Professional Documents
Culture Documents
Van Şehrnin Etimolojik Ve Kültürel Köken
Van Şehrnin Etimolojik Ve Kültürel Köken
Adı:
Van
İlçeleri:
Tuşpa, Edremit, Özalp, Çaldıran, Muradiye, Başkale, Gürpınar, Gevaş, Saray, Çatak,
Bahçesaray.
Tarihi:
Günümüzde Türkiye sınırları içerisinde bulunan bir kent olan Van MÖ 7000 yılından beri
insan topluluklarına ev sahipliği yapmış ve tarih boyunca pek çok kez el değiştirmiştir. Ernis
Mezarlıklarında yapılan kazı çalışmalarında demir, tunç ve kalkolitik gibi eski çağlardan
kalma yerleşim yeri izleri bulunmuştur. Erken dönemlerde Hurriler bölgeye uzun bir süre
hakim olmuşlardır. İlerleyen dönemlerde Hurriler siyasal sebeplerle küçük beyliklere
bölününce, Asurlular ve Urartular bölgeye göz dikmiştir. Uzun yıllar Urartular bu bölgeyi
ellerinde tutmuşlardır. Şehri ilk Asurlu kraliçe Semiramis kurmuştur. Urartular döneminde
imparatorluk merkezi haline gelen Urartulara başkent olmuş ve adı Tuşpa konmuştur.
Zamanla zayıflayan Urartular, İran’dan gelen Medlerce yıkılmıştır. Ardından bölgeye
Ahamenişler, Büyük İskender, Selevkoslar, Ermeniler, Partlar, Romalılar, Sasaniler ve
Rumlar egemen olmuştur. Müslüman Araplar 644 yılında bu bölgeyi ele geçirmiş, daha
sonra bölge yine Rum yönetimine geçmiştir. Yöre, uzun yıllar boyu Abbasilere veya Rumlara
bağlı yerel Ermeni beyleriyle yönetilmiştir. 11. yüzyılda yerleşmeye başlayan Türkmenlerin
ardından, bölge sırasıyla, Selçuklulara, İlhanlılara, Celayirîlere, Karakoyunlulara ve
Akkoyunlulara ev sahipliği yapmıştır. 15000 yılından başlayarak Osmanlılarla Safevilerin
mücadelesine tanık olan bölge 1535’te Osmanlı topraklarına katılır. Ardından tekrar
Safeviler tarafından işgal edildikten sonra 1548’de kesin olarak Osmanlı devletine geçti.
Kent farklı ırkların barış içinde yaşadığı huzur dolu bir eyalete dönüşür. Lakin 1850
yıllarından sonra şehir de olaylar çıkmaya başlar. Barış ortamı yerle bir olur. 1896’da
gayrimüslim halk uzun süre sürecek bir isyan başlatır. İsyan birkaç kez dindirilmesine
rağmen sürekli tekrar çıkarılan isyanlar şehri büyük bir yıkıma sürüklemiştir. En sonunda
cumhuriyetin ilanı ile Türk ili olan Van, yavaş yavaş gelişmeye başladı. Nüfusu hızla artan
Van, 2012 yılında büyükşehir yapıldı.
Tarihi Alanları:
1- 1.st Bartholomeus Kilisesi:
Van’da nadir rastlanan gayrimüslim yapılarından olan 1.st Bartholomeus Kilisesi, Albayark
köyüne bağlıdır. Zap vadisi manzaralı bir tepenin üzerine kurulmuş olan kilisenin ne zaman
yapıldığı hakkında net bir kanı bulunmamakla birlikte milattan önce 3. ve 4. yüzyıllar
arasında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Kilisenin adının böyle seçilme sebebi, havari
Bartholomeus’un mezarı üzerine kurulduğu düşünülmesidir.
2- Şeytan Köprüsü:
Bendimahi Çayı üzerinde bulunmakta olan Şeytan köprüsünün, kim tarafından ve ne zaman
yapıldığı belli olmasa da, 13. yüzyılda İlhanlı Hükümdarı tarafından yaptırıldığı öne
sürülmektedir. Bu kanının ortaya çıkma sebebi, İlhanlıların eski zamanlarda Tebrize gidiş ve
geliş için bu köprüyü sıklıkla kullanmış olmalarıdır. Köprünün yüksekliği 18, uzunluğu 15 ve
genişliği 3 metredir.
