Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 19

KÖTÜ KRAL KAZURAT

(Tek perdelik çocuk oyunu)

YAZAN: Ali Ömür Ulusoy

YÖNETEN: Ümit Kireççi

DRAMATURG: Emine Kınacı

PEDAGOG: (…)

1
KİŞİLER

KRAL KAZURAT

BARIŞ

PIRIL

ANLATICI

2
SAHNE 1

(Gece… Komik horlama sesleri… Kral Kazurat, eve gizlice girer. Tuvalete gider.)

KAZURAT: Öff, tuvalete bak!.. Tertemiz! Nefret ederim temizlikten!.. Şurayı bi batırayım
da görsünler.

(Komik gaz çıkarma sesleri…)

Oooh, rahatladım be!.. Sifonu da çekmiycem işte! Ohh!.. Yaşasın her yeri pislettim!
Nihahaha!..

(Şarkısını söyler.)

Çocuklardan nefret ederim

Hepsini, hepsini hasta ederim

Kazurat, Kazurat, Ka-zurat!

Benim adım Kazurat, Ka-zurat!

(Tuvalet kâğıtlarıyla odaya girer.)

Şunları da alayım!..

(Evden çıkarken rulonun birini düşürür ve rulo açılır…)

SAHNE 2

(Sabah… Barış ve Pırıl, “elim sende” oynayarak girer.)


3
PIRIL: Elim sende.

BARIŞ: Ya ne kadar hızlı koşuyorsun sen!

PIRIL: Elim sende!

(Fakat bir müddet sonra Barış, bacaklarını sıkıştıra sıkıştıra oynamaya başlar.)

BARIŞ: Hayır sende!

PIRIL: Sende!

BARIŞ: Ufff, çok fena sıkıştım ben! Hadi bırakalım oynamayalım artık!

PIRIL: Mızıkçı, mızıkçı!

BARIŞ: Ay, n’apıyım Pırıl, hem oynayıp hem tuvaletimi yapamam ya!

PIRIL: (Durur) Öğğk!.. Sakın buraya yapma zaten!

BARIŞ: O kadarını biz de biliyoz heralde!

(Barış koşarak çıkar. Sonra koşarak geri gelir.)

Bu tuvalet iğrenç!.. Ben de seni temiz bir kız sanardım!

PIRIL: Ay Barış saçmalama! Ben tuvaletten sonra sifonu çekmeyi bilmiyor muyum?

BARIŞ: O zaman kim pisletti bu tuvaleti böyle?.. Her yer, şey içinde!.. Şey işte!..

PIRIL: Git hemen sifonu çek!.. Öyle yap ne yapacaksan! Sakın pisken oturma!

BARIŞ: Oturur muyum hiç?

4
(Barış gidip sifonu çeker. Pırıl sandalyeye oturur ve TV’yi açar. Anlatıcı karakter, haber
sunucusu olur.)

ANLATICI (TV): Bir son dakika haberini bildiriyorum. Dün geceden itibaren ülkemizdeki
tuvalet kâğıtları esrarengiz bir şekilde kaybolmaya başladı. Sabah uyandığında evlerinde hiç
tuvalet kâğıdı kalmadığını gören halk, şaşkınlık içinde… Konuyla ilgili açıklama yapan
yetkililer tuvalet kâğıtlarını kimin ve ne amaçla çaldığını araştırmaya devam ettiklerini
belirttiler. Uzman doktorlar, tuvalet kâğıtlarının bir an önce bulunması gerektiğini yoksa
çocukların birer birer hastalanacağı uyarısında bulundular.

BARIŞ: (İçeriden bağırır) Pırıl!.. Pırıl!.. Hiç tuvalet kağıdı kalmamış. İçeriden getirir misin?

PIRIL: Getiremem.

BARIŞ: Hadi ama ya!

PIRIL: Olmaz!

BARIŞ: Niye ama ya?

