Professional Documents
Culture Documents
David Hume - Ahlak
David Hume - Ahlak
K
David Hume
A""ik'm yaym haklan Dergiih Yaymlan'na aittir.
Eserin ingilizce isrni: All Ellqllily COllcemillg tile Prillciples o{Moruls, 1751
Basml Veri: A Ajans ReklarncIllk Filirncilik Matb. San. ve Tic. Ltd. �ti.
Beysan Sanayi Sitesi Birlik Cad. Yaymcllar Birligi Sitesi
No: 32 Kapl No: 40 Yakuplu - Biiyiik<;ekrnece / istanbul
AHLAK
Turk<;:esi
Nil $im�ek
DERGAH YAYINLARl
i�indekiler
Yazarm Duyurusu, 9
I. Klslm: Ahliikm Gcnel ilkelcrine Dair, J J
II. Klslm: iyiJikscvcrIige Dair, 18
III. KlSlm: Adalcte Dair, 25
IV. Klslm: PoJitik Toplum Uzerine, 47
V. KlSlm: Fayda Nie;:in Memnlln Eder, 54
VI. Klslm: Kendimizc Faydalt Olan Niteliklcre Dair, 73
VII. Klslm: Kcndimize Dogrudan Dogruya Ho� Gclcn Niteliklere Dair, 89
VIII. Klslm: Ba�kaJanna Dolayslz Olarak Ho� Gelen Niteliklcre Dair, 100
IX. Klslm: Sonne;:, 107
Ek I: Ahliiki Dllyguya Dair, 122
Ek II: 6z-Sevgiyc Dair, 13 J
Ek III: Adalet Ae;:lsmdan BaZl Ek DegerIendinncler, 139
Ek IV: Kelimcler Uzerine BaZl Tartl�malar, 147
YAZARIN DUYURUSU
�an ki kadar titiz bir �iipheci lik yoktur ve bu a�Ir1 uylar arasmdaki
biitiin aynm kesinkes reddedildiginde olu�an inany kadar kararhsi
nadir goriiliir. Bir insamn duyarsIzhgmm bu derece biiyiimesine
izin vcrin, Dogru ve Yanh� imgeleri ile sIkhkla temasa geyecektir
ve onyargIiannm boylesine inatyl olmasma izin verin, ba�kalanmn
da benzer izlenimler hakkmda hassas olduklanm gozlemleyecektir.
Bu sebeplc, bu tipteki muhalif ki�iyi degi�tirmenin tek yolu, onu
kendi haline bIrakmakhr. Boylece kimsenin kendisiyle yah�mayl
siirdiirmedigini fark eden bu ki�inin, sadece bezginlikten de olsa,
sonunda sagduyu ve aklm tarafma geyecek oimasl muhtemeldir.
Son zamanlarda, incelenmeye daha fazla degen ve Ahliikm ge
"nel temeli i le i lgilenen bir tarh�ma ba�lamI�hr. Ahliik i lkeleri, AkI i
dan mI, Duygudan mi tiiremektedir; Ahi<lk i lkeleri hakkmdaki bil
giyi bir kamt ve tiimevanm zinciriyle mi yoksa doiaysiz bir hi sse
di� ve daha ince iysel bir duyu yoluyla mi kazamnz; dogrulugun ve
yanh�hgm biitiin saglam yargIian gibi, onlar da her akIi sahibi zeki
varhk iyin aym mi oimahdir yoksa giizellik ve yirkinlik aigisl gibi
tamamlyia insan tiiriiniin tikel doga ve yapIsmm iizerine mi teme l
lendiri lmektedir.
Kadim filozoflar, her ne kadar erdemin akla uygunluktan ba�ka
bir �ey oimadigmi sIkhkla onaylasa da, yine de, genelde ahliiki' olan
lann varolu�lanm begeni ve duygudan tiirettigini dii�iiniiyor gorii
niirler. Diger yandan, modem ara�tIrmacIianmiz da, erdemin giizel
liginden ve erdemsizin yirkinliginden sikya bahsetseler bile, bu ay
nmlarm sebebini yaygm olarak metafiziksel akil yiiriitmelerle ve an
lama giiciiniin en soyut ilke1erinden ylkan tiimdengelimlerle izah et
meye yabalarlar. Bu konular kapsammda oyle bir kan�Ikhk hiikiim
siirmektedir ki, bir sistem ve ba�ka bir sistem arasmda, hatta nere
deyse her bireysel sistemin paryalannda bile, ula�Iian en iyi sonuca
kar�It bir gorii� hiikim olabilmi�tir fakat yine de yok gey olana kadar
hiy kimse bunu hissetmemi�tir. Bu aynma ilk olarak i�aret eden ve
genel olarak eski fi lozoflann ilkelerine bagh kalan zarif Lord Shaf
tesbury bile, aym kan�Ikhktan tamamen bagunsiz degildir.
