Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 79

U B U zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWV

Alfre d JARRY
A s a f ÇİYİLTEPE zyxwvutsrqponmlk

..,11.!.
San at Di z i si
Alf rc d JAKItY
A saf Çİ Y İ L T EP E zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXW

Ü B Ü zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVU

Y A Y I N L A R I : 5
İZLEM Y A Y I N EVİ
P.K. C9İ G alata ­ İstanbul
ALFRED JARRY

Her sonat kolunda olduğa gibi, tiyatroda da, gelişim çiz­


gisi üstünde ortaya konan kaynak değerleri bilmek zorunda­
yım, aşamalara sağlam gii~.lv. bakabilmek i'in.Rinıbaud'yu bil­
imden Ayollina'­re'i yargılamak bizi yanlışlara götürmez mit
loncsco'yıı anlamak için, tiyatronun loneseo'yu besleyen gür zyxw
5
kaynaklarına gitmeliyiz. Belki de daha gerilere, Yunan'a de­
ğin. Böyle yapmadık m*, salt beğeniden yürüyerek varacağı­
mız sonuçlar, bizi çıkmaz sokaklarda bırakıverir.

Batı'da tiyatroyu uğraş edinen kişi bir yana, batılı tiyat­


ro seyircisinin, çağdaş tiyatro deyince usuna ilk gelen ad
"Uhu Roi" dır, diyebiliriz. Gününe derinlemesine bakabildi,
içinde bulunduğu. Fransız toplumunun, özellikte burjuvazisinin
alaycı taşlamasını veren A. Jarry, tiyatroyu bir yerden alıp,
çok değişik bir yere götürmüş. Her yeni gibi o da ağır yargı­
lara uğramış. "Ubu Roi" XIX. yüzyıl sonu Paris tiyatro çev­
relerini uzun ­ uzadıya konuşturmuş. Jarry'yi bu oyunundan
ötürü yerin dibine batıranlar çıkmış ama, bunların yanında
göklere çıkaranlar da az olmamış. Örneğin, Albert Thibaııdct,
1S28 Haziranında "NouveUe Revue Françaisc" de yazdığı bir
yazıda şöyle diyor:

"Raclıilde'in "Saçma Şeytanlar Okulu" diye adlandırdığı


akınım kurucusu Jarry değildir yalnız. Onlar en azından üç
İçişidirler. Zamana vurunca Jcrry sonuncu geliyor. Ünce
Lautreamontı sonra Rimbaud', sonra da Jarry. İlk ikisi kuy­
ruklu­ yıldız gibi süzülüp gitmişlerdi. Jarry'yc gelince, başlıba­
gtna bir edebiyat adamıydı o; çok yanlıydı, tükenir gibi değil­
di. Alkol öldürmeseydi, ünlü bir usta olurdu bugün. Claudcl ­
Valery ­ Gide üçlüsünün tuttuğu alanda Jurry'yc değin gelen
sol bir köşe vardı, onu boş bıraktı Jarry; bu boşluğu Apollin­
airc de dolduramadı.

. . . Ubu'yü yazmaktan da öte bir iş yaptı; Ubu oldu.


Ubu için kurban etti kendini. Bu kez aktör Shakcspcarc ya­
zar Shakcspcarc'i yedi. Raslaştıkları yolda, ay ışığı, Homais'­
nin, Prudlıommc'un, Bonhomet'nin gölgelerini; onları aşan
bir yaratış içinde birbirine karıştırıyor. Bu yaratış doğruca
Tanrı'mn kuklalarına kadar uzanıyor. Ubu'niin kendisidir bu
yaratış."

G
Aşağıda A lfr cd J a r r y' n ln tiya tr o sorunları
üzerine b ir yazısından kişiliğini ve görüşlerini be­
lirten parçalar bulunmaktadır: zyxwvutsrqponmlk

TİYATRO SORUNLARI

Tiyatronun temci .sorunları nelerdir? Şimdiye değin, her


• leyin yalın.­: kişilik çevresinde donup durduğu oyunlardaki üç
birlik kuralının, ya da eylem birliğinin varolup olmamasını söz
konusu etmeği gereksiz buluyorum artık. Halkın utanç duy­
gularına saygı duymak gerektiği ileri sürülürse, Aristophane
önyargıyı yanlış çıkarmaya gelişir: Shakespcare'den Ophclia'­
« D i bazı sözleriyle, kraliçenin Fransızca ders aldığı o ünlü ve
çok kez kesilen sahneyi yeniden okumak da aynı sonucu bel­
gitler. Ama hiç değilse MM. Augier, Duma» } ils, Labichc v.b.
gibilerini örnek olarak ele almamak gerekiyor. Bu yazarları
derin bir sıkıntıyla okuduk çünkü. Bu yapıtların genç kuşağın
üzerinde de bir anı bırakmadıkları bize gerçeğe yakın gibi gö­
rünüyor. Belirli bir kişiliği kitap üzerinde İncclcmcktcnse, gö­
rünümünü sahneye salıvermenin daha kolay olduğunu, düşü­
nerek, dramatik kuruluşta bir yapıt vermek için bir zorunluluk
olduğunu hiç sanmıyorum.

"Kral Übü" dekorların yerini daha clconomik olan yazı­


ların almasından ve belirli bir sözcüğün sürekli olarak kulla­
nılmasından ötürü Shakcspeare, ya da Rabclais'uin kaba bir
taklidi olmakla suçlandı. Oysa bugün artık kesin olarak ka­
nıtlanmıştır ki, Shakespcare'ııin dramlarım, çağında göreceli
olarak en iyiye varmış bir sahnede ve yeterli dekorlarla oyna­
mışlardır.
Alfrcd JARRY
Ya za n: Alfr ed J A R R Y
TUrkçesi vo Yöneten: As a f Ç ÎYİLTE PE
D ekor: Ergıın KÖ KN A R ­ t h i n i , im T U F A N
Kostüm: Mehmet G Ü LE R YÜ Z ­ GU ncr P E V M A N
Selçuk TO L L U
Müzik: Ma u riee J A R R E ­ A l i l ' E . G Ü Z E LB E YO Ğ LU
Işık: As a f Ç tYÎLTE PE ­ Yalçın E RD E N İZ

R O L D Azyxwvutsrqponmlkjihgfedc
Ci I T I M I

Übü B ab a E r g im Köknar
Übü An a A n i Şalıııazar
Yüzbaşı Kip is lik Tu ncer Ncomioğlıı
Pile Başar Sabuncu
Coticc Mehmet Güleryüz
C iron Tuııea Yönder
Ha b erci Ege E r n a r t
Kr a l Vcncoslas Remzi İnanç
Kötek E rol Tezeren
Vitepsk Kon tu Tolga Aşkın er
Posen Grandükü E r ol Tezeren
Couıiande Dükü Mehmet Güleryüz
Th orn Va lis i E r ol Tezeren
Podolya Prensi Remzi İnanç
B ir in ci Hâkim Ege E r n a r t
İkinci Hâkim Tolga Aşkıner
üçüncü H a k im M eh met Güleryüz
B ir in ci Tüccar Tolga. Aşkıner
İkinci Tüccar Ege E r n a r t
Üçüncü Tüccar Mehmet Güleryüz
B ir Köylü A ttil a Tokatlı
Köylü Stanislas Lecnizki . . Tu n cer Necmioğlu
Çar Aleks i Başar Sabuncu
B irin ci Polonya As ker i . . E r ol Tezeren
İkinci Polonya As keri . . . Ege E r n a r t
G eneral Lascy Remzi İnanç.
Rensky Ege E r n a r t
Ayı . Ege Ernarıl
B ir in ci üzgür Ada m . . . Tünce Yönder
İkinci özgü r Ada m . . . . Mehmet Güleryüz
Üçüncü özgü r Ad a m . . . Başar Sabuncu
Onbaşı Ta th s id ik Tolga Aşkıner
Ka tip A tti l a Tokatlı
Başkan Remzi İnanç
Savcı Tııncer Necmioğlu
S avu nma Avu katı . . . . Ege E rn a rd
L or d Catoplcpas Aaaf Çlylltepe
Jack Ege E r n a r t
B irin ci G a rdiya n Ege E r n a r t
İkinci G a rdiya n Tu ncer Necmioğlu
Yaşlı Fors a Remzi İnanç.
Fas Sultanı Tu ncer Necmioğlu
Vezir Mehmet Güleryüz
E leu lherc Serpil Gence
Pissembock Mehmet Güleryüz
Polis Tu ncer Necmioğlu
At M ehmet Güleryüz
Tu ncer Necmioğlu

"Ü B Ü " 1962 E k i m ayında A R E N A TİYA TRO S U N D A


yu k a r d a k i r o l dağıtımıyla oynanmıştır.
B Î R I N C Î B Ö L Ü M

Sahne : i

ÜBÜ B A B A , Ü B Ü ANA

ÜBÜ B A B A — Boooook...
Ü BÜ A N A — A m m a yaptın Übü B ab a. Sen koca b ir ser­
serisin.
Ü B ü B A B A — Übü ana seni boğanın sonra.
ÜBÜ A N A — Aslında beni değil, b ir başkasını boğman
gerekir senin.
ÜBÜ B A B A — B enim Ö1İİ3Ü ka ndilli karım, hiç b ir şey a n ­
lamadım.
Ü BÜ A N A — Nasıl anlamazsın Übü B ab a. Söyle b ana ha ­
linden memnu n mu su n ?
Ü B Ü B A B A — Ta b ii, ya , b enim ölüsü ka n d illi, b ok karım;
memnu nu m. Şimdi hiç olmazsa k r a l Venceslas'ın en
güvendiği süvari yüzbaşısıyım. Polonyanın Kırmızı
Ka r ta l madalyasına s a h ib im; E s kiden de Ara gon k r a ­
lıydım. B u nda n iyis i ca n sağlığı.
Ü B Ü A N A — Nasıl, A r a g on kralığından sonra, elli tane la ­
la
hana kesicisini idare etmektense, testi kafanızın üs­
tünde Polonya tacını taşımak daha iyi olmaz mı ?
ÜBÜ zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJIHGFE
B A B A zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— Übü Ana, söylediklerinden hiç b ir şey anla­
mıyorum.
Ü BÜ A N A — N e ka da r aptalsın. zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZ
— Ölüsü ka n dilli. Kr a l Venceslas güzelce yaşı­
VllV B A B A zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONML
yor. H em öldüğünü ka b u l elsek bile, arkasında b ir ta ­
b u r çocuk bırakacak, değil nü?
ÜBÜ A NA Bütün aileyi ka tledip yerine geçmene k im en­
gel ola b ilir?
ÜBÜ B A B A — Übü ana. yine beni kalaylamağa başladın.
Böyle devam edene ben de kafana b ir tencere geçi­
receğim senin.
U B U A N A — A h , zavallı mu tsu z adam, b enim kafama ten­
cere geçirsen senin yırtık donlarını k i m diker?..
t u r baba Ne ya ni, benim kıçını herkesinkine benzemez
mi, sanki ?
Ü B Ü A N A — B en senin yerinde olsam o kıçı b ir ta ht üstü­
ne yerleştirirdim. Böylelikle devamlı ola ra k zengin­
leşir, her zaman ku zu sarması yiyip arab alarda ge­
zerdim.
Ü B Ü B A B A — Kr a l olsaydım, o azılı İspanyolların terb iye­
sizce Aragond.ı benden çaldıkları gib i b ir taç yaptı­
rırdım.
Ü B Ü A N A — B ir de şemsiyeyle, topuklarına ka da r uzanan
kocaman b ir ma nto yaptırabilirdir....
HBÜ B A B A — A h , nerdeyse şeytana uyacağım. B ok soyu
b ok. O nu şöyle b ir orma n kenarında ya ka la rs a m, kö­
tü b ir çeyrek saat geçirteceğim.
Ü B Ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJI
— übü baba, işte şimdi gerçek b ir adam olmaya
başladın.
ÜBÜ B A B A — Yok be, b enim gib i b ir süvari yüzbaşısının
Polonya kralını öldürmeyi düşünmesi in tih a r etmek
olu r.

12
Ü B Ü A N A — B ok herif. (Hr/.lı) Hep böyle sıçan gib i süm­
sük mü kalacaksın?
Ü B Ü B A B A — Allahın belası, ölüsü ka n d illi. Ya ra ma z ve
yağlı b ir kedi gib i zengin olmaktansa, zayıf ama iyi
n iyetli b ir sıçan gib i sümsük olma k daha iyid ir .
ÜBÜ A N A — Ya taç? Ya şemsiye? Ya u pu zu n önlük?
Ü B Ü B A B A — Hâla konuşuyor mu su n, peki ne olacak ya n i
Übü ana ?
(Kapıyı çarparak çıkar gider.)
Ü BÜ A N A — (Yanlız) Koca bok b ir türlü yumuşamıyor.
B en onu b ira z olsu n sarstım. B u gidişle A lla h da ya r ­
dım ederse sekiz günde Polonya kraliçesi olu ru m. A...
işte Yüzbaşı Kip is lik ve taraftarları geliyor.

V A T A N I S A TA N L A R M ARŞ I

B iz va ta n salarız
Korku su zca
Hiç b ir şey olmamış gib i
Yürürüz ellerimiz cebimizde
Kafamızda kızsa önemi yok
Yok zararı gözümü/, dönse
Dünyada her şey eğlencelidir.

Sahne : 2

Ü B Ü B A B A . Ü B Ü A N A , YÜ Z B AŞ I KİPİS LİK, G İKO N ,


P İL E COTİCE

ü B ü A N A — Günaydın b aylar, sizi sabırsızlıkla b ekliyoru z.


O tu ru nu z.
KİP İS L İK — Günaydın b ayan. Übü baba nerede?
Ü B Ü B A B A — Ölüsü ka n d illi b eni görmediniz m i? Oysa
epeyce şişmanım... .
KİP İS L İKzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Günaydın Übü B ab a. Adamlarım otu rsu n...
( Ta r a fta r la r otu ru r.)
Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQP
— Of, neredeyse koltuğumu patlatıyordum.
KİP İS L İK — Ee, söyleyin bakalım Übü A n a , bize neler ye­
direceksiniz?
ü B ü A N A — İşte yemek listesi...
Ü B Ü B A B A — A... B u beni çok ilgilendirir...
Ü B Ü A N A — Polonya çorbası, öküz pirzolası, dana, piliç,
köpek ezmesi, hindi kıçı, Ru s kreması...
Ü B Ü B A B A — E., b u kadarı yeter sanırım. Peki daha baş­
ka b ir şey de va r mı ?
Ü B Ü A N A — (D evam eder) B omba, salata, yemiş, çorba,
yer elması, b oklu karnı b ahar.
Ü BÜ B A B A — Sen b eni H in d is ta n İmparatoru mu sandın,
bu ka da r p a r a harcıyorsun ?
— D inlemeyin siz onu , aptaldır...
Ü B Ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
i r E P S l — Heh, heh, heh, heh..
Ü BÜ B A B A ­ Sonra seni baldırından dişlerim.
Ü BÜ A N A — D aha iyis i yemek ye t)b ii B ab a. İşte Polonya
çorbası...

Ü BÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— B u çorba berbat...
KİP İS L İK — Gerçekten de iyi değil.
Ü B Ü A N A — Siz dayak istiyorsu nu z, ga lib a ?
Ü BÜ B A B A — ( B ir şey hatırlıyarak) Aklıma b ir şey geldi.
B ira zda n dönerim. (Çıkar.)
KİP İS L İK — D ana çok güzel, b en b itir d im . Nefis, nefis, ya ­
şasın Übü ana...
H E R KE S — Yaşasın übü Ana...
Ü B ü B A B A — (G eri gelir.) B ira zda n da yaşasın Übü B ab a
diye bağıracaksınız. (Ü bü B a ha elindeki b ir a ya kyolu
. süpürgesiyle yemek yiyenlerin içine dalar.)
Ü B Ü A N A — Sefil ne yapıyorsun ?
ÜBÜ B A B A — B ir a z tadına bakın. (Tadına İmkanlar zelıir­

14
lcncrck yere düşer.) Herkes kapıya. Yü zbaşı Kip is l ik
sizinle konuşacaklarım va r.

Sahne : 3

Ü B Ü B A B A , Ü B Ü A N A , YÜ Z B AŞ I KtP tS L İK

Ü BÜ B A B A — Söyleyin bakayım, sayın Yüzbaşım, yemeği


beğendiniz m i ?
KİPİS LtK — B ok hariç, çok güzeldi bayım.
Ü BÜ B A B A — B ok da o ka da r fena değildi ya ni...
Ü B Ü A N A — H erkes in zevki değişiktir.
Ü B Ü B A B A — Yüzbaşı Kip is lik s izi L itva n ya Dükü ya pma ­
ğa k a r a r verdim.
KİP İS L tK — Nasıl olu r, Übü B aba. B en s izi çok fa k ir sa­
nıyordum.
Ü B Ü B A B A — B i r kaç güne ka da r Polonya b enim h a k im i­
yetim altına girecektir.
KİPİS LtK — Venccslas'ı öldürecek mis iniz yoksa?
Ü BÜ B A B A — Hiç do a p ta l değil, nasıl da anladı..
KİPİS LtK — E ğer mesele Venccslas'ı öldürmekse b en de va ­
rım. O b enim en azılı düşmanımdır. Adamlarımı da b e­
nimle b ir lik te sayab ilirsiniz.
Ü BÜ B A B A — (Ku ca kla ma k için üzerine, yü rü r) Sizi çok
sevdim Kip is lik.
KlP lS L İK — Koku yorsu nu z, Übü B ab a. Hiç. yıkanmaz mı­
sınız yoks a ?
Ü BÜ B A B A — B inde b ir .
Ü BÜ A N A — Hiç b ir zaman.
Ü B Ü B A B A — Sonra senin ayaklarını kırarını.
ÜBÜ A N A — Koca b ok.
Ü B Ü B A B A — Ta ma m Kip is lik, sizinle işimizi h a llettik,
ölüsü ka n d illi Übü Ananın üstüne yemin ederim k i S i­
zi L itva n ya Dükü yapacağım.

