Download as txt, pdf, or txt
Download as txt, pdf, or txt
You are on page 1of 7

-ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

dertleşmek yerine çözüm uretme veritabanı oluşturulsa yardımcı olurum. dertleşmeye


vaktiniz nasıl oluyorsa asgari ücretin 8500 lira olduğu bir ülkede.

-yeni tanışılan birinden bir anda soğutan şeyler


bu başlığa ne zaman denk gelsem bir gariplik var diyordum, ne olduğunu şimdi
çözdüm.
yeni tanışılan kişiye ne ara ısındın da soğuyorsun. adı üstünde, yeni tanışmışsın,
az vakit geçireceksin edeceksin ki anca gönlünde yer edinsin. siz alıp hop diye
beklentilerinizin tam ortasına mı yerleştiriyorsunuz. bu insan tanımak
değildir, kafanıza uydurmaktır. birini tanımak için, kendinizden bağımsız olarak
değerlendirmeyi öğrenmek gerekiyor. * sonra kanınız kaynar, yavaş yavaş
ısınırsınız. yavaş ama emin adımlar.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


hep daha fazlasını istemeleri ve ben geçmişte şunu bunu yaşadım demeleri dünya lan
burası alın size cehennemin ön gösterimi ..

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


kendilerini geçmişe sarıp sarmalamaları, bugününün ve yarının pusulasının geçmiş
olması.hayatın adaletsiz tarafından yemeyi şahsına yakıştırmaması.* " nasıl başıma
böyle bir şey gelir? - bana bunu nasıl yapar?- ben bunları hak
etmiyorum. " gibi kalıp cümleler ile ömrünü çürütmeleri. o cümlelerden bir adım
ileriye gitmemeleri.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


fazla düşünmeleri

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


mutluluğun ne olduğunu başkalarından öğrenmeye çalışmaları.
kendimden biliyorum.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


mutluluk yaşam standartlarıyla doğru orantılıdır, yaşam standartları da zeka ve
yetenekle. zeka ve yetenekleriniz arttıkça kendi iç değerlendirmenizi daha fazla
yaparsınız ve bu da sizi yeterince iyi olamadığınız kanısına sürükler.
bu yüzden bizi mutluluğa götüren araçlar diğer yandan peşinden koştuğumuz şeyin bir
ilüzyon olduğunu ortaya çıkarır diye düşünüyorum

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


"mükemmelliyetcilik" diye bir şeyin olduğunu zannetmeleridir.
yok ki öyle bir şey.
herkes kusurlu, defolu, hatalı.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


geçmişe takılı kalmak
elindeki parayı beğenmeyip onu kullanmamak
başkasında üst modeli var bende neden yok

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


başkalarında mutluluğu aramalarından kaynaklanır.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


bencil olmamaları.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


sürekli en iyisini ummalarıdır.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


başkalarının mutluluğunu kıskanmaları.. devamlı asabi olmaları da var tabii.. bir
de enerji emici oluyorlar ne yazık ki..

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


geçmişe takılı kalın yeter. başka özellikler de vardır muhakkak ama bu garanti ve
en yaygın yöntem.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


onaylanma beğenilme ve birilerine mutlu olduğunu ondan daha iyi olduğunu göstermeye
çalışmak

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


arabesk ruhlu olmaları. ben acı istiyorum diyen çığıran sesler duydu bu kulaklar.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


sürekli birilerine ihtiyaç duymaları

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


nefreti çok yoğun hissetmek hem içeriden hem dışarıdan

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


büyük konuşmalar gerçekleştirmeden fikrimi beyan etmek istiyorum.

mutluluk kişiye göre değişken bir duygu durum hali olduğundan kimin neyle, nasıl ve
neden mutlu olduğunu standart bir hale indirgeyemeyiz. o zaman çok fazla değişken
yanında çok büyük bir de uyum veya denge hali gerektirdiği
farkındalığına da sahip olmalıyız. neymiş? “mutlu olmak için çok fazla etkenin aynı
anda meydana gelmesi gerekiyormuş” o zaman mutlu olmayı beceremeyen insanlar bu
uygun şartları bir araya getiremiyor diyelim.

uygun şartlar nedir?

