Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 84

KRONİK İNFLAMATUVAR

BARSAK HASTALIKLARININ
TEDAVİSİNDE KULLANILAN
İLAÇLAR

Dr. Nuri İhsan KALYONCU 2021


Dersin amacı:
▪ Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi kronik inflamatuvar
barsak hastalıklarının (İBH) tedavisinde kullanılan ilaçların
öğrenilmesi
Öğrenim hedefleri:
▪ İBH tedavisinde kullanılan ilaçları sıralar
▪ İBH tedavisinde kullanılan ilaçların etki mekanizmalarını açıklar
▪ İBH tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkilerini sayar
▪ İBH tedavisinde kullanılan ilaçların farmakokinetik özelliklerini,
etkileşimlerini, diğer endikasyonlarını ve kontrendikasyonlarını
sıralar
▪ Crohn ve ülseratif kolitte ilaç seçimi yapar
Dersin içeriği
◼ Hastalıkların klinik ve patolojik özellikleri
◼ Etyolojisi
◼ Fizyopatolojisi
◼ Tedavide kullanılan İlaçlar
İnflamatuvar Barsak Hastalıkları (İBH)

◼ Bu grupta yer alan iki önemli hastalık


Ülseratif kolit (ÜK) ve Crohn hastalığı (CH)

◼ Ülseratif kolitte, inflamasyon Gİ kanal


mukozasındadır ve hastalık kolon ve rektuma
sınırlıdır
◼ Crohn hastalığında, inflamasyon transmuraldır
ve Gİ kanalının herhangi bir yerini tutabilir
(özofagustan anüse kadar)
◼ ÜK primer sklerozan kolanjit, otoimmün
karaciğer hastalığı, üveit, seronegatif
spondiloartrit ve cilt bozuklukları kolon dışı
kolonik belirtiler ile birlikte olabilir

◼ Hastaların çoğu akut alevlenmeler arasında


remisyon dönemleri yaşar, ancak ağır
hastalığı olan kişilerde uzun süreli hastalık
dönemi olabilir
◼ CH bağırsağın herhangi bir bölümünü
tutabilir. Tutulumu segmental ve transmural
granülömatöz bir durumdur
◼ En sık terminal ileum ve kolonda bulunur,
rektum sıklıkla korunur.
◼ Hastalık barsakta tutulduğu yere bağlı olarak
çeşitli semptomlar üretir. Kolonik tutulumun
klinik bulguları ishal (kanlı veya kansız), karın
ağrısı ve kilo kaybıdır. Halsizlik, ateş ve
iştahsızlık da yaygındır.
◼ Bağırsağın daha proksimal kısımlarının
tutulumunda ishal olmayabilir
◼ Fistül oluşumu, ince bağırsak darlıkları, apse,
fissür, inflamasyon ve granülom oluşumu gibi
perianal hastalıklar yaygındır.
◼ Ekstraintestinal belirtiler arasında aftöz ağız
ülserleri, piyoderma gangrenozum, eritema
nodozum ve seronegatif spondiloartrit
bulunur.
Etyoloji
◼ İBH, etyolojisinde genetik,
luminal mikrobial
antijenler, çevresel
tetikleyiciler ve konakçı
immün cevabı gibi faktörlerin
rol oynadığı kronik, idiopatik ve
inflamatuvar bir hastalık
grubudur.
İBH ile ilişkili 160’ın üzerinde İmmün yanıttaki anormalikler
farklı alel gen • Th1 ve Th17 yanıtları CH’da artmış
• Stokin üretimi (IL-10) ve • Th2 ve Th17 yanıtları ÜK’te artmış
stokin reseptör ekspresyonu • Düzenleyici T hücreleri azalmış
• Bakteri hücre duvarı • Komensal bakteriye doğuştan
bileşenlerini doğuştan tanıma azalmış immünite
(NOD2/CARD15) • İnflamatuvar bakteri ürünlerine
• Antikor reseptör sinyal yetersiz yanıt
(trozin reseptör kinaz HCK)
• Adaptif immünite (HLA)
• Çoklu ilaç direnci süreçleri
• Epitelyal bariyerin bütünlüğü

İnflamatuvar
Barsak
Hastalıkları (İBH)
Diğer faktörler
Çevresel faktörler • Sembiyotik bakteri türlerinde
• ‘Hijyen teorisi’ (erken yaşlarda azalma
mikroplarla az temas)
• Fibrozis
• Yüksek ekonomik statü
• Anjiogenezis
• Sigara içime (CH)
• Diyet (yüksek hayvansal protein
tüketimi)
• İlaç kullanımı (NSAİİ’lar,
antibiyotikler)
Fizyopatoloji

İBH, intestinal epitelin bariyer fonksiyonunun


bozulması ve mukozal immün sistemdeki
defektlere bağlı olarak oluşan anormal bir yanıt
sonucunda gelişir.