15
Ü B Ü A N A — Ama ...
Ü B Ü B A B A — Sus bakayım, b enim tatlı ya vr u m.
(Çıkarlar.)

Sahne :zyxwvutsrqponmlkjihgfedcb
4

Ü B Ü B A B A , ÜBÜ A N A , B İR H AB E RC İ

Ü B Ü B A B A — N e istiyorsu nu z bayım? B eni yorduğunuzun


farkında mısınız? D efolu n gid in b u ra da n.
H AB E RC İ — Bayım, Kr a l tarafından çağırılıyorsunuzf (Çı­
ka r.)
Ü B Ü B A B A — A h , bok, itoğlu i t. Ölüsü ka n d illi. Ya ka la n ­
dım, kafamı kesecekler. E yvah... E yvah...
ÜBÜ A N A — N e kor ka k adam... N e yapmalı acab a?
Ü B Ü B A B A — Aklıma b ir şey geldi. B eni ya ka la rla rs a , Übü
Ana yla Kip is lik'i ele ver ir im.
Ü B Ü A N A — Ah ... Koca bok... B u nu yaparsan...
Ü B Ü B A B A — Şimdi saraya gideyim.
(Çıkar.)
Ü B Ü A N A — (Arkasından koşarak) Übü Baba, Übü B a b a
geri gelirsen sana ku zu sarması ver ir im.
(O (la çıkar.)

Ü B Ü B A B A — (Ku lis ten.) Sen b oklu b ir işkembesin...

Sahne : 5
( Kr a l Sarayı)

K R A L V E N C E S LA S , S U B A Y L A R , YÜ Z B AŞ I KİRİŞ LİK
K R A L I N Ç O C U KLARI, KÖ TE K, D A H A S O N RA
ÜBÜ B A B A

Ü B Ü B A B A — (G irer.) Hayır b en yapmadım. Übü An a yla ,


Kip is lik yaptı...

16
K R A L — N eyin va r. Übü B ab a..
KİP İS L tK — Çok içti do...
K R A L — B en im gib i, b u sabah b en de fazla kaçırdım.
Ü BÜ B A B A — Evet, b en sarhoşum. O güzelim Fransız şara­
bından çok fa zla içtim.
K R A L — Übü B ab a, b ana süvari yüzbaşısı ola ra k yaptığın
hizmetlere karşılık seni mükâfatlandırmak is tiyoru m.
Seni Sandcmir Kon tu yaptım.
ÜBÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— O... B a y Venccslas, size nasıl teşekkür ede­
ceğimi b ilemiyoru m.
K R A L — B a n a teşekkür etme Übü B ab a. Yanlız yarın sa­
b a h ki geçit resmine katıl yeter.
Ü B t B A B A — i yi l i k ya p ma du ygu nu zu n hayranıyım. (Çı­
ka r.) E vet, ama, Sayın Kr a l Venccslas sizi aynı du y­
gu la r içinde katledeceğim.
( Kr a l çıkar, ta r a fta r la r gelir.)

Şaline : 6

(Ü bü Bahanın cvl)

CİRON, PİLE , C O TIC E , ÜBÜ B A B A , A N A , T A R A F T A R L A R


A S KE R L E R , YÜ Z B AŞ I KİP İS L tK

ÜBÜ B A B A — E vet, sevgili dostlarım, vatana ihanet plân­


larını hazırlamak zamanı geldi. Herkes fik r in i söyle­
yeb ilir, izin verirseniz önce b en başlıyorum.
KİP İS L İK — Konuşunuz, übü B ab a.
ÜBÜ B A B A — Dostlarım, b enim görüşüme katılırsanız, Kr a ­
lı kahvaltısına arsenik koya ra k zehirlemek gerekiyor.
Zıkkımlanmak isteyince geb erip gider. Böylece dc b en
k r a l olu ru m.
H E R KE S — Alçaklık b u ...
Ü BÜ B A B A — N e o, hoşunuza gitmed i m i yoks a ? öyleyse
Kip is lik fik r in i söylesin.

17
F.: 2
KİP İS L İKzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJ
— Bence kılıçla kafasını gövdesinden ayırmalı.
H E RKE SzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— E vet, böylesi daha asil ve cesaretli...
Ü B ü B A B A — Peki, ya size tekme atarsa. Hatırladığıma gü­
re merasimlerde demirden b ir ayakkabı giyiyor. O n ­
la r da çok acıtır. Eğer b ilseydim, koşup sizi ele ver ir
ve b u pis işten ken dimi kurtarırdım. H a tta b u nu ya ­
parsam k r a l b ana bahşiş b ile verir.
Ü BÜ A N A — Alçak, sefil düzenbaz herif.
H E RKE S — Übü Babayı lanetleyiniz.
H E PS İ — Lin et. . .

KİP İS L İK — E n iyisi hepimiz patırtı edip bütün, gücümüz­


le bağırarak üzerine atlayalım. Böylelikle onu n adam­
larını da ardımızdan sürükleyebiliriz.
Ü B Ü B A B A — B en onun ayaklarına basar, bok derim ve siz
bu parola üzerine hücuma geçersiniz.

Ü BÜ A N A — E vet ama, ölür ölmez elindeki asayla, başın­


da ki tacı almayı u n u tma .
KİP İS L İK — B en de adamlarımla b ir likte Kr a l ailesini ta ­
kib e koyu lu r u m.

Ü B Ü B A B A — Güzel, b ir de özellikle genç Kötek'i ya ka la ­


ma n gerektiğini sana öğütlerim.
(Çıkarlar.)

Ü B Ü B A B A — (Arkalarından koşar ve onları geri getirir.)


B a yla r, zoru nlu b i r merasimi u n u ttu k. Ka hra ma nca
düğüşeceğimize yemin etmemiz gerekiyor.

KİP İS L İK — Peki, ama nasıl. Papaz olmadan olmaz.


Ü.BÜ B A B A — Übü A n a o işi görür.
H E RKE S — N e yapalım, olsu n.
Ü B Ü B A B A — Kralı iyice öldüreceğinize yemin ediyor m u ­
su nu z?
H E RKE S — E diyoru z. Yaşasın Übü B aba.

ıs
Sahne : 7

(G eçit resmi alanı)

P O L O N YA O RD U S U , K R A L , KE P E K, P E TE K, Ü B Ü B A B A ,
YÜ Z B AŞ I K tP tS L tK İLE T A R A F T A R L A R I , G tRO N , P İL E ,
COTİCE

K R A L — Soylu Übü. Adamlarınızla b ir lik te yanıma gelin.


O rdu yu gözden geçirelim.
ÜBÜ B A B A — (Adamlarına.) D ik k a tl i olalım beyler. ( Kr a ­
la.) G eliyoru z b eyim geliyoru z.

(Ubü'nün adamları kral'ın çevresini sarar.)


K R A LzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLK
—­ İşte D a nzig'li Süvari Muhafız Alayı. N e ka da r
güzel değil m i?
Ü B Ü B A B A — Yapmayın. B a n a kalırsa sefil b ir görünüşü
va r. Şuna bakın (As ker'c) N e zamandan b eri suratını
yıkamadın, salak herif...
K R A L — Fa ka t, b u a sker gayet temiz. N eyiniz va r sizin
Übü B a b a ?
Ü BÜ B A B A — Şimdi görürsünüz... (Kral'ın ayağına hasar.)
K R A L — Sefil.
Ü B Ü B A B A — B OOOOK. Hücum, b u ta ra fa gelin.
KİP İS L İK — Ateş!...
(Herkes Kral'ın üstüne hücum eder. B u arada b ir de
patlama du yu lu r.)

K R A L — Ah... İmdat... Allahım öldüm.


KE P E K — (Petek'e) N e olu yor, sıvışalım b u radan...
ÜBÜ B A B A — Tacı elde ettim. Şimdi geri kalanları ele ge­
çirelim.
KİPİS LÜ S — Ka h rols u n alçaklar.
(Kralın oğulları kaçar. Herkes onların ardından koşar.)

19
Sahne : 8

( Kr a l Sarayı)

ÜBÜ BABA, ÜBÜ ANA, YÜ ZB AŞı KİP İS L İK,


TA RA F TA RL A R

Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— Hayır, İstemiyorum b u keleşler için canıma
mı okuyacaksınız b enim.
KİP İS L İK — Yapmayın, Übü B aba, görmüyor musunuz, halk
bu m u tlu olaydan kısmetini is tiyor.
Ü B Ü A N A — E t ve altın dağıtmazsan i k i saate ka lma z a l­
aşağı edilirsin.
Ü B Ü B A B A — E t olu r ama, altın olmaz. D erha l i k i tane
yaşlı a t kesilsin, b u s a la kla ra yeter de a r ta r bile.,
Ü B Ü A N A — Salak sensin, hayatımda böyle b i r hayvan gör­
medim.
Ü B ü .B AB A — Sana son defa söylüyorum. Z engin olmak is­
tiyor u m. Kimseye b ir kunış b ile vermeyeceğim.
Ü B Ü A N A — İnsanın elinde Polonya'nın bütün hazineleri ol­
d u kta n sonra...
KİP İS L İK — D oğru; kilis enin içinde büyük b ir hazine sak­
lı. D erha l onu bölüştürelim.
Ü N Ü B A B A — Doğru mu b u ?
Ü B Ü A N A — Doğru ya..
Ü Bü B A B A — O halde emrediyoru m: Halkı davet edin. Üç
milyonu b ir araya getir in . Sonra da yüz elli tane ö­
küzle, koyu n u kızartın. B ir b u ka da r da bana ayrılsın.

Sahne : 9

( Kr a l sarayını h a lk doldurmuştur.)

Ü BÜ B A B A , Ü B Ü A N A , G İKO N, PİLE , COTİCE,


KİP İS L İK

H A L K — İşte k r a l , yaşasın k r a l. Heyyy...

20
Ü B Ü B A B A — (Çevresine, altınlar serperek.) İşte b u nla r
sizin için. Size pa ra vermek b enim pek hojunna g it­
miyor a ma , ne yapalım k i Ü bü A n a böyle 'istiyor. A m a
hiç olmazsa bana vergilerinizi zamanında ödeyeceği­
nize da ir söz vermelisiniz.
H E RKE S — Ta b ii, ta b ii. Yaklaşın ırkadaşlar. Yaşasın übü
B ab a.
KİPİS LİK — Hükümdarların en soylusu.

Sahne : 10

Ü Bü B A B A — Şimdi de beni çok iyi dinleyip hiç gürültü e t­


mediğiniz için size b ir şarkı söyleyeceğiz.

P A T L A K B E YN İN Ş ARKIS I

ÜBÜ B A B A — B en çok zaman önce b ir küçük ma ra ngozdu m,


Champ M a r s sokağı kilisesi yanında,
Karım da terziydi hiç b ir şeyimiz eksik
değildi...
Ve çok m u tlu yaşarddt ik im iz

ÜBÜ A N A — Pa za r günleri gökte b u lu tla r olmazsa,


(îüzel elb iselerimi giyip de
Eehaııdû sokağında patlayan b eyinleri
görüp do
Ne eğlenceli va k it geçirirdik.

B l KLİKTE — Bakın, bakın makine döner,


Bakın, bakın b eyinler pa tla r,
Bakın, bakın b eyler titr e r ;

IIKPS 1 — H u r r a . Kıçlara tekme, yaşasın Übü Baba...

21
ÜBü A N A — B izim küçükler, ağızları reçel ılohl,
Ren kli kâğıt b a yra kla r sallarlardı,
Hep b ir lik te b ir arabanın tepesine otu r u r d u k
Sonra b ir lik te neşeyle Kehaude sokağına
gid ilir d i.
Parmaklıkların üstüne doğru koşardık)
B ir in ci sırayı ka pma k için herkese b ir
yu m r u k ;
B en hep koca b ir taşın üstüne çıkardım.
Kunduralarını ka n a bulunıp kirlenmes in diye.

B İRLİKTE — Bakın, bakın ma kine döner,


Bakın, bakın peylıılor pa tla r,
Bakın, bakın beyler titr er .

H E PS İ — Kıçlara tekme, yaşasın t'hü B aba.

Ü B Ü B A B A — B irden parmaklığın üstünden uçtum,


Kızgın kalabalık beni itiyord u .
Ve en başta koşmağa haşladım,
Gidenin gelmediği ka ra deU_ğe ulaştık,
İşte pazarları gezmek dediğin b u du r,
EehaudC sokağında kafaların koptuğunu
görmek,
Salına salına ya da yalpa vu ra ra k,
Canlı gidilen b itik dönülen...

Bakın, bakın makine döner,


Bakın, bakın b eyin pa tla r.
Bakın, bakın b eyler titr er .

HE PS İ Kıçlara tekme, yaşasın t)bü Baha,

22
Sahne : 11

Ü B Ü B A B A , Ü B Ü A N A , S O N RA AS İLE R, H A KİM L E R
B AŞ KA İN S A N L A R

Ü BÜ B A B A — Hırt... ölüsü ka n d illi. İşte b u memleketin


kralıyım. B a n a asil sopamı, asil bıçağımı, asil kılıcımı
getirin , sonra da a s illeri getirin .
(As illeri iterek içeri s oka rla r.)
Ü Bü A N A — M erha met, kendine hâkim ol Übü B ab a..
Ü BÜ B A B A — Sizlere imparatorluğu zenginleştirmek için
bütün asilleri ka tlederek malarına el koyacağımı b il ­
dirmekle şeref duyarım.
AS İLLE R — Korkunç. As kerler, vatandaşlar, b izi kurtarın.
Ü BÜ B A B A — B ir in ci asili b u raya getir in ve b a na da a sil
sopamı verin. İdama mahkûm olanları ku b u ra ataca­
ğım. O rada da onları katledecekler. (B ir in ci As il'c)
Kims in sen s a la k?
I . AS İL — Viteps k Kon tu .
Ü B ü B A B A — G elirin ne ka d a r?
I . AS İL — "üç milyon rizda l.
ÜBÜ B A B A — Mahkûm oldu n. (Sopayla iter.)
ÜBÜ A N A — Alçakça b i r vahşet.
Ü Bü B A B A — İkinci asil, sen kims in ? Cevap versene sa­
la k herif ?
AS İL — Posen Grandükü.
ÜBÜ B A B A — H a r ika , h a r ika . D a h a fazlasını isteyen de
yok. Ku b u ra . (Sopayla iter.) Üçüncü asil, sen kims in ?
A p ta l b i r suratın va r.
AS İL — Courlande, Riga , Revel ve M ita u Dükü.
Ü BÜ B A B A — Çok güzel çok güzel, daha başka?
AS İL — Başka yok.
Ü B Ü B A B A — öyleyse ku b u ra . Dördüncü asil, adın ne se­
n in ?

23
A S İL — Padolie Prensi.
Ü BÜ B A B A — G elirin ne ka da r?
A S İL — İflas ettim.
Ü B Ü B A B A — Böyle kötü b ir söz için hemen ku b u r a . (Hız­
la İter) Beşinci asil, sen kims in ? Senin suratını be­
ğendim.
AS İL — Th or n ve Polock V a lis i.
Ü BÜ B A B A — B u n la r önemli değil. D aha başka b ir şey yok
mu ?
AS LL — B ana yetiyordu .
Ü B Ü B A B A — Eee, hiç yokta n iyidir. Ku b u ra dostu m. N e
öyle dövünüp du ru yorsu n Übü A n a ?
Ü B Ü A N A — Çok vahşisin Übü Baba.
Ü B Ü B A B A — N e yaparsın, zengini eşiyorum, Şimdi ma lla ­
rıma a it lis temi hazırlayayım. O ku yu n benim ma lla ­
rıma a it lis temi..
D E F TE R D A R — Sandomir kontluğu.
Ü B Ü B A B A — önce prensliklerden başla, a pta l kaz.
D E F TE R D A R — Podolic Prensliği. Posen Grandüklüğü. Co­
u rlandc Düklüğü, Sandomir Kontluğu, V itcps k Kon t­
luğu, Th or n ve Polock Vila yeti...
Ü B Ü B A B A — Eeee, sonra?
D E F TE R D A R — Hepsi b u kadar,
Ü BÜ B A B A — Hepsi b u ka da r mı ? O halde ha kimlere geçe­
lim, artık kanunları b en yapacağım.
B A Z I L A R I — Görürüz.
Ü B Ü B A B A — önce adalet reformu yapacağım, sonra da
ma liye reformu ...
B A Z I H A KİM L E R — Bütün değişikliklere karşı koyacağız.
Ü BÜ B A B A — B u ndan böyle h a kimlerin maaşı ödenmeye­
cek.
H A KİM L E R — Peki, neyle geçineceğiz. B iz fa k ir insanlanz.
Ü B Ü B A B A — Verdiğiniz cezalarla, idama mahkûm olan­
ların paraları size kalır.

