenle,
satin ahnan
malda fazlahk
cariyenin degerini katile bdetme hakk1 dogar.
meydana Cariye satild1g1 gibi kalsa, ancak iki c:;ocuk dogursa ve bunlardan biri blse,
gelmesi
sat1c1 cariyeyi ve hayatta kalan c:;ocugu geri al1r.
c;:unku fasid sat1~la al1c1nin elinde bulunan cariye, gasbedilmi~ cariye gibidir.
Kendisine biti~ik ve ayri, butUn fazlal1klari ile birlikte geri verilmesi gerekir. c;:unku
c:;ocuk anadan dogmu~tur. Geri vermenin gerekliligi, cariyede kesinle~mi~ bir
hukumdur. Bu hukum, c:;ocuga da gec:;er. Ayrica as1ldaki mulkiyet c:;ocuga da gec:;er.
Asilda al1c1 ic:;in sabit olan mulkiyet ise, sat1c1ya geri verilmek suretiyle ortadan
kald1rilmas1 gereken bir mulkiyettir. Bu mulkiyetin aynis1 c:;ocukta da sabittir. Sat1c1
blen c:;ocugun degerini al1c1ya bdettiremez. Nitekim herhangi bir mudahalesi
[13/22] olmaks1z1n gasbedenin elinde blen gasp magduruna ait c:;ocugu, mudahalesi
olmad1g1 ic:;in gasbeden bdemez. Bu mesele de t1pk1 onun gibidir.
Dogum cariyede bir deger eksilmesi meydana getirmi~se ve ikinci c:;ocugun
degeri bu eksikligin tUmunu telafi ederse, al1c1ya hic:;bir ~ey gerekmez.
c;:unku al1c1, eksikligi giderecek ~eyi geri vermi~tir. Bize gore dogumdan
kaynaklanan eksiklik c:;ocukla giderilir. Bunu gasbedilen cariye konusunda
ac:;1klam1~t1k. Fasid bir ~ekilde satin alinan cariyede de hukum bbyledir. Olen c:;ocuk
hie; yokmu~ kabul edilir. Bbylece sanki cariye tek bir c:;ocuk dogurmu~ gibi olur.
lkinci c:;ocugun degeri, eksikligi gidermezse, al1cin1n kalan eksikligi
tamamlamas1 gerekir. Eksikligin c:;ocukla telafisi onda mal olma niteligi
bulunmas1ndan dolay1d1r. Bunun ustUndeki miktari kapatacak bir ~ey yoktur. 0
durumda al1c1nin bunu bdemesi gerekir.
Eger blen c:;ocuk al1c1nin bir fiilinden dolay1 blmu~ ise veya sat1c1 istedikten
sonra al1c1 onu blene kadar yan1nda tutmu~sa, al1c1 c:;ocugun degerinden sorumlu
olur. Anne ile birlikte bu c:;ocugun degerini de verir.
Al1cin1n c:;ocuktan sorumlu olmamas1, onun c:;ocukta bdemeyi gerektirecek bir
davrani~ta bulunmamas1ndan dolay1 idi. Bu sorumluluk burada, c:;ocugu telef
etmek veya istendikten sonra yaninda tutmak suretiyle gerc:;ekle~mi~tir. Sonra
c:;ocugun degerini geri vermek, kendisini geri vermek gibidir. Oyle ki bu degerle
birlikte hayattaki c:;ocugun ekonomik degeri, eksikligi gidermeye yeterli olursa,
al1c1ya hic:;bir ~ey gerekmez. Eger bunlar dogumun neden oldugu eksikligi
gidermeye yeterli olmazsa, al1c1n1n bunu tamamlamas1 gerekir. c;:unku daha once
gec:;tigi uzere eksiklik, ekonomik deger kadar giderilir.
Eger anne blur, iki c:;ocuk hayatta kal1rsa, al1c1n1n anneyi teslim ald1g1 gundeki
degeri ile birlikte iki c:;ocugu al1r. Her fasid sat1~ta hukum boyledir. c;:unku sat1c1n1n
iki c:;ocugu geri alma hakk1 vard1r. Bu hak, c:;ocugu dogurup sonra blen gasbedilmi~
cariyede oldugu gibi, annenin olumuyle du~mez. Burada da al1c1, cariyenin teslim
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _31

ald1g1 gunku degerini sat1c1ya oder. c;:unku cariye, teslim alma ile al1c1n1n
sorumluluguna girmi~ ve olumle geri verilmesi imkans1z duruma gelmi~tir. O
durumda cariyenin degerinin odenmesi gerekir. c;:ocuk anneden turemi~ bir varl1k
oldugu ic;in, geri vermede annenin yerini tutamaz. Hatta iki c;ocugun degeri
annenin degerine denk olsa bile, bunlar1 geri vermekle annenin degerini odeme
sorumlulugu du~mez. Dogumun meydana getirdigi eksiklik ise boyle degildir.
Onda kaybolan ~ey, bir niteliktir. Sonra o meselede c;ocugun annedeki eksikligin
yerine gec;mesi neden birliginden dolay1d1r. c;:unku eksiklik veya fazlal1gin nedeni
birdir. Bu durum annenin olumu dogum nedeniyle olmad1g1 ic;in burada yoktur.
$ayet olumu dogum nedeniyle olsa, olumle sonuc;lanmas1 ac;1sindan dogum, c;ocuk
fazlal1g1n1 gerektirmez. Bu nedenle, anne oldukten sonra eksilen miktar, iki
c;ocukla giderilmeyip cariyenin tam degeri odenir. c;:unku burada anne oldukten
sonra eksikligin telafi edilmesine ihtiyac; yoktur. c;:unku daha once belirttigimiz
gibi, mulkiyet teslim ald1ktan sonra al1c1 ic;in sabit olmu~ ve teslim alma anindan
itibaren deger, al1c1 uzerinde kalm1~t1r. Cariye olunce bu eksikligin al1c1nin
mulkiyetinde iken meydana geldigi anla~1l1r. Dolay1s1yla c;ocukla bu eksikligi telafi
etmeye ihtiyac; olmaz. Anne hayatta kal1rsa durum boyle degildir. c;:unku bu
takdirde geri vermek suretiyle cariyedeki akdi bozup kald1rmak mumkundur. Al1c1
geri verince cariye sat1c1n1n eski mulkiyetine doner. Eksikligin meydana geldigi de
anla~ilm1~t1r. Bu nedenle kendi yerine gec;en halefle -ki bu c;ocuktur- eksikligin
telafi edilmesine ihtiyac; dogar. 0 durumda iki mesele hukum bak1m1ndan
birbirinden aynl1r.
Biz Hanefllere gore fasid sat1~, teslim alma ile birlikte mulkiyet sonucunu
(13/23]
doguracak bic;imde kurulmu~ (in'ikad etmi~) olur.
$afil (rh.a.)'ye gore mulkiyet doguracak bic;imde kurulmu~ olmaz. Asl1nda bu Fasid akitle satm
alman mal
mesele usulu'I f1k1h'a ait ~u meseleye dayanir. Biz Hanefllere gore hukukl i~lemlere kabzedildiginde
yonelik bir nehiy (yasak) onlari me~ru olmaktan c;1karmaz. c;:onku bu hukum neshin hiikiim
geregidir. Nehiy ise nesihten farkl1d1r. $afil (rh.a.)'ye gore nehiy (yasak) ile, hukukl
i~lemler me~ru olmaktan c;1kar. c;:unku iyilik niteligi emrin zorunlu bir sonucu
oldugu gibi, kotOluk niteligi de nehyin zorunlu bir sonucudur. Me~ru; ho~a giden,
c;irkin; ho~a gitmeyen ~eydir. 0 durumda nehiy zorunlulugundan dolay1 akdin asl1
ve dogurdugu hukukl sonuc;lar yok olur. Fakat biz Hanefller ~oyle deriz: Nehyin
geregi, nehye uyan kimsenin, yasaklanan ~eyi ozgur olarak yapmaktan
vazgec;mesidir. Nitekim emrin geregi de emre uyan kimsenin ozgur olarak
emredilen ~eyi yerine getirmesidir. c;:unku mukafat veya cezay1 hak etmek buna
dayan1r. Bu da ancak bu kurala gore me~ru olan bir ~eyin, me~ru olarak varl1k
kazanmas1ndan sonra olur. Aynca hakk1nda nehyin sonuc; dogurdugu ~eyin imkan
olc;usunde varl1k kazanmas1, bunun nehyin geregi ile yok say1lmasindan daha iyidir.
Bunlar usulu f1k1hta soylenen ~eylerdir. Arna burada uzerinde goru~ birligine
vanlan genel kurala gore hukum ~oyle c;1karil1r. Yasak ne zaman yasaklanan ~eyin
32 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
d1~1nda bir nedenden dolay1 konmu~sa bu, me~rulugu kald1rmaz. Cuma ezan1
okunurken all~ veri~ yasag1 gibi. Eger yasak yasaklanan ~eyin kendisinden dolay1
konmu~sa o me~rulugu yok eder. Erkek hayvanlann sulbunde ve di~i hayvanlann
rahminde olan sipermlerin sat1~1 gibi.
$afil (rh a) ~byle der: Fasid sat1~larda yasak, yasaklanan ~eyin d1~1nda bir
nedenden dolay1d1r. Bundan dolay1 yasak sat1~1 fasid k1lar. Bu hukum ~arap
sat1~1nda a~1k~a gorulur. Sat1m, degerli bir mal1, degerli bir malla degi~tirmektir.
$arap dlnen degerli bir mal degildir. Hatta al1c1 teslim alsa bile akitle ~araba sahip
olamaz. Demek oluyor ki, bu sat1~. hukukl sonucunu gerektirecek bi~imde
kurulamaz. Bu nedenle biz, bu sat1~1n hukukl sonucu a~1s1ndan kurulmam1~
oldugunu anlariz. Hukukl sonu~ da mulkiyettir. Bunun delili ~udur: Sat1~. mulkiyet
hukmunu dogurur fakat fasid sat1~ mulkiyet hukmunu dogurmaz.
Boylece fasid sat1~1n mulkiyet sonucunu dogurma yonuyle kurulmayacag1n1
bgrenmi~ oluruz. Fasid sat1~ta mal1 teslim alma nedeniyle odeme sorumlulugunun
dogmas1, akdin kurulmas1nin dogurdugu sonu~lardan degildir. Satin almak
du~uncesiyle (sevm-i ~ira) teslim al1nan bir mal, akit olmad1g1 durumda degeri ile
odenir. $ayet fasid olma niteligi ile birlikte akit kurulmu~ (munakit) olsayd1, fasid
olma niteligi, teslim almadan once de sat1mla mulkiyetin dogmas1n1 engellemezdi.
0 durumda teslim ald1ktan sonra da durum boyledir. c;:unku fasid olma teslim
almadan sonra da devam eder. Aynca teslim almayla fasid olma ve haraml1k artar.
Ko~ul muhayyerliginde oldugu gibi, sat1~la mulkiyetin dogmasin1, teslim almadan
once engelleyen her ~ey, teslim ald1ktan sonra da engeller. Fasid olma da ko~ul
muhayyerligi anlamindad1r. c;:unku ko~ul muhayyerligi ile, sat1c1n1n nzas1 tam
olmad1g1 gibi fasid olma da tam degildir. $6yle ki, mal, ~ayet al1c1n1n mulkiyetine
girecek olsa, degeri ile gireceginden sat1c1 buna raz1 degildir. Bundan dolay1 fasid
sat1~ta taraflardan her biri i~in akdi bozup sona erdirme muhayyerligi vard1r. Aynca
bu her iki tarafa bor~ yukleyen bir akittir. Bunun fasid olan1 nikahta oldugu gibi,
mulkiyet sonucu doguracak ~ekilde kurulmu~ olmaz. c;:unku mulkiyet me~ru ve
sevimlidir. 0 durumda bu ho~nut olunan ve hukuka uygun bir nedeni gerektirir.
Arna fasid mukatebe akdi boyle degildir. Burada akit fasid olma niteligi ile
birlikte kurulur. Mukatebede hem taraflara bor~ yukleyen akit, hem yemin anlam1
vard1r. c;:unku mukatebe akdi, ozgur kll1nmay1 bir ~eyi yapma ko~uluna
baglamakt1r. Bir kimsenin cariyesine; "Eger sen zina edersen bzgursun"
demesinde oldugu gibi haraml1k, bir ~eyin ko~ula baglanmas1na engel degildir.
Ozgur k1linma, mukatebe taraflara bor~ yukleyen bir akit oldugundan dolay1 degil,
ko~ula baglanma nedeniyle ger~ekle~ir.

Biz Hanefllerce uzerinde ittifak edilen genel kurala gore, hukum ~1karma
[13/24]
a~1s1ndan delilimiz, ~oyledir: Fasid sat1~taki yasak, yasaklanan ~eyin d1~1ndaki bir
nedenledir. c;:unku sat1m akdi, sat1~1 kabul eden bir ~eyde icap ve kabulun birbirini
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _33

tutmas1yla kurulur. Fasid ko~ulla bu kurucu unsurlarin hic;birine eksiklik gelmez.


Akdin kurulmas1 ise, icap ve kabul beyanlann1n ehliyetli ki~ilerden sad1r olmas1ni
gerektirir. Yasaklama, ko~uldan dolay1 idi. Ko~ul ise akdin kurucu unsurlannin
d1~1ndad1r. Nitekim faiz yasag1 da kar~1l1g1 bulunmayan fazlal1ktan dolay1d1r. Bu da
akdin kurucu unsurlann1n d1~1ndad1r. Bununla akdin kurucu unsurlannin ilgisi
yoktur. Akit dlnen sadece hukukl sonuc;lann1 doguracak bic;imde meydana gelir.
(unku hukukl i~lemler, hukukl sonuc;lan ic;in arzu edilir. Hukukl i~lemin hukukl
sonucu yoksa hukumsuz olur. Hukukl sonuc; bazen hukukl i~lemlerle birlikte
hemen dogar. Bazen hibe gibi gecikmeli olarak dogar. (unku hibe mulkiyet devri
yapilan bir akittir. Hibe edilen ~eye sahip olma, teslim alma zaman1na kadar
ertelenmi~tir.

$afil (rh a )'nin "Sat1~ yasakla fasid olur" sozune kar~I biz ~oyle deriz. Burada
yasak akdin niteligine yoneliktir. $ayet muhayyerlik ve vade caiz olacak olursa,
bunlar akdin kurucu unsurlann1 degil, niteliklerini degi~tirmeye etki eder. Ayn1
~ekilde muhayyerlik ve vade fasid olurlarsa akdin niteliklerini degi~tirmede etkili
olurlar. Akit de fasid olur. Nitelik yoklugunun zorunlu sonucu, asl1n yoklugu
degildir. Aksine niteligin yoklugunun zorunlu sonucu, asl1n kurulmas1d1r. (unku
nitelik, nitelenen olmadan olamaz. Nikahta da ayn1 ~eyleri soyleriz. (unku nikah
fasid olmakla birlikte kurulur. Bundan dolay1 fasid nikahta zifafa girilmesi
durumunda mehir verilmesi, iddet beklenmesi ve nesebin subutu gerekir. Ancak
fasid akitle mulkiyet sabit olmaz. (unku hukukl sonuc; nedene gore sabit olur.
Fasid akit, haram mulkiyet dogurur. Nikahta ise sadece helallik mulkiyeti olur.
Helallikle haraml1k aras1nda z1tl1k bulundugundan nikahta fasid olman1n zorunlu
sonucu, nikah mulkiyetinin olmamas1d1r. Fasid sat1~la haram bir mulkiyet dogar. Bu
nedenle sat1~ konusu cariye olsa, al1c1n1n onunla cinsel ili~kide bulunmas1 helal
olmaz. Cinsel ili~ki haraml1g1n1n zorunlu sonucu cariyeye sahip olmama degildir.
Nitekim ~arapla~m1~ l.izum ~1ras1 da boyledir. Bu ~1ra haram olmakla birlikte
sahibinin mulkiyetinde kal1r. Yine bir kimsenin slit k1z karde~ini satin almas1
durumunda da hukum boyledir. Bundan dolay1 biz mulkiyet hakk1n1n dogdugunu
kabul ettik. Fakat akit, fasid olma niteliginden dolay1 zay1flar. Hukukl sonuc;, akde
destek olan ~eyin kendisine katilmas1 ile dogar. Bu destek de, bag1~ akdinde
oldugu gibi teslim almad1r. Aynca sat1~ konusunda mulkiyet, teslim almadan once
dogacak olsayd1 kar~1l1ks1z dogmu~ olurdu. (unku fasid olmadan dolay1 akit
s1ras1nda belirtilen sat1~ bedeli odenmez. Sat1~ konusu mal1 odeme sorumlulugu
sadece teslim almadan dolay1 gerekir. Bu nedenle fasid akitte mulkiyetin dogmas1,
teslim alma sonras1na kalm1~ olur.
Muhayyerlik ko~uluyla yap1lan sat1~ konusunda da boyle deriz. (unku o da
hukukl sonuc; doguracak ~ekilde kurulmu~tur. Fakat meydana gelmesi ko~ula bagl1
bir ~ey anlam1nda olmas1 ac;1s1ndan, hukukl sonucun dogmas1 muhayyerligin
du~mesine kadar ertelenmi~tir. (unku muhayyer olan taraf akdi yaparken "Ben
34 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
muhayyer olmak ko~uluyla satt1m/sat1n ald1m" demektedir. Ko~ula baglanan bir
~ey, ko~uldan once meydana gelemez. Gormez misin ko~ula baglama, mulkiyeti
doguran as1I nedende (sat1m akdinde) etkili olamad1g1 ir:;in hukukl sonur:;ta etkili
olmu~tur.

Fasid olman1n zorunlu sonucu, hukuken akdin yoklugu degildir. Mesela ihram
boyledir. lhram cinsel ili~ki ile fasid olmakla birlikte asl1 devam eder. Hay1zl1 iken
bo~ama ~er' an haramd1r. Fakat bu bo~ama hukukl sonucunu dogurur. Z1har dlnen
haramd1r. Fakat hukukl sonucunu doguracak bir:;imde meydana gelir. Bunun delili
~udur: Teslim al1nan bir mal teslim alan1n sorumlulugundad1r. Odeme sorumlulugu
ancak telafi yoluyla veya akit nedeniyle gerekli olur. Buradaki odeme sorumlulugu
telafi yoluyla degildir. c;:unku al1c1 mal1, sahibinin izniyle teslim alm1~t1r. Boylece,
anl1yoruz ki odeme sorumlulugu akit nedeniyle gerekli olmu~tur. Satin almak uzere
ele al1nan mal konusunda da ~oyle deriz: Taraflar aras1nda yap1lm1~ bir akit
[13/25] olmad1g1 durumda, yapilmas1, va'd edilen akit, sanki yapilm1~ bir akit gibi kabul
edilmesi yonuyle, malin odenmesi, akit nedeniyle gerekli olmu~tur. 0 durumda
odenmenin yap1lm1~ bir akit nedeniyle oldugunu ogrenmi~ oluruz. Fasid ko~ulla
yapilan sat1~ta fasid olma, akdin niteligiyle ilgili bir ~eyden kaynakland1g1na gore
faizde de durum boyledir. c;:unku fazlal1k nedeniyle sat1~, karl1 bir sat1~a donu~tUgu
ir:;in fasid olma akdin niteligiyle ilgili bir ~eyden kaynaklanm1~ olur. $arap kar~1l1g1
yap1lan sat1mda da durum boyledir. c;:unku sat1m akdinin ruknu, bedellerin mal
olmas1d1r. Ozum ~1ras1 ~arapla~makla mal olma ozelligini degil sadece dlnen degerli
olma ozelligini yitirir. c;:unku, mal olma ozelligi bir ~eyin kendisinden yararlan1labilir
olmas1yla gerr:;ekle~ir. Allahu Teala ~araptaki bu ozelligi,

A.
't ..r-'
8J- 1...:
~l:.A - }..
J 7
" .. .lnsanlar ir:;in bir taktm yararlar vardtr." (el-Bakara 2/219) buyrugu ile ortaya
koymu~tur.

Aynca ~arap, haram kil1nmadan once degerli bir mald1. Delil ile, onun
ir:;ilmesinin haraml1g1 ve pis oldugu ortaya r:;1km1~t1r. Pis (ir:;ilmesi haram) olu~unun
zorunlu sonucu, hayvan gubresinde oldugu gibi, mal olmamak degildir. Ancak
kendisinden kar:;in1lmas1 delil ile farz oldugu ir:;in degerliligi ger:;ersiz olmu~tur. Bu
nedenle ~arap zimmller ir:;in mald1r. 0 durumda akit, unsuru bulundugu ir:;in fasid
olarak kurulmu~ (in'ikad etmi~) olur. Fakat ~arap dlnen degerli olmad1g1 ir:;in teslim
almayla ona sahip olunamaz. Arna ~araba kar~1l1k al1nan mala, akit bunda hukukl
sonucunu doguracak bir:;imde kuruldugu ir:;in sahip olunur. Kan ve murdar
hayvanla yapilan sat1~ ise boyle degildir. c;:unku bunlar hie; kimse ir:;in mal
degillerdir. Konusunda unsuru bulunmad1g1 ir:;in bunlarla yap1lan sat1m akdi
kurulmu~ olmaz.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _35
Al1c1, fasid akitle satin ald1g1 cariyeyi teslim ald1ktan sonra ozgur kilar, satar, Fasid yolla
satin ahnan
mehir olarak verir, hibe eder ve teslim ederse, olume bagl1 olarak ozgur kilar, cariyenin
mukatebe sozle~mesi yapar veya ummu veled edinirse bunlann hepsi caizdir. ozgi.ir
k1hnmas1
Cunku bunlann her biri, al1c1n1n kendi mulkiyetinde yapt1g1 bir tasarruftur.
Muhammed (rh a) bu gerek~eyi Kitabu'~-$ehadat'ta a~1k~a ifade etmi~ ve "Cunku
al1c1 cariyeye sahiptir." demi~tir. Burada ise, "Cunku sat1c1 al1c1y1, cariye uzerinde
tasarruf etmeye yetkili kilm1~t1r." der. Buda bizim belirttigimiz ~eye i~arettir.
Cunku mulkiyeti devretmek, tasarrufa yetkili k1lmakt1r. o durumda bu, al1c1ya
"Cariyeyi ozgur k1I" diyerek sozlu bir ozgur kilma yetkisi verme gibi olur. Gormez
misin, Muhammed (rha) Kitabu'l-lstihsan'da ~oyle der. "Bir kimse g1da maddesi
satin al1rsa, ona bu g1da maddesinden yemek helal olur. Cunku sat1c1 onu buna
yetkili k1lm1~t1r." Ge~erli olan bir akitte g1da maddesini yeme konusunda yetki
verme dikkate alin1nca, fasid akitte de dikkate al1n1r. l~te bu nedenle biz, al1c1nin
cariyeyle cinsel ili~kide bulunmas1 caiz olmaz dedik. Cunku cinsel ili~ki, a~1k~a yetki
vermekle mubah olmayan bir davran1~t1r Bu yuzden cinsel ili~ki, dolayl1 yetki
vermekle de mubah olmaz. Tasarruf etme bir ~eydeki helallik niteligine degil asil
mulkiyete dayan1r. Burada asil mulkiyet sabit oldugu i~in tasarruf yetkisi de sabit
olur.
Cariyenin kendisini geri vermek imkans1z duruma geldiginde al1c1, cariyenin Allah hakk1
ile kul hakk1
degerini vermelidir. Burada geri verme; sat1~. hibe gibi bu ve benzeri tasarruflarla
birle~tiginde
imkans1z duruma gelmi~tir. $oyle ki, fasid bir ~ekilde mal satin alan kimse, onu tercih
ba~kas1na satar ve teslim ederse, bu malda ikinci al1c1ya ait bir hak dogar. Malin
birinci sat1c1ya geri verilerek akdin bozulup kald1nlmas1 yonuyle de Allah'a ait bir
hakt1r. Allah hakk1yla kul hakk1 birle~irse, Allah hakk1 ku~umsendigi i~in degil,
Allahu Teala ihtiya~s1z oldugu ve aff1 daha ~ok umuldugu i~in kul hakk1 one alin1r.
Arna gasbeden ki~iden satin alinan mal boyle degildir. Cunku onda hem al1c1n1n
hem de kendisinden gasp yap1lan ki~inin hakk1 vard1r. Bunlardan her biri kul [13/26]
hakk1d1r. Burada onceligi nedeniyle kendisinden gasp yap1lan ki~inin hakk1 tercih
olunur.
Alic1n1n fasid akitte satin ald1g1 cariyeyle cinsel ili~kide bulunmasindan dolay1
mehir vermesi gerekmez. Muhammed (rh a) Kitabu's-Siyer'de, meselenin
yorumundan once ~byle der: "Satin aIan ki~i. cariyeyi cinsel ili~ki ile urn mu veled
edinmeyip, sat1c1ya geri vermi~se al1c1n1n mehir odemesi gerekir. Cunku cariyenin
geri verilmesiyle mulkiyet kbkten ge~ersiz duruma gelir. Bbylece cinsel ili~kinin,
cariyenin ba~kasinin mulkiyetinde oldugu bir zamana rastlad1g1 anla~i11r. Bundan
dolay1 da cinsel ili~ki nedeniyle ukr25 gerekir." Muhammed (rh.a.) burada ise ~byle

25
Ukr: Sbzlukte; as1l, kbk, evin ortas1, kasidenin en iyi beyti, mehir gibi anlamlara gelir. F1k1h
1stilah1nda; mehr-i misil anlam1nda kullanilmakla birlikte kendisiyle herhangi bir ~Ophe sonucu cinsel
36 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
der: "Al1c1 cariyeyi ummu veled edinmi~tir. Ommu veled edinmekle al1c1nin
mulkiyeti sabitle~mi~tir. Buna gore al1c1 cariye ile, kendi mulkiyetinde iken cinsel
ili~kide bulunmu~ olur. Dolay1s1yla ona ukr odemek gerekmez." Denilmi~tir ki,
burada soylenenler EbO Hanlfe ile EbO Yusuf (rh a )'un goru~leridir. Orada
soylenenler ise Muhammed (rh.a )'1n goru~udur. Hi~am'1n dedigine gore bu
meselenin asli ~udur. $ayet allc1n1n yan1nda iken cariye kilo al1rsa, sonra al1c1 onu
ozgur kilarsa, EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh.a.)'a gore al1cinin, cariyeyi teslim ald1g1
zamanki degerini, Muhammed (rh a.)'e gore ise ozgur k1ld1g1 zamanki degerini
odemesi gerekir. Muhammed (rh.a.) kilo art1~1n1, sat1c1nin hakk1 kabul edip telef
etme nedeniyle bunu al1c1ya odettirince, art1~tan elde edilen yarari hukmen meyve
urun tUru bir art1~ kabul etmi~tir. Muhammed (rh a.)' in bir kural1na gore maldaki
art1~. al1c1nin elinde, telef etme nedeniyle odemeyi gereken bir mal olarak bulunur.
Cinsel ili~ki ile elde edilen yarar da boyledir. Bundan dolay1 al1cin1n mehir vermesi
gerekir.
Al1c1 fasid akitle satin ald1g1 cariyeyi rehin verirse, cariyenin degerini odemesi
gerekir.
c;:unku rehin sozle~mesi teslim alma ile rehin veren taraf ac;1s1ndan baglay1c1
olup o cariyeyi sat1c1ya geri vermekten aciz b1rak1r. Bundan dolay1 allc1n1n cariyenin
degerini odemesi gerekir. Hakim kendisine cariyenin degerini odettirmeden once
rehin veren kimse, rehni c;ozerse, cariyeyi sat1c1ya geri verir. c;:unku engel, sat1c1n1n
hakk1 degere donu~meden once ortadan kalkm1~t1r. Mukatep cariye kitabet
bedelini odemekten aciz kal1rsa da hukum boyledir. c;:unku iade etmeye engel,
mukatep cariyenin hakk1d1r. Degere donu~me sadece hakimin hukmuyle oldugu
ic;in bu hak, degere donu~meden once du~mu~tUr.
Hakimin hukmuyle veya hakimin hukmu olmaks1z1n al1c1 hibeden donerse,
cariyeyi sat1c1ya geri verir. c;:unku her iki durumda da eski mulkiyeti sat1c1ya doner.
Hakim aleyhinde degerini odeme hukmunu vermeden once, cariye bir ay1p
nedeniyle al1c1ya iade edilirse, hukum yine boyledir. c;:unku butUn bunlar hakimin
deger odeme hukmu vermesine engeldir. Eger butUn bunlar hakimin deger
odemeye hukmetmesinden sonra olursa, hakk1n degere donu~mesi tamamlan1r ve
hak, bundan sonra mal1 iade borcuna donmez. Nitekim gasbedilmi~ olan kole
kac;1p, hakim gasbeden ki~i aleyhinde kolenin degerini odemeye hukmeder sonra
kole geri donerse hukum yine boyledir.
Bir ki~i fasid akitle satin ald1g1 cariye uzerinde hizmet sozle~mesi yaparsa onun
bu sozle~meyi bozup cariyeyi geri vermesi gerekir.

ili~kiye girilen kadma, mehrine denk gelecek oranda verilen tazminata da denir. Ayrn ~ekilde, gasp
yoluyla yap1lan bir cinsel ili~kiden dolay1, kad1na diyet olarak verilen bedele de "ukr" denir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 37
~unku hizmet sozle~mesi baz1 mazeretlerle bozulabilir. Akdin fasid
olmas1ndan dolay1 cariyeyi geri vermede Allah hakk1 bulunmas1, mazeretlerin en
gu<;:lusudur. Oyleyse hizmet sozle~mesi bu nedenle bozulur. Gormez misin al1c1
satin ald1g1 mall kiraya verip sonra malda bir ay1p gorse, onu sat1c1ya iade etmek
i<;:in kira sozle~mesini bozma hakkina sahiptir. Burada hizmet sozle~mesi oncelikle
bozulmal1d1r.
Bir kimse paras1 hasat zaman1, harman, atan1n 26 (atiyye) verildigi veya Zamani
hurmalann topland1g1 zaman, yahut hacilann donu~unde odenmek uzere bir ~ey kesin belli
olmayan
satin aIsa, bu akit fasiddir. vade ile sat1~
Bu goru~un bir benzeri ibn Abbas (r a )'dan nakledilmi~tir. Ay~e (r a), atan1n
(atiyye) verildigi zamana kadarki vadeyle yapllan sat1~1, caiz; lbn Abbas (r a) da
bunu fasid gorurdu. lbn EbO Leyla (rha) Ay~e'nin goru~unu alm1~ ve ~oyle demi~tir. [13/27]
Sat1~ caiz ve para pe~indir. ~unku akit, al1cin1n and1g1 vade yonunden uygun
olmayinca bu vadenin an1lmas1 ge<;:ersiz olur. Ay~e ise ~oyle derdi: Ata'n1n verilme
zamani orfen bellidir. Belli olan bu tarihten sonraya kalmas1 nadirdir. 0 durumda
bu, belli bir vadeye yap1lm1~ bir sat1~ olur. Fakat biz lbn Abbas (r.a.)' 1n goru~unu
ald1k. ~unku ata verme kullann fiilidir. Bu fiil kullann uygun gordukleri ~ekilde
bazen vaktinden once olabilir. Bazen de vaktinden sonraya kalabilir. Vadeler
kullann davran1~lan ile degil vakitlerle belirlenir. Allahu Teala;

~ ~lj ~~ ~ljA ~ j ~
"On/ar (hi/al/er) insan/ar ve hac ic;in vakit 6/c;u!eridir." buyurur (el-Bakara 2/189)
Aynca odemesi vadeli olan sat1~larda ko~ul, Peygamber (s.a.v.)'in selem
hakk1nda,

i).v ~i J1
27
"Bilinen bir vadeye kadar" buyurdugu gibi vadenin belli edilmesidir.
Vade, once gelmeyen ve sonraya kalmayan gun ve aylarla belli edilir. Arna Belirsiz vade
once gelebilen veya sonraya kalabilen kullara ait fiillerle belli olmaz. Hasat (ekin ile akit
yap1ld1ktan
bi<;:me) da biz kullara ait fiillerdendir. Bazen one al1nabilir. Yahut havalann s1cakl1g1 sonra
ekin bi<;:me zamaninin bazen erken gelmesine, havalann soguk gitmesi de ge<;: vadenin
dii~iiriilmesi
gelmesine neden olabilir. Harman zaman1 da boyledir. Hac1nin donmesi de ona ait
bir fiildir. Bazen once bazen de sonra olabilir.

26
Ata, devlet taraf1ndan hak sahiplerine hazineden bdenen yillik maa~ anlam1nadir.
27
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/222; Buhar1, Selem 2; Muslim, Musakat 25; Ebu Davud, BuyQ' 55;
Tirmiz1, BuyQ' 70; Nesa1, BuyQ' 63; lbn Mace, Ticarat 59.
38 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
Al1c1 fasid olan vadeyi kaldinr akit meclisinde veya akit meclisinden aynld1ktan
sonra sat1~ bedelini oderse sat1~ bizce istihsan deliline gore caiz olur. Zufer ve ~afil
(rh a.) bu sat1~ fasid olarak kuruldugu i~in caiz duruma donu~mez derler.
Fasid bir akit sonradan ge~erlilige donu~mez Mesela taniks1z yapilan nikah,
sonradan tanik tutmakla, belli bir sure i~in yapilan nikah, bu sureyi du~urmekle
ge~erli duruma donu~mez. Akdin fasid oldugunun delili; sat1~ konusu mal, ~ayet
alicinin elinde telef olacak olursa, onun degerini odemeyle sorumlu olu~u, sat1c1 ile
al1c1dan her birinin, kar~1 taraf1n nzas1n1 gozetmeden akdi bozup sona erdirme
yetkisine sahip bulunmas1 ve sat1c1n1n sat1~ konusu mal1 ayn veya biti~ik butUn
art1~lanyla geri alma hakkina sahip olu~udur.

Fakat biz Hanefller ~oyle deriz. Sat1m akdinin ge~erli olmas1na engel olan ~ey
sabitle~meden once ortadan kalkm1~t1r. 0 durumda sat1m akdi ge~erli olur.
Nitekim bir kimse, yuzukteki bir ka~1 veya tavandaki bir agac1 satsa, sonra
bunlardan her birini sokup alic1ya teslim etse sat1~ ge~erli olur.
Bu sozlerin a~1klamas1 ~oyledir. Bizzat vade, sat1~1 fasid kilmaz. Sat1~1 fasid
k1lan ~ey, ekin bi~me (hasat) zaman1nin belirsizligidir. Bu belirsizlik de akit yapild1g1
anda soz konusu degildir. (unku k1~ mevsimi kesinlikle ekin bi~me zaman1
degildir. Fakat bu zaman dilimi, anma yonuyle kendisinden onceki bir zamana
biti~iktir. l~te akit, bunun i~in fasid olmu~tur. Bu biti~me ise ayrilabilecek bir
biti~medir. 0 durumda al1c1 onu ekin bi~me zaman1 gelmeden once du~ururse
kendisinden onceki zamandan aynlm1~ ve tavandaki agacin sat1~1nda oldugu gibi
akit ge~erli bir duruma gelmi~ olur. (unku aga~ degerli bir mald1r. Fakat tavana
biti~ik olmas1 ve sokulmesinde zarar bulunmas1ndan dolay1 sat1~ ge~erli degildi.
Onu yerinden sokunce bu neden ortadan kalkm1~ olur. Bu mesele de aynen
oyledir. Ekin bi~me zamani gelip, onceki zamanla birle?me, ayrilamayacak ~ekilde
ger~ekle~ecek olursa fasid olma sabitle~ir. Ancak bu akit tan1ks1z nikahtan farkl1d1r.
(unku nikah1 fasid kilan neden, ge~erli olma ko~ulunun yoklugudur. Bu, akit
yapild1ktan sonra tanik tutma ile, ortadan kalkmaz. Belli bir sure i~in yap1lan nikah
akdi, mut' a akdidir. MQt'a akdi nikahtan ba~ka bir akittir.
Anilan vadelerle yapilan sat1~, bedeli ruzgar estiginde veya yagmur yagd1g1nda
odemek uzere yap1lan sat1~ akdinden farkl1d1r. (unku sonrakiler vade olamaz.
Vade varl1g1 beklenen bir ?ey olur. Ruzgann esmesi, yagmurun yagmas1 irade
beyaniyla ayn1 anda ger~ekle?ebilir. 0 durumda bunun bir vade degil bilakis fasid
bir ko~ul oldugunu anlam1~ oluruz. l?te bu nedenle akit fasid olmu~tur. Bu akit, bin
dirhem ve bir ntl 28 ?arap kar~ilil1g1 yapilan sat1~tan da farkl1d1r. (unku taraflar,
[13/28]
bedelden ~arabin du~urulmesi konusunda anla~il1rsa bize gore akit ge~erli duruma

28
R1tl; S1v1 maddeler i~in kullanilan 130 dirhemlik bir ol~ek. Sa'1n sekizde biri. Yakla~1k olarak 0.408
litre.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 39
gelir. Muhammed (rh a) bu nu sarf 29 bolumunun sonunda a<;:rk<;:a ifade etmi~tir.
Ancak o meselede satrcr tek taraflr davranamaz. c;:unku bu, satr~ bedelinde yaprlan
bir tasarruftur. 0 durumda orada fasid olma nedeninin kaldrrrlmasr ancak iki
tarafrn anla~masr ile ger<;:ekle~ir. Burada ise vade lehinde olan taraf, tek ba~rna
hareket edebilir. c;:unku vade, onun du~urmesi ile du~en, kendisine ait bir haktrr.
Bir kimse bedeli nevruz veya mihrecan (bagbozumu) da 30 odenmek uzere bir
~ey satrn alrrsa bu akit de fasiddir.
c;:unku bu bayramlar muslumanlarrn kullandrgr vadelerden degildir. Normal
olarak muslumanlar bunlarrn vaktini bilemezler. Eger taraflar bunun vaktini
biliyorlarsa caizdir. Nitekim ay ba~larr da boyledir. c;:unku ko~ul olan, taraflarrn
kendi aralarrnda vadeyi belli etmeleridir. "Milada" kadar diye verilen vade de
fasiddir. Denildigine gore milat; hayvanlarrn dogum vaktidir. Bu, hasat vakti gibi
one de ge<;:ebilir, gecikebilir de. Veya gebe iken belli bir kadinrn dogum vaktine
kadarki vadeyle yaprlan satr~trr. Bu da one gelebilir, gecikebilir. Ya da milattan
maksat Isa (as)'nrn dogum vaktidir. Buda muslumanlarca bilinmedigi i<;:in o gune
kadarki vadeyle yaprlan satr~, fasiddir. Muslumanlar vaktini bilmedikleri i<;:in
"Hrristiyanlarrn orucuna" kadarki vade ile ya pr Ian satr~ da fasiddir. Hrristiyanlarrn
iftar edecekleri zamana kadarki vade ile yaprlan satr~ da fasiddir. c;:unku oruca
ba~lamalarrna gore onlarrn iftarlarr da erken veya ge<;: olabilir. Ancak bu zaman
erken veya ge<;: olmayacak bi<;:imde taraflarca biliniyorsa caizdir. Hrristiyanlar oruca
ba~ladrktan sonra onlarrn iftar edecekleri zamana kadarki vade ile yaprlan satr~
caizdir. c;:unku onlarrn oru<;: tutacaklarr sure gun olarak bellidir. Oruca ba~ladrklarr
zaman iftar vakitleri de belli olur.
Bir kimse iki vade ile bir ~ey satrn alrr, bu ~ekilde akit meclisinden ayrrlrrlarsa, lki ayn vade ile
yapilan sat1~
bu akit caiz degildir.
c;:unku Peygamber (s.a.v) bir satr~ta iki ko~ulu yasaklamr~trr. Arna airer, satrcr ile
boyle pazarlrk yapar sonra bunlardan birini kesinle~tirirler ve satr~r buna gore
yaparlarsa caizdir.
Bir kurt ~alrnr iki hrvar ~air kar~rlrgr vadeli olarak satmakta bir sakrnca yoktur.
c;:unku bunlar, i~<;:ilikleri ve edinme ama<;:larr farklr oldugu i<;:in iki ayrr cinstir. Aynr
~ekilde bir Musul meshini iki sari meshi kar~rhgr, bir yemen kutnusunu iki kurt
kutnusu kar~rlrgr vadeli olarak satmakta bir sakrnca yoktur. Bu daha once
a<;:rkladrgrmrz kurala dayanrr. Her ne kadar as1llarr bir olsa da i~<;:ilik ve edinme
amacrnda farklrlrk cins farklrlrgrndan dolayr olur. Kadinlarla evlenme haramlrgr da
sadece iki niteligin biri nedeniyle olur.

gOmO~O, gOmO~
29
Sarf; Paray1 paraya, yani kulc;e ya da para halindeki alt1n veya yine alt1n ya da
kar~1l1g1nda satmakt1r. Buna "akc;e (para) bozma" denir.
30
lran'da Mecusilikten kalan bahar ve gOz bayramlarid1r.
40_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsiit
Allah en iyi bilendir.

ALI~ VERi~TE TARAFLAR ARASINDA c;IKABiLECEK

ANLA~MAZLIKLAR

Satin alman Bir kimse, tulum i~inde yag veya ba~ka bir ~ey satin al1p onu tartar, sonra geri
maim vermek i~in tulumu getirince sat1c1, "Bu benim tulumum deg ii" derse, al1c1 da
miktari
konusunda "Hay1r bu sen in tulumun" derse, yeminiyle birlikte alic1n1n sbzu kabul edilir.
anla~mazhk
(:unku tulum al1c1n1n elinde bir emanettir. Emanetin kime ait oldugunu
belirlemede ge~erli olan sbz, emaneti elinde bulunduran (emln) kimsenin sbzudur.
Tulumun al1c1nin elinde odenmesi gerekli (mazmun) bir durumda bulunacak
olsayd1, gasbedilmi~ malda oldugu gibi onu belirlemede ge~erli sbz yine al1c1n1n
sbzu olurdu. Aynca taraflar arasmdaki bu anla~mazl1k, asl1nda sat1~ konusu maim
[13/29] teslim al1nan miktanyla ilgilidir. (:unku teslim al1nan miktar, tulumun ag1rl1g1na
gore degi~ir. Sat1c1 fazlal1g1 iddia ettigine gore, onun delil getirmesi gerekir. Al1C1
ise bu fazlal1g1 inkar etmektedir. Oyleyse yemini ile birlikte al1c1nin sbzu kabul
edilir.
Bir kimse iki kale satin al1p bunlardan birini teslim alsa ve bu kale al1cmm
Satin ahmp
teslim ahnan yaninda, diger kale de sat1cm1n yan1nda blse; sonra taraflar teslim al1nan kale ile
maim diger kblenin degeri konusunda anla~mazl1ga du~seler, al1c1n1n sbzu kabul edilir.
degerinde
ihtilaf edilmesi (:unku taraflar aras1ndaki anla~mazl1k sonu~ta al1c1n1n teslim ald1g1 miktar
konusundad1r. Sat1c1 al1c1ya, "Sat1~ konusu mal1n u~te ikisini teslim ald1n. (:unku
teslim al1nan kblenin degeri 1000, digerinin degeri 500'dur." demekte, al1c1 ise
bunu inkar edip, ben sat1m konusunun u~te birini teslim ald1m. (:unku teslim
ald1g1m1n degeri 500, digerinin 1000 dirhem demektedir. Buna gore, u~te birden
fazlada teslim almay1 inkar ettigi i~in kabul edilmesi gereken sbz, yemini ile birlikte
al1cmm sbzudur. Gbrmez misin, o bir bugday y1gm1 satin alsa, sonra bir k1sm1n1
teslim al1p kalan k1s1m sat1c1n1n yan1nda telef olsa, ve al1c1, "Senden bugday1n u~te
birini teslim ald1m ", sat1c1 da "Hay1r yans1n1 teslim ald1n" dese, kabul edilmesi
gereken sbz, yemini ile birlikte sat1c1nin sbzudur.
Alic1, iki koleyi de teslim alsa da, bunlardan biri onun yaninda blse, ay1p
nedeniyle digerini geri vermek i~in getirse ve blenin degeri konusunda taraflar
aras1nda anla~mazl1k ~1ksa, kabul edilmesi gereken sbz, yemini ile birlikte sat1cm1n
sbzu olur.
(:unku al1c1 burada, sat1~ konusu maim tamamm1 teslim alm1~ sonra, ay1p
nedeniyle al1c1nin geri verdigi miktar konusunda aralannda anla~mazl1k ~1km1~t1r.
Al1c1, bu konuda fazlal1k iddia ediyor, sat1c1 ise bunu inkar ediyor. Bu durumda
yemini ile birlikte inkar edenin sbzu kabul edilir.
Sat1m Sozh!§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _4l
$u durum aradaki fark1 ac;1klar. Biz, sat1) bedelinin tamam1n1n al1c1nin
zimmetinde bore; olarak yerle)medigini biliyoruz. Taraflar aras1ndaki anla)mazl1k,
sadece al1c1n1n zimmetinde bore; olan miktar konusundad1r. Sat1c1 bu konuda bir
fazlal1k iddia ediyor. Al1c1 ise inkar ediyor. Taraflar teslim alma nedeniyle sat1)
bedelinin tamam1nin allcinin zimmetinde bore; oldugu konusunda goru) birligi
etmi)ler. Sonra geri verme nedeniyle bundan du)mesi gereken miktar konusunda
aralannda anla)mazl1k c;1km1)t1r. Allc1 du)mesi gereken miktarda fazlal1k iddia
ediyor. Sat1c1 ise inkar ediyor. Buna gore yemini ile birlikte inkar eden taraf1n sozu
kabul edilir.
Sat1) bedeli, allc1n1n geri vermek istedigi kolenin ay1ps1z durumundaki degeri
ile, olen kolenin sat1c1n1n kabul ettigi degerine bolu)tUrulur. c;:unku sat1m konusu
malin degerine bolu)tUrme bu malin akde girdigi durumu uzere olur. Mal da akde
ay1ps1z olarak girmi)tir. Her ikisi de olen kolenin degeri ile ilgili delil ortaya
koyarlarsa yine sat1c1n1n delili kabul edilir. c;:unku onun delili, eldeki kolede fazlal1g1
ispat edici niteliktedir. Bu da olen kolenin degerini gosteren delildir. lki delilden
fazlal1g1 isbat edeni tercih edilir.
Mal al1c1 yahut sat1c1nin elinde iken, allc1 ile sat1c1 sat1) bedelinde anla)mazllga Sat1c1 ile
ahcmm sat1~
du)seler istihsan deliline gore, her ikisi de yemin ederler. Sat1m akdini bozup bedeli
kaldimlar. konusunda
ihtilaf
K1yasa gore al1c1n1n sozu kabul edilir. c;:unku taraflar sat1m akdinin asl1nda etmeleri
goru) birligi ic;indedirler. Ancak sat1c1 kendi hakk1 olan sat1) bedelinde bir fazlal1k
iddias1nda bulunmakta, al1c1 ise bunu inkar etmektedir. Bundan dolay1 kabul
edilmesi gereken soz, al1c1n1n sozudur. Bu goru)un delili, Peygamber (s.a.v )'in,

<:i 0-"
..T"'
: - r..s--
Ir_ IT-'!"='
! - -i1 -
J

"Yemin, inkar edene gerekir. "31 buyrugudur. Fakat biz k1yas1, sunnetle terk
ettik. Bu konuda rivayet edilen iki hadis vard1r. Bunlann birincisi Abdullah b.
Mes'Od (r a )'un rivayet ettigi )U hadistir.

~1;1~ jl &~1 ~ ~ L. J~Li 4-::;: ~li ;;.l;Jlj i;,>~~I · ~j;;:_l 1~1


"Alio i/e sat10 anla~maz/1ga dO~erlerse ve ma/ da mevcut ise kabul edilmesi
gereken soz sat1cmm sozOdOr ve taraf/ar a!dtklannt geri verirler. "3 2
lkincisi, EbO Hureyre (r a )'1n rivayet ettigi )U hadistir.

l~l .')j ), - ;· ' ;1:.:..1I~.\


Wl.>J 01.A..l::.JI (13/30]

31
Abdurrezzak, Musannef, Vlll/273; lbn EbO )eybe, Musannef, IV/340; Darekutn!, SOnen, 111/11 O;
Beyhak!, es-SOnenO'l-kObra, Vlll/123; Zeyle!, Nasbu'r-raye, IV/126.
32
Bkz. Darekutn!, SOnen, 111/20; Taberan!, el-Mu'cemO'!-kebir, X/174; Zeyle!, Nasbu'r-raye, IV/133.
42, _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu·t-Mebsfit

"AliCI ile sat1C1 anla;maz/11]a du;er/erse kar;1/ikli yemin ederler ve ald1k/ann1


geri verirler. "33
Bu hadis sahih ve me~hurdur. Buna kar~1 olan her k1yas, terk edilir. Kadi Ebu
Hazim, ~oyle derdi. "Eger mal, sat1cin1n elinde bulunursa, kar~il1kl1 yemin etme
k1yas yoluylad1r. c;:unku taraflardan her biri kendi lehinde kar~I taraf uzerinde bir
hak iddia etmektedir. $oyle ki sat1c1, fazla bir sat1~ bedeli, al1c1 ise kendi kabul ettigi
sat1~ bedelini odemesi durumunda mal1n teslim edilmesi gerektigini iddia
etmektedir. 0 durumda k1yasa gore taraflardan her birine, kar~1 tarafa ait iddianin
yanl1~ olduguna dair yemin ettirilir. $ayet mal al1c1n1n elinde bulunursa kar~i11kl1
yemin etme k1yasa ayk1nd1r. c;:unku al1c1, kendi lehinde sat1c1 uzerinde hii:;bir hak
iddia etmemektedir. c;:unku sat1~ konusu maim al1c1ya teslim edildigi konusunda
taraflar goru~ birligi ic;indedirler.
Ebu Yusuf (rh.a) onceleri ~oyle diyordu: Once sat1c1ya yemin teklif edilir. Bu
ayn1 zamanda Zufer (rh a )'in goru~u ve Ebu Hanlfe (rh a )'den nakledilen iki
goru~ten biridir. c;:unku Islam, gec;erli olan sozun, sat1cin1n sozu oldugunu kabul
etmi~tir. Bu da onun yemini ile yetinmeyi gerektirir. Eger sat1c1n1n yemini ile
yetinilmeyecekse en az1ndan onun yemini ile ba~lanmal1d1r. Aynca bir davada
yemin teklif etmekten maksat, yemin etmekten kac;inmay1 (nukul) saglamakt1r.
Sat1c1 yeminden kar;1ninca anla~mazl1k kendiliginden sona erer. Halbuki al1c1nin
yeminden kac;inmas1yla anla~mazl1k sona ermez. Aksine al1c1, kar~1 taraf1n iddia
ettigi sat1~ bedelini odemeye zorlan1r. Yemin ise anla~mazl1ga son verir. Onun ii:;in,
yeminden kac;inmas1 anla~mazl1g1 sona erdirmeye daha yak1n olan kimseye once
yemin ettirilir. Daha sonra Ebu Yusuf (rh.a.) bu goru~unden donup, once al1c1ya
yemin teklif edilir, dedi. Bu ayni zamanda Muhammed (rha.)'in goru~u ve Ebu
Hanlfe (rh a )'den rivayet edilen iki goru~ten biridir. c;:unku al1c1, inkar etmesi daha
ac;1k olan taraft1r. Yemin de inkar eden tarafa teklif edilir. Aynca yapilmas1 gereken
iki teslimden ilki olan sat1~ bedelinin teslimi al1c1n1n gorevidir. Oyleyse ilk yemin de
ona ettirilmelidir. Bundan dolay1 takas ~eklindeki sat1~ta (mukayeda) hakim diledigi
tarafa once yemin teklif edebilir, deriz. c;:unku bu tUr bir sat1~ta taraflardan
hic;birinin kar~I taraftan once teslim etme gorevi yoktur. Bunlardan hangisi
yeminden kac;1n1rsa kar~1 taraf1n iddias1 onu baglar. c;:unku onun yeminden
kac;inmas1, ya ikranna bedel olan, ya da ikrar yerine gec;en bir delildir.
Her ikisi de yemin ederse, 'Kitabu'd-Da'va'da ~oyle denilmi~tir: K1yas'a gore
aralannda sat1m, bin dirhemle yap1lm1~ kabul edilir. c;:unku sat1c1nin iddia ettigi
fazlal1k, al1cinin yemini ile ortadan kalkm1~t1r. Sat1m akdinin gec;erli oldugu
konusunda ise, taraflar birbirini dogrulam1~t1r. Boyle olunca uzerinde ittifak edilen
bedelle sat1m akdinin yapilm1~ olduguna hukmedilir. Fakat biz burada k1yas1 terk

33
Zeylei, Nasbu'r-raye, IV/132. Aynca bkz. Darekutni, SOnen, 111/20; Taberan1, el-Mu'cemO'l-kebir,
X/17'1
-
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 43
edip Sunnet deliline dayanarak aralarindaki sat1~ bozulur, dedik. Bu delil,
Peygamber (sa.v.)'in yukarida ge~en hadisindeki: "ul~lfa." = Al1c1 ile sat1c1 kar~ll1kl1
reddederler, ifadesidir. Burada reddetmekten maksat, teslim al1nan mal1 geri
vermek degil, akdi reddetmektir. (:unku jtLl; (tefaul) vezninde gelen fiiller, fiilin
her iki taraf~a yapllmas1n1 gerektirir. Halbuki burada bedellerden birisi teslim
al1nmam1~t1r. Selem konusunda taraflardan birinin istemi ile selem akdinin bozulup
kald1rilabilecegini a~1klam1~t1k.
Taraflardan hangisi delil ortaya koyarsa onun delili kabul edilir. Sat1cin1n
delilinin kabul edilmesi, onun ger~ekten davac1 olup, sat1~ bedelindeki fazlal1g1
delille ispat etmi~ olmas1ndan dolay1d1r. Al1cinin delilinin kabul edilmesi ise, onun
akdin bin dirhemle yapild1g1n1 iddia ettigi i~in ~eklen davac1 olmas1 nedeniyledir.
~eklen dava, delilin kabul edilmesi i~in yeterlidir. Nitekim vedlay1 (emaneti) geri
verdigini iddia eden ve delilini ortaya koyan emanet~inin durumu da boyledir.
Taraflardan her ikisi de delil ortaya koyarsa, kabul edilmesi gereken delil, fazlallg1
ispat ettigi i~in sat1c1nin delilidir.
Mal al1cinin elinde telef olur, sonra taraflar sat1~ bedeli konusunda
anla~mazl1ga du~erlerse, Ebu Hanlfe ve Ebu Yusuf (rh a.)' a gore yemini ile birlikte
allc1nin sozu kabul edilir.
Muhammed ve ~Mil (rh.a.)'ye gore, taraflar kar~1l1kl1 yemin ederler. Akdi
kar~1l1kl1 reddederler. Bunlarin delili Peygamber (s a v.)'in;

1~1)j l.JL;.; .;>~~ 1 uLl. 11~1


"AltCt ile sattCt anla~maz/1ga dCt~erlerse kar~1/1k/1 yemin ederler ve kar~t!1k/1 [13/31]
reddederler"34 hadisinin a~1k anlam1d1r.
Bu hadisin a~1k anlam1, diger hadisteki "Mal da var ise " sozunun a~1k
anlam1n1 delil olarak kullanmaya engel degildir. (:unku bu soz ikil olarak anllm1~t1r.
Yani bu ifade "Mal var ise, kar~11ikl1 ye min ederler" demektir. Mal var oldugu
takdirde degeri, hakem kll1narak, yalan soyleyenle dogru soyleyen birbirinden
hemen ay1rt edilebilir. Mal telef olduktan sonra bu mumkun olmaz. Yalan
soyleyenle dogru soyleyeni ay1rmak mumkun iken yemin teklif edildigine gore, bu
imkanin ortadan kalkmas1 durumunda oncelikle yemin teklif edilir.. Ayrica
taraflardan her biri, kar~1 taraf1n inkar ettigi bir akdi iddia ettigi i~in mal var iken
yemin isteme yoluna gidilir. ~oyle ki, bin dirheme yap1lan bir akit iki bine yap1lan
akitten ba~ka bir akittir. Gormez misin bir sat1m akdine tan1kl1k eden iki ki~i sat1~
bedeli konusunda anla~mazl1ga du~seler, tan1kl1klar1 kabul edilmez. Bunun delili
~udur. Taraflardan her biri tek ba~ina delil ortaya koysa, onun delilini kabul etmek

34
Zeylei, Nasbu'r-raye, IV/132. Ayrica bkz. Darekutni, SOnen, 111120; Taberani, el-Mu'cemO'/-kebir,
X/174.
44 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
gerekir. Bundan, taraflardan her birinin, kar~1 taraf1n inkar ettigi bir akdi iddia
ettigini anlanz. $u durumda taraflann her birine, kar~1 taraf1n iddiasinin yanl1~l1gina
dair yemin teklif edilir. Taraflann her birine yemin teklif etme gerekc;esi mal1n helak
olmas1 durumunda gerc;ekle~mi~ olur. Bu durum, taraflardan birisi yapilan akdin
sat1~. digeri hibe oldugunu iddia etse, yahut, sat1~ trampa ~eklinde olup
bedellerden biri telef olduktan sonra taraflar anla~mazl1ga du~seler, veya al1c1
teslim almadan once sat1~ konusu mal1 telef edip sonra sat1~ bedelinde
anla~mazl1ga du~seler, taraflann her ikisi de yemin ederler. lkisi de yemin ettigi
takdirde, inkar eden tarafin yemini ile iki sat1~ bedelinden her birinin yok olup
gitmesiyle sat1m bedelsiz kal1r. Bedelsiz sat1m ise fasiddir. Fasid bir akde gore
teslim al1nm1~ olan mal var ise kendisinin, telef olmu~sa degerinin geri verilmesi
gerekir. Eba Hanlfe ve Eba Yusuf (rh a) Peygamber (s.a v )'in ~u hadisini deli I
getirmi~lerdir:

-<:i : - ...s-
/" 0-"
I;:. ! _-i1 -
~J ~
\;:.. 81
.W1 ~ :·

"Deli/ iddia edene, yemin inkar edene gerekir. "35


Burada sat1c1 iddia eden, al1c1 da inkar eden taraft1r. Dolay1s1yla kabul edilmesi
gereken soz, yeminle birlikte al1c1nin sozu olur. Al1c1 kendisi ic;in sat1c1 aleyhine
hic;bir hak iddia etmiyor. ~Onku sat1~ konusu mal, taraflann ittifak1yla onun
mulkiyetine girmi~ ve kendisine teslim edilmi~tir. Malin var olmas1 durumunda
k1yas budur. Fakat biz bu k1yas1 delil nedeniyle terk ettik. 0 delil de Peygamber
(s a.v.)'in ~u sozudur:

l~l)j WW 4-:.:·~ ~Li ;,,i.:11j ~~~1, ~1 ~;.11~1


"A/1c1 ile sat1e1 anla~maz/1ga dO~erlerse ve ma/ da mevcut ise kar~1/ik/1 yemin
ederler ve kar~1/ikli reddederler. "36
Hadiste gec;en "ve mal da var ise" ifadesi, delil olarak degil ko~ula at1f olarak
anilm1~t1r. ~Onku " Allc1 ile sat1c1 anla~mazl1ga du~erlerse" ko~ul, "ve mal da var
ise" ifadesi ko~ula yapilm1~ bir at1ft1r. 0 durumda ko~ul koymanin geregi oldugu
ic;in, bu ifade de ko~uldur. Sunnet'le tahsis edilen k1yas kapsamina, ancak bu k1yas
anlam1nda olan durumlar alln1r . Malin telef olmas1 durumu ise, mal1n var olmas1
durumu anlam1nda degildir. Malin var olmas1 durumunda taraflann her birinden
zarar, kar~1l1kll yemin teklifi ile giderilmi~ olur. $oyle ki akit bozulup kaldmlarak
[13/32] taraflardan her birine mallan oldugu gibi geri doner. Malin helak olmas1ndan
sonra bu mumkun olmaz. ~unku mal helak olduktan sonra akdin bozulup

35
Darekutn1, Sunen, 111/11 O; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, Vll/228; Zeylei, Nasbu'r-raye, IV/126. Ayrica
bkz. Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/342; Tirmiz1, Ahkam 12; lbn Hibban, Sahih, Xl/477.
36
Bkz. Darekutn1, Sunen, 111/20; Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir, X/174; Zeylei, Nasbu'r-raye, IV/132,
133.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 45

kald1nlma olas11ig1 yoktur. Gormez misin bu durumda akit, ikale (taraflann kar~1l1kl1
rizas1 ile akdi kald1rma) ve ay1p yuzunden mal geri verilerek bozulmad1g1 gibi,
kar~il1kl1 yemin teklifi ile de bozulmaz. (unku bozma, ancak akde konu olan ~eyde
olur. Burada akit konusu, yerine gec;ecek bir ~ey olmaks1z1n yok olup gitmi~tir.
(unku bozmadan once, malin degerini al1c1n1n odemesi gerekmez. Bozma (fesih)
da kendi konusu d1~inda gerc;ekle~mez. Ancak bedellerden biri var oldugu ic_;in,
trampa sat1~1 boyle degildir. Bu bedel de akit konusudur. Bu nedenle ikale ve ay1p
yuzunden mal geri verilerek akdi bozmak caiz oldugu gibi kar~1l1kl1 yemin
ettirilerek de bozmak caiz olur. Ayni ~ekilde (mal kole olur da) al1c1 sat1m konusu
mal1 teslim almadan once oldururse yine bozmak caiz olur. ~oyle ki, sat1~ konusu
mal1n degerini katilin odemesi gerekir. Deger, akdin bozulmasina imkan verme
konusunda oldurulen mal yerine gec_;er. (unku teslim almadan once odenmesi
gereken deger, akitle kazanilan teslim alma hakk1 ile alin1nca, akdin konusu
hukmunde olur. Muhammed (rh a.)' in "Taraflardan her biri ba~ka bir akit iddia
etmektedir." sozunun hic;bir anlam1 yoktur. (unku sat1~ bedelinin farkl1
olmas1ndan dolay1 akit farkll olmaz. Gormez misin 1000 dirheme satmak uzere
vekil atanan kimse 2000 dirheme satilabilir. Aynca 1000 dirheme yap1lan bir sat1m,
sat1~ bedeline eklenerek 2000 dirheme yapilan bir sat1m durumuna gelebilir. Yine
2000 dirheme yap1lan bir sat1m, sat1~ bedelinin bir k1sm1nin du~urulmesi durumda
1000 dirheme yap1lan bir sat1ma donu~ebilir. Bunlara ek olarak sat1m bedelinin
miktan konusunda tan1klann goru~ aynllg1na du~mesi, akdin farklil1g1n1
gerektirmez. Sadece tan1kl1gin kabulune engel olur. (unku davac1 tan1klardan
birini yalanlamaktad1r. Tek ba~ina oldugu zaman, al1c1nin delili kabul edilir. (unku
o, gerc;ekten olmasa da ~eklen davac1d1r. Bu da onun delilinin kabul edilmesi ic;in
yeterlidir. Fakat onun hasm1 olan sat1c1ya yemin teklif edilmez. Nitekim emaneti
iade ettigini iddia eden kimsenin (mude') hasm1 aleyhine delili kabul edilse de,
buna yemin teklif edilmez. Bunun delili ~udur: ~ayet burada satin al1nan ~ey cariye
olsa idi, al1c1nin onunla cinsel ili~kisi helal olurdu. Eger sat1m bedelindeki
anla~mazl1k akit degi~ikligini gerektirecek olsayd1, taraflardan birinin yapilan
i~lemin sat1m, digerinin bag1~ oldugunu iddia etmesi durumunda oldugu gibi
al1c1ya cariye ile cinsel ili~kide bulunmak helal olmazd1. Bundan dolay1 fasid alma
iddias1 -ki bu da Muhammed (rh.a.)'in "Taraflar yemin ederlerse sat1m akdi bedelsiz
kallr." iddias1d1r- gec;ersizdir. (unku eger boyle olsa idi al1c1ya sat1~ bedelinde
anla~mazl1ga du~ulen cariye ile cinsel ili~kide bulunmak helal olmazd1. Aynca
hakim bu sat1m akdini, sadece taraflardan birinin istemesi durumunda bozabilir.
Hakim akdi bozmad1g1 surece al1c1ya cariyeyle cinsel ili~kide bulunmak helal olur.
Eger kar~1l1kll yeminle bu sat1m akdi fasid olsayd1 al1c1n1n cariyeyle cinsel ili~kide
bulunmas1 helal olmaz ve bozma hukmu taraflardan birinin istemesine kadar
geciktirilmezdi.
46 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Bu konuyla ilgili mutlak hadiste, malin var olmas1n1 gosteren bir ifade vard1r.
Bu ifade, hadisteki "Kar~ll1kl1 reddederler" sozudur. Eger bu sozden maksat, alinan
~eyin madden ve ger~ekten geri verilmesi ise, bu mal1n var olmas1 durumunda
olabilir. Arna~ akdi reddetmek yani bozma ise, daha once a~1klad1g1m1z gibi bu da
malin var olmas1 durumunda olur. Yine, bir olay ve bir hukum, ilgili kay1ts1z ve
kay1tl1 iki delil varsa, mutlak olan, kay1tl1 delil anlam1nda yorumlan1r.

Sat1cmm oliip Sat1c1 olmu~ olur, miras~1lar, al1c1yla sat1~ bedeli konusunda anla~mazl1ga
de miras~1lar1 du~erlerse, kabulu gereken soz, sat1c1n1n miras~1lanna aittir.
ile ahc1
arasmda sat1~ Eger sat1~ konusu mal miras~llann elindeyse kar~1l1kli yemin etme, istihsan
bedeli
konusunda
deliline gore butL.in imamlann goru~udur. (unku miras~1lar sat1c1nin yerine
ihtilaf ge~erler. Dolay1s1yla al1c1dan, sat1~ bedelini isterler. Malin teslim edilmesi de
~1kmas1
onlardan istenir. Bunlar, akdin dogurdugu hukukl sonu~lara gore olur. Akdin
dogurdugu hukukl sonu~lann, miras~ilar hakk1nda sabit olmasindan hareketle,
onlar1n sat1c1 konumuna geldiklerini anlanz.
Eger al1c1 sat1~ konusu mal1, teslim alm1~sa, kabulu gereken soz EbO Hanlfe ve
EbO Yusuf (rh a )'a gore yeminiyle birlikte onun sozudur. Muhammed (rh.a )'e gore,
kar~i11kl1 yemin ederler ve akdi bozarlar. Al1c1 olup, sat1c1 hayatta kalm1~sa ve de
sat1~ konusu mal, henuz teslim al1nmam1~sa istihsan deliline gore taraflar kar~ll1kl1
yemin ederler. (unku al1c1nin miras~ilan akdin saglaml1g1ndan dolay1 al1c1nin yerine
ge~erler. Boylece onlara, malin teslim edilmesini isteme hakk1 dogar. Eger mal
teslim al1nm1~ olursa, EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh.a.)'a gore, al1c1nin miras~llannin
sozu kabul edilir. Muhammed (rh.a )'e gore, kar~ll1kli yemin edeler ve akdi bozarlar.
Taraflann ikisi de blur, miras~1lar arasinda sat1~ bedeli konusunda anla~mazl1k
[13/33] ~1karsa hukum yine boyledir. Eger mal teslim al1nm1~ olursa EbO Hanlfe ve EbO
Yusuf (rh.a.)'a gore taraflar yemin etmezler, Muhammed (rh.a.)'e gore yemin
ederler. Mal teslim al1nmam1~sa butL.in imamlara gore taraflar kar~1l1kl1 yemin
ederler. Bu bolum, birinci bolume dayal1d1r. $byle ki deger (mal1n degeri) mal1n
yerine ge~tigi gibi miraS~I da blenin yerine ge~er.
Muhammed (rh a) mal1n telef olmas1 durumunda, degerin telef olan mal
yerine ge~mesi a~1sindan, kar~ll1kl1 yemin edilip akdin bozulmas1na hukmettigi gibi,
mal1n var olup akdi yapan ki~inin olmesi durumunda da miras~1n1n olenin yerine
ge~mesi a~1sindan, kar~1l1kl1 yemin edilip, akdin bozulmas1na hukmeder.

EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh a.) bu bolumun dayand1g1 asll meselede, teslim
almadan once mal1n oldurulmek suretiyle telef olup, degerin onun yerine ge~mesi,
sonra da taraflann sat1~ bedelinde anla~mazl1ga du~mesi durumu ile, mal1n teslim
ald1ktan sonra telef olmas1 durumunu, kar~ll1kl1 yemin konusunda birbirinden farkl1
tuttular. Ayn1 ~ekilde akit yapan1n olmesi konusunda mal1 teslim almadan onceki
durumla, teslim ald1ktan sonraki durumu, farkl1 tuttular. (unku bu, k1yasa aykiri
olarak delille sabit olmu~ bir hukumdur. islam dini taraflann anla~mazl1ga
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _47
du~mesini ve malin var olmasin1 dikkate alm1~t1r. Mali teslim almadan once,
sat1c1nin miras~1s1 hukmen, sat1c1 yerine ge~er. (unku o, mal1 teslim etmesi ondan
istenecektir. 0 durumda, bu durumda delile dayanarak kar~li1kl1 yemin hukmu
vermek mumkundur. Arna mal1n teslim alinmas1ndan sonra sat1cin1n miras~1s1, ne
ger~ekten ne de hukmen sat1c1 yerine ge~emez. Oyleyse, bu durum, hakk1nda delil
bulunan onceki durum gibi degildir. Dolay1s1yla bunda k1yas esas alin1r. Al1c1n1n
miras~1s1 da bu hukme tabidir.

"Miras~1, ikale (taraflann kar~li1kl1 nzas1 ile akdi kald1rmas1) ve ay1p yuzunden
mal1 geri verme konusunda miras b1rakanin yerine ge~tigi gibi, kar~li1kl1 yeminle
akdi bozma konusunda da, miras b1rakan1n yerine ge~er" denilemez. (unku
miras~1n1n ikale ve ay1p yuzunden mal1 geri verme konusunda miras~1nin yerine
ge~mesi, akitte degil mulkiyette onun yerine ge~mesi a~1s1ndand1r. Gormez misin
ne ger~ekten ne de hukmen akdi yapan taraf olmad1g1 durumda, vekil edenin ikale
ve ay1p yuzunden mal1 geri verme yetkisine sahip olmas1, mulkiyetin kendisine ait
olmas1 a~1s1ndand1r.
Mal al1c1nin elinde bulunup malda iyi yonde bir art1~ olur, sonra da taraflar
sat1~ bedelinde anla~mazl1ga du~erlerse, al1c1nin sozu kabul edilir.

Bu, EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh a )'un goru~udur. Muhammed (rh a )'e gore,
Ahcmm
taraflar kar~li1kl1 yemin ederler ve o mal uzerinde yaplian akit bozulur. (unku
elindeki malda
Muhammed (rh.a.)'e gore mala biti~ik olarak meydana gelen art1~ kar~li1kl1 bedel bir art1~
olduktan sonra
i~eren akitlerde dikkate al1nmaz. Bu nedenle, o ~oyle der: "Zifaftan onceki taraflarm sat1~
bo~amada, kad1nda meydana gelen art1~, yan mehrin verilmesine engel degildir." bedelinde
ihtilaf etmeleri
EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh a.)' a gore, akit konusuna biti~ik olarak meydana
gelen art1~, yan mehrin verilmesine engel oldugu gibi, akdin bozulup kald1nlmas1na
da engeldir. Bozma imkans1z olunca, kar~li1kl1 yemin de imkans1zla~1r. (unku
bozma ancak akde konu olan k1s1mda yapliabilir. Teslim ald1ktan sonra meydana
gelen art1~, akde konu olmam1~t1r. Art1~ta akitle hak edilen teslim alma da soz
konusu degildir. Hibeye kar~1l1k verilen malda iyi yonde bir art1~ meydana gelirse,
bundan sonra hibe edenin bu art1~ nedeniyle hibeden donme hakk1 olmad1g1 gibi,
sat1~a konu olan maldaki art1~ta akdi bozmak mumkun olmay1nca, art1~ yuzunden
aslida da akdi bozmak mumkun olmaz. Art1~ta akdin bozulmas1 imkans1z
oldugundan, aslida da imkans1zd1r. (unku art1~ as1ldan aynlmaz.
Muhammed (rh.a.)'e gore, telef olmas1ndan dolay1 akit konusunun tamaminda
bozman1n imkans1z olmas1, kar~1l1kl1 yemine engel olmaz. Buna gore akit
konusunun bir k1sm1nda bozmanin imkans1zl1g1, kar~li1kl1 yemine oncelikle engel
olmaz.
Muhammed (rh a) ticaret yapma izni verilen kole konusunda ~oyle demi~tir:
"Taraflar, kole ile cariyeyi takas etseler, koleyi veren taraf cariyeyi teslim alsa ve [131341
cariyenin bedeninde art1~ meydana gelse, sonra kar~1 taraf teslim almadan once
48 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
kale tilse veya ktileyi alan taraf onda bir ay1p bulup geri verse, ktileyi geri veren
ki~i. cariyesini art1~la birlikte geri alabilir." Bu, Muhammed (rh a )'in mala biti~ik
art1~1n o malda yap1lan sat1m akdinin bozulmas1na engel olmayacag1na delilidir.
Denilmi~tir ki bu sadece Muhammed (rh a )'in goru~udur. Bu iddiay1 kabul edersek
deriz ki, iki mesele birbirinden farklld1r. Kole ile cariyenin takasinda bozma nedeni
kesinle~mi~tir. Bu da teslim almadan once mal1n telef olmas1 veya malin ay1p
nedeniyle iade edilmesidir. Nedeninin kesinle~mesi ile bozma zorunlu olarak
konusunda sabit olur. Bu yer cariyenin asl1 (art1~ meydana gelmemi~ durumu)'d1r.
Bozma, cariyenin asl1nda sabit olmas1n1n zorunlu sonucu olarak art1~ta da sabit
olur. (unku asla biti~ik olan art1~ tabidir. Hukmun tabide sabit olmas1, as1lda sabit
olmas1 nedeniyledir. Sat1m akdinde ise bozma nedeni, kar~ll1kl1 yemindir. Kar~ll1kl1
yemin kesinle~memi~tir. Ayrica daha once ac;1klad1g1m1z gibi bu, her ytinden
hakk1nda deli! bulunan meseleye benzememektedir. 0 durumda bu meseleyi ona
k1yas ederek kar~1l1kl1 yemine hukmetme imkans1zd1r. Bunun zorunlu sonucu,
kabulu gereken stizun, yemini ile birlikte al1c1n1n stizu say1lmas1d1r.
Sat1m konusu mala biti~ik olan fazlal1k, kuma~taki boya ve kavuttaki yag gibi
as1I maldan meydana gelmi~ degilse, kar~1l1kl1 yemin hukmu konusunda hukum
yine btiyle ihtilafl1d1r. Ancak Muhammed (rh.a.)'e gore burada akit deger veya misil
(benzer) uzerinden bozulur. (unku bu fazlal1k, sat1~ konusu mal1n kendisinden
meydana gelmemi~tir. Dolay1s1yla akdin hukukl sonucu bu fazlal1k hakkinda
dogmaz.
Eger fazlal1k, dogum yapt1g1 veya canina ytinelik bir cinayet i~lenip al1c1n1n
er~ini (organ diyetini) ald1g1 cariyede oldugu gibi, sat1lan maldan ayri olursa
kar~il1kl1 yemin hukmu belirttigimiz ihtilafa gtiredir.

Ancak Muhammed (rh.a.)'e gore, akit deger uzerinden bozulur. (unku satilan
malin kendisinden meydana gelen fazlallk, ona gore ay1p nedeniyle geri vermede
de akdin bozulmasina engeldir. Oyleyse kar~1l1kl1 yeminle bozulmas1na da engel
olur. Cariye tilmu~ gibi kabul edilir.
$afil (rh.a.)'ye gore sat1lan maldan ayri olan fazlal1k, ay1p nedeniyle iade
etmeye engel degildir. Dolay1s1yla sat1m konusu mal uzerinde yapilan akdin,
kar~1l1kl1 yeminle bozulmas1na da engel olmaz. Fakat cariye sat1c1ya geri verilir,
c;ocuk alic1ya teslim edilir.
Eger sat1m konusu maldan ayri olan fazlallk, kazanc; ve kira geliri gibi, o mal1n
kendisinden meydana gelmi~ degilse, butUn imamlara gore bu, kar~il1kl1 yemin
etmeye ve malda yapilan akdin bozulmas1na engel degildir. Nitekim btiyle bir
Ahcmm fazlallk ikale ve ay1p nedeniyle geri verme ~eklinde yap1lan bozmaya da engel
elinde deger
kaybederse degildir.
uygulanacak
hiikiim
Ay1planma nedeniyle sat1m konusu malin al1c1 yaninda degeri eksilirse gec;erli
olan stiz, yine al1c1n1n sozudur. Ancak EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh.a.)'a gore,
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _49

sat1c1nin mal1 eksik olarak almaya raz1 olmas1 durumunda hukum boyle degildir.
(unku ay1b1n, mal al1c1n1n elinde iken meydana gelmesi, sat1c1nin bu ayba raz1
olma durumu haric;, mal1n ay1p nedeniyle iade edilmesine ve ikaleye engeldir. 0
durumda sat1m akdi kar~ll1kl1 yeminle de bozulabilir.
Muhammed (rh a )'e gore taraflar kar~1l1kl1 yemin ederler. Sonra sat1c1 raz1
olursa satllan mal uzerinde yapilan akit bozulur. Sat1c1 raz1 olmazsa, maim telef
olmas1 durumunda oldugu gibi, al1c1nin mal1n degerini odemesi gerekir.
Taraflar, mal al1c1nin mulkiyetinden c;1km1~ oldugu durumda sat1~ bedelinde
goru~ aynl1gina du~erlerse, bu meselede goru~ ayri11g1 vard1r.

Bu goru~ ayril1g1 sat1lan maim yok olmas1 konusunda ac;1klam1~ oldugumuz


gibidir. $ayet bu mal al1c1ya, onun elinden c;1kt1g1 yoldan ba~ka bir yolla geri
donerse de hukum boyledir. (unku bu, yeni meydana gelmi~ bir mulkiyettir.
Mulkiyet nedenlerinin farkl1 olmas1, mallann farkll olmas1 gibidir. Ona ba~ka bir
maim donmesi durumunda kar~il1kl1 yemin uygulanmad1g1 gibi bu mal1n bag1ms1z
bir nedenle donmesi durumunda da kar~1l1kl1 yemin uygulanmaz.
Sat1c1 mal1 iki ki~iye satm1~ olur, daha sonra bunlardan biri kendi pay1n1
ortag1na satar, sonra taraflar sat1~ bedelinde goru~ aynl1g1na du~erlerse, gec;erli
olan soz pay1n1 satan al1c1n1n sozudur.
(unku onun sat1c1dan ald1g1 mulkiyet yok olmu~tur. Satin alan diger al1c1 [13/35]
hakkinda ise, pay1ni satan allc1 ile, ilk sat1c1, birlikte sat1~ yapm1~ kabul edilir. Diger
al1c1n1n sat1c1dan devrald1g1 mulkiyeti mal1n yans1nda devam ettigi ic;in onun pay1
uzerinde bu ikisi kar~i11kl1 yemin ederler. Bunun, EbO Yusuf (rh a )'un gbru~u oldugu
soylenmi~tir. Arna EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore ise, ancak sat1c1n1n raz1 olmas1
durumunda kar~ll1kl1 yemin uygulan1r. (unku onun kural1na gore, allc1lardan
birinin pay1ni geri vermesinin imkans1zla~mas1, ay1p veya muhayyerlik nedeniyle
digerinin pay1nda akdin bozulmas1na engel olur. Bunu ileride in~allah yeri
geldiginde ac;1klayacag1z. Buna gore, mal1n tamam1nda gec;erli olan soz, her iki
al1cin1n sozu olur. Ancak sat1c1 buna raz1 olursa, o zaman iki sat1c1, digerinin pay1
uzerine kar~il1kl1 yemin ederler.
Muhammed (rh a )'e gore kar~1l1kl1 yemin once maim tamam1nda sonra da
sat1~ yapan al1cin1n pay1nda uygulan1p akit deger uzerinden bozulur. Sat1~
yapmayan al1cinin pay1nda akit ise, mal uzerinden bozulur.
Al1c1 ile sat1c1 vade konusunda goru~ aynl1g1na du~erlerse soz sat1cin1n sozudur
Ahc1 ve
ve Hanefilere gore kar~1l1kl1 yemin uygulanmaz. sat1cmm vade
konusunda
Zufer ve $afil (rh a) derler ki, kar~1l1kl1 yemin uygulanir. (unku vadeye ili~kin ihtilaf etmeleri
bu goru~ aynl1g1, sat1~ bedeli degerinin miktan konusundaki ~ oru~ ayril1g1
anlam1ndad1r. (unku vadeli sat1~ bedeli, pe~in sat1~ bedelinden d1 ger yonuyle
daha eksiktir. Fakat bu konuda biz Hanefiler ~oyle deriz: Taraflar, jkde ko~ulla
SO_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit

katilan bir sure konusunda gbru~ aynl191na du~rnu~lerdir. 0 dururnda gec;erli olan
sbz, bu sureyi inkar eden taraf1n sozudur. Ko~ul rnuhayyerligi konusunda gbru~
ayrll19ina du~rneleri dururnunda oldugu gibi kar~ll1kl1 yernin de uygulanrnaz.
c;:unku kar~1l1kl1 yerninin hukrnu delille ogrenilrni~tir. Delil ise akdi tarnarnlayan
unsurlarla ilgili gbru~ aynl191 dururnu ile ilgili gelrni~tir. Vade, akdi tarnarnlay1c1
unsurlann d1~1ndad1r. Dolay1s1yla o, hakk1nda delil gelen unsur anlarn1nda olarnaz.
Bu bak1rndan biz, vade konusunda k1yas1 esas al1p, ister vade fazlal19in1 ister
vadenin asl1n1 inkar etsin, gec;erli olan sozun sat1cinin sbzu oldugunu kabul ettik.
Buradaki vade ile, selerndeki vade birbirinden ayn du~unulrnu~tUr. c;:unku selernde
Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore gec;erli olan sbz, vade iddias1nda bulunan tarafin sbzudur.
Burada ise, gec;erli olan soz, vadeyi inkar edenin sbzudur. c;:unku selernde vade,
akdin gec;erli olrnas1nin ko~ullanndand1r. Taraflardan birinin akdi kabul etrnesi,
akitle birlikte akdin ko~ullanni da kabul etrnesi dernektir. Buna gore, daha sonra
vadeyi inkar ederse, o kabul ettikten sonra ikranndan dbnrnu~ olur. Bu nedenle
sbzu kabul edilrnez. Arna burada vade akdin ko~ullanndan veya gereklerinden biri
degildir. c;:unku akit, akit rneclisinde akit konusunun ve sat1~ bedelinin bulunrnasin1
gerektirir. Al1c1 sat1~ bedelini gee; bderneyi iddia etrnekte, sat1c1 ise bunu inkar
etrnektedir. Bundan dolay1 gec;erli olan sbz, inkar eden taraf1n sbzu olur
Taraflar vade konusunda gbru~ birliginde olurlar. Fakat suresinde gbru~
aynl19ina du~erlerse gec;erli olan sbz al1c1nin sbzudur.
c;:unku vade onun hakk1d1r. Oda hakk1n1 alrn1~ oldugunu inkar etrnektedir.
Sat1c1, "Sana bu cariyeyi yuz dinara satt1rn" al1c1 da, "O cariyeyi bana bu
c;ocukla birlikte elli dinara satt1n" der ve iki taraf da iddias1na deli I getirirse, her ikisi
yuz dinar kar~ll191 al1c1n1n olur.
lki taraf1n delilleri kabul edilip iki akdin yaplld191na hukrnedilir. c;:onku iki
taraftan her biri kendisi hakk1nda bir fazlal191 isbat etrnektedir. 0 dururnda kendisi
hakk1nda isbat ettigi fazlal1k kadanyla ikisinden her birinin delili gec;erlidir. Denildi
ki bu, Ebu Hanlfe (rh.a )'nin son gbru~Odur. Arna onun ilk goru~une gore -ki bu
ayni zarnanda Zufer (rh.a )'in de gbru~Odur- degerleri birbirine e~itse, cariye ve
c;ocugun 125 dinar kar~1l191 al1c1nin olduguna hukrnedilir. Bu rneseleyi, kira ve
hizrnet akitlerinin ~erhinde, benzeri bir konuda ac;1klad1k.
Sat1c1 "Bu cariyeyi sana ~u kblen kar~ll191 satt1rn", al1c1 da "O cariyeyi senden
[13/36] yuz dinar kar~1l191 ald1rn" der ve iki taraf da delil getirirse, sat1~ al1c1 ic;in kale ile
baglay1c1 olur. Burada sat1c1nin degil al1c1nin delili kabul edilir.
c;:onku al1c1n1n cariyedeki hakk1, her ikisinin ittifak1yla sabittir. Gbru~ ayrll191,
sadece sat1c1nin hakk1 konusundad1r. Buna gore kendi hakk1 konusunda sat1c1nin
delili kabul edilrneye daha lay1kt1r. Aynca o, delili ile koledeki hakk1n1 isbat
etrnekte, al1c1 ise bunu inkar etrnektedir. Halbuki deliller inkar ic;in degil isbat ic;in
vard1r.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sl

Bir kimse iki kuma~ kar~1l1g1 bir kale satin al1r, taraflar kuma~lan ve koleyi
teslim al1rlar, sonra kuma~lardan birisi telef olup, kolenin de ba~kas1na ait
oldugunun anla~il1r veya onda bir ay1p c.;1kar da al1c1 koleyi geri verirse, sat1c1 kalan
kuma~la, telef olan kuma?1n degerini al1r.

C:unku akit, kolenin ba?kas1na ait oldugunun anla~1lmas1 veya ay1p nedeniyle
geri verilmesinden dolay1 bozulmu~ olmaktad1r. Dolay1s1yla, kuma~lan alan taraf1n
onlan geri vermesi gerekir. C:unku o bu iki kuma~1, akdin dogurdugu sonuca gore
teslim alm1?t1r. Al1c1 var olan kuma~in ayn1sin1 geri vermeye kadir, telef olan
kuma~1n aynis1n1 geri vermekten acizdir. 0 durumda alicinin onun degerini geri
vermesi gerekir. Ayn1 ~ekilde her iki kuma? telef olursa al1cinin bunlann degerlerini
vermesi gerekir. (unku geri vermeyi gerektiren neden kesinle~tigi durumda, mal1
geri vermek imkans1z duruma gelmi~tir. Bu durumda gasbedilen malda oldugu
gibi, degerin verilmesi gerekir. Malin degeri konusunda gec_;erli olan sbz, deger
zimmetinde bore.; oldugu ic_;in kuma~lar elinde bulunan taraf1n sozudur. Buna gore
borcun miktann1 ac.;1klama konusunda gec_;erli olan soz de onun sozu olur.
Sat1~ bedeli cariye olup efendisinin d1?inda birinden c_;ocuk dogurur, sonra
kolenin sat1c1dan ba?kas1na ait oldugu anla?il1rsa, sahibinin cariyeyi ve c_;ocugunu
geri alma hakk1 vard1r.
C:unku kolenin sat1c1dan ba?kasina ait oldugunun anla?ilmas1yla akit temelden
batil (gec.;ersiz) olur. Dolay1s1yla cariye, onu alan tarafin elinde fasid akit
hukumlerine gore teslim al1nm1? gibi olup, kendisinde meydana gelen art1~larla
birlikte onun geri verilmesi gerekir. Eger cariyede fiyat1n1 eksilten bir ay1p meydana
gelmi?se, fasid sat1~la satin al1nan cariyede oldugu gibi, sahibi cariyeyle birlikte
ay1bin neden oldugu fiyat fark1n1 da al1r. (unku cariye, teslim alma ile odenmesi
gereken mal olmu?tur Niteliklerin de yitirilmesiyle odenmesi gerekli olur.
Cariye elinde bulunan taraf onu ozgur kilarsa, ozgur kilma i~lemi gec_;erli olur.
C:unku cariye onun mulkiyetindedir. ~oyle ki teslim allnd1ginda sat1c1dan
ba?kasina ait oldugu anla~1lan malin kar?il1g1, fasid sat1~la satin alinan cariyede
oldugu gibi, teslim alanin mulkiyetine girer. ~ayet cariye ozgur k1linmadan once
dogurmu~sa, hakk1ndaki bzgur kilma i~leminin gec_;erli olmas1ndan dolay1 cariyeyi
geri vermek imkans1zla~1r. Dolay1s1yla c_;ocukla birlikte degerini bdemesi gerekir.
Eger kolenin, asl1nda ozgur oldugu anla?il1rsa, sat1c1nin cariyedeki ozgur kilma
i~lemigec_;ersiz olur.
(unku ozgur ki~i mal olmad1g1 ic_;in, onun sat1? bedeline akitle sahip olunmaz.
Halbuki sat1m akdi, bir malin ba~ka bir mal ile degi~tirilmesi demektir. Bedellerin
birinde mal olma niteliginin bulunmamas1 durumunda sat1m akdi temelden
kurulmu? olmaz. Sat1m akdi kurulmadan da, murdar hayvan ve kan kar?il1g1 satin
alinan cariyede oldugu gibi teslim alma ile mulkiyet sabit olmaz.
52 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit

Bir kimse koleyi iki parc;a kuma~ kar~1l1g1 satin al1p, teslim alsa sonra teslim
almadan once kuma~lar telef olsa, al1cinin kbleyi geri vermesi gerekir.
c;:unku akitle hak edilmi~ bulunan teslim alma imkani kalmad1g1 ic;in, akit fasid
olur. Eger al1c1 koleyi, iki parc;a kuma~ telef olmadan once veya telef olduktan
sonra fakat hakim taraflar aras1nda bir karar vermeden once bzgur k1lar veya
satarsa, bu i~lem gec;erlidir. c;:unku o, mulkiyetinde olan bir koleyi ozgur kilm1~t1r.
Kuma~lann telef olmas1ndan once yapilan i~lemin gec;erliliginde kapal1 hic;bir taraf
yoktur. Kuma~lar telef olduktan sonra yap1lan akit her ne kadar fasid ise de, teslim
alma devam ettigi ic;in mulkiyet de devam eder. c;:unku akdin fasid olmas1, teslim
alma ile mulkiyetin ba~tan subutuna engel degildir. 0 durumda bu, mulkiyetin
devam etmesine bncelikle engel olmaz. Kblede yap1lan akit fasid olduktan sonra,
kbleyi geri vermenin imkans1zl1gindan dolay1, alic1nin onun degerini bdemesi
gerekir.
Taraflar kar~ll1kl1 olarak bedelleri teslim ald1ktan sonra kuma~lardan birinin
al1c1dan ba~kasina ait oldugu anla~i11rsa, kuma~lar elinde bulunan taraf
"Kuma~lardan degeri yuksek olan ba~kasina aitti. ", kuma~lan veren taraf, "Hay1r
degeri du~uk olan ona aitti." derse, her iki kuma~ hakk1nda da gec;erli olan sbz,
[13/37] yemini ile birlikte alic1nin sbzudur.
c;:unku taraflar, kuma~lardan birinin ba~kas1na ait oldugu anla~dd1g1 zaman
Sat1c1 ve
ahcmm
kblenin tamam1n1n kuma~lan veren taraf1n mulkiyetine girmedigi konusunda
sat1lan birbirlerini dogrulam1~lard1r. Aralarindaki gbru~ aynl1g1, sadece kuma~lan veren
maim
cinsinde
tarafin kblenin ne kadannda mulkiyetinin sabit oldugu konusundad1r. 0 bu
ihtilaf konuda fazlalik iddia etmektedir. Dolay1s1yla bu fazlal1g1 delil ile isbat etmesi
etmeleri
gerekir. Eger iki taraf1n da delili yoksa gec;erli olan sbz yemini ile birlikte inkar eden
taraf1n sbzudur.
Sat1c1 "Elimdeki bu koleyi sana bin dirheme satt1m ", al1c1 da "Hay1r bu
cariyeyi elli dinara sattin" derse, burada taraflardan her biri gerc;ekten davac1 ve
inkar eden durumundad1r.
c;:unku bunlardan her biri, ba~ka bir malda akit yap1ld1g1n1 iddia etmektedir.
Dolay1s1yla her birine, diger taraf1n iddias1yla ilgili yemin teklif edilir. Eger ikisi de
delil ortaya koyacak olursa bin dirhem ve elli dinar bedelle her iki mal1n sat1~1n1n
yapilm1~ olduguna hukmedilir. Bu konuyu selem bahsinde ac;1klam1~t1k.

Eger al1c1 "Elimdeki bu kbleyi sen den bin dirheme satin ald1m ve sat1~ bedelini
bdedim" der, sat1c1 da "Sana bu koleyi satmad1m. Sana ~u bin dirhem kar~d1g1 bir
cariye sat1p sat1~ bedelini teslim ald1m ve cariyeyi sana verdim" derse, taraflardan
her birine diger taraf1n iddias1 uzerine yemin teklif edilir. Eger sat1c1 yemin ederse
kale kendisine geri verilir. c;:unku yemini ile kblede yapilan akit ortadan kalkm1~t1r.
Kole elinde bulunan ki~i de asl1nda kolenin sat1c1nin mulkiyetinde oldugunu kabul
etmi~tir. Eger bu ki~i cariyeyi satin almad1g1na yemin ederse onun cariyeyi satan
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 53

tarafa bin dirhemi geri vermesi gerekir. $ayet her iki taraf1n da delili varsa, her iki
delille de hukmedilir. Al1c1nin ba~ka bir bin dirhem daha odemesi gerekir.
Bir kimse ic;inde Zuttl turu kuma~ bulunan bir denk satin al1r ve gormedigi
durumda onun Zuttl tLirunden oldugunu kabul edip teslim al1r, onun ham kuma~
tLirunden buldugunu soyleyerek geri vermek isterse sozu kabul edilmez. Sat1~
bedeli onu baglar.
c;:unku o iddias1nda c;eli~kiye du~mu~tLir. lddias1nda c;eli~kiye du~en ki~inin de,
kabule ~ayan hic;bir sozu yoktur. Ayr1ca o, akit konusu mal getirildigi zaman gorme
muhayyerligi ile akdi bozabilir. Oysa, onun zann1na gore sat1m konusu zuttl
olmas1na ragmen o, ham bez c;1km1~t1r. Onun gorme muhayyerligi ile akdi, akit
konusunun d1~1nda bir ~eyde bozma hakk1 yoktur.
Eger al1c1, "Onun Zuttl tLirunden olup olmad1g1n1 bilmiyorum, fakat ben onu
senin sozune gore ald1m" der sonra geri vermek ic;in gelir de "Onu ham kuma~
olarak buldum" derse bu konuda yemini ile birlikte sozu kabul edilir. c;:unku
gorme ve ko~ul muhayyerligi ile akdi sadece al1ct bozabilir. Gorme veya ko~ul
muhayyerligi ile akit bozulunca, teslim alinan mal, al1c1da sat1c1n1n mulkiyetindeki
bir mal olarak kal1r. Dolay1s1yla sat1~ konusunun belirlenmesinde gec;erli olan soz,
ister odeme sorumlulugu bulunan ister odeme sorumlulugu bulunmayan bir ki~i
olsun, al1c1n1n sozu olur. c;:unku o burada sozunde c;eli~kiye du~en bir ki~i degil,
Zuttlyi teslim ald1g1n1 inkar eden bir ki~idir. 0 durumda gec;erli olan soz yemini ile
birlikte onun sozu olur. Birinci meselede ise sozunde c;eli~kiye du~mu~tLir. $oyle ki
o Zuttl olan akit konusunu teslim ald1g1n1 kabul etmi~tir. Oyleyse onun bu sozune
ayk1n olan sozu kabul edilmez.
Bir kimsenin satin ald1g1 kuma~ ic;in sat1c1 "Kum a~ Herat kuma~1d1r", al1c1 da
gormu~ oldugu durumda "Bilmiyorum fakat onu senin sozune gore ald1m" dese
sonra kuma~1 geri vermek ic;in gelip "Kuma~1 Yahudi malt buldum" dese bu iddias1
kabul edilmez.
c;:unku o akit konusu malt gormu~tLi. Dolay1s1yla onun bundan sonra gorme
muhayyerligi olamaz. Geriye onun bu mal konusunda kendi lehinde ve sat1c1
aleyhinde geri verme hakk1 iddias1 kal1r. Sat1c1 ise bunu inkar etmektedir. Oyleyse
al1c1nin akit konusunda bir ay1p bulundugunu iddia etmesi durumunda oldugu gibi
onun bu iddias1 ancak bir delille kabul edilir.
Bir kimse katlanm1~ durumdaki kuma~ dengini (topunu), ac;maks1z1n gorup,
sonra bunu satin alsa, onun bu dengi ancak ay1p muhayyerligi ile geri verme hakk1 [13/38]
vard1r. c;:unku o, her kuma~1n sadece bir ucunu gormu~tLir. Akit konusunun bir
k1sm1n1 gormek, gorme muhayyerligini du~urmede tamam1n1 gormek gibidir.
Ancak kuma~1n katlannda, i~leme ve arma gibi bulunmas1 ozellikle amac;lanan bir
~ey varsa bu k1sm1 gormedikc;e gorme muhayyerligi du~mez. c;:unku akit
54 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
konusunun degeri, amac1n farkl1 olu~una gore degi~ir. Gbrmekten amac; da malin
degeri hakk1nda bilgi sahibi olmakt1r.
Bir kimse Horasanl1d1r, diye bir bayan hizmetc;i satin alsa, sonra onun
Pakistanl1 oldugu anla~ilsa cariyeyi geri verme hakk1 vard1r. Bu onda bir ay1p gibidir.
(unku kble ayn1 kokten geldigi ve edinme amac;lan birbirine yak1n oldugu ic;in
tek bir cinstir. Ne var ki Horasanl1 hizmetc;iler Pakistanl1 hizmetc;ilerden daha
degerlidir. Boyle olunca, akitte ko~ul koyulmu~ olan fazla nitelik bulunmam1~ olur.
Bu da geri verme hakk1 vermede ay1p gibidir. Nitekim al1c1, yaz1 yazmay1 biliyor
veya f1nnc1d1r, diye bir kale satin al1p onun bu i~i beceremedigini gorurse de koleyi
geri verme hakk1 dogar. Allah dogruyu en iyi bilendir.

SATIM AKDiNDE MUHAYYERLiK

Ko~ul Resulullah (s.a.v)'1n ~6yle buyurdugu bize ula~m1~t1r:


muhayyerligi

~~t ~~ .;.falJ1 ~ k ~ ~~ s;l1 &-


"Kim sutU biriktirilmi~ bir koyun satm a/1rsa, ona uc; gun surey/e muhayyerlik
verilir. "37
Ba~ka bir rivayette .;._µ!1 ~ j; "Ona iki sec;enek verilir. "38 buyurulur. Bu had is
sat1m akdinde muhayyerlik ko~ul koyman1n caiz olduguna delildir. Buradaki
muhayyerlikten maksat ko~ul muhayyerligidir. Bu nedenle Peygamber (s.a.v.) onu uc;
gun olarak takdir etmi~tir.
Hadiste sut toplaman1n an1lmas1, muhayyerlik ko~ulunu gerektiren nedeni
ac;1klamak ic;indir. ~ J1: Memesinde sut toplanan hayvan, j¥..ji de toplant1 yeri
demektir. Hayvan1n memesinde sutun toplanmas1 bazen sutUn bollugundan,
bazen de slit toplanmas1 ic;in memesini baglamak suretiyle sat1c1nin davran1~1ndan
kaynaklanabilir. Bu olasil1klardan biri, al1c1ya ancak bir sure beklemekle belli olur.
Bu sure de Li<; gundur. (unku al1c1 ilk gun sutu biriktirilmi~ hayvan1 sagarsa ona
hic;bir ~ey belli olmaz. lkinci gun de durum boyledir. Belki sutun eksikligi gec;icidir.
Fakat uc;uncu gun sagd1g1nda slit ikinci gunku kadar olunca, al1c1 hayvanin
sutUnun bu kadar oldugunu, birinci gunku fazlal1g1n sutUn toplanmas1ndan
kaynakland1g1n1 bilir. 0 durumda al1c1 aldanmadan kurtulmak ic;in Li<; gun sureyle
kendisine muhayyerligi ko~ul koyma ihtiyac1 duyar. Bu bak1mdan Islam dini, bunu
Tasriye caiz gbrmu~ ve ona Lie; gun sureyle muhayyerlik hakk1 vermi~tir.

37
Bkz. Buhar1, BuyCl' 64; Muslim, Buyu' 11, Ebo Davud, BuyO' 46; Taberan1, el-Mu'cemu'/-evsat,
Vll/34; Heysem1, Mecmau 'z-zevaid, IV/144.
38
Bkz. Taberan1, el-Mu'cemu'l-evsat, Vlll/248.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ SS
Arna sutU biriktirilmi~ koyunu, muhayyerlik ko~ulu koymaks1z1n satin al1rsa,
Hanefilere gore sutUn biriktirilmesi nedeniyle koyunu geri verme hakk1 olmaz.
$afil (rh a.) ise al1c1n1n koyunu ve sagd1g1 sut nedeniyle koyunla birlikte bir sa'
hurmay1 geri verme hakk1 vard1r, der. $ayet deve satin al1r ve deveyi musarrat39
bulursa, al1c1 onu geri veremez. Hanefllere gore tasriye, (sutUn birikmesi ic_;in
hayvanin memesini baglama) bir ay1p degildir. $afil (rh.a.) der ki, memesi baglanm1~
oldugu ic_;in al1c1nin onu geri verme hakk1 vard1r. Al1c1 yaz1 yazmay1 biliyor sans1n
diye sat1c1 kolenin parmak uc_;lann1 siyaha boyarsa veya f1nnc1 sanmas1 ic_;in ona
f1r1nc1 elbisesi giydirirse de boyledir.
EbO Yusuf (rh a.)'tan nakledilen zay1f bir goru~e gore o, "Memesinde sut
biriktirilmi~
koyun meselesinde hadisi esas al1r. Onun geri verilecegine
hukmederim. Bunun d1~1ndakilerde ise k1yas1 esas al1nz." der.
$afil (rh a) bu hadisi kendi goru~une deli I al1r. Bu had is sahih ve me~hur bir [13/39)
hadistir. EbO Hureyre (rh a )'den rivayet edildigine gore Peygamber (s av) ~oyle
buyurmu~tur:

~ 0LJ ~t '&:?) 01 r,~i ~~ Jl ~}a:JI )-_Y. ~ W ~G LS~I Y,


~ 0-- l&.L..., ~ ) )j U.))

"Kim suttJ biriktirilmi~ bir koyun satm altrsa, ona ur; gun sureyle muhayyerlik
verilir. Bu durumuyla koyuna razt olursa onu yanmda tutar. Razt o/mazsa iade
40
eder. Aynca bir sa' hurma verir. "41
Hadis sahih (dogru/saglam) olduktan sonra ona ayk1n olan her kural terk
edilir. Bu hadis de kurallara uygundur. c;:unku ona, sat1c1 taraf1ndan yap1\an bir
aldatma nedeniyle muhayyerlik hakk1 vermektedir. Maldaki bir ay1b1 gizleme ve
aldatma a\1c1ya ba~vurma (rucu') hakk1 verir. Nitekim bir kimse bir y1gin bugday
satin alsa ve y1gin1n ic_;inde siyaha c_;alan renkte bugday gorse veya bir kufe meyve
satin alsa ve kufenin taban1nda ot bulsa bunlar al1c1ya mal1 geri verme hakk1 verir.
Hadiste Lie_; gunun anilmas1, ay1p muhayyerligine sure belirlemek ic_;in degil, ay1b1n
ortaya c_;1k1~ suresini ac_;1klamak ic_;indir.
Sut yerine hurma vermeye gelince, alic1 akit s1ras1nda var olan sutU,
tUketmi~tir veya sut onun yaninda bozulmu~tur. SutUn miktan bilinmemektedir ki
al1c1 dengini odesin. Peygamber (s.a .v.) faizden kac_;inmak ic_;in ona sut yerine kuru
hurma vermeyi emretmi~tir. 0 gun insanlar aras1nda g1da maddesi sut ve kuru

39
Musarrat: Sat1~ s1rasinda mO~terinin ragbetini art1rmak amac1yla, sOtO bir sure sagilmayan ve
boylece hile ile sOtO bol gosterilen hayvan (deve, koyun vb.) demektir.
40
Bir sa' bugday ag1rl1k olarak 2, 172 gramd1r.
41
Bkz. Taberan1, el-Mu'cemO'l-evsat, Vll/34; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, V/319; Heysem1, Mecmau'z-
zevaid, IV/144.
56_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
hurma idi. Bu nedenle Peygamber (s.a.v.) bunlann birini digeri yerine koymu~tur. Bu
konuda en c;ok soylenebilecek ~ey, bu hukmun k1yasa ayk1n olu~udur. Bu
bak1mdan hadisin son k1sm1 soylenmemi~ kabul edilir. Ba~ taraf1 yururlukte kal1r.
$afil alimler sat1c1nin hayvana yem ve su verip al1cinin onu gebe zannetmesi
meselesinde goru~ ayril1g1na du~mu~lerdir. Bazilan hayvan1n gebe olmad1g1 ortaya
c;1karsa malin ay1b1n1 gizleme ve aldatma nedeniyle al1cin1n hayvani geri verme
hakk1 vard1r, demi~tir. Bazilan da burada al1c1nin hayvani geri verme hakk1 yoktur.
cunku bu aldatma nedeninin kazan1lmas1, ko~ul konulmas1 caiz olan ~eylerde
ko~ul gibi kabul edilir. Hayvan sat1~1nda gebeliligi ko~ul koymak ise caiz degildir.
Oyleyse bu, ko~ul konulmu~ bir nitelik sayilmaz. Arna di~i devenin sutlu, kolenin
yaz1 yazmay1 bilen veya f1nnc1 olmas1n1 ko~ul koymak, caizdir. Al1c1 lehine ko~ul
koyan kimse gibi, al1c1 bu hakk1 nedenden kazanm1~t1r.
Biz Hanefllerin bu konuda delilimiz ~udur: Mutlak sat1~. sat1m konusu mal1n
kusursuz olmas1n1 gerektirir. SutOn azl1g1yla kusursuz olma niteligi ortadan
kalkmaz. Cunku sut bir urundur. Orunun yokluguyla kusursuz olma niteligi
ortadan kalkmad1g1na gore, azl1g1 ile oncelikle kalkmaz. Kusursuz olma niteligi
sabit olunca, zorunlu olarak ay1p ortadan kalkm1~ olur. Aldat1lma nedeniyle
muhayyerlik hakk1 dogmaz. Aynca al1c1 aldat1lm1~ degil, aldanm1~t1r. Cunku onun
di~i devenin bol sutlu oldugu ~eklindeki kanaati, olumlu bir ~ey olan memenin
~i~kin olmas1na dayal1d1r. Memenin ~i~kin olmas1, bazen memedeki sutOn
c;oklugundan bazen de memede sut biriktirilmesinden olabilir. lnsanlann
adetlerinde goruldugune gore, memede sutOn biriktirilmi~ olma olas1l1g1 daha
kuvvetlidir. 0 durumda al1c1, delil olmad1g1 durumda, olas1l1kl1 bir ~eye dayand1g1
ic;in kendi kendine aldanm1~ bir kimse olur. Aynca al1c1 kanaatini kendisinden
i~ittigi bir soze dayand1rmak ic;in sat1c1ya sorma imkan1na sahiptir. Boyle bir imkani
kullanmad1g1 zaman o, kendi kendine aldanm1~ olur. $ayet al1c1 aldatilm1~ olsa bile,
bize gore bunu sutOn bol olmas1n1 ko~ul koyma kabul etmek mumkun degildir.
cunku bunu ko~ul koymak, gebeligi ko~ul koymak gibi sat1m akdini fasid duruma
getirir. Bu konuda en c;ok ~u soylenebilir. Bu davran1~, akitle ko~ul konulmu~
(13/40]
olmaks1zin sat1c1n1n koyunun bol sutlu olduguna ili~kin bir haberi kabul edilir.
Haber nedeniyle aldanma, aldatana ba~vurma hakk1 vermez. Nitekim, bir kimse
ba~ka bir insana yolun guvenli oldugunu haber verir, o insan da bu yolda yolculuk
yapar ve h1rs1zlar mal1n1 al1rsa, mal1 c;al1nan ki~i. haber veren kimseye ba~vuramaz.
Aldanan kimseye ba~vurma hakk1 ancak haber vermede kefillik akdi ko~ul
konulmu~ oldugu zaman dogar. 0 da yap1lmam1~t1r. Arna bugday y1gin1 boyle
degildir. Al1c1ya y1g1n1n tamam1n1n bugday oldugu kufenin ic;indekilerin tOmunun
taze uzum oldugu ko~ul konulmu~tur. Al1c1 sat1m konusu mal1 ko~ul konulandan
farkl1 bulursa bundan dolay1 geri verme hakk1 dogar.
Satim Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 57
Hadise gelince Hanefiler bu konuda ~oyle der: Bize gore EbQ Hureyre
(rh.a.)'nin rivayet ettigi hadislerden k1yasa ayk1n olmayanlar kabul edilir. Dogru
k1yasa ayk1n olan hadislere gelince, dogru k1yas o hadislere tercih edilir. (unku EbQ
Hureyre (rh a )'nin rivayet konusunda esnek davrand1g1 ac;1kt1r. ibn Abbas (rh a.)
onun k1yasa aykm baz1 rivayetlerini kabul etmemi~tir. Ornegin cenaze ta~1ma
nedeniyle abdest almay1 gerekli goren rivayet boyledir. lbn Abbas (r a) der ki, 8 ~i
~~ <;JI~ J4->- ~ ;_,..:..)1 "Hi<; iki kuru agao ta~1maktan do/ay1 abdest a/mam1z
gerekir mi?'' Ate~te 1s1t1lan su ile abdest almak da boyledir.
EbQ Hureyre (rh a) der ki ;.~. l;:,y-1 .::3 :)..!. ~'~ ~L;,:,; jl "Sayet ate~te 1s1tilm1~
(suyla) abdest aim!~ olsayd1m, bundan do/ay1 tekrar .abdest a/Jrd1m. " 42
Musarrat hadisi, bir c;ok yonden Kitap, Slinnet ve genel kurallara ayk1nd1r.
$oyle ki:
Kitap ve Slinnet'le sabittir ki; telef edilen ~eyler standart (misll) olanlarda
dengi (misll) ile, standart olmayanlarda degeri ile odenir. Sut, misll mallardan
olduguna gore odenmesi gereken ~ey, telef edilenin mislidir. Miktan ac;1klama
konusunda gec;erli olan sozde, odemeyi yapacak olan taraf1n sozudur. Telef edilen
~ey misll mallardan degilse, odeme degeriyle olur. Arna sut yerine hurman1n
odettirilmesi, Kitap ve Slinnet'le sabit olan kurala ayk1r1d1r. Aynca bu hadiste yerine
odeme yapllmast gereken bedelde c;ok slit ile az slit bir tutulmu~tur. Bu da
kurallara ayk1nd1r. (unku kural, telef edilen ~ey az oldugu zaman odemenin de az,
~ey c;ok oldugu zaman odemenin de c;ok olmas1d1r. Burada sut az olsun c;ok olsun
odenmesi gereken tazminat bir sa' hurmad1r.
Bu hadis ba~ka bir yonden de temel kurallara ayk1nd1r. $6yle ki, bu hadiste
ay1p muhayyerligi ic;in bir sure belirleme soz konusudur. Bu yuzden de hadisin
kabul edilmemesi gerekir.
Biz bu hadisi uzak bir olasll1k olmakla birlikte, reddetmi~ olmaktan kurtulmak
ic;in yorum yaparak ba~ka bir anlama c;ekip diyoruz ki, al1c1 koyunu bol sutlu olmas1
ko~uluyla satin alm1~ olabilir. Bu ko~uldan dolay1 akit fasid olmu~tur. ResQlullah
(sa.v.) ona koyunu sagd1g1 sutUyle birlikte geri vermesini emretmi~tir. (unku fasid
bir sat1~la satin alinan hayvan fazlal1klanyla birlikte geri verilir. Al1c1 ise sutU
tUketmi~ durumdad1r. Bunun uzerine ResQlullah (s av.) taraflan sulh olmalanna ve
sulh yoluyla da sut yerine bir sa' hurma vermeye c;ag1rm1~t1r. Ravi de bunu
ResQlullah (s.a.v.)'1n al1cin1n bir sa' hurma vermesini, baglay1c1 gordugu ~eklinde
algllam1~t1r. Kit anlay1~1I ravilerden buna benzer '.?eyler vaki olmu~tur. Bu nedenle o
hadisi f1k1h bilgisiyle taninan buyuk sahabllerden hic;biri rivayet etmemi'.?tir.
Bize ResQlullah (s a v.)'1n Ensardan bir ki~iye yapt1g1 her sat1m akdinde uc; gun
Ko~ul
muhayyerlik hakk1 verdigi rivayeti ula~m1~t1r. muhayyerliginin
me~rulugu

42
lbn EbO $eybe, Musannef, 1/31
SS _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
0 ki$inin ismi, Habban b. Munk1z b. Amr'd1r. Hadis and1g1m1z sozle rivayet
edilmi$tir. Habban (r a.), ba$indan ald1g1, beyne kadar varan bir yank ile al1$-
veri$lerde aldatil1yordu. Resulullah (sav) ona, $Oyle dedi:

r.~i ~'i )~\ J.j ~~ 'i fa ~~ 1~1


"Air~ veri~ yapt1(J1n zaman ~oy!e de: "Aldatmaca yak. Benim i.i<; gun si.irey!e
muhayyerlik hakk1m var. "43
Habban 'Lam' harfini iyi soylemezdi de"~~ 'J" derdi. Bu hadis muhayyerlik
ko$ulu ile sat1$1n caiz olu$una delildir. Halbuki k1yas bunu kabul etmez. c;:unku
muhayyerlik kO$Ulu akdi ask1ya alir. Her iki tarafa da bore; yukleyen akitler, ask1ya
alinmay1 kabul etmezler. Bu durumda akdin geregi -ki bu baglay1c1l1kt1r- ve hukukl
sonucu - ki bu da mulkiyetin al1c1ya gec;mesidir- yok olur.
Fakat biz ~oyle deriz: Yukandaki hadisten ve insanlar1n buna olan ihtiyac1ndan
[13/41]
dolay1 bu k1yas1 terk ettik. Bilindigi gibi sat1m akdi aldanma olasi11g1 bulunan bir
akittir. Halbuki bundan amac; kar elde etmektir. Bunu elde etmek ise, al1c1nin akit
konusu hakk1nda du~unmesi ve onu baz1 arkada~lanna gostermesiyle mumkun
olur. Bu nedenle o, muhayyerlik ko$ul koyma ihtiyac1 duyar. lnsanlann ihtiyac;lan
nedeniyle kiralama ve benzeri baz1 akitler caiz olduguna gore, akitte muhayyerligi
ko~ul koymak oncelikle caiz olmal1d1r. Aynca burada akdin asl1 kO$Ula
baglanm1yor. c;:unku baglay1cil1k, akitte bir niteliktir. Bu bak1mdan, kullanimda;
muhayyerlik bulunmayan sat1m akdi (kesin olan sat1m akdi), muhayyerlik bulunan
sat1m akdi denilir. Niteligin ko~ula baglanmas1yla asll da ko~ula baglanm1~ olmaz.
Muhayyerlik yaln1z hukukl sonucu etkiler ve onu ko~ula bagl1 duruma getirir.
c;:unku ko$ul, nedenin (sat1m akdi) hukukl sonuc;tan aynlmay1p onunla birlikte
bulunmas1d1r. Ancak bazen geciktirici her hangi bir nedenden otUru hukukl sonuc;
geri kalabilir. Nitekim vadeli olarak yap1lan sat1~ta, sat1~ bedelini teslim etme
gerekliligi gecikir.
Ko$ul muhayyerligi suresi uc; gun ve ondan daha az olarak takdir edilir. Ebu
Ko~ul
muhayyerligi- Hanlfe ve Zufer (rh.a )'e gore bundan fazlas1 caiz degildir. Ebu Yusuf, Muhammed
nin siiresi ve lbn Ebu Leyla (rh.a.) sure belli olduktan sonra uzun olsun k1sa olsun caizdir,
demi~lerdir. Delilleri Peygamber (s av )'in;

.1 ' : ~ ~ . ' \ . ! i\
~ - Jr - ~
0

"Mi.isli.imanlar ko~ul!anna bag/1 ka/1r!ar. " 44


hadisidir.

43
Bkz. lbn EbO $eybe, Musannef, Vll/306; Hakim, Mustedrek, 11126; Beyhakf, es-Sunenu'l-kubra,
V/273.
44
lbn EbO $eybe, Musannef, IV/450; Hakim, Mustedrek, 11/57; Beyhakf, es-Sunenu'/-kubra, Vl/79.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 59
Bu hadisin ac;1k anlam1ndan dolay1, muhayyerlik bir ay sureyle ko~ul konulsa
bile bu ko~ula uyulmas1 gerekir. Omer (ra )'den rivayet edildigine gore o bir di~i
deve sat1~1nda, al1c1ya iki ay sureyle muhayyerlik hakk1 vermi~tir.
Bunun akll delili, muhayyerlik suresinin ko~ul olarak akdin kapsam1na dahil
olmas1d1r. 0 durumda bu sure vade gibi uc; gun olarak takdir edilmez. (:unku,
muhayyerlik ko~ulunu caiz gormemize akll gerekc;e olu~turan hususta uc; gun, uc;
gunden fazlas1 gibidir. Aynca bu muhayyerligi, ay1p ve gorme muhayyerligine ve
bu akdi kefillik akdine k1yas ederiz. Onlarda uc; gunden fazlas1 caiz oldugu gibi
burada da caiz olur.
EbO Hanlfe (rh.a.)'nin goru~unun delili ~u hadistir:

\. t;l- ~*'; )-WI )-1; ,-J


.:L - 4 i-:.. • :q ~l-
.. :.»1 ...r--t.F::'
"Peygamber (sav) muhayyerlik suresini De; gun olarak takdir etmi~tir. " 45
Dini takdir, ya fazlal1g1 ve eksikligi, ya da bunlardan birini engellemek ic;in
yapil1r. Buradaki sin1rlama, eksikligi engellemek ic;in degildir. (:unku uc; gunden az
sureyle muhayyerlik ko~ulu ileri surmek caizdir. $U durumda bu s1n1rland1rma
fazlal1g1 engellemek ic;indir. (:unku bu fazlal1g1 engellemeyecek olsa, o zaman bu
s1n1rlamanin hic;bir yaran kalmazd1. ResOlullah (s av )'1n ac;1kc;a ifade ettigi bir
takdirin yarars1z b1rak1lmas1 caiz degildir. (:unku 0, hukumleri beyanda akll yonden
bir zaaf ic;inde degildir. Ostelik muhayyerligin ko~ul konulmas1 nedeniyle akitte bir
belirsizlik (garar, risk) bulunur. Surenin uzamas1yla bu belirsizlik artar.
K1yasa gore sat1m akdinde muhayyerligi ko~ul koymak caiz olmamal1d1r. Bu
k1yas, hadisin engelledigi bir k1yast1r. (:unku ResOlullah (sa v ),
;_,All~ y ....+:
"(iarar/1 (kendisinde belirsizlik bulunan) sat1m1 yasak/am1~t1r46 ". Ancak biz uc;
gunluk sure konusunda hadis bulundugu ic;in k1yas1 terk ettik. Az miktar
belirsizlikle birlikte akdin caiz olmas1, c;ok miktar belirsizlikle birlikte caiz olacagin1
gostermez. Bu ozelligi ile sat1m akdi kefillik akdinden aynl1r. (:unku kefillik akdi
belirsizlik ve risk ta~1r. Gormez mi sin kefilin " falandan alacag1na kefilim" demesi
suretiyle kefilligin asl1n1n ask1ya al1nmas1 caizdir. Ko~ul muhayyerligi bu yonden,
ay1p ve gorme muhayyerliklerinden de aynl1r. (:unku bu muhayyerlik nedeniyle
belirsizlik olmaz. Omer (ra)'in hadisinde, onun muhayyerlik hakk1 verdigi ifade
edilmi~, ama ko~ul muhayyerligi ac;1klanmam1~t1r. Kim bilir, belki de amac; gorme

45
Bkz. Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/417; Buhar1, Buyu' 64; Muslim, Buyu' 24; Eba Davud, Buyu' 46;
Tirmiz1, Buyu' 29; Nesa1, Buyu' 14; lbn Mace, Ticarat 42.
46
Muvatta, Buyu' 1345; Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/302; Darim1, Buyu' 20; Muslim, Buyu' 4; lbn
Mace, Ticarat 23; Tirmiz1, Buyu' 17; Nesa1, Buyu' 27.
GO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
ve ay1p muhayyerligidir. 0, iki ay sonra gorme muhayyerligini onaylam1~t1r.
[13/42] Peygamber (s.a v.);

! • t., ' ! ~ ~ . ~ 1 • ~ ii
\!"'=" ).r' ~
47
"Mus/Qmanlar kosullanna bag/1 ka!trlar" buyurdugu gibi

J1 l~ ~ :U I ';' 1.:5 t.i- -r;i ~ _:j Js


48
"Allah'm kitabmda bulunmayan her kosul ger;ersizdir. " diye de
buyurmu~tur.

Aynca muhayyerlik ko~ulunun caiz olmas1, ihtiyar; nedeniyledir. Bu ihtiyar; da


ur; gunluk sure ile kar~llan1r. Boylece bunun ustUnde bir sureye ihtiyar; kalmaz. EbO
Hanlfe ve Zufer (rh.a.)'e gore dort gun sureyle muhayyerlik ko~ul konulursa akit
fasid olur. Ancak muhayyerlik hakk1 bulunan taraf. muhayyerlik hakk1n1 dorduncu
gun gelmeden once du~ururse akit, EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore ger;erlilige donu~ur.
Fakat Zufer (rh.a )'e gore donu~mez. Bu goru~ aynl1g1 daha once ar;1klad1g1m1z,
bedeli ekin bir;me zaman1 odenmek uzere yap1lan sat1m akdindeki goru~ aynl1g1na
dayal1d1r. <:;:unku muhayyerlik ko~ulu akdi fasid kllmaz. Fasid k1lan ~ey
muhayyerligin ur; gun arac1l1g1yla dorduncu gune ger;mesidir. Or; gunluk
muhayyerligi dorduncu gunden, o gun gelmeden once ay1rmak mumkundur. Or;
gun muhayyerlik, muhayyerlik hakk1 du~urulerek dorduncu gunden aynlinca sanki
dorduncu gun hir; yokmu~ gibi olur. Arna muhayyerlik hakk1n1 du~urmeden once
dorduncu gun gelirse, dorduncu gunun bir k1sm1n1n aynlmas1, mumkun olmayacak
~ekilde ur; gunle biti~mesi nedeniyle fasidlik akde yerle~ir. c;:unku muhayyerlik
hakk1n1 du~urmenin etkisini, ger;en surede degil, kalan surede gosterir. Bu nedenle
fasid olma durumu akde yerle~mi~ olur.
Muhayyer
olan tarafm Muhayyerlik hakk1 ur; gun sureyle alic1ya ait olup, o bu hakk1 kullanmadan
i:ilmesi
once olurse, muhayyerlik sonra erer. Sat1m akdi baglay1c1 olur.
durumunda,
muhayyerligin Muhayyerlik hakk1 sat1c1ya ait olur, sat1c1 olurse veya her iki taraf1n da bu
durumu
hakk1 bulunur ve her ikisi de olurse, sat1m akdi yine baglay1c1 olur. Alimler,
muhayyerlik aleyhinde olan taraf1n olmesi durumunda bu hakk1n devam ettigi
konusunda goru~ birligi ir;indedirler.
Ko~ul Biz Hanefllere gore ko~ul muhayyerligi mirasr;llara ger;mez. $afil (rh a.) der ki;
muhayyerligi-
ko~ul muhayyerligi mirasr;1lara ger;er. Muhayyerlik hakkina sahip olan ki~i mirasr;1s1,
nin miras
yoluyla muhayyerligin geregine gore tasarrufta bulunma konusunda onun yerine ger;er.
ge~mesi
<:;:unku bu, sat1m akdinde bulunan baglay1c1 bir hakt1r. Mirasr;1, sat1m konusu olan

47
lbn EbO ~eybe, Musannef, IV/450; Hakim, MOstedrek, 11/57; Beyhak1, es-SOnenO'/-kObra, Vl/79.
48
Ahmed b. Hanbel, MOsned, Vl/213; Nesa1, Talak 31; lbn Mace, ltk 3; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra,
Vll/132.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 6t

mal ve sat1~ bedeline, kefillik ve rehin hakk1na sahip olma konusunda miras
b1rakanin yerine gec;tigi gibi, bu konuda da miras b1rakanin yerine gec;er. Kabul
muhayyerligi ise boyle degildir. <;:unku bu muhayyerlik baglay1c1 degildir. Kurulmu~
olan bir sat1m akdinde de sabit olmam1~t1r. Sure de boyle degildir. <;:unku sure de,
sat1m akdinde sabit degildir. Aksine o, alacagin niteligidir. Aynca mirasc;1l1k, mirasc;1
veya miras b1rakanin yararland1g1 bir ~eyde olur. Sureyi devam ettirmede bunlardan
hic;biri ic;in yarar yoktur. $oyle ki olenin zimmeti, onun ad1na odeme yapilmad1g1
surece borca bagl1 (rehin) kal1r. Miras b1rakanin borcu bulundugu ic;in mirasc;1
terikede tasarruf edemez. Arna ko~ul muhayyerliginin mirasc;1ya gec;mesinde hem
mirasc;1n1n hem de miras b1rakanin yaran vard1r. <;:unku zarar ve aldanma bununla
giderilir. Belki onlar ~oyle de diyebilirler: "Bu, sat1~1 yap1im1~ bulunan maid a sabit
bir muhayyerliktir. Ay1p muhayyerliginde oldugu gibi bu konuda da mirasc;1, miras
b1rakanin yerine gec;er. Aynca muhayyerlik hakk1na sahip olan tarafc;a verilecek
bedel, muhayyerligi devam ettigi surece onun mulkiyetinde kal1r. Mirasc;1, miras
b1rakanin mulkiyetinde olan ~ey konusunda, onun yerine gec;er. Sat1c1nin sat1m
konusu malda mulkiyeti olumune kadar devam ettigine gore, bu mulkiyet olumle
mirasc;1sina gec;er. Bu gec;i~ nedeniyle akit gec;ersiz olmaz. Akit devam ederken
mulkiyetin mirasc;1ya gec;mesinin zorunlu sonucu, muhayyerlige gore tasarruf
etmede mirasc;1, miras b1rakanin yerini als1n diye muhayyerligin ona gec;mesidir.
Biz Hanefllerin delilimiz, Muhammed (rh a )'in Mebsut'unda soyledigi ~u
sozlerdir. Sat1m akdi muhayyerlikle birlikte kurulur. Muhayyerlik, bu hakka sahip
[13/43]
olan taraf1n akdi reddedebilme iradesidir. Bu irade olumle ba~kasina gec;mez.
<;:unku onun iradesi bir niteliktir. Bu niteligin ondan ba~kasina gec;me olas1l1g1
yoktur. Ancak mirasc;1ya gec;me olas1l1g1 bulunan ~eylere mirasc;1 olunur. Arna
ki~inin kans1 ve ummu veledindeki mulkiyeti gibi, mirasc;1ya gec;me olasi11g1
bulunmayan ~eylere mirasc;1 olunmaz. Ayn1 ~ekilde akit de mirasc;1ya gec;mez.
<;:unku maddl varl1g1 olan ~eylere mirasc;1 olunur. Akit ise soylenip gitmi~ bir sozdur.
O durumda mirasc;1ya gec;mesi du~unulemez. Mirasc;1 akit konusunda degil de
mulkiyet konusunda miras b1rakanin yerine gec;tigi ic;in ikale 49 hakk1na sahip olur.
<;:unku mulkiyet, ki~iye ikale yetkisi verir. Gormez misin vekillikle yapilan akitte akdi
yapan vekil eden degil de vekil oldugu durumda, vekil edenin sat1c1 ile ikale
yapmas1 gec;erlidir. Mirasc;1, olumunden sonra da devam eden mulkiyet konusunda
miras b1rakanin yerine gec;er. Olumle onun muhayyerligi sona erince mal, al1cinin
mulkiyetine girer. Sat1c1n1n mirasc;1s1 mala mulkiyet konusunda onun yerine
gec;mez. <;:unku sat1m akdi, mulkiyeti nakleden bir nedendir. Muhayyerlik ise buna
engeldir. Muhayyerlik hakk1 du~unce, sanki hie; yokmu~ gibi olur. Bu nedenle al1c1
akit konusu mala, ona biti~ik ve ayr1 fazlal1klan ile birlikte sahip olur.