AHLAK 13
• Hume'un "derin dii�iinme" anlamma gel en azel terimi. Zihnin bilgileri annnsa
yarak, aralanndaki baglantIlan inceleyerek, tasariayarak dii�iinme etkinligi. De
ney ve tecriibeden gelen pasif algIiar, zihnin giicii ile sistemli hale gclir. Bilginin
kaynagl, duyulardan gelen izlenimlerdir. Slk gariilen ve tekrarianan izlenimler,
zihnin benzer durumlan ,<agn�hrma yetenegi edinmesini saglar. <;.N.
I Bakmlz Ek I.
16 AHLAKIN GENEL iLKELERiNE DAiR
1. B6liim
II. B61Um
sundan ba�ka hiybir �ey daha fazla deger ihsan edemez v e iyilikse
verlik duygusunun degerinin en azmdan bir pan;aSI, bizim tihiimii
ziin ylkarlanm artJrmaya yonelik egiliminden ortaya ylkar ve insan
toplumuna mutluluk bah�eder. Gori.i�iimiizii, bu tip bir karakterin ve
yatkmhgm ders verici sonuylanna ve bu kadar tehlikesiz bir etki ve
akabinde bu kadar arzulanan bir son doguran ve goniil rahathgl ve
ho�nutluk ile gozlemlenen her �eye bakarak siirdiirecegiz. Sosyal
erdemlerden, yararh egilimleri dl�arda tutularak ya da verimsiz ve
kIslr gori.ilerek asia bahsedilemez. insanoglunun mutlulugu, top1u
mun diizeni, ailelerin uyumu, dostlann kar�dlkh destegi her zaman
sosyal erdemlerin insanlann yiirekleri iizerindeki yumu�ak hakimi
yetinin bir sonucu olarak dii�iiniilmektedir.
7 3. ve 4. Klslm.
8 5. Klslm.
III. KISIM
ADALETE DAiR
1. Bolum
Ae;:lke;:a goriiliir ki, boyle mutlu bir durumda, diger her sosyal
erdem geli�ir ve on kat artar ama adaletin ihtiyath ve klskane;: erde
mi bir dalm asIa hayal bile edilmez. Herkeste yeterli olandan fazla
Sl zaten varken, mallann taksimi hangi amae;:la yapJlabilir ki? Her
hangi bir hakslzlIk olma olasllIgl yokken, miilkiyct nie;:in tanmsm
ki? ihtiyaclln olan bir ncsneyi, onlln yerini tlltacak ba�ka bir nesnc
varken ve e�it degerdeki bu ba�ka nesneye elimi lIzatarak sahip ola
bilecekken, nie;:in benim diye e;:aglraYlln? Adalet bll durumda, tama
men Faydaslz hale gelerek, bo� bir seremoni olacaktlr ve erdemler
kategorisinde yerini almasl hie;:bir zaman miimklin olmayacaktlr.
Herhangi bir ki�i, politik hayatta bile olsa, sue;:lan yoluyla ken
disini halka kotti gosterirse, kendi iktidannm ve ki�iliginin dayattI
gl kanunlar tarafmdan cezalandmhr. Adaletin olagan kurallan onun
ae;:lsmdan bir anhgma asklya ahmr ve toplumun yaran ie;:in onu ce
zalandlran tarafslz bir kaideye donii�tir; yanh�hk veya incinme 01-
madan aksi halde aCI e;:ekemez.
