Don Kişot Romanı Karakterleri:

 1) Don Kişot (Alonso Quijano): Kitabın ana karakteri olan Don Kişot, deliliğe düşüp
kendini bir şövalye olarak görmeye başlar. Gerçeklik ile kurmaca arasında gidip gelir.

 2) Sancho Panza: Don Kişot'un sadık hizmetkârıdır. Realist ve pragmatik bir karakter
olarak, efendisinin düşler dünyasına karşı sık sık mantıklı bir perspektif sunar.

 3) Dulcinea del Toboso: Don Kişot'un aşık olduğu kadın. Gerçekte var olmayan bir
karakterdir, ancak Don Kişot ona aşık olmuş ve onun için çeşitli maceralara atılmıştır.

 4) Rocinante: Don Kişot'un atıdır. Eskiden güçlü bir at olmasına rağmen, artık
yaşlanmış ve güçsüz bir halde Don Kişot'un hizmetindedir.

 5) Duke ve Duchess: Don Kişot'un yolculukları sırasında karşılaştığı soylu kişilerdir.

Don Kişot'u kendi eğlenceleri için kullanırlar.

Don Kişot
Miguel de Cervantes'in kaleme aldığı "Don Kişot," edebiyat dünyasında bir dönüm noktası
olarak kabul edilen, derinlikli bir eserdir. Roman, yirminci yüzyılın başlarından itibaren
modern romanın öncüsü olarak kabul edilmekte ve karakterlerin iç dünyasına, toplumsal
eleştiriye ve dilin oyunlarına odaklanmasıyla öne çıkmaktadır.

"Don Kişot," Alonso Quijano'nun -sonradan Don Kişot adını alır- kendi dünyasını kurması ve
gerçekle kurmaca arasında sıkça gidip gelmesi üzerine kurulu bir hikâyedir. Quijano, soylu
ideallerini ve şövalyelik erdemini benimseyip kendini bir şövalye olarak görmeye başlar. Ancak,
bu görüş gerçekliğin tamamen dışında, hayal dünyasının içindedir. Bu durum, roman boyunca
Don Kişot'un karşılaştığı maceraları ve çatışmaları tetikler.

Romanın bir diğer önemli karakteri Sancho Panza ise gerçekçi bir bakış açısı sunar. Don
Kişot'un düşsel dünyasına karşı sürekli bir mantıklı perspektif sunarak, okuyucuya gerçeklikle
hayal arasındaki çatışmayı gösterir. Sancho Panza'nın sadakati ve gerçekçiliği, Don Kişot'un
delilik ve hayal kırıklığı içindeki dünyasında önemli bir denge unsuru olarak işlev görür.

Cervantes, romanında sadece karakterleri değil, aynı zamanda döneminin toplumsal yapısını da
eleştirir. Don Kişot'un şövalyelik idealleriyle çatışan, kendi çıkarlarına hizmet eden soylular ve
düşmanlarıyla yaptığı savaşlar, aslında Cervantes'in dönemindeki toplumsal haksızlıkları ve
çürümüş değerleri eleştirme çabasının bir yansımasıdır.

Eser, aynı zamanda dil oyunları, mizahi unsurlar ve ironiyle bezeli bir üsluba sahiptir.
Cervantes, şövalye romanlarının klişelerini alaya alırken, aynı zamanda okuyucuyu güldürüp
düşündüren bir tarzı benimser. Roman, sadece eğlence değil, aynı zamanda derin bir düşünsel
içeriğiyle de öne çıkar.

"Don Kişot," sadece klasik bir şövalye hikâyesi değil, aynı zamanda insanın hayal gücü,
gerçeklikle başa çıkma ve toplumsal eleştiriyi içeren zengin bir eserdir. Cervantes'in yazdığı bu
başyapıt, edebiyat tarihinde önemli bir kilometre taşı olmuş ve modern romanın temellerini
atmıştır.

Çetin Arda Aybastı

10/B
781