Post Truth Donemde Hakikat Anlayisinin D

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 19

H F S A

HUKUK FELSEFESİ VE SOSYOLOJİSİ ARKİVİ

Şefik Taylan AKMAN ◉ Atina Antikitesinde Sınıf Mücadeleleri ve Tiranların Hukuku

Onur ALTINSU ◉ Hans Kelsen’in Genel Hukuk Kuramını ve Demokrasi Anlayışını Birlikte Düşünmek Mümkün müdür?

Engin ARIKAN ◉ Formalist Olmayan, Lafzi Yorumu Benimsemeyen ve Hukuka İtaat Yükümlülüğüne Temkinli Yaklaşan Bir
Kuram Olarak Hukuki Pozitivizm

Nuray AZİZOĞLU ◉ Hukukta Felsefe Neden Gereklidir? Aristoteles Düşüncesinden Hareketle Felsefî Bir Soruşturma

Hasan Ali BAŞARAN ◉ Thomas Hobbes’ta Korku Duygusunun İşlevi

Dolunay ÇÖREK ◉ Yerel Bir Demokrasi Örneği: Alevilikte Musahiplik Kurumu

M. Balkan DEMİRDAL ◉ Yargı Etiği Konusunda Türkiye’deki Güncel Gelişmeler Üzerine Bir Değerlendirme

Gözde ERKİN ◉ Vergi Kültürü ve Ahlâkı Kavramına Sosyolojik Bir Bakış

Umut Eren GÖÇMEN ◉ Hayvan Haklarının Kuramsal Temelleri Üzerine Bir Deneme

Ahmet GÜRBÜZ ◉ Soyut ve Somut Bağlamıyla Adalet Kavramı ve Toplumsal Yaşam Açısından Önemi

Altan HEPER ◉ Alman Hukuk Eğitiminde Olay Çözümü, Türk Hukuk Eğitimiyle Karşılaştırılması

Betül KARAGEDİK ◉ Joseph E. Stiglitz ve Küreselleşen Hukuk “Çok Uluslu Şirket Bey Ne Yapıyorsunuz?”

Yusuf KARAKOÇ ◉ Kanunîlik-Yasallık-Hukukîlik Üzerine Düşünceler


29
Ayşe Nur KAYA ◉ Sadakat Yükümlüsü Kadın: Yargı Kararlarında Ötekileştirilen Kadın Kimliği

Filiz KERESTECİOĞLU ◉ Özgürlükçü Bir Hukuk Yolunda Yurttaşlar ve Hukukçuların Yol ve Yorum Arkadaşlığı

Muharrem KILIÇ ◉ Hukuk-poiétiké: Poiesis Olarak Hukukun Estetik Açığa-Çıkarımı/İfşâsı

Muhammet KOÇAKGÖL ◉ Evgeny Pasukanis’in Hukuk Anlayışına Yönelik Eleştiriler

Yılmaz KURBAN ◉ Boşa Dönen Çark: Vicdan!

Osman ÖZKUL - Yasin ŞAHİN - Ender BÜYÜKÖZKARA ◉ Post-Truth Dönemde Hakikat Anlayışının Dönüşümü

Fatma Didem SEVGİLİ GENÇAY ◉ İdare Hukukunda Manevi Tazminatın Yaptırım Fonksiyonu

Osman SÜMER ◉ Hedefler ile Vasıtalar Arasındaki Uyumsuzluk Bağlamında: “Adalet Mağdurları”

Ali TAŞKIN ◉ Thomas Aquinas’ta Doğal ve Pozitif Hukukun Kaynakları ve Özgünlük Sorunu

Damla UÇAK ◉ Hukuk Aracılığıyla Adalet Mümkün Müdür?

Hazırlayanlar: Zeynep İspir, Funda Kaya, Emre Şimşek

İSTANBUL
BA R O S U
Hukuka Felsefi ve Sosyolojik Bakışlar IX Sempozyumu
İstanbul Barosu - HFSA Bildiri Kitabı
2 - 4 Ekim 2019, İstanbul

İstanbul Üniversitesi
Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre Kültür Merkezi

29. KİTAP

Editörler
Zeynep İspir, Funda Kaya, Emre Şimşek

İstanbul 2021
ISBN: 978-605-7848-62-8
Yayıncı Sertifika No: 12457

HFSA - Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi

İstanbul Barosu Yayınları


İstiklal Cad. Orhan A. Apaydın Sk. No.2 Beyoğlu-İST.
Tel: (0212) 393 07 00 Belgeç (Fax): (0212) 293 89 60
www.istanbulbarosu.org.tr • dergi@istanbulbarosu.org.tr

Kapak Karikatürü: Honoré Daumier

Elektronik ortamda iletilen imla ve dizgi hataları yazarın /


çevirmenin sorumluluğundadır. Bu kitap İstanbul Barosu Yönetim
Kurulu Kararı ile 1000 adet basılmıştır.

Baskı
Ege Reklam ve Basım Sanatları San. Tic. Ltd. Şti.
Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No: 4 / 1 347047 Ataşehir - İstanbul
Tel: (0216) 470 44 70 Fax: (0216) 472 84 05
www. egebasim.com. tr
Matbaa Sertifika No: 45604
SUNUŞ
HFSA’nın bu kitabı, 2 Ekim 2019 - 4 Ekim 2019 tarihleri arasında, İstanbul’da, İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve HFSA ile İstanbul Barosu
işbirliğiyle düzenlenen “Hukuka Felsefi ve Sosyolojik Bakışlar - IX” Sempozyumu’nun
bildirilerinden oluşmaktadır.

Hukuka Felsefi ve Sosyolojik Bakışlar - IX Sempozyumu Düzenleme ve Yayın Kurulu


olarak sempozyumlarımızın düzenlenmesi ve kitaplarının yayımlanması aşamalarında
her zaman desteğini gördüğümüz İstanbul Barosu’na ve bu sayımızın yayıma hazırlama
ve basım aşamalarında emeği geçen Ege Basımevi çalışanlarına teşekkürlerimizi
sunuyoruz.
İÇİNDEKİLER

1. Atina Antikitesinde Sınıf Mücadeleleri ve Tiranların Hukuku


Şefik Taylan AKMAN ................................................................................................................ 7

2. Hans Kelsen’in Genel Hukuk Kuramını ve Demokrasi Anlayışını Birlikte Düşünmek


Mümkün müdür?
Onur ALTINSU......................................................................................................................... 28

3. Formalist Olmayan, Lafzi Yorumu Benimsemeyen ve Hukuka İtaat Yükümlülüğüne


Temkinli Yaklaşan Bir Kuram Olarak Hukuki Pozitivizm
Engin ARIKAN ........................................................................................................................ 46

4. Hukukta Felsefe Neden Gereklidir? Aristoteles Düşüncesinden Hareketle Felsefî Bir


Soruşturma
Nuray AZİZOĞLU ................................................................................................................... 59

5. Thomas Hobbes’ta Korku Duygusunun İşlevi


Hasan Ali BAŞARAN .............................................................................................................. 68

