2-Temel Tasarım

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 6

TEMEL TASARIM

SANAT –TASARIM ELEMANLARI


1-ÇİZGİ
Bir nesneye biçim verirken çizgilerden yararlanırız. Bu çizgileri düz, kesik, kalın, ince
kullanmamız tasarımımızın başka kişiler tarafından neyi ifade ettiğini tam olarak
anlaşılabilmesi için kullanılır. En fazla kullanılan ögedir. Çizgi, dikkati belirli bir noktaya
çekebildiği gibi belirli bir yolun izlenmesini de sağlayabilir. Çizgiler yön ve hareket
gösterebilir. Şekilleri ayırma ve birleştirme işlevi görür.
Yatay çizgiler
Durgunluk, sakinlik, ölüm, hareketsizlik, ağırlık, dinginlik gibi etkilere sahiptir.
Dikey çizgi
Saygınlık, hayat, canlılık, hareketlilik etkisi yapar.
Diyagonal (çapraz) çizgiler
Dinamik ve canlı bir etkiye sahiptir.
Zigzag çizgi
Sertlik, dinamizm, enerji
Eğri çizgiler (kıvrımlı çizgi)
Zarafet, neşe, kıpırdanma, yumuşaklık, duygusu uyandırmaktadır.
2-RENK
Renk, çeşitli cisimlerden yansıyarak gelen ışınların, ışığın gözün retinasına ulaşması ile
oluşan, görsel algı sonucu bireyde oluşturduğu duyudur.
Yanlış tema ya da renk tercihleri, çalışmaları veya tasarımları olumsuz yönde etkilemekte,
özellikle okunabilirlik açısından sorunlara yol açmaktadır
Tasarımda, sıcak (kırmızı, sarı, turuncu) ve koyu sıcak renklere sahip elemanlar ön plana
çıkarken, soğuk(mavi, yeşil, mor) ve açık soğuk renkler ise geri planda kalırlar
Rengin türü, tonu ve yoğunluğu bakımından üç boyutu bulunmaktadır;
Rengin Türü
Rengi tanımada, belirlemede bu terim kullanılır. Rengin bir çeşidini tarif eden kritere, rengin
türü denir. Örneğin kırmızı, mavi, sarı gibi rengin saf hâli, salt görünümüdür.
Rengin Tonu (değer)
Rengin açıklık veya koyuluk derecesidir. Bir renge beyaz renk ekledikçe tonunun açılması,
siyah renk ekledikçe koyulaşmasıdır.
Rengin Yoğunluğu (parlaklığı, şiddeti)
Bir rengin parlaklık derecesi ile ilgilidir. Rengin, aynı tondaki gri renge göre saflık veya
doygunluk derecesi olarak açıklanmaktadır. Rengin şiddeti ve yoğunluğunun yüksek olması
saf renk olmasından kaynaklanmaktadır. Bu durumda rengin zenginliği, ne kadar az renkle
karıştığı ile orantılıdır
3-DOKU
Doku, görselin hem daha gerçekçi gözükmesine, hem de zeminle cisim arasında oluşan
farklılık sayesinde daha rahat algılanmasına yardımcı olur.
Malzemelerin özelliğine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Düz, pürüzlü, mat, parlak, saydam
ve renkli malzemeler olabilir. ( Örneğin; asetat, renkli karton, kâğıt vb.)
Çevremiz incelediğinde doğada ağaç gövdeleri, taşlar, yapraklar, otlar vb. nesneler, varlıklar
üzerinde doğal dokuyu görmek ve algılamak mümkündür. Bu tür dokulara doğal dokular adı
verilmektedir.
İnsanlar tarafından yapılmış olan cam, metal, halı, kumaş, plastik eşya ve bunlara benzer pek
çok nesnenin yüzeylerinde görülen ya da algılanan dokulara ise yapay doku denilmektedir.
Doku Çeşitleri
Görsel (Vizüel) Doku
Yüzeylere dokunmakla elde edilmeyip görme yoluyla elde edilen dokulardır.
Dokunsal Doku (Gerçek Doku)
Yüzeylere dokunularak elde edilen doku etkilerine denir. Herhangi bir yüzeye
dokunulduğunda sertlik, yumuşaklık ve pürüzsüzlük gibi his verir. Örneğin zımpara kâğıdı
yüzeyi gibi. Braille alfabe sistemi ile insanlar görmeden de yazılara dokunarak
okuyabilmektedirler.
Organik Doku
Yaşama olayı, canlı olma durumu ile ilgili doku türü, dilin yüzeyi gibi
Dinamik Doku
Bir anda oluşup bir müddet devam eden ve kaybolan doku türüdür. Dinamik doku esnektir,
bir kuvvet uygulandığında doku değişir fakat kuvvet bitiminde tekrar eski hâline geri döner.
Su üzerindeki halkalar, kar yağışındaki taneciklerin görüntüsü gibi.
Mekânda Doku
Mekânda görüntülenen doku türüdür, yağmurun yağışı gibi.
4-BİÇİM ve FORM
Doğada görülen her nesne, varlık farklı biçimlere sahiptir. Geometrik ve organik olarak
isimlendirilen biçim iki boyutlu düzlem üzerinde çizgilerin, renklerin, dokuların
kullanılmasıyla, biçim almasıyla oluşur. Üçgen, kare, daire, dikdörtgen, altıgen vb.
matematiksel biçimler geometrik biçimler olarak adlandırılırken doğada bulunan ağaç,
yaprak, bulut vb. de organik biçimler olarak ele alınmaktadır. Geometrik biçimler bal
peteğinde, kar tanelerinde, mineral kristallerinde, deniz kabuklarında vb. yerlerde de
görülmektedir.
Form ise biçimin, derinlik hissinin verilmesiyle 3 boyutlu (yükseklik, genişlik ve derinlik
boyutu veya yanılsaması) olarak algılanmasıdır. Form da hacim kendini göstermektedir.
Üçgen biçiminden piramit, kare biçiminden hacim verilerek küp oluşturulması gibi.
5-MEKAN
Farklı kaynaklarda espas/ boşluk/ uzay/ uzam/ derinlik/ atmosfer/ aralık/ alan/perspektif
kavramlarını karşılayan anlamıyla ele alınan mekân kelimesi, hem kavram olarak hem de
sınırlı bir alanı (iç ya da dış) belirleyen anlamlarıyla da kullanılmaktadır.
Mekân algısı nesnelerin birbirleriyle olan ilişkilerinin saptanması sonucu oluşmaktadır. İnsan
çevresinde yer alan nesneleri ve bu nesneler arasında var olan; boyut, yön, hareket, uzaklık ve
derinlik ilişkilerini gördüğünde mekânı algılayabilmektedir.
Mekân konusu kapsamında pozitif ve negatif mekân kavramları da ele alınmalıdır. Resimde,
heykelde vb.lerinde biçimler ve formlar doluluk (pozitif alan), bunlar arasında kalan boş
alanlar ise boşluk (negatif alan) olarak isimlendirilir. Örneğin bir şehir görüntüsünde pozitif
mekân binaları, ağaçları vb. alanları, negatif mekân ise, pozitif mekânda yer alanların
dışındaki arta kalan açık alanları tanımlamaktadır.