Mukozayı bozan kolon bakterileri, konakçı


bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonuna yol açar.
◼ Doğal bağışıklığa dahil olan T lenfositler,
nötrofil lökositler, makrofajlar ve
dendritik hücreler inflamasyona katkıda
bulunur.

◼ Bu hücreler, tümör nekroz faktörü-alfa


(TNF-) ve çeşitli proinflamatuar
interlökinler ve kemokinler salgılar.
◼ Anormal immün yanıt ayrıca aşırı sayıda
adaptif bağışıklık hücresini içerir.

◼ Crohn hastalığında bunlar helper T1


(Th1) lenfositler iken, ülseratif kolitte
helper T2 (Th2) lenfositleridir ve farklı
sitokinlerin salınımına yol açar. Helper
T17 (Th17) lenfositleri, her iki
hastalığın patogenezinde rol oynar.
◼ Düzenleyici T lenfositlerin İBH’da
muhtemelen rolü yoktur.
◼ Sigara içmek, Crohn hastalığına
yakalanma riskini ve alevlenmelerin
sıklığını artırır, ancak ülseratif kolit
gelişme riskini biraz azaltır.
◼ İnflamatuvar barsak hastalığı, uzun
yıllar boyunca nüks ve remisyon
dönemlerine girebilir.
◼ Her iki İBH tipinin tedavisinde hedef;
remisyonu indüklemek ve
sürdürmek olarak planlanlanır, ancak
tamamen iyileşmez.
Tedavi hedefleri
◼ Akut atakların kontrolü
◼ Remisyonun sürdürülmesi
◼ Kortikosteroidlere ihtiyacın azaltılması
◼ Fistül gibi spesifik komplikasyonların tedavisi
◼ Kanser riskinin azaltılması
İnflamatuvar Barsak Hastalıkları
Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
◼ 5-Aminosalisilatlar
(sülfasalazin, mesalamin, balsalazid, olsalazin)
◼ Glukokortikoidler
(Budesonid, prednizon, hidrokortizon)
◼ İmmünosupresif ilaçlar
(metotreksat, siklosporin, azatiopurin, 6-merkaptopurin)
◼ Biyolojik ajanlar
(İnfliximab, Adalimumab, Certolizumab, Golimumab, Vedozuliumab,Natalizumab)

◼ Antibiyotikler
(metranidazol, siprofloksasin klaritromisin)
◼ Destek tedavisi için diğer kullanılan ilaçlar
(probiyotikler …)
İlaçlar bu amaçlardan biri veya
diğerleri için daha spesifik olabilir.
Örneğin; steroidler orta ve ağır seyreden akut
ataklar için seçilirken, remisyonun
sürdürülmesi için uygun değildirler.
Azotiopurin ve siklosporin gibi immunosüpresif
ilaçlar birkaç hafta kullanıldığında etkileri ortaya
çıkmakta ve remisyonun sürdürülmesi için
tercih edilirler. Akut ataklarda etkileri sınırlıdır.
Tedavi seçenekleri:
◼ Uzun yıllardan beri İBH’da temel tedavi olarak
sülfasalazin ve glukokortikoidler
kullanılmaktadır.
◼ Son yıllarda diğer immun/inflamatuvar
durumlarda kullanılan azatiopurin,
6-merkaptopürin, metotreksat ve
siklosporin İBH’nın tedavisinde
kullanılmaktadır.
◼ Biyoteknolojinin gelişmesi ile spesifik
hedefe yönelik ilaçlar geliştirilmiştir.
◼ İnfliximab gibi TNF-alfa reseptör
antikorları
◼ Vedozuliumab gibi İntegrin
antikorları bu bağlamda klinik
kullanıma girmiştir.
5-Aminosalisilat preparatları
(5-ASA, Mesalamin)