49
lkale; bir akdi, taraflann iradeleriyle bozmalan, ortadan kald1rmalandir.
"'

62 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Ay1p Ay1p muhayyerliginin miras yoluyla gec_;mesi konusuna gelince; biz bu hakk1n
muhayyerligi
miras yoluyla mirasc_;1ya gec_;tigini soylemiyoruz. Fakat ~oyle diyoruz. Ay1p
mirasla ge~er
mi? muhayyerligini doguran neden mirasc.;1 hakk1nda da sabit olur. Bu da mirasc_;1n1n,
ay1p nedeniyle maldan eksilen k1sm1n teslimini isteme hakk1na sahip olmas1d1r.
c;:unku eksik k1s1m al1c1nin akitle hak kazand1g1 malin bir parc_;as1d1r. Al1c1 sat1c1dan
bunun teslim edilmesini isteyip, o da teslimden aciz olunca, akdi bu nedenle
bozar. Bu gerekc_;e mirasc.;1 hakk1nda da vard1r. c;:unku o, bu k1sma sahip olma
konusunda al1cinin yerine gec_;er. Gormez misin al1c1nin olumunden sonra ve
mirasc.;1 teslim almadan once, sat1~ konusu mal1 sat1c1nin elinde ay1planirsa
muhayyerlik hakk1 miras b1rakan ic_;in olmasa bile, mirasc.;1 ic_;in dogrudan sabit
olabilir. Ko~ul muhayyerligi ise boyle degildir. c;:unku burada muhayyerligi doguran
neden ko~uldur Ko~ul da mirasc.;1 ac_;1s1ndan yoktur. Ona bu hakkin miras yoluyla
gec_;irilmesi de mumkun degildir. Bir de, kendisine muhayyerlik hakk1 verilen ki~iye
bozma yetkisini kar~1 taraf vermi~tir. c;:unku muhayyerlik onaylamak (icazet) ic_;in
degil, bozmak ic_;in ko~ul konulur. Bu ki~i, muhayyerlik ko~ul konulmadan once de
kendi adina akdi bozma yetkisine sahiptir. Muhayyerlik kar~1 taraf adina da akdi
bozabilmesi ic_;in ko~ul konulur. Ba~kas1 ad1na tasarruf yetkisi verilen ki~inin yerine,
olumunden sonra mirasc_;1s1 gec_;emez. Nitekim sat1~a vekil edilen vekil oldugunde
de hukum boyledir. Ay1p muhayyerligi ise boyle degildir. Onda amac_; akdi bozma
olmay1p, akitle hak edilmi~ bulunan mal1n teslim edilmesini istemektir. Oyle ki ay1p
nedeniyle mal1 geri verme imkans1z olsa, al1c1 sat1~ bedelinden ay1b1n kar~1l1g1 olan
pay1 sat1c1dan ister. Mirasc.;1 da zaten mal olan ~eylerde miras b1rakan1n yerine
gec_;er.
Ayrica bu, akde ko~ul olarak eklenmi~ bir suredir. Boyle olunca surede oldugu
gibi, lehinde muhayyerlik olan ki~inin olumunden sonra devam etmez. c;:unku bu
alacakl1 taraf1ndan borc_;luya tan1nm1~ bir hakt1r. Bu bak1m1ndan onun olumu ile bu
hak sona erer.
$afil (rh a )'nin " Sure (vade) borcun niteligidir", sozunun hic_;bir anlam1 yoktur.
c;:unku bore_; alacakl1nin hakk1d1r. Sure ise borc_;lunun hakk1d1r. Buna gore sure nasll
borcun niteligi olabilir? Halbuki surenin devam ettirilmesinde yarar vard1r. Belki
terikede borcu kar~1layacak miktarda mal bulunamaz da suresi geldigi zaman
fiyatlar1n degi~mesi veya mirasc_;1nin terikeyi c_;al1~t1rmas1 sonucu borcu kar~llayacak
mal kazanabilir. Arna sure geldigi zaman mirasc.;1 terikede tasarruf edemez.
Terikede tasarruf konusunda mirasc.;1, sure (vade) devam ederken miras b1rakan
yerine gec_;er. Bununla birlikte sure devam etmemektedir. 0 durumda muhayyerlik
de boyledir.
[13/44] Muhayyerlik hakk1 bulunan taraf uc_; gun gec_;ene kadar susar, sonra akll
dengesini yitirir, bayll1r veya dinden c_;1kar ve oldurulur veya olurse de hukum
boyledir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 63

cunku 0 muhayyerlik hukumlerine gore tasarruf etmekten aciz duruma


gelmi~tir. Surenin gec;mesiyle de bu kesinle~mi~tir. 0 durumda sat1m akdi baglay1c1
olur. cunku sureli bir muhayyerlik, bu surenin gec;mesinden sonra devam etmez.
Sat1m akdi ise asl1nda baglay1c1d1r. Muhayyerlik baglay1cil1ga engel idi. Muhayyerlik
hangi ~ekilde du~erse du~sun hie; yokmu~ gibi kabul edilir.
Muhayyerlik al1c1ya ait olur ve mal onun elinde telef olursa sat1~ bedelini verir Mahn
muhayyer olan
ve muhayyerlik sona erer. mii~terinin
elinde telef
Cunku al1c1, mal telef olmayla kar~1 kar~1ya iken, muhayyerligin geregine gore
olmas1
hareket etmekten aciz duruma gelmi~tir. ~oyle ki mal telef dolay1s1yla
ay1planm1~t1r. Onun bu mal1, muhayyerlik geregi olarak, ancak teslim ald1g1 gibi
geri verme hakk1 vard1r. Bundan aciz kal1nca muhayyerlik hakk1 du~er. Sat1m akdi
baglay1c1 duruma gelir. Mali teslim ald1g1 ic;in sat1~ bedeli onun zimmetinde bore;
olarak kesinle~ir. Sat1lan mal al1c1n1n elinde iken, onun veya yabanc1 birinin fiili ile
veya semavl (insan fiiliyle olmayan) bir afetle veya sat1lan malin kendi kendine
yapt1g1 bir fiille ay1plan1rsa da hukum boyledir. cunku 0, mall teslim ald1g1 gibi geri
vermekten aciz du~mu~tUr. Mal yaninda hangi ~ekilde ay1planirsa ay1plansin,
al1c1nin muhayyerlik hakk1 du~er. Satin ald1g1 ~ey cariye olur ve onunla cinsel
ili~kide bulunursa da hukum boyledir. Cunku cinsel ili~ki sadece kesinle~mi~ bir
mulkiyette helal olur. Alicin1n cariye ile cinsel ili~kiye girme giri~imi, cariyedeki
mulkiyetinin kesinle~mesine raz1 oldugunun en kuvvetli delilidir. Bu kesinle~me de,
ancak muhayyerligin du~mesinden sonra soz konusu olur. Al1c1 cariyeyi sat1~a
sunarsa da muhayyerligi du~er. Cunku o, cariyeyi satmak ic;in sat1~a sunar. Sat1~,
al1c1da mulkiyetinin varl1g1 esas1na gore yap1lan bir tasarruftur. Bu da ancak
muhayyerligin du~urulmesinden sonra soz konusu olur. Bunlar, onun cariyedeki
mulkiyetini kesinle~tirir.
Eger al1c1, "Ben cariyeye raz1 oldum" derse, yine muhayyerligi sona erer.
Cunku raz1 alma nedeniyle geri verme hakk1 du~er. Sat1c1ya hic;bir ~ey gerekmez.
Sat1~ akdi sat1c1y1, o tamamen raz1 iken baglay1c1 olmu~tur.

Bu sayilanlardan hic;biri olmasa, fakat al1c1 cariyeyi sat1c1ya, onun yoklugunda Muhayyer olan
tarafm,
geri vermeyi tercih etse, bunun onemi yoktur. Sat1c1, Lie; gun ic;inde onun akdi
muhayyerligi
bozdugunu ogrenmemi~se, al1cin1n bundan sonra akde raz1 alma hakk1 vard1r. dii~iirmesi

Arna sat1c1 bozmay1 bundan sonra ogrenmi~se, bozma tamamlanm1~ olur. Al1cinin
daha sonra akde raz1 alma hakk1 yoktur. Eger Lie; gun gec;inceye kadar sat1c1 onun
bozdugunu ogrenmezse, EbO Hanlfe ve Muhammed (rh a )'e gore bu bozma
gec;ersiz ve sat1~ baglay1c1 olur. Bu ayni zamanda EbO Yusuf (rh a.)'un ilk goru~udur.
EbO Yusuf (rh.a) sonra bu goru~ten don up ~oyle demi~tir: Al1c1n1n mal1, sat1c1nin
yoklugunda ve onun bilgisi d1~1nda geri vermesi caizdir. Cunku onun bu tasarrufu,
s1rf kendisine ait bir hakla ilgili oldugundan yururluk kazan1r. Nitekim bir koca
karis1n1 bo~ay1p sonra onun bilgisi olmaks1zin donerse, kocanin bu donu~u
64 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
ge~erlidir. Ayn1 ~ekilde evli iken ozgur k1linan bir cariye, kocas1nin bilgisi olmaks1z1n
ondan ayrd1p kendisini tercih ederse, cariyenin bu tercihi ge~erli olur.
Bu hukmun illeti ~oyle a~1klanabilir: Muhayyerlik sadece kendisine
muhayyerlik verilen tarafa ait bir hakt1r. Dolay1s1yla bu hakka sahip olan taraf1n
muhayyerlik geregi yapt1g1 tasarrufta kar~1 tarafin nzas1 aranmad1g1 gibi, hazir
bulunmas1 da ko~ul degildir. Bozma icazete k1yas edilir. EbO Yusuf (rh.a )'un bu
sozleri iki ~ekilde delillendirilebilir:
1- Kendisine muhayyerlik ko~ul konulan taraf, akdi bozmas1na kar~1 tarafca
yetkili k1l1nm1~t1r. Bir tasarrufa yetki verilen tarafin bu tasarrufu, yetki veren taraf
hazir bulunmaks1z1n ge~erli olur. Nitekim vekil eden hazir bulunmad1g1 durumda
vekilin tasarrufu ge~erlidir.
2- Taraflardan biri muhayyerligi kendisinden zaran uzakla~t1rmak i~in ko~ul
[13/45)
koymu~tur. Diger taraf hazir bulunmaks1z1n bozamayacak olsa o, bu amac1na
ula~amaz. $oyle ki, diger taraf sure ge~ene kadar kendisini gizleyebilir. Muhayyer
olan taraf raz1 olsun veya olmas1n akit onu baglay1c1 duruma gelir. Bu nedenle
onun nzas1 dikkate al1nmad1g1 gibi, hazir bulunmas1 da dikkate al1nmaz. Bu, ay1p
muhayyerliginden farkl1d1r. c;:unkO o, belirli bir sure ile s1nirl1 degildir. Ay1p
muhayyerliginde bozma i~in sat1cin1n hazir bulunmas1n1 ko~ul koyacak olsak, al1c1
bununla surenin ge~ip muhayyerlik hakk1n1n du~mesi ~eklinde zarar gorur. Aynca
burada al1c1ya bozma yetkisi verilmemi~tir. Al1cinin sadece akit konusu malda ay1p
nedeniyle eksilen k1sm1n teslimini isteme hakk1 vard1r. Sat1c1 bundan aciz olunca
al1c1 bozabilir. Sat1c1nin aczi de ancak hazir bulunmas1yla ger~ekle~ir.
EbO Hanlfe ile Muhammed (rh.a) ~oyle derler: Al1c1 bozmayla ba~kasina bir
bor~ yuklemi~ olur. 0 durumda al1c1n1n ba~kas1 hakk1ndaki tasarrufu, o bundan
haberdar olmad1k~a ge~erli olmaz. Nitekim vekil eden, hazir olmad1g1 bir mecliste
vekili gorevden al1rsa, bu alma hukmu, vekil haberdar olmad1k~a ge~erli olmaz. Bu
hukmun illeti ~udur: Muhayyerlik bulundugu durumda akit kurulmu~ (mun' a kid)
olur. Bozmada akdin varl1g1 diger taraf hakk1nda ortadan kalkmaktad1r. Bozman1n
hukukl sonucu ile akdin hukukl sonucu birbirine ayk1nd1r. Bundan anllyoruz ki o bu
tasarrufuyla ba~kas1na bir bor~ yuklemi~ olmaktad1r. Bunun etkisi ~oyledir: Kar~1
taraf bozmay1 bilmezse bozman1n geregine gore i~ yapamaz. Hitab1n muhatap
hakk1ndaki hukmu, o bunu bilmedik~e sabit olmaz. Nitekim ~er'in hitab1nda da
durum boyledir.
$u durum da bunu kesin olarak ortaya koyar. Sat1c1, surenin ge~mesiyle, sat1~
tamam olmu~tur diye mal1na ba~ka bir al1c1 aramaz. Al1c1 bundan sonra gelip ona
akdi bozdugunu haber verirse, -hakk1nda bozma hukmu sabit olacak olsa- sat1c1
bundan zarar gorur. Bu ona, al1c1nin tasarrufuyla gelen bir zarard1r. Sat1c1 hakk1nda
bozma hukmu, onun bilgisinden once sabit olmad1g1na gore, al1c1 zarar gorse de
bu zarar ona sat1c1 taraf1ndan gelen bir zarar degil, bozman1n ge~erliligi i~in
Sat1m Siizle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _6S
gereken ko~ulu al1c1nin ortaya koyma acizliginden dolay1d1r. Bu da, teslim almadan
once ay1p nedeniyle mal1 geri verme muhayyerligi gibidir. Bozma, onaylamadan
(icazetten) farkl1d1r. (unku al1c1nin onay1 ile sat1c1 hic_;bir bore_; altina girmez.
Onaylama al1cinin ay1ba raz1 olmas1nin bir benzeridir. (unku onay, sat1c1ya hic_;bir
~ey yuklemedigi ic_;in onun bilgisi olmaks1z1n gec_;erli olur. Aynca muhayyerlik
ko~uluyla yap1lan akit, muhayyerlik hakk1 bulunan taraf ic_;in baglay1c1 degildir. 0
durumda bu sat1m akdi, vekillik, ~irket ve mudarabe gibi baglay1c1 olmayan akitler
aras1na katil1r. Bazan ki~i bu akitleri kar~1 taraf1n nzas1 olmaks1z1n bozma hakk1na
sahip olsa da, bilgisi olmaks1z1n bozma hakkina sahip degildir.
Bu soz iki yonden ac_;1klanabilir:
1- Kendisi ic_;in muhayyerlik ko~ul konulan tarafin tasarrufu, kar~1 taraf
ac_;1s1ndan o tarafin muhayyer olana yetki vermesiyle meydana gelmez. Oyleyse,
kar~1 taraf bozma yetkisine sahip olmad1g1 durumda, nasil olurda muhayyer olan
tarafa bozma yetkisi verilmi~tir? denilemez. Ancak muhayyer olan taraf, kendisi
hakk1nda akit baglay1c1 olmad1g1 ic_;in bozabilir. Akitle baglay1cil1k niteliginin
olmay1~1ndan dolay1, o kar~1 taraf1n nzas1 olmaks1zin akdi bozabilir. Fakat vekillik,
~irket ve mudarabede oldugu gibi, diger taraf1n bilgisi olmaks1z1n bozamaz. Vekil
ise boyle degildir. (unku vekil, vekil edenin bilgisi olmaks1zin tasarrufta bulunabilir.
(unku vekile tasarruf yetkisi vekil eden tarafindan verilmi~tir. Vekil edenin ona
tasarruf yetkisi vermesi, onun bu tasarrufu bilmesinden ote bir durumdur.
Bu hususu ~u da ac_;1klar. Vekillik, ~irket ve mudarabe gibi baglay1c1 olmayan [13/46]
akitlerde muhayyerligin ko~ul konulmas1 caiz degildir. Eger bu akitlerde taraflardan
birinin ihtiyac1 oldugu gerekc_;esiyle muhayyerligi ko~ul koymak gec_;erli olsayd1, o bu
muhayyerlik dolay1s1yla kar~1 taraf1n bilgisi olmaks1z1n akdi bozma imkan1 elde
ederdi. Buradaki muhayyerligin gec_;erli olmamasindan ogreniyoruz ki
muhayyerligin sonucu, sadece akdin baglay1c1l1k niteligini kald1rmakt1r.
Muhayyerlik, bo~ama gibi degildir. (unku koca bo~amakla kad1n1 herhangi
bir bore_; alt1na sokmaz. Yaln1z kendisi ic_;in sabit olan helalligi ortadan kald1rm1~
olur. Ric'i bo~amada
50
kocan1n kansina donmesinde de kad1na hic_;bir ~ey
gerekmez. (unku nikah, ric'i bo~amadan sonra da eskisi gibi devam eder.
Evli iken ozgur kil1nan cariyenin muhayyerligi konusunda ~oyle denildi.
Cariyenin nikah1 bozmas1 ancak kocanin hazir bulunmas1 durumunda yururluk
kazan1r. Burada soylenenlere gore bu iddia kabul edilmez. Bunun kabul edildigini
varsayal1m, evli iken ozgur kil1nan cariyenin muhayyerligi, mulkiyetteki art1~1
uzakla~t1rmak ic_;indir. (unku ozgurluge kavu~mas1yla kocanin onun uzerindeki
mulkiyeti artar. Cariyenin mulkiyet art1~1n1 uzakla~t1rmas1, ba~kas1na bore_;

S1rf bo~ama ic;in kullanilan s6zlerle yaptlan ve say1s1 u<;e varmayan bo~amad1r. Boyle bir bo~amada
50

koca, e~inin iddeti bitmedik<;e onun nzasin1 aramaks1zin ona d6nup (ric'at edip) evliligini devam
ettirebilir.
66_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

yukleyerek degil, kendisinin bore; altina girmekten kac;1nmas1yla olur. Bore; altina
girmekten kac;1nmak da, ancak nikah1n aslin1 ortadan kald1rmakla olur. 0 durumda
kendi nefsi uzerindeki mulkiyet art1~1ni uzakla~t1rma zorunlulugundan dolay1 cariye
ic;in nikah1 kald1rma yetkisi dogar. Bunun ac;1klamas1 ~byledir: Evli iken bzgur kll1nan
cariye, lslam'1n kendisine verdigi muhayyerlik dolay1s1yla buna yetkilidir. Bunun
deli Ii Peygamber (s.a v )'in ~u hadisidir.

L?-!~ij .~!;; ~ ~
51
"Sen kendi bud'una (cinsel organ) sahip oldun, diledigini ser:;. "
Dolay1s1yla koca ona muhayyerlik vermi~ gibi kabul edilir. Bu nedenle onun
kocas1 hazir olmasa da onun kendisini sec;mesi gec;erlidir. Burada ise belirttigimiz
gibi muhayyerlik hakkina sahip olan tarafa bozma yetkisini kar~1 taraf vermemi~tir.
Hangi taraf muhayyer olursa olsun, eger satin ald1g1 mal1 geri vermek
niyetinde olursa veya akdi kalben onaylamak isterse bu gec;ersiz olur.
~Onku kalpte bulunan ~ey niyettir. Fiilsiz niyet ile akdin asl1 kurulmad1g1 gibi
bozma da, onaylama da sabit olmaz. Bu konuda deli I Peygamber (s a v.)'in ~u
buyrugudur:

I~ Jl I~ rJ t.; 1: a- ~;t ~ ~1.- t.; y ~~ jjW JW I.iii ~l


"Suphesiz Allahu Tea/a, yapmad1kr:;a veya s6ylemedikr:;e ummetimin
g6n/Unden ger:;irdigi ~eyleri affetmi~tir. "
52

Muhayyerlik sat1c1ya ait olur ve mal al1c1n1n elinde iken blurse, al1c1 onun
degerini oder.
lbn Ebu Leyla der ki: Al1c1 o mal konusunda, telefi durumunda odeme
sorumlulugu olmayan ki~i (emln) durumundad1r. ~unku o mal1, sahibinin izniyle
teslim alm1~t1r. Deger bdeme ise, mal sahibine bir ~ekilde zarar verme durumunda
gerekir. Burada teslim alma onun nzas1yla olmakla birlikte zarar verme yoktur.
Fakat biz ~byle deriz: Sat1c1 onun teslim almas1na sadece akit yonunden raz1
olmu~tur. Akit yoluyla teslim al1nan ~ey, satin alma du~Oncesiyle teslim al1nan
malda oldugu gibi degeri ile bdenir. Akitle sabit olan asli bdeme maim degeridir.
Odeme degerden fiyata nza tamamlaninca gec;er. Sat1c1 kendisi ic;in muhayyerligi
ko~ul koydugu zaman ortada bbyle bir ~ey yoktur. Oyleyse asli bdeme devam eder.
Muhayyerlik al1c1ya ait oldugu zaman hukum bbyle degildir. ~unku bu durumda
mal yok olmak uzere iken, al1c1 mal1 teslim ald1g1 gibi geri vermekten aciz oldugu
ic;in muhayyerligi du~er. Var olan sat1m akdi taraflan baglay1c1 duruma gelir. Bu
nedenle al1c1n1n akit s1ras1nda belirtilen bedeli (fiyat1) bdemesi gerekir. Bu meselede

51
Zeylei, Nasbu'r-raye, 111/198. Ayrica bkz. Darekutni, Sunen, 1111290.
52
Buhari, ltk 6; Muslim, Iman 201; lbn Mace, Talak 14; lbn Hibban, X/178.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _67

her ne kadar mal yok olmak uzere olsa da sat1c1n1n muhayyerligi du~mez. c;:unku
sat1c1 muhayyerligin gereklerine gore hareket etmekten aciz degildir. Sat1c1
hakk1nda sat1~ ancak olumunden sonra baglay1c1 olur. Bu ise caiz degildir. O
durumda sat1m konusu mal bundan dolay1 degeri odenmesi gereken bir mal olur.
Sat1m konusu olan cariyeyi sat1c1 bzgur kilsa veya olumune bagl1 ozgur kilsa
veya onunla cinsel ili~kide bulunsa yahut ~ehvetle apse veya onunla mukatebe
[13/47]
sozle~mesi yapsa veya onu rehin verip teslim etse veya hibe edip teslim etse, veya
cariye uzerinde biriyle hizmet sozle~mesi yapsa teslim etsin veya etmesin butUn
bunlar sat1m sozle~mesini bozmakt1r.
Sat1m konusunu sat1c1n1n ozgur kilmas1, olumune bagli ozgur k1lmas1 ve
mukatebe sozle~mesi yapmas1, onu yeni bir sat1~a konu olmaktan ve bu sat1~in
hukukl sonuc;lanni kabul etmeye elveri~li olmaktan c;1km1~t1r. Bunun zorunlu
sonucu sat1m akdinin bozulmas1d1r. Cinsel ili~ki ve bpme ise sat1c1nin canye
uzerindeki mulkiyetini devam ettiginin bir gostergesidir. Bu da ancak sat1m
sozle~mesinin bozulmas1ndan sonra olur. c;:unku bunlar ki~inin ancak kendi
mulkiyetinde yapmas1 helal olan tasarruflard1r. $ayet bunlarla sat1m sozle~mesi
bozulmu~ olmayacak olsa, sat1~ bundan sonra gec;erli olup, al1c1, akdin yap1ld1g1
andan itibaren sat1m konusu cariyeye butUn fazlal1klanyla birlikte sahip
olacag1ndan, sat1c1n1n sahip olmad1g1 bir cariyede cinsel ili~kide bulundugu ortaya
c;1kard1. Bu ise helal degildir. Hibe ederek teslim etme ile, sat1c1 mall mulkiyetinden
c;1karm1~t1r. Rehin vererek teslim etme ile ba~kas1 ic;in mal uzerinde bir hak
kurmu~tur. Bunlar da sat1m akdinin sat1c1y1 baglamas1na engeldir. Bu nedenle rehin
sozle~mesinde rehnin teslim edilmesi ko~ul konulmu~tur. c;:unku rehin alan1n
hakk1, rehni teslim almaks1z1n dogmaz. Hizmet sbzle~mesinde teslim etme ko~ul
konulmad1. c;:unku hizmet sbzle~mesinin kendisi baglay1c1d1r.
Bu nedenlerle akdin bozulmas1 al1c1 hazir bulunmasa da gec;erlidir. c;:unku bu
bozma, bozma amac1yla yapilan bir tasarruf sonucu degil, bu i~lemler sonucu
ortaya c;1kan bir bozmad1r. Bu bak1mdan bozma (fesih) kar~1 taraf1n bilgisine bagl1
olmaz. Nitekim vekil eden, satllmas1na birini vekil ettigi koleyi bzgur k1larsa, vekil
bilgisi olmasa da bu gorevden uzakla~t1nlm1~ say1l1r. Vekil edenin vekili kasten
uzakla~t1rmas1 ise boyle degildir.

Sat1c1, al1c1 hazir bulunmaks1z1n sat1m akdini bozmay1 sec;erse, bu bozma kar~1
taraf1n bilgisine bagl1 degildir. Bu mesele daha once ac;1klad1g1m1z goru~ ayril1gina
goredir. Sat1c1, al1c1 hazir bulunmad1g1 durumda sat1m akdinin baglay1c1 olmas1n1
sec;erse, bu gec;erlidir. c;:unku sat1c1 bu tasarrufuyla al1c1y1 onun ustlenmedigi bir
bore; alt1na sokmamaktad1r. Bu sat1m, alic1 ic;in baglay1c1d1r. Sat1c1 sat1~1 onaylayarak
sadece kendi bozma hakk1n1 du~urmu~tUr. Onun bu tasarrufu, al1c1 akit
meclisinden aynld1ktan sonra da gec;erlidir. Taraflarin muhayyerligi bulunmayan
sat1m akdinde oldugu gibi, sat1c1 bundan sonra akdi bozma hakkina sahip degildir.
68 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit

A kit Sat1m akdinde taraflardan biri ailesinden veya ailesi d1~1ndan bir kimse ad1na
yapanlardan
muhayyerlik hakk1 ko~ul koysa bu, onun kendisi ic;in muhayyerlik ko~ul koymas1
ba~ka birisi
i~in gibi caizdir.
muhayyerlik
ko~ul Z(jfer (rh a) der ki; bu ko~ulla sat1~ caiz degildir. (unku bu, akdin gereklerine
koymak ayk1nd1r. Cunku ko~ul muhayyerligi akdin dogurdugu haklardan biridir. Akdin
dogurdugu haklar ise akdi yapan ki~iler ic;in sabit olur. 0 durumda ko~ul
muhayyerliginin akdi yapan ki~iler d1~1nda bir kimse ic;in ko~ul konulmas1 akdin
gereklerine ayk1nd1r. Dolay1s1yla bu ko~ul akdi fasid kllar. Aynca bu, akdin
bozulmas1 veya kesinle~tirilmesini ba~kas1na ait bir fiile baglamakt1r. Sat1m
sbzle~mesi bbyle bir ~eyi kabul etmez. Ko~ul muhayyerligi ay1p ve gbrme
muhayyerliklerine k1yas edilmi~tir. Bu muhayyerlikler de akdi yapan ki~ilerden
ba~kas1 ic;in sabit olmaz. Oyleyse bu muhayyerlik de byledir.

Bu konuda Zufer (rh a) d1~1ndaki biz Hanefllerin deli Ii ~udur: Ba~kas1 ic;in
muhayyerligi ko~ul koyma, ki~inin kendisi ic;in muhayyerlik ko~ul koymas1
anlam1ndad1r. (unku bu, muhayyerligin gerektirdigi tasarruflarda bulunmak uzere
kendi yerine ba~kas1n1 yetkili kllmaktad1r. Yetkili kllma da, ancak kendisi ic;in
muhayyerlik sabit olduktan sonra olur. Bu nedenle biz o beyanla ko~ul koyan ki~i
ic;in muhayyerlik hakk1n1n dogdugunu kabul ettik. $ayet o kendisi ic;in muhayyerligi
ko~ul koyar, sonra muhayyerlik hukumlerine gore tasarrufta bulunmak uzere
ba~kas1na vekillik verirse, bu i~lem gec;erli olur. (unku ko~ul muhayyerliginin me~ru
kll1nmas1 aldanmay1 uzakla~t1rmaya duyulan ihtiyac; nedeniyledir. Bir kimse
anlamad1g1 durumda, bir ~eyi satin alip ona bakmas1 ic;in anlayan bir arkada~1 veya
[13/48] akrabasina muhayyerligi ko~ul koyma ihtiyac1 duyabilir. Buna duyulan ihtiyac;
nedeniyle biz, muhayyerligi ba~kas1 ic;in ko~ul koymay1, kendisi ic;in ko~ul koyma
gibi kabul ettik.
Muhayyerlik Sat1c1 veya al1c1 ic;in muhayyerlik hakk1 oldugu durumda, mal sat1c1n1n elinde
ko~uluyla
telef olursa, al1c1n1n bdeme sorumlulugu yoktur. Akit gec;ersizdir. (unku akitle hak
sat1lan maim,
teslimden once edilmi~ olan teslim alma imkan1 kalmam1~t1r.
telef olmas1
Sat1m akdinde sat1c1 veya al1c1 ic;in muhayyerlik hakk1 bulunup, al1c1 mal1 geri
vermek uzere getirirde sat1c1, "Bu benim sana satt1g1m mal degil." derse, bu
konuda gec;erli olan sbz alic1n1n sozudur. (unku o muhayyer olmas1 nedeniyle tek
ba~ina akdi bozabilir. Burada sat1c1nin mulkiyetinde olan bir mal alic1nin elinde
bulunmu~ olur. Bu mal1 belirlemede gec;erli olan sbz, bdeme sorumlulugu
bulunsun veya bulunmas1n, mal elinde olan kimsenin sbzudur. Cunku al1c1 mal1
teslim alm1~t1r. Kural, ister bdeme sorumlulugu olsun isterse olmas1n, teslim al1nan
mal hakk1nda teslim alan ki~inin sbzunun gec;erli olmas1d1r. Nitekim gaspc;1da da
hukum boyledir. Eger mal teslim al1nmam1~ olur ve sat1c1 sat1m akdiyle al1c1y1
baglamak ister, o da: "Bu sen in bana satt1g1n mal degildir." derse gec;erli olan sbz
yemini ile birlikte al1cin1n sbzudur. Bu sat1m akdi onu baglamaz. Ancak satilan
Satlm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 69
maim o olduguna delil bulunur ve altctnin muhayyerlik hakkt da yoksa, sattm akdi
onu baglar. Eger muhayyerlik hakkt varsa dilerse sattm akdini reddeder. c;:unku
sattm akdinde altct i~in muhayyerlik ko~ul konulmu~sa, bu mulkiyet ko~ula baglt bir
mulkiyet olur. Ko~ula baglt olan bir ~ey, ko~ulun ger~ekle~mesinden once yoktur.
Bu a~tdan sattm akdinin onu baglamast yeni bir mulkiyet devri gibi olur. Sat1ct bu
malda kendisi i~in mulkiyeti devretme hakktntn dogdugu iddiastnda bulunmakta,
altct ise bu iddiayt inkar etmektedir. Altct akdin asltnt inkar edecek olsa bile ge~erli
olan soz onun sozu ge~erli olur. Burada da boyledir.
Bunun a~tklamast ~oyledir: Sattct muhayyerligi geregi sattm akdini, ancak
sattm konusu mal elinde olursa baglaytct duruma getirebilir. Onun sattm konusunu
belirlemeye yonelik sozu, ko~ulu ger~ekle~tirmede altct aleyhine bir delil
olu~turmaz. Sattm konusu mal belirlenmeden sattc1, sattm akdini baglay1ct duruma
getiremez. Satt~ konusu malt belirlemede sozunun kabul edilmemesi ve malt
belirlenmeden aytp nedeniyle geri verme imkant olmamast a~tstndan sattctntn
~imdiki durumu, teslim aldtktan sonra aytp nedeniyle malt geri verdigini iddia eden
altctntn durumu gibidir.
Altct muhayyerligi kendisinden ba~kast i~in ko~ul koyar, sonra muhayyerligin
biti~ zamant gelir ve ba~kast altcintn bulundugu bir mecliste malt geri verirse bu
ge~erlidir.

c;:unku o muhayyerlik hukumlerine gore tasarruf etme konusunda altct yerine Muhayyerlik
ge~mi~tir. ~ayet malt geri veren altct olursa da hukum boyledir. c;:unku daha once ko~ulu
ko~anla,
a~tkladtg1mtz uzere altcintn ba~kast i~in muhayyerligi ko~ul koymast kendisi i~in kendisi i~in
ko~ul koymast gibidir. ko~ul
konulamn
Altct "akdi onaylamt~ttm", kendisi i~in muhayyerlik ko~ul konulan kimse de ihtilaf1
"Akdi reddetmi~tim" der ve bunlardan birisi zaman olarak once olursa, ister onay
ister red olsun bu ikisinden, oncekinin tasarrufu tercih edilir. c;:unku oncekinin
reddetmesi ile akit bozulmu~ olur. Bozulmu~ olan bir akit daha sonraki onayt kabul
etmez. lkisinden oncekinin onaytyla akit kesinlik kazan1r. Kesinlik kazandtktan
sonra ikisinden hi~biri akdi bozamaz. Red ve onay1n her ikisi de ayn1 anda olursa
bozma tercih edilir. c;:unku onaylanmt~ bir ~ey bozulabilir. Arna bozulmu~,
kald1nlm1~ bir ~ey onaylanamaz. 0 durumda once veya sonra etki a~1s1ndan bozma
tercih edilir. Nitekim ozgur bir kad1nla cariyenin nikaht ayn1 anda yap1l1rsa ozgur
kad1n1n nikah1 tercih edilir. Sat1c1, muhayyerligi aile bireylerinden biri i~in ko~ul
koymu~ olur da o "Sattm akdini kesinle~tirmi~tim", muhayyerlik aleyhine olan taraf
da "Raz1 degilim" derse raz1 olmama beyan1 ge~erlidir.
Muhammed (rh.a.), 'Kitabu'l-BuyO'un baz1 nushalannda asil ve vekilden biri
[13/49]
akdi onaylar digeri bozarsa, ister bozma ister onay olsun, akdi kendi ad1na yapanin
tasarrufunun tercih edilecegine i~aret etmi~tir. c;:unku akdi kendi ad1na yapan ki~i
mulkiyeti geregi, digeri ise buna vekillikle tasarrufta bulunur.
70 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

Bu goru~un akll delili ~udur: Tasarrufla elde edilecek hukukl sonuca ihtiyac;;,
kendisine vekil olunan ki~inin bizzat tasarrufta bulunmaktan kac;;1nmas1
durumunda soz konusudur. Kendi tasarrufuyla vekilin tasarrufunun birlikte
yapllmas1 durumunda buna ihtiyac;; kalmaz. Fakat birinci goru~ daha dogrudur.
Muhammed (rh a.) onu, kendisine ticaret yapma izni verilen kole konusunda ~oyle
ac;;1klam1~t1r. Yukanda belirttigim1z nedenden bozma tercih edilir. Aynca
muhayyerlik onay ic;;in degil bozma ic;;in ko~ul konulmu~tur. Bu ikisinden
muhayyerlik geregi akdi bozan, muhayyerligin me~ru k1lin1~ amac1na uygun bir
tasarrufta bulunmu~tur. Oyleyse onun tasarrufu tercih edilir.
Muhayyerlik sat1c1 veya al1c1 ic;;in olur da, ikisi bir araya gelip sat1m
sozle~mesini bozarlar, sonra sat1c1 henuz teslim almadan once, sat1m konusu mal
al1c1n1n yan1nda telef olursa; muhayyerlik al1c1ya aitse, onun sat1~ bedelini, sat1c1ya
aitse mal1n degerini odemesi gerekir.
c;:unku sat1m sozle~mesinin saglamla~mas1 mal1 teslim alma ile oldugu gibi,
bozma (fesih) da mal1n sat1c1ya geri verilmesiyle tamamlanir. Sat1m konusu malin
akit yapild1ktan sonra, fakat al1c1 taraf1ndan teslim alinmadan once telef olmas1,
akdi gec;;ersiz duruma getirir. Sat1~ konusu mal1n bozmadan sonra ve geri
verilmeden once telefi de boyledir. Bozma gec;;ersiz olunca, mal telef olmu~ olarak
al1c1n1n mulkiyetine doner. 0 durumda muhayyerlik al1c1ya aitse mal, al1c1nin sat1~
bedeli odemesi gereken bir durumda, sat1c1ya aitse, mal al1c1n1n deger odemesi
gereken bir durumda telef olmu~tur. c;:unku sat1c1n1n muhayyerligi sat1~ konusu
mal1n mulkiyetinden c;;1kmas1na engeldir. Bozma ile akit, ortadan kalkar. Malin al1c1
elinde telef olmas1yla da bozma ortadan kalkar. Boylece bozmadan sonraki durum,
bozmadan onceki durum gibi olur. Bozmadan once mal al1c1n1n elinde telef
olsayd1, onun mal1n degerini odemesi gerekmezdi. c;:unku mal, akit nedeniyle
teslim al1nm1~t1r. 0 durumda satin almak uzere teslim al1nan bir mal gibi olur.
c;:unku muhayyerlik geregi yapilan bozma, kendisi bozulmaya olasll1kl1d1r. Oyle ki,
taraflar birlikte akdi bozsalar sonra bu bozmay1 kald1np aralanndaki akdi eski
durumuna dondurme konusunda anla~salar, bu anla~ma gec;;erlidir. Bozma ile
hedeflenen amaca ula~madan once bozmaya konu malin telef olmas1yla bozma
imkans1zla~m1~t1r. Bozmadan sonra al1c1nin o malda yapacag1 ozgur kllma i~lemi
veya her hangi bir akdi, gec;;erli degildir. Muhayyerlik sat1c1ya ait olursa durum
ac;;1kt1r. c;:unku akit (konusu mal) onun mulkiyetinde iken yururluk kazanm1~t1r. 0
durumda al1cinin o malla ilgili ozgur k1lma i~lemi nasll gec;;erli olacakt1r?
Muhayyerlik al1c1ya ait olsa da hukum boyledir. c;:unku al1cin1n akdi bozmas1yla
kole sat1c1nin mulkiyetine doner. Fakat sat1c1nin ozgur kllma i~lemi kole
mulkiyetine dondugu ic;;in gec;;erlidir. Bu i~lem daha once belirttigimiz gibi akit
yapild1ktan sonra ve teslimden once yap1lan sat1~ gibidir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 71

Bir kimse ic;inde Zuttl tUru kuma~ bulunan bir dengi, maliyet fiyat1nin ne Bir mah satin
ah~ fiyat1m
oldugunu bilmedigi durumda maliyet fiyat1na satin alsa, akit fasiddir. cunku akit
bilmedigi
s1ras1nda sat1~ bedeli bilinmemektedir. Sat1c1 daha sonra ona maliyet fiyat1n1n durumda, ah~
fiyatina satin
bildirirse al1c1 muhayyerdir. Dilerse al1r, dilerse b1rak1r. Daha once Muhammed almak
(rh a )'in bununla sat1cin1n bu nu akit meclisinde bildirmesini kastettigini ac;1klam1~t1k.
cunku meclis durumu akit yapma durumu gibidir.
Bir kimse bir mal1 uzerindeki i~aret kar~il1g1 satin allrsa da akit fasiddir. Sat1c1
i~aretin kac;1 ifade ettigini bildirirse al1c1 fiyat kendisine belli oldugu ic;in
muhayyerdir. cunku sat1~1n, kendisi ic;in karl1 ml zararl1 ml oldugu sat1~ bedelini
ogrendigi zaman ortaya c;1kar. 0 gbrmedigi bir ~eyi satin al1p sonra gbrmu~ gibi
olmu~tur. Burada da hukum boyledir.

Al1c1 sat1~ konusu mal1, sat1m akdini onaylamadan once tUketecek olursa
degeri bdemesi gerekir.
cunku mal elinde fasid bir akitle bulunmaktad1r. 0 durumda geri vermenin
imkans1z olmas1 durumunda al1cin1n degeri bdemesi gerekir. TUkettikten sonra,
maliyet fiyat1 bildirilmek suretiyle o malda yapilan akdi gec;erlilige donu~tUrmek
[13/50)
mumkun degildir. Cunku akdin konusu yoktur. Fasid k1lan nedeni ortadan
kald1rarak akdi gec;erlilige dbnu~tUrme, mevkuf (ask1da) sat1m akdindeki onayin
(icazet) bir benzeridir. Konusu var olmad1g1nda sat1m akdi icazet ile yururluk
kazanmad1g1 gibi, konusu telef olduktan sonra, fasid kilan nedeni ortadan
kald1rmakla da fasid sat1~ gec;erlilige dbnu~mez.
Al1c1 ve sat1c1n1n her ikisi ic;in de muhayyerlik hakk1 olursa, sat1m akdi her ikisi
de onaylayana dek bunlardan sadece birinin onay1 (icazeti) ile baglay1c1 olmaz.
cunku taraflardan akdi onaylayan kendi muhayyerlik hakk1ni du~urmu~ ve ba~tan
kendisi ic;in muhayyerligi ko~ul koymam1~ gibi olmu~tur. Digerinin muhayyerlik
hakk1 ise devam eder. Onun muhayyerliginin devam1, akdin kesinle~mesini
engellemeye yeterlidir.
Daha once ~byle bir ac;1klama yapm1~t1k. Bir kimse uc; gune kadar sat1~
bedelini bdemezse aralarinda sat1m akdi yapilmam1~ sayilmak uzere bir kale satin
alsa, bu akit istihsan deliline gore caizdir. Muhammed (rh a) bu meseleyi
detayland1rip ~oyle der: Al1c1 koleyi bzgur k1lar ve uc; gun gec;ene kadar sat1~
bedelini bdemezse, bzgur kilma i~lemi gec;erli olur. Al1c1nin sat1~ bedelini bdemesi
gerekir. Bu i~lem al1c1n1n kendisi ic;in muhayyerligi ko~ul koymas1 anlam1ndad1r.
Al1c1nin muhayyerligi Eba Yusuf ve Muhammed (rh a)'e gore bzgur kilma i~leminin
yururluk kazanmas1na engel degildir. Cunku al1c1 koleye sahip olmu~tur. Eba
Hanlfe (rh.a.)'ye gore al1c1n1n muhayyerligi, sat1m konusu mal1n mulkiyetine
girmesine engel, fakat ozgur kilmanin yururluk kazanmas1na engel degildir. Cunku
al1c1 kendi tasarrufuyla muhayyerligini du~urme imkan1na sahiptir. Muhayyerlik
hakk1 du~unce uc; gun ic;inde bdesin veya odemesin akit s1ras1nda belirtilen sat1~
-
72 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit

bedeli zimmetinde bor~ olarak kesinle~ir. Aynca onun u~ gunluk surenin son
bolumunde sat1~ bedelini odemekten ka~1nmas1 sat1m akdini bozma niteligindedir.
c;:unku al1c1 o bolumde "aram1zda sat1m akdi yaplimam1~ saylimak uzere" sozuyle,
sat1m akdinin yoklugunu beyan etmi~tir. Ozgur k1ld1ktan sonra, o akdi bozma
hakk1na sahip degildir. O durumda sat1~ bedelini odemesi veya odememesi hukum
bak1m1ndan birbirine e~ittir.

Muhayyer Al1c1lar muhayyerlik hakk1 bulunan iki ki~i olur, bunlardan biri sat1m konusu
olan iki mal1 geri vermeyi digeri onu yaninda tutmay1 tercih ederse, Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye
ortaktan
birisinin akdi gore, onlardan hi~ birinin, digeri olmaks1z1n kendi pay1n1 bozma hakk1 yoktur.
onaylay1p,
digerinin Ebu Yusuf, Muhammed ve $afil (rh a.) her birinin buna hakk1 vard1r derler.
bozmas1 Gorme ve ay1p muhayyerliginde mal1 geri verme konusundaki goru~ ayrli1g1 da
boyledir. $oyle ki, iki ki~i gormedikleri bir ~eyi satin al1rlar, sonra onu gorurler ve
biri mal1 geri vermek isterse, Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore onun buna hakk1 yoktur.
Ebu Yusuf ve Muhammed (rh a.)'e gore onun buna hakk1 vard1r. Ayn1 ~ekilde iki ki~i
bir ~ey satin al1rlar ve biri malda bir ay1p bulur ve onu geri vermek isterse hukum
yukandaki goru~ aynl1g1na goredir. Ebu Yusuf ve Muhammed (rh.a) derler ki; iki
al1c1dan geri vereni, satin ald1g1 mal1 satin ald1g1 gibi geri vermektedir. Akdin iki
bolum durumunda yaplimas1nda oldugu gibi, digeri kendisine yard1mc1 olmasa da,
o bu geri vermeyi yapabilir. Bu meselenin a~1klamas1 ~oyledir: Geri verme al1c1n1n
kendi mulkiyetinde olan k1s1mda ger~ekle~ir. Sat1m konusu mal, iki al1c1n1n
mulkiyetine daglim1~t1r. iki al1c1dan her birinin pay1 bag1ms1z bir akit gibidir. Bu
ozelligi ile geri verme, kabul beyan1ndan aynl1r. c;:unku kabul beyan1, mal
buti.Jnuyle sat1c1n1n mulkiyetinde iken teslim alma da ise buti.Jnuyle sat1c1n1n elinde
iken ger~ekle~ir. Bu nedenle iki al1c1dan hi~ birinin sat1c1 aleyhine sat1m konusunun
buti.Jnlugunu bozma hakk1 olamaz. Bu mesele ~uf'an1n (on al1min) bir benzeridir.
c;:unku ~uf'a hakk1 sahibi (~efi') iki al1c1dan birinin pay1n1 alma hakk1na sahiptir.
c;:unku ~efi'nin almas1 ailc1n1n mulkiyetindeki malda ger~ekle~ir. Sat1c1 iki ki~i al1c1
bir ki~i olsa, bu nedenle ~uf'a hakk1 sahibinin sat1c1lardan birinin pay1n1 alma hakk1
olmaz. c;:unku, onun almas1 al1cin1n mulkiyetinde ger~ekle~ir. Al1cin1n mulkiyeti ise
tek ki~i oldugu i~in bir buti.Jndur. Sat1c1 iki ki~i olur da bunlardan her biri, kendisiyle
[13/51) ilgili zaran def etme i~lemini tek ba~ina yapabilmek, diger ortak yard1mc1 olmad1g1
takdirde, kendisi akdi bozma hakk1na sahip olmazsa amacina ula~amayacag1,
yahut onaylama (icazet) ortaklardan birisine zarar verebilecegi, digerine yarar
saglayabilecegi i~in iki sat1c1dan her biri kendi adina muhayyerligi ko~ul koyarsa,
akdi bozacak olan sat1c1 bozmas1ndan dogan zarara ortag1n1 katlanmak zorunda
b1rakamayacag1 gibi, akde onay verecek olan sat1c1 da onayindan dogan zarara
ortag1n1 katlanmak zorunda b1rakamaz.
Bunun a~1klamas1 ~oyledir: Akdi bozan ortag1n sat1m konusu mal1n sadece
yans1nda muhayyerlik hakk1 vard1r. $ayet bir kimse kolenin tamamin1, yans1nda
Sattm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 73
muhayyer almak ka~uluyla satin alacak alsa, anun muhayyerlik geregi sadece
yaris1n1 geri verme hakk1 alur. Kolenin yaris1n1, sadece yarisinda muhayyer alarak
satin alinca hukum oncelikle boyle alur.
EbO Hanlfe (rh.a.) ise ~oyle der: Ortaklardan kendi pay1n1 geri veren anu, sat1c1
yaninda bulunmayan bir ay1pla geri vermektedir. Halbuki kendi yaninda iken
ay1planmas1 durumunda aldugu gibi anun muhayyerlikten dalay1 yeni bir ay1pla
geri verme hakk1 yaktur. c;:unku a, geri vermekle kendi zararin1 gidermekte fakat
ba~kas1na zarar vermektedir. Onun ba~kas1na zarar vermeye hakk1 yaktur.

Burada illet ~oyle ac;1klanabilir: Sat1m kanusu mal sat1c1nin mulkiyetinden


butUn alarak <;1km1~t1r. Satin alan artaklardan biri kendi payin1 geri verdigi zaman,
bu yariy1 artakl1k ay1b1yla ay1planm1~ alarak geri vermektedir. c;:unku payl1 alman1n
zarar verdigi ~eylerde artakl1k buyuk bir ay1pt1r. Boyle bir ay1pla mehir de geri
verilir. Ay1bin bilinmesinde orfe ba~vurulur. Adeten payl1 alanlar, pays1z alanlarin
fiyat1na al1nmaz. Buradan anl1yaruz ki, sat1c1 malin yaris1nin geri verilmesinden
zarar gormektedir. Halbuki sat1c1 akdi, ikisine butUn durumunda teklif etmi~ti
(icapta bulunmu~tu). Bu, anun payl1 alma ay1bina raz1 aldugu anlam1na gelmez.
Bunun delili ~udur: lki al1c1dan birinin icab1 kabul edip, digerinin kabul etmeme
hakk1 yaktur. Ayrica ikisi birlikte kabul edip, birisi pay1na du~en sat1~ bedelini
odeyecek alsa, sat1m kanusu mal1n kendi pay1na du~en k1sm1n1 teslim alma
hakk1na sahip degildir. Eger sat1c1 payl1 alma ay1b1na raz1 alacak alsayd1, her ne
kadar mulkiyet ve zilyedlik kendi taraf1ndan tek alsa da anun buna rizas1
bulundugu i<;in ikisinden birinin bu hakka sahip almas1 gerekirdi. Fakat bu takdirde
a, payl1 alma ay1b1na ba~kas1nin mulkiyetinde raz1 almu~ alurdu. Bu da anun bu
ay1ba kendi mulkiyetinde raz1 aldugunu gostermez. Gormez misin, alic1 sat1~
kanusu cariyeyi evlendirip sanra anda bir ay1p bulsa anu iade edemez. c;:unku
cariye evlilik ay1b1yla ay1planm1~t1r. Halbuki al1c1ya anu evlendirme yetkisini sat1c1
vermi~tir. Bu, mal1n payl1 almas1na raz1 almaktan daha guc;lu bir rizad1r. Fakat a
buna kendi mulkiyetinde degil, ba~kasinin mulkiyetinde raz1 almu~tur. ~oyle
denilemez: Bu ay1p sat1c1nin elinde iken meydana gelmi~tir. c;:unku mulkiyet
butUnlugunun bazulmas1 teslim almadan once akitle sabit almu~tur. c;:unku ay1p
her ne kadar sat1cinin elinde iken meydana gelse de, al1c1n1n fiili ile meydana
gelmi~tir. Al1c1 sat1m kanusu mal1 sat1cin1n elinde iken ay1plandmrsa, muhayyerligini
kullanarak bu mal1 geri verme hakk1 yaktur. ~u kadar var ki, bu ay1p diger artag1n
geri verme kanusunda yard1mc1 almas1 ile artadan kalkabilecek durumdad1r. Bu
yard1m almad1gina gore ay1p, geri vermeyi engelleme etkisi gosterir.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a.)'in, "Geri vermenin mumkun almamas1
durumunda, geri vermek isteyen artag1n zarari vard1r." sozlerinin anlam1 yaktur.
C::unku bu ana, geri verme ka~ulunu yerine getirmekten aciz almas1 nedeniyle [13/52]
gelmi~ bir zarard1r. Ba~kas1nin tasarrufundan ileri gelen bir zarar degildir. Ayrica
74. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitii.bu'l-Mebsfit

sat1c1 tarafin1 gozetmek daha onceliklidir. Cunku sat1c1, geri veren al1c1nin
tasarrufundan zarar gormektedir. Halbuki geri veren al1c1, sat1cinin giri~tigi bir
tasarruf nedeniyle zarar gormemektedir. Aynca bu husus, ay1p nedeniyle geri
vermede ac;1kt1r. $oyle ki al1c1 taraf1nin gozetilmesinde, sat1cin1n hakk1 yok
edilmektedir. Sat1c1 taraf1nin gozetilmesinde ise al1c1nin hak kayb1 soz konusu
degildir. Cunku o, sat1m bedelinden, ay1b1n pay1na du~en k1sm1 alabilir. Bu
nedenle sat1c1 taraf1nin gozetilmesi, daha onceliklidir. Burada geri verme, sat1m
konusu mal1n yans1nda muhayyerligin ko~ul konulmas1nda oldugu gibi degildir.
Sat1c1 muhayyerligin fesih (bozma) ic;in ko~ul konuldugunu bildigi durumda, akit
konusu malin yans1nda muhayyerlik ko~ul konuldugu zaman, payl1 olma ay1b1na
raz1 olmu~tur. Burada ise, ona raz1 olmam1~t1r. Cunku muhayyerlik, sat1m konusu
mal1n tUmunde ko~ul konulmu~tur. lki al1c1dan her biri ic;in mal1n yans1nda
muhayyerlik hakk1nin dogmas1, kendi beyani geregidir. Bu yandaki mulkiyeti de,
sat1c1 taraf1ndan bozulmamaktad1r. Bu mesele ~unun benzeridir. Sat1c1 malin
yans1ni satmak ic;in icapta (teklifte) bulunsa, al1c1nin o yandaki kabulu gec;erlidir.
Sat1c1 malin tUmunu iki ki~iye satmak ic;in icapta bulunsa, al1cilardan birinin mal1n
yansinda kabulu gec;erli olmaz.
Bir kimse yanna, geceye veya ogleye kadar muhayyer olmak uzere bir ~ey
satin alsa, muhayyerlik EbO Hanlfe (rh.a.J'ye gore bu sozcukler, yannin, gecenin ve
ogle vaktinin tUmunu kapsar.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a.) al1c1nin muhayyerligi ~afak sokene, gune~
kaybolana veya gune~ bat1ya meyledene kadar surer derler. Muhayyerlikte konulan
s1n1r (gaye), onlara gore muhayyerlik suresine dahil degildir. Cunku gaye bir
s1nird1r. S1nir (had), sin1r c;izilen ~eye (mahduda) dahil degildir. Nitekim bir kimse
"$u duvardan ~u duvara kadar sana satt1m" dese duvarlar sat1~a dahil olmaz.
Cunku s1nir gayedir. Gayenin geregi, kendisinden sonraki k1sm1n kendisinden
onceki k1s1mdan farkl1 olmas1d1r. Fakat bu, arsalar ve zamanlar gibi parc;alan
birbirine biti~ik olan ~eylerde gerc;ekle~ir. Bizim meselemiz de boyledir. Arna
sayllarda bu gerc;ekle~mez. Cunku say1lar aras1nda biti~iklik yoktur ki gaye s1nir
olsun. Bu nedenle sayllarda dikkate al1nacak ~eyin, belirtilen say1lann en c;ogu
oldugu kural1ni kabul ettik. Oyle ki bir adam kans1na "Birden uc;e kadar bo~sun."
derse, kans1 uc; talakla bo~ olur. Yine "Falanin benden bir dirhemden on dirheme
kadar alacag1 var." derse, onu on dirhem baglar. Arna vaktin parc;alan biti~iktir.
Onda gaye anlam1 gerc;ekle~ir. Bunun ac;1klamas1 Allahu Teala'nin ~u
buyrugundad1r:

~~1J1r~, ,~1 ~~
"Sonra orucu geceye kadar tamamlaym." (el-Bakara 2/187)
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 75

Hukum bak1m1ndan bir kimse Ramazan ay1na kadar odenecek vadeli bir
bedelle sat1~ yapar, Ramazan ay1na kadar evini kiraya verir veya falanla Ramazan
ayina kadar konu~mayacagina yemin ederse s1n1r dahil degildir. Arna Allahu
Teala'nin ~~1.)1 j1 ~~TJ1 "Dirsek/ere kadar elleri" (el-Maide 5/6) buyrugundaki
"dirsekler" in y1kamaya dahil oldugunu Peygamber (s a v.)'in abdest al1p suyu
dirsekleri uzerinde de ak1tt1g1 zamanki fiiliyle ogrendik. Bununla Jl harfi cerinin, 1::3
"birlikte" anlamina geldigi ortaya ~1k1yor. Fakat bu bir tUr mecazd1r. Soz ancak
delil bulunursa mecazl anlama ~ekilir. EbO Hanlfe (rh.a.)'nin bu meselede iki yonden
delili vard1r.
1- Muhayyer olan ki~i hakk1nda sat1~ bedeli, kendi mulkunde kalmaya devam
etmektedir. Muhayyerlik ister sat1c1nin olsun ister al1c1nin fark etmez. Onun i~in
kesin olarak sabit olan mulkiyet, ~uphe ile ortadan kalkmaz. Gaye soze, baz1
yerlerde girip baz1 yerlerde girmezse, gayenin girmedigi durumda mulkiyeti
~upheyle ortadan kalkm1~ olur.

Bunun a~1klamas1 ~oyledir: Hukukl sonu~ a~1s1ndan muhayyerlik ko~uluyla


[13/53]
yapilan sat1~, ko~ula baglanm1~ bir sat1~ gibidir. Ko~ul da muhayyerligin du~mesidir.
Ko~ulun ger~ekle~tigi kesinlikle bilinmedigi surece kendisine baglanan ~ey sabit
olmaz. Gayenin yeri konusunda ise ~uphe vard1r. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore bu
meselelerin hukmu, bu esas goz onune al1narak belirlenir. c;:unku, (birden u~e
kadar bo~sun sozunde) u~uncu talak1n meydana geldigi hususunda ~uphe vard1r.
(Birden ona kadar... denildiginde) Onuncu dirhemin onun zimmetinde bor~
oldugunda ~uphe vard1r. Vade (sure) meselesinde sat1m akdi tasarruf mulkiyeti
gerektirir. Vade, al1c1ya odeme talebinin yoneltilmesine engeldir. Engel, ~uphe ile
sabit olmaz. Kiralanan malda ba~kas1na ait hak bulunmas1 hari~, kiralama akdinde
rakabe mulkiyeti (kuru mulkiyet) yaran kiraya veren ki~inin mulkiyetinde meydana
gelme nedenidir. $uphe ile de ba~kasina ait bir hak sabit olmaz. 0 durumda yarar,
kuru mulkiyet (rakabe mulkiyeti) nedeniyle kiraya veren ki~inin mulkiyetinde
meydana gelir. Yemin meselelerine gelince konu~manin mubah olmas1 asild1r.
Oyleyse haraml1k ve yasak ~uphe ile sabit olmaz. Yemin eden ki~inin zimmetinde
kefaret olmamas1 as1ld1r. Buna gore, kefaret, yemine gaye k1l1nan ~eyde ~uphe ile
zimmeti i~gal edemez.
2- Oru~ta oldugu gibi, gayenin hukmun sin1ra kadar uzatllmas1 i~in oldugu
her yerde s1n1r, s1n1rlanan ~eye girmez.

~ ~\ Ji f~I 1~1 ~ )>


"Sonra orucu geceye kadar tamamlaym" (el-Bakara 21187) ayetinde i 1~1 Abdest
kelimesi bir sure oru~ tutmay1 gerektirir. Allahu Teala'nin J~JI j J =geceye kadar"
sozu, oru~ tutma hukmunu s1nira kadar uzatmak i~indir.
Allahu Teala'n1n;
76 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu·l-Mebsfit

"Dirseklere kadar e/leri" (el-Maide 5/6) ayetinde oldugu gibi sin1rlaman1n s1ninn
btesini hukumden c,;1karmak ic,;in oldugu her yerde, s1nir sin1rlanan ~eye dahil olur.
c;:unku temizlik konusunda kay1ts1z olarak " i.?~- ·; =eller" kelimesi, koltuklara
kadar olan organ1 ic,;ine al1r. Bu nedenle sahabe (r a.) teyemmumde kay1ts1z
zikredilen i.?~'11 kelimesinden koltuklara kadar olan elleri anlam1~lard1r. Demek ki
bu ayette sin1nn zikredilmesi, bunun btesini hukumden c,;1karmak ic,;indir. 0
durumda s1n1r burada s1n1rlanan ~eye dahildir.
Siiresiz ko~ul Muhayyerlik ko~ulu mutlak olarak anllsa, muhayyerlik hakk1 suresiz dogar. Bu
muhayyerli- nedenle akit fasid olur. Buna gore sat1~ta s1ninn an1lmas1, sin1nn btesini haric,;
ginin hiikmii
tutmak ic,;in olup, s1n1r hukme dahil olur. Vade (sure) meselesinde sin1nn anilmas1
hukmu, s1n1ra kadar uzatmak ic,;indir c;:unku vade kolayla~t1rmak ic,;indir. Mutlak
olarak sbylenen vade kolayla~t1nc1 olan en k1sa sureyi ic,;ine al1r. Kira akdinde de
durum boyledir. c;:unku kira akdi, yaran bir bedel kar~1l1g1 ba~kas1nin mulkiyetine
devretme akdidir. Mutlak olarak yapllan kira, sadece bu ismin ic,;ine ald1g1 en k1sa
sureyi kapsar. En k1sa surenin ne kadar oldugu da belli degildir. Bu belirsizlik
nedeniyle kira akdi fasid olur. 0 durumda burada s1n1nn an1lmas1, akde konu olan
surenin ac,;1kl1ga kavu~turulmas1 ic,;indir. Bu da hukmu s1nira kadar uzatmak
amac1yla yap1l1r. Yemin bolumunde de s1nir, bu tarzda sin1rlanan ~eye girer.
Hasan b. Ziyad, Ebu Hanlfe (rh a.)' den yeminde gayenin s1n1rlanan ~eye
girdigini rivayet etmi~tir. Bu rivayetten dolay1 Muhammed (rh.a.) yeminin de s1ninn
s1nirlanan ~eye bu tarzda girdigini esas alm1~t1r.
Vekilin Bir kimse ba~kas1 ad1na onun emriyle bir ~ey satin al1r ve vekil eden (muvekkil)
muhayyerligi
vekil eden i~in ic,;in muhayyerlik ko~ul koyar da, vekil eden hazir bulunmad1g1 durumda sat1c1, "O
ko~ul koymas1 raz1 oldu" derse, onun bu sbzu kabul edilmez.
c;:unku bu sat1m akdi, vekil eden ic,;in ko~ul konulan muhayyerlik nedeniyle
baglay1c1 degildir. Sat1c1 ise baglay1c1 oldugunu iddia etmektedir. Sat1c1 sat1m
akdinin aslin1 iddia etse de sbzu ancak bir delille kabul edilirdi. Akdin baglay1cil1k
niteligini iddia edince de bbyledir. Bu konuda al1c1ya yemin teklif edilmez. c;:unku
sat1c1 onun degil vekil edenin raz1 oldugunu iddia etmektedir. Allc1nin bu konuda
yemin etmesi istenecek olsa, bu ancak vekil edene vekillikle olur. Yemin de ise
vekillik olmaz. Bir de bu davada sat1c1 haz1r bulunsa bile vekil edenden yemin
isteme hakk1 olmaz. Raz1 oldugu iddia edilen ki~inin yemin etmesi gerekmeyince
vekiline bncelikle gerekmez. Vekil edene yemin etmenin gerekmemesi sat1c1yla
aralannda hic,;bir davanin bulunmamas1ndan dolay1d1r. c;:unku akit bu ikisi aras1nda
yapilmam1~t1r. Yemin ettirme ise, gec,;erli bir davanin varl1g1na dayanir. Aynca ~ayet
vekil edenin yemin etmesi gerekse, vekil, vekil eden hazir bulunup yemin
[13/54]
etmedikc,;e mal1 geri veremez. Nitekim, ay1p nedeniyle mal1 geri vermeye vekil
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 77
atanan ki~i, sat1c1nin, vekil edenin ay1ba raz1 oldugunu iddia etmesi durumunda,
vekil eden hazir bulunup yemin etmedikc:;e, akit konusu mal1 geri veremez.
Burada ise vekilin yemin etmeksizin mal1 geri verme hakk1 vard1r. c:;:unku
vekilin, vekil eden ic:;in muhayyerligi ko~ul koymas1, onun bunu kendi ad1na da
ko~ul koymas1 demektir. Kendi ad1na muhayyerligini du~urecek bir ~ey ortaya
koymad1g1 surece, vekilin mal1 geri verme imkan1 olur. Bbylece anlam1~ olduk ki bu
iddia ile hie:; kimseye yemin teklif edilmez. Sat1c1 vekil edenin raz1 olduguna delil
getirirse, akdi vekil edeni baglar. c:;:unku o iddia ettigi baglay1c1l1k niteligini delille
isbat etmi~tir. Delil ile sabit olan ~ey, gbzle gorulerek sabit olan ~ey gibidir. Vekil,
vekil eden aleyhine bunun isbat1 konusunda daval1 olur. C:::unku o vekil edenin
yerindedir. Vekil aleyhine delil ile isbat gec:;erlidir. Aynca sat1m akdi sat1c1 ile vekil
arasinda gerc:;ekle~mi~tir. 0 durumda vekil, akdin niteliginin aleyhine isbat
edilmesinde daval1 olur. Gormez misin o, muhayyerligi kendisi ic:;in ko~ul koysayd1
aleyhine rizan1n isbat1 konusunda daval1 olacakt1. Vekil eden ic:;in ko~ul
koydugunda da boyle olur.
Sat1c1 iddias1na delil getiremez de, (vekil olan) al1c1 sat1c1y1 bu konuda onaylar
ve vekil eden uc:; gun ic:;inde sat1c1n1n hazir bulundugu bir mecliste "iptal etmi~tim"
derse, sat1m akdi al1c1y1 baglar. c:;:unku vekil olan al1c1n1n ikran vekil eden aleyhine
degil, kendi aleyhine bir delildir. 0 da vekil edenin nzas1yla akdin baglay1c1 duruma
geldigini ikrar etmi~tir. Boyle olunca, kendi hakk1ndaki ikrar ettigi ~ey, delil ile sabit
olmu~ gibi kabul edilir. Bundan sonra sat1c1ya geri verme imkani olmaz. Bu ikrar
vekil eden hakk1nda yok hukmundedir.
Vekil olan al1c1, sat1c1n1n hazir bulundugu bir mecliste uc:; gun ic:;inde, sat1m
akdini iptal ettim, derse, o ba~tan yapmaya yetkili oldugu bir ~eyi iptal etmi~tir. Bu
nedenle ikrannda tohmet yoktur. Bunu surenin gec:;mesinden sonra soylerse
hukum boyle degildir. c:;:unku bu durumda o ba~tan yapmaya yetkili olmad1g1 bir
~eyi ikrar etmi~tir. Sat1m akdini baglay1c1 duruma getiren ~ey de -ki bu bozma
ortaya c:;1kmaks1z1n uc:; gunluk surenin dolmas1d1r- bilinmektedir. Dolay1s1yla vekil
olan al1c1 bozma iddias1nda dogrulanamaz.
Bunun ac:;1klamas1 ~oyledir: Vekil edenin raz1 oldugunu vekilin ikran, onun
ba~lang1c:;ta
muhayyerlik olmaks1z1n akit yapmas1 gibidir. Vekil eden kendisi ic:;in
muhayyerlik ko~ulu ko~arak bir ~ey satin almasin1 ona emretse, o da muhayyerligi
ko~ul koymaks1z1n satin alsa, bu akit vekil edeni degil vekili baglar. Muhayyerligi
ko~ul koyduktan sonra vekil edenin raz1 oldugunu ikrar etmesi de boyledir.

Bir kimse, parc:;as1 ~u fiyata veya toptan ~u fiyata ic:;inde 50 parc:;a kuma~
bulunmak ve Zuttl ti.lru olmak ko~uluyla bir denk satin alsa, veya uc:; gun sureyle
kendisi ic:;in muhayyerligi ko~ul koysa, kuma~lann bir k1sm1n1 geri vermek istese,
onun buna hakk1 yoktur.
78 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
c;:unku ko?ul muhayyerligi akdin tamamlanmasina engeldir. Gormez misin,
muhayyer olan taraf<;:a odenecek bedel, onun mulkiyetinden <;:1kmaz. 0, mal1n bir
k1sm1n1 geri vermekle akdin butunluk niteligini, sat1c1 aleyhine tamamlanmadan
once bozmu~ olur. Ba~lang1<;:ta akdi maim bir k1sm1nda kabul ettiginde olmad1g1
gibi onun buna hakk1 yoktur. Tek akitle satin ald1g1, miktan ol<;:u veya tart1 ile
belirlenen ~eylerle, ticari ewa ve hayvan da boyledir. Butunlugu bozmanin zarar
verdigi veya vermedigi mallar bu konuda birbirine e~ittir. c;:unku tamamlanmadan
once akit butun/Ugunun bozulmasmda bir zarar soz konusudur. c;:unku kotUyu de
iyinin fiyat1y/a satmak i<;:in kotu ma/1 iyiyle kan?tlrmak insanlann adetindendir.
Muhayyerlik ko~ul konulan taraf, kendisinden zaran uzak/a~t1rabilir. Fakat kar?I
tarafa zarar veremez.
Bir kimse her biri on dirhemden u<;: gun muhayyer olmak uzere iki par<;:a
[13/55]
kuma?1. bu kuma?lardan diledigini yaninda tutup digerini iade etmek uzere satin
al1rsa, bu akit Hanefllere gore istihsan deliline gore caizdir.

Se~me (tayin)
O<;: par<;:a kuma?ta da hukum boyledir. O<;:ten fazlada ise akit fasiddir. Zufer
muhayyerligi (rh a) der ki; u<;:ten <;:ogu da az1 da bu konuda e~ittir . Akit fasid olur. O<;: ve ikide de
kural (k1yas) budur. c;:unku sat1m konusu ma/, degerleri farkh kuma~lardan sadece
birisi o/dugu i<;:in belirsizdir. Degeri fark/1 olan mallar da akit konusunun belirsizligi
ise akdin ge<;:erli olmas1na engeldir. Gormez misin al1c1, kuma~lardan her biri i<;:in
fiyat belirlemese sat1~ konusu belirsiz oldugu i<;:in akit fasid olurdu. Kendisi i<;:in
muhayyerligi ko~ul koymasa da akit yine fasid olur. Muhayyerligi ko?ul
koydugunda da boyledir. c;:unku muhayyerligi ko~ul koyma, aldanma gerek<;:esi
uzerinde du?unme imkan1 verir. Fakat aldanmay1 yok etmez.
lstihsana gore verilen hukmun delili ~udur: Bu belirsizlik anla?mazl1ga
gotUrmez. c;:unku ki~i kendisi i<;:in muhayyerlik ko~ulu ko~mu~tur Bu muhayyerligin
hukmu i/e se<;:ebilmektedir. Bir y1gm bugdaydan bir ol<;:egi satin ald1gmda oldugu
gibi, belirsizlik anla?mazhga gotUrmez. Anla?mazhga gotUrmeyen belirsizlik de,
akdin ge<;:eli olmasin1 engellemez. Kendisi i<;:in muhayyerligi ko?ul koymamas1
durumunda hukum boyle degildir. Bu durumda belirsizlik taraflar1 anla~mazl1ga
gotUrur. Her kuma~ i<;:in bir fiyat belirlememe durumunda da hukum boyle
degildir. c;:unku bu takdirde akit konusu maim sat1~ bedeli belirsizdir. Akit sat1?
bedeli belirsiz oldugu i<;:in fasid olur. Aynca sat1~ bedelinin belirlenmemesi
nedeniyle olu?an belirsizlik, muhayyerlik ko?ulundan dolay1 olu?an miktardaki
belirsizlige k1yas edilmi?tir. Bu belirsizligi akit, u<;: ve daha a?ag1 say1da ta?1yabilir.
Bundan fazlasmda ta?1yamaz. Bir de akdin ta?1yacag1 belirsizlik konusu, zamana
k1yas edilerek belirlenmi~tir c;:unku bu belirsizligi akdin ta~1mas1 ihtiya<;:
nedeniyledir. Bir kimse ailesine bir kuma~ satin almak ister ve de ailesini <;:ar~1ya
gotUrmekten ho~lanmaz. Sat1c1 da akit yapmaks1zm ailesine gotUrmesi i<;:in mal1
ona teslim etmeye raz1 olmaz. Bu nedenle al1c1 bu ?ekilde bir akit yapma ihtiyac1
-
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 79

duyar. Bu ihtiya~ da Li~ ile s1n1rl1d1r. c;:unku her tl.ir mal, iyi orta ve kotl.i olmak
uzere Li~ nitelikte olur. Al1c1 Li~ nitelikte kuma~1 evine gotl.irse amaca ula~i11r.
Muhayyerlik ko~ulunda yapt1g1m1z gibi, bu say1nin ustundekilerde de ihtiya~
olmad1g1 i~in k1yasa gore i~lem yapar1z. Ote yandan, muhayyerligin Li~ gun olarak
takdir edilmesi konusunda delil vard1r. Dogru olan budur. c;:unku bu, ko~ul ile sabit
olmu~ bir muhayyerliktir. 0 durumda her ne kadar bu mesele ba~ka konularda
mutlak olarak belirtilse de, bunda surenin bildirilmesi gerekir.
lki kuma~tan birisi telef olur veya ay1plan1rsa, al1c1 onun sat1~ bedelini oder.
Kalani geri verir. Kalan kuma~ta al1c1, telefi durumunda, odeme sorumlulugu
olmayan ki~i (emin) durumundad1r.
c;:unku o kuma~lardan telef olan1 muhayyerlik geregi geri vermekten aciz
kalm1~ ve sat1m akdi onda belirlenmi~tir. c;:unku kuma~ telef olmak uzere iken
al1c1nin elinde ay1planm1~ ve al1c1 onu teslim ald1g1 gibi geri vermekten aciz duruma
du~mu~tl.ir. 0 durumda sat1m akdi bu kuma~ta baglay1c1 duruma gelmi~, sonra da
mulkiyetinde iken telef olmu~ olur. Telef olan kuma~ sat1m akdi i~in belirlenince,
al1c1 digerinde emin olur. c;:unku o bu iki kuma~1, bunlardan sadece biri sat1~a konu
olmak uzere sat1c1nin izniyle teslim alm1~t1r. Oyleyse, bunlardan belirsiz olan biri
sat1~ konusu, digeri emanettir. c;:unku o digerini satin almak i~in teslim almam1~t1r. [13/56]
Sat1m iki kuma~tan birinde olduguna gore telef olan kuma~, sat1~a konu olarak
belirlenir. Al1c1 digerinde emin olur. c;:unku o, bu iki kuma~1 digeri emanet olmak
uzere sat1c1n1n izni ile teslim alm1~t1r.
Muhammed (rh a) bu mesele ile, bir erkegin iki hanim1ndan birisini bo~ay1p
veya iki kolesinden birini ozgur kll1p sonra bu ikisinden birinin olmesi meselesini
birbirinden ay1rm1~t1r. Bu durumda olen degil, hayatta kalan bo~ama i~in
belirlenmi~ olur. Burada ise sat1m i~in, telef olan kuma~ belirlenmi~ olmaktad1r.

Ali el-Kum ml ~byle der: Sonu~ olarak iki mesele aras1nda hi~bir fark yoktur. lki
meselede de telef olan, o ki~inin kendi mulkiyetinde iken telef olmu~tur. Kuma~
meselesinde telef olan, onun mulkiyetinde telef olmu~, dolay1s1yla geri vermek i~in
geriye kalan belirlenmi~tir. Bo~ama meselesinde de olen hanim onun mulkiyetinde
iken olmu~, bu nedenle kalan han1m bo~ama i~in belirlenmi~tir. Ancak dogru olan,
bizim de soyledigimiz ilk gbru~tur. iki mesele aras1ndaki fark1n delili ~udur: Kuma~
telef olmak uzere iken geri verme konusu olmaktan ~1km1~t1r. c;:unku al1c1, satin
ald1g1 ~eyi satin ald1g1 gibi geri vermekten aciz duruma gelmi~tir. Oyleyse zorunlu
olarak sat1m akdi telef olanda, geri vermede de geriye kalanda belirli duruma gelir.
Arna bo~ama ve bzgur k1lma meselesinde, kad1n blmek uzere iken, bo~amanin
kendi uzerinde meydana gelmesi i~in, bo~ama konusu olarak belirlenmi~ olmaz.
$ayet bo~ama o kad1n uzerinde ger~ekle~ecek olsa, blumden sonra ger~ekle~mi~
olur. Halbuki bo~ama blumden sonra meydana gelmez. Boyle olunca hayatta
kalan hanim bo~ama i~in belirlenmi~ olur.
SO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
Bu mesele ?undan farkl1d1r: Bir kimse her biri 10 dirheme, i.l~ gun muhayyer
olmak i.lzere iki kuma~ satin alsa; bunlardan biri kendi yan1nda telef olsa, al1c1
geriye kalan kuma?I geri veremez. c;:unku akit iki kuma?1 da i~ine al1r. Gormez
misin o, bu iki kuma? uzerinde akit yapma hakk1na sahiptir. lki kuma?tan birini geri
vermek imkans1zla?t1ktan sonra tamamlanmadan once akit buti.lnlugu sat1c1
aleyhine bozulacag1 i~in, digerini geri veremez. Burada ise akit kuma?lardan birini
i~ine almaktad1r. Gormez misin o, akdi bu kuma?lann ikisinde de tamamlama
hakk1na sahip degildir. lkisinden biri ay1plan1p yok olunca onun geriye kalan1 geri
verme hakk1 olur.
Kuma?lann ikisi birlikte telef olursa, fiyatlan ayn1 olsun farkl1 olsun al1c1nin
kuma?lardan her birinin yan fiyat1n1 odemesi gerekir.
c;:unki.l bunlardan belirsiz olan biri, sat1m konusudur. Yaninda telef olmas1
nedeniyle ahcinin, bunun bedelini odemesi gerekir. Digeri ise emanettir. lki
kuma?tan hi~birinin digerine sat1m konusu olarak belirlenme onceligi yoktur.
c;:unki.l bunlann durumu telef olmadan once e?ittir. Telef olduktan sonra bunlann
biri sat1? konusu olarak belirlenemez. bncelik verememe nedeniyle, iki kuma?a
sat1? ve emanet hukmi.l birlikte uygulan1r. Bundan dolay1 o, iki kuma?tan her
birinin yans1nda emln, yans1nda ailc1 olur. Aynca kuma? fiyatlanndan her biri, bir
yonden al1c1y1 baglar, diger yonden baglamaz. 0 durumda iki kuma?tan her birinin
fiyat1ndan yans1 onu baglar.
lki kuma? elde var olur da, ailc1 bunlann ikisini de geri vermek isterse bunu
yapabilir.
c;:unku o bu iki kuma?1n birinde emindir. Emanet hukmune gore onu geri
verir. Digerinde kendisi i~in muhayyerlik ko~ul koymu? bir al1c1d1r. Onu da geri
verebilir. Eger iki kuma?tan birini tercih edecek olursa, o kuma?1n sat1? bedelini
oder. c;:unku o, sat1m akdini onda belirlemi? ve onu kendi iradesiyle bor~lanm1?t1r.
Bu nedenle tercih ettigi kuma?in sat1? bedeli onu baglar. Digerinde emin olur.
Bundan sonra o kuma? yaninda kaybolacak olursa, belirttigimiz nedenle onu
odemesi gerekmez.
Bir kimse birini bine, digerini be? yuze iki cariye satin al1p, diledigini al1p
obi.lri.lni.l geri vermeyi ko?ul koysa, tek sozle ikisini birden ozgi.lr kilarsa
muhayyerdir. Hangisini se~erse o ozgi.lr k1ilnir. Digerini geri verir.
c;:unku onun ozgur k1lmas1 iki cariyeden birinde ge~erlidir. O da bu ikisinden
satin al1nm1? olan1d1r. $oyle ki kendisi i~in muhayyerlik ko?ulu oldugu durumda
[13/57]
al1cin1n, satin al1nan cariyeyi ozgur k1lmas1 ge~erlidir. O cariyede muhayyerlik hakk1
di.l?er, digeri de yaninda emanet olur. Bu bak1mdan al1cin1n emanet olan cariyeyi
ozgi.lr klimas1 ge~ersizdir. Ailc1n1n iki cariyeden belirsiz birinde ozgi.lr k1lmasin1n
ge~erli oldugu belli olunca bu konuda a~1klama ona di.l?er. c;:unki.l belirsizlik ondan
kaynaklanmaktad1r. Cariyelerin ikisi de al1c1nin kendi mulkiyetinde bulunup da
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _8I

belirtmeksizin bunlardan birini ozgur k1lmas1nda oldugu gibi ikisinden birini


belirleyince o, ozgur kllma i~in belirlenmi~ olur, digerini de geri verir.
Al1c1 cariyeleri ozgur kllmasa, fakat ikisinde de bir ay1p meydana gelse, ve
bunlardan hangisinde ay1b1n once meydana geldigi bilinmese al1c1, "Fiyat1 be~ yuz
olanda ay1p once meydana gel di" dese, gec;erli olan soz onun sozudur.
(unku muhayyerlik hakk1 onundur. Onun bu iki cariyeden birinde sat1m
akdini belirleme hakk1 vard1r. Kendi yan1nda once ay1planmak suretiyle sat1m
akdinin o cariyede belirlenmi~ oldugunu iddia edince, bu konuda onun sozunu
kabul etmek gerekir. K1yasa gore diger cariyeyi ve ondaki ay1b1n neden oldugu
deger noksanl1g1n1n yans1n1 geri verir. (unku ikisi birlikte telef olsayd1, her birinin
sat1~ bedelinin yans1n1 odeyecekti. lkisi de ay1plan1nca her ikisinin toplam
degerinden bir k1sm1 du~mu~tUr. Du~en k1s1m toplam degere k1yas edilir. Sonra iki
cariyeden her biri odeme sorumlulugu olmama ve olma olas1l1g1 ile kar~1 kar~1yad1r.
Bu olasll1ktan dolay1, cariyelerin du~en degerinin yans1 al1c1n1n sorumlulugunda
olur. Onun sat1m konusu cariyeyi belirleme konusunda sozu gec;erli, fakat diger
cariyede ay1p tazminatin1n kendisini baglayan k1smin1 du~urme konusundaki sozu
gec;ersizdir. Bu nedenle o cariyedeki ay1b1n neden oldugu deger noksanl1g1nin
yans1n1 geri verir.
lstihsan deliline gore, cariyenin ay1b1ndan kaynaklanan deger kayb1 ic;in hi~bir
~ey odemez. (unku cariyelerden birini sat1~ i~in belirlemenin zorunlu sonucu,
digerinin emanet olarak belirlenmesidir. Odeme sorumlulugu olmayan (emin)
ki~inin elinde emanetin belirlenmesi, ona hi~bir odeme yukumlulugu getirmez.
(unku teslim alma ile iki cariyeden sadece birinin sat1~ bedelini al1cinin odemesi
gerekmi~tir. Gormez misin, cariyelerin her ikisi de olseydi, al1c1n1n sadece iki
cariyenin sat1~ bedelinden yansin1 odemesi gerekecekti. Halbuki bu cariyelerden
birinin tam bedelini odemesi gerekmi~tir. 0 da sat1m konusu olarak belirledigi
cariyedir. 0 durumda alicinin bunun yan1nda digerindeki ay1b1n neden oldugu
deger noksanligindan hi~bir pay odemesi gerekmez.
Ay1p her iki cariyede de ayn1 anda meydana gelirse, hangisini isterse onu geri
verir. Digerini yaninda tutar. lkisi birlikte olurse hukum boyle degildir.
Cunku olen cariye yeni bir sat1~a konu olamaz. o durumda boyle bir cariye
sat1~ konusunun belirlenmesine de konu olamaz. Halbuki ay1pl1 bir cariye yeni bir
sat1~a konu olabilir. Oyleyse sat1~ i~in belirlenmeye de konu olur. Bu nedenle
al1c1n1n muhayyerligi cariyeler birlikte ay1pland1ktan sonra da devam eder. (unku
bu cariyelerden biri muhayyerlikte, sat1~ ic;in belirlemeye digerinden daha oncelikli
degildir. Fakat onun ikisini birlikte geri verme hakk1 yoktur. Ay1plar:madan once
hukum boyle degildir. (unku sat1m akdi, akde konu olan cariyede a 11p nedeniyle
al1c1y1 baglam1~ ve bu cariye hakk1ndaki ko~ul muhayyerligi du~mu~tU . Bu yuzden
ikisini birlikte geri veremez. K1yasa gore cariyelerden birini geri verdigi zaman,
82 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
onunla birlikte ay1b1n neden oldugu deger noksanlig1nin yarisin1 da oder. lstihsan
deliline gore birinci bolumde oldugu gibi al1c1n1n bunu odemesi gerekmez.
Bundan sonra ikisinden birinde ba~ka bir ay1p daha meydana gelirse sat1m
akdi onu baglar.
c;:unku her iki cariye de ay1pl1 olmada e~it olduklari i~in, birinci ay1p sat1~
konusunu belirlemede etkili olmayinca yok kabul edilir. Sanki cariyelerden sadece
biri ~u anda ay1planm1~ say1l1r. Bu ise, teslim ald1g1 gibi geri vermekten aciz oldugu
i~in, sat1~ konusunun belirlenmesini gerektirir. Ayn1 ~ekilde iki cariyeden biri olurse
veya al1c1 ona kar~1 bir cinayet i~lerse, sat1m akdi onu baglar. Digerini geri verir.
c;:unku birinci ay1p yok kabul edilmi~tir.
Eger iki cariyeden biri al1cinin elinde blur yahut ay1planmadan once al1c1 bu
[13/58]
cariyeye kar~I bir cinayet i~lerse, 0 cariyede sat1~ baglay1c1 olur. Diger cariyeyi geri
verir. Bu da onun bir benzeridir. ~ayet sat1c1, al1c1n1n se~tigi cariyeyi bzgur k1larsa, o
ozgur kll1nm1~ olmaz. c;:unku al1cin1n tercih etmesiyle onda sat1~ kesinle~mi~tir. Bu
yuzden sat1c1 sahibi olmad1g1 cariyeyi ozgur kllm1~ olur. Sat1c1 cariyelerin her ikisini
de ozgur k1larsa, bu ikisinden kendisine geri verilen cariye ozgur kllinm1~ olur.
c;:unku onun ozgur kllmas1 iki cariyeden birinde ge~erlidir. c;:unku ikisinden biri
sat1m konusudur. Her ne kadar al1c1 onda muhayyer olsa da, o cariye sat1cin1n
mulkiyetinden ~1km1~t1r. Dolay1s1yla sat1cin1n o cariyeyi ozgur kllmas1 ge~erli olmaz.
Digeri emanettir. Hala sat1c1nin mulkiyetindedir. Dolay1s1yla ona ili~kin ozgur kllma
ge~erli olur. Ancak sat1c1n1n ozgur kllmas1 ile al1c1 i~in sabit olan muhayyerlik hakk1
du~mez. c;:unku sat1c1n1n onun muhayyerlik hakkin1 du~urme yetkisi yoktur. Al1c1ya
iki cariyeden hangisini dilersen se~ denilir. 0 bunlardan birini se~ince digeri geri
verilmek i~in belirlenmi~ olur. Bu nedenle sat1c1nin onun hakk1ndaki bzgur kllmas1
ge~erlidir.

Al1c1 her iki cariyeyi de geri vermeyi tercih ederse, sat1c1n1n bzgur kllmas1
bunlardan biri hakkinda ge~erli olur.
c;:unku ikisinden birini ozgur k1ld1g1 zaman o, sat1cin1n mulkiyetinde degildir.
Bundan sonra mulkiyetine donse bile, onun hakk1ndaki ozgur kllmas1 ge~erli
olmaz. Sat1c1n1n bzgur kllmas1 hangisinde oldugu belirsiz olarak bunlardan sadece
birinde ge~erli olunca, bu konudaki a~1klama sat1c1ya du~er.
Al1c1 veya sat1c1 iki cariyeden hi~birini ozgur k1lmasa, fakat al1c1 onlarla cinsel
ili~kide bulunsa, onlar gebe kalsalar, sonra al1c1 iki cariyeden hangisini tercih
ettigini a~1klamadan blse, ilk cinsel ili~kide bulunulan cariye bilinirse, o al1c1nin
ummu veledi olur.
c;:unku al1cin1n onunla cinsel ili~kiye kalk1~mas1, sat1~ akdini onda belirlemek ve
muhayyerligi du~urmektir. c;:unku cinsel ili~ki sadece mulkiyette bulunan cariye ile
helal olur. Al1c1n1n onunla cinsel ili~kiye girmesi o cariyedeki mulkiyeti
kesinle~tirmenin bir gbstergesidir. Gbrmez mis in Peygamber (s.a v )'den rivayet
Sattm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _83
edilen bir hadiste ResOlullah (s a.v.) Berlra (r.a.)'ye, muhayyerlik hakk1 verince ona
~byle dedi:

"Eger kocan seninle cinse/ ili~ki kurarsa, senin muhayyerlik hakkm kalmaz. " 53
Peygamber (s.a v) Berlra'n1n kocasina cinsel ili~ki imkan1 vermesini onun
muhayyerligini du~urucu bir neden kabul etmi~tir. Sat1m akdi, al1c1dan gebe kalan
bu cariyede kesinle~ince, bunun sat1~ bedelini bdemesi gerekir. Bu cariye art1k
onun ummu veledi olur. Diger cariyeyi ve c;ocugunu sat1c1ya geri verir. Cocugun
nesebi al1c1dan sabit olmaz. cunku geri verilen cariyede onun ne mulkiyeti ne de
mulkiyet ~uphesi vard1r. Al1cinin bu cariyenin ukrunu ($uphe ile cinsel ili~kide
bulunulan kad1na mehir yerine bdenen tazminat) bdemesi gerekir. cunku, ~eklen
akit bulundugu ic;in had (ceza) du~mu~tUr. Mulkiyet bulunmaks1z1n yap1lan cinsel
ili~kiye mutlaka had veya ukrdan birisi gerekir. Had du~unce, cariyeye ait ukr
gerekir.
lki cariyeden hangisi ile once cinsel ili~kide bulunuldugu bilinmezse gec;erli
olan soz, al1c1ya mirasc;1 olanlann sbzudur. cunku onlar al1c1nin yerine gec;en
kimselerdir. $ayet al1c1 iki cariyeden once cinsel ili~kide bulundugunu ac;1klam1~
olsayd1, ac;1klamas1nin kabul edilmesi gerekecekti. Onun olumunden sonra
mirasc;1lann1n ac;1klamas1 da boyledir. cunku mirasc;1n1n, once cinsel ili~kide
bulunulan cariyenin sat1~ bedelini terikeden odemesi gerekmi~tir. 0 durumda sat1~
bedeli kendisini baglayan ~eyi ac;1klama konusunda gec;erli olan soz, onun sozu
olur. Eger mirasc;1lar bilmiyoruz derlerse, al1cinin iki cariyeden her birinin sat1~
bedeli ile ukrunun yansin1 bdemesi gerekir. cunku cariyelerden hie; biri sat1~ ic;in
belirlenmeye digerinden daha bncelikli degildir. Dolay1s1yla her ikisine sat1m
akdinin hukumleri uygulan1r. Bunlardan her birinin sat1~ bedelinden yans1 al1c1y1
baglar. Cinsel ili~ki nedeniyle al1c1n1n, ikisinden birinin ukrunu da odemesi gerekli
olmu~tur. lki cariyeden hic;biri buna digerinden daha oncelikli degildir. 0 durumda
al1c1n1n cariyelerden her birinin ukrunun yans1n1 vermesi gerekir. lki cariyenin her
biri kendi degerinin yans1n1 sat1c1ya odemek ic;in c;al1~1r. cunku cariyelerden sat1~
konusu olan, al1c1nin ummu veledidir. Onun olumuyle ozgur olmu~tur.
Cariyelerden hic;biri buna digerinden daha oncelikli degildir. Bu nedenle iki
[13/59]
cariyeden her birinin yans1 bzgur olmu~ sayil1r ve bunlardan her biri kendi
degerinin yans1n1 sat1c1ya bdemek ic;in c;al1~1r. cunku cariyelerden sat1c1n1n
mulkiyetinde bulunan ic;in ummu veledlik hukmu dogmaz. Ayn1 ~ekilde iki
c;ocuktan biri al1c1 aleyhine ozgur olur. Halbuki bu c;ocuklardan hic;biri ozgur
olmaya digerinden daha oncelikli degildir. Bu nedenle ikisinden her birinin yans1

53
lbn EbO )eybe, Musannef, 111/506. Ayrica bkz. EbO DavOd, Talak 20; Darekutn1, Sunen, 111/294;
Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, Vll/225; Zeyle1, Nasbu 'r-raye, 111/198.
84 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
ozgur olur. Bunlardan her biri kendi degerinin yans1n1 sat1c1ya odemek ic;in c;al1~1r.
Bu iki c;ocuktan hic;birinin nesebi al1c1dan sabit olmaz. Cunku bunlardan nesebi
al1c1dan sabit olan belirsizdir. Belirsizlik durumunda, ko~ula baglanabilen tasarruf
sabit olur. Nesep ise ko~ula baglanamayan bir ~eydir. 0 durumda belirsiz olanda
nesep sabit olmaz.
Al1c1 ve sat1c1 iki cariyeyle de cinsel ili~kide bulunurlar ve hem sat1c1 hem de
al1c1 c;ocuklann kendi c;ocugu oldugunu one surerse, al1c1nin once cinsel ili~kide
bulundugu cariye hakk1nda gec;erli olan soz, al1c1n1n sozudur. Bu cariye onun
ummu veledi, c;ocuk da onun c;ocugu olur.
Cunku ac;1klama muhayyerligi sat1c1ya degil al1c1ya aittir. 0 durumda belirleme
konusunda al1cinin sozunu kabul etmek, sat1cin1n sozunu kabul etmekten daha
onceliklidir. Sonra onun diger cariyenin ukrunu odemesi gerekir. Cunku o, diger
cariyeyle sat1c1nin mulkiyetinde iken cinsel ili~kide bulunmu~tur. Diger cariye ve
c;ocugu sat1c1n1nd1r. Bu c;ocugun nesebi sat1c1dan sabit olur. Cunku sat1c1n1n onu
kendi mulkiyetinde iken gebe b1rakt1g1 ortaya c;1km1~t1r. Sat1c1 cinsel ili~kide
bulundugunu ikrar ettigi ic;in, al1c1ya ait ummu veledin ukr'unu odemesi gerekir.
$upheden dolay1 da ceza du~mu~tUr. Dolay1s1yla onun ukr'u odemesi gerekir.
Sonra sat1cin1n odeyecegi ukr al1cin1n odeyecegi ukr'la takas edilir. Eger bir fazlal1k
olursa bu fazlal1g1 biri digerine geri verir.
Sat1c1 ve al1c1 ac;1klama yapmadan olurlerse gec;erli olan soz al1c1nin
mirasc;ilannin sozudur. Cunku onlar al1c1 yerine gec;erler. Aynca sat1~ bedeli de
onlan baglayacakt1r. Eger onlann bilgileri yoksa, c;ocuklardan hic;birinin nesebi,
sat1c1dan da al1c1dan da sabit olmaz. Cunku bunlann her birinden nesebi sabit olan
c;ocuk bilinmemektedir. Her iki cariye ve c;ocuklan ozgurdur. $oyle ki cariyelerden
her biri al1c1 ile sat1c1dan birinin ummu veledidir. Efendilerinin vefat1 ile ozgur
olmu~lard1r. Cocuklar da boyledir. Celi~ki ve e~itlikten dolay1 al1c1nin her iki
cariyeden sat1~ bedelinden yans1n1 odemesi baglamaz. Onun aynca iki cariyeden
her birinin ukr'undan yans1n1 odemesi gerekir. Ayn1 ~ekilde sat1c1 da cariyelerden
her birinin ukr'undan yans1n1 odemek zorundad1r. Bunda takasa gidilir. Cunku
once teslim allp sonra geri vermede bir yarar yoktur. lki cariye ve c;ocuklar al1c1 ile
sat1c1 aras1nda ortak degildir. Cunku bunlar ozgur olmu~tur.
Ahc1 ile sat1cmm
muhayyerlik
Sat1c1 ile al1c1 muhayyerligin ko~ul konulup konulmad1g1 konusunda goru~
ko~ulunun ayril1g1na du~erlerse gec;erli olan soz, muhayyerligin olmad1gin1 soyleyen taraf1n
ko~ulup
ko~ulmad1gmda
sozudur.
ihtilaf etmeleri
Cunku o, akdin geregi olan bir ~eye tutunmu~tur. Bu da akdin baglay1c1
olmas1d1r. Aynca, muhayyerlik akdin hukukl sonuc; dogurmas1na engeldir. Bu
bak1mdan ancak ko~ul koyma ile sabit olur. Taraflardan muhayyerlik oldugunu
iddia eden, fazladan bir ko~ulu iddia, digeri de bunu inkar etmektedir. Gec;erli olan
soz, vade iddias1nda oldugu gibi inkar eden taraf1n sozudur.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _85

Eger taraflar muhayyerligin suresinde goru~ aynl1gina du~erlerse, surelerden Muhayyerligin


siiresinde
en k1sasin1 kabul eden taraf1n sozu ge<;erlidir.
ihtilaf
<;:unku sabit olan muhayyerlik, suresi uzerinde ittifak edilen muhayyerliktir ..
Onlann bu bolumde, bu sureden fazla miktara ili~kin goru~ aynllklan, birinci
bolumde muhayyerligin asl1na ili~kin goru~ aynl1klan gibidir.
Eger taraflar muhayyerlik suresinin ge<;ip ge<;medigi konusunda goru~
[13/60]
aynl1g1na du~erlerse ge<;erli olan soz surenin ge<;tigini inkar eden tarafin sozudur.
<;:unku her iki taraf da muhayyerligin varl1g1 konusunda birbirlerini
dogrulam1~lard1r. Sonra da bunlardan biri surenin ge<;mesiyle muhayyerligin
du~tUgunu iddia etmi~tir. Dolay1s1yla vade meselesinde oldugu gibi onun sozu
ancak bir delil ile kabul edilir. Bir de sat1m akdi sonradan meydana gelmi~ bir
olayd1r. Sonradan meydana gelen bir ~ey, en yakin zamanda meydana gelmi~
kabul edilir. Muhayyerlik suresinin ge<;tigini iddia eden taraf, sat1m akdini ~u andan
u<; gun oncesine dayand1rmaktad1r. Dolay1s1yla bu konuda onun sozu ancak bir
delil ile kabul edilir. Kabul edilmedigine gore, aralannda sat1m akdi, ~u anda
meydana gelmi~ sayll1r. Bu nedenle muhayyerlik suresinin sona ermesi ~imdiden
ba~layarak gunlerinin ge<;mesi ile olur.

Sat1~ konusu bir ev olur, muhayyerlik sat1c1ya ait olursa, bu evde ~uf'a (on Muhayyerlik
ko~uluyla
allm) hakk1 dogmaz. sat1lan
malda ~uf'a
<;:unku sat1c1nin muhayyerligi, sat1~ konusu malin mulkiyetinden <;1kmasina (on ahm)
engeldir. $oyle ki sat1c1nin muhayyerlik ko~uluyla birlikte sat1~a nzas1 tam degildir.
Sat1~ konusu malin mulkiyetinden <;1kmas1 ise, onun buna nzas1n1n tam olmas1na
dayan1r. $uf'a hakk1nin dogmas1, sat1c1nin maldaki hakk1nin kesilmesine baglld1r.
<;:unku ~uf'a (on al1m), yeni kom~unun kotU kom~ulugundan dogacak zarann
uzakla~t1nlmas1 i<;in me~ru k1l1nm1~t1r. Bu da ancak sat1cin1n maldaki hakk1nin
kesilmesinden sonra olur.
Eger muhayyerlik al1c1ya ait olursa evde ~uf'a hakk1 sahibi (~efi') i<;in ~uf'a
hakk1 dogar.
<;:unku sat1cin1n hakk1 kesilmi~ ve onun taraf1ndan sat1m akdi baglay1c1
olmu~tur. On al1m ($uf'a) hakk1n1n dogmas1 da sat1m konusu malda al1c1n1n
mulkiyetinin dogmas1na bagl1d1r. Gormez misin, sat1c1 "Ben bu evi falana
satm1~t1m", alic1 da "ben onu satin almad1m" derse, ~uf'a hakk1 sahibi o evi, ~uf'a
hakk1n1 kullanarak alabilir. Aynca al1c1, eve mulkiyet veya tasarruf olarak daha <;ok
hak sahibi olmu~tur. Dolay1s1yla yeni kom~unun kotU kom~ulugundan dogacak
zarar ger<;ekle~mi~ sayi11r. 0 durumda ~uf'a hakk1 sahibinin evi alarak bu zaran
uzakla~t1rma hakk1 dogar.

Bir kimse ba~ka bir kimseye "$u mal1 gotUr, bugun ona bak. Eger ho~una
giderse, o bin dirheme senindir." ya hut "Bugun ho~una giderse, o bin dirheme
86 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebstit

senindir." derse bu sat1~ taraflann ko~ul koyduklan ~ekilde istihsan deliline gore
caizdir.
K1yasa gore bu sat1~ gec;:ersizdir. Bu goru~ Zufer (rh J'in goru~udur.
K1yas1n delili ~udur: Sat1c1 teklifin (icab1n), nza ko~uluna bagland1g1n1 ac;:1kc;:a
ifade etmi~tir. Sat1m akdinde icap, ko~ula baglamay1 kabul etmez. Nitekim,
sat1c1n1n "$ayet konu~ursam o mal ~u kadara senindir," demesi durumunda da
hukum boyledir.
lstihsanin de/iii de ~udur: Taraflar bir gun sureyle muhayyerlik anlam1n1 ifade
edecek beyanda bulunmu~lard1r. Dikkate al1nacak ~ey de beyanin ifade ettigi
anlamd1r. Sanki sat1c1 "Geceye kadar sen muhayyer olmak uzere sana satt1m."
demi~tir. <;:unku onun sozunu mumkun oldugu surece gec;:erli olacak bir anlama
c;:ekmek gerekir.

Muhayyerlik Sozde kelimeler one ve sona alinabilir. Sozun kelimeleri one ve sona alarak
ko~uluyla satin gec;:erli duruma getirilmesi dinde izlenen bir yoldur. Bun a gore sat1c1 sanki "Mal,
ahnan maim,
deneme bugun ona raz1 olursan senindir. Yoksa onu bana geri verirsin." demi~ kabul edilir.
amac1yla
kullanilmas1 Al1c1 muhayyer olur ve cariyeye hizmet ettirirse, onun uc;: gunluk muhayyerlik
hakk1 vard1r.
<;:unku kale satin almada muhayyerlik, bunun ic;:in ko~ul konulur. Al1c1
muhayyerlik suresi ic;:inde koleye hizmet ettirip uygun mu yoksa degil mi diye
bakar. Ayn1 ~ekilde yuruyu~une bakmak ic;:in hayvana binerse veya bedenine uyup
uymad1gina bakmak ic;:in gomlegi giyerse de onun muhayyerligi devam eder.
<;:unku al1c1n1n ula~may1 amac;:lad1g1 bilgi ancak denemekle edinilir. Bundan dolay1
muhayyerlik ko~ul konulur. Denemek hayvana binerek ve onu yuruterek, elbiseyi
giyerek olur. Bundan sonra ikinci kez giyerse, bu onun akde raz1 olmas1 demektir.
<;:unku muhayyerligin geregi ilk giymeyle yerine getirilmi~tir. lkincisi tercih etme
anlamina gelir.
Al1c1 hayvan uzerinde yolculuk yaparsa, ona raz1 olmu~ demektir. <;:unku
[13/61] hayvan, uzerinde yolculuk yaparak denenmez. Yolculuk normal olarak ancak kendi
mulkiyetinde olan bir hayvanla yapll1r. lnsan adeten ba~kas1n1n hayvan1 ile
kiralamaks1z1n yolculuk yapmaz. Ayn1 ~ekilde a/1c1 evde oturursa muhayyerligi
devam eder. Hukum, konu degi~tigi ic;:in farkl1 olmu~tur. Satin almadan once evde
oturuyor ise, satin ald1ktan sonra evde oturmaya devam etmesi, onun
muhayyerligini du~urmez. Eger satin ald1ktan sonra o eve ta~1n1r ve oturursa
muhayyerligi du~er. <;:unku bu normal olarak deneme degil mulkiyetinin
kesinle~mesine nza say1hr.

Al1c1 cariyeyi ~ehvetle operse veya onun cinsel organ1na ~ehvetle bakarsa bu,
cariyeye raz1 olmakt1r.
Sat1m Si:izle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 87

c;:unku bu davrani~ ancak mulkiyette bulunan cariyede helal olur. Al1c1nin


bunu yapmas1 raz1 oldugunun gostergesidir. 0 durumda cinsel ili~kide bulunmas1
gibi al1c1n1n mulkiyeti cariyede kesinle~ir.
Eger cariye alic1nin cinsel organ1na bakarsa, veya cariye onu ~ehvetle aper
veya ok~ar, al1c1 da onun bunlan ~ehvetle yapt1g1n1 ikrar ederse, cariyedeki sat1~,
baglar ve cariyenin annesi ve k1z1 ona haram olur.
Bunlar ric'i 54 bo~amada kanya donu~te de boyledir. Bu EbO Yusuf (rh a )'un
goru~udur. 0 bu nu EbO Hanlfe (rh a )'nin kanya don Li~ konusundaki goru~une k1yas
etmi~tir.

Muhammed (rh.a )'in goru~une gore ise, cariyenin al1c1ya yapt1klan, onun
cariyeye raz1 oldugu anlamina gelmez. c;:unku al1c1 hic;bir ~ey yapmam1~t1r. Al1cinin
muhayyerligi ancak onun yapt1g1 bir davran1~la veya nzasin1n gostergesi olan bir
davrani~ta bulunmas1yla du~er. Cariyenin yapt1klan al1c1nin cariyeye nzas1n1n
gostergesi olamaz. Bu sadece al1c1nin onun efendisi oldugunun gostergesidir.
Cariye bunu ac;1kc;a soylese veya muhayyerligi du~urse bu cariyenin ortaya koydugu
gec;ersiz bir davrani~ olur. Bu mesele cariyenin kendi canina k1ymas1 meselesine
benzemez. Burada alic1nin muhayyerliginin du~mesi, cariyenin fiilinden dolay1
degil, onu teslim ald1g1 gibi iade etmekten aciz olmas1ndan dolay1d1r. Gormez
misin cariye hit;bir kimsenin mudahalesi olmaks1z1n ay1plansa yine al1cin1n
muhayyerligi du~er.
EbO Yusuf (rh )'a ait goru~un deli Ii ~udur: Cariyenin allc1ya yapt1g1 fiil, sonuc;
itibariyle al1c1n1n cariyeye yapt1g1 fiil gibidir. Nitekim cinsel ili~kide bulunsalard1
boyle olacak mesela al1c1 uyurken cariye onun cinsel organ1n1 kendi cinsel organina
girdirse, bunu cariyeye al1c1n1n yapt1g1nda oldugu gibi muhayyerligi du~er. Cinsel
ili~kiye gotLiren davran1~lar da boyledir. Gormez misin, hurmet-i musahera (evlilige
dayanan evlilik yasag1) konusunda cinsel ili~ki ile buna gotLiren davrani~larda,
kad1nin erkege yapt1g1 fiil ile erkegin kadina yapt1g1 fiil birbirine e~it tutulmu~tur.
c;:unku muhayyerligi bizzat fiil degil onun sonucu du~urur. Bu da fiilin sadece
mulkiyette olan bir cariyede helal olmas1d1r. Her iki taraf it;in helallik, mulkiyet
ac;1s1ndan sabit olur. Cariyeye bunlan al1c1 yapt1g1nda bu nedenle muhayyerlik
du~tLigu gibi, cariye yapt1g1nda da boyledir. Sonuc;tan kaynaklanan delil olduktan
sonra, nzas1 olmasa da al1c1nin muhayyerligi devam etmez. Nitekim sat1m
konusunun al1c1nin elinde, ister onun fiili ile ister onun fiili olmaks1z1n ay1planmas1
durumunda da hukum boyledir. Orada mal1 teslim ald1g1 ~ekilde geri vermekten
aciz oldugu gibi burada da ondan aciz kalm1~t1r. c;:unku ki~i cariyeyi babasindan
satin alm1~ olsa, o bu cariyeyi babas1na helal iken satin alm1~t1r. Bu fiillerden sonra
onu geri verecek olsa, babas1na haram olarak geri vermi~ olur. Boyle geri vermek

Sadece bo~ama i~in sarfedilen bo~sun, bo~ ol, bo~ad1m v.b. sdzleriyle kocanin hanim1n1 bo~amasma
54

ric'i (kolay ddnO~IO) bo~ama denir.


SS _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit

mumkun degildir. Bunun delili ric'i talakla bo~anm1~ olan kanya dbnu~tUr. Burada
kadin, kocas1nin kendisine dbnu~ yapt1g1n1 ac;;1kc;;a sbylese, onun bu sbzu gec;;erli
olmaz. Aynca kanya dbnu~un sabit olmas1 konusunda kad1n1n kocas1na yapt1g1 fiil,
kocan1n kansina yapt1g1 fiil gibi kabul edilmi~tir. Bu mesele de onun bir benzeridir.
EbO Yusuf (rh.a) der ki, "Muhayyerlik konusunda bu c;;ok c;;irkin bir davran1~t1r.
Fakat bunlann hepsi tek bir k1yast1r." 0 demek istiyor ki, nikah nedeniyle helallik,
[13/62]
kan koca aras1nda ortakt1r. Halbuki al1c1 ile cariye arasinda satin alma akdinin
haklan konusunda hic;;bir ortakl1k yoktur. Fakat bunlann hepsi daha once
belirttigimiz yonden tek bir k1yast1r. Al1c1nin "Cariye bun Ian bana ~ehvetle yapt1"
~eklindeki ikran gec;;ersizdir. (unku cariyenin muhayyerligi du~urme konusundaki
sbzu gec;;ersizdir. Alic1nin bunu ikrar etmesi kendi aleyhine bir delildir. Gbrmez
misin cariyenin anne ve k1zin1n al1c1ya haram olmas1 konusunda onun bunu ikran
gec;;erlidir. Oyleyse muhayyerligin du~mesinde de gec;;erli olur.
Bi~r, EbO Yusuf (rha.)'dan ~oyle rivayet etmi~tir. "Eger cariye al1c1ya bu fiilleri o
istemedigi durumda el c;;abuklugu ile yapm1~sa muhayerligi du~mez. ~ayet al1c1
cariyeye bu fiilleri yapma imkan1 verirse, 0 takdirde cariyenin al1c1y1 ~ehvetle opme
ve ok~ama imkan1 elde etmesi nedeniyle al1cin1n nzas1na gbsterge bulundugu ic;;in
muhayyerligi du~er.
Vekil bir hizmetc;;i satar, vekil edenin emriyle onun ic;;in muhayyerlik ko~ul
koyar da, sat1c1 (vekil) "Vekil eden, raz1 olmu~tur." vekil eden de "Raz1 olmad1m."
derse, gec;;erli olan soz, raz1 olmad1gina dair yemini ile birlikte vekil eden in sozudur.
(unku o, vekillik akdinde kendisi ic;;in muhayyerligin ko~ul konulmasin1
emrederek nzay1 haric;; tutmu~tur. Bu nedenle hizmetc;;iyi satsa fakat vekil eden ic;;in
muhayyerligi ko~ul koymasa sat1~1 yururluk kazanmaz. Bu durumda vekil, vekillik
akdinde vekil edenin nzay1 kendi ad1na haric;; tuttugunu bilmedigi iddias1nda
bulunmakta, vekil eden de bunu inkar etmektedir. Vekilligin aslin1 inkar etme
konusunda oldugu gibi gec;;erli olan sbz, yemini ile birlikte inkar edenin sozudur.
Vekil eden, muhayyerligine dayanarak akdi bozdugu durumda, vekil eden ile
alic1, hizmetc;;i konusunda anla~mazl1ga du~up vekil eden "Bu benim satt1g1m
hizmetc;;i degil" al1c1 ise "Hay1r o benim senden satin ald1g1m hizmetc;;idir" derse
gec;;erli olan soz, alic1nin sozudur.
(unku vekil eden, muhayyerligi nedeniyle akdi bozunca, hizmetc;;i al1cin1n
elinde fakat onun mulkiyetindedir. Mulkiyet belirlemede gec;;erli olan soz, ister
bdeme sorumlulugu olmayan (emln), ister gaspc;;1 gibi bdeme sorumlulugu olan
(damin) olsun, mall elinde bulunduran1n sbzudur.

Muhayyerlikte Eger muhayyerlik ic;;in bir sure belirtilmemi~se, muhayyerlik hakk1na sahip olan
sure ko~ulu taraf, uc;; gun sureyle bu hakk1 kullanabilir. Sat1m1 tercih etmeksizin uc;; gun
ko~ulmamas1
gec;;erse, EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore sat1m akdi fasid olur.
Sat1m Siizle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 89
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a.), o Lie; gun gec;tikten sonra da muhayyerlik
hakk1ni kullanabilir derler. Zufer (rh a) ise, muhayyerlik hakk1n1 Lie; gun ic;inde
kullansa bile caiz degildir, der. Bu goru~ler, daha once gec;mi~ olan ~u ilkelere
dayan1r. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore, Lie; gunden fazla muhayyerligi ko~ul koymak caiz
degildir. Muhayyerligin mutlak olarak ko~ul konulmas1, ebedi olmas1n1 gerektirir.
Gormez misin ay1p muhayyerligi gibi vakitle sin1rland1nlmam1~ olan bir
muhayyerlik, ebedi olarak sabit olur. Aynca bu muhayyerligi dl.i?Lirme gec;mi~te
degil, gelecekte etkili olur. Oc; gun gec;meden once muhayyerlik du~erse, onun
muhayyerligi dl.i?Lirmesi gelecekte etkili olmu? olur. Gec;en zaman akdin gec;erli
olmas1yla c;eli~mez. 0 durumda EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore akit gec;erli olur.
Muhayyerlik dorduncu gun geldikten sonra dl.i?erse, gec;en zaman akdi fasid
duruma getirmek ic;in yeterli olur. Bu fasid olmay1 du~urmek imkans1zla~1r.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore, gec;en sure kendi ic;inde belli degildir
ve bu sure akdin gec;erliligini ortadan kald1rmaz. Zufer (rh a.)'e gore, a kit her ne
zaman fasid olursa onu gelecekte gec;erlilige donl.i?tl.irmeye c;are yoktur. Hanefl
alimler (rh a) boyle bir akdin ba?ta gec;erliligi konusunda farkl1 gorl.i?ler ileri
surmu~lerdir. Bazllanna gore bu akit fasiddir. Daha sonra muhayyerligin
dl.i?Lirulmesi ile gec;erlilige donl.i?Lir. En dogrusu bu goru~ sahiplerinin ~oyle
demesidir. Bunda akdin durumu dikkate al1n1r. Bu akit ~imdi baglay1c1 olmayan bir
[13/63]
akittir. c;:unku muhayyerlik etkisini akdi fasid k1lmada degil, baglay1ci11g1n1
engellemede gosterir. Fasid k1lan etken, dorduncu gundeki muhayyerliktir. Bu da
ancak Lie; gun gec;tikten sonra dl.i?Linulebilir. Fasid olma akde yerle?medigi surece
onun ic;in bu nitelik belirlenmi? olmaz. Al1c1n1n Lie; gun ic;inde muhayyerligini
du~urmesi, sat1~ konusu koleyi ozgur k1lmas1, onun kendi elinde olmesi, yahut
ay1planmas1 olaylan meydana gelerek, gelecekte al1c1nin muhayyerliginin dl.i?mesi
ve beyan edilen sat1~ bedelinin onun zimmetinde bore; olmas1 konusunda birbirine
e~ittir. Bu nu Kerhl (rh a.), e/-Camiu's-Sagir adl1 eserinde anm1?t1r. Bununla dorduncu
gun gelmeden once akdin fasid olduguna hukmedilemeyecegi ortaya c;1kar.
Biri bin digeri be~ yuz dirhem fiyat1nda olan iki koleden diledigini al1p
oburunu geri vermek ko?uluyla satin aIsa, ikisi de olse ve sat1c1 "Fiyat1 bin olan
once oldu" allc1 da "Hay1r fiyat1 be~ yuz olan once oldu" dese, bu meselede EbO
Yusuf (rh a.) onceleri ?Oyle diyordu: Hie; birinin soyledigi kabul edilmez. Al1c1ya, fiyat1
bin olan kolenin once oldugunu bilmedigine dair, sat1c1ya da, fiyat1 be~ yuz olanin
once oldugunu bilmedigine dair yemin ettirilir. Bu ikisinden hangisi yemin
etmekten kac;1n1rsa, kar~1 tarafin iddias1 onu baglar. Her ikisi de yemin ederlerse,
kolelerden her birinin sat1? bedelinden yansin1 vermesi gerekir.
Sonra EbO Yusuf (rh a) bu goru~unden donup ~oyle demi?tir: Bu konuda,
sat1c1 delil ortaya koyamazsa, al1c1n1n sozu kabul edilir. Bu ayn1 zamanda
Muhammed (rh.a.)'in de gorli?Lidur. EbO Yusuf (rh a )'un birinci gorli?unun deli Ii de
90_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

~udur: lki taraftan her biri, digeri aleyhine ba~ka bir mecliste yap1lan akit iddia
etmektedir. 0 durumda bunlardan her birine diger taraf1n iddias1 uzerine yemin
teklif edilir. Nitekim sat1c1: "Bu koleyi sana bine satt1m" al1c1 da "Ben sadece
senden ~u diger koleyi be~ yuze satin ald1m" demesi durumunda da hukum
bbyledir. Bu bolumde sat1c1 ve al1c1dan her birinin geri:;ekten hem davac1 hem de
davac1nin iddias1n1 kabul etmeyen daval1 oldugunu, sat1m konusunun telefinin
yemin teklifine engel olmayacag1ni daha once ac.;1klam1~t1k. Taraflardan her birine
bildigi uzerine yemin teklif edilir. <;:unku bu, onlann yapmad1g1 bir davran1~ uzerine
yemin teklifidir. Bu da once blmedir. lki taraf da yemin ederse her birinin davas1,
kar~1 taraf1n yemini ile du~er. Halbuki biz kblelerden birinde sat1m akdinin baglay1c1
oldugunu ve bunun sat1~ bedelinin al1c1n1n zimmetinde bore.; oldugunu kesinlikle
biliyoruz. lki kbleden hie.; birine bncelik verme durumu sbz konusu degildir. Buna
gore al1c1 iki koleden her birinin sat1~ bedelinden yans1n1 verir. Yahut iki kolenin
olumleri aras1ndaki tarih bilinememi~tir. Her ikisi birlikte olmu~ kabul edilir. Her
ikisine de hem sat1~ hem de emanet hukmu uygulan1r.
EbO Yusuf (rh a.)'un sonraki goru~unun deli Ii de ~udur: Sonuc.; olarak gbru~
aynl1g1, sat1c1n1n alic1dan alacag1 sat1~ bedelinin miktan konusundad1r. Sat1c1
fazlal1g1 iddia etmektedir. 0 durumda onun bu iddiay1 ispatlayan delili ortaya
koymas1 gerekir. Al1c1 da o fazlal1g1 inkar etmektedir. Gec.;erli olan sbz yemini ile
birlikte onun sbzudur.
Muhammed (rh.a.)'in kuralina gore bu mesele, sat1~ konusu mal1n telefinden
sonra taraflann sat1~ bedeli konusundaki gbru~ aynl1g1n1n bir benzeri degildir.
<;:unku orada taraflann her biri ba~ka bir akit iddia etmektedir. Daha once de
ac.;1klad1g1m1z gibi, bin dirheme yapilan sat1~. iki bin dirheme yap1lan sat1~tan ba~ka
bir sat1~t1r. Burada ise taraflar, akdin iki koleden her birinde, beyan edilen sat1~
bedeli ile yapild1g1 konusunda birbirlerini dogrulamaktad1rlar. Onlar sadece beyan
edilen sat1~ bedelinden al1c1y1 baglayan miktar konusunda gbru~ aynl1g1na
[13/64]
du~mu~lerdir. Fazlal1g1 inkar ettigi ic.;in gec.;erli olan sbz al1c1n1n sbzudur.