örnek 1: karnı aç bir insan düşünün genellikle bu açlık sonrası yemek yediğinde
mutlu olmaz. fakat sokakta yaşayan bir insan yemek yediğinde buna mutlu olabilir.
çünkü şartlar onu buna mutlu olmaya zorunlu kılmıştır.

örnek 2: elektrikli jaguar araç sahibi (yani zengin) bir insan evinin bahçesinin
500m2 olmadığı için üzülebilirken, başka bir insan bu durumu dert edeceğini dahi
hayal etmeyebilir.çünkü diğer insan için mutluluk kira vermeyeceği bir
eve sahip olmaktır.

burada kafamı kurcalayan durum mutluluk doyumunun tanımı oluyor. beni ne mutlu
eder? ya da insanlar ne ile mutlu olur? bence insanlar doğup büyüdüğü eve,
bulunduğu ortama, çevresine, arkadaşlarına, rakiplerine ve ailesine
bağıntılı olarak mutluluğu tanımlayabilir.

örnek 3: geçmişte büyüdüğü evde yeni bir ayakkabıya ulaşmanın zorluğunu yaşayan bir
insan, bu isteği gerçekleştiğinde çok mutlu olabilirken, ilerleyen yaşlarında bu
ihtiyacına çok kolay ulaştığı için bununla mutlu olamayabilir.

örnek 4: büyüdüğü ortamda bir insanı mutlu edebilecek tüm maddi imkanlara sahip
olan bir insan, gelecekte bunların anlamsızlığının farkına varıp, doğanın
güzelliğini izleyerek dahi mutlu olabilir.

o zaman mutluluk çoğu insan için maddi ihtiyaçların karşılanması ile elde edilen
bir his iken, aslında ulaşılamayan herhangi bir şeyin sahiplenilmesiyle elde
edilebilecek bir his olarak tanımlanabilir.

mutluluğun meydan gelmesi ve miktarı, sizin düşünce yapınıza, hayat tarzınıza ve


değer yargılarınıza göre şekillenebilir.

mutluluk ulaşılmaz değil, hissedilmesi yine hissedecek insan tarafından baskılanan


bir duygu durumudur.

hep mutlu olmanız dileğimle…

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


beklentilerle yaşamaları. bu insanlar ailelerinden, arkadaşlarından, çalıştıkları
işlerden o kadar büyük beklentilere girerler ki istemedikleri bir sonuçla
karşılaştıklarında üzülüp mutsuz olmaları kaçınılmazdır. çünkü beklentiler
sadece yaralar insanı. o nedenle beklentileri düşük tutmalı insan. kimse ya da
hayat sizin beklentilerine yanıt vermekle yükümlü değil. ki hayat da hiç değil.
dolayısıyla insan olanla yetinmeli ve anlamsız beklentiler içerisine
girmemeli.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


üstün körü okudum da herkes mutsuzları suçluyor ama bence sorun sadece şanssız
olmaları. adamların mutsuz olmada bir suçu yok yani. yaşadığı hayat ona yetmiyordur
ama ondan daha kötü şartlarda olan adamın iyi
hayattan haberi bile yoktur, mutludur. ignorance is bliss...

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


genellikle olaylara olumsuz yanları ile yaklaşmaları.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


mutsuzluğu kronik olarak edinmeleri. mutluluk hâli cidden sıkıcıdır; oysa
mutsuzlukta her an yeni yeni olaylar olur da olur.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


kapasitelerini kendi sectikleri hedefler dogrultusunda kullanamamalari.
kendilerini mutlu edecek hedefleri belirlemeyi veya bu hedeflere ulasmak icin
gerekli olan gunluk planlamayi ve calismayi yapmayi hic ogrenmemis olmalari.
sistematik sekilde bilgi edinmelerinin ve gelismelerinin durmus olmasi. buna bagli
ic motivasyonun ve basari sevkinin olmesi.
o motivasyon ve basarma hissi insana butun gun calistiktan sonra gece ona kadar
kutuphanede araliksiz kitap veya makale okutabilecek kadar enerji verebilir. bu
enerji ve azim televizyondaki gerizekali bir diziye kurban edebilecek
hale gelirse insan mutsuz olmaz da ne olur?