3- Van kalesi:
Van kalesi Urartular tarafından Van gölü kıyısına inşa edilen ve Urartuların başkenti
Tuşpayı kuşbakışı gören, sarp kayalıklara inşa edilmiş bir kaledir. Van kalesini milattan
önce 840-825 yılları arasında Sarduri kurmuştur. Kalenin ebatları uzunlukta 1800, genişlikte
120 ve yükseklikte 80 metredir. Ayrıca Van kalesi günümüzde Van’dan 5 kilometre kadar
uzakta bulunmaktadır.
4- Hoşap Kalesi:
Hoşap kalesi Sarp kayalıklar üzerinde kurulmuştur. Kalenin Hoşap adını alma sebebi Hoşap
suyunun bu kayalıklar üzerinde yükselmesidir. Türkiye İran Arasındaki yol üzerinde
bulunduğu için eski dönemlerde stratejik olarak çok önemli bir nokta olmuştur. Hoşap kalesi
Van şehrine yaklaşık olara 50 ila 60 kilometre civarı bir uzaklıkta, Van-Başkale yolu
üzerinde bulunmaktadır.
5- Çavuştepe Kalesi:
Urartular döneminde kral II. Sarduri tarafından yaptırılan Çavuştepe kalesi, Aşağı ve yukarı
kale olarak adlandırılan iki kaleden oluşur. Kurulan şehrin adı II. Sarduri’yi onurlandırmak
için Sarduri’nin şehri anlamına gelen Sardurihinili Çavuştepe kalesi, Van’ın Gürpınar
ilçesinin Çavuştepe köyünde, Van-Hakkari yolunun güneyinde bulunmaktadır. Van’a 25
kilometre, Gürpınar ilçe merkezinden ise 10 kilometre kadar uzakta bulunmaktadır.
6- Yedi Kilise:
Yedi kilise ya da diğer adıyla Varagavank Surp Haç Manastırı, 8. yüzyılda inşa edilmiş olan
tarihi açıdan önemli bir ermeni manastırıdır. Yedi adet farklı kilise ve yapıdan oluşan
manastır, Ermeni yıkımda çok büyük zarar görmüştür. Daha sonraları ise bazı kısımları
valilik tarafından yıkılmıştır. Varagavank Surp Haç Manastırı günümüzde Van merkeze
bağlıdır.
8- Adır Kilisesi:
Van Gölünün Adır Adasında bulunan Adır kilisesi, 1621 de kayıtlara geçse de bazı
kaynaklarda 1305 yılında yapıldığı geçmektedir. Kilise günümzüde harap olmuş durumda
olsa da ada da bulunmakta olan, 1776 yılında yapılmış olan Sion Şapeli ve Lim manastırı
hala sağlam ve ayaktadır. Adada kuluçkaya yatan martılar adaya çıkmaya çalışan sivillere
pek sıcak davranmıyorlar.
Doğal Alanları:
1- Van Gölü:
Van denizi olarak da bilinen Van Gölü Türkiye’nin en büyük gölü ve dünyanın en büyük
sodalı gölü olma özelliğini taşımaktadır. En derin noktası 451 metre ve ortalama derinliği
171 metre olan bu göl 14 ü yerleşim yerlerinden uzak ve temiz toplam 32 adet plaja ev
sahipliği yapmaktadır. Tuzlu ve sodalı oluşundan dolayı içme suyu ve ya sulama suyu olarak
kullanılamayan Van Gölü suyunda sadece İnci Kefali cinsi balıklar yetişmektedir.
2- Akdamar Adası:
Van Gölü içinde yer alan Akdamar adası, 70000 metrekarelik yüzölçümü ile Van gölünün en
büyük 2. adası olma özelliğini de taşımaktadır. Gevaş ilçesine bağlı olan bu ada, Ermeni
Orta Çağdaki eserlerinden biri olan Surp Haç Kilisesi olarak da bilinen Akdamar kilisesine
de ev sahipliği yapmaktadır. Adaya ulaşım Gevaş ilçesinden feribotla sağlanmaktadır.
3- Vanadokya:
Vanadokya bölgesinde volkanik Yiğit dağının kayaçlarının zaman içinde rüzgar ve su
sebebiyle aşınarak oluşturduğu pek çok peribacası bulunmaktadır. Bölgeye Vanadokya
isminin uygun görülme sebebi bu peribacalarıdır. Vanadokya bölgesi ayrıca pek çok sayıda
tünel ve mağaraya ev sahipliği yapmaktadır. Bölge Van’ın başkale ilçesine bağlıdır ve şehir
merkezinden 120 kilometre kadar uzaktadır.