21
B İR H Â K İ M — Korkunç.
İKİN C İS İ — Rezalet.
Ü Ç Ü N C Ü SÜ — Skandal.
D ÖRD Ü NCÜ SÜ — B u şartlar altında kims eyi yargılayanla­
yız. Kepazelik.
ÜBÜ B A B A — Bütün hâkimler ku b u ra .
(Hâkimler boşunu karşı koymağa çalışırlar.)
ÜBÜ A N A — N e yapıyorsun, übü B ab a. Şimdi Ad a leti k i m
dağıtacak ?
ÜBÜ B A B A — B en. Göreceksin o zaman işler nasıl güzel
yürüyecek.
Ü B Ü A N A — E vet, ta m temiz iş olu r.
ÜBÜ B A B A — Öyleyse kes sesini cadaloz. B eyler, şimdi de
ma liye reformu na geldik.
TÜ C C ARLAR — Hiç b ir değişikliğe lüzum yok.
ÜBÜ B A B A — Nasıl yok, b en her şeyi değiştirmeği düşü­
nüyorum, önce bütün vergilerin yarısını kendime a­
yınyoru m.
TÜ C C ARLAR — Bize ne.
ÜBÜ B A B A — B eyler, emlâk başına yüzde on vergi alına­
cak. Sonra Tica ret ve endüstriden, üçüncü ola ra k da
evlenmelerden, son ola ra k da bekârlarla, ölülerden on
beşer fr a n k.
B İRİN C İ TÜ C C AR — A m a b u çok aptalca, Übü B ab a..
İKİN C İ TÜ C C AR — Saçmalık b u .
Ü ÇÜ NCÜ TÜ C C AR — N c başı b elli, ne kıçı...
ÜBÜ B A B A — B enimle dalga mı geçiyorsunuz. D erha l b ir
tencere getir in h eriflerin kanından b ir tüccar salçası
yapayım.
ÜBÜ A N A — B u kadarı fazla, Übü B ab a, Neredeyse herkesi
katledeceksin.
Ü BÜ B A B A — H epiniz k u b u r a . B u önemli ve gerekli adam­
la rda n geriye neka da r kaldıysa hepsini g etir in . Sen
Elysee sarayının kapıcısına benzeyen herif, ku b u ra .

25
Sen Polis Müdürü, bütün haşmetinle ku b u ra . Sen İn­
gU iz H a riciye V ek ili k u b u r a . Kıskanmasın diye şimdi
de bana b ir Fransız H a riciye V ek ili getirin ? Son ya ­
hu di düşmanı ku b u ra ... Son, sansürcü... Sen tefeci k u ­
b u ra... B a k, b a k yolu nu şaşırmış b ir şarkıcı, seni de
a mma dinledik b u güne kadar, ku b u ra V a y, va y b u
şarkı söylemez a ma gazetelere ma ka le yazar. Yaz­
dıkları da hep b ir b ir in in aynı, ku b u ra .. H a d i, herkesi
g etir in ku b u ra ... Ku b u ra .. Çabuk olu n. Ku b u ra . Ku b u ­
r a Boooook..
Ü BÜ A N A — N e adalet kaldı, ne maliye kaldı, ne de...
Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Kor k m a b enim küçük ya vr u m, köyden kö­
ye dolaşıp vergilerimi kendim toplayacağım.

Sahne : 12

(Varşova yakınlarında b ir köy evi. tçerde köylüler otu r u r .)

B İR KÖ YLÜ — Büyük b ir hab er getird im. Kr a l ölmüş. Dük­


ler de.. Genç Kötek annnesiyle b ir lik te dağa kaçarak
saklanmış. Tahtı Übü B ab a ele geçirmiş.
S TA N İS L A S — B en daha başka şeyler b iliyoru m.. Ka r a ko­
vide üç. yüz asil, ve beşyüz hâkimin cesedlcrini gör­
düm. Söylendiğine göre vergiler i k i misline çıkarıla­
cak ve Übü B ab a b izzat gelerek vergi toplayacakmış.
H E R KE SzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJIHGF
— Büyük A lla h , p eki b iz ne olacağız? Übü B ab a
aşağılık b ir domu zdu r. Söylendiğine göre ailesi de kor ­
kunçmuş.
(B akın, du ydu nu z m u ? B ana kapı çalındı gib i geldi.)
B İR SES zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— (Dışardan.) Canına yandığımın bokları, S a int
Jcan'ın, Saint Pierre'in, S a int Nicolas'nın adına açın
kapıyı. V er gi toplamağa geldim.
(Kupı kırılır, übü adamlarıyla b ir lik te içeri girer.)

2fi
Ü B Ü B A B A — E n yaşlınız k im ? ( B ir köylü ilerler.) Adın
ne senin ?
KÖ YLÜ — Stanislaz Lcn kzizki.
ÜBÜ B A B A — Şimdi dinle beni, canına yandığımın adamı.
E ğer dinlemezsen b u n la r kulaklarını keser. Söyle, d in ­
leyecek mis in? D in liyor mu su n?
S TAN İS LAZ — A m a Ekselansınız daha b i r şey söylemedi­
ler.

ÜBÜ B A B A — Nasıl, b ir saatten b eri konuşuyorum. B u r a ­


ya pa la vra mı a tma ya geldiğimi sanıyorsun?
S TAN İS LAS — Böyle b ir düşünce benden uzaktır.
ÜBÜ B A B A — Sana söylemek istediğim şudur k i : şimdi ge­
l ir in i ve mahsulünün miktarını dosdoğru b ildirmezsen
seni ka tlederim.

S TAN İS LAS — Sir, b iz resmi kütüğe yüz elli i k i akçe üze­


rin den katılıyoruz. B u nu da ödedik. S aint Ma thicu 'den
altı ha fta önce...
ÜBü B A B A ­ ­ O la b ilir. A m a ben hükümeti değiştirdim.
KÖ YLÜ LE R — B a y übü, merhamet, bize acıyın. B iz zaval­
lı vatandaşlarız.

ı ıt(ı B A B A — B ana ne b u ndan. Siz paraları verin.


KÖ YLÜ LE R — Veremeyiz, daha önce ödedik.
ü B ü B A B A — Ödeyin yoksa kafanızı koparıp cebime koya ­
rım. Canına yandığımın herifleri b u memleketin k r a ­
lıyım sanırım.
H E RKE S — öyle m i ? Arkadaşlar silâha sarılın. Yaşasın
Kötek, Polonya Litva n ya kralı.
ü B ü B A B A — Vergi memurları ileri. Görevinizi yerine ge­
tir in .
(Büyük b ir ka vga çıkar. B u arada Stanislas'ın kaçlığı
görülür. Übü B aha ile Übü A n a yere dökülen pa ra ­
ları topla rla r.) zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQP

27
Sahne : 13 zyxwvutsrqponmlkjih

(Moskova Sarayı)

Ç AK ALE KS İ, KİPİS LtK

A L E KS İ — Sen mis in alçak maceraperest yeğenim kra l Ven­


cealas'ın katledilmesinde suç ortağı olmuşsun.
KİP İS L İKzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— Sir, beni affedin. İstemiyerek U bU Babaya
a let oldu m.

A L E KS İ — Rezil, yalancı. Söyle ne is tiyors u n?


KİP İS L İK ­ ­ Übü B aba beni ihanetten dolayı hapse attı.
Kurtulmağa mu va ffa k olu p. beş gün, beş gece stepler­
de a t üstünde alicenap efendimize yüz sürmek için
yol aldım.
A L E KS İ — H izmetime gireb ilmek için bana ne teklif ediyor­
sun ?
KİP İS L İK — Maceracı kılıcımla, Thorn şehrinin plânım;
A L E KS İ — Kılıcı ka b u l ediyoru m. Ama , S aint Gcorge adı­
n a b u plânı yakın, Z a ferimi b ir ihanet üstüne k u r ­
ma k istemem.
KİP İS L İKzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLK
— Venceslas'ın oğullarından b ir i. genç Kötek ha ­
ya tta . Onu tekra r tahta geçirmek için elimden geleni
yapacağım.
A LE KS İzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJIHGF
— O rdu da ki rütben ne idi?
KİP İS L İK — übü Babanın ordu su nda beşinci süvari bölü­
ğünde yüzbaşıydım.
A LE KS İ — Çok i yi . öyleyse ben de seni Onuncu Ka za k Bö­
lüğünde Astsu b ay yaptım. B ana da ihanet edersen ken­
dini yok b il. Eğer iyi savaşırsan mükâfat alırsın.
KİPİS LİK — Cesaretime güvenebilirsiniz S ir.
A L E KS İ — Ta ma m. H u zu ru mda n yok ol.
(Kip is lik çıka r). zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVU
T6
Sahne : 14 zyxwvutsrqponmlkjihgf
(übu'nün l»planlı .sulunu.)

ü B ü B A B A , ü B ü A N A , TİC ARE T M Ü Ş A V İRL E Rİ

ÜBÜ B A B A — B a yla r, otu r u m açılmıştır. İyice dinleyin ve


uslu durmağa ga yret edin. önce tica retten, sonra ela
güzel ha va la r ve yağmur yağdırmak için ha ya l etmiş
olduğum küçük b ir sistemden söz edeceğiz..
BİR M Ü Ş AV İR — Mükemmel, bay Übü.
I'BÜ A N A — N'e a pta l a da m.
ÜBü B A B A — B enim b oklu karım, kendinize gelin, b u saç­
malıklarınızı daha fazla çekecek değilim. D iyor d u m
k i, b a yla r, tica ret işleri fena değil. H er sabah çok sa­
yıda tüyü dökülmüş köpek s oka kla ra yayılıyor. H er
yerde b ir sürü kül olmuş ev enkazı. E n önemlisi insan­
lar tica ri işlerimizin mükemmelliğinden ötürü sırtları­
na yüklenen ağırlığın altında i k i büklüm olmaktadır­
la r.
İlli: M Ü Ş AV İR — Ya , yeni vergiler nasıl, B a y Ü bü;
r i H ! A N A — Evlenmeler üzerinden alınan vergiler şimdiye
ka da r otu z pa ra getir d i. Übü B ab a her yerde insanları
evlensinler diye sıkıştırıyor.
I'İlli B A B A —­ Canına yandığımın iktisatçı karısı, herkes
b ilir k i , b enim konuşmak için b ir .kulağını, söyledik­
lerimi işitmek için de b ir ağızıııı vardır. (Gülüşmeler)
Yine beni şaşırtıyorsunuz, b enim aptallığımın sebebi
sizsiniz. A h b oynu zlu Übü. (.Bir hab erci g ir er ) . Ta ma m,
iyi. ne va r yine? D efol b u radan domuz. Yoksa ka fa ­
nı ve bacaklarını kopartıp kebab yaparım.
ÜBÜ A N A ­­­ A, işte kaçtı. A m a b ir mektu p getirmiş.
I Itü B A B A — O k u onu . B ana kalırsa ya aklımı kayb ediyo­

29
m m , ya da oku ma b ilmiyor u m. Çabuk ol, kocakarı,
mektu p Kipis lik'den olmalı.
Ü B Ü A N A — Çok doğru. D iyor k i , Çar onu çok iyi ka b u l
etmiş, genç Kötek'i ta h ta çıkarmak için senin ülkele­
r in i işgal edeceğini söylüyor, sonra da seni öldürecck­
miş.
Ü BÜ B A B A A y. A y k or k tu m . A y ölüm aklıma geliyor.
A h , ne ka da r zavallı adammışım. Büyük Aüahım ne
yapmalı. B u hınzır .adam beni öldürecek.. S a int A n ­
toine ve bütün azizler beni koru yu n , korursanız size
mu mla r dikerim, k r ed i açarım.
(Ağlamaya başlar: b u arada hıçkırıklar da du yu lu r.)
Ü B Ü A N A — Yapacak tek b ir şey var, Übü B aba.
Ü Bü B A B A — N edir o, sevgilim?
Ü B Ü A N A — Savaş.
H E R KE S — Yaşasın. İşte soylu b ir düşünce.
Ü B ü B A B A — Doğru, a ma yine mi dayak yiyeceğim?
B İRİN C İ M Ü Ş AVİR — Koşalım, koşalım ordu mu zu ku r a ­
lım.
İKİN C İ M Ü Ş AV İR — E rza k toplayalım.
Ü ÇÜ NCÜ M Ü Ş AV İR — Kalelerle, topçuyu hazırlayalım.
D ÖRD Ü NCÜ M Ü Ş AV İR — As kerler için para alalım.
ÜBü B AB A O, hiç de öyle değil; G eb ertirim sonra seni,
herifçioğlu. Hiç kimseye pa ra vermek niyetinde de­
ğilim. Şimdiye ka da r savaşmam için bana para veri­
lir d i. Şimdi ise b enim hesabıma olacakmış. Ka b u l et­
miyor u m. B u ka da r kudurduysanız savaş yapılsın a ma
b ir kuruş harcanmadan.
H E R KE S — Yaşasın savaş...

Sahne : 13

(Sağda b ir değirmen, solda k a ­


ya la r, dipde ileni/, görülür.)
P O L O N YA O RD U S U İLE RLE R, B A Ş IN D A G E N E RAL
LAS C Y B U L U N M A KTA D IR

YÜ RÜ YÜ Ş Ş ARKIS I

Ceketimde va r i k i , üç d or t düğme,
Beş düğme
Altı yedi, seki/, düğme,
Dukır/., on, on b ir on i k i düğme,
On ü<; düğme.

Ceketimde va r on dürt oııbeş düğme,


On altı düğme,
On seki/, yi r m i düğme,
Y i r m i düğme,
Y i r m i b ir düğme,
Otu z düğme.

Ceketimde va r, otu z, kırk düğme.


Kırk düğme
Kırk beş düğme
Beş düğme,
Yetmiş düğme,
Yetmiş düğme.

Ceketimde va r elli lıin düğme.


B in düğme...

LAS C YzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— Kıta du r. Yüzler sola. Sağa doğru sıraya gir . Kı­
la du r. Ra ha t. As kerler sizden memnu nu m. As ker ol­
duğunuzu hiç b ir zaman unutmayın. Ve yine de u nu t­
mayın k i en iyi erler, a s kerlerdir. Şeref ve zafer yo­
lunda yürümek için önce vücudunuzun ağırlığını sağ
ayağınızın üstüne yükleyin, sonra da sol ayağınızla ile­

31
r i doğru hızla hareket edin. D ikka a a a t. Hazır ol. Kıta
ileri, marş. B i r i k i , b ir , iki...
(As kerler Lasey başta olma k Üzere çıkarlar.)
A S KE R L E RzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQ
— Yaşasın Polonya. Yaşasın übü B ab a.
Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— (Üstünde zırh vo başında demir miğferler g i­
rer.) A h , Übü An a , işte zırhımla ve küçük sopamla s i­
lahlanmış ola ra k hazırım. Çara karşı savaşmak için
her şey ta ma m. A m a yakında yor u lu p yürüyemez ha ­
le geleceğim. Y a b ir de b eni kova la rla rsa ne yaparım ?
Ü Bü A N A — Gcber, kor ka k.
Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJI
— Ah , bütün b u demir parçaları hareket etme­
mi önlüyor. B ir türlü başaramıyaeağım. Ru s la r da iler­
liyor. B eni öldürecekler.
ÜBÜ A N A — Zırhının içinde ne ka da r güzel, koca b ir b al
kabağı gib i.
Ü BÜ B A B A — Ve şimdi a ta bineceğim, B a yla r, iktisatçı a­
tımı getir in .
Ü B Ü A N A — Übü baba, b u a t seni taşımaz. Beş gündenberi
hiç b ir şey yedirmediler. Ha yva n ölmek üzere.
Ü B ü B A B A — A m m a yaptın ya hu . B u hayvan için günde on
ik i kuruş veriyoru m b ir de beni taşımayacakmış. B e­
ni işletiyor mu su nu z? Ya da. daha doğrusu benim pa­
ramı çalıyorsunuz. E ğer isterseniz b ana başka b ir a t
getirin . Şunu iyi b ilin k i yürümek niyetinde değilim,
canına yandığımın herifleri. (<;iron, kocaman b ir a t
getirir.) Teşekkür ederim, sadık Giıon. (Atı okşar.)
Hay, hay, şimdi a ta bineceğim. Oh düşüyorum; (At
hareke! eder.) Tu tu n hayvanı. A m a n Allahım yere dü­
şüp öleceğim...
Ü B Ü A N A — Gerçekten de aptalıma. (Güler.) Alı., işte doğ­
ru ld u . A, a şimdi de yere yuvarlandı.
Ü B ü B A B A — ölüsü ka ndilli, yarı yarıya öldüm sayılır. Fa ­
ka t o ka da r önemli değil. Savaşa gid iyor u m. B en de
orada herkesi öldüreceğim. Doğru yürümeyen kendi­

32
n l kollasın. B u r u n la n yla , kulaklarını koparıp cobime
koyacağını.
Ü B Ü A N A — İyi şanslar, B a y Übü.
t!B t) B A B A — Sana devlet idaresini emanet ettiğimi söyle­
meyi u n u ttu m. A m a iktis a t kitabını üstümde taşıyo­
r u m . B eni soyarsan çok fena olu r. Sana yardımcı ola­
r a k sadık G iron'u bırakıyorum. Allalıa emanet ol, übü
Ana . U s lu du r, ve iffetin i koru ...
Ü B Ü A N A — Güle güle Übü baba. Çarı gebertmeden gel­
me.
ü B ü B A B A — Ta b ii... Dişlerini söküp, b u rnu nu kopa ra ca ­
ğım dilini keseceğim, küçük sopamı kulağına sokaca­
ğım.
(O rdu , fa n la r sesleri arasında ilerler.)

Sahne : 16

Ü B Ü A N A , G tRO N

Ü B ü A N A — Şimdi b u koca k u k la g ittik ten sonra yapılacak


iş hemen koşup bütün Polonya hazinelerini ele geçir­
mek tir . G iron sen de b ana yardım edersin.
<;lKO N — N e ya pma k için efendim?
Ü B ü A N A — H er şey için. Sevgili kocam savaş Birasında
kendi yer in i sına bıraktı... İşte b u gece...
( itRO N ­ N e ya pma k için, efendim?
ÜBÜ A N A — Kızarma, şekerim, ünce yüzünde görünmez.
Şimdi b u nu bırak da hazineyi getirmek için hana ya r ­
dım et...

H A Z İN E Yİ TE TKİKzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQ
E D E R K E N SÖY L ENEN Ş A RKI

l'Bü A N A — Şaşkın güzlerimin ününde


B ir Polonya kasesi,

33
F.: 3
fitn oN — Kraliçenin a ya k u cu ndaki
Koyu n postu ,

ÜBÜ A N A Tıpatıp benzer <>,


B enim sevgili b eyime.