TASARIM İLKELERİ
Görsel düzen ve görsel bütünlüğe erişilmesinde, sanat elemanlarının düzenlenmesi ve
bütünleştirilmesine kılavuzluk eden kavramlar tasarım ilkeleri olarak isimlendirilmektedir.
Gri bir kâğıt parçası siyah zemin üzerinde açık, beyaz zemin üzerinde ise koyu görünür. Bu
örnekte olduğu gibi tek başına algılanan gri kâğıt, bütün bir anlamı ifade edememektedir
ancak arkasındaki fonla anlamlı bir ilişki sergilemektedir.
Bir eser tasarlanırken görsel düzenlemede yer alan elemanların hiçbiri tek başına ele
alınmamalı, düzenlemede yer alan diğer elemanlarla beraber ilişkilendirilerek incelenmeli,
etkileşimlerine dikkat edilmeli ve bir bütün olarak algılanmalıdır.
1-Denge
Denge, görselin göz tarafından algılanan ağırlığı ile ilgilidir. Öğretim materyalleri üzerinde
denge, yatay ve dikey eksenin her iki tarafına görseli oluşturan ögelerin eşit olarak dağıtılması
ile oluşturulur. Örneğin; büyük-küçük, uzun-kısa, yuvarlak-köşeli, açık-koyu, parlak-mat gibi
zıtlıklar resmi dengede tutar. Dengenin olmadığı görselde ögeler birbirinin üzerine veya
ekranın bir tarafına yığılmış biçimde görünür. Bir tasarımda denge unsuru gözetilmediği
taktirde, ürün beklenen etkiyi yaratamaz.
Denge;
1-Simetrik (Formal) Denge
2-Asimetrik (İnformal) Denge
3-Merkezi (Radyal-Işınsal) Denge olarak üçe ayrılabilir.
1-Simetrik (Formal) Denge
Bir materyalin ortadan ikiye bölündüğünde ögelerin simetrik olarak ( her iki tarafa da
birbirinin aynı şekilde) yerleştirilmesi.

2-Asimetrik (İnformal) Denge


Ağırlık olarak her iki taraf da eşittir ancak kullanılan ögeler farklıdır. Dengenin asimetrik
şekilde sağlanması materyale belirli ölçüde hareketlilik kazandırabilmektedir.

3-Merkezi (Radyal-Işınsal) Denge


Sanat elemanlarının merkezi bir nokta veya eksen etrafında düzenlenmesi ile oluşturulur. Bir
merkezi dayanak noktasından yayılan oluşumlar güneş ışınları gibi dağılım gösterirler.