Her iki taraf1n da delili varsa al1c1y1 bin dirhem oder. <;:unku sat1c1n1n delili
fazlal1g1 isbat etmektedir. Ayn1 ~ekilde kblelerin her ikisinde de ay1p meydana gelir.
Once ay1b1n hangisinde meydana geldiginde taraflar gbru~ aynl1g1na du~erler. Her
ikisi delil ortaya koyarsa, al1c1 taraf1ndaki hakk1nda fazlal1g1 isbat ettigi ic.;in, kabul
edilmesi gereken delil, sat1c1nin delilidir.
Bir kimse, sat1c1 uc.; gun muhayyer olmak uzere bir kale satin alsa, kolenin eli
al1c1 yan1nda kesilse, sat1c1 muhayyerdir. Dilerse al1c1y1 bu sat1~la baglar. Ondan sat1~
bedelini al1r. Dilerse kolesini geri al1r.
<;:unku ay1p, kale al1c1nin sorumlulugunda iken meydana gelmi~tir. Bu ise
sat1c1nin muhayyerligine ayk1n degildir. Kesildikten sonra da onay (icazet) konusu
kale vard1r. Dolay1s1yla sat1c1nin muhayyerligi devam eder. Eger kbleyi geri almak
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _91

isterse, kolenin yari degerini cinayeti i~leyen ki~i ile al1c1dan isteme konusunda
muhayyer olur. c;:unku sat1c1n1n muhayyerligi sat1~ konusu malin, sat1c1nin
mulkiyetinden c;1kmasina engeldir. Buna gore kolenin elini kesen ki~inin cinayeti
onun mulkiyetinde fakat teslim ald1g1 ic;in al1c1n1n sorumlulugunda meydana
gelmi~tir. Gasbedilen bir kolenin elinin, gaspc;inin yaninda kesilmesinde oldugu
gibi, odettirme konusunda muhayyerlik sat1c1nin olur. Eger sat1c1 eli kesen ki~inin
pe~ine du~erse o, tazminat1 al1c1dan isteyemez. c;:unku kesen ki~i, kendi
cinayetinden dolay1 tazminat odemi~tir. Sat1c1, al1c1nin pe~ine du~meyi tercih
ederse, al1c1n1n odedigi tazminat1 eli kesen ki~iden isteme hakk1 vard1r. c;:unku bu
tazminat al1c1nin zimmetinde eli kesen ki~inin cinayetinden dolay1 sabit olmu~tur.
0 durumda al1c1 bu tazminat1 ondan ister. Eger kolenin elini sat1c1 kesmi~ olursa
onun bu davran1~1 sat1m akdini bozmak say11ir. Bundan sonra onun bu sat1~1
baglay1c1 duruma getirme hakk1 kalmaz. c;:unku insanoglunda el, degerinin
yaris1d1r. Sat1c1 kendi fiili ile kolenin yari degerini geri alm1~t1r. Muhayyerlik geregi
geri almada akdin butOnlugu bozulmaz. Sat1cin1n geri almak suretiyle kolenin
yar1s1nda sat1m akdini bozmas1, tamam1nda bozma kabul edilir. Bu nedenle onun
bundan sonra sat1m akdini baglay1c1 duruma getirmeye hakk1 olmaz.
Bir kimse uc; gun muhayyer olmak uzere bir cariye satin al1r, cariye kendi
yan1nda c;ocuk dogurursa, muhayyerligi sona ermi~ olur.
c;:unku cariye, dogumla ay1planm1~t1r. Al1c1 veya ba~kas1, cariye ile Allah'in
emrine ayk1ri olarak veya ba~ka ~ekilde cinsel ili~kide bulunursa da boyledir. c;:unku
al1c1n1n onunla cinsel ili~kisi, akde raz1 oldugunun gostergesidir. Sahibinden
ba~kas1nin cariyeyle cinsel ili~kisi onu ay1pland1rmakt1r. Ay1b1n al1c1nin
sorumlulugunda iken meydana gelmesinin onun muhayyerligini du~urdugunu
daha once ac;1klam1~t1k. Aynca cinsel ili~ki ile elde edilen yarar, hukmen cariyenin
bedeninden bir parc;a gibidir. c;:unku cinsel ili~ki ile elde edilen yarar, nikahla sahip
olunan bir ~eydir. Nikahla sahip olunan ~ey ise, hukmen maddl bir deger gibidir.
Bu nedenle cinsel ili~kide bulunma hakk1 al1c1 ic;in ebedi olarak sabit olur. Sat1~
konusu malin bir k1sm1n1 tOketmek, tOketici ister al1c1 ister ba~kas1 olsun al1c1nin
muhayyerligini du~urucudur.
Bir musluman ba~ka bir muslumandan uc; gun muhayyer olmak uzere bir kole
satin al1r ve Allah korusun al1c1 uc; gun ic;inde dinden c;1karsa, onun koleyi geri
verme hakk1 vard1r. Ne Islam ne de kufOr ona hic;bir bore; yuklemez.
c;:unku dinden c;1kma nedeniyle, onun iradesi ortadan kalkmaz. bte yandan
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a.)'e gore al1c1n1n muhayyerligi, kolenin mulkiyetine
girmesine engel degildir. Onun muhayyerlik hakk1n1 kullanarak geri vermesi, koleyi
mulkiyetinden c;1karmak gibidir. Bu iki imama gore dinden c;1kan/murtedin bu
tasarrufu gec;erlidir. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore al1c1n1n muhayyerligi, kolenin onun [13/65]
mulkiyetine girmesine engeldir. 0 geri vermekle, ba~kasinin mulkiyetine bir ~ey
92_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
vermi~ olmaz. Koleye sahip olmaktan kac;1nm1~ olur. Dinden c;1kmas1, onun bu
davran1~1n1 engellemez. Aynca Hanefl imamlanm1z (rh a) arasinda, bedelin
muhayyerlik ko~ul koyulan taraf1n mulkiyetinden c;1kmad1g1 konusunda hic;bir
goru~ ayrll1g1 yoktur.
$afil (rh a )'nin bu konuda uc; goru~u vard1r. Bir goru~ bu nun bir benzeridir.
Ba~ka bir goru~. bedel muhayyer olan taraftan c;1kar ve diger taraf1n mulkiyetine
girer. <:;:unku muhayyerlik ko~uluyla birlikte akit meydana gelmi~ olur. Dolay1s1yla
hukukl sonucu dogar. Bu da mulkiyettir. Ay1p muhayyerligi gibi bu muhayyerlik de,
buna engel degildir. Ba~ka bir goru~e gore ~oyle der. Eger muhayyer olan taraf,
muhayyerligini du~ururse, bedelin akdin yaplld1g1 andan itibaren onun
mulkiyetinden c;1k1p kar~1 tarafin mulkiyetine girdigi anla~i11r. Bu hukum $afil
(rh a.)'nin, ~u kural1na dayanir. Muhayyerlik, sat1m akdi mulkiyet sonucu doguracak
bic;imde kurulduktan sonra meydana gelen bir ~eydir. Bu, muhayyerligin
du~mesiyle ortadan kalk1nca, akdin yaplld1g1 andan itibaren mulkiyetin sabit
oldugu ortaya c;1kar.
Hanefilere (rh a) ait goru~un deli Ii ~udur. Ticaret yoluyla mal bir kimsenin
mulkiyetinden ancak tam raz1 olduktan sonra c;1kar. Muhayyerligin ko~ul
konulmas1yla onun nzas1 yok olur. Ko~ulu gerc;ekle~meksizin akit, sonuc;
dogurmada etkili olmaz. Nitekim bo~ama yemini de boyledir. Ko~ulun bulunmas1
durumunda yemin, bo~aman1n meydana gelmesine nedendir. Ko~ul bulunmad1g1
surece, nedenle sonuc; dogmaz. Bo~amada oldugu gibi, ko~ul gerc;ekle~tiginde
sonucun bu ko~uldan once var oldugu ortaya c;1kmaz. Bu onun ~u sozlerinin
anlam1d1r "Muhayyerlik ko~uluyla yapllan sat1m akdi hukukl sonuc; ac;1sindan
muhayyerligin du~mesine bagl1 bir akittir. Gerc;ek anlamda mulkiyet muhayyerligin
du~mesi durumunda sabit olur. Bu nedenle al1c1 koleyi muhayyerligin du~mesinden
once ozgur kllm1~ olsa onun ozgur k1lmas1 yururluk kazanmaz. Ancak nedene
konu olduklan ic;in, as1I hakk1nda kurulmu~ olan neden, ko~ulun bulunmas1
durumunda asla biti~ik ve ayn olan fazlal1klara da gec;er. Sonuc; (hukum) asll
hakk1nda dogdugu gibi, fazlal1klar hakk1nda da dogar. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore
kar~1 tarafin odeyecegi bedel onun mulkiyetinden c;1kar, kendisi ic;in muhayyerlik
ko~ul konulan taraf1n mulkiyetine girmez.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a.)'e gore bu bedel kendisi ic;in muhayyerlik
ko~ul konulan taraf1n mulkiyetine girer. c;:unku sat1m akdi, muhayyerligi
bulunmayan taraf ic;in baglay1c1d1r. Bunun kar~1l1g1ndaki bedelde, baglay1c1 olan
sat1m akdinin hukukl sonuc;lari dogar. Bu sonuc; ise, taraflardan birinin
mulkiyetinden diger tarafin mulkiyetine gec;medir. Bu nedenle bedel muhayyer
olamayan taraf1n mulkiyetinden c;1kar. Eger kar~1 taraf1n mulkiyetine girmeyecek
olursa, sahibi olmayan bir mal olarak kal1r. Bu ise caiz degildir. Bedelin, birinin
mulkiyetinden ba~kas1nin mulkiyetine girmeyecek ~ekilde c;1kmas1, akdin
Satlm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 93
dogurdugu hukukl sonur;lardan biri degildir. Bunun delili ~udur. Muhayyerlik de
al1c1ya ait olursa, sat1m konusu evin yaninda ba~ka bir ev satilacak olursa, al1c1 ir;in
~uf'a (on al1m) hakk1 dogar. Eger al1c1 eve sahip olmasayd1, oturma
muhayyerliginde oldugu gibi, bu evden dolay1 ~uf'a hakk1 dogmazd1.
EbO Hanlfe (rh a) ise ~oyle der: Kendisi i~in muhayyerligi ko~ul koyan taraf,
akdin doguracag1 hukukl sonur;lara nzas1n1 ayn tutmu~tur. Kendisinin odeyecegi
bedelin mulkiyetinden r;1kmas1 da akdin doguracag1 hukukl sonur;lardan oldugu
gibi, kar~I taraf1n odeyecegi bedelin kendi mulkiyetine girmesi de, akdin
doguracag1 hukukl sonur;lardan biridir. Bunlardan biri, ko~ul ger~ekle~medigi ir;in
sabit olmayinca iki nedenden dolay1 digeri de sabit olmaz. Nedenlerden birincisi
~udur: $ayet akdin dogurdugu hukukl sonur; geregi, bedel onun mulkiyetine
girecek ve bu bedelin kar~1l1g1 kendi mulkiyetinden r;1kmayacak olsa, her iki tarafa
bor~ yukleyen nakledici ozellikte bir akdin (muavada) geregi olarak, her iki bedel,
tek bir ki~inin mulkiyetinde toplanm1~ olurdu ki bu caiz degildir.
lkincisi de ~udur: Eger diger bedel, muhayyer olan taraf1n mulkiyetinden
[13/66)
r;1kmadan bu bedel onun mulkiyetine girecek olsayd1 o, bu bedele kar~ll1ks1z sahip
olmu~ olurdu. Sat1m akdiyle kar~1l1ks1z mulkiyetin sabit olmas1 bu akdin dogurdugu
bir hukukl sonu~ degildir. Muhayyer olan taraf bedele kar~ll1ks1z sahip olunca,
bundan sonra onun zimmetinde diger bedelin borr; olmas1 caiz olmaz. Oyleyse
diger bedel, kendi mulkiyetinde bulunan maldan dolay1 odemesi gereken bir borr;
olur.
Sonur; olarak EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a.) goru~lerini, bedelin durumunu
dikkate alarak ar;1klam1~lard1r. EbO Hanlfe (rh a) ise goru~unu, akit yapan1n
durumuna dayand1rm1~t1r. Bir de muhayyerligi ko~ul koyan taraf rizay1 istisna
edince, ne kendi tarafindaki bedelle, ne de kar~1 taraftaki bedelle ilgili akdin
hukukl sonucunun kendisi hakk1nda dogmad1g1 esas1na dayand1rm1~t1r. Daha once
ar;1klad1g1m1z gibi, bu yonun dikkate al1nmas1, daha onceliklidir. Al1c1ya ~uf'a (on
al1m) hakk1n1n sabit olu~u. eve sahip oldugu ir;in, onun uzerinde daha fazla
tasarruf hakk1na sahip olu~udur. Nitekim kendisine ticaret izni verilen kolenin evi
yan1nda ba~ka bir ev satil1rsa, onun ir;in ~uf' a hakk1 dogar. Yine bu nedenle sat1~
konusu, kole olur da al1c1 koleyi ozgur kllarsa, ozgur k1lmas1 yururluk kazanir.
c;:unku al1c1 kolede daha fazla tasarruf hakkina sahiptir. Onun ozgur kllmaya
giri~imi muhayyerlik hakk1n1 du~urme olur.
Ar;1klam1~ oldugumuz bu kurala bir r;ok mesele dayan1r. Birisi, bir kimse
muhayyer olmak ko~uluyla akrabasin1 satin al1rsa EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore al1c1ya
muhayyerlik hakk1 dogar. Akrabas1 ozgur olmaz. <;:unku al1c1 ona sahip olmam1~t1r.
Ebo Yusuf ve Muhammed (rha)'e gore akrabas1 ozgur olur. c;:unku al1c1 ona sahip
olmu~tur. Al1c1n1n satin ald1g1 akrabas1 hakk1nda muhayyerligi yoktur. Yine bir
kimse "Eger bu koleye sahip olursam o ozgurdur" der sonra onu muhayyer olmak
94 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsut
ko~uluyla satin al1rsa da boyledir. Arna "Eger bu koleyi satin al1rsam o ozgurdur"
derse boyle degildir. c;:unku al1c1, ko~ulun ger~ekle~mesi durumunda yeni bir ozgur
kilma i~lemi yapm1~ gibi kabul edilir. Ko~ul, satin alma olunca, o koleyi sat1~tan
sonra ozgur kilm1~ sayil1r. Bu nedenle ko~ulda, sat1~1n soylenmesi durumunda
butlin imamlara gore al1c1n1n yakm1 ozgur olur. Yine EbO Hanlfe (rh.a.J'ye gore bir
kimse cariye statlisundeki karis1n1 u~ gun muhayyer olmak ko~uluyla satin alsa,
EbO Hanlfe (rh.a.J'ye gore nikah fasid olmaz. Al1c1 muhayyerlik suresi i~inde cariye
statlisundeki karis1yla cinsel ili~kide bulunsa, bu cinsel ili~ki nikah hukmune gore
yap1lm1~ olur. Onun muhayyerlik hakk1n1 kullanarak cariyeyi geri vermesine engel
olmaz. EbO Yusuf ve Muhammed (rh a J'e gore nikah fasid olur. Muhayyerlik suresi
i~inde karis1yla cinsel ili~kide bulunursa, muhayyerlik hakk1n1 kullanarak cariyeyi
geri verme hakk1 kalmaz.
Muhayyerlik Bir musluman u~ gun muhayyer olmak uzere ~1ra satin al1p, sonra teslim al1r
ko~uluyla satin
ahnan ~1ramn
ve elinde iken ~1ra ~araba donu~urse, EbO Yusuf ve Muhammed (rh a J'e gore
~a rap al1c1n1n muhayyerlik hakk1 du~er. c;:onku o buna sahip olmu~tur. Dolay1s1yla ~araba
durumuna
donu~tlikten sonra onu geri veremez. EbO Hanlfe (rh.a.J'ye gore ~1raya sahip olmaz.
gelmesi
~arapla~ma ile sat1m akdi fasid olur. c;:onku sat1m akdi fasid olmayacak olsa, al1c1
~1ra ~arapla~t1ktan sonra muhayyerlik hakkin1 du~urerek sahip olabilir. Bu ise caiz
degildir.
Bu konuda denildi ki, mal al1c1n1n sorumlulugunda iken bir nitelikten ba~ka
bir nitelige ge~mi~tir. O durumda butun Hanefi imamlara gore muhayyerligin
du~mesi gerekir. Bu meseledeki goru~ ayril1g1, onlarin, muhayyer olmak uzere bir
zimmiden ~arap satin al1p onu teslim al1p, sonra musluman olan bir zimml
konusundaki goru~ ayril1gindan dolay1d1r. EbO Yusuf ve Muhammed (rh a.J'e gore
bu meselede al1cin1n muhayyerligi du~er. c;:unku o ~araba sahipti. Oyleyse
musluman olduktan sonra onu geri veremez. EbO Hanlfe (rh.a.J'ye gore sat1m akdi
batil (ge~ersiz) olur. c;:onku o, ~araba sahip degildi. ~ayet sat1m akdi batil
olmasayd1, musluman olduktan sonra akdin dogurdugu sonu~ geregi,
muhayyerligini du~urerek, ~araba sahip olmu~ olurdu. Buda caiz degildir.
Muhayyer olmak uzere bir cariye satin al1p, teslim alan kimse sonra
muhayyerligi geregi cariyeyi geri verirse EbO Hanlfe (rh.a.J'ye gore sat1c1nin yeniden
ba~kas1n1n mulkiyetine girmi~
55
[13/67] istibra yapmas1 gerekmez. c;:onku ona gore cariye,
degildir.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a J'e gore sat1cinin yeniden istibra yapmas1
gerekir. Cariye al1c1 yan1nda muhayyerlik suresi i~inde hay1z gorur, sonra o
muhayyerligini du~ururse, EbO Hanlfe (rh.a.J'ye gore al1c1 istibra olarak bu hay1zla
yetinemez. EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a.J'e gore bu hay1zla yetinir.

55
Onunla cinsel ili~kiye girebilmesi it;in f1khen takdir edilen sureyi beklemesi.
Sat1m Siizle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _95

Kendisine ticaret yapma izni verilen kale, uc; gun muhayyer olmak uzere bir
kale satin al1r, sat1c1 onu sat1~ bedelinden ibra eder (temize c;1kanr), soma da al1c1
muhayyerlik hakkin1 kullanarak koleyi geri vermek isterse, EbQ Hanlfe (rh.a.)'ye gore
geri verebilir. c;:unku al1c1 ona sahip degildir. 0 geri verme ile koleye sahip
olmaktan kac;1nm1~ olur. EbQ Yusuf ve Muhammed (rh.a )'e gore al1c1 ki:ileye sahipti.
Sat1c1, sat1~ bedelinden ibra ettikten soma kale mulkiyetinden kar~1l1ks1z olarak
c;1km1~ olur. Kendisine ticaret izni verilen kolenin buna yetkisi yoktur.

Bir h1ristiyan ba~ka bir h1ristiyandan ~arap satin alsa da, sat1c1 veya al1c1dan biri
musluman olana kadar onu teslim almasa, istihsana gore aralar1nda sat1m akdi yok
kabul edilir.
K1yasa gore aralar1nda sat1m akdi gec;erli olarak devam eder. c;:unku al1c1
akdin kendisiyle ~araba sahip olmu~tur. Muslumanl1k onun ~arab1 teslim almas1na
engel degildir. Gbrmez misin onun, ba~kas1n1n elinde gasbedilmi~ ~arab1 bulunsa,
musluman olduktan soma onun ~arab1 alma hakk1 vard1r. Sat1~ta da hukum
boyledir.
lstihsan1n delili ~udur: Burada musluman olma teslim almaya engeldir. c;:unku
bu teslim alma, kendisiyle mala sahip olmay1 saglamla~t1rmak ve tasarruf
mulkiyetini elde etmek ac;1s1ndan akde benzer. Taraflardan birinin musluman
olmas1 ~arap uzerinde akit yapmaya engel oldugu gibi, akit geregi teslim almaya
da engel olur. Akitle kazanilm1~ olan teslim alma hakkin1n yitirilmesi akdi gec;ersiz
duruma getirir. Bunu ~u da ac;1klar: Akit yapild1ktan fakat teslim almadan once
meydana gelen fazlal1klar, hukmen akit s1ras1nda var kabul edilir. Ayn1 ~ekilde
taraflardan birinin akit yap1ld1ktan soma musluman olu~u akit s1ras1nda var say1l1r.
$arap uzerinde yapilan selem akdi de boyledir. $6yle ki bir h1ristiyanin ba~ka
56

bir h1ristiyanla ~arap uzerinde selem akdi yapmas1 caizdir. $arab1 teslim almadan
once taraflardan biri musluman olursa, o da bu k1yas ve istihsana gbredir. EbQ
Yusuf (rh a.)'tan nakledilen zay1f bir goru~e gore o ~oyle der: Selemde istihsan ile,
var olan mal1n sat1~1nda k1yas ile i~lem yapanz. c;:unku selemde teslim alma (kabz),
henuz teslim al1nmam1~ olan malda mulkiyeti gerektirir. Bu teslim alma,
taraflardan birinin musluman olmas1n1n ~arap uzerinde akit yapmas1n1 engelleme
ac;1s1ndan akdin bir benzeridir. Arna var olan mal1n sat1~1nda teslim alma (kabz),
sorumlulugu nakleden bir ~ey olup, mala mulkiyeti gerektiren bir ~ey degildir. Bu
teslim alma, gasbedilen bir mal1 geri teslim alma gibidir.
Al1c1 ~arab1 teslim alm1~ ve sat1~ bedelini bdememi~se ve taraflann her ikisi lslam'a giren
ki~inin, iinceki
veya sadece biri musluman olmu~sa, sat1~ yururluktedir. Sat1~ bedeli al1c1n1n tasarruflarmm
zimmetinde borc;tur. durumu

Para pe~in mal veresiye olmak uzere yapilan sat1m akdi.


56
96 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit

c;:unku haramda akdin hukmu teslim alma ile sona erer. Sonradan musluman
alma, sat1~ bedelini teslim almay1 engellemede etkili olmaz. Bu hususu ~u da
ac;1klar: Sonraki lslam'a girme mal1 geri vermekle var olan bir haraml1ga rastlar.
Gec;mi~teki bir haraml1kta affedilir. Bu lslam'a girme, sanki Allahu Teala'nin;

{ ~jl ~ ~ L.. IJ)~j ~


"Faizin kalan k1sm1n1 b1rakm." (el-Bakara 21278) buyrugu ile ac;1klad1g1 faiz
ayetinin inmesi gibidir. Yani ~ t..; =kalan k1s1m, teslim alinmam1~tir. Buradan
anl1yoruz ki haram kilan lslam'a girme, sonradan olursa teslim alinm1~ olana
dokunmaz.
Bir kimse birinde akit baglay1c1, digerinde kendisi muhayyer olmak uzere bin
dirheme iki kale satin al1rsa, bu akit fasiddir.
c;:unku iki koleden akdin baglay1c1 oldugu kale belirsizdir. Belirsiz olan bir
~eyde akde baglay1cil1k niteligi vermek caiz degildir. Kolelerden her biri ic;in fiyat
belirtilse de hukum boyledir. lki koleden, akit baglay1c1 olan1n fiyat1n1 belirtmezse,
bu akit de ac;1klad1g1m1z nedenle fasiddir. Eger bunun fiyatin1 belirtirse o zaman
caizdir. c;:unku akit kendisindeki baglay1c1 olan kale bellidir. Sat1~ fiyat1 da bellidir
[13/68] ve beyan edilmi~tir. Al1cin1n muhayyer oldugu kale de bellidir. Boylece sanki bu
akit, ayri iki akit durumunda yap1lm1~ gibidir. lki koleden belli bir tanesini bir akitle
muhayyer olarak, digerini de ba~ka bir akitle muhayyer olmaks1z1n satin alsa; akit
baglay1c1 olan kale ay1pl1 olmaz. Al1c1 iki koleyi de teslim al1p her ikisi de al1c1nin
elinde olurse o, her ikisinin de degerini oder. c;:unku al1c1 iki koleyi de fasid bir
sat1m akdinin sonucu olarak teslim alm1~t1r. 0 durumda al1cin1n iki koleden her
birinin degerini bdemesi gerekir.
Dogruyu en iyi Allah bilir.

KO~ULSUZ MUHAYYERLiK

Muhammed (rh .a.) ~byle der: Bir kimse Herat kuma~1 balyas1, tulum ic;inde
zeytin yag1 veya c;uval ic;inde bugday satin al1r ve bunlardan hic;birini gbrmezse, biz
Hanefllere gore gordugu zaman o muhayyer olur. 57
Gorme $afil (rh.a.) der ki; sat1m konusu mal1n (mebl'in) cinsi al1c1 taraf1ndan
muhayyerligi
bilinmezse, ondan tek goru~ olarak yapilan akit gec;ersizdir. Eger sat1m konusu
malin cinsi biliniyorsa bu konuda ondan iki rivayet vard1r.
$afil (rh a) bu gbru~une Peygamber (sa v )'in belirsizlikle sat1~ yasag1ni deli I
kabul etmi~tir. Belirsizlik (Garar) de sonucu belli olmayan ~ey demektir. Bu da

57
Mu~teri mal1 gbrdugu zaman ailp almama konusunda sei;im hakk1 vard1r. Buna "h1yaru'r-ru'ye=
gbrme muhayyer/igi" denilir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _97
al1c1nin gormedigi malda vard1r. Bir de o, Peygamber (s.a.v.)'in bir kimsenin yaninda
bulunmayan mal1 satma yasag1n1 delil kabul etmi~tir. Bir kimsenin yaninda
bulunmayan maldan amac_;, al1c1n1n gormedigi ve var olmayan mal demektir.
c;:unku biz, akit s1ras1nda var olmasa bile al1c1 mall gormu~ olursa, akdin caiz
oldugu konusunda onunla goru~ birligi ic_;inde bulunmaktay1z. Bu durumda ise
al1c1, akit konusu mal1n sadece ad1n1 bilmektedir. 0 durumda sat1m akdi caiz
olmaz. Nitekim sat1c1, koleye veya onun yerine i~aret etmeksizin "Sana bir kale
satt1m." demesi durumunda hukum boyledir. Bu soz, akit konusunun butlin
ozellikleri bilinmiyor anlam1ndad1r. Bunu bilmenin yolu da, haber verme degil
gormedir. Gormez misin sat1m konusu mal1n kusursuz olmasina ve akdin
baglay1c1l1g1na riza bulunmasina ragmen akit, al1c1 mal1 gormeden once baglay1c1
degildir. Eger burada nitelikleri saymak bilgi edinme yolu olsayd1, ona itibarla akdin
baglay1c1 olmas1 gerekirdi.
Bunu ~u da ac_;1klar. Arna<_;, malin degerini bilmektir. Degerin ne kadar oldugu Mevcut
ise ancak gormekle bilinir. Akit konusu malin ne kadar degeri oldugunu gormeden mah
satmada
once bilmeme, akdi fasid k1lmada onun hie_; ekonomik degerinin olmamas1 gibidir. bilme yolu
Bu kac_;ak kolenin sat1lmas1 gibidir. Gerc_;ekte kac_;ak kolenin ekonomik degeri
oldugu durumda, elde bulunmad1g1ndan dolay1 ona ula~1lamamakta ve bu durum,
sat1m akdinin caiz olmas1n1 engellemede, ekonomik deger yoklugu gibi kabul
edilmektedir. Bu nedenle, ana karn1ndaki ceninin ve memedeki sutlin sat1~1 caiz
degildir.
Sat1m, var olan malin sat1~1 ve var olmayan mal1n sat1~1 olmak uzere iki tlirdur.
Var olmayan malin sat1~1nda, sat1m konusunu bilmenin yolu mal1n niteliklerini
belirtmektir. Burada selem sat1~1ndaki mal kastediliyor. Var olan mal1n sat1~1nda
sat1m konusunu bilmenin yolu ise gormektir. Var olmayan mal1n sat1~inda sat1m
konusu mal1 bilme yolu olan, nitelikleri belirtme akit s1ras1ndan sonra oldugu
zaman akit caiz degildir. Ayni ~ekilde var olan mal hakk1nda bilgi edinme yolu olan
gorme akit s1ras1ndan sonraya kald1g1 zaman da akit caiz olmaz. [13/69]
Hanefllerin bu konuda delili, rivayet edilen ~u me~hur hadistir. Peygamber
(s av.) ~oyle buyurdu:
Gi:irme

~I_; l~l :>~~ ~ ~J. tl G;.:. t_?:;JI ~ muhayyerliginin


me~ru olu~ delili

"Kim gormedigi bir ~eyi satm alirsa gordugu zaman muhayyerdir. " 58
Bu hadiste gec_;en :,;: ~ (gormedigi) sozundeki "~~\" zamiri bir kelimenin
yerini tutmaktad1r. Demek ki bu zamir o kelimeye donmelidir. Bu kelime de satin
al1nan ~eydir.

58
lbn EbO $eybe, Musannef, IV/268; Daretkutni, Sunen, 111/4; Beyhaki, es-Sunenu'l-kubra, V/268;
Zeylei, Nasbu'r-raye, 11/14.
98 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Bu muhayyerlikle kastedilen, ancak daha once yapilan bir satin alma
akdinden sanra dagan muhayyerliktir. Bu muhayyerlik yeni bir satin alma
muhayyerligi degil, onceden yapilm1~ alan akdi bazma veya baglay1c1 duruma
getirme muhayyerligidir. Bu muhayyerlik hakkinin al1c1 ic;in dagdugunu ifade
etmek, al1c1nin yapt1g1 satin alma akdinin caiz aldugunu ac;1kc;a belirtmektir. Bu
hadisi, Abdullah b. Abbas (r.a) rivayet etmi~tir. Ata, Hasan-1 Basrl, Seleme b. el-
Mudr (rh a.) ise, herkesc;e bilindigi ic;in Peygamber (s.a.v )'den mursel alarak rivayet
etmi~lerdir.

Bunun anlam1 ~udur: Sat1m kanusu mal, bilinmektedir. Teslim edilebilir


niteliktedir. 0 durumda gorulen mal gibi bunun da sat1lmas1 caiz alur. Burada illet
mala i~aret edilmi~ almas1d1r. Goru~ aynl1g1, sat1m kanusu alarak al1c1n1n yan1nda
var alan cariye kanusundad1r. Cariyenin kendisine i~aret edilmekle, anun belli
duruma geldiginde ~uphe yaktur. Bu isimde cariyeden ba~ka bir ~ey yaksa,
taraflardan birinin anun yerine, i~aret etmesi de boyledir. Arna anun cariye
aldugunu ve birinin mulkiyetinde bulundugunu bilmenin yalu, ancak sat1c1n1n
haber vermesidir. O yuzunu ac;sa bile bu ancak sat1c1n1n sozuyle bilinir. Sat1c1 da
haber vermi~tir. c;:unku gunluk i~lemlerde (muamelat) tek ki~inin sozu gorunurde
bilgi ifade eder. Bu nedenle bir kimse, bir ki~inin mulkiyetinde alan bir mal1
ba~kas1n1n elinde, anu satarken gorse, anun bunu birinci sahibinden satin ald1g1n1
yahut birinci sahibinin bunu satmak ic;in ana vekillik verdigini du~unur. Dalay1s1yla
verecegi habere dayanarak andan, bunu satin almas1 caizdir. 0 sadece cariyenin
yuzunu gormedigini ileri surmektedir. Akdin gec;erli veya fasid almas1 yuzun
niteliklerini bilmemeye dayanmaz. c;:unku cariyenin baz1 niteliklerini bilmemek,
yuzu yanm1~ veya ba~ka bir ay1pla ay1planm1~ alma gibi, baz1 niteliklerin
yaklugundan daha fazla bir etkisi almaz. Bu ise, akdin baglay1c1l1g1n1 etkilese bile
gec;erli almas1n1 etkilemez. 0 durumda baz1 nitelikleri bilmemek de boyledir.
Gormez misin, akit kanusunun yaklugu, akdin kurulmasin1 engeller. Halbuki baz1
durumlarda akit kanusunun bilinmezligi akdin kurulmas1ni engellemez. Ornegin
bir kimse bugday y1gin1ndan bir olc;egini satsa, sat1~a kanu alan bugdaylar
bilinmedigi durumda akit gec;erlidir. Bu ornek de gosteriyar ki malin yaklugunun
etkisi bilinmezligin etkisinden daha ustl.indur.
Bunun ac;1klamas1 ~oyledir: Suruden herhangi bir kayunun satilmasinda
Taraflar
aldugu gibi bilinmezlik eger taraflan anla~mazl1ga gotl.irucu nitelikte alursa akdi
arasmda
bilinmezlige fasid (gec;ersiz) kilar. Bugday y1gin1ndan bir olc;ek sat1lmasinda aldugu gibi, eger
neden
bilinmezlik taraflan anla~mazl1ga gotl.irmeyecek nitelikte alursa sat1m akdini fasid
olmayan
bilgisizligin kilmaz. Malin kendisi belli alduktan sanra gormemeye dayal1 niteliklerin
akde etkisi
bilinmezligi taraflari anla~mazl1ga gotl.irmez. Bu bilinmezlik, akde nzanin tam
almamasina etki eder. Bu da akdin kurulma ka~ulu degil baglay1c1 (kesin) alma
ka~uludur. Gormez misin, sat1m akdi ka~ul muhayyerligi ile birlikte gec;erlidir. Fakat
riza tam almad1g1 ic;in baglay1c1 almaz. Ay1p muhayyerliginde de boyledir. Ancak
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 99
orada nzan1n tam olmas1n1 engelleyen neden, onun kendisi ic;in muhayyerligi ko~ul
koymas1d1r. Bu muhayyerlik du~urulme olas1l1g1 bulunan bir muhayyerliktir.
Muhayyer olan taraf bunu du~ururse, ona (ay1ba) nza tamamlanir. Ay1p
muhayyerliginin var olu~ nedeni ise, malda olmayan bir ~eyi isteme hakkin1n
olu~udur. Bu da du~ebilir ve al1c1 du~urdugu zaman du~er. Burada ise, nzanin tam
olmas1ni engelleyen neden akit konusu mal1n niteliklerini bilmemektir. Bu
bilinmezlik ancak gorme ile ortadan kalkar. Bu nedenle al1c1 gormeden once [13/70]
muhayyerligini du~urse bile onun muhayyerligi du~mez.
Bunun delili ~udur: Akit konusunun belirsizligi sat1m akdinin gec;erliligini Nikah
engelledigi gibi, nikah akdinin de gec;erliligini de engeller. Oyle ki, bir kimse, "Seni akdinde
belirsizlik
iki k1z1mdan biriyle evlendirdim." veya "Seni iki cariyemden biriyle evlendirdim."
diyecek olsa, nikah gec;erli olmaz. E~i gormeme ise nikah akdinin gec;erli olmas1n1
engellemez. Boylece bunun var olan bir ~eyin belirsizligi sonucunu dogurmad1g1n1
ogreniyoruz. Ancak, nikahta akit baglay1c1d1r. Cunku nikah akdinin baglay1cli1g1,
nzanin tam olmas1 esas1na dayanmaz. Bu nedenle sat1m akdinin aksine, nikah akdi
ko~ul ve ay1p muhayyerligi ko~ul konulsa bile baglay1c1 olur. Sadece muavada akdi
(her iki tarafa da bore; yukleyen akit) olmas1ndan dolay1 sat1m akdini nikaha k1yas
ediyoruz. 0 durumda nikahda oldugu gibi, sat1m akdine konu olan mal1 gormeme
onun gec;erli olmas1ni engellemez. Aynca, bunda, akitle elde edilmesi amac;lanan
~eyin, ba~ka bir ~eyle ortUlu olmas1ndan daha Cite bir ~ey yoktur. Bu ise sat1m
akdinin gec;erli olmas1n1 engellemez.
Nitekim, bir kimse ceviz, yumurta veya bir testi ic;inde ~erbet satin alsa bu akit
caizdir. Halbuki burada akitle elde edilmesi amac;lanan ~ey, ba~ka bir ~eyle
ortUludur. Bu nu ~u da ac;1klar: $afil (rh a) iki kabuk ic;inde bulunan ya~ bademle ya~
cevizin sat1~1ni caiz gormezken, bir kabuk ic;inde oldugu ic;in bunlann kurulann1n
sat1~1n1 caiz gorur. Halbuki her iki durumda da elde edilmesi amac;lanan ~ey kabuk
degil ozdur. Bu da elde edilmesi amac;lanmayan bir ~eyle (kabukla) ortUludur.
Selem ise boyle degildir. Cunku burada niteliklerin bilinmemesi, akit konusunun
teslimini engelleyen bir anla~mazl1ga gotUrur. Bir de selemde akit nitelikler
uzerinde yapli1r. Cunku bore;, zimmette bir niteliktir. Odenen bedel zimmetteki bu
niteligin kar~1l1g1d1r. Akdin yapilmas1 s1rasinda nitelik an1lmayacak olursa,
konusunun (makudun aleyh) yoklugundan dolay1 akit caiz olmaz. Kac;ak olan
kolenin sat1~1, onda mal olma ozelligi bulunmad1g1 ic;in degil, teslim edilemedigi
ic;in gec;erli degildir. Bu nedenle biz, bir kimsenin kac;ak kolesini kendi kuc;uk
ogluna hibe edebilecegini veya koleyi elinde bulunduran ki~iye satabilecegini caiz
gorduk. Ana karn1ndaki yavrunun ayn olarak sat1~1n1, onda mal olma ozelligi
bulunmad1g1 ic;in caiz gormedik. Cunku o, ana karn1nda iken onun bir parc;as1d1r.
Gormez misin onun evlendirilmesi gec;erli degildir. 0 durumda sat1~1 da gec;erli
olmaz. Bizim uzerinde durdugumuz mesele ise boyle degildir. Bir kimsenin yaninda
bulunmayan bir ~eyi satmas1n1n yasaklanmas1, ki~inin mulkiyetinde bulunmayan bir
IOO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit

~eyisatmas1 diye yorumlanir. Hadisle ilgili nakledilen olay bunun delilidir. $oyle ki,
Hakim b. Hizam (r a) dedi ki: "Ey Allah'1n Resulu ! Bir kimse bend en bende
olmayan bir mall istiyor. 0 mal1 o kimseye sat1yor, sonra c;;ar~1ya giriyorum, o mal1
bulup, satin al1yor sonra al1c1ya teslim ediyorum." Bu nun uzerine Resulullah (s.a v.)
buyurdu ki;

iJ~ ALAcY':t
"Yanmda bulunmayan ~eyi satma. " 59
Belirsizlikle sat1~ yasag1 da konusu belli olmayan sat1~ anlam1ndad1r. Bu esas1
belirleyince deriz ki, burada iki mesele vard1r.

Sat1cmm
Bunlarin biricisi ~udur: Sat1c1nin sat1m konusu mal1 hie;; gormemesi. Bu,
gormedigi sat1c1n1n miras yoluyla bir ~eye sahip olup gormeden once satmas1 ~eklinde olabilir.
mahm satmas1
Bize gore bu sat1~ caizdir. Ebu Hanlfe (rh a) onceleri bu durumda sat1c1nin
muhayyerlik hakk1 vard1r, diyordu. Sonra bundan vazgec;;ip muhayyerlik hakk1
yoktur, dedi.
$afil (rh a.) tek goru~ olarak onun sat1~1 caiz degildir, der.
Bu sat1~1n caiz olduguna delil ~u rivayettir: Osman b. Affan (r.a.) Basra'da
[13/71] bulunan bir arazisini Talha (r.a.)'ya satt1. Talha'ya sen aldand1n denildi. 0 da
"Benim muhayyerlik hakk1m var, c;;unku ben gormedigim bir mal1 satin ald1m."
dedi Bu Osman (r.a.)'a anlatild1. 0 da: "Benim muhayyerlik hakk1m vard1r. Cunku
ben gormedigim bir mall satt1m." dedi. lkisi Cubeyr b. Mut'im (r a)'i bu meselede
hakem atadllar. O da Talha (ra )'nin muhayyerlik hakk1 olduguna hukmetti.
Sahabllerin hepsi bunu caiz oldugu konusunda goru~ birligine varm1~lard1r. Bu
nedenle bu had is kendisine ula~t1g1 zaman Ebu Hanlfe (rh a) onceki goru~unden
vazgec;;mi~ ve sat1c1nin muhayyerligi yoktur. demi~tir. cunku bir kimsenin rizasin1n
tam olmas1, mulkiyetinden c;;1kan ~eyi degil, mulkiyetine giren ~eyi bilmesi ac;;1s1ndan
aranir. Sat1m konusu mal sat1c1n1n mulkiyetinden c;;1kmakta, sadece sat1~ bedeli
onun mulkiyetine girmektedir. Bunu bilmenin yolu da gorme degil beyand1r. Arna
sat1c1 akit konusu mal1 gorur de al1c1 gormemi~ olursa, i~te bu meselede daha once
belirttigimiz goru~ ayrll1g1 vard1r.

Mah gormeden Akit yapild1ktan sonra ve gormeden once, al1c1n1n akdi bozma hakk1 vard1r.
satin almada Onun bozma hakk1na sahip olmas1, yap1lan akdin baglay1c1 olmamasindan
aktin
baglay1c1hg1 dolay1d1r. Akit konusu mala riza tam olmad1g1 surece akit baglay1c1 olmaz. 0
durumda al1c1n1n gormeden once akdi bozma hakk1 olur. Al1cin1n gormeden once
akdi baglay1c1 duruma getirme yetkisi yoktu. cunku baglay1ci11k, rizanin tam
olmas1na bagl1d1r. Onun rizas1 da amac;;lad1g1 nitelikleri bilirse tam olur. Bu nitelikler

59
Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/402; EbO DavOd, BuyO' 68; Tirmizi, BuyO' 19; Nesai, BuyO' 60; lbn
Mace, Ticarat 20.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ HH

ise gormekle bilinir. Bu muhayyerlik, ay1p muhayyerliginden farkl1d1r. Ay1bin Ahcmm mal1
gi:irmeden
bulundugu yeri gormeden once nitelikler, akdin gerektirdigi ~ekilde bilinir. Bu da
sat1m akdini
sat1~ konusu maim kusursuz olmas1d1r. Ay1p muhayyerligi hakk1, al1cin1n ay1ptan baglay1c1
duruma
dolay1 malda bulunmayan k1smin teslim edilmesini isteme hakk1 bulunsun diye getirememesi
vard1r. Bu hak, du~urulme olas1l1g1 bulunan bir hakt1r. Bu nedenle ay1b1 gormeden
once ibra etmek (sat1c1y1 ay1ptan sorumlu tutmama) ge~erlidir.
Bunun a~1klamas1 ~oyledir: Gorme muhayyerliginde, mal1 gormeden once
akde raz1 olmada delille sabit olmu~ bir hukmu ge~ersiz duruma getirme soz
konusudur. Bu hukum, al1c1n1n sat1m konusu mal1 gordugunde muhayyerlik
hakk1n1n oldugudur. Din akit konusunu gorme s1ras1nda muhayyerlik hakk1
vermi~ken, al1c1n1n bu muhayyerlikten soyutlanm1~ olarak onu gormesi soz konusu
olamaz.
Gormeden once akdi bozma ise boyle degildir. ~unku mal, bozma ile akit
konusu olmaktan ~1kmaktad1r. Art1k bundan sonra akit konusunu gormenin
muhayyerlikten soyutlanm1~ olmas1 diye bir ~ey olamaz.
Aynca burada muhayyerligi du~urmek i~in, ama~lanan ~eylerin bilinmesini
Gi:irme
saglayacak olan bir gorme ko~uldur. Bu gorme de Ebu Yusuf (rh a.)'tan rivayet muhayyerligini
dii~iiren gi:irme
edildigine gore insanlarda yuzu, hayvanlarda yuzu, kabalan ve arka taraf1n1
~ekilleri
gormekle ger~ekle~ir. Koyunda bununla birlikte elle yoklamaya ihtiya~ vard1r.
Edinme amac1 sut olan hayvanlarda memenin de gorulmesi gerekir. Tatma ve
koklamakla bilinen ~eylerde tatma ve koklamaya ihtiya~ vard1r. ~unku ama~lanan
~eyi bilme bunlarla meydana gelir. Oyleyse ama~lanan ~eyi ogrendikten sonra al1c1
a~1k~a veya dolayl1 olarak raz1 olmad1k~a muhayyerlik hakk1 du~mez.
Bu muhayyerlik i~in bir sure yoktur. ~unku hadiste alic1 i~in muhayyerlik hakk1
mutlak olarak yer alm1~t1r. Bu muhayyerlik i~in sure belirlemek delile ekleme say1l1r.
Aynca bu muhayyerlik, ay1p muhayyerligi anlamindad1r. Ay1p muhayyerligi i~in de
sure soz konusu degildir. Ancak ay1p muhayyerliginden bir mal kar~1l1g1 sulh
yap1labilir. Gorme muhayyerligi ise boyle degildir. ~unku ay1p muhayyerliginde
hak, akit konusu malda bulunmayan bir k1s1mdan dolay1d1r. Sulh malda
bulunmayan bu k1sm1n sat1~ bedelindeki pay1n1n geri verilmesi uzerinde yap11ir. Bu
nedenle, mal1 geri verme imkans1z duruma gelirse, allc1 ay1bin sat1~ bedelindeki [13172)
payin1 ister. Burada ise muhayyerlik hakk1, akit konusunun niteliklerini
bilmemekten dolay1d1r. Bu ise mal degildir. 0 durumda ko~ul muhayyerliginde
oldugu gibi gorme muhayyerliginde mal kar~1l1g1 sulh yap1lamaz. Bundan dolay1
ay1p muhayyerligi miras yoluyla ba~kas1na ge~er dedik. ~unku miras~1, mal olan
~eylerde miras b1rakan ki~inin yerine ge~er. Gorme muhayyerligi ise ko~ul
muhayyerligi gibi miras yoluyla ba~kasina ge~mez. Ku ma~
sat1mmda
Kuma~larm bir k1smm1 gori.irse allCI kalan k1s1mda muhayyerdir. gi:irme
muhayyerligi
102 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
c;:unku kuma~lar deger bak1m1ndan birbirinden farkl1d1r. Bir k1sm1n1n
gorulmesi kalan k1sm1n goruldugune delil olamaz. Eger al1c1 sat1c1ya geri vermek
isterse sadece gormediklerini degil tumunu geri verir veya tumunu yan1nda tutar.
c;:unku gorme muhayyerligi ko~ul muhayyerligi gibi akdin tamamlanmas1na
engeldir. ~oyle ki bu iki muhayyerlikten her biri nza tam olmad1g1 ic;in akdin
baglay1c1l1g1n1 engeller. Ko~ul muhayyerligi olan kimsenin akit baglay1c1 duruma
gelerek tamamlanmadan once akit butunlugunu bozma yetkisi olmad1g1 gibi,
gorme muhayyerligi olan kimse de boyledir. Bu konuda mal1 teslim almadan
onceki durumla teslim ald1ktan sonraki durum birbirine e~ittir. c;:unku akit sureci,
nzanin tam oldugu var say1larak teslim alma ile tamamlan1r. Bu da gormeden once
olamaz. Ay1p muhayyerligi ise boyle degildir. Orada, akdin gerektirdigi kusursuzluk
niteligine nza tam oldugu ic;in teslim alma ile akit tamamlanm1~ olur.
Gormeden once mal1n al1c1 elinde telef olan bir k1sm1n1 geri vermek imkans1z
duruma gelirse onun, kalan k1sm1 geri verme hakk1 yoktur.
c;:unku onun telef olan1 geri verme imkan1 kalmam1~t1r. Aynca onun geri
vererek, tamamlanmadan once akdin butunlugunu bozma hakk1 da yoktur. Telef
olan1 geri verememe imkans1zl1g1nin zorunlu sonucu, kalan1 da geri verememesidir.
Ancak Ebu Yusuf (rh.a.)'dan gelen zay1f bir goru~te o ~oyle der: Al1c1n1n, kalan1 geri
verme hakk1 vard1r. c;:unku o gormeden once ac;1kc;a akdi baglay1c1 yapt1g1n1 beyan
etse bile onun muhayyerlik hakk1 du~mez. Oyleyse mal1n bir k1sm1n1n telef
olmas1yla kalan k1s1mda muhayyerlik hakk1 oncelikle du~mez. Fakat telef olmadan
once, kendi iradesiyle mal1n bir k1sm1n1 geri verse, bu geri verme sat1c1ya zarar
verdigi ic;in fasiddir. Onun bu kotu kast1 kendisine dondurulur. Arna boyle bir
durum telef olduktan sonra soz konusu olmaz. 0 durumda al1c1 kalan k1sm1 geri
verebilir.

Ol~ulen ve Her hayvan ve ticari ewa da boyledir. Arna sade yag1n, s1v1 yagin ve bugday1n
tart1lan
bir k1smin1 gordukten sonra bunlan satin al1rsa al1c1n1n muhayyerligi kalmaz.
~eylerin
numunesini c;:unku miktan olc;ek ve tart1 ile belirlenen ~eyler tek bir cinstir. Farklil1k gostermez.
gormek
Bir k1sm1n1n gorulmesiyle kalan k1sm1n niteligi bilinir. Kural ~udur: Sat1~a ornek
(numune) gosterilerek sunulan butun mallann bir k1smin1 gormek ondaki
muhayyerlik hakk1n1n du~mesi ic;in yeterlidir. Sat1~a ornek gosterilerek sunulmayan
mallarda muhayyerligi du~urmek ic;in her birinin gorulmesi gerekir. brnek
gosterilerek sat1~a sunulan mallarda akit ancak gormedikleri gordukleri gibi veya
gorduklerinden daha iyi kalitede olursa baglay1c1 olur. Eger gorduklerinden du~uk
kalitede olursa al1cin1n muhayyerlik hakk1 devam eder. c;:unku o, gordugu
nitelikteki mala raz1 olmu~tur. Mal degi~irse ona nzas1 tam olmaz.
Eger taraflar goru~ ayril1gina du~erler, al1c1 mala degi~mi~, sat1c1 degi~memi~
derse gec;erli olan soz, yemini ile birlikte sat1c1nin sozudur. Al1c1n1n delil getirmesi
gerekir. c;:unku onun, akdin baglay1cil1k nedeninin -ki bu akit konusunun bir
Satim Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 103

k1sm1n1 gormektir- ortaya c;1kmas1ndan sonra degi~iklik meydana gelmi~tir iddias1,


satin alinan malda ay1p iddias1 gibidir. ~ayet o sat1m akdinin konusunda bir ay1p
bulundugunu iddia edecek olsa, onun bu iddiay1 bir delille ispat etmesi gerekir.
Delili olmazsa gec;erli olan soz yemini ile birlikte sat1c1nin sozudur. Bu da onun bir
benzeridir.
Bir kimse durulu bir durumda bir kuma~ gorur, onu ac;1p olc;meksizin o
durumuyla satin al1rsa al1c1n1n muhayyerlik hakk1 yoktur.
(Onku bir kuma~ta bir ucunun gorulmesiyle kalan k1smin nasli oldugu [13/73]
anla~li1r. Bir kuma~1n uc;lan aras1nda az bir fark olur. Bu da dikkate al1nmaz. Bir de,
kuma~1n her tarafin1 gormek zordur. Alimler, bu hukum, kuma~1n k1vnmlan
Diiriilii bir
aras1nda bulunmas1 amac;lanan bir ~ey yoksa boyledir derler. Eger kuma~1n kuma~1 satm
k1vnmlan arasinda desen gibi bulunmas1 arzu edilen bir ~ey olacaksa desen yerini alanin giirme
muhayyerligi
gormedikc;e al1c1n1n muhayyerligi du~mez. (Onku kuma~in degeri desen cinsine
gore degi~ir. Bu insanin yuzune bakma gibidir. (Onku al1c1, insan vucudunun
ba~ka yerlerini gorse de, yuzunu gormedikc;e muhayyerligi du~mez.

Eger al1c1 sat1m konusu mal1 satin almadan once gorur, sonra satin al1rsa,
Onceden
gormu~ oldugu durumda degi~iklik meydana gelmi~ olmad1kc;a muhayyerlik hakk1 giirdiigii bir mah
yoktur. ~ayet al1c1 degi~iklik oldugunu iddia ederse, inkar etmesinden dolay1 gec;erli akit s1rasmda
giirmeden satm
olan soz yemini ile birlikte sat1c1nin sozudur. Al1c1n1n deli I getirmesi gerekir. alanm giirme
muhayyerligi
Bu hukum, gormenin Ozerinden gec;en surede malda degi~iklik olmayacag1
bilinen yak1n bir sure olursa boyledir. Arna bu sure uzarsa gec;erli olan soz al1c1nin
sozudur. Ornegin sat1m konusu gene; bir cariye olur, bir kimse gordukten yirmi yll
sonra onu satin al1r, sat1c1 onun degi~medigini iddia ederse, onun bu sozu kabul
edilebilir mi? Bu ak1ll1 olan herkesin bilecegi bir ~eydir. Bu konuda gorunurdeki
durum al1cin1n lehinde tan1kt1r. Dolay1s1yla gec;erli olan soz onun sozu olur.
Bir kimse bir ~ey satin al1r, sonra onu teslim almak Ozere bir elc;i (resul) Mah teslim
almak i~in
gonderirse al1c1 mal1 gordugu zaman muhayyer olur. Elc;inin gormesi ve teslim giinderilen
almas1 al1c1y1 baglamaz. el~inin
giirmesi
(Onku maksat, nzas1n1n tam olmas1 ic;in akit konusunun niteliklerini akdi
yapan ki~inin bilmesidir. Bu da, elc;inin gormesiyle meydana gelmez. Burada en
c;ok, elc;inin teslim almas1 al1cinin teslim almas1 gibidir, denilebilir. Mali gormeden
al1cin1n kendisi teslim alacak olsa, onu gordugu zaman yine muhayyer olur. Al1c1,
elc;i gonderip, elc;i onun ad1na teslim al1rsa da boyle olur.
Arna alic1, satin ald1g1 mal1 teslim almaya vekil atar, vekil mal1 gorur ve teslim Vekilin
al1rsa Ebu Hanlfe (r.a.)'ye gore vekil edenin bundan sonra o mal konusunda giirmesinin
vekil edenin
muhayyerligi olmaz. Ebu Yusuf ve Muhammed (rh a) derler ki; mal1 gordugunde giirmesi
vekil edenin muhayyerlik hakk1 olur. (Onku teslim alma bir fiildir. Bunda vekil ve say1lmas1

elc;i e~ittir. lkisinden her biri mal1 almak ve onu vekil edene getirmek ve kendi fiili
ile mal1 vekil edenin sorumluluguna ta~1ma gorevi ile yukumludur. Elc;inin gormesi
104 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
ile onu gbnderen ki~inin muhayyerligi du~medigi gibi, vekilin gbrmesiyle de
du~mez. Vekil eden kendisi bir beyanla a~1k~a muhayyerligi du~urecek olsa, onun
bu du~urme i~lemi ge~erli olmazken, vekilin gbrmesiyle vekil edenin muhayyerligi
nasil du~sun? 0 durumda gbrdukten soma teslim alsa da boyledir.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a.) gbrme muhayyerligini, ko~ul ve ay1p
muhayyerligine k1yas ettiler. Bu iki muhayyerlik vekilin teslim almas1 ve onun mala
raz1 olmas1yla du~mez. Oyleyse gbrme muhayyerligi de boyledir.
EbO Hanlfe (r.a) ~byle diyor: Kay1ts1z olan akit yapma vekilligi, vekile akdi
tamamlama yetkisi verdigi gibi, kay1ts1z olan teslim alma vekilligi de vekile teslim
almay1 tamamlama yetkisi verir.
Teslim alman1n tamamlanmas1 ancak akdin tamamlanmasindan soma olur.
Gbrme muhayyerligi devam ettigi surece de akit tamamlanmaz. Teslim almaya
vekillik verme, muhayyerligi du~uren gbrme konusunda da vekili, kendi yerine
ge~irmeyi i~erir. Arna el~i boyle degildir. c;:unku el~iye sadece, aracli1k konusunu
ilgiliye ula~t1rma gbrevi verilmi~tir. El~ilik konusunu tamamlama yetkisi
verilmemi~tir. Nitekim akit konusunda el~i olan ki~iye de teslim alma ve teslim
etmekle ilgili hi~bir gbrev yuklenmemi~tir. Vekillik ile el~ilik aras1nda fark
bulundugunu gbsteren delil ~udur: Allahu Teala el~ilik niteligini Peygamberi (s av.)

i~in kabul etmi~ ve;

~~.x~Lljt
"Ey Muhammed! Onlara: Ben size vekil degilim, de." (el-En'am 6/66) buyruguyla
vekilligi reddetmi~tir.
Ay1p muhayyerligi bbyle degildir. c;:unku ay1p muhayyerliginin devam1 akdin
[13/74]
ve teslim almanin tamamlanmas1na engel olmaz. Bu nedenle ailc1 ay1pl1 olan mal1
teslim ald1ktan soma geri verme hakk1na sahiptir. Bunun a~1klamas1 ~byledir: Ay1p
muhayyerligi, sat1~ konusu malda, ay1p nedeniyle bulunmayan k1sm1n teslim
edilmesini isteme hakk1n1n dogmas1 i~indir. Bu ise vekil edene aittir. Vekilin onu
du~urmeye hakk1 yoktur. c;:unku ona muhayyerlik hakk1n1 du~urme degil mal1
teslim alma gbrevi verilmi~tir. Hanefl alimlerden baz1s1 ko~ul muhayyerliginde de
hukmun ay1p muhayyerligi gibi oldugu gbru~undedir. Dogru olan, vekilin gbrme
muhayyerligine sahip olmas1d1r. lki muhayyerlik aras1ndaki fark ~udur. Biz her iki
yerde de vekilin fiilini, vekil edenin fiili gibi kabul ederiz. Vekil eden mal1 gbrdukten
soma bizzat teslim alacak olsa, bununla onun muhayyerligi du~er. Oyleyse vekilin
teslim almas1 da boyledir. Ko'.?ul muhayyerligi hi~bir zaman vekilin mal1 teslim
almas1yla du~mez. c;:unku muhayyerligi ko~ul koyan taraf irade beyan1nda ifade
ederek kendi nzas1n1 hari~ tutmu~tur. Buna gore onun muhayyerliginin du~mesi
i~in ya kendisinin ya da vekilinin onu du~urmesi gerekir. Vekil, vekil edenin kendisi
i~in hari~ tuttugu bir ~eyi du~urme konusunda onun yerine ge~mez. Yahut ~byle
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 1os

denebilir: Gbrme muhayyerliginin du~mesi, akde ait haklardan biridir. c;:unku


gbrme normal olarak teslim alma s1ras1nda gen;ekle~ir. Bir ~eye vekil atanan ki~i.
akit yapmaya vekil atanan ki~ide oldugu gibi o ~eye ait haklarda da onu kendi
ad1na yapan kimse gibidir. Arna ko~ul muhayyerligi bbyle degildir. Onun
du~urulmesi mal1 teslim alma ve gorme s1ras1nda degil, o konuda du~unerek uzun
bir sure sonra olur. Aynca sat1m konusu mal1 teslim almaya vekil edilen ki~i akit
yapmaya vekil edilen ki~i konumundad1r. c;:unku teslim alma, mal uzerinde tasarruf
yetkisinin kazanilmas1 ac;1sindan akde benzer. Aynca akit yapma vekilligi verilen
kimsenin gormesi, vekil edenin gormesi gibi kabul edilir. 0 durumda teslim alma
vekilligi verilen kimsenin gormesi de boyledir. Ay1p muhayyerligi ise boyle degildir.
Vekilin ay1ba raz1 olmas1 vekil edeni baglamaz. Gormez misin satin ald1ktan sonra
sat1m konusu malda bir ay1p gorulse vekil bu ay1ba raz1 olsa, vekil edenin raz1
olmama hakk1 vard1r. Fakat ko~ul muhayyerligi boyle degildir. Akit yapma vekilligi
verilen kimse, vekil edenin ona, benim ic;in muhayyerlik ko~ulunu ko~. demek
suretiyle kendisi ic;in ko~tugu ko~ul muhayyerligini du~urme hakk1na sahip degildir.
Dolay1s1yla teslim alma vekilligi verilen kimse de ko~ul muhayyerligini du~urme
hakk1na sahip olamaz.
Bir kimse gbrmedigi Zuttl turu bir kuma~ dengi satin al1p denk ic;inden bir Ahcmm
kuma~1 satar, sonra geriye kalan kuma~lara bakar ve bunlar ho~una gitmezse, gormeden
satm ald1g1
onlarda gorecegi bir ay1p durumu haric;, al1c1n1n kuma~lan sat1c1ya geri verme hakk1 maldan bir
yoktur. k1smm1
satt1ktan sonra
c;:unku satt1g1 kuma~1 geri vermek imkans1zla~m1~t1r. O gorme muhayyerligi ile gorme
muhayyerligi
geri vermede akit butUnlugunu bozamaz. Eger satt1g1 kuma~, onun mulkiyetine
her yonden fesih (bozma) sayllan bir nedenle geri donerse, o zaman engel ortadan
kalkt1g1 ic;in gorme muhayyerligi ile hepsini geri verebilir. Ancak Ali b. el-Ca'd
(rh.a )'in EbO Yusuf (rh.a.)'tan yapt1g1 rivayete gore geri veremez. 0 ~oyle der: Gorme
muhayyerligi ko~ul muhayyerligi gibidir. Mal onun eski mulkiyetine donse bile,
muhayyerlik hakk1 du~tUkten sonra bir daha geri gelmez.
Satm alman
Eger bu kimse o kuma~1 gordukten sonra muhayyer olmak ko~uluyla (h1yar1 mallarm bir
k1smmm
~artla) satm1~ ise bu onun akde nzas1n1n bir gostergesi olup muhayyerlik hakk1
ay1ph olmas1
du~er. Boyle bir sat1~ gormeden once yapllm1~sa gorme muhayyerlik hakk1 devam
eder. c;:unku yapt1g1 hukukl i~lemle onun malin tamam1n1 geri vermesi imkans1z
duruma gelmemi~tir. ~ayet onun muhayyerlik hakk1n1 du~urecek olsak, kuma~1
satmak uzere teklifte (icapta) bulunmas1yla du~ururduk. Bu ise, onun sozlu olarak
gorme muhayyerligini du~urmesinden daha guc;lu degildir. Al1c1 sozlu olarak [13175]
gorme muhayyerligini du~urecek olsa bile gormeden once muhayyerligi du~mez.
Oyleyse kuma~1 muhayyer olmak ko~uluyla satt1g1nda da du~mez.
-
106_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

Denkteki kuma~lardan birini kesse ve kuma~ degi~ecek bi~imde giyse de


kuma~1 teslim ald1g1 gibi geri vermesi imkans1zla~sa; tamamlanmadan once akit
butOnlugu bozuldugu i~in onun kalan kuma~lan geri verme hakk1 yoktur.
Zut kuma~1 dolu bir dengi tek fiyatla veya her par~as1 10 dirheme, bir y1g1n
bugdaya veya iki hizmet~iye satin alsa, teslim almadan once kuma~lann bir
k1smmda bir ay1p meydana gelse veya onceden ay1pl1 olup, al1c1 da bunu biliyor
olsa, onun ancak kuma~lann tamam1n1 geri verme veya tamam1n1 alma hakk1
vard1r.
c;:unku bir k1sm1n1 geri verme, tamamlanmadan once akit butUnlugunu
bozmak demektir. Aynca teslim almadan once ay1p nedeniyle geri verme, ko~ul
veya gorme muhayyerligi ile geri verme gibidir. Bundan dolay1 al1c1 hakimin
hukmune veya kar~1 tarafm nzas1na ihtiya~ duymadan tek tarafl1 olarak geri
verebilir. c;:unku, teslim almadan once ay1p nedeniyle malda bulunmayan k1sm1n,
sat1~ bedelinde bir kar~il1g1 yoktur. Bu, al1c1nin kendisinden zaran uzakla~t1rmas1
i~in ona tan1nm1~ soyut bir muhayyerlik hakk1d1r. Oyleyse o, akit butUnlugunu
bozarak sat1c1ya zarar veremez. Ya maim tUmunu geri verir. Ya da tUmunu
yan1nda tutar. Teslim almadan once meydana gelen ay1p, akit yapli1rken var olan
ay1p gibidir. c;:unku sat1~ konusu mal, henuz sat1c1nm sorumlulugu alt1ndad1r. $ayet
bu mal telef olacak olsa, bu telef sat1c1n1n hesab1ndan gider. Sat1~ konusu maim bir
k1sm1 ay1p nedeniyle bulunmad1gmda da boyledir. Aynca malda teslim almadan
once meydana gelen art1~, hukmen akit s1ras1nda var kabul edilince, teslim
almadan once meydana gelen eksilme de boyle kabul edilir.
Eger al1c1 kuma~lann bir k1sm1n1 teslim al1r, diger k1sm1n1 teslim almazsa,
hukum yine boyledir. c;:unku akdin tamamlanmas1 mal1 teslim almaya bagl1d1r. Bu
da ancak maim hepsinin teslim almmasmdan sonra ger~ekle~ir. Nitekim sat1c1n1n
sat1m konusu mal1 al1koyma hakk1, sat1~ bedelinin kendisine ula~masma bagl1d1r.
Sat1~ bedelinin tamam1n1 almad1g1 surece sat1cm1n mal1 al1koyma hakk1 devam
eder. Zahiru'r-rivaye'ye gore ay1bm, teslim ald1g1 malda bulunmas1 ile teslim
almad1g1 ma Ida bulunmas1 arasmda fark yoktur. EbO Yusuf (rh a )'tan nakledilen bir
goru~unde o ~oyle demi~tir: Ay1p teslim ald1g1 malda olursa sadece onu geri
verebilir. Eger teslim almad1g1 malda olursa ancak ikisini birlikte geri verebilir.
c;:unku teslim ald1g1 mal, hukmen ay1p bulunan mal gibi sayild1g1 i~in digeri de
onun niteliginde olur. Her ikisini de teslim ald1ktan sonra ay1b1n farkma vamsa
sadece ay1pl1 k1sm1 geri verir. Sat1m akdi digerinde, sat1~ bedelinden kar~1l1g1
kadanyla onu baglar.
Zufer (rha)'e gore hukum boyle degildir. Oder ki: "Dilerse al1c1 her ikisini geri
verir. c;:unku iyi mail kotUye katma, sat1~ta herkes~e bilinen bir adettir. Ay1p
nedeniyle sadece kotUyu geri verirse sat1c1 bundan zarar gorur. Ondan bu zaran
uzakla~t1rmak i~in, ko~ul ve gorme muhayyerliginde oldugu gibi, al1c1 ya ikisini
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 107
birlikte geri verir, ya da ikisini birlikte yan1nda tutar. Fakat biz ~byle diyoruz: Mali
teslim ald1ktan sonra al1c1n1n ay1p nedeniyle, bulunmayan k1sm1 isteme hakk1
vard1r. Bundan dolay1 o, mal1 geri verir. Bu nedenle mal1 geri vermek imkans1z
olursa, ay1b1n sat1~ bedelindeki pay1n1 ister. Bu gerek~e ay1pl1 malla sin1rli olup, geri
verme hukmu ba~ka bir yere ge~mez. (unku sat1cin1n kendisine teklif ettigi (icapta
bulundugu) ~ekilde maim kusursuz nitelikte olmas1 durumunda, al1c1n1n nzas1 tam
oldugu i~in teslim alma ile akit tamamlan1r. Ay1p muhayyerligi bu ozelligi ile gbrme
ve ko~ul muhayyerliklerinden aynl1r. Orada akdin tamamlanmas1n1 engelleyen ~ey,
akit konusunun nitelikleri bilinmedigi i~in veya muhayyerlik ko~ulu nedeniyle
nzan1n yoklugudur. Bu durum da devam etmektedir. Mallardan bir k1sm1n1 geri
vermek, tamamlanmadan once akit butLinlugunu bozmak demektir. Bu nedenle
[13/76]
al1c1n1n boyle bir geri verme hakk1 yoktur.
Sat1~ konusu, ayn1 tLirden miktan ol~u veya tart1 ile belirlenen (misll) bir mal
olursa al1cin1n yine ya hepsini geri verme, ya da hepsini yan1nda tutma hakk1 vard1r.
(unku hukmen hepsi tek bir mal gibidir. Gbrmez misin hepsi tek bir isimle
anil1r. Bu isim de jji =Kurr (bir ton civannda bir ol~ek)'dur. Tek bir ~eyin bir k1sm1
b1rakll1p diger k1sm1 geri verilmez.
Bunun a~1klamas1 ~byledir: Al1c1 ay1plilar1 ay1racak olsa, bunlarda ay1p artar.
Ay1pl1 bugday1n ay1ps1zla kan~1k olmas1 durumunda ay1pl1 bugdayda ay1p, ay1pl1
bugdayin ay1ps1zdan aynlmas1 durumundaki kadar belirgin degildir. Al1c1, sat1cin1n
sorumlulugundan ~1karken var olan ay1ptan daha fazla bir ay1pla geri veremez.
Mezhep imamlanndan sonraki alimlerden bazllan (rh a) ~byle derler. Bu hukum
mal1n hepsi tek bir kapta olursa boyledir. Arna mal iki kapta olur da al1c1 bu
kaplann birindekini ay1pl1 bulursa, ay1p nedeniyle bunu geri verebilir. Nitekim iki
kuma~ta, bugday ve arpa gibi iki ayn cinste de hukum boyledir. (unku bu takdirde
al1c1 mal1 sat1c1n1n sorumlulugundan ~1kt1g1 ~ekilde geri vermektedir. Ayn1 nitelikte
tek bir malda kuvvetli olan gbru~, ister tek bir kapta, ister iki kapta olsun, onun tek
bir ~ey kabul edilmesidir. Buna gore al1c1 ya hepsini geri verir, ya da hepsini
yan1nda tutar.
Bir kimse tek bir fiyatla iki kuma~ veya iki kale satin al1p, onlan teslim al1r, Satin ahnan iki
sonra bu ikisinden birinin sat1c1dan ba~kas1na ait oldugu anla~1l1rsa, digeri alic1y1 k1yemi maldan
(stand art
baglar. olmayan)
birisinde
(unku mal1n sat1c1dan ba~kas1na ait olmas1 teslim alma ile akdin ba~kas1nin hak
tamamlanmas1na engel degildir. (unku akit, akdi yapan ki~inin hakk1d1r. Akdin iddias1

tamam olmas1 onu yapan ki~inin akde nzas1n1n tam olmasin1 gerektirir. Malin
sat1c1dan ba~kas1na ait olmas1yla akdi yapan ki~inin degil, maim ger~ek sahibinin
nzas1 yok olur. Bu nedenle sarf ve selem akdindeki sat1~ bedeli konusunda biz
Hanefiler ~oyle deriz: Eger maim ger~ek sahibi, taraflar akit meclisinden aynld1ktan
sonra akdi onaylarsa akit ge~erli olarak devam eder. Akdin teslim alma ile
tos _____________________________ Kitabu'I-Mebsfit
tamamland1g1n1 belirleyince deriz ki, al1c1 ba~kas1na ait olan k1smin sat1~ bedelini
sat1c1dan ister. ~unku digeri mulkiyetinde kald1g1 i<;:in onda sat1~ baglay1c1 oldugu
durumda, ba~kas1na ait olan mal onun mulkiyetinde kalmam1~t1r. lki maldan birinin
ba~kasina ait olmas1 digerine eksiklik vermez.

Eger mal1n birinin ba~kas1na ait oldugu teslim almadan once ac;:1ga c;:1karsa;
tamamlanmadan once akit butUnlugu bozuldugu ic;:in, altc1 digerinde muhayyer
olur. Al1c1 iki maldan birini teslim al1r, digerini almaz ve teslim ald1g1 yahut teslim
almad1g1 malin, ba~kas1na ait olmas1 durumunda, daha once ac;:1klam1~ oldugumuz
~u nedenden dolay1 hukum yine boyledir. ~oyle ki, akit, akit kapsamina giren malin
hepsini teslim almakla tamamlan1r. Bu malin bir k1sm1 teslim alinmam1~ kald1g1
surece, akit tamamlanmaz.
Sat1m konusu bir kuma~. bir kole veya bolunmeye elveri~li olmayan bir ~ey
olur, teslim almadan once veya sonra bunlann bir k1sm1n1n ba~kas1na ait oldugu
anla~li1rsa, mal ortakltk ay1b1 ile ay1pl1 oldugu surece al1c1n1n geri verme hakk1
vard1r. TUccarlar bolmenin zarar verdigi mallarda ortak olmay1 buyuk bir ay1p
sayarlar.
Bir kimse miktan olc;:ek veya tart1yla belirlenen bir ~ey satin al1p, teslim
almadan once bir k1sm1nin ba~kasina ait oldugu anla~lisa veya onu eksik bulsa
al1c1n1n, kalan k1sm1 b1rakma hakk1 vard1r.
~unku akit tamamlanmadan once bozulmu~tur. Eger malin bir k1smin1n
ba~kas1na ait oldugu teslim ald1ktan sonra anla~li1rsa, altc1n1n kalan k1s1mda
muhayyerligi yoktur. ~unku bu tUr mallara bolunme zarar vermez. Akit teslim
alma ile tamamlanm1~ken malin bir k1sm1n1n ba~kas1na ait oldugunun
anla~1lmas1yla kalan k1s1m ay1planmaz.

Bir kimse bir ev satin al1p d1~1na baksa ve i<;:ine girmese, biz Hanefilere gore,
evi ay1ptan ba~ka bir nedenle geri verme hakk1 yoktur.
Zufer (rh.a ), altcin1n evi geri verme hakk1 vard1r, der.
Denildi ki bu hukum imamlann KOfe'deki evlerine goredir. Bu evler, sadece
[13/77]
geni~lik ve darl1kta birbirinden farklt olur. Bunun d1~inda ayn1 ozelligi ta~1rlar. Bu da
duvarlanna d1~andan bakmayla belli olur. Arna bizim bolgemizde evlerin degeri
Satin eklentilerinin azl1g1 ve c;:oklugu ile degi~ir. Bu da ancak eve i<;:ten bakmakla belli
ahnan evi
olur. Buna gore hukum Zufer (rh a )'in goru~une gore olur: Bu meselede goru~
d1~tan
gormek aynl1g1 oldugunu kabul edenlere gore burada Zufer (rh.a )'in deli Ii bizim
soylediklerimizdir. Zufer (rh a )'in d1~1ndaki Hanefi alimlerin deli Ii ise ~udur: Evin
butUn k1s1mlanna bakmak mumkun degildir. Al1c1n1n c;:evre duvann1n alt1na,
duvarlar i<;:indeki aga<;: ve direklere bakmas1 imkans1zd1r. lmkans1zl1k nedeniyle
hepsini gorme ko~ulu du~unce, kolayl1k olsun diye evin bir k1sm1n1 gormeyi hepsini
gorme sayd1k.
Sat1m Sozhi§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 109
Gbzleri gbrmeyen kimse satin ald1g1 her ~eyde eliyle kan~tlrlp yoklamazsa Giizii
giirmeyenin
muhayyerdir.
satin ald1g1
Eger eliyle kan~t1np yoklarsa bunlar, gbzleri sagl1kl1 adamin bakmas1 gibidir. maldaki
muhayyerligi
Maida ay1p bulmad1k<;a onun muhayyerlik hakk1 olmaz. Bu mesele ile ilgili sbz
konusu baz1 i~lemler vard1r:
Alma olsun satma olsun, gbzleri gbrmeyen ki~inin, Hanefllere gore, akit
yapmas1 caizdir. $afil (rh.a) der ki, bnceleri gbzleri gbrurken sonra gbrmez olmu~sa
hukum boyledir. Eger anadan dogma kor ise, onun al1m ve sat1m1 temelden caiz
degildir. c;:unku o ewanin renk ve niteligini bilemez.
$afil (rh.a )'nin bu gbru~u yanl1~t1r. c;:unku insanlar gbzleri gormeyen kimselerle
i~ yapmay1 yad1rgamaks1z1n brf durumuna getirmi~lerdir. lnsanlann bir ~eyi
yad1rgamaks1z1n brf durumuna getirmeleri dinde ge<;erli bir delildir. Sonra $afil
(rh.a.)'nin kural1na gore, bizzat kendisi satin alamayan bir kimse, bu konuda
ba~kas1na vekillik de veremez. Gbzleri gbrmeyen bir kimse yiyecege ihtiya<;
duydugunda onu kendisi alamaz ve bu konuda vekillik de veremezse, a<;l1ktan blur
gider. Bu da son derece buyuk kusurdur. Kbrun satin almas1nin caiz oldugu
anla~lld1g1na gore deriz ki, eger satin alinan mal elle yoklamak veya tatmakla
bilinebilecek bir ~ey ise, o konuda gbzleri gbrmeyen kimse gbzleri gbren insan
gibidir. $ayet satin al1nan mal1n niteligi, gbrmekle bilinebildigi gibi, elle
dokunmakla da bilinebiliyorsa, elle dokunma bu malda gbzleri gbren ki~inin
gbrmesi gibidir. Dolay1s1yla o bu mala dokunur ve "raz1 oldum" derse muhayyerligi
du~er.

Ta~inmaz mallar gibi, niteliklerinin bilinmesi mumkun olmayan mallann


nitelikleri kbre en guzel bi<;imde anlatll1r. Bundan sonra o "raz1 old um" derse
muhayyerligi du~er. c;:unku selem akdinde oldugu gibi, nitelikleri belirtmenin
gbrme yerine ge<;tigi ba~ka yer de vard1r. Arna<; onun aldanmas1n1 bnlemektir. Bu
da, her ne kadar mal1 gbrmekle daha iyi ger<;ekle~se de niteliklerini belirtmekle de
ger<;ekle~i r.

EbO Yusuf (rh.a )'tan nakledilen zay1f bir gbru~e gore o ~byle der: Gbzleri
gbrmeyen kimse, ~ayet gbzleri saglam olsayd1 gbrecek oldugu bir yere gbtUrUlur
ve orada raz1 oldum derse muhayyerligi du~er. Bu dilsizin (namazda okuma olarak)
dudaklann1 hareket ettirmesi gibi kabul edilir. c;:unku dilsizin bu hareketi tekbir ve
okuma konusundaki konu~an kimsenin sbzleri yerine ge<;er. c;:unku mumkun olan
bu kadand1r. Hasan b. Ziyad (rh a) der ki, gbrmeyen ki~i, gbzleri sag lam bir kimseyi
teslim almaya vekil atar. Vekil onun ad1na gbrup mal1 teslim alir. Bu gbru~ EbO
Hanlfe (rh.a.)'nin gbru~une daha <;ok benziyor. $6yle ki ona gore, teslim almaya
vekil atanan ki~i, gbrme konusunda vekil eden gibi kabul edilir.
Belh alimlerinden bazllan ~byle derler: Gbzleri gbrmeyen kimse evin
duvarlanna ve aga<;lanna dokunur. Eger raz1 oldum derse, muhayyerligi du~er.
llO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit

Cunku gozleri gormeyen kimse, zeki olursa bu konudaki amacin1 dokunmakla


anlayabilir.
Anlatild1g1na gore gozleri gbrmeyen bir kimse bir arazi satin al1r. "Beni ona
gbtQrun." der. Onu araziye gotQrurler. Elini yere surmeye ba~lar, arazinin bir
yerine kadar elini surmeye devam eder, sonra ~oyle der: "Buras1 harman yeri mi?"
Orada bulunanlar "Hay1r." derler. 0 da "Bu yer uygun deg ii. Cunku o kendisini
[13/78] giydiremiyor, beni nas1I giydirecek?" der. Gerc.;ekten de arazi onun dedigi gibidir.
Eger gbzleri gbrmeyen kimse, bu nitelikte olur ve dokunduktan sonra ona raz1
olursa, muhayyerligi du~er.
Dogruyu en iyi Allah bilir.

MURABAHALI SATI~
Vadeli Bir kimse veresiye bir ~ey satin al1rsa, veresiye satin ald1g1n1 ac.;1klamad1kc.;a onu
ahnan bir
mah, vadeli murabaha 60 yoluyla satamaz.
oldugunu
siiylemeden
Cunku murabaha sat1~1. kendisinden her tUrlu tohmet ve maliyet fiyat1
murabaha konusunda yalan beyan1 (h1yanet) uzakla~t1ran guvene dayal1 bir sat1~t1r. Bu sat1~ta
yoluyla
satmak
her tUrlu yalan beyandan sak1n1l1r. OstU kapal1 sozlerde bir tQr ~uphe say1l1r.
Dolay1s1yla bu sbzlerin murabaha sat1~1nda kullan1lmas1 caiz olmaz. Ayrica insan,
genelde bir ~eyi pe~in ald1g1 fiyattan daha fazla bir fiyatla veresiye satin al1r. Satin
alma mutlak soylenirse, bundan muhatap pe~in satin almay1 anlar. Bu ac.;1dan o,
satin ald1g1 fiyat1n ustUnde bir fiyat bildiren ki~i gibi olur. Bu da murabaha sat1~1nda
maliyet fiyat1 konusunda yalan beyan (h1yanet)'dir.
Bunun ac.;1klamas1 ~udur: Deger bak1m1ndan veresiye olan, pe~in olandan
daha eksiktir. Bu bak1mdan Islam dini, iki illetten biri bulundugu zaman, hukmen
kar~ll1g1 olmayan bir fazlal1k bulundugu ic_;in, vadeyi (faiz konusu mallarda vadeli
degi~-toku~u) haram kllm1~t1r. Dolay1s1yla ki~i mal1 satar ve vadeli ald1gin1 gizlerse,
sat1c1nin maldaki kand1rmay1 (vadeli olu~unu gizledigini) ogrenince al1c1 muhayyer
olur. Cunku al1c1, sat1c1nin kendisi ic.;in mal1 bu fiyatla satin ald1g1 haberine
dayanarak bir kar vermeyi kabul etmi~tir. $ayet o, sat1c1n1n mal1 veresiye satin
ald1g1n1 bilecek olsayd1, ona bu fiyat ustUnden kar vermek ~oyle dursun, bu kadar
bedelle pe~in bile satin almak istemeyecekti. Zararini uzakla~t1rma ihtiyac1
nedeniyle al1c1ya, sat1m konusu mal1, sat1c1nin belirttiginden du~uk kalitede
bulmas1nda oldugu gibi muhayyerlik hakk1 verdik.
Bu al1c1, sat1m konusu mall tUketmi~se sat1m onun ic.;in baglay1c1d1r. 0 sat1~
bedelinden hic.;bir ~eyi geri de isteyemez. Cunku al1c1n1n mal1 geri vermesi imkans1z

60
Murabaha yoluyla sat1~: Bir mal1n al1~ bedelini veya maliyet1ni allc1ya a,1klamak suretiyle, uzerine
miktari belirli kar ekleyerek satmakt1r.
Sattm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ t I I

duruma gelmi~tir. Gorme ve ko~ul muhayyerliklerinde oldugu gibi, sadece


muhayyerligin du~mesi ile geri verme imkans1zla~1r. Al1c1 bu nedenle sat1~
bedelinden bir ~ey geri isteyemez.
Muhammed (rh a )'ten ~oyle zay1f bir goru~ rivayet edilmi~tir: Dilerse al1c1 sat1~
konusu malin degerini oder. Sat1m bedelini geri ister. Bu goru~ onun kural1na gore
dogrudur. c;:unku o, malin telef olmas1ndan sonra, malin degeri konusundaki
yeminle~me nedeniyle akdin bozulmas1n1 caiz gormu~, malin kendisini geri
vermenin imkans1z olmas1 durumunda deger odemeyi, mal1 geri verme gibi
saym1~t1r. Bu, sat1~ bedelindeki bir illetten dolay1 boyle olur. Bu mesele de onun bir
benzeridir. Hepsindeki gerekc;:e al1c1dan zararin uzakla~tmlmas1d1r. Hanefl
mezhebindeki kuvvetli goru~e gore ay1p muhayyerligi boyle degildir. Orada al1c1nin
hakk1, ay1p nedeniyle malin bulunmayan k1sm1n1n teslim edilmesini istemektir. Bu
nedenle o, mal1 geri vermek imkans1z duruma gelmi~se, ay1bin sat1~ bedelindeki
pay1n1 geri ister. Burada ise, al1c1n1n hakk1 sadece muhayyerliktir. Muhayyerlik ise
mal degildir.
Al1c1 sat1m konusu malin bir k1sm1n1 tL.iketirse, sat1c1 aleyhine akit butUnlugu
bozuldugu ic;:in onun, kalan k1sm1 geri verme hakk1 yoktur. Yukarida belirttigimiz
gibi, akit konusu mal, akitle hakkettigi ~ekilde kendisine teslim edildigi ic;:in sat1~
bedelinden hic;:bir ~eyi de geri isteyemez.
Birinci sat1~ta vade ko~ul konulmam1~ olur, fakat tUccarlar arasinda al1c1nin,
[13/79]
sat1~ bedelini haftal1k taksitler durumunda odeme geleneginde oldugu gibi, sat1~
bedelinin vadeli odenmesi adeti varsa Hanefl alimler bu konuda goru~ ayrli1g1na
du~mu~tUr. Bazliari, ~oyle derler: Onun bu mal1 taksitli ald1gin1 soylemeden
ba~kas1na murabaha yoluyla satma hakk1 vard1r. c;:unku sat1~ bedeli pe~indir.
Sat1c1n1n tolerans gosterip, sat1~ bedelini ondan taksitler halinde almas1yla bu bedel
pe~in olmaktan c;:1kmaz. Baz1lari da derler ki, orf durumuna gelmi~ olan ~ey ac;:1kc;:a
ko~ul konulmu~ ~ey gibidir. $ayet vade ac;:1kc;:a ko~ul konulmu~ olsayd1, al1cin1n
boyle satin ald1g1 bir mal1, ac;:1klama yapmaks1z1n murabaha yoluyla satma hakk1
olmazd1. 0 durumda vadeli satma orf durumunda olunca da hukum boyledir.
Gormez misin mirasc;:1lar baz1 ~eyleri orfen hak ederler. Bu ko~ul konulmu~ gibi
kabul edilir. Bu da onun bir benzeridir.
Bir kimse, bir hizmet<;i satin alsa ve onun bir gozu kor olsa, veya bir kuma~
veya g1da maddesi satin alsa ve bunlar her hangi bir kimsenin araya girmesi
olmadan al1c1n1n yan1nda ay1plansa, al1c1 bunlari, ac;:1klama yapmadan sat1~
bedelinin tamam1 uzerinden murabaha yoluyla satabilir.
Zufer (rh a.) ~oyle der: Ac;:1klama yapmaks1z1n sat1c1nin buna hakk1 yoktur.
c;:unku al1c1, onun bunlari ac;:1klad1g1 fiyatla ay1ps1z olarak satin ald1g1ni bilecek olsa,
ay1pland1ktan sonra ac;:1klama yapmad1kc;:a, bu fiyat uzerine kar vermeyi kabul
etmezdi. Bu, sat1m konusu mala ait niteliklerin sat1~ bedelinde bir pay1 vard1r,
112,_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

goru~une dayal1 olarak $afil (rh a.)'nin de gbru~udur. Ona gore sat1m konusu ma Iin
semavl bir afetle veya kullann araya girmesiyle ay1planmas1 aras1nda fark yoktur.
Fakat biz Hanefller ~oyle deriz: Al1c1 sat1m konusu mal1n hic;bir ~eyini yan1nda
tutmamaktad1r. Oyleyse onun, fiyat1n degi~mesi durumunda oldugu gibi, bu mal1
murabaha yoluyla satma hakk1 vard1r. c;:unku ay1planan malda bulunmayan ~ey bir
niteliktir. Bu nitelik, hie; kimsenin kan~mas1 olmadan yitirilirse, sat1~ bedelinde
kar~il1g1 bulunmayan, as1I malda tabi bir ~ey olur. Sat1~ bedeli sadece asl1n
kar~1l1g1d1r. Bu da oldugu durum uzere vard1r. $u durumda o bunu murabaha
yoluyla satabilir. Gormez misin satin ald1g1 kuma~ sararsa, kirlense veya katlansa
bu onun murabaha yoluyla satmas1na engel olmaz. Hi~am'1n Nevadir adl1 eserinde
Muhammed (rh.a )'ten naklen ~6yle denilmektedir: Bu hukum, ay1p, ma Ida az bir
deger eksikligine neden olursa boyledir. Eger ay1p malda insanlann aldanmayacag1
bir miktarda eksiklige neden olursa, onu murabaha yoluyla satamaz.
Sat1m konusu mal, malin kendi fiili ile ay1plan1rsa da hukum boyledir.
c;:unku bu fiilin hukmu yoktur. Arna mal al1c1n1n fiili ile ay1plan1rsa,
ac;1klamad1kc;a o bu mal1 murabaha yoluyla satamaz. c;:unku allc1, sat1m konusu
malda meydana getirdigi ay1pla onun bir k1sm1n1 yan1nda tutmu~ olmaktad1r.
Asl1nda mal1 edinme amac1 sat1~a dahil olmayan bir nitelik olursa onun sat1~
bedelinde bir kar~1l1g1 olur. Nitekim sat1c1 sat1m konusu mal1n niteliklerinden birini
telef ederse, bu niteligin sat1~ bedelindeki pay1 du~er. Arna malin herhangi bir
kan~ma olmaks1z1n ay1planmas1 boyle degildir.

Eger al1c1n1n emriyle veya emri olmaks1z1n mal1 bir yabanc1 ay1pland1msa da
hukum ayn1d1r. c;:onku onun allc1nin emriyle yapt1g1 fiil, al1c1nin kendi fiili gibidir.
Onun al1c1n1n emri olmaks1z1n yapt1g1 fiil ise, eksilen deger tazminat1 6demesini
gerektiren haks1z bir fiil olur. Boylece allc1, sat1~ konusu mal1n bir k1sm1nin bedelini
yaninda tutmu~ olur. Bu durum onun, ac;1klamad1kc;a mall murabaha yoluyla
satmas1nda engel olur. Eger sat1c1, ac;1klama yapmaks1zin mal1 satacak olursa, al1c1
bunu 6grendigi zaman mall geri verebilir. $ayet allc1 mal1n bir k1sm1n1 tOketmi~
olursa onun kalan k1sm1 geri verme ve sat1~ bedelinden bir ~ey isteme hakk1
olamaz.
Mal ay1planmaz fakat sat1c1, hayvan, ev veya hizmetc;iden bir miktar gelir elde
[13/80]
etmi~se, o bunlan al1~ fiyat1 uzerinden murabaha yoluyla satabilir. c;:unku gelir
mal1n kendisinden meydana gelmez. Buna itibarla o sat1~ konusu mal1n bir k1sm1n1
yaninda tutmu~ sayilmaz. Aynca gelir, mal1n yarann1n bedelidir. Sat1c1nin bu yaran
bizzat kendisinin almas1, onun bunlan murabaha yoluyla satmasina engel olmaz.
c;:unku bu yarara kar~1l1k, mala masraf yapm1~t1r.
Cariye dogurur veya bir hayvan yavrular, yahut hurma agac1 meyve verirse,
as1I ile birlikte fazlal1g1 murabaha yoluyla satmakta bir sak1nca yoktur.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 113
c;:unku sat1c1 sat1m konusu mal1n hic;;bir k1sm1n1 yaninda tutmu? olmamaktad1r. Satin ahnan
malda bir
Eger dogum bir eksiklik meydana getirmi?se bu, her hangi bir kimsenin fiili ile fazlahk olursa
olmam1?t1r. Bu eksiklik kar?1l1g1nda onu giderecek yavru vard1r. Buna benzer bu mah
murabaha
eksikliklerde eksikligi giderecek bir ?ey bulunmazsa da sat1c1n1n mal1 murabaha yoluyla
yoluyla satma hakk1 vard1r. Eksikligi giderecek bir ?ey bulununca oncelikle satma satmak
hakk1 olur.
Al1c1 fazlal1g1 tuketirse, ondan elde ettigi geliri ac;;1klamad1kc;;a, asl1 murabaha
yoluyla satamaz. c;:unku tUkettigi ?ey sat1m konusu maldan meydana gelmi?tir.
Sat1m konusu maldan bir parc;;ay1 tUketecek olsa, ac;;1klama yapmad1kc;;a onu
murabaha yoluyla satamayacag1 gibi, maldan meydana gelen fazlal1g1 tUkettiginde
de sat1? yapamaz.
Koyunlardan elde edilen sutler, yunler ve yaglar da boyledir. Al1c1 bu tUr bir
?ey elde etmi?se, elde ettigi ?eyi ac;;1klamad1kc;;a asl1 murabaha yoluyla satamaz.
c;:unku, elde ettigi gelir, hukmen asl1n bir parc;;as1 niteligindedir. $afil (rh.a.J'ye
gore, bu durumda al1c1 mal1 murabaha yoluyla satabilir. O bunu ?U kural1na
dayand1rm1?t1r. Asildan ayn olan fazlal1k, eger malin kendisinden meydana gelirse,
o mal1n geliri gibi olur. Oyle ki, bu, "asl"1n ay1p nedeniyle geri verilmesine engel
olmaz. Bu meselenin ac;;1klamas1 in?aallah "Sat1m Konusu Maldaki Ay1plar"
konusunda gelecektir.
Eger al1c1 bu mallara yem ve bak1m ic;;in bu fazlal1g1n degerine e?it miktarda
harcama yapml?Sa, ac;;1klamada bulunmaks1z1n onlan murabaha yoluyla satmas1nda
bir sak1nca yoktur.
c;:unku fazlal1k kendi paras1ndan onlara yapt1g1 harcama kar?il1g1 meydana
gelmi?tir. Gelir, gider kar?il1g1d1r (nimet, kulfet kar?1l1g1d1r). Bir de, murabaha
sat1?inda tUccarlann orfU dikkate alin1r. Onlar orfunde, elde ettikleri fazlal1k kadar
harcama yaparlarsa, bunu murabaha sat1?1nda maliyet fiyat1 konusunda yalan
beyan (h1yanet) saymama adeti vard1r. $ayet al1c1 yararlanmadan once 0 fazlal1k
telef olacak olursa, "as1l"larda deger eksikligi meydana gelmi? olsa da, sat1c1n1n bu
mallan ac;;1klama yapmadan satma hakk1 vard1r. c;:unku bu eksiklik hic;;bir kimsenin
mudahalesi olmadan meydana gelmi?tir.
Bir kimse bir mal (kuma?-giysi) alm1?sa, beyazlatma, dikim ve kira Satin ahnan
harcamalann1 mal1n fiyat1na ekleme hakk1 vard1r. Ancak satarken "O bana ?U mal i~in
yap1lan
kadara mal oldu." der "Onu ?U kadara satin ald1m." demez. harcamalari
murabahada
c;:unku ?U kadara satin ald1m sozu yaland1r. c;:unku murabaha sat1?inda fiyata eklemek
tUccarlann orfU dikkate al1n1r. Sat1c1n1n, orfen, all? fiyat1na eklenen harcamalan bu
fiyata ekleme hakk1 vard1r. Orfen eklenmeyen harcamalan ise ekleme iakk1 yoktur.
Ya hut ~oyle denilebilir: Sat1? konusu mala etki edip onda gorunur ve ·a gorunmez
nitelikte deger artl?I meydana getiren ?eylere yapt1g1 harcamalan mal yete ekleme
hakk1 vard1r. Beyazlatma ve dikme, malda bir niteliktir. Bunlarla onun degeri artar.
ll4 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Nakliye harcamalan da gorunmeyen bir deger art1~1 saglar. (unku, nakliye masraf1
gerektiren bir mal1n degeri, bulundugu yere gore degi~ir. Malin, bir yerden ba~ka
bir yere ta~1nmas1 ancak nakliye masraf1 odenerek mumkun olur. Fakat sat1c1
bun Ian maliyet fiyat1na ekledikten sonra "Bu nu ~u kadar fiyata satin ald1m." derse
bu yalan olur. (unku o mal1 bu fiyata satin almam1~t1r. Eger "Bu bana ~u kadara
mal oldu." derse dogru soylemi~ olur. (unku bir ~ey ona yap1lan harcama
miktanna mal olur. Sat1c1, her ne kadar degi~ik akitlerle olsa da beyan edilen
miktan mala harcam1~t1r.
Al1c1 yolculuk s1ras1nda kendisine yapt1g1 yiyecek, nakliye ve diger harcamalan
bu konuda bilinen bir orf olmad1g1 ii:;in maliyete ekleyemez. $oyle ki kendisine
yapt1g1 harcamayla malin degerinde gorunur ve gorunmez bir art1~ meydana
gelmez. Ticaret ii:;in olan kolelerin orfe gore yiyecek ve giyecek masraflanni al1c1
[13/81]
maliyet fiyat1na ekleyebilir. Aynca bu konuda ai:;1k bir orf bulundugu ii:;in "Onlar
Sat1cmm ki~isel bana ~u kadara mal oldular." der. Bir de bu tUr harcamalarda kolelerin degerini
harcamalarm1 koruma soz konusudur. (unku belirli harcamalar yapilmaks1z1n onlar olduklan
ah~ fiyatma
eklemesi durum uzere kalamazlar.
Bir kimse bugday satin al1p yans1n1 tUkettikten sonra kalani fiyat1n yans1
uzerinden murabaha yoluyla satma hakk1 vard1r. Tek cins olursa, miktan oli:;u ve
tart1 ile belirlenen her ~ey boyledir.

Satin ahnan (unku birimleri farkl1 olmayan mallarda her k1sm1n sat1~ bedelindeki pay1
maim yaris1 bilinir. Murabaha sat1~1 da sadece bu esasa dayan1r. Mal farkl1 cinslerden meydana
tUketildikten
sonra kalani geliyorsa, kalan k1sm1 murabaha yoluyla satamaz. (unku sat1~ bedelinin degi~ik
murabaha cinslere bolunmesi deger ai:;1s1ndan olur. Degeri bilmenin yolu da tahmin ve zand1r.
yoluyla satmak
Buna gore her cinsin sat1~ bedelindeki pay1 bilinemez ki o bunu murabaha yoluyla
satabilsin.
Ayn1 ~ekilde tek bir kuma~1n yans1 telef olur, yanar veya biri onu yakar, satar
yahut hibe ederse, al1c1 kalan yany1 ilk fiyat uzerinden murabaha yoluyla satamaz.
(unku birinci sat1m akdinde anla~1lan fiyat, pari:;alan ai:;1sindan kuma~1n
zira'lanna (ar~1nlanna) bolu~tUrulemez. Zira' kuma~ta bir niteliktir. Sat1~ fiyat1
niteliklere bolu~tUrulemez. Yans1 gittigi zaman bir kuma~1n iki tarafindan her
birinin degeri farkl1 olur. Gormez misin, al1c1 kuma~1n iki taraf1ndan birindeki bir
zira\ diger taraf1ndaki bir zira'1 almayacag1 bir fiyatla satin alabilir. Halbuki onun
bir y1g1n bugdaydan satin ald1g1 oli:;ekler boyle degildir. Ayn1 ~ekilde bir akitle iki
kuma~1 satin al1rsa onlardan sadece birini murabaha yoluyla satamaz. (unku sat1~
bedelinin bu iki kuma~a bolu~tUrulmesi degere goredir.
Bir kimse ii:;inde Zuttl tUru kuma~lar bulunan bir dengi, her kuma~ on dirheme
olmak uzere bin dirheme satin a Isa EbQ Hanlfe ve EbQ Yusuf' a gore (rh a) her
kuma~1 on dirhem uzerinden murabaha yoluyla satabilir. Muhammed (rh a.) der ki,
ba~ka bir kuma~la birlikte satin ald1g1n1 ai:;1klamad1ki:;a kuma~lardan hii:;birini
Sat1m Sozle§mesi Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 115

murabaha yoluyla satamaz. (unku tUccarlann kotU mal1 iyi mala ekleyerek -bu
ikisini deger fark1 bulunmas1na ragmen- tek bir fiyata satma adeti vard1r. Boylece
al1c1, iyi mal1 edinme amac1ndan dolay1 kotU mal1 da almay1, sat1c1 kotU mal1
satabilmek ic;:in iyi mal1 da satmay1 arzu eder. $ayet sat1c1n1n iki kuma~tan birini,
ac;:1klama yapmaks1z1n murabaha yoluyla satmas1ni caiz saysak, iyisini yaninda
tutup kotUsunu murabaha yoluyla satar. Arna al1c1 onceki akitte, kotUyle birlikte
daha iyisinin de bulundugunu bilirse, ald1g1 kuma~ ic;:in beyan edilen fiyat
uzerinden kar vermez. Bu orf nedeniyle Muhammed (rh.a.) istihsan yap1p, al1c1
ba~ka kuma~la birlikte satin ald1g1n1 ac;:1klamad1kc;:a murabaha yoluyla satamaz
demi~tir.

K1yas ise EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh.a.) dedikleridir. (unku iki kuma~tan her Sat1~ bedeli
birinin fiyat1 beyan edilmi~tir ve bellidir. 0 durumda iki ayn akitte satin almas1 misli
(standart)
durumunda oldugu gibi, bunu murabaha yoluyla satabilir. Muhammed (rh.a.)'in mallardan
dikkate ald1g1 orfUn bir benzeri iki akitte de vard1r. (unku insan al1~ veri~ yapt1g1 olan bir ~eyi
murabaha
kimsede daha sonra ayn1 fiyatla kotUyu alma arzusu uyand1rmak ic;:in, iyinin yoluyla
fiyat1nda anlay1~ gosterebilir. Aynca bu orf dikkate al1nmaz. (unku orfUn dikkate satmak

al1nmas1 delilin bulunmamas1 durumunda soz konusudur. Arna delilin bulunmas1


durumunda orf dikkate al1nmaz. Burada da iki kuma~tan her birinin fiyat1 ac;:1kc;:a
belirtilmedigi ic;:in orf dikkate al1nmaz.
Bir kimse bugday, arpa veya miktan olc;:u ve tart1 ile belirlenen bir ~ey
[13/82]
kar~ll1g1nda e~ya, satin al1rsa, e~yay1 bu bedel uzerinden murabaha yoluyla
satmas1nda sak1nca yoktur.
(unku murabaha sat1~1, bir kimsenin, bir mal1n mulkiyetini o mala sahip
olurken odedigi fiyat ve bu fiyata ekledigi bir karla satarak devretmesidir. Fiyat,
ayn1 cinsten dengi bulunan bir mal olursa, bu tan1m onda gerc;:ekle~ir. Dolay1s1yla
bu mal1, ald1g1 fiyat uzerinden murabaha yoluyla satabilir.
Bir kimse on dirheme bir kuma~ satin alir, sonra onu on be~ dirheme satar ve
ayn1 kuma~1 tekrar on dirheme satin al1rsa, EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore maliyet
fiyat1ndan ilk kann1 c;:1karmad1kc;:a murabaha yoluyla satamaz. EbO Yusuf ve
Muhammed (rh.a.) derler ki, on dirhem maliyet uzerinden kuma~1 murabaha yoluyla
satabilir. (unku ikinci satin alma, bag1ms1z bir satin almad1r. Onceki kar veya zarar
buna girmez. Gormez misin maim asl1, bag1~, miras veya vasiyet olsa, onu sat1p
sonra satin alsa, bu mal1 son fiyat uzerinden murabaha yoluyla satma hakk1 olur.
Ona onceki sahip olu~ dikkate alinmaz. Bu da aynen boyledir. (unku onun ic;:in
ikinci satin alma ile birincisinden ba~ka yeni bir mulkiyet hakk1 dogar. (unku
sonucun (hukmun) dogmas1 nedenin gerc;:ekle~mesine bagl1d1r. Neden yenilenince,
bununla dogan mulkiyet de yenilenir. Mulkiyet nedenlerinin degi~mesi, maim
degi~mesi gibidir. ikinci defada satin al1nan ba~ka bir mal olsa, o bunu satin ald1g1
fiyat uzerinden murabaha yoluyla satabilir. EbO Yusuf ve Muhammed (rh a) bu
-
116 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
meseleyi ~u duruma k1yas etmi~lerdir. Al1c1 ikinci defada maldan bir fazlal1k elde
etse bu fazlal1k onun ikinci sat1~1 murabaha yoluyla yapmas1na engel olmaz. O
durumda ikinci sat1~tan once kar elde ederse de boyledir.
EbO Hanlfe (rh a) ise ~oyle der: Al1c1n1n elde ettigi kardaki hakk1, ikinci satin
al1~la peki~mi~ olur. (unku satin almasindan once kardaki hakk1, malin ay1p
nedeniyle geri verilmesi yoluyla du~me olas1l1g1 olan bir hakt1r. Baz1 konularda bir
~eyi peki~tiren, ona varl1k kazand1ran ~ey gibidir. Buna gore sanki o bu kan, ikinci
akitle elde etmi~ olmaktad1r. Bu ozelligi ile kar, malin kendisinden meydana gelen
art1~tan aynl1r. Burada al1c1n1n art1~taki hakk1, ikinci sat1~la peki~memi~tir. Bir de
murabaha sat1~1 baz1 akitleri bir birine ekleme esas1na dayanir. Gormez misin,
al1c1n1n kuma~ beyazlatma, (zararl1lan) ordurme ve dikim masraflan maliyete
eklenir. Sat1~ bedelinin art1~in1 gerektiren konularda da birbirine eklendigine gore,
sat1~ bedelinin eksilmesini gerektiren konularda akitler birbirine oncelikle eklenir.
Bu ihtiyatl1 davran1~a daha uygundur. Ancak akitler birbirine ayn1 cinsten olursa
eklenir. Farkl1 cinsten olurlarsa eklenmezler. Gormez misin, al1c1 bir terziden yard1m
alsa ve o da kuma~1 dikse, bu nedenle maliyete hi~bir ~ey eklemez. Ilk akit hibe
veya sadaka olursa, sat1c1 bunlardan birini digerine eklemez. (Onku iki akitten biri
teberru, digeri ticarettir. Fakat akitler ayni cinsten olursa bunlan birbirine ekler.
Sat1c1, malla ilgili odemelerinin toplam1na bakar. Bundan kendisine donen miktan
~1kam. Dilerse kalan miktar uzerinden murabaha yoluyla sat1~ yapar. Bu meselede
iki defada yirmi dirhem odeme yapm1~t1r. On be~ dirhem de kendisine donmu~tl.ir.
0 durumda o bu mal1 be~ dirhem Ozerinden murabaha yoluyla satabilir.
Ilk satin ah~ Al1c1 mal1 on dirheme satin alm1~ sonra yirmi dirheme satm1~. sonra yine on
fiyat1 kadar
dirheme satin alm1~ olsa EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore onu murabaha yoluyla asla
kar edilen
mah satamaz.
murabaha
yoluyla (unku kendisine, o mala yapt1g1 odeme kadar para donmu~tl.ir. 0 malla ilgili
satmak olarak uzerinde murabaha yoluyla sat1~ yapacak maliyet fiyat1 kalmam1~t1r.
Bu mall on dirheme satin alip sonra bir hizmet~i ve bir hayvan kar~1l1g1 satm1~.
[13/83] sonra tekrar on dirheme satin alm1~ olsa bunu on dirhem uzerinden murabaha
yoluyla satabilir.
(Linko ona donen bedel, mala yapt1g1 odeme cinsinden degildir. Onlan ancak
deger olarak du~ebilir. Murabaha sat1~1nda buna imkan yoktur. Bir de sermayesi
kendisine donmedik~e kar ortaya ~1kmaz. O mala yapt1g1 odeme cinsinin
ayn1s1ndan kendisine donu~ olmay1nca, ondan elde ettigi kar belli olmaz. Bu
nedenle ona bu mal1 ikinci fiyat Ozerinden murabaha yoluyla satma hakk1 dogar.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 117
Bir kirnse bir kolenin yans1n1 yuz dirherne, ba~ka biri de diger yans1ni iki yuz
61
dirherne satin al1r, sonra ikisi birlikte onu rnurabaha, vadla veya tevliye 62 yoluyla
satarlarsa, sat1~ bedelinin uc;te birini birincisi, uc;te ikisini de ikincisi al1r. Arna onu
rnusaverne 63 yoluyla satarlarsa boyle degildir. c;:unku rnusaverne yoluyla sat1~ta
belirtilen fiyat rnulkiyet kar~1l1g1d1r. Bu nedenle boyle bir sat1~ta koledeki
mulkiyetleri, e~it olan para vererek satin alan kirnse ile hibe edilen kirnse birbirine
e~it olur.

Murabaha, vadla ve tevliye ise boyle degildir. c;:unku bu akitlerde ikinci sat1~
bedeli, birinci sat1~ bedeline dayalld1r. $6yle ki, tevliye ki~inin sahip oldugu rnal1n
rnulkiyetini rnaliyet fiyat1 ile; vadla, rnaliyet fiyatindan belirtilen bir noksanla;
murabaha da rnaliyet fiyat1nda olrnayan bir fazlal1k ile ba~kasina devretrnesidir. Bu
nedenle bu akitler hibe edilen rnallara degil, satin al1nan rnallara ozgudur. lkinci
sat1~ bedelinin birinci sat1~ bedeline dayal1 oldugu tesbit edilince, birinci sat1~ bedeli
de uc;te bir uc;te iki oran1nda payla~1lrn1~ olunca, ikinci sat1~ bedeli aralannda bu
oranda bolu~tUrulur.
Bu akitlerin caiz olu~una deli I rivayet edilen ~u hadistir: Ebo Bekir (r a) hicret Murabaha
tevliye ve
etrneye niyet edince iki deve satin al1r. Resulullah (s.a.v.) ona: vedia
akitlerinin
')U •~ ..:,?
.; ~.~ , ~ ...r-"'.~ -, ~ Y'· Jw ~.id ~J
L;f : Jlli ~•r..:,? .i - me~riilugu

"/kisinden birini bana tevliye yoluyla (kar etmeden) sat." dedi. Bunun uzerine
o "O kar~1/iks1z senindir." dedi. Resu/U//ah (s av.) "Kar~1/iks1zsa olmaz." ~eklinde
64
cevap verdi.
Al1c1 kolesine bir meslek ogretirni ic;in harcarna yaprn1~sa bunu rnaliyete
Mahn egitimi
eklernez. c;:unku bu konuda ac;1k bir orf yoktur. $iir, arapc;a ~ark1, Kur'an ve i~in yap1lan
harcamalarm
maternatik ogretirn ucreti de boyledir. byle ki herhangi bir yerde bunlann birine maliyete
yap1lan harcarnan1n rnaliyete eklenrnesi konusunda ac;1k bir orf varsa, al1c1n1n bunu eklenmesi
maliyete eklerne hakk1 olur. c;:unku bu dururnlarda, deger art1~1. ogretrnene
yap1lan harcarnadan dolay1 degil, ogrencide bulunan zihin ve zekadan dolay1d1r. 0
dururnda allc1n1n yapt1g1 harcarna, sat1~ konusunun degerinde art1~ nedeni olarnaz.
Doktor, seyis, baytar ve c;oban ucreti de buna goredir. Kac;ak koleyi sahibine bulup
getirene verilecek ucretle, kan alan hacarnatc;1n1n ve ekrnekc;inin ucretlerinden
hic;bir ~ey, belirttigirniz nedenden dolay1 rnaliyete eklenrnez. Arna koyun surusunu
bir yerden ba~ka bir yere gotUren ki~inin ucreti bu konuda ac;1k bir orf bulundugu
ic;in rnaliyete eklenir. Bir de bu c;oban1n ucreti, ta~1rna rnasraf1 gerektiren rnallarda

Vadia sat1~1: Bir malin all~ bedeli veya maliyeti allc1ya a,1klanmak suretiyle, bu bedelin altinda
61

miktan belirli bir bedelle zaranna yapilan sat1~t1r.


62
Tevliye sat1~1: Bir mal1 her ka,a mal oldu ise ona satma.
All~ fiyat1na bakilmaks1zin pazarl1k yoluyla yapilan sat1~t1r.
63

64
Zeyle1, Nasbu 'r-raye, IV/41.
118 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'l-Mebsiit
nakliye ucreti gibidir. Komisyoncu ucretinin de maliyete eklenmesi konusunda orf
vard1r. Bu da kuma~ beyazlat1C1S1n1n ucreti gibidir. Hayvan1 otlatan c;obanin ucreti,
koyun surusunu gotUren c;obana verilen ucretin benzeri degildir. c;:unku c;oban,
ucreti nakletme kar~1l1g1 hak etmez ve c;al1~maz, koyun surusunu korur. Onun
ucreti koyunlarin korundugu binan1n kiras1 gibidir. Ayni ~ekilde kac;ak koleyi bulup
getirene verilen ucret de koyun surusunu gotUren ki~inin ucreti gibi degildir.
c;:unku kolenin kac;mas1 nadirdir. Bir ~eyin maliyete eklenmesi konusunda dikkate
al1nacak ~ey, ac;1k orftUr. Bu da nadir olan bir ~eyde bulunmaz.
Al1c1 mal1 murabaha yoluyla satar, sonra birinci sat1c1 ona sat1~ bedelinden bir
[13/84] miktar indirim yaparsa, bize gore o da diger al1c1dan bunu ve bunun kardaki pay1n1
indirir.
Zufer ve $afil (rh.a.)'ye gore bu durumda ikinci al1c1dan bir ~ey indirilmez.

Murabaha Bu meselenin dayand1g1 kural ~udur. Biz Hanefllere gore fiyat ve mala yap1lan
yoluyla art1~, "asl '"a eklenme yoluyla sabit olur. Zufer ve $afil (rh.a.)'ye gore art1~, ancak
sat1lan maim
fiyatmda ilk teslimle tamamlanan, bag1ms1z bir hibedir. Art1~m akdi yapan ki~i veya yabanc1
sat1cmm ba~ka birinden olmas1 fark etmez. Bize gore sat1~ bedelinin bir k1sm1n1 indirmek de
indirim
yapmas1 ayni ~ekilde akdin asl1na eklenir. Sanki akit, ~uf'a hakk1 sahibi ve muvelll (tevliye
yoluyla satan) hakkmda, indirimden sonra kalan miktar uzerinden yap1lm1~ say1l1r.
Zufer ve $afil (rh.a.)'ye gore bu, sadece kendisinden indirim yapilan ki~iye yap1lm1~
bag1ms1z bir iyiliktir. Onlarin bu konudaki delili ~udur: Akitle sat1~ bedeli, ancak
satllan mal kar~ll1g1 hak edilir. Sat1m konusu maim tamam1 birinci akitle al1c1n1n
mulkiyetine gec;mi~tir. Bu akit devam ettigi surece onun mulkiyeti de devam eder.
Sat1m konusu malda onun mulkiyeti devam ettigi surece yapt1g1 art1~1 ona bedel
olarak yuklemek mumkun degildir. c;:unku bu takdirde al1c1 kendi mulkiyetinde
bulunan bir mala bedel odeme durumunda kal1r. Bu ise emanet b1rakan kimsenin
mulkiyetindeki emanet b1rakt1g1 mal1 (vedla), emanet b1rakllan kimseden satin
almas1 gibi caiz degildir. Bu durum, yabanc1 hakk1nda daha ac;1kt1r. (:unku o, sat1m
konusu maim hic;bir ~eyine sahip degildir. 0 durumda bu yabanc1ya sahip olmad1g1
bir mal kar~ll1g1 sat1~ bedeli nasil bore; olabilir? Art1~1 akit s1ras1nda ispat etmek de
mumkun degildir. (:unku sat1m konusu mal, o anda telef olacak olsa veya mal
cariye olup da al1c1 onu ozgur k1lacak, mudebbera 65 yapacak olsa, art1~ sat1~
bedeline eklenemez. Mehirde yap1lan ekleme de zifaftan once bo~amayla, yariya
bolunmez. $ayet mehire yap1lan art1~, akit yap1ld1g1 andan itibaren var olsayd1
onun hukmu, miktari akit s1ras1nda belirtilen mehir gibi olurdu. Art1~ hakk1nda bu
kural sabit olunca, indirim durumunda de hukum boyle olur. (:unku sat1~ bedelinin
tamam1 akitle hak edildikten sonra, onun bir k1sm1, akit bu k1s1m hakk1nda
bozulmu~ olmad1kc;a, sat1~ bedeli olmaktan c;1kmaz. Bozma ise bedellerden sadece

65
Miidebber; Ozgurlugune kavu~mas1 efendisinin blumune baglanm1~ bulunan erkek kale. Bu
durumdaki cariyeye ise "mudebbere" denir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 119

birinde olmaz. Sat1~ bedeli, akitte kar~1l1kl1 edimlerden biri olmakla birlikte, bedelde
degil de yaln1z sat1~ konusunda bozma yapilamaz. ZLHer ve $Mil (rh.a.) sat1~
bedelinden bir k1smin1n indirilmesini, tamam1nin indirilmesine k1yas ettiler. Nasil ki
sat1~ bedelinin tamam1nin indirilmesi muvelll (tevliye yoluyla satan) ve ~uf'a hakk1
sahibi hakk1nda sabit olmayan bag1ms1z bir bag1~ ise bir k1sm1nin indirilmesi de
boyledir.
Bu konuda bizim delilimiz Allahu Teala'n1n ~u buyrugudur:

~_fjl ~ Zr. ~ (: :.1; ~ ~ t~ 'lj


"Mehirin karar/a~tmlmasmdan sonra kar~J/1k/1 nza i/e az veya r;ok vermenizde
size bir veba/ yoktur." (en-Nisa 4/24) Yani akit s1ras1nda kararla~t1nlan mehirden sonra
kararla~t1rilan mehirde bir vebal yoktur demektir. Bu ayet, akitten sonra
kararla~t1nlan fazlal1gin hukmunun, akitte kararla~t1nlan1n hukmu gibi oldugunu
ar;1kr;a anlatmaktad1r. Ancak aleyhine delil bulunan ~eyler bbyle degildir. Zifaftan
onceki bo~ama ile, akdin asl1nda beyan edilerek peki~en mehir harir;, mehrin yanya
bolunemeyecegine dair delil vard1r. Bunun d1~1ndaki art1~in hukmu, aslin hukmu
gibidir. Bunun akli gerekr;esi ~udur: Taraflar kar~1l1kl1 nzalan ile akdi bir nitelikten
diger, me~ru bir nitelige nakletmi~lerdir. Dolay1s1yla bu (fazlal1k) ger;erlidir. As1l
akitte an1lm1~ gibi sayil1r. Nitekim sat1m akdi, her iki taraf muhayyer olmak uzere
yapil1p, muhayyerligin du~urulmesi veya akit muhayyerlik olmaks1z1n yap1l1p, sonra
taraflann her ikisi veya biri ir;in muhayyerligin ko~ul koyulmas1 da bbyledir.
Bu meselenin hukmuyle ilgili illetin ar;1klamas1 ~byledir: Akdin taraflan, sat1~
bedeline yapt1klan art1~la, zarar ettiren bir sat1~1, maliyetine bir sat1~. maliyetine
olan bir sat1~1, karl1 bir sat1~a, sat1~ bedelinden yapt1klan indirimle de karl1 bir sat1~1
maliyetine yahut zaranna bir sat1~ durumuna donu~tUrebilirler. Bunlar sat1~larda
me~ru olan niteliklerdir. Sat1~lar, zaranna, karl1 ve maliyetine olabilirler. Dolay1s1yla
biz taraflann bu davrani~lanyla akdi me~ru bir nitelige dbnu~tUrmek istediklerini [13/85)
bgreniyoruz. Bunun etkisi ~oyledir. Taraflar arasinda akit vard1r. Onlar varolan bu
akitte, onu kald1rma ve devam ettirme ~eklinde tasarruf etme yetkisine sahiptirler.
0 durumda bunlar, akdi bir nitelikten ba~ka bir nitelige donu~tUrme yetkisine de
sahip olurlar. ~unku bir ~eyin niteliginde tasarruf etme, asl1nda tasarruf etmekten
daha kolayd1r. Madem ki onlar kar~il1kl1 anla~ma ile akdin asl1nda tasarruf etme
yetkisine sahiptirler, niteliginde bncelikle bu yetkiye sahip olurlar.
Zufer (rh.a.)'in, "Al1c1 kendi mulkiyetinde bulunan bir mala bedel bdeme
durumunda kal1r" sbzune biz ~byle cevap veririz: Akdin devam etmesi, akit konusu
mal1n varl1g1 ile mumkundur. Akit konusu mal da, al1cinin elinde bedel al1nmas1
caiz olacak bir;imde vard1r. Oyleyse al1cin1n o mal kar~il1g1nda bedel bdemesi de
ger;erli olur. Bir kimse, mulkiyetinde bulunan bir mal kar~il1g1 as1l degeri olarak
bedel bdemez. Fakat kar olarak bedel bdeyebilir. ~unku karlar bag1~
120_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
hukmundedir. Bu nedenle bu tasarruf, olum hastal1ginda olan bir ki~iden olsa,
mal1n1n uc,;te birinde gec,;erli olur. Aynca bu bir sat1m akdidir. Bedel tabi olanin degil
asl1n kar~il191d1r. Gormez misin sat1~ konusu hayvana ait organlarin sat1~
bedelinden hic,;bir kar~il191 olmad191, aksine bedel asl1n kar~1l191 oldugu durumda, iki
tarafa bore,; yukleyen bir akitle bu organ Iara, "asl "a bagl1 olarak sahip olunur. Yani
bedeli, sat1m konusu mala kar~1l1k sayarak sahip olunur. Akit konusu mal telef
olmad1kc,;a art1~ da boyledir.
EbG Hanlfe (rh a )'den zay1f bir goru~ olarak ~oyle rivayet edilmi~tir. Akdin asl1n1
degi~tirme ~eklinde art1~ yapmak gec,;erli oldugu gibi indirim yapmak da gec,;erlidir.
Zahiru'r- rivaye'ye gore ise, art1~ sabit olmaz. c;:unku akit konusu mal, kendisinden
bedel al1nacak bir durumda bulunmamakta ve art1~1 bedel olarak isbat da mumkun
olmamaktad1r. Ozgur klld1ktan, mudebber yapt1ktan sonra akit konusu kole de
kendisinden bedel al1nacak durumda degildir. c;:unku, art1~1 bedel olarak
sayabilmek ic,;in, akit konusunun ~imdiki durumunun dikkate allnmas1, sonra
bunun akdin yap1ld1g1 zamana dayal1 olarak gec,;erli say1lmas1 gerekir. ~imdiki
durumda art1~1n isbat1 mumkun olmamaktad1r. Dolay1s1yla bu art1~ hakk1nda, akdin
yapild191 zamana dayal1 olma hukmu de verilmez. Nitekim ask1da (mevkuf) olan
sat1~ta, mulkiyet hakk1nin akdin yap1ld191 zamana dayal1 olarak dogmas1 ic,;in akit
konusunun onay verme (icazet) s1ras1nda var olmas1 gerekir. Bir de sat1c1, muhayyer
olmak ko~uluyla yap1lan sat1m akdini kesinle~tirme konusunda anla~maya varilmas1
durumunda, akit konusu mal1n var olmas1 gerekir.
Buna gore art1~1 yabanc1 biri yapar ve bu art1~a kefil olursa, hukum yine
boyledir. c;:unku o bunu bedel olarak ustlenmi~tir. Onun bu ustlenmesi, her ne
kadar kar~1l1ginda hic,;bir ~eye sahip olmasa da gec,;erlidir. ~oyle ki bir kimse,
kans1yla yabanc1 birini muhatap alarak, bir bedel uzerinde muhalea akdi yapar ve
yabanc1 ki~i bu bedele kefil olursa, muhalea gec,;erli olur. Yahut bir kimse alacagina
kar~ll1k yabanc1 biriyle bir bedel uzerinden sulh yapar ve o bu bedele kefil olursa,
her ne kadar ustlenen ki~i bu ustlenme kar~1l191 hic,;bir ~eye sahip olmasa da, sulh
gec,;erli olur. lndirim de buna goredir. Ancak indirim etkisini, indirilen miktann sat1~
bedeli olmaktan c,;1kanlmas1nda gosterir. Bunda ko~ul, sat1~ konusu maim var
olmas1 degil, sat1~ bedelinin var olmas1d1r. Sat1~ bedeli de vard1r. Oyleyse indirim,
akdin asl1na eklenme yoluyla sabit olur. Daha once bunun akdi bozan degil, onun
niteligini degi~tiren bir i~lem oldugunu ac,;1klam1~t1k. Oyleki sat1~ bedelinde bozma
olmaz, denilir. Bunun delili, maldaki ay1p nedeniyle yapllan fiyat du~urme ile, ~afil
(rh a.)'nin iki goru~unden birine gore akit meclisinde yapllan indirimin gec,;erli
olu~udur. Bunlar, belirttigimiz nedenlerle akdin asl1na eklenme ~eklinde sabit olur.

[13/86] Sat1~ bedelinin tamam1n1 du~urme ise boyle degildir. c;:unku bu, akdin asl1n1
degi~tirir. c;:unku insan sat1~ bedelinin tamam1nda aldanm1~ olamaz. Bu indirim
akdin asl1na eklenecek olsa, ya akit bununla fasid olacakt1r. c;:unku bu durumda
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 121
akit, bedeli olmayan bir sat1~ durumuna gelir. Halbuki biz taraflann bunu
kastetmediklerini biliyoruz. Ya da bu akit bir hibeye donu~ur ki, taraflar1n amac1
hibe degil sat1m akdi yaparak kar elde etmektir. Arna sat1~ bedelinin bir k1sm1nin
indirilmesi akdin asl1na eklenirse, taraflann amac1 olan akdin niteligini degi~tirme
gerc;ekle~mi~ olur.

Bir kimse mal1 murabaha yoluyla satar ve maliyet fiyat1 konusunda yalan Murabahah
sat1~ta,
beyanda bulunursa, al1c1 bunu ogrendigi zaman muhayyer olur. Dilerse onu fiyat1n sat1cmm ah~
tamam1yla al1r. Dilerse b1rak1r. Malin hepsini veya bir k1smin1 tUketirse (EbO Hanlfe fiyat1
konusunda
(rh a) ve Muhammed (rh a )'e gore) sat1~ bedelinin tamam1 onu baglar. ya Ian
soylemesi
EbO Yusuf ve ibn EbO Leyla (rh a) ~oyle derler: Al1c1 her halukarda fiyattan
yalan soylenen miktar ile bunun kardaki pay1n1 du~urur. Onun ic;in bu konuda
muhayyerlik hakk1 olmaz. Sat1c1 tevliye yoluyla sat1~ta maliyet fiyat1 konusunda
yalan beyanda bulunursa, EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rh.a.)'a gore, yalan miktann1
fiyattan du~urur. Muhammed (rh a )'e gore al1c1 muhayyerdir. Dilerse mal1 fiyat1n
tamam1yla al1r. Dilerse b1rak1r.
EbO Yusuf (rh a) murabaha ve tevliyenin her ikisinde de ~oyle der: Al1c1
fiyattan yalan miktanni ve bunun kardaki pay1n1 du~urur. <;:unku fiyat konusunda
ikinci sat1~, birinci sat1~a dayand1nlm1~t1r. Birinci sat1~ta yalan miktan fiyata dahil
degildir. Oyleyse buna ikinci akitte yer verilmesi mumkun olmaz. Nitekim ~ufa
hakk1 sahibinde de durum boyledir. Eger al1c1 ~uf'a hakk1 sahibine sat1~ bedeli
konusunda yalan soylerse, yalan miktar ~uf'a hakk1 sahibini baglamaz. 0, mal1 ilk
fiyat kadar bedel odeyerek al1r. Yalan beyan edilen miktara ilk fiyata ~uf'a hakk1
sahibinde oldugu gibi ilk fiyata dahil edilemez. <;:unku al1cinin ikinci akdi birinci
akde dayand1rmas1, sat1c1n1n ekledigi miktar kar haric;, birinci akitle odenmesi
gereken fiyat kadar bir bedel odeme yukumlulugu alt1na sokmada etkili olur.
Bunun otesinde odenmesi gereken bir ~ey sabit olmaz. Nedensiz sonuc; da
dogmaz. Bunun delili ~udur: $ayet birinci akitte yap1lan indirim dolay1s1yla, sat1~
bedelinin bir k1sm1, sat1~ bedeli olmaktan c;1kacak olsa, bu miktar ikinci akitte de
sat1~ bedeli olmaktan c;1kar. Onun birinci akitte sat1~ bedeli olmad191 ortaya c;1k1nca
ikincide i:incelikle sat1~ bedeli olmaz.
Muhammed (rh.a.)'de murabaha ve tevliyenin her ikisinde ~oyle der: lkinci
ailc1dan sat1~ bedeli du~urulmez. <;:unku taraflar kendi nzalanyla ve beyan ettikleri
bir bedelle akit yapm1~lard1r. Bu akit, taraflar1n pazarl1k (musaveme) yoluyla sat1~
yapt1klannda oldugu gibi, bu bedelin tUmuyle meydana gelir. <;:unku ikinci akdin
meydana gelmesi, taraflann kar~il1kl1 nzas1na dayan1r. Akit s1ras1nda beyan edilen
sat1~ bedelinin hepsini almazsa, birinci al1c1n1n nzas1 tam olmaz. $uf'a ile alma ise
bi:iyle degildir. Orada birinci al1c1n1n nzas1 dikkate al1nmaz. Aynca ~uf'a hakk1na
sahip olan kimse ic;in, birinci fiyatla alma hakk1, iptal edilemeyecek bic;imde al1c1y1
t22 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
baglar. Bu nedenle bunu ona k1yas edemeyiz. Fiyat konusunda yalan beyanla
birinci alic1 ilk fiyat1 degi~tirmeyi kastetmi~tir. Onun bu kast1 kabul edilmez.
Burada birinci al1c1 murabaha veya tevliye yoluyla sat1~ yukumlulugu alt1nda
degildir! O ikinci sat1~ s1ras1nda fiyat1 beyan ederken yukumlu oldugu ~eyi iptal
etmeyi kastetmemi~, fakat gerr;;ek fiyat1 gizlemi~tir. Akit konusu mal1n bir ay1b1n1
gizlemek gibi bu gizleme al1c1ya muhayyerlik hakk1 verir. Bu da akit yaplld1ktan
sonraki indirimden farkl1d1r. c;:unku ikinci al1c1, birinci sat1~ bedeli kadar bir fiyatla
alma hakk1 kazanm1~t1r. Sonra birinci al1c1nin da buna nzas1 vard1r. Birinci akitte
sat1~ bedeli olmaktan r;;1kan miktar, ikinci akitte de sat1~ bedeli olmaktan r;;1kar.
Bbylece ikinci al1c1, alma hakk1 tamamland1ktan sonra ~uf'a hakk1 sahibi
konumunda olur.

[13/87] EbO Hanlfe murabaha ile tevliyeyi iki ybnden birbirinden ay1m. Birinci fark
~udur: Tevliye her bak1mdan birinci akde dayand1nlm1~t1r. 0 durumda birinci akitte
bulunmayan bir ~ey ikinci akitte de bulunmaz. Nitekim ikale de boyledir. !kale fesih
(akdi bozma) oldugu ir;;in akitte bulunmayan bir ~eyin ikalede bulundurulmas1
mumkun olmaz. Arna murabaha bir ybnden birinci akde dayand1nlsa da her
bak1mdan dayand1nlmaz. Dayandmlan yon de birinci akdin fiyat1 belirlemede olr;;u
olmas1d1r. Gormez misin taraflar birinci akitte belirlenmemi~ olan bir fiyat1 beyan
etmi~lerdir. Oyleyse ikinci akit, taraflann iradeleri ile yapt1klan bag1ms1z bir akittir.
Dolay1s1yla bu akit, yap1l1~1 s1ras1nda beyan edilen bedelle meydana gelmi~ olur.
Bu birinci fark1 ~u husus da ar;;1klar. Tevliyede sat1~ bedelinin miktanni
belirtmeye ihtiyar;; yoktur. Miktar belirtme, tevliyede fiyat konusunda yalan
beyand1r. Dolay1s1yla bu beyan ger;;ersiz olur. Murabahada ise fiyat miktannin
beyan edilmesi ve kar miktann1n belirlenmesi gerekir. Bu akit ikinci beyanla
meydana gelir. Bu nedenle akit, ikinci beyanda belirlenen bedelin tL.imuyle
kurulmu~ olur.

lkinci fark da ~byledir: Tevliyede fiyat konusunda yalan beyanin isbat edilmesi
durumunda, taraflar akdi ar;;1klad1klan konumdan ba~ka bir konuma donu~tUrmu~
olurlar. c;:unku bununla sat1m akdi, tevliye demelerine ragmen, tevliye degil
murabaha olur. Bu ar;;1klama onlann yalan beyan miktann1 reddetmeleri demektir.
Arna murabahada beyan edilen sat1~ bedelinin tUmunu kabul etsek bile, bununla
akit taraflann ar;;1klad1klan konumdan ba~ka bir konuma donu~mu~ olmaz. Taraflar
akdin murabaha oldugunu ar;;1klam1~lard1r. Yapilan akit de murabahad1r. Ancak bu
durumda kar, al1c1n1n zannettigi miktardan daha fazlad1r. Sat1c1 karin1n bir
miktanni beyan ederek maliyeti gizlemi~tir. Bu da al1c1ya muhayyerlik hakk1 verir.
Al1cinin muhayyerlik hakk1, mal1n elinde telef olmas1 nedeniyle du~unce, beyan
edilen fiyat1n tUmu onu baglar.
Bir kimse on dirheme bir kuma~ satin alsa, bu kuma~tan bir zira'1n1 murabaha
yoluyla satma hakk1 yoktur.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 123

c;:unku daha once ac;1klad1g1m1z gibi, sat1~ bedeli bu durumda kuma~in


zira'lanna parc;a itibariyle bolunmu~ olur.
Al1c1 bu kuma~1n yansin1 veya uc;te birini murabaha yoluyla satabilir.
c;:unku yansin1n fiyat1 kesin olarak bilinmektedir. $oyle ki, yanm, kuma~in
tamam1na yayg1n bir payd1r. 0 durumda fiyat degi~ikligi soz konusu olmaz. Zira'
ise, bu olc;u birimiyle olc;ulen belli bir yerin ad1d1r. Bunun degeri de kuma~ta
degi~iktir.

Bir kimse, bir kolenin yans1ni yuz dirheme, sonra diger yansin1 da iki yuz
dirheme satin alsa, bu iki yandan hangisini isterse, satin ald1g1 fiyat uzerinden
murabaha yoluyla satabilir.
c;:unku o, her yanya bag1ms1z bir akitle sahip olmu~tur. Dolay1s1yla her yan,
ayn bir kole gibi kabul edilir. Dilerse kolenin tamam1n1 uc; yuz dirhem uzerinden
murabaha yoluyla satabilir. c;:unku kole ona iki akitle uc; yuz dirheme mal
olmu~tur. Murabaha sat1~1 da maliyet fiyat1 uzerinden yapilan bir sat1~t1r.