G tRO N — Küfelik Au gu s t devrinde


Polonya'yı sarhoş eden şarap şişpsi.

ÜBÜ A N A — Kraliçe M a rie I.ceııizka için


Hazırladıkları o nargile,

G tRO N — M illi Savu nma plânları


Sandık sadık içinde.

t)B Ü A N A — Varşova'da asayişi yerine


G etirmek için kullanılan süpürge.

Ü B Ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— D u r . B ir gürültü du ydu m, übü Baha şimdiden
geıi geliyor. Kaçalım.
(Ha zineyi bırakarak kaçarlar.)

Sahne : 17

(übü Baha u pu zu n b ir ip i çekerek gelir.)

Ü B ü B A B A — (Ve b ir asker.) B oynu zlu . Allahın belâsı, i ­


nek. Nerdeyse sonumuz geldi. S u su zlu kta n öleceğiz
ve yoru ld u k. B inek atımız çökmesin diye bütün yolu
tab ana ku vvet yürüdük. Atımız da a rka da n geliyordu .
(Tmıı hu anda ipin ucunda a t görünür.) Fa ka t, Polon­
ya ya dönerken p a ta fizik b ilimin d eki ihtisasımızdan ve
müşavirlerimizin pa rla k fikirlerin d en yararlanıp ha ­
va yla çalışan b ir otomob il ya pa ra k atımızı ve bütün I
ordu yu onunla taşıyacağız. D u ru n bakayım, Nicolas
Rensky geliyor. N esi va r b u çocuğun?
R E N S KY — H er şey ma hvoldu . S ir. Polonya'da isyan çıktı.
G lron yok oldu . Übü An a , Polonya'nın bütün hazine
ve iktisadı ile kaçtı.
Ü B Ü B A B A — D aha şimdiden mi? Gece kuşu. uğursuz hay­
van, baykuş. Bütün b u palavraları nereden topladın?
K i m söyledi b u nu ? İddia ederim k i ka za kla r u ydu r­
muştur. Nereden geliyorsu n?
KE N S KY — Varşova'dan, asil senyor.
Ü B Ü .B AB A — B oklu oğlum, sana inanmış olsaydım bütün
ordu yu geri çevirmem gerekirdi. Fa ka t b enim şaşkın
oğlum senin omuzlarının üstünde beyinden çok saman
dolu b ir ka fa va r. Üstelik de b ir sûru saçmalıklar u y­
durmuşsun. Hemen yerine dön, oğlum. Ru s la r hiç de
u zakda değil. Nerdcysc onları kılıçlarımızla karşıla­
yacağız.
LAS C Y — Übü B aba, ova da ki Rusları görmüyor mu su nu z?
ÜBü B A B A — Doğru, Ru slar.. Şimdi şiştik. Hâlâ kaçmak i m ­
kânı va r mı acab a? N e gezer. B iz b ir tepenin üstün­
deyiz ve bütün mermilere hedef olacağız.
O RD U — Düşman geliyor. Ru slar...
Ü B ü B A B A — H a yd i b a yla r. Savaş nizamına geçelim. B u
tepenin üstünde kalacağız ve hiç b ir zaman aşağı i n ­
mek aptallığını göstermeyeceğiz. Ben insandan yapıl­
mış b ir kümenin ta m ortasında duracağım. Siz de çev­
remde dönüp duracaksınız. Tüfeklerinize ne ka da r
fazla m er m i koyarsanız o ka da r iyidir. Çünkü 8 mer­
m i 8 Ru s öldürebilir ve böylelikle b en de b ir o kada­
rından kurtulmuş olu ru m. Piyadeler b ira z Ru s öldür­
mek için tepenin eteğinde yer alsın. Süvariler onların
. arkasından kargaşalığın içine atılmak için hazır ol­
su nlar. Topçu d a b u r a d a ki değirmende, aşağıdaki k a ­
labalığa ateş etmek için b eklesin. Bize gelince, b iz de zyxw
36

. . ....
ycldcğirmenini penceresinden iktisadî tabancamızla a­
teş edeceğiz. Kapıyı da b ir sopayla kapıyacağız. İçeri
girmek isteyen kendine d ik k a t etsin.
O RD U ­ ­ S ir Übü, emirleriniz yerine getirilecektir.
ÜBÜ B A B A — Ve bütün b u nlar iyi yapılırsa, zafer b izim­
dir. Saat kaç?
( B ir çalar saat üç defa çalar.)
LAS C Y ­ Sabahın on b iri...
Ü BÜ B A B A — öyleyse yemek yiyeb iliriz. Çünkü Ru slar
öğleden önce hücum etmezler. Sayın G eneral, asker­
lere ihtiyaçlarını görmelerini ve b ir Polonya şarkısı
söylemelerini emreder misiniz?
LAS C Y — D ik k a t. Sağa ve sola. B i r daire yapın. İki adım
geriye. Sıraya gir in .
(O rdu çıkar. Übü B ab a saikı söylemeğe haşlar. İkinci
Ruamdan sonra ordu yeniden gelir.)

P O L O N YA Ş ARKIS I

Ü BÜ B A B A — Ben içince
Herkes sarhoş olsun
D erdi Aııgusl
Kiahı glııgltı da.

H LPS İzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— O la glu glu , glu glu glu .

Ü BÜ B A B A — Susıısıı/.luk
Canımıza oku du
İçelim

Olalım turşu gib i

H E PS İ — Pi pi p i. pi pi p i.

Ü B Ü B A B A — Bıyıklarımla
36
Kims e dalga geçmesin
Ya şapkamın
B embeyaz sorgu cu .

HE PS İ — Ka k a k a , k a k a k a .

Ü Bü B A B A — İnsanın
Suratı güzelleşir
Kafayı

Çekince Baba übü.

HEPSİ — Bü bü bü, bü bü bü.


Ü Bü B A B A — B u ka hra ma nla ra hayranım. Şimdi yemek
yiyelim.
A S KE R L E R — Yemeğe hücum.
ÜBÜ B A B A — As kerlerimizin sayın kumandanı emir verin
de ih tiya ten sakladıkları bütün yiyecekleri getirsinler.
LAS C YzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONML
— Fa ka t Übü Baba, yiyecek hiç b ir şey yok k i .
Ü B ü B A B A — Nasıl hiç b ir şey yok, domu z herif. Peki b i ­
zim ordu mu zu n kumandanı ne işle meşgul olu r?
LAS C Y — Yiyecek işleriyle meşgul olan kumandanı ku b u ra
attığınızı u nu ttu nu z ga lib a ?
Ü Bü B A B A — Ah ... Soluğum kesilecek. B u mükemmel ida­
renin yanlış yapabileceğini düşünemezdim k i. . . B u n ­
ların hindi kıçı, kızarmış piliç, köpek ezmesi, b oklu
karnıbahar sevdiğini herkes b ilir. Herneyse ben şimdi
kendim gidip işkembemizi süsleyecek bazı şeyler b u ­
layım.
(Çıkar.)
LAS C Y — (B ağırarak.) Yiyecek iyi b ir şey b u la b ildiniz m i,
Übü B ab a.
Ü BÜ B A B A — (E linde süpürge girer.) B u ndan başka b ir
şey bulmadım. Tadına bakın b iraz.

37
L A S C Y ve O RD U — Of, of, of... Sefil ü b ü ! Alçak serseri...
(M idelerini tu ta r a k dışarı çıkarlar. Bombardıman baş­
lar.)
Ü BÜ B A B A — (Yalnız.) A m a b enim karnım aç... Karnıma
hiç b ir şey girmedi k i .
(B irine! mermi Übii'nün karnına çarpar.)
LAS C Y — (G eri gelir.) S ir übü. Ru slar hücuma geçti.
"ÜBü B A B A — Ecee... Peki sonra... N e yapmamı istiyorsu n
ya n i. O nlara hücum etmelerini b en söylemedim k i . .
B u na rağmen sayın iktisatçı savaşa hazırlanalım;
(İkinci mer mi übü yere yuvarlanır.)
LAS C Y — B i r bomba daha... B en artık b u rada ka la ma m.
(Kaçar.)
Ü B Ü B A B A — Dayanamayacağım. B u ra ya kurşun ve demir
yağıyor. Hey, sayın Rus askerleri, d ik k a t edin, b u ta ­
rafa doğru ateş etmeyin. B u rd a insan va r.
D IŞ ARD AN B İR SES —­ H u r r a , Çara yol açın.
(Ru slar geçer.)
Ü Bü B A B A — İçeri.. B en de küçük sopamla Moskof İmpa­
ra toru n u n üstüne hücum edeceğim.
Ç AR — (Gözükür.) Şoknozof, salakof, bokof...
Ü Bü B A B A — İşte karşımda. (Çar übii'nün elinden sopayı
ıılır ve kılıcıyla karşı koya r.) Ah.. B u kadar da olmaz
ki... özü r d ilerim bayım. A m a beni ra ha t bırakın.. A y,
ben isteyerek yapmadım k i. . A m i n aman öldüm, ezil­
dim, b ittim...
(Kaçar, Çar kovalar.)
LAS C Y — (Geçerken.) B u sefer b erb at, asker dağıldı...
Ü B Ü B A B A — (G eri gelir.) İşte yürüyüş fırsatı ele geçti.
Polonyalı b a yla r ileri. D aha doğrusu geri...
P O L O N Y A L I L A R — (Geçerek.) Canını k u r ta r a n kaçsın. C a­
nını k u r ta r a n kaçsın.
(Kaçarlar, Ru s la r onları kova la rla r.)

38
İ K t N C Î BÖL ÜM zyxwvutsrqpon

Sahne : 18

(Litva nya da b ir mağara, k a r yağar.)

Ü B ü B A B A , PİLE , COTİCE

Ü BÜ B A B A — Pile, Cotice.
Ü BÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— A h . N e pis hava be... Soğuktan kes ildik. I k ­
tisad üstadın zatı şerifleri de üstelik fena halde ya ­
ralı.
PİLE — Hey, b ay Übü korku n u z sona erdi galib a. Artık kaç­
mıyorsunuz.
Ü B ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Artık kor kmu yor u m, ama hâlâ da kaçmak­
tayım.
( O T i C E — D omu z herif...
ü B ü B A B A — S ir Cotice, kulağınız nasıl oldu ?
COTİCE •— Böyle, bayım, b erb at b ir biçimde sürüp gidiyor.
Kurşun yu ka r d a n aşağıya girdiği için çıkartamıyo­
ru m.

39
Ü B ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJIH
— Oh... Çok iyi olmuş. Sen de hep başkalarım
vu rma k isterdin. Bense kendime zarar vermeden, bü­
yük değerimi göstererek dört düşmanı kendi ellerimle
öldürdüm. D aha önceden ölmüş olu p da işini b itir d ik­
lerimi saymıyorum.
COTİCE zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— Pile... Küçük Rensky'nin ne olduğunu b iliyor
mu su n?
B İLE — Kafasına b ir kurşun gir d i.
Ü B Ü B A B A — Böylece gelincik çiçeği ve semizotu ömür­
lerinin en çok çiçek verme çağında amansız kesici
tarafından doğrandı... Acımadan acı tırmığıyla küçük
Rensky'i b ir gelinciğe çevirdi. B u na rağmen, o ga yet
iyi dövüştü. A m a ne yapalım k i çok fazla Rus vardı..
P İL E ve COTİCE zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Hey... Bayım...
B İR SES — H r r r r r ovvvv.
P İL E — N edir b u ? Silâhlanalım.
Ü B Ü ıBABA —­ A h . Yapmayın. Yine Ru slar olmasın? İddia
ederim k i onlardır. Yeter artık. Ya beni ya ka rla rs a ?
G ayet b asit, hemen ceplerine atıverirler.

Sahne :zyxwvutsrqponmlkjihgfed
l'J

( B ir ayı girer.)

AYN I KİŞ İLE R

COTİCE ­ ­ Hey, sayın iktisatçı...


Ü BÜ B A B A — A... Bakın küçücük b ir ayı. Bana kalırsa çok
sevimli!... zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSR
P İ L E — D ikka t edin. N e kocaman b ir ayı. M er miler im nere­
de?
Ü BÜ B A B A ­ Ayı mı ? Korkunç hayvan. Va h zavallı kade­
r im. B eni yiyecek şimdi, A lla h beni koru s u n. Üstüme z
­i l )
doğru geliyor. Hayır, hayır, Cotice'i yakaladı. B ir a z
solu k alayım.
(Ayı Cotice'in üzerine a tla r. Pile de bıçağı ile Ayıya
hücum eder. übü kayanın üstüne çıkmıştır.)
COTİCE — B u ra ya , Pile b u raya... İmdat B ay übü...
Ü B ü B A B A — Mahvoldu ... Kendi işini kendin hallet. B iz şim­
dilik du a ediyoru z. Ayı sırasıyla hepimizi yiyecek.
P İL E — Ta ma m, yakaladım.
COTİCE — Sıkı tu t. B eni ya la ma ya başladı...
Ü B Ü B A B A — Santifikatür nomen tu m .
COTİCE — Bırak domuz...
P İL E — Ah ... B eni ısırdı. Allahım beni kurtarın ölüyorum.
Ü B Ü B A B A — F ia t voluntaş tu a...
COTİCE — Yaraladım onu ..
PİLE — Ka n kaybetmeğe başladı. Yaşasın.
(Pile'le Coticc'in bağırtıları arasında ayı can çekişir.
Übü B ab a ise dua okumağa devam eder.)
COTİCE — Sıkı tu t. G idip bombamı alayım.
Ü B Ü B A B A — Panen nos tru m nuotidiamım da nobis hodic.
P İL E — B u ldu n mu ? Ku vvetim kesiliyor.
Ü BÜ B A B A — Sicu tc nos d imittimu s deb itorib u s nostris
COTİCE — Alı... İşte b u ldu m.
( B ir patlama d u yu lu r ve ayı yere yıkılır.)
P İL E ve COTİCE — Zafer..
ÜBÜ B A B A — Sed lib era nos a malo. A m in . E r , nihayet,
İyice öldü mü? Ka ya mda n aşağı ineb ilir m iyim ?
COTİCE — (Kızgın.) N e yaparsanız yapın.
Ü B Ü B A B A — (İnerken.) Sevinmelisiniz k i hâlâ yaşıyor ve
L ir von ya karları üzerinde yürüyebiliyorsunuz. Bütün
bunları iktis a t üstadınızın yüce erdemlerine borçlusu­
nu z. O sebat etti, ka fa patlattı ve sizin için bağıra bağı­
r a du a etti. Ayrıca büyük cesaretle manevi kılıcım
kullandı. B u arada siz Cotice a yni işi b ir b omb ayla
yaptınız. B iz fera ga timizi daha da ileri götürerek b ir

41
kayanın üstüne çıkmayı u ygu n b u ldu k. O ra da n du ala­
rımızın gökyüzüne daha yakın olduğuna şüphemiz b i ­
le yok tu .
P İL E — S ir Übü. Şimdi de gidip ayıyı parçalayın.
Ü B Ü B A B A — Olmaz. B elki de ölmemişlir. H a lb u ki seni ya ­
rı yarıya yemiş olduğuna göre b u iş senin görevin.
B en de odun getirilmes ini b eklerken ateş yakacağım.
(Pile ayıyı parçalamağa haşlar.)

Ü B ü B A B A — D ik k a t et, oynamağa başladı.


P İL E — S ir Übü, nasıl olu r. Soğumuş bile..
Ü B ü B A B A — Yazık. Sıcak olsaydı daha. iyi yenirdi. Böylesi
iktis a t üstadının midesine, doku nacak.
P İL E — (Kendi kendine.) İnsan isyan edeb ilir. (Hızlı.) B i ­
ra z yardım edin b ay Übü, bütün işi tek başıma göre­
miyor u m.

ü B ü ıB AB A — Hayır, benim canım hiç b ir şey ya pma k iste­


miyor . G ayet ta b ii yor u ld u m ben...
COTİCE — Aca b a Pvensky'nin söyledikleri doğru mu ? Übü
Ana'nın ta h tta n kovulduğunu düşünüyorum da.. O lma­
yacak şey değil ya ni...
P İ L E — ünce yemeği b itir elim.
COTİCE — Hayır. D a ha önemli şeylerden söz etmemiz gere­
kiyor. B en b u hab erlerin doğruluğunu araştırmak ge­
rektiğini düşünüyordum.
P İL E — Doğru, bütün soru übü B ab ayla b ir lik te kalıp k a l ­
ma ma k ?
C O TİC E — Gece, bize öğüt verir. Şimdi uyuyalım, yarın no
yapılacağı b elli olu r.
P İL E — Hayır, b u radan kaçmak için geceden ya r a r la n ma k
gerek.
COTİCE — Öyleyse, gidelim...
( B ir lik te giderler.)

­12
Sahne : 20

(Gecedir, übü B ab a u yu r. t'lıii una onu


görmeden gelir. H eryer ta m b ir ka r a n ­
lıktadır.)