PIRIL: Çünkü yok.

(Barış girer.)

BARIŞ: Bitmiş mi hepsi?

PIRIL: Hayır, hayır çalmışlar. Her yerdeki tuvalet kâğıtlarını çalıyorlarmış.

BARIŞ: (Karnını tutarak) Ama benim çok tuvaletim var. Off!.. Offf!..

PIRIL: Ah Barış, tam zamanını buldun!..

BARIŞ: Amaan, napıyım ben de tuvalet kağıdı olmadan giderim tuvalete.

PIRIL: Delirdin mi sen Barış?..

BARIŞ: Tuvalete gitmek delilik mi Pırıl? Asıl gitmemek delilik! Buraya mı yapıyım yani!

5
PIRIL: Ay sakın, sakın!.. Tuvalet, tuvalete yapılır. Bunu herkes bilir.

BARIŞ: E, o zaman?

PIRIL: Tuvalete yapacaksın ama tuvalet kağıdı olmazsa yapmayacaksın!

BARIŞ: Ya ne fark eder Pırıl? Tuvalet kağıdına yapmayacağım ya sonuçta!

PIRIL: Bak Barış, Tuvalet kağıdı, sifon gibidir. Pislenen yerlerini elini sürmeden
temizlemene yarar. Düşünsene, sen tuvalete girdiğinde orası pis değil miydi?

BARIŞ: Üff!.. Hem de nasıl!

PIRIL: Peki, sen elinle mi temizledin orayı?

BARIŞ: Saçmalama Pırıl? Tuvalet elle temizlenir mi? Sifonu çektim gitti!

PIRIL: Tuvalet kağıdı da aynı öyle işte! Elini sürmeden temizlik yapmana yarıyor. Böylece
hem mikrop kapmıyorsun hem de miden bulanmıyor.

BARIŞ: Doğru söylüyorsun Pırıl. Ben hiç böyle düşünmemiştim.

(Pırıl, Sahne 1’de Kazurat’ın yere düşürdüğü tuvalet kâğıdını fark eder. )

PIRIL: Aa, şuraya bak!

BARIŞ: Tuvalet kâğıdı!

PIRIL: Çalan kişi yanlışlıkla düşürmüş olmalı!

BARIŞ: Bu tarafa doğru gidiyor.

PIRIL: Evet, evet!

(Kâğıdın nereye gittiğini takip etmeye başlarlar ve sahneden çıkarlar.)

SAHNE 3
6
(Anlatıcı karakter, müzik eşliğinde anlatmaya başlar. Fon değişir, saray olur.)

ANLATICI: Barış ve Pırıl yola koyuldular… Dere tepe düz gittiler. Dağlar bayırlar aştılar.
Hiç durmadan, dinlenmeden tuvalet kâğıdının izini sürdüler. Çok yoruldular, aç ve susuz
kaldılar ama hiç yılmadılar. Ve sonunda…

(Barış ve Pırıl girer.)

PIRIL: Heey, şuraya bak!

BARIŞ: Ooooo, ne kadar büyük!

PIRIL: Şu duvarları gördün mü?

BARIŞ: Hepsi tuvalet kâğıdından yapılmış.

PIRIL: Buradaki her şey tuvalet kağıdı Barış!..

BARIŞ: Ne çok var!.. Nerden buldu bu kadar tuvalet kağıdını? Bizde bir tane bile yok.

PIRIL: Anlamadın mı Barış, çalınanların hepsi burada!

BARIŞ: (Karnını tutar) Off, off!.. Ben de anlayacak hal mi kaldı Pırıl!

PIRIL: İlk defa böyle bir şey görüyorum.

BARIŞ: Ben de.

PIRIL: Mutlaka bir şey yapmalıyız.

BARIŞ: Ne yapıcaz peki?

PIRIL: Gel arkadan dolaşalım.

(Çıkarlar.)