Bir kimse bin dirheme bir kole satin alsa, sonra sat1c1 ona sat1~ bedelinin
tumunu bag1~lasa, al1c1n1n bu koleyi bin dirhem uzerinden murabaha yoluyla
satma hakk1 vard1r. Eger sat1~ bedelinin bir k1sm1n1 bag1~lar veya bir k1sm1ni ona
indirim yaparsa, al1c1 koleyi kalan miktar uzerinden murabaha yoluyla satabilir.
Bu hukmun gerekc;esi, yukanda ac;1klad1g1m1z uzere bag1~lanan miktann akdin
asl1na eklenme konusunda, iki meselenin birbirinden farkl1 olmas1d1r.
Ailc1 sat1c1ya sat1~ bedeli olarak bir mal verirse veya sat1m bedeline kar~ll1k
sat1c1ya bir rehin verir, rehin de telef olursa, al1c1nin koleyi bin dirhem uzerinden
murabaha yoluyla satma hakk1 vard1r. c;:unku al1c1 sat1~ bedelini bu yolla teslim
etmi~tir. Sanki o, bu bedeli ac;1kc;a odemi~ gibi olur. Bir de o, koleyi murabaha
yoluyla maliyet fiyat1 uzerinden satar. Al1c1 koleye satin alma s1ras1nda beyan edilen
fiyatla sahip olmu~tur. Gormez misin o, sat1~ bedelini sat1c1ya odemeden once de
koleyi murabaha yoluyla satabilir.
Bir kimse, yuksek ayarl1 on dirheme bir kuma~ satin alsa, fakat bu bedeli ayan
du~uk dirhemle odese, sat1c1 da bu odemeyi kabul etse, al1c1n1n kuma~1 on yuksek
ayarl1 dirhem uzerinden murabaha yoluyla satma hakk1 vard1r 66 . c;:unku al1c1
kuma~a yuksek ayarl1 dirhemlerle sahip olmu~ ve bu borcu du~uk ayarl1 dirhemlerle [13/88]
kapatm1~ olur. Bunun delili, selem ve sarfta boyle bir i~lemin caiz olmas1d1r. Ayni
~ekilde onu pe~in on dirheme satin al1r, fakat sat1~ bedelini bir ay odemezse,
al1c1n1n kuma~1 pe~in on dirhem uzerinden murabaha yoluyla satma hakk1 vard1r.
c;:unku o mala pe~in fiyatla sahip olmu~tur. Sat1c1nin bir ay sureyle sat1~ bedelini

Kitab1n yaz1ld1g1 diinemlerde ana maddesi gumu~ olan maden1 paralara dirhem denirdi. Zamanla
66

dirhemlere gumu~ten ba~ka madenler kari~t1rild1. Boylece dirhemler du~uk ayarll ve yuksek ayarl1
olarak tedavule girdi.
l24 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
istememesi, onu pe~in olmaktan c;1karmaz. Sat1c1nin ayan du~uk dirhemleri kabul
etmesi ve onun sat1~ bedelini bir sure istememesi fiyatta indirim gibidir. Cunku
orada indirilen miktar, akdin asllna eklenir. Akdin niteligini degi~tirir. Burada ise
sat1~ bedelini bir sure istememek akdin asl1na eklenmez. Ayan du~uk paralan kabul
etmek de boyledir. Cunku nitelik, asla tabi olur. On dirhemin aslindan hic;bir ~ey
sat1~ bedeli olmaktan c;1kmazsa, tabi'nin, tabi' oldugu bir ~eyde (asllda) maksut
olan bir ~eye donu~memesi ic;in -ki bu imkans1zd1r- niteligi sat1~ bedeli olmaktan
c;1karmak hie; mumkun degildir.
Al1c1 on dirheme satin ald1g1 bir kuma~1 bir kimseye bag1~lar, sonra bu
bag1~tan vazgec;erse, onun bu kuma~1 on dirhem uzerinden murabaha yoluyla
satma hakk1 vard1r.
Cunku ister mahkeme karan ile ister mahkeme karan olmaks1z1n dbnmu~
olsun, bag1~tan dbnme ile mal onun eski mulkiyetine doner. Bunu hibe (bag1~)
konusunda ac;1klam1~t1k. Ayn1 ~ekilde kuma~1 satar, kuma~ kendisine ay1p, sat1~1n
fasid olmas1, muhayyerlik veya ikale yoluyla geri verilirse, onun bu kuma~1 on
dirhem uzerinden murabaha yoluyla satma hakk1 vard1r. Cunku, kuma~ ona her
bak1mdan bozma (fesih) olan bir nedenle dbnerse, onun eski mulkiyetine donmu~
olur. )ayet kuma~ ona, ikale gibi tereddutlu bir nedenle donerse, burada en c;ok
ikale yeni bir akit gibidir, denebilir. 0 bu akitte kuma~a on dirheme sahip
olmu~tur. 0 durumda onu on dirhem uzerinden murabaha yoluyla satar.
Bu ki~i kuma~1 satm1~ ve sat1~ tamamlanm1~ olsa, sonra miras yahut bag1~
yoluyla ona donse, onun bunu murabaha ~eklinde satma hakk1 yoktur. Cunku ilk
satin alma ile kazanilan mulkiyet ona donmemi~tir. Cunku mirasc;1nin mulkiyeti
miras b1rakanin mulkiyetine dayanir. Ve miras b1rakana ait mulkiyet ona kal1r.
Dolay1s1yla ~ayet miras b1rakan onu murabaha yoluyla satacak olsayd1, satin alma
fiyat1 ne olacaksa, mirasc;1 onu bu fiyat uzerinden murabaha yoluyla satamazd1.
Her ne kadar mulkiyet miras b1rakana ait olan mulkiyet olsa da, sahip olmak
mirasc;1 ic;in yeni meydana gelmi~tir. Bag1~ta ise teberru nedeniyle onun ic;in yeni bir
mulkiyet dogar. Dolay1s1yla onun bu kuma~1 murabaha yoluyla satma hakk1 olmaz.
Bir kimsenin
Bir kimse, babas1ndan, anasindan, c;ocugundan, mukatebinden, kolesinden
bir yakmmdan
satin ald1g1 bir ~ey satin alsa veya kbleyi yahut mukatebi efendisinden birinci sat1c1ya mal olu~
mah
fiyatindan daha az1 ile satin alsa, butlin alimlerin ittifak1yla al1c1 bu mal1 murabaha
murabaha
yoluyla yoluyla satamaz. Ancak kale ve mukateb meselesinde murabaha yoluyla, birinci
satmas1
sat1c1ya mal olu~ fiyat1 ile satabilir.
Cunku murabaha sat1~1. bu mal kar~1l1g1nda mulkiyetinden kesin olarak c;1kt1g1
bilinen fiyat uzerinden yapll1r. Bu da ilk sat1c1ya verilen miktard1r. Arna kolesinin
kazand1g1 kar, onun mulkiyetinden c;1kmam1~t1r. Cunku kolenin kazanc1
efendisinindir. $byle ki, mukatebin kazancinda efendisinin mulkiyet hakk1 vard1r.
Bu hak mukatep acze du~tligu zaman gerc;ek mulkiyete donu~ur. Bir de burada
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l!ZS
kay1rma tbhmeti vard1r. lnsan, kale ve mukatebinin elde edecegi kazanc1n
kendisinden ba~kas1na gitmeyecegini bildigi ic,;in, onlarla yapt1g1 al1~ veri~lerde
toleransli davranir. Murabaha sat1~1 ise guven esasina dayal1 bir sat1~t1r. Ondan her
tUrlu tohmet ve fiyata ili~kin yalan beyan1n uzak tutulmas1 gerekir. EbO Hanlfe
(rh.a.)'ye gore, kolelerin d1~1ndaki babalar, c,;ocuklar, kocalar ve kanlarda satin
ald1g1n1 murabaha yoluyla satamaz. EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a.) derler ki; o, bu
ki~ilerden satin ald1g1 fiyatlar uzerinden murabaha yoluyla sat1~ yapabilir. Cunku,
bu ikisinden her birinin digerinin mulkiyetinde, mulkiyeti ve mulkiyet hakk1 yoktur.
Onlar, bu konuda iki karde~ gibidir.
EbO Hanlfe (rh a.)' de ~byle der: Bir kimsenin bu yak1nlanna kazand1rd1g1 mal,
bir yi:inden kendisi ic,;in kazand1g1 mal gibidir. Bu nedenle bunlar lehindeki tanikl1g1
kabul edilmez. Bu ac,;1dan bunlar satin alanin kolesi ve mukatebi gibi olurlar. Aynca
bunlar1n al1~ veri~lerde birbirlerine gbsterdigi tolerans ac,;1k bir olgudur. Murabaha [13/89]
sat1~1 ise ihtiyatl1 davranilmas1 gereken bir i~lemdir. 0 durumda al1c1 onu toleransl1
miktar uzerinden degil, sadece o mal ic,;in yapilan akitle kesinle~mi~ miktar
uzerinden murabaha yoluyla satabilir. Bu da kale ve mukatepte oldugu gibi iki
sat1~ bedelinden daha az olan1d1r.

Bir kimse bir kuma~la ba~ka bir kuma~1 takas etse ve birinci kuma~1n
kendisine on dirheme maliyeti olsa, digerinden ald1g1 kuma~1 on dirhem uzerinden
murabaha yoluyla satmas1 caiz degildir.
Cunku o bu kuma~a ikinci bir akitle sahip olmu~tur. Murabahaya esas
al1nacak olan bedel de bu akitte belirtilmi~ olan bedeldir. Kuma~1n kendi cinsinden
bir benzeri yoktur. Bu nedenle o, bu kuma~1, satin ald1g1 bedel uzerinden
murabaha yoluyla satamaz. Birinci kuma~1n fiyat1 uzerinden de murabaha yoluyla
satamaz. Cunku o bu fiyat1 bu kuma~1n bedeli olarak odememi~tir.
lki ki~i ic,;inde Zuttl turu kuma~ bulunan bir dengi bin dirheme satin al1p
bolu~urlerse, onlardan hie,; birinin payin1 murabaha yoluyla satma hakk1 yoktur.

Cunku birimleri birbirinden farkl1 olan mallan bolu~me i~leminde (kismet) iki
tarafa bore,; yukleyen bir c,;e~it akit vard1r. $byle ki, ikisinden her biri kendi pay1na
du~en k1sm1n yans1n1 eski mulkiyeti kar~il1g1, diger yans1n1 da ortagina b1rakt1g1
k1sm1n kar~1l1g1 olarak al1r. Bu durum da onun murabaha yoluyla sat1~ yapmas1na
engeldir.
Bunun ac,;1klamas1 ~byledir: Bblu~me ile ona du~en kuma~lann tUm kuma~lann
yans1 oldugunu kesin olarak bilmiyoruz. Bu ancak tahmin yoluyla bilinebilir. lki al1c1
bolu~meden once baz1 kuma~lan ay1rsa ve bunlan kendi paylanna du~en fiyat
uzerinden satmak isteseler onlann buna hakk1 yoktur. Bblu~meden sonra da
hukum boyledir. Bu ozelligi ile kuma~, miktan tart1 ve olc,;u ile belirlenen mallardan
aynl1r.
126_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu·t-Mebsfit

Ay1ph Bir kimse ay1pl1 olup ay1b1 kendisine gizlenen bir kale satin al1r, bu ay1b1
olan maim
murabaha
ogrenince ona raz1 olursa, o bu koleyi murabaha yoluyla satabilir.
yoluyla c;:unku o bu koleyi murabaha yoluyla satacag1 fiyatla satin alm1~t1r. Ay1p
sat1~1
nedeniyle kendisine muhayyerlik hakk1 dogmu~tur. Muhayyerlik hakk1n1
du~urmesi, onun murabaha yoluyla sat1~ yapmas1n1 engellemez. Nitekim ko~ul ve
gorme muhayyerligi hakk1na sahip olup bunlan du~urdugunde de boyledir.
Al1c1 mal1 murabaha yoluyla satin al1r ve sat1c1 ona maliyet fiyat1 konusunda
yalan beyanda bulunmu~ olursa, ald1g1 fiyat uzerinden murabaha yoluyla satabilir.
Yukanda a<;:1klad1g1m1z gibi bu yalan beyan nedeniyle onun i<;:in dogan hak yalniz
muhayyerliktir.
Bir kimse ba~ka birine tevliye yoluyla sat1~1 yapar, sonra ikinci al1c1, tan1klann
tanikl1g1, ortadaki sat1c1n1n ikran veya diger al1c1 dava ettigi durumda kendisinin
yeminden ka<;:1nmas1 yoluyla, onun mal1 bu fiyattan daha az bir bedelle satin
ald1g1n1 ogrenirse, fiyat fark1n1 sat1c1dan ister. Sat1m onun i<;:in tamamlanm1~ olur.
Bu meseledeki goru~ aynlig1n1 daha once a<;:1klam1~t1k. Bir de burada ~uphe
tek yonludur. Bu da diger alic1nin ilk fiyat1n tevliyede beyan edilen fiyattan daha az
oldugu davas1nin ge<;:erli olmas1d1r. Hatta hakim onun bu konuda tan1klann1
dinlemi~ ve bunun uzerine daval1sina yemin teklif etmi~ ve daval1n1n yeminden
ka<;:1nmas1yla da aleyhine hukmetmi~tir
Hanefl bilginlerinden bazllan (rh a) ~oyle der: 0 bu davas1nda <;:eli~ki i<;:indedir.
Davas1nda <;:eli~ki i<;:inde olan ki~inin dikkate al1nacak hi<;:bir sozu olamaz. Bu, ancak
ortadaki sat1c1nin bunu ikrar etmesiyle ortaya <;:1kar. Baz1 Hanefl bilginler de derler
ki; hay1r, diger al1c1nin maliyet fiyat1 konusunda yalan beyanda bulundugu iddias1,
ay1p iddias1 veya fiyatta indirim yap1ld1g1 iddias1 gibidir. Al1c1 bunlardan birini iddia
[13/90]
edip delilini ortaya koyarsa, delili kabul edilir. Eger delili yoksa, daval1ya yemin
teklif edilir. Burada da boyledir. Eger kolesini satan efendi, birinci sat1c1dan hi<;:bir
~ey istemeden once onu murabaha yoluyla satar, sonra maliyet konusunda
soyledigi yalan miktanni ondan isterse, bu miktan ve bunun kann1 koleyi
kendisinden satin alan kimseye geri verir. Nitekim sat1cinin al1c1ya sat1~ bedelinin
bir k1sm1n1 indirmesi durumunda da hukum boyledir.
Bir kimsenin
ortagmdan Bir kimse inan ~irketi 67 ile ortak oldugu ortag1ndan bir ~ey satin al1rsa, onu
satin ald1g1 murabaha yoluyla satmas1nda bir sakinca yoktur.
mah murabaha
yoluyla c;:unku bu iki ortak, ~irkete dahil olmayan mallan konusunda birbirlerine kar~1
satmas1
~irket ortag1 olmayan diger insanlar gibidirler. Bu bak1mdan birbirleri lehindeki
tanikl1klan kabul edilir. Sat1lan malda birinci ortag1n pay1 olursa, o kendi payin1
ancak satin ald1g1 fiyat uzerinden murabaha yoluyla satabilir. c;:unku o bu paya

67
Islam f1kh1nda bir ~irket tUrOdOr. Ortaklar ~irket sbzle~mesi kurarken ko~ul koyduklari oranda kar
ortag1 olurlar. Zarar ise sermayeler oranindad1r.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 127

birinci akitle sahip olmu~tur. Diger ortaga payin1 ikinci akitle devretmi~tir. Her
pay1n murabaha yoluyla sat1~1 satin al1~ fiyat1 uzerinden olur.
Mufavaza ~irketi
68
ortag1n1n hizmet ii:;in bir cariyesi bulunur, diger ortak bunu
ondan hizmet amac1yla satin al1r, sonra murabaha yoluyla satmaya karar verirse,
onun bu ~ekilde satma hakk1 vard1r.
(unku bu cariye ~irkete dahil degildir. Cariye konusunda ortaklardan her biri
digerine kar~1 yabanc1 gibidir. Ortaklardan her birinin sadece kendine ait olan her
~eyde hukum boyledir. Aralannda ortak olan bir mal1, biri digerinden satin alm1~sa,
o bunu ancak ilk all~ fiyat1ndan murabaha yoluyla satabilir. lkinci akit gei:;erli
degildir. (unku ikinci akitten once mal aralannda mufavada ~eklinde ortakt1. lkinci
akitten sonra da boyledir. lnan ~irketi ortaklanndan birinin digerinden ~irket ii:;in
satin ald1g1 mal ise boyle degildir. (unku bu gei:;erli bir satin almad1r. (unku o mal,
daha once ~irkete dahil degilken ikisinin ~irketine ait mallar arasina katil1r. Ancak
sat1c1 kendisine ait pay1, iki fiyattan daha az olan1 uzerinden murabaha yoluyla
satabilir. Bu da onun satin al1~ fiyat1d1r. (unku o bu miktann kendi mulkiyetinden
i:;1kt1g1n1, kesin olarak bilmektedir.
lki ki~i aras1nda ortak bir kole, ortaklara yuz dinara mal olur, ikisinden biri bir
dinar kar vererek digerinin pay1n1 satin al1rsa, onun koleyi yuz bir dinar uzerinden
murabaha yoluyla satmas1nda hii:;bir sak1nca yoktur. (unku o kolenin tamam1na
bu miktarla sahip olmu~tur. ML.ilk ~irketinde ortaklardan birinin pay1n1 diger ortaga
satmas1, ba~ka bir yabanc1ya satmas1 gibidir.
Bir kimse bir mal1 satin al1p sonra ona satin al1~ bedelinden daha i:;ok bir
meblag1 gosteren bir fiyat etiketi koyar ve mal1 etiket fiyat1 uzerinden murabaha
yoluyla satarsa, bu sat1~ caizdir. Fakat onun "Bu mal bana ~u kadara mal oldu."
veya "$u kadara ald1m." demesi uygun degildir. (unku bu yaland1r. Murabahada
da ya Ian soylemeye izin yoktur. Fakat "Etiket fiyat1 ~u kadard1r." veya "Ben ~u
kadar meblag uzerinden murabaha yoluyla sat1yorum." der.
Kendisinden nakledilen zay1f bir goru~e gore EbO Yusuf (rh a) ~oyle der. "Bu,
al1c1 tl.iccarlann, mallan satin ald1klan fiyatlardan daha fazlas1 ile etiket fiyat1 koyma
adeti oldugunu bilen bir ki~i ise boyledir. Eger bunu bilmiyorsa, bu fiyat
konusunda yalan beyand1r. Al1cinin bunu ogrendigi zaman o nedenle mal1 geri
verme hakk1 dogar." Bu EbO Yusuf (rh a )'un ihtiyatl1 davranmas1ndan dolay1d1r. EbO
Yusuf (rh.a.) murabaha konusunda a~1n bir ~ekilde ihtiyatl1 davran1r. Hatta ~oyle der.
Eger bir kimse fark1na vararak sat1~ bedelinden, insanlann benzerinde
aldanmayacag1 bir miktar (a~m aldanma) fazlaya bir ~ey satin alsa, onun bu mal1
[13/91]
ai:;1klama yapmaks1z1n murabaha yoluyla satma hakk1 yoktur. Ba~kas1ndan satin

Mufavada ~irketi: Ortaklar aras1nda hem sermayenin miktart hem de kar hisseleri e~it halde
58

bulunup, hi~birinin fazla ticarete elveri~li malt bulunmamak Ozere kurulan ortakltk. Mufavada
~irketlerinde ortaklar, birbirlerinin hem vekili hem de kefilidirler. Bu ortakl1g1n sermayesi mald1r.
128 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
almayacak oldugu bir fiyatla, bon;lusundan borcuna kar?il1k bir ?ey satin alsa, bu
mal1 da murabaha yoluyla satamaz. Eger bu mal1 borc;lusu d1?1ndaki birinden
alacag1 bir fiyatla alm1?sa, ister satin alma ister sulh diye alsin, o zaman bu mal1
murabaha yoluyla satabilir. Zahiru'r-rivaye'de sulh ile, satin alman1n hukmunu
birbirinden aynl1r. Biz ?byle deriz: Sulh, hak elde etmeksizin indirim yapma ve
vazgec;me esas1na dayan1r. Satin alma ise, i?i sonuna kadar gbtUrme ve s1k1 pazarl1k
esas1na dayan1r.
lvazs1z elde Eger kuma? kendisine miras, hibe veya vasiyet yoluyla gelmi?se ona bir deger
edilen mala
deger bi~ip, bic;ip sonra bu deger uzerinden murabaha yoluyla satmas1 caizdir. (unku o al1c1ya
murabaha yalan denilecek bir beyanda bulunmam1?t1r. Sadece bunun degeri ?U kadar veya
yoluyla satmak
i?areti ?U kadar demi?tir. 0 bu sbzlerinde dogrudur. Al1c1 bunda aldanm1? olursa,
bu onun bilgisizliginden dolay1d1r.
Eger bir kimse mal1 yuzde on kar ile veya on dirhemligi on bir dirheme
satarsa, al1c1 sat1m akdini yapmadan once fiyat1 biliyorsa bu mal1 geri verme hakk1
yoktur.
Cunku akit s1ras1nda o fiyat1 ve bunun karin1 bilmektedir. Eger fiyat1
bilmiyorsa, muhayyerdir. Dilerse al1r. Dilerse durum kendisi ac;1s1ndan, fiyat
miktanni bgrendigi zaman belli oldugu ic;in, terk eder. ~ayet, mal1 ona uzerindeki
etiket fiyat1yla satarsa, ac;1klad1g1m1z nedenden dolay1, i?aretin kac;a kar?il1k
oldugunu ogrendigi zaman al1c1 yine muhayyer olur.
Bir kimse, once on dirheme bir kuma? satin al1r, sonra onu fiyat1n onbirde biri
oraninda zaranna satarsa sat1? bedeli, dokuz dirhem ve bir dirhemin onbirde biri
olur. Eger bu kuma?1 onbirde bir kanyla satarsa kar, bir dirhem olur. Sonra onu
onbirde bir zaranna satarsa, zarar bir dirhem kabul edilmez. Gerc;ekte, bu iki
mesele aras1nda fark yoktur. ~oyle ki, kuma?I onbirde bir kanyla satt1g1nda sat1?
bedeli onbir dirhem, kar da sat1? bedelinin on birde biri olur. Bu sonuc; ?Oyle
bulunur: On, onbirle c;arpil1r. Sonuc; 110 c;1kar. Zarar miktan 11 O'un onbirde biridir.
Bu da ondur. Geriye 100 kal1r. Her onbir, bir dirhem eder. Bu da dokuz dirhem ve
bir dirhemin on birde biri olur.
Bir kimse once be? dirheme bir kuma? ba?ka biri de, alt1 dirheme ba?ka bir
kuma~ satin al1r. Sonra bu ikisini bir akitle murabaha veya muvazaa yoluyla
satarlarsa, her ikisi ic;in bedeli, bu iki kuma?in maliyeti kadard1r. Cunku bu tUr
sat1?larda ikinci sat1? bedeli, birinci sat1? bedeline dayal1 olur. Bir kimse ba?ka birine
tevliye yoluyla sat1? yaparsa sonra birinci sat1c1 satl? bedelinin tUmunu almaktan
vazgec;erse, o diger al1oya hic;bir indirim yapmaz. <:unku, sat1? bedelinin tUmunu
indirme bag1ms1z bir i?lemdir Akdin aslina eklenmez. 0 durumda tevliye yoluyla
sat1? yapilan ki?i hakk1nda bu hak dogmaz.
En iyisini Allah bilir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 129
SATIM AKDiNDE AYIPLAR
Sat1c1, sat1~ s1rasmda, ahc1ya satt1g1 maldaki her ti.irli.i ay1ptan
Ay1plardan
(kusurdan} beraat1 (sorumlu olmamasm1} ko~ul koysa, ay1plann neler sorumlu
oldugunu soylemese de biz Hanefilere gore caizdir. olmama
ko~uluyla
$afil (rh.a.)'ye gore bilinmeyen ay1plardan sorumlu olmama ko~ulu gec;ersizdir. sat1~

Ancak ay1b1n hayvan1n ic;inde olmas1 durumunda $afil (rh.a)'den iki goru~
nakledilmi~tir. [13/92]

Her tUrlu ay1ptan sorumlu tutulmamak ko~uluyla yap1lan sat1m konusunda da


ondan iki goru~ rivayet edilmi~tir. Bir rivayete gore sat1m akdi fasiddir. Diger
rivayete gore ise akit gec;erli, ko~ul gec;ersizdir. $afil (rh.a) bu goru~unde,
Peygamber (sa.v.)'in, ic;erisinde belirsizlik (garar) bulunan sat1~1 yasaklayan hadisine
dayan1r. Bilinmeyen ay1plardan sorumlu olmamay1 ko~ul koymak da, ic;inde
belirsizlik bulunan bir sat1~t1r. C::unku sat1m konusunun hangi nitelikte oldugu belli
degildir. Ote yandan, boyle bir sat1~, akdin geregine engeldir. C::unku bedelli
akitlerin geregi, sat1m konusunun kusurlu olmamas1d1r. Boyle bir ko~ul ise, buna
engeldir. Bu ko~ul, mulkiyeti engelleyen ko~ula benzer. Aynca ic;inde boyle bir
ko~ul bulunan sat1~ta sat1c1, bilinmeyen bir mal1n teslimini yuklenmektedir. c;:unku
o, mal1, kendisinde sat1~1n gerc;ekle~tigi nitelikte teslim etmeyi yuklenmi~tir. Bu ise,
akdin taraflannca belli degildir. Bilinmeyen bir malin teslimini yuklenmek,
c;uvaldaki her hangi bir kuma~in veya surudeki herhangi bir koyunun sat1m1nda
oldugu gibi, gec;erli degildir. Ay1b1n belli edilmesi veya ko~ul konulmaks1z1n al1c1n1n,
sat1c1y1 maldaki ay1plardan dogrudan sorumlu tutmamas1 (ibra etmesi) ise boyle
degildir. C::Onku ay1p belirtildikten sonra akitle teslimi yuklenilen mal belli olmu~tur.
Ancak, hayvandaki yaran1n tekrarlamas1 gibi ay1b1n belirtilmesi mumkun olmayan
veya ay1b1n hayvan1n ic;inde olmas1 gibi, belirtilmesinde zorluk olan durumlarda,
zorluktan dolay1 ona itibar edilmez.
Sorumlu olmaman1n gec;erli olmas1 ic;in, ay1bin belirlenmesi ile belirlenmemesi
arasinda fark olu~unun deli Ii ~udur: Sat1c1 satdacak mal1 birisine gosterip, "bu nu
satin al, onda hic;bir ay1p yok" dese, fakat al1c1 onda bir ay1p bulsa, mal1 sat1c1ya
geri vermek ic;in onu dava edebilir. Fakat elinde kole olan birisi, "onu satin al, o
kac;1c1 deg ii" dese, ama al1c1 kolenin kac;ma ay1b1nin oldugunu anlasa, koleyi geri
vermek ic;in sat1c1y1 dava edemez.
Bu konuda biz Hanefllerin delilimiz, Zeyd b. Sa bit (r a )'ten rivayet edilen ~u
haberdir: Zeyd, Abdullah b. Amr (r a )'dan, hic;bir ay1b1ndan sorumlu tutulmamas1
ko~uluyla bir kole satin ald1. Sonra da kolede bir ay1p oldugunu soyleyerek Osman
b. Affan (ra )'a ~ikayetc;i oldu. Osman, Abdullah'tan koleyi satarken, onda bir
ay1b1n oldugunu bilmedigine yemin etmesini istedi. Abdullah (r a) ye min etmedi.
Bu nun uzerine Osman (ra) koleyi ona geri verdi.
130_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l·Mebsfit

Fakihler, sat1c1nin bir mal1, onda bulunan ay1plardan dolay1 sorumlu


tutulmamas1 ko~ulu ile satmasinin caiz oldugunda goru~ birligi ic;indedirler. Onlann
goru~ aynl1g1na du~tUkleri nokta, bu ko~ulun gec;erli olup olmad1g1d1r. Boyle bir
sat1~in caiz oldugu konusundaki goru~ birligi ic;inde olmalannin delili,

! , ~
r,-:-Jr'
' ~ ~ ~
-
• I .,
~
i\
"Mus/Umanlar ko:jullannm yanmdad1r!ar"69 hadisidir.
Bilinmeyen Her tUrlu ay1ptan sorumlu tutulmama ko~ulunun gec;erli olup olmad1g1
(me~hul)
yolundaki goru~ler, bilinmeyen haklardan sorumlu tutmamanin (ibran1n) caiz olup
haklarda
sulh olmad1g1 konusundaki goru~ aynl1gina dayan1r. $afil (rh a J bu nu caiz gormez. Biz
Haneftler ise caiz goruruz. Delilleri, Ali (r.a.J'den rivayet edilen ~u haberdir:
Peygamber (s.a.v) onu, Huzeymeogullan ile sulh yapmak uzere gondermi~ti.
Yap1lan anla~ma geregi, kopek c;anag1na kadar neleri varsa fidye olarak
vereceklerdi. Elinde bir miktar mal kald1. Ali (r a) "Sizin ve Resulullah (s av )'in
bilmedigi bu ~ey sizindir" dedi. Bu haber Peygamber (s.a v)'e ula~t1g1nda sevindi. Bu
haber, bilinmeyen haklarda sulh yapman1n caiz olduguna delildir.
Bunun akll gerekc;esi de ~udur: Yap1lan sulh, teslime gerek duyulmayan bir
hakk1 du~urmektir. Bo~amada ve koleyi ozgur k1lmada oldugu gibi bu, bilinmeyen
~eylerde de gec;erlidir. Cunku yukumluluk alt1na girmeye engel olan, bilinmezligin
kendisi degil, sonuc;ta anla~mazl1ga neden olacak olan bilinmezliktir. Gormez misin
burada mulkiyetin nakli, haklan du~urmekten daha dar olmakla birlikte gec;erli
olur. Ote yandan, anla~mazl1ga gotUrmeyen bilinmezlik, bir mal1 temlikin (mulk
olarak vermenin) gec;erliligine engel degildir. Nitekim bir y1g1n bugday1n bir
olc;egini satmak caizdir. Boyle olunca, bir hakk1 du~urme ~eklindeki tasarruflann
gec;erliligine hi<; engel olmaz. Cunku bir hakkin du~mesi, onun yok olmas1d1r.
Bunda teslime ihtiyac; duyulmaz. Anla~mazl1ga neden olmayacak bilinmezligin, bu
[13/93)
tasarrufa engel olmamas1 oncelikledir.
Baz1lannin, "bilinmeyen ~eydeki icap , onun ac;1klanmas1 ko~uluna baglamak
70

anlam1ndad1r. Bir ko~ula baglanmas1 caiz olmayan tasarruflarda, bilinmeyen bir


~eyde teklifte bulunmak caiz degildir " sozlerinin anlam1 yoktur. Cunku ko~ul,
nedenin kendi ic;indedir. Dolay1s1yla onu, ba~ka bir tasarruf hukmune sokar. 0 da,
yemindir. Bilinmezlik, nedenin hukmune girer. Belirsizlik anla~mazl1ga gotUrecek
~ekilde olursa, onunla birlikte hukukl sonucun varl1g1ndan soz etmek imkans1z
olur. Bilinmezlik, anla~mazl1ga gotUrucu derecede olmazsa, hukukl sonucun
varl1gindan soz etmek zor olmaz. Dolay1s1yla bu akdin gec;erliligine engel degildir.

69
lbn Ebo $eybe, Musannef, IV/450; Hakim, MDstedrek, 11/57; Beyhak1, es-SDnenD'/-kDbra, Vl/79.
70
kap; akitlerde, taraflardan birinin akit kurmak uzere once sbyledigi sbzdur. Buna cevap olarak
sbylenen sbze de kabOI denilir. Mesela sat1c1nin; "Bu kalemi ~u fiyattan sana satt1m." demesi leap,
al1c1nin, "ben de ald1m" demesi kabuldur.
-
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 131

Bu ko~ulun ge~erli oldugu sabit olunca, onunla birlikte akit de caiz olur. c;:unku bu
ko~ul, akdin geregini peki~tirir. Akdin geregi de baglay1c1 olmas1d1r. Sat1m konusu
ister kusursuz olsun ister kusurlu, bu ko~ulla birlikte akit baglay1c1d1r. Ote yandan
boyle bir ko~ulla, sat1c1, teslim etmeye gucunun yetmedigi bir ~eyi yuklenmekten
ka~1n1r. c;:unku sozle~me mutlak oldugu zaman, sat1m konusunun kusursuz bir
~ekilde teslim edilmesini gerektirir. Mal kusurlu olursa, onu kusursuz olarak teslim
edemez. Bu ko~ulla, mal1, sozle~me yapild1g1nda oldugu ~ekilde teslim etmeyi
kabullenmi~tir. 0 nitelikle teslime de gucu yeter. Sat1m konusunu teslime gl.i~
yetirmek, akdin tasid olmas1n1 gerektirici degil, caiz olmas1nin ko~uludur. Ote
yandan boyle bir ko~ulla, sat1m konusu belirsiz olmaz. c;:unku, mal, bizzat
kendisine veya bulundugu yere i~aretle belirlenmi~tir. Sat1c1n1n bu ko~ulu
ko~maktaki maksad1, malda ay1plann bulundugunu ikrar degildir. Bl.itl.in ay1plar, bir
ay1b1n i~erigine girmez. Sat1c1 bu ko~ulu ko~makla, hem satmay1 hem de gl.icunl.in
yettigi ~ekilde teslimi ustlenmi~tir. Bu da hikmet geregidir. Bundan dolay1 deriz ki;
al1c1 "malda ay1p yak" dedigi zaman, onun maksad1 ay1p muhayyerligini du~urmek
degil, al1c1y1 mala heveslendirmektir. Arna "kale ka~1c1 degildir" demesi boyle
degildir. Bu ay1b1 ozellikle soylemesinden maksat, onda o ay1b1n olmad1g1n1
bildirmektir. Eger bu ko~ulla sat1m konusunda bir belirsizlik meydana geliyorsa bu,
anla~mazl1ga neden olmayacak bir belirsizliktir. Bu da, belirtilen ay1b1n miktann1n
belli olmamas1 durumunda oldugu gibi, akdin sonucunu etkilemez.
lbn Ebu Leyla (rh.a) "Al1c1n1n gormedigi ay1plardan, onlann ad1n1 soyleyerek
sorumlu olmama ge~erli degildir" derdi. Bu mesele onunla Ebu Hanlfe (rha.)
arasinda Devanlkl meclisinde ge~mi~tir. Ebu Hanlfe (rh.a) ona, "ne dersin?
Halifenin e~lerinden birisi, ba~1nda baras (alaca rahats1zl1g1) oldugunu soyledigi bir
kale satsa, al1c1nin koleyi geri vermesini kabullenmi~ olur mu?" dedi. Ebu Hanlfe
(rh a) bununla, lbn Ebu Leyla'nin delilini ~uruttu. Halife, onun yapt1g1na guldu.
Bir maldaki ay1plann ad1n1 soyleyerek, onlardan olmamay1 ko~ul koyarak Ay1plardan
sorumsuzluk
satman1n caiz oldugunu tesbit ettikten sonra deriz ki: Sozle~me s1ras1nda satilan ko~uluyla
malda bulunan butl.in ay1plardan beraat ko~ulunu ko~mak da caizdir. yap1lan
sat1mdan
Akitten sonra, teslimden once, malda yeni bir ay1p meydana gelirse bu, Ebu sonra maim
kusurlanmas1
Hanlfe (rh.a.)'nin gorl.i~l.ine gore sorumlu olmama ko~ulunun hukmune girer. Ebu
Yusuf (rh a.)'tan gelen a~1k rivayet de bu ~ekildedir. Muhammed, Zufer ve Hasan b.
Ziyad (rh a )'a gore, sonradan meydana gelen ay1p, onceki sorumlu tutmamaya
dahil degildir. Ebu Yusuf (rh a )'tan gelen zay1f bir rivayet de bu ~ekildedir. (unku
bu ay1b1n sonradan m1 meydana geldigi yoksa eskiden mi oldugu veya ne
kadannin eskiden ne kadannin yeni oldugu belli degildir.
Sat1c1, ahc1 mah teslim almadan once meydana gelecek her turlu [13/94]
ay1ptan sorumlu olmama ko~ulu ko~arsa bu akit fasid olur. Bu tur ay1plar,
onceki ko~ula girdigi zaman da akit fasid olur.
132 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsut
EbO Yusuf (rh.a) ~oyle der: Mali geri verme hakkinin dogmas1 konusunda,
teslim almadan once meydana gelen ay1p, sozle~me s1rasinda var olan ay1p gibi
kabul edilince, her tL.irlu ay1ptan sorumlu olmama ko~uluna girme konusunda da
sozle~me s1ras1nda var olan ay1plar gibi kabul edilir. (Linku sat1cinin boyle bir ko~ul
koymaktaki maksad1, akdin baglay1cli1k ozelligi kazanmas1n1 saglamak ve teslime
gucunun yetmedigi ~eyi kabullenmekten ka~inmakt1r. Bu durumda, sozle~me
s1ras1nda var olan ay1pla, sozle~meden sonra, kabzdan once meydana gelen ay1p
aras1nda fark olmaz. EbO Yusuf (rh.a )'tan, sozle~meden sonra meydana gelecek
ay1ptan sorumlu olmamay1 ko~ul koyma konusunda bir rivayet yoktur.
Baz1lanna gore, Hanefl fakihleri bunu caiz gorurler. Gerek~eleri de ~udur:
Sat1c1 boyle bir ko~ul koymakla, nedeni (akdi), mal1 geri vermeyi gerektiren akit
yerine koymaktad1r. Bunun boyle oldugunu kabul edersek ~oyle deriz: Burada
sat1c1n1n sozu, sozle~me s1ras1nda var olan ay1plan i~erir. Sozle~meden sonra, teslim
almadan once meydana gelen ay1plar da, onceki ko~ulun i~ine, tabi olarak girer.
(unku bu, sozle~menin taraflann1n maksatlarin1n ger~ekle~tirilmesidir. Bazen
dogrudan caiz olmayan baz1 tasarruflar, tabi olarak tasarrufun i~ine girerler.
Mesela bir tarlan1n su hakk1 kendi ba~ina sat1lamaz. Fakat, tarla ile birlikte
sat1labilir. Ta~1nir mallar, ta~1nmazlara tabi olarak vakfedilebilirler.
Eger sat1c1, sat1m konusunun her turlu ay1b1ndan sorumlu olmamay1 ko~ul
koyarsa, bu ko~ul akit s1ras1nda var olan ay1plan kapsar. Sonradan meydana
gelecekleri degil.

Maldaki Al1c1 ve sat1c1 ay1p konusunda anla~mazl1ga du~seler ve al1c1, maldaki ay1bin
ay1bm sozle~meden sonra meydana geldigini, sat1c1 da sozle~me s1ras1nda var oldugunu
varhg1
zamani iddia etseler; eger ko~ul; maldaki her tUrlu ay1ptan sorumlu olmama ~eklinde ise,
konusunda (EbO Yusuf' a gore) al1c1n1n sozu kabul edilir. Muhammed (rh a )'in goru~une gore
ihtilaf
sat1c1n1n, Zufer (rha.)'e gore de ailc1nin sozu kabul edilir. (unku al1c1, kendi hakk1n1
du~urmektedir. Hakkin1 du~urdugu ~eyi a~1klamak da, birinci ~ekilde oldugu gibi
ona du~er. Muhammed (rh a.) de ~oyle der: Du~urulen ~ey mutlak olarak ortaya
~1km1~ durumdad1r. Al1c1, bir ay1b1n bunun d1~inda kald1g1n1 iddia ederse, iddias1
ancak delille kabul edilir. Bu t1pk1, iddia edilecek her tUrlu haktan, sorumlu
tutulmamak ko~uluyla yap1lan sat1mdan sonra, bir bor~ ~1k1p, o borcun
sozle~meden onceye mi yoksa sonraya m1 ait oldugu konusundaki goru~ aynl191
gibidir. Boyle bir durumda, bu borcun mutlak sorumlu olmama ko~uluna girdigini
iddia edenin sozu kabul edilir. Fakat her tUrlu ay1ptan sorumlu olmamay1 ko~ul
koymas1 boyle degildir. (unku bu durumda du~urulen hak, bir nitelikle kay1tl1d1r.
Al1c1 belirli bir kusuru inkar ederse bu, bir ~eyle kay1tl1 olan teklifin i~ine girmez.
Oyle olunca da zamanla veya mekanla kay1tl1 olan sorumlu olmamada oldugu gibi,
al1cin1n sozune donmek gerekir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 133
iki ki~i. bir kolede hii,;bir ay1bin olmad1gina tarnkhk etseler, sonra da
tarnklardan birisi ay1ptan temiz olma ko~ulu ko~maks1zin onu satin alsa ve
onda bir ay1p gorse, koleyi geri verebilir.
Cunku her turlu ay1ptan temiz alma, andaki her ay1b1n varl1g1ni ikran ic;:ermez.
Dalay1s1yla al1c1, yapt1g1 tanikl1ktan sanra, a koledeki ay1ba raz1 almu~ sayllmaz.
Ayn1 ~ekilde kolenin kac;:1c1 almad1g1na tan1kl1k ettikten sanra anu satin alsa ve
kolenin kac;:1c1 aldugunu gorurse, geri verme hakk1 vard1r. Cunku kolenin kac;:1c1
almamas1, ay1ptan temiz almada mutlak alarak anllm1~t1r. Dalay1s1yla bu, tan1g1n
veya al1c1n1n, kolenin her turlu ay1ptan temiz aldugunda aldugu gibi, a kolede
kac;:ma ay1binin varl1gin1 ikrar sayllmaz.
lki ki~i, sat1c1nin, kblenin kac;:mas1ndan sorumlu tutulmamay1 ka~ul kayduguna [13/95]
tanikl1k ettikten sanra, anlardan birisi a kbleyi satin alsa ve anun kac;:ak aldugunu
bgrense geri verme hakk1 yaktur. Cunku buradaki ay1ptan temiz almada, kac;:ma
fiili, a kolenin bizzat kendisine dayand1nlm1~t1r. Diger ay1plar arasinda bzellikle
kac;:ma ay1b1nin soylenmi~ almas1, a ay1b1n kolede varl1g1n1 haber vermek
anlam1ndad1r. Al1c1 da, anun kac;:1c1 bir kale aldugunu bilerek satin alm1~t1r. Oyle
alunca da, ay1p nedeniyle geri verme hakk1 almaz.
Bir kimse sat1cinin, ay1planndan sorumlu olmad1gin1 ko~ul koymad1g1
bir cariye satin alsa ve o cariye ile cinsel ili~ki kurduktan sonra onda bir
kusur bulsa; Hanefilere gore satin ald1g1 zaman cariye ister bakire olsun
ister dul, ay1p nedeniyle geri verme hakk1 yoktur.
$afil (rh.a.)'ye gore, satin ald1g1 zaman cariye bakire idiyse geri veremez. Dul
idiyse geri verebilir. Cinsel ili~ki kurdugu ic;:in de her hangi bir ~ey bdemez. lbn EbO
Leyla (rh a) ise cariye ister bakire alsun ister dul, geri verebilecegi goru~undedir.
Geri verirken cariyenin ukr'unu 71 da verir. 0 da, cariye bakire ise degerinin anda
biri, dul ise yirmide biridir.
$afil (rh a.)'nin goru~unun delili ~udur: Ahc1, dul alan cariye ile cinsel ili~ki
kurdugunda, anu teslim ald1g1 ~ekliyle geri verme gucune sahiptir. Dalay1s1yla
anunla cinsel ili~ki kurmadan once aldugu gibi, cinsel ili~ki kurduktan sanra da geri
verebilir. Cunku dul ile cinsel ili~ki kurmak, gen;ek alarak da hukmen de anun
degerinden bir ~ey eksiltmez. Al1c1 sadece anun yaranndan yararlanm1~t1r. Bu,
cariyeyi c;:al1~t1np sanra anda bir ay1b1n varl1gin1 bgrenmeye benzer. Hatta anun
kadar bile degildir. Cunku c;:al1~t1rmak cariyeyi ay1ph duruma getirir. Cinsel ili~ki ise
boyle degildir. Bakire almas1 durumu ise bunun aksinedir. Bakire ile cinsel ili~ki
kurmak, anun bir parc;:as1n1 yak eder. Cunku cariyedeki bakirelik ozelligi, anun mal

71
Ukr; Sbzlukte; asil, kbk, evin ortas1, kasidenin en iyi beyti, mehir gibi anlamlara gelir. F1k1h
1stilah1nda; mehr-i misil anlaminda kullanilmakla birlikte kendisiyle herhangi bir ~uphe sonucu cinsel
ili~kiye girilen kad1na, mehrine denk gelecek oranda verilen tazminata da denir. Ayni ~ekilde, gasp
yoluyla yapilan bir cinsel ili~kiden dolay1, kadina diyet olarak verilen bedele de "ukr" denir.
t34 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsut
olan bedeninin bir par~as1 gibidir. Bundan dolay1 bir cariye bakire olmas1 kayd1yla
satild1g1nda, bakirelik al1c1 i~in bir hak olur.
Dul ile bakirenin farkl1 degerlendirilmesi gerektigine delil ~udur: Al1c1, bakire
olan cariye ile cinsel ili~ki kurduktan sonra bunu a~1klamadan onu murabaha (al1~
fiyat1n1 soyleyip, uzerine kar koyarak satmak) ile satamaz. Dul olan cariye ile ili~ki
kurdugunda ise, bunu soylemesine gerek kalmadan murabaha yoluyla satabilir.
Cariyenin evli olup da, cariye allc1n1n eline ge~tikten sonra kocasin1n onunla
ili~kikurmas1 durumunda da hukum yukanda soyledigimiz gibidir. Cariye bakire
ise, al1c1nin evliligi gerek~e gostererek geri verme hakk1 yoktur. Dul ise, geri
verebilir.
Sat1c1, satt1g1 cariye ile onu teslim etmeden once cinsel ili~ki kursa; eger cariye
du Isa sat1~ bedelinden bir ~ey du~ulmez. EbO Hanlfe (rh a )'nin goru~une gore
al1cinin sat1~tan cayma hakk1 da olmaz. Bakire olmas1 durumunda ise hem sat1~
bedelinden du~ulur, hem de al1c1n1n sat1~tan cayma hakk1 olur.
ButUn bu soylenenlerden anla~1l1yor ki, dul olan cariye ile ili~ki kurmak onu bir
i~te ~al1~t1rmak gibidir. Nas1I ki, cinsel ili~ki ancak ki~inin kendi mulkundeki cariyede
helal oluyorsa, ~al1~maya zorlamak da oyledir.
Bu konuda Hanefllerin deli Ii sahabllerin icma1d1r. Ali ve lbn Mes'Od (r a), cariye
ile cinsel ili~ki kurulduktan sonra onun geri verilemeyecegini soylerlerdi. Omer ve
Zeyd b. Sa bit (r a )'e gore ise, al1c1 boyle bir cariyeyi geri verebilir. Fakat onunla
birlikte, bakire ise degerinin onda birini, dul ise yirmide birini geri verir. Bu
sahabller (r a), al1c1n1n kurdugu cinsel ili~kinin kar~i11ks1z olmad1g1 konusunda goru~
birligi durumundad1rlar.
Al1cin1n, cinsel ili~ki kurdugu cariyeyi geri verebilecegini ve herhangi bir bedel
odemeyecegini soyleyenler, sahabllerin (r a) goru~une ayk1n hukum vermi~tir.
Onlann icma1 delil olarak yeter. Ote yandan bu sahabller, cariye ile cinsel ili~ki
kurmanin ona kar~1 i~lenmi~ bir cinayet gibi oldugunda da goru~ birligi i~indedirler.
Omer ve Zeyd b. Sabit (ra.)'e gore al1c1 cariyeye kar~1 bir cinayet i~ler de sonra
ondaki bir kusurun varl1g1ndan haberdar olursa, onu geri verir. Fakat onunla
birlikte o cinayetin er~ini de verir. Cinsel ili~ki kurmada da boyle hukmetmi~lerdir.
72

Ali ve lbn Mes'Od (ra) al1c1n1n kendisine kar~1 cinayet i~ledigi cariyeyi geri
[13/96] veremeyecegini soylerlerdi. Cinsel ili~kiden sonra da geri veremez.
Hanefllerle $afil (rh.a.) kendisine kar~I cinayet i~lenen cariyenin geri
verilemeyecegi konusunda goru~ birligi i~indedirler Cinsel ili~kiden sonra da geri

72
Er~ Sbzlukte; bedel, rO~vet, fesat, husumet gibi anlamlara gelir. Islam ceza hukukunda ise; ~ah1s
aleyhine i~lenen ve 610mle sonu~lanmayan yaralama ve sakat b1rakmalarda, magdOra odenmesi
gereken mali kar~1l1k (diyet) demektir. Kesilen ve yaralanan organlara mahsus olup miktan ~er'an
belirlenmi~ olan er~e "er~-i mukadder"; vucutta ve yuzde iz b1rakan yaralara ait olup miktan
belirlenmemi~ olan diyetlere ise "er~-i gayr-i mukadder" denir.
Sattm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 135

veremez. Konu hakk1ndaki f1khl incelik ~udur: Cinsel ili~ki, ona kar~1 i~lenmi~ bir
cinayet hukmundedir. Cariyenin geri verilmesine engeldir. Sahabllerin daha once
soyledigimiz ittifak1 buna delildir.
Cinsel ili~ki ile al1nan yarann, cariyenin bir parc;as1 hukmunde oldugunun delili
de, bu yarann ancak nikahla al1nabilen yarar olu~udur. Nikahla sahip olunan da,
cariyenin kendisi hukmundedir. Bundan dolay1 nikah akdi suresiz olur. Mulk
olmayan bir kad1nla cinsel ili~ki kurman1n ya cezay1 ya da mall odemeyi
gerektirmesi buna delildir. Yarann al1nmas1 ise boyle degildir. Cinsel ili~ki ile al1nan
yarar, mulkiyet olmadan, bedelini veren herkesin alabilecegi bir ~ey degildir.
lnsanin saldiridan korunan yonu, yaran degil, can1 ve organland1r. Yarar, diger
varl1klarda degi~tigi gibi, insanda da degi~ebilir. Cariye ile ili~ki kurmanin onun bir
parc;as1n1 alma hukmunde oldugu ortaya c;1k1nca, cinsel ili~kinin cariyenin bir
parc;as1n1 almak gibi oldugu da ac;1ga c;1km1~ olur. Bu da, onun ay1p nedeniyle geri
verilmesine engeldir. Cariyenin bakire olmas1 durumunda uygulanacak hukum
konusunda soylediklerimiz buna delildir. Ay1p nedeniyle geri vermek, akdi
temelden bozmakt1r. Bundan dolay1 sat1lan ~ey sat1c1ya bag1~lanm1~ ise,
bag1~layan1n onu geri alma hakk1 dogar. Veya sat1c1 satt1g1 mal1 ba~ka birisinden
satin alm1~sa, ilk sat1c1ya geri verebilir.
Cinsel ili~kiden dolay1, ay1pll cariyeyi geri vermek imkans1z olmasayd1 ve geri
verdiginde akit temelden bozulmu~ olsayd1, al1c1 kendisine ait olmayan birisi ile
cinsel ili~ki kurmu~ olurdu. Oysa, ki~inin kendisine ait olmayan bir cariye ile cinsel
ili~kiye girmesi helal olmaz. Haram olan ili~kiden kac;1nmak ic;in, biz o cariyeyi geri
veremeyecegine hukmettik. Ba~kas1na ait bir cariye ile ili~ki kurmak, onun bir
parc;asin1 almak gibidir. Dolay1s1yla bu ili~kinin kar~ll1g1nda ya ceza ya da mall
odeme (ukr) gerekir. Bu mesele bu yonuyle, o cariyenin murabaha (al1~ bedelinin
uzerine belirli kar koyarak satmak) yoluyla sat1~1ndan farkl1d1r. (unku onu,
murabaha yoluyla satt1g1nda, kendi mulku olarak m1 yoksa ba~ka bir ~ekilde mi
ili~ki kurdugu ac;1ga c;1kmaz. Ote yandan cinsel ili~ki ayni zamanda cariyenin
kendisinden bir parc;ay1 almak hukmundedir. Arna bu parc;a, agac1n meyvesi
gibidir. Cinsel ili~ki nedeniyle cariyenin kendisinde bir eksiklik meydana gelmedigi
ic;in, cinsel ili~ki Hanefllere gore onun murabaha yoluyla sat1lmas1na engel degildir.
Nitekim bir kimse, satin ald1g1 koyunun sutUnu alsa ve sutUn degeri kadar yem
verse, o koyunu murabaha yoluyla satabilir. Cariyenin kocas1n1n, onunla al1c1n1n
elinde iken ili~ki kurmas1 bundan farkl1d1r. (unku bu ili~ki, sat1c1nin k1yd1g1 nikah ve
verdigi yetki ile olmu~tur. Oyle olunca sanki sat1c1n1n bizzat kendisinin fiili gibi
kabul edilir. Cariyenin bakire olmas1 durumunda ise hukum boyle degildir. (unku
sat1c1, cariyesini birisi ile evlendirmekle ona, cinsel ili~ki hakk1 vermi~tir. Bekaret
degil. Oyle olunca, cinsel ili~ki sat1c1ya baglan1r. Fakat bekaret niteliginin
giderilmesi ile, sat1c1ya baglanmaz. Sanki bekaret, al1c1nin yaninda, hie; kimsenin
katk1s1 olmadan veya bir insanin parmag1 ya da bir alet ile giderilmi~ sayi11r. Bu da,
al1c1nin onu geri vermesine engeldir.
Sat1c1n1n, teslimden once ili~ki kurmas1 da boyledir. Bu durumda, cariyenin
bakire olmas1 durumunda, al1c1 i~in akitten cayma hakk1n1n olu~u ve sat1~
bedelinden du~me yetkisinin verilmesi, cinsel ili~kiden dolay1 degil, bekaret
niteliginin yok olmasindan dolay1d1r. c;:onku cinsel ili~ki ile alinm1~ olan ~ey, meyve
olan bir par~anin meyvesiz al1nmas1 hukmundedir. Bu da, agac1n meyvesini veya
koyunun sutOnQ almada oldugu gibi, al1c1ya muhayyerlik hakk1 vermez. $u kadar
var ki, meyve degeri olan bir mald1r. Sat1m akdi onun i~in yapild1g1 zaman sat1~
bedelinden bir k1sm1 ona kar~1l1k tutulur. Cinsel ili~ki ile al1nd1g1 kabul edilen par~a
[13/97] ise, degen olan bir mal degildir. Gormez misin, bu hakka evlilikle sahip olunur.
Evlilikle sahip olunan ~ey de mal degildir. Dolay1s1yla, sat1~ bedelinden bir ~ey ona
kar~1l1k tutulamaz. Ote yandan sat1lan mal, teslimden once cinsel ili~kinin hukmu
yonunden, sat1cinin sorumlulugundad1r. Ancak teslim almadan sonra al1c1n1n
mulku olur. c;:onku cinsel ili~ki bir tasarruftur. Alicin1n tasarruf yetkisi de teslim
almakla sabit olur. Bundan dolay1, satin alinan bir cariyenin teslimden once
sat1c1n1n yaninda adet olmas1, kendisi ile al1c1nin cinsel ili~ki kurabilmesi i~in gerekli
olan istibra 73 yerine ge~mez. Bundan dolay1, sat1c1 teslimden once ili~ki kurmu~sa,
kendisine ukr gerekmez. Bu konuda Ebu Hanlfe (rh a )'nin sozlerini in~allah yeri
geldigi zaman a~1klayacag1z.
Satin al1nan cariyeyi bir i~te ~al1~t1rmak, bu soylediklerimize benzemez. c;:unku
yarar, cariyenin bir par~as1 hukmunde degildir. Aksine o, peyderpey meydana
degi~ebilir. Malin kendisinden alinmas1 caizdir. Yarar
74
gelen bir arazdir,
kar~il1g1nda bir ceza veya mali odeme gerekmez. Bu konuda en ~ok soylenebilecek
olan ~ey; al1c1 mal1 geri verdiginde ba~kas1na ait bir mulku kullanm1~ oldugudur. Bu
da, ona bir yukumluluk yuklemez. Bundan dolay1, cariyeyi ~al1~t1rmak, cinsel
ili~kide bulunmanin aksine, ay1p nedeniyle geri vermeye engel degildir.

Cariyenin ay1p nedeniyle geri verilmesinin imkans1z oldugu sabit olunca,


al1c1n1n ay1b1n kar~il1g1 olan deger kayb1ni ba~vurabilecegine hukmederiz. c;:unku
cariyedeki kusur yuzunden, ka~1nlan par~a, sozle~me ile al1cin1n hakk1 olmu~tu.
Onu teslim imkans1z duruma gelince, sat1~ bedelinden ona kar~i11k olan k1sm1 geri
al1r. c;:onku o, teslim edilmemekle, akitte gozetilen maksat durumuna gelir. Sat1~
bedelinden bir k1sm1 ona kar~1l1k tutulur. Bu ay1b1n kar~11ig1n1 bilmenin yolu ~udur:
Cariye bir kez ay1pl1 olarak, bir kez de ay1ps1z olarak degerlendirilir. lki deger

73
Bir kimsenin satin ald1g1 cariye ile ili~ki kurabilmesi i~in, onun gebe olmad1g1nin belli olmas1 gerekir.
Bunun yolu da, cariyenin sat1~tan sonra allcinm elinde bir kez adet olmas1d1r. Buna istibra denilir.
74
Araz; cevherin z1tt1d1r. Varl1g1 kendi ba~1na dO~OnOlemeyen, ancak ba~ka bir ~eyle birlikte
dO~OnOlebilen ~eydir. Sert, yumu~ak kavramlari ancak bu niteligi ta~1yan bir cisimle dO~OnOlebilir .
l~te boyle ~eylere araz denilir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 137

aras1ndaki fark, cariyenin degerinin onda biri oraninda ise, sat1~ bedelinin onda
birini, yirmide biri oraninda ise sat1~ bedelinin yirmide birini geri al1r. Fakat sat1c1,
cariyeyi yeni ay1b1 ile geri almak isterse, o zaman cariyeyi geri verir. c;:unki.l geri
verilmesine engel, sat1c1n1n hakk1 idi. Sat1c1 o ~ekliyle geri almaya raz1 olunca bu
hakk1n1 di.l~Ormi.l~ demektir.
Al1c1 satin ald1g1 cariye ile ili~ki kurmasa fakat, cariyede onun yaninda yeni bir
ay1p daha meydana gelse ve al1c1 onda eskiden kalma bir ay1b1n bulundugunu
anlasa; Biz Hanefllere gore geri veremez. lbn Ebu Leyla'ya gore cariyeyi ve onunla
birlikte, kendi yaninda meydana gelen ay1bin kar~ll1g1 olan deger kayb1n1 da geri
verir. c;:unki.l malin kendisini geri vermek imkans1z oldugunda, onun bedelini
vermek kendisini vermek gibi olur.
Bu konuda biz Hanefller ~oyle deriz: Alic1n1n geri verme hakk1, kendisinden
zaran uzakla~t1rmak ic;in sabit olmu~tur. Bu da, sat1c1ya zarar vermeden olmal1d1r.
Kendi yaninda yeni bir ay1p meydana geldikten sonra geri verirse, bu, sat1c1ya zarar
vermek olur. Burada; "Mutlaka birisi zarar gorecek. Kendisinden zarar1
uzakla~t1rma konusunda al1c1nin taraf1 tercih edilir. c;:unki.l sat1c1, al1c1dan ay1b1
gizlemi~tir. Al1c1 ise onun taraf1ndan kand1r1lm1~t1r" denilemez. c;:unki.l hukuk, her
iki taraf1n da yarann1 gozetir. Biz, eskiden olan ay1b1n kar~1l1g1 olan paray1 geri
alabilecegini soyledigimizde, al1cin1n zaran kald1nlm1~ olur. Eger zarar kalkm1yorsa,
bu cariyeyi teslim ald1g1 gibi geri veremedigi ic;indir. Yoksa, sat1c1nin yapt1g1 bir
tasarruftan dolay1 degildir. Cariyeyi geri verdiginde sat1c1, al1c1n1n yapt1g1 geri
verme tasarrufundan dolay1 zarar gori.lr. Oyle olunca, sat1c1n1n taraf1n1 gozetmek
daha yerinde olur. Geri vermediginde, ay1bin kar~1l1g1 olan deger kayb1n1 geri al1r.
Ancak sat1c1 cariyeyi o ~ekliyle geri almaya raz1 olursa geri veremez. c;:unki.l geri
vermeye engel, sat1cinin hakk1 idi. Bu zaran kabullenmekle, ona raz1 olmu~tur.
Satm alan ki~i. kendisi ile cinsel ili~ki kurdugu veya yanmda yeni bir
[13/98]
kusur meydana gelen cariyeyi, eskiden kalma bir kusurunu gordi.ikten
sonra satsa, cariyenin eski ay1bmdan dolay1 olan deger kaybm1 ilk
sat1c1dan isteyemez.
c;:onku bu durumda sat1c1 ben cariyeyi kabul ediyorum dese, al1c1nin onu geri
Ay1ph olarak
verme imkan1 yoktur. c;:unku onu, kusurlu oldugunu ogrendikten sonra satm1~t1r. satin ahnan
Bu da, sat1~ bedelinden kusur nedeniyle eksilen k1sm1 istemeye engeldir. Bu gibi malda yeni bir
ay1bm
durumlarda uyulacak kural ~udur: Kusurlu olan mal1, sat1c1n1n nzas1 ile geri meydana
vermenin caiz oldugu durumlarda, al1c1 mal1 satm1~sa, o maldaki ay1p nedeniyle gelmesi

meydana gelen deger kayb1 ic;in ba~vurma (isteme) hakk1 yoktur. Sat1c1 raz1 olsa
bile, kusurlu mal1 geri vermenin caiz olmad1g1 durumlarda, al1c1nin mal1 satm1~
olmas1, maldaki ay1ptan kaynaklanan deger kayb1n1 istemesine engel degildir.
c;:unku burada mal1 geri vermenin imkans1zl1g1, al1c1n1n o mall satmas1na degil,
hukml bir gerekc;eye dayan1r. Onceki durumda ise al1c1 mal1 satt1g1 ic;in geri vermesi
138_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

imkans1z duruma gelmi~tir. Dolay1s1yla sanki mal1 kendi yan1nda al1koymu~ ve


maldaki kusurdan kaynaklanan deger kayb1ni almak istemi~tir.
Ay1pl1 malda Buna gore bir kimse bir kuma~ satin alsa ve onu kesse, daha onu dikmeden
ahcmm
kuma~ta bir kusur gorse, sonra da onu satsa, kuma~taki ay1b1n neden oldugu
deger artmc1
bir deger kayb1ni ilk sat1c1dan isteme hakk1 yoktur. c;:unku kuma~1 kestikten sonra,
tasarrufta
bulunmas1
sat1c1nin rizas1 oldugu takdirde geri verme imkan1 vard1. Burada geri verme
imkaninin olmay1~1, kuma~1 kesmesi degil, satmas1d1r. Fakat kuma~1 kesip diktikten
sonra bir ay1b1n1 gorse ve satsa, ay1ptan dolay1 olan deger kayb1n1 isteyebilir. c;:unku
bu durumda satmadan once, sat1c1 raz1 olsa bile kuma~1 geri verme imkani yoktu.
Al1c1nin kuma~1 dikmesi buna engeldi. Ayni ~ekilde bir kimse bir kuma~ satin alsa
ve onu usfur veya za'feranla boyasa sonra da kuma~ta bir ay1p gorse ve satsa, o
75

ay1ptan kaynaklanan deger kayb1n1 geri isteyebilir. c;:unku al1c1 kuma~1 satmadan
once de geri verecek durumda degildi. Kuma~ al1c1nin mulkiyetinde iken, onda
meydana gelen fazlal1k buna engeldi. Kuma~1 siyaha boyamas1 durumunda da,
Ebu Yusuf (rh a) ve Muhammed (rh a )'e gore hukum boyledir. c;:unku bu imam Iara
gore kuma~1 siyaha boyamak da onda bir fazlal1k meydana getirmektir. Ebu Hanlfe
(rh.a.)'ye gore ise siyaha boyamak, kesmekte oldugu gibi kuma~1n degerini
art1rmaz, eksiltir. Dolay1s1yla, ahc1nin bu durumdaki kuma~1 geri verememesinin
nedeni, boyamas1 degil satmas1d1r. Oyle olunca da ay1ptan kaynaklanan deger
kayb1n1 geri isteyemez. Biz bu mesele ilgili goru~ ayril1klarin1 ve detaylari gasp
konusunda a~1klad1k.
Bir kimsenin satin ald1g1 cariyeye, ahc1dan ba~ka birisi zina yoluyla
cinsel ili~kide bulunsa, ahc1 o cariyeyi eski ay1b1 nedeniyle geri veremez.
<;unkl.i ahcmm yanmda ger~ekle~en zina ile, yeni bir ay1p meydana
gelmi~tir.

Zina, cariyede bir kusurdur. Fakat al1c1, cariyede eskiden bulunan kusurun
neden oldugu deg er kayb1n1 sat1c1dan isteyebilir. Ancak satlel; "cariyeyi bu
durumuyla bana geri ver" derse o zaman, ay1p kar~1l1g1 olan deger eksikligine
ba~vuramaz. Fakat cariyeye kar~1 yabanc1 birisi cinayet i~lerse, o zaman durum
farkl1d1r. c;:unku cinayet diyet gerektirir. Diyet hukmen, maldan elde edilen ve
ondan ayri olan bir fazlal1k say1hr. Bu da, sat1c1 raz1 olsa bile Hanefi'lere gore ay1ph
malin geri verilmesine engeldir. Zinanin kar~1l1g1 ise, sadece haddir. 76 Diyet, nikaha
denk du~er.

75
Bunlar, eskiden kuma~ boyacil1ginda kullanilan bitkilerdir.
Had; Miktarlan dinen belirlenmi~ cezalar. Bunlar, su~u i~leyenler i'in cezalandirma (ukObet) diger
76

insanlar i'in ise cayd1rma amacina ybnelik cezalard1r. Hadler; hadd-i zina, hadd-i ~urb, hadd-i sekr,
hadd-i kazf, hadd-i kat'1 tar1k ve hadd-i sirkat olmak uzere alt1 k1sma aynl1r. Bunlara "hudOd-1
halisa" denir. Zina haddi; zina eden ki~inin muhsan (sahih bir nikahla musluman bir kad1nla
evlenmi~ ve onunla ili~ki kurmu~ erkek veya ayni durumdaki kadin) olmas1 durumunda, recm
Sattm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 139
Cariyeyi satin alan ki~i, onu birisi ile evlendirse ve sonra cariyede bir kusur
bulsa; kocas1 cariye ile cinsel ili~ki kurmu~ olsun olmasin, al1c1 cariyeyi geri veremez.
(unku al1c1, nikah nedeniyle mehre sahip olmu~tur. Cariyeye ~uphe ile ili~ki
kurulup da, sahibinin mehir (ukr) almas1 durumunda da hukum boyledir. Sahibi
bundan sonra, sat1c1 raz1 olsa bile, ay1p nedeniyle cariyeyi satana geri veremez.
Fakat bu ay1b1n neden oldugu deger kayb1n1 isteyebilir. C:unku cariyeyi geri vermek
imkans1z duruma gelmi~tir. Al1c1n1n zarari, ay1ptan kaynaklanan deger kayb1n1n
odettirilmesiyle giderilir.
Al1c1, satin ald1g1 malda bir ay1p gordugu durumda onu satli1ga ~1kamsa, ya da Ay1p
satin ald1g1 cariyenin bir ay1b1n1 gordukten sonra onunla cinsel ili~ki kurmak, onu muhayyerligini
dii~iiren
~ehvetle opmek, dokunmak, kiraya vermek, rehin vermek, para kar~1l1g1 tasarruflar
ozgurlugunu vermek i~in onunla anla~ma (kitabet) yapmak gibi bir tasarrufta
bulunursa butUn bunlar o maldaki ay1ba raz1 olmak anlam1na gelir. Art1k bundan
sonra ne o ay1pl1 mal1 sat1c1ya geri verebilir, ne de ay1p nedeniyle sat1~ bedelinden
bir k1sm1n1 geri alabilir. C:unku onun mal1 sat1l1ga ~1karmas1, paras1na olan
ihtiyac1ndan dolay1d1r. Bu da, onun sat1c1ya verdigi sat1~ bedelindeki hakk1n1n
du~tUgune delildir. R1zaya delalet eden ~ey, a~1k riza gibidir.

Cinsel ili~ki ve onun onculeri ancak tam anlam1yla mulk olan kad1nda helal
[13/99]
olur. Al1cin1n cariyede boyle bir ~ey yapmas1, onun cariyedeki mulkiyetinin
kesinle~mesine raz1 olduguna delildir. Eger bu fiiller, al1c1n1n ay1b1 fark etmesinden
once olursa, geri vermesi yine imkans1z olur. Bu k1yas geregi, o ay1ba raz1 olmakt1r.
Ay1b1 gordukten sonra bu fiillere yeltenmesi oncelikli olarak rizay1 gosterir. $u
kadar var ki, al1c1 cariyedeki ay1b1 gormeden onunla cinsel ili~kiye girse veya cinsel
ili~kinin onculerinden bir ~ey yapsa, bu ondaki ay1ba raz1 oldugu anlam1na gelmez.
Dolay1s1yla, ay1ptan kaynaklanan deger kayb1n1 geri isteyebilir. Ay1b1 ogrendikten
sonra boyle bir ~ey yapmas1 ise, o ay1ba raz1 olma anlam1ndad1r. Oyle olunca da,
bu ay1ptan kaynaklanan deger kayb1n1 geri isteyemez
Satin ald1g1 cariyeyi, bir i~te ~al1~t1rmas1 i~in birisi ile hizmet sozle~mesi
yapmas1 veya rehin b1rakmas1 da, o cariyedeki ay1ba raz1 olduguna delil sayli1r.
(unku bu tUr tasarruflar, malda ba~kas1 i~in baglay1c1 bir hak dogurur. Bu da,
al1c1y1 mal1 geri vermekten aciz k1lar. Oyle olunca, al1c1n1n boyle bir tasarrufa
giri~mesi, o maldaki ay1ba raz1 olmas1 demektir. Al1c1nin cariye ile kitabet anla~mas1
yapmas1 da, cariyede kendisi i~in bir hak dogurur. Bu da, al1c1n1n cariyeyi satana
geri vermesine engeldir. Boyle iken al1c1nin kitabet anla~mas1 77 yapmas1 ondaki

(ta~layarak bldurme), muhsan olmamas1 durumunda da yuz sopa (celd) cezas1d1r. Kole veya
cariyenin zinas1 ic;in yalniz celde cezas1 ve bzgur olanlara verilenin yaris1 oraninda uygulanir.
77
Kblenin efendisiyle, belli bir paray1 c;al1~1p getirince bzgur olacag1na dair anla~maya kitabet anla~mas1
denir.
t40 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

ay1ba raz1 olduguna delildir. Ay1ba raz1 olmaya delil olan ~ey, ac:;1k nza gibi ay1p
muhayyerligini (h1yar-1 ayb) du~urur.
Ahcmm, cariyedeki ay1b1 ogrendikten sonra onu c,;ah~t1rmas1, k1yasa
gore ay1ba raz1 oldugu anlamma gelir.
c;:unku onu, malik oldugu ic:;in c:;al1~t1rm1~t1r. Onu c:;al1~t1rmas1, ay1bina nza
gbsterdigine ve mulkiyetinin kesinle~tigine delildir. lstihsana gore, al1c1nin cariyeyi
c:;al1~t1rmas1 ondaki ay1ba raz1 oldugunu gbstermez. c;:unku insanlar, kolelerinin
ba~kas1 taraf1ndan c:;al1~t1nlmas1n1 ho~gbru ile kar~1larlar. Adeten insan, ba~kas1na
ait koleyi, onun izni ile veya izni olmadan c:;al1~tinr. Ote yandan cariyeyi, kusurlu
durumu ile hizmet etmeye uygun olup olmad1g1n1 s1namak ic:;in de c:;al1~t1rm1~
olabilir. Oyle olunca bu c:;al1~t1rma, ona ay1pl1 durumunda raz1 olmak degil, s1namak
say1l1r.
Ki~inin satin ald1g1 elbiseyi giymesi de, o elbisedeki kusura raz1 olmas1
demektir. c;:unku giymek insan1n kendi mulkunde yapt1g1 bir tasarruftur. lnsanlar
ba~kasina ait bir mulkte pek az bbyle tasarrufta bulunurlar. Oyle olunca, al1c1n1n
kusurlu elbiseyi giymesi, o kusura raz1 olduguna delildir. Bununla onun mulkiyeti
kesinle~ir. Satin ald1g1 mal hayvan olsa da, ona binse hukum yine boyledir. Ancak
ben, hayvana yem vermek veya sulamak, ya da sat1c1ya geri vermek ic:;in binmi~
olabilecegini, bunun nzay1 gbstermi~ sayilmayacag1n1 daha uygun bulurum. c;:unku
al1c1, ay1pl1 hayvan1 sat1c1ya geri vermek ic:;in surup gbtUrmek zorundad1r. Bazen
ona binmeden gbtUrme imkan1 bulamaz. Yemlemek veya sulamak maksad1yla
binmek de, o hayvandaki kusura raz1 oldugu anlam1na gelmez. Hayvandaki kusura
raz1 olmak, ona bir ihtiyacin1 gidermek veya yola gitmek maksad1yla binmesi iledir.
Cariye, sahibinin yanmda c,;ocuk dogursa veya sahibi onunla cinsel
ili~ki kursa, fakat satarken bunu gizlese, ahcmm bunu ogrendigi zaman
cariyeyi geri verme hakk1 yoktur.
Ay1p say1hp c;:unku bu bir kusur degildir. Kusur, tUccann ay1p (kusur) sayd1g1 veya mal1n
say1lmayan
kusurlar degerini du~uren ~eydir. Cariyedeki dulluk, tUccar orfUnde kusur sayilmaz. Zaten
cariyeler genelde bbyle olurlar. Bakirelik, fazladan bir bzelliktir. Ancak bzel olarak
ko~ul konulursa, o zaman hak iddia edilir. Dogurmak da ay1p degildir. Dogum olan
kusur, zamanla ortadan kalkar. 0 kusur ortadan kalk1nca, cariyenin degerine etki
etmez. TUccar bunu ay1p (kusur) saymaz.
Hakim e~-$ehld el-Mervezl, emek sermaye ortakl1g1 (mudarabe) ile satin
al1nan cariye konusunda ~byle der: Cariye dogum yapt1g1 zaman bu, ondan
aynlmayan surekli bir kusurdur. Dolay1s1yla al1c1 bunu bgrendigi zaman geri
verebilir. c;:unku dogum nedeniyle kadinda bir eksiklik meydana gelir. Bunun
giderilmesi de mumkun degildir. Bu, kann bolgesindeki bogumlarda gorulur.
Bir kimse satin ald1g1 bir cariye ile cinsel ili~kide bulunduktan sonra, cinsel ili~ki
[13/100] onda bir kusur meydana getirmemi~se, onu murabaha yoluyla satabilir. c;:unku
Sat1m Sozle~mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 14 I
murabaha sat1~1nda muteber olan, tUccarin orfUdur. Bu da, tUccar taraf1ndan bir
h1yanet olarak degerlendirilmez. Ote yandan cinsel ili~ki ile al1nan ~ey, mal degildir.
Murabaha sat1~1 ise, onun mal olu~una bagl1d1r. Dolay1s1yla cariyeden, mal olmayan
bir ~eyi almak, onun degerinde bir noksanl1ga neden degilse, murabaha sat1~1nda
dikkate alinmaz. Arna cariye bakire ise durum farkl1d1r. (unku bakire olan cariye
ile ili~ki kurmak, onun degerinde bir du~ukluk meydana getirir. Cariyenin
degerinde, alic1nin eylemine dayal1 bir eksiklik meydana gelirse bu, onun
murabaha yoluyla sat1~1na engeldir.
Bir kimse satin ald1g1 cariyeye ozgi.irlUgi.ini.i verse veya ozgi.irli.igi.ini.i
kendi oli.imi.ine baglasa ya da cariye bir ci;;ocuk di.inyaya getirse; daha sonra
da cariyede bir ay1p bulsa, onu sat1c1ya geri veremez.
c;:unku art1k onda mulkiyeti kalmam1~t1r. 0, bir elden ba~ka bir ele
aktarilmaya uygun bir konu olmaktan c_;1km1~t1r. K1yasa gore al1c1nin, cariyedeki
ay1b1n neden oldugu deger kayb1n1 isteme hakk1nin da olmamas1 gerekir. c;:unku
cariyeyi geri vermenin imkans1zl1g1, al1c1n1n bir eyleminden dolay1 olmu~tur.
Dolay1s1yla bu, onu kabul ettigi anlamina gelir. c;:unku al1c1 satin ald1g1 ~eyde, onu
geri vermesinin imkans1z duruma getirici bir tasarrufta bulunursa hukmen onu
sahiplenmi~ demektir. Bu, mal1 elinde tutup, ay1bin neden oldugu deger kayb1n1
isteme anlam1na gelir. Bu da caiz degildir. lstihsana gore ise, al1c1, bu durumdaki
cariyede ay1b1n neden oldugu deger kayb1n1, sat1c1dan isteyebilir. c;:unku ondaki
mulkiyet, al1cinin eylemi ile kesinle~mi~tir. Cariyenin ozgurlugunu olumune
baglamas1 ve cariyenin efendisinden c_;ocuk dunyaya getirmesi, ondaki mulkiyeti
kald1rmaz. Arna bir elden ba~ka bir ele aktarilmaya uygun konu olmaktan c_;1kam.
Ozgurluge kavu~turmak (azad etmek) ise, mulkiyeti sona erdiricidir. c;:unku
insandaki mulkiyet, ozgur k1l1nincaya kadar surer. Bir ~ey, suresinin gec_;mesi ile
sona erer. Sona eren de, kendiliginden kesinle~mi~ demektir. Bundan dolay1 biz
78
diyoruz ki; koleyi ozgur k1lmakla vela sabit olur. Vela, mulkiyet izlerinden birisidir.
Onun varl1g1, mulkun aslin1n varl1g1 gibidir. Satin almakla elde edilen mulkiyet,
gerc_;ekten veya hukmen devam ederken, maim al1c1n1n elinde ay1planmas1 gibi bir
nedenle, eski ay1ptan dolay1 sat1c1ya geri vermek imkans1z oldugunda, eski ay1b1n
neden oldugu deger kayb1 sat1c1dan istenebilir. c;:unku al1c1nin o mala, kusursuz
sahip alma hakk1 vard1r. Bu soylediklerimizi ~u ~ekilde daha da ac_;abiliriz: Satin
al1nan cariye al1c1n1n elinde iken olse (ve sonrada onda bir ay1b1n oldugu anla~1lsa),
al1c1 bu ay1ptan dogan deger kayb1n1 sat1c1dan alabilir. c;:unku olumle, cariyenin
ya~am1 son bulmu~tur. Oysa cariyedeki mulkiyet, onun canlil1g1na itibarlad1r. Ozgur

Vela; bir kimsenin ba~kas1 uzerinde baz1 haklara ve yetkilere sahip olmas1 demektir. Buradaki
8

veladan maksat, kbleyi bzgur kilan ki~inin, bzgur k1ld1g1 kale uzerinde, onun miras,1s1z blmesi
durumunda miras,1 alma gibi baz1 haklannin sabit olmas1d1r. Bu vela ,e~idine velau'l-ataka denilir.
142 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
krlrnmasr durumunda da kolelik sona erer. Bu eariyedeki mulkiyet de, kolelige
itibarladrr.
Airer satrn aldrgr eariyeyi o!durse ve sonra onun ayrplr oldugunu anlasa; Eba
Yusuf (rh.a.)'tan rivayet edildigine gore, ayrptan dolayr olan deger kaybrnr geri
alabilir. c;:unku oldurmek de ecel ile olumdur. Sanki cariye kendiliginden olmu~
demektir. Zahiru'r-rivaye'ye gore ise, airer, oldurdugu eariyedeki ayrbrn kar~rlrgr
olan deger kaybrnr satrerdan geri alamaz. c;:unku oldurmek, odemeyi gerektiren bir
eylemdir. Bir kimse ba~kasrna ait bir eariyeyi oldurse, onun degerini odemek
zorundadrr. Kendi eariyesini oldurdugunde odememesi, ondaki mulkiyetinden
dolayrdrr. Bu da sanki onu satmr~ da, kar~rlrgrnda bir bedel almr~ anlamrna gelir.
Ozgur krlmak ise boyle degildir. c;:unku ozgur krlma, genel anlamda ba~kasrnrn
mulkunde odemeyi gerektiren bir eylem degildir. c;:unku ki~inin ba~kasrna ait bir
eariyeyi ozgur krlmasr hukumsuzdur. lki ortaktan birisinin kendi payrnr ozgur
krlmasr durumunda, digerinin payr da ozgur krlrnmr~ sayrlsa da bu, mutlak olarak
odemeyi gerektiriei degildir. Nitekim kendi payrnr ozgur krlan ortak yoksul olursa,
kendisine odeme gerekmez. Ote yandan ozgur krlan ki~i. gen;ek anlamda veya
hukmen herhangi bir bedel almr~ degildir. Cariyenin olmesi de boyledir. c;:unku
onun olumunde, sahibinin odemeyi gerektiren bir eylemi bulunmamaktadrr.
Airer, satrn aldrgr eariyeyi satsa ve sonra onda bir kusurun oldugunu anlasa,
satrcrdan, o kusurun kar~rlrgr olan deger kaybrnr isteyemez. c;:unku bu durumda
satrer ile mahkemelik olsa, ba~kasrna ait bir mulkteki kusurdan dolayr davaer/davalr
olaeaktrr. Oysa buna hakkr yoktur. Ote yandan ayrbrn kar~rlrgr olan deger kaybrnr,
kusursuz diyerek sattrgr bir mal kar~rlrgrnda alacaktrr. Ayrrea bu durumda, eariyeyi
satmak ve teslim etmek, ba~kasrna ait bir mulkte sorumluluk olan bir eylem olur.
Dolayrsryla satmak, onu oldurmek gibidir. Bagr~lamak (hibe etmek) ve sadaka
olarak vermek de, bu konuda satmak hukmundedir. c;:unku bu eylemlerle, ondaki
mulkiyeti kendi istegi ile ba~kasrna vermi~tir. Oyle olunea, satrn almak suretiyle
elde ettigi mulkiyetine son vermi~ olur. Bu da satmak gibidir. Ote yandan boyle bir
~ey yapmak, ba~kasrna ait bir malda, odemeyi gerektiren bir tasarrufta
[13/101]
bulunmaktrr. Demek oluyor ki, sorumlu tutulmamasr, o eariyedeki mulkiyetinden
dolayrdrr.
Bir kimse satin ald1g1 cariyenin bir k1smm1 satt1ktan sonra, ondaki bir
kusuru anlasa; Hanefilere gore kalarn geri verme hakk1 yoktur. ibn Ebu
Leyla (rh.a.)'ya gore geri verebilir. Ancak sat1cmm, o kusurun kar~1hg1 olan
deger kaybm1 geri vermek istemesi bundan aynd1r.
lbn Eba Leyla'nrn gereb;esi ~udur: airer eariyenin kalan payrnr geri verme
gueune sahiptir. Arna o, ortaklrk ayrbr ile ayrplanmr~ durumdadrr. Cariye al1ernrn
elinde ba~ka bir ayrpla ayrplansa, satrernrn sonraki ayrpla birlikte geri almayr kabul
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 143

etmemesi durumunda, bnceki ay1b1n kar~ll1g1 olan deger kayb1n1 geri alabilirdi.
Cariyenin bir k1sm1n1 satmas1 durumunda da boyledir.
Bu konuda biz Hanefller ~oyle deriz: Al1c1, kalan pay1, teslim ald1g1 ~ekilde geri
vermekten acizdir. Cunku onu, ortakl1k kusuru olmadan teslim alm1~t1. Ortakl1k
kusuru al1c1nin yaninda gerc.;ekle~ti. Bu da, cariyeyi geri vermeye engeldir. Buna
neden, cariyenin yan pay1n1 satmakt1r. Geri veremeyi~i sat1~ nedeniyle olunca,
tamam1n1 satmas1 durumunda oldugu gibi, ay1bin kar~ll1g1 olan deger kayb1n1 geri
isteme hakk1 da olmaz. Zufer (rh a.)'e gore; tamam1n1 satmad1g1nda oldugu gibi,
eskiden olan kusurun satmad1g1 yar1 paydaki deger kayb1n1 geri isteyebilir. Bu, bir
k1sm1n1 tamam1na k1yas yoluyla olur.
Al1c1nin, satin ald1g1 cariye ile kitabet anla~mas1 yapmas1, (cariye ile, belirli bir
sure ic.;inde getirecegi belli miktardaki mal kar~1l1g1nda ozgurlugunu vermek uzere
anla~mas1) onu satmas1 gibidir. Cunku bu anla~ma, cariyeye, sahibine verecegi
bedel kar~ll1g1nda bir hak dogurmaktad1r. Dolay1s1yla al1c1, bu anla~madan sonra,
cariyede var olan bir kusurdan dolay1 sat1c1dan o kusurun kar~il1g1 olan deger
kayb1n1 geri vermesini isteyemez. EbO Yusuf (rh.a )'un EbO Hanlfe (rh.a.)'den bir
rivayete gore, mal kar~il1g1nda ozgur k1lmas1 da boyledir. Cunku sahibi, cariyedeki
mulkiyetini bir bedel kar~i11g1nda kald1rm1~t1r Dolay1s1yla bu, satmaya benzer. EbO
Hanlfe (rh.a.)'den diger bir rivayete gore ise, mal kar~i11g1nda ozgur klld1ktan sonra,
eskiden olan ay1b1n kar~1l1g1 olan deger kaybin1 geri isteyebilir. Cunku ozgur kllma
ister mal kar~1l1g1 olsun, ister kar~1l1ks1z olsun koleligi sona erdirir. Gormez misin
her iki durumda da ozgur k1lan ki~i ic.;in vela vard1r.
Satin alinan cariyeyi yabanc1 birisi oldurse, al1c1 ondaki ay1p nedeniyle
sat1c1dan bir ~ey isteyemez. Cunku 0, cariyenin kar~1l1gin1 oldurenden alm1~t1r. Bu
da, cariyenin kar~il1g1n1n sat1~ yoluyla kendisine tam olarak teslim edilmesi gibidir.
Ayni ~ekilde, satin al1nan ~ey kuma~ olsa da ba~ka birisi onu yaksa veya g1da
maddesi olsa da ba~ka birisi onu yese, bunlarda bulunan ay1p nedeniyle al1c1
sat1c1dan bir ~ey isteyemez. Cunku al1c1, bunlann kar~il1klann1 tam olarak alm1~t1r.
Kuma~I bizzat al1cin1n yakmas1 durumu da boyledir. Cunku 0, kuma~taki mulkiyeti
nedeniyle odemeden kurtulmu~tur.
Ahci, satin ald1g1 elbiseyi giyse ve elbise eskidikten sonra ondaki bir Satrn ahnan
ay1ptan haberdar olsa veya satin ald1g1 g1da maddesini yese de sonra mal
tiiketildikten
ondaki bir ay1bin varhgindan haberdar olsa; Ebu Hanife (rh.a.)'nin goru~une sonra bir
ay1brnrn
gore, sat1c1dan bir ~ey isteyemez. Ebu Yusuf (rh.a.) ve Muhammed (rh.a.)'e oldugunun
gore, istihsan geregi, o ay1bin kar~1hg1 olan deger kaybin1 geri alabilir. anla~1lmas1

Bu iki imam1n gbru~lerinin gerekc.;esi ~udur: Al1c1, satin ald1g1 ~eyde, satin al1~
maksad1na uygun ve yap1lmas1 adet olan ~eyi yapm1~t1r. Bu da, kale ozgur
kllmas1nda oldugu gibi, onun ay1b1n kar~1l1g1 olan deger kayb1n1 istemesine engel
degildir.
t44 _____________________________ Kitabu'l-Mebsiit

EbO Hanlfe (rh.a.)'nin bu konudaki goru~unun delili de ~udur: Al1c1nin mal1 geri
vermesinin imkans1z olu~u. sat1m konusu maldaki odemeyi gerektiren bir
eyleminden dolay1 olmu~tur. Boyle olunca, satin ald1g1 mal1 yakmas1 veya oldurmesi
durumunda oldugu gibi, maldaki ay1b1n kar~ll1g1 olan deger kayb1n1 isteyemez.
Cunku ba~kas1na ait elbiseyi giymek veya g1da maddesini yemek, onun odemesini
gerektiren ~eylerdir. Kendi elbisesini giyip eskitmesi durumunda, odeme
yukumlulugunun olmamas1, onun kendi mulku olmas1 yuzundendir. Bu da, tam
olarak eline get;:en bedel yerindedir. Ote yandan bir kimse bir mal1 giymek veya
yemek it;:in satin alabilecegi gibi, satmak it;:in de satin alabilir. Ay1p kar~ll1g1 olan
deger kayb1n1 isteme konusunda,-kar~ll1gin1 tam olarak ald1g1 it;:in- satmaya itibar
edilmedigi gibi, yemeye ve giymeye de itibar edilmez.
Al1c1, satin ald1g1 g1da maddesinin bir k1sm1n1 yedikten sonra, ondaki bir ay1b1n
varl1gindan haberdar olursa, EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore, sat1c1dan bir ~ey isteyemez.
Bu, g1da maddesinin bir k1sm1n1 satt1ktan sonra onda bir ay1b1n oldugundan
haberdar olmaya benzer. Cunku hukum yonunden, g1da maddesinin tamam1 tek
bir ~ey gibidir. Ay1p nedeniyle bir k1sm1 elde tutulup, bir k1sm1 geri verilemez.
EbO Yusuf (rh a) ve Muhammed (rh a.)'ten, al1c1nin satin ald1g1 g1da maddesinin
[13/102]
bir k1sm1n1 yedikten sonra, onda bir ay1b1n varl1g1ndan haberdar olmas1 konusunda
iki goru~ rivayet edilmi~tir. Bir rivayete gore, al1c1 tamamindaki ay1b1n kar~il1g1 olan
deger kayb1n1 geri al1r. Cunku g1da maddesinin tamam1 ayni hukumdedir. Cunku
g1da maddesi hukum yonunden tek bir ~ey gibidir. Ay1p nedeniyle bir k1sm1 geri
verilemez. Onlara gore, tamamin1 yemek ay1p nedeniyle olan deger kayb1n1n geri
istenmesine engel degildir. Yaris1nin yenilmesi durumunda ay1b1n kar~il1g1n1
istemek oncelikli olarak caizdir. Diger rivayete gore; kalan1 geri verir. Cunku g1da
maddesi, bolmenin zarar vermedigi maddelerdendir. Dolay1s1yla al1c1n1n, kalan mal1
teslim ald1g1 ~ekliyle geri vermeye gucu yeter. Yedigi k1sm1n ay1ptan dolay1 olan
deger kaybin1 da geri al1r.
Al1cin1n, satin ald1g1 g1da maddesinin bir k1smin1 satt1ktan sonra ondaki bir
kusurun varl1g1ndan haberdar olmas1 konusunda da EbO Yusuf ve Muhammed
(rh.a.)'ten iki goru~ rivayet edilmi~tir. Bir rivayete gore, EbO Hanlfe (rh.a )'nin dedigi
gibi, sat1c1dan bir ~ey isteyemez. Cunku g1da maddesi, hukum yonunden tek
~eydir. Dolay1s1yla bir k1sm1n1n satilmas1 tamam1nin sat1lmas1 gibidir. Diger rivayete
gore ise, kalan1 geri verir. Cunku g1da maddesinin bolunmesi zarar vermez. Ancak
satt1g1 bolum tamam1na k1yas ederek, satt1g1 miktardaki ay1bin kar~ll1g1 olan deger
kayb1n1 geri isteyemez.

Maida Ahc1, satin ald1g1 bugday1 ogutse veya kavutu (kavrulmu~ bugday
ger~ekle~tirilen unu) yagla kan~t1rsa, sonra da onda bir ay1bm oldugunu anlasa, sat1c1dan,
bir fazlahktan
sonra ay1bm o ay1ptan dolay1 olan deger kayb1m geri isteyebilir.
ortaya ~1kmas1
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 145

(unku satin almakla elde ettigi mulk, elinde vard1r. Geri vermesinin
imkans1zl1g1, ondaki bir fazlal1ktan dolay1d1r. 0, malin kendisinden kaynaklanan bir
fazlal1k degildir. Bu, bir kuma~1 kesip dikmek veya boyamak gibidir. Bu durumlarda
da, al1c1n1n ay1b1n kar~ilg1 olan deger kayb1n1 isteme hakk1 vard1r.
iki mest veya iki pabu~. yahut da iki kanath bir kap1 satm alan ki~i. Ayni maim iki
par~asmdan
bunlardan birisinde bir kusur gorse her iki par~ay1 da geri verebilir.
birisinin ay1ph
(unku bunlar ~eklen iki ayn ~ey gibi iseler de, bzde ve yararlanma ~1kmas1

bak1m1ndan tek ~eydirler. Cunku bunlardan beklenilen yarar, biri olmadan


digerinden allnmaz. Dikkate al1nmas1 gereken de, ~ekil degil ozdur. Bir ~eyin bir
pan;as1ndaki ay1p nedeniyle tamam1 geri verilebilir. Cunku eger sadece ay1pl1 olan
parc;a geri verilse, mal sat1c1ya yeni bir kusurla geri donmu~ olur. (unku iki parc;ay1
birbirinden ay1rmak, ondan yararlanma imkanin1 ortadan kald1m. Bu da parc;alar1n
her ikisinde de ay1p sayi11r. Al1c1, satin ald1g1 c;iftlerden, ay1pl1 olmayan1 satarsa,
kalanin1 geri veremez. Ondaki ay1p nedeniyle sat1c1dan bir ~ey isteyemez. Bu t1pk1,
tek mal1n ay1pl1 olmayan k1smin1 sat1p, ay1pl1 k1sm1n1 geri vermeyi istemeye benzer.
Bir kimse iki kuma~ veya iki kale satin al1p onlan teslim ald1ktan sonra Satin ahnan
iki maldan
birisinde bir ay1p gbrurse, Zufer (rh a.)' in d1~1ndaki Hanefl imamlanna gore, saglam birisinin
olan1 elinde tutup, ay1pl1 olan1 geri verebilir. Zufer (rh.a.)'e gore ise ancak ikisini ay1ph
~1kmas1
birden geri verebilir. Birini elinde tutup, digerini geri veremez. Cunku bunlann ikisi
ayn1 safkada (akitte) satilm1~t1r. Du~uk mal1, iyisi ile birlikte satmak adettendir. Eger
sadece ay1pl1 olan geri verilirse, sat1c1 bundan zarar gbrur. Dolay1s1yla al1c1n1n buna
hakk1 yoktur. Arna isterse ikisini birden geri verebilir. Gbrmez misin, al1c1n1n ko~ul
muhayyerligi ile veya gbrme muhayyerligi ile satin ald1g1 iki mal1 geri vermek isterse
ancak ikisini birden geri verebilir. Malian kabzetmeden once, ay1p nedeniyle geri
vermek isterse de ikisinin arasin1 ay1ramaz. Teslim ald1ktan (kabzettikten) sonra da
boyledir.
Bu konuda biz ~byle diyoruz: Safka, teslim almakla son bulmu~tur. (unku
kusur, safkan1n tamamlanmas1na engel degildir. Mali geri vermenin gerekc;esi
(illeti), onda bulunan ay1pt1r. Bu da mallann birisinde vard1r. Hukum, illete gore
gerc;ekle~ir. Gbrmez misin, mallar teslim alind1ktan sonra, birisinin ba~ka birine ait
oldugu anla~1lsa, al1c1 digerini kabul edip etmeme serbestligine sahip degildir.
Birisinde ay1p buldugunda da hukum boyledir. lki pabuc; ise farkl1d1r. lki pabuc;tan 11 31 103)
birisinin, ba~kas1na ait oldugu anla~il1rsa al1c1 digerini geri verebilir. (unku
bunlardan birisinden yararlanmak, ancak bteki ile birlikte oldugu zaman
mumkundur. Ko~ul ve gorme muhayyerlikleri buna benzemez. (unku bu
muhayyerlikler, akdin teslim almayla tamam olmasina engeldir. Teslim almadan
onceki ay1p muhayyerligi de boyledir. (unku bu durumda da teslim a madan once
safka tamamlanm1~ olmaz. Tamamlanmadan once, safkan1n bo: ·.inmesi caiz
degildir. Ote yandan ay1pl1 olan ma Iin geri verilmesi durumunda, Zufer (rh a )'in
146 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut
dedigi gibi, sat1c1 ondaki ay1b1 gizledigi ic;in zarar gbrur. Bu da, al1c1 hakk1nda
dikkate alinmaz. Al1c1 ic;in, mallardan birisinde ay1p muhayyerliginin olu~u.
digerinde de olmas1ni gerektirmez. Nitekim al1c1, iki maldan her biri ic;in ayn sat1~
bedeli (semen) sbyleyip, mallardan birisinde kendisi ic;in muhayyerlik ko~ul koysa,
digerinde de muhayyerlik oldugu soylenemez.
Ay1ph mal Bir kimse satin ald1g1 koleyi ba~ka birisine satsa ve ikinci ahc1 bir ay1p
sat1ld1ktan
sonra ikinci nedeniyle onu geri verse; ilk ahc1 koleyi, mahkeme karanyla geri
ahcmm geri almam1~sa birinci sat1c1ya geri veremez.
vermesi
c;:unku onu geri al1~1. her iki taraf1n nzas1 ile oldugu ic;in, ikale (kendi nzalan ile
bozma) say1l1r. lkale de ilk sat1c1 yonunden yeni bir sat1~ demektir. Oyle olunca, bu
durumdaki mal kendisine, ilk sat1c1dan ald1g1 mal olarak donmez. Onun ic;in, o
malda birinci sat1c1ya has1m olamaz.
Satt1g1 koleyi kar~1 tarafin getirdigi delile veya kendisinin yeminden
kac;masina dayanan mahkeme karan ile, ya da hakimin yamnda, onun
kendi elinde iken ay1ph oldugunu bilmeden satt1gin1 ikrar ederek geri
ahrsa; onceden ay1ph olduguna delili varsa, ilk sat1c1ya geri verir. Aksi
durumda yemin teklif edilir.
c;:unku mal1n kendisine mahkeme karan ile geri verilmesi, onceki akdi
bozmad1r. c;:unku hakimin ba~kas1 ad1na sat1m sozle~mesi yapma hakk1 yoktur.
Fakat yap1lm1~ bir akdi ay1p nedeniyle bozma yetkisi vard1r. Oyle olunca, al1c1ya
sat1c1dan ald1g1 mal geri doner. Bu durumda al1cinin ay1p konusunda sat1c1ya davac1
olabilmesi, mal1 hibe edip de hibesinden geri donmesi durumunda oldugu gibidir.
$u kadar var ki, hibeden donmenin mahkeme karan ile olup olmamas1 arasinda
fark yoktur. Ay1p nedeniyle geri vermede ise mahkeme karan gerekir. Biz bu fark1
hibe konusunda ac;1klad1k.
Bir kimse satin ald1g1 cariyenin veya kolenin evli oldugunu ogrenince
bunlan geri verebilir.
c;:unku kolenin ve cariyenin evli olmas1, tUccar aras1nda ay1p sayil1r. Ote
yandan, insanlann cariye satin almaktan maksatlan genelde onunla cinsel ili~ki
kurmakt1r. Al1nan cariyenin evli oldugu ortaya c;1k1nca, bu maksat gerc;ekle~mez.
Kblenin evli olmas1 durumunda da, onun kar1s1nin nafakas1, sahibinin gorevi
olacakt1r. Bu da, o kolenin degerini du~urur. Bundan dolay1 evlilik, hem kolede
hem de cariyede kusurdur.

Satin ahnan Bir koyun veya inek satin alan ki~i onlan sag1p sutUnu ic;se, sonra da ondaki
maim iiriiniinii bir kusurun varl1g1ni bgrense geri veremez. Ancak o kusurun neden oldugu deger
ald1ktan sonra
eski bir ay1bm fark1n1 geri alabilir. $afil (rh.a.)'ye gore, hayvan1 sat1c1ya verip, odedigi sat1~ bedelinin
ortaya ~1kmas1 tamam1n1 geri alabilir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 147

Bu konu ~u kurala dayanir: Satin alinan malda iki tUrlu fazlal1k olabilir. Bunlar:
a- Mala biti~ik olan b- Biti~ik olmayan
Mala biti~ik olan fazlal1k da iki c;e~ittir 1- Malin kendisinden meydana
gelmeyen fazlal1k; kuma~1 boyamak, kavuta yag veya bal kan~t1rmak bu
niteliQindedir. Bu fazlal1k, ay1pl1 mal1n geri verilmesine engeldir. Bu konuda alimler
aras1nda goru~ birliQi vard1r. c;:unku, al1c1n1n malda meydana gelen art1~taki hakk1n1
gozetmek gerekir. 2- Malin kendisinden meydana gelen fazlallk; hayvanin
semizle~mesi, gozun beyazl191n1n artmas1 da bu tUrdendir. Bu tUr fazlal1klar,
Zahiru'r- rivaye'ye gore ay1p nedeniyle mal1 geri vermeye engel deQildir. c;:unku bir
bedel kar~il1Q1na dayanan (muavaza) akitlerde bunlar dikkate al1nmaz. Gormez
misin boyle bir fazlal1k, kabzdan once meydana gelse, sat1~ bedelinde bir art1~a
gerek yoktur. EbO Hanlfe (rh a) ve EbO Yusuf (rha)'a gore boyle bir fazlal1l1Q1n, ay1p [13/104]
nedeniyle mal1n geri verilmesine engel oldugu da soylenmi~tir. Muhammed (rh.a.)'e
gore, onun akit yapanlann anla~mazl1Qa du~meleri durumunda kar~ll1kl1
yeminle~meleri konusundaki goru~une k1yasla geri vermeye engel olmamas1
gerekir. Bunun ac;1klamas1 daha once gec;ti.
Maldan ayn olan fazlal1k; bu da iki c;e~ittir.

1- Malin geliri tUrunden olan fazlal1k. Ticaret mal1ndan saglanan kazanc; ve


kiraya verilen maldan al1nan kira bu tUrdendir. Bu tUrden olan fazlal1klar, ay1p
nedeniyle malin geri verilmesine engel degildir. Fakat malda meydana gelen bu
art1~, al1c1ya aittir. Bu konuda Peygamber (s av) ~oyle buyurmaktad1r:

.;il4.1.l~ ti_;jl
"Ge!ir, sorumluluk (riziko) kar~J/1gmdad1r. " 19
Ote yandan kazanc; ve kira bedeli, malin yarann1n kar~il1Q1d1r. Malin yararin1n
al1c1 taraf1ndan alinmas1, o mal1n ay1p nedeniyle geri verilip, sat1~ bedelinin
tamam1nin allnmas1na engel degildir. Yarann bedeli ic;in de hukum boyledir.
2- Maldan ayn olan ama onun kendisinden meydan gelen fazlal1k; slit,
meyve, yavru, ~uphe ile cinsel temas kurulan cariye ic;in alinan mal (ukr) ve teslim
al1nd1ktan sonra al1cin1n elinde iken ugrad191 bir yaralama veya sald1n kar~il1Qinda
al1nan diyet bu tUrdendir.
Biz Hanefilere gore bu tUrden olan fazlallklar, ay1p nedeniyle mal1n geri
verilmesine engeldir. $afil (rh.a.)'ye gore engel deQildir. Fakat al1c1, malin kendisini
verip sat1~ bedelinin tamam1n1 geri al1r. Maldaki meydana gelen fazlal1klar da,
kendisi ic;in temiz kazanc;t1r. <:;:unku bu, malin kendisine sahip olunmas1 nedeniyle
meydana gelen bir fazlal1kt1r. Kazanc;ta ve kira bedelinde oldugu gibi, ay1p

79
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/49; Ebo DavOd, BuyO' 71; Tirmizl, Buyu' 53; Nesal, BuyO' 15; lbn
Mace, Ticarat 43.
t48 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu't-Mebsiit
nedeniyle mal1n sat1c1ya geri verilmesine engel degildir. Bu fazlal1k ic:;in, sat1~
bedelinden bir k1sm1 kar~1l1k tutulmaz. c;:unku bu fazlal1k, ne sozle~me s1ras1nda ne
de teslim alma s1ras1nda bulunmuyordu. Oyle olunca, sat1~ bedelinin tamam1 mal1n
kendisine kar~ll1k sayll1r. Gbrmez misin hie:; kimsenin katk1s1 olmadan, maldaki bu
fazlal1k telef olsa, al1c1 ay1p nedeniyle mall geri verip, sat1~ bedelinin tamam1n1
alabilir. Fazlal1k, mal allcin1n elinde iken veya kendisi ya da ba~ka birisi taraf1ndan
tUketilmi~ olmas1 durumunda da boyledir. Bundan anla~1l1yor ki, bu fazlal1k sat1m
konusuna dahil degildir. c;:unku sat1m konusu, sat1~ bedeline (semen) kar~ll1k olan
~eydir. Eger bu fazlal1k, sat1m konusu olsayd1, sat1~ bedelinin bir k1sm1 ona kar~1l1k
olacakt1. Nitekim, mal1 teslim almadan once meydana gelen fazlal1k, al1c1
taraf1ndan asll malla birlikte teslim al1nirsa sat1m konusunun bir parc:;as1 sayi11r.
Buna delil ~udur: Maida meydana gelen fazlal1kta bir ay1p meydana gelirse, mal
sat1c1ya geri verilemez. Eger bu fazlal1k sat1m konusunun bir parc:;as1 olsayd1, malin
geri verilebilmesi gerekirdi.
Fazlal1k al1c1n1n mulkunde kalarak, asil maldaki sat1m akdi bozulabilir. Hibe
edilen (bag1~lanan) bir malda mala biti~ik olmayan bir fazlal1k meydana gelir de,
hibe eden ki~i hibeden dbnerse, ayni ~ekilde bu fazlal1k kendisine hibe edilen ki~iye
helal olur.
Bu konuda Hanefllerin delili de ~udur: Al1c1nin buradaki fazlal1ga sahip olu~u,
sat1m konusuna sahip olu~u bic:;imindedir. Eger verdigi tUm paray1 geri alarak asil
sat1m konusunu geri verse, fazlal1k elinde kar~1l1ks1z sat1m konusu olarak kal1r. Bu
da faizdir. c;:unku fazlal1gin mulk olmas1nin, as1ldan meydana gelmi~ olmas1ndan
ba~ka yolu yoktur. Ancak as1I sat1m konusundaki mulkiyet ona gec:;er. c;:unku bu
mulkiyet, satin alma yoluyla sabit olmu~tur. Sabit olan bir ~ey, onu ortadan
kald1ran bir delil olmad1kc:;a, var demektir. Ondaki mulkiyetin devam ettigine
itibarla, akitte ikale yoluyla olan tasarrufta bulunulabilir. As1I maldaki mulkiyetin
sat1m konusu maldaki mulkiyet oldugu sabit olunca, bu mulkiyetin fazlal1ga da
gec:;tigini soylemek gerekir. c;:unku bir ~eyden meydana gelen, o ~eyin niteliklerini
ta~1r. Gbrmez misin, mukatebin veya ummu veledin (efendisinden c:;ocuk dunyaya
getiren cariye) efendisinden ba~kas1ndan olan c:;ocugu, as1ldaki mulkiyet niteligi ile
mulk olur. l~te mal1n kendisinden meydana gelip de, mala biti~ik olmayan fazlallk,
bu yonden kazanc:;tan ayrll1r. c;:unku sahibi kazanca, yeni bir mulk edindirici
nedenle sahip olmu~tur. Asil maldaki mulkiyet ona gec:;mi~ degildir. Gbrmez misin
mukatep kolenin kazancinda, kitabetin (anla~manin) hukmu sabit olmaz. Bu
fazlal1g1n sat1m konusu (mebl') hukmunde oldugu sabit olunca, sat1~ bedelinden
[13/105]
ona kar~il1k bir ~ey olmad1gin1 soyleriz. c;:unku fazlal1k, tabldir. Sat1~ bedeli, tabiin
Satim Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 149
kar~i11g1d1r.
80
degil sat1m konusunun 0, satilan bir hayvan1n bacaklari gibidir. Sat1~
bedelinden bir ~ey, onlara kar~ll1k tutulamaz. Ancak alinmas1 kastedilen bir ~ey
olmas1 durumunda bunun d1~1ndad1r.
Maldaki fazlal1k, teslim almadan once meydana gelse ve al1c1 onu as1I malla
birlikte teslim alsa o zaman bu, ozellikle satin al1nan bir mal olur. Boyle olunca da
sat1~ bedelinin bir k1sm1 ona kar~il1k tutulur. Bunun zorunlu sonucu olarak da,
onun kusursuz olmas1 al1c1n1n hakk1 olur. Dolay1s1yla onda bir kusur bulursa geri
verebilir. Teslim almadan once kendisine sat1~ bedelinden bir ~ey kar~il1k
tutulmad1g1nda, o fazlal1g1n tek ba~ina geri verilmesi caiz olmaz, ancak asll malla
birlikte geri verilebilir. Sat1m konusu teslim al1nd1ktan sonra meydana gelen fazlal1k
ise, akdin hukukl sonucu olarak, teslim al1nmas1 ve nakledilmesi kastedilen bir ~ey
degildir. Dolay1s1yla sat1~ bedelinden, ona bir ~ey kar~1l1k tutulmaz. Oyle olunca da,
al1c1 ne o fazlal1g1 ne de sadece asil mal1 sat1c1ya verip, sat1~ bedelini geri alamaz.
Cunku as1I mal geri verilip, sat1~ bedeli alinabilseydi, fazlal1k al1c1nin elinde
kar~ll1ks1z bir mal (mebl') olarak kalacakt1. Bu da faizin ta kendisidir. Bundan dolay1
sat1c1 raz1 olsa bile, al1c1n1n onu geri verme hakk1 yoktur. Cunku geri verme, din! bir
haktan dolay1 imkans1z duruma gelmi~tir. Bundan dolay1 al1c1 bu durumda, malda
var olan ay1b1n kar~ll1g1 olan deger eksikligini geri al1r. Maida bir fazlal1k olu~tuktan
sonra, onun ay1pl1 oldugunu anlad1g1 durumda satarsa yine hukum boyledir.
cunku ay1pll olan malin sat1c1ya geri verilememesi, onun sat1~indan dolay1 degil,
maldaki artmadan dolay1d1r. Sat1cinin buna raz1 olup olmamas1 da sonucu
degi~tirmez.

Bu soylenenlere kar~1l1k; "Asll mal sat1c1ya geri verilmeden once, ma Ida


meydana gelen fazlal1k, allcinin elinde kar~il1ks1z bir mal olarak kal1r. Asil mal geri
verildikten sonra da boyledir." denilemez. Cunku asil mal geri verilmeden once,
fazlal1k tabidir. Boyle olunca da tabi olan fazlal1k, sat1~ bedeline itibarla asll mal
gibi olur. Asll malin ay1p nedeniyle geri verilmesi imkans1z olunca, aslldaki akit
kendiliginden bozulmu~ olur. Bundan sonra da fazlal1k, tabi olmaktan c;1kar.
Fazlal1k, tabi degil de, kastedilen bir mal olunca ve sat1~ bedelinden bir miktarina
kar~1l1k tutulmay1nca faiz olur. Bundan dolay1, sonradan meydana gelen fazlal1k
telef olduktan sonra, ay1ptan dolay1 asll malin geri verilmesi mumkundur. Cunku
aslln geri verilmesine engel, fazlal1g1n al1c1nin elinde kar~1l1ks1z olarak kalmas1 idi.
Hie; kimsenin katk1s1 olmadan bu fazlal1k telef olunca, bu engel ortadan kalkm1~
oldu. Arna fazlal1g1 yabanc1 birisi telef ederse, onu oder. Bedelin al1c1nin elinde
salim olarak kalmas1, aslin kalmas1 gibidir. 0 fazlal1g1 bizzat al1c1 telef ederse yine
boyledir. Cunku al1c1 onu tUketmek suretiyle tUmuyle elinde tutuyor demektir. Ya

9
· Bu cumle bir nushada mevcut degildir. Elimizdeki matbu nushada yer alan c"
kelimesinin, i:f ~eklinde
olmas1 muhtemeldir. Aksi durumda duzgun bir anlam c;1kmaz. Terceme, bu ihtimal giiz iinune
al1narak yapilm1~t1r.
ISO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
da o fazlal1k kendi mulku oldugu ir;in, odemeden kurtulmu~tur. Bu da, al1cin1n
ald1g1 bir kar~il1k anlam1ndad1r. Ay1p nedeniyle bunun geri verilmesinin yaran, hibe
edilen malin geri verilmesine benzemez. \:i.lnku hibede, asil mal geri verildikten
sonra, kendisine bag1~ yapilan ki~inin elinde kalan fazlal1k kar~il1ks1zd1r. As1I
bag1~lanan mal, kar~il1ks1z olarak kendisine helaldi. Bunun faiz olarak
degerlendirilmesi mumkun olmad1g1 gibi, fazlal1g1n faiz olarak degerlendirilmesi de
mumkun degildir. \:i.lnku faiz, kar~1l1ga dayanan (1vazl1) akitlerde gorulur, teberru
(hibe) kabilinden olan akitlerde degil.

Maida ay1p Bir kole satm alan ki~i. onun muhannes (kadms1 hareketler yapan)
say1hp veya h1rs1z, ya da gayri muslim oldugunu anlarsa, sat1c1ya geri verebilir.
say1lmayan
~eyler Kural ~udur: Mutlak akit, akit konusunun ay1ps1z olmas1n1 gerektirir. ~u
rivayet buna delildir: Peygamber (s av) Ada b. Hal id (r a )'ten bir kale satin ald1.
Yapt1g1 sozle~meye ~oyle yazd1:

[13/106] ']_, ~[1 ']j ;b '] 1¥ o~_jj .j. ~i.;_ .). ~1.W1 ~ ~I j~) .i;;..:. t.Sjli Lo 11..e,
~l~~lt)~
"Bu, ResQ/01/ah Muhammed (s.a v)'in Ada b. Ha/id b. Hevde'den satin a/d1g1
ko/edir. Onda hi<; bir hastalik yak, hir;bir kotU!Ok yak, ba~kasmm hakk1 yak. Bu, bir
Mus!Omanm Mus!Oma'na sat1~1d1r. "87
Bu hadis, sat1m akdinin, sat1m konusunun her ti.lrlu ay1p ve kusurdan uzak
olmas1n1n gerekliligi kanusnda ar;1k bir delildir. Hadis metninde ki, sozlukte
"hastal1k" an lamina gelen ;b kelimesi, Hasan b. Ziyad'1n EbO HanTfe (rh a )'den
rivayetine gore kannda ve cigerde bulunan hastal1k anlam1ndad1r. Bedenin ba~ka
yerlerindeki hastal1ga )> :r• (maraz), kannda, kara cigerde ve ak cigerdeki hastal1ga
da ~I~ (da') denilir. EbO Yusuf (rh a )'tan yapilan rivayete gore ise, ~1~ her turlu
hastal1gin genel ad1d1r. Koti.lluk anlam1 verdigimiz ili~ de, kar;mak, r;almak gibi
koti.l fiillerdir. Hubs ise; ir;ersinde ba~kas1nin hakk1n1n bulunmas1 anlam1na gelir.
Baz1lar ise hubs'un akil hastalig1 oldugunu soylerler.
Bir maldaki kusurun ay1p say1l1p say1lmayacag1 konusunda, ti.lccann orfune
ba~ vurmak gerekir. Her malda, o malla ilgili uzmanlara ba~ vurulur. Onlann, malin
degerini du~uren veya geri verilmesini gerektiren ay1p sayd1klan ~ey ay1pt1r. \:i.lnku
sat1m akdinden maksat, kar saglamakt1r. Bu da, malin degerinin olmas1 ile olur.
Malin degerini du~uren ~ey, o akitten gozetilen maksad1 bozar. Bu da kusurdur.
Onunla mal sat1c1ya geri verilebilir.
Kolen in, kad1ns1 hareketler yapmas1 ti.lccar aras1nda ay1p say1l1r. Onun degerini
du~urur. Kole satin almaktan maksat, onu ag1r i~lerde r;ali~t1rmakt1r. Kolenin
kad1ns1 olu~u bu maksada da ayk1nd1r.

81
Buhar1, BuyO' 19; Tirmiz1, BuyO' 8; lbn Mace, Ticarat 47; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, V/327.
Sat1m Siizle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ lSl

Kblenin h1rs1z olmas1 da, onun satin al1n1~ maksad1n1 bozar. c;:unku kendisine
guvenilmeyen bir insan i~te c;al1~tlrllamaz. Sahibi, gece gunduz mal1n1n onun elinde
olmas1na guvenemez. Ba~kas1n1n mal1n1 c;alarsa bu yuzden eli kesilir. Bu da onun
c;al1~masin1 engeller.

Kblenin gayri muslim olmas1 durumunda da al1c1 onu geri verebilir. c;:unku
kufUr derecesine denk ba~ka bir ay1p yoktur. Sahibi kblesini, bazan dinl i~lerde de
kullanmak ister. Mesela temizlik yapmak ic;in su ta~1t1r, Kur'an-1 Kerim ta~1t1r. Oysa
musluman olmayanlar, dlnen pis sayi11r. Dini konularda kendilerine guvenilmez.
Bir kimse, gayri muslim diyerek bir kale satin alsa sonra da onun musluman
oldugu anla~1lsa, Hanefllere gore al1c1 onu geri veremez. $afil (rh.a.)'ye gore
verebilir. c;:unku o, al1c1nin on gbrdugu ko~ula uygun degildir. Al1c1, kolenin
musluman olmamas1n1 ko~ul koyarken, bunu bir maksat ic;in yapm1~t1r.
Mumkundur ki onu, hor gorulen i~lerde c;al1~t1racakt1r. Boyle bir i~te Musluman bir
koleyi c;al1~t1rmaya gbnlu raz1 olmaz. Satin ald1g1 kblenin, maksad1na uygun
olmad1g1 ac;1ga c;1k1nca onu geri verebilir.
Bu konuda Hanefl alimleri de ~byle derler: KufUr bir ay1pt1r. Onun akit
s1ras1nda an1lmas1, ko~ul koyma ~eklinde olamaz. Aksine ay1ptan uzak tutmak ic;in
sbz konusu edilir. Oyle olunca kafir diye satin ald1g1 kolenin musluman c;1kmas1,
ay1pl1 diye satin ald1g1 bir malin ay1ps1z c;1kmas1 gibi olur. Bu da malin ko~ul
koydugu durumdan daha ustUn oldugu anlam1na gelir. Oysa mal1 sat1c1ya geri
verebilme hakk1, al1cinin zararin1 ortadan kald1rmak ic;indir. Mal, al1c1n1n
istediginden daha ustUn c;1k1nca, onu geri verme hakk1 vererek, zaran kald1rmaya
ihtiyac; yoktur.
Bir kole satin alan ki~i. onun zinakar oldugunu ogrenirse; biz
Hanefilere gore geri veremez. ~afii (rh.a.)'ye gore geri verebilir.
$afil (rh a.) ~byle der: Zina ay1b1, h1rs1zl1k ay1b1 gibidir. Belki ondan daha buyuk
bir ay1pt1r. Gbrmez misin cariyede bunlann her ikisi de ay1p sayi11r. Kblede de byle
olmas1 gerekir.
Bu konuda biz Hanefller ise ~byle deriz: Al1c1 onu erkek diye satin alm1~t1r.
Onun zina etmi~ olmas1, tam bir erkek oldugunu gbsterir. Ote yandan onda
bulunan bzellik, zinay1 temenni etmekten ba~ka bir ~ey degildir. Zinay1 temenni
etmek de onun ic;in yok hukmundedir. c;:unku ancak mal kar~ll1g1nda zina
[13/107]
edilebilir. Kolede de mal yoktur. Cariye kbleye benzemez. c;:unku kale genelde, ev
d1~1ndaki i~lerde c;al1~t1nlmak ic;in satin al1n1r. Zina, sahibinin maksadin1 bozmaz.
Cariye ise, genelde kendisi ile cinsel ili~ki kurulmak maksad1yla satin al1n1r. Zina da
bu maksad1 bozar. <:;:unku boyle bir kadin, sahibinin namusunu kirletir.
Bir gbru~e gore de, zina kblenin adeti durumuna gelmi~se, zina etmeden
duram1yorsa, al1c1 onu geri verebilir. c;:unku bu, onun satin al1n1~ maksad1n1 bozar.
Sahibi bir ihtiyac1 ic;in gbnderdiginde o, kendi nefsini tatmin etmenin pe~ine gider.
1S~ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit

Boyle olunca da, h1rs1zl1k yapmaya benzer. H1rs1zl1k, daha once a~1klad1g1m1z uzere,
onun ~al1~t1nlmasin1 bozar.
Satin al1nan kale, zina urunu (pi~) ise geri verilemez. c;:unku bunun, kolenin
satin al1ni~ maksad1 olan ~al1~tinlmaya bir zaran yoktur. bte yandan kolelerin ~ogu
bu bzellikte olur. Onlann nesepleri bilinmez. Arna satin al1nan cariye zina urunu
olursa, alic1 onu geri verebilir. c;:unku bu, cariye satin almada gbzetilen maksad1
bozar. Sahibi onu, ~ocuk dunyaya getirmesi i~in satin alm1~ olabilir. Cariye zina
urunu olursa onun dunyaya getirecegi ~ocuk bundan dolay1 k1nan1r.
82
Kole veya cariyenin sunnetsiz olmalari, musluman olmayan ulkelerden
getirilenlerde ay1p say1lmaz. c;:unku biz biliyoruz ki onlar sunnet etmezler. Islam
ulkesinde doganlarda ise; ku~uklerde ay1p say1lmaz. Arna ergenlik ~agina
gelenlerde ay1p sayil1r. c;:unku Islam ulkesinde dunyaya gelenler, ergenlik ~agina
gelmeden sunnet edilirler. Tacirler, Islam ulkesinde dogan kale ve cariyelerin
sunnetsiz olmalann1 ay1p kabul ederler.
Sigil, canyenin degerini di.i~i.iri.iyorsa ay1p say1hr. Degerini
di.i~i.irmi.iyorsa ay1p degildir.
c;:unku sigil, cariyenin satin alin1~ maksad1n1 bozmaz. Yuzdeki ben de boyledir.
Hatta bazen ben yanakta oldugu zaman cariyenin degerini du~urmez, yukseltir.
Fakat burun uzerinde oldugu zaman bazen iyi kar~1lanmaz. Cariyenin degerini
du~urur. Bundan dolay1 burun ucundaki ben, onun fiyat1ni du~urmekte goz
bnunde tutulur.
Sai;;taki k1z1lhk kusurdur.
c;:unku tUccar bunu ay1p saymaktad1r. Sa~taki beyazl1k da boyledir. c;:unku ileri
ya~lardaki beyazl1k, ya~l1l1k belirtisidir. 0 da kusurdur. Vaktinden onceki beyazl1k
ise insan1n i~indeki bir hastal1ktan dolay1d1r. 0 da bir kusurdur. Sa~in normal rengi
siyaht1r. Bunun d1~1ndaki renkler, kale veya cariyenin degerini du~uruyorsa ve
tUccar aras1nda ay1p sayil1yorsa, satin al1nan bu durumdaki cariyeyi veya koleyi geri
verme hakk1 vard1r.
Ag1z kokusu cariyede kusurdur. Bir hastal1ktan kaynaklanm1yorsa, kolede
kusur degildir. c;:unku ag1z kokusu, cariyenin satin al1ni~1ndaki, cinsel ili~ki kurma
maksad1ni bozar. Kblenin satin al1n1~ maksad1 olan ~al1~t1rmaya zarari olmaz.
c;:unku sahibi koleyi, kendisinin uzag1nda ~al1~tim. Fakat koledeki ag1z kokusu bir
hastallktan kaynaklan1rsa o zaman hastal1g1n kendisi bir ay1p sayil1r.
Koltuk alt1 kokusu da cariyenin satin alin1~ maksad1na zarar verir, koleninkini
degil. Ancak insanlar aras1nda benzeri gbrulmemi~ derecede olursa, kolede de ay1p

82
Baz1 kadinlar da sunnet edilirler. Onun i~in cariyenin sunnetsiz olmas1nin sbz konusu edilmesi
yad1rganmamal1d1r.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 153
say1l1r. Cunku o zaman bu, bedendeki bir hastal1ktan dolay1 olur. Kolenin degerini
du~urur.

Gobek alt1ndaki ~i~kinlik kusurdur. Cunku bu, bedendeki bir hastal1ktan


kaynaklan1r. TUccar aras1nda ay1p sayil1r.
Kolenin testislerinin (yumurtalann1n) buyuk olmas1 bir ay1pt1r. Cunku bu
ancak, bedendeki bir hastaliktan dolay1 olur. Baz1 nushalarda, testislerin buyuk
olmas1 anlam1na gelen ;_,~\ kelimesinin yerine, u~ ~I kelimesi kullan1lm1~t1r. Bu da
bogaz1ndan su gelen anlam1na gelir. $airin ~u sozu bu anlamdad1r:
Bulutlu gunde burunlanndan akan suyu,
[13/108]
83
Kanncanin burnu gibi gorursun

Cunku bogazdan gelen su, ~irkin gorulur. Ancak beyindeki bir hastal1ktan
kaynaklan1r.
Solakl1k bir kusurdur. Solak, sag elini kullanamayan ki~idir. Arna her iki elini
kullanmakla birlikte, solu daha zor kullanan kusurlu sayilmaz. Omer (r a )'in boyle
oldugu rivayet edilir. Bu durumda bu, kusur degil bir meziyet olur.
Gece korli.igi.i (tavuk karas1) kusurdur.
Gece korlugu bir ~e~it gorme bozuklugudur. Boyle bir rahats1zl1g1 olan ki~i.
~ok karanl1kta veya ~ok 1~1kta goremez.

Topall1k (veya ~olakl1k) kusurdur. Bundan maksat sinirlerin ~ekilmesi,


kurumas1d1r.
Siyah di~ kusurdur. Cunku boyle di~i olan ki~i ay1plan1r. Ondan yararlanilamaz.
Di~te canl1l1k (hayat) oldugunu iddia edenlere gore, di~in kararmas1 onun
olumudur. lster az1 di~i olsun, ister ba~ka bir di~ olsun, di~ eksikligi kusurdur.
Cunku bu, fiyat du~urur. TUccar aras1nda ay1p sayil1r. bte yandan ogutUcu di~ler
gibi, gorunmeyen di~lerin olmamas1, ki~inin yarann1 eksiltir. Gorulen di~lerin
eksikligi de guzelligi giderir. Bundan dolay1 bir kimse birisinin di~ini sokse,
kendisine er~ (diyet) gerekir.
Degeri di.i~i.irdi.igi.i zaman, siyah t1rnak da ay1p say1hr.
Cunku bu, guzelligi azalt1r. Aynca t1rnag1n kararmas1, di~te oldugu gibi onun
olumu anlam1na gelir. Siyah t1rnag1n ay1p say1lmas1 i~in, bunun, cariyenin degerini
du~urucu olmas1 ko~ul konuldu. Cunku bu, Habe~liler gibi derisi siyah olanlann
degerinden bir ~ey du~urmez. Ancak TUrkler gibi beyaz renklilerde deger du~urur.
Deger du~urmeyecek bir durumda olursa, cariyeyi sat1c1ya geri verme hakk1
dogurmaz.
t54 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit

Kolenin bir defa kac;mas1, kuc;uk kale ic;in, o kuc;uk kald1g1 surece ay1p say1l1r.
Arna ergenlik c;ag1na geldikten sonra, tekrar kac;mad1kc;a kuc;uklukteki kac;mas1
ay1p say1lmaz. Bu hukum dogruyu yanl1~tan ay1rdedebilecek durumdaki c;ocuk
ic;indir. Arna c;ok kuc;uk olan c;ocugun kac;mas1 kusur say1lmaz. COnku o kac;maz,
kaybolur. Kac;mak, kas1tl1 olur. Oysa akl1 ermeyen c;ocukta kas1t olmaz. 0, hayvan
gibi, sahibinin evini bulamaz, kaybolur. Arna c;ocuk akl1 eren birisi ise, onun
yapt1klarinda kas1t bulunur ve kac;abilir. Bundan dolay1, ergenlik c;ag1na gelinceye
kadar kac;mak, c;ocuk ic;in bir kusurdur. Ergen oldugu zaman bu kusur kalkar. Arna
ergen olduktan sonra yeniden kac;arsa bu, sonsuza kadar ay1p say1l1r. Calmak da
boyledir.
Yatag1 1slatmak ki.ic;;i.ik c;;ocuk ic;;in ay1pt1r. Fakat c;;ok ki.ic;;i.ik c;;ocuk ic;;in
ay1p say1lmaz.
cunku c;ok kuc;ukler adeten yatag1 1slat1rlar.
Ak1I hastal1g1, ister c;ocukken olsun, ister yeti~kinken, bir defa da gorulse
surekli olarak kusur say1l1r.
Yukarda sayilan kusurlarla, akil hastas1 olmak aras1nda ~u fark vard1r: Akil
hastal1g1nin nedeni tektir. Bu, kuc;uge veya buyuge gore degi~mez. Bu, ak1ldaki bir
musibettir. Bir defa goruldugunde, onun etkisi ya~ad1g1 surece gorulur. Bu etki,
goz yuvarlag1nin c;evresinde gorulur, ehli bilir. Kac;mak, c;almak ve yatag1 1slatmak
ise kuc;ukle yeti~kinde degi~ik nedenlere dayan1r. cunku kale kuc;ukken iyi terbiye
edilmemekten ve oyun sevgisinden dolay1 kac;ar. Buyudugunde ise, sahibini hesaba
almad1g1 ic;in ve asiliginden dolay1 kac;ar. H1rs1zl191n nedeni de, kuc;ukken i~lerin
sonunu du~unmemek, buyudukten sonra ise serke~liktir. Bundan dolay1, yeti~kin
h1rs1za verilen ceza, c;ocuk h1rs1za verilmez. Kuc;uk c;ocugun yatag1 1slatmasin1n
[13/109]
nedeni, mesanenin zay1fl1g1d1r. Buyugun 1slatmas1n1n nedeni ise, ic; organlardaki bir
hastal1kt1r. Kuc;uk kale yatag1 1slat1yorsa, o kuc;uk oldugu surece ay1p say1l1r. Arna
ergenlik c;ag1na gelince, neden ortadan kalkt1g1 ic;in hukum de ortadan kalkar.
Buyudukten sonra tekrar i~erse, bu art1k ebediyyen ay1p sayil1r. COnku tOccar bunu
ay1p sayar ve bu kolenin degerini du~urur. Kolenin kac;1c1 olmas1 da en buyuk
kusurlardand1r.
Cariyede gebelik ay1pt1r.
COnku gebelik, cariyenin degerini du~urur. Onu satin almakta gozetilen
maksad1 bozar. Hayvanin gebe olmas1 ise ay1p degildir. COnkO o, hayvanin degerini
art1nr.
Cariyenin cinsel organmda kemik bulunmas1 kusurdur.
COnku bu, cinsel ili~kiye engeldir. Kadi $0reyh (rh a.) boyle hukmetmi~ ve
"Boyle bir kad1n1 oturtun. Eger kemik yere degerse o bir kusurdur" demi~tir. Yine
cariyenin cinsel organ1nda, cinsel ili~kiye engel olan et ve keseye benzeyen bir ~i~lik
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 1ss

bulunmas1 kusurdur. Cl.inku bunlar, cinsel ili~kiden zevk al1nmas1na engeldir.


