Sosyal

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 11

MUSTAFA KEMAL’in HAYATI

*Mustafa Kemal’in dünyaya geldiği yüzyıl, Osmanlı Devleti’nin en buhranlı dönemine denk
gelmekteydi. Ekonomik açıdan zor bir sürece girilmişti.
*Sanayi İnkılabı’nı yakalayamayan Osmanlı Devleti’nin el emeğine dayalı yerli sanayisi çökme
noktasına gelmişti.
*Mustafa Kemal’in doğduğu yıl, hükûmetin çıkardığı Muharrem Kararnamesi ile Osmanlı
Devleti dış borçlarını ödeyemeyeceğini açıklamıştı. (DÜYUN-I UMUMİYE İDARESİ)

MUHARREM KARARNAMESİ: Osmanlı Devletinin ödeyemediği iç ve dış borçlarını


düzenlemek amacıyla, alacaklıların talepleri doğrultusunda II. Abdülhamid döneminde, 15
Ekim 1881 tarihinde açıklanan mali kararlardır.
DÜYUN-I UMUMİYE İDARESİ (GENEL BORÇLAR İDARESİ): Devlet içinde ikinci bir maliye
bakanlığı gibi çalışarak bazı vergileri toplama yetkisini elinde bulundurmuştur. tütün, tuz ve
ipek vergi gelirleriyle damga pulu ve balık resimleri düyun-ı umumiye yetkisine bırakılmıştır.

*Yine bu dönemde Fransız İhtilali’nin etkisiyle ortaya çıkan milliyetçilik akımı Osmanlı
Devleti’nin parçalanma sürecini hızlandırmıştı. Balkan devletleri Osmanlıdan koparak tek tek
bağımsızlıklarını kazanmışlardı. Mustafa Kemal’in karakteri ve düşünceleri doğup büyüdüğü
bu sıkıntılı çevrede ve bu buhranlı dönemde gelişmişti.

BİR ÖNDER YETİŞİYOR

OSMANLI DEVLETİ’NDE FİKİR AKIMLARI

OSMANLICILIK: Fransız İhtilali’nden sonra milliyetçilik düşüncesine karşı ortaya çıkmıştır. Bu


anlayışa göre dil, din,ırk,mezhep ayrımı yapmadan herkes Osmanlı vatandaşıdır. Azınlıkların
devlete bağlılığı arttırılarak Osmanlının bütünlüğü korunmaya çalışılmıştır. Milliyetçilik
hareketlerinin güçlenmesi ile güç kaybetmiştir. Azınlıkların bağımsız olması ve Balkan
Savaşları ile bu fikir önemini kaybetmiştir.

İSLAMCILIK(ÜMMETÇİLİK-PANİSLAMİZM): Ülkenin bütünlüğünü korumak amacıyla hangi


milletten olursa olsun bütün Müslümanların halifenin etrafında toplanmasının gerekliliği
ilkesini kabul eder. Daha çok II.Abdülhamit döneminde uygulanmıştır. I.Dünya Savaşı
sırasında Arapların İngilizlerle işbirliği yapması İslamcılık fikrinin gereken etkiyi
sağlayamadığını gösterir.(Mehmet Akif Ersoy)

TÜRKÇÜLÜK(PANTÜRKİZM-TURANCILIK): Devlet ancak dili, soyu bir olan toplumla ayakta


durabilir anlayışını savunur ve Türk birliğini kurmayı amaçlar.II.meşrutiyet döneminde İttihat
ve Terakki Cemiyeti tarafından uygulanmıştır.(Mehmet Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin)

BATICILIK: İlk olarak askeri alanda başlayan batılılaşma hareketi daha sonra bir düşünce
hareketine dönüşmüştür. Batıcılar Osmanlı Devleti’nin ancak Avrupa tarzı kurumlarla
yıkılmaktan kurtulacağını savunmuşlardır.(Tevfik Fikret, Abdullah Cevdet, Süleyman Nazif)

UYARI: Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşı sırasında Türkçülüğü, İnkılâplar sırasında ise batıcılığı
kullanmıştır.