◼ Sülfasalazin (Salozopyrin)
◼ Olsalazin
◼ Balsalazid
◼ Mesalamin preparatları
(Salofalk, Asacol, Pentasa)
4-aminobenzoyl-β-alanine
SÜLFASALAZİN
◼ Sülfasalazin (Salisil-azo-sülfapiridin);
5-aminosalisilik asitin (5-ASA) bir azo(N=N)
bağıyla sülfapiridine bağlanması ile oluşan bir
bileşiktir.
SÜLFASALAZİN

◼ Sülfasalazinin ileumdan emilimi


düşüktür.
◼ Kolonda, azo bağı kolon bakterileri
tarafından kırılır. 5-ASA ve sülfapiridin
kolonda serbestleşir.
◼ 5-ASA, lokal antiinflamatuar etki
gösterir.
SÜLFASALAZİN

◼ 5-ASA hem COX hem de LOX'u inhibe


eder, ancak azalmış PG ve LT üretimi
terapötik etkide küçük bir rol oynar.
◼ Sitokinler, TNF ve nükleer
transkripsiyon faktörü (NFKB)
inhibisyonu 5-ASA etkinliğinde daha
önemlidir.
SÜLFASALAZİN

◼ Ayrıca, inflamatuar hücrelerin bağırsak


duvarına göçünü engeller ve mukozal
sekresyonu azaltır, bu sadece ÜK'de
semptomatik rahatlama sağlar (çünkü
sülfasalazin kolonda 5-ASA salgılar).
◼ Antioksidan etki yaparlar
SÜLFASALAZİN

◼ Hastalığın aktif evresinde verilen


sülfasalazin dışkı sayısını, karın
kramplarını ve ateşi azaltır, ancak
kortikosteroidlerden daha az etkilidir.
◼ Tek başına sadece hafif ila orta
şiddette alevlenmeler için uygundur.
SÜLFASALAZİN

◼ Akut alevlenmeleri tedavi etmek için;


Sülfasalazin ve diğer 5-ASA bileşikleri,
kolona sınırlı CH'de kullanılmış olsa da,
klinik çalışmaların son metaanalizi ve
gözlemsel çalışmalar, 5-ASA ilaçlarının
ne aktif CH'de remisyon indüklemeye ne
de bunu sürdürmeye yardımcı olmadığı
sonucuna varmıştır.
SÜLFASALAZİN

◼ Bugün mevcut tedavi kılavuzları, CH'de 5-ASA


bileşiklerinin kullanımını önermemektedir.
◼ ÜK'de sulfasalazin'in faydalı etkisi açıkça
herhangi bir antibakteriyel etkiye bağlı
değildir (bağırsak florası büyük ölçüde
etkilenmeden kalır).
◼ Sülfapiridin kısmı, sadece 5-ASA'yı kolona
taşımaya yardım eder.
SÜLFASALAZİN

◼ Sülfapiridin, sülfasalazinin istenmeyen


etkilerinin çoğundan sorumludur.
◼ İnflamatuvar artritteki rolünün aksine
sülfapiridinin IBH'de terapötik değeri yoktur.
İstenmeyen etkiler
Yan etkiler, sülfasalazin ile tedavi edilen kişilerin
% 45'in de, ancak mesalamin alanların sadece
% 15'in de görülür.
■ Mide bulantısı, kusma, ishal, karın ağrısı.
■ Baş ağrısı.
■ Döküntüler.
■ Kan diskrazileri, özellikle agranülositoz ve
trombositopeni.
■ Sülfasalazin ile öksürük, uykusuzluk, ateş ve
geçici oligospermi ve erkek kısırlığı görülebilir.
■ Folat eksikliği
SÜLFASALAZİN

◼ Diğer 5-ASA bileşikleri daha az yan etki


yapar. Sülfasalazin artık nadiren
kullanılmaktadır.
◼ Sülfasalazin, ayrıca romatoid artritte
hastalık modifiye edici bir ilaç olarak
kullanılmaktadır. Absorbe edilen
sülfapiridin kısmı terapötik etkiden
sorumludur
◼ Tedavide 5-ASA preparatları genellikle
hastalığın lokalizasyonuna göre uygulanırlar.
◼ Distal kolonik hastalığı (splenik fleksuranın
altında kalan kolon kısmı) olanlarda
suppozituvar ve enema şekli daha uygundur.
◼ Proksimal kolonik hastalığı olanlarda ince
bağırsaklarda emilimleri önlenen 5-ASA oral
preparatları (sülfasalazin, olsalazin, balsalazid)
kullanılabilir.
Sülfasalazinin kullanımı

