Yüzeysel Temeller - III

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 17

4.

YÜZEYSEL TEMELLER - III

DOÇ. DR. ERDAL UNCUOĞLU


ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
2021
3. TAŞIMA GÜCÜ
TAŞIMA GÜCÜ ANALİZ YÖNTEMLERİ
• Tam Ölçekli Yükleme Deneyleri
• Model Yükleme Deneyleri
• Limit Denge Analizleri
• Sonlu Elemanlar Yöntemi
Limit Denge Analiz Yöntemleri
• Taşıma gücünün tahmin edilmesine yönelik olarak ilk çalışmalar 1890’ lı yıllarda klasik toprak basıncı teorisine
dayalı olarak Rankine, Pauker ve Bell tarafından yapılmıştır.

• Prandtl (1920); yumuşak metal bir bloğun pürüzsüz yüzeyi üzerinde yer alan ve bu metalden daha sert uzun bir
metal parçasının yumuşak metal içerisine batmasına yönelik yaptığı çalışmalar ile metallerdeki plastik göçmeyi
araştırmıştır. Bu çalışma; zeminlere uyarlanmış ve zeminin rölatif olarak rijit bir temel ile kayma göçmesi
durumuna gelene kadar yüklenmesi durumu göz önüne alınmıştır (1921). Prandtl; teorisini, zemin yüzeyi üzerine
oturan pürüzsüz uzun bir şerit temel için geliştirmiştir. Teorinin orjinali temel boyutlarını içermez ve zemini
ağırlıksız olarak kabul eder. Bir c-ϕ zemini için nihai taşıma gücü Prandtl tarafından aşağıdaki eşitlik ile
tanımlanmıştır.
∅
q = c cot∅ N∅ e −1 N∅ = tan 45 + ∅⁄2

• Terzaghi (1943)

• Meyerhof (1963)

• Hansen (1970) Genel Taşıma Gücü Eşitliği

• Vesic (1973, 1975) Genel Taşıma Gücü Eşitliği


Terzaghi Taşıma Gücü Teorisi
Terzaghi (1943); Prandtl – Reissner yaklaşımını genişleterek zemin içerisinde yer alan şerit (sürekli) bir temel için ilk taşıma gücü
eşitliğini geliştirmiştir. Bu önermiş olduğu taşıma gücü formülünde; zeminin ağırlığının, kohezyonunun ve içsel sürtünme açısının
taşıma gücüne katkılarını hesaba katmıştır. Terzaghi (1943), genel zemin durumu (c-ϕ zemini) için nihai taşıma gücü qu’ yu
tanımlamak amacı ile geliştirdiği teoride aşağıdaki kabulleri yapmıştır.

• Zemin yarı-sonsuz, homojen ve izotroptur.


• Problem iki boyutludur.
• Temel tabanı pürüzlüdür.
• Genel kayma göçmesi durumu söz konusudur.
• Zemin yüzeyi yataydır.
• Uygulanan yük basınç kuvvetidir ve temelin ağırlık merkezine düşey olarak etkir. Moment kuvveti mevcut değildir.
• Temel, zemine kıyasla çok rijittir.
• Temel derinliği, temel genişliğine eşit ya da küçüktür, Df ≤ B.
• Zemin yüzeyi ve Df derinliği arasındaki zeminin kayma mukavemeti ihmal edilir. Bu derinlik için zemin kayma yüzeyi dikkate
alınmaz.
• Temel tabanı seviyesi üzerinde yer alan zemin ağırlığı, temel tabanı seviyesinde etkiyen eşdeğer bir sürsaj yükü (γ΄.Df) olarak
dikkate alınır.
• Zeminin kayma mukavemeti, τ = c + σ tanϕ ile tanımlanır.
• Yer altı su seviyesi çok derindedir.
• Zeminde konsolidasyon oluşmaz. Konsolidasyon oturmaları tamamlanmıştır. Temelin oturması, yalnızca, zeminin kayması ve
yanal hareketi nedeni iledir.
• Süperpozisyon prensibi geçerlidir.
Problem iki boyutludur;
Merkezi düşey yüke maruz bir şerit temele ait teorik taşıma gücü eşitlikleri geliştirilirken düzlem deformasyon (plain strain) koşullarının
var olduğu kabul edilmiştir.