II.MEŞRUTİYET’İN İLANI (23 TEMMUZ 1908)

II.Abdülhamit’in Mebusan Meclisi’ni kapatması ve anayasayı yürürlükten kaldırması üzerine


meşrutiyet taraftarları İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni kurmuşlardır.Bu cemiyet II.Meşrutiyet’in
ilan edilmesinde etkili olmuştur.Yapılan çalışmalar sonucunda II.Abdülhamit Meclis-i
Mebusan’ı yeniden açarak, anayasayı (Kanun-i Esasi) yeniden yürürlüğe koymuş, böylece
meşrutiyet dönemi tekrar başlamıştır. II.Meşrutiyet’in ilan edildiği sırada meydana gelen
karışıklıktan yararlanan Avusturya- Macaristan, Bosna-Hersek’i topraklarına katmış,
Bulgaristan bağımsızlığını ilan etmiştir.

31 MART İSYANI (OLAYI- VAKASI) (13 NİSAN 1909)

İsyanın sebebi meşrutiyeti kaldırarak, mutlakiyete geri dönmektir. İsyan Hareket ordusu
tarafından bastırılmıştır.

Önemi: Bu isyan Osmanlı tarihinde rejime karşı yapılan ilk isyandır.

TRABLUSGARP SAVAŞI (1911-1912) (Osm-İtalya)


Savaşın sebebi: -Birliğini geç kuran İtalya’nın ham madde ve pazar arayışı

-Trablusgarp’ın İtalya’ya yakın olması

-Osmanlı Devleti’nin Libya’yı (Trablusgarp) savunacak gücünün olmaması


Osmanlı bölgeyi savunabilecek durumda olmadığından dolayı bir grup subay (M. Kemal,
Enver Paşa, Nuri Conker, Ali Çetinkaya, Fethi Okyar), halkı teşkilatlandırmak için
Trablusgarp’a gitti.
Teşkilatlanmış olan asker ve halk karşısında İtalyanlar başarısız duruma düştüler. İtalya
Trablusgarp’ta başarılı olamayacağını anlayınca; Osmanlı’yı barışa zorlamak için On İki Ada’yı
işgal etmiştir. Osmanlı bu durum karşısında barışa yanaşmamıştır. Fakat, 8 Ekim 1912’de Bal-
kan Devletleri Osmanlı’ya saldırınca; Osmanlı İtalya ile Uşi Antlaşmasını imzalamak zorunda
kalmıştır.
UŞİ ANTLAŞMASI (18 EKİM 1912) (Osm-İtalya)
1-Trablusgarp İtalyanlara verilecek.
2-On İki Ada, Yunan işgali ihtimaline binaen, geçici olarak, İtalyanlara bırakılacak.
3-Trablusgarp dini bakımdan halifeye bağlı kalacak.(Böylelikle Osmanlı Devleti Trablusgarp
halkıyla olan dini-kültürel bağını sürdürmeyi hedeflemiştir.)
Uşi Antlaşması’nın Önemi: Osmanlı Devleti Kuzey Afrikadaki son toprak parçasını
kaybetmiştir.

I.BALKAN SAVAŞI (1912-1913)


Savaşın Sebepleri:1-Rusya’nın Balkanlarda takip ettiği Panslavist politika
2-Balkanlardaki gelişmelerin, Osmanlı tarafından, takip edilememesi
3-Fransız ihtilalinin etkisi (Milliyetçilik ve bağımsızlık)
5-Trablusgarp Savaşı esnasında, Osmanlı Devleti’nin güçsüz olduğunun anlaşılması
Balkan Savaşının Sonuçları
-Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki varlığı tamamen sona erdi.
-Edirne ve Kırklareli Bulgaristan’a bırakıldı

II.BALKAN SAVAŞI
Savaşın Sebepleri: Bulgaristan’ın I. Balkan Savaşı sonucunda en büyük payı alması ve Ege
Denizine ulaşmasından dolayı Balkan devletlerinin aralarında anlaşmazlığa düşmesi.
Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Romanya Bulgaristan’a karşı birleşmiştir. Bulgaristan’ın zor
durumda olduğunu gören Enver Paşa , Edirne ve Kırklareli’ni Bulgarlardan almıştır.
Not:II. Balkan Savaşı sonucunda Bulgaristan yenildi.