Bu sonu�lar 0 kadar dogal ve a�lktIr ki, altm �ag veya Satiirn 'un
Saltanatma e�lik eden mutluluk tammlanm dizelerine doken �airler
den bile ka�maml�tIr. Eger bu eglenceli masallara itibar edersek; Do
gamn bu ilk doneminde mevsimler 0 kadar Ihmandl ki, insanlann so
guga veya slcaga kar�l tedbir olarak kendilerini kJyafetlerle ve evler
Ie kommalan i�in hi�bir gereklilik yoktu. Nehirlerden �arap ve slit
akardl. Me�eler bal verirdi. Doga en bliyiik lezzetlerini ihtiyari ola
rak uretirdi. Bu mutlu �agm ba�hca listlinli.ikleri sadece bunlar degil
di. Dogada sadece �iddetli flrtmalar ortadan kalkml� dcgildi; fakat
AHLAK 31
1 Doganm bir durumunun bir sava� hali olarak yaptlandtrllmasl genelde dii�iiniil
diigii gibi ilk olarak M r. Hobbes tarafmdan belirtilmedi. Platon, buna �ok benzer
bir varsaYlml Devlet'in ikinci, ii�iincii ve diirdiincii kitaplannda cyiiriitmeye �ah�
ml�lIr. Bunun aksine, Cicero, Pro Sestio 42. Biiliimde bu durumu kesin ve evren
sel olarak kabul edilmi� varsaymaktadlr. ('Quis enim vestrum, judices, ignorat,
ita naturam rerum tulisse, ut quodam tempore homines, non dum neque natlll'ali
neque civili jure descripto, fusi per agros ac dispersi vagarentur tantumque habe
rent quantum manu ac viribus, per caedem ac vulnera, aut eripere aut retinere po
tuissent? Qui igitur primi virtute & consilio praestanti extiterunt, ii perspecto ge
nere humanae docilitatis atque ingenii, dissipatos unum in locum congregarunt,
eosque ex feritate ilIa ad justitiam ac mansuetudinem transduxerunt. Tum res ad
communem utilitatem, quas publicas appellamus, tum conventicula hominum,
quae postea civitates nominatae sunt, tum domicilia conjuncta, quas urbes dica
mus, invento & divino & humano j ure moenibus sepserunt. Atque inter hanc vi
tam, perpolitam humanitate, & llam immanem, nihil tam interest quam jus atque
32 ADALETE DAiR
insan dogasmm boyle bir halinin herhangi bir zaman var olup
olamadlgmdan veya eger var olduysa da, bu halin adlandmlmaya
degecek kadar uzun siirmii� o labi ldiginden hakh olarak �iiphe edi
lebilir. insanlar ister istemez, en azmdan bir aile toplulugu i<;inde
diinyaya gelmektedir ve bir dizi davram� ve tutumla ebeveynleri ta
rafmdan egiti lmektedir. Halbuki kabul edilmelidir ki, eger bu tip
kar�lhkh sava� ve �iddet durumu ger<;ekten olduysa, adaletin biitiin
kurallanmn, mutlak faydaslzhklanndan dolaYl; askIya ahnmasl zo
runlu ve yamlmaz bir sonw;tur.
insan hayah ile i lgili bakI� a<;Iianmlzl daha <;ok <;e�it1endirdigi
mizde, ara�hrdlk<;a daha yeni ve daha ah�Iimadlk durumlar ile kar
�Iia�maktaYlz ve daha fazla ikna olmaktaYlz ki, adaletin erdemi i<;in
burada tayin edilen k6keni ger<;ek ve doyurucudur.
Oyle ki, akIi sahibi olmasma ragmen direnme yetkinligi olma
yan ve en yiiksek tahrik kar�lsmda bile klrgmhklannm etkisini bize
hi<;bir zaman hissettiremeyecek kadar, hem bedensel hem de zihin
sel olarak ikinci derece giice sahip, bir yarahk tiirii olsaydl ve bu tiir,
insan i<;ine kan�tmlsaydl (toplumsal hayata dahil edilseydi); sam-
vis. Horum utro uti nolimus, alter� est utendum. Vim volumus extingui. Jus va
leat necesse est, idi est, j udicia, quibus omne jus continetur. Judicia displicent,
ant nulla sunt. Vis dominetur necesse est. Haec vident omnes.' Pro Sestio 42)
[Beyler hangimiz insanhk tarihinin dogal akl�lm bilmiyoruz -bir zamanlar ne
dogal ne de medeni hukuk olu�turulmadan once, insanlar etrafa savrulmu� ve da
gIlml�ken, giiy ve �iddet kullanarak ya da oldiirerek ve kan akltarak gasp cttikle
ri dl�mda miilkii olmadlgmda nasll oldugunu bilmiyoruz? 0 halde, ilk olarak ken
dini deger ve bilgelik m;lsmdan yiiksek gosterenler. insan dogasmm temeldeki og
renme yetkinligini algllayarak, etrafa dagllml� olanlan bir yerde toplaml� ve on
Ian yabanilik orgiisiinden <;Ikararak adalet ve insanhk orgiisiine ta�lml�tIr. Sonra
mii�terek kullammda olan �eylere toplum, insanlann bir araya geli�lerine devlet,
sonra siirekli olarak ikamet edilen yerlere �ehir dedik. i liihi ve insani adalet orta
ya ylktlktan sonra bunlan duvarlarla yevreledik. i mdi, anndIrllml� ve insani hayat
ve yabani hayat arasmda ki aynml kallun ve �iddet kadar a<;lk gosterebilen hiybir
�ey yoktur. Hangisini kullanmaya isteksizsek, digerini kullanmamlz gerekli klh
mr. Eger �iddeti feshedersek, kanun hiikiim siinnelidir ki bu kanunun tamamen ta
bi oldugu adaletin yonetimidir; eger adaletin yonetimini begenmezsek veya hiy
bir �ey yoksa giiy kural olmahdlr. Hepimiz bunun farkmdaYlz.)
AHLAK 33
II. Bolum
• The Levellers: ingiltere icr suvu�lun slrasmdu ortuyu crlbn, kamm i:iniinde e�itli
gi ve din! ho�gi:iriiyii suvunun politik bir hureket. <;:. N.