2-Ritim/Hareket
Sanat elemanlarının ritmi sağlamak için bazı unsurlara dikkat edilerek uygulanması
gerekmektedir. Bunlar;
 Aynı sanat elemanlarının tekrarı ile oluşturulan düzenli ritimler.
 Birbirinden farklı sanat elemanlarının birbirini sıralı takip etmesiyle oluşan değişken
ritimler.
 Tekrar edilen elemanların düzenli değişimi ve geçişi ile oluşan oluşumcu ritimler.
 Belli bir yüzey üzerinde akıcı bir şekilde sanat elemanlarının ani ve keskin
değişiklikler göstermeden, yumuşak geçişli tekrarlarla yapılan ritim.
 Gözün normal hareketine uyacak şekilde tasarlanan ritim. Çünkü insan gözü, soldan-
sağa, yukarıdan-aşağıya, büyükten küçüğe, koyudan açığa, renkliden renksize,
alışılmamış olandan, alışılmış olana doğru bir algılama izlemektedir.
Ritim; Sıralı Ritim, Kademeli Ritim, Rastlantısal Ritim olarak çeşitlendirilir.
3-Vurgu
Vurgu bir tasarımda odak noktası yaratır. Ön plana çıkması gereken unsur ile ikinci planda
kalması gereken unsur arasında gerçekleştirilen yön, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi
kontrastı ile sağlanabilir.
Materyalde kullanılan görsellerin belirli bir bölümüne dikkat çekilmek istenebilir. Ögeyi ilgi
merkezi haline getirebilmek için kullanılan farklı teknikler bulunmaktadır. Bunlar;
Ok ve benzeri yön gösteren çizgilerin ve şekillerin kullanılması (Yön)
Odaklanılacak ögenin farklı şekilde boyutlandırılması. (Ölçek)
Farklı renk ve doku kullanımları. (Yerleşim)
Bir bölümün diğerlerinden ayrılmasıdır. (İzolasyon)
Genel görünümden çarpıcı, belirgin bir fark zıtlık yaratılması (Karakter)

4-Oran/Orantı
Oran, bir bütünün parçalarının, bütün ile olan ölçü ilişkisi olarak tanımlanırken bir başka
tanımda iki ya da daha fazla birbirine benzeyen biçimlerin büyüklüklerinin, matematiksel
benzerliği olarak ifade edilmektedir.
Orantı ise bir bütünü oluşturan parçaların kendi içinde veya bütün arasındaki uygunluğu
olarak tanımlanmaktadır.
5-Birlik ve Bütünlük
Çeşitli cisimlerin ya da biçimlerin bir araya gelerek dengeli bir bütün oluşmaları ile birlik
doğar. Birbirine zıt olan parçalar ile birlik meydana getirirken bir uyuşma ve düzen içinde
olmalıdır. Bir tasarımda kullanılan ögeler çok farklı olsa bile doku bakımından benzerlikleri
var ise birlik sağlanmıştır. Birliğin oluşması için önce denge gereklidir. İnsan vücudu birlik
için çok güzel bir örnektir. Özellikleri farklı birçok organ bir arada uyum içinde çalışarak
insan vücudunu oluşturur.
Birliğe üç yoldan gidilebilir.
 Uygunluk yoluyla
 Egemenlik ve değişkenlik yoluyla
 Zıtlık yoluyla
Bu üç yoldan en iyi sonuç vereni egemenlik ve değişkenlik yoludur.
Bütünlük her bir parçanın tek tek değil bütünsel bir anlam kazanmasıdır. Bütünlüğü
oluşturacak olan ilişkinin kurulabilmesi için tasarım elemanlarından (çizgi, biçim, renk vb.)
faydalanılır.
Üçüncü Kural Tekniği
Görsel ögelerin yerleştirilmesinde dikkatleri belirli ögelere çekmek için etkili yöntemlerden
biri ‘’üçüncü kural tekniğinin’’ kullanılmasıdır.

Bu teknikte bir resim alanı, yatay ve dikey olmak üzere eşit aralıklarla çizilen çizgilerle üçe
ayrılır. Çizgilerin kesişim noktaları ile ortaya çıkan dört nokta ilgi merkezini oluşturan
ögelerin yerleştirilmesi için kullanılır.
Yapılan araştırmalarda insanın en çok sol üst köşeye yerleştirilen nesneleri hatırladıkları tespit
edilmiştir. Bu nedenle görsel materyaldeki en önemli öge mümkünse sol üst köşeye
yerleştirilmelidir.
6-Çeşitlilik
Değişiklik ve zıtlıkları içeren tasarım ilkesidir. Aynı alanda farklı özelliklere sahip
elemanların kullanılması ile oluşturulan karşıtlık, benzeşmezliktir. Çeşitlilik, tasarımın farklı
durum, form, şekil, farklılık, vurgu, farklı boyut ve oranlarındaki kalite veya durumudur.
Tasarımlarda zıtlıkların kullanılması ile uyum yaratılabilir. Zıtlıkların etkin olarak yerinde
kullanılması vurguyu arttıracak dengeyi sağlayacaktır. Örneğin renk zıtlığının vurgulanacağı
bir tasarımda egemen renk belirlendikten sonra bu egemen renkten daha az oranda bu rengin
kontrastı kullanılabilir.

You might also like