Professional Documents
Culture Documents
Padişahın Kızıyla Yörük Oğlu
Padişahın Kızıyla Yörük Oğlu
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde memleketin birinde bir padişah
varmış. Padişah bir gün memleket turuna çıkmış. Yolda giderken bir mezarlığa denk gelmiş.
Mezarlıkta da bir adam varmış ve o çöpü kırar ona eklermiş, o çöpü kırar ötekine eklermiş. Bu
padişahın dikkatini çekmiş. Padişah adama selam verirmiş, adam selamı almazmış. Tekrar
selam verirmiş yine selamını almazmış. Üçüncü kez de selam vermiş ve adam dönüp bakıp:
“ Aleykümselam.”demiş. Padişah:
Adam:
“Falan dağın başındaki bir Yörük çadırında oturan Yörük’ün oğluna çattım.” demiş.
Padişah telaşlanmış:
“Çok geç artık. Çattım bile ben.” demiş. Çöp çatılınca bu işin olacağı kesinleşmiş. Padişah
emretmiş:
Padişah adamları hemen yola çıkmışlar. Padişahın dediği çocuğu bulmuşlar. Beşikteki çocuğu
yaralamış, berelemişler, sırtına da bir bıçak saplamışlar. Bir değirmenin arığına atmışlar.
Değirmen arığının suyuyla çocuk yuvarlanmış gelmiş ve değirmenin obanına tıkanmış.
Değirmenci de tahıl öğütüyormuş. Çocuk düştüğü sırada şakır şukur her taraf su olmuş.
Değirmenci:
“Ooo her taraf yine su oldu. Herhalde yine tosba girdi suyun içine. O da yuvarlandı geldi. Çıkıp
bir bakın bakalım.” demiş yanındaki çalışanlara.
Onlar da çıkıp bakmışlar ki; sırtı kamalı bir çocuk. Hemen çocuğu almışlar suyun içinden ve
sırtındaki kamayı sökmüşler. Kamayı da değirmenin bir kenarına koymuşlar. Yarasını
iyileştirmişler. Çocuğun yüzünde bir iz kalmış. Çocuğu büyütmüşler. Değirmencinin de çocuğu
olmuyormuş ve adam çok sevinmiş. Oğlan ergenlik çağına gelmiş, yakışıklı bir delikanlı olmuş;
ama yüzündeki iz hala duruyormuş. Bizim padişah o dönemde yine gezmeye çıkmış. Gezerken
değirmene uğramışlar. Değirmenciden su istemişler.
Padişaha:
Padişahın adamı:
“Bu çocuk falan dağın başındaki yörüğün çocuğu. Bizim öldürmek için suya attığımız çocuk.”
demiş.
Padişah: “Eyvah, ben hata yaptım. Kızım yine evlenmiş. Ölmemiş bu Yörük oğlu” demiş.