6. Yerel Bir Demokrasi Örneği: Alevilikte Musahiplik Kurumu


Dolunay ÇÖREK ...................................................................................................................... 77

7. Yargı Etiği Konusunda Türkiye’deki Güncel Gelişmeler Üzerine Bir Değerlendirme


M. Balkan DEMİRDAL ........................................................................................................... 90

8. Vergi Kültürü ve Ahlâkı Kavramına Sosyolojik Bir Bakış


Gözde ERKİN......................................................................................................................... 111

9. Hayvan Haklarının Kuramsal Temelleri Üzerine Bir Deneme


Umut Eren GÖÇMEN ............................................................................................................ 126

10. Soyut ve Somut Bağlamıyla Adalet Kavramı ve Toplumsal Yaşam Açısından Önemi
Ahmet GÜRBÜZ .................................................................................................................... 136

11. Alman Hukuk Eğitiminde Olay Çözümü, Türk Hukuk Eğitimiyle Karşılaştırılması
Altan HEPER .......................................................................................................................... 149

12. Joseph E. Stiglitz ve Küreselleşen Hukuk “Çok Uluslu Şirket Bey Ne Yapıyorsunuz?”
Betül KARAGEDİK ............................................................................................................... 165

13. Kanunîlik-Yasallık-Hukukîlik Üzerine Düşünceler................................................................ 175


Yusuf KARAKOÇ

14. Sadakat Yükümlüsü Kadın: Yargı Kararlarında Ötekileştirilen Kadın Kimliği ..................... 183
Ayşe Nur KAYA
15. Özgürlükçü Bir Hukuk Yolunda Yurttaşlar ve Hukukçuların Yol ve Yorum Arkadaşlığı....... 209
Filiz KERESTECİOĞLU

16. Hukuk-poiétiké: Poiesis Olarak Hukukun Estetik Açığa-Çıkarımı/İfşâsı .............................. 222


Muharrem KILIÇ

17. Evgeny Pasukanis’in Hukuk Anlayışına Yönelik Eleştiriler .................................................. 242


Muhammet KOÇAKGÖL

18. Boşa Dönen Çark: Vicdan! ..................................................................................................... 249


Yılmaz KURBAN

19. Post-Truth Dönemde Hakikat Anlayışının Dönüşümü ........................................................... 254


Osman ÖZKUL Yasin ŞAHİN Ender BÜYÜKÖZKARA

20. İdare Hukukunda Manevi Tazminatın Yaptırım Fonksiyonu.................................................. 266


Fatma Didem SEVGİLİ GENÇAY

21 Hedefler ile Vasıtalar Arasındaki Uyumsuzluk Bağlamında: “Adalet Mağdurları” .............. 285
Osman SÜMER

22. Thomas Aquinas’ta Doğal ve Pozitif Hukukun Kaynakları ve Özgünlük Sorunu ................. 318
Ali TAŞKIN

23. Hukuk Aracılığıyla Adalet Mümkün Müdür?


Damla UÇAK ......................................................................................................................... 330
Post-Truth Dönemde Hakikat Anlayışının Dönüşümü

Osman ÖZKUL1 Yasin ŞAHİN2 Ender BÜYÜKÖZKARA3

Özet sı olgusu ile medyanın kullanımı arasındaki


ilişki analiz edilmektedir. “Post-truth” kav-
“Post-truth” sözcüğü 2016 yılında Ox-
ramının anlamı üzerinden, ahlâkî değerlerde
ford Sözlükleri tarafından yılın kelime-
yaşanan ve etkileri günümüzde hissedilen
si seçilmiştir. Yılın kelimesi seçilmesiyle
değişimler vurgulanmaktadır.
Amerika ve Avrupa’da popülerliği artmıştır.
Post-truth henüz yeni kullanılmaya başlanan Günümüzde bireyler uzun süreli hedefler
bir kavram olmasına rağmen günümüz toplu- ve reel gerçeklerden daha çok, anlık duygu-
munu açıklamakta önemli katkı yapabilecek ları ve kısa vadeli çıkarları doğrultusunda
bir kavramdır. Zira bilimsel ve entelektüel hareket etme temayülündedirler. Bu nedenle
bilgiden çok fazla sofistike ve enformatik kolaylıkla yalan söyleyebilmekte, kendisine
bilginin daha etkili olduğu bir dönemin için- söylenen yalanları sorgulamamakta, bu tu-
de bulunmaktayız. İnsanlar reel gerçeklikten tumun sonucu olarak da hakikati önemsiz-
daha çok sanal ve kurgusal gerçekliği önem- leştiren bir toplumun üyesi haline gelmek-
seyen bir tutum takınmaktadırlar. Felsefî tedirler. Yalanın bu denli ciddi yükselişi ve
anlamda kolektif ve evrensel bilginin yerini, bu kadar yaygınlaşması, kolaylaşması ve
bireysel ve göreli bilgi almaktadır. normalleşmesi sonuç olarak güvensiz bir
Bu yazının amacı, öncelikle “post-truth” toplum meydana gelmesine neden olmak-
kavramı hakkında literatüre dayalı bir ince- tadır. Toplumsal ilişkilerde güvenin önemi
leme yaparak post-truth dönem ile postmo- azalarak bireylerin ortak değerler etrafında
dernizmin ilişkisini belirlemektir. Bu amaçla toplanmasını sağlayan toplumsal bütünleş-
modern, postmodern ve post-truth dönem- me fonksiyonu zedelenmektedir.
lerin hakikat ve bilgi anlayışları arasındaki Anahtar Kavramlar: post-truth dönem,
ilişki ya da kopuş süreci analiz edilmekte postmodern dönem, hakikat, yalan, güven
ve post-truth dönemde hakikat kavrayışının
nasıl bir dönüşüm yaşadığı tartışılmaktadır.
Bu konuda başta yalan olgusu olmak üzere
iletişim araçlarının yaygınlaşması, kişisel-
leşmesi ve sosyal medyanın etkileri üzerinde
durulmaktadır. Bu bağlamda toplumsal iliş-
kilerde önemli bir rolü olan güvenin azalma-

1 Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü,


E-posta: oozkul@sakarya.edu.tr
2 Arş. Gör. Dr., Giresun Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü,
E-posta: yasin.sahin@giresun.edu.tr
3 Arş. Gör. Dr., Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü,
E-posta: ebuyukozkara@sakarya.edu.tr