Bunlann hepsi, cariye satin almakta gbzetilen maksad1 ortadan kald1rir.
Baras (alaca hastahg1) kusurdur.
Cl.inku kble ticareti ile ugra~anlar bunu ay1p sayarlar. 0 kole veya cariyenin
degerini du~urur.
Ci.izzam kusurdur.
Cuzzam, deri alt1nda bulunan bir hastal1kt1r. Kbtl.i kokusu ta uzaklardan
duyulur. Bazen organlann c;uruyup dokulmesine neden olur. Bu hastal1k, kole ve
cariyede bulunan ay1plann en buyugu sayi11r. Peygamber (s.a.v.) ~byle buyurmu~tur:

~;~1 ~ !l.JIJ. pW1 :_r. ;!


"CDzzam/1dan, as!andan kac;t1gm gibi kac;. "84
Mesanede yel olmas1 kusurdur.
Bazen bu, insan1 heyecanland1nr. Olumune neden olur. Bu ancak bedendeki
bir hastal1ktan kaynaklan1r.
Guat1r (bogazdaki yag kisti) kusurdur.
Bu, bedendeki bir hastal1ktan kaynaklan1r. Bazen insanin blumune neden
olur.
Kblenin ve hayvanin degerini du~uren her ~ey kusurdur. Cl.inku sat1m
akdinden maksat, kazanc; saglamakt1r. Fiyat du~urucu olan her ~ey maksad1
ortadan kaldinr.
Daglama kusurdur.
Cl.inku hayvan veya insan, ancak bedendeki bir hastal1ktan dolay1 daglan1r.
Arna bu i~lem hayvan1n belli olmas1 ic;in ni~an olarak yap1l1rsa, kusur say1lmaz.
Daglama, tl.iccar aras1nda kusur say1lmayacak ~ekilde olursa, kusur degildir. Bunun
yuzunden, satin alinan mal geri verilemez.
Bilek ile kol arasmdaki egrilik kusurdur.
Ayak bilegindeki egrilik de kusurdur. Atln sag bilegindeki hac; ~eklindeki i~aret
de kusurdur.
Atm ayak topuklannm arasmm ac;;1k (uzak) olmas1 kusurdur.
lnsan1n ayaklann1n ustl.inun biribirine yak1n, topuklann1n uzak olmas1 da
kusurdur.
Atin t1rnaklannin kenarlannda ~i~lik bulunmas1 kusurdur.

84
lbn EbO ~eybe, Musannef, V/142; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/443; Buhar1, T1b 19; Beyhak1, es-
Sunenu'f-kubra, Vll/135; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 111/255.
156_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit

Atlarda bulunan sakek hastahg1 kusurdur. Ayak ba~ parmaklarmm


birbirine donuk olmas1 kusurdur.
Bu, yurumeyi zorla~tim. lbn Arabi, bu anlama gelen "Hanefl" sozcugunun
tUrevlerinden olan "ahnef" sozcugunun, ayaklannin ustUne basarak yuruyen
anlaminda oldugunu soyler.
Sadef kusurdur. Bu, bogaz1n dip k1sm1ndaki ~i~liktir.
[13/110] Ag1zm ~ok geni~ olmas1 (~edak) kusurdur.
Peygamber (s.a v ), bu sozcugu kullanarak,

i--%J1 ~~ ~ ~ ~II !f rL:; ~~I~ ;i,1 j~) ~


"Konu~urken agzt faz/aca ac;mayt nehyetmi~tir". 85 Bu, tUccann ay1p sayd1g1 bir
ozelliktir.
Al1c1n1n k1nad1g1 ay1plar dort i:;e~ittir.
Ispat a) Hakimin veya ba~ka birisinin gorebilecegi ~ekilde ai:;1kta olan kusurlar;
ytiniinden
ay1p hakim bu ~ekilde olan ay1b1 gormediki:;e, bu konudaki iddiay1 dinlemez. c;:unku
~e~itleri
davan1n gorulebilmesi ii:;in, dava s1rasinda ay1b1n var olmas1 gerekir. Bunun
bilinmesi de mumkundur. Hakim onu gordugu zaman, o ay1p; benzeri, mal
sat1ld1ktan sonraki surede meydana gelmesi mumkun olmayan bir cinsten ise ve
hakim o ay1b1n sat1c1n1n elinde iken de var oldugunu bilirse, geri verilmesine
hukmeder. Fakat sat1c1, al1c1nin akit s1ras1nda bu ay1b1 bildigini ve ona raz1
oldugunu iddia ederse, o zaman al1c1ya yemin teklif eder. Sonra geri
verebilecegine hukmeder. Ay1p, bu sure zarf1nda meydana gelebilecek cinsten bir
ay1p ise, sat1c1nin o ay1b1n kendi yaninda iken olmad1g1 yonundeki sozu kabul edilir.
c;:unku sonradan meydana gelen ay1p, en yakin vaktine dayand1rtl1r. Daha eski bir
tarih iddia eden ki~inin, iddias1n1 delil ile isbat etmesi gerekir. Al1c1, ay1b1n sat1c1n1n
yan1nda iken var olduguna delil getirirse, hakim geri vermesine hukmeder. Al1cin1n
delili yoksa, sat1c1ya o mal1 hii:;bir kusuru yokken sat1p teslim ettigine yemin ettirir.
"Teslim etmeyi" ozellikle anar. c;:unku satt1ktan sonra fakat henuz teslimden once
bir ay1b1n meydana gelmi~ olmas1 mumkundur. Baz1 alimler, bu anlat1lan ~ekilde
yemin ettirildiginde al1c1nin hakk1nin gozetilmi~ olmayacag1n1 soylerler. Gereki:;eleri
~udur: Eger kusur, sozle~meden sonra ve teslimden once meydana gelirse, al1c1nin
geri verme hakk1 vard1r. Sat1c1 ise ay1p, sozle~me s1ras1nda olmad1g1 ii:;in yalan yere
yemin etmi~ olmaz. Onun ii:;in ihtiyatl1 davran1p; o mal1, yap1lan sozle~menin
hukmu ile kusursuz olarak teslim ettigi ~eklinde yemin ettirmektir.
~eyh Imam (es-Serahsl), birinci ~ekildeki yemin tarz1n1n daha uygun oldugunu
soyledi. c;:unku o ~ekilde yemin ettigi zaman, sat1c1 hem sat1~ hem de teslim

85
Bkz. Abdurrezzak. Musannef, Xl/144; lbn EbO $eybe. Musannef. V/21 O; Ahmed b. Hanbel. Musned,
11/369; EbO DavOd, Edeb 86; Tirmizi, Bir ve Sila 71; lbn Hibban, Sahih, 11/231.
Sattm Siizle§mesi Kitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l 57
s1ras1nda malda ay1p olmad1gina yemin etmektedir. Dolay1s1yla hem sbzle~me
s1rasinda hem de teslimden once malda ay1p bulunursa, sat1c1 yalan yere yemin
etmi~ olur. Sat1c1 ay1bin , sabit olmad1g1na yemin ettirilir. c;:onku ona, kendi eylemi
olan sbzle~me ile, yuklendigi (bor~land1g1) ~ekilde teslim ettigine yemin etmesi
istenildiginde, yeminden ka~in1rsa bu, o malda ay1p oldugunu ikrar anlam1na gelir.
Yemin ederse, aralanndaki dava son bulmu~ olur.
b- Sadece doktorlann bilecegi tOrden olan kusurlar; bu durumda hakim
cariyedeki kusuru iki adil musluman doktora gbsterir. c;:onku bunu onlar bilir.
Malin degerini bilmede oldugu gibi, her konuda, o konunun uzmanina ba~
vurmak gerekir. Allahu Teala bir ayette ~byle buyurur:

~ 0~ 'i p 0t }fJ' j;.l 1)G~,


"Bilmiyorsamz, bi/en/ere sorun." (en-Nahl 16/43)
Bunun iki doktora sorulmas1 gerekir. c;:onku onlann sbzu, tanikl1k gibi
baglay1c1d1r. Derlerse ki, "Onda ay1p vard1r ve bbyle bir ay1b1n, satin al1nd1ktan
sonraki sure i~inde meydana gelmesi imkans1zd1r". 0 zaman hakim malin sat1c1ya
geri verilmesine karar verir. Doktorlar bu ay1b1n, mal satild1ktan sonra da meydana
gelebilecegini sbylerlerse, sat1c1ya o ay1bin mal kendisinde iken olmad1g1na yemin
ettirir. Ya da al1c1 sat1c1n1n mal kendi elinde iken boyle bir ay1bin1n bulundugunu
ikrar ettigine dair deli I getirirse o kabul edilir.
c- Cariyede, erkeklerin gbremeyecekleri bir yerde bulunup sadece kad1nlann
bilebilecekleri ay1plar; boyle bir ay1b1 hakim kad1nlara gbsterir. c;:onku Peygamber (13/111]
(s.a.v.) erkeklerin bilmeleri mumkun olmayan konularda sadece kadinlann tan1kl1k
etmelerine izin vermi~tir. Bu konuda bzgur ve musluman olan tek kadin yeterlidir.
Fakat iki tane olursa daha iyidir. Bu mesele, bo~ama (talak) ve tanikl1k konulannda
a~1klanm1~t1r.

Cariyenin gbsterildigi kad1nlar, onda bir ay1b1n bulundugunu bildirirlerse,


taraflar arasinda davala~ma yap1l1r. c;:onku o kadinlann verdikleri bilgi ile dava
nedeni ortaya ~1km1~t1r. Fakat, o ay1p cariye satlid1ktan sonraki surede meydana
gelmesi mumkun olmayan bir ay1p bile olsa, kadinlann verdikleri bu haberle cariye
sat1c1ya geri verilemez. c;:onku bu, kadinlann haberinden ba~ka bir yolla da
bilinebilir. Dolay1s1yla geri verme konusunda kad1nlann sbzune itibar edilmez. Ote
yandan sadece kad1nlann tan1kl1g1, zay1f bir delildir. 0, ba~ka bir yoldan
gu~lendirilmedik~e. hakim sadece o habere dayanarak hokum vermez. Bu
gu~lendirici delil de sat1c1nin yeminden ka~1nmas1d1r. Onun i~in, kad1nlann
verdikleri haberle yetinilmez. Sat1c1ya da yemin teklif edilir. Sat1c1 yeminden ka~arsa
bu, kadinlann verdigi bilgiye eklenir. Sat1m akdi bozulur.
EbO Yusuf (rh a.)'tan bir rivayete gore hakim, sadece kad1nlann verdikleri
haberle, cariyenin sat1c1ya geri verilmesine hukmeder. c;:onku erkeklerin vak1f
tSS _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
olamayacaklan konularda kad1nlann tan1kl1klan, erkeklerin vak1f olduklan konuda
erkeklerin tanikl1g1 gibidir. Ebu Yusuf (rh.a.) bu meseleyi, iktidars1z olan erkekle ilgili
~u konuya k1yaslamaktad1r: Bir kad1n, kocas1nin iktidars1z olup, kendisinin henuz
bakire oldugunu iddia ederse, hakim bir yil sure verir. Bir y1l1n bitiminde, o kadin
hala bakire oldugunu soylerse, kad1nlar taraf1ndan muayene edilir. Onlar bakire
oldugunu soylerse hakim kan kocan1n aras1ni ay1m.
Biz, iktidars1zlik meselesi ile, uzerinde durdugumuz bu mesele aras1ndaki fark1
nikah (evlenme) konusunda a\:1klad1k.
Muhammed (rh a.)'ten bir rivayete gore ise eger cariyenin ay1pl1 oldugu
konusundaki, al1c1 ile sat1c1 aras1ndaki anla~mazl1k teslim almadan once olursa,
kad1nlann verdigi bilgiye dayan1larak sozle~me bozulur. Arna teslimden sonra ise,
onlann bilgisine dayan1larak akit bozulamaz. c;:unku bu durumda ihtiya\: duyulan
delil, sorumlulugun al1c1dan sat1c1ya aktanlmas1 i\:indir. Kad1nlann sozleri de bu
konuda delil olamaz.
e- Yatag1 1slatmak, h1rs1zl1k yapmak ve ka\:mak gibi hukml olan ay1plar; al1c1
bu ay1plann kendi yaninda da tekrarland1g1na dair delil getirmedik\:e, hakim onun
iddias1n1 dinlemez. c;:unku davan1n ge\:erliligi i\:in, ay1b1n dava s1ras1nda da var
olmas1 gerekir. Bunu bilmenin de, delilden ba~ka yolu yoktur. Alic1, say1lan bu
ay1plann kendi yaninda bulundugu konusunda sat1c1n1n yemin etmesini isterse,
Muhammed (rh a.)' in e/-Camiu's-Saglr ad1ndaki eserinde belirttigine gore; Ebu
Yusuf (rh.a )'a ve Muhammed (rh a.)'e gore sat1c1dan, satt1g1 kolenin al1c1nin yaninda
iken ka\:t1gin1, \:ald1g1n1 veya yatag1 1slatt1g1n1 bilmedigne dair yemin etmesi istenir.
Biz bu meseleyi, Muhammed (rh a J'in el- Camiu'l-Kebir ad1ndaki eserine yazd1g1m1z
~erhte a\:1klad1k.

Kolenin, al1c1n1n yan1nda iken bu ay1plardan birisini yapt1g1n1n sabit olmas1


durumunda; al1c1 koleyi ku\:Likken satin al1p teslim alm1~sa ve dava, kale ergenlik
\:ag1na geldikten sonra goruluyorsa, hakim al1c1nin iddias1ni dinlemez. c;:unku
sat1c1n1n yan1ndaki ay1p ortadan kalkm1~t1r. Dava s1ras1ndaki ay1p, al1c1nin yan1nda
sonradan meydana gelmi~ ba~ka bir ay1pt1r.
Dava, kale ku\:Likken olursa veya kale ergenlik \:ag1na girdikten sonra sat1l1rsa
o zaman al1c1nin iddias1 dinlenir. Al1c1n1n, kale buyudukten sonra, ama henuz onu
satin almadan once sat1c1n1n yan1nda iken ka\:t1g1na dair delil getirmesi gerekir.
Eger delili yoksa, sat1c1dan; kolenin ergenlik \:ag1na geldikten sonra, hi\: ka\:madan,
\:almadan ve yatag1n1 1slatmadan sat1p, teslim ettigine dair yemin etmesi istenir. Bu
yemin teklifi, kolede bu ay1plann bulunmad1g1 konusundad1r. c;:unku bu, sat1c1ya,
yuklendigi ~ekilde teslim ettigine dair yemin ettirmektir. Birinci yemin ise, bilgi ile
ilgilidir. c;:unku o, ba~kas1n1n fiiline aittir.
Zahiru'r-rivaye'ye gore, ak1I hastal1g1 da bu ay1plar gibidir. ~u kadar var ki
[13/112] burada sat1c1dan; o koleyi hi\: ak1I hastas1 olmadan sat1p teslim ettigine dair yemin
r

Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 1S9

etmesi istenir. cunku daha once de belirttigimiz gibi, ister ku~ukken olsun ister
buyudukten sonra, kale bir kez de olsa ak1I hastal1g1na tutulursa bu, surekli olarak
kusurdur. MuteahhirCm (Sonraki dbnemde gelen Hanefl alimlerimizden) bazllan
(rh a.), akll hastal1g1 ile ilgili davan1n dinlenmesi i~in, al1c1nin yaninda tekrarlamasin1n
ko~ul olmad1gin1 sbylerler. Cunku daha once de belirttigimiz gibi, akll hastal1g1
iyile~se bile onun izi devam eder. Bu, gbz kenarlannda gbrulur. Davan1n
gbrulebilmesi i~in de, bu yeterlidir. Ka~mak, ~almak veya yatag1 1slatmak ise boyle
degildir. Cunku bunlann gbzle gbrulen izleri bulunmaz. Bu yuzden, davanin ge~erli
olmas1 i~in al1c1n1n yaninda tekrarlanmas1 gerekir.
Sat1c1, ahcmm maldaki ay1b1 ogrendigi andan itibaren o ay1ba raz1
olmad1g1 ve mah sat1hga ~1karmad1g1 konusunda yemin etmesini istese,
allCI bunun i~in yemin eder.
Cunku, sat1c1, al1c1 aleyhine ikrar etmesi durumunda kendisini baglayacak
olan bir iddiada bulunmu~tur. lnkar ettigi zaman da, yeminden ka~inacag1 umudu
ile yemin ettirilir.
Hayvanm kuyrugunun bir tarafa dogru yonelik olmas1 kusurdur.
Bu, yaratil1~tan degil, al1~kanliktan kaynaklanan bir durumdur. Bunu daha
~ok, d1~k1lad1g1nda yapar. Kuyrugunu bir taraftan diger tarafa sallarken, kal~alan
pislenir. Bu bir ay1p sayll1r.
Bald1rdaki ~i~kinlik kusurdur.
Bu durumdaki ki~i veya hayvan1n, bald1n iri fakat gu~suzdur. Kemigi zay1ft1r.
(Bald1rdaki ~i~lik anlam1 verdigimiz) "me~e~" sbzcugunun, bacak kemiginin inceligi
anlam1nda oldugu da sbylenmektedir.
Ok~e i.izerindeki ~1kmt1 veya oradaki sinirin ~i~kinligi ay1pt1r. Boyun
damarlarmm boyuna yap1~1k olmas1 ay1pt1r.
Atin, sahibine itaat etmemesi, ondan ka~mas1 ay1pt1r. Bu bir ~e~it serke~liktir.
Serke~lik de atlarda kusur sayllan, onu satin almaktaki maksad1 bozan
~eylerdendir. (Bu anlam1 verdigimiz) "haran" sbzcugu yerine baz1 alimler "hazer"
sbzcugunu kullan1rlar. Bu da, gbzun a~1r1 derece ku~uk (k1s1k) olmas1 anlamindad1r.
Arna dogrusu bnceki sbylenendir. Bu atta bulunan kusurlardan sayll1r.
At1n, ba~1n1 yulardan ~1karmay1 adet edinmi~ olmas1 kusurdur. Bu da ay1p
say1lan bzelliklerdendir.
Hayvan1n, ba~ina asllan yem torbas1n1 1slatacak kadar salya ak1tmas1, eger
onun degerini du~uruyorsa kusurdur. Ya da hayvan1n yemini agzina al1p sonra
atmas1, onun degerini du~uruyorsa kusurdur. Bu da bir ~e~it serke~liktir. Malin
degerini du~uruyorsa ay1p sayll1r.
160~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kitabu'l-Mebsfit

Atin gogsu uzerinde daire ~eklinde bir ~eyin bulunmas1 kusurdur. lnsanlar
bu nu ugursuz sayarlar. Bu anlamdan olmak uzere, t_J4)1 _µJI ,_yl "Gogsu uzerinde
daire olan attan sak1n1n" denilir.
At yoruldugu zaman sinirlerinin ?i~mesi kusurdur. Bu daha <;ok boyun
damarlannda olur. At1n ad1mlanrnn birbirinden uzak olu?u da, damarlann1n ?i?mesi
gibidir.
Gozun burun taraf1ndaki ucunda ~i?kinlik bulunmas1 ay1pt1r. Bazen ondan bir
ak1nt1 <;1kar. Muhammed (rh.a) bu insanda olursa onun, temizlik konusuda, yaras1
akan ozur sahibi gibi oldugunu soyler.
Goz kapaklann1n donuk olu?u ay1pt1r. (:unku bu, gozde zay1fl1ga nedendir.
$a?1i1k kusurdur. Bu da gorme zay1f11g1na nedendir. $a?1 bazan bir tek ?eyi iki
gorur. Gozu surekli on tarafa veya arka tarafa dikmek de ay1pt1r. Gozunun
bakmasina "fetel", arkaya bakmas1na da "ha us" denir. Bu bir <;e~it ~a~1l1kt1r
Gozdeki bozluk kusurdur. (:unku goru~u zay1flat1r, hatta bazan tUmuyle engeller.
[13/113)
Goz kapag1nda kli bulunmas1 ay1pt1r. (:unku bu da gorU?U zay1flat1r. lster gozde
olsun ister ba?ka bir yerde, uyuzluk ay1pt1r. (:unku gozdeki uyuz, gormeyi
zay1flat1r. Ba?ka yerlerde bulunan da i<;teki bir hastal1ktan kaynaklarnr. Gozden
ak1nt1 gelmesi de, gormeyi zayflatacag1 i<;in ay1pt1r. Katarak bir kusurdur. (:unku
bu, gormeyi zay1flat1r. Hatta bazen tUmuyle giderir.
Bir hastal1ktan kaynakland1g1 zaman, muzmin oksuruk kusurdur. Normal olan
miktan kusur degildir. Arna muzminle?mi?se, onun bir hastallktan dolay1 oldugu
anla?li1r. Hastallg1n kendisi zaten bir kusurdur.
Cariyenin rahminden surekli kan gelmesi (istihaza) kusurdur. (:unku bu, bir
hastal1ktan kaynaklan1r. Ote yandan surekli kan gitmesi, cariyeyi zay1f du?urur.
Hatta bazen oldurur. Cariyenin bir sure adetten kesilmesi de kusurdur. (:unku bu
da ancak bir hastal1ga dayan1r. Kad1n hastal1klann1n kaynag1 budur. Kadindan
vaktinde gelen akint1 sagl1k belirtisidir. Akintinin rengi sanmt1rak olmasa bile
boyledir. Ote yandan cariye adet olmuyorsa, gebe de kalamaz. Bu da, ondan
beklenilen yaran yok eder.
Bir kimse, bilmeden bor<;lu bir kole satin alsa, bunu ogrendigi zaman sat1c1ya
geri verebilir. (:unku onun bor<;lu olmas1, tUccar aras1nda deger du?urucu bir kusur
say1l1r. Bu durumdaki kolenin kendisi, alacakl1lann hakk1 ile i?gal edilmi? demektir.
Bu da, onun evli olmas1 durumunda oldugu gibi, hukml ay1pt1r. Ancak sat1c1,
kolenin borcunu oderse veya alacakl1lar alacaklanndan vaz ge<;erlerse, o zaman
ay1p ortadan kalkm1? olur. Davadan once ay1b1n du?mesi de al1c1nin geri verme
hakk1n1 du?urur. Al1c1 kolenin bor<;lu oldugunu bilerek satin al1rsa, geri verip
veremeyecegi konusunda imamlar arasinda goru? ayrll1g1 vard1r. Muhammed
(rh.a )'e gore geri veremez. 0, bu nu diger ay1plara benzeterek soylemi?tir. Ebu
Yusuf (rh a )'a gore geri verebilir. 0 da bu durumu, kolede ba?kasinin hakk1
Sat1m Siizle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ t6t

bulundugunu bilerek satin almaya benzetmektedir. 0 durumda da al1c1nin geri


verme hakk1 vard1r. Burada da hukum aynid1r.
Bir kimse satin ald1g1 cariyenin ihramda oldugunu anlarsa, bu bir kusur
sayilmaz. (unku ~ogunluk Hanefllere gore onu ihramdan ~1kartma hakk1 vard1r.
Zufer (rh a )'e gore ihramdan ~1kartamaz. Bu nu bir ay1p sayarak geri verebilir.
(unku cariye al1c1n1n mulkiyetine ihraml1 iken girmi~tir. Nas1I ki evli olan bir cariye
satin alan ki~i o evliligi ortadan kald1ramay1p, onu geri verebilirse, ihraml1 olan
cariye satin alan da, onu ihramdan ~1karamaz. Arna geri verebilir.
Bu konuda biz Hanefller ~oyle diyoruz: ihramdan ~1kartma konusunda al1c1,
sat1c1 yerine ge~er. Sat1c1n1n da onu ihramdan ~1karma yetkisi vard1r. Eger cariye,
ihrama sahibinin izni olmadan girmi~se onu ihramdan ~1karmas1 mekruh olmaz.
Fakat izni ile girmi~se, sahibi yine onu ihramdan ~1karabilir. Fakat mekruhtur.
(unku bu durumda, verilen sozde durmama soz konusudur. lster sat1c1n1n izni ile
girsin ister onun izni olmadan, cariyeyi al1cin1n ihramdan ~1karmas1 mekruh
degildir. (unku ortada onun taraf1ndan verilmi~ bir soz yoktur. Cariyenin evli
olmas1 durumu ise bundan farkl1d1r. (unku sat1c1nin ve al1cin1n hi~bir ~ekilde evli
olan cariyenin nikah1n1 kald1rma haklan yoktur. (unku nikah, kocan1n hakk1 olarak
[13/114]
baglay1c1 bir akittir. Onun hakk1 da, al1c1n1n hakkindan once gelir. lhram1n baglay1c1
olu~u ise, din hakk1d1r. Kul hakk1 din hakk1ndan once gelir. Bundan dolay1, al1c1
ihramdaki cariyeyi ihramdan ~1karabilir.
Al1c1, satin ald1g1 maldaki kusuru giderme imkan1na sahipse giderir. Onu geri
vermez.
Satin al1nan cariye, bo~amadan dolay1 iddet beklemekte ise; eger bo~ama geri
donulebilir (ric'i) bo~ama ise, geri verebilir. (unku nikah devam etmektedir. Kad1na
donmek sadece kocanin yetkisindedir. Ancak davadan once iddet sona ererse,
kusur ortadan kalkt1g1 i~in art1k geri veremez.
Eger bain (geri donulemeyen) bo~amadan veya olumden dolay1 iddet
bekliyorsa bu kusur say1lmaz. (unku bu, tUccar orfUnde ay1p degildir. Cariyede
kusur olan, evliliktir. 0 da kalkm1~t1r. Cariyenin bu ~ekildeki iddet nedeniyle
sahibine haram olu~u, adetten dolay1 haram olu~u gibidir. Adet kusur sayilmad1g1
gibi, bu iddet de kusur say1lmaz.
Bir kimse satin ald1g1 cariyede bir kusur gorup de onu geri vermek istediginde
sat1c1, o cariyenin kendi satt1g1 cariye olmad1g1n1 iddia ederse, yemin ettirilerek
sozu kabul edilir. (unku kusur, teslim almaya engel degildir. Ay1p nedeniyle geri
vermekte sadece al1cin1n iradesi yeterli degildir. Ya hakim karan, ya da sat1cin1n
nzas1 da bulunmal1d1r. Bu meselede al1c1 o cariyeyi geri verme hakk1nin oldugunu
iddia etmekte, sat1c1 ise bunu inkar etmektedir. Soz de, yemini ile birlikte sat1c1n1n
sozudur. Daha once ge~en ko~ul ve gorme muhayyerlikleri ise boyle degildir.
Onlarda geri verebilmek i~in sadece al1c1n1n iradesi yeterlidir.
162_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit

Bir kimse bakire olmas1 ko~uluyla satin ald1g1 canyenin dul c;1kt1g1n1 iddia
ederse, delil olmaks1zin iddias1 kabul edilmez. c;:unku kadinlarda bakirelik aslld1r.
Al1c1, cariyeyi geri verebilme hakk1 elde etmek ic;in, anz'i bir ~ey iddia etmektedir.
Bu, malda ay1p oldugunu iddia gibidir. Bu iddia da ancak delille kabul edilir.
Yumurta veya ceviz satin alan ki~i, bunlann tamamin1 k1np da bozuk
olduklanni gorse, onlan geri verip odedigi paray1 al1r. c;:unku kendisinden
yararlanma imkan1 olmad1g1 ic;in, bozuk yumurta hie; mal degildir. Kabugunun da
hic;bir degeri yoktur. Bundan anla~1l1yor ki, sat1m akdinin asl1 bat1I (gec;ersiz) imi~.
Cevizde de maksat kabuk degil ic;tir. Odunun bol oldugu yerlerde ceviz
kabugunun hic;bir degeri yoktur. Odunun az bulundugu yerlerde, ceviz kabugunun
bir degeri varsa da, k1nlmadan onceki cevizin degeri kabuktan degil ic;inden
dolay1d1r. Cevizin ic;i c;urukse veya kokmu~sa, ondan yararlanma imkani kalmaz.
Dolay1s1yla sat1m akdi gec;ersiz olur. Cevizin ic;i az veya siyah c;1karsa, bu bir ay1pt1r.
Al1c1 cevizi k1rd1ktan sonra bu ay1b1 ogrenirse, biz Hanefllere gore o ay1ptan
kaynaklanan deger kayb1n1 geri alir. $afil (rh.a.)'ye gore ise geri verir.
Karpuz, kabak ve diger meyveler de boyledir. Al1c1 bunlan k1rd1ktan
(kestikten) sonra tamamin1n bozuk oldugunu gordugunde, bunlar hic;bir i~e
yaram1yorsa, verdigi paran1n tamam1n1 geri al1r. c;:unku sat1m akdinin gec;ersiz
oldugu ac;1ga c;1km1~t1r. Arna baz1 insanlar1n yiyecegi veya hayvan yemi olarak
kullanilacak bir durumda olurlarsa, biz Hanefilere gore, sadece ay1b1n kar~ll1g1 olan
deger kayb1n1 geri al1r. $afil (rh.a.)'ye gore onu geri verip, paras1n1 al1r. <:;:unku al1c1
bu meyveleri ancak ay1pl1 olmalan durumunda geri verebilir. Ay1pl1 olduklan da
kesildikten sonra anla~1l1r. Bunun ba~ka bir yolu yoktur. Dolay1s1yla onlan kesmek,
geri vermeye engel sayllmaz. <:;:unku alic1nin zarann1 imkan oran1nda gidermek
vaciptir. Al1c1ya meyveleri kesme yetkisini sat1c1 vermi~tir. Oyle olunca bunu sanki
bizzat kendisi yapm1~ sayll1r.
Bu konuda biz Hanefller ~oyle diyoruz: Cevizi k1rmak veya meyveyi kesmek,
[13/115)
al1c1 taraf1ndan gerc;ekle~tirilen yeni bir ay1pt1r. Bu da, sat1m konusu maim ba~ka bir
ay1pla ay1planmas1 durumunda oldugu gibi, maim geri verilmesine engeldir. c;:unku
ay1pl1 mal1 geri vermek, al1cin1n zaranni kald1rmak ic;indir. Bu da, sat1c1ya zarar
vermeyecek bir ~ekilde olmal1d1r. bte yandan sat1c1y1 gozetmek, al1c1y1
gozetmekten daha once gelir. c;:unku al1c1nin hakkin1n tl.imuyle yok olmas1 soz
konusu degildir. 0, maldaki ay1b1n kar~1l1g1 olan deger kaybin1 odettirebilir. Mali
geri vermekle sat1c1n1n ugrayacag1 zarann giderilmesi ise hie; mumkun olmaz. Bu
yuzden biz, sat1c1 taraf1n1 gozetmeyi tercih ettik.
Buraya kadar soylediklerimiz, satin al1nan cevizin veya meyvenin tl.imunun
bozuk olmas1 durumunda soz konusudur. Eger bunlann bir k1sm1 bozuk olursa, o
k1s1mla ilgili olarak soylenecek ~ey, tamam1n1n bozuk olmas1 durumunda
soylenenlerdir. $u kadar var ki, satin al1nan cevizin c;urugu, yuzde bir, yuzde iki gibi
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 163

adeten kac;:1nilmas1 imkans1z derecede olursa, al1c1 bu yuzden sat1c1y1 dava edemez.
(unku ceviz satin almak istediginde, bu kadar c;:uruge raz1 olmu~ demektir. Adeten
ceviz bu kadar c;:uruksuz olmaz.
Bir kimse, dinden c;:1kt1g1 ic;:in veya birisini bldurdugu ic;:in k1sas olarak olumu
hak etmi~ bir kble satin alsa ve bu kble al1cinin elinde iken oldurulse, EbO Hanlfe
(rh a.)'ye gore sat1~ bedelinin tamam1n1 sat1c1dan geri al1r. EbO Yusuf (rh.a) ve
Muhammed (rh a )'e gore; bu koleye bir kez blumu hak eden bir kale olarak, bir
kez de hak etmeyen bir kble olarak ayn ayn deger bic;:ilir. Al1c1 aradaki fark1,
sat1c1dan geri al1r. C::unku olumu hak eden kale de, degeri olan bir mald1r. Olumu
hak etmesi onun ic;:in bir ay1pt1r.
Ay1pl1 bir mal satin alan ki~i. o mal1 teslim ald1ktan sonra sat1c1ya geri vermesi
Satin ahnan
imkans1z olursa, o ay1b1n kar~1l1g1 olan deger kaybin1 geri al1r. Mesela zina etmi~ bir ay1ph maim geri
kbleye, al1c1nin elinde iken ceza uygulansa (kendisine bekarsa elli sopa vurulsa) ve verilmesinin
imkans1zhgmda
olse, zina etmi~ olma ay1b1n1n kar~ll1g1n1 sat1~ bedelinden geri alir. Bunun anlam1 durum
~udur: Olumu hak eden bir kolenin sat1~1 gec;:erlidir. Teslim almayla al1c1nin
sorumluluguna girer. Kbleye ceza uygulanmadan blmesi durumunda, al1c1n1n
sat1c1dan hic;:bir ~ey isteyememesi buna delildir. Bundan anl1yoruz ki blumu hak
etmek, kolede bir ay1pt1r. Bu sbylediklerimizi daha da ac;:arak ~byle diyebiliriz: Boyle
bir kblenin sat1m1nda sat1m akdi, -olumu hak etmesi nedeniyle- mal igreti,
uzerinde ba~kas1nin hakk1 bulunmayan bir malda gerc;:ekle~mi~tir. Ba~kas1n1n o
kbledeki hakk1, can1ndad1r. Sat1m sbzle~mesi ile sahip olunan, o kolenin mal olma
yonudur. Olumu hak edi~i onu mal olmaktan c;:1karmaz. Ancak onun mall1g1 olumle
ortadan kalkar. Bu da, kale al1c1nin sorumluluguna girdikten sonra, k1sas hakk1na
sahip olan ki~inin istegiyle gerc;:ekle~ir. Sat1m konusu malda; mulkiyet, rehin veya
bore;: gibi bir yolla ba~kas1na ait bir hakkin olmas1 durumu, blumu hak etmesi
durumundan farkl1d1r. (unku burada hak edilen, sat1m akdinin ic;:erigine giren ~ey
(kblenin mall1g1 ybnu)dir. Bu hakkin varl1g1 ile, al1c1nin mal1 teslim almas1, temelden
eksik olur.
Muhammed (rh.a.) el-MebsOt (veya el-As{) ad1ndaki eserinde bu
sbylediklerimize ~u meseleyi delil olarak getirmi~tir: Bir kimse gebe bir cariye satin
alsa ve teslim alsa, cariye de c;:ocugu dogurup lohusal1k dbneminde blse, her ne
kadar blum nedeninin asl1, sat1c1nin elinde iken ki durumuna dayansa da, al1c1 sat1~
bedelini geri alamaz. Bu sbze kar~ll1k sbylenebilecek, "Genellikle kad1n dogum
s1ras1nda blmez" ~eklindeki bir mazeret, EbO Hanlfe (rh a )'nin ~u hukmu ile c;:eli~ir:
Gasbedilen cariye, gaspc;:1n1n yaninda iken gebe kalsa, sonra gaspc;:1 onu sahibine
geri verse ve cariye dogumu yap1p lohusal1k dbneminde blse mal sahibi, gaspc;:1dan
cariyenin degeri olan paray1 al1r. Bu iki hukum aras1nda bir c;:e~it c;:eli~ki
gbzukmektedir. EbO Hanlfe (rh a.) bu mesele ile ilgili olarak ~byle der: Al1c1nin
[13/116]
maldaki mulkiyeti, sat1c1nin elinde iken hak edilmi~ olan bir nedenden dolay1
164 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
du~mu~tOr. Boyle alunca da, ba~ka bir hak sahibi veya rehin alan (murtehin) ya da
alacakl1 tarafindan hak edildiginde aldugu gibi, al1c1 sat1c1dan sat1~ bedelini geri
alir. <;:unku al1c1mn mal uzerindeki mulkiyetini du~uren ~ey, anun teslim
al1nmasindan once hak edilmi~ alunca, alic1n1n teslim almas1 kokten gec;ersiz alur.
Sanki anu hi<; teslim almam1~ say1l1r.
Biz boyle diyaruz. <;:unku dinden c;1kma (irtidat) nedeniyle oldurmek dinl bir
hakt1r. Terk edilmesi caiz degildir. K1sas nedeniyle oldurme de, oldurulen ki~inin
yak1nlar1na ait bir hakt1r. Ancak anlar kendi iradeleri ile affederlerse terk edilebilir.
Her ne kadar sat1m akdi, kolenin mal alu~ ozelligi uzerine kurulur ise de, oldurme
nedeniyle, kolenin caninda ba~kalanmn hakk1 vard1r. Oldurmek de, a koledeki mal
alma ozelligini yak eder. Oyle alunca bu hak, illetin illeti anlam1nda alur. Hukumde
illetin illeti, illet yerine gec;er. Bu yonden bakild1g1nda sanki koleyi oldurme hakk1,
anun mal alma ozelligindedir. Kolenin cam almayinca, anun mal almas1
du~unulemez. Kolenin cam uzerindeki hak, sat1c1mn yan1ndaki bir nedenden
(kolenin sat1lmadan once i~lemi~ aldugu cinayet) dalay1 sabit almu~tur. Bu da,
anun mal alu~ yonu uzerinde hak sahibi alma yerine gec;er. <;:unku bir ~eyden hie;
bir ~ekilde aynlmayan, sanki a ~eyin kendisi gibidir. Kolede can almadan, anun mal
almas1 du~unulemez. $u kadar var ki kolenin cam uzerindeki hak, sadece a hakk1
alma yonundendir. Sat1m sozle~mesinin gec;erli alarak kurulu~u bunun otesinde bir
~eydir. Kole al1c1mn elinde olunce, hakkin al1nmas1 kanusunda, anu hak edi~
tamamlanmam1~t1r. Bundan dalay1 al1c1n1n sorumlulugu alt1nda iken olmu~tOr. Kole
Clduruldugu zaman, bu hak edi~ tamamlanm1~t1r. Hak sahibi almanin, sadece a
hakk1 alma kanusunda artaya c;1kmas1 yad1rganmamal1d1r. Nitekim kacan1n kans1
uzerinde ve k1sas hakk1 alan ki~inin, caninin can1 uzerinde sahip alduklan haklar,
ancak haklan alan ~eyi alma kanusunda kendisini gosterir. Bundan dalay1 evli bir
kadina, ba~ka birisi ~uphe ile cinsel ili~kide bulunsa, anun verecegi mehir kacaya
degil kad1na aittir. K1sas yaluyla oldurulmeyi hak eden ki~iyi ba~ka birisi oldurse,
anun diyetini k1sas hakk1 alanlar degil, oldurulen ki~inin mirasc;ilan al1r. Zina
kanusu buna benzemez. <;:unku kolenin zina etmesi durumunda, kolenin can1 hak
edilmi~ degildir. Buradaki hak, ana ac1 verici dayakt1r. Bu hakk1 almak da, kolenin
mal alu~una aykin degildir.
Bir kimse, oldurulmeyi hak eden bir koleyi, oyle aldugunu bilerek satin alsa,
kole al1c1mn yamnda iken oldurulurse; Ebu Hanlfe (rh.a.)'den gelen iki rivayetten
daha saglam alamna gore, sat1~ bedelinin tamam1m sat1c1dan geri alabilir. <;:unku
bu, kolenin daha onceden ba~kas1na ait almas1 gibidir. Diger rivayete gore ise;
sat1~ bedelini geri alamaz. <;:unku olumu hak etme, bir yonden ba~kasinin hakk1
alma yonunden, bir yonden de sat1ma engel alma yonunden bir ay1p gibidir.
Ba~kasinin hakk1 almas1 yonune itibarla, al1c1 a kolenin olumu hak etmi~ birisi
aldugunu bilmezse, sat1~ bedelinin tamam1n1 geri alabilir diyaruz. Ay1ba benzemesi
yonune itibarla da, kolenin olumu hak etmi~ aldugunu bilerek satin al1rsa sat1c1dan
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ t6S

bir ~ey alamayacag1ni soyluyoruz. (unku olumu hak etmi~ olu~u, al1c1n1n zarann1
onlemek ic_;in istihkak gibi kabul edilmi~ti. Onu bilerek satin ald1g1nda bu zarar
kalkm1~ sayli1r.

Satin al1nan gebe cariyenin, al1c1n1n yan1nda dogurup, lohusal1g1 s1ras1nda


olmesi meselesine gelince; sat1c1nin yaninda iken olu~an neden, annenin olmesi
degil, c_;ocugun dogmas1d1r. Genelde dogum s1rasinda kad1nlar olmez. Bu,
gasbedilen cariyeye degil, kendisine had (sopa ile dovme) uygulanan zinakar
koleye daha c_;ok benzemektedir. (unku gaspc_;1n1n gorevi, gasbettigi mal
uzerindeki eylemini kald1rmakt1r. Bu da gasbettigi mal1, gasbettigi bic_;imde sahibine
vermek ~eklinde olur. Cariyeyi gebe olarak geri verdiginde bu bulunmam1~t1r.
Ozerinde durdugumuz meselede ise, sat1c1n1n gorevi sat1m konusunu, akdin
gerektirdigi ~ekilde teslim etmektir. Bu da bulunmu~tur. Eger sat1m konusu olan
kole, sat1c1n1n yan1nda iken olumu hak ettigi ic_;in oldurulurse, al1c1nin onu teslim
almas1 gec_;ersiz say1ilr. Arna boyle bir nedene dayanmadan olurse teslim alma
gec_;ersiz olmaz.
Bu kuraldan hareketle ~oyle deriz: Kole sat1lmadan once h1rs1zl1k yapm1~ olur
da, al1c1n1n yaninda iken eli kesilirse; EbO Yusuf (rh a J ve Muhammed (rh a J'e gore,
al1c1 kesilen elden dolay1 olan deger kayb1n1 geri al1r. Bu kay1p ~oyle tesbit edilir: [13/117]
Kole bir kez eli kesilmi~ olarak, bir kez de eli kesilmemi~ olarak degerlendirilir.
Aradaki fark, elinin kesilmesinden dolay1 olan deger kayb1d1r. EbO Hanlfe (rh.a.J'ye
gore ise, al1c1 sat1~ bedelinin yans1n1 geri al1r. (unku kole, sat1c1nin yan1nda iken
i~ledigi bir suc_;tan dolay1 elinin kesilmesini hak etmi~ti. lnsanin bir eli onun yans1
sayli1r. Oyle olunca, al1c1n1n, kolenin yans1 uzerindeki teslim almas1 gec_;ersiz
demektir. Bu durumda al1c1 muhayyerdir. lsterse koleyi elinde tutar, sat1~ bedelinin
yans1n1 geri al1r. isterse eli kesilen koleyi geri verip sat1~ bedelinin tamamin1 al1r.
Nitekim kolenin eli sat1c1n1n yaninda iken kesildiginde de hukum boyledir.
Bu kole, al1c1 taraf1ndan geri verilmeden once eli kesildigi ic_;in olse, al1c1
sadece sat1~ bedelinin yans1n1 geri alabilir. (unku kole, sat1c1nin elinde iken olumu
hak etmi~ degildi. Nitekim yetkili makam, h1rs1zl1k yapan kolenin elini c_;ok s1cakta
veya c_;ok sogukta kesmeyerek ve kestikten sonra yagda daglamak suretiyle,
kesmenin olume nedeniyet vermesinden kac_;1nabilir. Dolay1s1yla, sonuc_;ta olse bile,
al1c1n1n kolenin yan pay1ndaki teslim almas1 gec_;erlidir.
Bir kole ve bir cariye satin alan ki~i, bunlan birbirleri ile evlendirse sonra da
bunlarda bir kusur bulsa, onlan sat1c1ya geri veremez.
(unku kole ve cariyenin evlenmeleri, al1cinin yaninda meydana gelmi~ yeni bir
ay1pt1r. Fakat kole ve cariye cinsel ili~ki kurmadan aralanni ayimsa, kendi yaninda
iken meydana gelen ay1p ortadan kalkt1g1 ic_;in geri verebilir. Boyle bir evlilikten
dolay1 mehir gerekmez. (unku sahibi, kolesini kendisine borc_;land1ramaz.
166_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit

lki taniktan birisi, al1c1 koleyi satin ald1g1 zaman onda bu ay1b1n bulunduguna,
digeri de sat1cin1n kolede o ay1b1n varl1gin1 inkar ettigine tan1kl1k etseler, bu
tan1kl1klar dikkate allnmaz. (unku her bir tanigin, tan1kl1k ettigi ?eyler farkl1d1r.
Birisi soze, digeri ise gorulen bir ay1ba tan1kl1k etmi?lerdir. Boyle olunca da bu iki
?eyden birisi iki tan1g1n tanikl1g1 ile sabit olmu? degildir.
Bir kimse kolesini, bir cariye kar?il1ginda yine kendisine satsa (kolesine, bir
cariye verirse ozgur olacag1n1 soylese) ve kolenin getirdigi cariyede bir ay1p bulsa;
EbO Hanlfe (rh.a )'nin son gorL.i?L.ine ve EbO Yusuf (rh a )'a gore, cariyeyi geri verip
kolesinden, kendi degerini allr. EbO Hanlfe (rh a) onceleri, cariyenin degerini geri
alacag1n1 soylerdi. Bu Muhammed (rh.a.J'in de gorL.i?L.idur. Cariye, kale sahibi
tarafindan teslim al1nmadan once olurse veya ba?kas1na ait oldugu anla?1l1rsa,
yahut da sahibinin yan1nda iken, onu geri vermeyi imkans1z duruma getirecek bir
?ekilde ay1planirsa; EbO Hanlfe (rh a.)'nin son gorL.i?L.ine gore bu son durumlarda,
efendi, cariyedeki ay1b1n, kolenin degerindeki kar?illQlnl, ilk gorL.i?L.ine gore ise
cariyenin degerindeki kar?1l1g1n1 geri al1r.
EbO Hanlfe (rh a )'nin ilk gorL.i?L.inun gerek<;esi ?Udur: Yap1lan bu al1?veri?, bir
mal1n mal olmayan bir ?eyle degi?imidir. lstihkak veya ay1p nedeniyle geri verme
durumlannda onun geri alacag1 ?ey, kendisi i<;in bedel olan ?eyin degeridir.
Nitekim nikahta, hulu' (kad1nin mal kar?1l1g1nda nikah1n1 almas1) ve teammuden
oldurmede k1sastan, mal kar?11ig1 yap1lan sulhta bedel ba~kas1 taraf1ndan hak
edilirse, o bedelin degeri allnir.
Bu meselenin asl1 ~udur: Bu sozle~menin kale sahibi yonunden sonucu
kolesini ozgur k1lmakt1r. (unku koleyi kendisine satmak ona ozgurlugunu
vermektir. 0 zaman kale mal olmaktan <;1km1~t1r. Buna kar~1l1k olarak, hayvanin
zimmette bor<; olabilmesi buna delildir. (unku kole, sahibinin mulku iken ozgur
kilinm1~t1r. Bundan dolay1 vela (ozgur edilen kolenin miras<;1s1z olmesi durumunda
ona miras<;1 olma v. s. gibi baz1 haklara sahip olmak), onu kendisine satan sahibine
aittir. Bu akitte, kole sahibinin vekilinin, koleye kar?il1k tutulan bedeli teslim alma
yetkisi yoktur. Koleye boyle bir icapta (akit teklifinde) bulunduktan sonra, kole
lcab1 kabul etmeden once akit meclisinden aynl1rsa, akit ge<;ersiz olmaz. Sahibi,
teklifinden donemez.
Hasat zaman1na veya benzeri bir vakte kadar verilen vade, kolenin bedelinde
ge<;erli olur. Bedel ancak a~1n derecedeki ay1p nedeniyle geri verilebilir. ButUn
[13/118] bunlardan anllyoruz ki, yapilan bu i~lem malin, mal olmayan bir ?ey kar?1l1ginda
degi?imi hukmundedir. Bunun etkisi ?udur: Kolenin sahibi, bir kusuru nedeniyle
cariyeyi geri verse, akit munfesih olmay1nca, kale ozgurlugune kavu?mU?ken nasil
munfesih olsun? Akit munfesih olmayinca, teslimi gerektiren neden (sat1m akdi)
mevcut oldugu durumda, teslimi imkans1zla?m1~t1r. Dolay1s1yla kolenin, cariyenin
degerini vermesi gerekir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 167
Ebu Hanlfe (rh a) bu goru~une, getirecegi bir mal kar~tl1g1nda koleye
ozgurlugunu vermek uzere yap1lan anla~ma (kitabet) meselesini de delil
gostermi~tir. c;:unku bir kimse kolesi ile, bir cariye getirmesi kar~tl1ginda
ozgurlugunu vermek uzere anla~ma yapsa ve kole bir cariye getirip verse ve ozgur
olsa, sonra sahibi o cariyede bir ay1p bulsa; cariyeyi eski kolesine geri verir. O
cariyenin kusursuz bir benzerini allr. 0 cariyede, efendinin (mevlanin) yaninda bir
ay1p meydana gelirse, eski ay1bin kar~1l1g1 olan deger kayb1n1 odettirir. Koleyi bir
cariye kar~11ig1nda kendisine satmada da hukum boyledir.
Ebu Hanlfe (rh.a.)'nin sonraki goru~unun gerekc;esi de ~udur: Kolenin sahibi,
mulkundeki bir mall, ba~ka bir mal kar~1l1g1nda yak etmi~tir. Kendisine verilen mal
saglam olmayinca, kendi verdiginin degerini al1r. Nitekim koleyi bir cariye
kar~1l1g1nda, onun yakin bir akrabas1na satsa, kole akrabas1nin mulku olarak ozgur
olur. Bu durumda birisi cariyenin kendisine ait oldugunu isbat etse, efendi, kar~1
taraftan kolenin degerini al1r.
Bunun ac;1klamas1 ~udur: Efendisinin kole uzerindeki tasarrufu ona sahip
olmas1 itibariyledir. Onun kole uzerindeki hakk1 da, ona mal olarak sahip olmaktan
ba~ka bir ~ey degildir. Arna malln1 kendi mulkiyetinden c;1kard1g1nda, o mal ba~ka
birisinin mulkiyetine girmiyorsa, kole ozgur olur. Efendinin koledeki mulkiyetini
kald1rma yonundeki tasarrufu ise, kendi mulkune yoneliktir. Ondaki mulkiyeti de
mal uzerindeki mulkiyettir.
Bu sozun gerc;ek anlam1 ~udur: Burada kolenin eline gec;en, mal1n mal
olmayan ~ey ile degi~imi anlam1ndad1r. c;:unku kolenin elde ettigi, ozgurluktUr. Bu
da mal degildir. Efendinin elinden c;1kard1g1 ~ey konusunda soylenecek olan ise,
malin mal ile degi~imidir. Oyle olunca, kolenin ba~ka birisine ait olmas1 ve bir ay1p
nedeniyle geri verilmesi s1ras1nda, efendinin yarannin gozetilmesi daha onceliklidir.
c;:unku ihtiyac;, efendinin zarann1 kald1rmayad1r. Kole ise her durumda
ozgurlugunu alm1~t1r. bte yandan kolenin ozgurlugunu elde etmesi, sahibinin
ondaki mulkiyetini du~urmesine dayan1r. Sozle~melerde de, astl olan dikkate al1n1r.
Buna itibarla, yapllan i~lem mal1 mala degi~mek olur. Gormez misin kole sahibi
kolesine ozgurlugunu ~arap kar~1l1ginda verse, kolenin, kendi degerini sahibine
odemesi gerekir. Bu da ancak soyledigimiz yolla olabilir. Kolenin ozgurlugune
kar~tl1k tutulan bedelin ba~kas1 taraf1ndan istihkak1 veya teslimden once telef
olmas1 durumunda da soylenecek budur.
"Neden (a kit), iki yoldan biri ile ortadan kalkmam1~t1r" sozu ile ilgili olarak da
~oyle denilir: Efendi hakk1nda neden (akit) ortadan kalkm1~t1r. bte yandan bu
i~lem, onun hakk1nda mal1 mal ile degi~mektir. Fakat kole ozgurlugune kavu~tugu
ic;in, onu geri almas1 mumkun degildir. Oyle olunca, degerini al1r. Bunun bir
benzeri de ~u meseledir: Kolesinin ozgurlugunu kendi olumune baglayan ki~i,
kolenin degerini a~acak miktarda borc;lu olarak olse veya bu koleyi (mudebber)
16S_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut

oldurse vasiyeti gec;ersiz olur. Fakat onun tekrar kolelige dondurulmesi mumkun
degildir. Kole, degeri olan paray1 kazan1ncaya kadar c;al1~1r. Diger yola gore akit
sona ermez. Fakat kolenin kar~i11g1 efendinin eline gec;mez. 0 kar~il1gin dengi
gerekir. Bu akit geregi cariyenin dengi, kar~1l1g1 olan mald1r. 0 da koledir. Boyle
olunca, sahibi kolenin degerini al1r. Nikah meselesi ise boyle degildir. c;:unku
nikahda mehrin kar~1l1g1, dine gore degeri olan bir mal degildir. Onun ic;in mehrin
degerinin gerekli oldugunu soyledik.
el- MebsOt'ta, bu konudaki dogru hukmun, Muhammed (rh.a )'in goru~unun
oldugu soylenmektedir. c;:unku onun adeti, goru~ aynl1g1 bulunan meseleleri sozu
ac;1klamak ic;in tan1k getirmektir.
Bunun dogrulugunu kabul edersek ~oyle deriz: Kitabet bedeli, yaz1~1lan
86

kolenin kendi kar~il1g1 degildir. Onun elde edecegi ~eyin (ozgurluk) kar~il1g1d1r. 0
da, kendisinde ve kazanc1nda sadece kendisinin hak sahibi olmas1d1r. Bu ise mal
degildir. Bundan dolay1 bu konudaki hukum, nikahtaki hukum gibidir. Ozerinde
[13/119] durdugumuz meselede ise, efendi ac;1sindan cariyenin kar~1l1g1, koledeki mal olma
ozelligidir. Cariye onun eline gec;meyince, kolenin degerini almaktan ba~ka yol
kalmaz.
Bir kimse ba~ka birisinin cariyesini onun emri ile satsa, sonra al1c1 cariyede bir
ay1p oldugunu iddia etse ve vekil, hakim hukmu olmadan cariyeyi geri alsa, cariye
eski sahibinin degil vekilin sorumluluguna girer.
c;:unku onun cariyeyi geri almas1, kar~1l1kl1 nzaya dayanmas1 bak1m1ndan
sat1~ demektir. Boyle
87
ikale hukmundedir. ikale de, vekil eden yonunden yeni bir
olunca, vekilin cariyeyi geri al1~1, onu satin almas1 gibi olur. Ancak cariyedeki
ay1b1n, sat1ld1ktan sonraki sure ic;ersinde benzeri meydana gelmeyecek bir ay1p
oldugu bilinirse o zaman vekil edene geri verilmi~ olur. c;:unku bu durumda
cariyedeki ay1b1n, eski sahibi olan vekil edenin yan1nda iken var oldugu kesin
olarak belli olmu~tur. Vekil cariyeyi geri al1rken, yaran olmayacag1 ic;in bo~a vakit
harcamamak maksad1yla mahkeme ile ugra~mam1~t1r.
Muhammed (rh.a )'in e!-MebsOt ad1ndaki eserinin vekalet ve me'zOn (ticarete
Vekillik
yoluyla izin verilmi~ kole) konulannda bu mesele ile ilgili olarak, geri verilen cariyenin hic;bir
sat1lan bir ~ekilde vekil edene geri verilmi~ olmayacag1 soylenmektedir. Dogrusu da budur.
maim, ay1p
nedeniyle c;:unku yukanda soyledigimiz gibi bu, ikale hukmundedir. Buna gore cariyedeki
vekile geri ay1bin, cariye sat1\d1ktan sonraki sure ic;inde benzeri meydana gelebilecek cinsten
verilmesi
olup olmamas1 aras1nda fark yoktur. Bu cariyeyi satan vekil geri almak istemez de,
al1c1 mahkemeye ba~ vurursa ve sat1c1 o ay1b1n eskiden oldugunu ikrar ederse vekil
edene bir sorumluluk yoktur. Bu ikrann hakimin yan1nda veya ba~ka birisinin

Kblenin efendisiyle belli bir paray1 getirince bzgur olacag1na dair anla~maya kitabet denir.
86

87
lkale; bir akdi, taraflann iradeleriyle bozmalan, ortadan kald1rmaland1r.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 169
yaninda olmas1 aras1nda fark yoktur. Arna cariyedeki ay1p, cariye sat1ld1ktan sonra
meydana gelmesi imkans1z bir ay1psa aynd1r.
Bu sozun anlam1 ~udur: Cariye sat1ld1ktan sonraki sure ic_;ersinde meydana
gelmesi imkans1z olan ay1plarda, hakimin, sat1cin1n ikran ile veya al1c1n1n delili ile
geri vermesi arasinda fark yoktur. Her iki durumda da bu geri veri~ vekil edeni
baglar. c;:unku hakim karanyla geri vermek, onceki akdi bozmakt1r. Bu bozmanin
nedeninin de, vekil edenin yan1nda iken var olan bir nedene dayand1g1 kesin
bellidir. Fakat ay1p, benzeri k1sa surede meydana gelebilecek cinstense, vekilin
ikran vekil edene kar~1 delil olmaz. Cariyeyi vekil edene geri verebilmek ic_;in, ay1b1n
vekil edenin elinde iken varl1g1nin isbat edilmesi gerekir. Vekilin elinde boyle bir
delil yoksa, o zaman vekil edene, cariyenin kendi yaninda iken ay1pl1 olmad1g1na
dair yemin ettirilir. Hakim cariyeyi vekile, al1c1nin getirdigi bir delile dayanarak geri
vermi~se bu delil, vekil eden aleyhine de gec_;erli olur. Hakim, vekilin yeminden
kac_;mas1na dayanarak geri verirse c_;ogunluk Hanefllere gore bu da vekil edeni
baglar.
Zufer (rh a )'e gore, vekilin yeminden kac_;mas1 ile ikran e~ittir. c;:unku yeminden
kac_;1nmak, ikrara bedeldir. 0 da, ikrar hukmundedir. Bu, vekil edeni baglamaz.
Fakat vekil, vekil edeni dava edebilir. Gormez misin al1c1 cariyeyi ba~ka birisine
satsa ve ikinci alic1 bir ay1p nedeniyle onu geri verse; sat1c1 yonunden, onun al1c1n1n
yeminden kac_;1nmas1 ile veya ikran ile verilmesi arasinda fark yoktur. Vekil hakk1nda
da boyledir. Fakat biz diyoruz ki; bu meselede vekil yemin etmemekte mazeretlidir.
c;:unku, cariyede ay1b1n varl1g1ni biliyorsa yalan yere yemin etmesi imkans1zd1r. Bu
duruma da vekil eden ic_;in yapm1~ oldugu bir tasarruftan dolay1 du~mu~tur. Oyle
olunca uzerine gelen sorumlulugu vekil edene aktarabilir. Cariyenin ay1pl1
oldugunu ikrar etmesi ise boyle degildir. c;:unku o, ay1b1 ikrar etmek zorunda
degildir. c;:unku hie_; ses c_;1karmadan susabilir. Sonuc_;ta da kendisine yemin teklif
edilir. 0 da yemin etmez. Hakim de bununla karar verir. Demek ki vekil, kendi
rizas1 ile ikrar etmi~tir. Darda kald1g1 ic_;in degil. Satin ald1g1 cariyeyi satan birinci al1c1
da, ikinci al1c1 ay1p nedeniyle cariyeyi kendisine geri verirken, yeminden kac_;1nmakta
mazeretlidir. Arna bunu, kendisi ic_;in yapm1~ oldugu bir i~te yapm1~t1r. Kendi yapt1g1
i~in sorumlulugunu ba~kas1na yukleyemez.

Eger sat1c1, ay1p nedeniyle geri verilen cariyenin, kendisine ait oldugunu inkar
ederse, yemin ettirilerek onun sozu kabul edilir. c;:unku vekil, kendisine yuklenen [13/120]
sorumluluk konusunda vekil edene ba~vurma hakkinin oldugunu iddia etmekte,
vekil eden de bunu inkar etmektedir. Soz de yemini ile birlikte inkar edenin
sbzudur. Ancak, vekil o cariyenin, kendisinin satt1g1, vekil edene ait olan cariye
olduguna delil getirirse, bu delil davac1/daval1n1n ikran gibi sayil1r.
170_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit

Vekillik Bir kimse birisi ic;in, onun emri ile bir cariye satin alsa, sonra da onda bir ay1p
yoluyla satin
bulsa, biz Hanefilere gore cariyeyi vekil edene vermeden ve onun iznine ihtiyac;
ah nan
cariyenin olmaks1z1n sat1c1ya geri verebilir.
ay1ph
~1kmas1 lbn EbO Leyla (rh.a.)'ya gore boyle bir yetkisi yoktur. (unku o cariye, vekil
edenin mulkudur. Vekil, vekil edenin emri olmadan onu mulkiyetinden c;1karamaz.
bte yandan cariye vekilin elinde emanettir. Vekilin eli, as1I sahibinin eli gibidir. Eger
cariyeyi sahibine vermi~ olsayd1 onu emri olmadan sat1c1ya veremeyecekti.
Biz Hanefilerin bu konudaki goru~umuzun ac;1klamas1 ~oyledir: Ay1p nedeniyle
geri vermek, akdin hukukl sonuc;lanndand1r. Bu yuzden, bu hakk1 sadece vekil
kullanabilir. Akdi yapan ki~i, onu ba~kas1n1n ad1na da yapm1~ olsa bu haklan
kullanmakta tek yetkilidir. Aynca o, akde ait haklar bak1m1ndan bizzat kendisi ic;in
akit yapan ki~i gibidir. Gormez misin, ko~ul muhayyerligi ve gorme muhayyerligi
oldugu zaman, vekil edenin goru~unu almadan geri verme hakk1na sahiptir. Ay1p
muhayyerligi ile de, vekil edenin goru~unu almadan geri verebilir. Fakat vekil
edene verdikten sonra, onun emri olmadan sat1c1ya geri veremez. (unku onu,
sat1c1ya geri verebilmesi ic;in, kendisine geri verilmesi gerekir. Oysa vekil edene
teslim ettikten sonra, onun nzas1 olmadan o cariyeyi eline alma hakk1 yoktur.
Teslimden once ise, (cariye zaten kendi elinde oldugu ic;in) onun vekilin eline geri
vermesine gerek yoktur. Gormez misin emek sermaye ortakliginda (mudarabede)
emek sahibi, ay1pl1 c;1kan mal1 sermaye sahibinin yoklugunda sat1c1ya geri verebilir.
Ticarete izinli kale, satin ald1g1 malin ay1pl1 olmas1 durumunda onu, sahibinin
yoklugunda sat1c1ya geri verebilir.
Sat1c1, vekil edenin bu ay1ba raz1 oldugunu iddia edip, vekil edenin raz1
olmad1gina dair, vekil edenin veya vekilin yemin etmesini istese; biz Hanefilere
gore ne vekilin ne de vekil edenin yemin etme zorunluluklan yoktur.
lbn EbO Leyla (rh.a.)'ya gore vekil eden veya sermaye sahibi gelip de, ay1ba raz1
olmad1klanna yemin edinceye kadar, vekilin veya emek sahibinin ay1pl1 mal1 geri
verme yetkileri yoktur. (unku vekil edenin ve sermaye sahibinin ay1ba raz1
olmalan, mall geri verme konusunda vekilin yetkisini du~urur. Sat1c1nin, vekil
edenin o ay1ba raz1 olduguna delil getirmesi veya vekilin bunu ikrar etmesi
durumunda, vekilin mal1 geri verme yetkisinin bulunmay1~1 buna delildir. Sat1c1,
vekilin geri verme hakk1n1 du~uren bir nedenin varl1g1n1 iddia ettiginde, aleyhinde
iddiada bulunulan ki~inin yemin etmesi gerekir.
Bu konuda biz Hanefilerin goru~unun ac;1klamas1 da ~oyledir: Bu davada
vekilin yemin etmesini gerektiren bir ~ey yoktur. (unku sat1c1 onun ay1ba raz1
oldugu yolunda bir iddiada bulunmu~ degildir. byle olunca kendisinden yemin
etmesi istenilse bu, vekillik yoluyla olacakt1r. Oysa yeminde vekillik olmaz. Vekil
edenin yemin etmesini gerektiren bir durum da yoktur. (unku yemin bir
anla~mazl1k ve dava sonucu istenilir. Oysa sat1c1 ile vekil eden aras1nda herhangi bir
Sat1m Sozle§mesi Kitabi _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l 71

ticarl ili~ki olmam1~t1r. Dolay1s1yla ay1ba raz1 olma davasinda, vekil eden vekile
davac1/daval1 (has1m) degildir. Sat1c1n1n, vekil edenin raz1 olduguna delil getirmesi
ise boyle degildir. c:;:unku bu durumda vekil, vekil edenin vekili de olsa sat1c1n1n
davac1/daval1s1d1r (hasm1d1r). Hasma kar~1 hakk1n delille isbat1, dogru ve gec;erlidir.
Vekilin, Vekil edenin ay1ba raz1 oldugunu ikrar etmesi durumunda; onun ikran ile
vekil edenin nzas1 sabit olmaz. Fakat onun ikran kendi aleyhine delildir. 0, kendisi
ile sat1c1 aras1nda ay1p konusunda bir sorununun olmad1g1n1 zannetmektedir. Onun
kanaatine itibarla davac1/daval1 olma (husGmet) kesilir.
Vekil, kendisinin o ay1ba raz1 oldugunu ikrar etse, bu ikrar sadece kendisi ic;in [13/121]
gec;erlidir, vekil eden ic;in gec;erli degildir. Nitekim vekil edenin raz1 oldugunu ikrar
ettiginde de cariye kendi elinde kalir. Onu sat1c1ya geri veremez. Ancak vekil eden
bunu ikrar ederse veya sat1c1 delil getirirse, ya da vekil eden vekilin raz1 oldugu
~eye raz1 olursa aynd1r.

lki ki~i bir cariye satin alsalar ve onda bir ay1p bulsalar, sonra da birisi o ay1ba lki ki~inin
ortak olarak
raz1 olsa; daha once gorme ve ko~ul muhayyerligi konusunda gec;en goru~
satin ald1klari
aynliklan bu meselede de gec;erlidir. EbG Yusuf (rh.a ), Muhammed (rh a.) ve lbn EbG maim ay1ph
olmas1
Leyla (rh.a.)'ya gore raz1 olmayan al1c1n1n onu geri verme hakk1 vard1r.
Bir kimse bir cariye verip kar~1l1g1nda bir kole satin alsa ve mallan kar~1l1kl1
olarak teslim alsalar sonra da koleyi alan, onda bir ay1b1n varl1g1ndan haberdar
olsa, fakat kole elinde olse; koledeki ay1b1n kar~1l1g1 olan deger kaybin1 cariyenin
degerinden du~erek geri al1r. Bunu hesaplaman1n yolu ~udur: Kole bir kez ay1ps1z
olarak, bir kez de ay1pl1 olarak degerlendirilir. lkisi aras1ndaki fark onda bir
oran1nda ise cariyenin degerinin onda birini geri al1r. c:;:unku kolenin kar~1l1g1
cariyedir. Gormez misin eger kole hayatta olsayd1, ay1p nedeniyle onu verecek,
cariyeyi geri alacakt1. Ay1b1n kar~il1g1 mal1n bedelinden al1n1r. Al1nip sat1lan mallann
hayvan veya e~ya olmas1 durumlannda da hukum boyledir.
Bedellerden birisi ic;in uc;uncu bir ki~i taraf1ndan hak iddia (istihkak) edilse
veya ay1p nedeniyle geri verilse, sozle~me bozulur. Ald1g1 mal ay1pl1 c;1kan ki~i,
bedel elde varsa onu geri al1r, bulunmuyorsa degerini geri al1r. c:;:unku geri vermeyi
gerektiren neden oldugu durumda, o mal1 geri almak mumkun degildir. Mallar
olc;ulen ve tart1lan mallardan olup, pe~in iseler hukum yine boyledir. c:;:unku ta~1nir
ewada oldugu gibi, bunlarda da teslim alman1n yok olmas1 sat1m akdini gec;ersiz
k1lar.
Al1c1, ald1g1 mal1n ba~ka birisine ait oldugunu ikrar etse fakat bunun ic;in bir
delil getiremese, sat1c1dan hic;bir hak isteyemez. c:;:unku onun ikran, sat1c1y1 degil
sadece kendisini baglar. Al1c1 bu ikran ile, sat1c1 yonunden mal1 telef etmi~ say1l1r.
Eger kolenin ba~ka birisine ait oldugu delille isbat edilir de, sat1c1 o kolenin kendi
satt1g1 kole olmad1g1n1 soylerse yemin ettirilerek onun sozu kabul edilir. c:;:unku o,
ba~kas1na ait oldugu soylenilen koleyi satt1g1n1 inkar etmektedir. Eger al1c1 ile
l72 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
arasinda sat1m akdinin ge~tigini inkar etse idi, al1c1dan, akdin varl1g1n1 delille isbat
etmesi istenecek, edemezse yemin ettirilerek sat1c1n1n sozu kabul edilecekti. 0
koleyi satt1g1n1 inkar ettiginde de boyledir.
Bir kimse, bir kur (belirli bir ol~u birimi) bugday kar~1l1g1nda bir kale satin alsa
fakat bugday yaninda bulunmasa bu akit ge~ersizdir. c;:unku eger verecegi
bugday1 belirtirse, o ba~kas1na ait bir mulktLir. Bu da ki~inin elinde olmayan bir
mal1 satmas1d1r. Belirtmezse, nitelikleri belli olmayan bugday1n sat1~1d1r. Bu
belirsizlik de, taraflar aras1nda anla~mazl1ga neden olacak bl~ude bir belirsizliktir.
Eger iyi, orta diyerek bugday1n kalitesini belirtirse; k1yasa gore bunun da caiz
olmamas1 gerekir. c;:unku bu ki~i. bugday1 sat1c1 durumundad1r. lnsanin elinde
olmayan bir ~eyi satmas1 da selemin ko~ullanna uymazsa caiz degildir. c;:unku,
Peygamber (s.a v ), insan1n elinde olmayan ~eyi satmas1n1 yasaklay1p seleme izin
verdigi i~in, elde olmayan bir ~ey selem yoluyla sat1l1rsa o zaman caiz olur. lstihsana
gore ise, bu sat1~ caizdir. c;:unku rivayete gore, Peygamber (s.a v.) iki kur hurma
kar~1l1g1nda bir deve satin alm1~, sonra birisinden odun~ hurma al1p borcunu
bdemi~tir. bte yandan, bl~ulen ve tartllan ~eyler belirlenmemi~se, sat1~ bedeli
olarak zimmete bor~ olarak ge~ebilirler. Boyle olunca da, bunlarla bir ~ey satin
almak ki~inin elinde olmayan sat1~ bedeli (semen) ile satin almas1 olur. Bu da, alt1n
ve gumu~ para ile satin almada oldugu gibi, ge~erlidir. Ol~ulen ve tart1lan mallann
sat1~ bedeli say1lmas1nin delili, kabzdan once degi~tirilmelerinin caiz olu~udur.
Sat1m konusunun teslim almadan once degi~tirilmesi ise, ister pe~in olsun ister
vadeli caiz degildir.
Cariyeyi satan ki~i ald1g1 bugday1 tLikettikte sonra, ailc1 o cariyede bir ay1p
bulsa onu geri verip, verdigi bugday1n dengini geri al1r. Cariyeyi alanin verdigi
bugday, sat1c1n1n yan1nda varken, onun o bugday1n dengi ba~ka bir bugday1 geri
[13/122] verme hakk1 vard1r. c;:unku akdi bozma s1rasinda al1c1n1n, sat1c1n1n yan1ndaki
konumu, sat1cin1n, akit s1ras1nda onun yan1ndaki konumu gibidir. Akit s1ras1nda
sat1c1n1n al1c1daki hakk1, onun zimmetindeki bir kur bugdayd1r. Al1c1 bu bugday1
istedigi yerden verebilir. Sat1c1 da bozma s1ras1nda boyle yapabilir. Ol~u. tart1 veya
say1 ile al1n1p sat1lan butLin mallar bu hukumde e~ittirler.
Bir kimsenin, elinde bulunmayan bir kuma~ kar~1hgmda bir cariye
satin almas1 caiz degildir.
c;:unku kuma~. nitelikleri ve vadesi belirtilmeden bor~ olarak zimmete
ge~mez. Bu meselede de vade ve nitelik belirtilmemi~tir. Eger kuma~ pe~in verilse
ve al1c1 cariyede bir ay1p gorse, fakat sat1c1 ald1g1 kuma~1 elinden ~1karm1~ olsa;
cariyeyi geri verip kuma~in degerini al1r. c;:unku kuma~ standart (misll) mallardan
degildir. Cariye sat1c1ya geri verildigi zaman onun da kuma~1n kendisini geri
vermesi gerekirdi. Onu telef ettigi i~in geri verme imkan1 kalmay1nca, degerini
verir.
Sat1m Sozle~mesi Kitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l 73
Bir kimsenin pe~in veya veresiye bir ~ey sat1p, sat1~ bedelini almadan lyne
sat1~1
o mah, satt1g1 fiyata veya daha fazlasina tekrar satin almas1 caizdir. Satt1g1
fiyattan daha ucuza satin almas1 ise, istihsan geregi Hanefi alimlerine gore
caiz degildir. K1yasa gore caiz olmas1 gerekir. ~afil (rh.a.J'de bu goru~tedir.
$afil (rh a )'nin goru~unun gerekc:;esi ~udur: Al1c1 mal1 teslim almak suretiyle
ona tam olarak sahip olmu~tur. Bundan sonra, onu ba~ka birine oldugu gibi, satin
ald1g1 ki~iye de istedigi fiyata satabilir. Gormez misin o mal1 sat1c1sina bag1~lasayd1,
bu caiz olacakt1. Ucuz bir fiyata satt1g1nda da caiz olur. bte yandan, al1c1 o mal1
uc:;uncu bir ki~iye satsa, o da ilk sat1c1ya onceki fiyattan daha ucuza satsa, bu da
caizdir. Boyle olunca, al1cin1n kendisinden satin ald1g1 ki~iye satmas1 da caiz olur.
Bu konuda Hanefller, Ay~e (r.a )'den rivayet edilen ~u habere dayan1rlar: Bir
kad1n Ay~e (r.a.)'nin yan1na geldi ve; "Ben, Zeyd b. Erkam'a, 800 dirheme, devletin
verecegi ata (bag1~) vaktine kadar vade ile bir cariye satt1m. Sonra vade dolmadan
once onu pe~in para ile alt1 yuz dirheme satin ald1m" dedi. Ay~e (r a); "Ne kotU
satt1n ! Eger tevbe etmezse Zeyd'in, Peygamber (s a v.)'le birlikte yapt1g1 cihad1 ve
harn bo~a gitti" dedi. Zeyd b. Erkam Ay~e (r.a.)'ye gelip, ozur diledi. Ay~e ona;

~~ L. ili ~Li ~j 0-- ~j.O ~~~ ~ ~


"Kim Rabbinden bir ogut ge!ir de (faizden) vazgec;erse, gec;mi:)te olan
kendisinindir... " (el-Bakara 2/275) ayetini okudu.
Bu olay, boyle bir akdin fasid olu~unun sahabller taraf1ndan bilindigine ve
Ay~e'nin bu nu Peygamber (s av )'den duyduguna delildir. c;:unku suc:;larin cezalan
ki~isel goru~lerle bilinmez. Ay~e (r a), boyle bir i~lemin cezas1 olarak, Zeyd'in hac ve
cihadin1n gec:;ersiz olacag1n1 soylemi~tir. Bundan anl1yoruz ki, bu Peygamber (s.a v.)
den duyulmu~ gibidir. Aynca Zeyd'in ozur dilemesi de buna delildir. c;:unku ictihadl
meselelerde sahabllerin bir k1sm1, digerlerinden farkl1 goru~ler one surebilirler.
Bu nun ic:;in ozur de dilemezler. Ay~e (r.a )'nin bu tehdidinin, devletin verecegi bag1~
vaktine kadar olan vadeden dolay1 oldugu soylenemez. c;:unku onun goru~une
gore, bag1~ vaktine kadar vadeli satmak caizdir. Nitekim o, ikinci akitte vade soz
konusu olmad1g1 durumda, onu da mekruh gordu. c;:unku "Ne kotu sattin!" dedi.
Bunlardan anl1yoruz ki, Ay~e (ra )'nin bu akdi mekruh gormesi, bizim soyledigimiz
nedenledir. Ay~e (ra)'nin birinci akdi mekruh goru~u, onun ikinciye yol olu~u
dolay1s1ylad1r.
Boyle bir akdin mekruh olu~undaki gerekc:;e ~udur: Al1c1 o mal1, rizikosunu
[13/123]
ustlenmeden satin alm1~t1r. Oysa Peygamber (sa v) y. rL J ~ .iii ,_)... .iii jr.J ~
~ rJ
l..4 rj~ "Ki!jiye rizikosunun a/tma girmedigi kazano yasak etmi:)tir " Bu nun
88

88
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/174; Dari ml, BuyCJ' 26; Nesal, Buyu' 71; Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat,
Ayrica bkz. Eba Davud, BuyCJ' 68; Tirmizl, BuyCJ' 19; Hakim, Mustedrek, 11/21.
V/65.
t 74 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu·I-Mebsfit
a~1klamas1 ~udur: Sat1~ bedeli teslim al1nmad1k~a, sat1cin1n sorumluluguna girmez.
Elinden ~1kan mulk, aynen kendisine geri geldigi ve sat1~ bedelinin bir k1sm1
kendisine kald1g1 zaman bu, rizikosu alt1na girmedigi bir kazan~ olur. Satt1g1 fiyata
veya daha fazlas1na satin ald1g1nda ise, bu anlam yoktur. Boyle olursa al1c1nin kan,
sat1lan mal sorumluluguna girdikten sonra meydana gelmi~tir. Ald1g1 mal1, u~uncu
bir ki~iye satmas1 durumunda da boyle degildir. c;:unku burada al1cinin elde ettigi
kazan~, rizikosunu ald1g1 bir maldan dolay1d1r. Ilk sat1c1, ikinci al1c1dan satin
ald1ginda da boyledir. c;:unku kendisine donen mulk daha once satt1g1 degildir.
c;:unku mulkiyet nedenleri degi~tiginde, mallar da degi~mi~ say1l1r.
Sat1lan mal Sat1lan malda bir ay1p meydana gelse ve sat1c1 onu, satt1gmdan daha
ay1pland1gmda
sat1cmm onu ucuza geri alsa bu caiz olur.
daha ucuza
geri almas1 c;:unku mal, onun elinden ~1kt1g1 ~ekilde geri donmemi~tir. Dolay1s1yla bu,
rizikosunu almad1g1 bir kazan~ say1lmaz. Sat1~ bedeli ile al1~ bedeli arasindaki fark,
yeni meydana gelen ay1ba kar~1l1k tutulur. Bu durumda, iki fiyat aras1ndaki fark,
malda meydana gelen ay1b1n kar~11ig1 olan deger kaybina e~it olsun olmas1n fark
etmez. Hatta sat1c1nin verdigi bedeldeki eksiklik, ay1b1n mal1n degerinde neden
oldugu eksiklik kadar da olsa bunun akitlerde onemi yoktur. c;:unku bu, insanlann
ragbetlerinde bir eksikliktir. Burada malin bir par~as1nin yok olmas1 da soz konusu
degildir. Satilan malin, sat1~ fiyat1ndan daha ucuza geri alinmas1n1n caiz olmay1~1,
onun bir par~as1nin yok olu~una itibarlad1r.
Sat1cmm Sat1cmm, satt1g1 mah ald1g1 sat1~ bedelinden ba~ka cins bir mal
satt1g1 mah,
ald1g1 kar~1hgmda satm almas1 da caizdir.
bedelden farkh
c;:unku mallar farkl1 cinslerden oldugu zaman, kazan~ gorulmez. Boyle bir
bir bedelle
aym ki~iye durumda fiyatlar aras1nda fazlal1g1n varl1g1 ancak, bedellere deger bi~ilmesi ile
satmas1
bilinebilir. Sat1m akdi de bunu gerektirmez. Ilk satt1g1nda ald1g1 sat1~ bedeli ile ayni
cinsten bir mal ile satin almas1 ise boyle degildir. c;:unku burada, mallara deger
bi~ilmeden fiyatlar arasindaki fazlal1k hemen gorulur.

Birinci akit dirhem (gumu~ para) ile olsa ve sat1c1 satt1g1rn, degeri
ald1g1 dirhemlerden daha az olan altm para (dinar) kar~1hgmda geri alsa
bu, akit k1yasa gore caizdir.
Zufer (rh.a) bu goru~tedir. Bu goru~un deli Ii, dirhem ve dinann ayn cinsler
olu~udur. Bu paralann birbirleri ile pe~in degi~tirilmesinde faizin olmay1~1, bunlann
farkl1 cinsler oldugunun delilidir.
lstihsana gore ise bu akit caiz degildir. c;:ogunluk Hanefi imamlanm1zin
goru~u de bu ~ekildedir. Bu goru~un delili de ~udur: Dinar ve dirhem ~eklen iki ayn
cins iseler de temelde ayn1 cins say11irlar. c;:unku her ikisinin elde edili~ maksatlan
ayn1d1r. Bunlar para olmalan i~in elde tutulurlar. Bundan dolay1 hukumlerin
~ogunda tek cins gibi kabul edilmi~lerdir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 175
Dinar ve dirhemin ~eklen farkll cins olmalanna itibar edildiginde, burada soz
konusu olan akit gec;erli sayll1r. Temelde tek cins sayllmalanna itibarla ise caiz
olmaz. Bir ~eyde helalligi gerektiren yonle haraml1g1 gerektiren yon birle~tiginde,
haraml1g1 gerektiren yon ustUn tutulur. c;:unku Peygamber (s a.v) ~oyle
buyurmu~tur: Haramhk ve
helalligi
J~I fl~.;j\ ~ ..\;j 'iij ~~.) j")\;..i1J fl~\ ~I LA birle~en bir
tasarrufta
haramhk
"Bir :jeyde haram ve he/al bir/e:jtigi zaman, haram tJstUn tutulur. " 89
yoniiniin iistiin
Ote yandan bu akdin haram olu~u faizden dolay1d1r. Faiz konusunda da tutulmas1

ihtiyatl1 hareket etmek gerekir.


Satllan mal1, ilk sat1c1nin kolesi veya mukatep kolesinin, onceki fiyattan daha
ucuza satin almas1 da caiz olmaz. c;:unku kolenin tasarrufu bir yonden sahibi
ic;indir. Kazanc1 da ona aittir. Sahibinin, mukatebe akdi yapt1g1 (getirecegi belirli bir
mal kar~ll1g1nda ozgurlugunu vermek uzere anla~t1g1) kolesinin kazanc1nda da
hakk1 vard1r. Dolay1s1yla bunlann satin almalari, sat1c1nin kendisinin satin almas1
gibidir. c;:unku her iki akitle de onun maksad1 gerc;ekle~mektedir.
Bir kimsenin satt1g1 mal1, sat1~ bedelinden daha az1na oglu, babas1 ya da
e~inin geri satin almas1 EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore caiz degildir. EbO Yusuf ve
Muhammed (rh.a.)'e gore ise caizdir.
Bu iki imam1n gerekc;eleri ~udur: An1lan bu ki~ilerin mulkleri birbirlerinden [13/124)
ayr1d1r. Babanin mallnda oglunun mulkiyet hakk1 yoktur. Bu i~lem, sat1c1nin
karde~inin satin almas1na benzer.

Bu konuda EbO Hanlfe (rh a) ise ~oyle der: An1lan bu ki~ilerden her biri mala
sahip olma konusunda digerinin yerine gec;er. Gormez misin birbirleri lehindeki
tan1kl1klan, kendi lehlerindeki tan1kl1klan gibidir. Ayn1 ~ekilde oglunun veya
babas1nin satin almas1, sat1c1nin kendisinin satin almas1 gibidir. Bu ihtilaf1n bir
benzeri de, vekillik konusunda gec;mi~ti. Bir mal1 satmaya vekil olan ki~i o mal1, EbO
Hanlfe (rh.a.)'ye gore, kendisine ve kolesine satamayacag1 gibi, lehinde tanikl1k
yapamayacag1 ki~ilere de satamaz. EbO Yusuf (rh.a) ve Muhammed (rh.a )'e gore ise,
karde~ine veya ba~ka akrabalarindan birisine satabildigi gibi, lehine tan1kl1k
yapamayacag1 ki~ilere de satabilir.
Sat1cinin vekili, sat1~ fiyat1ndan daha az bir fiyata tekrar satin al1rsa, EbO
Hanlfe (rh.a.)'ye gore bu akit caizdir. EbO Yusuf (rh.a) ve Muhammed (rh.a )'e gore
caiz degildir.
Bu goru~ ayrll1g1n1n kaynag1, daha once gec;en ~u meseledeki goru~lerdir: Bir
muslumanin bir gayri muslim vatanda~1 (zimmlyi), kendisi ic;in ~arap satin almas1

89
Abdurrezzak, Musannef, Vll/199; Beyhak1, es-Sunenu'l-kUbra, Vll/169; Zeyle1, Nasbu'r-raye, IV/372;
Acl0n1, Ke~fu'/-hafa, 11/1183.
veya satmas1 i~in vekil atamas1 EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore caizdir. Bu konuda vekil,
kendi ad1na akit yapan ki~i gibi kabul edilir. Ozerinde durdugumuz meselede de,
EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore vekil kendi ad1na akit yapm1~ gibi say1l1r. Mulk daha sonra
hukmen vekil edene ge~er. Bu, vekilin kendi ad1na satin al1p sonra olmesi ve
sat1cinin ona miras olarak sahip olmas1na benzer.
Gayri EbO Yusuf (rh.a) ve Muhammed (rh a.) ise ~oyle derler: Muslumanin gayri
miislimin
miisliimanm muslim vatanda~1 vekil atamas1 meselesinde, vekil edenin durumuna itibar edilir.
vekili olarak Vekilin onun ad1na yapm1~ oldugu akit, bizzat vekil edenin kendisinin yapt1g1 akit
~arap satin
almas1 gibi kabul edilir. Bu meselede vekil eden sat1c1d1r. Satt1g1 mal1, satt1g1 fiyattan daha
ucuza satin almas1 caiz degildir. Onun adina vekilin satin almas1 da boyledir.
Ancak EbO Yusuf (rh a.) iki meseleyi e~it degerlendirmekte ve satin almas1 veya
satmas1 i~in gayri muslim vatanda~a verilen vekilligin ge~ersiz oldugunu
soylemektedir. Oyle olunca, vekil satin ald1g1n1 kendisi i~in alm1~ olur. Burada da,
aynen boyledir.
Muhammed (rh.a.) ise iki meseleyi ay1rmakta ve satilan maim geri satin
alinmas1 meselesinde vekilin akdinin kendi ad1na oldugunu, gayri muslim
vatanda~in satin ald1g1 ~arab1n ise, vekil eden adina alind1g1ni soyler. Arna onun
dedigine gore bu akit fasiddir. Vekil ~arab1 teslim almakla, onun degerini vekil
edene oder. Clinku musluman ~arap satmaya veya satin almaya ehil degildir.
Nitekim, bizzat kendisi ~arap satin alsa da teslim alsa bile ona sahip olamaz. Bunun
i~in bir gayri muslim vatanda~1 vekil etmesi de ge~ersizdir. Ozerinde durdugumuz
meselede ise, sat1c1 bu akdi bizzat kendisi yapabilir. Nitekim o, satt1g1 mal1 sat1~
fiyat1ndan daha ucuza kendisi i~in satin alsa, bu satin al1~ fasid olarak ger~ekle~mi~
olur. Ba~kas1ni vekil ettiginde de boyledir. Clinku fasid bir yolla satin almak i~in
vekil atamak ge~erlidir. Bu t1pk1, birisini hasat veya harman vaktine kadar vade ile
bir ~ey satin almas1 i~in vekil etmesine benzer. Vekalet ge~erli olunca, vekilin satin
almas1 vekil edenin satin almas1, vekilin teslim almas1 da vekil edenin teslim almas1
gibi say1l1r. Bundan dolay1 vekil eden onun degerini oder.
EbO Yusuf (rh.a.) ise, bir akdi ge~erli sayma imkan1 bulundugu surece, onun
fasid olduguna hukmetmemek gerektigini soyler. Clinku fasid akit ge~erli akdin
kar~1t1 degildir. Eger biz burada vekilin mal1, kendisi i~in satin alm1~ oldugunu kabul
edersek, akit ge~erli olur. Vekil eden ad1na satin ald1g1ni kabul edersek, fasid olur.
Oyle olunca ge~erli bir akitle, kendisi i~in satin ald1gin1 kabul etmek daha yerinde
olur.
Bu konuda, EbO Hanlfe (rh a )'nin goru~une gore bir ~uphe ortaya ~1kmaktad1r.
[13/125]
Clinku o, sat1c1nin kolesinin veya oglunun o mal1, sat1~ fiyatindan daha az1na
kendisi i~in satin alamayacaklarin1 soyler. Vekilin satin almas1 ile, vekil eden i~in
meydana gelen mulkiyet, oglunun satin almas1 ile meydana gelen mulkiyetten
daha ustlindur. Eger bu mesele, vekillik konusunda, yukarda ge~en ~arap
Sat1m Sozle§mesi Kitabi _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l 77
meselesinin benzeri kabul edilirse, sat1c1nin oglunun veya kblesinin satin
almalannin da onun benzeri oldugunu kabul etmek gerekir. Oysa bir muslumanin,
ticarete izinli gayri muslim bir kblesi veya mukatebi olsa ve o, ~arap satin alsa, bu
akit ge<;erlidir. Ayn1 ~ekilde bir kimsenin gayri muslim babas1 olsa ve ~arap satin
aIsa bu da caizdir. Bu ybnden bak1ld1Qinda, EbO Hanlfe (rh a J'nin bu konudaki
gbru~unde bir tutars1zl1k izlenimi edinilmektedir.

$eyh, Imam es-Serahsl (rh a J ~byle der: Bana gore, bu mu~kili gidermek i<;in
sbylenilmesi gereken ~udur: Sat1cinin satt191 mah geri almas1 meselesindeki
yasakl1k, sat1m konusu olan maldan deQil, akdin kendisinden kaynaklanir. lki
akitten birisinin hibe olmas1 durumunda ikisinin de caiz olu~u buna delildir. Her iki
akitte hakk1 olan birisinin, sat1lan mal1 satt191ndan daha ucuza satin almas1 caiz
degildir. Oysa vekilin birinci akitte (ilk sat1~ta) herhangi bir hakk1 yoktur. Bundan
dolay1, onun yapm1~ oldugu ikinci akdin hukukl sonu<;lan vekil eden ad1na sabit
olsa da, bu akit ge<;erlidir. Baban1n ve oglunun ise her iki akitte de haklan vard1r.
Oyle olunca, satilan mal1 geri alma konusunda sat1c1 durumunda olurlar. $arap
satin almas1 i<;in gayri muslim vatanda~1 birisini vekil atamas1 ise bbyle deQildir.
c;:unku ondaki yasakl1k, akit konusunun mal olma ve degerli olma niteligi
bulunmad1g1 i<;indir. Bu da sadece akdi yapan ki~i ybnunden dikkate al1nir. Akdi
yapan ki~i gayr-i muslim ise, 0 malda musluman i<;in ister mulkiyet hakk1, ister
ger<;ek mulkiyet, isterse mulkiyet ~uphesi sabit olsun, onun yapt191 akit ge<;erlidir.
c;:unku mulkiyet hukum yoluyla sabit olur.
Ilk sat1m akdinde hem sat1c1 hem de al1c1 vekil olsalar; sat1c1n1n, sat1~ bedelini
bdemeden, satt1g1 mal1, ne al1c1dan ne de onun vekil edeninden sat1~ fiyat1ndan
daha ucuza almas1 caiz degildir. c;:unku bunun yasakl1g1 akde itibarlad1r. Akdin
hukukl sonu<;lan bak1m1ndan, ba~kas1 ad1na akit yapan ki~i. kendisi ad1na akit
yapan ki~i gibidir. Ayni ~ekilde sat1~1 yapan vekilin vekil edeni de, o mal1 al1c1dan da
onun vekil edeninden de satin alamaz. c;:unku vekil, vekil eden adina satm1~t1r. 0
mal1, paras1n1 bdemeden sat1~ fiyatindan daha ucuza tekrar satin almanin yasakl191
bak1m1ndan vekil eden kendisi satm1~ gibi olur. Gbrmez misin bir ta~inmaz mal1
satan, veya onun adina sat1lan ki~inin ~uf'a (bncelikli al1m hakk1) hakk1 yoktur. Ayni
~ekilde boyle birisinin, satt1g1 bir mal1n parasin1 bdemeden, satt191 fiyattan daha
ucuza almas1 da caiz degildir. c;:unku kar, mal onun rizikosu altinda iken meydana
gelmemi~tir.

Bir kimse bir mal1n1, bir y1I vade ile bin dirheme satsa ve sat1~ bedelini Bir kimsenin
almadan, ayni mal1 iki yil vade ile yine bin dirheme satin alsa bu akit caiz olmaz. vadeli satt1g1
mah aym fiyata
c;:unku bu, satt1g1 bir mah, sat1~ fiyat1ndan daha ucuza satin almak daha uzun
vade ile satm
anlam1ndad1r. c;:unku vadenin uzunlugu, sat1~ bedelinde (semen) bir eksilme almas1
anlamina gelir. Zaten vadenin kendisi sat1~ bedelinin degerinde bir eksiklik ifade
eder. Gbrmez misin vadeli olan malin degeri, pe~in olandan daha du~uk say1l1r.
t78 _____________________________Kitabu'l-Mebsut

Bundan dolay1, boyle bir sat1? dlnen nesle (veresiye) faizi sayli1r. Ayni ?ekilde,
vadenin uzamas1 ile de, sat1? bedelinin degeri d0?m0? olur. Fakat bu meselede,
tekrar satin alan sat1c1, sat1? bedelini bir iki dirhem art1rsa bu caiz olur. C::OnkO sat1?
bedelindeki bu fazlal1k, vade nedeniyle onda olu?an eksikligin kar?li191 say1l1r. Oyle
olunca da ikinci sat1~ bedelindeki eksiklik, manen ortadan kalkm1~ olur. Ayn1
?ekilde, satt191 ~eyi sat1~ fiyatindan daha ucuza satin almay1 yasaklayan espri de
kalkm1~t1r. lkinci sat1~ bedelinin, birincisinden daha az oldugu bilinmezse, o zaman
sat1crn1n yeniden satin almas1 caiz olur.
sati~ bedelinin Bir kimse para (dirhemler) kar?1l191nda bir g1da maddesi satsa, sat1~ bedelini
ba~ka bir cinsle teslim almadan, onunla al1c1dan herhangi bir ewa veya satt191 g1da maddesinden
degi~tirilmesi
az olsun c;ok olsun, bir g1da maddesi satin alabilir. Ancak g1da maddesi, satt191 ile
ayn1 cinsten olmamal1 ve pe~in olmal1d1r. C::OnkO sat1~ bedeli, zimmete bagl1 bir
borc;tur. Akit meclisinde teslim al1nmas1 ko~ul degildir. Diger ta?1nir mallann bedeli
gibi, ba~ka bir malla degi~tirilmesi veya tOmOyle borc;luya bag1?lanmas1 (ibra)
(13/126]
caizdir. Sat1~ bedelinin ba?ka bir malla degi?tirilmesinin caiz olu~unun delili
Abdullah b. Omer (r.a )'den rivayet edilen ~u hadistir: Abdullah b. Omer,
Peygamber (sa.v.)'e; "Ben Nakl'de deve sat1yorum. Bazen dirhem kar?li191nda
sat1yor, dinar al1yorum" dedi. Peygamber (s.a v.);

i:~ W'2;- · ._r-::')


i..r-
-.\- ...:.;, ~1 if-~. )!
w; .r
"Aramzda bir i~ o/madan aynf!yorsamz sakmca yok',go buyurdu.

Vadeli alacag1, Bir kimsenin ba~ka birisinden, satt1g1 bir maim bedeli olarak vadeli
pe~in almak alacag1 olsa ve kalam pe~in vermesi ko~uluyla alacagmdan bir k1smm1
ko~uluyla bir
k1smm1 di.i~i.irmesinde hay1r yoktur. Ald1gm1 geri verir. Alacagmm tamamm1 vadesi
di.i~i.irmek gelince ahr.
Bu, Abdullah b. Omer (r.a.)'in gbrO?OdOr. Zeyd b. Sa bit (r a) ise bu nu caiz
gbrOrdO. Biz bu gbr0?0 alm1yoruz. C::OnkO boyle bir i?lem, vadeyi para kar~li191nda
satmakt1r. Vadenin paraya kar?1hk tutulmas1 ise faizdir. Gbrmez misin vadesi gelen
Vaden in borcun vadesini, mal kar?li1g1nda uzatmak da caiz degildir. Vadeli borcun vadesini
para d0?0rmek ic;in bir k1sm1n1n dO?OrOlmesi de boyledir. Peygamber (s a.v) Beno Nadir
kar~1hg1
sat1lmas1 kabilesini Medine'den surdugunde, "Bizim insanlardan vadeli alacag1m1z var"
demeleri Ozerine, 1);.;j 1_p "onu indirin ve vadeyi kald1nn" 91 dedigi yolundaki
rivayet ?byle yorumlan1r: "Herhangi bir ko?ul koymadan alacagin1z1 dO~OrOn ve
vadeyi kald1nn." Ya da bu olay, faizin haram k1linmasindan once meydana
gelmi?tir.

90
Bkz. EbO DavOd, BuyO' 14; Tirmizi, BuyO' 24; Nesai, BuyO' 50; Hakim, Mustedrek, 11/50; Darekutni,
Sunen, 111/23.
91
Darekutni, Sunen, 111/46; Taberani, e/-Mu'cemu'/-evsat, 1/249; Beyhaki, es-Sunenu'/-kubra, Vl/28.
Sat1m Sozle§mesi Kitabt. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 179
Kole sahibinin, kendisi ile bin dirhem getirmesi durumunda ozgur olmas1 ic;in
sozle~me yapt1g1 mukatebi ile, paray1 pe~in verirse be~ yuz dirheme indirmek uzere
anla~ma yapmas1 bunun aksine caizdir. (unku mukatep onun mulkudur. Mulk ile
sahibi aras1nda faiz cereyan etmez. Kendisinde faiz ~uphesi bulunan i~lemler, kole
ile sahibi aras1nda onemsenmez. Fakat gerc;ek anlamda faiz olan i~lemler caiz
degildir. Nitekim mukatep kole ile sahibi aras1nda bir dirhemi iki dirheme satmak
~eklindeki bir akit faizdir, caiz degildir.

$U soyleyeceklerimiz bunu daha da ac;1klayacakt1r: Sahibi, kolesiyle mukatebe


anla~mas1 yaparken ona iyilik etmektedir. Mukatebe bedelinin bir k1smin1
du~ururken de maksad1, ona iyilik etmektir. Vadeyi para kar~ll1g1nda satmak
degildir. Kolenin mukatebe bedelini art1rmas1 kar~ll1g1nda, sahibinin de vadeyi
uzatmas1 caizdir. Bu soyledigimiz incelik, iki ozgur aras1ndaki all~ veri~te bulunmaz.
Bir kimse kolesini vadeli olarak satsa, sonra ahc1 o koleyi ba~ka Ki~inin, satt1g1
mah ii~iindi bir
birisine satsa veya rehin verse, ya da vasiyet etse, daha sonra da ilk sat1c1 ki~iden daha
ayrn koleyi satt1g1 fiyattan daha ucuza satin alsa bu caizdir. ucuza satin
almas1
(unku bu kole ikinci al1c1 ic;in yeni bir nedenle elde edilen bir mulk oldugu
ic;in, sanki yeni bir mald1r. Boyle olunca da, onceki fiyattan daha ucuza satin ald1g1
~ey ba~ka bir mal gibidir. Bu kolenin, kendisine vasiyet edilen ki~i taraf1ndan eski
sat1c1ya satllmas1 ile, mirasc;1s1 taraf1ndan sat1lmas1 aras1nda fark vard1r. Sat1c1n1n,
allc1n1n mirasc;1s1ndan sat1~ fiyat1ndan daha ucuza satin almas1 caiz degildir. (unku
mirasc;1l1k halefliktir. Mirasc;1ya gec;en mal, miras b1rakanin elindeki mald1r. Bundan
dolay1 mirasc;1n1n eline gec;tikten sonra, ay1pl1 oldugu anla~1l1rsa sat1c1sina geri
verilebilir. Miras b1rakan1n kand1nld1gina hukmedilir. Mirasc;1 sat1c1 ile anla~arak
akdi bozabilir. Kendisine vasiyet edilen ki~i ise, o mala yeni bir nedenle sahip olur.
Bundan dolay1 maim ay1pll c;1kmas1 durumunda sat1c1ya geri veremez. Vasiyette
bulunan ile sat1c1 arasinda yapilm1~ olan akdi bozamaz. Vasiyet sahibinin satin
almas1 ile kendisine vasiyet edilen ki~i aldat1lm1~ say1lmaz. Bundan dolay1 sat1c1nin,
satt1g1 mal1 kendisine vasiyet edilen ki~iden sat1~ fiyat1ndan daha ucuza satin almas1
caizdir.
Sat1c1 oldukten sonra mirasc;1s1n1n, o mal1 al1c1dan sat1~ fiyat1ndan daha ucuza
satin almas1n1n ve sat1c1nin, allc1n1n mirasc;1s1ndan satin almas1n1n hukmu de [13/127]
farklid1r. EbO Yusuf (rh.a.) bu mesele ile yukandaki asll meseleyi bir tutmakta ve her
ikisinin de caiz olmad1g1ni soylemektedir. Gerekc;esi ~udur: Nasll ki al1c1n1n mirasc;1s1
al1c1 yerine gec;erse, sat1c1nin mirasc;1s1 da sat1c1 yerine gec;er. Zahiru'r-rivaye'ye gore
iki mesele arasindaki fark1n gerekc;esi ~udur: Mirasc;1, miras b1rakana ait olan
~eylerde onun yerine gec;er. Sat1m konusu olan maldaki mulkiyet al1c1ya aitti.
Al1c1n1n mirasc;1s1, mulkunde onun yerine gec;er. Mulkiyeti sat1c1ya ait olan ~eyde de
onun mirasc;1s1 sat1c1 yerine gec;er. Fakat bu meselede mal, sat1cinin mirasc;1s1na
tso___________________________Kitabu'l-Mebsut
kendi kazanCI ile gelen bir mulktUr. Sat1c1ya miras~I olmu~ degildir. Dolay1s1yla,
sat1cin1n olumunden sonra satin almas1, onun hayat1nda iken satin almas1 gibidir.
Sat1c1, satt1g1 koleyi al1c1dan, yaninda ba~ka bir kole ile birlikte satin alsa ve
satt1g1 kolenin pay1na du~en sat1~ bedeli, satt1g1ndan daha az olsa, bu satin al1~ da
caiz degildir. T1pk1 o koleyi tek ba~1na, satt1g1 fiyattan daha azina satin alamamas1
gibidir. Fakat diger koledeki akit ge~erlidir. c;:unku onun payinda akdi fasid kilacak
bir neden yoktur.
Bu konudaki ihtilafl1 meselelerde Ebu Hanlfe (rh a )'nin ozrunu biliyoruz.
Buradaki fesat zay1ft1r, kapal1d1r. Bu yuzden Zeyd b. Erkam (r.a) fark edememi~tir.
Dolay1s1yla onun hukmu kendi konusunun d1~ina ~1kmaz. Fakat fesat faiz veya
ba~ka bir yasaktan dolay1 a~1k olursa o zaman ba~ka.

Yap1lan ikinci akdin ge~erli say1lmas1na bir ~are olarak, onceki sat1~ bedelinin
denginin, satt1g1 kolenin kar~il1g1 tutulmas1 gerektigi soylenemez. c;:unku bu, akdin
ge~erli say1lmas1 i~in belirlenmi~ bir yontem degildir. Boyle olursa, onceki sat1~
bedelinin daha fazlas1ni sat1lan mal kar~1l1g1nda tutmakla da ge~erli olur.
"Satt1g1 koleyi tekrar al1rken bu akit, diger koledeki akdin ge~erliligi i~in ko~ul
k1l1nm1~t1r. Oysa bu fasid bir ko~uldur. Bununla, diger kolenin sat1~1 da ge~ersiz
olur. Nitekim bu nun benzeri meselelerde Ebu Hanlfe (rh.a.)'nin goru~u boyledir."
de denilemez. c;:unku o koledeki akdi kabul etmek, fasid bir ko~ul degildir.
Gormez misin onun sat1~ bedeli, satt1g1 fiyat kadar veya ondan ba~ka bir cinsten
olsayd1, bu akit ge~erli olacakt1. Fesat nedeni, rizikosuna girmedigi bir kazanc1 elde
etmesidir. Bu da sadece satt1g1 kolede soz konusudur. Diger kole i~in yapilan akde
ge~mez.

Sat1c1, satt1g1 koleyi sat1~ bedelinden daha ucuza ba~ka bir adamla birlikte
ortak olarak satin alsa; diger ki~inin, kolenin tamam1ni satin ald1g1nda oldugu gibi,
kolenin yan pay1ndaki akit ge~erlidir. Par~anin butUne k1yaslanmas1 dogru bir
k1yast1r.
Sat1lan ~ey cariye olsa ve al1c1nin yaninda bir ~ocuk dogursa, sonra da sat1c1
cariyeyi satt1g1 fiyattan daha ucuza satin alsa; dogum onun degerini du~urmu~se
bu akit ge~erlidir. Nitekim al1c1nin yaninda ba~ka bir nedenle ay1pland1ginda da
boyledir. Fakat dogum, cariyenin degerinden bir ~ey du~urmezse ikinci akit ge~erli
olmaz. c;:unku al1c1nin mulkiyetine giren mal oldugu gibi durmaktad1r. Sat1c1 onu
satt1gindan daha ucuza satin ald1g1nda, rizikosunu ustlenmedigi bir kar elde etmi~
olur.
Bir kimsenin satin ald1g1 cariye, satin ald1g1 gunun uzerinden alt1 ay ge~meden
bir ~ocuk dogursa; sat1c1 ~ocugun kendisine ait oldugunu iddia etse, al1c1 da bunu
yalanlasa, k1yasa gore sat1c1nin iddias1 ge~ersizdir. Bu Zufer (rh a )'in goru~udur.
istihsana gore ise sat1cinin iddias1 ge~erlidir. Diger Hanefl imam Ian (rh a) da bu
goru~tedir.
Sat1m Siizhi§mesi Kitab1 181
K1yasin delili ~udur: Sat1c1 bu iddias1 ile, tamamlanm1~ olan bir akdi bozmaya
c;al1~maktad1r. Bu da, satmadan once o cariyeyi bzgur k1ld1g1n1 iddia etmesinde
veya cariyenin sat1ld1ktan alt1 ay gec;tikten sonra dogurdugu c;ocugu iddia [13/128]
etmesinde oldugu gibi kabul edilmez. Nitekim c;ocuk oldugu veya al1c1 onu ozgur
kild1g1 zaman, sat1c1n1n nesep iddias1 da kabul edilmez. cunku sonraki iddia,
onceki sozu ile c;eli~mektedir. Sat1c1 cariyeyi satmakla, onun ummu veled (kendi
c;ocugunun annesi) olmad1g1n1 ikrar etmi~ sayll1r. Daha sonra kalk1p da, cariyenin
dogurdugu c;ocugun kendisine ait olup, cariyenin de ummu veledi oldugunu iddia
etmesi, bnceki sbzu ile c;eli~mektedir. Sat1c1n1n, bu c;ocugun nesebini iddia etmesi
durumunda sozunun dinlenmeyecegi konusunda gbru~ birligi olu~u, bu
sbyledigimize delildir. Sat1c1nin iddias1nda, sat1mdan sonraki durum sat1mdan
bnceki durum gibi olsayd1, babal1k iddiasinda da oyle olurdu.
Sat1c1n1n iddiasin1 gec;erli sayan istihsanin delili de ~udur: Kesin olarak biliyoruz
ki kad1n, sat1c1nin yan1nda iken gebe kalm1~t1r. cunku gebeligin en az suresi alt1
ayd1r. Satild1ktan sonra alt1 ay gec;meden dogurdugunda, sat1c1n1n yan1nda iken
gebe kald1g1 kesin olarak bellidir. Kendi mulkunde iken gebe olmas1, sat1c1ya
nesebin kendisine ait oldugu iddias1nda bulunma hakk1 verir. Nesep iddias1nda
bulunma hakk1, gerc;ek nesebi kald1rmaz. Dolay1s1yla bu hak sat1~la ortadan
kalkamaz. Sat1~la ortadan kalkmay1nca, sat1~tan sonraki iddias1, sat1~tan bnceki
iddias1 gibidir. Cunku bir ~eyi kendisinden daha a~ag1daki bir ~ey bozamaz. Ancak
kendi gucundeki veya daha ustUndeki bir ~ey bozar. Al1c1 i<;in sabit olan mulk,
sat1c1n1n nesep hakk1ndan a~ag1d1r. cunku al1c1n1n mulkiyetinin kalkma olas1l1g1
vard1r. Fakat sat1c1n1n nesep hakk1n1n kalkma olas1l1g1 yoktur. Dolay1s1yla al1c1n1n
mulkiyeti ile sat1c1n1n nesep iddias1 bozulmaz. Sat1ld1ktan alt1 ay gec;tikten sonra
dogurmas1 durumu ise farkl1d1r. cunku bu durumda, cariyenin sat1c1n1n yaninda
iken gebe kald1g1 kesin olarak belli degildir. Nesep iddia etmek hakk1 kesin degil,
al1cin1n mulkiyeti kesindir. Kesin olan kesin olmayandan daha guc;ludur.
Al1c1 cariyenin dogurdugu c;ocugu bzgur k1ld1ktan sonra sat1c1nin nesep iddia
etmesi de farkl1d1r. cunku c;ocugu bzgur k1lmakla onun velas1 (kble bzgur kilan bir
kimsenin, bzgur kild1g1 ki~i uzerinde baz1 haklann1n sabit olmas1) al1c1ya ait olur.
Nesebi kendine dayand1rma iddiasindan dolay1, sabit olan vela bozulmaz. Aksine
vela ile nesep iddia etme hakk1 kalkar. Cunku vela, nesep iddias1nda bulunma
gucunde veya ondan daha guc;ludur.
cocuk oldukten sonra onun nesebini iddia etme durumu da farkl1d1r. cunku
nesep iddias1nda bulunma, c;ocugun yaran ve onun nesebe ihtiyac1 oldugu i<;in
sabit olmu~tur. Cocugun blmesiyle, bu ihtiya<; kalmam1~t1r. Sat1c1n1n babas1n1n, o
c;ocuk ic;in nesep iddias1nda bulunmas1 durumu da farkl1d1r. Cunku sadece,
cariyenin sat1cinin mulkunde iken gebe kalmas1, oglu ic;in nesep iddias1 hakk1
vermez. Bunun i<;in cariyeyi kendi mulkiyetine gec;irebilme yetkisinin bulunmas1
182_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

gerekir. Gormez misin bir c;ocugun babas1 hayatta iken, dedesinin o c;ocuk ad1na
dava hakk1 yoktur. Dede ic;in bu hak, baban1n olumunden sonra dogar. c;:unku
dedenin veliligi babanin olumunden sonra kendini gosterir. Cariye satild1ktan
sonra bu ko~ul kalmaz. c;:unku cariye art1k al1c1nin mulku olmu~tur. Baban1n onu
dava ederek kendi mulkiyetine gec;irme hakk1 yoktur. Bundan dolay1 onun davas1
gec;erli degildir. Ote yandan yap1lan i~ ile soylenen soz aras1ndaki c;eli~ki, nesebi
kendisine katmak ic;in dava edilmesine engel degildir. Gormez misin cariyenin
dogurdugu c;ocugun kendisine ait olmad1gin1 iddia edip de bunu isbat edemeyen
ve bu yuzden cariye ile lanetle~en ki~i. daha sonra kendisini yalanlarsa c;ocugun
nesebi sabit olur. Oysa efendi, bu hareketi ile onceki iddias1na ters du~mu~tUr. Bir
ili~ki sonunda kad1n1n gebe kal1p kalmad1g1 belli olmad1g1 ic;in, sahibi ba~lang1c;ta
cariyenin kendi ili~kisinden dolay1 gebe kalmad1g1n1 zannedip satm1~ olabilir. Sonra
cariyenin kendi ili~kisinden gebe kald1g1n1 anlay1p, onceki hatas1n1 telafi etmek ic;in
nesep davas1nda bulunabilir. Sahibinin bu durumdaki cariyeyi satmas1, hakimin
lanetle~meye ve c;ocugun nesebini cariyenin sahibinden kesmeye hukmetmesinden
(13/129] daha guc;ludur. Nesep davas1nda bulunan ki~i, tamamlanm1~ olan sat1m akdini
bozmaya c;al1~sa da, nesep davas1yla hakimin hukmunu bozmak caiz olunca, sat1~1
bozmak oncelikle caiz olur.
Akdin uzerinden alt1 ay gec;meden, satin ald1g1 cariyenin dogurdugu c;ocugun
nesebinin kendisine ait oldugunu once al1c1, sonra da sat1c1 iddia etseler, sat1c1nin
davas1 gec;erli olmaz.
c;:unku c;ocugun nesebi alic1dan sabit olmu~tur. c;:ocugun nesep isbat1na
ihtiyac1 yoktur. Ote yandan al1c1dan sabit olan nesebin bozulma olas11ig1 yoktur.
Bu, cariyeyi ozgur kilmaktan dolay1 sabit olan veladan daha guc;ludur. Daha once,
velaya itibar etmenin, sat1c1 ic;in olan nesep iddias1 hakkin1 iptal ettigini soylemi~tik.
Oyle olunca nesebe itibar edilmesi bu hakk1 oncelikle iptal eder.
Boyle bir c;ocugun nesebini al1c1 ile sat1c1 ayn1 anda iddia etseler; c;ocuk
sat1c1ya dayand1rilir ve cariye onun ummu veledi olur. Biz Hanefiler'e gore sat1~
gec;ersiz sayil1r. Ibrahim en-Nehal (rh.a.) ise, bu c;ocugun nesebinin al1c1ya ait
olacag1n1 soyler. c;:unku o cariye gerc;ekten al1c1nin mulkudur. Sat1c1nin onda
mulkiyet hakk1 vard1r. Gerc;ekten mulkiyet sahibi olan ki~i, davalarda hak
iddias1nda bulunana tercih edilir. Nitekim bir kimsenin evli olan cariyesi bir c;ocuk
dogursa ve babas1 ile birlikte sahibi de o c;ocugun kendisine ait oldugunu iddia
etse, sahibinin iddias1n1n gec;erliligi, babanin iddiasindan daha zay1ft1r.
Bu konuda biz Hanefller de ~oyle deriz: Sat1c1n1n iddias1 hukmen daha
oncelikli say11ir. c;:unku bu iddia, cariyenin gebe kald1g1 vakte dayan1r. c;:unku
cariye, onun mulkunde iken gebe kalm1~t1. Alic1n1n iddias1 ise, cariyenin gebe
kald1g1 vakte dayanmaz. c;:unku o, cariyeye daha sonra sahip olmu~tur. Nesep
iddias1nda once sat1c1 bulunsayd1, c;ocugun nesebi onun ic;in sabit olacakt1. Onun
Sat1m Siizle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ t83

iddias1 hukmen daha once oldugunda da boyledir. Cariyenin sahibi ile birlikte,
babanin nesep iddias1nda bulunmas1 ise boyle degildir. (unku bu meselede her
ikisinin iddias1 da, ayni vakte dayan1r. Ancak babanin iddiasin1n ko~ulu, cariyeyi
kendisine nakletmektir. Onun davasina efendinin davas1 da biti~ince bu ko~ulun
bulunmas1 imkans1z olur.
Soylediklerimizi daha da ai;abiliriz: Allc1nin iddias1, cariyenin ozgurlugunu
gerektirir. (unku kadin onun mulkiyetinde iken gebe kalmam1~t1r. Cariyenin
ozgurlugunu iddia etmek, onu ozgur kilmak gibidir. Sat1cin1n iddias1 ise cariye
onun uzerinde vela hakkin1n oldugunu ii;erir. (unku onun iddias1na gore cariye,
kendi mulkunde iken gebe kalm1~t1r. Bu, ayn1 anda sat1c1n1n cariyenin kendisinin
mulku oldugunu, al1c1n1n ise, onun ozgur kilind1g1n1 iddia etmesi gibidir. Sat1c1n1n
iddias1 onceliklidir.
Cariye satild1ktan alt1 ay gei;tikten sonra dogurur da, sat1c1 ve al1c1 birlikte
i;ocugun nesebini iddia ederlerse, al1c1n1n iddias1 onceliklidir. (unku cariyenin,
sat1c1nin mulkunde iken gebe kald1g1 tam olarak belli degildir. Bu durumda sadece
sat1c1 nesep iddiasinda bulunsa, al1c1 onu dogrulamad1ki;a davas1 dinlenmez.
Sat1c1nin davas1 ile birlikte al1c1n1n da davas1 oldugunda, sat1cinin davas1n1n
dinlenmemesi daha da onceliklidir.
Al1c1 satin ald1g1 cariyeyi ozgur kilsa sonra da sat1c1, kad1nin sat1ld1g1 gunden
alt1 ay gei;meden dogurdugu i;ocugun nesebinin kendisine ait oldugunu iddia
etse, i;ocugun nesebi sat1c1ya ait kabul edilir. (unku bu i;ocugun nesebe ihtiyac1
vard1r. Anne ozgur kil1nd1ktan sonra nesep sat1c1 ii;in sabit olur. Fakat bu hukum,
annenin ozgurlugune kavu~masin1 bozmaz. (unku bir kolenin ozgur k1l1nmas1,
bozulmas1 mumkun olmayan tasarruflardand1r. Bazen anneye annelik hakk1
verilmeden de i;ocugun nesebinin sabit olmas1 caizdir. Al1c1nin anneyi degil de
i;ocugu ozgur k1lmas1 durumu ise bunun aksinedir. (unku burada sat1c1n1n anne
hakk1ndaki iddias1 gei;ersizdir. (unku onun maksad1, i;ocuktur. Anne i;ocuga
tabidir. As1ldaki iddias1 gei;erli olmay1nca, onun satilmas1 konusundaki iddias1n1n
gei;erli sayilmas1 ii;in ugra~makta anlam yoktur. Annenin, ummu veledlik
konusundaki hakk1 ise, tabidir. Tabideki hukmun subutunun imkans1z olu~u.
asildaki hukmun subutuna engel degildir. Bundan dolay1, i;ocugun nesebi sat1c1ya
ait olur. Bu durumda, sat1~ bedeli, i;ocugun degeri ile annesinin degerine
bolu~tOrulur. Sat1c1, sat1~ bedelinden i;ocugun pay1na du~en miktan al1c1ya geri
verir. Her ne kadar bu i;ocuk annesinden, annesi kabz edildikten sonra aynlm1~ ise
de sat1~ bedelinden bir k1sm1 ona kar~il1k tutulur. (unku akit bozulunca o, akitteki
as1I maksat durumuna gelir. Kabz konusunda ise, sat1~ta maksut olan i;ocuk yerine
gei;er. Dolay1s1yla sat1~ bedelinden bir k1sm1 onun kar~1l1g1 olur. Bundan dolay1
cariye satilmadan once dogum yapsa da sat1c1 onu satt1ktan sonra i;ocugun
nesebini iddia etse, bununla onceki mesele e~it olur.
l84 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
Cariyeyi satin alan ki~i onu satsa sonra da birinci al1c1 c;ocugun nesebini iddia
etse, bu iddia gec;erli say1lmaz. Cunku cariye onun mulkunde iken gebe
kalmam1~t1r. Onun nesep iddias1nda bulunmas1, cariyenin ozgur oldugunu iddia
etmesi gibidir. ML.ilk elinden c;1kt1ktan sonra, gec;erliligi olmaz. Fakat ilk sat1c1
c;ocugun nesebinin kendisine ait oldugunu iddia etse, onun davas1 gec;erlidir.
Clinku cariye onun mulkunde iken gebe kalm1~t1. Bozulma olasil1g1 konusunda
ikinci sat1m da birincisi gibidir. Sat1c1n1n iddias1na itibarla her iki akitte bozulur.
Cariye, sahibinin yaninda ikiz c;ocuk dogursa, sonra bunlardan birisini satsa ve
al1c1 onu ozgur k1lsa, sonra da sat1c1 elindeki c;ocugun nesebini iddia etse, her
ikisinin nesebi de sabit olur. Cunku iki c;ocugun da neseplerinin isbatina ihtiyac;lari
vard1r. Cocuklardan birisi, sat1c1nin mulkunde oldugu durum uzere kal1r. Sonra
al1c1nin diger c;ocugu ozgur kilmas1 hukmen bozulur. Cunku bu c;ocuklar ikizdirler.
Tek bir spermden yarat1lm1~lard1r. Birisinin aslen ozgur olu~unun zorunlu sonucu
olarak, digeri de as1ldan bzgurdur. Onun aslen bzgur olu~unun zorunlu sonucu
olarak da, al1c1n1n onu bzgur k1lm1~ olmas1n1n ve onda vela hakk1 olu~unun
gec;erliligi kalmaz. Bundan once gec;en; al1c1nin anneyi ozgur kilma meselesi ise
bbyle degildir. Clinku nesebin subutunun ve ananin bzgur olmasinin zorunlu
sonucu, al1cin1n anneyi bzgur kilmas1ni bozmay1 gerektirmez. Bunu ~u ~ekilde de
ac;1klayabiliriz: Ozgur kilma meselesinde al1c1nin bzgur kilmas1ni bozacak olursak,
kad1n sat1c1ya ummu veled olarak doner. Onun ozgurlugune hukmedildikten
sonra, sat1cin1n mulkiyet nedeniyle onunla ili~ki kurabilme hakk1 dogar. Bu da caiz
degildir. Bu meselede ise, al1c1nin c;ocugu ozgur kilmas1ni gec;ersiz saysak, onda
daha guc;lu bir ozgurlugu isbat ediyoruz. Bu da, aslen ozgur olu~udur. l~te iki
mesele aras1ndaki fark budur.
Dogrusunu Allah (cc) bilir.

