JJHNHN

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 5

XIII.

TED İSTANBUL ULUSAL


FORUMU GÜNDEM KİTAPÇIĞI

1
ÇEVRE KOMİTESİ
Gündem: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü; kişi başına düşen su
miktarı 1000-1700m^3 bandında olan ülkeleri su stresine sahip, 1000m^3’ün
altına olan ülkeleri ise su fakirliği yaşayan ülkeler olarak sınıflandırmıştır.
Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı Devlet Su İşleri’nin verilerine göre
2000 yılında 1652m^3, 2009 yılında 1544m^3 ve 2020 yılında ise
1346m^3’tür. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye’nin
2030 yılına kadar 100 milyon nüfusa ulaşacağı ve bununla beraber kişi
başına düşen su miktarının 1.120 m^3’e gerileyeceği öngörülmektedir.
Yaşanan gerilemenin tarım, sanayi ve günlük hayat gibi alanlarda olumsuz
bir etki gösterdiği sonucuna varılmıştır. Türkiye’deki su sorununun çözülmesi
ve toplumsal hayatın bu sorundan olumsuz etkilenmemesi adına ne gibi
adımlar atılabilir?

EĞİTİM KOMİTESİ
Gündem: Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanmış okul öncesi, ilkokul
ve ortaöğretimi kapsayan 2021-2022 verilerine göre özel okullarda öğrenim
gören öğrenci sayısı %9 oranında iken, 19 yıl önce aynı verinin %1,9 olduğu
gözlemlenmiştir. Sağlanan bu veri son 19 yılda özel okullara olan talebin
yaklaşık beş katına çıktığını ortaya koyarken devlet okullarına olan talebin
oransal olarak azaldığını göz önüne sermiştir. Türkiye’nin milli eğitimde
sosyal devlet anlayışını benimsediği dikkate alındığında devlet okullarına olan
talebin azalmasının nasıl önüne geçilebilir?

2
EKONOMİ KOMİTESİ
Gündem: 2023 Türkiye Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin ardından para
politikalarının sıkıştırılmasıyla beraber ekonomik büyümeyi hedefleyen ancak
Türk Lirası’nın değer kaybetmesine sebep olan heterodoks politikalardan
kurallara dayalı ve daha öngörülebilir olan ortodoks politikalara geçişe yeşil ışık
yakılmıştır. Moody's Yatırım Hizmetleri tarafından 2023 yılında yürütülen ve
Türkiye’nin ekonomisini derinden inceleyen analizde, enflasyonun düşmesi ve
ülkenin cari açığının azalması gibi birçok olumlu amaç taşıyan bu politik
değişimin sürdürüldüğü sürece Türkiye’de ekonomik görünümün pozitife
dönebileceği ve ülkenin kredi notunun yükseltilebileceği belirtilmiştir. Türkiye’de
uzun zamandır heteredoks politikaların uygulandığı göz önünde
bulundurulduğunda, ortodoks politikalara geçişin daha sürdürülebilir ve kararlı
bir biçimde gerçekleşebilmesi için nasıl bir yol izlenmelidir? Bu değişim başarılı
olduğu takdirde, Türkiye’nin ekonomisini daha stabil hale getirmek için uzun
vadede atılması gereken adımlar nelerdir?

ENERJİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KOMİTESİ


Gündem: Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen ve 2030’a kadar
gerçekleştirilmesi hedeflenen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacından (SKA)
yedincisi temiz ve erişilebilir enerjiye ulaşımın sağlanmasıdır. Bu hedef
kapsamında yenilenebilir enerjinin küresel enerji bütünündeki payını önemli
ölçüde arttırmak büyük önem arz etmektedir. Uluslararası Yenilenebilir
Enerji Ajansı, Türkiye’de kişi başına düşen yenilenebilir enerji tüketiminin 20
yılda 408,66 Watt arttığını belirtmiştir. Ancak, Uluslararası Enerji Ajansı ve
BM İstatistik Bölümü verilerine göre 2000 yılında Türkiye’de yenilenebilir
enerji tüketiminin toplam enerji tüketimindeki payı %17,3 iken bu değer 2020
yılında %13,7 seviyesine düşmüştür. Yenilenebilir enerji tüketiminin
artmasına rağmen oransal olarak azalması, Türkiye’deki artan enerji
talebinin çoğunlukla yenilenemeyen enerji kaynakları ile karşılandığını göz
önüne koymuştur. SKA 7 doğrultusunda, Türkiye’de yenilenebilir enerjiye
geçişi hızlandırmak için nasıl bir yol izlenmelidir?