◼ Tedavide sülfosalazin 4-6 g/gün dozlarında


kullanıldığında hastaların %64-80’ninde
remisyon sağlanır.
◼ İlacın dozu arttıkça yan etkilerde artar.
◼ Doza bağlı bu yan etkileri azaltmak
amacıyla sülfapridinsiz aminosalisilatlar
(mesalamine) geliştirilmiştir.
◼ Sulfasalazin ve metabolitleri
plasentadan geçer fakat
teratojenik değildir.
OLSALAZİN
◼ Olsalazin, azo bağı ile birleştirilen iki 5-ASA
molekülüdür. İnce barsaktan emilmez ve azo
bağının kolonik flora tarafından
parçalanmasından sonra 5-ASA barsak
lümenine salınır.
◼ Olsalazin yan etkileri (%10-20)
◼ Diyareye yol açar (barsaktan klor ve sıvı
sekresyonunu artırır).
◼ Nefrotoksik etki nadirdir fakat ağır seyreder.
BALSALAZİD

◼ Balsalazid, 5-ASA'nın bir azo bağı ile bir


taşıyıcı moleküle (4-amino-benzoil-beta-
alanin) bağlandığı bir ön ilaçtır,
Mesalamine

◼ Mesalamin (mesalazin) hem mesalazin hem de


mesalamin 5-ASA'ya verilen jenerik isimlerdir.
◼ Mesalamin’in yavaş salıveren ve pH’ya
duyarlı şekilleri yapılmıştır.
◼ Sadece oral yolla kullanılırlar.
◼ Mesalamine bağlı yan etkiler daha
azdır(%15)
◼ Başağrısı, dispepsi ve deri döküntüleri
◼ Sülfasalazin (Salozopyrin) kalın barsağı
tutmuş olan Crohn hastalarında,

◼ Mesalamine ince barsağı tutan Crohn


hastalığında yararlıdır.
İnflamatuvar Barsak Hastalıkları
Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
◼ 5-Aminosalisilatlar
(sülfasalazin, mesalamin, balsalazid, olsalazin)
◼ Glukokortikoidler
(Budesonid, prednizon, hidrokortizon)
◼ İmmünosupresif ilaçlar
(metotreksat, siklosporin, azatiopurin, 6-merkaptopurin)
◼ Biyolojik ajanlar
(İnfliximab, Adalimumab, Certolizumab, Golimumab, Vedozuliumab,Natalizumab)

◼ Antibiyotikler
(metranidazol, siprofloksasin klaritromisin)
◼ Destek tedavisi için diğer kullanılan ilaçlar
(probiyotikler …)
Kortikosteroidler
(Glukokortikoidler)

◼ Budesonid
◼ Hidrokortizon
◼ Prednizolon
◼ Kortikosteroidler aktif İBH'de remisyon sağlamak
için çok etkilidir; ancak kullanılan yüksek dozlarda
önemli istenmeyen etkileri vardır.
◼ Rektal mukozada topikal olarak kullanılan
budesonid, prednizolon veya hidrokortizona
göre daha az emilir ve daha az sistemik yan etkiye
sahiptir.
◼ Sıvı veya köpük kortikosteroid lavmanlar veya fitiller,
lokalize rektal hastalık için faydalıdır, ancak daha
şiddetli veya yaygın hastalık için oral veya parenteral
uygulama gereklidir.
◼ Crohn hastalığı ve Ülseratif kolit’in akut
ataklarında kullanılan birinci sıra ilaçlardır.

◼ Oral veya parenteral yolla kullanılabilirler.

◼ Ülseratif kolit’te %90, Crohn’da %60-90


oranında remisyon sağladıkları gösterilmiştir.

