Professional Documents
Culture Documents
Din Kültürü 8. Zekat Özet
Din Kültürü 8. Zekat Özet
Din Kültürü 8. Zekat Özet
İslam dini insanların yardımlaşma ve dayanışma içinde yaşamalarını ister. İslam'ın ilk
dönemlerinde müşriklerin baskı ve eziyetleri sonucunda Medine'ye hicret etmek zorunda kalan
Mekkeli Müslümanlara sahip çıkan, onlarla maddi-manevi bütün imkanlarını paylaşan Medineli
Müslümanlar, bu durum için çok güzel örnek teşkil ederler. Bu yüzden onlara "yardım edenler"
anlamında "ensar" denilmiştir.
Zekat İbadeti
• Zekatın terim anlamı → Zengin Müslümanların yılda bir kez malının veya parasının belli bir
miktarını Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine vermeleridir.
İnfak: Sözlükte harcama yapmak anlamına gelen infak, müslümanın Allah’ın (c.c.) rızasını
kazanmak için sahip olduğu mallardan harcama yapması, bağışta bulunmasıdır.
Nelerden
Zekatı kim verir Ne kadar verir Kimlere vermelidir
verir
Altın-gümüş-
Müslüman para 1-Yoksullara, fakirlere
Ticaret 1/40 2-Düşkünlere, miskinlere
malları 3-Borçlulara
Akıl sağlığı Koyun-keçi 4-Yolda kalmış olanlara
yerinde
Sığır-manda 1/30 5-Kalpleri İslam'a
ısındırılacak olanlara
Her beş deve için bir koyun 6-Özgürlüğüne kavuşacak
Ergenlik çağına Deve
ya da keçi olan kölelere
girmiş
7-Allah yolunda olanlara, ilim
Toprak Sulanmayan → 1/10 öğrenenlere
ürünleri Sulanan → 1/20 8-Zekat memurlarına
Zengin
Madenler 1/5
NOT: Küçükbaş ve büyükbaş hayvanların zekat oranları ile ilgili ayrıntı aşağıdadır.
Koyun - Keçi: 40’tan 120’ye kadar bir koyun, 121’den 200’e kadar iki koyun, 201'den 400'e
kadar 3 koyun zekat olarak verilir. 400 için 4 koyun, sonrasında ise her 100 koyun için birer tane
artar. Keçinin zekatı da koyundaki gibidir.
Sığır - Manda: 30’dan 40’a kadar bir tane 2 yaşında buzağı, 41’den 59’a kadar bir tane 3 yaşına
basmış buzağı.
Nisab Miktarı: Bir kişinin bir yıllık gelirinden yeme, içme, barınma, giyinme, eğitim, sağlık gibi
temel ihtiyaçlarını ve varsa borçlarını karşılayacak miktarı çıkardıktan sonra elinde 81 gram
altın (bazı kitaplarda 85 veya 80 olarak geçer) veya buna eş değer mal ya da para kalırsa bu
miktara nisab miktarı denir. Bu durumdaki kişi elindeki nisab miktarı malın zekatını vermekle
yükümlüdür.
Zekat Kimlere Verilmez → Kişi bakmakla yükümlü olduğu yakınlarına zekat veremez. Bunlar;
eş, çocuk, torun, anne, baba, büyükanne, büyükbabasıdır. Zenginlere de zekat verilmez.
Sadaka İbadeti
Bir kişinin kendi isteğiyle ve sadece Allah rızası için yaptığı maddi-manevi her türlü yardıma ve
iyiliğe sadaka denir. Sadaka vermek sünnettir. Sadakanın miktarı ve zamanı yoktur. Sadaka
vermek için zenginlik şartı yoktur. Bu yönüyle sadaka zekattan daha kapsamlı bir yardım
şeklidir. Sadaka maddi olarak verilebildiği gibi, manevi olarak da yerine getirilebilir. Güzel söz
söylemek, selam vermek, başkası için hayır dua etmek, güler yüzlü olmak, hasta ziyareti vb
davranışlar manevi sadakaya örnektir.
www.huseyinarasli.com
Sadaka-i Câriye: Kişiye hem yaşamında, hem de vefatından sonra sevap kazandırmaya devam
eden sadaka türüdür. Örneğin; herkesin faydalanabileceği cami, okul, çeşme, hastane vb hayır
kurumları yaptırmak, meyvesinden herkesin yiyebileceği ağaç dikmek...
Fıtır Sadakası (fitre): Fıtır sözlükte; yaratılış, Ramazan’ın sona ermesi ve iftar vakti orucun
açılması gibi anlamlara gelmektedir. Fıtır sadakası Ramazan ayında bayramdan önce verilmesi
gereken bir sadakadır. Zengin olan her Müslümanın vermesi vaciptir.
Vakıf: İslam’a göre helal kabul edilen mallardan faydalanma hakkını Allah’ın (c.c.) rızasını
umarak toplumun kullanımına veren hayır kurumudur.
Kur'an-ı Kerim'in 107. suresi olan Maun suresi, adını son ayetinde geçen "maun" sözcüğünden
almıştır. Maun, "yardım ve zekât" anlamlarına gelir. Maun suresi 7 ayetten oluşur. Mekke
Dönemi’nde inmiştir. Surede; biri Allah’ın (c.c.) nimetlerini ve hesap gününü inkâr eden
nankör, diğeri amellerini gösteriş için yapan riyakâr olmak üzere iki tip insan tasvir
edilmektedir. Maun suresi, ahiret gününü inkâr eden ve yetimleri hor gören Mekkelilerin bu
tutumlarını kınamaktadır.
Bismillahirrahmanirrahim
Eraeytellezî yükezzibü biddîn. Fezâlikellezî yedu'ulyetîm. Velâ yehuddü alâ taâmil miskîn.
Feveylün lil musallîn. Ellezîne hüm an salâtihim sâhûn. Ellezîne hüm yürâûne ve yemneun
elmâûn.
Anlamı: Gördün mü o hesap gününü yalanlayanı! İşte o yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi
özendirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.
Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.