GAYRi MOSLiM VATANDA~LARIN (ZiMMiLERiN) SATl~I


ba~ka bir zimmlden kuc;uk olsun buyuk
92
Bir zimmlnin , muslumandan veya
olsun, musluman bir kale satin almas1 Lie; Hanefl imam1na (rh a.) gore caizdir.
$afil (rh.a.)'ye gore ise caiz degildir. Onun deli Ii ~u ayettir, .:r-.i.Gjj ~I ~ C,Jj,
~~~~I ,_fa "Allah kafirler fr;in mu'minler aleyhine as/a bir yo! vermeyecektir."
(en-Nisa 4/141)

Musluman uzerinde musluman olmayan ic;in mulkiyetin sabit gorulmesi, onun


ic;in musluman uzerinde en guc;lu yol vermektir. Bunun anlam1 ~udur: lslam'a sayg1
[13/131] olarak, musluman olmayanin bu akitteki maksad1na itibar edilmez. Kafirin,

92
Zimmi; Islam ulkesi vatanda~1 olan gayrimuslim erkek. Gayrimuslim kad1na ise "zimmiyye" denir.
Kendilerine bu hakkin tan1nd1g1 kimseler "ehl-i zimmet" diye isimlendirilir. t;:unku bunlar
Muslumanlann guvencesi alt1na girmi~ ve bir tak1m haklara sahip olmu~lard1r.
Sat1m Sozle~mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 185
musluman olan hanim1 ile evliliginin devam1 kabul edilmedigi gibi, musluman kole
uzerindeki mulkiyetinin devam1 da kabul edilmez. Oysa sat1m akdinden maksat,
alinan maldaki mulkiyetin surekli olmas1d1r. Bundan dolay1 ge~ici sure i~in yapilan
sat1m akdi ge~ersizdir. Gayri muslimin bir musluman1 mulk olarak elinde tutmay1
surdurmesi yasakt1r. Hatta elinde bir musluman kole varsa satmas1 i~in zorlan1r.
Elindeki musluman uzerindeki mulkiyeti surdurmesi caiz olmay1nca, satin almakla
ona sahip olmas1 hi~ ge~erli olmaz. Musluman olmayan birisinin musluman bir
kole uzerindeki sonradan elde ettigi mulkiyetin devam1nin yasak olu~u. onun i~in
yeni bir mulkiyetin olu~mas1n1n caiz olmad1g1na delildir. Nitekim nikahta da durum
boyledir.
Musluman olmayan birisinin bir musluman1 zillet (horluk) alt1nda
bulundurmas1 caiz degildir. Onun musluman bir koleye sahip olmas1 onu zillet
alt1nda bulundurmas1 demektir. Bundan dolay1 kafir, bir musluman1
kolele~tiremedigi gibi onu satin alamaz da. (unku onun musluman1 satin almas1,
mulkiyet nedeni yenilendigi i~in yeni bir mulk sayi11r. Yine bu yuzden, gayri muslim
birisi musluman bir koleyi bir muslumana satsa, bu kole ay1p nedeniyle sat1c1ya geri
verilemez. (unku bu, onu yeniden kolele~tirme anlam1ndad1r. Musluman bir
kolenin miras olarak kafire ge~mesi ise boyle degildir. (unku mirasta, miras
b1rakana ait olan mulkiyet miras~inin elinde devam ediyor demektir. Bundan dolay1
musluman satin almakla, ~araba sahip olamad1g1 durumda, miras yoluyla ona
sahip olabilir.
Gayri muslimin musluman kolesini bir muslumana satmas1 caizdir. (unku
sat1~la kafirin musluman uzerindeki mulkiyeti ve onu zillette tutmas1 kalkmakta ve
kole bir musluman1n emrine ge~mektedir. Kafirin emrinden ~1kmas1n1 gerektiren
neden ge~erlidir. Yasak olan, musluman1n kafirin emri altina girmesidir.
Bu meseledeki yasakl1k yasaklanan ~eydeki bir ozellikten dolay1d1r. Oyle Gayri
muslimin,
olunca, akdi fasid k1lar. Gormez misin musluman olmayan ki~i, musluman olan
muslliman
han1m1n1 bo~ayabilir. Fakat musluman bir kadinla evlenemez. kansm1
bo~amas1
Bir kimsenin kole olan babas1n1 satin almas1, baban1n oglunun emrine girmesi
yasak olsa da yukardakinin aksine caizdir. (unku onu satin almakla, baba
ozgurlugunu kazanacak ve kolelik zilletinden kurtulacakt1r. l~ler sonu~larina gore
degerlendirilir. Sonucu bak1m1ndan bu satin al1~, babay1 zillete du~urmek degil ona
ikramd1r. Bundan dolay1 biz musluman olmayan ogulun, musluman olan kole
babas1n1 satin almas1nin caiz oldugunu soyluyoruz. Ayn1 ~ekilde bir gayri muslim,
bir muslumana ~u bin dirhem kar~1l1g1nda koleni ozgur k1I, dese bu caizdir. Kole
once kafirin mulkiyetine girer. Pe~inden de hemen bzgur olur. Bu, damari yararak
kan almaya benzer. (unku damari yarmak yaralama oldugu i~in ihtiya~ olmaks1z1n
yapllmas1 caiz degildir. lhtiya~ durumunda ise tedavi olur. Bu soyledigimizi ~u
ger~ekle~tirir: Kafir, musluman1 satin almakla onu teslim alma yetkisi kazan1r.
186_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'l-Mebsfit
Kafirin bir muslumana, mulkteki tasarruf ile tasarruf edecek ~ekilde sahip
olmasinda, onu a~agilama anlam1 vard1r. Satin ald1g1 zaman hemen ozgur olacak
ki~i ic;in ise boyle bir durum soz konusu degildir.
"Kafir satin ald1g1 musluman koleyi teslim almaktan kac;1nabilir." denilirse,
buna ~oyle cevap veririz: Kac;ak kole de oldugu gibi, satin alma geregi olarak,
teslim alman1n gerc;ekle~meyecegi bir ~eyi satin almak caiz degildir. c;:unku teslim
almadan once, sat1m konusu olan mal telef olacak olsa, akit batil olur. Boyle bir
~ey akde biti~tigi zaman da akdin kurulu~una engeldir. ~u mesele buna delildir:
lhramdaki birisi esans satin alsa, ona sahip olamaz. c;:unku ihraml1 iken ona sahip
olmas1 yasaklanm1~t1r. lhraml1n1n bir av satin almas1 da ayni gerekc;eden dolay1
yasakt1r. Avlanmak suretiyle av hayvan1na malik olamayacag1 gibi, satin almakla da
sahip olamaz. Ayni ~ekilde kafir de, musluman koleye sahip olamaz.
Bu konuda biz Hanefllerin delilimiz, Kur' an ve Sunnet'teki al1m sat1m akdini
caiz k1lan delillerin genel anlam1d1r. Bunun akll gerekc;esi de ~udur: Kafir,
musluman olan kolesini satabildigi gibi, musluman1 satin alabilir de. c;:unku bir
~eydeki tasarrufun gec;erliligi, tasarruf sahibinin ehliyetine ve uzerinde tasarrufta
bulunulacak ~eyin (mahallin), tasarrufu kabulune goredir. Tasarrufa ehil olma
konusunda da musluman ile kafir arasinda fark yoktur. Bu meselede mahal (konu)
[13/132] de, uzerinde tasarrufta bulunulmaya uygundur. c;:unku musluman kole, hem
musluman hem de kafir ic;in lslam'a gore degeri olan bir mald1r. Gormez misin
satin almada oldugu gibi satmak da, lslam'a gore degerli mal olan bir mahalli
(konuyu) gerektirir. Kafirin musluman koleyi sat1~1n1n gec;erliligi onun kendisi
hakkinda degerli bir mal olduguna delildir. Ote yandan bu sat1~1 gec;erli saymak,
onun kole uzerindeki mulkiyetini ac;1ga c;1karmakt1r. Dolay1s1yla bu sat1~1n
kendisinde, kafirin musluman1 kuc;uk du~urmesi anlam1 yoktur. Bundan anla~1l1yor
ki, kafirin musluman koleyi satin almas1nin yasak olu~u, akdin kendisindeki bir
anlamdan dolay1 degildir. Onun maksad1 olan; koleyi mulkiyet yoluyla zorla
kullanmadan dolay1d1r. Bu da Cuma namaz1 vaktinde yapilan sat1m sozle~mesinde
oldugu gibi, satin alman1n gec;erliligine engel degildir. Bu yuzden, ogul babas1n1
kuc;uk du~urmekten yasakland1g1 durumda kole olan babas1n1 satin almaya te~vik
Haram bir edilmi~tir. c;:unku onun babas1n1 satin almaktan maksad1, onu kullanmak degildir.
fiille bir
taate Eger satin alman1n kendisi satin alinan koleyi kuc;uk du~urmek sayilsayd1, o zaman
yonelmek bir kimsenin yak1n akrabas1n1 satin almas1 caiz olmazd1. c;:unku sadece gunah bir
fiille ula~ilabilen taatlara yonelmek caiz degildir.
Bu sozun gerc;egi ~udur: Satin almakla sat1lan mal1n niteligi degi~mez. c;:unku
o kole, satin al1nmadan once mald1. Satin al1nd1ktan sonra yine mald1r. Ancak, bir
muslumanin mal1 olmaktan c;1kar. Kafirin mal1 durumuna gelir. Buda dlnen caizdir.
Gormez misin kafir, musluman bir koleye miras yoluyla sahip olabilir. Mirasc;1l1kla,
mal1n kendisine bagland1g1 ki~i degi~ir ama, onun mall1ginda bir degi~iklik olmaz.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 187

Dalay1s1yla satin almanin kendisi, satin alinan musluman koleyi zillete du~urmek
say1lamaz. Kolele~tirmek ise boyle degildir. (:unku anunla, kolele?tirilen insan1n
niteligi degi?ir. Onceden mulk sahibi alan ki?i, kendisi mulk durumuna donll?ebilir.
Mulk alma, mulk sahibi alma ile kar~1la~t1rild1g1nda, mulk alman1n en buyuk zillet
aldugu gorulur. Bunu bir kafirin bir muslumana yapmas1 ise asla me?ru degildir.
Nikah da boyledir. (:unku nikah akdi ile, nikah mahallindeki (kanusundaki)
mulkiyet yenilenir. Bundan dalay1 musluman erkegin, temelde musluman kad1n
uzerinde boyle bir yalla mulkiyet hakk1nin almamas1 gerekir. Ancak ~ehveti
yat1?t1rma ve neslin devamin1 saglama zarunlulugundan dalay1 dinimiz bu hakk1
me~rQ gormll?tUr. Fakat kafirin musluman bir han1ma nikahla sahip almas1, anu
kuc;uk du~urmektir. Dalay1s1yla musluman bir hanim1n bir kafirle evlenmesi caiz
degildir. Gormez misin kafirin musluman alan e~i uzerindeki nikah mulkiyeti
devam eder. (:unku bu mulkiyeti devam ettirmek, nikah akdinin kanusu alan
kad1n1n degi~mesi demek degildir. Bir kafirin musluman bir koleyi satin almas1 ise,
a muslumani zillete du~urmek anlam1ndad1r.
Bu soylediklerimizi ?U ?ekilde daha da ac;abiliriz: Nikah akdine kanu alu~. Gayri
kanunun niteligine itibarlad1r. Bundan dalay1, bir muslumanin Mecusi (ate?e mi.islim bir
erkegin,
tapan), murted (lslam'dan c;1km1?) veya sut karde?i alan bir kad1nla evlenmesi caiz mi.isli.iman
degildir. Musluman kad1n da kafir ic;in nikaha kanu degildir. Kanu bulunmad1g1 kadmla
evlenmesi
ic;in de, musluman kadinla bir kafir evlenemez. Fakat eskiden var alan nikah
devam eder. (:unku burada kanu alu~un artadan kalkmas1, her an degi?ecek
durumdad1r. Bundan dalay1, kafirin musluman kadinla nikahlanmas1 caiz degildir.
Fakat eski nikah devam edebilir. Bu, kad1nin iddet beklemesi nedeniyle ba~ka birisi
ile evlenememesine benzer. Kendisi ile sat1m akdinin tamamland1g1 teslim almada
da, teslim al1nan koleyi alc;altma anlam1 yaktur. (:unku teslim alma, sat1c1nin,
alic1nin mal1 eline almas1na imkan vermesidir.
Bir kafirin musluman bir koleyi satin almas1, ihraml1 birinin av satin almas1na
da benzemez. (:unku ihramll ic;in av1n bizzat kendisi haramd1r. Allahu Teala ?Oyle
buyurmu~tur:

"/hram/1 oldugunuz surece kara av1 size haram kt!tndt." (el-Maide 5/96)

Buna gore nasil ki ?arap musluman ic;in degerli (mutekavvim) alan bir mal
degilse, av da ihraml1 ic;in degerli bir mal degildir. Bundan dalay1 biz Hanefllere
[13/133]
gore muslumanin ~arap satmas1 da satin almas1 da caiz degildir. Bu yasakl1k,
satilan ~eyin sat1lmaya kanu bir mal olmad1g1 ic;indir. Ozerinde durdugumuz mesele
ise boyle degildir. Biz burada, musluman bir koleyi satin alan kafirin maksad1n1 hie;
kabul etmedigimizi soylemiyaruz. Aksine a kafir musluman alursa, yapt1g1 akit
gec;erlidir. Ote yandan satin almanin geregi, maldaki mulkiyetin sabit olmas1d1r.
lSS _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
Mulkiyeti devam ettirmek ise, akdin geregi degildir. Yasak olan, mal uzerindeki
mulkiyeti devam ettirmek oldugu ic;in bu, satin alman1n me~ru olu~una engel
degildir. Nitekim bir musluman, lslam'dan c;1kan bir koleyi satin alabilir. Fakat onun
uzerindeki mulkiyetini surdurmesi yasakt1r. Bu konu iyice du~unuldugunde anla~ll1r
ki, boyle bir sat1~1 gec;erli saymak musluman1 degil, kafiri kuc;uk du~urmektir.
CLinku bu sat1~in gec;erli sayllmas1 durumunda, musluman olan kole kafire davac1
olur. Onu mahkeme kap1sina getirir. lstese de istemese de kendisini satmaya
mecbur eder. l~te bundan dolay1 boyle bir tasarruf, kar~1 goru~ sahiplerinin delil
ald1klan, ~ ~ ~j.JI J.s- .:.r.)LS':i! :.iii ~ J.J ~ "Allah kafirler ir;in mu'minler
a/eyhine as/a bir yo/ vermeyecektir" (en-Nisa 4/141) ayetinin kapsam1na girmez. Aynca
bu ayet, ahiret hukumleri ile ilgilidir. $u ayet bu sozumuze delildir:

A 4..4wjl - ... ('~.~ ! ~~~ ~ i_; }..


"('. - .. i Y- r-=-= r--:: r
"Allah (cc) Kiyamet gunu arantzda hukmedecektir." (en-Nisa 4/141)
Hanefllerle $afil (rh.a) arasindaki bu goru~ aynl1g1 kafirin mushaf satin
Kafirin
Mushaf almas1nda da kendisini gosterir: $afil (rh.a.)'ye gore bir kafirin Mushaf satin almas1
satin almas1 gec;erli degildir. CLinku 0, Mushaf1 hafife al1r. Bu, da muslumanlar ic;in bir zuldur
(horluktur).
Biz Hanefllere gore ise satin alabilir. Cunku Mushaf1 satin alman1n kendisinde,
Muslumanlann alc;altllmas1 soz konusu degildir. Bu konuda bizim goru~umuz daha
guc;ludur. Kafir Mushaf1 kuc;umsemez. CLinku o, Kur'an'1n Allah (cc) kelam1
oldugunu kabul etmese de, onun faslh bir kelam oldugunu ve c;ok yuce hikmetler
ic;erdigini bilir. Dolay1s1yla onu kuc;umsemez.
Hanefllere gore, musluman bir kole satin alan kafir, o koleyi bir muslumana
satmas1 ic;in zorlan1r. cunku kole onun mulkiyetinde b1rak1lsa, onu zorla ve
kuc;umseyerek kullan1r. Bu da musluman ic;in bir zillettir. Onu ic;in bu zilleti
gidermek maksad1yla bir muslumana satmas1 ic;in zorlan1r. Ba~ka bir kafire
satmas1na izin verilmez. $u kadar var ki, satarsa bu sat1~ gec;erlidir. Fakat,
muslumani bu zilletten kurtarma maksad1 gerc;ekle~meyecegi ic;in, satmas1na izin
verilmez.
Kafir, satin ald1g1 Mushaf1 da bir muslumana satmas1 ic;in zorlan1r. CLinku ona,
gerektigi gibi sayg1 gostermez. bte yandan Kur'an onun mulkiyetinde b1rakllsa,
ona pis olarak dokunur. Oysa Allahu Teala ~oyle buyurmu~tur:

"Mu~rik/er ancak bir pisliktir." (et-Tevbe 9/28)

"Ona ancak, temizlenenler dokunabilir." (el-Vak1a 56179)


Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 189

Bundan dolay1, kafir satin ald1g1 Mushaf1, bir muslumana satmas1 ic;in zorlanir.
Zimmlye ait bir kale musluman olursa, sahibi onu bir muslumana satmas1 ic;in
zorlan1r. Ancak bu, belki musluman olur umuduyla zimmlye, musluman olmas1
teklif edildikten sonra olur. Eger musluman olursa kalesi elinde b1rak1l1r. Musluman
olmazsa satmas1 ic;in zorlan1r. Nitekim bir kafirin han1m1 musluman oldugunda da,
kendisinden musluman olmas1 istenilir. Kabul etmezse kans1 ile aras1 aynl1r. $u
kadar var ki, bir kad1na nikah yoluyla sahip olmak, ona mal gibi sahip olmak
degildir. Bundan dolay1 kafir ile, musluman olan hanim1nin aras1 aynld1g1nda,
bunun ic;in kocaya bir ?ey verilmez. Oysa, zimmlnin sahibi oldugu kale degeri olan
bir mald1r. Zimmet akdi ile koruma alt1na al1nm1?t1r. Onun ic;in, kar?1l1ks1z olarak
azgur kild1rmak suretiyle elinden al1namaz. Ancak bir muslumana satmas1 suretiyle
elinden al1nir. Mal1nin kar?1l1g1n1 almas1 ic;in, deger fiyat1na bir muslumana satmaya
zorlanir. Baylece maksat hasil olur.
Bir gayri muslim vatanda?1n kalesi, cariye bir kadinla evli olsa ve bu kalenin o
kadindan kuc;uk bir c;ocugu bulunsa, bu durumda iken kale musluman olsa, gayri
muslim vatanda? (zimml) hem kaleyi hem de kuc;uk c;ocugunu satmas1 ic;in zorlan1r.
c;unku babas1n1n musluman olmas1 ile kuc;uk c;ocuk da musluman olmu?
sayll1r. Bu sat1? anne ile c;ocugunun aras1n1 ay1rmak da olsa, vacip olan bir haktan [13/134]
dolay1 olmu?tur. Nitekim kale olan kuc;uk c;ocuk bir cinayet i?lese de, o cinayet
kar?il1ginda cinayete ugrayan tarafa verilse veya bir bore; altina girse de, borcun
adenmesi ic;in sat1lsa bu caizdir. Oysa bu, anne ile c;ocugunun aras1n1 ay1rmakt1r.
Fakat bu ay1rma sadece c;ocuk uzerindeki bir haktan dolay1 oldugu ic;in gec;erli ve
dogrudur.
EbO Yusuf (rh a )'tan, c;ocugun sat1lma zorunlulugu olan her yerde onunla
birlikte annesinin de sat1lmas1 gerektigine dair bir garu? rivayet edilmi?tir. Bu
garu?un gerekc;esi, annenin de c;ocugun da sat1m akdine konu olabilecek durumda
olmaland1r. Dolay1s1yla aralann1 ay1rmak ic;in bir zorunluluk yoktur.
Bir musluman ile bir kafirin ortak mall olan kale musluman olsa; kafir,
kaledeki payin1 muslumana satmas1 ic;in zorlan1r. Bu, parc;anin butUne k1yaslanmas1
yoluyla vanlm1? bir hukumdur.
Gayri muslim vatanda?a ait bir kale musluman olduktan sonra sahibinin
onunla mukatebe 93 anla?mas1 yapmas1 gec;erlidir. c;unku kale musluman olduktan
sonra da zimmlnin onun uzerindeki mulkiyeti devam eder. Onunla yapt1g1
mukatebe anla?mas1nin gec;erliligi, ondaki mulkiyetine itibarlad1r. Ote yandan,
mukatebe anla?mas1 ile, muslumandaki zilleti giderme maksad1 hemen gerc;ekle?ir.
c;unku art1k o kale, kendisine ve kazancina sahip alma bak1m1ndan azgur gibidir.

93
Efendisiyle belli bir paray1 ~al1~1p getirdiginde bzgur olacagma dair kblenin yapt1g1 anla~maya
mukatebe anla~mas1 denir.
190_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

Art1k zimml olan sahibi onu, mulkiyet yoluyla zorla c;al1~t1rmaz. Umulur ki kole
kitabet bedelini kazan1r ozgurlugune kavu~ur. Maksat hasil olur. Fakat kitabet
bedelini kazanamazsa, o zaman zimml, koleyi satmas1 ic;in zorlanir. c;:unku kole
bedeli getirmekten aciz duruma du~erse, zimmi onu satmaya zorlanir. Onun aciz
duruma du~mesiyle kitabet anla~mas1 son bulur. Bu anla~madan once uygulanmas1
gereken hukum ortaya c;1kar. 0 da koleyi bir muslumana satmaya zorlanmas1d1r.
Zimml, musluman olan kolesi ile mukatebe anla~mas1 yapmaz da onu
musluman veya kafir birinin yan1na rehin verirse, onu satmas1 ic;in zorlanir. c;:unku
rehin vermekle maksat has1I olmaz. bte yandan o koleyi, rehin verenin izni ile
rehin alan rehin alan1n izniyle de rehin veren kullanir. Aynca rehin verildikten sonra
da kole, sat1m konusu olmaya devam eder. Oyleyse, sahibi onu bir muslumana
satmas1 ic;in zorlan1r. Mukatebe anla~mas1 yapt1ktan sonra ise, kitabet devam ettigi
surece o kole sat1m konusu olmaya uygun degildir. Rehin olan kole sat1ld1g1nda,
onun bedeli alacakl1ya rehin olarak b1rak1l1r. c;:unku rehin sozle~mesi, zimmlnin o
koledeki mulkiyetine itibarla gec;erlidir. O satlld1g1nda, hukmu bedeline ge~er.
Rehin alan da onun bedelini allr.
Zimml, musluman olan kolesini c;al1~t1rmak ic;in musluman veya kafir birisi ile
kira sozle~mesi yapt1g1nda da hukum boyledir. Kafirin musluman uzerindeki
mulkiyetini kald1rmaya yonelik maksat, kiraya vermekle ger~ekle~mez. Aksine
bunda alc;altma anlam1 ger~ekle~ir. Kole, kiraya verildikten sonra da sat1m konusu
olmaya devam eder. Dolay1s1yla zimml sahibi bu koleyi satmaya zorlan1r. Satlld1g1
zaman da rehnin aksine, kira sozle~mesi gec;ersiz duruma gelir. Nitekim kiraya
veren ki~i, kiracin1n nzas1 ile kiraya verdigi mal1 satsa kira sozle~mesi gec;ersiz olur.
Oysa rehin veren ki~i, rehin alan1n nzas1 ile rehin mal1 satsa, bedeli rehin olarak
kalmaya devam eder.
Zimml olan bir kimse, kafir olan kolesini rehin verse veya kiraya verse, sonra
da kole rehin alanin veya kiraya tutanin elinde musluman olsa; bana gore, sahibi
koleyi satmaya zorlan1r. Musluman bir kolenin kafirin mulku olarak kalmas1na izin
verilmez. c;:unku, satmas1 i<;in zorlanmazsa daha once de soyledigimiz gibi
musluman1n zillet ic;inde kalmas1 kabullenilmi~ olur. Oysa o mulkiyetin kald1nlmas1
maksad1yla koleyi satmas1 ic;in zimmlyi zorlamak gerekir.
Zimml birisi, cariyesinin ozgurlugunu kendi olumune baglasa veya cariye,
sahibinden bir c;ocuk dogursa; bu, ister cariyenin musluman olmas1ndan once
olsun ister sonra, cariye kendi degeri olan paray1 kazanip getirmesi ic;in c;al1~t1nl1r.
c;:unku bu durumdaki cariyenin satilmas1, ozgurlugu hak ettigi ic;in mumkun
degildir. Oyle olunca, degeri olan paray1 kazanincaya kadar c;all~t1nlmak suretiyle
kafirin mulkiyetinden ~1kartilmas1 gerekir. Bu c;al1~t1rma, mukatebe anla~mas1
hukmundedir. Zufer (rh.a)'e gore cariye hemen ozgur olur. Degerini kazanincaya
kadar c;al1~mak onun borcudur. ~afil (rh.a.)'ye gore ise, Zimml cariyeyi ba~ka bir
Sat1m Sozle§mesi Kitabt I9 I
mi.lsli.lmana satmas1 ii:;in zorlan1r. Bu mesele, 1tak (kale ozgi.lr kilma) konusunda (13/135]
gei:;ti.
Bir gayri mi.islim, i.ic;; gi.in muhayyer olma ko~ulu ile kolesini satsa ve o
kale mi.isli.iman olsa, sat1cmm muhayyerlik hakk1 devam eder.
(:i.lnki.l kolenin mi.lsli.lman olmas1 onun sat1~1na engel degildir. Sat1~1n
devam1na engel olmamas1 onceliklidir. Sat1c1, muhayyerligine dayanarak bu akdi
bozarsa, o koleyi bir mi.lsli.lmana satmas1 ii:;in zorlan1r. (:i.lnki.l onceki sat1~, hie_;
olmam1~ gibi kabul edilir. Eger muhayyerligini di.l~i.lri.lp sat1~a yi.lri.lrli.lli.lk kazand1rsa
o zaman da satin alan ki~i kafirse, o, sat1~a zorlan1r. Nitekim kale mi.lsli.lman
olduktan sonra sat1ld1g1nda da yeni sahibi onu satmas1 ii:;in zorlan1r. Muhayyerlik
al1c1n1n oldugu zaman da hi.lki.lm boyledir. Eger al1c1 akdi bozarsa; sat1c1 kafirse o,
koleyi bir mi.lsli.lmana satmas1 ii:;in zorlan1r. Eger al1c1 akdi yi.lri.lrli.lge sokarsa ve
mi.lsli.lmansa kale kendisinin olur.
Bir gayri mi.lslim, mi.lsli.lman bir koleyi fasid bir akitle satin alsa ve teslim alsa
sat1c1ya geri vermesi ii:;in zorlan1r. Sat1c1 mi.lsli.lman olsun kafir olsun e~ittir. Sonra
da sat1c1 kafirse koleyi bir mi.lsli.lmana satmaya zorlan1r.
(:i.lnki.l fasid olan bir sat1m akdinin dlnen bozulmas1 gerekir. Akdin bozulmas1
ile, kolenin mi.lsli.lman olmak suretiyle elde ettigi hak ortadan kalkmaz. Sat1c1
kafirse, onu bir mi.lsli.lmana satmaya zorlan1r. Her iki hakk1n da gozetilmesi
mi.lmki.lnken, birisinin terk edilmesi caiz degildir. Bu durumda sat1c1 uzakta olur da
kale allc1y1 mahkemeye verirse; bu akit, al1c1ya ald1g1 mal1 satma imkan1 veren bir
akit ise, hakim onu satmaya zorlar. (:i.lnki.l al1c1 o kolenin sahibidir. Sat1c1 ortada
olmad1g1 ii:;in fasid olan akdin bozulma imkan1 yoktur. Mi.lsli.lmanin bir kafirin
mi.llkiyetinde b1rakilmas1 ise caiz degildir. Onun ii:;in, al1c1 koleyi bir mi.lsli.lmana
satmaya zorlan1r. Boyle yapi11r. (:i.lnki.l sat1~1n sat1c1 gelinceye kadar geciktirilmesi
koleye zarar verir. Onu bir kafirin mi.llkiyetinde b1rakmakt1r. Bu da dlnen yasakt1r.
Eger akit al1c1ya ald1g1 mal1 satma imkan1 vermeyen bir akitse, o zaman al1c1 o
koleye sahip olmam1~ demektir. Dolay1s1yla koleyi satmas1 ii:;in zorlanamaz. Fakat
ba~kas1na ait bir mi.llk, al1c1n1n elinde ya emanet olur, ya da gasbedilmi~ bir mal
gibi, onun odeme sorumlulugu alt1nda bulunur.
Bir mi.lsli.lman, bir kafirden fasid bir akitle mi.lsli.lman bir kale satin alsa, bana
gore akit fasid oldugu ii:;in sat1c1ya geri vermeye zorlan1r. Daha sonra da kafir,
koleyi satmaya zorlan1r. Boylece her iki hak da yerine getirilmi~ olur. Sat1c1 olan
kafir kay1psa, kale oldugu ~ekilde mi.lsli.lman1n elinde b1rakil1r. (:i.lnki.l mi.lsli.lman1n
mi.lsli.lman bir koleye sahip olmas1, onu ali:;altma anlam1nda degildir.
Bir mi.lsli.lman1n mi.lsli.lman kolesini bir kafire bag1~lamas1 (hibe etmesi) veya
sadaka olarak vermesi caizdir. Fakat kafir ba~ka bir nedenle sahip oldugundaki gibi
o koleyi satmaya zorlan1r. Mi.lsli.lman bag1~lad1g1 koleyi geri almak isterse, kafir onu
192 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit

satmad1g1 veya bag1?layan muslumana o kale kar?1l1g1nda bir mal vermedigi surece
alabilir. Bag1?lama konusunda kafir aynen musluman gibidir.
Kafir birisi, musluman kolesini bir muslumana hibe etse, sonra da hibesinden
donup onu geri almak istese alabilir. (unku onun hibeden donme hakk1, kale
kar?1l1g1nda kendisine bir mal verilmedigi surece sabittir. Bu hak, kolenin
musluman olmas1 ile ortadan kalkmaz. Fakat hibeden dondugu zaman onu
satmaya zorlan1r.
Bir h1ristiyanin kolesi musluman olsa ve hakim kendisini koleyi satmaya
zorlasa o da koleyi satsa, sonra ba?ka bir h1ristiyan c;1k1p, muslumanlann tanikl1g1
ile kolenin kendisine ait oldugunu isbat etse, ancak o s1rada al1c1 koleyi ozgur
kilml? olsa bu ozgur k1lma gec;ersizdir.
(unku kolenin ba?ka birisine ait oldugu ac;1ga c;1k1nca, al1c1nin ona sahip
olmad1g1 anla?1lm1?t1r. Boyle olunca da ozgur kilmas1 gec;ersizdir. Ote yandan,
koleyi kendisine satan ki?i onun sahibi degilmi? demektir. Dolay1s1yla, hak sahibi
olan ki?i koleyi al1r. Fakat bir muslumana satmaya zorlanir. Buradaki sat1?1n, -
hakimin emri ile oldugu ic;in, hak sahibi h1ristiyan oldugunda, onun hakk1nda
[13/136]
gec;erli olmas1 gerektigi soylenemez. (unku hakim musluman olmak istemedigi
ic;in, koleye gorunu?te sahip olan ki?iyi satmaya zorlam1?t1r. Bu da as1I hak sahibine
gec;mez. (unku sat1? gunu o ortada yoktu. Olsayd1 belki de musluman olacakt1.
H1ristiyan bir kad1n bir muslumanin e~i olsa ve onun da musluman bir kolesi
bulunsa, kad1n bu koleyi satmaya zorlansa da kocas1 onu kuc;uk c;ocugu ic;in satin
alsa, bu akit caizdir. (unku maksat hasll olmu~. kafirin elinden c;1kmas1 ile onun
musluman uzerindeki mulkiyeti kald1nlm1?t1r.
H1ristiyan yetimlerin kolesi musluman olsa onu satmaya zorlanirlar.
(unku bu zorlamanin nedeni gerc;ekle?mi?tir. O da, bir kafirin musluman bir
koleye sahip olmas1d1r. Eger yetimlerin bir vasiyet gorevlisi (vaslsi) varsa koleyi o
satar. (unku vasiyet gorevlisi bir hak geregi olmayan sat1?ta yetimlerin yerine
gec;tigine gore, bir hak geregi olan sat1?ta oncelikle gec;er. Yetimlerin vasiyet
gorevlisi (vaslsi) yoksa hakim bir vasiyet gorevlisi atar. Koleyi yetimler adina bu
vasiyet gorevlisi satar. (unku yetimlerin yarann1 gozetmek ic;in hakimin vasiyet
gorevlisi atama yetkisi olunca, hem yetimlerin hakk1n1 korumak hem de lslam'in
sayg1nl1g1na rivayet ic;in vasiyet gorevlisi atamaya oncelikle yetkilidir.
Musluman birisinin ticarete izinli h1ristiyan bir kolesi olsa, bu kale de h1ristiyan
bir kale satin alsa ve o kale musluman olsa; eger ticarete izinli kolenin borcu
yoksa, ticaret yapan kale musluman olan koleyi satmaya zorlanmaz.
(unku borcu olmayan kolenin kazanc1 efendisine aittir. O da muslumand1r.
Ticarete izinli kolenin borcu olursa, o zaman musluman olan koleyi satmas1 ic;in
zorlanir. (unku borcu odenmedikc;e sahibi onun kazancina yabanc1 gibidir. Kolede
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 193
tasarruf etme yetkisi, sadece ticarete izinli olan koleye aittir. 0 da h1ristiyan oldugu
ic;in elindeki musluman koleyi satmas1 ic;in zorlan1r. Nitekim bir muslumanin
h1ristiyan mukatebi, musluman bir kole satin ald1ginda onu satmas1 ic;in zorlanir.
Bir h1ristiyan, musluman bir kole satin alsa ve onda bir ay1p bulup geri vermek
istese, buna izin verilir. c;:onku onu geri vermekle hakk1n1 alacak kendi zaranni
kald1racakt1r. Geri vermesinin olabilecegi son ~ey, bir sat1~ yerinde olmas1d1r. Bu da
gec;erlidir.
Bir h1ristiyanin satin ald1g1 koledeki ay1p konusunda hakim kar~1sinda kendisini Ahcmm
temsil etmesi ic;in birisini vekil atamas1 caizdir. Satin alan, koledeki ay1b1 mahkemede
vekille
gormedigine ve ona raz1 olmad1gina yemin ettigi haberi gelinceye kadar bu terns iii
gec;erlidir. Fakat vekil edenin onu gordugu ve raz1 oldugu kendisine ula~1rsa geri
veremez. Vekil edenin gelip yemin etmesini bekler. Bu hukumde, musluman ile
kafir aras1nda fark yoktur. Zahiru'r-rivaye'ye gore sat1c1 istese de istemese de
hakim koledeki ay1b1 gormedigine ve raz1 olmad1g1na dair al1c1ya yemin teklif eder.
Baz1 Hanefl alimleri ise, hakimin ancak sat1c1nin istemesi durumunda yemin teklif
edecegini soylerler. c;:unku hakim anla~mazl1klan c;ozmek ic;in atanm1~t1r.
Anla~mazl1k c;1karmak ic;in degil. c;:ogunluk Hanefiler ise ~oyle derler: Hakim
hukmunu, yan1lmas1n1 gerektiren nedenlerden korumakla gorevlidir. Her has1m
(daval1/davac1), kar~1s1ndakinin yemin etmesini istemeyi bilmeyebilir veya hakimin
heybetinden dolay1 buna cesaret edemez. Onun ic;in hakim ihtiyatl1 davran1r.
Al1c1ya ay1b1 gormedigine ve ona raz1 olmad1g1na dair yemin ettirir.
Ba~ka bir yerde de ~oyle denilmektedir: Hakim onu satil1ga c;1karmaz, geri
vermeye hukmeder. Eger vekil hakimin yan1nda al1c1n1n ay1ba raz1 oldugunu ikrar
ederse, bu al1c1y1 baglar.
Sat1c1, hakim kar~1s1nda kendisini temsil etmesi ic;in bir vekil atarsa vekilin Sat1cmm
mahkemede vekil edeni aleyhindeki ikran gec;erlidir. mahkeme
de vekille
c;:unku o, hakimin sorulanna cevap vermekte vekil edeni yerindedir. Ancak temsili
hakim vekile yemin teklif etmez. c;:unku yemin etmek ic;in vekillik olmaz. Fakat 113/1371
sat1c1 getirilir ve ona, o mal1 ay1ps1z olarak satt1g1na dair yemin teklif eder. Biz bu
meseleyi, ay1plar konusunda ac;1klad1k.
Selem ve sarf gibi akitlerden, sadece muslumanlar arasinda caiz olanlar Gayri
zimmller arasinda da caizdir. Ancak ~arap ve domuz ticareti bunun d1~1ndad1r. miislimlerin
~arap ve
Bunlar, muslumanlar aras1nda caiz olmad1g1 durumda, zimmller aras1nda istihsana domuz ticareti
gore caizdir. c;:unku bunlar, Zimmller ic;in degerli mallard1r. ~u haber de bunun caiz yapmalan

oldugunu gostermektedir: Omer b. Hattab (r a.) konak yerlerinde (veya s1n1rlarda)


gorevlendirdigi vergi memurlanna; "gayri muslimlerin domuzlann1 ve ~araplann1
satmalanna izin verin. Onlann parasindan vergilerini alin" demi~tir. Bu mesele gasp
konusunda ac;1kland1. Biz orada, zimmllerle yap1lan zimmet anla~masindaki
istisnaya itibarla faizle domuz ve ~araptaki tasarruflar aras1ndaki fark1 da belirttik.
l94 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'I-Mebsfit
Burada faizle, ~arap ve domuz aras1ndaki ba~ka bir farka deginecegiz. $arap ve
domuz, zimmller hakk1nda degerli mal olunca, biz onlann bu mallardaki
tasarruflanni gec;:erli saymazsak, bunlann mal ve degerli olu~lann1n bir anlam1
kalmaz. Bu da onlara zarar vermektir. Onlara faizi yasaklasak, bu da onlar ic;:in baz1
mall yararlann engellenmesi anlam1na gelir. (unku belki de onlar baz1 durumlarda
sadece faizli i~lemlerde bulunabilirler.

Miisliimanm Bir musluman1n ~arap satmas1 ve onun paras1ni yemesi helal degildir. Bu,
i~ki ticareti Peygamber (s.a v.)'den gelen iki had isle sabittir. Peygamber (s.a.v) bu hadislerden
yapmas1
;,;s. fa1..} :il 1 ~ diye ba~\ayan birinde "Allah (c.c.)'m ~arapta on ki~iye lanet
ettigini bildfrmi~ ve ~arap sat1osm1 da bunlardan saym1~t1r"94 . Diger hadis de ~u
~eki\dedir:

I ~. : ;
~ u-) ~
l <-t - I ~ 0 .- - • -
r.r t.? .u, I 01
: '. ' ~ .• -
r.r I~_,....
"$arab1 ic;:meyi haram eden, onu satmay1 ve parasmt yemeyi de haram
95
etmi~tir. "
Oc;:uncu bir hadis de ~byledir:

fj> 1)1 Jt;,; ~lj If;;~ 1_,isl:; lJ.~~j lJ.~ f_;J.li ~ ..:...,0_f :>~\~I vJ
~ ll<l 1 ti.:; 1::I ~
-- <.r ) -· i? -
"Allah (c.c.) YahUdilere lanet etsin. Allah (c.c.) onlara ic;: yagmt haram kt!dt.
Onlar ise, onu erittiler, satt1/ar ve parasmt yedi!er. $uphesiz Allah (c.c.) bir ~eyi
haram ettiginde, onu sattp parasmt yemeyi de haram etmi~tir. "96
Bu hadislerden ac;:1kc;:a anla~1l1yor ki, ~arap musluman ic;:in degerli bir ma\
degildir. Onu satmas1 caiz olmaz.
Bir musluman ~1ra satin a\sa ve onu teslim almadan ~1ra ~araba donu~se,
yap1lan sat1~ fasiddir.
Miisliimanm (unku ~1ra ~arap
durumuna dbndukten sonra onu teslim almak
satin ald1g1
~1ranm imkans1zla~m1~t1r. Sozle~me ile elde edilen bir mulk, ancak teslim almayla kesinlik
~araba
kazan1r. Tasarruflarda yararlan1\1r. Muslumanin ilk ba~tan ~arap satin a\mas1 caiz
donii~mesi
olmad1g1 gibi, akdin hukmu ile onu teslim almas1 da caiz degildir. Al1c1 ve sat1c1 akit
konusunda anla~maz\1ga du~se\er ve mese\eyi hakime gbtUrmek istese\er, ama
daha hakime gitmeden ~arap sirkeye donu~se, a\1c1nin sec;:me hakk1 vard1r. lsterse o

94
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/97; Eba Davad, E~ribe 2; Tirmiz1, Buya' 59; lbn Mace, E~ribe 6;
Hakim, Mustedrek, 11/37.
95
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/244; Muslim, Musakat 68; Nesa1, Buya' 90; Zeyle1, Nasbu'r-raye,
IV/72.
Bkz. Abdurrezzak, Musannef, IX/212; lbn Eba ~eybe, Musannef, IV/400; Ahmed b. Hanbel,
96

Musned, 1/247; Buhar1, Enbiya 51; Muslim, MOsakat 72; lbn Hibban, Sahih, XIV/146.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 19S
sirkeyi al1r, isterse almaz. Bu, EbQ Hanlfe (rh.a) ve EbQ Yusuf (rh a )'un g6ru~udur.
Muhammed (rh a.)'e gore ise, sat1m akdi ge<;:ersizdir. Kerhl (rh.a.) boyle haber verdi.
Muhammed (rh a.)' in goru~unun gerek<;:esi ~udur: Sat1m akdi, ~1ran1n ~araba
donu~mesi ile fasid olmu~tur. Bu akdin sirke uzerinde ge<;:erli duruma getirilmesi
mumkun degildir. Ancak yeni bir akitle sat1l1rsa ba~ka. c;:unku teslim almadan
6nceki ~arapla~ma sanki akit s1rasinda varm1~ gibi say1l1r. Musluman ~arap satin
alsa da bu daha sonra sirkeye d6nu~se, bu akit ge<;:erli duruma gelmez.
EbQ Hanlfe (rh a.) ve Muhammed (rh.a )'in g6ru~lerinin a<;:1klamas1 da ~udur:
Akdin asl1 ge<;:erliydi . Daha sonraki ~arapla~ma ile, akitle hak edilen teslim alma
ger<;:ekle~medi. Satilan ~eyin ~arapla~ma yuzunden degerli bir mal olma niteligin i
yitirmesi ortadan kalkabilir. Meydana gelen bu anzl durum ortadan kalk1nca, sanki
hi<;: olmam1~ sayll1r. Bu, sat1lan bir k61enin teslim almadan once ka<;:1p sonra
yeniden geri d6nmesine benzer. ~u kadar var ki bu meselede sat1m konusu mal
daha sat1c1n1n sorumlulugunda iken niteligi degi~tigi i<;:in al1cin1n se<;:me hakk1
vard1r. Bundan dolay1 ~arap durumuna gelen madde sirkeye donu~meden taraflar [13/138]
olay1 mahkemeye goturseler ve hakim akdi iptal etse sonra da o madde sirkeye
donu~se art1k yap1lacak hi<;:bir ?ey kalmaz. c;:unku akit hakim karan ile
bozulmu~tur. Satilan kale ka<;:t1ktan sonra hakim akdi bozup, daha sonra kolenin
geri gelmesi durumundaki hukum de boyledir. Bu yonden mesele ilk ba~tan ~arap
satmaktan aynl1r. c;:unku ~arap sat1~1nda akit ge<;:erli olarak kurulmu~ degildir.
G6rmez misin ka<;:ak olan bir kole satild1g1nda, daha sonra geri donse bile bu sat1~
ge<;:erli olmaz.
Buna gore, bir h1ristiyan ba~ka bir h1ristiyandan ~arap satin alsa, sonra ~arap Birbirine ~arap
satan iki
sirkeye donu~se, sonra da sat1c1 ve al1c1 musluman olsalar, al1c1nin se<;:me hakk1
h1ristiyanm
vard1r. lsterse o sirkeyi al1r, isterse b1rak1r. c;:unku sat1m konusu malin niteligi sonra
miisliiman
degi~mi~tir. Akit yapanlar once musluman olsalar, sonra ~arap sirkele?se yukarda
olmalan
ge<;:en goru~ aynhklan burada da ge<;:erlidir. Bir h1ristiyanin ba~ka bir h1ristiyana
~a rap Odun<;: vermesi meselesi de, gasp konusunda ge<;:ti.

Bir h1ristiyan ba~ka bir h1ristiyandan, u<;: gun muhayyer olmas1 ko~uluyla ~arap
veya domuz satin alsa ve ald1g1n1 teslim alsa; muhayyerlik suresi dolmadan al1c1
musluman olsa EbQ Hanlfe (rh.a.)'ye gore akit ge<;:ersizdir. EbQ Yusuf (rh a) ve
Muhammed (rh.a.)'e gore ise akit tamam olmu~tur. Bu g6ru~ aynl1g1 al1c1nin
muhayyerligi varken sat1m konusuna sahip olup olamayacag1 konusundaki goru~
aynl1gina dayan1r. Bu meselenin a<;:1klamas1, kendi konusunda ge<;:ti. Eger sat1c1
muhayyer olsa ve her ikisi de veya sadece sat1c1 musluman olsa, akit ge<;:ersiz olur.
c;:unku sat1c1n1n muhayyerligi, sat1m konusunun elinden <;:1kmas1na engeldir.
musluman olduktan sonra onay vermekle mulkunden <;:1kmas1 hi<;: mumkun olmaz.
Al1c1 musluman olsa, satin ald1gin1 teslim alm1~ ise akit fasid olmaz. c;:unku onun
yonunden akit tamamd1r. Sat1cin1n muhayyerligi devam eder. Eger akde onay
196_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

verirse, musluman olduktan sonra yeni bir akit yapmaks1z1n al1c1 ~araba sahip olur.
MOslOman olu~u ona engel degildir.
Bir h1ristiyan ba~ka bir h1ristiyandan olan alacag1 kar~ll1g1nda ~arap rehin alsa
ve sonra musluman olsa rehin akdi ge<;:ersiz olur.
c;:onkO rehinden maksat alacag1ni almakt1r. Bu da ancak rehin verilen malin
telef olmas1 ile tamam olur. Rehin alanin sozle~me yap1ld1ktan sonra maksat has1I
olmadan mOslOman olmas1, akit s1ras1nda mOslOman olmas1 gibidir. MOslOman
olan mOrtehin ise ~arap, onun sorumlulugunda kal1r. Telef olmas1 durumunda
degerini rehin b1rakana verir. c;:onkO gayri muslime ait olan ~arap, gaspla
mOslOmanin sorumluluguna girer. Rehin hOkmO ile teslim ald1ginda da boyledir.
Rehin b1rakan ki~i mOslOman olsa ve rehin mal telef olsa, alacakllnin hakk1ndan
hi<;:bir ~ey eksilmez. c;:onkO muslumana ait ~arap, gasp ile zimmlnin sorumluluguna
girmez. Rehin hOkmO ile teslim ald1ginda da boyledir. c;:onkO ~arap musluman i<;:in
degerli bir mal degildir.
Bir musluman, bir h1ristiyan1 ~arap satmas1 i<;:in vekil atasa o da satsa, EbQ
Hanlfe (rh.a.)'ye gore bu sat1~ ge<;:erlidir. <:;:unku sozle~me yapan ki~i h1ristiyand1r.
EbQ Yusuf (rha) ve Muhammed (rha)'e gore ise caiz degildir. <:;:unku kendisi i<;:in
akit yap1lan ki~i muslumand1r. Bu mesele daha once ge<;:mi~ti.
Bir gayri muslim vatanda~1n iki karde~ kolesi olsa, bunlan ayn ayn satmas1
bence sak1ncal1 degildir. c;:onku onun kafir olu~u. iki karde~in aras1n1 ay1rman1n
kbtOlugunden <;:ok daha kotOdOr. lki karde~in aras1n1 ay1rmanin yasakl1g1 din! bir
hakka dayanir. Dinin hukumleri, kafirlere yonelik degildir. Onlar iki karde~ kolenin
aras1n1 ay1rmaktan daha onemli olan ibadetlerle bile sorumlu degildirler. Oyle
olunca iki karde~i satarken bunlan ay1rman1n mekruhlugu onlar i<;:in soz konusu
degildir.
(13/139] Allah (c.c.) dogrusunu en iyi bilendir.

YAKIN AKRABA KOLELERiN SATIMI


Bir kimsenin; sat1~ta, hibede, sadakada ve vasiyette cariye ile kO<;:Lik
Ya km
akraba olan <;:ocugunun aras1n1 ay1rmamas1 gerekir. $u rivayet buna delildir: Zeyd b. Harise (ra.)
kolelerin baz1 esirler getirdi. Peygamber (s.a v) on Ian tefti~ i<;:in <;:1kt1. Peri~an durumda (feryat
birbirinden
aynlmas1 eden) bir cariye gordO. Onun durumunu sorunca, Zeyd; "bizim nafakaya
ihtiyac1m1z oldu. C::ocugunu satt1k" dedi. Bunun Ozerine Peygamber (s av.);

Li.~Y; ~jJlj ~) '-1 !J )~\ !J)~\


"Yeti~, yeti~ (telafi et)! Anne c;ocugu i/e uzulmez"97 buyurdu.

97
Bkz. Beyhaki, es-Sunenu'l-kubra, Vlll/5; Zeylei, Nasbu'r-raye, 111/267.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 197
Peygamber (s.a.v.) ba~ka bir hadiste de ~byle buyurur:

8...11 : ·-- 8 tt;u :i.i 1


- . ~J .. <.f
:,~
~ j'
u..J- JJ- •.:iJI · · •• :,: :
• - J ~ ~ j' .:r

"Kim ana ile <;ocugunun arasm1 aymrsa, Allahu Tea/a da cennet/e onun arasm1
ay1rsm. " 98 Bu hadisin bir rivayeti de;

4-Aliiil
- • . i- Y.. ~l
• ... - : ·-- ~-·
~J
It.;,; :.ii1 j•j
<.f ..r

"Allahu Tea/a da kwamet gunu onunla sevdiklerinin arasm1 ay1rsm"99


~eklindedir.

Aralarrnda evlilik yasag1 bulunan butl.in yakinlar, evlat hukmundedir.


Konunun bzeti ~udur: Bir kimsenin mulkunde, birbirleri ile ebediyyen
evlenmeleri yasak olan iki akraba ayn1 anda kole olarak bulunur, bunlarrn ikisi de
veya yaln1z birisi kuc;uk olursa; Hanefllere gore sahibi, bunlardan birisini satarak
mulkiyetinden c;1kararak, bunlarrn aras1n1 ay1ramaz. $afil (rh.a.) ana baba ile
c;ocuklarrn aras1nin ayrrlamayacag1nda Hanefller gibi du~unmektedir. Bunlarrn
d1~1ndaki akrabada ise, aralarrn1 ay1rmakta sak1nca gbrmez. $afil (rh.a )'nin bu
gbru~u, onlardan birisinin, digerinin mulkiyetine gec;mesi durumunda ozgur
k1l1nmayacag1 konusundaki gbru~une dayan1r.
Bu konuda biz Hanefilerin deli Ii ~udur: Peygamber (s av) Ali (r.a.)'ye iki kuc;uk
karde~ hediye etti. Bir sure sonra onunla kar~ila~t1. c;:ocuklara ne oldugunu sordu.
Ali (r a); birisini satt1g1n1 sbyledi. Bu nun uzerine Peygamber (s.a v ), "yeti~, yeti~"
buyurdu. 100
Bu hukmun anlam1 ~udur: Kuc;uk, buyukle yaln1zl1g1n1 giderir. Buyuk de
kuc;uge ~efkat gbsterir. Onun ihtiyac;larrn1 kar~ilar. Bunlarrn aras1n1 ay1rmak, onlarr
yaln1zla~tinr, gariple~tirir. Onlara merhameti kald1m. Oysa Peygamber (s av.) ~byle
buyurmu~tur:

~~ l;J:f )Y. ~j l.0 f>~ ~ ~


"Buyuk!erimize sayg1, ku<;uk!erimize ~efkat gostermeyen bizden degildir. " 107
Bu konuda musluman kole ile kafir kble e~ittir. c;:unku akrabal1ktan
kaynaklanan ~efkat her ikisinde de vard1r.

98
Bkz. Ebo DavOd, Cihad 123; lbn Mace, Ticarat 46; Hakim, Mustedrek, 11/63; Beyhak1, es-Sunenu'l-
kubra, IX/126.
99
Ahmed b. Hanbel, Musned, V/412; Tirmiz1, Siyer 17; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, IV/182; Beyhak1,
es-Sunenu'/-kubra, IX/126; Zeyle1, Nasbu'r-raye, IV/35.
100
Bkz. Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/102; lbn Mace, Tica rat 46; Tirmiz1, BuyO' 52; Beyhak1, es-
Sunenu'l-kubra, IX/127; Zeyle1, Nasbu'r-raye, IV/36.
101
Bkz. lbn Ebo $eybe, Musannef, V/214; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/185; EbO DavOd, Edeb 58;
Tirmiz1, Bir ve S1la 15; Hakim, Mustedrek, 1/131, Zeyle1, Nasbu'r-raye, IV/36.
198_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _.Kitiibu'l-Mebsut

Bu durumdaki iki akrabanm aras1n1 ay1rman1n mekruhlugu, Hanefllere gore


kur:;uk r:;ocuk ergenlik r:;ag1na gelinceye kadar, ~afil (rh.a.J'ye gore ise kur:;uk,
buyugun terbiye ve gozetimine gereksinim duymayacak ya~a gelinceye kadar
surer. Bu konuda Hanefller, Darakutnl'nin Peygamber (s.a.v )'den rivayet ettigi ~u
hadise dayan1rlar:

~~~I ~j f)\;jl ~ ~ ~ ~plj ~I ~ 1; !:le. I~ 'f


"On/an esir ettiginizde, erkek r:;ocuk ergenlik r:;agma ge/medikr:;e, ktz da adet
gormedikr:;e aralannt ay1rmaytn1z. " 102
Baz1 Hanefl alimler, r:;ocuklar fizikl olarak ergen olmasalar da, ergenlik ya~ma
gelirlerse kendi nzalan ile aralan ayrllmasmda sak1nca gormezler. (unku bunlann
her biri kendi iyiligini du~unecek durumdad1r. Belki de aralannin ayrllmas1nda
kendileri ir:;in yarar gorurler. Oyle olunca, kendi nzalan ile aralann1 ay1rmakta
sak1nca yoktur.
Ergenlik r:;ag1na geldiklerinde aralari aynlabilir. (unku art1k her biri kendi
ihtiyacm1 kendisi kar?ilar. Ayni ki~inin mulkunde birlikte bulunduklannda
birbirlerine s1cak bakacaklan yerde, uzak kalmak isteyebilirler. Hatta ayni ki~inin
kolesi olmalar1, aralanndaki akrabal1k baglannm kesilmesine bile neden olabilir.
Bundan dolay1 iki k1z karde~in ayni anda bir ki?inin nikah1nda bulunmalan haram
kll1nm1?t1r.
Bir kimsenin bir kolesinin kur:;uk r:;ocugu da efendisinin ev halk1ndan olan
[13/140]
kur:;uk r:;ocugunun kolesi olsa; burada efendi kendi kolesini satarak, kole olan baba
ile ogulun aras1n1 ay1rabilir.
(unku bu iki kole ayni ki~inin mulkiyetinde degildirler. Baba, ergin bile olsa,
r:;ocuguna ait maldaki tasarrufunda, r:;ocugu yerine ger:;er. Kolelerden her birinin,
onun r:;ocuklanndan birisine ait oldugunda da durum boyledir.
Bir kimse kble olan baba ve ogulu satin allp, bunlardan birisinde bir ay1p
gorse, ay1pl1y1 geri verip digerini elinde tutabilir. Ebu Yusuf (rh a )'tan bir rivayete
gore ya ikisini de geri verir veya ikisini de tutar.
(unku aralann1 ay1rman1n mekruhlugu yonunden, iki kole tek bir ki~i gibidir.
Ebu Yusuf (rh a.) bu goru~unde baba-ogul olan koleleri, iki kanatl1 bir kap1ya
k1yaslam1?t1r. Al1c1 iki kanattan birisinde bir ay1p gorurse ya ikisini de geri verir veya
ikisini de elinde tutar.
Ay1pl1 olan1 geri verip, digerini elinde tutabildigi yolundaki Zahiru'r-rivaye'nin
gerekr:;esi de ?Udur: Al1c1ya, satin ald1g1 koleyi geri verme hakkin1 veren, koledeki
ay1pt1r. Bu da sadece, hem gerr:;ek anlamda hem de hukmen ay1pl1 olan koleye

102
Bkz. Darekutn1, Sunen, 111/68; Hakim, Mustedrek, 11/64; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, IX/128; Zeyle1,
Nasbu'r-raye, IV/37.
Sattm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 199

ozgudur. Akit bittikten sonra ay1ps1z olan1 geri verme imkani yoktur. bte yandan
bu iki kolenin aras1ni ay1rmak, birisinde bulunan hakl1 bir nedene dayanmaktad1r.
Cinayet i~leyen bir kale, i~ledigi bir cinayet nedeniyle cinayete ugrayana veya borcu
nedeniyle alacakl1ya verilebildigi gibi, ay1pl1 olan1n da sat1c1ya geri verilmesi caizdir.
Bir kimse, birbirinin yak1n1 olan iki kuc;uk koleden her birinin yans1na sahip
olsa, birisindeki payin1 elinde b1rak1p, digerindeki pay1ni satmas1 bence mekruh
degildir. (unku bu iki kale, bir ki~inin mulkiyetinde birle~mi~ degildir. Birisini
satman1n mekruh olu~u, iki kolenin de ayni ki~inin mulkiyetinde toplanmas1
durumundad1r.
Baba-ogul iki koleye sahip olan birisi, bunlardan sadece birisini satsa, kotU bir
i~ yapm1~t1r. Fakat EbO Hanlfe (rh a.) ve Muhammed (rh.a )'e gore sat1~ gec;erlidir.
EbO Yusuf (rh.a.) ve $afil (rh.a.)'ye gore, baba oguldan birisindeki sat1~ bozulur, iki
karde~ten birisindeki sat1~ ise bozulmaz. Hasan b. Ziyad, EbO Yusuf (rh a )'tan,
anlat1lan sat1~lann hepsinin bozulacag1n1 rivayet etmi~tir. Bu rivayetin delili
Peygamber (s av )'in, iki karde~ten birisini satan Ali ve Zeyd b. Ha rise (r.a.)'ye "Yeti~,
yeti~ (telafi et)" demesidir. Bu da ancak, akdin fasid olmas1 nedeniyle satilan koleyi
geri almas1 ile olur. Bu rivayetlerin her birinde sat1m akdinin fasid oldugu
gorulmektedir.
EbO Yusuf (rh.a )'tan gelen rivayete gore baba ogul aras1ndaki yak1nllk kuvvetli,
karde~likteki ise zay1f oldugu ic;in ikisi arasinda fark gozetilmi~tir. Buna gore
Peygamber (sa v )'in Ali (r.a.)'ye soyledigi; "yeti~, yeti~" sozu, "al1c1 ile anla~arak akdi
boz" veya "ayn1 ki~iye digerini de sat" anlam1ndad1r. EbO Hanlfe (rh a.) ve
Muhammed (rh a )'e gore bu konudaki iki hadisi boyle yorumlamak gerekir. Bu iki
imama gore meselenin ac;1klamas1 da ~oyledir: Birbirinin yak1n1 olan iki koleden
sadece birisinin sat1lmas1n1n yasak olu~u, sat1m akdinin kendisinden kaynaklanan
bir nedene bagll degildir. Akde biti~ik bir ~ey de degildir. Buna neden, kuc;uk olan
koleyi yalniz b1rakmakt1r. Bunun da sat1m akdi ile bir ili~kisi yoktur. Yasaklama,
yasaklanan ~eyin d1~1ndaki bir gerekc;eye dayan1rsa, sat1m akdi fasid olmaz. Cuma
gunu ezan vaktindeki sat1~1n yasakl1g1 bu niteliktedir.
Sahibinin, birisi kuc;uk olan yak1n akraba iki kolesinden birisi ile mukatebe
sozle~mesi yapmas1nda sakinca yoktur. (unku mukatebenin sonucu, kolenin
ozgurluge kavu~mas1d1r. byle olunca mukatebe, ozgur k1lmak gibidir. Birisini ozgur
k1lmas1nda sak1nca olmad1gina gore, onunla mukatebe sozle~mesi yapmasinda da
sak1nca yoktur. (Linku bu tasarruf ikisinin aras1ni ay1rma degil, aralanndaki sevgi
ve yard1mla~may1 daha da art1rmakt1r. (Linko buyukle mukatebe sozle~mesi
yapilm1~sa belki o ozgurlugunu alacak ve kuc;ugun ihtiyac;lanni kar~ilayacakt1r.
Hatta belki de ilerde kuc;ugu satin al1p, onu da ozgurluge kavu~turacakt1r.
Al1c1, satin alacag1 koleyi 6zgur kilacag1na soz verirse (neseme yoluyla satin [13/141]
al1rsa) bu iki koleden birisini elde tutup digerini satmasinda da sak1nca yoktur.
200_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit

Muhammed (rh a )'ten bir rivayete gore ise bu sat1~ mekruhtur. c;:unku neseme
ozgur k1lma ko~uluyla sat1~ degildir. Zaten boyle bir ko~ulla yaplian sat1~ fasiddir.
Bu, ozgur k1lma va'dinden ba~ka bir ~ey degildir. Al1c1 bu sozune belki uyar, belki
uymaz. Oyle olunca da, aynlmamas1 gereken iki kolenin aras1 aynlm1~ olur.
Zahiru'r-rivaye'nin delili de ~udur: Ozgur klimak uzere satin alan1n gorunen
durumu, sozunde durup onu ozgur k1lmas1d1r. Aksi ortaya c;1kmad1kc;a, hukumler
d1~ gorunu~e gore verilir. Al1c1 ozgur k1lacak diye satmak, koleyi satin ald1g1nda
ozgur kli1nacag1 bir yak1n1na satmak gibidir. Bu da mekruh degildir.
Biri kuc;uk digeri buyuk iki k1z karde~ cariyesi bulunan ki~i. buyugunun
ozgurlugunu olumune baglar veya ondan c;ocuk yaparsa, bence kuc;ugunu satmas1
mekruh degildir. Birisi ile mukatebe sozle~mesi yapmas1 durumunda da digerini
satabilir. c;:unku ikisinin aras1n1 ay1rmak, ikisini birden satmas1 mumkun oldugunda
mekruhtur. c;:unku bu durumda aralann1 ay1rmak, sahibinin kendi istegine bagl1d1r.
Yukandaki durumda ise, ikisini birden satmas1 mumkun degildir. Oyle olunca
digerini satabilir.
Ebu Yusuf (rh a )'tan bir rivayete gore, buyugunun ozgurlugunu olumune
baglad1g1nda veya ondan c;ocuk yapt1g1nda kuc;ugunu satamaz. c;:unku onun,
ozgurlugunu olumune baglad1g1 ve kendisinden c;ocuk yapt1g1 buyuk karde~teki
mulkiyeti kay1ts1zd1r. Dolay1s1yla bunlarla kuc;uk karde~in ayni elde birlikte
bulunmalan gerc;ek anlamda vard1r. Aralann1 ay1rmak mekruhtur. ML.ikatebede ise
mekruh olmaz. c;:unku efendinin mukatebe akdi yapt1g1 cariyedeki mulkiyeti bir
yonden vard1r, bir yonden yoktur. Oyle olunca mutlak mulk olarak ikisi bir ki~inin
elinde toplanm1~ say1lmaz. Dolay1s1yla birisini satmak mekruh olmaz.
Birbirinin yak1n1 olan iki koleden birisi bir ki~iye, digeri de e~ine veya mukatep
kolesine ait olsa birisini satarak bu iki kolenin aras1n1 ay1rmakta sakinca yoktur.
c;:unku bunlar ayni ki~inin mulkunde birle~mi~ degildirler. Ote yandan, ki~inin
mukatebinin kazanc1nda ve e~inin mulkunde tasarruf yetkisi olmad1g1 ic;in ikisini de
ayn1 ki~iye satma imkan1 yoktur. lki koleden birisi, ki~inin ticarete izinli olup da
borcu bulunan kolesine ait oldugunda da hukum boyledir. c;:unku kole sahibinin,
borc;lu kolesinin kazanc1nda tasarruf yetkisi bulunmad1g1 ic;in, onun elindeki koleyi
satamaz. Ebu Hanlfe (rh.a )'den bir rivayete gore, ticarete izinli kolenin borcu
bulunmasa, sahibi onu elindeki kole ile kolenin elindeki kolenin aras1n1 ay1ramaz.
c;:unku her ikisi onun elinde birle~mi~tir. ikisini birden satma imkan1 vard1r.
Biri kuc;uk, iki karde~ cariyeden birisi bir ki~inin elinde, digeri de emek
sermaye ortakl1g1nda emek sahibinin (mudarib) elinde olsa, mudaribin, elindekini
satmas1nda sak1nca yoktur. c;:unku mudarip, sermaye sahibinin elindeki cariyenin
sahibi degildir. Dolay1s1yla ikisini birden satmas1 mumkun degildir. Sadece kendi
elindekini satabilir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 201
Bir kimsenin bir cariyesi olsa ve onu uc; gun muhayyer olmak ko~uluyla satsa,
sonra da o cariyenin oglunu satin alsa, cariyedeki sat1~1 kesinle~tirmesi mekruhtur.
c;:unku sat1c1nin muhayyerligi, sat1m konusunun elinden c;1kmas1na engeldir.
Oyle olunca anne ile oglu bir ki~inin mulkiyetinde birle~mi~ olurlar. Cariyenin
sat1~1n1 bozup, daha sonra ikisini birden satmak suretiyle ikisinin aras1n1 ay1rmamas1
mumkundur. Fakat muhayyer olarak satt1g1 cariyedeki sat1~1 kesinle~tirirse, kendi
istegi ile ikisinin aras1n1 ay1rm1~ olur. Bu da mekruhtur. Muhayyerlik suresi sona
erinceye kadar ses c;1karmadan beklediginde de hukum bbyledir. c;:unku sure
bitinceye kadar susmas1, sat1~1 onaylad1g1n1 gbsterir. Fakat muhayyerlik al1c1ya ait
olursa, o zaman al1c1nin akdi kesinle~tirmesini isteyebilir. c;:unku al1c1n1n muhayyer
olmas1 ko~uluyla yap1lan sat1mda, sat1m konusu mal, sat1c1nin elinden c;1kar.
Dolay1s1yla ana ile oglu bir ki~inin mulkunde birle~mi~ olmaz.
Muhayyer olan al1c1nin elinde, cariyenin oglu olsa ve cariyeyi ald1g1 ki~iye geri
[13/142]
verme yolunu sec;se, bunda da bir sak1nca yoktur. Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore bu
durumda ana ile ogul bir ki~inin elinde toplanm1~ degildir. c;:unku allc1 muhayyer
olunca, mal onun mulkiyetine girmez. Ebu Yusuf (rh.a.) ve Muhammed (rh a.)'e gore
ise bu aynm, al1cin1n iki koleden birisindeki hakk1ndan dolay1d1r. Ay1p nedeniyle
geri vermeye benzer.
Ozgur ki~inin aralann1 ay1rmas1 mekruh olan ki~ilerin arasin1, mukatep kblenin
ve ticarete izinli kolenin ay1rmas1 da mekruhtur. c;:unku ticaretteki yasaklar bunlar
ic;in de gec;erlidir. lkisini birlikte satma imkanina sahip olmalan bak1m1ndan bunlar
da bzgur gibidirler. Akraba kolelerin aras1n1 ay1rmamak dinl bir hakt1r. 0 konuda
da ozgur ile kble e~ittir.
Emmek ve evlilikten dolay1 olup, nesep akrabal1gina dayanmayan Siit emme ve
evlilikten olan
mahremlerin aras1n1 ay1rmakta sak1nca yoktur. akrabalarm
birbirinden ayn
Abdullah b. Mes'Qd (ra.)'un ~u hadisi buna delildir: Birisi, Abdullah' a; "Benim
sat1lmas1
c;ocugumu emziren cariyemi satabilir miyim?" diye sordu. Abdullah; "Benim
c;ocugumun annesini (ummu veledimi) kim satin al1r? de" cevab1n1 verdi. c;:unku
emmek ve evlilik yoluyla dogan h1s1ml1k, sadece evlilik konusunda nesep akraballg1
gibidir.
Kan koca olan kale ile cariyenin aras1n1 ay1rmakta sak1nca yoktur. c;:unku bu
ikisi aras1nda akrabal1k yoktur. lki kolenin aras1n1 ay1rmanin mekruhlugu,
akrabal1ga dayanir.
lki karde~ kale bir ki~iye ait olsalar, sahiplerinin bunlardan birisini kendi
yaninda kalan kuc;uk c;ocuguna satmas1 uygun degildir. c;:unku bu, onlann aras1n1
sat1~ta ve mulkiyette ay1rmakt1r. Eger bu caiz olsayd1, yaninda kalmayan kuc;uk
c;ocuguna satt1g1 da caiz olurdu. Bu yolla de ikisinin aras1 aynl1rd1.
202 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit

Yabanc1 bir ulke vatanda~1 (harbl), guvence alarak, elinde iki kuc_;uk karde?
kole ile Islam ulkesine girse ve bunlardan birisini satmak istese, -bu onlann aralanni
ay1rma olsa da- onu satin almakta sak1nca yoktur. c;:unku onu bir musluman satin
almasa, kafir ulkesine geri goturecektir. Dolay1s1yla onu satin almadaki gozetim,
aralann1 ay1rmamadaki gozetimden daha iyidir. Eger harbl bunlan Islam ulkesinden
satin alm1?sa, bir musluman1n o kolelerden sadece birisini satin almas1 mekruhtur.
c;:unku harbl, koleleri Islam ulkesinde satmaya zorlan1r. Kendi ulkesine
gotlirmesine izin verilmez. <:;:unku onlan ya bir muslumandan, ya da bir zimmlden
satin alm1?t1r. Her ne kadar harbl, iki karde?in aras1nin ay1rmama konusundaki
hukme muhatap degilse de, satin alacak olan musluman onlann aras1n1 ay1rmaya
neden olan tasarruftan kac_;1nmal1d1r. Fakat Harbl o koleleri, Islam ulkesine
guvenceyle giren ba~ka bir harblden satin alm1? olursa, o zaman musluman1n
onlardan birisini satin almas1nda sak1nca yoktur. c;:unku bu durumda harbl o
koleleri Islam ulkesinde satmaya zorlanmaz. Onun satin ald1g1 ki~i gibi o da koleleri
kendi ulkesine gotlirebilir.
Muhammed (rh a )'in e/-Mebsut adindaki eserinde, bir kuc_;uk kole ile akrabas1
olan iki buyuk kolenin, bir ki?inin mulkunde birle?mesi durumunda hukmun ne
olacag1na deginilmemi?tir. Bana gore bu konuda hukum ~udur: Buyuklerin kuc_;uge
akraballklan ayn1 yonden ve ayn1 derecede ise; mesela iki karde? veya iki amca ya
da iki day1 olsalar, bu buyuklerden birisini satmakta sak1nca yoktur. Bu istihsan1n
geregidir. K1yasa gore ise, bunlardan birisini satmak mekruh olur. EbO Yusuf
(rh a )'un gorli?Li de bu yondedir. c;:unku kuc_;uk kole bunlann her ikisine de
al1~m1~t1r. <:;:ocuk hakk1nda bunlar, tek ba?1na bulunmu~ gibidirler. lstihsan1n delili
de ?Udur: Buyuklerden birisinin satllmamas1 kuc_;ugun hakkindan dolay1d1r.
[13/143) Buyuklerden birisi onunla birlikte tutuldugunda, onun hakk1 gozetilmi? olur.
c;:unku onunla yaln1zl1g1n1 giderir. Buyuk kole c_;ocugun ihtiyac_;lanni kar?1lar.
Dolay1s1yla digerini satmakta sak1nca kalmaz. Buyuklerin c_;ocuga yak1nl1g1 farkll
yonlerden olsa; mesela birisi babas1 digeri annesi olsa, kolelerin sahibi c_;ocukla
onlann arasin1 ay1ramaz. Buyuklerden birisini tek ba?ina satamaz. c;:unku bu
buyuklerden her birisinin c_;ocuga farkl1 bir ~efkati vard1r. c;:ocugun onlann her
birine olan s1cakl1g1 farkl1d1r. Birindeki ?efkatin digerinden elde edilmesi mumkun
degildir. Buyuklerden birisinin akrabalig1 uzak, digerinin ki yak1nsa, mesela birisi
annesi digeri dedesi olsa; Zahiru'r-rivaye'ye gore uzak akrabay1 sat1p, yakin1
c_;ocukla birlikte tutmakta sakinca yoktur. c;:unku yakin akraba c_;ocukla birlikte
b1rak1ld1g1nda, maksat yerine gelmektedir. Yak1n akrabanin c_;ocuga ?efkati daha
fazlad1r. Uzak akrabal1kla yak1n akraballk kar?1la~t1ginda, uzak olan1 yak say1l1r. Bi?r
(rh a), EbO Yusuf (rh.a )'tan bu durumda uzak akrabay1 satman1n da mekruh
oldugunu rivayet etmi~tir. c;:unku c_;ocuk, dereceleri e~it oldugundaki gibi, bunlann
her biri ile unsiyet eder.
Sat1m Siizhi§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 203

GEBE CARiYENiN SATl~I


Hakim e~-$ehld el-Mervezl bu meseleyi dava konusunda ele alm1~t1r. Biz bu Gebe
konuya ait meseleleri orada ac;1klad1k. Bu konu 'Kitabu'd-dava'ya daha uygundur. cariyenin
sat1~1
Baz1 meselelerin ac;1klamasin1 da bundan onceki konuda verdik. Gec;enlere ek
olarak burada ~unlan da soyleyebiliriz:
Sat1lan bir cariye satild1ktan alt1 ay gec;meden bir c;ocuk, alt1 ay gec;tikten
sonra da ba~ka bir c;ocuk olmak uzere ikiz dogursa ve sat1c1 bunlann ikisinin de
nesebinin kendisine ait oldugunu iddia etse, sat1m akdi bozulur. <:;:unku biz kesin
olarak biliyoruz ki anne, alt1 aydan once dogan c;ocuga sat1c1nin yan1nda iken gebe
kalm1~t1r. Bu iki c;ocuk ikiz olduklar1na gore bunun zorunlu sonucu olarak, digerine
de sat1c1n1n yan1nda iken gebe kalm1~t1r. Oyle olunca, ikisini de sat1~1nin uzerinden
alt1 ay gec;meden dogurmu~ gibi olur. Daha once, c;ocuk oldukten sonra sat1c1n1n
nesep davas1nin gec;erli olmad1g1n1 soylemi~tik. <:;:ocuklar ayni anda olmasalar da Kendisiyle
lanetle~me
boyledir. Kocas1n1n, zina ettigini iddia edip de tan1k getiremedigi ic;in lanetle~en bir yap1lan
kad1nin c;ocugu ise boyle degildir. <:;:unku c;ocuk oldukten sonra, koca kendisini kadmm
~ocugunun
yalanlasa, c;ocugun nesebi sabit olur. <:;:unku kocan1n iddias1ndan once, lanetle~en nesebi
kad1nin c;ocugunun nesebi evlilik nedeniyle kocaya aitti. Lanetle~meden sonra,
kocan1n hakk1na bagl1 (mevkuf) kald1. Oyle ki o s1rada ba~ka birisinin, o c;ocugun
nesebini iddia etmesi gec;ersizdir. Bu, eger yararh ise yalanlamakla kendisini
gosterir. <:;:ocugun ihtiyac1, babanin ihtiyac1 yerine gec;er. Satilan cariyenin
c;ocugunun nesebi ise, davadan once sat1c1ya ait degildi. Onun davas1, c;ocugun
nesebe olan ihtiyac1ndan dolay1 gec;erlidir. Olumle art1k buna ihtiyac1 kalmam1~t1r.
Dolay1s1yla, nesebi isbat konusunda, c;ocugu sat1c1nin yerine koymak mumkun
degildir. Bundan dolay1 sat1c1nin c;ocuk oldukten sonraki nesep davas1 dinlenmez.
Elinde konu~amayan bir c;ocuk bulunan ki~i onun kendi kolesi oldugunu iddia
edip ozgur k1lsa, sonra da onun kendi c;ocugu oldugunu iddia etse, k1yasa gore
iddias1 dogrulanmaz. <:;:unku kendi kendini yalanlamaktad1r. lstihsana gore ise,
dogrulanir. <:;:ocugun nesebi ona dayand1nl1r. <:;:unku bazen insan ilk anda bir
~eyden ~uphe eder. Sonra bu ~uphe kalkar. Ettigi yanl1~1 gidermek ister. Daha once [13/144]
de soyledigimiz gibi, bir cinsel ili~kide, kad1n1n gebe kal1p kalmad1g1 gizli bir ~ey
oldugu ic;in bu konudaki c;eli~ki mazur gorulur. bte yandan bu konuda iddia sahibi Ki~inin,
ozgur k1ld1g1
ic;in sabit olan vela (bir koleyi ozgur k1lan ki~i ic;in onun uzerinde sabit olan baz1
kiilenin
haklar) ile nesep aras1nda da bir c;eli~ki yoktur. Gormez misin bir kimse kendi kendi oglu
oldugunu
c;ocugunu satin ahr. <:;:ocuk ozgur olur. Burada da vela ile nesep birle~ir. iddia etmesi
Bir kimse ya~1 buyuk bir kole ozgur kilsa ve sonra onun kendi c;ocugu
oldugunu iddia etse, eger o ya~taki bir kole iddia sahibinin ya~1ndaki birisinin
c;ocugu olacak durumda ise, kole dogrulanmad1kc;a onun iddias1 gec;ersizdir.
<:;:unku o, ozgur k1hnmakla kendisinin sahibidir. Diger ozgurler gibi olmu~tur. Art1k
bundan sonra, ozgur kilan mevlanin iddias1 ile ba~ka birisinin iddias1 aras1nda fark
204_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'I-Mebsut

yoktur. Ancak, nesebi iddia edilen ki~inin dogrulamas1 ile ge<;erli olur. Kendi ad1na
tasarrufta bulunamayan ku<;Ok <;ocuk ise boyle degildir. c;:unku o, efendisinin
elindedir. Kendisi hakk1nda konu~acak durumda degildir.
Muhammed (rh.a.) e/-Mebsut ad1ndaki eserinde ~oyle der: Ben mudebber i<;in
istihsani esas ald1g1m gibi, iki ki~inin birlikte getirip birisinin nesebini iddia ettikleri
kO<;Ok <;ocuk i<;in de istihsani al1nm. Bu mesele 1tak (kole ozgur k1lma) konusunda
ge<;ti.
Bir cariye ikiz dogursa sonra sahibi cariyeyi <;ocuklardan birisi ile birlikte satsa
ve al1c1 satin ald1g1 <;ocugunu nesebini iddia etse, <;ocugun nesebi al1c1dan sabit
olur.
c;:unku o, nesebe ihtiya<; duydugu bir s1rada kolesinin nesebini iddia
etmektedir. Bundan sonra da sat1c1n1n elindeki <;ocugun nesebi sabit olur. c;:unku
o, kolesinin nesebe ihtiyac1 oldugu bir zamanda, onun nesebini iddia etmektedir.
Bundan sonra da sat1c1n1n yaninda kalan <;ocugun nesebi al1c1dan sabit olur.
c;:unku bunlar ikizdirler. Birinin nesebinin sabit olu~unun zorunlu sonucu, digerinin
nesebinin de sabit olmas1d1r. Fakat o <;ocuk, sat1c1n1n elinde kole olarak kal1r.
c;:unku kad1n, al1c1nin yan1nda iken gebe kalm1~ degildir. Onun iddias1, ozgurluge
kavu~turma davas1d1r. Ozgurluk konusunda da, birisinin ozgur k1l1nip digerinin
kalmas1nda oldugu gibi, ikizler birbirlerinden aynl1rlar. Eger sat1c1, kendi yan1ndaki
<;ocugun nesebini iddia ederse, ikisinin nesebi de ondan sabit olur. Al1c1 ozgur
k1lm1~ bile olsa digerindeki sat1~ bozulur. c;:unku buna gore kad1n, sat1c1n1n yan1nda
gebe kalm1~t1. Sat1c1nin iddias1, elindeki <;ocugun aslen ozgur olmas1ni gerektirir.
lkizler ayn1 spermden yarattld1klan i<;in, birisi aslen ozgur olunca digeri ondan
aynlmaz. Astl olan ozgurlugu isbat zorunlulugundan dolay1, al1c1nin ozgur
k1lmas1nin bozulacagin1 daha once sbylemi~tik.
Bir kimse gebe bir cariye satsa ve al1c1 sat1c1nin cariyenin karn1ndaki <;ocugun
kendisine ait oldugunu iddia edeceginden korksa ve bundan sak1nmak istese,
cariyenin karnindaki ~ocugun, cariyenin, kendi kolesi olan kocas1ndan olduguna
tanik tutar. Bu, yalan ogretmek ve yalant emretmek degildir. c;:unku yalana hi<;bir
~ekilde ruhsat yoktur. Fakat bu, sat1cin1n bu iddiay1 dogrulamas1 durumunda
hukmun nastl olacag1n1 belirtmektir.
Bu konudaki diger meseleleri 1tak (kole ozgur k1lma) konusunda a<;1klad1k.
Eger nesep kendisi i~in ikrar edilen ki~i (kole) ikrar edeni (sahibini) dogrularsa veya
dogrulama ile de yalanlama ile de ilgili bir ~ey soylemezse sat1c1nin o <;ocugun
kendisine ait oldugunu iddia etme hakk1 yoktur. Arna lehine ikrar edilen kole, ikrar
edeni yalanlarsa, Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore hukum yine boyledir. c;:unku onun
ikrannin iki hukmu vard1r. Birisi kendisini bu <;ocugun nesebinin d1~tna ~1karmak,
digeri de nesebin kendisi i<;in ikrar edilen koleye ait oldugunu isbatt1r. Kendisi i<;in
ikrar edilenin yalanlamas1 ile kendi hakk1 ge<;ersiz olmu~tur. S1rf ikrar edene ozgu
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 205
olan hakk1 ise, kendisi ic_;in ikrar edilenin yalanlamas1 ile gec_;ersiz olmaz. Ozellikle
iptale olasli1g1 olmayan meselelerde bbyledir.
EbO Yusuf (rh a.) ve Muhammed (rh a.)'e gore; kendi lehine ikrarda bulunulanin
yalanlamas1 ile, ikrar kbkten gec_;ersiz olur. Boyle olunca ikrar sahibinin, bundan
sonra nesebi kendisi ic_;in ikrar etme hakk1 vard1r. Bu imamlar nesebi velaya k1yas
[13/145]
ederler. Cunku bir kimse bir cariye satin alsa, sonra da sat1c1nin onu ozgur klid1g1n1
iddia etse, fakat sat1c1 bunu yalanlasa, al1c1n1n cariyenin velas1nin kendisine ait
oldugunu iddia etme hakk1 vard1r. Ancak, EbO Hanlfe (rh a) vela ile nesebin arasin1
ay1rmakta ve velanin bir ki~iden ba~ka bir ki~iye degi~ebilecegini sbylemektedir.
Gbrmez misin c_;ocugun babas1 kale ise, onun velas1, annenin mevlas1na aittir. Baba
bzgurluge kavu~ursa, velilik ona gec_;er. Nesebin ise bir ki~iden ba~ka bir ki~iye
gec_;me olasli1g1 yoktur. Ki~i kendisini bu c_;ocugun nesebine sahip olmaktan
c_;1kannca, bir daha iddia etme imkan1 kalmaz.
lki ki~inin ortak bir cariyesi olsa ve bunlardan birisi pay1n1 digerine satsa, cariye
bu sat1~1n uzerinden alt1 ay gec_;meden bir c_;ocuk dunyaya getirse, sonra da sat1c1 o
c_;ocugun kendisine ait oldugunu iddia etse, nesep ona ait olur. Sat1m akdi iptal
edilir. Bu, ortaklardan birisinin, ortak cariyeden c_;ocuk yapmasina benzer. Cocugun
nesebini ikisi birden iddia etseler, nesebi ikisinden de sabit olur ve sat1m akdi iptal
Clinku kad1n, ikisinin ortak mulku iken gebe kalm1~t1r. Sat1c1 c_;ocugun
103
edilir.
nesebini iddia etse, al1c1 da onu bzgur kilsa, sat1cinin iddias1 gebe kalma vaktine
dayand1g1 ic_;in, c_;ocuk aslen bzgur sayi11r. Dolay1s1yla al1cinin onu bzgur klimas1
gec_;ersiz olur.
Cariye gebe iken, iki sahibinden birisi kendi pay1n1 ba~ka birisine satsa ve al1c1
cariyenin karn1ndaki bebegin kendisine ait oldugunu, ate yandan pay1n1 satan ve
pay1n1 satmayan iki ortak da kendisine ait oldugunu iddia etseler; eger cariye sat1m
akdinin uzerinden alt1 ay gec_;meden dogurursa sat1~ gec_;ersizdir. Cocugun nesebi,
cariyeyi satan ile ortag1ndan sabit olur. Clinku onlann iddialan, gebe kal1~ vaktine
dayan1r. Kad1n da onlann mulku iken gebe kalm1~t1r. Al1c1 bdedigi paray1 geri ailr.
104
Cinsel ili~kiyi ikrar ettigi ic_;in, ukr'un yan pay1n1 satmayana geri verir.
Hakim EbO'l-Fadl "Ukru yan pay1n1 satmayana geri verir" sbzunun dogru
olmad1g1n1, dogrusunun ukrun tamam1n1 ortaklara geri verir, ~eklinde olmas1
gerektigini sbyler. EbO Suleyman'1n rivayeti de bu ~ekildedir. Cunku ortaklardan

103
GOnOmOzde DNA testi yoluyla, bu test kesinlik ifade ediyorsa dogan \Ocugun biyolojik babas1ni
tesbit etmek mOmkOndOr. Bu durumda ger\ek baba olmayan ortak, \OCUk Ozerinde mulkiyet
iddias1nda bulunamamal1d1r.
104
Ukr, SbzlOkte; as1I, kok, evin ortas1, kasidenin en iyi beyti, mehir gibi anlamlara gelir. F1k1h
1stilah1nda; mehr-i misil anlaminda kullanilmakla birlikte kendisiyle herhangi bir ~Ophe sonucu cinsel
ili~kiye girilen kad1na, mehrine denk gelecek oranda verilen tazminata da denir. Ayni ~ekilde, gasp
yoluyla ya pd an bir cinsel ili~kiden dolay1, kad1na diyet olarak verilen bedele de "ukr" denir.
206_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
birisinin cinsel ili~ki iddiasinin, sat1m akdinden onceye ait olmas1 gerekir. Bu iddia,
nesep iddias1nin ic;eriginde vard1r. Dolay1s1yla, al1c1 ukru iki ortaga geri verir.
Eger burada anlatllan cariye, c;ocugu satild1ktan alt1 ay gec;tikten sonra
dogurursa, nesebi al1c1dan ve pay1n1 satmayandan sabit olur. Cunku biz bu
durumda cariyenin satilmadan once gebe kald1g1n1 tam olarak bilmiyoruz.
Dolay1s1yla sat1cinin iddias1 gec;erli olmaz. Fakat, kendi yan pay1ni satmayan ki~inin
satandan ukrun (cariyenin mehri) yansin1 alma hakk1 vard1r. <:unku o, cariye ile
ili~ki kurdugunu ikrar etmi~tir. Bu da, payin1 satmayana satan uzerinde ukrun
yans1nda hak dogurur. Onunla cinsel ili~kide bulunmas1 ister sat1m akdinden once
olsun, ister ~uphe ile sonra olsun, fark etmez. Satan1n ise, al1c1dan ukr isteme hakk1
olmaz. <:unku o, cariye ile ili~ki kurmadan once satt1gin1 ikrar etmemi~tir. Nesep
iddias1nin ic;eriginde satin ald1ktan sonra cinsel ili~ki kurdugunu iddia etmi~tir.
Bundan dolay1 ona ukrdan bir ~ey odemez.
Allahu Teala daha iyi bilir.

105
iSTiBRA
lstibranin farz olu~unun delili, Peygamber (s.a.v.)'in Evtas esirleri hakk1nda
lstibramn
zorunlulugu
soyledigi ~u sozlerdir:

~
•- :
.:,\.r.--'-
..: ., ~~- J·w1
-
~ !t!-=- ~
'1 J- ~ ~ • ··~ ~
~- ... ;11: J·w1
- ~ (J" .
t1 y ! '1 '1T
"Dikkat edin ! Ganimet cariyelerden gebe olanlarla, c;ocuklannt doguruncaya
kadar, gebe o!mayanlarla da, bir adetle istibra edinceye kadar ili~ki kurulmasm. "
106

Bu sesleni~, cariye sahiplerine yoneliktir. Cariye sahiplerinin, ellerine gec;en


cariyelerle onlann gebe olmad1klan anla~i11ncaya kadar ili~ki kurmamalann1n
(13/146]
gerektigini ifade etmektedir. Birisine; "falana vurma" denildigi zaman bu, vu ran
ki~iyi vurmaktan yasaklamak anlam1na gelir. Yoksa, kendisine vurulan ki~iye
yonelik bir hitap degildir.
Bu hadis ayni zamanda ~unu da ifade ediyor: Esir edilen kad1n kimin pay1na
du~erse, sahibinin onunla cinsel ili~kide bulunmas1 caizdir. Bu hukum, hakk1nda
deli! bulunan esir alinan cariyeden, hakk1nda delil bulunmayan; satin alinan veya
hibe edilen cariyeye de gec;er.
Satin al1nan cariye ile cinsel ili~ki kurmak ic;in o bir kez adet oluncaya kadar
beklemenin farz oldugu, Ali (ra) ve lbn Omer (ra.)'den rivayet edilmi~tir.

105
lstibra: Cariyenin rahminde ~ocuk bulunmad1g1nin anla~llmas1 i~in, cariyeye yeni sahip olan
efendinin onunla ili~ki kuramamas1.
105
Bkz. lbn EbQ ~eybe, Musannef, IV/29; EbQ Davud, Nikah 43; Tirmizl, Et'ime 1; lbn Hibban, Sahih,
Xl/180; Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebir, Vlll/130; Zeylel, Nasbu'r-raye, IV/321.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 207
lstibradaki hikmet (espiri); kad1n1n gebe olmad1g1n1 anlamak ve gebe olmas1
lstibranm
durumunda kimden gebe kald1gin1 ay1rmak, ba~kas1n1n c;ocugunu ta~1yan bir nedeni
kad1nla ili~ki kurmamakt1r. Fakat hukum, illetin varl1g1 ile var sayi11r. Bundan dolay1
diyoruz ki, bir kad1ndan veya bir c;ocuktan satin al1nan ya da bakire olarak satin
al1nan cariyede de illet bulundugu ic;in istibra gerekir. 0 illet, kolelik nedeniyle,
sahibine helal olmasin1 gerektiren yeni bir mulkiyetin meydana gelmesidir.
Ebu Yusuf (rh a.)'tan, cariyenin sat1c1dan gebe olmad1g1n1n kesin bilinmesi
durumunda istibra gerekmedigi rivayet edilmi~tir. Bu goru~un gerekc;esi ~udur:
Ad1ndan da anla~ilacag1 uzere istibra, cariyenin gebe olmad1g1n1 ac;1ga c;1kanr. Ebu
Yusuf (rh a) bu gbru~unde, bu durumdaki cariyeyi, kocas1 ile hie; ili~ki kurmadan
bo~anan kad1na k1yaslam1~t1r. Boyle bir kadin1n iddet beklemesine gerek yoktur.
c;:unku gerdekten sonraki bo~amada iddet beklemekten maksat, kad1nin gebe
olmad1g1n1 anlamakt1r.
c;:ogunluk Hanefi'ler ise ~oyle derler: lstibran1n hikmeti, cariyenin gebe
olmad1g1n1 anlamakt1r. Fakat hukum, hikmete degil illete baglanir. bte yandan,
satin al1nd1g1 s1rada cariyenin eski sahibinden gebe olup olmad1g1 tam olarak
anla~llmaz. Dini ybnden hukum, ac;1ktaki bir nedene baglanir. 0 neden de,
cariyeye kale olarak sahip olmakla onun al1c1 ic;in helal bir mulk olmas1d1r. lnsanlara
kolayl1k olmas1 ic;in, hukum varl1k ve yokluk bak1mindan nedenle birlikte doner.
Yeni sahibi, eline gec;en cariyeyi istibradan once opemez, kucaklayamaz, lstibra oncesi
cinsel ili~ki ve
cinsel organlanna bakamaz. c;:unku bu cariyenin, sat1c1dan gebe olmas1 olas1d1r.
onciilerinin
Oyle olmas1 durumunda da sat1~ gec;ersiz olur. Bu tUr tasarruflar cinsel ili~ki gibi, yasak olmas1
sadece ki~inin kendi mulkunde helaldir. bte yandan istibra suresi ic;inde cinsel ili~ki
haram oldugu gibi, cinsel ili~kinin bnculleri de, haramd1r. Nitekim e~ine z1har
yapan (e~inin bedenini nikah1 kendisine ebediyyen haram olan bir kadina
benzetmesi) ki~i ic;in kefaret bdemeden e~i ile cinsel ili~ki kurmas1 haram oldugu
gibi, cinsel ili~kinin bnculerinden bir ~ey yapmas1 da haramd1r. Adet durumu ise
boyle degildir. c;:unku adet nedeniyle haram olan, delilde belirtildigi uzere eziyet
verici ~eyi yapmakt1r. Opmekte ve dokunmakta ise boyle bir ~ey yoktur. bte
yandan adet durumundaki sevi~me, haram olan cinsel ili~kiye gbtUrmez. c;:unku
erkek o durumdaki kadindan yaratil1~ itibariyle nefret eder. Yeni allnan cariyede
ise, durum boyle degildir. c;:unku erkek onunla cinsel ili~ki kuruncaya kadar, onu
~iddetle arzular.
Cariye, kuc;uk veya ya~l1 oldugu ic;in adet gormuyorsa, onun istibras1 bir ay
lstibra siiresi
beklemektir. c;:unku dlnen bir ay, adet ve temizlik yerini tutar. Genelde bir ayda
kad1n hem adet, hem de temiz olur. Gbrmez misin Allahu Teala, iddet konusunda,
adetten kesilen kad1n ve kuc;uk k1z c;ocugu ic;in uc; ay1, uc; adet yerine tutmu~tur.
lstibra suresi, iddetin uc;te biridir. Dolay1s1yla adet olmayan kad1nda bir ayla takdir
edilir.
208 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit

Bir kimsenin satin ald1g1 cariye gebe ise, onun istibras1 da \ocugunu
[13/147]
dogurmas1d1r. Yukarda ge\en, Evtas esirleri ilgili hadis bunun delilidir. Ote yandan,
gebeligin bir k1sm1 ile istibra mumkun olmad1g1 i\in, gebelik suresini ara~t1rma
olasi11g1 yoktur. Onun bir k1sm1na itibar etmek gerektigine gore, tamam1na da
itibar etmek gerekir. istibradan maksat, cariyenin gebe olmad1g1ni anlamakt1r.
Gebe olan kadin \ocugunu dogurmadan bu maksat ger\ekle~mez. Hatta surenin
ge\mesi ile, rahmin bebek ile me~guliyeti artar. Onun i\in gebe kad1nin istibrasin1n
\ocugunu dogurmak olduguna hukmettik.
Adet gorme \ag1ndaki bir cariye, adet gormezse sahibi, gebe olmad1g1 belli
oluncaya kadar ondan uzak durur. (unku maksat, sat1~1n ge\erli oldugunu
anlamak ve allc1n1n cariyedeki mulkiyetinin ger\ekle~tigini kesin olarak bilebilmek
i\in, cariyenin sat1c1 taraf1ndan gebe b1rakllmad1g1nin anla~llmas1d1r. Gebe olmas1
durumunda bunun belli olacag1 kadar bir sure ge\ince, bu maksat ger\ekle~ir.
Ebo Hanlfe (rh a) ve EbO Yusuf (rh a.)'tan bu konuda belirli bir sure rivayet
edilmemi~tir Fakat, sonra gelen baz1 Hanefi fakihleri (muteahhirOn), adeti kesilen
cariyenin gebe olmad1g1n1n belli olmas1 i\in, iki veya U\ ay1n ge\mesi gerektigini
sbylemi~lerdir.

Muhammed (rh a.) bnceleri istibra suresini, bzgur kad1nlarin en uzun iddeti
olan -ki o, kocas1 blenlerin iddetidir- dort ay on gun olarak takdir etmi~ti. Sonra bu
goru~unden dondu. lstibra suresinin iki ay be~ gun olduguna hukmetti. (unku
cariyenin en uzun iddeti budur. lddeti gerektiren iki nedenden daha gli\lusu olan
nikahtan dolay1 bu iddet gerekince, daha zay1f olan mulkiyetten dolay1, 0 sureden
daha uzun olmamas1 bncelikle gerekir.
Zufer (rh a), boyle bir cariyenin istibras1 i\in, gebeligin en uzun suresi olan iki
yd beklemesi gerektigi goru~undedir.
EbO Mutl' el-Belhl de, bu durumdaki cariyenin istibra suresinin dokuz ay
oldugunu sbyler. (unku kad1nlarda genelde gebelik suresi bu kadard1r.
Bu goru~lerden EbO Hanlfe (rh.a.J'ye ait olan ilk goru~ daha dogrudur. (unku
ki~isel gbru~lerle miktar koymak caiz degildir. Bu konuda da delil yoktur.

Bir kimse bir cariyeye hibe, sadaka, vas1yet, miras gibi yollarindan birisiyle ya
107
da kitabet veya hul' bedeli olarak sahip olsa, cariyenin eskiden gebe olmad1g1
anla~il1ncaya kadar, yeni sahibinin onunla cinsel ili~kiye girmemesi gerekir. (unku
ona malik olmakla, kendisine helal olmu~tur.
Bir cariyenin yari pay1na sahip olan ki~i, mulkiyet nedenlerinden birisi ile diger
pay1na da sahip olsa ona da istibra gerekir. (unku mulkiyet nedeniyle o cariyeden
yararlanmas1n1n helalligi, ancak tamam1na sahip olduktan sonra olur. Oyle olunca

kar~il1gmda,
0
' ' Bir kad1nm, verecegi belli bir mal veya hakk1 olan mehirden vazge<;mesi kocasmdan
bo~anmas1d1r.
Sat1m Sozhi§mesi Kitab1 209
da istibra gerekir. c;:unku cariyenin bir k1sm1na sahip olmak, illetin bir k1sm1
yerinedir. Hukum de illetin tam olarak bulunmas1 durumunda soz konusudur.
illetin bir k1sm1n1n varl1g1 ile hukum sabit olmaz.
Satin al1nd1g1nda adetli olan cariyenin istibras1 i<;in, o adet hesaba kat1lmaz.
Yeni bir adet daha gormesi gerekir. EbO Yusuf (rh a )'tan, cariye o adetinden
temizlenince, sahibinin onunla ili?kiye girmesinin caiz oldugu rivayet edilmi?tir. Bu
gorLi?Lin gerekc;esi ?Udur: Cariyenin gebe olmad1g1 bellidir.
c;:ogunluk Hanefller ise ?oyle derler: Din, cariyenin yeni sahibine, istibray1
gerekli k1lm1?t1r. istibra bir adettir (hay1zd1r). Adet bolunmez. Satin almadan once
cariyenin gordugu adetin, istibradan sayllmas1 mumkun degildir. Dolay1s1yla o
adetin tamam1 istibra say1lmaz. Nitekim bir kimse e?ini adetli iken bO?aSa, 0 adet
iddetten say1lmaz. Eger sat1ld1g1 s1rada gormekte oldugu adetin, bo?and1ktan
sonraki k1sm1 istibradan sayllsayd1, yeni bir adetle tamamlanmas1 gerekirdi. lkinci
adetin bir parc;as1 gerekli olunca, tamam1 gerekli olur.
Cariye satlld1ktan sonra, teslim almadan once adet gorse bu da istibra
sayllmaz.
Bu konuda sadece EbO Yusuf (rh a )'tan farkl1 bir gorLi? rivayet edilmi?tir. Buna [13/148]
gore, kad1nin gebe olmad1g1, al1cinin elinde iken gordugu bir adetle belli olacag1
gibi, sat1c1nin elindeki bir adetle de belli olur.
Lakin biz ?Oyle diyoruz: Bir cariye ile cinsel ili?ki kurabilme yetkisi, ona sahip
olmaya bagl1d1r. Al1c1 da ona tam olarak teslim ald1ktan sonra sahip olmu?tur.
c;:unku cinsel ili?ki , bir tasarruftur. Al1c1 ic;in tasarruf yetkisi de onu teslim alma ile
sabit olur. Teslim almadan onceki adet, hesaba katllmaz. Fakat, sozle?meden
sonra, teslim almadan once gordugu adet, sozle?meye biti?ik gibi kabul edilir.
Akitten onceki adet, bir malda sonradan meydana gelmi? fazlal1klar ve ?lradaki
?arapla?ma hukmundedir. Cariye, al1c1 paray1 odeyinceye kadar emin bir ki?inin
yaninda b1rak1lsa ve orada adet gorse bu da istibra sayllmaz. c;:unku guvenilir
ki?inin eli, sat1c1nin eli gibidir. Gormez misin onun elinde iken telef olsa, sat1m
sozle?mesi bozulmu? ve sat1c1nin mal1 telef olmu~ sayll1r.
Cariyesini satan kimse onu hemen teslim etmese, sonra al1c1 cariyeyi satin
almaktan vazgec;se k1yasa gore, cariye bir kez adet gorup temizleninceye kadar
sat1c1n1n onunla ili~ki kurmamas1 gerekir. EbO Yusuf (rh a J'un e/-fma//'de
belirttigine gore, EbO Hanlfe (rh a.) onceleri boyle derken sonra bu gorLi?ten
donmu~, istihsani esas alarak sat1c1ya istibranin gerekmedigini soylemi?tir. EbO
Yusuf (rh.a.) ve Muhammed (rh a) de bu goru~tedir.
Bu meselede istibray1 gerekli kllan k1yas1n delili ?Udur: Sat1m akdi ile, cariye
sat1c1nin elinden c;1km1~, sonra da ikale ile geri donmu~tur. Sat1c1 cariyeye yeniden
sahip olmakla ondan yararlanma hakk1 yeniden dogmu?tur. istibray1 gerektiren illet
de budur.
210 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut

lstibran1n gerekli olmamas1n1 gerektiren istihsan1n delili de ~udur: Cariye


sat1c1n1n elinde oldugu surece onun sorumlulugu alt1ndad1r. Teslimden once olse,
sat1c1n1n mal1 olarak olecektir. Sat1c1nin elinde olmaya devam etmesi, mulkiyetin
devam etmesi gibidir.
Sat1c1, cariyeyi alic1ya teslim ettikten sonra akdi bozsalar, Zahiru'r-rivaye'ye
gore istibra gerekir. cunku cariye sat1c1n1n hem mulkiyetinden hem de elinden
c;:1km1~t1r. 0 cariye art1k ba~ka birisine, yani al1c1ya helal olmu~tur. Tekrar sat1c1ya
dondugunde, teslimden once donmesinin aksine yeni bir istibra gerekir. EbO Yusuf
(rh a )'tan bir rivayete gore; sat1c1 cariyeyi teslim ettikten sonra daha ondan
aynlmadan akdi bozsalar, istibra gerekmez. cunku al1c1n1n cariyeyi gebe
b1rakmad1g1 kesin olarak bellidir.
Bir kimse henuz adet gormeyen bir gene;: cariye alsa ve yirmi gun gec;:se sonra
cariye adet gorse, gec;:en yirmi gun hesap edilmez. cunku ay ile istibra, adetten
(hay1zdan) bedeldir. Bedelin as1lla tamamlanmas1 mumkun degildir. Bedelle maksat
has1I olmadan, as1la imkan bulundugunda, bedele itibar du~er. Nitekim gun ile
iddet beklemeye ba~layan bir kad1n, adet gorunce gec;:en gunler dikkate al1nmaz.
Sat1lan cariye, al1cin1n yaninda adet gorse sonra da al1c1 onda bir ay1p gorup
geri verse, cariye kendi yaninda da bir kez adet gorup temizleninceye kadar sat1c1
ona yakla~amaz. cunku 0 sat1c1ya, al1c1nin kendisinden yararlanmas1 helal bir
duruma geldikten sonra donmu~tUr. Dolay1s1yla, ister bozmayla ister yeni bir akit
yerine gec;:en bir ~eyle geri donslin, sat1c1n1n, cariye adet gorup temizleninceye
kadar beklemesi gerekir.
Bir kimse ortak oldugu cariyenin bir pay1n1 satsa, sonra da al1c1 ile anla~arak
akdi bozsalar veya satt1g1 pay1 yeniden satin alsa, istibra gerekir. cunkli, sat1c1n1n
cariyeden yararlanmas1n1 helal k1lan mulkiyetin yok olmas1 bak1m1ndan, onun bir
k1sm1n1n sat1~1 tamam1nin sat1~1 gibidir. Her iki durumda da cariye, sahibine helal
olmaktan c;:1kt1ktan sonra yeniden donmli~tUr. Oyle olunca da yeni bir istibra
gerekir.
Kac;:an cariye geri donse, gasbedilen cariye geri verilse, rehin verilen cariye
rehinden kurtanlsa veya c;:al1~mas1 ic;:in kiraya verilen cariye sure dolmadan geri
verilse, sahibi ic;:in istibraya gerek yoktur. cunku yukarda say1lan nedenlerle
cariyenin cinselliginden yararlanmas1n1 helal kllan mulkiyet, sahibinin elinden
c;:1km1~ degildir. cunku cariyenin bedeninden yararlanmanin helal olu~ nedeni,
onun mulkiyetine sahip olmakt1r. Bu nedenlerle de mulkiyet sahibinin elinden
c;:1kmam1~t1r. Bu nedenlerin ortadan kalkmas1 ile, sahibi ic;:in yeni bir mulkiyet
dogmu~ degildir.

Sahibi ile mukatebe anla~mas1 yapan, cariye mukatebe bedelini getirmekten


(13/149]
aciz kal1rsa, Hanefllere gore istibra gerekmez. $Mil (rh.a.)'ye gore, gerekir. Cunku
mukatebe ile, cariye sahibinin mulkunden c;:1km1~ gibi olur. Nitekim, onunla cinsel
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _211

ili?ki kurarsa, cariyeye ukr (cariye ile kurulan ili?kiden dolay1 verilmesi gereken
mehir) vermesi gerekir. Ona kar?I bir cinayet i?lerse, er?ini (yaralamalardan dolay1
yaralayanin vermesi gereken mall tazmlnat) verir. Cunku bu kad1n bir yonden
ozgur olmu?tur. Bir yonden ise sahibinin mulkudur. Bu, cariyenin bir k1sm1n1 sat1p
sonra da kalani satin almas1 gibidir. Nitekim bir kimse cariyesini birisi ile evlendirse
sonra da kocas1 ondan aynlsa sahibi ic;in istibra gerekir. Bu hukum, soyledigimize
delildir. Cunku evlendirmekle onun, cariyenin cinselliginden yararlanma yetkisi son
bulmu?tur. Kitabet anla?mas1 yapt1g1nda da boyledir.
Bu konuda biz Hanefilerin goru?unun delili de ?Oyledir: Cariye, mukatebe
anla?mas1 yapt1ktan sonra da sahibinin mulkunde olmaya devam etmektedir.
Peygamber (s.a v.);

• -•.),,.cl&.
('-"'J -"\; h. .~~\
~
708
"Odemesi gereken bir dirhem bile ka/sa, mukatep k6/edir" buyurmu?tur.
Kole de, sahibinin mulkudur. Boyle olunca, mukatebe sozle?mesi ile sahibinin
mulkiyetinin son buldugu nasil soylenebilir? Ki?i, kendi mulku iken ozgurlugune
kavu?mas1 ic;in onunla mukatebe yapm1?t1r. $u kadar var ki mukatebe ile, cariye
kendi bedeninin yaranna ve kendi kazanc1na malik olmu?tur. Cariyenin
bedeninden yararlanmanin helalligi, buna degil onun kendisi uzerindeki mulkiyete
sahip olmaya bagl1d1r. Mukatebe ile de sahibinin onun uzerindeki mulkiyet hakk1
son bulmam1?t1r. Dolay1s1yla, mukatebe bedelini getirmekten aciz oldugunda,
sahibinin ona yakla?mas1 ic;in istibraya gerek yoktur. Sahibinin, mukatebe
anla?mas1 devam ederken onu yaralamas1 durumunda er? vermesinin, onunla
cinsel ili?ki kurdugunda da ukr vermesinin gerekliligi, bunlann kazanc; yerinde
olmalanndan dolay1d1r. Sahibi, mukatebe yapmakla kazanc1nda onun hak sahibi
oldugunu kabul etmi?tir. Mukatebe bedelini getirmekten aciz olunca, eskiden var
olan mulkiyet yeniden peki?mi? olur. Onun bedeninden yararlanabilme helalligi,
yeni bir mulkiyetle kazanilm1? degildir. Dolay1s1yla istibra gerekmez. Kocasin1n
aynlmas1ndan sonra, cariye sahibine istibran1n gerekli olu?una gelince; eger
aynlma iddeti gerektiren bir ayrilma ise, iddet istibradan daha guc;ludur. Cunku
iddet nikah1n hakk1, istibra ise kole olarak sahip olmanin hakk1d1r.
Kocas1 cariyeyi, zifaftan once bo?arsa, sahibine istibranin gerekip gerekmedigi
konusunda iki rivayet vard1r. Hakim e?·$ehld bu bolumde bu rivayetlere i?aret
etmi?tir.
Bir rivayete gore istibra gerekir. Cunku cariye nikahlanmakla, ba?kasina helal
olmu?tur. Tekrar sahibine helal oldugunda, eskisinden farkl1 olarak yeni bir ?ekilde

'
08
Abdurrezzak, Musannef, Vlll/405; lbn EbO ~eybe, Musannef, IV/316; Muvatta, 111/305; Tirmiz1, BuyO'
35; Beyhaki, es-Sunenu'/-kubra, X/324; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 111/246.
212 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
helal olmu?tur. Muhammed (rh a.) e/-MebsOt adindaki eserinde ?Oyle demektedir:
Cariyenin ba?kasina helal olmas1, sahibine de yeni bir nedenle helal olmas1
demektir.
Diger rivayete gore ise sahibi ic;in istibra gerekmez. Bu rivayet daha dogrudur.
Cunku eger istibra gerekli olsayd1, koca ic;in sabit olan nikah nedeniyle olacakt1.
Oysa nikah1n son bulmas1 ile istibra degil iddet gerekir. Gerdekten onceki
bo?amada, nikahtan dolay1 olmas1 gereken iddet gerekmeyince, istibra hie;
gerekmez. Gormez misin gerdekten once bo?anan kadin ozgur olsa bo?an1r
bo?anmaz ba?ka birisi ile evlenebilir. Yeni kocas1 onunla ili?ki kurabilir. Ayn1
?ekilde, gerdekten once bo?anan bir cariye ile de sahibi hemen ili?ki kurabilir.
Bir kimse cariyesini, erkek olsun k1z olsun kuc;uk c;ocuguna hibe etse sonra da
ondan satin alsa istibrada bulunmas1 gerekir. Cunku cariyenin cinselliginden
yararlanman1n helalligi, yeni bir mulkiyetle sabit olmu?tur.
Sahibi, muhayyerlik ko?ulu ile cariyesini satsa, sonra da akdi bozsa istibraya
gerek yoktur. Cunku onun bedeninden yararlanmas1n1n helal olu?U, yeni bir
mulkiyetle meydana gelmemi?tir. Muhayyerlik al1c1ya ait olur da, teslim ald1ktan
sonra geri verirse; EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore yine istibra gerekmez. Cunku al1c1
muhayyer oldugu surece ona sahip olmam1?t1r. EbO Yusuf (rh a) ve Muhammed
(rh.a.)'e gore ise, istibra gerekir. Cunku alic1 ona sahip olmu?, sonra muhayyerlik
ko?ulu ile geri vermi?tir. Bu, gorme ve ay1p muhayyerligi nedeniyle geri vermesi
gibidir.
Fasid bir akitle satllan cariyeyi, al1c1 teslim ald1ktan sonra hakim sat1c1ya geri
[13/150] verse, sat1c1 ic;in istibra gerekir. Cunku al1c1 cariyeyi teslim almakla ona sahip olur.
Sat1c1ya geri dondugu zaman yeni bir nedenle helal olmu?tur.
Bir kimse gasbettigi bir cariyeyi birisine satsa, al1c1 teslim ald1ktan sonra
onunla cinsel ili?kide bulunsa, sonra da hakim cariyeyi sahibine verse; istihsana
gore sahibinin, bir kez adet gorunceye kadar cariyeye yakla?mamas1 gerekir.
K1yasa gore istibra gerekmez. c;:unku gaspc;1dan satin alan da gaspc;1 hukmundedir.
Daha once belirttigimiz uzere, kendisinden gasbedilen ki?i, gasbedilen cariyeyi geri
ald1g1 zaman istibra gerekmez. Fakat Hakim e?-$ehld istihsani alm1? ve cariye bir
kez adet gormedikc;e sahibinin ona yakla?mamas1 gerektigini soylemi?tir. Cunku
cariye, satin ald1g1 zaman al1c1ya helal olmu?tU. Bu sozun anlam1, al1c1nin, sat1c1n1n
gaspc;1 oldugunu bilmedigidir. 0, sat1c1nin cariyenin sahibi oldugunu zannederek
satin alm1?t1r. Dolay1s1yla her ne kadar gerc;ekte degilsede, gorunu?te cariye
kendisine helal olmu?tur. Gorunu?te al1c1ya helal oldugu ic;in, al1c1 onunla ili?ki
kursa sonra da as1I sahibi geri alsa, onun ic;in istibra gerektigini soyluyoruz. Cariye
gerc;ekten, al1c1ya helal olmad1g1 ic;in de al1c1 onunla cinsel ili?kide bulunmam1?sa,
sahibi ic;in istibran1n gerekmedigini soyluyoruz. Cunku iddetin hukmu yonunden,
nikah ?Liphesi ile cinsel ili?kide bulunmak gerc;ek nikahla cinsel ili?kide bulunmak
Satim Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 213

gibidir. lstibra konusunda da sahibi oldugu ~uphesi ile cinsel ili~kide bulunmak da,
gerc;ekten sahibi oldugu cariye ile cinsel ili~kide bulunmak gibidir.
Al1c1, cariyenin gasbedildigini biliyorsa, as1I sahibinin, cariyeyi geri ald1g1nda
ili~ki kurmak ic;in onun bir kez adet gormesini beklemesine gerek yoktur. (unku
cariye al1c1ya ne gerc;ekten ne de gorunu~te helal olmam1~t1r. Gormez misin, boyle
bir durumda al1c1 onunla ili~ki kurduktan sonra cariye c;ocuk dogursa, o c;ocugun
nesebini iddia etse, nesep al1c1dan sabit olmaz. Sat1c1nin gaspc;1 oldugunu
bilmeden satin almas1 durumunda ise, c;ocugun nesebi al1c1dan sabit olur. Sat1c1n1n
gaspc;1 oldugunu bilerek satin ald1g1 cariye ile ili~ki kuran ki~iye zina cezas1nin
(haddinin) gerekmeyi~inin nedeni, cariye kendisine helal oldugu ic;in degil, ~eklen
sahibinin oluruna bagl1 bir sat1m sozle~mesinin varl1gina itibarlad1r. Bundan dolay1,
asil sahibi cariyeyi geri ald1g1nda al1c1nin cinsel ili~kide bulunmad1g1 durumda
oldugu gibi, istibra gerekmez.
Bir kimse cariyesini evlendirse ve kocas1 onu gerdekten once bo~asa, sahibi
ona ancak bir adet gorup temizlendikten sonra yakla~abilir. Bu hukum, konu ile
ilgili iki rivayetten birisidir. Her iki rivayetin delillerini daha once vermi~tik.
Cariye sahibinin izni olmadan evlenir de, sahibi gerdekten once kan kocanin
aralann1 ay1nrsa, kendisi ic;in istibra gerekmez. (unku efendisinin izni olmadan
cariyenin evlenme yetkisi olmad1g1 ic;in, ba~ka birisine helal olmam1~t1r. Fakat sahibi
onlann aras1n1 gerdekten sonra ay1nrsa, cariyenin iddeti bitinceye kadar kendisine
yakla~mas1 helal olmaz. (unku koca 0 cariye ile fasid bir nikahla cinsel ili~ki
kurmu~tur. Bu nedenle iddet beklemesi gerekir. lddet, istibradan daha kuvvetlidir.

Bir kimse oglunun cariyesi ile ili~ki kursa ve cariye bu ili~kiden gebe kalmasa,
sonra da onu satin alsa cariye bir kez adet gorup temizlenmeden onunla tekrar
ili~ki kuramaz.
(unku cariye ona bu satin al1~la helal olmu~tur. Daha onceki kurdugu ili~ki
haram yollad1r. Haram bir i~in yap1lmas1, nedeni bulundugunda, istibranin geregine
engel olmaz. Ayni ~ekilde bir kimse babas1ndan bir cariye veya mukatep bir cariye
satin alsa, bununla cariye mulkiyet yoluyla kendisine helal olacag1 ic;in istibra
gerekir.
Ticarete izinli kolesinden satin ald1g1 cariye, kale onun satin ald1ktan sonra bir 11311511
kez adet gormu~se ve kblenin borcu yoksa sahibi ic;in istibra gerekmez.
(unku efendi (mevla) o cariyeye kolenin satin ald1g1 andan itibaren sahip
olmu~tur. Bundan sonra da bir kez adet gbrmu~tUr. Bu adet, istibra olarak
yeterlidir. Nitekim bir kimsenin vekilinin satin ald1g1 cariye, vekilin elinde iken adet
gorse o da istibra olarak yeterlidir. Kolenin hem kendi degerini hem de elindeki
mallann degerini kapsayacak kadar borcu olsa, EbO Yusuf (rh a) ve Muhammed
(rh a )'e gore yine istibra gerekmez. (unku onlara gore kolenin borcu, mevlan1n
onun kazancindaki mulkiyetine engel degildir. Bundan dolay1 mevla bu cariyeyi
214 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
ozgur kilsa gec;erli olur. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore de, k1yas bunu gerektirir. COnkO
kole o cariyede mulkiyet nedeniyle, kendisine helal olacak ?ekilde sahip olmaya
ehil degildir. Bu hak, alacaklan nedeniyle alacaklilar ic;in de yoktur. Cariyenin
kendisine helal olmas1na en uygun olan ki?i, kolenin sahibidir. Nitekim o, borc;lan
odemek suretiyle, kendisi ic;in cariyeyi kurtarabilir. Mevla cariyeye en c;ok hak
sahibi olduktan sonra adet gorunce, bu adet istibra olarak yeterlidir. Fakat EbO
Hanlfe (rh a.) istihsan1 alm1? ve ki?inin cariyeyi koleden satin almasindan sonra yeni
bir adetle istibray1 gerekli gormO?tOr. COnkO EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore satin
almadan once mevla o cariyeye sahip olamaz. Dolay1s1yla o s1rada cariyeyi ozgur
k1lsa bu, gec;erli olmaz. Cariye kendisine, koleden satin ald1ktan sonra helal
olmu?tur. Dolay1s1yla yeni bir istibra gerekir.
Bir kimse cariyesini birisine hibe edip teslim etse, sonra da hibeden donse
istibra gerekir. (Onku bu cariye, kendisine hibe edilen ki?iye helal olmU?tU. Hibe
eden, hibeden donunce, ba?kas1 ic;in helal olduktan sonra kendisine yeni bir
nedenle helal olmu?tur.
DO?man taraf1ndan esir al1nan cariyesini, sava?c;1lar aras1nda taksim edilmeden
once veya sonra geri almas1 durumunda da istibra gerekir. COnkO dO?man ele
gec;irmekle, cariyeye sahip olmu?tur. Gormez misin onu ele gec;iren ki?i daha sonra
musluman olsa, cariye ona ait olur. Demek oluyor ki sahibi geri ald1g1 zaman ona
yeni bir nedenle sahip olmu?tur.
Cariye dO?man Olkesine (darulharbe) kac;sa ve onu yakalasalar, daha sonra da
sahibi geri aIsa, EbO Yusuf (rh.a) ve Muhammed (rh a )'e gore, isitibra gerekir.
(unkO yakalamak suretiyle ona sahip olmu?lard1r. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore, kac;ak
kole darulharbe girdigi zaman ona sahip olunmaz. Dolay1s1yla kar?il1ks1z olarak
sahibine geri verildiginde, eskiden oldugu gibi onun mOlkOdur. Boyle olunca
onunla ili?ki kurmak ic;in istibraya gerek yoktur.
Bir kimse OmmO veledini (kendisinden c;ocuk yapt1g1 cariyesini) veya
mudebber (ozgurlugunO olumOne baglad1g1) cariyesini satsa, al1c1 da onu teslim
ald1ktan sonra geri verse sat1c1ya istibra gerekmez. (unku al1c1 onlara sahip
olmam1?t1r. Onlar ic;in sabit olan ozgurluk hakk1, satin al1narak sahip olunmama
konusunda gerc;ek ozgurlOk gibi kabul edilir. Gormez misin bu cariye, al1c1n1n kans1
109
olsa nikah fasid olmaz. Onu ozgur kilsa, ozgur kilma gec;erli degildir. Al1c1nin
yaninda iken c;ocuk dogursa, bu c;ocugun nesebi, iddia etse bile alic1ya
dayand1nlmaz. Bu kad1n ba?ka birisine helal olmad1g1 ic;in, asil sahibine geri
dondugunde istibra gerekmez.

'
09
Bir kimse, ba~kasin1n cariyesi olan kans1na bir ~ekilde sahip olsa, nikah1 ge,ersiz olur. MOellif bu
cOmle ile, bu hOkme i~aret etmektedir.
Sat1m Sozhl§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _2l5
Bir kimse, kendisi ile cinsel ili~ki kurmakta oldugu cariyesini satmak istese;
cariye, ili~kiden sonra bir adet gorerek temizlenmedik~e onu satmas1 uygun olmaz.
Abdullah b. Omer (r.a.)'den boyle rivayet edilmi~tir. Sat1c1 i~in bu istibra, Hanefllere
gore mustehapt1r. Malik (rh a )'e gore ise farzd1r. (unku sahibi, kad1n1 gebe
kalmas1na neden olacak olan cinsel ili~kide bulunduktan sonra mulkiyetinden
~1karmaktad1r.Bu, kans1 ile ili~kide bulunduktan sonra onu bo~amas1na benzer.
Burada iddet farzd1r. Mustehap degildir. Ozerinde durdugumuz meselede de
kad1nin gebe olmas1 olas1l1g1ndan dolay1, al1c1nin yan1nda istibra farz ise de, onun [13/152]
gebe kalmasina neden olacak ili~ki ger~ekle~mi~ken, sat1~ s1rasinda da istibran1n
bulunmas1 oncelikle gerekir.
Bu konuda biz Hanefller ~oyle deriz: Mulkiyetteki istibra, nikahtaki iddetin
benzeridir. Nasll ki iddet, bo~ayanla, evlenecek olandan sadece birisi i~in gerekli
ise, istibra da, cariyenin mulkiyeti elde edildigi s1rada gereklidir. Eger, sat1c1 i~in de
istibray1 gerekli gorursek, her iki taraf i~in gerekli gormu~ oluruz. Bunun a~1klamas1
~udur: Satin alan ki~i i~in istibran1n gerekliligi, ba~kas1 taraf1ndan gebe b1rakllan bir
kad1nla ili~ki kurmamak i~indir. Bu da satin alma s1ras1nda ortaya ~1kan bir
durumdur. Sat1~ s1ras1nda, sat1c1 i~in boyle bir gerek~e bulunmamaktad1r. Kendi
sperminin ba~kas1n1n spermi ile kan~mas1n1 onlemek, al1c1 yonunden gereklidir.
Fakat sat1c1, allcin1n istibraya dikkat etmeyeceginden endi~e ederse, ihtiyaten onun
da istibrada bulunmas1 mustehap olur. Sat1c1 istibrada bulunur (ili~ki kurmadan
cariye bir adet gorur) da sonra satarsa, al1c1 i~in bu istibra, Eb CJ Yusuf (rh a )'tan
gelen ~az bir rivayetin d1~1nda, yeterli degildir. Bu ~az rivayete gore, kad1n1n gebe
olmad1g1 sat1c1nin yanindaki istibra ile a~1ga ~1km1~t1r. Onun i~in yeni bir istibraya
gerek yoktur. (ogunluk Hanefller ise ~oyle derler: Alic1n1n o cariyenin
cinselliginden yararlanmas1nin helal olu~u, satin alma ile meydana gelmi~tir.
Dolay1s1yla cariyeyi satin ald1ktan sonra o bir kez adet gormeden onunla ili~ki
kuramaz.
Sahibi, cinsel ili~ki kurmakta oldugu cariyesini, istibra etmeden evlendiremez.
Baz1 Hanefi alimleri evlendirme ile satman1n fark1nin olmad1gin1, cariye sahibinin
her ikisinde de istibrada bulunmas1n1n mustehap oldugunu soylerler. Gormez
misin sahibi, istibradan once cariyesinin birisi ile evlendirse, istibradan once
satmas1n1n caiz oldugu gibi bu nikah da ge~erlidir. Kuvvetli olan goru~e gore bu
ki~i, kendi sperminin ba~kalann1nki ile kan~mas1n1 onlemek i~in istibrada
bulunmal1d1r. (unku kocanin bu kan~madan korunmak i~in istibrada bulunmas1
gerekli degildir. Sat1m akdinde ise al1c1, kendi sperminin sat1c1ninki ile kan~mamas1
i~in istibrada bulunmak zorundad1r. Buna ragmen cariye sahibi, cariyesini istibra
yapmadan evlendirirse, bu nikah ge~erlidir. (unku istibra, cariyeye degil sahibine
ait bir gorevdir. Dolay1s1yla bu, onun nikah1nin ge~erliligine engel say1lmaz. En iyisi,
kocanin, kad1n bir kez adet gorup de temizleninceye kadar ona yakla~mamas1d1r.
Fakat bu, hukuken onun gorevi degildir. Bu konu ile ilgili olarak el-Camiu's-
216_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit

Sagir'de, Ebu Hanlfe (rh.a.) ve Muhammed (rh.a )'e gore kocan1n istibradan once
cinsel ili~ki kurabilecegi soylenmektedir. Muhammed (rh a) ise; "lki erkegin ayn1
kad1nla ayn1 temizlik i~inde ili~ki kurmu~ olmalarindan sakinmak i~in, kocanin
istibradan once iliski kurmamas1 daha iyidir. c;:unku bu haramd1r" demektedir.
Peygamber (s.a.v.) ~oyle buyurmaktad1r:
"Allah'a ve ahiret gunune inanan iki erkege, aym temizlik i<:;inde bir tek
kadmda birle~me!eri he/al olmaz. "
Ebu Hanlfe ve Ebu Yusuf (rh a )'un goru~lerinin deli Ii de ~udur: Nasil ki iddet,
nikahtan dolay1 gerekli bir gorev ise, istibra da, cariyeye mulk olarak sahip
olmaktan dolay1 gerekli bir gorevdir. Nikahla ilgili olan gorev, mulkiyete sahip
olmaya ge~irilmedigi gibi, mulkiyete sahip olma ile ilgili olan gorev de nikaha
ge~irilmez. Mudebber cariyesini veya ummu veledini satmak isteyen ki~i i~in
istibran1n gerekliligi konusunda, cariye ile ilgili olarak ge~en goru~ler aynen
ge~erlidir.

Cariyesi zina eden ki~inin, cariyenin adet gormesini bekleyerek istibrada


bulunmas1na gerek yoktur. c;:unku zinadan dolay1 olan spermin hi~bir sayg1nlig1
yoktur. Din sahibi, zina edene sadece ta~1 (recmi) gerekli gormu~tur. lddet veya
istibray1 gerekli gormemi~tir. Zufer (rh a )'e gore ise, cariye sahibinin kendi
sperminin ba~kas1n1n ki ile kari~mas1ni onlemek i~in istibrada bulunmas1 gerekir. el
Camiu's-Sagir'de Muhammed (rh.a )'in; "Bana gore sahibinin, cariye bir kez adet
[13/153]
olup temizleninceye kadar ona yakla~mamas1 mustehapt1r" dedigi belirtilmektedir.
Cariye zinadan dolay1 gebe kalirsa, ~ocugunu doguruncaya kadar sahibinin
onunla ili~kiye girmesi caiz olmaz. c;:unku onunla ili~ki kurarsa, ba~kas1na ait olan
ekini kendi suyu ile sulam1~ olur. Oysa Peygamber (s av.) ~oyle buyurmu~tur:

·f- i/> ~~~ ~:§ '! )\.; / '11 r.)lj ;u~ ~1 ~l5 ~
"Allahu Tea/a'ya ve ahiret gunune inanan bir kimse, suyunu ba~ka birisinin
ekinine ak1tmasm " 110
Bir cariyenin ortak iki sahibinden birisi, cariyenin tamam1n1 satsa ve cariye
al1c1n1n yaninda bir kez adet gordukten sonra diger ortak bu sat1~1 onaylasa, sat1~1n
onaylanmas1ndan sonra tekrar istibra gerekir.
c;:unku cariyenin tamam1na sahip olmadan, onunla ili~ki kurmas1 helal olmaz.
Bu da diger ortagin sat1~1 onaylamas1ndan sonra olur.
Fuzullnin Bir kimse, ba~kas1na ait bir cariyeyi satsa ve cariye al1c1n1n elinde bir kez adet
sat1~1
gordukten sonra asil sahibi onaylasa, burada da tekrar istibra gerekir. c;:unku
alicinin cariyenin cinselliginden yararlanmas1nin helal olu~u, Hanefilere gore

110
lbn Ebu $eybe, Musannef, IV/28; Ahmed b. Hanbel, Musned, IV/108; Ebu Davud, Nikah 43;
Beyhak1, es-Sunenu'l-kObra, Vll/449; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 4/321.
Sat1m Siizle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _217
sahibinin sat1~a onay vermesinden sonra olur. Bu meselenin asl1 ~udur: Fuzul1nin
(satma yetkisinde olmayan bir ~eyi satan ki~inin) sat1~1, Hanefllere gore sahibinin
onay (icazet) vermesine bagl1d1r. Sahibinin sonradan verdigi icazet, ba~ta verdigi
vekillik gibi kabul edilir. $afil (rh.a.)'ye gore ise, ba~kas1na ait bir mal1 sahibinin izni
olmadan satan ki~inin sat1~1 tUmuyle ge\ersizdir. Nikah ve bo~ama gibi, meydana
geldiginde kendisi i\in bir onaylayan1 bulunan tUm akitlerde ve bozmalarda bu
goru~ ayril1g1 ge\erlidir.
$afil (rh a), Peygamber (s.a.v )'in; ki~inin elinde olmayan ~eyi satmaktan
yasaklad1g1 hadisine dayanm1~t1r. Mutlak yasaklama, yasaklanan ~eyin fasid
olmas1n1 gerektirir. Ona gore fas id akitler, me~ru degildir. Peygamber (s a.v.), ki~inin
teslim almad1g1 ~eyi satmas1n1 yasak ettigine gore, teslim al1p da, sahibi olmad1g1
~eyi satmas1 bncelikle yasak olur. Bu sat1~in gec;erli olmay1~in1n akll gerek\esi de
~udur: Ba~kas1na ait bir mal1 satan ki~inin tasarrufu, yetkisinin bulunmad1g1 bir
malda ger\ekle~mi~tir. Boyle olunca, havadaki ku~u ve sudaki bal1g1 satmakta
oldugu gibi, bu sat1~ ge\ersiz olur. Daha sonra o ku~u yakalasa bile sat1~
ger\ekle~mi~ olmaz. (unku bir akdin kurulabilmesi i\in, mutlaka bir maim
bulunmas1 gerekir. Bu mal da, akit sahibinin uzerinde tasarrufta bulunma yetkisi
olan bir mal olmal1d1r. Akit yapan1n akde konu malda tasarruf yetkisi bulunmazsa,
akit s1ras1nda ehliyeti bulunmayan ki~i durumuna du~er. Bu da \ocugun veya akll
hastas1nin e~ini bo~amas1nda oldugu gibi, ge\ersiz olur. Ku\ukken karis1n1 bo~ayan
\Ocuk, buyudukten sonra o bo~amaya onay verse bile, bu bir ~ey ifade etmez. Bu
mesele de ayni ~ekildedir. Fakat al1c1, sat1c1n1n onayindan once ona, "senden ~u
fiyata satin ald1m" derse durum farkl1d1r. (unku bu durumda, sat1c1 sat1~ i\in
icapta (teklifte) bulundugu zaman, sat1~ bedelini kabullenmekle kendi zimmetinde
bir tasarrufta bulunmu~tur. Kendi zimmeti de velilik yetkisinin bulundugu
konudur. $u mesele buna delildir: Allc1, sat1m konusunu teslim almadan satsa,
sonra da teslim alsa bu sat1~ ge\erli olmaz. Sat1c1 o sat1~a onay verse yine bbyledir.
(unku sozle~me yapan ki~inin mal uzerinde, tasarrufta bulunma yetkisi yoktur.
Ka\an bir koleyi satsa ve daha sonra kale geri gelse bu sat1~ da ge\erli olmaz.
Ki~inin sat1m konusunu elinde tutma ve onda tasarrufta bulunma yetkisi
bulunmad1g1 zaman, sat1~1 bncelikli olarak ge\erli olmaz.
Ba~kas1na ait bir mal1 satsa ve sonra sahibinden satin alsa veya ona miras\1
olsa, sat1~ yine bat1ld1r, ge\erli degildir. Mulkiyete itibarla, sbzle~me yapan
ybnunden bu sbzle~me ge\erli olmayinca, sahibinin onay1 ile ba~kas1 ybnunden
ge\erli olmamas1 daha da bnceliklidir.
Bu konuda Hanefllerin deli Ii ~u rivayettir: Peygamber (s av), Hakim b. H1zam
[13/154)
(r a.)' a bir dinar verip, kendisi i\in bir kurbanl1k satin almas1n1 emretti. Hakim bir
dinara bir koyun satin ald1 sonra onu iki dinara satt1. Daha sonra da bir dinara bir
218 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut

koyun satin ald1. Elinde bir koyun ve bir dinarla Peygamber (s a v.)'e geldi. Olup
biteni haber verdi. Peygamber (s.a v.) ~byle buyurdu:

"'Ji;,=~
.. 'l:...lll L!lJ t~.
) ..
;....iJ h~I
~-,....
t.;t .<1-~;,,
. •..!.Li ~I iJ · t;
~ _) .