◼ Ciddi yan tesirleri nedeniyle endikasyon iyi


konulmalı ve son derece dikkatli
kullanılmalıdırlar
◼ Orta ve ağır olgularda kullanılır
◼ Glukokortikoidlere hastaların yanıtı üç şekilde
olur;
1. Tedaviye yanıt verenler
2. Steroide bağımlı
3. Tedaviye yanıt vermeyenler
◼ Yanıt veren hastalar 1-2 haftada klinik
iyileşme görülür ve glukokortikoid ilaç
azaltılarak kesilir
◼ Bağımlı hastalar tedaviye yanıt verir ancak
ilacın dozu azaltıldığında relaps gelişir
◼ Yanıtsız hastalar glukokortikoidlerin yüksek
dozlarına yanıt vermezler
◼ Prednizolon oral 40-60 mg/gün,
◼ ağır vakalarda metilprednizolon veya
hidrokortizon intravenöz uygulanır,
◼ Rektum ve sol kolona sınırlı hastalarda
glukokortikoid enema şeklinde (100mg/60 ml)
uygulanabilir
◼ Budesonid ilioçekal Crohn hastalığında enterik
salıveren preparatları kullanılır. Sistemik yan
etkileri prednizondan daha azdır

◼ Glukokortikoidlere yanıt alınamayan


hastalarda immünosüpsesif ajanlar veya
anti-TNF tedavisi uygulanır
◼ Oral steroidler, günler ila haftalar içinde hafif ila orta şiddette
İBH semptomlarını iyileştirir ve 5-ASA ajanları ile düzelmeyen
hastalarda kullanılır.
◼ Prednizon, 40 mg / gün, kabul edilebilir bir
başlangıç ​dozudur; eşdeğer parenteral uygulama, şiddetli
hastalıklar veya oral ilaçları tolere edemeyen hastalar için
ayrılmalıdır.
◼ Düşük idame dozunda uzun süreli kortikosteroid tedavisi
genellikle gereklidir.
◼ Terminal ileitise sekonder ince bağırsak tıkanıklığı olan hastalar,
steroidlerle erken tedaviye yanıt verebilir ve böylece cerrahi
müdahale ihtiyacını azaltabilir
İnflamatuvar Barsak Hastalıkları
Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
◼ 5-Aminosalisilatlar
(sülfasalazin, mesalamin, balsalazid, olsalazin)
◼ Glukokortikoidler
(Budesonid, prednizon, hidrokortizon)
◼ İmmünosupresif ilaçlar
(metotreksat, siklosporin, azatiopurin, 6-merkaptopurin)
◼ Biyolojik ajanlar
(İnfliximab, Adalimumab, Certolizumab, Golimumab, Vedozuliumab,Natalizumab)

◼ Antibiyotikler
(metranidazol, siprofloksasin klaritromisin)
◼ Destek tedavisi için diğer kullanılan ilaçlar
(probiyotikler …)
İmmunosüpresif Ajanlar
◼ Tiopurin türevleri
(azotiopurin, 6-merkaptopurin)
◼ Metotreksat
◼ Siklosporin
◼ Azatiyoprin ve daha az sıklıkla 6-merkaptopürin,
aktif İBH'de kortikosteroid dozlarının azaltılmasına
olanak tanıyan bir 'kortikosteroid koruyucu' etkiye
sahiptir.
◼ Yaklaşık 6-12 hafta boyunca maksimum etkililik elde
edilemez.
◼ Bulantı, kusma, kızarıklık ve aşırı duyarlılık sendromu,
tedavinin ilk 6 haftasında insanların yaklaşık %
10'unu etkiler.
◼ Pankreatit ve karaciğer toksisitesi nadir fakat ciddi
komplikasyonlardır.
◼ Crohn hastalığı olan hastalar, azatioprin veya aktif
metaboliti 6-merkaptopürin (6-MP) ile idame
tedavisinden yararlanabilir.
◼ Bu immünomodülatör ilaçlar, lenfositik proliferasyonu
ve ardından inflamatuar kaskadların aktivasyonunu
inhibe eder.
◼ Çoğu durumda etki başlangıcı 3 ila 5 aydır.
◼ 6-MP, diğer ilaçlara dirençli hastalığı olan hastalar için
ayrılmıştır.
◼ Olumsuz etkiler arasında pankreatit, lökopeni, hepatit
ve lenfoma bulunur.
Metotreksat, Crohn hastalığında faydalıdır.
Metotreksat, 6-MP'ye dirençli Crohn hastalığı
için veya Crohn hastalığı ile ilişkili artrit gösteren
hastalarda kullanılan immünosupresandır.
◼ Metotreksatın yan etkileri arasında lökopeni,
anemi, trombositopeni, hepatobiliyer
komplikasyonlar, perikardit ve tromboz
bulunur.
◼ Deri altına veya kas içine verilir ve azatioprin
başarısız olduğunda kullanılır.
Siklosporin, ülseratif kolitin kortikosteroide
dirençli akut alevlenmesinde remisyon
sağlayabilir, ancak uzun vadeli etkinliği yoktur.