7
SAHNE 4

(Anlatıcı, müzik eşliğinde anlatmaya başlar.)

ANLATICI: Burada kötü kalpli Kral Kazurat yaşıyor. Kazurat, çocukların hastalanması için
çok kötü bir plan yapmıştı. Ülkedeki tüm tuvalet kâğıtlarını çalacak, böylece çocuklar, tuvalet
temizliğini yapamayacak ve hastalanacaktı. Çünkü o çocuklardan gerçekten çok nefret
ediyordu.

(Kazurat dans ederek girer.)

KAZURAT: Çocuklardan nefret ederim

Hepsini, hepsini hasta ederim

Kazurat, Kazurat, Ka-zurat!

Benim adım Kazurat, Ka-zurat!

(Çaldığı tuvalet kâğıtlarını yerleştirir. )

KAZURAT: Dünyadaki tüm tuvalet kâğıtları benim olacak! Hepsi benim sarayımı
süsleyecek! Sonra tüm çocuklar pis olacak. Pis pis yerlere oturacak!.. Nihahhaaa!..

(Pırıl ve Barış, girer.)

KAZURAT: Heey, kim var orada!..

PIRIL: Biz…

KAZURAT: Siz de kimsiniz? Nasıl buldunuz burayı? Burası çok gizli bir yer.

8
PIRIL: Biz tuvalet kağıdını takip ettik. Bizi buraya getirdi.

KAZURAT: Yaa!.. (Kendi kendine) Bundan sonra daha dikkatli olmalıyım.

PIRIL: Bu yaptığın çok ayıp. Hırsızlık, çok kötü bir şey… Çaldıklarını hemen geri
vermelisin!

KAZURAT: Niçin verecek mişim? Nihahhaaa!..

PIRIL: Çünkü tuvalet kağıdı olmazsa mikroplar elimize bulaşır, elimizden de her yere…

BARIŞ: Sonra hasta oluruz hepimiz.

PIRIL: Hatta elimizi iyice yıkasak bile, tüm mikroplardan kurtulamayız.

KAZURAT: Ben de zaten hasta olmanızı istiyorum.

BARIŞ: Lütfen ama çok sıkıştım.

KAZURAT: Nihahhaaa!.. Size tek bir yaprak bile tuvalet kâğıdı vermem!

PIRIL: Ama hepimizin buna ihtiyacı var.

BARIŞ: (Karnını tutarak) Hem de çok acil!

KAZURAT: Nihahhaaa!.. Aptal çocuklar sizi!.. Ne yani, size tuvalet kâğıtlarını vereceğimi
mi sandınız?..

PIRIL: Çocuklar tuvalete gidemiyor, diyorum size!

BARIŞ: Altıma yapacağım!

KAZURAT: Benim istediğim de bu zaten, hepinizin altına edip pis pis gezmeniz!.. Böylece
ne oyun oynayabilecek ne de dışarı çıkabileceksiniz! Çünkü ben bütün çocuklardan nefret
ediyorum, nefret ediyorum, nefret ediyorum!.. Nihahhaaa!..

BARIŞ: Onları bize vermek zorundasın. Bu çok önemli!

KAZURAT: Defolun buradan!.. Defolun şimdi, defolun!.. Bir daha sizi bu sarayın yakınında
bile görmeyeceğim!.. Yoksa ikinizi de sonsuza kadar zindana atarım!

PIRIL: Biz sana bir şey yapmadık ki ama!

9
KAZURAT: Siz hala burada mısınız?!

(Kazurat Barış ve Pırıl’ı kovalar.)

SAHNE 5

(Devreye Anlatıcı girer. Müzik eşliğinde Barış ve Pırıl’ın bu duruma ne kadar üzüldüklerini
anlatır.)