36 ADALETE DAiR
J L 'espril des Lois 'nm yazan olan bu iinJii yazar, farkh bir kuram ile yol almasma
ve biitiin dogrunun kesin YlIklllltklllrda veya ili�kilerde bulundugunu varsayma
sma ragmen, bence bu sistem asIa ger�ek felsefe ile bagda�mayacakhr. Peder
Malebranche, ogrenebildigim kadanyla, sonrasmda Cudwort, Clarke ve digerIe
ri tarafmdan kabul edilen, ahliikm bu soyut kuramml ilk belirten ki�iydi. Bu ku
ram biitiin duyguyu dl�ladlgmdan ve her �eyin akilda bulundugunu ileri siirdii
giinden, bu felsefi �agda takip�ileri eksik olmaml�tlr. Bakmlz Boliim I, Ek J .
AdaJet a�lsmdan, bllrada irdelenen erdelll, b u kurallla kar�1 olan �Ikanlll kIsa v e
belirIeyici goriinmektedir. Miilkiyet yUl1ta�hk kanunlanna dayandtnllllaktadlr,
yurtta�hk kanunIanmn ise toplumun �Ikanndan ba�ka bir hedefi yoktur. Boylece
bu, miilkiyetin ve adaletin yegiine temeli olmahdlr. Soylellleye gerek yok ki, Yar
glya ve Yargmm kanunlarma itaat etme yiikiilllliiliigiimiiziin kendisi, toplulllun
�lkarIanndan ba�ka hi�bir �eyde temeIIenmemektedir.
Eger adalet fikirleri bazen yurtta�hk kanunun yatkmhklanm takip etmezse, bu
vaka1an, kar�1 �lkl�lar yerine yukanda aktanlan kuramm dogrulamalan olarak
buluruz. Bir yurtta�hk kanunu, toplulllun biitiin �Ikarlanyla �akl�acak kadar ters
oldugu yerde, biitiin otoritesini kaybeder ve insanlar bu �Ikarlara uyan dogal ada
let fikirleri yoluyIa yargilar. Bazen yurtta�hk kanunlan da, faydah ama�lar i�in,
herhangi bir senet i�in, bir resmiyet veya bi�im gerektirebilir ve bunun eksik 01-
dugu yerde, hiikiimleri adaletin ah�llan akl�ma kar�1t gider fakat bu tip hileJer
den faydalanan ki�i geneIlikle diiriist bir insan oIarak dii�iiniilmez. Bu sebeple,
toplulllun �Ikarlarl anla�malarm yerine getirilmesini gerektirir ve ne dogal ne de
medeni adaletin daha fazla ozdeksel bir �artl yoktur. Fakat hafife alman bir du
rumun bo�lanmasl, bir anla�maYI kanun yoluyla �ogunlukla hiikiimsiiz kilacak
tlr ve iliihi olan1ann kendilerini ifade ettigi gibi, insaniyetle (foro hlllllano) kor
kuyla (foro conscientiae) degil. Bu durllmla rda, yargmm hakkl degi�tirmesi de
gil, sadece hakkl yiiriitme giiciinii �ekmesi beklenmektedir. Yargmm niyetinin
hakka dogru geni�ledigi ve toplumun �Ikarlanna uygun oldugu yerde, hakkl de
gi�tirrnekte hi�bir zaman ba�anslz olmaz. Bu da yukanda gosterildigi gibi, ada
letin ve miilkiyetin kokeninin net bir kamudlr.
