Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 5

19.02.

2023

1.DERS

Merak duygusunu yoğun yaşadığım bir dersti. İlk defa lisans ve yüksek lisansta teoriden farklı
olarak kendimizde deneyimleyeceğimiz, karşılıklı duygu paylaşımlarının olacağı bir derse
katılıyordum. O heyecanla beraber depremin de tetiklediği yoğun duygular eşlik etti bizlere.
Orada olan arkadaşlarımız vardı. Bazı arkadaşlarımız neler yaşadıklarını, neler hissettiklerini,
bu süreçle nasıl baş ettiklerinden bahsettiler. Her birimiz yoğun üzüntünün yanında farklı
duygular da yaşamışız. Bunu gözlemledim grupta. Kimileri yoğun öfke yaşamış, kimileri çok
çaresizlik hissetmiş, kimileri de suçluluk. Böyle durumlarda yaşanabilecek olası duygulardan
bahsettik. Öfke ve suçluluk çoğunluktaydı. Gidenin ardından kalanın, aç kalanın ardından tok
olanın suçluluğu hissediliyordu. Bu süreçte deprem bölgesine yapılan yardımlardan konuştuk.
Yardım toplanmasına bizzat yardım eden arkadaşımız Gizem, yaşadığı öfkeyi anlattı. Aktif
olarak yardımlara katılarak, koli bantlayarak duygusunu nasıl sakinleştirebildiğinden bahsetti.
Derin ortak acımız vardı. Bu acının etrafında birbirimizin sözcüklerine, cümlelerine eşlik
ettiğimiz güzel, paylaşım dolu bir ders oldu.

26.02
.2023

2: DERS

Geçen haftaki dersten bizde kalan duygular konuşuldu. Dersin farklı olduğu, nereye temas
edeceği bilinmediğinden kaygı da barındırdığından bahsedildi. Ayşenur arkadaşımız bu derse
dair hissettiği kaygıdan bahsetti. Ben ders için heyecan hissedenlerdenim. Kendi duyguma
temas etmek üzere bir çalışmanın içinde olmak bakalım ne deneyimler yaşatacaktı bana…
Bu derste yapacağımız ilk çalışma, grup arkadaşlarımızdan herhangi birine getirdiğimiz hayali
bir hediyeyi sunmaktı. Hediyeyi vereceğimiz arkadaşımız hediyesini ne güzel bir…Diyerek
alacak ve aldığı hediyeyi tarif edecekti. Ayça Nur arkadaşımız Teraryum aldı ve onu istediği
gibi dizayn edebileceğini söyledi, kendi istediği dünyayı yaratabilecekti. Şevval arkadaşımız
kar küresi aldı ve bu hediyeye baktıkça huzur bulabileceğini söyledi. Şevval bana Kum saati
getirmişti. Hediyeyi aldığımda zamanı yavaşlatabileceğimi söyledim, belki bu şekilde daha
doya doya yaşayacaktım anları. Ben de Gizeme hediye verdim. Çok güzel bir bisiklet
olduğunu, istediği yerlere bu bisikletle gidebileceğini söyledi. Azra, aldığı anahtarla bazı
kapıların önünde durduğunu açıp açmamakta kararsız olduğunu söyledi. Kum saati bana
zamanın çok hızlı aktığını ve bu akışta birçok şeyi kaçırdığımı fark ettirdi. Odaklanmak
istediğim kum taneleri aslında odaklanamadığım, geçiştirdiğim anlardı. Her duygusunu
kaçırmadan yaşayabileceğim anlardı …
Bu çalışmanın ikinci kısmında bir elimizde asa, diğer elimizde anahtar olduğunu düşünerek
birini seçmemiz istendi. Anahtarla hangi kapları açarız ya da açmayız, elimizde böyle bir asa
olsa iyilik mi yoksa kötülük için mi kullanırız bunun cevabı istendi bizden. Zeynep
arkadaşımız sihirli asa ile bütün hastalıkları kaldırmak istediğini söyledi. Bir arkadaşımız
elindeki asa ile iyilik ve kötülüğün dengeli olduğu bir hayat yaratmak istediğini söyledi.
Şevval arkadaşımız sihirli asasını çocukların hiç üzülmediği bir dünya yaratmak için
kullanmak istediğini söyledi. İnci arkadaşımız Malatya’da depremin yaralarını sarmaya
çalıştığını ve bu süreçte hem bedenen hem de ruhen çok yorgun olduğunu söyledi. Sınıf
olarak İncinin yanında olduğumuzu hissettirmeye çalıştık. İnci’nin evine giremeyip iş yerinde
kalması beni çok etkiledi. İnsanın en güvenli yeriydi evi ve o ev artık güven vermiyordu ona.
Enkazdan çıkan bir çocuğun İnci’ye “Orası çok soğuktu.” demesi içimi o kadar ezdi ki sıcak
bedenimden utandım. Bizler her ne kadar maddi yardımlar yapsakta maddi yardımlar o
çocuklara dokunan sıcak bir el gibi olmaz. Bir gece yattılar ve daha sabah olmadan kendilerini
hayatta kalma mücadelesinin içinde buldular. Uyanacakları sabaha ait ne hayaller ne sevgililer
ne sevgi dolu buseler vardı. Hepsi enkazın altında şimdi.
Burada yaşam bir şekilde devam ediyor ama bir yanımız enkaz gibi. Uzun süre gündemimiz
deprem olacağa benziyor. Yaralarımız, fay hatlarımız tetiklendi bir kere.