ANLATICI: Bu duruma çok üzülen Barış ve Pırıl oturup ne yapacaklarını düşünmeye


başladılar. Tuvalet kâğıtlarını geri almaları gerekiyordu. Çünkü onlar olmadan hiçbir çocuk
tuvalete giremeyecek, bu da onları mutsuz edecekti. Mutluluksa bir çocuğun hayatındaki en
önemli şeydi… Pırıl ve Barış’ın bir şeyler yapmaları gerekiyordu ama Kral Kazurat’ın
yapabileceği kötülüklerden de korkuyorlardı. Bu nedenle çok iyi bir plan yapmaları
gerekiyordu.

BARIŞ: Bir an önce tuvalet kâğıtlarını geri almamız lazım.

PIRIL: Evet, ama nasıl? Kötü Kral Kazurat’ı gördün, sana da bana da zarar verebilir, işin
ucunda zindana atılmak var.

BARIŞ: Ama o tuvalet kâğıtlarını mutlaka geri almalıyız, yoksa hepimiz altımıza edicez!..
(Karnını tutar.) En başta da ben!

PIRIL: Aman deyim!

BARIŞ: O zaman alalım tuvalet kâğıtlarını!

PIRIL: Evet ama, bunun için çok iyi bir plan yapmamız lazım.

(Barış Ve Pırıl, düşünceli düşünceli volta atmaya başlarlar. Barış tuvaleti olduğu için
bacaklarını sıkıştırarak dolaşır.)

BARIŞ: (Birden durur) Pırıl süper bir şey geldi aklıma!

PIRIL: Nedir nedir? Çabuk söyle!

10
BARIŞ: Gel bi gel! (Kulağına fısıldar.)

PIRIL: Ama çok tehlikeli bu.

BARIŞ: Ama bunu yapmazsak daha tehlikeli olacak. Çocuklar belki de bir daha hiç oyun
oynayamayacak.

PIRIL: Tamam o halde başlayalım.

(Barış ve Pırıl, tuvalet kağıdının içindeki karton bobinleri toplar bir şeyler yapmaya
başlarlar.)

SAHNE 6

(Kazurat, “Yalnızlık Şarkısı”nı söyleyerek dans eder. Bir yandan da tahtını tuvalet kâğıtlarıyla
sarar.)

KAZURAT: Çocuklardan nefret ederim

Hepsini, hepsini hasta ederim

Kazurat, Kazurat, Ka-zurat!

Benim adım Kazurat, Ka-zurat!

Kötülük benim mesleğim

Bir başıma yeterim dünyaya

İnanmam arkadaşlık, dostluğa

Tahtımda otururum tek başıma

Kazurat, Kazurat, Ka-zurat!

Benim adım Kazurat, Ka-zurat!

11
Mutluluğu kaldır at

Çocuklar uyumasın rahat

Olmayınca tuvalet kağıdı

Sağlığı kaldır at

Kazurat, Kazurat, Ka-zurat!

Benim adım Kazurat, Ka-zurat!

SAHNE 7

(Barış ve Pırıl, gizlice saraya girerler. Saklanarak yürümeye başlarlar.)

BARIŞ: Offf Pırıl, tutamayacağım artık!

PIRIL: Şşş, sessiz ol!

BARIŞ: Şimdi tuvalete gitmezsem bundan daha fazla gürültü olacak.

PIRIL: Eyvah, Kazurat geliyor!

BARIŞ: Saklan çabuk!

(Kazurat dans ederek girer. Çocuklar hemen sandalyelere çıkarlar üzerlerini bayraklarla
örterek ve flütün uzuna karton bobinden yaptıkları kobraları takarlar.

Kazurat onları görmeden oturur. Bu sırada flüt çalmaya, karton yılanlar dans etmeye başlarlar.
Kazurat onları görünce çok korkar. Bu çok komik bir dans - kovalamacaya dönüşür. Kazurat
sonunda sahneden kaçar.)

PIRIL: Çok komikti Barış gördün mü nasıl kaçtı?

BARIŞ: Evet, ya bir de kral olacak!