254 HFSA29
Osman ÖZKUL Yasin ŞAHİN Ender BÜYÜKÖZKARA

Giriş Modern Kültüre Karşı Postmo-


Kadim zamanlardan beri insanoğ- dern Kültür
lu hakikat arayışı içinde olmuş ve bu Madan Sarup, yüksek moderniz-
arayış sahip olunan hakikat tasavvuru min yerleşik biçimlerine karşı bir tep-
doğrultusunda şekillenmiştir. Bu çer- kinin ürünü olmasını ihtimal dâhilinde
çevede farklı dönemlerde hakikatten gördüğü “postmodernizm” kavramını
anlaşılan şeyler aynı olmayıp aranılan bulanık bir kavram olarak değerlendi-
hakikat de arama yolları da farklılık rir.5 Sarup’un bu tespiti doğru görün-
arz etmektedir. Ne var ki içinde bulun- mekte olup “modernizm” kavramına
duğumuz, “post-truth dönem” şeklin- dahi teşmil edilebilir niteliktedir. Hem
de adlandırılan dönem, insanoğlunun postmodernizm hem de modernizm,
adeta daha önce hiç görülmedik biçim- haklarında çok net tanımlamalar ya-
de hakikati ele aldığı, oldukça farklı
pılması güç kavramlardır. Ne var ki
bir biçimde hakikat ile ilişki kurduğu
bu durum, modern ya da postmodern
bir zaman dilimi görünümündedir. Bu
olana ilişkin tespitlerin yapılması açı-
çalışmanın konusunu söz konusu dö-
sından bir engel teşkil etmez. Bu çer-
nemde hakikate yönelik kavrayışın
çevede, postmodern kültürü ana hatla-
ortaya konması ve hakikat anlayışının
dönüşümünün incelenmesi teşkil et- rıyla ortaya koyabilmek amacıyla bazı
mektedir. tespitlerde bulunulmaya çalışılacaktır.

Hangi konu bakımından dönem- Aydınlanma felsefesinin ünlü dü-


lendirme söz konusu edilirse edilsin şünürü Immanuel Kant (ö. 1804),
birbirinden ayrılan periyotlar muhak- Beantwortung der Frage: Was ist
kak irtibat içerisindedir, bir sonraki Aufklärung? [“Aydınlanma Nedir?”
dönem bir öncekine çok şey borçlu- Sorusuna Yanıt] adlı yazısında aklın
dur. Hâl böyle olunca post-truth dö- önemini şu sözlerle vurgular:
nemin de evveliyle birlikte mütalaa “Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düş-
edilmesi iktiza eder. Bu çerçevede müş olduğu bir ergin olmama durumundan
post-truth döneme ilişkin soruşturma- kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu
lar post-modern dönemle irtibatlı bir ise, insanın kendi aklını bir başkasının
şekilde yürütülebilmektedir.4 Buradan kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanama-
hareketle incelemeye postmodernizm- yışıdır. (…) Sapere aude! Aklını kendin
le ilgili bazı hatırlatmalarla başlamak kullanmak cesaretini göster! Sözü imdi Ay-
yerinde olacaktır. dınlanma’nın parolası olmaktadır.”6

4 Postmodernizm ve post-truth arasındaki ilişkiye dair müspet ve menfi görüşleri içeren bir değerlendirme
için bkz.: Onur ASLAN, “Post-Truth Kavramının Postmodernizm Aynası Üzerine Düşen Yansımaları”,
Pasajlar, Sayı 4, 2020, s.111-119.
5 Madan SARUP, Post-Yapısalcılık ve Postmodernizm, Çev.: Abdülbaki GÜÇLÜ, Bilim ve Sanat Yayınları,
Ankara 2004, s. 206.
6 Immanuel KANT, “‘Aydınlanma Nedir?’ Sorusuna Yanıt”, Seçilmiş Yazılar içinde (Çev.: Nejat Bozkurt),
Remzi Kitabevi, İstanbul 1984, s. 213.

HFSA29 255
Post-Truth Dönemde Hakikat Anlayışının Dönüşümü

Kant’ın belirlediği bu parola, kişi- da belirlemektedir. Mesela, modern


nin özgürce aklını kullanması anlamını dönemin kültür anlayışı Batı kültürü-
taşır.7 Ne var ki bu özgürlük durumu, nün üstünlüğünü ve ötekilerin ilkelli-
insanların öznel bir biçimde kendi akıl- ğini savunurken postmodern dönem
larına göre belirlemelerde bulundukları antropologları ise kültürün “ilkel ve
manasına gelmez. Aklın işleyiş meka- modern” biçiminde ikiye ayrılmasını
nizmasındaki ortaklık çerçevesinde, reddetmektedirler. Böylece bütün in-
“Aklın yolu birdir” önermesiyle ifade sanların ve toplumların kültürlerinin
edilebilecek bir epistemik anlayış söz de kendi içinde bir değerinin/anlamı-
konusudur.8 Bu önermeye bir karşı nın olduğunu kabul etmektedirler. Bu
koyuş biçimi olarak postmodern felse- çerçevede bilimsel söylem tarafından
fenin temel önermesi ise “Aklın yolu sorgulanarak diğer anlatı biçimlerinin
çoktur” biçimindedir. Birinci anlayış ilkel ve gelişmemiş gibi niteliklerle
nasıl bilim ve felsefeden sanat ve ede- tavsif edilmesi kabul edilebilir değil-
biyata, siyaset ve ekonomiden gündelik dir.11 Postmodern kültür söylemi, fark-
hayata kadar belirlenimci bir yaklaşımı lı kültürleri özellikle sanatsal alanlar-
yerleştirmeye çalışmış ise; postmodern da ön plana çıkararak yeni bir “moda”
bakış açısı bunun tersine bütün hayat geliştirmeye çalışmaktadır.
pratiklerinde göreli bir durumun ge- Postmodernizmin karakteristik-
çerli olduğu anlayışını savunmaktadır. leri olduğu görülen “görecelilik” ve
Bu çerçevede, Cevizci’nin de belirttiği “çoğulculuk” niteliklerinin temelinde
üzere, postmodernizmde modernizmin hakikate ilişkin postmodern anlayış
akılcılığına ve evrensel bir aklın beşe- yatmaktadır. Bu anlayışa göre fark-
riyetin tüm problemlerini çözebilecek lı hakikat iddiaları olup bu iddialar
yetkinlikte bir otorite kabul edilmesi- birbirinden üstün değildirler ve böy-
ne karşı çıkılarak evrensel akıl yerine lece iddia sahiplerinin hiçbiri kendi
çeşitli akılların varolduğu ifade edilir.9 hakikat anlayışını empoze edebilecek
Dolayısıyla postmodern anlayışa göre durumda değildir. Sarup söz konusu
bilimin yegâne otorite kabul edilip bilgi- hakikatler çokluğunun benimsenmesi
nin bilimsel bilgiye indirgenmesi yanlış şeklindeki eğilimi şu şekilde ifade et-
olmaktadır.10 mektedir:
Yukarıda belirtilen anlayış farkı, “(…) yalnızca kendi aralarındaki ayrılık-
modernizm ile postmodernizmin öte- lardan ya da karşıtlıklardan ötürü varolduk-
kine, başka olana ilişkin bakış açısını ları düşünüldüğünden, günümüzde bütün

7 KANT, 1984, s. 215.


8 Kant’’ın bilgi görüşüne dair bir inceleme için bkz.: A.Kadir ÇÜÇEN, Bilgi Felsefesi, Asa Kitabevi, Bursa
2001, s. 213-220.
9 Ahmet CEVİZCİ, Felsefe Tarihi, Say Yayınları, İstanbul 2009, s. 1269-1270.
10 Jean-François LYOTARD, Postmodern Durum, Çev.:Ahmet ÇİĞDEM, Vadi Yayınları, Ankara 1997, s. 49.
11 LYOTARD, 1997, s. 65-66.