05.03.2
023

3.DERS

Bu dersteki çalışmamızda, ani verdiğimiz seyahat kararıyla bir çanta hazırlıyorduk.


Yanımızda birileri olabilirdi ya da yalnız gidebileceğimiz bir seyahatti bu. Küçük bir çantaya
ihtiyacımız olan şeyleri koymamız istendi. Zamanı kısıtlıydı ve kendimiz için yaptığımız bir
seyahatti bu. Herkes bu seyahat hayaline ortak oldu ve birer cümleyle ortak bir hikaye
oluşturduk. Zeynep arkadaşımız kampa gittiğini söyledi. Hüseyin çantaya yağmurluk, İsveç
çakısı ve termos bardağını koyduğunu söyledi. Diğer arkadaşımız gideceği yerin şehrin
uzağında bir dağ olduğunu söyledi. Başka arkadaşımız çok uzun bir yol olduğunu ve o yolun
çok güzel olduğunu ve güzelliğini kardan aldığını söyledi. Dağın eteğine geldiğimizde araba
daha fazla çıkamadı ve teleferikle devam ettik. Çadırımızı kurup önünde ateş yaktık.
Konserve açmayı düşünsek de vazgeçip sucuk ekmek yaptık. Yanımızda dört kişilik bir grup
daha var onlar da ateş yakmışlar ve müzik dinliyorlardı. İlk günün sonunda sabah güneşin
doğuşunu izledik. Bazılarımız sabah sporu yaptılar. Benim açımdan güzel bir üç günden sonra
iyi ki gitmişim dedim. Evlerimize geri döndüğümüzde geçirdiğimiz üç günü değerlendirdik.
Bazıları keyif alırken Azra arkadaşımız daha konforlu olsaydı daha güzel olurdu dedi. Bir
sonrakine tek başına gitmek isteyenler de oldu. Ortak kurulan bu hayalin bazı yönleri
kimimizi mutlu ederken kimimizi mutlu etmedi. Üşüyenler oldu, sıcak yere gitsek daha iyi
olurdu diyenler oldu. Herkes aynı seviyede aynı keyfi almadı doğal olarak. Her şeye rağmen
bazı aksiliklere rağmen bir arada 3 gün orada vakit geçirebildik…
Benim hayalimde bir bungalovda 3 gün kafamı boşaltabileceğim, yalnız kalabileceğim bir
tatil planı vardı. Ortak hayalimiz beni dağ başına çadırda tatile götürdü. Her zaman her
planladığımız olmayabiliyor. Ben daha çok keyif alabilme kısmına odaklandım ve tek
olursam kafamı boşaltabilirim derken 3 günde arkadaşlarımla da kafamı rahatlatabildim.
Bazen akışta olmak iyi geliyor. Hayat sana gerçekten ihtiyacın olanı sunabiliyor.

12.0
3.2023

4.DERS

Bu dersteki çalışmamızda hepimiz birer gruplar halinde dağıldık. Her grup hayali ya da somut
birer şey belirledi ve o belirlediği nesne ve hayali ürünü diğer gruplardaki arkadaşlarına
satmaya çalıştı. Aynı grup içinde belirlenen nesnenin hem sahtesi hem gerçek olanı
satılacaktı. Alacakları bu sahtesi ve gerçeği olan ürünün ne işe yaradığı, alacaklarında nelere
sahip olacakları detaylandırılarak anlatıldı, satılmaya çalışıldı. Bir grupta olan arkadaşlarım
bir kısmı gerçek bir bilet, bir kısmı da sahte bilet satmaya çalıştı. Bizler hangisinin gerçek,
hangisinin sahte olduğunu bilmeden cazip geleni satın alacaktık. İlk biletle istenilen yere
gidebilecektik ve şans getiren, her şeyi karşılayan bir biletti. Diğer bilet ise ışınlanmayı
sağlayan, istediğimiz döneme götüren biletti. Bu biletle o dönemdeki istediğimiz olayları
değiştirebiliyorduk. Çoğunluk ilk bileti satın almak istedi. Bu gerçek olan biletti. Diğer grup
gerçekleri söyleten bir parfüm satıyordu. Yalan asla söyleyemiyorsunuz bu parfümü
sıktığınızda. Diğer parfüm ise, sadece 1 ay süre etkili olan 1 ay yalan söyleyemediğiniz bir
parfüm. Çoğunluk ilk parfümü aldı ve bu sahte olan parfümdü. Diğer grup, inci bir kolye
satıyor. Şans getiren ve istekleri gerçekleştiren bir kolye bu. Grubun diğer inci kolyesi parayla
satılmayan, almak isteyen kişinin bu kolyeyi çok istediğine dair ikna ederse satın alabileceği
bir kolyeydi. Burada da sahte olan kolye satıldı. Son grup, benim de olduğum grup bir diş
fırçası satıyordu. Dişlerinizdeki bütün problemleri gideriyor ve bu sayede diş doktoruna
gitmek ihtiyacı hissetmiyordunuz. Diğer fırçamız ise, tedavi etmiyor çünkü hiçbir problemin
oluşmasına izin vermiyordu.Bu fırçayı kullanan kişiyi bu fırça takip ediyor ve dişlerini
fırçalamadığında ona uyarı gönderiyordu. Burada da sahte olan fırça satın alındı. Sahte
ürünleri almaya meyilli bir grubuz deyip gülüştük. Hayat bu bazen sahte olanı çok cazip bir
şekilde sana sunabiliyor. Sen bu cazibeye kapılıyor musun yoksa gerçeğin elini hiç
bırakmadan devam mı ediyorsun?