I.DÜNYA SAVAŞI (1914 -1918)


SAVAŞIN GENEL SEBEPLERİ
1-Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan düşüncelerin hızla yayılması
2-Sanayi İnkılabı sonucunda gelişen sanayinin hammadde ve Pazar ihtiyacını ortaya
çıkarması
3-Almanya ve İtalya’nın siyasi birliklerini kurmalarının Avrupa’nın siyasi dengesini bozması
4-Bloklar arası silahlanma yarışının hızlanması
5-Almanya ile İngiltere arasında ortaya çıkan siyasi ve ekonomik rekabet
6-Fransa’nın Almanya’ya kaptırdığı Alses Loren bölgesini geri almak istemesi
Savaşı başlatan olay: 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan veliahtının Bosna-Hersek
ziyareti sırasında öldürülmesi savaşın başlaması için bir kıvılcım olmuştur.

İTTİFAK GRUBU (BAĞLAŞMA DEVLETLERİ)


1-Avusturya-Macaristan İmparatorluğu,
2-Almanya,
3-İtalya( İtalya savaş başlamadan önce İttifak grubundaysa da savaş başladıktan sonra; Avus-
turya ile çıkarları çatıştığı, isteklerine İtilaf bloğunda ulaşacağına inandığı ve Gizli
Antlaşmalarla kendisine yapılan teklifleri cazip bulduğu için İtilaf bloğuna geçmiştir.)
4-Osmanlı Devleti
5-Bulgaristan

İTİLAF GRUBU (ANLAŞMA DEVLETLERİ)


İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, Japonya ,
Sırbistan( Savaştan sonra Yugoslavya’nın çatısı altında siyasi varlığı sona erdi),
Romanya, Belçika,Karadağ, Yunanistan (savaşa en son katılan devlettir.),
Portekiz, ABD,Brezilya

ALMANYA’NIN OSMANLI DEVLETİ’Nİ YANINA ÇEKMEK İSTEMESİNİN


SEBEPLERİ
1.Osmanlı Devleti’nin jeopolitik konumundan faydalanarak;(Savaşı Orta Doğuya kaydırarak
Avrupa’da rahatlamak, İngilizlerin sömürge yollarını kesmek(Süveyş Kanalı...), Rusya ile İtilaf
devletlerinin bağlantılarını kesmek(Boğazlar...)
2.Osmanlı’nın halifelik gücünden faydalanarak; Sömürgelerdeki Müslümanları İngiltere ve
Fransa’ya karşı kışkırtmak
3.Osmanlı Devleti’nin demografik gücünden yararlanmak
4.Osmanlı Devleti’nin İtilaf devletlerine karşı yeni cepheler açmasını sağlamak ve kendisi
üzerindeki baskıyı azaltmak
5.Ortadoğu petrollerine ulaşmak

OSMANLI DEVLETİ’NİN ALMANYA’NIN YANINDA SAVAŞA GİRME SEBEPLERİ


1.Son dönemlerde kaybettiği toprakları geri almak.
2.İttihat ve Terakki Partisinin; Alman hayranlığı ,Alman desteğiyle ülkenin kalkınabileceği
düşüncesi
3.Almanya’nın savaşı kazanacağına inanılması

Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi


İngilizlerden kaçan Goben ve Breslav adlı Alman gemileri İngiliz donanmasından kaçarak
Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın özel izni ile Çanakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’a
gelmiştir. Osmanlı Devleti bu gemileri satın aldığını açıklamış ve gemilere Yavuz ve Midilli
isimlerini vermiştir. Ancak bu gemilerin 29 Ekim 1914’te Rusya’nın Sivastapol ve Odesa li-
manlarını bombalamaları üzerine Osmanlı Devleti savaşa girmek zorunda kalmıştır.

OSMANLI DEVLETİ’NİN SAVAŞTIĞI CEPHELER

1. KAFKAS CEPHESİ (Taarruz Cephesi)


Bu cephe I.Dünya Savaşı sırasında Osmanlı açısından açılan ilk cephedir.
Cephenin Açılma Sebepleri:
-Bakü petrol bölgelerini el geçirme düşüncesi
-Orta Asya Türk dünyası ile irtibatlaşarak Rusya’yı zor duruma düşürmek
-Enver Paşanın Turan imparatorluğu kurma fikri
-Avrupa’da rahatlamak isteyen Almanya’nın Osmanlı’yı kışkırtması.