256 HFSA29
Osman ÖZKUL Yasin ŞAHİN Ender BÜYÜKÖZKARA

doğruluk iddialarını retorik, anlatı strateji- Bir bakıma postmodernizm, mo-


leri ya da Foucaultcu söylemler düzeyine dernizmin tahrip ettiği ya da yok ettiği
indirgeme yönünde bir eğilim bulunuyor.
düşünsel ve kültürel unsurları tamir et-
Bu nedenle de hiçbir iddia sahibi bir baş-
ka iddia sahibine kendi doğruluk görüşünü mek iddiasındadır; ancak bunu hangi
dayatamaz.”12 unsurlarla yapacağı konusunda ciddi
bir belirsizlik vardır. Postmodernizm
Bu çerçevede postmodernizm mo-
henüz temel değerleri bakımından
dernizmin evrensel etik düşüncesine,
küresel ve her şeyi kucaklayan tüm belirsiz bir dönemi ifade etmektedir.
dünya görüşlerine, insanlığın bilim Başka bir deyişle postmodernizm top-
vasıtasıyla özgürleşeceği inancına, lumsal, kültürel, ekonomik ve ideolo-
evrensel ve tarafsız bilgi anlayışına ve jik olarak modernizmin prensiplerinin
her türden temelciliğe muhalif bir tu- artık geçersiz olduğunu ilan etmekte;
tum sergilemektedir.13 ancak, henüz bunların yerine tam ma-
nasıyla yeni bir değerler sisteminin
Moderniteye karşı geliştirdikleri
koyulamadığı bir geçiş dönemine kar-
eleştiriler ile postmodern felsefenin alt
yapısını adeta Friedrich Nietzsche (ö. şılık gelmektedir.
1900) ve Martin Heidegger (ö. 1976) Modernizmden postmodernizme
gibi Alman filozoflar oluşturmuşlar- geçiş süreci, aslında bir kültürel değiş-
dır; ancak daha kapsamlı bir biçimde me sürecidir, bir anlamda kültürün de-
bu düşüncenin gelişmesinde Michel mokratikleştirilmesidir. Yani kültürün
Foucault (ö. 1984), Jean-François seçkin ve azınlık bir grubun tükettiği
Lyotard (ö. 1998), Jacques Derrida (ö. bir unsur olmaktan çıkıp aynı zaman-
2004) ve Jean Baudrillard (2007) gibi
da daha geniş kitlelerin tükettiği bir
20. yüzyıl Fransız düşünürleri etkili
ürün haline gelmesidir. Bu süreci kül-
olmuşlardır. Bu düşünürler katı felsefî
türel değişme olgusu bakımından yo-
rasyonelliğe karşı çıktıkları gibi, mo-
dernizmin bireyin özgürlüğünü savu- rumlayan Mike Featherstone, modern
nurken özgüllüğünü yok eden kültü- dönemdeki kültürün anlamı ve değeri
rel yaklaşımlarını da eleştirmişlerdir; ile postmodern dönemin kültürel an-
ancak bu noktada postmodernizmin layışını ortaya koymaktadır ki söz
en önemli problemi, modernizmin de- konusu sürecin postmodern dönemde
ğerlerinin yerine tam olarak hangi de- bireyselliğin ve bireysel özgürlüğün
ğerlerin konulacağı konusunda ortaya gelişmesiyle ilişkisi açısından önemli
çıkmaktadır. bir değişme olduğu kabul edilebilir.14
12 SARUP, 2004, s. 215.
13 CEVİZCİ, 2009, s. 1269.
14 Mike FEATHERSTONE, Postmodernizm ve Tüketim Kültürü, Çev.: Mehmet KÜÇÜK, Ayrıntı Yayınları,
İstanbul 1996, s. 111; Osman ÖZKUL, Kültür ve Küreselleşme, Açılım Kitap, İstanbul 2013, s.11.

HFSA29 257
Post-Truth Dönemde Hakikat Anlayışının Dönüşümü

Modern dönemde kültür, ancak na göre, bu süreç iyi çözümlenmeli ve


belli bir sınıf veya zümrenin tüketimi- onun etkilerinden bireyin ve toplumun
ne hizmet eden bir olguyken, postmo- daha fazla zarar görmeden yaşayacağı
dern dönemde bu durum değişmiştir. yöntemler araştırılmalıdır.
Postmodernizmin kültürü gerçekten
Her bilimsel değişme bir zihinsel
de bir tüketim kültürüdür. Daha fazla
ve pratik dönüşümü kaçınılmaz kıl-
tüketilebilmesi için ise kültürün daha
maktadır. Kültürel değişim ise daha
geniş kitleler tarafından tüketilen bir
derin ve dramatik toplumsal travma-
konuma taşınması gerekir. Bu nokta- lara neden olabilmektedir. Bu nedenle
da felsefe, bilim ve sanatın, hatta dinin söz konusu değişim ve dönüşümlerin
bile dünyevîleştirilmesi lazım gelir. daha az kayıpla atlatılması için, ente-
Bu yaklaşım o kadar ileri bir nok- lektüeller ve toplumsal sorunlar üze-
taya vardırılmaktadır ki en rasyonel rine uğraşan diğer kimseler daha yeni
değer taşıyan bilimden, en soyut değer ve daha güçlü çözüm mekanizmaları
taşıyan dinin toplumsal pratiklerine geliştirmelidir.
kadar pek çok unsur, kültürel birer un- Modernizm ve postmodernizm
sur olarak sunulmaktadır. Burada ya- bağlamında ortaya çıkan kültürel
pılması gereken bir şey din ile bilimin değişmelerin yanı sıra, günümüzde
sekülerleştirilmesi/dünyevîleştirilmesi post-truth denilen bir dönem ve bu
olgusunun iyi bir biçimde çözüm- dönemde ortaya çıkan değişimlerden
lenmesidir. Featherstone konuya din ve bilhassa hakikat anlayışına bağlı
ve bilimin yer değiştirmesi açısından olarak vuku bulan dönüşümlerden de
değil de, bu olgularla ilgili simge uz- bahsedilmektedir.
manlarının (ruhban ve bilimciler) ken-
di bilgilerinin halkın gündelik iktidar Post-Truth Dönemde Hakikat ve
dengelerinde oynadığı rolde bir deği- Yalan
şim olup olmadığı açısından bakılması
İlk kez 1992’de kullanılan “post-
gerektiğini savunur.15
truth” sözcüğünün dünyada yaygın bir
Bilim ile teknolojinin hızla geliş- şekilde kullanıma girmesi, 2016 yılı-
mesi ve insanların bu sunulan fırsat- nın sonlarına doğru Oxford Sözlükle-
lardan daha fazla faydalanabilmesi, ri tarafından yılın sözcüğü seçilmesi
kaçınılmaz olarak tüketim ihtiyacını sonrası gerçekleşmiştir.16 “Post-truth”
arttırmaktadır. Bu sürecin olmamasını sözcüğünün Türkçe karşılığı ile ilgi-
istemek veya yanlışlığını savunmak li henüz tam uzlaşı sağlanamamış-
pek gerçekçi ve anlamlı olmayacağı- tır. Kavramın Türkçeleştirilmesi için
15 FEATHERSTONE, 1996, s. 110.
16 Milay Köktürk kelimenin bazı çevrelerce ısrarla ve sıkça kullanılması neticesinde popülerleştirildiği kana-
atindedir. Milay KÖKTÜRK, “Post-Truth ya da Mağaraya Dönüş”, Pasajlar, Sayı 4, 2020, s. 40.