ü B ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— Sonunda kendime b ir sığınak b u ld u m; B u r a ­
da yanlızım. B u o ka da r önemli değil, a ma ne kor ­
kunç b ir koşuydu o. Bütün Polonyayı dürt günde geç­
mek... Belâların hepsi aynı anda geldi başıma. B u k o ­
ca eşşek gider gitmez hazineye kavuşup zengin olma k
istedim. D aha sonra da Kötek ve kudurmuş adamları­
nın attığı taşlardan güçlükle k u r tu ld u m. B enim çeki­
ciliğime öylesine aşık olmuş b u lu na n ka va lyem G iro­
mı ka yb ettim. Zavallı beni gördükçe aşkından yerlere
yıkılıyordu. Ta b ii beni görmediği za ma nla r da böyle
olduğunu söylüyorlar. B enim için i k i parçaya ayrılma­
ğa b ile razı olu rdu , zavallı çocuk. B u n u n ispatı da Kö­
tek tarafından dört parçaya ayrılmış olmasıdır. Pof,
pof, pof, keşke ölsem şimdi. Sonra a r ka ma takılan
kızgın ahaliden kaçmağa başladım. Sarayı terkedip
Vistül'e vardım. Köprüler tutulmuştu, ırmağı yüze­
rek geçtim. Böylelikle ardımdakileri usandıracağımı u ­
mu yordu m. H er yerde asiller topla na ra k beni ta kib e
koyuluyorlardı. B i n defa ölüm tehlikesi atlattım. So­
nunda onları yanılttım ve dürt günlük koşudan sonra
karlı ülkemin b u kısmına sığınabildim. Kötek'e ya ka ­
la nma k kor ku s u yla b u dört gün ne yedim ne içtim.
İşte artık ku r tu ld u m. A m a soğuktan yor gu n lu kta n ölü
gib iyim. B enim koca soytarının ne olduğunu çok me­
r a k ediyoru m. Ta b ii, onu n iktis a d i atını elinden aldım,
çaldım. Havuç vermeyerek ik tis a d i atını açlıktan öl­
dürdüm. Zavallı hayvan u zu n zamandır a rpa ya has­
r etti. N e macera... B u uğurda b ir de hazinemi kayb et­

43
ti m . Hazine şimdi Varşova'da cam isteyen varsa gidip
arasın...
Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQP
— (U yanır.) A... a, übü Anaymış. Yanımda b ir
hayvan soluduğunu düşünmekte haklıymışım. D emek b u
sensin salak karı? Ncrden böyle.

Ü B Ü A N A — Varşova'dan, Polonyalılardan kaçıyorum.


ÜBÜ B A B A — B en de Ru sla rda n kaçıyorum. N e yapalım iyi
niyetler b irb irine benzer.

Ü B ü A N A — O niyetleri b ilmem ama sen b ir eşşoğo benzi­


yprs u n.
Ü BÜ B A B A — übü An a sonra b eynini patlatır, kıçını yır­
tarım.

Ü B Ü A N A — D aha iyis i sen b enimle gel übü Baba, b u mem­


lekette arlık hu zu r kalmadı. D eniz kenarında oluşu­
mu zdan fa yda la na ra k burayı terkedelim. Ka lka ca k olan
ilk gemiye b ineriz. A m a nereye gitmeli?
Ü BÜ B A B A — N ereye gidiyoru z Übü A n a ? "Qııo V a d imu s ?"
G ayet b asit Fra ns a 'ya tab ii...

Bütün çekici şeyler, hep Fransa'da


Yazları sıcak olu r, kışları serin
işler r a fa konmuştur
Kiliseye doku nma k yasaktır.
Bürokratlara karışmak
Yediğim sopaların sonucu ka r a r verdim
Doğru değil bütün b u nlara ina nma k
Kimsenin nasıl çalıştığını anlıyamadiği
İktisat, ordu ve adalet
Sopamla deliliğim ca m b ib lola r
Ta b ya tta n daiıa parıltılı altın çağ
M illetvekiller in i de hep aydın kimseler seçer
Ve yerine g etir ilir p rogra md a ki bütün maddeler

•II
D evlet makinesi öylesine iyi işler
S a n ki Übü B a b a yapmış gib i.

İste b u ndan sonra orada yaşayacağız, übü An a .

Ü B Ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— Yaşa Übü B ab a. Fransa'ya gidiyoru z.
Ü B ü B A B A — Yaklaşan b i r gemi görüyorum, ku r tu ld u k.
KÖ TE KzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONML
— (G irer.) Henüz kurtulamadımz.
ÜBÜ B A B A ve Ü B Ü A N A — Ay, b u Kötek...
KÖ TE KzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— Sefil Übü B aba. Sen b enim babamı öldürdün, Kr a l
Venccslas'ı. (Ü bü inler.) Anamı. Kraliçe Rosmonde'u
da öldürdün (übü inler.) Bütün a ilemi öldürdün, a s il­
leri öldürdün, adaleti öldürdün, iktisatı öldürdün, fa ­
k a t üldüromediğin tek b ir şey .kaldı. Çünkü ona do­
ku n ma k imkânsızdır. O da M illi E mniyet Teşkilâtı­
dır.
(İki ja nda rma gelir.)
Ü B ü B A B A — Nereye saklansam büyük Allalıım. übü A n a
ne olu r sonra? Elveda Übü An a . B u gün de a mma çir­
kinsin, yok;:a kalabalık var diye m i b u s u ra t?
(fâiron gelir.)
K Ö T E K zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJ
— Siz, polisler, Übü Baba'yı Paris'e götürün. B i r h a ­
pishaneye, ya da daha güzeli b ir mezbahaya s oku n
onu. Bütün cina yetlerinin hesabını böylece peyııi p a t­
layarak ödemiş olu r.

SON Ş A RKI

(Çok b ilinen b ir şarkı)


ÜBÜ B A B A — Übü B ab a PO LİS LE R arasında
Ü B Ü A N A , KÖ TEK, G İRO N

Fransa kıyılarına doğru


Yol alalım, şarkı söyleyerek
Yol alın.

•ır>
Yol alalını
Yol alın: Yavaş yavaş

B izim ,
Sizin için

Yumuşacık rüzgarlar eser.

A ya k basalım
Aya k basın: umu ila

Sevgili Fra ns a 'ya


Yaşasın Übü B ab a
j
Kendimizi bırakalım Allabuı h ikmetin e
O armağanını verir
H er zaman iffetli olu mu

iffet hep b u lu r armağanım.

(G emi ka yb olu r.)

Sahne : 81

(Übü B aha ilerler fa ka t hiç b ir şey söylemez.)

Ü BÜ A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLKJIHG
— N e öyle, hiç b ir şey söylemiyorsun? D ilin i m i
yu ttu n ?
Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Übü ana... Artık hiç b ir şey söylemek is temi­
yor u m. B u yüzden bayıma b u ka d a r iş geldi.
Ü B Ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONML
— A m m a yaptın h u . Y a Polonya tahtı? Tacın
ve şemsiyen.
Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Übü An a , artık şemsiye taşınuyacağım, k u l ­
lanması çok güç. Evına kargılık fizik b ilimin d eki üs­
tatlığım sayesinde yağmur yağmasını önlemeyi daha
kola y b u lu yoru m.
Ü B ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— A p ta l essek, asillerden aldığın ma lla r, Uç kere
toplanan vergiler, ayı mağarasında u yku da n uyandı­
ğın saman kib a rca yanında olma m, b izi Fra ns a 'ya ge­
tiren gemide bedava yolcu lu k etmek senin Fransa­
da ne zaman istersen ik tis a t üstadı ta yin edilmen için
yeterlidir. İçte Fransadayız ü bü B ab a, s imdi Fransız­
çayı unutmamış olma n gerekird i.
Ü BÜ B A B A — Canına yandığımın anası. B en Fransızcayı Po­
lonyadayken konuşurdum. A m a b u genç Köteğin ca­
nıma okumasını önlemedi. Yüzbaşı Kip is lik en alçakça
biçimde bana ihanet etti. Çar, iktis a d i atımı koıjkuta­
r h k çukura düşürdü. Düşman bütün b ildirilerimize rağ­
men b izim bulunduğumuz ta ra fa ateş etti. Ve siz sayın
b ayan hazinemizi darmadağın edip, iktis a d i atımızın
on iki kuruşluk günlük giderini iç ettiniz.
Ü B ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— Sen de b enim gib i b u küçük sefaletleri u nu t.
F a k a t sen kralın iktis a t uzmanı olmazsan neyle geçi­
neceğiz?
Ü B Ü B A B A — E l emeğimizle Übü An a .
Ü B Ü A N A — Yok canım. Oylc yaparsam onlar da b ana vu ­
r u r sonra. S oka kta n geçenlere iyi davranmak, onla ra
yardım etmek, onlar için çalışmak is tiyoru m Übü An a ,
M a d emki özgürlüğün kardeşliğe eşit olduğu ve b u nu
eşitliğin kardeşliği ola ra k ka b u l edildiği b ir ülkede
yaşıyoruz ve ma d emki ben herkese b enzemiyoru m, ya ­
n i eşit olmak bana vız geliyor. O halde b en herkesi öl­
. düreceğim. B u nu önlemek için de gidip kendimi b irine
esir ola ra k satayım.
Ü B ü A N A — E s ir m i? A m a sen çok şişkosun Übü B aba.
Ü B ü B A B A •— D aha iyi iş görürüm, böyle. Şimdi sayın dişi,
gid ip b izim esir önlüğümüzü, esir süpürgemizi, esir
47 zyx

1
sopamızı, esir ayakkabı b oya ma ku tu mu zu hazırlayın.
Size gelince, kendinizi olduğunuz g ib i bırakınız k i k im ­
se güzelim esir elbisenizden şüphe etmesin.

Sahne : 22

(Clıanıp da M a rs )

Ü Ç ÖZGÜR A D A M , O N B AŞ I

Ü Ç ÖZGÜR A D A M ­ B iz özgür insanlarız (Tekra r)


Yaşazm özgürlük (Tekr a r )
B iz özgür insanlarız. (Tekra r)
Ve işte, işte onbaşımız.

Özgürlük gelmemektedir
G elmemektedir (Tekr a r )
Hiç b ir zaman, hiç. b ir zumun.
Tanı va litindc I
Özgürlük eğilimine.

İtaat etmeyelim­ miyelim.


Hep b ir lik te
Hayır b ir lik te değil (Tekr a r )
H epimizin zamanı apayrı olsu n
B u çok a ma çok
Yoru cu olsa b ile

İtaat etmeyelim hepimiz teker (eker


Özgür adamların onbaşısına.

O N B AŞ I — Toplanın (Özgür a da mla r dağılır.) S iz üç nu ma ­


ralı özgür adam, i k i numaralı özgür a da mla b ir likte
sıraya gir mek için ilci gün hapis. Teori diyor k i ; öz­
48
I
gür olu nu z. Şimdi b ireysel ita a ts izlik çalışmaları. Kör
dis iplins izlik her zaman insanın temel gücünü ya r a ­
tır. Silâh omuza.
ÖZGÜR. A D A M — Sıralanmaktan söz edelim, İtaat etmeye­
lim. B ir in ci bire, ikin ci ikiye, üçüncü üçe, b ir, i k i , b ir
iki. . .
O N B AŞ I — N u ma r a b ir, zamanında tüfeğinizi yere koyma ­
nız gerekird i, nu ma ra i k i , sizin de dipçiği havaya k a l­
dırmanız, nu ma ra üç sizin de tüfeğinizi altı adım ge­
r iye atıp özgürce b ir tavır takınmanız gerekirdi. Sıra­
yı bozun. B ir, i k i , b ir , iki. . .
(Toplanırlar ve b irb irlerin e u ygu n olma ya n adımlar
a tma ya d ikka t ederek çıkarlar.)

Şaline : 28

Ü B ü B A B A , ÜBÜ A N A

Ü B ü A N A — Übü Baba,Übü B ab a, başlığın ve önlüğünle ne


ka d a r yakışıklısın. Şimdi b ir kaç tane özgür adam
b u l da sopanı, boya fırçanı onların üstünde deniyerek
yeni görevine b ira n önce alış.

Ü BÜ B A B A — B a k işte, üç dört tanesi şuradan kaçıyor.


Ü BÜ A N A — Ya ka la onlardan b ir in i, übü B ab a.
Ü B ü B A B A — Canına yandığımın. B en de başka şey is temi­
yor u m k i . Ayakları b oyamak, saçları kesmek, bıyıklan
ya k ma k ve küçük sopayı kulaklarına soku vermek.
Ü BÜ A N A — Aklını kayb ediyorsu n, Übü B aba. Ken d in i ha­
lâ Polonya kralı sanıyorsun sen.
Ü BÜ B A B A — B enim dişi karım. B en yaptığımı b ilir im , s i­
zinse söylediğinizden hab eriniz yok. B en k r a lk en lıer­
şeyi b enim ve Polonyanın şan ve şerefi için yapmıştım.

49
F.: 1
Şimdi kendime küçük b ir ta rife koyacağını; Meselâ b u ­
r u n bükmek 25 kuruş. H a tta b u ndan daha az b ir pa ra
için kafanıza b i r tencere geçirebilirim. (Übü A n a k a ­
çar.) Ta ma m, gidip b u b eylere hizmet teklifler imizi
sunalım.
•Sahne : 21

Ü BÜ B A B A , O N B AŞ I, ÜÇ ÖZOÜ1J A D A M

(Onbaşı ve özgür adanıiar b ir süre yü­


rürler, übü B ab a onlara çelme ta ka r.)

O N B AŞ I — Silâh omuza...
.(Übü B a b a süpürgesini onıuzunn koya ra k ita a t eder.)
Ü B Ü B A B A — Yaşasın BOOOOO... O rdu mu z.
O N B AŞ I — D u ru n , du ru n, daha doğrusu durmayın, itaatsiz­
ler, (özgü r a da mla r du ru r, übü B ab a yürümeye de­
va m eder.) K i m bu ? Yedi yıllık ku manda hayatımda
karşılaşmadığım b ir silâh taşıyan hepinizden daha öz­
gür görünüşlü yeni asker?
Ü B ü B A B A — İtaat ettik bayım. Çünkü es irlik görevimizi
yapmaktayız. B u nu n İçin silâhımızı omu zlu nu za koy­
du k.
O N B AŞ I — B u h a reketi b ir çok kere anlatmağa çalışmıştım,
fa ka t illi ola ra k isteğimin yerine getirildiğim görü­
yor u m. Siz özgürlük teorisini benden daha iyi b iliyor ­
sunuz. E mredileni b ile ya p ma kla b u nu daha iyi gös­
terdiniz. Siz büyük b ir özgürsünüz b ay,m.
Ü B Ü B A B A — B a y Ü bü : B a ki Polonya ve Ar a gon kralı.
M a n d rigon Kon tu , Sandamir kon tu , S a int G rcgois M a r ­
k is i. Şimdi, size hizmet etmek için esir, efendim, sa­
yın...
O N B AŞ I — özgü r adamların onbaşısı, Tatlısidik. F a k a t or­

50
ta h k ta kadın varsa O zaman adım G ranpre M a r k is k lir .
Sizden istediğim b eni rütbemle hatırlamanız, b ana c­
m i r b ile verseniz b u nu unutmayın. Çünkü bence siz
en aşağı çavuş sayılırsınız, bunu b ilmekle...
ÜBÜ .B AB AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— Onbaşı Ta th s id ik, dediklerinizi u nu tmayaca­
ğım. A m a ben b u memlekete emir vermek için değil
esir olmak için gelmiştim. E skiden küçükken söyledi­
ğiniz g ib i Çavuş h a tta süvari Yüzbaşısı ola ra k görev
ya p ma m b ile b u isteğimi önleyemez. Onbaşı Tatlısidik.
•Hoşçakalın...
O N B AŞ I — Güle güle Saint­ G regois Kontu ... Kıta hazır ol...
(özgü r a da mla r yürüyüşe geçer ve karşı ta ra fta n çı­
ka r . )

Sahne : 25

E L E U TH E R E , PlS S E M B O C K, Ü BÜ B A B A , Ü B ü A N A

ü B ü B A B A — Askerler hiç zengin değil, b u ndan dolayı baş­


kalarına hizmet etmeyi tercih ederim. İşte b u sefer
güzel b ir yaratık keşfettim. E l in d i yeşil ipekli b ir gü­
neş şemsiyesi ve yanındaki saygılı bayın da kırmızı
b ir madalyası va r. Onları k or k u tma ma k için d ik k a t c­
delim. Canına yandığım, ölüsü ka n dilli. B enim tatlı
ya vr u m, bana hizmet etmeniz için kendimi b ir anlık
hür yapıyorum, önce b u r u n bükülmesi sonra b eyin pa t­
latması... Hayır hayır, yanılıyorum. Aya k b oyamak.
KLE U TIİE KE — Bırakın b eni.
PlS S E M B O C K — Rüya mı görüyorsunuz, bayım, onun a ya k­
ları çıplak.
ü B ü B A B A — Übü An a , ayakkabı fırçasını, ayakkabı k u ­
tu su nu ve sopasını getir in . B i r de b u ayakları sıkıca
tu tu n . (Plssenıbock'a) S iz gelin bayım...
E L E U TH E RE ve PlS S E M B O C KzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWV
— İmdaaaltt..

51
Ü B Ü zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONML
A N A zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— (Koşarak.) İşte Übü B aba, dediğinizi yaptım.
F a k a t neden çekiştiiryorsun kadının ayağında a ya k­
kabı yok...

Ü BÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Fırçayla ayaklarını b oyamak is tiyoru m. Ca­
nına yandığım, esir değil m iyim ? E s ir lik görevimi
ya p ma ma kimse engel olamaz. Sadaka is temiyoru m
hizmet etmek için. Ha di patlatırım b eynini.
• Übü A n a Eleutlıere'i tu ta r. Übü B ab a Pissemb ock'u n
üstüne yürür.)

ÜBÜ A N A — N e aptalca vahşet.... İşte bayıldı.


PlS S E M B O C K — (Yere düşerek.) B en de öldüm...
Ü BÜ B A B A — (B ağırarak) Onları uslandıracağımdan emin­
d im. Çok fazla patırdı edilmesinden hoşlanmam; Şim­
di onlardan na mu su mla ve alın terimle kazandığım gün­
deliğimi istemekten başka yapılacak b ir şey ka lma ­
dı,

ÜBü B A B A — O lmaz. M u h a kka k b ana bahşiş vermek iste­


yecek. H a lb u ki b en çalışmamın tanı karşılığını is ti­
yor u m. Sonra da ta r a fg ir olma ma k için katlettiğim şu
adamı yeniden ha ya ta kavuşturmalıyım. B u da çok za­
ma n alacağına göre iyi b ir esir ola ra k yapabileceğim
tek şey onun en küçük ters davranışlarını b ile hesaba
katmaktır. İktisadi cüzdanı ve sayın bayın pa ra tor ­
bası. Hemen cebe indirelim.