Bu ilaçlarla ilgili daha fazla ayrıntı ilaçların


anlatıldığı ana ders notlarından öğrenilebilir
◼ İmmünsüpressif ilaçlar başlangıç olarak
sadece cerrahi şansı olmayan Crohn
hastalarında kullanılırlar
◼ Efektif olarak her iki hasta grubunda da
remisyonu devam ettirirler.
◼ Crohn’daki fistüllerin tedavisinde de
etkilidirler
İnflamatuvar Barsak Hastalıkları
Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
◼ 5-Aminosalisilatlar
(sülfasalazin, mesalamin, balsalazid, olsalazin)
◼ Glukokortikoidler
(Budesonid, prednizon, hidrokortizon)
◼ İmmünosupresif ilaçlar
(metotreksat, siklosporin, azatiopurin, 6-merkaptopurin)
◼ Biyolojik ajanlar
(İnfliximab, Adalimumab, Certolizumab, Golimumab, Vedozuliumab,Natalizumab)

◼ Antibiyotikler
(metranidazol, siprofloksasin klaritromisin)
◼ Destek tedavisi için diğer kullanılan ilaçlar
(probiyotikler …)
Sitokin Modülatörleri (AntiTumour
Necrosis Factor- Antikorları) ve anti
integrinler

◼ Adalimumab
◼ golimumab
◼ İnfliksimab
◼ Vedolizumab
TNF-alfa, İBH’da enflamasyon patogenezinde
rol oynayan çok önemli bir sitokindir.
◼ Bu proteinin etkilerini bloke eden bir
immunglobulin olan “infliximab ve benzerleri”
yeni bir tedavi yaklaşımıdır.
◼ FDA tarafından Crohn hastalığı için (özellikle
ciddi olgularda) kullanımlarına onay verilmiştir.
Etki mekanizması ve kullanımları

◼ Bu ilaçlar, TNF'nın reseptörlerine


bağlanmasını inhibe eden monoklonal
antikorlardır,
◼ Proinflamatuar sitokinlerin (örneğin IL-1 ve
IL-6) üretimini, lökosit göçünü ve
infiltrasyonunu ve nötrofillerin ve eozinofillerin
aktivasyonunu azaltırlar.
İNFLİXİMAB(REMİCADE)
◼ Kimerik immünglobulin (%25 fare, %75 insan)
◼ Ciddi derecede crohn hastalığı olanların 2/3’ünde
akut alevlenme sıklığını azaltır.
◼ Fistüllerin tedavisinde kullanılır.
◼ Akut yan etki olarak ateş, titreme, ürtiker ve
nadiren anaflaksi, subakut yan etki olarak serum
hastalığına yol açabilir.
◼ İnravenöz infüzyonla verilir (5 mg/kg).
◼ İnfliksimab tedavisinin komplikasyonları sepsis,
hepatotoksisite, pnömoni, lupus benzeri sendrom,
aşırı duyarlılık reaksiyonları, lenfoma, lökopeni ve
demiyelinizan hastalıktır.
◼ İnfliksimab ve siklosporin, cerrahi müdahale bekleyen
hastaların tedavisinde faydalı olabilir.
◼ Belirli İBH tedavilerinin güçlü bağışıklık bastırıcı
doğası nedeniyle, fırsatçı enfeksiyonlar için yüksek
risk taşır
İNFLİXİMAB
◼ İnfliximab tedavisi sırasında hastalarda
akciğer enfeksiyonu (tbc) ve granülamatöz
hastalıkların reaktive olma riski artar.
Tedavi öncesi mutlaka PPD testi
yapılmalıdır.
◼ Ağır kalp yetmezliği olan hastalarda
kontrindikedir. Pahalıdır.
Antilenfosit antikoru
Vedolizumab (Entyvio)
Etki mekanizması ve kullanımları
◼ Vedolizumab, bellek T lenfositlerinin bir alt kümesinde
eksprese edilen ve bu lenfositlerin bağırsak mukozal damar
hücrelerinde bulunan mukozal hücre adezyon molekülü 1'e
(MADCAM1) bağlanmasını sağlayan integrin α4β7'ye yönelik
bir monoklonal antikordur.
◼ Vedolizumab, T-hücresinin vasküler hücre adezyon moleküllerine
bağlanmasını engellemez ve bağırsakta inflamasyonu seçici
olarak azaltır.
◼ Geleneksel tedavilere ve anti-TNF antikorlarına dirençli ülseratif
kolit veya Crohn hastalığında remisyonu indüklemek ve
sürdürmek için kullanılabilir. İstenmeyen etkiler arasında
infüzyonla ilgili reaksiyonlar, artralji, bulantı, baş ağrısı, öksürük,
yorgunluk ve üst solunum yolu enfeksiyonları bulunur.
◼ Adalimumab (HUMİRA)
humanize edilmiş IgG monoklonal
TNF’ya karşı antikor
◼ Certolilizumab -
◼ Etanercept -
◼ Golimumab-
◼ Natalizumab 4-integrin’e karşı
antikor
Entyvio
İnflamatuvar Barsak Hastalıkları
Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
◼ 5-Aminosalisilatlar
(sülfasalazin, mesalamin, balsalazid, olsalazin)
◼ Glukokortikoidler
(Budesonid, prednizon, hidrokortizon)
◼ İmmünosupresif ilaçlar
(metotreksat, siklosporin, azatiopurin, 6-merkaptopurin)
◼ Biyolojik ajanlar
(İnfliximab, Adalimumab, Certolizumab, Golimumab, Vedozuliumab,Natalizumab)