258 HFSA29
Osman ÖZKUL Yasin ŞAHİN Ender BÜYÜKÖZKARA

“gerçeklik sonrası”, “hakikat sonra- nimizdeki yansısını temsil eder.21 Aynı


sı”, “hakikat ötesi”, “post gerçeklik”, şekilde gerçekliği doğruluk ile de ka-
“gerçek aşırı”, “post olgusal”, “gerçek rıştırmamak gerekir. Doğruluk yargıda
ötesi”, “doğruluk sonrası” gibi ibareler kendini göstermekte olup gerçekliğin
önerilmektedir.17 düşünsel düzeyde ya da zihnimizde
Genel olarak “sonra, arkasında” onaylanmasıyla ilgilidir.22 Bu çerçeve-
anlamına gelen “post” öneki “post- de Murat Baç ‘post-truth’ kelimesinin
truth” sözcüğünde farklı bir görev Türkçe karşılığına ilişkin şu tespitler-
üstlenmiştir.18 Bu kullanımda anlamı de bulunur:
genişletilmiş olup ek olarak geldiği “‘Truth’ kelimesi bir yandan felsefe ve ila-
“truth” sözcüğünü önemsizleştiren hiyat bağlamlarında “hakikat” anlamına
ya da alakasızlaştıran bir anlam taşı- gelirken, öte yandan da, özellikle öner-
mesel bağlamlarda, “doğruluk” anlamına
makta ve bu bağlamda “post-truth”
gelmektedir. (…) O yüzden ‘post-truth’
kavramı “kamuoyunun teşekkülünde deyiminin hem “hakikat-sonrası” hem de
nesnel olguların his ve kişisel inanç- “önermesel-doğruluk-sonrası” anlamla-
lara nazaran daha az etkili olduğu ko- rını karşıladığını söylememiz belki daha
şulları işaret eden, bunlara ait olan” yerinde olacaktır. Dahası, bu tür tartışma-
şeklinde tanımlanmaktadır.19 “Truth” lar çerçevesinde, bir diğer önemli felsefi
sözcüğünün çevirisinde ise hakikat, kavram olan “gerçeklik” (reality, veritas)
gerçeklik ve doğruluk karşılıkları kul- kavramının hem “hakikat” hem de “doğru-
luk” kavramları ile ilintili olsa da onlardan
lanılmaktadır. İlk bakışta Türkçe’de
ayrıldığını belirtmemiz gerekiyor.”23
“gerçeklik” ve “hakikat” sözcükleri-
nin anlam bakımından bir farkı yoktur, Yukarıda belirtilen dil ile ilgili
diye düşünülebilir. Ancak bu iki kav- hususlar çerçevesinde “post-truth”
ram arasında bir fark vardır: Arapça ibaresinin hakikatin anlam, önem ve
kökenli “hakikat” sözcüğü, “gerçeklik değerini kaybetmesine delalet ettiği
(reality)” kelimesinin değil, “doğruluk görülmektedir. Bu çerçevede haki-
(truth)” sözcüğün karşılığında kullanı- katin önemsizleşmesi, gerçek ile ona
lır20 ve hakikat nesnel gerçekliğin zih- ilişkin yargılar arasındaki uygunluğun
17 Yalın ALPAY, Yalanın Siyaseti, Destek Yayınları, İstanbul 2017, s. 25; Murat BAÇ, “Hakikatin Savuştu-
rulması, Ötelenmesi ve Geri Dönüşü Üzerine”, Pasajlar, Sayı 4, 2020, s. 19, 22.
18 https://www.lexico.com/definition/post-, 06.05.2020.
19 https://www.lexico.com/definition/post-truth, 06.05.2020.
“Post” kelimesinin hakikatin önemsizleşmesini değil de hakikatin ötesini imlediğine ilişkin bir değerlen-
dirme için bkz.: ASLAN, 2020, s. 120-123.
20 Bedia AKARSU, Felsefe Terimleri Sözlüğü, İnkılâp Kitapevi, İstanbul 1998, s. 58, 85.
21 ALPAY, 2017, s. 26.
22 Afşar TİMUÇİN, Felsefe Sözlüğü, Bulut Yayınları, İstanbul 2004, s. 230.
23 BAÇ, 2020, s. 22-23. “Doğruluk”, “hakikat” ve “gerçeklik” kavramlarına ilişkin detaylı bir inceleme için
bkz.: Harun TEPE, Platon’dan Habermas’a Felsefede Doğruluk ya da Hakikat, İmge Kitabevi, Ankara
2003, s. 19-24.