Ü B Ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Heps ini alıyor mu su n, Übü B ab a?
Ü B ü B A B A — Emeğimin üzümünü sana vereceğimi m i sa­
nıyorsun a p ta l karı. (Kâğıt p a ra la ra b akar.) E l l i k u ­
ruş, elli kuruş, b in kuruş. B a y Pissembock, G ra nda ir
M a r k is i.
Ü B Ü A N A — O n a hiç b ir şey bırakmıyacak mısınız demek
istemiştim?

52
Ü B Ü B A B A — Übü An a . Sonra senin gözlerini oyar, cebime
sokarım. Bütün b u torbanın içinde oridört tane altın
pa ra yla b ir özgürlük resminden başka b ir şey yok­
muş k i . . (Eutlıere k n ik u r ve kaçmak ister.) Şimdi g i t
b ir arab a b u l Übü Ana...
Ü B Ü A N A — A h ; aşağılık, şimdi de koşarak kaçmak için
ku vvet bulamıyorsun.

ÜBü B A B A — Hayır, b u s evimli ya vr u yu içine koyu p evine


götürmek için büyük b ir arab aya ihtiyacım va r.
Ü BÜ A N A — Übü B aba, söylediklerin b ir b ir in i tu tmu yor . B u
ne şımarıklık. Şimdi de namu slu m u oldu n? Ku r b a n ­
larına acıyorsun. D elir d in m i yoksa Übü B ab a? Sonra
b ir de herkesin görebileceği b ir cesedi yanında taşımak
is tiyors u n.

ÜBÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONMLK
— E... N e yapalım zenginleşiyorum. H er zama n
olduğu gib i es irlik görevime devam etmeliyim. Cesedi
arabanın içine tıkarız.
Ü B ü A N A — Y a Pissemb ock?
Ü B ü B A B A — Arabanın arkasındaki sandığa sokarız. Böy­
lelikle cina yetin delilleri orta da n kalkmış olu r. Sen a ­
ra b a ya onu n yanına b in ip ha sta bakıcı, aşçı ve hizmet­
çi rolü oynarsın. B en de a rka ya tırmanırım.
Ü BÜ A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— B eya z çorapların ve altın yaldızlı elbiselerin o­
la ca k mı ?
Ü B Ü B A B A — Şüphesiz... B u n u müthiş çalışmamla h a k et­
tim sanırım. F a k a t şimdilik elb iselerim yanımda olma ­
dığına göre b en bayanın ya n ma içeri ve sen de yu k a ­
rıya çıkarsın.

ÜBÜ A N A — Übü Baba... übü Baba...


Ü B ü B A B A — Yola düzülelim... Yaşasın esirlik...
(Pissemb ock'u n cesedini sürükler ve Eleııtlıere'i çeke­
r ek çıkarlar)

03
Şaline : 20

(Pissembock'u n evi.)

Ü BÜ B A B A , ÜBÜ A N A

Ü B Ü A N A — Kapı çalınıyor Übü Baba...


Ü B Ü B A B A — Alı, b oynu zlu iktis a t, b u olsa olsa b izim sa­
dık lıanımımızdır. O lgu n insanlar köpeklerini ka yb et­
meme!: için boyunlarına b ir çıngırak ta ka r. Bisikletçi­
ler de kazadan korktukları için en az elli adını da b ir
zil b u lu ndu ru rla r. E fendilerin de s a da ka ti kapıyı elli
d a kika çalmalarıyla ölçülür. O demek ister k i : B en b u ­
radayım. Siz rahatınıza bakın. B en işinizi b itir men izi
b ekliyeb ilirim.
Ü B Ü A N AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONML
— Ama. Übü B ab a sen onun oda hizmetçisi, aşçısı
ve kâhyasısın. B elki de şu anda acıkmıştır. İyilik sever
d ikka tin izi yoklu ya r a k bayana hizmet için emir verip
vermediğinizi öğrenebilir misiniz?
Ü B ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— B ayana henüz hizmet edilmedi, Übü A n a ; A n ­
cak b u konuda k a r a r verirsek edilecektir, önce b iz ka r­
nımızı doyuralım bakalım. G eriye b ir şeyler kalırsa
veririz. Bayanın orda olduğunu yeterince b iliyoru z. B i ­
çimli b ir uşak zamansız ve yersiz gürültü etmemeli­
dir.
ü.Bü A N A ­ G eriye hiç b ir şey kalmazsa o zaman da b elki
içecek, b ir şey ikr a m edersin, değil mi übü B a b a ?
Ü BÜ B A B A — Canına yandığım, yeter arlık bırakın da za­
manı gelince b u ileri kadirşinaslığı yerine getirelim.
(Dışarı çıkar ve. sekiz tane şişe ile geri diiner.)
Ü B ü A N A — E yva h... tm d a ttt. D elirmekte olduğunu .söyle­
miştim, zaten b u ka da r cimr i b ir in in sekiz şişeyi göz­
den çıkarması...
Ü B Ü B A B A — İşte, sayın karımız; G idip b ayana cömcrtliği­

r.ı
mizin ve a sa letimizin tanıklığını ya pa b ilirs iniz. Bütün
b u boş şişelerin içindeki damlaları topla ya ra k kendile­
rin e b ir b a rda k şarap .ikram edeb ilirsiniz..
(Übü A n a şişeleri boşaltmağa başlar. B irin d en koca ­
ma n b ir ürümrek düşer, t lıiı A n a bağırarak kaçar.
Übü Baba örümceği ya ka la ya ra k tütün ku tu s u nu n içi­
ne koya r.)

Sahne : 27

(Elcutiıere'niıı odası)

E L E U T H E R E V E PİSSE MB O C 'U N C ESED İ

E L E U TH E R E — Heyhat., imda t... Z orla bana hizmetçi ola n


b u adi çifti çağırmak herhalde b i r ölüyle yanlız k a l­
m a k ta n hayırlıdır. (Z ili çalar.) Kims e gelmiyor. B elki
de kurbanlarının evine yerleşmek utanmazlığını gös­
termemişlerdir. Aşağılık Übü ve korkunç karısı. ( Z ili
çalar.) Kimse yok. Ta lihs iz Piscmb ock; Amca m, sev­
g il i amcam Pisscmbock...
PlS S E M B O C K — (Doğrulur.) G ra nda ir M a r kis i, sevgili yav­
ru m.
E L E U TH E R E — Ah... (B ayılır.)
PlS S E M B O C K — Güzel, şimdi de o ölmüş gib i yapıyor. İş
değişti. Küçük E leu th cre'im b enim.
E L E U T i r E K E — Amca...
PlS S E M B O C K — A... a sen bayılmamış miyd in ?
E L E U TH E R E — Ya siz neden ölmediniz?
PlS S E M B O C K — Neden, ne demek?
E L E U TH E R E — G ra nda ir M a rkis i... Size Pisscmb ock deme­
ğe başlamıştım.
PlS S E M B O C K — B eni sakinleştirmeği b eceriyorsu n. B en as­
lında ölmemiştim. Seni rahatsız etmeden yanında b u ­

05
lu n ma metodu mu b ira z iler i götürdüm; Yalnız amcan
olma kta n başka hiç b i r şey ya pma da n her şeyi görmek
is tiyord u m.
E L E U T H E R E zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQP
— Bütün b u nla r evinize arabanın arkasındaki
sandığın içinde gelmenize yaradı. M a d emki ölmediniz,
Übü Babayı ve karısını kapı dışarı etmek için sizin ce­
saretinize ve otoritenize güvenebilirim.
PlS S E M B O C KzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQP
— N eye ya r a r . O nla ra b ir kaç a yda kazana­
b ilecekleri parayı hiç b ir şey söylemeden verdim. Onlar
ga yet i y i hizmetçidir. Ve kendi tarzlarını ken d ileri ya ­
pa rla r. Çünkü Übü Babanın i l k yaptığı nüfus kâğıdımı
oku ma k ve ezberlemek olmuştu... G ra nda ir M a r k is i,
B u gece seninle, B ay G ra npre'nin nişan töreninde Übü
Baha'nın kon u kla ra mihmandarlık yapmasını is tiyo­
ru m.
E L E U T H E R E — Fa ka t Übü'ler hiç b ir zaman ita a t etmezler
ki...
(Z ili çalar.)
PlS S E M B O C K — Onları görmekten hoşlanmadığına göre
neden çağırıyorsun, sayın yeğenim? O nla r ga yet i y i
hizmetçilerdir. Eğer yine de kapı dışarı edilmelerini is­
tiyors a n b u n u en iyi G ra npre ya pa b ilir. Çünkü onu n
meslekten yetişme ita a ts izleri yola getirmekte alışkan­
lığı vardır. B u işi gece ya pa b ilir. Akşamki b aloya
üniformayla gelmesi is tendi. H a lb u k i özgür adamlar,
b a loya rütbe farklarını gösteren üniformalarla gele­
cekler.

Sahne : 28

(Kapının önü.)

Ü BÜ A N A , ÜBÜ B A B A

Ü B ü B A B A — (G ayet sakin.) D u rma da n çalıyorlar.

06
ÜBÜ A N A — Artık bayanın odasından çalmıyorlar. H erh a l­
de b u rada olmadığımızı, bugün emir dinlemediğimizi
anlamış olmalı. B u sefer çalan kapı...
ÜBÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— übü An a , kapıya b a k. İyi niyetimizle kapı
esiri ola ra k görevlerimizi unutmadığımızı gösterelim.
Sürgüyü sür. D emir çengeli ta k . O n iki k ilid i k itle ve
kapının üstüne koyduğumuz saksının yerinde olu p ol­
madığını, içinin top ra kla dolu bulunduğunu ve istedi­
ğimiz anda konukların kafasına inip inmeyeceğini tes­
b it et.
Ü B Ü A N A — Z ilin ip i kopmuş fa ka t b u sefer de yu m r u k la ­
mağa başladılar. B u gerçekten saygıdeğer b ir kon u k
olmalı.
Ü B ü B A B A — öyleyse b oynu mu zdaki zinciri kapının d emir i­
ne bağla ve merdivenin üstüne de... "Köpeğe d ik k a t"
levhasını as. İçeri girenleri ısıracağım, cesaretleri va r­
sa gelirler. G elsinler de ayaklarını kırayım onların..

Sahne : 'MI

Ü B Ü B A B A , Ü B Ü A N A , TA TL IS İD İK

(Ta th s idik kapıyı kırar. Übülerle


arasında garip lıir kavga başlar)

TA TLIS İD İK — Esir... A... a özgür adamların çavuşu. Siz b u ­


rada hizmetçi inisiniz? B ay G ra ndpre'nin geldiğini ha ­
b er verin.
Ü BÜ B A B A — B ayan dışarı çıktı, B a y Ta ths idik. D aha doğ­
ru su bugün b izim kendisine kon u k ka b u l etmesi için
izin verdiğimiz gün değil. Size onu görmeği yasak edi­
yor u m.
TA TL IS İD İK İtaatsizlik teorisini ezbere bildiğimi gös­ zyxw

57
termenin ta m zamanı. Sizin yanlışlığınızı kırbacımla
düzelttikten sonra içeri gireceğim.
(Cebinden b ir kırbaç çıkarır.)
ÜBÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Kırbaç, du yu yor mu su n, übü An a . Hu tb em
yükseliyor. Ayakkabı boyacısı, uşak, kapıcı kırbaçla­
nır esir. Yakında zir.dana alılır ve Alla h izin verirse
gemilerde forsa olu ru m. Übü Ana . ta lih imiz kesin ola­
r a k açıldı.
TA TL IS İD İK — Sırtını ve karnını kırbaçlarsam daha iyi iş
çıkar. A m m a geniş b ir yüzey.
Ü BÜ B A B A — N e büyük zafer. B u deri parçası göbeğimin
bütün kıvrımlarına u yu yor. Sanki yılan oynatan b ir
H in t fa k ir i gib iyim.
ü B ü A N A — Yılan derisine dönmüş b ir ta hta ayakkabı g i­
bi oldu n.
TA TL IS İD İK — Of, artık yoru ld u m. Şimdi Übü Baba, size
emir veriyoru m. G idip bayana geldiğimi haber verin.
ü B ü B A B A — ünce, emir vermek için k i m olduğunuzu söy­
leyin. B u rada yanlız esirlerin sözü geçer. E s ir lik tek i
rütbeniz?
TA TL IS İD İKzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPONM
— B i r onbaşı, b ir asker, fa ka t esir. B en aşkın
es iriyim, özgü r adamların güzel ka ntincis i, nişanlım,
eğer isterseniz b enim de sahib im Elentilere de G ra n­
daie'e aşı k im .
Ü B Ü B A B A — Ölüsü ka ndilli bayım. Hiç sanmıyorum. B en
b u rada topta n esirim. B ana görevlerimi hatırlatıyorsu­
nu z. B en im tek işim h izmettir. B u işi ya pma k da b a­
n a düşer, gidip onu...
Ü B Ü A N A — E... e. B enim koca adamım gidip de ne yapa­
caksın ?
Ü B Ü .B AB A — özgü r olan b u bay da, benim adıma senin ya ­
nında kalacak, sevgili ya vr u m.
(Ü bü B ab a arkasında Ta th s id ik ve übü An a olmak
üzere merdivenlerden çıkar.)

58
i zyxwvutsrq
Sahne :zyxwvutsrqponmlkjihgfedcba
30

(Pissemb ock'u n balosu.)

E L E U TH E R E , PlS S E M B O C K, Ü BÜ B A B A , Ü B Ü A N A

(ü b ü B ab a Eleu there'Ie vals ya pa r.)

E L E U T H E R E — Imd a a tt, amcacığım b eni kor u yu n .


PlS S E M B O C K — Amca n ola ra k elimden geleni yapıyorum.
Ü Bü A N A — ( E ller im kaldırıp koşarak.) Übü B aba, Ü bü
B aba, çok gülünç b ir biçimde vals yapıyorsunuz. B i r
anda bütün b ir büfeyi yu ttu n . Gözlerine ka d a r reçele
bulanmışsın. D ans ettiğin kadının kafasını kolu nu n
altına sokmuşsun, üstelik dönmek için sana yardımcı
olabilecek b ir onbaşı kırbacı da yok. B u gidişle göbeği­
nin üstüne düşeceksin.
Ü Bü B A B A — (Eleutlıere'e) E... e b enim güzel ya vr u m. K i ­
barların zevkleri bize de zevk verir. Hizmetçilik göre­
vim i konukları b ildirmekle ta ma mla ma k is tiyord u m a­
ma hiç kimse yok k i . (Çünkü b ana kapıyı açmam de­
ğil, gelenleri b ild ir mem emredilmişti.) B i r de büfede
hizmet etmek vardı; fa ka t kimse gelmeyince b en de
lıcrşeyi yed im; sonra da hiç olmazsa b ir in in sizi dansa
davet etmesi gerekiyordu . Canına yandığım, b en de
kendimi feda ettim. Übü ana'ya da pa rkeleri cila la ma k
kaldı.
(Valsc devam ederler.)

Sahne : 31

E S KİLE R, TA TL IS İD İK ve Ü Ç ÖZG Ü R A D A M

(İçeri d a la ra k)

TA TL IS İD İK — B u adama dokunmayın. O yanlız b enim e­


limdc ca n verecek. Tevkif etmeyin.

59
Ü Ç OZGÜ It A D A M — İtaat etmeyelim. Hayır, b ir lik te değil..
B ir . i k i , üç... (übü B aha'ya.) H a d i hapse, hadi hapse,
hadi hapse...
(Tatlısidik'iıı kumandasında Übü Babayı götürürler.)
Ü B ü A N A — B u güne ka da r ka ra ta lih in i bölüşmüş tüm. Şim­
di de mürvetini görmek için seninle b ir lik te geliyoru m.

Sahne : .'12

(Hapishane)

Ü Bü A N A , Ü BÜ B A B A

Ü B Ü B A B A — B oynu zlu iktis a t, ne de iyi giyd ir ild ik. H iz­


metçi elb iselerimizi çıkardılar. O nu n yerine b u g r i el­
b iseleri geçirdiler sırtımıza­ Kendimi yeniden Polon­
ya 'da sandım.
Ü B ü A N A — Hem de yerimiz ga yet i yi . Venceslas'ın .sara­
yındaki gib i rahatız. N e kimse zil çalıyor, ne de kapıyı
kırıyorlar.
Ü BÜ B A B A — Öyle ya . B u memleketin evlerinin her yanı
açık, içinde b ir yel değirmenine b ir yel gib i girmem
mümkünken ben sağlam demir kapılar ve pencerelere
demir parmaklılar koyd u ra ra k ku vvetlendirdim. Uşak­
la r emirleri ga yet iyi dinleyerek günde i k i defa ye­
mek getiriyor. Fizik b ilimin d eki derin b ilgimiz ve b u l­
duğumuz h a r ika b ir âlet sayesinde de her sabah da m­
dan içeri yağmur yağdırıyoruz. Böylelikle hücremizin
samanları hep ıslak ka la b iliyor.
Ü B Ü A N A — A m a istediğimiz zaman dışarı çıkamayacağız
Übü Baba...
Ü B Ü B A B A — Çıkmak mı? Bıktım artık. Ordularımın ku y­
ruğuna takılıp U kra yna 'ya yürümekten perişan ol­
du m. B u ndan sonra yerimden kımıldamıyacağım. Bü­

60
tün meraklı hayvanları, b elli günlerde gelip b izi evi­
mizde ziyaret, edeb ileceklerini d u yu yoru m.