Bölgeye yazlık elbiselerle gönderilen ve yardım getiren geminin Ruslar tarafından


batırılmasından dolayı desteksiz kalan Osmanlı askeri Rusya’nın teknik üstünlüğü ve bölgenin
ağır kış şartları karşısında büyük bir mağlubiyet aldı. Erzurum, Erzincan, Bitlis, Muş, Van ve
Trabzon Rusların eline geçti. Çanakkale savaşlarından sonra Kafkas cephesine atanan
Mustafa Kemal Paşa 1916’da Muş ve Bitlis’i Ruslardan geri aldı.

Brest Litovsk Antlaşması(3 Aralık 1918)


Brest-Litowsk Antlaşmasını İtilaf Devletleri onaylamadı. Rusya Brest-Litowsk Antlaşması’nı
imzalayarak I.Dünya Savaşı’ndan çekilmiştir.

Kafkas Cephesinin Özellikleri:


1-Osmanlı’nın savaştığı ilk taarruz cephesidir.
2-Osmanlı, mağlup olduğu halde, bu cephede toprak kazandı.
3-Ruslar tarafından Osmanlı’ya karşı kullanılmaya çalışıldığından dolayı; bölgedeki Ermeniler
14 Mayıs 1915’te çıkarılan tehcir kanunu ile Suriye bölgesine gönderildi.

2-KANAL CEPHESİ(Taarruz Cephesi)


Cephenin Açılma Sebepleri:
1-İngiltere’nin Hint sömürge yolarını kontrol altına almak.
2-Mısır’ı İngiltere’den geri almak.
Kanal Cephesinin Özellikleri:
1-Osmanlı’nın ikinci taarruz cephesidir.
2-Osmanlı’nın ilk kapanan cephesidir.
4-İngilizler deniz yoluyla sömürgelerinden yardım almıştır.
5-Osmanlı Araplardan beklediği yardımı alamamıştır.

3-IRAK CEPHESİ:
Açılış Sebepleri:
1-İngilizler, Hint Deniz yolunun güvenliğini sağlayarak bölgedeki Alman tehlikesini ortadan
kaldırmak istemiştir.
2-İngilizler Musul-Kerkük petrollerini ele geçirmek ve Kuzeye çıkarak Rusya’ya yardım etmek
istemiştir.
4) ÇANAKKALE CEPHESİ:
İtilaf devletleri tarafından açılmıştır.
Açılma nedenleri:
1-İstanbul ve boğazları ele geçirerek Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmak
2-Rusya’ya askeri ve ekonomik yardım götürmek
3-Savaşı kısa zamanda sonuçlandırmak
5-Balkanlarda yeni cephe açarak ittifak devletlerinin birbirine olan irtibatını zayıflatmak.
7-İngiliz sömürge yollarının kontrolünü sağlamak
8-Osmanlı ile Almanya’nın bağlantılarını kesmek.
9-Rus buğdayının Avrupa’ya naklini sağlamak.
İngiliz ve Fransız donanmalarının saldırısıyla 19 Şubat 1915’te denizde başlayan savaş 18
Mart 1915’te Osmanlı’nın zaferi ile sonuçlanmış (Sed-dülbahir ve Kumkale başarısı); 25
Nisanda başlayan kara savaşları da ittifak devletlerinin mağlubiyeti ile sonuçlanmıştır.

NOT: Nusret mayın gemisinin boğaza döşediği mayınlar da Osmanlı’nın başarılı olmasında
etkili olmuştur.