HFSA29 259
Post-Truth Dönemde Hakikat Anlayışının Dönüşümü

ortadan kalkmasının umursanmama- hakikat ilişkisi çok farklı bir boyut


sına karşılık gelmektedir.24 Bu durum kazanmıştır. Bu dönemdeki insanların
ise yalanı ve yalanın hakikat karşısın- atalarından farkı, artık yalan söyleme-
da konumlandırılışını akla getirir. nin günlük hayatın sıradan bir parçası
haline gelmesi ve üstelik söylenen ya-
Toplumlarda insanlar arasında “ya-
lanların ortaya çıkması halinde eskisi
lan” söylemlerin kullanılışıyla birlik-
gibi bir toplumsal yaptırımla karşı-
te, etik açıdan yeni bir düzenlemeye
laşılmamasıdır. Öyle ki yalan söyle-
gidilmiş olup yalanın kime ve ne kadar
me durumunun olağan bir şey kabul
söylenebileceği, ahlâkî açıdan hangi
edilmesi söz konusudur.25 Diğer bir
durumlarda uygun olacağı gibi husus-
ifadeyle yalan artık kronikleşmiş ya
lar toplumsal kurallarla sınırlandırıl-
da kurumsallaşmıştır. Keyes’in tespit
mıştır. Geleneksel toplumlarda kabul ettiği üzere insanlar kendilerine ne
gören ahlâk kuralları, Aydınlanma fel- zaman yalan söylendiğini fark etmele-
sefesinin ilkelerinin benimsenmesiy- ri bir yana, kendileri ne zaman yalan
le değişikliğe uğramıştır. Hümanizm söylediklerini bile fark edemeyecek
ve akılcılık akımlarının yayılmasıyla durumdadırlar.26
birlikte insanın her şeyin ölçüsü oldu-
ğu ve aklın doğruyu bulmada mutlak Post-truth çağda yalanın etik bo-
yol olduğu düşüncesi yaygınlaşmış ve yutu hususunda farklılıklar göze çarp-
ahlâkî kurallarda bireysellik ön pla- maktadır. Her şeyden evvel insanoğlu-
na çıkmıştır. Modernleşme sürecinin nun büyük bir kısmı yalan söylemenin
başlaması akabinde bireycilik düşün- yanlış olduğunu düşünür. Fakat çok
cesinin insanlar arasında yaygınlaş- azı kendisinin etik dışı olduğu kanaa-
masıyla geleneksel toplumda görülen tini taşır.27 Bu çerçevede post-truth ça-
ğın etik yönden bir alacakaranlık ku-
yakın ilişkiler daha sofistike bir hal
şağında yer aldığı söylenebilir. Zira bu
almaya başlamıştır. Bu durumun ise
dönem insanoğluna yalancı olduğunu
yalan söylemeye imkân tanıyan ve ya-
düşünmeksizin doğruları saklayabil-
lanın kontrolünü zorlaştıran bir hale
me imkânı vermektedir. İnsanın değer
yol açtığı görülmektedir. Post-modern
dünyası davranış biçimleriyle çelişti-
dönem ile birlikte ise belirsizliklerin
ğinde, yapabileceği yegâne şey muh-
ve çelişkilerin daha da çoğaldığı bir
temelen değerlerini yeniden gözden
döneme geçilmiştir.
geçirmek olmakta ve çok az sayıda
Post-truth dönemde ise yalan ve insan kendisinin etik dışı davrandığını
24 ALPAY, 2017, s. 27.
25 İsmail Cem KARADUT, “Hakikat-Ötesi Çağda Hakikati Söylemek: İki Parrhesia Vakası”, Pasajlar, Sayı
4, 2020, s. 133.
26 Ralph KEYES, Hakikat Sonrası Çağ, Çev.: Deniz ÖZÇETİN, Tudem Yayın Grubu, Ankara 2019, s. 21.
27 KEYES, 2019, s. 14-15.

260 HFSA29
Osman ÖZKUL Yasin ŞAHİN Ender BÜYÜKÖZKARA

düşünmek eğilimindedir. Bu çerçeve- yalanlarla örülü bir iletişim ortamında,


de farklı ahlâk yaklaşımları gündeme insanların neye inanmak istediğine
gelir. Bu düşünceler “alternatif etik veya neye inandırılmak istenildikleri-
yaklaşımlar” biçiminde karşımıza çı- ne göre şekillenen bir sözde gerçeklik
karlar. Bu terim gerçeği saklamanın anlayışı ortaya çıkmaktadır. Hatta bazı
yanlış olmadığını, bilakis yapılabilir durumlarda yalan ve yanlıştan ziyade
olduğunu ifade etmekte ve bu çerçe- sanal gerçeklik ortamında muhatap
vede değerlendirildiğinde kelimenin olunan kişiler gerçek olmamakta ve
kötü manasıyla “yalancılık” olgusunu internet ortamında sahte hesapların
ima etmediği etik sistemleri işlevsel yanı sıra, Homo sapiensmiş gibi in-
kılmaktadır.28 Görüldüğü üzere post- sanlarla sohbet eden yazılımlara bile
truth dönemde insan, yalanı meşru rastlanmaktadır30 Bu durumun insan
kılacak tarzda ahlâkı, etiği eğip bük- hayatına farklı birtakım etkileri vardır.
mekte ve böylece kendini vicdanen Bir taraftan iletişim ve ilişkiler kolay-
rahatlama çabası içerisindedir. lıkla kandırma ve aldatma üzerine ku-
Yalancılık gibi “dürüstlük” kav- rulabilmekte, diğer taraftan insan sa-
ramı da mezkûr dönemde dönüşüme nal ortamda iletişimde olduğu kişinin
uğramıştır. Şöyle ki “dürüstlük” kav- gerçek olup olmadığını bilememekte
ramı bir dönemler ya hep ya hiç mese- ve gerçek olsa bile ne derece güvenilir
lesi olarak anlaşılmakta, insan kişilik bilgiler verdiği konusunda kuşku duy-
özelliği bakımından ya dürüst ya da maktadır. Dolayısıyla insanlar arası
yalancı olarak değerlendirilmekteydi. güven ilişkisi zedelenerek, toplumlar-
Post-truth dönemde ise bu kavramın da şüpheci bireylerin çoğaldığı görül-
farklı bir anlam kazandığı görülmek- mektedir.
tedir. Aslında bir anlamdan ziyade, dü- Post-truth dönemi, yalan ve ger-
rüstlük ve yalancılığın derecelerinden çekliğin birbiriyle karıştırıldığı ya da
söz edilmektedir. Böylece alternatif birbirleri arasında işlevsel ortaklığın
etik yaklaşımlar oluşturularak değiş- olduğu bir zaman dilimi biçiminde
ken bir etik ölçek meydana getirilmek- algılamak mümkündür. Bu durum,
tedir.29 sistemin içinde yaşayanlar için bir
Hakikatin feda edilişinin ve yalan algı yönetimi de oluşturabilir ki, söz
olgusunun çok net bir biçimde görül- konusu yönetme biçimine yeni medya
düğü alanlardan biri iletişim ve med- üzerinden yaygınlık kazandırılabilir.31
yadır. Bilgi kirliği denilen, aslında Post-truth dönemde yalan ve yanlış
28 KEYES, 2019, s. 22.
29 KEYES, 2019, s. 27-28.
30 KEYES, 2019, s. 269.
31 Özgür TABUROĞLU, “Hakikat-Sonrası Bazı Görüngüler: Biyosiyaset, Algı Yönetimi, Yeni Medya”, Pa-
sajlar, Sayı 4, 2020, s. 143.