"Allahu Tea/a senin al!~ veri~ini mubarek kilsm. Koyunu kurban et, bir dinan
da yoksullara sadaka olarak ver. " 117
Bu olayda anlatild1g1na gore, Hakim (r.a) Peygamber (s.a v) ic;in satin ald1g1
koyunu, onun emri olmadan satm1~, daha sonra Peygamber (s a.v) onun sat1~1na
onay vermi~tir.
Burada, Hakim b. H1zam'1n mutlak olarak hem satin almaya hem de satmaya
vekil oldugu sbylenemez. Cunku bu iddia, byle olduguna dair bir rivayet olmadan
isbat1 mumkun olmayan bir iddiad1r. Eger byle olsayd1 bvgu ~eklinde nakledilirdi.
Oysa nakledilen, Peygamber (s av) ic;in bir kurbanl1k satin almas1 ic;in verilen
emirdir. Bununla, onun mal1nda mutlak tasarrufa vekil olmu~ say1lmaz.
Bu konuda ba~ka bir rivayet de ~u ~ekildedir: Peygamber (s av) Urve el-Bari kl
(r.a.)'ye bir dinar verip kendisi ic;in bir kurbanl1k satin almas1n1 emretti. Urve, bir
dinara iki koyun satin ald1. Sonra bunlardan birsini bir dinara satt1. Diger koyunu
bir dinarla birlikte Peygamber (s.a.v.)'e getirdi. Peygamber (sa.v.) bu sat1~a onay
verdi. Urve ic;in hay1rla dua etti. Urve'nin sat1~1, Peygamber (s av )'in onayina bag Ii
olmasayd1, koyunu geri vermesini emrederdi.
Bunun anlam1 ~udur: FuzOllnin sat1~1, ehli taraf1ndan konusunda yap1lan bir
tasarruftur. Mal sahibi taraf1ndan yap1lan tasarruf da, borc;luya edilen vasiyette ve
borcu olmayanin terekenin uc;te birinden fazlas1ni vasiyetinde oldugu gibi, gec;ersiz
say1lmaz. Cunku tasarruf bir sbzdur. Sbz de dilin eylemidir. Bu eylemin tanim1,
diger organlann eyleminin tanim1d1r. Bir eylemin gerc;ekle~mesi, eylem sahibinden
etkilenen konuya gec;mesidir. Bu, dille yapilan tasarrufun da tan1m1d1r. Bu tasarruf
ehlinden ve konusunda meydana geldigi zaman, varl1g1 gerc;ekle~mi~ olur. Bundan
sonra o bir engelden dolay1 dinl yonden gec;erli sayilmaz. Bu engelin kalkmas1na
bagl1 olarak kal1r. Sahibinin onay vermesi ile, onun nzasin1n olmay1~1 engeli ortadan
kalkar.
Tasarrufa ehil olmanin anlam1 ~udur: Tasarruf bir sbzdur. Sbze ehil olmak da,
temyiz kudretine sahip olmaklad1r. Ona dlnen itibar edilmesi, dinl hitaplad1r.
Malin sat1m akdine konu olu~unun anlam1 da ~udur: Sat1m akdi, mall mal ile
degi~mektir. Sat1m konusu olan mal, dlnen degeri olan mal oldugu ic;in akde
konudur. Maldaki mulkiyetin akit yapana ait olmay1~1 ile, sat1m konusunun mal
olma ve dlnen degerli olma bzelligi ortadan kalkmaz. Gbrmez misin sahibinin izni

111
Taberani, el-Mu'cemO'l-evsat, Vlll/184; Heysemi, Mecmau'z-zevaid, IV/287. Aynca bkz. EbO DavOd,
BuyO' 27; Tirmizi, BuyO' 34.
Sat1m Si:izle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 219

ile olursa bu sat1~ gec;:erlidir. Sat1m akdine konu olmayan bir malin sat1~1, sahibinin
izni ile konu durumuna gelmez. Sahibi kendisi de satsa bu sat1~ yine gec;:erli olmaz.
Bir mal1n akde konu olu~u, tasarrufta bulunanin mal sahibi veya ba~kas1n1n
olmas1na gore degi~mez.
Eger denilirse ki: "Tasarrufun dlnen gec;:erli sayllmas1, tasarrufun kendisinden
dolay1 degil hukmunden dolay1d1r. Dini nedenlerden maksat, onlann hukumleridir.
Tasarrufun gec;:erli olmas1 ic;:in sbzle~me yapan1n mala sahip olmas1n1n ko~ul olu~u,
hukum (hukukl sonuc;:) ic;:in gereklidir. Bir mal ba~ka birinin mulkiyetine ancak
sahibi taraf1ndan gec;:irilebilir. Tasarruf sahibi, malin sahibi olmazsa hukmu
bulunmad1g1 ic;:in tasarrufu bo~a gider."
Bu sbze iki tL.irlu cevap verilebilir:
1- Bu tasarrufun hukmunun sabit olmayacag1n1 kabul etmiyoruz. Aksine
nedene uygun bir tasarruf sabit olur. Ba~kas1nin onay1na bagl1 bir nedenle, yine
ba~kas1nin onay1na bagl1 bir mulkiyet meydana gelir. Bu t1pk1 kesin nedenle kesin
mulkiyetin meydana gelmesi gibidir. Bundan dolay1 fuzOllden kble satin alan ki~i
bu kbleyi bzgur kllsa, daha sonra da kole sahibi sat1~a onay verse bzgur kllma
gec;:erli olur. (unku nedenin olu~umu ile sat1c1n1n bir zaran sbz konusu olmad1g1
gibi, bu nedene dayanarak al1c1 ic;:in, sat1c1n1n onay1na bagl1 olarak mulkiyet isbat
etmekte de bir zarar sbz konusu degildir. Zarar onun mulkunun elinden c;:1kmas1
iledir. Kendi onay1na bagl1 olan bir akitle de mulku kesin olarak elinden c;:1kmaz.
2- Neden, hukmun gecikmesi ile degil dlnen hic;:bir hukum ifade etmemesiyle
[13/155]
bo~a gider. (unku neden, muhayyerlik ko~ulu ile sat1~ta oldugu gibi, bazen hukme
biti~ik olur, bazen ayn. Ozerinde durdugumuz meselede hukum, mal sahibinin
onay1na kadar gecikmi~tir. Temelden yok olmam1~t1r. (unku hukmun derhal yak
sayllmas1, sat1c1n1n zarann1 kald1rmak ic;:indir. Oysa onun onay vermesine kadar
geciktirilmesi, onun yarann1 art1m. (unku o isterse sat1~a onay verir. lsterse iptal
eder. Akdin onun onayina bagl1 tutulmas1, s1rf onun yaran ic;:indir. Bundan dolay1
sonuc;:taki onay1na bagl1 olan neden, ba~lang1c;:taki izni gibi hemen meydana gelir.
Havadaki ku~un veya sudaki bal1g1n sat1~1 ise bbyle degildir. Burada akit, akit
konusu bulunmad1g1 ic;:in gec;:ersiz olur. Akde konu edilen ku~ ve bal1k aslen mulk
olmad1klan gibi, mulk olarak verilmeye de uygun degildirler.
Kuc;:uk c;:ocugun kans1n1 bo~amas1 da, tasarrufta bulunan c;:ocugun ehliyeti
bulunmad1g1 ic;:in gec;:ersizdir. (unku c;:ocukta akla ve temyize (iyiyi kbtUden ay1rt
edebilme gucu), onun yarann1 gerc;:ekle~tirmek ic;:in itibar edilir. Kendisi ic;:in s1rf
zarar olan konuda bu anlam yok demektir. Dolay1s1yla buna ehil degildir.
Bo~amanin s1rf zarar oldugunun delili, velinin c;:ocuk adina boyle bir tasarrufta
bulunmas1n1n caiz olmay1~1d1r. Dolay1s1yla c;:ocugun kans1n1 bo~amas1, hukmu
bulunmad1g1 ic;:in gec;:ersizdir. Ote yandan kuc;:uk c;:ocugun kans1 da, c;:ocugun
bo~amas1 ile bo~ olmaya uygun bir konu degildir. Gbrmez misin c;:ocuk kansin1
22D_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit

velisinin izni ile bo~asa veya onu veli bo~asa bu bo~amalar gec;ersizdir. Ba~kas1na
ait bir mal ise, sat1~ hukmu ic;in konudur. Sahibinin izni ile veya bizzat kendisinin
satmas1 ile, onda sat1m akdine ait hukumler sabit olur.
Kac;ak koleyi veya satin alin1p da teslim al1nmayan mal1 satmak ise boyle
degildir. Bu sat1~ gec;ersiz olmaz. Gec;erlilik ko~ulu olan mal1 teslime gucu
yetmedigi ic;in fasid olarak gerc;ekle~ir. Elinde olmayan bir ~eyi satan ki~inin, o mall
satin almas1 da buna benzemez. c;:onku bu nedenin (sat1m akdi) hukmunu, akit
yapana yeni bir mulkiyetin subutu ic;in isbat etmek mumkun degildir. Nedenin
(akdin) hukmu, akit vaktinden itibaren al1c1 ic;in mulkiyetin subutudur. Bu da mulk
sahibinin akit vaktindeki mulkune itibarla meydana gelir. Bu ise kendisinin
gidermesiyle yok olmu~tur. Yeni mulke itibarla gec;erli olsayd1, sadece o ana ozgu
olarak gec;erli olacakt1. Nedenin hukmu ise bu degildir. Mal sahibinin onay vermesi
ile al1c1 ic;in mulk, akit anindan itibaren sabit olur. Bundan dolay1, ister biti~ik olsun
ister ayn, satllan ma Ida meydana gelen fazlallklara sahip olur.
lnsan1n elinde olmayan ~eyin yasaklanmas1n1n yorumu ~udur: Bir kimse bir
Ki~inin
elinde mal1 satsa, sonra satin alsa ve bu akdin geregi olarak teslim etmek istese bunu
olmayan
yapamaz. Bu hadisin soylenmesine neden olan ~u olay, bu yorumun dogruluguna
~eyi satmas1
delildir: Hakim b. H1zam, Peygamber (sa v)'e; "Ya ResO\allah! lnsanlar bana gelip,
elimde olmayan mal1 satin almak istiyorlar. Ben onu sat1yorum. Sonra c;ar~1ya gidip
o mal1 satin al1yor ve teslim ediyorum" dedi. Buna kar~1l1k Peygamber (sa.v.);

D~ ~ L4 ~ '1
"Elinde olmayan ~eyi satma" 772
buyurdu.
Bunu tesbit ettikten sonra, istibra meselesini ac;1klamak ic;in deriz ki; a\1c1nin
maldaki mulkiyeti, ancak as1I mulk sahibinin onay1ndan sonra gerc;ekle~ir.
Cariyenin allc1ya helal olmas1 da buna dayan1r. Sahibinin onay1ndan onceki adet,
istibradan sayilmaz. Bu, sat1~ bittikten sonra sat1cin1n elindeki adetten daha
du~OktOr. Sat1cin1n elindeki adet istibradan say1lmay1nca, asil sahibinin onay1ndan
onceki adet hie; sayilmaz.

[13/156] Sat1c1, cariyenin sahibi olsa da, onu al1c1ya teslim etse ve al1c1 teslim ald1ktan
sonra taraflar akit meclisinden aynlmadan once cariye adet gorse, bu adet biz
Hanefilere gore istibradan sayll1r. $Mil (rh.a.)'ye gore ise sayilmaz. Bu goru~ ayrll1g1,
Sat1m akdinde meclis muhayyerligi konusundaki goru~ aynl1gina dayan1r. Hanefilere gore icap ve
meclis
muhayyerligi kabulden sonra sat1m akdi kesinlik kazan1r. Al1c1 mal1 teslim al1nca ona sahip olur.
Art1k, meclisten aynlmadan once de aynld1ktan sonra da taraflardan birisinin kendi
ba~1na akdi bozma yetkileri kalmam1~t1r. $afil (rh.a.)'ye gore ise, akdin taraflanndan

112
Ahmed b. Hanbel, MOsned, 111/402; Ebo DavOd, BuyO' 68; Tirmiz1, BuyO' 19; Nesa1, BuyO' 60; lbn
Mace, Ticarat 20.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _221
her birinin meclis muhayyerligi vard1r. Meclisten aynlmad1klan surece, her iki taraf
da kendi ba~ma akdi bozabilir. Ancak taraflardan birisi digerine; " sec;" dese, o da
buna raz1 olsa, bu durumda mal1n al1c1n1n mulku olup olmad1g1 konusunda ~afil
(rh a.)' den iki goru~ rivayet edilmi~tir.
~afil
(rh a) bu goru~une, Malik (rh a.)' in Nafl'den onun da Abdullah b. Omer
(r a) aracil1g1yla Peygamber (s av )'den rivayet ettigi ~u hadisi deli I al1r: ):;.L, i:.>l.;..;~I
~A ~ l.4 "Alim sat1m akdi yapanlar birbirlerinden aynlmad1kc;a muhayy~rdfrier_-,;173
Taraflar ancak, leap ve kabulden sonra al1c1 sat1c1 olurlar. Bu hadiste
Peygamber (s av), al1c1 ve sat1c1dan her birisi ic;in muhayyerlik oldugunu ac;1kc;a
belirtmi~tir. Bu aynl1~tan maksad1n meclisten ayrilma olduguna, hadisin diger bir

rivayetinde_ki ~u ifadeler delildir: :.;:. Li~ ~ l.4 -!~~ ~L..:o L+ ~lj js" .;i~~I
JS-
~ L;~l:; c>.,\31 ·~lS:A "Alto ve sat1c1dan her biri, akit yapttk!an yerden aynlmadtk!an
surece bfrbirle~ne kar:?t muhayyerdirler. " 114
Hadisin ravisi olan lbn Omer (r a.) bu sozden maksadm, meclisten aynlma
oldugunu anlam1~t1r. Rivayete gbre o, sat1m akdini kesinle~tirmek istediginde
birazc1k yururmu~.
~afil
(rha)'nin goru~unun akll gerekc;esi de ~udur: Sat1m akdi, mal1 ba~kas1n1n
mulku edindirme (temlik) akdidir. Hibe akdinde oldugu gibi akde onu
guc;lendirecek bir ~ey katilmad1kc;a, kendiliginden baglay1c1 (laz1m) duruma gelmez.
Hibede, teslim olmadan akit kesinlik kazanmaz. Mal c;okc;a bulunan, kendisinde bir
c;ok i~lem yap1lan bir ~eydir. Bakmadan ve gormeden maim kendisi uzerinde akit
yap1labilir. Oysa sat1m akdinden maksat kar elde etmektir. Bu da ancak maim
gorulmesi ile mumkundur. Onun ic;in din, akit meclisinde olduklan surece akit
yapanlardan her birine muhayyerlik vermi~tir. Ta ki maksatlan gerc;ekle~sin. Nikah
akdi ise boyle degildir. c;:unku o adeten aniden olmaz. Kendisinden once bir
ni~anililk donemi bulunur.

Bu muhayyerlik meclisle s1nirland1rilm1~t1r. c;:unku meclisin durumu, akdin


durumu gibidir. Gormez misin selem ve sarf akitlerinde meclisteki teslim alma,
akde biti~ik teslim alma gibi kabul edilir. Ote yandan icaptan sonra kabulden once
olan akit durumu, taraflar ic;in muhayyerlik hakk1 verir. 115 Taraflar mecliste
olduklan surece de bu muhayyerlik vard1r. Ancak taraflardan birsi digerine "sec;"
derse ba~ka. c;:unku bu soz, mal1 gorme ve bakma i~inin son bulduguna delil
sayil1r. Art1k muhayyerlik du~er.
Bu konuda biz Hanefilerin deli Ii Peygamber (s av )'in;

113
Ahmed b. Hanbel, MOsned, 1/56; Nesai, BuyO' 11; BeyhakT, es-SOnenO'l-kObra, IV/7; Zeylei, Nasbu'r-
raye, IV/3.Aynca bkz. Buhari, BuyO' 42; Muslim, BuyO' 47.
114
Bkz. Darekutni, Sunen, 111/50; BeyhakT, es-SOnenO'l-kObra, V/271; Zeylei, Nasbu'r-raye, IV/3.
115
Taraflardan birisinin teklifinden sonra, digerinin kabul edip etmeme muhayyerligidir. Buna h1yaru'l-
kabul (kabul muhayyerligi) denilir. Yukandaki hadisi Hanef11er bu muhayyerlige yorarlar.
222 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
! •
~ Jr
~ , ~ ~
-
0~
., I • , i\
"MOs!Omanlar ko?ullarma bag/1d1r" 116 hadisidir.
Taraflar akit yapmakla, aralanndaki akdin ger;erliligini ve devam1n1 ko~ul
koymu~ olurlar. Hadisin ar;1k anlam1 geregi, a kit onlar ir;in baglay1c1 olur. Omer (r al
~byle demi~tir: i.jy\.J1 i101 ~ ~;; :O\\j j~ _;\ ~Ji "Sat1m, ya hay1rla?ma (akit)
veya muhayyerliktir. Hay1rla?ma, ger;erli ve baglay1c1 o/and1r. 117 "
Bundan anla~il1yor ki, sat1m akdi baglay1c1 olan (laz1m) ve baglay1c1 olmayan
(gayri laz1m) olmak uzere iki r;e~ittir. Baglay1c1 olmayan, kendisinde muhayyerlik
ko~ulu bulunan akittir. Her tUrlu sat1m akdinde muhayyerligin varl1g1ni sbyleyenler
bu hadise ayk1n sbz soylemi~ olurlar.
Hanefilerin gbru~unun akll ar;1klamas1 da ~byledir: Sat1m akdi, kar~1l1kl1
bedellerin degi~tirildigi bir akittir. Her hangi bir ko~ulun bulunmamas1 durumunda,
nikah akdi gibi baglay1c1 (laz1m) olur. Bu sbzun etkisi ~udur: Sbzle~me, kar~il1kl1
[13/157] bedellerin degi~imi (muavaza akdi) olmas1 niteligi ile gur;lenir. Onun gucu de
hukmunde (hukukl sonucunda) kendisini gbsterir. Bu yuzden, akit yapanlardan
sadece birisinin akdi bozma yetkisi yoktur. lvazl1 (bedelli) akitler bu yonuyle teberrO
(hibe) akitlerinden ayril1rlar. TeberrOlar, kar~1l1ks1z oldugu ir;in zay1ft1r. Bundan
dolay1 ancak teslim almadan sonra hukum ifade ederler. Kar~1l1kl1 mal degi~imine
dayanan bir akdin baglay1c1 olmas1, akit yapanlann nzalannin tamam olmas1na
dayan1r. Meclisten sonra baglay1c1 duruma geldigi gibi mecliste de bbyledir. <.;:unku
rizan1n tamamlanmasin1 engellemede, akit yapanlann mecliste kalmaya devam
etmelerinin etkisi yoktur. Taraflar mecliste bulunduklan durumda, birisinin digerine
"sec;" demesi durumunda akdin baglay1c1 duruma gelmesi buna delildir. <.;:unku
riza bulundugu ir;in, taraflar mecliste kalsalar da akit baglay1c1d1r. Her hangi bir
kay1t olmadan akit ir;in teklifte (icapta) bulunmak, nzay1, "ser;"sozcugunden daha
r;ok gbsterir. Ote yandan din, akdin taraflanndan her birine, muhayyerlik ko~ulunu
me~ru kilmak suretiyle kand1r1lmay1 bnleme imkan1 vermi~tir. Muhayyerlik ko~ulu
istemeyen ki~i, kendi yarann1 gbzetmemi~ olur. Kendi yarann1 du~unmeyen ki~i,
ba~kas1 taraf1ndan da du~unulmez. Ote yandan bozma, akdin z1tt1d1r. Akitle arzu
edilen ~ey, bozmayla elde edilmez. Aksine akitteki maksat, akdin devam
ettirilmesini gerektirir. Bu da, taraflardan hir;birinde akdi bozma hakk1n1n
olmamas1n1 gerektirir. $u kadar var ki din, taraflardan her birisi ir;in muhayyerlik
ko~ulu ko~ma hakk1 vermi~tir. Ta ki yaran gerektiriyorsa, akdi bozabilsin.
Muhayyerlik ko~ulu ko~mad1g1nda anl1yoruz ki onun maksad1, akitle arzu edilen

116
lbn EbO $eybe, Musannef, IV/450; Hakim, Mustedrek, 11/57; Beyhak!, es-Sunenu'l-kubra, Vl/79.
117
Bkz. Abdurrezzak, Musannef, Vlll/52; lbn EbO $eybe, Musannef, IV/505; Beyhak!, es-Sunenu'/-
kUbra, V/272.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 223

~eyi elde etmektir. 0 da, bedele sahip olmakt1r. Akdin kendisinde baglay1c1l1g1n
olmas1, bu maksad1 ger~ekle~tirir.
Malik (rh a), rivayet ettigi hadisi kendisi de deli I olarak almam1~t1r. (unku
onun goru~une gore meclis muhayyerligi yoktur. Ravinin, rivayet ettigi hadise
ayk1n fetvas1, o hadisin zay1f olduguna delildir. Eger hadisin sahih (dogru) oldugu
kabul edilirse o zaman maksad1n, taraflann pazarl1k durumu oldugunu soyleriz.
(unku "al1~ veri~ yapanlar" sozcugu, pazarl1k durumundaki taraflar i~in soylenir.
Pazarl1g1 bitirip akdi yapanlar i~in degil. Biz Hanefiler de boyle diyoruz. Pazarl1k
yapmakta olan ki~ilerin her birisi i~in, kar~1 taraf1n teklifini kabul etmeme
muhayyerligi vard1r. Ya da hadisteki "aynlmak "tan maksat, yer olarak ayril1k deg ii
sozle aynl1kt1r (konuyu degi~tirmektir). Yani onlar muhayyerdirler. lsterlerse ikale
(kar~il1kl1 nza) yoluyla akdi bozarlar.

EbO Yusuf (rh a.)'un e/-Ema/1 ad1ndaki eserinde belirttigine gore bu hadisin
yorumu ~oyledir: Bir kimse, birisine; "~u mall bana ~u fiyata sat" dedigi zaman,
digerinin "satt1m" demesidir. Biz de boyle diyoruz. Bu sozden sonra, al1c1 "satin
ald1m" demeden once taraflann her biri i~in, meclisten ayrdmad1klan surece
muhayyerlik vard1r. (Yani teklifte (icapta) bulunan teklifinden donebilir. Kar~1 taraf
icab1 (teklifi) kabul etmeyebilir.) Bu yorum dogrudur. Aralannda al1m sat1mla ilgili
konu~malar devam ettigi i~in, taraflar bu durumda iken al1c1 sat1c1d1rlar. $afil
(rh.a)'nin kural1na gore, bu sozle aralannda akit kurulmu~ olur. Sonra meclisten
ayrilmad1klan surece taraflardan her biri i~in muhayyerlik hakk1 dogar. Al1c1 isterse
"satin ald1m" der ve akit baglay1c1 olur. Sat1c1 isterse, al1c1 "satin ald1m" demeden
teklifinden donebilir veya meclisten aynl1p gidebilir.
Bir kimsenin cariyesi dinden ~1ksa, sonra tovbe edip tekrar donse, sahibi i~in
istibraya gerek yoktur.
(unku cariye onun mulkunden ~1kmam1~, ba~ka birisine helal olmam1~t1r.
Ancak ge~ici bir nedenden dolay1 kendisine haram olmu~tur. Bu engel de tovbe ile
ortadan kalkm1~t1r. Bu, cariyenin adet nedeniyle haram olmas1na benzer.
Bir kimse, kocas1n1n kendisine yakla~madan bo~ad1g1 bir cariyeyi satin alsa,
al1c1n1n cariye adet gorup temizlenmeden ona yakla~mamas1 gerekir. (unku al1c1ya
istibranin gerekli oldugu vakit, teslim alma vaktidir. 0 zamanda da cariyede ba~ka
birisinin hakk1 yoktu. Sat1m akdi s1rasinda nikah1n varl1g1 ile yoklugu aras1nda fark
yoktur. Kocas1 bu cariyeyi, al1c1 teslim ald1ktan sonra bo~arsa, al1c1ya istibra [13/158]
gerekmez. (unku onu teslim ad1g1 zaman cariyede kocanin hakk1 bulundugu i~in,
istibraya gerek yoktu. Kocan1n hakk1, cariye sahibinin ondan yararlanma hakkin1n
dogmas1na engeldir. Teslim alma s1ras1nda istibra gerekli olmay1nca bundan sonra
da gerekmez. (unku gerekli olsayd1, gerdekten once bo~amadan dolay1 da
gerekecekti. Oysa bo~ama istibray1 gerektirmez. Bu, kocas1 tarafindan gerdekten
224 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
once bo~anan cariyenin sahibi ic;in istibran1n gerekmedigi konusunda ba~ka bir
rivayetti r.
Eger sahibi, cariye bir adet gbrunceye kadar beklese ve teslim alsa sonra da
onu birisi ile evlendirse ve kocas1 olse, cariye vefat iddeti beklese, ama adet
gbrmese, sahibinin kendisi ile ili~ki kurmas1nda sak1nca yoktur. <;:unku daha once
de belirttigimiz gibi, iddet istibradan daha guc;ludur. lddetin bulundugu yerde,
istibraya gerek kalmaz. Kocas1 cariye ile ili~ki kurmadan ve o adet gbrmeden
bo~asa, cariye bir adet gbrup temizleninceye kadar al1c1, onunla ili~ki kuramaz.
<;:unku burada, kad1nda birisinin hakk1 yok iken teslim ald1g1nda istibra farz
olmu~tu. Gerdekten bnceki bo~ama ile nikah1n hukmu kalkm1~t1r. Bunun her hangi
bir eseri (1ddet) de yoktur. Boyle olunca, nikahtan ve bo~anmadan bnceki hukum
ortaya c;1kar. 0 da al1c1 ic;in farz olan istibrad1r.
Bo~amadan once kocanin yan1nda bir kez adet gbrmu~ ise, bu adet istibra
ic;in yeterlidir. <;:unku cariye, al1c1 ic;in istibra teslim alma ile farz olduktan sonra
adet gbrmu~tl.ir. Bu adetle, cariyenin gebe olmad1g1 ac;1ga c;1km1~t1r. Bu da, istibra
ic;in yeterli gbrulur. <;:unku teslim alma ile istibra farz olduktan sonra adet
gormu~tl.ir.

Kitabu'l-h1yel'de ~byle denilmektedir: "Al1c1 satin ald1g1 cariyeyi teslim


Yasag1
me~rula~t1rmak almadan kendisine ait bir kale ile evlendirse sonra da teslim alsa ve kale bu
i~in hile
cariyeyi, kendisi ile ili~ki kurmadan ve cariye adet gbrmeden bo~asa, al1c1nin istibra
yapmak
etmeden onunla ili~ki kurmas1 caizdir." Bu hukum dogrudur. Cariyeyi teslim
almadan kolesi ile evlendirmesi de dogrudur. <;:unku belirsizlik, nikah1n
gec;erliligine zarar vermez. Ya da ~byle denebilir: lstibra teslim almadan sonra
gerekli olur. Al1c1 cariyeyi, o evli iken teslim alm1~t1r. 0 s1rada istibra gerekmiyordu.
Bundan sonraki bo~ama ile de istibra gerekmez. Bu, bzgur bir kad1nla evli olan
birisi ic;in, satin ald1g1 cariyede istibray1 du~urmek ic;in bir hiledir. <;:unku onun
cariye ile bizzat kendisinin evlenmesi mumkun degildir. Fakat alic1 ozgur bir
kad1nla evli degilse, o zaman istibray1 du~urmenin hilesi ~udur: Once cariye ile
evlenir. Sonra onu satin al1p teslim al1r. Bu durumda istibra gerekmez. <;:unku
evlenmekle, cariye kendisine helal duruma gelmi~ti. Onu kendisine helalken, satin
alm1~t1r. Cilriyenin kendisine helal olu~u, dlnen onun ba~ka birisinden gebe
olmad1gina delildir. Ote yandan cariye ona, satin ald1g1 ic;in yeni helal olmu~
degildir. <;:unku evlilik nedeniyle zaten helaldi. Cariyenin bulundugu temizlik ic;inde
sat1c1n1n onunla ili~ki kurmad1g1 bilinirse, istibray1 du~urmek ic;in bu ~ekilde hile
yapmakta, EbO Yusuf (rh.a.)'un gbru~une gore sak1nca yoktur. Muhammed (rh.a.) ise
bu hilenin mekruh oldugunu sbyler. Bu, daha once gec;en; zekat1 du~urmek ic;in
yap1lan hilenin benzeridir. EbO Yusuf (rh a )'a gore, hile yapan ki~i, yerine
getirememekten korktugu ic;in hukmun sabit olmas1n1 engellemektedir.
Muhammed (rh.a) ise, dinl hukumlerden kac;manin, inananlann ahlakindan
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _225

olmad1g1n1 soyler. Ona gore, hukumden kac;;man1n nedenlerine giri~mek


mekruhtur. $uf'a (on al1m hakk1) y1 du~Ormek ic;;in hile yapman1n hukmu [13/159]
konusunda da bu goru~ aynl1g1 gec;;erlidir.
Allahu daha iyi bilir.

iKi KIZ KARDE~TE iSTiBRA


Kendisi ile cinsel ili~kide bulundugu cariyesinin k1z karde~ini satin alan ki~i,
onceki karde~le ili~kisini surdurebilir. Sonraki ile ili~ki kuramaz.
c;:onku ikincisi ile ili~ki kurarsa mulkiyet yoluyla iki karde~le de ayn1 anda ili~ki
kurmu~ olur. $u ayetin ac;;1k anlamina gore bu caiz degildir:

"Analanntz, k1zlann1z, ktz karde~leriniz, ha/a/anntz, teyze/eriniz, karde~ ktzlan,


sizi emziren analarm1z, sut bao/anntz, e~lerinizin analan, kendileriyle birle~tiginiz
e~lerinizden a/up evlerinizde bulunan uvey k1zlann1z size haram k1/md1. Eger on/aria
(nikah!antp da) henuz birle~memi~seniz k1zlarm1 a/mantzda size bir mahzur yoktur.
Kendi sulbunuzden a/an ogullanntzdan e~leri ve iki ktz karde~i birden a/mak da
size haram k1/md1; ancak ger;en ger;mi~tir. Allah r;ok bag1~/ay10 ve esirgeyicidir."
(en-Nisa 4/23)

Bu konuda Osman (r a.) ile Ali (r a.) arasinda goru~ aynl1g1 vard1r. Osman (r a)' a
gore iki karde~le ili~ki kurman1n caiz oldugunu da caiz olmad1g1n1 da gosteren
ayetler vard1r. $U ayet, caiz oldugunu gosterir:

"Ya da sahip oldugunuz cariye/eriniz/e yetinin ..... "(en-Nisa 4/3)

$u ayet ise, ikisi ile ili~ki kurmay1 haram k1lmaktad1r: Ayni anda
iki k1z
~ ~~I ~\~ .'.JT.J ~ karde~le evli
olmanin
hiikmii
"/ki ktz karde~ arastnt birle~tirmeniz... "(en-Nisa 4/23)
Onun ic;;in o bu konuda goru~ belirtmez, susard1. Ali (r.a.) ise, haraml1g1
gosteren ayeti tercih etmi~tir. c;:onku eger ayetten maksat ayni zamanda ikisi ile de
226 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
cinsel ili~ki kurmaksa bu, ozel bir delil olur. Yak maksat, ayni anda nikah altinda
tutmaksa nikah, cinsel ili~ki i~in me~ru bir nedendir. lkisini ayni anda nikah altinda
tutmanin haram olu~u. onlarla cinsel ili~kide bulunmanin da haram olduguna
delildir. Bu yuzden biz ihtiyaten haraml1g1 helallige ustlin tutarak Ali (r a )'nin
goru~unu ald1k. (unku Peygamber (s av) ~oyle buyurmu~tur:

j')l;J1 flj>JI 0 -}) =.; _) J>Wij flj>JI t:°":~I l4


"Bir ;eyde he/a/ i!e haram birle;tigi zaman haram he/ale ustUn tutulur" 7 78
buyurmu~tur.

Sahibi, birinci cariye ile ili~kide bulunmadan, ikinciyi satin alm1~sa veya ikisini
birden satin alm1~sa bunlardan istedigi birisi ile ili~kide bulunabilir. (unku ikisi de
kendi mulkudur. Birisi ile ili~kide bulundugu zaman ikisi ile ayni zamanda ili~ki
kurmad1g1 i~in haram i~lemi~ olmaz. Dolay1s1yla istedigi ile ili~ki kurabilir. Birisi ile
ili~ki kurarsa digeri ile kuramaz. (unku onunla da ili~ki kurarsa, ikisi ile ayni
zamanda ili~ki kurmu~ olur.
Ayn1 zamanda ikisi ile ili~ki kurarsa veya ikisini de operse, ya da cinsel
organlarina ~ehvetle bakarsa, iki k1z karde~le ayn1 zamanda cinsel ili~ki kurmanin
gunahin1 i~lemi~ olur. Opmek ve cinsel organa ~ehvetle bakmak, cinsel ili~kinin
onculerindendir. Onlarla ayn1 anda nikahlanmak haram oldugu gibi, opmesi ve
cinsel organ1na bakmas1 da haramd1r. Bundan dolay1 bir kadinla cinsel ili~ki ile
hurmet-i musahara 119 sabit oldugu gibi, bu fiillerle de sabit olur.
Sahibi, karde~lerden birisi ile ili~ki kurmu~sa, onu satmak, birisine nikahlamak
veya bag1~lamak suretiyle kendisine haram edinceye kadar digeri ile ili~ki kuramaz.
(unku bunlardan birisi ile ili~ki kurmak istedigi zaman, diger karde~. kendisi ile
ili~ki kurmaya devam ettigi cariyedir. Bundan dolay1 birisi ili~ki kurmakta oldugu
cariye olunca, onu kendisine haram etmedik~e digeri ile ili~ki kuramaz. Eger
cariyelerden birisini evlendirirse digeri ile ili~ki kurabilir. (unku evlendirilmi~ olanla
art1k sadece kocas1 ili~ki kurabilir. Art1k efendinin onunla ili~ki kurma imkan1
kalmaz. Bundan dolay1 cariye bundan sonra bir ~ocuk dogurursa bunun nesebi,
sahibi iddia etse bile ondan sabit olmaz. Bu, gerdekten once bo~amaya benzer.
Bir kimse e~ini gerdekten once bo~arsa, hemen onun k1z karde~i ile
[13/160]
evlenebilir. Burada da, bir cariyesini kendisine haram edince digeri kendisine helal
olur. Fakat ben, diger k1z karde~ bir adet gorup temizleninceye kadar onunla ili~ki
kurmas1n1 ho~ kar~ilamam. (unku Peygamber (sav.);

118
Abdurrezzak, Musannef, Vll/199; Beyhak1, es-Sunenu'l-kabra, Vll/169; Zeylei, Nasbu'r-raye, IV/372;
Acl0n1, Kesfu'l-hafa, 11/1183.
119
Bir erkek ile evlendigi kadin1n, evlenmeden dolay1, erkegin hanim1n1n usul ve fUru (analari ve
~ocuklariyla) ile evlenememe sonucunu doguran dunur h1s1ml1g1 yasagina hurmet-i musahara denir.
Satim Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _227

?r ~) _j o;t; r- ~T .f:'11 ~j)IJ :U~ ~~ f.-j ~ '1


"Allahu Teala'ya ve ahiret gunune inanan bir erkek ir;in, menisini iki k1z
karde~in rahminde birle~tirmesi he/a/ olmaz. " buyurmu~tur.
120

E~i tarafindan gerdekten (zifaftan) once bo~anan bir kad1nla evlenen kocan1n
da, kad1n bir kez adet gbrup temizlenmeden ona yakla~mamas1 mustehapt1r.
Peygamber (s av )'in ~u hadisi bun a delildir.
"Allahu Teala'ya ve ahiret gunune inanan iki erkek ir;in, bir kadmda aym
temizlikte birle~meleri (onunla nikah/1 alma/an) uygun olmaz."
Bir ki~inin mulku olan iki cariye karde~ten birisini kocas1 bo~asa ve iddeti bitse,
sahibinin, karde~lerden birisini evlendirmeden veya satmadan digeri ile ili~ki
kurmamas1 gerekir.
<;:unku bo~ama ile kocan1n o cariyedeki hakk1 son bulmu~tur. lddet bittikten
sonra kocanin onun uzerinde etkisi kalmam1~t1r. Evlendirmeden bnceki hukum
tekrar dbnmu~tUr. Cariyelerden birisini sat1p teslim ettikten sonra tekrar satin
ald1g1nda veya bir ay1p nedeniyle geri verildiginde de hukum bbyledir. Cariyelerden
birisini kendisine haram etmedikr;e digeri ile ili~ki kurmas1 caiz olmaz. lbn Omer
(r a )'den bbyle rivayet edilmi~tir. <;:unku iki karde~ bir ki~inin mulkunde
toplanm1~t1r. Bunlann her ikisi de ili~ki kurdugu kad1nlard1r. Bu durum, yasakl1k
bak1m1ndan satmadan bnceki durum gibidir.
lki karde~ cariyeden birisi lslam'dan r;1ksa, digeri ile ili~ki kurmas1 helal olmaz.
<;:unku dinden r;1kan cariye halen onun mulkundedir. Ba~ka birisi ir;in helal
duruma gelmemi~tir. 0 cariyenin, dinden r;1kma nedeniyle sahibine haraml1g1, adet
nedeniyle haraml1g1 gibidir. Cariyelerden birisini rehin vermek, kiraya vermek veya
ozgurlugunu blumune baglamak (mudebber yapmak) da bbyledir. Ki~inin boyle bir
tasarrufta bulunmas1, o cariyeyi mulkiyetinden r;1karmaz. Onu kendisine haram
k1lmaz. Bu tasarrufa itibarla diger karde~i ile ili~ki kurmas1 helal olmaz.
Cariyelerden birisi ticarete izinli olup da kendi degeri kadar borr;lansa veya bir
cinayet i~lese yine bbyledir. Cariye satllmad1kr;a veya cinayet i~ledigi ki~ilere
verilmedikr;e sahibinin elinden r;1kmaz. Borcu kar~ll1g1nda satil1rsa veya cinayet
i~ledigi ki~ilere verilirse, sahibinin mulkiyetinden r;1kar. Sahibinin ancak o zaman
diger karde~i ile ili~ki kurmas1 helal olur.
Sahibi, iki cariye karde~ten birisi ile mukatebe sbzle~mesi yapsa veya bir
parr;as1n1 bzgur kllsa; cariyenin r;al1~1p kalan k1sm1n1n degerini bdemesine
hukmedilmi~ olsun olmas1n, digeri ile ili~ki kurmas1 helal olur. Bir k1sm1 bzgur
k1l1nm1~ olan cariye bak1m1ndan bu hukumde bir sorun yok. <;:unku sahibinin bzgur

120
Bkz. Abdurrezzak, Musannef, Vll/365; Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat, Vlll/234; Hakim, Mustedrek,
IV/396; Zeylei, Nasbu'r-raye, 111/172.
228 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit

k1ld1g1 k1sm1ndaki mulkiyeti sona ermi~tir. Haraml1k konusunda bir k1sm1nin ozgur
kll1nmas1 tamam1n1n ozgur k1l1nmas1 gibidir. Mukatebe sozle~mesi yapmas1
durumunda ise bu hukumde bir sorun ortaya ~1kmaktad1r. c;:unku bundan onceki
konuda belirtmi~tik ki mukatebe sozle~mesi yapmak, cariyeyi sahibinin mulkunden
~1karmaz. Bu yuzden, cariye kitabet bedelini kazanmaktan aciz duruma du~erse,
sahibi i~in yeni bir istibra gerekmez. Cariye ba~ka birisine de helal olmaz. Boyle
olunca sahibinin mukatebe sozle~mesi yapt1g1 cariyenin karde~ine yakla~mas1n1n
caiz olmamas1 gerekir. Bu sorun ~u ~ekilde ~ozulmu~tUr: Mukatebe ile sahibinin
cariye uzerindeki mulkiyeti son bulur. Bundan dolay1 o cariye ile ili~ki kurarsa
kendisine ukr (cariye ile ~upheli ili~ki kuranin vermesi gereken mehir) gerekir.
Efendinin o mukatep cariyesi ile ili~ki kurmas1, yabanc1 bir cariye ile ili~ki kurmas1
gibidir. Dolay1s1yla bu ili~kiden dolay1 ya mall tazminat, ya da ceza gerekir.
Mulkiyet ~uphesinden dolay1 ceza du~er. Mall tazminat kal1r. Mukatebe sozle~mesi
ile o cariyenin cinselliginden yararlanmas1nin helalliginin du~mesi, evlendirmesi
veya bir k1smin1 satmas1yla du~mesi gibidir. Dolay1s1yla diger karde~ ile ili~ki kurmas1
helal olur.
Cariyelerden birisinin tamam1n1 veya bir k1sm1n1 hibe edip de teslim etmesi ile,
satmas1 e~ittir.
Du~man, karde~ olan cariyelerden birisini esir etse ve kendi ulkelerine
gotUrse, sahibi digeri ile ili~ki kurabilir. c;:unku ona du~man sahip olmu~tur. Fakat
cariyelerden birisi du~man ulkesine ka~sa, Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore sahibi digerine
yakla~amaz. c;:unku du~man ka~ak koleye malik olamaz. 0, halen eski sahibinin
[13/161] mulkundedir. Ebu Yusuf (rh a) ve Muhammed (rh.a.)'e gore, du~manlar kendilerine
ka~an cariyeyi yakalad1klari zaman ona sahip olurlar. Dolay1s1yla digeri ile ili~ki
kurmas1 helal olur.
Sahibi, k1z karde~lerden birisini fasid bir nikahla evlendirse ve kocas1 onunla
ili~ki kursa, sonra da aralarin1 ay1rsa diger k1z karde~ ile ili~ki kurabilir.
c;:unku evlendirdigi cariyenin iddet beklemesi gerekir. Sahibinin kendisi ile
ili~kikurmas1nin haraml1g1 bak1m1ndan iddet nikah gibidir. Dolay1s1yla onun k1z
karde~i ile ili~ki kurmas1 helal olur. Fakat evlendirdigi cariye ile kocas1n1n aras1n1
ay1rmam1~ olsa ve o cariye kocas1nin yan1nda bulunsa veya kocas1 onunla ili~ki
kurmam1~sa, ya da cariye sahibi, aralarin1 kocas1 onunla ili~ki kurmadan ay1rm1~sa,
sahibinin bu cariyenin k1z karde~i ile ili~ki kurmas1 helal olmaz. c;:unku fasid nikah
cariyeyi sahibine haram kllmaz. Kocanin onunla ili~kisi helal olmaz. Dolay1s1yla fasid
nikahin varl1g1 ile yoklugu aras1nda fark yoktur.
Sahibi, karde~ olan cariyelerden birisini fasid bir akitle satsa ve al1c1 onu teslim
alsa, sahibi diger karde~le ili~ki kurabilir.
c;:unku her ne kadar akit fasid oldugu i~in al1c1nin onunla ili~ki kurmas1 helal
degilse de, al1c1 teslim almak suretiyle ona sahip olur. Karde~lerden birisi sahibinin
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _229
mulkiyetinden i;1kinca digeri ile ili~ki kurmas1 helal olur. c;:unku al1c1, teslim almakla
o cariyeye sahip olmu~tur. Sat1m akdini bozarlarsa, cariyelerin sahibinin
karde~lerden birisini kendine haram etmediki;e, digeri ile ili~ki kurmas1 helal olmaz.
Daha once satmad1g1 cariyeyi satarsa, geri ald1g1 cariye bir kez adet gbrup
temizlenmeden onunla ili~ki kuramaz. c;:unku o, hem mulkiyetinden hem de
elinden i;1km1~t1r. Fasid akdin hukmu ile al1c1ya teslim edilmekle onun mulkiyetine
gei;mi~tir.

Bir kimse kendisi ile ili~ki kurdugu cariyesinin k1z karde~i ile evlense, cariyesini
ba~ka birisine vermediki;e veya birisi ile evlendirmediki;e bunlardan her ikisi ile de
ili~ki kuramaz.
C::unku evlendigi kad1n nikahla kendisine helal olmu~tur. Oyle ki bu kad1n bir
i;ocuk dogursa nesebi ondan sabit olur. Dolay1s1yla, hukmen kocas1 taraf1ndan
cinsel ili~kide bulunulmu~ sayil1r. Bu yuzden cariyesine de, onun k1z karde~i olan
kans1na da yakla~amaz. c;:unku kans1n1n k1z karde~i olan cariyesi ile ili~ki
kurmu~tur. Bu durumda, iki k1z karde~ ile ayn1 anda ili~ki kurmu~ olur. Bu da
haramd1r.
Malik (rh a), bu ki~inin nikahtan once oldugu gibi cariyesi ile ili~ki
kurabilecegini sbyler. 0, k1z karde~i nikahlamay1 onu satin almak gibi kabul eder.
Satin alma ile evlenme aras1ndaki fark1 daha once belirttik. Sadece satin almakla
cariye al1c1ya helal olmaz. Nitekim satin ald1ktan sonra cariye bir i;ocuk dogursa bu
i;ocugun nesebi al1c1ya ait olmaz.
Bir kimse, cariye olan e~inin k1z karde~ini satin alsa e~i ile ili~ki kurabilir.
c;:unku ikinci karde~ sadece satin almakla kendisine helal olmam1~t1r. Bu
konuda e~i ile daha once ili~ki kurmu~ olup olmamas1 aras1nda fark yoktur. c;:unku
nikah akdi ile o kendisine helal olmu~ ve kendisi ile ili~ki kurmu~ gibi olmu~tur.
Bir kimsenin, kendisi ile ili~ki kurdugu cariyesinin sutten veya nesepten olan
halas1, teyzesi, k1z karde~inin k1z1 veya erkek karde~inin k1z1 ile evlenmesi,
cariyesinin k1z karde~i ile evlenmesi hukmundedir.
c;:unku bu kadinlan nikahla toplamak haramd1r. Ayn1 ~ekilde bunlardan
birisini nikahlayarak, onceden ili~ki kurdugu cariyesi ile toplamak da haramd1r.
Bir kimse, bo~and1g1 e~inden veya vefat eden e~inden bir gun ya da daha
fazla iddeti olan bir cariye satin alsa ve teslim alsa, istihsana gore bu sure gei;tikten
sonra aynca istibra etmesi gerekmez.
c;:unku iddet nikaha ait haklardand1r. lstibranin gerekmedigi konusunda
nikah1n asl1 gibi i~lev gorur. Eger satin al1p teslim ald1g1 cariye ba~kas1n1n nikahl1s1
olsayd1, al1c1 ii;in istibra gerekmeyecekti. lddet beklemekte iken satin ald1g1 da
boyledir. Gbrmez misin, cariye gebe olsa da teslim almadan sonra i;ocugunu
230_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
dogursa, diger bir istibra gerekmeyecekti. <::ocuk olmadan iddeti bittiginde de
boyledir.
Evli olup da kocas1 ile ili~ki kurmam1~ olan fakat sat1c1nin daha once cinsel
ili~kikurdugu bir cariyeyi satin alan ki~i onu teslim ald1ktan sonra kocas1 bo~asa,
istihsana gore cariye bir kez adet gorup temizlenmeden al1cin1n onunla cinsel
[13/162]
ili~kide bulunmamas1 gerekir.

<::unku adetten once ili~ki kurarsa, bir cariye ile ayni temizlikte iki erkek ili~ki
kurmu~ olur. Bir rivayete gore de burada istibra farz degil mustehapt1r. Nitekim
koca da 0 temizlik ic;:inde sahibinin cariyeye yakla~t1g1ni bilirse, kad1n bir kez adet
gorup temizleninceye kadar, yakla~mamas1 mustehapt1r. Kocanin bo~amas1ndan
sonra, al1cin1n durumu da boyledir. Bir ba~ka goru~e gore de, al1c1 ic;:in bu istibra
gerekir. Bu goru~, gerdekten once bo~anm1~ bir cariye satin alan ki~i ic;:in istibranin
gerekliligi konusundaki iki rivayetten birisidir. Cariye, sat1c1 ile ili~ki kurduktan
sonra adet olursa o zaman al1cinin istibray1 beklemeden ili~ki kurmas1nda sak1nca
yoktur. Bundan ac;:1ga c;:1km1~ oluyor ki, birinci meselede istibradan once
yakla~man1n yasak olu~u, cariye ile ayn1 temizlik ic;:inde iki erkek ili~ki kurmu~
olmamas1 ic;:indir. Yoksa cariye bo~and1g1nda al1c1ya istibra gerektigi ic;:in degildir.
Mukatep kale, bir cariye satin al1p teslim alsa ve cariye onun yan1nda adet
gorse, sonra mukatep ozgurluge kavu~sa, o cariye ile cinsel ili~ki kurabilir.
<::unku tasarrufa sahip olma konusunda mukatep ozgur gibidir. Satin almakla
o cariyeye sahip olmu~tur. Bu da kendisinin ozgurluge kavu~mas1 ile peki~ir.
Bundan sonra cariyenin onun yan1nda adet gbrmesi ile gebe olmad1g1 anla~1lm1~
olur. Bu adet, istibra sayll1r. Gormez misin mukatep bzgurluge kavu~madan once
sahibi o cariyeyi satin alsa, bir adet ile istibra gerekir. Yani sahibi, mukatebin
kazanc1nda yabanc1 gibidir. Muteber olan, efendisinin mulkiyeti degil, mukatebe
bedelini bdemekten aciz duruma gelmedikc;:e mukatebin 0 cariyedeki mulkiyetidir.
Mukatep mukatebe bedelini bdemekten aciz kal1rsa, cariye bir kez adet gbrup
temizleninceye kadar efendinin onunla ili~ki kurmas1 helal olmaz. <::unku efendi bu
cariyeye, mukatep aciz duruma du~tUkten sonra sahip olmu~tur. <::unku bir cariye
ile ili~ki kurmanin helal olu~u, onda tasarrufta bulunabilme yetkisi gibidir.
Mukatebe bedelini bdemekten aciz duruma du~meden once o cariyede tasarrufta
bulunma yetkisi sadece mukatebe aitti. Efendi, mukatep aciz duruma du~tUkten
sonra tasarruf hakk1 elde eder. Dolay1s1yla bundan sonra yeni bir istibra gerekir.
Gbrmez misin satin alan ki~i teslim almadan once cariye adet gorse bu yeterli
degildir. Yeni bir istibra daha gerekir. Oysa teslim almadan once de al1c1 ona
sahipti. Efendinin eline gec;:tikten sonra isitbran1n gerekliligi daha da onceliklidir.
Eger mukatep kblenin satin ald1g1 cariye, kendi annesi veya k1z1 ise efendiye
istibra gerekmez. <::unku o kadin da efendi ile mukatebe yapm1~ sayll1r. Efendiyle
mukatebe sozle~mesi alt1na giren herkes onun mulkudur. Onu ozgur kllarsa
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _231
kendisi ile mukatebe yap1lan cariyede oldugu gibi ozgur k1lma gec;erlidir. Nasil ki
mukateb cariye kitabet bedelini getirmekten aciz kald1g1nda efendi ic;in istibra
gerekmiyorsa, mukatep kblesi ile birlikte kitabet hukmune giren kad1nda da
gerekmez.
Eger mukatep kblenin satin ald1g1 cariye, mukatebin k1z karde~i veya kendisi
ile evlenmesi ebediyyen haram olan bir kad1n ise; EbCi Yusuf (rh a) ve Muhammed
(rh a )'e gore hukum yine boyledir. c;:unku bu kad1n da efendi ile kitabet anla~mas1
yapm1~ say1l1r. EbCi Hanlfe (rh.a.)'ye gore, usul ve fUrCidan ba~kas1 kitabet hukmune
girmez. Dolay1s1yla mukatep kale bbyle bir akrabas1n1 satin al1r da kitabet bedelini
bdemekten aciz kal1rsa, efendinin 0 kad1nla ili~ki kurabilmesi ic;:in istibra gerekir.
Gormez misin mukatep aciz duruma du~meden efendi bu kad1n1 ozgur k1lsa, EbCi
Hanlfe (rh.a.)'ye gore bu ozgur kilma gec;erli degildir. Onu satmas1 ise caizdir. [13/163]

Bir H1ristiyan cariye satin alsa istibraya gerek yoktur. c;:unku onun ic;inde
Vaktin
bulundugu ~irk, istibray1 terk etmesinden c;:ok daha buyuk bir gunaht1r. Bunun sonunda
Musluman
anlam1 ~udur: lstibran1n gerekliligi, dlnin hakk1d1r. Musluman olmayan birisi
olan kimsenin
ibadetlerde oldugu gibi, istibradan c;ok daha bnemli ~eylerle muhatap degildir. Bu namaz
yukumlulugu
H1ristiyan, satin ald1g1 cariye ile ili~ki kurmadan ve o cariye adet gbrmeden
musluman olsa, k1yasa gore istibranin gerekli olmamas1 gerekir. <:;:unku istibra vakti
teslim alma s1ras1d1r. Bu s1rada da ona istibra gerekmiyordu. Daha sonra da
gerekmez. Nitekim teslim ald1g1 s1rada cariye birisinin nikahl1s1 olsa veya bo~anm1~
olup iddet beklese istibra gerekmez. lstihsana gore ise musluman olan bu ki~i ic;in
istibra gerekir. c;:unku istibran1n vakti, teslim alma vaktinden cariye adet gbrunceye
kadar gec;en suredir. lstibra vakti gec;meden musluman olunca, sanki istibran1n ilk
vaktinde musluman olmu~ gibi kabul edilir. Nitekim musluman olmayan birisi bir
namaz1n son vaktinde musluman olsa bu namaz kendisine farz olur.
Cariye satin alan h1ristiyan, musluman olmadan once onunla ili~ki kurmu~
olsa, Musluman olduktan sonra yeni bir istibra gerekmez.
c;:unku istibranin vakti kurdugu ili~kiden once idi. lstibra cariyenin rahminde
ba~ka birisinin sperminin bulunmad1g1n1 tespit ic;in gereklidir. Al1c1n1n kendi
sperminin bulunmad1g1n1 tesbit degil. Onunla cinsel ili~ki kurduktan sonra adet
olmasin1 beklerse, kendi sperminin bulunup bulunmad1g1ni anlam1~ olur.
Bir kimse Mecusi (ate~perest) bir cariye satin alsa ve cariye onun yan1nda adet
gbrdukten sonra musluman olsa, sahibinin onunla ili~ki kurmas1 helal olur.
c;:unku sahibinin 0 cariyedeki mulkiyeti tamamland1ktan sonra adet
gormu~tUr. Dolay1s1yla bu istibra olarak yeterlidir. Ayni ~ekilde bir cariye, birisi
tarafindan satin al1nd1g1nda ihraml1 olsa ve ihram s1ras1nda adet gorse ihramdan
c;1k1nca efendisi kendisine yakla~abilir.
Bir kimse sat1c1nin sut k1z karde~i olan veya herhangi bir ~ekilde ona haram
olan bir cariye satin alsa, kendisi ic;in istibra gerekir.
232_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

c;:unku cariye kendisine satin almak suretiyle helal olmu~tur. Bu, t1pk1 cariyeyi
bir kad1ndan satin almaya benzer.
Bir kimse satin ald1g1 cariyeyi teslim almadan, ay1p nedeniyle geri verse sat1c1
ic;in istibra gerekmez. c;:unku o, kendisine geri geldigi zaman sorumlulugundan
c;1kmam1~t1r.

Allahu Teala daha iyi bilir.

MUHAYYERLiKLE iLGiLi BA~KA MESELELER


Onceden Bir kimse, birisinin yan1nda bir cariye gorse ve satin almak ic;in sahibi ile
giirmenin
giirme
pazarl1ga girse fakat satin almasa, daha sonra o cariyeyi pec;eli olarak gorup, onun
muhayyerli· daha onceki cariye oldugunu bilmeden ve aralannda bu cariyenin onun bildigi
gine etkisi
cariye oldugunu gosterecek bir konu~ma gec;meden, belirli bir bedel kar~1l1ginda
satin alsa, cariye pec;esini ac;t1g1 zaman onu satin al1p almamakta serbesttir. Bu,
gormedigi bir ~eyi satin almas1 gibidir.
c;:unku bu cariyenin onceki cariye oldugunu bilmemesi durumunda, onceki
gormesinin sat1m konusunun niteliklerini bilme konusunda yaran yoktur. Gorme
muhayyerligi, sat1m konusunun niteliklerini bilmemekten dolay1 sabit olan bir
hakt1r. Bu muhayyerlik ancak sat1m konusunun niteliklerini bilmeyi gerektiren bir
gorme ile du~er. Gormek, sat1m konusunun niteliklerini ogrenmeye imkan
vermiyorsa onun varl1g1 ile yoklugu aras1nda fark olmaz. Gormez misin ki~i, bir
cariyeyi birisinin yaninda gorse sonra onu ba~ka birisinin yan1nda pec;eli olarak
gorup, onun onceki gordugu cariye oldugunu bilmeden satin alsa, cariye pec;esini
ac;t1g1 zaman gorme muhayyerligi vard1r. Ilk defa yan1nda gordugu ki~iden satin
ald1g1nda da boyledir.
Bir kimse ic;inde Herat kuma~1 bulunan bir denk (c;uval) gorse ve onu
kan~t1rsa, sonra denk sahibi ondan bir parc;a kuma~ kesip, bunu onceki ki~iye
bildirse, dengi goren ki~i o kuma~1 ikinci kez gormeden satin alsa, gordugu zaman
muhayyer olur.
c;:unku kuma~ standart olmayan (taneleri birbirine denk olmayan; adedi
[13/164]
mutefavit) mallardand1r. Bundan dolay1 bir dengin ic;inden, belli olmayan bir kuma~
satin almak caiz degildir. Sat1c1n1n kendisinden kestigi kuma~, al1c1 taraf1ndan
Bir kutudaki
mallari, i~inden bilinmezse, sat1m konusunun niteligi de bilinmiyor demektir. Dolay1s1yla gordugu
baz1larm1 zaman sec;me hakk1na sahip olur. Gormez misin al1c1 o denkteki kuma~lari, ic;indeki
istisna ederek
satin almak herhangi bir kuma~1 istisna ederek satin alsa bu akit gec;ersizdir. Onu gordukten
sonra sat1c1nin kestigi kuma~1 bilmeden satin almas1 durumunda da boyledir.
c;:unku mumkundur ki sat1c1 en iyisini c;1kard1g1 durumda, al1c1 kotlisunu c;1kard1g1n1
zanneder. Bundan dolay1 gordugu zaman al1c1nin sec;me hakk1 vard1r.
Sattm Sozle§mesi Kitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _233
Kendisine iki kuma~ gbsterilen al1c1 durumundaki ki~i, kuma~lan satin almasa,
sonra sat1c1 bu kuma~lardan birisini bir bohc;aya sarsa ve al1c1 o kuma~1n gordugu
kuma~lardan hangisi oldugunu bilmeden satin alsa, kuma~1 gbrdugu zaman akdi
surdurup surdurmemekte serbesttir.
c;:unku daha bnceki gbrmesi sat1m konusunun nitelikleri hakkinda ona tam
bir bilgi vermemi~tir. Mumkundur ki al1c1, satin ald1g1 kuma~in, gbrdugu
kuma~lann iyisi oldugunu zanneder oysa kuma~ daha kbtU olan1d1r.

Ku ma~ sahibi, iki kuma~1 ayn bohc;alara sanp getirse ve "Bunlar daha once
sana gbsterdigim kuma~lar" dese, diger ki~i de kuma~lan tekrar gbrmeden ayni
veya ayn safkalarla (akitlerle); "$unu yirmi dirheme ~unu da on dirheme ald1m"
dese, onlan gbrdugu zaman akdi kesinle~tirip kesinle~tirmeme konusunda
muhayyerdir.
c;:unku kuma~lann fiyatlan farkl1 olunca ve her bir kuma~in niteliklerini
bilmeyince, maksad1 has1I olmayacakt1r. c;:unku al1c1 yirmi dirheme ald1g1nin daha
iyi, on dirheme ald1g1n1n daha kbtU oldugunu zanneder. Arna durum tam aksi
olabilir. Ya da kuma~lardan birisi telef olur veya ay1pl1 c;1kar da onu geri vermek
isteyebilir. Dolay1s1yla her bir kuma~1 tam olarak bilmedikc;e aldanmaktan
kurtulamaz. Fakat al1c1 "her ikisini onar dirheme veya yirmi~er dirheme ald1m"
derse, bu akit gec;erlidir. Kendisi ic;in gbrme muhayyerligi yoktur. c;:unku ikisini ayni
akitle satin alm1~ ve fiyatlan aras1nda aynm yapmam1~t1r. Onceki gbrmesi ile
kuma~lann niteliklerini bilmektedir. Bundan dolay1 da gbrme muhayyerligi olmaz.

Gbrmedigi bir kuma~ satin alan ki~i, bu kuma~lan rehin verse veya bir Gormeden
satin ahnan
gunlugune kiraya verse, ya da satsa, ikinci al1c1 ic;in muhayyerlik vard1r. Birinci
maldan
al1c1nin tasarruflan ise gbrme muhayyerligini du~urur. Art1k onu ilk sat1c1ya geri yapilan
tasarruf
veremez. c;:onku bu tasarruflarla o kuma~ta ba~kas1 ic;in kendisini baglay1c1 bir hak
ispat etmi~tir. Bu, onu geri vermekten aciz b1rak1r. c;:unku al1c1nin muhayyer olmas1
ko~uluyla sat1~ sat1c1 ic;in baglay1c1d1r. Al1c1n1n mal1 geri vermekten aciz b1rakan
tasarrufu muhayyerligini du~urur. T1pk1 satin ald1g1 kolenin ozgurlugunu olumune
baglamas1 gibi olur. Eger ilk al1c1 o kuma~1 satarken kendisi ic;in muhayyerlik ko~ul
koyar ve akdi bozarsa, kuma~1 geri verebilir. c;:unku sat1cinin muhayyerligi, maim
mulkiyetinin elinden c;1kmas1na engeldir. Bu bzelliklerle yapllan sat1~ onu mal1 geri
vermekten aciz b1rakmaz. Muhayyerligini du~urmez. Hasan b. Ziyad, EbO Hanlfe
(rh.a.)'den, allc1n1n kuma~1 satmas1 ile muhayyerliginin du~tUgunu rivayet etmi~tir.
Bu rivayetin daha dogru oldugunu sbyleyenler olmu~tur. c;:unku sat1c1
muhayyerken mal1 satmak, muhayyerligi du~urme bak1m1ndan onu sat1~a arz
etmekten daha guc;ludur. Eger onu sat1~a arz etseydi muhayyerligi du~ecekti.
Muhayyerlik ko~ulu ile satt1g1nda bncelikle du~er.
Zahiru'r-rivaye'nin delili de ~udur Sat1m akdi sbzlu bir tasarruftur. Mali geri
vermekten aciz b1rakmayan bir ~ekilde olursa hukmen muhayyerligi du~mez.
234 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Ancak bu, gorme muhayyerligini sozle kas1tl1 olarak du~urme gibidir. Bu da mal1
gormeden gec;erli degildir. Kendisinin muhayyer olmas1 ko~uluyla icapta bulunmak
da boyledir.
[13/165] Gormeden bir kole satin alan ki~i. o kole ile mukatebe sozle~mesi yapsa ve
kole kitabet bedelini odemekten aciz kalsa sonra da al1c1 koleyi gorse, gorme
muhayyerligi ile geri veremez. Bu konuda ko~ul muhayyerligi de boyledir.
c;:unku yapilan mukatebe sozle~mesi, kole sahibi yonunden baglay1c1 bir
tasarruftur. Bu da onu muhayyerlik hukmu ile geri vermeye engeldir. Onun
mukatebe anla~mas1 yapmas1 hukmen muhayyerligini du~urur. Bu konuda ko~ul
muhayyerligi ile gorme muhayyerligi e~ittir.
Bir kimsenin, gormeden satin ald1g1 kole s1tma hastal1g1na tutulsa sonra
iyile~se, ko~ul
ve gorme muhayyerligi ile geri verebilir.
c;:unku onun yaninda yakaland1g1 s1tma, yeni olu~mu~ bir kusur gibidir. 0 da
muhayyerligi du~urmez. Ancak sat1c1nin zarann1 onlemek ic;in, onun nzas1 olmadan
geri vermeye engel olur. S1tma iyile~ince zarar kalmam1~t1r. Dolay1s1yla al1c1nin geri
verme konusundaki muhayyerligi devam eder. Onceki mesele ise boyle degildir.
c;:unku orada geri verilememesinin nedeni, al1c1nin ba~kas1 ic;in kendisini baglayan
bir hak ispat etmi~ olmas1d1r. Bu ise, hukmen muhayyerligi du~urur.
Ko~ul muhayyerligi ile kole satin alan ki~i kole s1tmal1 iken, uc; gun ic;inde
sat1c1n1n yaninda akdi bozduguna tan1k gosterse ve uc; gunun bitiminden once
hastal1k iyile~se, uc; gun dolmadan koleyi geri vermemi~se onu geri verebilir.
c;:unku onun sat1m akdini sat1c1nin yaninda bozmas1 gec;erlidir. Ancak sat1c1nin
zarann1 onlemek ic;in bozma hukmu bir sure gerc;ekle~memi~tir. Oc; gun gec;meden
s1tma gec;ince sat1cin1n zarar gorecegi bir durum kalmam1~t1r. Al1c1nin bozmas1 ile
akit sat1c1 yonunden de bozulmu~ olur. Bu yuzden al1c1 koleyi uc; gun gec;tikten
sonra da geri verebilir. c;:unku muhayyerlik suresi ic;inde s1tma gec;ince al1c1 akdi
yeniden bozmu~ sayll1r. c;:unku o, daha onceki bozmada 1srarl1d1r. Dolay1s1yla mal1
geri vermesine engel kalkt1ktan sonra yeniden bozmu~ gibi olur. Eger kolenin
hastal1g1 on gun surerse, al1c1nin koleyi ne onceki bozma ile ne de ba~ka bir bozma
ile geri verme hakk1 kalmaz. c;:unku geri vermesine engel olan ~ey devam ederken,
muhayyerlik suresi sona ermi~tir. Dolay1s1yla redde engel olan durum muhayyerlik
suresinin tamam1n1 kaplad1g1 ic;in onceki reddinin hukmu kalmam1~t1r. Aynca,
hastal1k gec;tiginde bozmay1 yenilemi~ gibi olur. Oysa muhayyerlik suresi bitince
mal1 geri verme yetkisi kalmaz.
Kole hasta iken, al1c1 uc; gun ic;inde hakime ba~ vurup onu geri vermek istese
de sat1c1 almak istemese, hakim sat1m akdini kesinle~tirir. Muhayyerligi iptal eder.
c;:unku al1c1 onu, kendi yaninda meydana gelen yeni bir ay1pla geri
vermektedir. Al1cinin geri verme imkan1nin olu~u, sat1c1y1 zarara ugratmak ic;in
-
Satlm Sozle§mesi Kitab1 235
degil kendi zarar1n1 bnlemek i<;in sahibi oldugu muhayyerligin hukmu iledir. Eger
geri vermesi sat1c1y1 bir zarara sokuyorsa hakim geri verme hakk1ni iptal eder. Akit
hakim karariyla baglay1c1 duruma gelir. Sozle~me uc; gun i<;inde ge<;erli duruma
gelirse art1k geri verme imkani kalmaz. c;:unku hakimin sozle~meyi baglay1c1
duruma getirmesi, muhayyer olan ki~inin muhayyerligini kendisinin du~urmesinden
daha guc;ludur. Eger muhayyer olan ki~i muhayyerligini kendisi du~ururse bundan 11311661
sonra art1k geri verme hakk1 kalmaz. Hakim du~urdugunde hi<; hakk1 kalmaz. Bu
hukum, gorme muhayyerliginde de aynen boyledir. c;:unku hakimin geri verme
hakk1n1n gec;ersizligine hukmetmesi onun muhayyerligini hukmen du~urur. Bu
gbrmeden once gerc;ekle~mi~tir. Bu da, h1beden dbnmeye benzemez. <:;:unku
kendisine hlbe edilen ki~i, hibe edilen arsaya bir bina yapsa, sonra da hlbe eden
hlbesinden dbnse ve hakim onun donmesini iptal etse, daha sonra da kendisine
hibe edilen ki~i yapt1g1 binay1 y1ksa, hibe eden ki~i arsas1n1 geri alabilir. c;:unku hibe
edenin hibeden dbnme hakk1n1n du~urulmeye olas1l1g1 yoktur. Hatta hibe eden
kendisi du~urse bile du~mez. Hakim onun hakk1n1 du~urmek i<;in degil, i<;indeki
binadan dolay1 onun hlbeden dbnmesini engellemi~ti. Engel kalkinca hibesinden
donebilir. Bu meselede ise hakim muhayyer olan ki~inin muhayyerligini
du~urmektedir. c;:unku onun muhayyerliginin du~urulmesi olas1d1r. Hakim hukmu
ile muhayyerligi du~tUkten sonra mal1 geri verme imkan1 kalmaz.
Muhayyer olan al1c1, sbzle~menin uzerinden uc; gun gec;meden kale sagl1kl1
iken sat1cin1n yan1nda akdi bozduguna tan1k gbsterse ve sat1c1 onu teslim almadan
hastalansa ve yine u<; gun gec;meden veya daha sonra iyile~se bu, sat1c1y1 baglar,
onun i<;in muhayyerlik olmaz.
c;:unku al1c1, kale sagl1kl1 iken sat1m akdini bozmu~tur. Onun akdi bozmas1 ile,
kale sat1c1nin mulkiyetine donmu~tUr. Kole al1cin1n sorumlulugunda iken bir ay1p
meydana gelince, sat1c1 i<;in muhayyerlik hakk1 dogmu~tur. Hastal1k iyile~ince bu
ay1p ortadan kalkm1~t1r. Sat1c1n1n muhayyerligi de du~mu~tUr. Bu, sat1lan mal
sat1c1n1n elinde iken ay1plan1p da al1c1 kabzetmeden bu ay1b1n kalkmas1na benzer.
Bu durumda akit al1c1 i<;in baglay1c1 olur. Onun i<;in muhayyerlik sbz konusu olmaz.
Gbrme muhayyerligi de boyledir.
Al1c1, kale hasta iken sat1c1 ile daval1k olsa ve hakim al1cinin akdi bozmas1n1
iptal edip, akdin al1c1 i<;in baglay1c1 olduguna hukmetse, bundan sonra akdi bozma
hakk1 kalmaz. c;:unku onun bozmas1, hakim karariyla gec;ersiz say1lm1~t1r. Bu,
hakimin sat1cin1n yan1nda meydana gelen bir ay1p nedeniyle akdi bozup, sonra
ay1b1n yok olu~una benzer.
Satin ahnan
Sat1lan kale al1c1n1n elinde er~i (lnsan bedenindeki organ yaralamalari maim, ahcmm
elinde
kar~il1g1nda cani taraf1ndan odenmesi gereken mall tazminat) gerektiren bir ~ekilde
ay1planmasmm
yaralansa veya al1c1 kendisi yaralasa ya da satin ald1g1 ~ey cariye olsa da kendisi muhayyerlige
etkisi
236 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit

veya ba~ka birisi onunla cinsel ili~ki kursa; kbleyi veya cariyeyi gbrme ve ko~ul
muhayyerligi ile geri veremez.
Kendisi yaralad1g1 zaman geri verememesinin nedeni, onun bbyle bir i~e
yeltenmesi ile sahip oldugu muhayyerlik hakkinin du~mesidir. c;:unku onu ald1g1
gibi geri verme imkan1na sahip degildir. Ba~ka birisi tarafindan yaraland1g1nda da,
kolede ondan bedeninden ayn bir fazlal1k meydana gelmi~tir. Bu fazlal1k,
yaralamanin kar~1l1g1 olan er~tir. Cariye ile ba~ka birisi ili~ki kurdugunda da (ukr
vermesi gerektigi ic;in) onda bir fazlal1k meydana gelmi~tir. Al1c1n1n kendisinin ili~ki
kurmas1 ise, cariyedeki mulkiyetinin kesinle~mesine raz1 olmas1 demektir. Bu da
onun muhayyerligini du~urur.
Cariye al1c1n1n elinde iken c;ocuk dunyaya getirse, c;ocuk blse de blmese de,
al1c1 onu gbrme veya ko~ul muhayyerligi ile geri veremez. c;:unku c;ocuk blmemi~se
satllan mala biti~ik olmayan bir fazlal1k meydana gelmi~tir. c;:ocugun blmesi
durumunda ise, dogum nedeniyle cariyede bir kusur meydana gelmi~tir.

Satin ahnan Sat1m konusu buyuk ba~ hayvan veya koyun olsa ve al1cinin elinde yavrulasa;
malda bir sat1m konusundan ayn bir fazlal1k meydana geldigi ic;in, al1c1 onu gbrme
fazlahgm
meydana muhayyerligi ile de ko~ul muhayyerligi ile de geri veremez. Hayvan1n yavrusunu
gelmesi al1c1 kendisi veya ba~ka birisi bldurse yine boyledir.
durumunda
muhayyerligin c;:unku onu oldurmekle fazlal1g1 kendi yan1nda tutmu~ sayil1r. Boyle olunca
hiikmii
sanki o elinde duruyor demektir. Yavruyu al1c1dan ba~ka birisi oldurmu~se al1c1ya
yavrunun degerini vermesi gerekir. Onun degerinin elinde olmas1 kendisinin elinde
olmas1 gibidir. Yavru kendiliginden blurse muhayyerlik hakk1 ile geri verebilir.
c;:unku fazlal1k hie; kimsenin fiili olmadan blurse, sanki hie; olmam1~ say1l1r.
Yavrulama hayvanda bir kusur meydana getirmi~ olmaz. c;:unku hayvan1n
yavrulamas1 eksiklik say1lmaz. Bu yuzden geri verebilir.
Satilan koleyi sat1c1 alicin1n elinde iken bldurse veya yaralasa, sat1m akdi
kesinle~mi~ olur. Al1c1n1n ko~ul ve gbrme muhayyerligi varsa sat1c1n1n o mal1n
degerini vermesi gerekir. Sat1m konusu oldurulunce al1c1 onu geri vermekten aciz
duruma du~mu~. sat1c1 da o mala yabanc1 gibi olmu~tur. Onu yabanc1 birisi
[13/167] bldurdugunde al1c1nin muhayyerligi du~tUgu ve oldurenin mal1n degerini vermesi
gerektigi gibi sat1c1nin oldurmesi ile de du~er.
Satllan kale sat1c1 taraf1ndan yaraland1ginda da, EbO Hanlfe (rh.a ),
Satt1g1
ma Ida, Muhammed (rh a.) ve EbO Yusuf (rh a.)'un birinci gbru~une gore hukum yine
sat1cmm bir boyledir. K1yas1n geregi budur. EbO Yusuf (rh a.)'un son gbru~une gore ise, al1c1
ay1p
meydana muhayyerligine dayanarak mal1 geri verebilir. Onun bu gbru~u $irb (sulama hakk1)
getirmesi konusunda belirtilmi~tir. Muhammed b. Semaa, Nevadir adindaki eserinde, ko~ul,
gbrme ve ay1p muhayyerliklerinde EbO Yusuf (rh.a )'un son gbru~unun gerekc;esini
belirtmi~tir. Buna gore muhayyerlik, al1c1n1n sat1c1 aleyhindeki bir hakk1d1r. Kendi
aleyhine bir hak bulunan ki~i. o hakk1 du~urucu bir fiil i~leme yetkisine sahip
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 237

degildir. Bunu ~byle a~1klayabiliriz: Al1cin1n elinde malda bir ay1p meydana
geldiginde geri verme hakk1 sat1c1y1 zarara ugratmamak i~in du~er. Bu ay1p sat1c1
taraf1ndan ger~ekle~tirilirse bir zarar sbz konusu olmaz. c;:unku yapt1g1 ile o zarara
raz1 olmu~ demektir. Ote yandan hayvan1 yaralamakla o k1sm1 geri alm1~, kalanin1n
da al1c1 tarafindan geri verilmesini istemi~ say1l1r. Boyle olunca mal elinden ~1kt1g1
gibi geri dbnmu~ olur. Hayvan1 yaralayan ba~ka birisi olursa bbyle degildir.
EbO Hanlfe (rh a) ve Muhammed (rh a.)' in bu konudaki gbru~lerinin deli Ii de
~udur: Sat1m akdi sat1c1 yonunden baglay1c1d1r. 0, sat1m konusunu teslim ettikten
sonra yabanc1 gibi olmu~tur. Satt1g1 mal1 bldurmesi durumunda uygulanan hukum
buna delildir. Eger kbleyi yaralayan ki~i yabanc1 birisi olur da er~ vermesi gerekirse,
al1c1n1n bundan sonra kbleyi geri verme imkan1 kalmaz. Yaralayan sat1c1 oldugunda
da durum bbyledir. Sat1c1, al1cin1n muhayyerligini du~uremedigi gibi yabanc1 da
du~uremez. Sat1c1 i~ledigi cinayetle al1cin1n mulkunde meydana gelen noksanl1ga
raz1 olmu~tur. Bununla kendi mulkunde bir noksanl1g1n olmas1na raz1 olmu~
say1lmaz. Eger onun yaralamas1, yaralad1g1 par~ay1 geri alma sayi11rsa,
oldurdugunde de tamam1n1 geri alma sayllmas1 gerekir. c;:unku onun ybnunden
akit baglay1c1d1r. Satt1g1n1 geri alma hakk1 yoktur.
Ko~ul veya gbrme muhayyerligi bulunan al1c1, satin ald1g1 cariyeyi teslim
ald1ktan sonra sat1c1ya emanet verse ve al1c1 muhayyerligini du~urmeden, cariye
sat1c1nin yaninda blse; muhayyerlik gbrme muhayyerligi ise, al1cin1n mal1 blmu~
olur. Anla~t1klan bedeli sat1c1ya vermek zorundad1r.
c;:unku o mal al1c1nin mulkudur. Sat1c1nin elinde emanettir. Malin emlnin
(emanet~inin) elinde telef olmas1, sahibinin elinde telef olmas1 gibidir. Muhayyerlik,
ko~ul muhayyerligi olursa; EbO Yusuf (rh.a) ve Muhammed (rh a.)'e gore hukum yine
boyledir. c;:unku onlara gore ko~ul muhayyerligi al1cin1n mala sahip olmas1na engel
degildir. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore de, k1yas geregi boyle olmas1 gerekir. c;:unku
sat1c1 i~in akit kesindir. Sat1m konusu sat1c1nin mulkiyetinden ~1km1~t1r. Al1cin1n mal1
sat1c1ya emanet etmesi, yabanc1 birine emanet b1rakmas1 gibidir. Dolay1s1yla
sat1cinin elinde iken blurse al1c1nin mulku olarak blmu~ olur. lstihsana gore ise
sat1cin1n mulku olarak blur. c;:unku EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore alc1nin muhayyerligi
mal1n onun mulkiyetine girmesine engeldir. Cariyeyi emanet olarak sat1c1ya
vermesi, kendi mal1n1 vermesi degildir. Aksine bu teslim almay1 bozmad1r (fesihtir).
Boyle olunca da sanki cariye al1c1 taraf1ndan teslim al1nmadan once sat1c1nin elinde
blmu~ demektir. Dolay1s1yla sat1c1nin mal1 olmu~ demektir.

MEYVELi VEYA MEYVESiZ HURMA AGACININ SATIMI


Bir kimse, i~inde degeri bin dirheme denk hurma aga~lan bulunan, kendi
degeri de bin dirhem olan tarlay1 i~indekilerle birlikte bin dirheme satin alsa, [13/168]
238 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut
l~inde meyveli akitten sonra aga~lar sat1c1nin elinde iken her seferinde degeri bin dirheme denk
aga~ bulunan
tarlay1 satmak
bir veya iki kez meyve verseler, sat1c1 bunlan yese, sonra al1c1 gelip satin ald1g1
~eyleri istese; bu meselenin hukmunde kural ~udur: EbO Hanlfe, Muhammed'e ve
EbO Yusuf (rh a.)'un birinci goru~une gore; meydana gelen meyve, tarlada veya
aga~ta sonradan olan fazlal1k hukmundedir.

EbO Yusuf (rh a )'un sonraki goru~une gore ise meyve sadece aga~lardaki bir
art1~t1r. EbO Yusuf (rh.a.)'un bu goru~unun gerek~esi ~udur: Meyveyi tarla degil
aga~ verir. Dolay1s1yla meyve sadece ondaki bir art1~t1r. Sat1~ bedeli once aga~ ve
tarlanin degerlerine bolu~tUrulur. Sonra da aga~lann pay1 onlarla meyvelere
bolu~tUrulur. Bu t1pk1 satin al1nan iki cariyeden birisinin ~ocuk dunyaya getirmesine
benzer. Bu durumda da sat1~ bedeli once cariyelerin degerlerine bolu~tUrulur.
Sonra ~ocuk doguranin pay1na du~en, onunla al1c1n1n ~ocugu teslim ald1g1 gunku
degerine bolu~tUrulur. c;:unku ~ocuk o cariyeden aynlm1~t1r. Sadece ondaki bir
fazlal1kt1r.
Bu konuda EbO Hanlfe ve Muhammed (rha)'in goru~lerinin delili de ~udur: Bu
akitte hurma aga~lan tabidir. bzel olarak anilmadan sat1m hukmune girmeleri
buna delildir. Dolay1s1yla tabi (sonradan meydana gelen meyve) agaca ait olmaz.
Boyle olunca sonradan meydan gelen meyveler, as1I olan tarlaya ait fazlal1k olur.
Bu mesele ~una benzer: Bir kimsenin satin ald1g1 cariye bir k1z ~ocugu dogursa, bu
~ocuk buyuse ve o da bir ~ocuk dogursa, sonraki ~ocuk kendisine doguran1n degil
ilk cariyenin fazlal1g1 sayll1r. Dolay1s1yla sat1~ bedeli ilk cariye ile onun k1zina ve
torununa bolu~rnrulur. c;:unku bu cariyenin dogurdugu k1z cariyeye tabidir. byle
olunca onun dogurdugu ~ocuk ona degil, annesine tabi olur. Ozerinde
durdugumuz mesele de boyledir. Gorunu~te meyve aga~tan meydana gelir.
Ger~ekte ise tarlanin urunudur. Cunku aga~ suyunu kokleri ile yerden al1r. Gormez
misin tarla kuvvetli olursa meyve kaliteli olur. Bundan anl1yoruz ki hem meyvenin
hem de agac1n asl1 tarlad1r. Bundan dolay1 sat1~ bedeli bunlann hepsinin degerine
bir ~1rp1da bolu~tUrulur. Meyvenin degerinde, sat1c1n1n yedigi zamanki degeri esas
alin1r. c;:unku meyve o zaman sat1m akdinde kastedilen mal durumuna gelmi~tir.
Sonradan meydana gelen fazlal1k i~in yenilmek suretiyle, sozle~mede kastedilen bir
~ey oldugu zaman, sat1~ bedelinden pay vard1r. Gormez misin, al1c1 meyveleri
teslim alsayd1, teslim alma gunundeki degerine itibar edilecekti. Sat1c1 yediginde de
yedigi gundeki degerine itibar edilir.
Eger aga~ bir kez meyve verir de sat1c1 onu yerse, meyvenin degeri bin dirhem
olursa, sat1~ bedeli u~e bolunur; u~te biri aga~lara, u~te biri araziye, u~te biri de
meyveye kar~1l1k tutulur. Sat1~ bedelinden meyvenin pay1na du~en miktar, al1c1n1n
verecegi bedelden du~ulur. Tarlay1 ve hurma aga~lann1 sat1~ bedelinin u~te ikisi
kar~1l1g1nda al1r.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _239

EbO Yusuf (rh.a )'un son gbru~une gore sat1~ bedeli once tarla ile agac;lann
degerlerine yan yanya, sonra da agac;lann pay1na du~en, onlann degeri ile
meyvenin degerine gore yan yanya bolu~tL.irulur. Sonra al1c1dan sat1~ bedelinin
dortte biri du~ulur. Al1c1 sat1~ bedelinin dbrtte uc;u ile tarlay1 ve agac;lan al1r.
Eger agac;lar iki kez meyve verirse, al1c1 tarlay1 ve agac;lan sat1~ bedelinin
yans1na al1r. c;:unku tarla, aga<; ve meyvenin degerleri e~it olunca sat1c1 meyveleri
yemekle sat1~ bedelinin yans1n1 alm1~ say1l1r. EbO Yusuf (rh a), al1cin1n tarla ve
agac;lan sat1~ bedelinin uc;te ikisi kar~ll1g1nda alabilecegini sbyler. Gerekc;esi ~udur:
Sat1~ bedelinin yans1 tarlaya kar~d1kt1r. Agac;lara kar~1l1k olan yans1 da uc;e bblunur.
Oc;te biri, sat1c1n1n iki kez yedigi meyveye kar~d1k olarak du~ulur. Sat1~ bedelinin
[13/169]
yans1n1n uc;te biri de tarlanin pay1 ile birlikte al1on1n bdemesi gereken meblag
olarak kesinle~ir. Dolay1s1yla tarlay1 ve agac1 sat1~ bedelinin uc;te ikisi kar~il1g1nda
ahr
Eger agac;lar uc; kez meyve verirse, al10 tarlay1 ve agac;lan sat1~ bedelinin be~te
ikisi kar~d1g1nda al1r. Be~te uc;u du~ulur. Bu, sat1c1n1n uc; kez yedigi meyvelere
kar~d1kt1r. EbO Yusuf (rh a )'a gore ise, tarlay1 ve agac;lan sat1~ bedelinin sekizde be~i
kar~ll1ginda al1r.

Agac;lar dart kez meyve verirse, EbO Hanlfe (rh a) ve Muhammed (rh a )'e gore
tarlay1 ve agac;lan sat1~ bedelinin uc;te birine kar~1l1k al1r. c;:unku bu durumda sat1~
bedeli alt1 paya bolunur. Tarlanin ve agac;lann pay1 ikidir. O da sat1~ bedelinin uc;te
biri eder. EbO Yusuf (rh a )'a gore, tarlay1 ve agac;lan sat1~ bedelini be~te uc;u
kar~ll1g1nda al1r. c;:unku sat1~ bedelinin yans1 tarlanin pay1, kalan yann1n be~te biri
de agac;lann pay1d1r. Bu da, tL.im sat1~ bedelinin onda alt1s1 eder.
Agac;lar be~ kez meyve verirse, EbO Hanlfe (rh a) ve Muhammed (rh.a.)'e gore
al1c1 tarlay1 ve agac;lan sat1~ bedelinin yedide ikisine kar~ll1k al1r. c;:unku onlara gore
sat1~ bedeli yediye bolunur. Sat1~ bedelinin yedide be~i meyvelerin kar~ll1g1 olarak
du~ulur. EbO Yusuf (rha)'a gore; tarlay1 ve agac;lan sat1~ bedelinin on ikide yedisine
kar~ll1k al1r. Tarlan1n pay1 sat1~ bedelinin yans1d1r, agac;lann pay1 da kalan yannin
1 1
alt1da biridir.
Yukarda gec;en tUm varsay1mlarda al1c1nin sec;me hakk1 vard1r. isterse belirtilen
bedellerle tarlay1 ve agac;lan al1r. lsterse her ikisindeki sat1m akdini bozar. Bu, EbO
Yusuf (rh a.) ve Muhammed (rh a.)' in gbru~udur. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore ise,
al1c1n1n sec;me hakk1 yoktur. Hakim e~-5ehld, bu gbru~ ayrll1klann1, bundan sonra
gelecek olan; "Teslim almadan once meydana ge/en yavruyu sat1cmm telef etmesi"

121
Son iki cumle elimizdeki matbu ve yazma nushalarda EbO Han1fe (rh.a.) ve Muhammed (rh.a.)'in
gbru~leri olarak verilmi~tir. Ancak bu hatal1 gibi gbrulmektedir. Yukaridan beri gelen bilgilerden
anla~lld1g1 Ozere boyle bir meselede, sat1~ bedelinin yaris1n1n tarlanin, kalan yans1n1n da aga<;lann ve
meyvelerin kar~1l1g1 oldugu gbrO~O EbO Yusuf (rh.a.)'a aittir. Biz metni, kitapta oldugu ~ekliyle degil,
olmas1 gereken ~ekliyle terceme ettik.
240 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
konusunda ele alacakt1r. Hukum yonunden koyunun yavrusu ile agacin meyvesi
aras1nda fark yoktur.
EbO Yusuf (rh a) ve Muhammed (rh a.)' in goru~lerinin deli Ii ~udur: Teslim
almadan once meydana gelen fazlal1k, sat1cinin yemesi ile sat1m akdinde
kastedilen mal durumuna gelir. Sat1~ bedelinden bir k1sm1 ona kar~1l1k tutulur.
Boylece akit s1rasinda var olan mallara katil1r. Eger bu fazlal1k sat1~ s1rasinda
bulunsayd1 da sat1c1 onu telef etseydi, akit bolundugu i~in, kalan malda al1c1n1n
se~me hakk1 olacakt1. Fazlal1g1n akitten sonra meydana gelmesi durumunda da
boyledir.
Bu konuda EbO Hanlfe (rh.a.) de ~oyle der: Al1c1 akit s1ras1nda tarlay1 ve aga~lan
sat1~ bedelinin tamam1 kar~il1g1nda almaya raz1 olduguna gore, ikisini sat1~
bedelinin bir k1sm1 kar~1l1g1nda almaya daha ~ok raz1 olur. Muhayyerlik hakk1,
al1c1n1n nzas1nda bir eksiklik bulundugunda soz konusudur. Onun nzas1nin tam
oldugunu bildikten sonra muhayyerlik tanimanin bir anlam1 yoktur. Bunu ~oyle
a~abiliriz: Bu fazlal1k sat1c1n1n bir katk1s1 olmadan telef olsayd1 al1c1 tarlay1 ve
aga~lan sat1~ bedelinin tamam1 kar~1l1g1nda alacak ve kendisi i~in muhayyerlik soz
konusu olmayacakt1. Sat1c1nin meyveyi tUketmesi durumunda da, sat1~ bedelinin
bir k1sm1 kar~1l1g1nda tarla ve aga~taki sat1m akdi, oncelikle kesinle~ir. Sozle~me
s1ras1nda var olan meyvelerin durumu farkl1d1r. <::unku bunlar sat1c1nin katk1s1
olmadan telef olsalar al1c1 muhayyer olacakt1. Sat1c1 taraf1ndan yenildiklerinde de
durum boyledir. Bundan anla~1l1yor ki, akdin bolunmesi, sozle~me s1rasinda var
122
olan mallann bir k1sm1n1n telef olmas1 durumunda soz konusudur. Akitten sonra
meydana gelenlerin telef olmas1 durumunda degil.
Tarla ve agacm
sat1mmda Tarla ve aga~lar birlikte satild1g1nda, o s1rada aga~larda degeri bin dirhem
aga~taki olan meyve bulunsa ozel olarak anilmad1k~a meyveler sat1m hukmune girmezler.
meyvenin sat1m
akdine girip (unku meyveler aga~tan aynlabilecek durumdad1rlar. Bu meyvenin yere
girmemesi
konulmu~ malzeme ile aralannda fark yoktur. Tarladaki aga~lar ise boyle
degildirler. (unku onlar bina gibi tarlaya tabidirler. Aynca soylenmeden de sat1~
[13/170]
hukmune girerler.
Sat1c1 akit s1ras1nda var olan meyveleri yese, sonra aga~ birka~ kez daha
meyve verse ve bunlan da yese, bu meselenin hukmunu bulmakta esas al1nacak
kural ~udur: Sat1~ bedelinin u~te biri sat1cin1n akit s1rasinda var olan meyveleri
yedigi i~in du~ulur. <::unku bundan sonra meydana gelen meyveler akit s1ras1nda
var olan meyvelerdeki art1~ degildir. Onlar sat1~ hukmune ancak ozel olarak
anlld1klan zaman girerler. Oyle olunca sat1~ bedeli once tarlan1n, aga~lann ve var

122
Bu cOmle metinde "teslim almadan sonra" an lamina gelecek ~ekildedir. Ancak dogrusunun ,
terceme ettigimiz gibi "akitten sonra" olmas1 gerekir. ~OnkO teslim almadan sonra meydan gelen
fazlal1k zaten al1onin mOlkunde ve sorumlulugunda olacag1 i<;in bunun telef olmas1nda sat1onin
hi<;bir sorumlulugu olmaz.
Satim Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _241

olan meyvelerin degerlerine boli.l~ti.lri.lli.lr. 0 zaman bu Lit; ~eyin degeri de e~itti.


Dolay1s1yla sat1~ bedeli i.lt;e boli.lni.lr. Meyvelerin pay1 olan i.lt;te bir, al1c1dan
di.l~i.lri.lli.lr. Bu meselede tarlan1n ve agat;lann kar~il1g1 olan sat1~ bedelinin i.lt;te ikisi,
tarlanin agat;larin ve sat1c1nin yedigi meyvelerin degerlerine boli.l~ti.lrme yoni.lnden,
onceki meseledeki sat1~ bedelinin tamam1 gibidir.
Sat1m akdinden sonra meydana gelen meyveleri sat1c1 yemese de, bir afet
nedeniyle telef olsalar ve agat;lar eksilse al1c1 muhayyerdir. lsterse tarlay1 ve agat;lan
sat1~ bedelinin tamam1 ile al1r. isterse akdi bozar.

(:i.lnki.l, sonradan meydana gelen meyveler kimsenin etkisi olmadan telef


olsalar onlara, sat1~ bedelinden bir ~ey kar~1l1k tutulmaz. Sanki hit; meydana
gelmemi~ gibidirler. Agat;lardaki eksiklikten dolay1 da al1c1 it;in set;me hakk1 dogar.
Agat;larda bir eksiklik meydana gelmezse, al1c1nin set;me hakk1 kalmaz. Akit sat1~
bedelinin tamam1 kar~1l1g1nda baglay1c1 olur. (:i.lnki.l sonradan meydana gelen
meyveler, hit; kimsenin etkisi olmadan telef olsalar, sanki hit; meydana gelmemi~
gibi olurlar. Sat1m sozle~mesi s1ras1nda var olan meyveler ise, ister kendiliklerinden
telef olsunlar, ister sat1c1 taraf1ndan telef edilsinler, bunlann sat1~ bedelindeki pay1,
sat1~ bedelinin tamam1ndan di.l~i.lri.lli.lr. (:i.lnki.l bunlar sat1~ akdinde kastedilen mal
olmu~lard1r. Telef olmalan ile de, al1cin1n hakk1 olan teslim alma imkan1
kalmam1~t1r. Dolay1s1yla meyvelerdeki akit, bozulmu~ olur. Bunlann sat1~
bedelindeki pay1, al1on1n verecegi paradan dO~i.llOr. Bu durumda meyve ister sat1c1
taraf1ndan ti.lketilmi~ olsun, ister kendiliginden telef olsun, tarlay1 ve agat;lan al1p
almamakta serbesttir. (:i.lnki.l akit tamamlanmadan safka (akit) boli.lnmi.l~ti.lr. Bu,
bir kimsenin iki cariye satin al1p da, teslim almadan once birisinin olmesine benzer.
Allah daha iyi bilir.

SATICININ VE ALICININ TESLiM ALMADAN ONCE SATIM


KONUSUNA KAR~I YASAK DAVRANl~LARI

Bir kimsenin bin dirheme satin al1p, teslim almad1g1 kolenin elini sat1c1 kesse; Saticmm
al1c1 muhayyerdir. isterse koleyi sat1~ bedelinin yari fiyatina al1r, isterse akdi bozar. satt1g1 mala
teslim
(:i.lnki.l sat1m konusu, sat1cinin sorumlulugunda iken degi~iklige ugram1~ ve almadan
once zarar
ay1planm1~t1r. Al1c1 yoni.lnden de kolenin yaris1 yok olmakla, akit tamamlanmadan
vermesi
boli.lnmi.l~ti.lr. (:i.lnki.l insan1n eli yans1 sayi11r. Bu, al1c1 it;in set;me hakk1 verir. Akdi
bozmay1 set;erse, sat1~ bedelinin tamam1 di.l~er. Eli kesik koleyi almay1 set;erse, [13/171]
Hanefi'lere gore sat1~ bedelinin yans1 di.l~er. $afil (rh.a.)'ye gore al1c1 sat1~ bedelinin
tamamin1 verir. Arna sat1c1 kolenin degerinin yans1n1 oder. Teslim al111adan once
sat1c1n1n koleyi oldi.lrmesi durumunda da, Hanefi'lere gore sat1~ bedel di.l~er. $afil
(rh.a.)'ye gore, al1c1 akdi si.lrdi.lrmek isterse, sat1c1 kolenin degerini c der. (:i.lnki.l
242 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

akitle, kole teslim almadan once al1c1n1n mulku olmu~tur. Eli kesen, ona kar~1
i~ledigi suc;ta yabanc1 gibidir. Kesilen elin sat1c1ya ait olmas1na itibarla, al1c1nin akdi
bozma hakk1 vard1r. Bununla da, rehin alanin rehin mala kar~1 i~ledigi suc;ta oldugu
gibi, sat1c1n1n kolenin degerini odeme yukumlulugu du~mez.
Bu konuda Hanefilerin goru~unun delili ~udur: Sat1m konusu, sat1~ bedeli
kar~ll1g1nda sat1c1n1n sorumlulugundad1r. Sat1~ bedeli ic;in olan sorumluluk, sat1m
konusunun degerini odemeyle kar~llanmaz. Cunku sat1c1, sat1m konusuna kar~1
i~ledigi bir suc;tan dolay1 kendisine malin degerini odeme gerekseydi, o zaman akit
geregi olarak onu teslim etmesi gerekirdi. Oysa sat1c1n1n zimmetine, akdin hukmu
ile teslimi gerekecek ~ekilde bir deger gerekmez. Ote yandan sat1m konusu,
sat1c1nin mulkiyetindeki sorumlugu alt1ndad1r. Bundan dolay1 telef olursa, onun
mulku olarak telef olur. Satt1g1 mal elinde iken ona kar~1 i~ledigi suc;tan dolay1
odemenin gerekmedigi konusunda onun gerc;ek mulku yerine gec;er. Nitekim
taraflar akit meclisinde iken veya kendisi ic;in muhayyerlik ko~ulu ko~mu~ken sat1c1
sat1m konusuna kar~1 bir cinayet i~lese, onun degerini odemez. Kendisine sat1m
konusunun degerini odeme gerekmeyince, i~ledigi suc;un pay1na du~en miktar sat1~
bedelinden du~urulur. Cunku telef olan ~ey, sat1m akdinde kastedilen bir mal
olmu~tur. Dolay1s1yla sat1~ bedelinin bir k1sm1 ona kar~ll1k tutulur. Sat1c1 onu telef
etmekle, al1cinin hakk1 olan teslim alma imkan1 kalmam1~t1r. Oyle olunca da o
k1s1mdaki akit bozulmu~ olur.

Sat1lan mah Satll1p da henuz teslim edilmeyen kolenin eli, kimsenin kan~mas1 olmadan
ahc1 teslim c;olak olsa, al1c1n1n sec;me hakk1 vard1r. lsterse sat1~ bedelinin tamam1n1 vererek al1r.
almadan
malda bir isterse sozle~meyi bozar. Cunku sat1m konusu sat1c1nin sorumlulugunda iken
kusur degi~iklige ugram1~t1r. Koleyi o ~ekliyle kabul ederse, onceki meselenin aksine sat1~
meydana
gelmesi bedelinin tamam1ni verir.
$afil (rh a) kolenin elinin sat1c1 taraf1ndan kesilmesi ile kendiliginden c;olak
olmas1n1 bir tutar. Her iki durumda da sat1cin1n, kolenin degerinin yans1n1 odemesi
gerektigini soyler. Cunku teslim etmedikc;e, mal onun sorumlugundad1r. Mali
gasbeden ki~ide oldugu gibi, onun bir parc;as1n1n, sat1c1nin fiili ile veya onun fiili
olmadan telef olmas1 aras1nda fark yoktur. $afil (rh a) bu nu, satllan iki koleden
birisinin teslim almadan once, sat1c1n1n fiili ile veya onun fiili olmadan olmesine
benzetir. lkisinin hukmunun ayn1 oldugunu soyler.
Bu konuda biz Hanefller ~oyle deriz: Kolenin organi nitelik (vas1f)tir. Gormez
misin ozel olarak anilmadan sat1~ hukmune girer. Sozle~meden ayn tutulmas1 caiz
degildir. Onun varl1g1 ve yokluguna gore, "kole" ad1 degi~mez. Sat1m sozle~mesi
malin niteligine degil, kendisine yonelir. Bundan dolay1 organlara sat1~ bedelinden
bir ~ey kar~il1k tutulmaz. Koleden yok olan ~ey nitelik oldugunda, bunda kimsenin
etkisi yoksa, onun maksat olarak degil, tabi olarak yok oldugunu soyleriz. Oyle
olunca, ona sat1~ bedelinden bir ~ey kar~ll1k tutulmaz. Sat1c1n1n suc;u ile yok olursa,
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _243
al1c1ya vermemekle ve onun pay1ndaki akdin bozulmas1 ile, kastedilen mal
durumuna gelir. Dolay1s1yla, sat1~ bedelinin bir k1sm1 ona kar~li1k olur. lki kale
satli1p da, birisinin teslim almadan once olmesi meselesi buna benzemez. c;:unku
burada kolenin ikisi de akitte kastedilen ~eylerdir. $u a<;1klama bunu daha da
belirgin duruma getirecektir: Maldaki nitelik tek ba~1na sat1lamaz. Dolay1s1yla tek
ba~1na akdl sorumluluga da girmez. Sat1cinin elinde kalmakla sabit olan, akdl
sorumluluktur. Bu da kendi etkisi olmadan yok olmas1 durumunda, mal1n
niteliginde kendisini gbstermez. Gasbedilen mal ise bunun aksinedir. c;:unku o,
al1nmakla odemeyi gerektirir. Nitelik de, al1nmakla bdemeyi gerektirir. Kbleye kar~1
su<; i~leyen, sat1c1 oldugunda da nitelik tek ba~1na odenir. Bu durumda kesilen
organin sat1~ bedelindeki pay1n1n du~mesi, sat1cin1n onu almas1 ve al1c1ya
vermemesi nedeniyledir. Nitelik de tek olarak buna elveri~lidir
Kole kendi elini kestiginde bu, hi<; kimsenin kan~mas1 olmadan kendiliginden [13/172]
<;olakla~mas1
gibidir. c;:unku onun kendi yapt1g1 ~ey kar~1l1ks1zd1r.
Eger yabanc1 birisi, kolenin elini kesse, al1c1 muhayyerdir. Sbzle~meyi
surdurmek isterse, sat1~ bedelinin tUmunu odemesi gerekir. Sonra kolenin
degerinin yans1n1 kesenden al1r. c;:unku kesen onun mulkune kar~1 su<; i~lemi~tir.
Onun bdemesi gereken deger, yok olan el yerine ge<;er. 0 degere itibarla al1c1 sat1~
bedelinin tamam1n1 verecektir. c;:unku su<; i~leyen ki~inin, kesilen elin degerini
bdeme zorunlulugu, sozle~me geregi degil su<; nedeniyledir. Gbrmez misin al1c1
sbzle~meyi bozsa bile, su<; i~leyene odeme gerekir. Su<; i~leyen ki~i. sat1c1 olursa
hukum boyle degildir. c;:unku onun kestigi organ1 odemeyi sozle~me hukmu
geregidir. Gbrmez misin al1c1 mal1 geri vererek sozle~meyi bozsa, bdemenin
gerekliligi ortadan kalkar. Sat1m sozle~mesi hukmu ile, kesilen organ1n degeri
zimmette kalmaz. Al1c1, kblenin degerinin yans1n1 onun elini kesenden ald1g1nda,
eger bu, sat1~ bedelinin yans1ndan fazla olursa o fazla miktan sadaka olarak verir.
c;:unku bu, kendi sorumlulugunda degil ba~kas1n1n rizikosunu ald1g1 bir ~eyde
meydana gelmi~ bir kazan<;t1r. Oysa "Peygamber (s av) ki~iye, rizikosunu
ustlenmedigi kazanc1 yasaklam1~t1r." $afil (rh.a.)'ye gore, ald1g1 tazminattan bir ~eyi
sadaka olarak vermesi gerekmez. Bu goru~ ayrli1gin1n temeli, oldurme konusudur.
Degeri iki bin dirhem olan bir kale, bin dirheme sat1ld1ktan sonra al1c1 teslim
almadan yabanc1 birisi taraf1ndan bldurulse, al1c1 sat1m sozle~mesini surdurmeyi
tercih etse ve katilden iki bin dirhem alsa; Hanefllere gore sat1~ bedelinden arta
kalan miktari sadaka olarak dag1t1r. c;:unku bu fazlal1k, al1c1n1n rizikosunu
ustlenmedigi bir kazan<;t1r. bte yandan kendisi ile tasarruf yetkisinin elde edilmesi
ybnunden teslim alma, sbzle~meye benzer. Bin dirhemin iki bin dirhemle degi~imi
faizdir. Sbzle~me geregi olarak bin dirhem kar~li1g1nda iki bin dirhem almakta faiz
~uphesi vard1r. Oyle olunca fazlal1g1 sadaka olarak vermesi gerekir.
244 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
~afil (rh.a.)'ye gore ise bu gerekmez. c;:unku ona gore faizin hukmu sbzle~me
s1ras1nda ko~ul koyulmasina itibarla gerc.;ekle~ir. Eger fazlal1k sbzle~me s1ras1nda
ko~ul koyulmazsa bu faiz olmaz. Al1c1 sat1~ bedelini kolenin degerine degil
kendisine kar~ll1k olarak verir. Onun kblenin degerini al1~1, kendi mulkunun bedeli
olmas1na itibarlad1r. Bu, kbleyi teslim ald1ktan sonra oldurmesine benzer.
Al1c1 sbzle~meyi bozmay1 tercih ederse, sat1c1 kolenin degerinin yans1ni sue;
i~leyen ki~iden alir. c;:unku sbzle~me al1cinin geri vermesi ile kokten bozulmu~tur.
Oyle olunca da kblenin elini kesen ki~inin suc.;u, sat1c1nin mulkune ybnelik olur.
Ald1g1n1n, sat1~ bedelinin yansindan fazla olan k1sm1ni o da yoksullara dag1t1r.
c;:unku her ne kadar mala itibarla sue; sat1c1nin mulkunde i~lenmi~ gibi ise de,
aslinda onun mulkune kar~1 i~lenmi~ degildir. Kazancin helal olu~unda mulkun
etkisi, rizikonun etkisinden daha fazlad1r. Rizikosunu almad1g1 mulkunde meydana
gelen kazanc1 sadaka olarak vermek gerekli olunca, kendi mulku olmayan bir
maldaki fazlal1g1 sadaka olarak vermesi bncelikle gerekli olur.

Ahcmm,
Kblenin elini al1c1 keserse, onun tamam1ni teslim alm1~ olur. c;:unku elini
satin ald1g1 kesmekle yans1ni telef etmi~tir. Telef etmek, hem teslim alma hem de daha
mah teslim
almadan
fazlas1d1r. Al1c1 yapt1g1 ~eyle, kalan k1sm1 degi~tirmi~ olur. Al1c1, sat1m konusunda
ona zarar degi~iklik yapan bir ~ey yap1nca onu teslim alm1~ say1l1r. Bu sbylediklerimizi daha da
vermesi
ac.;mak ic.;in ~oyle diyebiliriz: Al1c1 koleyi i~ yapamaz duruma getirirse, onu teslim
alm1~ olur. Elini kesmekle, ondan geri kalan k1sm1ni i~ yapamaz duruma getirmi~ ve
[13/173]
daha fazlas1ni yapm1~t1r.
Sat1c1 al1c1nin koleyi teslim almas1na engel olmadan once kale sat1c1nin elinde
iken, eli kesildigi ic.;in veya ba~ka bir nedenle blse, al1c1n1n sat1~ bedelinin tamam1n1
vermesi gerekir.
c;:unku o, kblenin tamam1n1 teslim alm1~ sayll1r. Teslim alma ile sat1m konusu
mal onun sorumluluguna girer. Sat1c1 al1c1n1n teslim almas1na engel olmadan
kblenin olmesi durumunda da kale al1c1nin sorumlulugunda blmu~ olur. Dolay1s1yla
alum ister elinin kesilmesinden dolay1 olsun, ister ba~ka bir nedenle olsun, sat1~
bedelinin tamam1n1 vermesi gerekir. Eger kale, sat1c1 al1c1n1n teslim almas1na engel
olduktan sonra, elinin kesilmesinden dolay1 olurse, al1c1 yine sat1~ bedelinin
tamam1ni verecektir. c;:unku el kesme olume neden olursa, o hukmen oldurmek
demektir. Sat1c1nin teslim almaya engel olmas1, el kesmenin olume gbtLirmesine
engel olmaz. c;:unku bu engel olu~. mulk sahibine ve kolede hak iddia edene gore
degi~mez. Bulunmayan, sadece mal1n al1c1nin elinde olmamas1d1r. Mal al1c1n1n
elinde degilken sue; hukmu sabit olunca devam etmesi oncelikle sabit olur.
Kole eli kesildigi ic.;in degil de ba~ka bir nedenle olse, al1c1 sat1~ bedelinin
yansin1 verir. c;:unku sat1c1 sat1~ bedeline kar~ll1k kalan k1sm1n teslim al1nmas1na
engel olunca, onu hakl1 olarak geri alm1~, al1cin1n teslim almasin1 bozmu~ olur.
Eger al1c1 paray1 bdemeden gerc.;ekten teslim alsayd1 da al1c1 geri al1p sat1~ bedeli
Satlm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _24S
kar~il1ginda elinde tutsayd1, bununla al1c1nin teslim almas1nin hukmu bozulacakt1.
Eli kesildikten sonra kalani teslim ald1ginda da boyledir. Al1cinin koleyi teslim
almas1 bozulunca sat1cin1n sorumlulugunda iken olmu~ demektir. Dolay1s1yla sat1~
bedelindeki pay1 du~er. 0 da fiyatinin yans1d1r. Geriye kalan yannin ise, kolenin
elini kestigi ic;;in al1c1 tarafindan odenmesi gerekir. (unku insanin eli onun yans1
say1l1r. Yok olan bir parc;;anin geri al1nmas1 da mumkun degildir.
Once sat1c1 kolenin elini, sonra da al1c1 c;;aprazdaki ayagin1 kesse ve her ikisi de
iyile~se,
kale sat1~ bedelinin yans1 kar~1l1g1nda al1c1n1n olur. Bu konuda al1c1 sec;;me
hakk1na sahip degildir.
(unku sat1c1 elini kesmekle onun yansin1 yok etmi~tir. Sat1~ bedelinin yans1
du~mu~tUr. Geriye kalan bedelin yans1nda al1c1 ic;;in sec;;me hakk1 dogmu~tur. Al1c1
kolenin ayagin1 kesince sec;;me hakkin1 du~urmu~tUr. (unku kalanin tamamin1
teslim alm1~, bir k1sm1n1 telef etmi~tir. Malin ay1pl1 oldugunu bilerek teslim almak
muhayyerligi du~urunce, teslim al1p telef etmek oncelikle du~urur.
Eger once al1c1 kolenin elini sonra da sat1c1 c;;apraz1ndaki ayagin1 kesse ve kale
iyile~se, o zaman al1c1nin sec;;me hakk1 vard1r. lsterse koleyi al1p sat1~ bedelinin
dortte uc;;unu geri verir. lsterse sat1~1 bozar sat1~ bedelinin yans1n1 verir. (unku eli
kesmekle sat1~ bedelinin yans1n1 vermesi gerekli olmu~tur. Daha sonra sat1c1 ayag1n1
kesmekle, al1c1n1n kalan k1s1mdaki teslim almas1nin hukmunu kald1rm1~, kalan1n
yansin1 telef etmi~ olur. Bu sat1~ bedelinden kalan1n1n yans1n1 du~urur. O da sat1~
bedelinin tamam1nin dortte uc;;udur. Kolenin kalan k1sm1nda da sat1c1ya sec;;me
hakk1 dogar. (unku sat1m konusu sat1cin1n sorumlulugunda iken kendi fiili ile
degi~iklige ugram1~t1r. Bundan sonra al1c1n1n ay1ba raz1 oldugunu gosteren bir delil
yoktur. Oyle olunca isterse kalan k1s1mdaki si:izle~meyi bozar. Kolenin elini kestigi
ic;;in sat1~ bedelinin yans1n1 oder. lsterse koleyi al1r. Sat1~ bedelinin yansin1 kestigine
kar~il1k olarak, dortte birini de kalan k1sma kar~il1k olarak verir.

Al1c1, sat1~ bedelini odese fakat koleyi teslim almasa ve onun elini kesse, sat1c1
da c;;apraz1ndaki ayag1n1 kesse; kolenin bu yaralan iyile~se al1c1nin sec;;me hakk1 [13/174]
olmaz. Kole kendisinin olur. (unku elini keserek ki:ilenin yansin1 telef etmekle onu
teslim alm1~ demektir. Daha sonra sat1c1nin, kolenin ayag1n1 kesmesi ile al1cinin
teslim almas1n1n hukmu bozulmaz. (unku sat1~ bedeli sat1c1n1n eline gec;;mi~tir.
Sat1~ bedelini ald1ktan sonra al1cin1n teslim almas1n1 bozma hakk1 yoktur. Bundan
dolay1 kolenin ayag1n1 kesmesi al1c1nin teslim almasin1 bozmak say1lmaz. Bundan
onceki mesele ise farkl1d1r. (unku orada sat1c1 sat1~ bedelini almam1~t1r. Dolay1s1yla
sat1~ bedeli eline gec;;medigi surece al1cinin teslim almas1n1 bozma yetkisi vard1r.
Al1c1n1n teslim almas1nin hukmu devam edince, kolenin ayag1n1 kesmede sat1c1
yabanc1 birisi gibidir. Dolay1s1yla kolenin kolu kesik iken ki degerinin yans1n1
vermesi gerekir. Kblenin tamam1nda teslim almas1nin hukmu devam ettigi ic;;in
246 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

al1c1ya da sat1~ bedelinin tamam1 gerekir. Onun sec;me hakk1 da yoktur. c;:unku
sat1m konusu, al1c1n1n teslim almas1 tamam olmad1g1 ic;in degi~iklige ugram1~t1r.
Eger once sat1c1 kolenin elini kesse, sonra da al1c1 c;aprazindaki ayag1ni kesse,
kole sat1~ bedelinin yans1 kar~1l1g1nda al1c1ya ait olur. c;:unku sat1c1 elini kesince sat1~
bedelinin yar1s1 du~er. Al1c1ya sec;me hakk1 dogar. Fakat o da ayagin1 kesince
muhayyerligi du~er. Sat1~ bedelinin yans1 kar~il1g1nda kole ona kal1r. Daha once
verdigi paranin yans1n1 sat1c1dan geri al1r.

Sat1lan
Bir kimse bin dirheme bir kole satin alsa ve parasin1 odemeden sat1c1, kolenin
maim, sat1c1 elini kesse, sonra da al1c1 c;aprazindaki ayag1n1 kesse, kole bu yaralann etkisiyle,
ve al1cm1n
yapt1klar1
sat1c1n1n elinde iken olse, al1c1 sat1~ bedelinin sekizde uc;unu vermek zorundad1r.
nedeniyle
c;:unku sat1c1 elini kesmekle kolenin yans1n1 telef etmi~tir. Al1c1 da ayagin1
telef olmas1
kesince kalanin yans1 telef olmu~tur. 0 da dortte birdir. Kole her iki yaralamanin
etkisiyle olmu~tUr. Yans1 sat1c1nin yaralamas1nin yayilmas1 ile telef olmu~tur.
Hukum yonunden yayilma as1I suc;a k1yaslanir. Sat1c1nin suc;unun asl1nin hukmu,
telef olanin pay1ndaki sat1~ bedelinin du~mesidir. Suc;unun yayilmas1n1n hukmu de
boyledir. Al1c1n1n suc;unun asl1nin hukmu, sat1~ bedelinin kendisine gerekli
olu~udur. Suc;unun yay1lmas1 ile telef olanin hukmu de boyledir. Boyle olunca, sat1~
bedelinin dortte birinin ikiye bolu~tUrulecegi bir hesaba ihtiyac; duyulmu~tur. Bu da
sekizdir. Sat1c1nin suc;unun asl1 ile sekizde dordu, yayllmas1 ile de sekizde biri telef
oldu. Bundan dolay1 al1c1dan sat1~ bedelinin sekizde be~i du~tU. Al1cinin suc;unun
asl1 ile iki pay, suc;unun yayilmas1 ile de bir pay telef oldu. Oyle olunca da sat1~
bedelinin sekizde uc;u al1cin1n borcu oldu.
Eger, "Al1c1 sue; i~lemekle hem telef ettigi k1sm1, hem de kalan1 teslim alm1~
olur" sozunuz nereye gitti, denilirse ~u cevab1 veririz: 0 oyledir. Fakat sat1~ bedeli
eline gec;medikc;e sat1c1nin kolenin kalan k1sm1n1 geri isteme hakk1 vard1r. Onun
i~ledigi suc;un yay1lmas1 nedeniyle kole olunce onu geri alm1~ olur. c;:unku suc;un
yay1lmas1nin etkisi, koleyi yan1nda tutmas1nin etkisinden daha fazlad1r. Daha once
soyledigimiz gibi sat1c1 koleyi al1c1nin suc;undan sonra elinde tutar da vermezse,
bununla al1c1n1n teslim almas1 bozulur. Sadece al1cinin suc;unun yay1lmas1 nedeniyle
telef olan paydaki teslim alma kal1r. Boyle olunca al1c1nin sat1c1n1n suc;unun
yay1lmas1 ile telef olan paydaki teslim almas1nin bozulmas1 oncelikli olur.
Eger once al1c1 kolenin elini kesse, sonra da sat1c1 c;apraz1ndaki ayag1n1 kesse,
[13/175] kole olse; al1c1 sat1~ bedelinin sekizde be~ini verir. Sekizde uc;u gec;ersiz olur. c;:unku
al1cin1n suc;u ile kolenin yans1 telef olmu~tur. O da sekizde dorttur. Suc;un yayilmas1
ile de bir pay telef olmu~tur. Dolay1s1yla sat1~ bedelinin sekizde be~ini vermesi
gerekir. Sat1c1n1n suc;u ile iki pay, suc;unun yayilmas1 ile de bir pay telef olmu~tur.
Sat1cinin suc;u nedeniyle al1c1nin teslim almas1 bozuldugu gibi, onun suc;unun
yayilmas1 ile telef olan k1s1mda da bozulur. Bundan dolay1 sat1~ bedelinin sekizde
uc;u du~er. Eger para odenmi~ olursa ve suc;u once sat1c1 i~lemi~se sat1~ bedelinin
Satlm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 247

tamam1 al1c1ya aittir. Cunku elini kesmekle, kolenin tamamin1 teslim alm1~ olur.
Bundan sonra sat1c1n1n suc;;u ile onun teslim almas1ndan bir ~ey bozulmaz. Cunku
sat1~ bedeli eline ula~t1ktan sonra sat1cin1n, al1c1n1n teslim almasin1 bozma hakk1
yoktur. Bundan dolay1 sat1~ bedelinin tamam1 al1cinin gbrevi olur. Sat1c1 da kblenin
sagl1kl1 iken ki degerinin sekizde uc;;unu al1c1ya geri verir. Cunku onun suc;;u ile,
kblenin (al1c1nin suc;;undan sonra) kalan k1sminin yans1 telef olmu~tur. O da kolenin
dbrtte biridir. Suc;;unun yay1lmas1 ile de kalan1n dbrtte biri telef olmu~tur. Bu da
kblenin tamam1n1n sekizde uc;;u eder. Dolay1s1yla kblenin sagl1kl1 iken ki degerinin
sekizde uc;;u sat1c1 taraf1ndan bdenir. Bu durumda sat1c1 akde yabanc1 birisi gibi
olur.
Eger ilk suc;;u i~leyen sat1c1 olursa, o zaman sat1c1 al1c1ya verdigi sat1~ bedelinin
yans1n1 geri verir. Cunku o, kblenin elini kesmekle al1c1 teslim almadan once
kolenin yans1n1 telef etmi~ olur. Dolay1s1yla telef ettigi k1s1mdaki sat1~ akdi bozulur.
Ald1g1 sat1~ bedelinin yansin1 geri vermesi gerekir. Bundan sonra al1c1 ayag1n1
kesmekle, kalan k1sm1n tamam1n1 teslim alm1~ olur. Dolay1s1yla sat1~ bedelinin yans1
onun borcu olur. Ancak, kalan1n yans1 sat1c1nin suc;;uyla, yans1 da iki suc;;un etkisi ile
telef olmu~tur. Sat1c1n1n suc;;unun yay1lmas1 ile telef olan -ki o, sat1~ bedelinin
sekizde biridir- kolenin degerinden sat1c1nin vermesi gereken payd1r. Cunku suc;;un
yayllmas1 ile telef olan, kendisi ile telef olmu~ gibidir. Eger kale, al1c1 teslim ald1ktan
sonra sat1c1n1n suc;;u ile telef olsayd1 degerinin tamam1n1 bdemesi gerekirdi.
Suc;;unun yay1lmas1 ile telef olan da bbyledir. Bundan dolay1 kolenin degerinin
sekizde birini al1c1ya geri verir.
Denilirse ki: "Siz teslim alman1n akde benzedigini sbyluyorsunuz. Suc;;tan
sonra teslim alma akdin asl1na biti~ince yay1lman1n hukmu kesilir. Ayn1 ~ekilde ki~i
kendi kblesinin elini kesse sonra da onu satsa, sat1c1n1n suc;;undan sonra al1c1n1n
teslim almas1 ile de yayllman1n hukmunun kesilmesi gerekir". Cevab1m1z ~u olur:
Sat1m konusunun ay1pl1 olmas1, yay1lman1n hukmunu kesmez. Fakat sat1m
nedeniyle hak sahibi degi~ir. i~te yayllmay1 kesen budur. Cunku hak sahibi kolenin
sahibidir. Kole, sat1~la al1c1n1n mulkiyetine gec.;mi~tir. Bu incelik teslim almada
yoktur. Teslim almayla mulk sahibi de hak sahibi de degi~mez.
Yine denilirse ki; "Buradaki degi~me hukmen meydana gelir. Dolay1s1yla
teslim almadan once, asil suc.;la telef olan k1s1m, sat1c1nin mulku olarak telef olur.
Sat1c1n1n suc.;unun yayllmas1yla telef olan ise, al1c1n1n mulkudur. Bunun geregi
olarak sat1cinin suc.;u ile telef olan k1s1m dikkate alinarak al1c1dan, sat1~ bedelinin
du~mesi gerekir. Sat1c1n1n suc;;u ile telef olana itibarla da kblenin degerinin sat1c1
tarafindan bdenmesi gerekir."
$byle deriz: "Hay1r byle deg ii. Sbzle~menin kendisi ile kale al1cin1n mulku
olmu~tur. Dolay1s1yla sat1c1n1n suc;;u al1c1n1n mulkune ybnelik olmu~tur. Telef edenin
al1c1ya bdemesinin nedeni budur. $u kadar var ki al1c1nin asll suc;;uyla telef ettigi
248 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
k1s1mdaki teslim almas1 yok sayll1r. Onun teslim almas1nin yok sayllmas1nin zorunlu
sonucu, o k1s1mdaki sat1m sbzle~mesinin bozulmas1 ve pay1n1n sat1~ bedelinden
[13/176] du~mesidir. Suc;un yayllmas1 ile telef olan k1s1mda ise, al1c1nin teslim almas1 yok
sayllmaz. Bundan dolay1 sat1c1 o k1sm1n degerini oder. Bundan anla~ll1yor ki;
hukumdeki farklll1k al1c1nin teslim almas1n1n yok olmas1na dayanir. c.;:onku odeme
bak1mindan yayllmanin hukmu, akdin asl1nin hukmune ayk1nd1r.
Bu sbylediklerimiz EbO Hanlfe (rh a )'nin, k1sas olarak kesilen organdaki yaran1n
yay1lmas1 konusundaki gbru~One kar~1 yoneltilen ele~tirilere de cevapt1r. Ona gore
fiilin asl1n1n hukmu yay1lmanin hukmune aykm ise, bir organin kesilmesinin blume
gbtlirmesi, dogrudan oldurme gibi degildir. Bu mesele bunu gbstermektedir.
Eger al1c1, satin ald1g1 zaman paray1 odese veya bdemeden sat1c1 kblenin elini
kesse, sonra da al1c1 onu sat1c1nin izni ile veya izni olmadan teslim alsa ve kale
sat1cin1n suc;undan dolay1 al1c1n1n elinde blse; sat1c1n1n kesmesi nedeniyle sat1~
bedelinin yans1 du~er. Al1c1n1n elinde telef olan k1s1mda da sat1c1ya bdeme
gerekmez. C.::Linku alic1 koleyi teslim almakla ondan kalan k1sma raz1 olmu~tur. Bu
da geri verme gibi, sat1c1nin suc;unun yay1lmas1nin hukmunu kesmi~tir. Bundan
dolay1 al1c1, sat1~ bedelinin yans1n1 verecektir. Aynca teslim alma, akde benzer.
Bir kimse kbleyi, sat1c1 onun elini kestikten sonra satin alsa, bununla
yay1lman1n hukmu kesilir. c_::unku al1c1, satin alman1n hukmu ile onu teslim al1nca,
kblenin elinin kesikligine raz1 olmu~tur. Burada da aynen bbyledir. Bu ybnden
al1c1n1n teslim almas1 ona kar~1 i~ledigi sue; veya yan1nda bir ay1b1n meydana
gelmesi ~eklindeki teslim almaya benzemez.
Al1c1n1n suc;unun olu~turdugu yaradan sonra sat1c1nin i~ledigi her suc;un
olu~turdugu yarada; eger sat1~ bedeli odenmemi~se, sat1~ bedelinden sat1c1nin suc;u
nedeniyle yok olan k1sm1n kar~ll1g1 olan miktar du~er. Eger sat1~ bedeli bdenmi~se,
sat1c1 kolenin degerinden i~ledigi suc;a denk gelen k1sm1n1 oder. Al1c1 koleyi,
sat1c1nin suc;undan sonra teslim al1rsa, sat1c1 suc;u nedeniyle, al1cin1n elinde telef
olan k1sma kar~1l1k olarak, kolenin degerinden bir ~ey bdemez. Bundan dolay1 da
sat1~ bedelinden bir ~ey gec;ersiz olmaz. C.::unku sue; varken gerc;ekle~en teslim alma
hukmldir. Onun etkisi, telef olan k1s1mda gorulur. Sat1c1n1n suc;unun neden oldugu
yay1lma kalkmaz. Al1c1n1n eline almas1 yoluyla olan teslim alman1n etkisi ise, kolenin
kalan k1sm1n1n tlimunde gbrulur. Bu teslim alma akde benzer. Oyle olunca da bu
teslim almayla sat1c1nin suc;unun yayllmas1n1n hukmu kesilir. c_::unku al1c1 koleyi
teslim almakla, kolede sat1c1n1n suc;undan kalan k1sma raz1 olmu~ demektir. Arna
al1c1nin suc;u nedeniyle varllg1 kabul edilen teslim almayla al1c1, sat1cin1n suc;undan
sonra kalan k1s1mdaki mulkiyetinin sabit olmas1na riza gbstermi~ olmaz. Aksine o,
telef etmi~tir. Al1c1nin suc;u veya onun suc;unun yay1lmas1 nedeniyle telef olan
k1s1mda sat1c1nin suc;unun yay1lmas1n1n hukmu zorunlu olarak kesilir. Gbrmez misin
bir kimse sahibinin, elini kestigi kbleyi gasbetse ve efendinin suc;u nedeniyle kale
Satlm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 249
gaspc:;1n1n elinde olse; gaspc:;1 kolenin gasbettigi gunku degerini oder. Birisi koleyi
gasbetmese de ona kar~1 bir sue:; i~lese ve kale iki suc:;tan dolay1 olse, sue:; i~leyen ki~i
suc:;u ve onun yayllmas1 nedeniyle telef olan k1sm1n payin1 oder. ~uphesiz kale
sahibinin suc:;unun etkisi ile telef olan k1sm1 odemez.
Bu anlatt1klarim1zdan al1c1n1n koleyi bizzat ele alarak teslim almas1 ile, ona
kar~1 i~ledigi sue:; nedeniyle hukmen teslim almas1 arasindaki fark ac:;1ga c:;1km1~t1r.