PIRIL: (Karnını tutarak) Az sonra bir komedi daha yaşanmadan ben tuvalete gidiyorum.

PIRIL: Tamam, git hadi ama çabuk gel. Bekliyorum seni burada.

12
(Barış, tuvalet kağıtlarından birini alıp çıkar. Pırıl beklerken, Kazurat karanlıkta gizlice
süzülerek, Pırıl’ın arkasına gelir. Pırıl onu fark etmez. Ani bir hareketle Pırıl’ı arkadan
yakalar. Pırıl çığlık atar.)

PIRIL: Ciyak!.. Ne oluyor ya?

KAZURAT: Nihahahah!

PIRIL: Bırak beni.

KAZURAT: Zindan seni bekliyor.

PIRIL: Lütfen bırak beni. Kötü bir niyetim yoktu. Her şey çocuklar içindi.

KAZURAT: Hiçbir şey çocuklar için değildir.

PIRIL: Onların hepsi arkadaşım benim.

KAZURAT: Çok da umurumda!

PIRIL: Onlar olmazsa yaşayamam!

KAZURAT: Yaşamak için arkadaşa gerek yok. Bak, benim hiç arkadaşım yok… Ama
burada krallar gibi yaşıyorum!

PIRIL: Bunları yaptığından belli hiç arkadaşın olmadığı!

KAZURAT: Yeter artık, çok konuştun yürü zindana! Orda kal da aklın başına gelsin.

PIRIL: Asıl senin aklın başına gelsin. Bu yaptığın çok çirkin, çok kötü bir şey!

KAZURAT: Çok konuşma da öbür arkadaşın nerde onu söyle?

PIRIL: (Bir an duraksar.) Şey…Barış mı?

KAZURAT: Savaş mı Barış mı bilmem! Nerde o gereksiz çocuk? Onu da hiç sevmedim
zaten.

PIRIL: Barış yok. Ben tek başıma geldim.

KAZURAT: Tek başına ha? Ben de yedim!

PIRIL: Eğer yalan söylüyorsam bir daha oyun oynayamayayım.

13
(Çocuklara döner, göz kırpar. Şşş der, aramızda kalsın hesabı.)

KAZURAT: Neyse sen şu deliğe bir gir de, nasıl olsa onun da icabına bakarım.

PIRIL: ( Kendi kendine) Umarım Barış yakalanmaz.

(Kazurat, Pırıl’ı zindana atıp kapıyı kilitler. Anahtarı da boynuna asar.)

KAZURAT: (Karnını tutar) Off, sizin yüzünüzden tuvalete gitmeyi unuttum be!

(Tuvalete gider. Yine komik komik gaz çıkarır. Sifonu çekmeden çıkar ve ellerini yıkamaz.)

PIRIL: Ne yaptın sen?

KAZURAT: Ne mi yaptım, duymadın mı? Nihahhaha!...

PIRIL: Sifonu çekmediğin yetmezmiş gibi, ellerini de yıkamadın. Çok pissin Kazurat.

KAZURAT: Nihahahhaa!.. Yaşasın pislik! Yaşasın kötülük!

PIRIL: Ellerini yıka lütfen, her yere dokunuyorsun.

KAZURAT: (Ellerini yıkamış gibi yapar.) Al bak, yıkadım. Oldu mu gönlün? Nihahaha!

PIRIL: Hayır!.. Bi kere el, öyle yıkanmaz. Çok cahilsin!

KAZURAT: Yaa, demek öyle yıkanmaz!.. Peki nasıl yıkanır? Böyle mi?

(Yere yatıp ellerini yıkıyormuş gibi komik hareketler yapar.)

PIRIL: Hayır, böyle! (Pırıl, ona nasıl olması gerektiğini gösterir.)

SAHNE 8

14
(Haber sunucusunun sesini duyarız.)