◼ Antibiyotikler
(metranidazol, siprofloksasin klaritromisin)
◼ Destek tedavisi için diğer kullanılan ilaçlar
(probiyotikler …)
Antibiyotikler
◼ Özellikle Crohn hastalığında bakterilerin rolü
anlaşılınca (Ülseratif kolit için daha az önemli olmakla birlikte)
bu hastalıklarda antibiyotik kullanımı
gündeme gelmiştir.

◼ Bu amaçla metronidazol, siprofloksasin


ve klaritromisin sık kullanılan
antibiyotiklerdir.
◼ Crohn hastalığı olan hastaları tedavi etmek için antibiyotiklere
ihtiyaç duyulabilir.
◼ Antibiyotikler, aktif Crohn hastalığı ve poşit için
endikedir; Fistülize Crohn hastalığı için ümit verici sonuçlar
gösterilmiştir. En yaygın olarak kullanılan antibiyotikler,
metronidazol ve siprofloksasinin bir kombinasyonudur.
◼ Bu ajanların ÜK için faydası kanıtlanmamıştır.
◼ Etki mekanizması belirsiz olmasına rağmen, metronidazol Crohn
hastalığının bazı yönlerinin, özellikle perianal hastalığın
tedavisinde orta derecede etkilidir.
◼ Siprofloksasin muhtemelen benzer etkinliğe sahiptir.
Probiyotikler ve Prebiyotikler
◼ Probiyotikler, “yeterli miktarda
kullanıldığında konağa yararlı canlı
mikroorganizmalar” olarak tanımlanır
◼ Prebiyotikler, faydalı bakterilerin
büyümesini veya aktivitesini seçici
olarak destekleyen ve konağa yarını
artıran sindirilemeyen lifli ürünler olarak
tanımlanır.
Gebelikte İnflamatuvar Bağırsak Hastalığı İlaçlarının Güvenliği:
İBH olan hamile hastalar, kendilerini remisyonda tutan ilaçları
kullanmalıdır. İlaçların kesilmesi hastalığın nüksetmesine veya
alevlenmesine neden olabilir.

Gebelikte Muhtemelen Kontrendike


kullanımı uygun güvenli ancak
veriler sınırlı
Sulfasalazin Azatioprin Metotreksat
5-Aminosalisilatlar 6-Merkaptopurin Difenoksilat
Kortikosteroidler Siklosporin
Metronidazol
Siprofloksasin
Anti-tümör nekroz
faktör ilaçları
Loperamide

You might also like