3
ULUSAL GÜVENLİK KOMİTESİ
Gündem: Geçmişte göçte kaynak ve transit ülke konumunda olan Türkiye,
gelişen ekonomisi ve yaşam koşulları ile birlikte son yıllarda göçte hedef ülke
haline gelmiştir. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre,
2022 yılında 285.027 düzensiz göçmen yakalanırken son 17 yılda bu sayı 2
Milyon 259 Bin 605’i bulmuştur. Türkiye’de düzensiz göçmen sayısının
giderek artması; nüfusun kontrolsüz artışı, hizmet sektörünün tıkanması,
işsizlik oranlarının artışı ve etnik yapının bozulması gibi olumsuz sonuçlara
yol açmaktadır. Türkiye, hem deniz hem de kara yoluyla gerçekleştirilen
düzensiz göçün önlenmesine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir.
Bu amaç doğrultusunda, ülkemizde halihazırda belli başlı politikalar
uygulanmaktadır. Sahil ve sınır güvenliğini sağlayıp düzensiz göç ile daha
etkili bir şekilde mücadele edebilmek için ne tür yollara başvurulabilir?

SAĞLIK KOMİTESİ
Gündem: Resmi Gazete’de yayımlanan ve 24 Temmuz 2023’te yürürlüğe giren
7399 sayılı karar ile birlikte beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında
kullanılan 1 avro değeri, %30,5 oranında arttırılarak 14,0387 TL olarak
belirlenmiştir. Belirlenen bu değerin yaklaşık %53 oranında avro kurunun
altında kalması, yerli üretimi bulunmayan ilaçların ithalatında sorun
oluşturması nedeniyle piyasadaki ilaç krizinin devam etmesine yol
açmaktadır. Halkın, ihtiyaç duyduğu ilaçlara ulaşmakta zorluk çektiği ve kur
farkının sebep olduğu yüksek fiyatlarla karşı karşıya kaldığı göz önünde
bulundurulduğunda, Türkiye’de süregelen ilaç krizini çözmek için nasıl bir
yol izlenmelidir?

SİYASET VE DAHİL OLMA KOMİTESİ


Gündem: Çok partili ilk seçimlerden günümüze kadar ülkemizde birçok
farklı seçim sistemi uygulanmıştır. Bu sistemler üzerine başlıca eleştiriler,
adaletsiz temsiliyet ve siyasi istikrarsızlığa sebep olma üzerinde yer
değiştirmiştir. Siyaset tarihinde milletvekili seçimlerinin 13’ünün Barajlı
D’Hondt, 4’ünün Liste Usulü Çoğunluk, 3’ünün Barajsız D’Hondt ve 1
tanesinin de Milli Bakiye sisteminde gerçekleştiği düşünüldüğünde
demokratik ve siyasi istikrarsızlıkların minimize edildiği adil temsiliyet için
nasıl bir yol haritası izlenmelidir?

4
TARIM VE BÖLGESEL KALKINMA KOMİTESİ
Gündem: Haziran 2023’te yayımlanan Türkiye Bankalar Birliği Tarım
Sektörü Raporuna göre Türkiye doğrudan tarım ürünleri dış ticaret
(ihracat-ithalat) dengesi 2018 yılında %116 seviyesinde iken 2022 yılında %78
seviyesine gerileyerek son 25 yıldaki en düşük değerine ulaşmıştır. Buna göre;
Türkiye 2022 yılına kadar dış ticaret dengesini koruyabilmiş, 2022 yılına
gelindiğinde ise doğrudan tarım ürünleri dış ticaretinde açık vermiştir. Dış
ticaret dengesinin bozulması sonucu sektörel gelişimin tehlikeye girdiği göz
önünde bulundurulduğunda, Türkiye’de önemli bir sektörel dağılıma sahip
olan tarım sektörünün bu sorunun sebep olabileceği olumsuz sonuçlardan
etkilenmemesi için ne tür adımlar atılmalıdır?

TEKNOLOJİ KOMİTESİ
Gündem: Milli Teknoloji Hamlesinin beş ana bileşeninden biri olan “Yüksek
Teknoloji ve İnovasyon” hedefinin başarılı olabilmesi için yüksek teknoloji
barındıran ürün ve sistemlerin üretilmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
TÜİK tarafından açıklanan 2023 Dış Ticaret İstatistiklerine göre Türkiye’de
imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %95,1 iken yüksek teknoloji
ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,7'dir. Bu oranın
uzun vadede keskin bir artış gösterememiş olması Türkiye’nin “Yüksek
Teknoloji ve İnovasyon” alanında tam potansiyele ulaşabilmesinin önündeki
engellerden biridir. 2021 Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’nin yüksek
teknoloji ihracatının imalat sanayi ihracatına oranında 70. sırada olduğu
dikkate alındığında, Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatının artırılıp Milli
Teknoloji Hamlesinin başarıya ulaşması için ne tür yollara başvurulabilir?

Lale PİŞKİN Esra ÖZTERMİYECİ


Sosyal Etkinlikler Koordinatörü Okul Müdürü

You might also like