Esrarengiz bir şekilde çalınan tuvalet kâğıtlarının nerede olduğu hala bulunamadı. Çocuklar
“tuvalet, tuvalet” diye ağlıyor… Halk panik içinde…

(Anlatıcı karakter, doktor önlüğüyle TV’ye çıkar.)

ANLATICI (DOKTOR): Tuvalet kâğıdı olmadığı için, çocuklar tuvalete gidemiyor. Eğer bir
an önce bulunmazsa, tuvalet kağıdı olmadan tuvalete gitmek zorunda kalacaklar ve mikroplar
tuvalette çocukların ellerine bulaşacak ve oradan da çocukların ağzına ulaşacak. Çocuklar
ellerini yıkasalar bile yeterli olmayacak. Tifo, dizanteri, kolera, sarılık gibi bulaşıcı hastalıklar
çocukları oyun oynamaktan, arkadaşlarından mahrum edecek. Biz uzman doktorlar olarak,
yetkilileri bir an önce önlem almaya davet ediyoruz. Lütfen tuvalet kâğıtlarını bir an önce
bulun! Çocukları pis olmaktan koruyun! Onların mutluluklarını engellemeyin.

SAHNE 9

(Barış, gizlice saraya girer. Kazurat, horlayarak uyumaktadır. Birkaç kez uyanacak gibi olur
ama uyanmaz…)

PIRIL: Barış seni gördüğüme çok sevindim. Seni de yakalayacak diye çok korkmuştum.

BARIŞ: Ben de Pırıl… Şimdi seni buradan çıkarmalıyım… (Kapıyı açmaya çalışır, açamaz.)
Ama açamıyorum ki. Anahtar sende mi?

PIRIL: Saçmalama Barış, anahtar bende olsa, ben burada olur muyum?

BARIŞ: Peki nerede öyleyse?

PIRIL: Kazurat’ın boynunda.

BARIŞ: Eyvah!.. Nasıl alacağız onu oradan?

PIRIL: Ben çıkamayacağım galiba buradan. Bari sen kaç kurtar kendini.

BARIŞ: Olur mu öyle şey Pırıl? Biz arkadaş değil miyiz?

15
PIRIL: Tabi ki arkadaşız.

BARIŞ: Peki sen olsan, arkadaşını terk eder miydin?

PIRIL: Etmezdim tabi.

BARIŞ: Seni kurtaracağım buradan… Anahtarı Kazurat’ın boynundan alacağım.

PIRIL: Çok tehlikeli.

BARIŞ: Başka şansımız yok.

(Barış hemen karton bobinleri kullanarak uzun bir boru yapmaya başlar. Sahne dışındaki
parçaları da birleştirir ve uzun bir boru elde eder. Bunu gizlice Kazurat’ın tahtının arkasına
uzatır. Diğer ucu Pırıl’ın yanındadır.)

PIRIL: Ne yapacağız şimdi?

BARIŞ: Bilmem sen söyle. Sen burada zindandasın. Peki bu boruyla sesin nereye gider?

PIRIL: Anladım, haydi başlayalım. (Boruya) Heyyy Kazurat düzgün otur (Kazurat şaşırır
ama söyleneni yapar), burnunu karıştırma, kulağınla oynama, sağa bak, sola bak…

KAZURAT: (Yerinden sıçrar) Amanın!.. Bu ses nereden geliyor?

PIRIL: Konuşma kendi kendine zaten sıkılıyorum zindanda.

KAZURAT: Zindanda mı? Anladım sen şu kızsın (zindana gider). Galiba zindandan kaçtın.
Sen şimdi görürsün. Aaaa, sen buradasın ama sesin içeriye geliyor.

PIRIL: Kim benim sesim mi? Ben konuşmuyorum ki!

KAZURAT: Zaten konuşsan da bu mesafeden seni duyamam ben.