40 ADALETE DAiR
Oysa ki, bald inan(: ve adaleI arasmda �oyle bir ozdeksel fark
vardlr; onceki sayma, faydaslz ve kiilfetlidir, sonraki insan tiiriiniin
esenligi ve toplumun var olmasl iyin tiimiiyle gereklidir. Bu durum
dan soyutlandlglmlzda (asia goz ardl edilemeyecek kadar seyik 01-
dugundan) itiraf edilmelidir ki, hak ve miilkiyete yonelik biitiin ka
buller, en hantal ve en kaba bahl inany kadar, tamamen temelsiz go
riinmektedir. Toplumun ylkarlanyla hiybir suretle i lgilenilmeseydi,
ba�ka birinin nza ima eden birtaklm sesleri telaffuz ctmesinin, tikel
bir nesne aylsmdan benim eylemlerimin dogasml niye degi�tirmesi
gerektigi, bir rahip tarafmdan belli bir ah�kanhk ve tavlr i yinde ez
berden nakledilen bir toplu ayinin bir YIgm tugla ve keresteye adan
masmm ve bu YIgmm bundan sonra ve sonsuza dek kutsal kdmma
smm neden gerektigi kadar anla�Iimazdlr.4
4 A�tkl!r ki, isten� veya nza tek ba�tna mulkiyeti asia devredemez, ya da bir soz
verme yukumlulugune sebep olamaz (aym aktl ylirutme ikisini de kapsadlgt
i�in); fa kat isten�, herhangi bir insana bag dayatmak i�in kelimeler veya simge
ler taraftndan i fade edilmelidir. Anlattm bir kez istence alt gudlimlli olarak koyu
lur koyulmaz, �ok ge�meden soz vermenin birincil par�ast olur, bir insan ne ni-
42 ADALETE DAiR
yctine gizlice ayn bir yon verdiginde ve ne de zihninin onayml gcri �ektiginde,
verdigi soz tarafmdan daha az baglanmayacaktlr. Fakat anlatlm, bir�ok durumda,
verilen sozGn bGtUnGnG olu�turmasma kar�m, yine de bu her zam"n boyle degil
dir ve anlanllm bilmedigi ve sonu�lan hakkmda hi�bir �ey hissetmeksizin kul
landlgl bir anlatllnda bulunan biri, ku�kusuz bu anlallmla baglanmayacaktIr. Da
hasl, aniamllll bilse dc, yine de onu yallllzca �aka olarak ve kendini baglama ko
nusunda ciddi bir niyeti olllladlgmi a�lk�a gosteren i�aretler ile kullamrsa, onu
yerine gctilmek konusunda herhangi bir yGkGmlGlGk altmda kalmayacaktlr; fa
kat hi� �eli�ik i�aretler olmadan, kelimelerin eksiksiz bir istencin anlatlml olma
Sl �arttlr. Dahasl, bunu bile, anlama gGciimGzlin �abuklugu yoluyla belli i�aret
lerden bizi aldatma gibi bir niyeti oldugunu tahmin ettigimiz birinin anlatmlllll
ya da cger 0 sozG kabul edersek, verdigi soz tarafmdan baglanmadlgml sanacak
kadar ileri gotiirmemiz gerekir; fakat bu varglyl i�aretlerin aldatma i�aretlerinden
farklI bir dogada oldugu durumlarla slmrlandmnalIYlz. Eger adalet tamamen top
luma faydahlIgmdan dogmaktaysa bGtGn bu �eli�kilerin sebebi kolayca verilebi
lir fakat ba�ka hi�bir varsaYlm ile hi�bir zaman a�lklanamayacaktlr.
Dikkate degerdir ki, Cizvitlerin ve ahliik meselelerini kendi isteklerine gore yo
rumlayan diger ki�ilcrin ahliiki kararlan genel olarak, burada i�aret edildigi gibi
abl yGliitmenin bazl boyle alt ba�hklanm takip ederken olu�ur ve eger Mons.
Bayle'in otoritesini takip edersek, kalptcki herhangi bir bozulmadan oldugu kadar
skoliistik incelik alI�kanlIgmdan �lkmaktadlr. Bakmlz Monsieur Bayle'in SozlG
gG, 'Loyola" maddesi. Ve insan tiiIiinGn klzgmhgl ahliik meselelcrini kendi istek
lerine gore yorumlayan bu ki�ilere kar�l ned en mi �ok yiikscldi? C;:GnkG egcr boy
le uygulamalar yetkilendirilseydi, insan toplumunun var olamayacagml ve
ahliikm her zaman felsefi bir dGzenden daha �ok kamu �lkarma bir bakl� ile ele
almmasl gerektigini herkes algIlaml�tIr. Eger niyetin gizli yonG, dedi her akllh in
san, bir kontratl ge�ersiz kdsaydl, gGvenligimiz nerede kahrdl? Ve yine de bir me
tafizik bilgini, eger bir niyctin ger�ekten yeri olmasaydl, takip etmesi gereken hi�
bir sonucu olmasaydl ve dayatmak i�in bir yGkGmlGIGgG olmasaydl, 0 niyetin ge
rekli oldugu bir yer varsayIldlglm dG�Gnebilirdi. Yukanda ima edilen ahliik mese
Ielerini kendi isteklerine gore yorumlama incelikleri, avukatlann inceliklerindcn
daha bGyGk olmayabilir ama onceki zararh ve sonraki masum ve hatta gerekli 01-
AHLAK 43
edinilmi� herhangi bir iyelik i<;inde onn ayn�tmnak i<;in 0 i l i �ki bu
lunur. Doganm, kokensel bir i<;giidii yoluyla, biitiin bu edinti yon
temleri konusunda bizi egittigini dii�iinebilir miyiz?
durumuna ekleyebiliri z ki, ya�h olamn emsali geny iyill zararh ola
caktlr ve kadmlar, belli bir zamanm onlara ho�goriiniin ozgiirliigii
nii getirecek oldugunu siirekli onceden gorerek, dogal olarak 0 do
neme ilerleyecck ve toplum iyin bu kadar gerekli biitiin bu odev
hakkmda daha hassas dii�linecektir.
ken, i lgili ki�iler slk slk akla gelir ve niyetleri en masum ve zararS1Z
olan insanlar arasmda husumetler ve kavgalar iiretir.