HFSA29 261
Post-Truth Dönemde Hakikat Anlayışının Dönüşümü

bilgi akışı, algı yönetimlerinin belirli reylerin birbirine inanmadığı güvensiz


bir gücün elinde olması, klasik ve mo- bir toplum haline dönüşmektir.
dern zamanlardan farklı olarak yalanın
Artık hakikatin önemini kaybettiği
inanılabilirlik çerçevesinde doğru gibi
kişisel düşüncelerin, inançların, çıkar-
algılatılması durumları, yalan hük-
ların gerçeklerden çok daha önemli
mündeki bir çağın habercisi olarak gö-
olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Bu
rülebilmektedir.32
toplumda, hakikatin olmadığı ya da
Çalışmanın bu aşamasında üzerin- aranmadığı zamanlarda yalan ve yan-
de durulması gereken diğer bir önem- lış şeylerin hızla arttığı görülmekte-
li konu “güven” sorunudur. Kuşkular dir. Bu sebeple yalanın yaygınlık ka-
veya yalanlar karşısında şuursuzca zandığı yerlerde insanların birbirine
davranıldığında değil, hakikat bili- güven duyuyormuş gibi davranmaları
nen şey karşısında emin olma duru- da beraberinde belirli toplumsal so-
munda ortaya çıktığı söylenebilecek runlar oluşturmaktadır. Çünkü güven
olan “güven” duygusu; birbirimizi ve sorunu sadece tek yönlü bir davranış
başkalarını anlamamızı kolaylaştıran, ve karakter sorunu olarak karşımıza
başkalarına karşı olumlu olmanın ve çıkmamaktadır. Daha karmaşık ilişki-
başkalarının bize zarar vermeyeceğini ler ağının bozulması anlamına da gel-
düşünmenin en önemli yoludur. Birey- mektedir.
sel ve sosyal ilişkilerde çok mühim bir
etken olan güvenin insanları bir ara- “Güven” kavramı incelendiğinde
ya getirmede rolünün büyük olduğu sosyal ilişkiler bağlamında yalnızca
inkâr edilemez bir gerçektir. Ancak kişiler arası ilişkiler ele alınmamak-
belirsizliklerin ve yalanların hızla ya- tadır. Buna ek olarak toplumsal grup-
yıldığı post-truth bir dünyada güvenin lar ve kurumlar arası bağların da göz
eksikliği yakından hissedilmektedir. önünde bulundurulması gerekmek-
İş dünyasında, politikada, ekonomide, tedir. Bu ilişkiler insanların “güven”
ticarette, sosyal ve toplumsal yapıda kavramına yükledikleri anlam ne ise
yalanın yükselişi toplumların ahlâkî ona göre şekillenmektedir. Güvene
yapısını zarara uğratmıştır. Diğer bir endeksli ilişkilerde esas olan, karşı-
deyişle bireysel ve toplumsal düzey- lıklılık ilkesine göre belirlenmektedir;
de ahlâkî yozlaşmaları meydana ge- fakat kişilerin birbirine olan samimi-
tirmektedir. Bunun en büyük sonucu yetleri noktasında sosyo-psikolojik bir
ise kuşkusuz güvensizliğin çok geniş alt zemini bulunmaktadır. Bu nedenle
alanlara yayılmasıdır. Post-truth dö- bireysel bazdaki ilişki biçimlerinin
nemde yalanın bizi getirdiği nokta, bi- gruplar ya da kurumlar arasında farklı

32 TABUROĞLU, 2020, s. 141.

262 HFSA29
Osman ÖZKUL Yasin ŞAHİN Ender BÜYÜKÖZKARA

yansımaları bulunabilir. Bu çerçevede madığı yerde ise layıkıyla bir felsefe,


güven teorilerinin kültürel, ekonomik, bilim, sanat, ahlâk ve diğer beşerî fa-
siyasal vb. yönleri de vardır.33 aliyet ve özelliklerden bahsedileme-
yecek, bunun yerine yalanlardan örülü
Görüldüğü üzere post-truth dönem-
kandırma ve inandırma girişimlerin-
de hâkim olan yalan ve güvensizlik
den başka bir şey kalmayacaktır.
ortamının temelinde hakikat algısının
değişip hakikatin anlamını kaybetme- Sonuç
si olgusu yer alır. Artık hakikat yerini Evrensel akla ve bilgiye dayalı,
inanılabilirliğe bırakmıştır denilebilir. tüm alanlara sirayet eden bir hakikat
Buna göre neyin doğru olduğu çok anlayışı; modernizmin temel yapıtaşı
önemli olmayıp bir şeye inanılıp ina- hüviyetinde iken postmodern anlayış
nılmadığı önemli olmaktadır. İnsan göreceli bir bakış açısından hareketle
için neyin iyi olduğunu belirleyen un- akıllar ve hakikatler çokluğunu be-
sur, iyiye ilişkin ortak bir değer değil, nimsemektedir. Modern ve postmo-
bir şeyin iyi olduğuna ilişkin bir inan- dern kavrayış arasındaki bu özsel fark-
ca sahip olunup olunmadığıdır. Bana lılığa rağmen aralarında bir benzerlik
göre diye başlayan sübjektif inanç kurmak mümkündür. Her ikisinde de
niteliği taşıyan yargılar, adeta güç- hakikat yalanın zıttı olarak telakki
lü bir egoizm ve narsizm duygularını edilmekte ve varlığını muhafaza et-
beslemektedir. Bu ise hakikî anlamda mektedir. Post-truth dönemde ise haki-
iyiden bahsedebilmeyi imkânsız kılar; kat anlamını, değerini ve önemini yi-
çünkü yalan hakikatin yerine ikame tirerek adeta yerini yalana bırakmıştır.
edilebilir hale gelmiştir. Esas önemli Yalan ve yalancılık olguları çağlar
nokta, yalan da muhatabı inandıra- boyunca varolagelse de post-truth dö-
bilmek olmuştur. Dolayısıyla gerçek nemde yalan söyleme normalleşmiş ve
olarak sunulan şeyler yalan olduğun- sıradanlaşmış, insanlar farkında bile
da hakikat ve hakikat arayışı ortadan olmadan yalan söyler ve yalana ma-
kalkmış olur.34 Hakikat arayışının ol- ruz kalır olmuşlardır. Hal böyle olunca
33 Erhan TECİM, “Toplumsal Güvenin Temelleri Antropolojik Bir Yapılandırma”, Ekev Akademi Dergisi,
2012, Sayı 51, s. 2. Ekonomik temelli bir inceleme Fukuyama’da görülür. Fukuyama toplumları güven
düzeylerine göre yüksek güvenli ve düşük güvenli toplumlar olmak üzere iki kategoride incelemektedir.
Örneğin, sosyal sermaye bir milletin oluşturabileceği endüstriyel kaynaklı ekonominin genel özellikleri
üzerinde belirli neticelere imkân verir. Şayet bir şirkette beraber çalışmak mecburiyetinde kalan birey-
ler, temel ahlâkî şartlara uyumlu davranış sergilemeleri sebebiyle birbirlerine güven duyuyorsalar, o işi
devam ettirmenin maliyeti daha az olduğu görülmektedir. Buna benzer yapıda olan toplumlar, birlikte
çalışma deneyimlerinde verim düzeyi yüksek sonuçlar elde edecektir. Bir milletin yüksek güven duygusu
farklı alanlardaki sosyal ilişki çeşitlerinin oluşmasına imkân verecektir. Toplumdaki güveni oluşturan
şey, ekonomistlerin “işlem maliyeti” kavramlaştırmasıyla söz ettikleri olgular çerçevesindedir. Farklı bir
ifadeyle bir toplumdaki yaygın güvensizlik, tüm ekonomik etkinliklere bir çeşit vergi olarak yük teşkil
eder. Böyle bir vergiyi yüksek güven duygusunda olan toplumların vermediklerini görmekteyiz. Francis
FUKUYAMA, Güven: Sosyal Erdemler ve Refahın Yaratılması, Çev.: Ahmet BUĞDAYCI, Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 1998, s. 38.
34 KEYES, 2019, 400.

