Professional Documents
Culture Documents
Gorselkulturfinal
Gorselkulturfinal
FAKÜLTESİ
23014057
NEDEN BU GÖRSELİ TERCİH ETTİM ?
Hikayedeki ana karakterim bir cadı avcısı aile tarafından Dünyaya geliyor.
Karakterimiz saçları kızıl olduğundan ve orta çağda kızıl saçlıların cehennem ateşini
çalmış olduklarına inandıklarından kızlarını yakmalarını gerekiyor. Bebeği doğuran
ebeyi baba öldürmek istiyor fakat ebe evden ve köyden kaçıyor. Aile kızlarını kızıl
saçlı haliyle görmek istemiyorlar fakat öldürmeye de kıyamıyorlar. Bu sebeple
karanlık bir odaya kapatıp saçları uzadıkça kesip yakıyorlar daha sonra kafasının
kızılı gözükmemesi için kül sürüyorlar. Karakterimiz en başta isyan ediyor fakat sonra
durumu kabullenip itiraz etmiyor daha sonra ise saçlarını kendisi kazımaya başlıyor.
Bir gün aile cadı yakacak iken cadı ellerinden kaçıyor köylü cadıyı kovalıyor fakat
yakalayamıyorlar döndüklerinde yanında köyden kaçmış olan ebeyle geliyorlar. Aile
ebeyi görünce eve kaçıp kızlarını kurtarmak istiyolar fakat karakterimiz saçlarını
kesmesi gerekirken bu aletle duvarda bir oyuk oluşturup evden kaçmış oluyor. Köylü
ailenin evini yakıyor. Karakterimiz tek bşaına ormandayken bir adam karakterimize
yardım ediyor evine alıyor yemek ve kıyafet veriyor. Fakat verdiği kıyafetler yeni
ölmüş karısını kıyafetleri olduğundan yardım edecek olan adam daha sonra
karakterimizi arzuluyor ve taciz etmeye çalışıyor. Karakterimiz evin duvarını oyduğu
aletle adamı öldürüp uzattığı saçlarını tekrar kazıyıp adamın üstüne atıp yakıyor ve
adamın küllerini kafasına sürüyor. Buradaki heykel karakterimizin içindeki kaderine
yenik düşme duygularını hem ailesinin yaptığı şekilde adamı yakmış olması hem de
birini öldürdüğü için gerçekten cadı olduğunu düşünecek olması ailesinin onu odaya
kapatıp çaresiz bırakması evden kaçmaya mecbur kalması gibi düşünce ve duyguların
çağrışımını bu heykelde buldum.
Aslında bu sorunun cevabı hem evet hem hayır. Çünkü heykeldeki duygu karakterin
yalnızca bir tarafını baz alıyor. Karakterimiz bir yandan heykeldeki verilen duygu gibi
perişan ailesi onu karanlık bir odada sadece yemek su verip saçlarını kazıyarak
büyütüyor aile sevgisi görmemenin üzüntüsü var sonrasında evi terk etmeye karar
veriyor fakat bir yandan da ailesinin kızından vazgeçemediği gibi o da ailesinden
vazgeçmek ve evden kaçmak istemiyor. Daha sonra ona taciz eden adam ona
öncesinde yemek verip kıyafet vermiş ona iyilik yapmış hayatında iyilik gördüğü tek
insan karşısındaki bu yüzden adamı öldürmek onu perişan ediyor. Ama dediğim gibi
bu karakterimizin yalnızca bir tarafı. Karakterimiz bir yandan da isyan ediyor kendini
kararlılıkla yüceltiyor. Ilk başta ailesine karşı çıkıyor odada kalmak istemiyor
sonrasında bu durumu kabullense de belki de en başında o duvarı oymak için
kabullenmiş gibi yapmıştı. Duvarı oyarken de bir isyan var ailesinden ve karanlık
odadan kaçmak istiyor. Daha sonra adamın ona taciz etmesi üzerine adamı bir yandan
da öldürmek istiyor ne kadar mecbur kalsa da ailesine isyan etmeyebilir evden
kaçmayabilir kaçtığında adamı öldürmeyip evden kaçmaya çalışabilirdi. Fakat
karakterimiz daha şeytansı daha cesur kararlarını seçiyor. Bu heykel ise
karakterimizin yalnızca korkak ve perişan yönünü yansıtıyor.
Heykelin etrafında çeşitli resimler de vardı. Özellikle bir resim çok ilgimi çekti bu
görselde yoksul bir adam bir dizinin üzerine çökmüş kafası aşağı çökmüş bir elini
yarım şekilde kaldırmış başını öne eğmiş diğer eliyle karnını tutuyor. Bu görseli de
karakterim için kullanabileceğimi düşündüm fakat buradaki kişinin perişanlığı daha
çok pişmanlık yalvarış gibi başını eğmiş olması karşısındakinin yüzüne bakamıyor
olaşından, mahcubiyetinden olabilir fakat karakterimizin böyle bir durumu yok
yaptıklarına rağmen başı hep dik karşısındakinin gözlerinin içine bakıyor. Benzerlik
bakımından karınındaki el olabilir açlıktan karınını tutuyor resimdeki kişi ve
karşısındakine minnet ediyor. Karakterimiz de ona başta yardım eden adam böyle
minnet etmiş olabilir.