• A�k Mahkemesi [Court olLove] 1 1 22'de tahta ge�cn Fransa ve ingiltere Krali
�esi Eleanor, a�k mahkemesini kurmu� ve orta�agda bir derebeyinin hizmetinde
olan �ovalyenin derebeyinin kansl ile olan yasak a�kml anlatan ' kibar a�k' [co
urtly love (ing.), llll/OUr courtois (fr.)] kavrammm kurallanm yaztll hale getirmi�
tir. Oz olarak romantizm kavrammm ilkel ogelerini banndlran bu a�k bi�imi ka
nunen kabul gormemekteydi. Mahkeme a�kl e�itlik ilkesine dayanan ve kar�tllk
It duygulardan olu�an bir ili�ki olarak kabul etti. Bu XII. yiiZYII i�in olduk�a ra
dikal saYllabilccek bir fikirdi. Mahkemenin bir diger karan ise a�km evlilik i�in
de degil aksine yalmzca (gizli) ili�kiler i�inde var olabilecegini savundu. <;:.N.
2 Daha hafif olan makine daha aglr olana boyun eger ve aym tiirdeki makinelerde
AHLAK 53
bo� olan dolu olana boyun eger; bu kural uygunluk iizerine temellenir. Ba�kente
gitmekte olanlar, oradan gelmekte olanlann yerini ahr; bu durum, bu bliYlik �eh
rin degeri ve gelecegin gec;mi�e olan oncelik hakklmn iizerine temelleniyor go
riinmektedir. Benzer nedenlerden, yay alar arasmda da bir insan sagdaki duvar
kenanndan yiiriir ve sakin insanlann c;ok rahatslz edici ve uygunsuz buldugu iti
lip kaktlma durumunu onler.
V. KISIM
FAYDA Ni<;iN MEMNUN EDER
1. Boliim
I i mgelemek zorunda degiliz ki, bir nesne bir insan kadar faydah olabilecegi ie;:in.
bu sisteme gore, onun da ahliikh olarak adlandmlmasl gereklidir. Faydahhk ta
rafmdan uyanlan duygular, iki durumda e;:ok farkhdlr ve biri duygulamm, itibar,
onaylama vb. ile kan�lktlr ve digeri degildir. Benzer bir tutumla, bir insan figii
rii kadar canslz bir nesnenin de giizel bir rengi ve orantisl olabilir. Fakat onceki
ne hie;: a�Ik olabilir miyiz? Dogamn kokensel yapllam�I yolluyla akIl1! varl!klann
tek aS11 nesneler oldugunu dii�iinmemizi saglayan saylSlz tutku ve duygu vardlr
ve aym tam nitelikler duyarsIz, canSIZ bir varhga nakledilse, aylll duygulan
uyandllmayacaktlr. Bitkilerin ve minerallerin yararh nitelikleri aslmda bazen 011-
lann erdelllieri olarak e;:agnlmaktadlr; fakat bu, akII yiiIiitmede dikkate almllla
yan, dilin ozencinin bir etkisidir. CansIz nesnelere bile, yarnrh olduklanl1da, e�
lik eden onaylama Wrleri olsa da, yine de bu duygu yargle;:lara ve devlet adamla
nna yonlendirilenden 0 kadar zaYIfve farkhdIr ki, aylll s1l1If veya adlandInlla al
tmda slralanmamasl gerekir.
Nesnenin e;:ok kiie;:iik bir degi�imi, aym niteliklerin korundugu yerde bile, bir duy
guyu yok edecektir. Boylece, farkh bir cinsiyete nakledilen aylll giizellik, doga
n1l1 a�m bie;:imde ayartIlmadlgI yerde, a�kla ilgili hie;:bir tutku uyandllmayacaktlr.
56 FAYDA N i<;:iN MEMNUN EDER
Slk slk i leri siiriilmii�tiir ki, toplumla giiylii bir bagl oldugun
dan ve tek ba�ma var olmamn imkiinslzl!gml algdadlgmdan dolaYl
insan, toplumda diizeni te�vik eden ve ona bu kadar paha biyilemez
AHLAK 57
bir liitfiin sessiz iyeligini temin eden biitiin bu ah�kanhklan veya il
keleri destekler hale gelir. Kendi mutlulugumuza ve refahlmlza kIy
met verdigimiz kadar, sosyal ittifakm saglanabilecegi adalet ve in
sancIihk uygulamasml da alkI�lamahYlz ve boylece her insan kar�l
hkh koruma ve yardlmm meyvelerini toplar.