4- Muradiye Şelalesi:
Van şehrinin Muradiye ilçesinde bulunan Muradiye Şelalesi, 18 metre yükseklikten
dökülmektedir. Şelalenin bu ismi Osmanlı devletinin padişahlarından biri olan IV.
Murat’tan aldığı düşünülmektedir. Şelale genç oluşumlu bir bazalt kütlenin üzerinden
düşmektedir. Kışın tamamen donan şelale fotoğrafçılar ve turistler için bir uğrak noktasında
dönüşmektedir. İlçe merkezinden yaklaşık 8 kilometre kadar uzakta bulunmaktadır.
5- Erçek Gölü:
Van Gölün’den 30 kilometre uzakta bulunan bu göl şehrin kuş cennetidir. Erçek Gölü
Türkiye’de yaşadığı bilinen 450 kuş türünün yarısından fazlasına ev sahipliği yapmaktadır.
Van gölünden sonra en büyük göl olma ünvanını taşıyan Erçek gölünün suyu sodalı ve tuzlu
olduğu için, içinde yaşayan nir balık türüne rastlanmamıştır. Ayrıca Erçek Gölü her yıl
düzenlenen geleneksel Flamingo festivaline de ev sahipliği yapmaktadır.
6- Erek Dağı:
Van şehrinin eteklerine kurulduğu Erek Dağı’nın doruğu 3200 metre yükseklikle Van
şehrinin 2. en yüksek doruğu olma ünvanını taşımaktadır. Kışın kayak gibi dağ sporlarına
elverişli olan Erek Dağı kışın fotoğrafçı ve turistlerin sık uğradığı bir nokta haline
gelmektedir. Ayrıca kışın donan şelaleleri ile, sadece turistleri kendine çekmiyor, aynı
zamanda adından bahsettiriyor.
7- Engil Çayı:
Yeni ismiyle Engil Çayı eski ismiyle Hoşap Suyu, Van kenti sınırları içinde doğar.
Kaynaklarını Başkale çevresinde bulunan İspiriz Dağları ve Norduz Yaylasından alır. Engil
Çayı Van Gölüne Güneydoğu yönünden dökülmektedir. Doğu ve Batı yönlü akışlarıyla ise
Zernek Barajına dökülmektedir. Zernek Barajının yapımı ile çayın adı, Hoşap Suyundan yeni
adı Engil Çayına değişmiştir.
8- Artos Dağı:
Artos Dağı Kavuşşahap Dağları, diğer bir söylenişiyle İhtiyarşahap Dağlarının en yüksek
noktasıdır. Kavuşşahap Dağları Toros dağının bir uzantısıdır. Ayrıca Kavuşşahap Dağları
Van Gölünün güneyinde bulunur. Bu sıradağ Bitlis ve Van il sınırları arasında
bulunmaktadır. Dağın etrafında karasal Doğu Anadolu yağış rejiminin yanında karasal
Akdeniz yağış rejimi de görülmektedir.
9- Bendimahi Çayı:
Bendimahi Çayı Muradiye Şelalesini içerisinde bulundurmaktadır. Tendürek ve Aladağ
dağlarının eteklerinden doğan kaynaklar Çaldıran ovası içersidne birleşerek bu çayı
oluşturur. İnci kefalinin üreme mekanı olan bu çayda Siraz balığı da doğal bir şekilde
yaşamaktadır. Bendimahi çayı Çaldıran ilçe sınırları içerisinde doğar, Muradiye içinden
geçer ve Kuzeydoğudan Van Gölüne dökülür.
KAYNAKÇA:
https://enpopulersorular.com/library/lecture/read/16385-viane-ne-demek
https://tr.wikipedia.org/wiki/Anasayfa
https://www.vandahaber.com/van-isminin-kaynagi-nedir/38097/
https://groups.google.com/g/liberal-izmirliler/c/X_gY_6Jp4Po
https://www.cografya.gen.tr/tr/van/anlami.html
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/van/kulturatlasi/-van-efsanesi
https://otelleri.net/van-dogal-guzellikleri.htm
https://blog.biletbayi.com/vanin-tarihi-yerleri.html/
https://www.gezinomi.com/gezi-rehberi/van-in-mutlaka-gormeniz-gereken-tarihi-
yerleri.html