ÇANAKKALE CEPHESİ’NİN SONUÇLARI


1-I.Dünya Savaşı uzamasına yol açan cephedir.
2-Rusya’ya yardım götürülemediğinden Rusya’da artan ekonomik kriz Bolşevik ihtilaline
zemin hazırlandı.
3-İngiltere ve Fransa itibar kaybetti ve büyük zarar gördü.
5-Türk ulusunun kendine olan güveni arttı. Bu güven milli mücadeleye taşındı
6-Yaklaşık yarım milyon insan hayatını kaybetti
7-Askerlerine “Ben size Taarruzu değil ölmeyi emrediyorum”diyen 19.Tümen komutanı
Mustafa Kemal bu cephede kazandığı başarılarla tanınmış, generalliğe terfi etmiş ve Milli
Mücadelede önder kabul edilmiştir.
8-Sömürge altındaki milletler cesaretlenmiştir.
9-İngiltere ve Fransa’nın boğazlara saldırmasını çıkarlarına uygun bulmayan Rusya’nın;
boğazlar kendisine terk edilmediği takdirde Almanya ile barışacağını ileri sürerek İngiltere ve
Fransa’yı tehdit etmesi, ilk defa gizli antlaşmaları gündeme getirdi.
Cephenin Özellikleri:-Osmanlı’nın zaferi ile sonuçlanan tek cephedir.
-Mustafa Kemal savaş esnasında albay; savaş sonrasında ise general olmuştur.

5-HİCAZ-YEMEN CEPHESİ:
Bu cephenin açılma amacı İngilizlerin petrol yatakları bakımından zengin olan Arap
Yarımadası’nı Osmanlı’dan almak istemesidir. Osmanlı Devleti; bu cephede kutsal yerleri
korumak için savaşmış; ancak Arapların İngilizlerle beraber hareket etmesinden dolayı
başarılı olamamıştır.
NOT:Araplara bağımsız devlet vaadinde bulunan İngilizler Araplar’ı Osmanlı’ya karşı
kışkırtmışlar, Mekke ve Medine’nin de bulunduğu bölgeyi askeri harekatla ele geçirmişlerdir.
Araplar arasında milliyetçiliğin güçlendiği ve İslamcılığın iflas ettiği görülmüştür.(Panislamizm)

6-SURİYE-FİLİSTİN CEPHESİ:
Cephenin genel komutanı Alman Liman Von Sanders idi. Mondros Mütarekesi imzalanınca;
Yıldırım Orduları Komutanlığı Liman Von Sanders’ten alınarak Mustafa Kemal’e verilmiştir.
Mustafa Kemal, bundan sonra bölgede savunma tedbirleri almaya başladıysa da; İstanbul’a
geri çağrılmıştır.

Cephenin Özellikleri: I.Dünya savaşı esnasında Mustafa Kemal’in savaştığı son


cephedir.
Bu cephede savaşlar sürerken, Mondros Mütarekesi imzalandı.
UYARI: Mustafa Kemal I.Dünya Savaşı sırasında sırasıyla, Çanakkale, Kafkas ve Suriye
cephelerinde savaşmıştır.

ABD’NİN SAVAŞA GİRMESİ(6 Nisan 1917): Nedeni: I.Dünya Savaşı’nda tarafsızlığını ilan
etmesine rağmen ABD’nin İtilaf devletlerine silah satışında bulunmasına tepki gösteren
Almanya’nın denizaltıları ile ABD ticaret ve yolcu gemilerini batırması

RUSYA’NIN SAVAŞTAN ÇEKİLMESİ: İtilaf devletlerinden yardım alamayan Rusya’da sosyal


ve ekonomik bunalımlar çıkmıştır. Bu durum 1917’de Bolşevik İhtilali’ne yol açmıştır.
Rusya’da yeni kurulan yönetim 3 Mart 1918’de imzalanan Brest-Litowsk Antlaşması ile
savaştan çekilmiş ve ittifak devletleri ile olan savaşa son vermiştir.

UYARI: İtilaf devletleri, İttifak devletleri ile imzaladıkları barış antlaşmalarında Wilson İlkeleri’ne
uymamışlar, ittifak devletlerinden toprak ve savaş tazminatı almışlardır.