6 z-sevgiden [selflove] veya menfaatine dii�kiinliigunden yl
kan ahliikm bu tiimdengelimi aylk bir du�uncedir, biituniiyle �uphe
cilerin kaprisli niiktelerinden ve oyuncu saldmlanndan ortaya ylk
maml�t!r. Antik donemin en ahlakyl yazarlanndan biri oldugu kadar
en aglr ve en mantIkh yazarlanndan biri olan Polybius, bu bencil
kokeni butiin erdem duygularumza atfetmi�tir.2 Bu yazann kat! uy
gulamacl aklma, biitiin bo� inceliklere kar�l olan nefretine ragmen
bu konu hakkmdaki otoritesi yok onemlidir. Vine de bu, otoriteyle
karar verilebilecek bir konu degildir, dQgamn ve tecriibenin sesi bu
bencillik kuramma aylkya kar�lttlr.
zaman , zihin iizerinde yok farkiI bir hissi ve etkisi olan bu ayn duy
gulann kan�lInml hemen algIlanz ve kabul ederiz. Belki de, yiice
goniillii insancii bir eylemin kendi tikel ylkanmlza katklda bulundu
!ttl dummda daha �evkli bir �ekilde ovgiide bulunumz. Ne var ki, bi
zim iistiinde durdugumuz ovgii konulan bu dummun yok geni�idir.
Ba�kalanm ikna etmeye yabalamadan, onlan bizim duygularunIza
mecbur tutmaya giri�ebiliriz k i , o nlann onayma ve alkl�ma saiIk
verdigimiz eylemlcrden herhangi bir avantaj saglayabilsinler.
II. B6liim
Oz-sevgi, boyle geni� kapsamh bir enerj inin insan dogasl iyin
deki bir ilkesidir ve her bireyin ylkan, genelde, toplulugunki ile 0
kadar yakmdan baghdlr ki, kamu hakkmdaki biitiin ilgimizin, ken
di mutlulugumuza ve korunmamlza olan kaygllTIlz dahilinde yO
ziimlenebi lecegini hayal eden 0 filozoflar mazur goriilebilir. Onlar,
karakterlere ve eylemlere yonelik onama veya kmama, tatmin veya
memnuniyetsizlik omeklerini her an gordiiler; bu duygularm nesne
lerine erdem/er veya erdemsiz/er olarak isim verdiler ve gozlemle
diler ki, oncekinin insanoglunun mutlulugunu ve somakinin de in
sanbglunlln mlltsllzlugunu artJrma yoniinde bir egi limi vard I . Top
lum aylsmdan herhangi genel bir kayglmlz olabilmesinin veya ba�
kalannm refahl veya incinmesi konusunda ylkarSlz herhangi bir
almganiIglmlz olabilmesinin miimkiin olup olmadlgml sordular;
biitiin bll dllygulan oz-sevginin nitelendirmeleri olarak dii�iinmeyi
daha kolay buldular ve kamu ve her birey arasmda bu kadar goz
lemlenebilen 0 yakm ylkar birligi dahilinde, bu i lke birligi iyin en
azmdan bir bahane ke�fettiler.
saplanna olsa bile, tam amen bizimle ilgisiz olmadlgml itiraf etmeli
yiz. Faydahhk sadece belli bir sona dogru bir egilimdir ve her �eyin
sonun kendisinin bizi hie;bir �ekilde etkilemedigi bir son ie;in haz ver
mesi s6zlenende ki bir e;eli�kidir. Oyleyse, eger faydaiIiIk ahlaki
duygunun bir kaynaglysa ve eger bu faydahiIk her zaman "kendi"ye
bir baglantI ile dii�iiniilmiiyorsa, toplumun mutluluguna katlu sag la
yan her �eyin kendisini dosdogru bizim onaYlmlza ve iyi niyetimize
havale ettigi anla�dlr. Burada bir ilke vardlr ki, ahlakm k6keni ie;in
buyiik oranda hesaplalllr: <;:: o k ae;lk ve dogal olan bir tane varken,
e;apra�lk ve uzak sistemlerin arayl�ma girmemize ne gerek var?3
3 Ara�tIrlnalanmlzl, insanellhga veya ba�kalanyla dostane bir hisse niyin sahip 01-
dugumuzu soraeak kadar ileriye gotiirmcmiz gereksizdir. Buntm insan dogasl
iyinde bir ilke olarak deneyimlendigini belil1mek yeterlidir. N edenler ile ilgili in
eelememizde bir yerde durmahYlz ve her bilimde, otelerine geyildiginde daha
genel bir ilke bulmaYI umamayaeaglmlz bazl genel ilkeler vardlr. Hiybir insan
ba�kalanmn mutluluguna ve mutsuzluguna kar�1 kcsinkes ilgisiz degildir. ilkinin
haz vermek iyin ve ikineisinin ael vermek iyin dogal bir egilimi vardlr. Bunu her
kes kendi iyinde bulabilir. Bu amaea yiinelik hangi giri�imler yapJllrSa yaplIsll1,
bu ilkelerin daha basit ve evrensel ilkeler iyinde yoziilebilmesi miimkiin degildir.