Geoteknik tasarımların çoğunluğunda ϕ açıları laboratuvar üç eksenli deneylerden ya da arazi penetrasyon deneylerinden elde edilir. Aynı
zemin örneği üzerinde üç eksenli deneylerden elde edilen ϕ değerleri genellikle düzlem deformasyon deneylerden elde edilenlerden daha
küçüktür (plain strain deneyleri daha düşük çevre basınçlarında gerçekleştiğinden). İki deneyden elde edilen ϕ açısı değerleri arasında,
pratikte, ϕPS = (9/8) x ϕTR yaklaşımı kullanılabilir.

Planda; dikdörtgen ya da dairesel geometriye sahip temellerin altında düzlem-deformasyon koşullarının geçerli olmadığını bilen Terzaghi
bu tür temeller için şekil katsayıları önermiştir.

Temel tabanı pürüzlüdür;


Pürüzlü temel; temel ile temel zemini ara yüzeyinde tam bir kayma direncinin geliştiği temelleri ifade eder. Pratikte; yaygın bir uygulama
olarak, temel, sıkıştırılmış kaba daneli bir zemin tabakası üzerine oturtulur. Özellikle, beton temeller, betonun direk zemin üzerine
dökülmesi ile elde edilmektedir. Bu yüzden temel-zemin ara yüzeyi sürtünmelidir. Belirtilen nedenlerden dolayı temel tabanının pürüzlü
kabul edilmesi pürüzsüz kabul edilmesine göre daha gerçekçidir.

Bir temel direk olarak ince daneli zemin yüzeyine oturuyor ise pürüzüz temel tabanı kabulü yapılabilir.

Genel kayma göçmesi durumu;


Plastik denge bölgesi gedfi ile sınırlandırılmış alan ile temsil edilmekte ve üç alt bölüme ayrılmaktadır. Plastik denge bölgesi, temel
tabanından itibaren ≈B kadar bir derinliğe uzanmaktadır.

I no lu bölge Elastik Denge Bölgesi


II no lu bölge Radyal Kayma Bölgesi
III no lu bölge Pasif Rankine Bölgesi
• Göçme yüzeyinin şeklinden dolayı c ve ϕ değerleri sadece temel tabanı ve tabandan aşağı B derinliğindeki zemini temsil
eder.

• Terzaghi (1943); temel tabanının pürüzlü olduğunu kabul ettiğinden dolayı zemin kaması için α = ϕ ilişkisini kullanmaktadır.
Vesic (1973), yapmış olduğu çalışmalar sonrasında, α = 45 + ϕ/2 olduğunu deneysel olarak ortaya koymuştur. Bu durum;
taşıma gücü faktörleri olan Nc, Nq ve Nγ’ nın Terzaghi tarafından önerilen orijinal değerlerinden farklı olmasına yol açmıştır.
Nc ve Nq ile ilgili genel bir fikir birliği sağlanmış olmasına rağmen Nγ için literatürde farklı değerler üreten çok sayıda
yaklaşım bulunmaktadır. Nγ yaklaşımları ile ilgili olarak en çok tercih edilenler ise Meyerhof (1963) ve Hansen (1970)
tarafından önerilmiş olanlardır. Terzaghi yönteminde ϕ = 0 hali pürüzsüz temel halidir.

• Terzaghi formülü, efektif gerilmeler için geçerlidir. Ancak gerekli parametre değişiklikleri yapılarak toplam gerilme
analizlerinde de kullanılabilirler.
Mühendislik uygulamalarında kullanılan taşıma gücü eşitlikleri, genellikle, limit denge
yöntemi kullanılarak çıkarılmaktadır. Limit denge yönteminde;

 Uygun bir göçme mekanizması ya da göçme yüzeyi seçilir.

 Göçme yüzeyi üzerinde etkiyen kuvvetler tanımlanır.

 Statikten bilinen denge denklemleri kullanılarak göçme ya da yenilme yükü tanımlanır.

Yenilme problemlerini tanımlayan eşitlikler non-lineer olduklarından dolayı temellerin


taşıma gücünün hesaplanması için geliştirilmiş kesin bir analitik çözüm günümüzde de hala
mevcut değildir. Terzaghi (1943)’ nin önermiş olduğu taşıma gücü teorisi yarı-deneysel bir
yaklaşımdır.
Terzaghi (1943), taşıma gücü formülünü elde ederken I numaralı bölgenin dengesini göz
önüne alarak zemin kamasına etkiyen kuvvetler ile bunlara karşı koyan kuvvetlerin
dengesinden hareketle limit durum için çözüm yapmıştır.
 İkizkenar üçgende, tepe açısına ait açı ortay aynı zamanda yükseklik ve kenar ortaydır.