I.DÜNYA SAVAŞI’NIN GENEL SONUÇLARI


1-Avrupa’daki mevcut dengeler değişti ve siyasi sınırlar değişti.
2-Rakiplerini etkisiz hale getiren İngiltere ve Fransa en kazançlı devletler oldu.
3-Çok uluslu imparatorluklar yıkılmıştır. Osmanlı ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
parçalanmış; Çarlık Rusya’sı yıkılmıştır.
4-Türkiye, Macaristan, Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Letonya, Litvanya ve Ukrayna gibi
yeni devletler kurulmuştur.
5-Barışı korumak Cemiyet-i Akvam kurulmuştur(1920) (Milletler Cemiyeti)
6-Sömürgecilik yerini manda ve himayeye bırakmıştır.
9-Yeni rejimler ortaya çıkmıştır.Komünizm, Faşizm, Nazizm gibi, demokratik olmayan,
totaliter rejimler ortaya çıkmıştır.
10-Barış Antlaşmaları devletlerin eşitliği ilkesine aykırı olduğu için sürekli bir barış ortamı
sağlanamamış,bu yüzden II.Dünya savaşına ortam hazırlanmıştır.
11-Milliyetçilik güçlendi ve ulusal devletlerin kuruluşu hızlandı.
12-İngiltere ve Fransa Orta Doğu kaynaklarını ele geçirdi.
13-Suriye, Irak, Lübnan ve Hicaz Osmanlı’dan ayrıldı.
14-Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin’de mandater yönetimler kuruldu.
15-İlk kez uçak,denizaltı,kimyasal silah ve zırhlı silahlar kullanılmıştır.

WİLSON İLKELERİ (8 OCAK 1918)


ABD başkanı Woodrow Wilson, I.Dünya Savaşı sonrasında yapılacak barışın esaslarını ya-
yınladığı on dört ilke ile açıklamış, İtilaf devletleri de ABD’yi yanlarında tutmak
istediklerinden dolayı bu ilkeleri kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Maddeleri:

1-Galip devletler yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacak.


Bu madde yeni sömürgeler oluşmasına karşıdır.
Savaştan sonra imzalanan antlaşmalar bu maddeye uymamıştır.
2-Devletlerarası antlaşmalarda açık diplomasi esası uygulanacak.
3-Silahlanmanın azaltılması yolunda karşılıklı güvenceler verilecektir.
4-Devletlerarası anlaşmazlıkları barış yoluyla çözecek uluslararası bir örgüt kurulacak
5-Boğazlar bütün ulusların ticaret gemilerine açık olacak.
6-Osmanlı İmparatorluğu’nda Türklerin oturduğu bölgelerin egemenliği sağlanacak; diğer
bölgelerdeki uluslara da kendilerini geliştirme hakkı verilecektir.
Osmanlı Devletinin devam edeceği, fakat, parçalanacağı vurgulanmıştır. Bu madde Mondros
mütarekesinden sonra Anadolu’da başlayan işgallerin hukuk dışı; bu durum karşısında Türk
Kurtuluş Savaşının ise hukuka uygun olduğunu gösterir. Bu madde azınlıklar için ilham
kaynağı olmuştur.

NOT: İtilaf devletleri ABD’yi yanlarına alabilmek için bu ilkeleri kabul eder gibi
görünmüşler; Fakat savaştan sonra bu ilkeleri dikkate almamışlardır. Ayrıca bu ilkeler
İttifak devletlerinin savaştan çekilmesinde etkili olmuşlardır.

TÜRK MİLLİ MÜCADELESİ (KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİ)

MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI (30 EKİM 1918)


Antlaşma Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda imzalanmıştır.
Osmanlı’nın Mütarekeyi İmzalama Sebepleri:
1-Osmanlı’nın savaşacak gücünün kalmaması
2-Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi sonucunda Osmanlı ile Almanya’nın kara bağlantısının
kesilmesi
3-Wilson Prensiplerinden cesaret alınması
Mondros Mütarekesi; 30 Ekim 1918’de Osmanlı adına bahriye nazırı Rauf Orbay ile; İtilaf
devletleri adına İngiliz amirali Caltrop arasında Limni Adasının Mondros Limanında
imzalanmıştır.

Bazı Maddeleri şunlardır.(Tamamı 25 maddedir):


1-Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıktığında istedikleri
stratejik bir bölgeyi işgal edebilecektir.(7.madde)
- Mütarekenin en tehlikeli maddesi 7. maddedir.
-Bu madde ile itilaf devletleri Anadolu’da yapacakları işgallere zemin hazırlamışlardır.