Sahne : 33

(Yargılama salonu )

ÜBÜ B A B A , Ü Bü A N A , TATLIS İD İK, PlS S E M B O C K,


E LE Ü TH E KE , YARG IÇ LAR, A V U K A T L A R , M Ü B A­
Ş İRLE R, KATİPLE R, M U H A F I Z L A R , H A L K

Ü B ü B A B A — B a yla r, büyük b ir zevkle müşahadc ettiğimi­


ze göre. bütün adalet şerefimize dalgalanıyor. Ayrıca
muhafızlarımız bıyıklarını b a yra m ve pazar günleri ol­
duğu gib i yaldızlayarak b u şerefsizler köşemizi daha
yakından sarmışlar. Halkımız gayet iyi d in liyor ve u s­
lu du ru yor.
MÜ B AŞİR — Susun...
Ü BÜ A N A — Sus, öyleyse übü B aba, yoksa kapı dışarı edi­
leceksin.
ÜBü B A B A ­ Yol; be... Dışarı çıkmamı önleyecek b ir sürü
muhafızım va r. Üstelik de konuşmam gerekiyor, çün­
kü bütün b u a da mla r b eni sorgu ya çekmek için top­
lanmış b u lu nu yorla r. Şimdi bizden şikayeti olanları i ­
çeri alsınlar.
B AŞ KAN — S a nık, ve suç ortağı ilerlesin. (Gürültüler.) Adı­
nız ne s izin :
Ü BÜ B A B A ­ François Übü, eski Polonya ve Ara gon Kr a ­
lı, Pa ta fizik D oktoru , Ma ndrohon Kontu , Sandomir
Kon tu , S a in t Gregois M a r kis i.
TA TLIS İD İK — Namıdiğcr Übü B ab a.
ü B ü A N A — V ictorin a Übü, eski Polonya Kraliçesi...
PİSSEMB OCK — Namıdiğer Übü A n a .
KA TİP — (Yazar.) Übü B ab a ile Übü An a .

( il
B A Ş KA N — Sanık, yaşınız?
U B ü B A B A — İyi b ilmiyoru m, »aklasın diye Übü Ana ya ver­
miştim. Ara da n o ka d a r zaman geçti k i , ken d in in kin i
b ile unutmuştur.
Ü B Ü A N A — Görgüsüz, serseri...
Ü B Ü B A B A — B enim booo... B u sözü b ir daha söylememeğe
k a r a r vermiştim, çünkü b enim şansımı açıyor. B u yüz­
den b eraat edeb ilirim, ha lb u ki ben gemilerde forsa ol­
ma k is tiyoru m.
B A Ş KA N — (Davacılara.) İsminiz?
PlS S E M B O C K — G ra nda ir M a r k is i.
Ü B Ü B A B A — Namıdiğer Pisscmbock.
KA TİP — (Ya za r.) Pisscmbock ve yeğeni E lcu thcrc Pis­
scmbock.
E L E U T H E R E — Heyha t, a mca m
PlS S E M B O C K — S akin olu nu z yeğenim, ben her zaman s i­
zin amcanızım.
TA TL IS İD İK — Grahdprö M a rkis i,
Ü B Ü A N A — (Kızgın.) Namıdiğer, Tatlı.­idik.
E L E U TH E R E — Ah ... (B ayılır ve muhafızlar dışarı çıkarır.)
Ü B Ü B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— M a hkememizin sayın başkanı bu küçük ola­
yın iğleri geciktirmiyeceğini U midedcrim. İcabedon en
adil ka ra r b ir an önce alınmalı.
S A V C I — Evet, b a yla r b ir çok cinayetle kirlenmiş olan b u
canavar...
A V U K A T — E vet, b a yla r mükemmel b ir geçmişi olan b u na­
mu slu adam...
S A V C I ­— Kava arzularını kurbanının ayaklanın b oyamaya
ka da r vardırarak...
A V U K A T — B i r fahişenin önüne diz çöküp yalvarmasına
rağmen...
S A V C I — Azgın karısının yardımıyla onu kaçırarak...
A V U K A T — İffetli karısıyla b ir likte b ir eve kapatıldıklarını
görmek..
<>2
Ü BÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPON
— (Savunmasını yapan avukatına.) Rica ede­
rim bayım, kesin artık. B i r sürü ya la n a ta ra k zafer­
lerimizin hikâyesinin dinlenmesine engel olu yorsu nu z.
E vet, efendim, şimdi kulaklarınızı iyice açın ve patırtı
filân etmeyin. B iz Polonya ve Ar a gon Kralı ola ra k,
b ir sürü insanı ka tlettik, üç mis li vergi aldık, rüyala­
rımızda hep ka n dökmek, gırtlaklamak ve adam öldür­
mek yer alırdı. H er pazar b ir tepenin üstünde bütün
a ha linin de katıldığı, ta h ta a t sürücüloriyle, keton hel­
va satıcılarının çevremizi aldığı toplantılarda insanla­
rın b eyinlerini patlatırdık. B u eski işler kapandı artık,
Çünkü yapılacak başka işlerimiz vardı. Kendisinin de
söyliyeceği gib i B a y Pissembock'u öldürdük. Halâ izle­
r in i taşıdığımız kırbaç darb eleriyle E ay Ta th s id ik ta ­
rafından camınıza oku na ra k, B a ya n Pissembock'un
çalmakta olduğu zilleri du ymaz oldu k. B u yüzden sa­
yın yargıçlarımızdan hayâl edebilecekleri en ağır ce­
zayı bize vermelerini is tiyoru z. Ceza bize layık olsun,
ama ida m cezası olmasını istemiyoru z, çünkü bize gö­
re b ir giyotin imâl etmek için büyük kredilere ih ti­
yaç vardır. Kendimizi, yeşil başlıklı b ir kürek mahkû­
m u ola ra k görmek is terdik. Böylelikle D evlet hesabına
doyup, kendi arzularımıza u ygu n bâzı işler de görür­
dük. Übü A n a da...

Ü B Ü A N A — Ama...
ÜBÜ B A B A — Sus, b enim tatlı ya vru m... Übü A n a da halı
doku rdu . Geleceğe a it sıkıntıları hiç sevmediğimizden
cezamızın müebbet hapis olmasını ve s a yfiyemizin gü­
zel ik lim l i b ir deniz kenarı ola ra k kararlaştırılmasını
Umüdediyorıız.
B AŞKAN" — Gereği düşünüldü... Übü Baba, kürek çekmesini
b ilir mis iniz?
ÜBü B A B A — Bildiğimden emin değilim. Fa ka t çeşitli k u ­ zyxw

83
mandanlarla b ir yelkenli ya da buharlı gemiyi bütün
yönlere h a tta dibe b ile gönderebilirini.
B A Ş KA N ­ B u iş önemli değil. Mahkeme, Françc­is, namı
diğer Übü Baha'yı müebbet forsalıga mahkûm etmiş­
tir . Pra nga ya vu ru la ra k zindana atılacak ve ilk kürek
mahkûmları kafileslyle Fas Sultanının gemilerine yol­
lanacaktır. Yine mahkeme sıu; ortağı Übü Ana'yı pra n­
gaya ve bütün ömrünü hücresinde geçirmeğe mahkûm
etmiştir.
TA TL IS İD İK ve PlS S E M B O C K — Yaşasın özgür insanlar.
Ü BÜ B A B A ve Ü B Ü A N A — Yaşasın esirlik.

Sahne : 3»

(Hapishanenin önündeki alan)

Ü Ç ÖZGÜR A D A M

B İRİN C İ ÖZGÜR A D A M — (İkinciye.) Nereye gidiyors u ­


nu z? H er sabah olduğu gib i ta lime mi? Sanırım ita a t
etmektesiniz?
İKİN C İ ÖZGÜ R A D A M — Onbaşı sabah, b u saatte ta lime
gitmemi kesin ola ra k yasak etti. Ben özgür b ir ada­
mım. H er sabah gideceğim.
B İRİN C İ ve Ü Ç Ü N C Ü Ü ZGÜ K A D A M L A R — İşte böylece
şansı eseri her sabah karşılaşıyoruz. Böylelikle b elli b ir
saatten b elli b ir saate ka da r ita a ts izlik imkanı orta ya
çıkıyor.
İKİN C İ ÖZGÜR A D A M — A m a b u gün onbaşı gelmemiş...
Ü ÇÜ NCÜ ÖZGÜR A D A M — G elmemekte özgürdür.
B İRİN C İ ÖZGÜR A D A M — Yağmu r da yağıyor.
İKİN C İ ÖZGÜR A D A M — Yağmuru sevmemekte özgürüz.
B İRİN C İ ÖZGÜR A D A M — Size söylemiştim, ita a tl i olmaya
başladınız.
İKİN C İ ÖZGÜ R A D A M — Aslına bakarsanız, onbaşı öyle ol­
mağa başladı. D is iplins iz çalışmalarını asmıyor.
Ü ÇÜ NCÜ ÖZGÜR A D A M — B u hapishanenin önünde nöbet
tu ta r a k eğleniyoruz. Nöbetçi kulübeleri de va r.
İKİN C İ ÖZGÜR A D A M — İçleri de boş.
Ü ÇÜ NCÜ ÖZG Ü R A D A M — A m a içlerinde otu r ma k bize ke­
sin ola ra k yasak edilmiştir.
B İRİN C İ ÖZGÜ R A D A M — A m a siz özgür insanlarsınız.
D vlN C İ ve Ü ÇÜ NCÜ ÖZGÜ R A D A M L A R — Ta b ii, b iz özgür
insanlarız...

Sahne : »5

E S KİLE R, KO N T C A TO PLE PA S , U Ş AĞ I

C ATO PLE PAS — B u şehrin tek önemli tarafı, bütün şehir­


ler gib i evlerden k u r u lu olmasındadır. Ayrıca şehrin
bütün evleri diğer bütün evlere b enziyor. B u o ka da r
ga r ip sayılmaz. Şimdi sanıyorum k i k r a l sarayının ö­
nündeyiz. Jack... (U şak selam verir.) D ictionary'de ba­
kınız, saray...
J A C K — (O ku r ) Yon tma taştan yapılmış büyük b ir yapı.
Çevresinde demir parmaklıklar varılır. K r a l Sarayı.
Lou vre, aynı model. B ir parmaklık fazla, kapısının ti­
nimde nöbetçiler vardır. Kims eyi içeriye sokmazlar.
C ATO PLE PAS ­ Doğru, burası olacak a ma yeterli değil.
Jack, nöbetçiye soru nu z. Gerçekten k r a l sarayı b u ra ­
sı mıdır?
JAC K — (B irin ci özgür adama.) Asker bey, burası gerçekten
kra l sarayı mıdır?
İKİN C İ ÖZGÜR A D A M •— (B irinciye.) Gerçekler seni kr a ­
lımız olmadığını itir a f etmeye zorlu yor. Burası du k r a l
sarayı değildir. B iz özgür insanlarız.

65
F.: fi
B İRİN C İ ÖZG Ü R A D A M — (ikinciye.) Gerçek b eni zorlu yor
mu ? B iz özgür insanlarız. D emek k i gerçeğe b ile ita ­
a t etmemeliyiz. E vet, senyor tu ris t, burası k r a l sara­
yıdır.
C A TO P LE P A S — Alı, siz bana gerçekten büyük b ir yardım
yaptınız. İşte size iyi b ir bahşiş. Jack.
(U şak selâm verir.) G idip kapıyı çalın ve kralı ziya ret
edip edemiyeceğimizi soru n.
(U şak kapıyı çalar.)

Şaline : 3G

E S KİLE R, G A RD İYA N

G A R D İYA N — B a yla r, içeri girmek yasaktır.


C A TO P L E P A S zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQ
— O, h u centilmen herhalde kralı kor u ya n
centilmen olmalı; Bahşiş alamıyacak, çünkü A mer ika n
tu ris tlerin i içeri bırakmadı. (B ir in ci özgür adama.) M a ­
jes telerini b u ra ya getir tmek mümkün değil mid ir . Kr a ­
lı görmek için çok meraklanıyorum. B u r a ya ka da r
zahmet ederse ona da bahşiş vereb iliriz.
Ü ÇÜ NCÜ ÖZGÜ R A D A M (B irinciye.) Ünce ne b u rada, ne
de başka yerde, ne Kr a l va r ne Kraliçe, üstelik de içer­
de olanlar dışarı çıkamaz.
B İRİN C İ ÖZGÜR A D A M — Doğru. (Lord Coteplepus'a)
Senyor tu r is t kra l ve kraliçe her gün İngiliz tu ris tle­
r in in verecekleri bahşişleri toplamak üzere ma iyetle­
r iyle b ir lik te dışarı çıkarlar.
C A TO P L E P A S — A h . Size çok teşekkür ederim. İşte b enim
şerefime içmeniz için b ir bahşiş. Jack, çadırı ku r u n ve
"corned ­ b eef" konservelerini açınız. B u ra d a kralın
ka b u l ve kraliçenin önünde eğilme sa a tinin gelmesi­
n i bekleyeceğim. zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXW

GG
Şaline : 37 zyxwvutsrqponmlkjihgfed

(Hapishane avlu su )

Ü B ü B A B A , Ü B Ü A N A , KÜ B E K M A H KÛ M L A RI,
G A R D İY A N L A R

M A H KÛ M L A R — Yaşasın es irlik, yaşasın Übü Baba...


Ü B Ü B A B A — übü An a , b ira z s icim va r mı ? Prangamın zin ­
cirlerin i sağlamlaştıracağım. O ka da r ağır k i , yolda
kopu p kaybolmalarından k or k u yor u m.
Ü B ü A N A — Salak herif.
Ü Bü B A B A — Boyunduruğum yerinden çıkıyor. Kelepçele­
r i m bollaştı. Nerdeyso merasimsiz, herha ngi b i r geçit
res mi yapılmadan özgürlüğüme kavuşup kendi ihtiyaç­
larımı ken d im karşılamak zoru nda kalacağım,
B İR G A R D İYA N — Senyor Übü, bakın yeşil başlığınız değir­
menlerin üstünde uçuyor.
Ü B Ü B A B A — H a n gi değirmenler? Artık U k r a yn a tepele­
rinde değiliz k i , b u ndan sonra kimse b eni dövmiyecek.
A m a iktis a di atımdan b ile ayrılmak zoru nda kaldım.
Ü B ü A N A — Seni taşımayı beceremediğini söylerdin hep.
Ü B ü B A B A — Çünkü hiç b ir şey yemezdi, b oynu zlu ! Pra n ­
galarını da öyle, canın isterse onları da çal. B u ra da
b ir de iktis a t kitaplarını yok. Olsaydı da hiçbir işe ya ­
mazdı. Onları da senin yerine Fas gemilerinin kaptanı
çalardı. Übü A n a Allahaısmarladık, ayrılmamızda ger­
çekten b ir askeri bandonu n yokluğu du yu lu yor. A m a
b u demir parçalarının monoton gürülütüsü de bize ye­
ter. Hoşçakal Übü An a . Kısa b ir zaman sonra ken d imi
dalgaların ve küreklerin jjürülülüsüne terkedeceğim..
Gardiyanım sana b u rada iyi muamele edecektir.
Ü BÜ A N A — Güle güle Übü B ab a. B ira z dinlenmek için g er i
gelirsen b eni aynı kapalı odada bulacaksın... Sana gü­

07
zel b ir çift ter lik dikmiş olu ru m. Ayrılıklarımız hep iç
parçalayıcı olu yor. Seni kapıya ka da r geçireceğim.
(Übü An a , übü « a h a ve Forsalar, zin cirlerin i sürükle­
yerek d ip teki kapıya doğru ilerlerler.)

Sahne : 38

(Hapishanenin önündeki meydan.)

I.O RD C A TO PLE PA S , U Ş AĞ I, Ü Ç ÖZGÜR AD AM,


G A R D İYA N

(G ardiyan kapının demirlerini


kaldırır kilitlerin i uçar.)

C A TO P LE P A S — Ja ck, çadırı katlayın. Bütün b u boş kon­


serve kutularını temizleyin çünkü Majestelerini gerek­
tiği gib i karşılamalıyız.
İKİN C İ ÖZGÜR A D A M — (Sarhoştur, elinde b ir içki maşra­
pası b u lu nu r.) Yaşasın Kr a l, yaşasın Kra l...
İKİN C İ ÖZGÜR A D A M — Ap ta l, b u nla r Übü B ab ayla, Übü
ana...
Ü ÇÜ NCÜ ÖZGÜ R A D A M — Kes bakalım, bahşişlerden ve
içkiden hakkımızı alalım önce...
İKİN C İ ÖZGÜR A D A M — Kesmek mi? B iz özgür insanlarız.
Yaşasın k r a l.
(Kapı açılır ga rdiya nla r dışarı çıkar.)

Sahne :zyxwvutsrqponmlkjihgfedc
30

E S KİLE R, G A RD İYA N L A R, Ü B Ü B A RA , Ü B Ü A N A

ÜBÜ B A B A — (Şaşkın b ir şekilde Übü Ana yla b ir likte kapı­


nın ününde du ra ra k.) Canına yandığımın deliriyoru z

(İ S
ga lib a ? N edir b u bağırışmalar, b u patırtı. B u İnsanlar
da Polonyadakilcr gib i sarhoş. Yoksa b eni yine ta h ta
gıkarıp, dayak mı .atacaklar?
l) B t) A N A — B u asil şahsiyetler hiç de sarhoş değil. İspatı,
b u süslü bey* gelip b enim kraliçe elimi öpmek için yüz
su yu döktü.