HFSA29 263
Post-Truth Dönemde Hakikat Anlayışının Dönüşümü

yalan söyleyene adeta yaptırım uygu- sından da güvensizlik durumu söz ko-
lanmaz olmuş, dahası yalan ve yalan- nusu olup bu durumun içtimaî, siyasî,
cılık farklı bir etik zeminde mütalaa iktisadî vb. boyutları vardır. Başka bir
edilmeye başlanmıştır. Bu yeni zemi- deyişle toplumsal yaşamda hakikat ye-
ne göre yalancılık-dürüstlük karşıtlığı rine yalana meyil ve buna bağlı ortaya
yerine yalancılık ve dürüstlüğün farklı çıkan güven problemi, mikro ilişkiler
derecelerinden bahsedilmekte ve böy- düzeyinden makro düzeye kadar yayı-
lece yalanın net bir biçimde erdemsiz- lan bir görünüm arz etmektedir.
lik ile ilişkilendirilmesi durumu rafa İnsanın hakikat karşısındaki tavır
kaldırılmaktadır. ve tutumları salt felsefî veya ilmî bir
Yalanın hakikate galebe çalmış ol- tercihten ibaret değildir. Söz konu-
ması, toplumsal beraberlik ve düzen su tavır ve tutumlar, bilimden sanata,
bakımından büyük bir önemi haiz olan bireyden topluma, ahlâktan siyasete
“güven” duygusunun zedelenmesi veya ekonomiden hukuka kadar tesir-
yönünde bir hayli etkilidir. Post-truth de bulunabilecek niteliktedir. Şöyle de
dönemde insanlar hakikati arama ve söylemek mümkündür: hakikat anlayı-
dile getirmeden uzaklaştıkça yalanın şı bilme etkinliğini olduğu kadar pek
yaygınlaşması ve sadece muhatapları çok mühim faaliyet alanlarını da et-
inandırma amacı güden iletişim biçim- kilemektedir. Bu çerçevede post-truth
leri hızla artmış, böylelikle toplumsal dönemde hakikatin değerini kaybet-
hayatın taşıyıcısı olan güven bağları mesinin, yalanın yaşantılara hâkimi-
kopma noktasına gelmiştir. İşin il- yetinin ilanı şeklinde okunması abar-
ginç tarafı, toplumu teşkil eden birey- tılı olmayacaktır.
ler kimi zaman bu durumun farkında
olmayıp durumdan çok da şikâyetçi KAYNAKÇA
değildirler. Sanal ortamdaki sahte ki-
şilerle veya yalanı yaymayı iş edinmiş • AKARSU, Bedia: Felsefe Terimleri Sözlü-
ğü, İnkılâp Kitapevi, İstanbul 1998.
kimselerle yürütülen gönüllü ileti-
• ALPAY, Yalın: Yalanın Siyaseti, Destek
şim mekanizması, bu durumun en iyi
Yayınları, İstanbul 2017.
gözlemlenebileceği alanlardan biridir.
• ASLAN, Onur: “Post-Truth Kavramı-
Sosyal medya başta olmak üzere tüm nın Postmodernizm Aynası Üzerine Dü-
medya kanalları, nazik bir dille söy- şen Yansımaları”, Pasajlar, Sayı 4, 2020,
lendiğinde, gerçeğin gizlendiği veya s.109-124.
manipüle edildiği mecralara dönüş- • BAÇ, Murat: “Hakikatin Savuşturulması,
mektedir. Ötelenmesi ve Geri Dönüşü Üzerine”, Pa-
sajlar, 2020, Sayı 4, s. 17-34.
Beşerî ilişkiler kapsamında ortaya • CEVİZCİ, Ahmet: Felsefe Tarihi, Say Ya-
çıkan güven kaybı, sadece kişiler arası yınları, İstanbul 2009.
etkileşim ile sınırlı değildir. Şirketler, • ÇÜÇEN, A.Kadir: Bilgi Felsefesi, Asa Ki-
kurumlar gibi tüm sosyal gruplar açı- tabevi, Bursa 2001.

264 HFSA29
Osman ÖZKUL Yasin ŞAHİN Ender BÜYÜKÖZKARA

• FEATHERSTONE, Mike: Postmodernizm


ve Tüketim Kültürü, Çev.: Mehmet KÜ-
ÇÜK, Ayrıntı Yayınları, İstanbul 1996.
• FUKUYAMA, Francis: Güven: Sosyal
Erdemler ve Refahın Yaratılması, Çev.:
Ahmet BUĞDAYCI, Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları, İstanbul 1998.
• KANT, Immanuel: “‘Aydınlanma Nedir?’
Sorusuna Yanıt”, Seçilmiş Yazılar içinde
(Çev.: Nejat Bozkurt), Remzi Kitabevi, İs-
tanbul 1984, s. 211-221.
• KARADUT, İsmail Cem: “Hakikat-Ötesi
Çağda Hakikati Söylemek: İki Parrhesia
Vakası”, Pasajlar, Sayı 4, 2020, s. 125-
140.
• KEYES, Ralph: Hakikat Sonrası Çağ,
Çev.: Deniz ÖZÇETİN, Tudem Yayın Gru-
bu, Ankara 2019.
• KÖKTÜRK, Milay: “Post-Truth ya da Ma-
ğaraya Dönüş”, Pasajlar, 2020, Sayı 4, s.
35-55.
• LYOTARD, Jean-François: Postmodern
Durum, Çev.: Ahmet ÇİĞDEM, Vadi Ya-
yınları, Ankara 1997.
• ÖZKUL, Osman: Kültür ve Küreselleşme,
Açılım Kitap, İstanbul 2013.
• SARUP, Madan: Post-Yapısalcılık ve Post-
modernizm, Çev.: Abdülbaki GÜÇLÜ, Bi-
lim ve Sanat Yayınları, Ankara 2004.
• TABUROĞLU, Özgür: “Hakikat-Sonrası
Bazı Görüngüler: Biyosiyaset, Algı Yöne-
timi, Yeni Medya”, Pasajlar, Sayı 4, 2020,
s. 141-160.
• TECİM, Erhan: “Toplumsal Güvenin Te-
melleri: Antropolojik Bir Yapılandırma”,
Ekev Akademi Dergisi, 2012, Sayı 51, s.
1-14.
• TEPE, Harun: Platon’dan Habermas’a
Felsefede Doğruluk ya da Hakikat, İmge
Kitabevi, Ankara 2003.
• TİMUÇİN, Afşar: Felsefe Sözlüğü, Bulut
Yayınları, İstanbul 2004.
• https://www.lexico.com/definition/post-,
06.05.2020.
• https://www.lexico.com/definition/post-
truth, 06.05.2020.

HFSA29 265

You might also like