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


her şeye doyumsuz olmaları.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


iki çeşit mutsuzluk var; birincisi mutsuzluğunun farkında olmamak. bu durum insanı
deli deli hareketler yapmaya(mecazi) , gösteriş budalalığına, dedikoduya ve
hasetliğe,kıskançlığa,öfkeye, nefsi ve maddi şeylere düşkünlüğe ve
zamanla içinden eksilte eksilte kendini ve ruhunu kaybetmeye doğru götüren bir tür
yolculuk.
ikincisi ise mutsuzluğunun farkında olma hali, bu da tabi ki önce depresyona, zaman
zaman asosyalliğe,bazen anksiyeteye, bulunulan hiç bir yerde aidiyet hissedememeye,
kararsızlıklara ve beraberinde geliştirilen sağduyuyla
bilmeye ve görmeye, sonunda da kendini bulmaya götüren bir tür yolculuk.
“muhyiddin der hak kadir
görünür herşeyde hazır
ayan nedir pinhan nedir
nişan nedir şimdi bildim.”
birincisi genelde zayıf iradelerde, ikincisi de daha güçlü iradelerde görülebilir.

eee yıkıl bakalım gülseren budayıcıoğlu enkazını görelim*

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


değiştirebileceği problemleri es geçip değiştiremeyeceği problemlere odaklanarak
orada takılı kalmak ve hayıflanmak.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


dikkatsiz ve dalgın olmaları
yaşanılan ana odaklanamamak, dağılıp gitmek mutsuzlukla alakalıdır

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


başkalarını da mutsuz etmeleri.

-mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği


dangalak olmaları?

-kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt


boşuna yoruyorsun kendini. ailen için o kadar çabalama. ayır kendini onlardan. 2
yıl sonra atanacaksın. bi 2 yıl sonra da ilerde eşin olacak kişi aynı yere
atanacak. sakın kaçırma onu.

-kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt


"sikerim okulunu, bırak okulu mokulu. türk okulu zaten amk ne bekliyon, geçerliliği
yok. bas git amerika'ya ne iş olursa yap bir şekilde greencard al, sonra doğru
amerikan ordusuna gir"

-kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt


arkadaşlarını değil eğitimini, sosyoekonomik düzeyini önemse. günün sonunda her
halükarda yalnız kalacaksın.

-kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt


antenle çok oynama , kafanı daha çok kullan evlat ,ilerde sefasını sürersin.

-kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt


psikologa git, anksiyete tedavisi al.
ne kadar erken o kadar iyi :)

-kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt


anı yaşamaya özen göster , geleceği bu kadar düşünüp kendini yıpratmana gerek yok
çünkü su akar yolunu bulur .

-kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt


hayalindeki meslekten asla vazgeçme, gerekirse 1 yıl daha hazırlan sınava. ileride
pişman oluyorsun. o seçtiğin meslek geleceğin mesleği falan değil.

-kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt


kitap hediye ederdim. or*spu çocuklarından sakınma rehberi. bir de isim listesi
verirdim.

-bir cahille neden tartışmamalıyız


cahilliginin sebebi öğrenmeye kapalı olmasıdır da ondan.
-bir cahille neden tartışmamalıyız
cahiller, fanatiklerdir.
fanatik : bir öğretiye, bir dine, bir kimseye, bir şeye çok aşırı ölçüde, coşku ve
tutkuyla bağlı olan, bağnaz (kimse).

You might also like