2-Doğu Anadolu’da altı ilde (Vilayet-i Sitte: Erzurum,Van, Elazığ, Sivas,Bitlis,Diyarbakır)bir


karışıklık çıktığında itilaf devletleri bu illerin herhangi birini işgal edebilecektir.(24.madde)
Bu madde anlaşma devletlerinin Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti kurma
projelerinin en önemli göstergesidir.

3-Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması dışındaki Osmanlı orduları terhis edilecek;


ayrıca orduya ait cephane, taşıtlar ve donanma anlaşma devletlerine bırakılacaktır.
Böylece Osmanlı Devleti yapılacak işgaller karşısında savunmasız hale getirilmeye
çalışılmıştır. Bu madde Anadolu’nun işgal edileceğini gösterir.
4-İran ve Kafkasya’daki Osmanlı birlikleri geri çekilecek. Kuzey Afrika ve Orta Doğu da
bulunan Osmanlı askerî birlikleri en yakın itilaf devletine teslim olacaktır.

5-Haberleşme ve Ulaşıma ait bütün araç-gereçler anlaşma devletinin denetiminde


bırakılacaktır.
-Böylece, işgalci devletlere karşı topyekün bir mücadelenin Türkler tarafından başlatılması
engellenmeye çalışılmıştır.

7-Limanlar,Toros Tünelleri,tersaneler ve demir yolları anlaşma devletlerine bırakılacak


8-Anlaşma devletleri akaryakıt ve kömür ihtiyaçlarını Osmanlı devletinden karşılayacak ve bu
maddeler ihraç edilmeyecektir.
Anlaşma devletleri bu tür maddelerle Osmanlı Devleti’nin ekonomik bağımsızlığını ortadan
kaldırmış ve Osmanlı’yı ekonomik bakımdan kendilerine bağımlı hale getirmeye
çalışmışlardır.

9-Boğazlar İtilaf devletlerinin işgalinde olacaktır.


Bu madde Osmanlı’nın boğazlar üzerindeki egemenliğini sona erdirdiği gibi; İstanbul’u
güvenliksiz hale getirdi ve Anadolu ile Rumeli’nin bağlantısını kesti.

Mondros Mütarekesinin Önemi: Osmanlı Devleti İtilaf devletlerine teslim olmuştur. Osmanlı
Devleti fiilen sona ermiştir. Gizli antlaşmaların uygulama safhası başlamıştır. Bu ateşkes
Osmanlının kayıtsız şartsız teslim belgesidir.(Osmanlı Mondros ile fiilen, Mudanya ile
hukuken, saltanatın kaldırılması ile resmen sona ermiştir.)

NOT: Mütarekenin imzalandığı tarihte Mustafa Kemal Suriye’dedir.


NOT: Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra 3 Kasım 1918’de İngilizler Musul’a asker
çıkardı. Mondros’tan sonra ilk işgal edilen yer Musuldur.
NOT: Mondros’tan sonraki işgal bölgeleri:
Yunanlılar: İzmir ve çevresi, Doğu Trakya
İtalyanlar: Antalya, Alanya, Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Fethiye
İngilizler: Musul, Çanakkale, Samsun, Batum, Kars (Adana,Antep,Urfa,Maraş,Mersin’i
Fransızlara devretti)
Fransızlar: Hatay,Dörtyol,Mersin,Adana,Urfa,Maraş,Zonguldak