(Bu sırada Barış tahtın arkasına saklanır. Kazurat yerine gider Pırıl tekrar başlar konuşmaya.
Kazurat gene korkar.)

PIRIL: Ben tuvalet kağıtlarının ruhuyum! Sana sessizce durmanı emrediyorum!

KAZURAT: Emredersiniz sayın ruh!

16
PIRIL: Kalk ayağa!

(Kazurat kalkar)

Otur!

(Kazurat oturur.)

Kalk, otur!

(Kazurat kalkıp oturur.)

Kalk otur, kalk otur, kalk oturmaaaa!

(Kazurat şaşırır.)

BARIŞ: Evet, şimdi sırada yeni numaramız var! Balon numarası!

(Barış balonları fırlatmaya başlar. Kazurat sinirlenip balonları yakalamaya çalışır. Fakat
yakaladığı her balon patlar. Ve içlerinden tuvalet kağıdı yaprakları çıkar. Kazurat çaresiz ve
şaşkın bi köşe saklanır ve horlayarak uykuya dalar.)

PIRIL: (Sessizce) Uyudu!

BARIŞ: (Sessizce) Evet!

(Barış, sessizce Kazurat’ın yanına gider. Yavaşça anahtarı çıkarır. Kazurat tam uyanacak gibi
olur, sonra yeniden uykuya dalar.)

PIRIL: Harikasın!

BARIŞ: Şşş sessiz ol!

PIRIL: Pardon Barış. Birden çok sevindim.

(Barış, zindanın kapısını açıp Pırıl’ı kurtarır.)

17
BARIŞ: Kurtuldun işte.

PIRIL: Canım arkadaşım!

BARIŞ: Canım arkadaşım!

(Sarılırlar.)

PIRIL: Barış, benim aklıma ne geldi biliyor musun?

BARIŞ: Ne geldi Pırıl?

PIRIL: Gel kulağına söyleyim.

(Pırıl, Barış’ın kulağına fısıldar.)

BARIŞ: (Güler.) Çok güzel plan.

PIRIL: Evet, böylece dersini de almış olacak kötü kral!

(Pırıl ve Barış uyumakta olan Kazurat’ı tamamen etkisiz hale getirmek için, onu tuvalet
kağıdıyla sarıp bağlarlar. Sonra da saraydaki tuvalet kâğıtlarını toplamaya başlarlar.)

BARIŞ: Bu iş tamamdır Pırıl.

PIRIL: Evet, artık gidebiliriz.

BARIŞ: Hadi öyleyse.

(Barış ve Pırıl sahneden çıkmak üzereyken Kazurat uyanıp çırpınmaya başlar. Bağırır çağırır.
Sonra da ağlamaya başlar.)

PIRIL: Duydun mu?

BARIŞ: Ağlıyor… Koskoca kral!

18
PIRIL: Kral da olsa yine de insan…Yazık ama bak çok ağlıyor.

BARIŞ: Kimsenin ağlamasını istemem. Çünkü insan mutsuz olunca ağlar. Herkes mutlu
olmalı Pırıl.

PIRIL: Gel dönüp bakalım.

BARIŞ: Hadi.

KAZURAT: Ben çok kötüyüm. Size onca yaptığımdan sonra, siz yine de beni kurtardınız…

BARIŞ: Biz senin mutlu olmanı istiyoruz.

KAZURAT: Oysa ben hep kötülüğünüzü istemiştim sizin… Çok utanıyorum.

(Şimdiye kadar hiç arkadaşı olmayan Kazurat, Barış ve Pırıl ile arkadaş olur. Hep birlikte
sağlık ve mutluluk dansı yaparlar.)

SAHNE 10

“Çocuklar hasta olmasın, herkes sağlıklı ve mutlu olsun” diyerek Kazurat dâhil tüm
oyuncular, sahneden inip tuvalet kâğıtlarını, oyunu seyretmeye gelen çocuklara dağıtırlar.

MUTLU SON

19

You might also like