26.0
3.2023

5.DERS

Bu dersteki çalışmamızda yaşlılar partisine davetliydik. 85 yaşlarında birer yaşlı olarak


partiye katıldık. Nasıl bir yaşlı oluyoruz bunu deneyimledik. Önce küçük küçük gruplara
ayrılarak yaşlı bireyler olarak kaynaştık. Aktif iş hayatından çekilmiş, bazılarımız emekli
hayata geçmiş, kimisi hayallerini gerçekleştirmiş, kitaplarını yazmış bir gruptu bu. Sonra grup
adım adım genişleyerek daha da büyüdü ve kaynaşmaya devam ettik. Bu arada herkesin
hayatından kesitler öğrendik. Neler yapıyorlar, hayatlarında neler oluyor, sağlıklarıyla ilgili
bilgiler aldık. Ayça Nur arkadaşımız gençlik hayali olan piyano çalmayı ilerletmiş.
Hüseyin’in kızı yurtdışında yaşıyormuş ve hala bekarmış. Banu’nun kocası ölmüş. Kendisinin
de hastalıkları var çok keyifli bir yaşlılık geçirmiyor anladığım kadarıyla. Tuğçe İstanbul’da
torunlarıyla, çiçekleriyle ilgileniyor. Hepimizin ortak söylemi, yılların çok acımasız olduğunu
ve çok çabuk geçtiğiydi. Yaşın ileri olmasıyla beraber çeşitli sağlık sorunlarını konuşmak da
ön plandaydı. Benim yaşlı halimde, mesleği ile ilgili yapmak istediklerini yapmış, hedeflerine
ulaşmış, öğrenci yetiştiren ve onlara rehberlik eden biri olmak çok huzurlu hissettirdi. Bu
hayata bir eser bırakmak isteğimi birkaç yerde söylemiştim. Bu isteğimi de gerçekleştirmek
için adım atmışım ve yazdığım kitabı basıma göndermişim. Bir ara tekrar küçük gruplara
ayrıldık ve dedikodu yaptık. Dedikodu konuları hiç değişmemiş. Sağlık, beden üzerine
olumsuz görüşler ve evli mi boşanmış mı, kocayı gömmüş mü? Dedikodu bu çerçevede
yapıldı. Bir arkadaşımız yaşlılığa dair, yaşının ilerlediğine dair olan kaygısıyla yüzleştiğini
söyledi sonra bu durumun düşündüğü kadar kötü, kaygılandıran bir durum olmadığını söyledi.
Bir arkadaşımız bu yaşta böyle bir partiye gidecek halinin olmasının kendisini iyi
hissettirdiğini söyledi. Çalışmanın ikinci aşamasında hayatın gidişinde hazır olduğumuz ve
hazır olmadığımız şeyleri söylememiz istendi. Hazır olunamayan şeyler arasında, ebeveyn
kaybı, kedisinin kaybı, çocuk sahibi olma, yaşlanıp görüntünün değişmesine hazır olmama
durumu paylaşıldı. Hazır olunan durumlar da yurtdışında yaşamak, evlenmek, iş kurmak
üzerineydi. Benim hazır olmadığım durum eşimin ve çocuklarımın kaybıydı. Ona hazır olmak
da ne kadar mümkün bilmiyorum. Hazır olduğum durum ise meslek hayatım ve
gerçekleştireceğim terapi süreçleriydi. Kısa zaman diliminde yıllar sonrasına gitmek ve o
halimizi izlemek güzel bir deneyimdi. Geleceğe dair umutlarımı, yaşama dair heyecanlarımı
yitirmemiş olduğumu görmek sevindirdi beni…

You might also like