C A TO P LE P A S — Jack, uslu du ru nu z. O ka da r acele etme­


yin . D iksiyonerde arayınız: Kr a l, Kraliçe...
J A C K — ( O k u r ) . Kr a l, kraliçe: Boyunlarında madeni b ir
kolye taşırlar. Bedenlerinde, ellerinde ve ayaklarında,
/.incir ve. hurdandan süsler vardır. Dünyayı tcmsU eden
b ir de küre b u lu nu r yanlarında...

C A TO P LE P A S — B u memleketin kralı büyük, şişman, i k i


kra l b ir a ra da gib i. Çünkü i k i tane küresi va r. Ve kü­
relerini ayaklarıyla çekiyor.
J A C K — (O ku r.) Fransa kralı, aynı model; Omu zu nda ley­
lâk çiçeği resmi olan b ir mantosu vardır...

C ATO PLE PAS ­ ­ B u kralın omzu çınla!: ve deris inin üstü­


ne b ir leyla k dövmesi va r. öyleyse b u iyi, a n tik eski
zamandan kalmış b ir kra l... Yaşasın kra l...

J A C K ve ÖZGÜ R A D A M L A R — Yaşasın kra l...


Ü B Ü B A B A — A m a n Allahım ma hvoldu m, nereye s a kla n­
malı? Ölüsü ka n d illi!

Ü B Ü A N A — Y a senin es irlik tasarıların nc oklu ? Hepsi te­


mize havale değil m i . B a k, sen bunların ayaklarını b o­
yayacağın yerde, onlar senin elini öpüyorlar. O nla r da
senin ka d a r midesiz şeyler hani...
Ü B Ü B A B A — Sayın karımız, kulağınıza d ik k a t edin. Son­
r a başka işimiz eğlencemiz kalmazsa onla rla meşgul
olma ya başlarız.
Sahne : 10

Ü B Ü AN A, Ü B Ü B AB A, B U N L A RIN A RA S IN D A E N
Y A Ş L I FO RS A V E TtB E RO E

(Fors a la r Übü Bahanın arkasında, bütün sah­


neyi ka pla ya ca k biçimde yer almışlardır.)

Ü B Ü A N A — Peki a ma bütün bu insanlar k im ?


t)B t) B A B A — D ostlar, hapishane arkadaşları, b enim mü
ridlerim, b enimle aynı şebekeye dahil olan insanlar.
F O RS A L A R — Yaşasın kr a l. .
Ü B Ü B A B A — Yine mi? Kes in artık, yoksa hepinizi ceb
ıtıc d old u ru ru m, sonra...
Y A Ş L I FO RS A — Übü B ab a rahatsız olmayın. Adınızdan
yırmıya imkân olmayan baba'yı mu hafaza ederek s i­
ze saygılarımızı su nu yoru z. Ve yakın dostlarınız ola ­
ra k aramızda göstermiş olduğunuz alçak gönüllülük,
b izleri gururlandırmaktadır.
Ü B Ü A N A — Alı! ne ka da r güzel konuşuyor..
Ü.BÜ B A B A — A h . Sevgili dostlarım. Ta canevime doku n­
du nu z. B u na rağmen sizlere pa ra dağıtmağa hiç niye­
tim yok.

Ü B Ü A N A — E., e b u kadarı da olmaz k i .


Ü B Ü B A B A — Cadoloz... Çünkü artık Polonya'da değiliz. Fa­^
k a t iffetlerimize ve şerefli duygularımıza sadık ka la ­
r a k, canınız sıkılmıyacağı u mu du yla , haşmetli eliniz­
den (böyle söylemek gerekiyor.) bâzı rütbeler ihsan
edeceğiz. B u nu n tek faydası hiyerarşi farklarına göre
yerlerinizi cin lerimizin b oyu nca tâyin etmek olacak­
tır. Siz forsalarımızın saygıdeğer en yaşlı kişisi, eski
bîr kurbağa yiyicis i, s izi iktisadımızın hazine müdürü
tâyin ettik­ Siz, ora d a ki topa l efendi, kalpazanlıktan

70
ve ka tild en hapsedilmiş vatandaş, sizi büyük general
yaptım... Siz, Tib erge demir ku lemizde b izimle b ir lik ­
te, soygu ncu lu k hırsızlık ve evleri yakıp yıkmak gib i
suçlarla bulunduğunuzdan dolayı ba.ş papaz nasb edil­
diniz. Siz, adam zehirleyen, siz de doktoru mu z olu n.
Ve siz hepiniz, hırsızlar, ha ydu tla r, b eyin pa tla ta nla r,
sizleri de rütbe farkı gözetmeden ordu mu zu n ka h r a ­
man subayları ola ra k ilân ediyoru m.
H E R KE S — Yaşasın k r a l. Yasasın Übü B ab a. Yaşasın esir­
lik . Yaşasın Polonya. Yaşasın ordu ...

Sahne : 42

(S klavnnya civarında forsalar kafilesi)

G A RD İYA N L A R, FO RS A LA R, Ü B Ü B AB A

Ü BÜ B A B AzyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVUTSRQPO
— Ölüsü ka ndilli, mahvolacağız. Aziz Ustad, lüt­
fen küreleri taşıyan zinciri bırakmayın. Sayın ga rd i­
ya n tekr a r kelepçelerimizi lakın da gündelik dolaşma­
larımızda alıştığımız gib i ellerimizi b elimizin arkasın­
da tutmamız kolaylaşmış olsun­ B u tasmayı da b ir az
sıkın da soğuk almayalım. zyxwvutsrqponmlkjihgfedc

GA R Dİ Y A N — Cesaret, Übü Baba, Neredeyse gemilerin b u ­


lunduğu lima n a geleceğiz.
Ü B Ü B A B A — İktisadi du ru mu mu zu n yetersizliğinden dola­
yı kendimize özel b ir arab a tutamamanın sıkıntısını
her zamandan daha fazla duymaktayız. D emir küre­
miz b izim önümüzde yürüyerek b izi de çekmek ödevi­
n i reddediyor. Bütün yolu kendimizi ayaklarımızın a ra ­
cılığıyla taşıyarak k a tettik . Yine de b ir çok yerde bâ­
zı ihtiyaçlarından ötürü durakladılar.

71
Sahne : 48

E S KİLE R, G A RD İYA N

G A RD İYA N — (Koşarak.) M a hvoldu k. Übü Baba...


Ü B Ü B A B A — Yine m i domuz. B en artık k r a l değilim k i .
G A RD İYA N —• E fendiler isyan halinde, özgü r a da mla r esir
oldu . B eni kapı dışarı ettiler. Übü Anayı da hücresin­
den çıkarıp attılar. B u hab erlerin ispatı ola ra k, da işte
Übü ana'nııı demir küresi. ( B ir el arabasının içinde
übü Ana'nııı demir küresi getirilir­ ) B u nu taşımağa
layık görülmedi. Zaten zincirlerini daha önce kendi ko­
parmıştı.
Ü B Ü B A B A — (Kü re'yi cebine koya r.) ipsizler şeytanının
cebine indi. B ira z daha büyük olsa girmeyecekti.
G A RD İYA N — Efendiler, karılarını ve çocuklarını hapisha­
neye yerleştirdiler. H er yer i kapladıktan sonra da bü­
tün demir küreleri bacaklarına esirlik b elirtis i ola ra k
taktılar. B u ndan sonra da herkesten önce Fas Sultanı­
nın gemilerinde forsa olab ilmek için hareket geçmeyi
düşünüyorlar...
G ARD İYAN LAR. — B en de isyan ediyoru m, yaşasın esirler.
Yeter artık be. B izim de es irlik sıramız gelmedi m i
daha?
Ü B Ü B A B A — ( B ir gardiyana.) İşte size açık kalple demir
küremizi veriyoru z. D aha az yorgu n olduğumuz zaman
geri isteriz.
(Küreleri i k i gardiyana verir, (ierî kalan Forsalar da
zincirlerini ga rdiya nla ra verirler. U za kta n gürültüler
duyulmağa başlar.)
G A RD İYA N L A R ve F O RS A L A R — İsyan edenler geliyor­
Ü B Ü B A B A — H a d i b a yla r, cesaretimizi toplayalım. Silâhlı
olduğumuzu ve düşmanı ka hra ma nca karşılıyacoğınızı
b iliyor u m. B ize gelince, hazır ayak, b u fazla ha reketli z
72
ve şüphesiz kötü n iyetli kişileri b eklemeden b u ra da n
gideceğiz; Alla h koru su n, ben b u demir şangırtısını
b ilir im . Çok ağır şeyler taşıyor almalılar.
G A RD İYA N — Top sesleri. Bunların topçuları da va r ÜBÜ
B ab a.
Ü B Ü B A B A — A h kor ku d a n ölüyorum. Zindanım, terlikle­
r im .
(Top namluları sahneyi sarar.)

Sahne : 44

E S KİLE R, TATLIS İD İK, ÖZG Ü R AD AMLAR

(Z in cir li ola ra k.)

TA TL IS İD İK — Übü B aba, tes lim olu n. Boyunduruklarınızı


ve zin cirlerin izi de is tiyoru z. Özgür olu n. Sizi aydınlık
altında çırçıplak bırakacağız...
Ü B Ü B A B A — Aa a , sen misin B a y Ta th s id ik? B iliyor u m be­
ni yakalarsan... (Kaçar.)
TA TLIS İD İK — Topları doldu ru n. Şu b ir tonlu k alçağın üze­
rine ateş..
ÖZGÜ R A D A M . — Hep b ir likte ita a t edelim. Ü çer üçer.
B İRİN C İ ÖZG Ü B A D A M — Onbaşım mer mi patlamadı.
İKİN C İ ÖZGÜ R A D A M — Üçüncü özgür adamın bacağı uç­
t u onun yer in e.
B İRİN C İ ÖZG Ü R A D A M — Sol bacağı, demek is tiyors u n ta ­
1
b il...
İKİN C İ ÖZG Ü R A D A M — Hiç mermi kalmadı. Hepsini üni­
formalarımızın üstüne bacaklarımıza bağladık.
Ü B Ü B A B A — (GcM gelir.) İşte Übü ananınki, b izi cebimİZ­
1
de rahatsız ediyor. (Tatlısidik'ln üstüne a ta r­ ) B u sal­
kımın tadına bakın b ira z,
(özgü r adamları zincir darb eleriyle katleder.)

73
ÖZG Ü R A D A M L A R — Canını k u r ta r a n kaçsın...
(Fors a la r tarafından kovalanırlar. Ara da b ir Übü B a ­
b a Gardiyanların zincirini ya ka la ya ra k bütün b u ko­
valamacnyı d u r d u r u r .) zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXW

Sahne : 45

(Fas Sultanııı'm Sarayı)

FAS S U L TA N I , B İR VE Z İB

S U L TA N — Vezir, i k i yüz esiri teslim aldık mı?


VE Z İR — Dcvletlü. özgü r memleketle yaptığımız anlaşma­
ya göre ik iyiiz kişilik b ir ferma n imzaladım. Fa ka t as­
lına bakarsanız ka file ik i b in kişiden fazla tu tu yor. Hiç
b ir şey anlamıyorum. Çoğu hınzır b ir şekilde alaylı a­
laylı zincire vurulmuş, batırıyorlardı. D aha fazla anlı­
yamodığım b ir şey do Ma jestelerinin gemilerinde kü­
r ek çekecekleri için hiçbir kötü b elirti göstermiyorlar.
S U L TA N — Ya . Übü B ab a?
V E Z İR ­ • Übü B ab a yolda, demir kürelerini çaldıklarından şi­
kayetçi. Vahşi b ir alaycılığı va r. Herkesi cebine koy­
ma k is tiyor. Bütün kürekler kırdı, sıraların sağlamlığı­
nı denemek numarasıyle üstüne çıktı ve çökertti.
S U L TA N — Yeter. Ona ga yet saygılı davranınız. B u ondan
korktuğumdan değil ta b ii.. O nu yakından gördükten son­
r a anlatılanların ne ka d a r üstünde olduğunu anladım.
Kendilerine yeni b i r zafer gayesi b u lma k b ana düşer.
Araştırın bakalım, bu esir kıyafetiyle b u ra ya gelen Übü
B ab a, aslında k im d ir ? B u asil görünüş, kendinden c­
m in edâ... B u olsa olsa yıllar önce Fransız korsanları ta ­
rafından kaçırılan kardeşimdir. Kürek mahkûmu ola­
r a k çalıştırılan, önce Ara gon'u n sonra da Polonya'nın zy
71
cn yüksek yerlerini işgal etmiştir. E ller in i sürdüğü top­
rağı öpün onu n. F a k a t daha şimdilik b u h a r ik a bağlı­ I
lık duygularımızı ondan s a kla ma k gerek. Çünkü bütün |
ailesiyle imparatorluğuma yerleşir ve kısa zamanda
herşeyi yu ta r­ O nu yeniden gemiye b indirin ve nereye
olu rsa olsu n yollayıverin.
VE Z İR — E mirlerin iz, başüstünc...

Şaline : 1(5

(Fas açıklarında.)

Ü B ü B AB A, ÜBÜ A N A

Ü B Ü A N A — B izi hayvan gib i yüklediler, Übü B ab a ...


Ü B Ü B A B A — D aha i y i ya, onlar kürek çekerken b en de
sığır gib i bakarım. E s ir lik isteğin işe yaramadı. Kim ­
se senin efendin olma k istemiyor.
Ü B Ü B A B A — Nasıl, ya ben, b en hâlâ is tiyoru m ya... Yavaş
yavaş göbeğimin dünyadan daha büyük olduğunu fa r­
ked iyoru m; Onu nla ilgilenmek daha soylu ca b ir iş ola­
cak gib i. B u ndan böyle ona hizmet edeceğim..
ü B ü A N A — Sen her zaman haklısın, Übü Baba... zyxwvutsrqp

Sahne : 17

(Anıiral gemisi.)

Ü B Ü B A B A , Ü B Ü A N A , G A RD İYA N , O Y U N D A G Ö RÜ D EN
B Ü TÜ N KİŞ İLE R Z İN C İRLİ O L A R A K F O R S A L A R L A
B İRLİKTE

Ü B ü B A B A — N e yeşillik, Übü Ana . İnsan kendini b r öküz


çayırında sanıyor.
F O RS A L A R — (Kü rek çekerek.) Çayırın canına okuyalım...
Ü B Ü B A B A — Igtc, b u u mu d rengidir. Serüvenlerimizin m u t­
lu b ir sona ermesini b ekleyelim.
Ü B Ü A N A — N e ga rip müzik. Hepsi nezle olmuş galib a,
böyle b u ru nda n .şarkı söylediklerine bakılırsa...

G A RD İYA N — Size sevimli görünmek için sayın bay ve b a­


yanım... Forsaların ağızlarındaki tıkaçları flütlerle
değiştirdim.

F O R S A L A R — Çayırın canına okuyalım­


G A R D İYA N — G emiyi idare etmek ister miydiniz. Übü B a­
b a?

Ü B Ü B A B A — A lla h saklasın. Siz beni b u memleketten sür­


dükten ve her hangi b ir yolcu g ib i gemiye b in d ird ik­
ten sonra zincirli, esir Übü ola ra k kalmayı ter cih ede­
r im . Böylelikle herkes b ana daha fazla ita a t ediyor.

Ü B Ü A N A — Fra n s a sahillerinden açılıyoruz. Übü B aba.


Ü B Ü B A B A — A h . B enim tatlı ya vru m, gideceğimiz memle­
ket için üzülme; Orası mu h a kka k bize lâyık, hârika
b ir ülkedir. B a k ne de olsa dört çifte kürekli ka lyon­
larda yollanıyoruz'....

S O N zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZY

76
İZLEM Y A Y I N L A R I
T OP L UM S O R UN L A R I DİZİSİ

F A Ş İ Z M

Dr . M ur at S A R I C A — R o n a A Y B A Y
(200 K rş.)

K A L K I N M A v e T ÜR K İ Y E

Dr . i sm e t GÎ R İ T L Î
(800 K rş.)

M O D E R N T OP L UM DA K A DI N

Dr. Be d i a A K A R S U
(çıkıyor)
İ ZLEM Y A Y I N L A R I
SANAT Dİ Zİ Sİ

AÇ HARMANİ zyxwvutsrqponmlkjihgfedcbaZYXWVU

M . B AŞ ARAN
(200 Krs .

V A T A NDA Ş O Y U N U

Genç Oyuncular
(250 Krş.)

ÜBÜ

Alfrcd JARRY — A.saf Ç İYİLTE PE


(250 Krs.)

BA ŞK A L A R I NI N K EL L ESİ

Mareel A YM E — Attilâ TO KATTI


(çıkıyor)
İZLEM Y A Y I N L A R I
BİLGİ Dİ Zİ Sİ

1. Cİ NSEL SA P M A L A R ­

DI . Me t i n ÖZEK
1

(çıkıy or) zyxwvutsrqpo

İZ LE M Y A Y I N E V İ
P. K. 691 G alata — İstanbul
(B eş liradan az siparişler karşılığı ola ra k posta pu lu
gönderilmelidir.)

T A N G AZ E TE S İ V E M A T B A A S I
İ S T A N B U L ­— 1 9 6 2
Öncü t i y at ro nun i lk başyapıtı
sayılan " K r a l Übü" , geçen yüzyılın
sonunda P ari st e oynandığı v ak i t bü­
yük yankılar uyandırdı. El i ni /de k i
ki t ap A l f r c d J a r r y ' n i n " K r a l Übü" ,
" Zi nc i re vurulmuş t )bü" v e " Bo y n uz ­
l u Übü" adlı oyunlarının; günümüzün
şaline tekniğine uygulanmış bi r bü­
tünlcnişi e lan J e an Vilar'ın y o rum u
gözönüııe alınarak lıazırlanmrştır.
Gerçeküstücü bi r deyiş özelliğiyle
tiiplıım hayatının olumzuslanışına yö­
nelen " Übü" nün k ar a mizahı, t i y at ­
Poseverleriıı ilgisine değer kanısında­
yız.

You might also like