İŞGALLERE KARŞI OSMANLI İŞGALLERE KARŞI MUSTAFA


YÖNETİMİNİN TUTUMU KEMAL’İN TUTUMU
Baskılara dayanamayan Ahmet İzzet Paşa’nın istifa Mondros imzalandığı sırada Mustafa Kemal Suriye
etmesi üzerine önce Tevfik Paşa sonra Damat Ferit cephesindeydi.13 Kasım 1918’de Mustafa Kemal
sadrazam oldu. Anadolu ve Trakya’da başlayan İstanbul’a döndü. Onun düşüncesi tam bağımsızlık
direnişi ortadan kaldırmak için Nasihat Heyetleri ve hiçbir mandayı kabul etmemekti. Bu yüzden
kuruldu. ulusal mücadeleyi başlatmak için Anadolu’ya
gitmesi gerekiyordu.
PARİS KONFERANSI (18 OCAK 1919)
Toplanma Amacı: İtilaf Devletleri yenilen devletlerle imzalanacak barış antlaşmalarının
şartlarını tespit etmek, Osmanlının topraklarının paylaşılmasındaki sorunları görüşme ve bo-
zulan dengeleri kendi lehlerine kurmak için Paris’te bir barış konferansı toplamıştır. Bu
konferansa 32 devlet katılmıştır. Konferans İngiltere ve Fransa’nın etkisi altında kalmıştır. Pa-
ris’te ilk olarak Milletler Cemiyetinin kurulması kararlaştırılmıştır.
UYARI: Batı Anadolu’nun kendisine bırakılması için çaba harcayan Yunanistan konferansa Batı
Anadolu’da Rumların çoğunlukta olduğunu gösteren ve İzmir civarında Rumların Türkler tarafından
katledildiğini ileri süren sahte raporlar ile geldi. Güçlü bir İtalya’nın Batı Anadolu’da varlığını
istemeyen İngiltere Yunanistan’ın verdiği sahte raporları kullanarak İzmir ve civarının Yunanistan
tarafından işgal edilmesini Konferansa kabul ettirdi. İtalya ise bu durumdan dolayı konferansı terk
etti. İtilaf devletleri arasında ilk çatlak oluştu.

İZMİR’İN İŞGALİ (15 MAYIS 1919)


Yunanlılar Paris Konferansına alınan karar, Wilson ilkeleri, Mondros’un 7. maddesi, Batı
Anadolu’da Yunanlıların sayısının Türklerden fazla olduğu ve Türklerin Yunanlılara
zulmettiğini gerekçe göstererek İzmir’i işgal etmişlerdir.
İşgalin Sonuçları: İşgallerin geçici değil, kalıcı olduğu anlaşıldı. Kuvâ-yi Milliye ortaya çıkmaya
başladı. Ulusal tepki ilk kez belirgin şekilde ortaya çıktı. Milli bilinç uyandı. Mitingler
düzenlendi.
NOT: Yunanlılar 15 Mayıs 1919’da ABD, İngiltere, ve Fransa donanmasının denetiminde
İzmir’i işgale başlamışlardır. İşgalcilere karşı ilk kurşun Hasan Tahsin lakabıyla tanınan
Osman Nevres tarafından atılmıştır. (Hukuki Beşer gazetesi yazarı)

AMİRAL BRİSTOL RAPORU (13 EKİM 1919)


İzmir’in işgali dünya kamuoyunda büyük bir yankı ve kınamaya sebep olunca; olayın
sorumlusu durumunda olan İtilaf devletleri kamuoyunu yatıştırmak ve İzmir bölgesindeki
durumu öğrenebilmek için bölgeye Amiral Bristol önderliğinde bir rapor heyeti
göndermişlerdir.
Bristol Raporunun İçeriği:
1-Bölgedeki olayların sorumlusu Türkler değil; Rumlardır.
2-Bölgede Türkler çoğunluktadır.
3-Yunanlıların bölgeyi işgali ilhaka yöneliktir. Böl-genin güvenliğini sağlamaya yönelik
değildir.
4-Bölgeden Yunanlılar çekilerek; bölgeye İtilaf devletlerinin güvenlik birlikleri yerleşmelidir.

Bristol Raporunun Önemi:


İlk defa uluslararası bir belge Türk Milli Mücadelesinin haklılığını göstermiştir.

KUVÂ-Yİ MİLLİYE
Kuva-yı milliye, Anadolu’nun işgal edilmeye başlaması üzerine , halkın harekete geçerek
kendi bölgelerini korumaya çalışması hareketidir.
Kuva-yı Milliyenin Özellikleri
-İşgallere tepki olarak ortaya çıktılar. Eli silah tutan herkes katılmıştır. Milli bilincin oluşmasını
sağlamışlardır.
-Bölgesel olarak hareket ettiler. Belli bir merkeze bağlı değillerdir. Her türlü ihtiyaçları halk
tarafından karşılandı.
-Düzenli ordu kurulana kadar düşmanı oyaladılar.
-Ortaya çıkışında işgaller ve işgaller karşısında Osmanlı Devletinin tepkisizliği etkili oldu.
-Disiplin ve birlikten yoksun oluşları en büyük eksiklikleridir.

You might also like