Bir kimse satin ald1g1 kolenin paras1n1 odemese ve sat1c1n1n izni olmadan
koleyi teslim alsa kale al1c1nin elinde iken sat1c1 onun elini kesse ve geri almasa, [13/177]
kale eli kesildigi ic:;in veya ba~ka bir nedenle al1cin1n elinde olse; eger eli kesildigi
ic:;in olurse sat1m akdi gec:;ersiz olur. Al1c1n1n herhangi bir bedel odemesi gerekmez.
Cunku sat1~ bedeli odeninceye kadar sat1cin1n mal1 elinde tutma hakk1, onun
izni olmadan al1c1nin teslim almas1 ile du~mez. Yaralama sonucu alum olursa,
dogrudan oldurme sayll1r. Oyle olunca sat1c1 koleyi al1c1n1n elinde iken oldurmu~
sayli1r. Bu da onu geri almas1 demektir. Dolay1s1yla kolenin sat1~1 bozulmu~ olur.
Sat1~ bedeli al1c1dan du~er.

Kole, sat1c1nin elini kesmesi nedeniyle degil de, ba~ka bir nedenle olurse, al1c1
sat1~ bedelinin yaris1n1 oder. Cunku elini kesmekle, sat1c1 kolenin yaris1n1 geri
alm1~t1r. Al1cin1n bu k1s1mdaki teslim almas1 bozulmu~tur. Geri kalan yari k1s1m da
al1c1nin sorumlulugunda olmu~tUr. Bu mesele, yukarida gec:;en al1cinin kolenin elini
sat1c1da iken kesip de, kolenin ba~ka bir nedenden olmesi ve sat1cinin al1c1nin
teslim almas1n1 engellememesi meselesine benzemez. Cunku orada al1c1, sat1~
bedelinin tamam1n1 vermek zorundad1r. Yaris1n1 telef etmekle sat1m konusunun
tamam1n1 teslim alm1~ sayli1r. Bu meselede ise sat1c1 kolenin yaris1n1 telef etmekle
onun tamam1n1 geri alm1~ say1lmaz. Cunku kale daha sonra ister sat1cin1n
yaralamas1 nedeniyle ister ba~ka bir nedenle olsun, kalan k1sm1n teslim al1nmas1
mumkundur. Bu, al1c1nin teslim almas1 ic:;in ta~inmaz bir mal1 bo~altmaya (tahliye
etmeye) benzer. Tahliye ile al1c1 teslim alm1~ olur. Al1c1 da, suc:;la teslim alm1~ say1l1r.
Sat1c1 ise sat1m konusunu tahliye ile geri alm1~ olmad1g1 gibi, suc:;la da kalan k1sm1
geri alm1~ olmaz. Cunku kale al1c1nin mulkudur. Mulkiyet ona teslim alma imkan1
verir. Yaris1n1 telef etmekle kalan1n da sahibi oldugu ic:;in tahliye ile teslim al1nabilir.
Sat1c1 ise mulk sahibi degildir. Onun mal1 elinde tutma hakk1, mal elinde oldugu
ic:;indir. Gormez misin eger sat1m konusunu teslim etse art1k onu elinde tutma
imkan1 kalmaz. Geri almas1 da ancak, elinin emeginin gorundugu k1s1mda kendisini
gosterir. Bu da suc:;u ile veya suc:;unun etkisiyle telef olan k1s1md1r.
Koleyi satin alan ki~i paras1n1 odemese ve al1c1 kolede sat1~ bedelini du~urecek
derecede bir ay1p meydana getirse bu, tamamin1 teslim alm1~ olma yonunden elini
kesme gibi olur. Bundan sonra dogal bir afetle telef olursa, al1c1 sat1~ bedelinin
tamam1n1 verir.
250_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit

Al1c1 kolede bir kusur meydana getirdikten sonra onu satsa, al1c1 da teslim
alsa, bu sat1~ gec;erlidir. Bununla, meydana getirdigi kusur nedeniyle kolenin
tamam1n1 teslim alm1~ oldugu ac;1ga c;1kar. Bu da, yukanda sbyledigimiz, al1c1nin
kolenin sahibi olduguna ve mulkiyetin teslim alma ve tasarruf hakk1 verdigine
i~arettir.

Bir kimse satin ald1g1 cariyeyi teslim almadan birisi ile evlendirse bu nikah
caizdir.
c;:unku evlendirme yetkisi koleye sahip olmakla elde edilir. Al1c1ya mulkiyet,
akitle gec;er. Evlendirmek, belirsizlikten (garardan) dolay1 gec;erli olmayan
tasarruflardan degildir. Gbrmez misin kac;an ve bebek emziren cariyeyi
evlendirmek caizdir. Evlendirmek, bzgur k1lmanin benzeridir. Al1cinin, koleyi teslim
olmadan bzgur k1lmas1 gec;erli oldugu gibi, evlendirmesi de gec;erlidir. Bundan
dolay1 ki~inin rehin verdigi cariyeyi bzgur kilmas1 caiz oldugu gibi, onu evlendirmesi
caizdir.
K1yasa gore evlendirmekle al1c1n1n cariyeyi teslim alm1~ say1lmas1 gerekir. Bu,
EbO Yusuf (rh a.)'tan da rivayet edilmi~tir. Dolay1s1yla cariye bundan sonra blse
al1c1nin mulku olarak olmu~ olur. c;:unku evlendirmek cariyede bir kusurdur. Al1c1
[13/178] sat1m konusunda bir kusur meydana getirirse onu teslim alm1~ say1l1r. Yahut da
evlendirme, ozgur k1lma ve bzgurlugunu olumune baglama (tedbir) gibidir. Alic1
bu tasarruflarla cariyeyi kabzetmi~ say1ld1g1 gibi evlendirmekle de teslim alm1~
say1l1r. Fakat Muhammed (rha.) istihsani benimsedi. Sadece evlendirmenin teslim
alma olmayacagin1 soyledi. Buna gore bu durumdaki cariye olurse, sat1c1nin mulku
olarak blur. c;:unku ona al1c1nin bir fiili biti~memi~tir. Evlendirmek, insanlann ona
ragbeti azaltacag1 ve fiyat1 du~ecegi ic;in cariyede hukum bak1mindan kusurdur. Bu
da fiyat1n du~mesi anlamindad1r. Ya da ~oyle denilebilir: Evlendirmek hukum
ybnunden ay1p say1linca bu, ki~inin bore; ikrar1na benzer.
Al1c1, cariye aleyhinde bore; ikrar etse, onda gbzle gbrulen bir ay1p meydana
getirmenin aksine onu teslim alm1~ olmaz. Bu, al1c1nin fiilinin cariyenin kendisine
biti~mesine itibarlad1r. Bu fiil cariyenin bir parc;as1n1 telef etmektir. Bu, ya cariyeyi i~
yapamaz duruma getirmekle (et-tehalli) kalan k1sm1 teslim alm1~ olmakt1r. Ya da
al1cin1n, cariyenin bir k1sm1n1 teslim almas1n1n imkans1z olu~udur. Oyle olunca da,
telef ettigi k1sm1 teslim alm1~ say1l1r. Bu ybnden al1c1nin teslim almas1 ile sat1c1nin
geri almas1 arasinda fark vard1r. Sat1c1 teslim almaya degil, sat1~ bedeli kar~1l1g1nda
bir bolumu elinde tutma yetkisine sahiptir. Dolay1s1yla bir k1smin1 yok etmekle
kalan1n1 geri alm1~ say1lmaz. Ozgur kilmak ise boyle degildir. c;:unku ozgur kllmak,
mulkiyeti sona erdirmek ve kolenin mal olma niteligini yok etmektir. Bundan dolay1
ozgur k1lana vela (ozgur kil1nan kblenin mirasc;1s1z blmesi durumunda ona mirasc;1
olma gibi baz1 haklar) sabit olur. Bunun zorunlu sonucu olarak da, al1c1 kbleyi
Sat1m Sozh!§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _25 I

bzgur kil1nca anu teslim alm1~ sayil1r. Cariyenin ozgurlugunu olume baglamak da
velay1 hak etme ve bzgurluk hakk1 kanusunda bzgur k1lmaya benzer.
Cariye, kacas1 kendisi ile ili~ki kurduktan sanra blurse, al1c1n1n mal1 alarak
blur. Cinsel ili~ki anun degerini du~ursun du~urmesin fark etmez. <;:unku kaca a
cariyeye, sahibinin evlendirerek yetkilendirmesi ile ili~ki kurmu~tur. Dalay1s1yla
anun fiili al1c1nin fiili gibi kabul edilir. Eger cariye ile al1c1, kendisi ili~ki kursayd1 da
sanra olseydi, sat1~ bedelinin tamam1ni verecekti. <;:unku ili~ki ile cariye ana ait
alur. Cinsel ili~ki, cariyenin bir arganini telef etmek gibidir. Al1c1nin yetkilendirmesi
ile kaca ili~ki kurdugu zaman da boyledir.
Eger sat1c1, al1c1n1n veya al1c1n1n evlendirdigi kacanin ili~ki kurmas1ndan sanra
cariyeyi al1c1ya vermese ve cariye olse -cinsel ili~ki cariyenin degerini
du~urmemi~se- al1c1 sat1~ bedeli ve ukr (mehir) alarak bir ~ey vermez.

<;:unku sat1c1 sat1~ bedeli kar~1l1ginda elinde tutup cariyeyi vermemekle, anu
geri alm1~ alur. Cinsel ili~ki de anun mal alma niteligini kald1rmam1~t1r. <;:unku
cinsel ili~ki ile, alinan ~ey her ne kadar cariyenin bir parc_;as1 hukmunde ise de, bu
mal almayan bir parc_;ad1r. Sat1~ bedeli mala kar~il1k alur. Bundan dalay1 al1c1nin
sat1~ bedeli alarak da, ukr (mehir) alarak da vermesi gereken bir ~ey yaktur. <;:unku
anunla kendi mulku iken ili~ki kurmu~tur. lnsan1n kendi mulku alan cariye ile ili~ki
kurmas1, ukr gerektirmez. Cariye bakire ise veya cinsel ili~ki anun degerini
du~urmu~ ise, ukra bakilmaz. Cinsel ili~kinin cariyenin degerinde neden aldugu
du~ukluge bakil1r. Oyle alunca al1c1, ili~kinin neden aldugu deger kaybin1 oder.
<;:unku anun mal niteliginden bir parc_;a, al1c1nin fiili ile yak almu~tur. Dalay1s1yla bu
k1smin degerini bdemek al1c1n1n barcu alur. Bu, al1c1 cariyenin gozunu c_;1kard1ktan
sanra sat1c1n1n geri al1p anun elinde blmesine benzer. <;:unku bakirelik, cariyenin
mal alma niteliginin bir parc_;as1 hukmundedir. Bundan dalay1 sat1m akdinde
bakirelik ka~ul kanulursa hak alur. Buna gore cariye bakire ise, al1c1n1n ili~kisi ile
anun mal alma niteliginin bir parc_;as1 yak almu~tur.
Satin almakla kastedilen bir ~ey aldugunda mal alan bir nitelige (vasfa), sat1~
[13/179]
bedelinden bir k1sm1n1n kar~il1k tutulacag1ni daha once belirtmi~tik. Cariye ile ili~ki
kuran ki~i sat1c1 ise, ukra bak1lmaz. Cinsel ili~kinin cariyenin degerinde neden
alacag1 naksanl1ga bakil1r. Eger cinsel ili~ki nedeniyle cariyenin degerinde bir
eksilme almuyarsa, al1c1 sat1~ bedelinin tamamin1 verip cariyeyi alir. Cariyenin
degerinde eksilme alursa, Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore bu eksilmenin sat1~ bedelindeki
pay1 du~ulur. Al1c1 kalani verip cariyeyi al1r.
Ebu Yusuf (rh.a) ve Muhammed (rh a) ~byle derler: Cinsel ili~ki cariyenin
degerinden bir ~ey eksiltmezse, sat1~ bedeli ukr (cariye ile ili~kiden dalay1 verilmesi
gereken mehir) ile, cariyenin degerine bblu~tUrulur. Ukr' a du~en pay, sat1~
bedelinden du~ulur. Al1c1 kalan miktari verir.
252 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
Cinsel ili~ki cariyenin degerini eksiltirse, bu eksiklik ile ukrdan hangisi fazla ise
o al1n1r. Sat1~ bedeli bununla cariyenin degerine bolu~tUrulur. Al1c1 sat1~ bedelinden
cariyenin degerine du~en miktan odeyerek cariyeyi al1r. c;:unku cariye akitle al1c1n1n
mulku olmu~tur. Sat1c1 onunla ba~kasin1n mulku iken ili~ki kurmu~tur. Ba~kas1n1n
mulkiyetindeki cariye ile ili~ki kurma kar~ll1g1nda da ya had (ceza) ya da ukr (diyet)
gerekir. $L.ipheden dolay1 had du~mu~tUr. Dolay1s1yla ukr gerekir. Fakat cariye,
sat1cin1n sorumlulugunda oldugu i\in kendisinden ukr alma imkan1 yoktur. 0
zaman ukra, pay1n1n sat1~ bedelinden du~ulmesi i\in itibar edilir. c;:unku ba~kas1na
ait bir cariye ile ili~ki kurmak ona kar~1 SU\ yerindedir. Nas1I ki teslim etmeden,
sat1c1n1n cariyeye kar~1 i~ledigi su\a, pay1nin sat1~ bedelinden du~ulmesinde itibar
edilirse, cariye ile ili~ki kurmasinda da hukum boyledir. $u kadar var ki, cariyenin
bakire olmas1 durumunda cinsel ili~kiye, hem k1zl1g1 giderme nedeniyle degerindeki
eksilme, hem de mehirde itibar edilir. Fakat tek bir fiil nedeniyle ikisini birle~tirme
imkani yoktur. Oyle olunca az \OQa katil1r. Sat1~ bedeli, cariyenin degeri ile
cariyedeki eksilme ve ukrdan \oguna bolu~tUrulur.
Bu konuda Ebu Hanlfe (rh a.) ~oyle der: Cariye alic1ya teslim edilmeden once,
sat1c1n1n sorumlulugundad1r. Bu, sat1c1nin yapt1g1n1 odeme hukmunde ger\ek
mulkiyet gibi tutulur. Gormez misin sat1cin1n cariyeyi teslimden once ona kar~1
yaralay1c1 bir SU\ i~lemesi durumunda er~ (organ diyeti) gerekmez. Cinsel ili~kiden
dolay1 da ukr gerekmez. Cariye sat1c1nin mulku iken kurdugu ili~kiden dolay1 ukr
gerekmedigi gibi, onun sorumlulugunda iken onunla kurdugu ili~kiden dolay1 da
gerekmez. c;:unku cinsel ili~ki ile cariyeden al1nan, onun kendisinden bir par\ay1
almak hukmundedir. Fakat bu par\a mal degildir. Cinsel ili~ki cariyenin mall1g1nda
bir eksiklik meydana getirmeyince ve sat1~ bedeli onun mall1ginin kar~ll1g1 olunca,
ona bak1larak sat1~ bedelinden bir ~ey du~ulmez. Bu yonden cinsel ili~ki su\tan
aynl1r. c;:unku SU\ cariyenin malliginda eksilmeye neden olur. Dolay1s1yla o
eksilmenin sat1~ bedelindeki pay1 du~ulur. Cinsel ili~kinin hukmu konusunda cariye,
teslim almayla al1c1nin mulku olur. Teslim almadan once sat1c1nin mulku oldugu
gibidir. Bundan dolay1 akitten sonra sat1cin1n elinde iken gordugu adet, al1c1 i\in
istibra say1lmaz. Alic1 cariyeyi evlendirip sonra teslim alsa, kocas1 bo~ad1ktan sonra
istibrada bulunmas1 gerekmez. Bu yonden baklld1g1nda sat1c1nin cariye ile
teslimden onceki ili~kisi, onu satmadan onceki ili~kisi gibidir. Bundan dolay1 Ebu
[13/180] Hanlfe (rh a.), al1c1n1n se\me hakk1nin olmad1g1n1 soyler. Nitekim sat1c1 teslim
almadan once cariye ile ili~ki kursa ve bundan dolay1 degerinden bir eksilme
olmasa, al1c1 bunu ogrendikten sonra akdi bozma yolunu se\emez. Fakat cariye
bakire olur da cinsel ili~ki onun degerini du~ururse, onun mall1g1nin (degerinin) bir
par\as1 yok oldugu i\in al1c1ya se\me hakk1 vard1r. Bu t1pk1 kimsenin etkisi olmadan
k1zl1g1n bozulmas1na benzer.
$u mesele bu soylediklerimize daha da a\1kl1k getirecektir. Cinsel ili~ki ile
al1nan, urun olan par\a hukmundedir. c;:unku 0, ~ekil yonunden yarann
Sat1m Sozle~mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _253

al1nmas1d1r. Yarar da peyderpey meydana gelir. Sat1c1nin meyve olan bir par\ay1
telef etmesi, onun degerinde bir du~ukluge neden olmam1~sa, Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye
gore al1c1 i\in se\me hakk1 vermez. Bu, sat1lan koyunun yavrusunu ve agac1n
meyvesini telef etmek gibidir. Fakat sat1c1nin yapt1g1, cariyenin kendisinde bir
eksiklik meydana getirirse, al1c1 i\in se\me hakk1 dogar. Mesela cariyenin
dogurdugu \Ocugu sat1c1 oldurse, al1c1 akdi bozabilir.
lbn Semaa, Muhammed (rh a.)'den, cariyenin bakire olmas1 durumunda, bu
soylenenlerden daha ho~ bir goru~ rivayet etmi~tir. 0 goru~ ~udur: K1zl1g1n
bozulmas1 nedeniyle meydana gelen eksiklikte ukra bak1l1r. Once sat1~ bedeli ile
eksiklik aras1ndaki oran1n cariyedeki pay1na bakil1r. K1zl1g1n bozulmas1ndan dolay1
olan eksikligin pay1 sat1~ bedelinden du~ulur. Sonra da sat1~ bedelinden kalanin
cariyenin degeri ile ukrdan kalan aras1ndaki oran bulunur. Ukrun pay1 sat1~
bedelinden du~ulur. Bunu ~oyle bir ornekle a\1klayal1m: Bir kimse degeri yuz
dirhem olan bir cariyeyi yuz dirheme satin alsa, bu cariyenin bakireligi bozuldugu
i\in degeri yirmi dirhem du~se, ukru da kirk dirhem olsa; cariyenin degerinden
once bakirelik gittigi i\in yirmi dirhem du~ulur. Sonra cariyenin degeri olan seksen
dirhemle ukrdan kalan yirmi dirheme bolu~tUrulur. Bu bolu~tUrme, her bir pay
yirmi kabul edilerek be~e bolunur. Cariyenin degerinden kalanin biri du~ulur. Bu
da on alt1 dirhemdir. AliCI cariyeyi bu du~uldukten sonra kalan altm1~ dort dirheme
al1r
Bir kimse bin dirheme satin ald1g1 koleyi teslim almasa ve parasin1 odemese
sonra sat1c1 elini kesse, al1c1 ile yabanc1 birisi de \aprazindaki ayag1n1 kesse, al1c1
sat1~ bedelinin sekizde u\unu ve sekizde birinin u\te birini verir. Bu, kendisinin ve
yabanc1nin su\unun kar~1l1g1d1r. Sat1cinin su\unun kar~1l1g1 olarak sat1~ bedelinin
sekizde dordu ve sekizde birin u\te ikisi du~er. c;:unku sat1c1 kolenin elini kesmekle
onun yans1ni, al1c1 da yabanc1 ile birlikte ayag1ni kesmekle kalanin yans1ni telef
etmi~tir. Bundan sonra geriye kalan dortte bir, Li\ su\la telef olmu~tur. Bu dortte
birin her u\te biri, bir su\la yok olmu~tur. Paylann koku sekizden hesap edilir.
Sonra u\erle kesirlenir. Sekiz u\le \arp1l1r. Toplam yirmi dort eder. Sonra da yanmla
kesirlenir. c;:unku al1c1n1n ve yabanc1n1n su\u ile telef olan iki yanm olur. Boyle
olunca yirmi dort, yanmla (1/2) \arp1l1r. Bu kirk sekiz eder. Bundan yirmi dordu
sat1cin1n su\u ile dordu de onun su\unun yay1lmas1 ile telef olmu~tur. Bu da yirmi
sekizdir. Bu miktar, kolenin sat1~ fiyat1n1n sekizde dordu ve sekizde birinin u\te ikisi
olur. c;:unku koledeki paylar toplam1 kirk sekizdir. Her sekizde bir, alt1 eder. Yirmi
dort sekizde dort (dort tane sekizde bir) eder. Dort de sekizde birin u\te ikisidir.
Sat1c1nin SU\U sat1~ bedelinin du~mesini gerektirir. Bundan dolay1 sat1~ bedelinin
sekizde dordu ve sekizde birinin u\te ikisi (kirk sekizde yirmi sekizi, 28/48) du~tU.
Al1c1nin odemesi i\in de sat1~ bedelinin sekizde U\U ve sekizde birinin u\te biri
(20/48) kald1. Bu da al1c1n1n ve yabanc1n1n su\u ile telef olan k1sm1n pay1na 1131181 1
du~endir. (unku yabanCI, i~ledigi SU\Un kolenin degerindeki pay1ni bdemeyecektir.
254 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit

Boylece yabanc1n1n suc;u ile telef olan k1s1mdaki sat1~, kolenin bedeline tabi olarak
kal1r. Al1c1 ile yabanc1nin suc;lan ve suc;lann1n yayilmas1 ile telef olan, toplam olarak
kirk sekizde yirmidir. Bu da sat1~ bedelinin sekizde uc;u ve sekizde birinin uc;te biri
olur. Al1c1 yabanc1dan kolenin degerinin sekizde birini ve sekizde birin uc;te ikisini
al1r. Cunku yabanc1nin suc;u ile telef olan, kirk sekiz paydaki yirmi payin yans1d1r. 0
da on pay eder. Bu da, az once sbyledigimiz gibi kblenin degerinin sekizde biri ve
sekizde birin uc;te ikisidir. Al1c1n1n yabanc1dan alacag1 bu bedel, sat1~ bedelinin
sekizde biri ve sekizde birin uc;te ikisinden fazla olursa, o fazlal1g1 sadaka olarak
vermesi gerekmez. Cunku al1c1 i~ledigi suc;la, kbleyi teslim alm1~ sayil1r. Yabancinin
suc;u, al1c1nin suc;una biti~mi~tir. Kblenin degerinin sue; i~leyen yabanc1ya
gerekmesi, suc;tan sonra olur. Bundan anl1yoruz ki, yabanc1nin bdeyecegi tazminat,
al1cin1n teslim almas1ndan sonra gerekli olur. Bu da kale al1c1n1n mulkunde ve
sorumlulugunda iken gerc;ekle~mi~ bir kazanc;t1r.

Yaranm
Kblenin elini, once sat1c1 ve yabanc1 birisi kesseler, sonra da al1c1 c;aprazina
yay1lmas1 ayag1n1 kesse ve bunlardan dolay1 kale olse burada da yukanda sbyledigimiz i~lem
uygulanir. Kole kirk sekiz pay olarak hesaplan1r. Sat1c1nin ve yabanc1n1n suc;u ile
bunun yirmi dart pay1, onlarin suc;lannin etkisi ile de sekiz pay1 gitmi~ olur. Bu
toplam otuz iki pay, sat1c1 ile yabanc1 aras1nda yan yanya ortakt1r. Her birinin fiili ile
giden, on alt1~ar pay eder. Al1c1n1n suc;u ile on iki pay, onun etkisi ile de dart pay
telef olmu~tur. Bu da on alt1d1r. Sat1c1nin fiili ile telef olan1n kar~il1g1, sat1~
bedelinden du~er. Bu da sat1~ bedelinin sekizde ikisi ve sekizde birinin uc;te ikisidir.
Her sekizde bir alt1d1r. Bunun d1~1nda kalan, kolenin degeridir, al1c1 tarafindan
verilmesi gerekir. Al1c1nin suc;u ile telef olan k1smin pay1 ile yabanc1n1n suc;u ile telef
olan1n pay1nda problem yok. cunku 0 suc;un bedelidir. 0 da (telef ettiginin)
degeridir. Bundan anl1yoruz ki al1c1 sat1~ bedelinin sekizde be~i ve sekizde birinin
uc;te birini bdeyecektir. Al1c1, sue; i~leyen yabanc1dan kblenin degerinin sekizde
birini ve sekizde birinin uc;te birini al1r. Bu, yabanc1nin akilesi taraf1ndan uc; yil
ic;inde bdenir. cunku kblenin bir organina ybnelik olan suc;un pe~inden alum
gelirse onu ak1le yuklenir. Canin diyeti uc; yll ic;inde odendigi gibi, canin diyetinin
parc;alan da byledir. Anl1yoruz ki yabanc1 tarafindan bdenmesi gereken kolenin
degerinin sekizde ikisi ve sekizde birinin uc;te ikisi uc; y1I ic;inde onun akilesinden
al1nir. Her yll, bdenecek miktann uc;te biri al1nir. Al1c1 kolenin degerinin dortte biri
olan bu meblag1 al1nca bu, sat1~ bedelinin dortte birine kar~il1k tutulur. Eger ald1g1,
kolenin degerinin dbrtte birinden fazla olursa, bu fazlal1g1 sadaka olarak dag1t1r.
cunku kblenin degerinin dbrtte biri yabanc1n1n asll suc;u (yaralamas1) ile gerekli
olmu~tur. Bu da al1c1 teslim almadan gerc;ekle~mi~tir. Dolay1s1yla, rizikosunu
almad1g1 bir kazanc;t1r. Onun ic;in fazlal1g1 sadaka olarak dag1t1r. Kblenin degerinin
sekizde birinin uc;te ikisi ise oldugu gibi al1c1ya helaldir. Ondan hic;bir ~ey sadaka
olarak vermesine gerek yoktur. cunku bu miktann yabanc1ya bore; olu~u, onun
suc;unun yayllmas1 iledir. Bu da, al1c1 kbleyi teslim ald1ktan sonra gerc;ekle~mi~tir.
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 2ss

Dolay1s1yla bu, rizikosunu ald1g1 bir kazan~t1r. Gormez misin birisi bir kole satin alsa
ve onu teslim almadan yabanc1 biri kolenin elini kesse, sonra da al1c1 koleyi o
durumda raz1 olup teslim alsa ve kole bu su~tan dolay1 olse yaralayan yabanc1nin
ak1lesi u~ y1I i~inde kolenin degerini oder. Al1c1 bu miktan teslim ald1g1nda, kolenin
degerinden daha fazla oldugunu gorurse, fazla miktann yans1n1 sadaka olarak
verir. c;:unku bu, rizikosunu almad1g1 bir kazan~t1r. Kolenin eli, kole al1c1n1n [13/182)
sorumluluguna girmeden kesilmi~tir. Sat1~ bedelinden fazla olan miktann yansin1
odemez. c;:unku yaralama nedeniyle olum, kole teslim almayla al1c1nin
sorumluluguna girdikten sonra ger~ekle~mi~tir.
Bir kolenin elini al1c1 ve yabanc1 birisi birlikte kestikten sonra, sat1c1 da
~apraz1ndaki ayag1n1 kesse ve kole bu yaralardan dolay1 olse; kendi su~undan
sonra sat1c1n1n su~u bulundugu i~in al1c1nin se~me hakk1 vard1r.
Sat1c1nin su~u nedeniyle, al1c1nin telef olan k1sm1 teslim almas1nin hukmu Ahcmm ve
ii~iincii bir
bozulmu~, teslim almadan once i~lenmi~ su~ gibi olmu~tur. Bu da sat1m konusu ki~inin sat1lan

degi~tigi i~in al1c1ya se~me hakk1 verir. Bundan sonra al1c1dan su~a raz1 oldugunu mala zarar
vermesinden
gosteren bir fiili bulunmu~ degildir. Bundan dolay1 al1c1n1n sat1m sozle~mesini sonra sat1cmm
bozmakla surdurmek aras1nda se~me hakk1 vard1r. da zarar
vermesi
Eger sozle~meyi surdurmek isterse, sat1~ bedelinin sekizde be~ini ve sekizde
birinin u~te birini vermesi gerekir. Sat1~ bedelinin sekizde ikisi ve sekizde birinin
u~te ikisi du~er. Bu, sat1cin1n su~unun ve o su~un yay1lmas1nin (su~un olume neden
olmas1) kar~li1g1d1r. Daha once ge~en meselede belirttigimiz uzere, sat1c1nin su~u ile
telef olan, kolenin kirk sekizde on ikilik pay1d1r. Onun su~unun etkisi ile telef olan
da dorttur. Toplam on alt1 eder. Bu da kolenin sekizde ikisi ve sekizde birinin u~te
birine denk du~er. Bundan sonra al1c1, kolenin degerinin sekizde ikisini ve sekizde
birinin u~te ikisini kendisi ile birlikte su~ i~leyen yabanc1dan al1r. c;:unku onlann
su~lan nedeniyle telef olan pay, kolenin kirk sekizde yirmi dordu, su~lannin etkisi
ile telef olan da kirk sekizde sekizdir. Bunlann toplam1 otuz iki eder. Bunun yans1
olan on alt1, u~uncu ki~iye aittir. Bundan dolay1 al1c1 kolenin degerinin sekizde
ikisini ve sekizde birin u~te ikisini yabanc1dan ailr. Eger bu miktar, sat1~ bedelinden
bu paya du~en miktardan fazla ise o fazlal1g1 sadaka olarak vermez. c;:unku
yabanc1n1n su~u, al1c1nin ki ile birlikte olmu~tur. Al1c1nin su~u, koleyi teslim alma
yerine ge~er.
Al1c1 sat1m sozle~mesini bozmak isterse, su~u ile ve su~unun yaylimas1 ile telef
ettigi k1sm1n, sat1~ bedelindeki kar~li1g1n1 oder. Bu da, sat1~ bedelinin sekizde ikisi
ve sekizde birinin u~te ikisidir. Sat1m sozle~mesi bozuldugu i~in, bunun d1~indaki
k1s1mdan dolay1 bir ~ey vermez. Sat1c1 kolenin degerinin sekizde ikisini ve sekizde
birinin u~te ikisini de yabanc1dan al1r. c;:unku sat1m akdi bozulunca yabanc1nin
i~ledigi su~un, sat1c1nin mal1na yonelik oldugu anla~1lm1~t1r. Onun su~u ve su~unun
etkisi ile meydana gelen telef, bu soyledigimize kar~li1k olmaktad1r. Eger sat1c1nin
256 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit

yabanc1dan ald1g1 miktar, sat1~ bedelinin bu paya du~en miktanndan fazla olursa,
bu fazlal1g1 sadaka olarak dag1t1r. c;:unku daha once de belirttigimiz gibi, su~un asl1
onun mulkunde i~lenmemi~tir.
Bir kimse iki ki~iden bin dirheme bir kale satin alsa, sat1~ bedelini bdemeden
sat1cilardan birisi kolenin elini kesse, sonra digeri ~apraz1nda olan ayag1n1 kesse,
bundan sonra da al1c1 gbzunun birini ~1karsa ve kale sat1c1lann elinde iken bu
su~lardan dolay1 olse, alic1 sat1cilannkinden sonraki su~u ile sat1m akdini
surdurmeyi se~mi~ olur.
c;:unku sat1c1lar1n su~u al1c1ya se~me hakk1 vermi~ti. Arna onlann su~undan
sonra al1c1n1n i~ledigi su~, onun sat1m akdine raz1 olduguna ve se~me hakk1ni
du~urdugune delil sayil1r. Al1c1 ilk kesen sat1c1ya sat1~ bedelinin sekizde birini ve
sekizde birinin alt1da be~ini, ikinci kesene de sat1~ bedelinin sekizde ikisini ve
sekizde birinin alt1da be~ini verir. c;:unku ilk kesen, kolenin yans1ni telef etmi~tir. Bu
[13/183]
da kirk sekiz payda yirmi dart pay eder. lkinci kesen de su~u ile, kalan1n yansin1
telef etmi~tir. O da on iki pay eder. Daha sonra al1c1 kolenin gozunu ~1karmakla,
ikinci su~tan sonra kalanin yans1n1 telef etmi~tir. Bu da alt1d1r. Geri kalan alt1 ise her
u~ su~la telef olmu~tur. Her birine bunun u~te birisi du~er. Boylece eli kesen
sat1c1nin su~u ve su~unun yayllmas1yla telef olan pay toplam1 yirmi alt1 olur. Bunun
yar1s1 kendi satt1g1ndan, yans1 da ortagin1n satt1g1ndand1r. Onun satt1gin1n pay1
olan on u~, sat1~ bedelinden du~er. Her sekizde birin kar~1l1g1 alt1d1r. Oyle olunca
on u~, sat1~ bedelinin sekizde ikisi ve sekizde birinin alt1da biri eder. Kblenin kolunu
ilk kesenin hakk1 asl1nda sat1~ bedelinin sekizde dbrdudur. Sekizde ikisi ve sekizde
birinin alt1da biri du~unce, ona sat1~ bedelinin sekizde biri ve sekizde birin alt1da
be~i kalm1~t1r. Bundan dolay1 al1c1 ona, sat1~ bedelinin bu oran1ni oder. Kblenin
ayag1n1 kesen diger sat1c1nin su~u ve su~unun etkisiyle telef olan, kirk sekizde on
dorttur. Bunu yans1 kendi satt1g1 pay1n pay1d1r. Bu pay, sat1~ bedelinden du~ulur.
Kalan yans1 da ortag1n1n satt1g1nin pay1d1r. Ortag1 bu konuda yabanc1 gibidir.
Bundan anl1yoruz ki kolenin ayagin1 kesenin hakk1ndan du~ulecek olan, sat1~
bedelinin sekizde biri ve sekizde birin alt1da biridir. Bu du~tUkten sonra onun i~in
kalan, sat1~ bedelinin sekizde ikisi ve sekizde birin alt1da be~idir. Al1c1 bunu da
kolenin ayag1n1 kesen sat1c1ya oder. Sonra al1c1, kolenin elini kesenden kolenin
degerinin sekizde ikisinin ve sekizde birin alt1sin1 geri al1r. Bu da kirk sekiz payda on
u~ pay eder. Bu, onun ortagin1n satt1g1 k1s1mdaki su~u ve su~unun yay1lmas1
nedeniyle telef olan k1sm1n pay1d1r. c;:unku ortag1 bu paydaki su~unda yabanc1
gibidir. Dolay1s1yla kendisine kblenin degerini vermesi gerekir. Bu miktar, kolenin
elini kesenin akilesi taraf1ndan u~ yilda bdenir. Kolenin ayag1n1 kesenin ak1lesi de,
kolenin degerinin sekizde birini ve sekizde birin alt1da birini oder. Bu, kolenin elini
kesenin satt1g1 paydaki ayaga kar~1 i~lenen su~un kar~il1g1d1r. Bu da kirk sekiz payin
yedisidir. Bu miktar da u~ yil i~inde odenir. c;:unku bu, can diyetinden bir par~ad1r.
Vadelendirme hukmu yonunden tum beden gibi degerlendirilir. Al1c1 geri ald1g1 bu
Sat1m Siizle§mesi Kitabt. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _257
miktarlardan, kolenin degerinin sekizde birinin alt1da birinin (kirk sekizde biri)
pay1na du~enin d1~1ndaki, sat1~ bedelinin payina du~enden fazlasin1 yoksullara
sadaka olarak verir. Sekizde birinin alt1da biri ise, al1c1 ic.;in helaldir. c;:unku her iki
sat1c1n1n as1I suc.;lan ile telef olan pay, al1c1 teslim almadan once gerekli olmu~tur.
Dolay1s1yla buna kar~li1k olandaki fazlal1g1 sadaka olarak vermesi gerekir. Onlann
suc;lannin yay1lmas1 nedeniyle telef olan ise, al1c1 teslim ald1ktan sonraya aittir.
Dolay1s1yla bu paydaki fazlal1k kendisine helal olur.
lki ki~i bir ki~iden bir kole satin alsa ve paras1n1 odemeden, al1c1lardan birisi
kolenin elini sonra da diger al1c1 c;aprazindaki ayag1n1 kesse ve kole bunlardan
dolay1 olse, al1c1lar ic;in sat1m akdi tUm sat1~ bedeli kar~1l1ginda baglay1c1d1r.
c;:unku sat1m konusu, onlann fiilleri ile telef olmu~tur. Bu, onlann sat1m
konusunu teslim almalan ve onda fazladan bir i~ yapmalan demektir. Ilk kesen,
ikinci kesenden kolenin degerinin sekizde bir buc.;ugunu al1r. lkinci kesen de birinci
kesenden, kolenin degerinin sekizde iki buc;ugunu al1r. Bunlann hepsini taraflann
aklieleri uc.; y1I ic;inde oderler. c;:unku kolenin elini once kesen ki~i i~ledigi suc;la
[13/184]
kolenin yans1n1, ayag1n1 kesen de suc;uyla kalan1n yansin1 telef ettiler. Sonra da
ikisinin suc;u ile kalanin yans1 (kolenin dortte biri) telef oldu. Bu k1s1m yan yanya
ikisinin suc.;unun sonucudur. Buna gore eli kesen ki~inin suc.;u ile telef olan, kirk
sekiz payda yirmi dort pay, onun etkisi ile telef olan da alt1 payd1r. Toplam otuz
pay eder. Bunun yans1 kendi satin ald1g1, yans1 da ortag1nin satin ald1g1 paydad1r.
Bu sue; sahibi, ortag1na bu yann1n degerini odemek zorundad1r. Bu da on be~
payd1r. On be~, kirk sekizin sekizde iki buc;ugudur. Bundan dolay1 ilk kesenin
akliesi, kolenin degerinin sekizde iki buc;ugunu oder. lkinci kesenin suc;u ve
suc.;unun etkisi ile telef olan, kirk sekizde on sekizdir. Bunun yans1 kendi satin
ald1g1, yans1 da ortag1n1n satin ald1g1 paydad1r. Bu da dokuz payd1r. Dokuz, kolenin
tamam1n1n sekizde bir buc.;ugudur. Bundan dolay1 ikinci kesenin ak1lesi kolenin
degerinin sekizde bir buc;ugunu oder.
Al1cliann koleye kar~1 i~ledikleri suc.;lardan sonra sat1c1 da gozunu c;1karsa ve
kole bu uc.; suc.;tan dolay1 olse, sat1c1n1n suc;u bulundugu ve bundan sonra al1c1lann
nzalann1 gosterecek bir ~ey bulunmad1g1 ic;in, al1cliann sec;me haklan vard1r. Eger
al1c1lar sat1m akdini bozma yolunu sec;erlerse sat1c1, ilk kesenden sat1~ bedelinin
sekizde ikisini ve sekizde birinin alt1da birini al1r. lkinci kesenden de sat1~ bedelinin
sekizde birini ve sekizde birin alt1da birini al1r. c;:unku birinci kesenin suc;u ile
koleden telef olan, kirk sekizde yirmi dort pay, suc.;unun etkisiyle telef olan da
sat1c1n1n suc;undan kalan1n1n uc;te biri olan iki payd1r. Bunlann toplam1 yirmi alt1
eder. Bunun yans1 olan on uc.; pay onun satin ald1g1d1r. Sat1~ bedelinden buna
kar~d1k olan miktar onun taraf1ndan odenmek zorundad1r. Bu da sat1~ bedelinin
sekizde ikisi ve sekizde birinin alt1da biridir. Yirmi alt1n1n yans1 da ortag1nin satin
ald1g1 payd1r ve bu paydaki sat1m sozle~mesi, kendi bozmas1yla bozulmu~tur. Oyle
258 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu·t-Mebsfit
olunca, kolenin degerinin sekizde ikisini ve sekizde birin alt1da birini sat1c1ya
odeyecektir. (:unku o, ortag1nin satin ald1g1 payda yabanc1 gibidir.
lkinci kesenin suc_;u ile telef olan on iki, onun etkisiyle telef olan da iki payd1r.
Bunlann toplam1n1n yans1 olan yedi pay, onun satin almas1 kar~1l1g1d1r. Dolay1s1yla
sat1~ bedelinden bu paya du~en de, onun taraf1ndan bdenmelidir. Bu da sat1~
bedelinin sekizde biri ve sekizde birin alt1da biri eder. lkinci kesenin suc_;unu ve o
suc_;un yayilmas1n1n kar~1l1g1 olan on dart pay1n yans1 da, ortag1 taraf1ndan satin
al1nan k1s1mdand1r. 0 k1s1mdaki sat1m sbzle~mesi kendi bozmas1yla bozulmu~tur.
Oyle olunca bunun kolenin degerinden kar~1l1g1 olan -ki bu, degerinin sekizde biri
ve sekizde birin alt1da biridir- sat1c1ya oder. Bu durumda al1c1lar sat1m akdini
surdurmek isterlerse, her biri sat1~ bedelinin sekizde uc_;erini ve sekizde birin uc_;te
birerini verirler. (:unku sat1c1n1n suc_;u ve onun etkisiyle telef olan miktar sat1~
bedelinden du~ulur. Onun suc_;u ile kolenin kirk sekizde alt1s1, suc_;unun etkisi ile de
kirk sekizde ikisi telef olmu~tur. Bunun kblenin tamam1ndaki orani sekizde bir ve
sekizde birin uc_;te biridir. Sat1~ bedelinden bu c_;1kt1ktan sonra kalan1 al1cilar
tarafindan odenecektir. Bu da sat1~ bedelinin sekizde alt1s1 ve sekizde birinin uc_;te
ikisidir. Al1cilardan her birine sat1~ bedelinin sekizde uc_;u ve sekizde birinin uc_;te biri
du~er. lkinci kesen bunu odedikten sonra, ikinci kesenden kblenin degerinin
sekizde ikisini ve sekizde birinin alt1da birini al1r. (:unku birinci kesenin fiili ile, ikinci
kesenin satin ald1g1 paydan on uc_; pay telef olmu~tur. Bunun degerini bdemek
zorundad1r. Bu da kolenin degerinin sekizde ikisi ve sekizde birinin alt1da biridir.
lkincinin fiili ile de, birincinin satin ald1g1 paydan yedi pay telef olmu~tur. Bu ise,
sekizde bir ve sekizde birin alt1da biridir. Taraflann birbirinden alacaklan takas
edilmez. (:unku her birinin vermesi gereken, akilesi taraf1ndan uc_; y1I ic_;inde
odenecektir. Borc_;lular degi~ik oldugunda borc_;lar aras1nda takasla~ma olmaz.
Bir kimse bin dirheme bir kale satin alsa, paras1n1 bdemeden sat1c1 kolenin
elini kesse, sonra da al1c1 diger elini veya kesik eli taraf1ndaki ayag1n1 kesse ve kale
bunlardan dolay1 olse; sat1c1nin kolenin elini kesmesi nedeniyle al1c1dan sat1~
bedelinin yans1 du~mu~tur.
(:unku insan1n eli yans1d1r. Bundan sonra al1c1n1n kestigi el veya ayak
[13/185)
nedeniyle kolede meydana gelen deger kayb1na bak1l1r. Bu mesele elin c_;aprazdaki
sonra ayag1n kesildigi bnceki meseleye benzemez. (:unku orada ikinci sue_;
sahibinin yapt1g1, koleyi yok etmek degildir. (:unku o kestigi organ1n cinsinin
saglayacag1 yaran tUmuyle ortadan kald1rm1~ olmaz. Bundan dolay1 onun yapt1g1 ile
telef olan, ilk suc_;tan kalan1nin yans1 sayil1r. Bu meselede ise, ikinci sue_; sahibinin
yapt1g1 koleyi hukmen oldurmektir. (:unku diger elini kesmi~se tutma yarann1
tUmuyle yok etmi~tir. Bir yarar cinsini tUmuyle yok etmek koleyi hukmen oldurmek
demektir. Bundan dolay1 bir eli kesik olan birisi h1rs1zl1k yaparsa ikinci kolu
kesilmez. Her iki kolu kesik olan kolenin kefaretlerde ozgur k1l1nmas1 yeterli
Sat1m Si:izle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _259

degildir. Al1c1 sat1c1n1n kestigi el taraf1ndaki ayag1 keserse, bu sefer de kolenin


yurume yarann1 oradan kald1rm1~ olur. c;:unku kesik elin ~apraz1ndaki ayag1n
kesilmesi durumunun aksine, bu durumda bastona dayanarak yurumesi mumkun
degildir. Bundan anl1yoruz ki uzerinde durdugumuz meseledeki ikinci su~ koleyi
oldurmektir. c;:unku bu su~un meydana getirdigi eksiklik daha fazlad1r. Bundan
dolay1 biz eksilmeye itibar ettik. Eger bu su~ koledeki birinci su~tan sonraki
degerini be~te dort oran1nda eksiltse; mesela eli kesildikten sonraki degeri bin
dirhem olsa da al1c1nin su~u ile iki yuz dirheme du~se, al1c1 sat1~ bedelinin yansin1n
be~te dordunu vermek zorundad1r. Kolenin degerinin yans1nin be~te biri ise ikisinin
su~u ile telef olmu~tur. Dolay1s1yla bunun yans1 al1c1n1n borcudur. Al1cin1n vermesi
gereken toplam meblag, sat1~ bedelinin onda dort bu~ugudur. Oyle olunca
sat1c1n1n su~u ve onun su~unun etkisi nedeniyle sat1~ bedelinin onda be~ bu~ugu
du~er.

Once al1c1 kolenin elini, sonra da sat1c1 ~apraz1ndaki ayagin1 kesse ve kole
bunlann d1~indaki bir nedenle olse, sat1c1 al1c1n1n koleyi teslim almas1n1
engellememi~se; al1c1 sat1~ bedelinin dortte u~unu verir.

c;:unku al1c1 elini kesmekle kolenin tamam1n1 teslim alm1~ olur. Sonra sat1c1n1n
fiili ile telef olan paydaki teslim almas1 bozulur. Sat1cin1n fiili ile telef olan, al1c1nin
yaralamas1ndan sonra kalan1n yans1d1r. Bu da kolenin dortte biridir. Oyle olunca,
sat1~ bedelinin dortte biri du~er. Al1c1 sat1~ bedelinin dortte u~unu verir. Sat1~
bedelinin yans1 al1cinin su~u ile telef olan pay1n kar~1l1g1, dortte biri de kalan k1sm1n
pay1d1r. c;:unku al1c1nin teslim almas1n1n hukmu o payda devam etmektedir. Kole
sat1c1nin su~unun yayllmas1 olmadan olmu~tlir. Dolay1s1yla sat1~ bedeli, al1c1n1n
borcu olarak ger~ekle~ir.
Eger kole olmez de iyile~irse al1c1nin se~me hakk1 olur. c;:unku onun teslim
almas1nin hukmu, sat1c1nin su~u ile telef olan k1s1mda bozulmu~tur. Bu da, al1c1ya
se~me hakk1 verir. Bundan sonra kendisinin nzas1n1 gosteren bir tasarrufu
bulunmam1~t1r. Dolay1s1yla muhayyerligi devam eder. lsterse koleyi al1p sat1~
bedelinin dortte u~unu oder. Sat1~ bedelinin yans1, kendisinin kolenin elini kesmesi
nedeniyledir.
Eger al1c1 koleyi almak ister de sat1c1, sat1~ bedelinin dortte u~unu verinceye
kadar buna engel olursa ve kole sat1c1n1n elinde iken, onlann su~lann1n etkisi
olmadan olurse al1c1 sadece sat1~ bedelinin yans1n1 verir. c;:unku sat1c1 onun teslim
almas1na engel olunca, su~undan kalan k1s1mdaki teslim alma hukmu
bozulmu~tur. Kolenin kalan k1sm1 da, sat1c1nin sorumlulugu altinda iken telef
olmu~tur. Bundan dolay1 al1c1nin vermesi gereken sadece elin pay1d1r. Bu da sat1~
bedelinin yans1d1r.
Allahu Teala daha iyi bilir.
260 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit

SATILAN MALIN TESLiM ALMADAN ONCE


ARTMASI VEYA EKSiLMESi
Degeri bin dirhem olan bir cariye, bin dirheme satin alinsa ve cariye sat1c1nin
[13/186] elinde iken degeri bin dirhem olan bir k1z ~ocugu dogursa, cariyenin degeri de
dogumdan dolay1 du~se, al1c1 muhayyerdir. lsterse anneyi ve ~ocugunu sat1~
bedelinin tOmQ kar~1l1g1nda al1r. lsterse ikisini de b1rak1r.
c;:unku cariye, sat1c1nin sorumlulugunda iken ay1planm1~t1r. Teslim almadan
Sat1~tan sonra
teslim almadan once sat1m konusunda meydana gelen bir ay1p, akit s1ras1nda varm1~ gibi kabul
once malda edilir. Her ne kadar dogumun neden oldugu kusur ~ocukla giderilmekte ise de,
meydana
gelen fazlahk cariyedeki degi~iklikten dolay1 muhayyerlik vard1r. Nitekim sat1lan cariyenin eli
kesilse ve sat1c1 onun diyetini alsa; al1c1 cariye ile k1z1n1 alma yonunu se~se ama
almasa, satin ald1g1 cariyenin sat1c1n1n elinde iken dogurdugu k1z da, al1c1
tarafindan teslim al1nmadan once degeri bin dirhem olan bir k1z ~ocugu dogursa,
dogum onun degerini du~Ormu~se al1c1 burada da muhayyer olur. c;:onku daha
once de soyledigimiz gibi, teslim almadan once meydana gelen art1~ akit s1ras1nda
varm1~ gibi kabul edilir. Dolay1s1yla cariye teslim al1nd1g1nda sat1~ bedelinden bir
k1sm1 bu art1~a kar~il1k tutulur. Asll malda oldugu gibi bu fazlal1kta da al1c1nin
teslim alma yetkisi vard1r. As1I malin kusursuz olarak kendisine teslim edilmesi
hakk1 bulundugu ve as1I malin ay1pl1 olmas1 durumunda onu geri verme
muhayyerligi oldugu gibi dogumla, art1~ (fazlal1k) olan cariyede meydana gelen
kusur nedeniyle de geri verme muhayyerligi vard1r. c;:unku al1c1, annenin
degerindeki du~O~e, ~ocugu kusursuz olarak eline ge~sin diye raz1 olmu~tur.
Fazlal1k eline kusursuz olarak ge~meyince, al1cin1n muhhayyerligi devam
etmektedir. Ilk cariyenin k1z1n1n degeri artar ve iki bin dirhem seviyesine ula~1r,
annenin degeri ise be~ yuz dirheme du~er de, al1c1 bu durumda hepsini teslim al1r,
sonra annede bir ay1p gorurse; onu sat1~ bedelinin dortte biri kar~il1g1nda geri verir.
c;:onku ikinci ve O~Oncu cariyelerin ikisi de ilk al1nan cariyedeki art1~t1r. c;:onku ilk
k1z, akitte anneye tabidir. Tabi olana tabi olunmayacag1na gore, biz ikinci k1z1
birinci k1za degil, ilk cariyeye (anneye) tabi sayariz. Dolay1s1yla sonradan dogan her
iki cariyeyi, ilk cariyenin k1zlar1 gibi kabul ederiz.
Sat1~ bedelinin bu cariyeler aras1nda bolu~turulmesinde annenin (ilk cariyenin)
sozle~me s1ras1ndaki degeri, ~ocugun da teslim alma s1ras1ndaki degeri esas al1nir.
c;:onku art1~ ancak teslim alma suretiyle kastedilen bir mal olur. Onun sat1~
bedelindeki pay1 da kastedilen bir mal oldugunda soz konusu olur. Tabi olan1n ise
sat1m akdinde maksat olmad1g1 surece, kol ve bacak gibi organlarda oldugu gibi,
sat1~ bedelinden bir pay1 yoktur.

Akit s1ras1nda annenin degeri bin dirhem, ilk ~ocugun teslim alma s1ras1ndaki
degeri iki bin dirhem, ikinci ~ocugun degeri de bin dirhemdi. Biz her bin dirhemi
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 261
bir pay kabul ettik. Sat1~ bedelini dart paya ay1rd1k. Bunlardan birisi annenin
pay1d1r. Onda bir ay1p bulundugu zaman sat1c1 bu pay1 al1c1ya geri verir. Onun
dogurdugu ilk k1z1n kar~1l1g1nda da iki pay vard1r. Onda bir ay1p varsa sat1~
bedelinin yansin1 geri verir. lkinci k1z1n kar~1l1g1 da bir payd1r. Onun ay1pl1 olmas1
durumunda da sat1~ bedelinin dbrtte birini geri verir. <;:unku bunlar1n her birisi
teslim almayla sat1m akdinde kastedilen mal olunca, al1c1n1n kusursuz sahip alma
hakk1 yonunden akit s1ras1nda var olan mala kattl1rlar. Birisinde ay1p bulununca,
sadece ay1pl1 olan1 geri verir. Bunu daha once ac;1klam1~t1k.
Bir kimse birisinin degeri be~ yuz dirhem, digerinin ki de bin dirhem olan iki
cariyeyi bin dirheme satin alsa, cariyelerden ikisi de degerleri biner dirhem olan
birer c;ocuk dunyaya getirseler, sonra degeri bin dirhem olan cariyenin gozu
~a~1la~sa ve al1c1 cariyelerin ve c;ocuklann hepsini sat1~ bedeli kar~1l1g1nda almak
[13/187]
istese ve cariyeleri teslim alsa, sonra da ~a~1 olan cariyede bir ay1p bulsa ve onun
degeri de be~ yuz dirhem olsa, onu 333.1/3 dirhem kar~1l1g1nda geri verebilir.
<;:unku cariyelerden her birinin c;ocugu, annesinin sat1~ bedelindeki pay1nda ona
tabi olur. Sat1~ bedeli once cariyelerin degerlerine bolu~tUrulur. <;:unku akit
yaptl1rken maksat onlard1. Her birinin c;ocugu, digerinde degil kendisinde meydana
gelmi~ bir fazlal1kt1r. Dolay1s1yla sat1~ bedeli, cariyelerin akit s1ras1ndaki degerlerine
payla~t1nl1r. ~a~1 olan1n akit s1ras1ndaki degeri bin dirhem, digerinin degeri ise be~
yuz dirhemdi. Oyle olunca, sat1~ bedelinin uc;te ikisi ~a~1 olana ait olur. Sonra onun
pay1na du~en bedel, akit s1ras1ndaki kendi degeri ile c;ocugunun teslim alma
s1ras1ndaki degerine bolu~tUrulur. o da bin dirhemdir. byle olunca ~a~1 cariyenin
sat1~ bedelindeki pay1 ikiye bolunur. Yans1 c;ocugun, yans1 da ~a~1 olan cariyenin
pay1d1r. Bu da bin dirhemin uc;te biridir. Ay1planan ~a~1 cariyeyi geri verirse, bu para
kar~1l1g1nda vermi~ olur. Diger cariyede bir ay1p bulmas1 durumunda ise, onu geri
verdiginde 111.1/9 dirhem al1r. <;:unku onun pay1 sat1~ bedelinin uc;te biridir. Bu
da, onu akit s1ras1ndaki degeri olan be~ yuz dirhem ile c;ocugunu teslim alma
s1ras1ndaki degeri olan bin dirheme bolu~tUrulur. Dolay1s1yla cariyeyi geri verirse bu
kadar al1r.
Bir kimse satin ald1g1 koyunu teslim almadan koyun kuzulasa, al1c1n1n sat1m
akdini bozma hakk1 kalmaz.
<;:unku hayvanlar1n yavrulamas1 art1~t1r. Bununla as1I malda eksilme olmu~
say1lmaz. Al1c1 koyunu teslim almaya zorlan1r. <;:unku o, malda art1~ olmadan akdin
baglay1c1 olmas1na raz1 olunca, art1~tan sonra oncelikli olarak raz1 olmu~ demektir.
Fakat teslim almadan once annede bir ay1p bulursa, o zaman sec;me hakk1 vard1r.
lsterse koyunu ve yavrusunu sat1~ bedelinin tamam1 ile al1r. lsterse akdi tUmuyle
bozar. Birisini al1p digerini b1rakma yetkisi yoktur. <;:unku teslim almadan bnceki
art1~ sozle~mede tabidir. Sat1~ bedelinden ona kar~1l1k bir ~ey tutulmaz. Hukmun
tabideki varl1g1 as1ldaki varl1g1 iledir. Ote yandan al1c1 aslt (koyunu) geri verse sat1~
262 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut

bedelinin tamam1 ile geri verecektir. c;:unku teslim almada kastedilen mal olmad1g1
surece, yavrunun sat1~ bedelinde pay1 yoktur. Eger koyunu sat1~ bedelinin tamam1
kar~il1g1nda geri verirse, sozle~me sadece yavru uzerinde kalacakt1r. Onu kar~1l1ks1z
alm1~ olacakt1r. Bu da kar~il1g1 olmayan, tabi olarak hak edilen bir fazlal1k olur. 0
da faizin ta kendisidir.
Al1c1 yavruda bir ay1p bulursa onu kabul konusunda muhayyerligi yoktur. Her
ikisini de kabul etmek zorundad1r. c;:unku ay1b1n varl1g1 ile yavrudaki bir par~anin
olmad1g1 a~1ga ~1km1~t1r. Eger kuzu teslim almadan once olurse al1c1, sat1~ bedelinin
tUmu kar~il1ginda anneyi ailr. Bu konuda se~me hakk1 da yoktur. Yavrunun bir
par~as1 yok oldugunda da hukum budur. c;:unku sat1m konusunda meydana gelen
fazlal1k hi~ kimsenin katk1s1 olmadan yok olursa, sanki hi~ olmam1~ gibi kabul
edilir. Fazlal1k yokken akit sat1~ bedelinin tamam1 kar~il1g1nda al1c1 i~in baglay1c1 idi.
Yok olduktan sonra da boyledir. Anneyi ve yavruyu teslim ald1ktan sonra yavruda
bir ay1p bulmas1 durumunda ise hukum farkl1d1r. c;:unku teslim almayla yavru akitte
kastedilen mal durumuna gelmi~tir. Sat1~ bedelinin bir k1sm1 ona kar~1l1kt1r.
Kar~1l1g1nda bedel olmas1na itibarla al1c1n1n onu saglam olarak alma hakk1 vard1r.
Dolay1s1yla bu durumda onda bir ay1p bulursa geri verme hakk1 olur. Teslim
almadan once ise, sat1~ bedelinden ona kar~il1k tutulan bir bolum yoktur. Al1c1nin
malin ay1ps1z olarak alma hakk1 kar~1l1g1 (1vaz) oldugu i~indir. Gormez misin
kendisine hibe edilen ki~inin, hibe edilen malda onun kusursuz alma hakk1 yoktur.

[13/188] Eger ~ocugu sat1c1 oldururse, ~ocuk sozle~mede kastedilen mal durumuna
gelir. Al1c1n1n teslim almas1yla kastedilen mal durumuna gelseydi, sat1~ bedelinden
bir k1sm1 ona kar~ll1k olacakt1. Sat1c1nin telef etmesi ile kastedilen olmas1
durumunda da boyledir. Daha once sat1m konusunun organlari (taraf) meselesinde
belirttigimiz uzere, sat1m konusu hi~ kimsenin etkisi olmadan yok olsa, sat1~
bedelinden bir ~ey du~mez. Sat1c1nin telef etmesi durumunda ise, onun sat1~
bedelindeki pay1 du~er. Tabi olan yavruda da durum boyledir. Sat1~ bedeli annenin
akit s1ras1ndaki degeri ile, yavrunun sat1c1 tarafindan olduruldugu gunku degeri
aras1nda bolu~tUrulur. c;:ocuga du~en k1s1m al1c1dan du~urulur. Anneyi sat1~
bedelinden kalan kar~il1g1nda ailr. EbO Hanlfe (rh a) ve EbO Yusuf (rh a )'a gore
al1c1n1n bu konuda se~me hakk1 da yoktur. Muhammed (rh a )'e gore ise, al1c1nin
se~me hakk1 vard1r. Bu konudaki goru~ ayrll1klarin1 meyveler(in sat1~tan sonra sat1c1
taraf1ndan tUketilmesi) konusunda belirttik. Orada soylenenler aynen burada da
ge~erlidir. c;:unku aralarinda fark yoktur.

Bir kimse birisinden bin dirhem degerindeki, gozunde beyazl1k olan bir
cariyeyi bin dirheme satin alsa, cariye de degeri bin dirhem olan bir ~ocuk dogursa
sonra cariyenin gozundeki beyazl1k kaybolsa ve degeri iki bin dirheme ~1ksa, sonra
da sat1c1, cariyenin asl1nda saglam olan gozune vursa, bu goz beyazla~sa degeri bin
dirheme du~se, bu beyazl1k, cariyenin ilk degerinin be~te dordunu du~urse, ilk goz
Sat1m Si:izle§mesi Kitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _263

oldugu gibi beyazsa; ben beyazl1g1n cariyenin degerini ne kadar dLi?Lirdugune


bakmak ic;in sonradan meydana gelen art1?a onem vermem. Ilk gozun beyazl1g1
aynen kalsa ve bu, cariyenin degerini be?te dart du?Lirup de sekiz yuz dirheme
du~urse, al1c1 muhayyerdir. lsterse onu sat1? bedelinin onda alt1s1 kar?il1ginda al1r.
lsterse b1rak1r.
Al1c1n1n sec;me hakk1n1n olmas1, cariyenin sat1c1n1n sorumlulugunda iken,
onun fiili ile degi?mesidir. Sonra gozdeki ilk beyazl1g1n kaybolmas1 ona biti~ik bir
fazlala?mad1r. lvazl1 akitlerde sat1m konusuna biti?ik olan art1~lara itibar edilmez.
Cunku daha once de belirttigimiz gibi, sat1? bedelinin bolu?tUrulmesinde akit
s1ras1ndaki degerine itibar edilir. Dolay1s1yla bu fazlal1g1n meydana gelmesi ile
gelmemesi aras1nda fark yoktur. Cariyenin gozundeki beyazl1k gitmese de, sat1c1
saglam gozune vursa, goz beyazla?sa, bunun neden oldugu deger kayb1 dikkate
al1n1r. Cunku cariye sat1c1n1n fiili ile kor olmu~tur. Bu da hukmen oldurme say1l1r.
Ondaki eksiklik dikkate al1n1r. Bundan dolay1 ilk degerden eksilene baki11r. Sonra da
sat1? bedeli cariyenin akit s1ras1ndaki degeri ile, c;ocugun teslim alma s1ras1ndaki
degerine bolu?tUrulur. Bunlar da yar1 yanya e~ittir. Sat1~ bedelinin yans1 c;ocugun
pay1, yans1 da annenin pay1d1r. Eksilme, cariyenin ilk degerinin be?te dordu ise,
al1c1dan sat1? bedelinin yans1nin be~te dordu du?Lilur. Bundan ac;1ga c;1kar ki, sat1?
bedelinin tamam1 on pay eder. Bunun yans1 olan be? pay, c;ocugun kar?il1g1d1r. Bir
pay da anneden kalan k1smin pay1d1r.
Al1c1, anne ve c;ocugu teslim ald1ktan sonra annede bir ay1p gorse onu, sat1~
bedelinden kendi pay1na du~en miktar kar~1l1g1nda geri verir. 0 da, ikisini ald1g1
sat1~ bedelinin alt1da biridir. Cocukta bir ay1p bulursa, onu sat1~ bedelinin alt1da
be~i kar~ll1g1nda geri verebilir.

Sat1c1 saglam gaze degil de beyazilk olan gaze vursa, bununla o beyazl1k
kaybolup eski durumuna gelse, Ebu Yusuf (rh.a.) ve Muhammed (rh.a )'in gorLi?Line
gore al1c1 muhayyerdir. lsterse cariye ile c;ocugunu sat1? bedelinin uc;te ikisi
kar?il1g1nda al1r. lsterse ikisini de b1rak1r. Aynca gozdeki beyazl1g1n kaybolmas1
cariyeye biti?ik olan bir artma iken, sat1c1n1n fiili ile aynlm1~t1r. Bu, cariyenin
dogurdugu degeri bin dirhem olan diger c;ocugu sat1cinin oldurmesine benzer.
Mala biti~ik bir artma gibidir. Eger boyle olsayd1 sat1? bedeli annenin sozle?me
s1ras1ndaki degeri ile, c;ocuklardan her birinin sozle?mede kastedilen mal oldugu
zamanki degeri aras1nda bolLi?tUrulurdu. Bunlann degerleri e~it olduguna gore,
sat1~ bedelinin uc;te biri uc;e bolunecektir. Sat1c1n1n telef ettigi pay sat1~ bedelinin
uc;te biridir. Bu miktar sat1? bedelinden du?Lilur. Ebu Yusuf (rh a )'a ve Muhammed
(rh a )'e gore kalan k1s1mda al1c1 muhayyerdir. Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore ise hayvana
biti?ik olmayan art1?1n, sat1c1 tarafindan telef edilmesi durumunda oldugu gibi,
al1c1n1n muhayyerligi yoktur. Cunku bu fazlal1k asll malda bir eksiklik meydana
getirmiyor. Bu da boyledir.
264 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu·t-Mebsiit
Al1c1 anneyi ve c;ocugunu alsa sonra birisinde bir kusur bulsa, onu sat1~
bedelinin yans1 kar~i11g1nda geri verir. c;:unku daha once de belirttigimiz gibi her
birinin pay1 sat1~ bedelinin uc;te biridir. Bu, yukandaki meseleye benzemez. c;:unku
orada sat1c1n1n suc;u saglam gbze yonelik idi. Oradaki art1~ bedenden ayn degildir.
Dolay1s1yla ona itibar edilmez. Buradaki art1~ ise sat1c1nin fiili ile vucuttan aynd1r.
Dolay1s1yla dikkate al1nmas1 gerekir.
Bir kimse degeri bin dirhem olan gozu beyazl1 bir cariyeyi, bin dirheme satin
alsa sonra cariyenin gbzu iyile~se, degeri iki bin dirheme c;1ksa, daha sonra da
ba~ka birisinin bewuz dirhem degerindeki kblesi bu gaze vurup beyazl1g1 geri
gelse; sahibi bu kbleyi cariye sahibine verse, al1c1 cariye ile koleyi sat1~ bedelinin
tamam1 kar~1l1g1nda alsa, sonra da kolede bir ay1p bulsa, koleyi sat1~ bedelinin uc;te
biri kar~1l1g1nda geri verebilir.
c;:unku gaze kar~1l1k verilen kale, goz yerine gec;er. Gozdeki ilk beyazl1g1n
kaybolmas1 onda meydana gelen biti~ik bir fazlal1k idi. 0 aynld1. Dolay1s1yla
cariyenin dogurdugu c;ocuk gibi kabul edilir. Sat1~ bedeli, cariyenin sat1ld1g1 gunku,
c;ocugun da teslim al1nd1g1 gunku degerlerine bolu~tUrulur. Burada da sat1~
bedelinin bolu~turulmesinde, kolenin sue; nedeniyle verildigi gunku degerine degil,
sozle~me hukmu ile teslim al1nd1g1 gunku degerine itibar edilir. c;:unku bu konuda
akdin hukmunun hie; etkisi yoktur. Kolenin teslim al1nd1g1 gunku degeri be~ yuz
dirhemdi. Dolay1s1yla sat1~ bedeli uc;e bolu~tUrulur. Oc;te biri koleye kar~1l1kt1r. Al1c1
onda bir ay1p bulursa, bunun kar~i11g1nda geri verir. Sat1~ bedelinin uc;te ikisi de
cariyenin kar~i11g1d1r. Eger cariyede bir ay1p bulursa, onu da bu oran kar~1l1g1nda
geri verir. Al1c1 cariyesinin gbzunu yaralayan koleyi teslim almasa da, kolenin
degeri sahibinin elinde yukselse ve bin dirheme c;1ksa, sonra teslim alsa ve kale ile
cariyeden birisinde bir ay1p bulsa, onu sat1~ bedelinin yaris1 kar~1l1g1nda geri verir.
c;:unku daha once de belirttigimiz gibi, kolenin akit geregi teslim al1nd1g1 gunku
degeri dikkate al1n1r. Bu deger de cariyenin sbzle~me s1ras1ndaki degerine denktir.
Dolay1s1yla sat1~ bedeli ikisi aras1nda yari yanya bolu~tUrulur.
Bir kimse degeri bin dirhem olan bir cariye satin alsa, sat1c1 cariyenin gbzunu
c;1karsa, cariye gozu c;1kartild1ktan sonra degeri bin dirhem olan bir c;ocuk dogursa;
al1c1, cariye ile c;ocugunu, sat1~ bedelinin yans1 kar~il1g1nda al1r.
c;:unku sat1c1, gozunu c;1kannca, cariyenin degerinin yans1 du~er. c;:unku insan
oglunun gbzu, yans1 hukmundedir. Bundan sonra cariye c;ocuk dogurunca, sat1~
bedelinden kalan miktar, cariye ile c;ocugu aras1nda bolu~tUrulur. Eger sat1c1
cariyenin gbzunu, cariye dogurduktan sonra c;1kamsa al1c1 isterse cariye ile
c;ocugunu sat1~ bedelinin dortte uc;u kar~il1ginda alir. c;:unku o dogurdugu zaman
saglamd1. Dolay1s1yla sat1~ bedeli, c;ocugu teslim alma vaktine kadar bu fiyatta
[13/190]
kal1rsa onunla c;ocuguna bolu~tUrulur. Bbylece ac;1ga c;1km1~ oluyor ki, sat1~
bedelinin yar1s1 c;ocuga kar~11ikt1r. Yans1 da annenin pay1d1r. Sat1c1 annenin gozunu
Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _265
c;:1kannca, sat1? bedelinden onun payina kar?il1k olanin yans1 du?er. Bu da sat1~
bedelinin dortte biridir. Fakat gozu dogumdan once c;:1kartilm1~ olursa, sat1c1
gozunu c;:1kard1g1 zaman sat1~ bedelinin tamam1 ona kar~11ik olur. Bundan dolay1
sat1~ bedelinin yans1 du?er.

Bu konuda rehin, sat1m akdine benzemez. Yani rehinde bi::iyle bir durumda
cariyenin gozunun dogumdan once c;:1kart1lmas1 ile sonra c;:1kart1lmas1 arasinda fark
yoktur. Her iki durumda da borcun dortte biri du?er. Rehinde, gozun dogumdan
sonra gitmesi durumunda du?enin bir k1sm1 geri doner. Sat1~ta ise donmez. lkisi
aras1ndaki fark ?Udur: Sat1c1n1n cariyenin gozunu c;:1karmas1 ile sat1~ bedelinin
du?mesi, telef ettigi k1s1mdaki sat1m sozle?mesinin bozulmas1 yoluyla olmu~tur.
Sat1m akdi, bozulduktan sonra art1~1n meydana gelmesi ile geri donmez. Rehinde
ise borcun rehin alan1n bir fiili ile du~mesi durumunda, o hakk1ni alm1~ sayil1r.
Almak da borcun olmad1g1 anlam1na gelmez. Varl1g1n1 peki~tirir. Dolay1s1yla rehin
malda bir art1~ oldugu zaman, bu art1~ borcun tamam1 varken olmu~ demektir.
c;:unku bore;: tUmuyle alinmakla son bulur. Bundan dolay1, art1~1n, du~enin bir k1sm1
olmasina itibarla geri doner. Dolay1s1yla goz c;:1kt1ktan sonra meydana gelen art1~
goz c;:1kmadan onceki art1~ gibidir. Gormez misin bir kimsenin satin ald1g1 koyun
teslim alinmadan once olse ve sat1c1 derisini tabaklasa, derinin pay1ndaki akit geri
donmez. Eger rehin verilen koyun olse ve borcun du~tUgune hukmedilse, sonra da
rehin alan, deriyi tabaklasa borc;:tan deriye kar~il1k olan miktar doner. lki mesele
aras1ndaki fark1 yukarda soyledik. Bunun inceligi ~udur: Bir sozle~meyi bozmak,
akitte kastedilenin aksini yapmakt1r. Sat1mda sat1~ bedelinin bir k1sm1, akitle
kastedilen ~eyin aksi bir ~eyle du~mu~tUr. Dolay1s1yla o k1s1mdaki akit, hukmen
devam ediyor, denilemez. Rehin verilen mal1n bir k1sm1n1n telef olmas1 ile rehinin
du~mesi ise, rehin akdinden kastedilen ~eyi gerc;:ekle~tirir. c;:unku rehin akdinden
maksat, alacag1 tahsil veya rehin mal1n telef olmas1 ile borcun son bulmas1d1r.
Bundan dolay1 rehinde art1~ oldugu zaman, sanki tamam1ndaki akit hukmen
devam ediyor demektir. Dolay1s1yla sat1~ bedelinden annenin pay1na du~en k1sm1n
yans1 du~er. Bu da borcun dortte biridir.
Sat1m akdi ile rehin ~u yonden de birbirlerinden aynl1rlar: Cariyenin gozu
kimsenin etkisi olmadan gitse, sat1m akdinde sat1~ bedelinden bir ~ey du~mez.
Rehinde ise kimsenin etkisi olmasa bile gozun gitmesi ile borcun yans1 du~er.
c;:unku rehindeki sorumluluk, teslim almas1yla sabit olur. Malin nitelikleri de teslim
almayla al1c1nin sorumlulugu alt1na girerler. Hie;: kimsenin katk1s1 olmadan yok
oldugunda bu, gasbedilen nitelikler gibidir. Sat1m sozle~mesinde ise sorumlulugun
kaynag1 sozle~medir. Bundan dolay1 mal kimsenin etkisi olmadan telef olursa,
bunun kar~1l1g1 sat1~ bedelinden bir ~ey du~mez.
266_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Bir kimse degeri bin dirhem olan bir gbzu beyazla~m1~ bir cariyeyi, bin
dirheme satin alsa, sat1c1 cariyenin diger gbzunu ~1karsa, degeri yuz dirheme
du~se, al1c1 isterse cariyeyi yuz dirheme al1r.

(unku sat1c1nin yapt1g1, hukmen onu oldurmedir. Cariyenin degerindeki


du~u~. sat1~ bedelinden du~ene k1yaslan1r.

Al1c1 cariyeyi almaz da, beyazl1k olan gbzu duzelir ve degeri bin dirheme
[13/191]
~1karsa al1c1 yine muhayyerdir. lsterse cariyeyi yuz dirheme al1r. lsterse b1rak1r.
(unku diger gbzdeki beyazl1gin kaybolmas1, sat1m konusuna biti~ik bir art1~t1r.
Sat1m akdinde bu dikkate alinmaz.
lyile~en bu gbze bir kble vursa, beyazl1k tekrar dbnse, kalenin sahibi
muhayyerdir. lsterse kaleyi cariye sahibine verir. lsterse cariyenin gazunun er~ini
(yaralama kar~i11g1nda verilen mall tazmlnat) verir. Bu da sekiz yuz dirhem eder.
Kaleyi verse ve onun degeri be~ yuz dirhem olsa, al1c1 cariyeyi iki yuz dirheme al1r.
(unku daha once sayledigimiz gibi, sat1c1 cariyenin saglam gazunu ~1kannca, sat1~
bedelinin be~te dardundeki sozle~me bozulmu~tur. Cariyenin dogurdugu ~ocukla
akdin bozulan bu k1sm1ndan bir ~ey geri danmedigi gibi, su~a kar~ll1k verilen kale
nedeniyle de danmez. (unku o kale, mala biti~ik olan art1~ ayrllm1~ durumda iken
fazlal1k yerine ge~mi~tir. Dolay1s1yla cariyenin dogurdugu ~ocuk gibi olur. Bundan
dolay1 al1c1 isterse kale ile cariyeyi iki yuz dirheme al1r. Al1c1 bunlan al1r, teslim al1r
ve cariyede bir ay1p bulursa, onu adedigi iki yuz dirhemin yedide ikisi kar~1l1g1nda
geri verebilir. Kalede bir ay1p bulursa, onu da iki yuz dirhemin yedide be~i
kar~1l1g1nda geri verebilir. (unku cariyenin kalan k1sm1nin degeri iki yuz dirhem,
kalenin degeri de be~ yuz dirhemdir. Her yuz dirhem bir pay say1linca, (ikisinin
toplam degeri yedi yuz dirhem oldugu i~in) balu~turme yedili olacak demektir.
Bunun yedide be~i kolenin pay1d1r. Dolay1s1yla kaleyi geri verirken buna kar~ll1k
verir. Yedide ikisi de cariyenin pay1d1r. Onu geri verdiginde de buna kar~1l1k verir.
Biz bu bolu~turmede cariyenin sbzle~me s1ras1ndaki degerine degil, ay1plardan
sonraki degerine itibar ettik. (unku cariyenin be~te dardundeki akit bozulmu~tur.
Dolay1s1yla sat1~ bedelini balu~turmede, akdin bozuldugu k1sma degil, hukmunun
devam ettigi k1sma itibar edilir.
Sat1c1 cariyenin gbzunu ~1karmasa diger gazundeki beyazl1k ge~se ve
cariyenin degeri bin dirhem olsa, bir kale cariyenin iyile~en gazune vursa ve
beyazl1k geri gelse, bundan sonra sat1c1 diger gazune vurup ~1karsa ve cariyenin
degeri iki yuz dirheme du~se; kalenin sahibi muhayyerdir. lsterse kaleyi verir.
lsterse bin dirhem verip kalesini kurtam. (unku kaleyi kurtarma su~un er~i (diyeti)
kar~i11g1nda olur. Burada su~un er~i bin dirhemdir. Cariyenin, su~ s1ras1ndaki degeri
iki bin dirhemdi. Gazun birisi ~1kmakla yans1 almu~ sayll1r. Degeri bin dirheme
du~er.
Sat1m Siizle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 267

Sahibi, i~ledigi suc:;a kar~ll1k degeri be~ yuz dirhem olan koleyi verse, al1c1
isterse cariyeyi sat1~ bedelinin be~te ikisi ve be~te birinin u<:;te biri kar~1l1g1nda al1r.
Cariyenin gozunu sat1c1 c:;1karinca, onun degerinin be~te ikisi ve be~te birin uc:;te
ikisi du~er. c;:unku kole, cariyeye biti~ik olan art1~tan yak ettigi ~ey kar~ll1g1nda
verilmi~tir. Bu, cariyenin dogurdugu degeri be~ yuz dirhem olan c:;ocuk gibidir. O
ortaya c:;1kt1g1nda cariye uzerindeki akit tamam1yla vard1. Dolay1s1yla sat1~ bedeli,
cariyenin akit s1ras1ndaki degeri ile, kolenin teslim alma s1ras1ndaki degerine uc:;lu
oranlarla bolu~tUrulur. Sat1~ bedelinin u<:;te biri koleye kar~ll1k, uc:;te ikisi de cariyeye
kar~1l1k tutulur. Daha sonra cariyenin gozu c:;1kart1lmakla onun pay1nin be~te dordu
du~er, be~te biri kal1r.

Bu hesab1n dogrulugunu ol<:;mek istersen ~oyle yapmal1sin: Oc:;u be~le


<:;arpars1n. On be~ eder. Annenin bundaki pay1 ondur. Bu ondan, sekizi du~er. On
be~te sekiz, onun be~te ikisi ve be~te birin uc:;te ikisidir. c;:unku her be~te bir u<:;tUr.
Be~te iki alt1, be~te birin uc:;te ikisi de ikidir. Bu, al1c1dan du~ulur. Kalaniyla cariye ve
koleyi al1r. Bu on be~te yedidir. Bu da be~te iki ve be~te birin u<:;te biridir.
Allahu Teala daha iyi bilir.

ALICININ SATICININ iZNi iLE VEYA iZNi OLMADAN


MALI TESLiM ALMASI
Bir kimse birisinden pe~in parayla bin dirheme bir kole satin alsa, Hanefi'lere (13/192]
gore, paray1 odeyinceye kadar koleyi teslim alma hakk1 yoktur. $afil (rh a )'nin bir
goru~u de boyledir.
Ahcmm sat1~
$afil (rh.a) diger bir goru~une gore ise, once sat1c1nin sat1m konusunu teslim bedelini
etmesi gerekir. Bu goru~un gerekc:;esi ~udur: Sozle~me geregi al1c1nin mulkiyeti tide med en
mah teslim
belirli bir malda sabit olmu~tur. Sat1c1nin mulku ise al1c1n1n zimmetinde bor<:;tur. alma yetkisi
Belli bir maldaki mulkiyet daha guc:;ludur. Teslimin gerekliligi de mulkiyet hukmu
iledir. $afil (rh.a )'nin diger bir goru~une gore de, her taraf, bedelleri ayn1 anda
elden ele teslim ederler ve teslim al1rlar. c;:unku teslim alma bedeller aras1nda
e~itligi saglamak i<:;indir. Sozle~mede, taraflarindan birisi i<:;in mulkiyetin subutu,
digeri i<:;in mulkun subutu ile oldugu gibi, teslim alma da digerinin alma ile olur.
Nitekim trampa (mukayada) yoluyla yap1lan sat1~larda da boyledir.
Bu konuda biz Hanefller ~oyle deriz: Kar~1l1kl1 bedellerin degi~imi yoluyla olan
sozle~melerde e~itlik esast1r. Sat1c1, al1c1nin sat1m konusundaki hakk1n1 belirlemi~tir.
Al1c1n1n da sat1c1n1n sat1~ bedeli uzerindeki hakk1n1 belirlemesi gerekir. Sat1~ bedeli
de ancak teslim almayla belirli olur. Onun i<:;in ilk teslimi al1c1n1n yapmas1 gerekir.
Trampa yoluyla yap1lan sat1~ ise boyle degildir. c;:unku trampa da taraflardan her
ikisinin hakk1 da belirlenmi~tir.
268 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'I-Mebsfit
$afil (rh a )'nin; "Al1c1nin mulkiyeti daha guc;ludur" sozune ~oyle cevap
verilebilir: Biz de bundan dolay1 once sat1~ bedelinin teslim edilmesi gerektigini
soyluyoruz. Al1cinin mebl (sat1m konusu)deki mulku guc;lu olunca, sat1~ bedeline
sahip olmada da sat1c1nin taraf1n1 guc;lendirmek gerekir. Bu da ancak, sat1~ bedelini
teslim ile gerc;ekle~ir. Al1c1 sat1~ bedelini bir dirhem eksigiyle odese yine teslim
etmi~ say1lmaz. c;:unku sat1c1n1n sat1m konusunu elinde tutma (haps) hakk1n1n
du~mesi, sat1~ bedelinin eline ula~mas1na bagl1d1r. Sat1~ bedelinin tamam1 eline
ula~mad1kc;a ko~ul gerc;ekle~mi~ olmaz. Sat1cinin sat1m konusunu vermeyip elinde
tutma hakk1 devam eder.
Fakat sat1~ vadeli yapilm1~sa o zaman, vade dolmadan once de dolduktan
Vadeli
sat1~larda sonra da sat1c1 sat1m konusunu vermemezlik edemez. c;:unku vade dolmadan sat1~
maim teslimi bedelini isteme hakk1 yoktur. Onun sat1m konusunu vermeyip elinde tutma yetkisi,
sat1~ bedelini isteme yetkisinden dolay1d1r. Vade dolduktan sonra mal1
hapsedememesi, bu yetkinin kendisi ic;in sozle~me ile sabit olmamas1ndan
dolay1d1r. Dolay1s1yla bundan sonra bu hakka tabi olarak sat1~tan onceki elde
tutma hakk1 sabit olmaz. Bu hak sozle~meden sonra devam etmeyince, vadenin
gelmesi ile ba~lang1c;ta da sabit olmaz.
Hi~am, Nevadir'inde Muhammed (rh a.)'ten ~unu nakletmektedir: Sat1c1 sat1~
bedeli ic;in bir ay vade verse ve bir ay gec;inceye kadar sat1m konusunu al1c1ya
teslim etmese; EbO Hanlfe (rh.a )'nin goru~une gore, vade belirli bir ay ise ve
gec;mi~se sat1~ bedeli hemen verilmelidir. Belirli olmayan bir ay ise, sat1c1 sat1m
konusunu hemen teslim etmek zorundad1r. Teslimden sonra bir ay gec;medik<;e
sat1~ bedelini isteyemez. EbO Yusuf (rh.a) ve Muhammed (rh a.)'e gore ise, her iki
durumda da sat1c1 sat1~ bedelini isteyebilir. c;:unku vadede mutlak ay -kiralamada
(13/193] ve yeminde oldugu gibi- taraflar belirtseler de belirtmeseler de sozle~meyi izleyen
ayd1r. Ac;1k k1yas bunu gerektirir.
Ebo Hanlfe (rh.a.)'nin goru~u, taraflann maksatlanna dayanan bir c;e~it
istihsand1r. c;:unku vadeli sozle~meden maksat, al1c1n1n ay ic;inde sat1m konusunda
tasarrufta bulunmas1 ve ay gec;ince sat1~ bedelini vermesidir. Sat1m konusu
kendisine teslim edilmeden bu maksat gerc;ekle~mez. Bundan dolay1 EbO Hanlfe
(rh.a) vade olan ay1n mutlak olmas1 durumunda vadenin, sat1m konusunun
tesliminden sonra ba~layacag1n1 soylemi~tir.
Al1c1 pe~in olan bir sat1m akdinde sat1~ bedelini odedigi durumda, sat1m
konusunu teslim almam1~sa ve sat1c1 paralann kalitesiz ( gumu~le ba~ka maddelerin
kan~1m1 olan) veya kur~un oldugunu gormu~se veya ald1g1 paralarda ba~ka birisi
hak iddia edip alm1~sa, al1c1 ko~ullara uygun para verinceye kadar sat1m konusunu
teslim etmeyebilir.
c;:unku bu tUr nedenlerle paray1 geri vermek, teslim almay1 temelden bozar.
Sanki para hie; odenmemi~ gibi olur. Paran1n bir tanesi bile bu nitelikte olursa,
Sattm Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 269
hukum yine boyledir. Cunku bu geri verilendeki teslim alma bozulmu~tur.
Dolay1s1yla, bu miktan hie; teslim almam1~ gibi olur.
Al1c1, koleyi sat1c1nin izni ile teslim almasa sonra da sat1c1 sat1~ bedelinin Sat1~ bedelinin
kalp para
tamam1n1 veya bir k1sm1n1 sittOka (iki taraf1 gumu~ ortas1 bak1r para) veya olmas1
kur~undan yap1lm1~ bulsa; al1c1 verdiklerinin yerine gerc;ek gumu~ para verinceye durumunda
teslim almanm
kadar sat1c1 koleyi geri alabilir. hiikmii
Cunku al1c1nin verdigi para, para cinsinden degildir. Nitekim bunlar sarf ve
selem akitlerinde para yerine verilseler caiz olmaz. Sat1c1 koleyi teslim ald1g1 ~eyin
para oldugunu sanarak teslim etmi~tir. Onlann para olmad1g1 ac;1ga c;1k1nca, sat1c1
da satt1g1 mal1 teslime raz1 olmam1~ demektir. 0 zaman al1c1 mal1, sat1c1n1n izni
olmadan teslim alm1~ sayil1r. Sat1c1nin ald1g1 para, ba~kas1 taraf1ndan hak edilip
elinden al1nd1g1 zaman da boyledir. Cunku bu durumda her ne kadar sat1c1nin
teslim ald1g1 ~ey para (dirhem) cinsinden ise de sat1c1 mal1 teslime, teslim ald1g1
paran1n kendisine ait olmas1 ko~uluyla raz1 olmu~tur. Kendisine ait olmay1nca sat1~
bedelini alincaya kadar mal1 elinde tutma hakk1 devam eder.
Dirhemlerin tamam1 veya bir k1sm1 gumu~ ve ba~ka madde kan~1k (g1~) veya
nebehrace (bak1rl1 para) olursa, al1c1 onlan degi~tirir. Cunku akitte mutlak dirhem
denildiginde, gumu~ (ciyat) dirhem hak edilir. Cunku insanlar arasindaki i~lemlerde
gumu~ dirhem orf olmu~tur. Kay1ts1z olan 1vazl1 (bedellerin degi~imi yoluyla olan)
akitlerde, bedellerin ay1ps1z olmas1 gerekir. Dirhemdeki kalitesizlik (g1~) ay1p sayil1r.
Dolay1s1yla sat1c1nin bunlan iyileri ile degi~tirme hakk1 vard1r.
Hanefilere gore sat1c1nin koleyi geri al1p sat1~ bedeli kar~1l1g1nda elinde tutma
hakk1 yoktur. Zufer (rh a.) sat1c1nin boyle bir yetkisi oldugu goru~undedir. Bu ayn1
zamanda Ebo Yusuf (rh a )'tan da rivayet edilmi~tir. Cunku sat1c1 sat1m konusunu,
ald1g1 paralann kendi hakk1 oldugunu sanarak teslim etmi~tir. Paralar kaliteli
c;1kmay1nca, onun hakk1 olan paralar olmad1g1 anla~ilm1~ olur. Cunku onun hakk1
iyi kalite gumu~te idi. Oysa teslim ald1g1 para kalitesizdir. Sat1~ bedeli, zimmette
borc;tur. Niteliklerin degi~mesi ile o da degi~ir. Teslim ald1g1, hakk1 olan para
olmay1nca mal1 teslime nzas1 da tam degil demektir. Bununla, kenarlan gumu~
ortas1 bak1r olan para(sittOka) e~ittir. Bunu ~oyle de ac;1klayabiliriz: Kan~1k oldugu
ic;in paray1 geri vermek, teslim almay1 temelden bozar. Bundan dolay1 sat1c1 onu
al1c1nin nzas1 olmadan da geri verebilir. Sat1~ bedelini iki kez teslim etmenin geregi
olarak degil, sozle~menin geregi olarak ba~vurur. Dolay1s1yla teslim alma temelden
bozulmadan, akit geregi ba~vurma imkan1 olmaz. Teslim alma bozulunca sat1~
bedelini almadan once oldugu gibi, mecliste hakk1 geri gelir.
Bu konuda biz Hanefilerin goru~unun gerekc;esi de ~oyledir: Sat1c1 sat1m
konusunu sat1~ bedelini almadan teslim etmi~tir. Dolay1s1yla teslimi gec;erlidir.
Teslim gec;erli olduktan sonra sat1c1n1n mal1 elinde tutma hakk1 geri gelmez. Cunku
[13/194]
teslimin gec;erliliginin zorunlu sonucu, haps hakk1n1n du~mesidir. Du~en bir ~eyin
270_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
geri donmesi du1unulmez. Bundan dolay1 diyoruz ki sat1c1, sat1m konusunu al1c1ya
lreti (ariyet) verse veya emanet etse onu haps (elinde tutma) hakk1 duJer. Sat11
bedeli ic.;in vade verdiginde de sat1m konusunu haps hakk1 duler. Vadenin dolmas1
ile geri dbnmez. Ba1ka maddelerle kan11k gumu1 para ile nebehrace denilen para,
dirhem cinsindendirler. ~u kadar var ki kusurludurlar. Bir 1eydeki kusur o 1eyin
cinsini degi1tirmez. Bundan dolay1 taraflar kabul ederlerse bunlarla yap1lan sarf ve
selem akitleri gec.;erli olur. Bu tUr paray1 alan taraf bedeli degi1tirmi1 olmaz, hakkin1
alm11 olur. Sat1c1 bunlan teslim almakla, sat11 bedelini teslim alm11 olur. Sat11 bedeli
al1nd1ktan sonra sat1m konusunun teslimi gec.;erlidir. Daha sonra onu geri
verdiginde Zufer (rh a )'in dedigi gibi teslim alma temelden bozulmu1 olur. Fakat
hukum ybnunden, sabit olduktan sonra bozulma olasil1g1 olan, bozulma olas1l1g1
olmayandan daha du1uktUr. Gbrmez misin kole sahibi kendisi ile mukatebe
anlalmas1 yapt1g1 kblesinin verdigi paray1 kanJ1k (zuyOf) bulur da geri verirse,
ozgurlugunu alan kole tekrar kblele1tirilmez. Ayni 1ekilde bir kimse hakk1n1
almad1kc.;a borc.;ludan ayrilmayacag1na yemin etse ve hakk1n1 alsa, sonra da
ald1g1n1n kan11k para oldugunu gbrup geri verse, yeminini bozmu1 olmaz. Daha
once belirttigimiz gibi, sat1c1nin sat1m konusunu haps hakk1 du1t0kten sonra tekrar
geri donmesi du1unulemez. Geri verme nedeniyle teslim almanin bozulmas1 ile de
geri dbnmez.
lki taraf1 gumu1 ortas1 bak1r olan para ile, kurJun para digerlerinden farkl1d1r.
c;:unku bunlarla sat1c1n1n sat11 paras1n1 teslim almad1g1 ac.;1kt1r. Dolay1s1yla teslimi
gec.;erli degildir.
Ba1kasin1n hakk1 oldugu ac.;1ga c.;1k1p da, sahibi taraf1ndan al1nan parada da
durum farkl1d1r. c;:unku ba1kasin1n hakk1 olan 1eyin teslim alinmas1, hak sahibinin
onayina bagl1d1r. Buna dayal1 olan teslim de bu onaya bagl1 demektir. Mutlak
olarak gec.;erli degildir.
Sat1c1, koleyi al1c1dan geri almasa, al1c1 da parada sbylenilenlerden bir kusur
bulmasa, sonra al1c1 koleyi satsa veya hibe edip teslim etse, ya da rehin verip teslim
etse veya kiraya verse, bundan sonra sat1c1 ald1g1 parada yukanda gec.;en ay1plardan
birisini bulsa; al1c1n1n kolede yapt1g1 butUn tasarruflar gec.;erlidir. Sat1c1 onu geri
alamaz. Art1k kole uzerinde her hangi bir hakk1 kalmam1Jt1r.
c;:unku al1c1 mal1 teslim ald1ktan sonra onda tasarrufta bulunmu1tur. Bu
tasarrufu da sat1c1n1n verdigi yetkiye dayanmaktad1r. Satmak ve teslim etmek
sat1c1n1n al1c1ya verdigi bir yetkidir. Gbrmez misin fasid olan sat1m akdinde de,
sat1c1 al1c1n1n tasarrufunu bozamaz. Tasarruf, dogru bir yetkilendirmeye dayan1rsa
bozulmas1 daha da imkans1z olur.
Al1c1 koleyi, sat1c1n1n izni olmadan teslim alsa ve sayd1g1m1z tasarruflardan
birini yapsa, sonra da sat1c1 paran1n bir k1sm1n1 yukanda belirttigimiz nitelikte bulsa,
...

Sat1m Sozle§mesi Kitabt. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _271


al1c1 sat1~ bedelini tam olarak verinceye kadar onun sat1m konusunda yapt1g1
tasarruflann tamam1n1 bozma ve koleyi geri alma yetkisi vard1r.
Cunku al1c1n1n tasarrufu, sat1c1nin verdigi yetkiye dayanmam1~t1r. Mali onun
izni olmadan teslim alm1~t1r. Bu da sat1c1n1n mal1 hapsetme hakk1n1 du~urmez. Sat1~
bedeli olan paran1n, niteledigimiz gibi bozuk oldugu ac;1ga c;1k1nca, sat1c1n1n mal1
haps hakk1 devam ediyor demektir. 0 hak, sat1c1 sat1~ bedelindeki hakk1na ula~arak
hukmen du~medigi gibi, sat1m konusunu teslim etmek suretiyle kendisi de
du~urmu~ degildir. Dolay1s1yla al1cinin yapt1g1 tasarruflardan bozulmas1 mumkun
olanlarin hepsini bozma hakk1 vard1r. Sat1c1 al1c1n1n koleyi teslim ald1g1n1 bilir ve
buna raz1 olup ses c;1karmazsa, bu ona izin vermesi gibidir. Cunku sonuc;ta, onun
teslim almas1na onay (icazet) vermi~tir. Hakk1n1 du~urme bak1m1ndan sonradan
verdigi onay1n etkisi, ba~ta verdigi iznin etkisi gibidir.
Bir kimsenin birisinden bin dirhem alacag1 olsa, borc;lu buna kar~il1k bin
[13/195]
dirhem degerindeki bir koleyi rehin b1raksa ve alacakl1 koleyi teslim alsa sonra da
rehin veren ki~i borcunu odese, fakat rehin koleyi geri almasa, rehin alan ki~i ald1g1
dirhemlerin kan~1k, bak1rl1 veya gumu~ kaplamal1 bak1r, ya da kur~un oldugunu
gorse yahut da, bu paralar ba~ka birisinin hakk1 olup alsa; butUn bu meselelerde
rehin konusundaki hukum, yukarda sat1m konusunda soylediklerimizin aynis1d1r.
Cunku nasil ki satllan mal sat1~ bedeli kar~ll1g1nda sat1c1n1n elinde hapsedilmi~
ise rehin verilen mal da, bore; kar~ll1g1nda hapsedilmi~tir. Sadece ~u ozellikte
farkl1d1rlar: Rehin alan ki~i, teslim ald1g1 paralan (gumu~ ve ba~ka maddelerle)
kan~1k bulup geri verse ve rehin veren alacakl1n1n izni ile rehni teslim alm1~ olsa,
rehin alan1n rehni geri al1p, alacagina kar~il1k elinde tutma hakk1 vard1r. Sat1m
akdinde ise buna hakk1 yoktur. Zufer (rh a), yukandaki tart1~mal1 konuda bu
meseleyi kendisine delil almaktad1r.
Sat1m akdi ile rehin aras1ndaki fark ~udur: Rehin alanin rehni, rehin verene
teslim etmesi her ne kadar gec;erli ise de, onu elinde tutma hakk1n1 du~urmesi
degildir. Gormez misin rehin mal1 igreti veya emanet yoluyla rehin verene teslim
etse geri alabilir. Kan~1k paralan teslim ald1ktan sonra da geri alabilir. Rehin alanin
hakk1n1 du~uren ~ey, hakk1nin tam olarak eline ula~mas1d1r. Sat1m konusunun
aksine o da gerc;ekle~memi~tir. Sat1m akdinde sat1c1nin sat1m konusunu gec;erli bir
bic;imde teslim etmesi, onu elinde tutma hakk1n1 du~urur. Cunku rehin alanin rehin
sozle~mesi ile elde ettigi ~ey, hakk1n1 alabilmesinin bedelidir. Alacag1n1 tam olarak
almad1kc;a bu hakk1 devam eder. Burada onun hakkin1 almad1g1 ac;1ga c;1km1~t1r.
Gormez misin alacakl1 bore; ic;in vade verse rehni elinde tutma hakk1 devam eder.
Sat1m sozle~mesinde ise sat1c1n1n sat1m konusunu elinde tutma hakk1, sat1~ bedelini
isteyebilme yetkisine itibarlad1r. Nitekim sat1~ bedeli ic;in vade verse art1k sat1m
konusunu elinde tutma hakk1 kalmaz. Kan~1k (zuyOf) olan paralan teslim ald1ktan
sonra onlan geri vermedikc;e sat1~ bedelini isteme hakk1 kalmaz. Bundan dolay1,
272, _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut

ald1g1 paralan geri vermeden sat1m konusunu teslim ettiginde, onu elinde tutma
hakk1 du~mu~tlir.
Bir kimse birisinden bin dirheme satin ald1g1 koleyi kendisi ad1na teslim almas1
ic;in birisini vekil etse ve vekil, sat1cin1n izni olmadan ve sat1~ bedelini sat1c1ya
odemeden kbleyi teslim alsa, kale vekilin elinde blse; sat1c1 kblenin degerini vekile
odettirebilir. Vekilden ald1g1 bu para, al1c1 sat1~ bedelini verinceye kadar sat1c1nin
elinde kal1r.
c;:unku sat1m akdi ile, sat1m konusu al1cin1n mulku olmu~tur. Fakat kar~ll1g1
kendisine ula~mad1kc;a sat1c1n1n onu elinde tutma hakk1 vard1r. Vekilin sat1cinin
hakk1 olan bir ~eyi teslim almas1, onu gasbetmesi gibi bir suc;tur. Eger sat1m
konusunu sat1c1n1n elinden ba~ka birisi gasbetse de, mal onun elinde telef olsa,
sat1cinin onun degerini bdettirme hakk1 vard1r. Bu, rehin alan1n izni olmadan rehin
verenin vekilinin rehnedilen mal1 al1p onun telef olmas1na benzer. Bu durumda da
vekil rehin alanin hakk1n1 oder. Fakat al1c1nin bizzat kendisinin teslim al1p da, malin
onun elinde telef olmas1na benzemez. 0, mal1n degerini bdemez. c;:unku al1c1n1n
teslim almas1, kendisinin sat1~ bedelinden sorumlu tutulacag1n1 gbsterir. Dolay1s1yla
mal1n degerini odemesinin geregini gbstermez. c;:unku bir ki~ide, bir tek teslim
almadan dolay1 iki sorumluluk birle~mez. Vekilin teslim almas1 ise kendisinin sat1~
bedelini bdeme sorumlulugunu ald1g1n1 gbstermez. Aksine sat1c1nin hakk1 ic;in
malin degerini bdemesini gerektirir. bte yandan sat1c1nin mal1n degerini vekilden
almas1, kale elinde varsa onu almas1 gibidir. c;:unku malin degeri, kendisi yerine
gec;er. Zaten degeri, o mal1n yerini tuttugu ic;in ona deger denilmi~tir. Al1c1 sat1~
bedelini verince, vekilin verdigi kendisine geri verilir. c;:unku al1c1 ic;in vekil
guvenilirdir. Onun emrini yerine getiren birisidir. Malin degerini bdemesi, sat1cin1n
[13/196]
hakk1ndan dolay1d1r. Onun hakk1 du~tUgu zaman,-vekil bdemeden al1c1 sat1~
bedelini bdediginde oldugu gibi- verdigi kendisine doner. Kblenin degeri olarak
verilen mal, sat1c1n1n yaninda telef olursa, sat1~ bedeli al1c1dan du~er. c;:unku degeri
geri almak, mal1n kendisini geri almak gibidir. Sat1c1 satt1g1 mal1n kendisini geri alsa
da mal yaninda telef olsa akit bozulacak ve sat1~ bedeli du~ecekti. Degerini geri
ald1g1nda da bbyledir. Sonra da vekil, sat1c1ya verdigini al1c1dan al1r. c;:unku o mal1
teslim al1rken, al1c1nin emri ile, onun ic;in i~ yapm1~t1. Odeme konusunda da ona
katil1r. Dolay1s1yla verdigini al1c1dan al1r.

Satin ahnan Al1c1 satin ald1g1 koleyi teslim almadan ozgur kllsa, kolenin degerini bdemesi
mah ahcmm gerekmez. c;:unku onun koleyi bzgur k1lmas1, onu teslim almas1 yerine gec;er. Eger
vekilinin
teslim koleyi teslim alsa da elinde olseydi, degerini bdemeyecekti. bzgur klld1g1nda da
almas1 boyledir.
Kbleyi al1c1n1n izni ile vekil teslim alsa sonra da al1c1 bzgur k1lsa, sat1c1
hakk1nda bu, kblenin al1c1n1n elinde olmesi gibidir. c;:unku koleyi geri almas1
imkans1z duruma gelmi~tir. Bu da, kale al1c1n1n elinde oldugunde sat1cin1n geri
r

Sat1m Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 273

almas1nin imkans1z duruma gelmesi gibidir. Cunku al1cin1n vekile teslim alma ic;in
emir vermesi, al1c1 ic;in muteber degildir. Cunku sat1c1nin mal1 elinde tutma hakk1
oldugu ic;in kendisinin teslim alma yetkisi yoktur. Ayn1 ~ekilde teslim alma ic;in
ba~kas1na emir verme yetkisi de yoktur.

Al1c1, birisine sat1c1n1n elindeki koleyi ozgur kllmas1n1 emretse ve emredilen ki~i
ozgur kllsa, EbO Yusuf (rh a )'un ilk goru~une gore bununla, yukarda belirttigimiz
tUm detaylarda teslim almay1 emretmesi e~ittir.
Cunku sat1m konusu kolenin ozgur k1linmas1, onu teslim alma yerindedir.
Al1c1n1n bunun ic;in ba~ka birisini vekil etmesi de boyledir. Teslim alma konusunda
al1c1 ile vekili e~ittir. Gormez misin al1c1 bizzat kendisi ozgur kilsa, bu onu teslim
almas1 yerinde olacakt1. Bunun ic;in ba~ka birisini vekil ettiginde de boyledir. Teslim
alma konusunda al1c1 ile vekil e~ittir. EbO Yusuf (rh a) daha sonra bu goru~unden
donmu~ ve bu meselede vekilin odeme yukumlulugunun olmad1g1n1 fakat sat1c1nin
sat1~ bedelini al1c1dan alabilecegini soylemi~tir. Bu ayni zamanda Muhammed
(rh a )'in goru~udur ve EbO Hanlfe (rh.a )'den bir rivayettir.
Bu goru~un delili de ~udur: Kole ozgur kllmaya vekil olan ki~i, al1c1 ad1na
konu~an, onun sozunu aktaran birisidir. Dolay1s1yla onun ozgur kllmas1, al1c1nin
kendisinin ozgur k1lmas1 gibidir. Bu da, al1c1 kendisi ozgur k1ld1g1nda oldugu gibi
sat1~ bedelinin alic1 tarafindan odenmesini gerektirir. Kolenin degerini odemeyi
gerektirmez. Cunku al1c1 vekile ozgur kllma kelimesini kullanarak ozgur kllmas1n1
emredince, bununla kole telef edilmi~ olmaz. Bununla da sat1c1nin hakk1 gec;ersiz
olmaz. Kole ancak, vekilin sozu al1c1ya gec;tigi zaman telef edilmi~ olur. Gormez
misin al1c1n1n emri olmadan ozgur kilsa idi, ozgur kllma gec;erli olmayacak ve ozgur
kllan ki~iye de odeme gerekmeyecekti. Vekilin sozu al1c1ya aktarlld1g1 zaman bu,
onun sat1~ bedelini vermesi gerektigini ikrar olur. Dolay1s1yla kolenin degerini
odemeyi gerektirici olmaz. Teslim alma ise, organlarla algllanan bir i~tir. Hukmu,
teslim alan ic;in gerekli kllar. Gormez misin yabanc1 birisi sat1m konusunu al1c1n1n
izni olmadan teslim al1rsa, kole onun sorumluluguna girer. Al1cin1n izni ile teslim
ald1g1nda da boyledir. Cunku sat1c1 hakk1nda al1c1n1n izninin onemi yoktur. Sat1c1
hakk1nda teslim alman1n hukmu, teslim alana ait olunca kolenin degerini onun
odemesi gerekir.
Al1c1 fakir olur da, koleyi teslim almadan ozgur kllarsa, sat1c1nin alacag1na
(13/197]
kar~ll1k koleyi c;al1~t1rma yetkisi yoktur. EbO Yusuf (rh a) bu goru~ten dondu ve
sat1c1nin koleyi, degeri ile sat1~ bedelinden daha az1 kar~1l1g1nda c;al1~t1rabilecegini
soyledi. Bu goru~, Hi~am'in Nevadir'inde yer almaktad1r. EbO Yusuf (rh a.) bu
goru~unde meseleyi, fakir olan rahinin (rehin verenin), rehin verdigi koleyi ozgur
kllmas1na k1yaslad1. Zahiru'r-rivaye'ye gore, rehin meselesi ile buadaki sat1m
meselesi arasindaki fark ~udur: Rehin sozle~mesinde rehin alanin ala :ag1n1 rehnin
Reh in
degerinden alma hakk1 olur. Rehin veren, rehin verdigi koleyi ozgur kllmas1 ile bu
274 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
deger kolenin yan1nda hapsedilmi~ olur. Rehin veren yoksul oldugu ir;in sat1cin1n
ondaki hakk1na ula~mas1 imkans1z duruma gelince, koleyi r;al1~t1rma yetkisi olur.
Sat1c1n1n ise sat1~ bedelini sat1m konusunun degerinden alma hakk1 yoktur. Onun
hakk1, mal1n kendisindeki mi..ilkiyet ve onu elinde tutmas1yd1. Satmakla mi..ilkiyet
elinden r;1kt1. Sadece sat1~ bedelini al1ncaya kadar onu elinde tutma hakk1 kald1.
Al1c1 koleyi ozgi..ir k1linca, akit konusu kalmad1. Sadece onu elde tutma yetkisi, kole
i..izerinde bir hak dogurmaz. Bundan dolay1 onu r;al1~t1ramaz. $u soyleyeceklerimiz
bunu daha da ar;1klayacakt1r: Sat1c1n1n satt1g1 mal1 elinde tutma hakk1 zay1f bir
hakt1r. Bundan dolay1 sat1m konusunu al1c1ya igreti verse bu hak di..i~er. Rehin
alan1n hakk1 ise boyle degildir. Ote yandan al1c1n1n satin ald1g1 koledeki tasarrufu,
sat1cin1n satmakla kendisine verdigi yetkiye dayanir. Sat1c1nin koleyi r;al1~t1rma
hakk1 olursa, sat1c1n1n al1c1ya verdigi tasarruf yetkisi ger;ersiz duruma gelir. Rehin
verenin rehin maldaki tasarrufu ise boyle degildir.
Al1c1 koleyi ozgi..ir kllmaz da iflas edip sat1~ bedelini odeyemeyecek duruma
di..i~erse, sat1c1 sat1m konusunu teslim etmemi~se, sat1~ bedelini al1ncaya kadar mall
elinde tutma hakk1 vard1r. Sat1m konusunu teslim etmi~se onu geri alma hakk1
vard1r. Ancak o maldaki hakk1, al1c1n1n diger alacaklllan ile e~ittir. Hanefllere gore
Belirli bir bu durumda al1c1n1n sat1m akdini bozma hakk1 yoktur. $afil (rh.a.)'ye gore ise, al1c1
malda hak iflas edip sat1~ bedelini odemekten aciz duruma di..i~erse, sat1c1 sat1m akdini
sahibi olan
ki~inin o bozabilir. Satt1g1 mal1 teslim etmi~se akdi bozarak onu almaya herkesten daha r;ok
mah birinin hak sahibidir. Boylece, satt1g1 mal kendisine geri doner. Bu gori..i~i..i, EbQ Hi..ireyre
elinde
bulmas1 (r a )'nin Peygamber (s a.v )'den rivayet ettigi ~u had is gi..ir;lendirmektedir:

. ., :-r-" ~ .~ ~8
-· ~ _nJ
,,.
- . -
i..:....- ~j
u--J
"'
·~!IL -1~l 1.:..-
. .., ~ ...r--- u:-.J
"' -
Wi-
"Herhangi bir kimse if/as eder de, satm a/d1g1 maim kar~1/igm1 odeyemez
duruma du~erse, sat1C1 satt1g1 maim kendisini a/icmm yanmda bulursa, ona en <;ok
hak sahibidir. " 123
iflas Bu gi::iri..i~i..in akll ar;1klamas1 da ~oyledir: Sat1m sozle~mesi, kar~ll1kl1 bedellerin
odenmesi esas1na dayanan (muavaza) bir sozle~medir. Bu sozle~menin herhangi bir
kay1tla kay1ts1z olan1nda sozle~menin taraflan aras1nda e~itlik olmas1 gerekir. Boyle
olunca nas1I ki sat1m konusu olan kole teslim almadan once kar;1p da al1c1n1n onu
teslim alma imkan1 kalmad1g1nda, al1c1nin sozle~meyi bozma hakk1 olursa, al1c1 iflas
ettigi ir;in sat1c1n1n sat1~ bedelini alma imkan1 kalmad1g1nda da onun akdi bozma
hakk1n1n olmas1 gerekir. Ote yandan kar;an koledeki mal olma ozelligi hi..ikmen yok
oldugu gibi, iflas edenin zimmetindeki bore; da hi..ikmen yok olmu~ demektir.
C::i..inki..i o alacag1 alma yolu kapanm1~t1r. Sat1m konusu ile sat1~ bedeli aras1nda,
sat1~ bedelinin zimmette bore; olabilmesi, sat1m konusunun ise pe~in verilen mal

123
Bkz. Buharf, lstikraz 13; Muslim, Musakat 22; Ebo DavOd, BuyO' 74; Tirmiz1, BuyO' 36; Nesaf, BuyO '
95; lbn Mace, Ahkam 26.
Satim Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 27S
olmas1 d1~1nda fark yoktur. Nasil ki satilan mall teslim almanin imkans1zl1g1, sat1~
bedelini vermeme hakk1 doguruyorsa, bore; olan sat1m konusunu vermenin
imkans1zl1g1 da sat1m konusunu elde tutma hakk1 dogurur. Gormez misin selem
konusu olan bore;, piyasadan tl.imuyle c;ekilmekle, teslim alma imkani kalmayinca
selem sahibinin selem sozle~mesini bozma hakk1 olur. Sat1~ bedelini odeme imkani
kalmad1g1nda da boyledir. Sat1~ bedeli ile selem konusu aras1ndaki fark sadece
sat1~ bedelinin kendisi ile sozle~me yapllan mal (ma'kOdun bih, semen), selem
konusunun ise sozle~me konusu olu~udur. Fakat akit konusunu alma imkans1z
oldugunda sozle~meyi bozma hakk1 oldugu gibi, kendisi ile sozle~me yap1lan mal1
alma imkans1z oldugunda da sozle~meyi bozma hakk1 olur. Gormez misin kendisi
ile mukatebe sozle~mesi yapilan kale, kitabet bedelini odemekten aciz kal1rsa
sahibinin mukatebe 124 akdini bozma yetkisi vard1r. Kitabet bedeli de sat1~ bedeli [13/198]
gibi kendisi ile sozle~me yap1lan mal (ma'kudun bih) d1r. Bu sbylenenlere ~u
delildir: Teslim almadan once sat1~ bedelinin telef olmas1, sat1m konusunun telef
olmas1 durumunda oldugu gibi, sbzle~menin bozulmasin1 gerektirir. Ayni ~ekilde
bir kimse alt1n ve gumu~ olmayan para (fels) ile bir ~ey satin alsa ve bu para, sat1c1
taraf1ndan teslim al1nmadan kullan1mdan kalksa sozle~me bozulur. Cunku sat1~
bedeli kullan1mdaki bir parad1r. Bu para kullan1mdan kalk1nca sat1~ bedeli telef Akitte
belirlenen
olmu~ demektir. Sat1m konusu gibi, yok olmas1 ile sozle~menin bozuldugu ~eyi para nm
teslim almak imkans1zla~1nca, s6zle~me sahibi ic;in s6zle~meyi bozma hakk1 dogar. kullanimdan
kalkmas1
Bu konuda biz Hanef11erin delilimiz de ~u ayettir:

~~~Ji ~fo ~? )~ ~t5 ~)j,.


"Eger (borc;lu) dar/1k ic;inde ise, e/i geni~leyinceye kadar ona muh/et vermek
(gerekir.)" (el-Bakara 2/280)
Al1c1 iflas edip de sat1~ bedelini veremeyecek duruma gelirse ona sure vermek Ahcmm satin
dinl bir gbrevdir. Sat1c1 vade verirse vade dolmadan akdi bozma yetkisi yoktur. ald1g1 mah
teslim almadan
Oyle olunca al1c1ya Allahu Teala tarafindan sure verildiginde, sat1c1nin akdi iflas etmesi
bozmaya hie; yetkisi olmaz. Kar~1 goru~ sahiplerinin delil ald1klan hadisi Cassas
Peygamber (s.a.v.)'den ~oyle rivayet etmi~tir:

~ H1
..;L,;-~. •' JL. ... ~ ~l:... ~..i..:s.
- f-.:.r.. . ~.ff'
- .
'1!. ·
l..f"J
i>--Yu--
. Wl
I.!.. ·
i..rJ -

"If/as eden bir kimsede alacag1 olan birisi, malm1 onun yam[Jda bulursa, o
malmda diger alacak!J/an arasmdad1r." Bir rivayet de, ~ ~L,; j ~ _;.;..i ~ "O malda
diger alacaklllarla e~ittir" 125 ~eklindedir.

124
Kblenin efendisiyle belli bir paray1 ,a1i~1p kazan1p getirince bzgur olacag1na dair anla~maya
mukatebe akdi, akitte sbzu edilen meblaga kitabet bedeli denir.
125
Bkz. EbO DavOd, BuyO' 74; lbn Mace, Ahkam 26.
276_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit

Diger rivayet ~byle yorumlanabilir: Eger al1c1 satin ald1g1 mal1, sat1c1nin izni
olmadan veya sat1c1 ic_;in ko~ul muhayyerligi varken teslim al1r da iflas ederse, sat1c1
o malda herkesten daha c_;ok hak sahibidir. Biz de zaten bbyle bir durumda
hukmun bbyle oldugunu sbyluyoruz. Sat1c1nin mal1n1 geri alma hakk1 vard1r.
Biz Hanefllerin gbru~unun akll delili de ~udur: Sat1c1 ic_;in akit geregi bir ko~ul
yoksa, al1c1 borcunu bdeyecek derecede varl1kl1 oldugundaki gibi, sbzle~meyi
bozma hakk1 yoktur. Bunun anlam1 ~udur. Akdin geregi sat1lan mala sahip
olmakt1r. Akit, mal satin alan ki~inin ona sahip olup eline alma hakkin1 gerektirir.
Akitle sahip olunan, zimmette bore_; olur. Borcun devam1 konunun devam1 iledir.
Zimmet, iflastan once borc_;lanmaya uygun bir konu oldugu gibi, iflastan sonra da
uygundur. Sat1c1 ic_;in sat1~ bedelini alma hakk1, akdin hukmuyle degil satt1g1 malin
sahibi olmas1 nedeniyledir. Gbrmez misin, al1c1y1 ibra etmekle veya sat1~ bedelini
ba~ka bir ~eyle degi~tirmekle bu hak du~er. Sat1~ bedelini almak sat1m akdi ile hak
edilince, pe~in veya vadeli olan sat1m konusunda oldugu gibi, degi~tirmekle
du~mez. Bundan anl1yoruz ki, sat1c1n1n sat1~ bedelini alma hakk1, akdin geregi
olarak degil satt1g1 mala sahip olu~unun hukmu iledir. Teslim almanin imkans1z
duruma gelmesi ile sbzle~menin ko~ulu degi~mez. Buna delil ~udur: Sbzle~menin
gec_;erliligi ic_;in sbzle~me s1ras1nda al1c1n1n sat1~ bedelini vermeye gucunun yeter
olmas1 ko~ul degildir. Eger sat1~ bedelinin teslimi sbzle~me ile sabit olan bir hak
olsayd1, akdin gec_;erliligi ic_;in sat1c1nin sat1m konusunu teslime gucunun olmas1
ko~ul oldugu gibi, al1cinin da sat1~ bedelini bdemeye gucunun yetmesinin ko~ul
olmas1 gerekirdi. ~Onku sat1m konusu hemen teslim edilecek bir mal oldugunda,
akdin caiz olmas1 ic_;in sat1c1n1n onu teslime gucunun yetmesi gerekir. Selem
akdinde oldugu gibi, sat1m konusu bore_; olursa vadenin bitiminde teslime gucunun
yetmesi gerekir.
Allc1n1n mulkunde bulunma<>a da gumu~ para kar~ll1g1nda pe~in olarak mal
satin almak caiz olunca anl1yoruz ki, <>at1~ bedelinin tesliminin gerekliligi
<>bzle~menin hukmunden degildir. Bu incelikle meseleye delil getirilebilir. Sat1~
bedelini teslime iflas nedeniyle guc_; yetirememek, ona akit s1ras1nda guc_;
yetirememekten daha guc_;lu degildir. lflas eden birisinin, sat1c1 onun muflis (iflas
etmi~) oldugunu bildigi durumda bir ~ey satin almas1 caizdir ve baglay1c1d1r.
Dolay1s1yla sonradan meydana gelen iflasla, akdin baglay1ci11g1nin kalkmamas1 daha
da bnceliklidir. Sat1m konusu ybnunden ise hukum bbyle degildir. ~unku kble
kac_;ak oldugu ic_;in, sat1c1 teslim edemeyeceginden dolay1, allc1 raz1 olsa bile, daha
ba~lang1c_;ta bu sat1~ caiz degildir. Mali teslime sonradan aciz kal1nmas1 durumunda
da bbyledir. Al1c1nin bu sbzle~meyi bozma hakk1 vard1r.
Eger "bu nasll olur? Siz sbzle~mede ilk teslimin al1c1 taraf1ndan yap1lmasin1
[13/199] gerekli gbruyorsunuz. Eger sat1~ bedelinin teslimi sbzle~me geregi hak edilmi~
olmazsa, sat1~ bedeli bdeninceye kadar sat1m konusunu teslim alma hakk1
.

Satim Sozle§mesi Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _277


gecikmezdi" denilirse, cevab1m1z ~u olur: Once al1c1nin sat1~ bedelini teslim
etmesinin gerekliligi, sozle~menin taraflan ars1nda e~itligi gerc;ekle~tirmek ic;indir.
<;:unku bu, akdin geregidir. Daha once de belirttigimiz uzere akit temlik akdidir 126 .
Temlik akdi, sozle~menin taraflan aras1nda mulkte e~itligin olmasin1 gerektirir. Her
biri ic;in mulk, sozle~me ile meydana gelir. Ancak maldaki mulkiyet, paradakinden
daha guc;ludur. Bundan dolay1 sat1c1nin paradaki mulkiyetinin guc;lenmesi ic;in,
once al1c1n1n sat1~ bedelini teslim etmesi gerekir. Bu da akdin geregi degildir,
mulkun hukmundendir. Eger biz sat1~ bedelinin tesliminin, sozle~me hukmu ile
sabit oldugunu soylersek bu da e~itligi gerektirir. Fakat bu, sat1c1nin sat1m
konusunu kendi istegi ile teslim etmesi ile ortadan kalkm1~t1r. Sat1~ bedelinin vadeli
olmas1 durumunda oldugu gibi bundan sonra sat1cin1n, al1cinin iflas1 nedeniyle sat1~
bedelini almas1 imkans1zla~sa bile, sozle~meyi bozma hakk1 olmaz. Sat1~ bedelinin
gumu~ d1~indaki paralardan birisi (fels) olup da, o paran1n revac;tan kalkmas1 boyle
degildir. <;:unku burada sozle~menin geregi degi~mi~tir. Sozle~menin geregi once,
o zaman para olan felsdeki mulkiyetti. Bunlar kullan1mdan kalk1nca sat1c1n1n
al1c1dan alacag1, para olan fels diye bir ~ey kalmad1. Al1c1n1n iflas1ndan sonra ise,
sat1~ bedeli sat1c1n1n al1c1daki alacag1 olarak kalmaya devam eder. Kole ile yapilan
mukatebe sozle~mesi de buna benzemez. <;:unku burada yaz1~ilan kolenin aczi,
sozle~me geregi degildir. Sozle~menin geregi, sahibinin vade dolunca mukatebe
bedeline sahip olmas1d1r. Buna da ancak teslim almayla malik olur. <;:unku
mukateb, onun kolesidir. Sahibi de kolesinin zimmetine bore; gec;iremez. Bundan
dolay1 birisi kitabet bedeli ic;in, sahibine kar~1 koleye kefil olsa bu kefillik gec;erli
olmaz. Mukateb kole kendisi, kitabet bedelini odemekten aciz oldugunu
soyleyebilir. Kitabet bedeli, mukateb kolenin gerc;ek anlamda borcu olmay1nca, biz
mevla ic;in mulkiyetin teslim almayla sabit oldugunu soyledik. Mukateb kole
kitabet bedelini odemekten aciz olunca, akdin geregi olarak yuklendigi bore;
degi~mi~tir. Bundan dolay1 mukatebe sozle~mesini bozabilir. Burada ise, al1c1nin
iflas1 ile sat1cin1n sat1~ bedelindeki mulkiyeti degi~mez. <;:unku o, al1c1nin
zimmetinde bore; olarak sat1c1nin mulkudur. Biz muflisin (iflas etmi~ ki~inin)
zimmetindeki borcun yak say1lacag1n1 kabul etmiyoruz. <;:unku borc;lu borcu ikrar
ettigi zaman, ister muflis olsun ister varl1kl1, o bore; hem gerc;ekten hem de
hukmen var demektir. Bundan dolay1 Ebu Hanlfe (rh a J alacakl1nin alacag1nin
zekat1n1 vermesi gerektigini soylemi~tir. Bunun anlam1, zekat1 alacag1 teslim ald1g1 zekat
zaman vermesidir. lflasla sozle~menin geregi degi~medigine gore, al1c1nin iflas1
nedeniyle sat1c1 sozle~meyi bozamaz.
Allahu Teala daha iyi bilir.

126
Bir ~eyi ba~kas1nin mOlkO kilma akdine temlik akdi denir.
KARMA iNDEKS

A H
araz, 136 had, 138
ata, 37 havale, 25
hul', 166, 208
hurmet-i musahara, 87, 226
B
baras, 155 I
icap, 130
c ikale, 23, 45, 61, 168
inan ~irketi, 126
cuzzam, 155 istibra, 136
i~rak, 9

D
K
daglama, 155
katarak, 160
kavut, 144
E kitabet, 139, 168
kurr, 3
er~. 134

M
F I mihrecan, 39
fasid, 1 muavada akdi, 99
mufavada ~irketi, 127
muhannes, 150
G I murabaha, 110, 134
musarrat, 55
guat1r, 155 mudebber, 4, 118
mukatebe, 189
mukatep, 4, 275
G musaveme, 117
mutekavvim, 3
muzaraa, 20
garar, 15
280 Kitabu'l-Mebsiit
tahliye, 13
N tasriye, 55
temlik akdi, 277
nevruz, 39 tevliye, 9, 117

R u
ritl, 38 ukr, 35, 83, 133, 205
ric'i, 65, 87

0
s I ummu veled, 4
sa', 55
sadef, 156
sakek hastal1g1, 156 v 11
sarf, 39
selem akdi, 95 vad1a, 117
sigil, 152 vela, 141
sittOka, 269 vela hakk1, 18

y
~edak, 156 yed-i em1n, 26

T z
tabi1n, 5 zimm1, 184

You might also like