 Kamanın düşey dengesi hesaplanırken kohezyon kuvvetinin düşey bileşeni hesaplara katılıyor. PP
pasif itki değeri şekil üzerinde de görüldüğü gibi düşey olarak kamaya etkiyor.

 II no. lu bölge hareket anlamında I ve III no. lu bölgeler arasında sıkıştığından bu bölgedeki zemin
kütlesinin pasif itkisi kamaya etkiyor. PP pasif itki kuvveti üç bileşenden meydana gelmektedir.
Bunlar;

PP = PPγ + PPc + PPq

PPγ : sadece kayma bölgesindeki zemin ağırlığı etkisi ile oluşan pasif itkidir. Sürsaj yükü sıfır kabul
edilerek elde edilir.

PPq : sadece sürsaj yükü etkisi ile oluşan pasif itkidir. Temel tabanı altındaki zemin ağırlıksız kabul
edilerek elde edilir.

PPc : sadece zemin kohezyonundan kaynaklanan etkidir. Temel tabanı altındaki zemin ağırlıksız ve
sürsaj yükü sıfıra eşit kabul edilir.
Yüzeysel temeller için Terzaghi Taşıma Gücü formülü aşağıda verilmiştir.

qu = k1 c΄ Nc + q Nq + k2 γ΄ B Nγ

c Nc temel zeminindeki kohezyonun taşıma gücüne katkısıdır.


qNq temel tabanı üzerinde yer alan sürsaj yükünün taşıma gücüne katkısıdır. q = γ΄x Df
dir. γ΄, temel taban seviyesi üzerinde yer alan zeminin efektif birim hacim
ağırlığıdır.
γ΄ B Nγ zemin ağırlığının taşıma gücüne katkısıdır. γ΄, temel taban seviyesi altında yer
alan zeminin efektif birim hacim ağırlığıdır.

Nc, Nq ve Nγ taşıma gücü katsayılarıdır. Bu katsayılar boyutsuz olup içsel sürtünme


açısı ϕ΄ nün fonksiyonudur.
B temel genişliği ya da çapı
L temel uzunluğu
qu nihai taşıma gücü değeri
Df temel derinliği
k1 ve k2 temel geometrisine bağlı şekil katsayılarıdır
Yeraltı Su Seviyesinin Taşıma Gücüne Etkisi
Zeminin nihai taşıma gücü qu’ yu hesaplamak için geliştirilmiş olan teorik eşitlikler yeraltı su seviyesinin temel
tabanından itibaren temel genişliği B kadar ya da daha büyük bir derinlikte diğer bir ifade ile zemin yüzeyinden
itibaren Df + B ya da daha büyük bir derinlikte yer aldığı kabulüne dayanılarak geliştirilmiştir.

Yeraltı su seviyesi potansiyel kayma zonu içerisinde ise bu durumda boşluk suyu basınçları söz konusu olacak ve
bunun sonucu olarak da kayma yüzeyi boyunca efektif gerilme ve kayma dayanımı daha küçük olacağından nihai
taşıma gücü azalacaktır. Taşıma gücü hesabı yapılırken bu etki dikkate alınmalıdır. Yeraltı su seviyesi derinliğinin Df
+ B’ den daha küçük olması durumunda taşıma gücü eşitlikleri suyun varlığından etkilenecektir.

γe = γ΄ + (Dw1 / Df) x (γ-γ΄) γe = γ΄ + (Dw2 / B) x (γ-γ΄)


• Terzaghi (1943), taşıma gücünün elde edilmesi sırasında zemin yüzeyinden Df derinlikte
yer alan sonsuz uzunlukta bir şerit (sürekli) temeli göz önüne almıştır. Bu taşıma gücü
eşitliği; B/L < 1 olan dikdörtgen temelleri, merkezi düşey yükleme durumu
düşünüldüğünden eğik yükleme durumunu, eğimli temel tabanlarını, şevlere yakın
temelleri ya da temel tabanı ile zemin yüzeyi arasındaki zemin kütlesinin kayma
direncini göz önüne almamaktadır.

• Meyerhof (1948), Hansen (1970) ve Vesic (1973) yüzeysel temellerin taşıma gücü
konusunda çalışmalar yapmışlardır. Bu araştırmacılar tarafından yukarıda sıralanmış
hususlar dikkate alınarak önerilmiş olan düzeltme faktörleri ile Terzaghi taşıma gücü
denklemi düzenlenerek genel taşıma gücü eşitliği elde edilmiştir.
SORULAR ?????

You might also like