Tkyd&Taider Basin Bulteni - Derin PR - Kasim 2022

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 3

TKYD & TAİDER Araştırma Raporu Yayımlandı

GELECEK NESLİN İŞE BAKIŞI ARAŞTIRMASI 3’ÜNCÜ


NESLİN KAZANCI ÖN PLANA ALDIĞINI GÖSTERİYOR
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ve TAİDER Aile İşletmeleri Derneği iş
birliği ile düzenlenen ve TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Burak Koçer’in
editörlüğünü yaptığı araştırma raporu önemli bulguları ortaya koydu. Araştırma
sonucunda, işi kuran 1’inci nesilden, 2’nci ve 3’üncü nesle geçilirken ortaya çıkan
olgular incelendi.

TKYD ve TAİDER iş birliği ile yürütülen ve TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Burak
Koçer’in editörlüğünü üstlendiği Gelecek Neslin İşe Bakışı Araştırması yayımlandı.
Araştırmada işletmeyi kuran aile bireyleri arasında nesilden nesle geçiş ve
kurumsallaşma konuları ele alındı.

Yapılan araştırmaya ve sonuçlarına ilişkin olarak bir değerlendirme yapan TKYD


Yönetim Kurulu başkanı Dr. Tamer Saka, Dernek olarak, kurumsal yönetim anlayışının
ülkemizde tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi amacıyla
faaliyetlerini sürdürdüklerini belirtti.

Saka, “Bu kapsamda TKYD ve TAİDER iş birliğinde gelecek nesil üyelerinin işe bakışını
ölçmeye yönelik bir araştırma hazırladık ve aile şirketi sahibi gelecek nesil üyelerinin iş
hayatıyla ilgili tutumu, bu tutumun kişi ve şirket profiliyle ilişkisini ölçmeyi amaçladık. Aile
şirketlerinde görev alan gelecek neslin, kurumsal yönetim konusundaki algısını ölçerken
sağlıklı kurumsal yönetim mekanizmalarının devreye sokulmasını hedefledik” dedi.

“Aile şirketlerinin sorunlarının yalnızca kuşak geçişleri ve kuşakların farklı talepleri ile
sınırlı değil” şeklinde konuşan Saka, değerlendirmesinde şu görüşleri paylaştı: “Özellikle
şu an içinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi gibi zorlu koşullarda, üst yönetimden
tedarikçilere ve müşterilere kadar tüm paydaşların farklı beklentileri oluyor. Bu talep ve
beklentileri iyi yönetemeyen şirketler ise çok farklı sorunlar ile mücadele etmek zorunda
kalıyor. Tüm bunları yönetecek olan ise yönetim kurulu üyeleri. Bu noktada, şirket
kültürünü ve bakış açısını yeniden ele alabilecek yönetim kurulu üyelerine ihtiyaç
duyulduğuna inanıyoruz.”

TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan da konuya ilişkin açıklamasında şunları
dile getirdi:

“AB raporları, dünya ekonomisinin yüzde 50’sinde aile işletmelerinin ağırlığı olduğunu
gösteriyor. Ülkemizde de ekonominin yüzde 90’ı aile işletmelerinde. Bu nedenle aile
şirketlerinde sürdürülebilirlik ülke ve dünya ekonomisinin geleceği anlamını taşıyor. Aile
şirketlerinde gelecek neslin işe bakışı ise sürdürülebilirlik için anahtar rolünde. Çünkü
birinci nesilden ikinci nesle devam eden aile şirketlerinin oranı sadece yüzde 30. Ancak
asıl erozyon, üçüncü nesle geçişte yaşanıyor. Üçüncü nesle geçiş oranı yüzde 12’ye
düşüyor. Bu oranlar bize gelecek neslin işe bakışını doğru bir şekilde
değerlendiremezsek aile şirketlerinin devam edemeyeceğini gösteriyor. İşte tam da bu
nedenle TKYD ile birlikte yaptığımız bu araştırma sonuçlarının ülkemizin bel kemiği olan
aile şirketleri açısından büyük önem taşıdığına inanıyorum.”

“Ailede birlik, işletmede sürdürülebilirlik” mottosuyla yola çıkan TAİDER Aile İşletmeleri
Derneği’nin aile şirketlerine “kurumsallaşma, değişim ve devir planı” konularında destek
olduğunu vurgulayan Urhan, “Bu konularda teorik altyapıyı oluşturan araştırmalar ile
şirket pratiğini güçlendiren uygulamaları içeren projelere devam edeceğiz” diye konuştu.

Rapordan Çarpıcı Sonuçlar…

Gelecek Neslı̇ n İşe Bakışı Araştırması raporunun editörü TKYD Yönetim Kurulu Üyesi
Dr. Burak Koçer, araştırma kapsamında, yaşları 18 ile 42 arasında değişen 134 gelecek
nesil aile şirketi üyesinin görüşlerinin alındığını belirtti.

Koçer, “Biz bu araştırmada gelecek neslin aile ve şirketle ilgili kurumsal mekanizmalara
ilişkin algısını değerlendirerek, bu algının şirkete karşı tutumu nasıl etkilediğini
değerlendirmeye çalıştık. Bunu yaparken amacımız başarıyla ilerleyen bir işte geride
kalan kurumsal mekanizmalar varsa bunların neler olduğunu ortaya koyarak bu
alanlardaki gelişim fırsatlarını belirleyerek aile işinin sürdürülebilirliğine katlı yapmaktı”
dedi.

Rapordaki bazı çarpıcı sonuçlar şöyle:

- “Yeni neslin işe entegrasyonunun 30’lu yaşlarda başlaması gerekiyor.”

- “İkinci nesil kazancı ön plana çıkaran yatırımcı hissedar özelliği taşıyor”

- “3’üncü nesilde daha da kazanç motivasyonu öne çıkıyor.”

- “2’inci nesilden 3’üncü nesle geçerken hissedar sayısı artıyor. Pozisyon sayısı
azalıyor.”

- “Şirkete ilişkin memnuniyet hali sonraki neslin şirkete katılımını artırıyor.”

- “Genel algı iş 3’üncü nesle geçtiğinde başarısızlık geldiği yönünde. Oysa 1’inci ve 2’nci
nesil kurumsallaşmayı gerçekleştirmediği için fatura 3’üncü nesle çıkıyor.”

You might also like