Miimkiin olsaydl bile, �imdiki konuya ait olmazdl ve bu ilkcleri burada rahatya
kiikensel olarak degerlendirebilirdik ve egcr biitiin sonuylan yeterli dereeede sa
de ve kolay anla�lhr kllabilirsek mutlu olabilirdik!
62 FAYDA N i<;:iN MEMNUN EDER
4 'Decentior equus cujus astricta suntilia; sed idem velocior. Pulcher aspectu sit
athleta, cujus lacertos execitatio expressit; idem certamini paratior nunquam
enim species ab utilitate dividitur. Sed hoc quidem discernere modici judicii
est.'- Quintilian, Inst. lib. viii. cap. 3. ["Bi:igrii slkl bir at iyi gi:iziikiir ama hlz
hdlr da. Antremanla kaslan geli�en bir atlet de iyi gi:iriiniir ama her an sava�a ha
zlrdlr. Gerc;ek giizeIIik hic;bir zaman faydahhktan aynlmaz. Ne var ki bunu gor
mek ic;in yargllamamn tutarh bir giicii gerekir." (Quintilianus, Illstitutio Orato
ria, VIII, I I I , 1 0- I I .)]
66 FAYDA N i<;iN MEMNUN EDER
5 Bir insanm sahip oldugu durumla omntth olarak, i9inde bulundugu ili�kilere go
re, ondan her zaman iyi olanIn az ya da fazla bir derecesini bekleriz. Faydaslzh
gUll nYlplanz, hayal kmkhgma ugranz ve eger tutum ve davranI�lannda herhan
gi bi k6tiiliik veya onyargl ortaya 9lkarsa, onu dnha da 90k s1l9lanz. Bir iilkenin
9lkarlan bn�ka bir iilkeninkilerle 9atI�tIgmda, bir devlet adammm degerini dii�
manlnrma veya rnkiplerine verdigi zararlnn onemsemeden, aldlgl tedbirler ve
kurdugu konseylerden iilkesi adma sonu91anan iyi veya k6tii olanlarla degerlen
diririz. Karakterini saptarken, goz 6niinde oIan yurtta�lan nesnelerdir. Dogasl ge
regi herkese kendi iilkesine kar�l iistiin bir sevgi a�Ilar, bir rekabetin olu�tugu
uzak milletlere kar�l asia sevgi beklemeyiz. Her insan kendi toplulugu i9in iyi
olana bn�vururken, �u konudn hassaslzdlr, bir tiiriin kullanabilecegi smlriI bir
nesnenin eksikligindcn dolaYI hi9bir yararh eylemle sonu91anamayacak olan 0
tiiriin iyiligine y6nelik zaYlf belirsiz g6rii�ler yoluyla olandan daha fazla insa
noglunun genel 9lkannIn yiikseltilmesi gerekir.
AHLAK 67
tek duymaiJdlr ve eger ba�ka her �ey e�itse onu bir seyim nesnesi
yapmaiJdlr. Bir insan yilrilrken, hiybir kavgasmm olmadlgl ba�ka
bir insanm gut hastaiJgma yakalanml� ayak parmaklanna, sert bir
ta�a ve do�emeye basar gibi, isteyerek basar ml? Buradaki dumm
da elbette bir fark vardlr. Eyleme yol ayan yqitli diirtiileri tartarken
ba�kalannm mutlulugunu ve mutsuzlugunu kesinlikle dikkate aiJnz
ve hiybir ki�isel ylkar, hemcinslerimizin incinmesiyle kendi yiikse
li�imizi veya kazammlmlzl aramaya bizi yonlendinnedigi zaman
oncekine meylederiz. Eger insaniyetin i lkeferi eylemlerimizi biryok
olayda etkilemeye muktedirse, bunlann biltiln zamanl ard a duygula
nmlz ilzerinde bir otoritesi de olmahdlr ve topluma faydaiJ olana
kar�1 genel bir o"nama yetisini, tehlikeli veya zarariJ olana kar�1 da
bir yergi yetisini bize vennelidir. Bu duygulann dereceleri tartI�ma
konusu olabilir fakat onlann variJklannm geryekliginin her kuram
veya sistemdc kabul cdilmesinin gerektigi am msanmaiJdIr.
Kesinkes kotii niyetli ve kinci bir yaratIk, eger boyle bir doga
olsaydl, erdem ve erdemsizlik imgelerine aldmnayandan daha kotil
olmahdlr. Onun biltiln duygulannm tersyilz edilmesi ve insan tilrii
iyinde hilkilm siiren duygulara dogmdan kar�lt olmasl gerekir. insa
noglunun iyil igine katklda bulunan her �eyin, onun isteklerinin ve
arzulannm degi�mez egilimi ile yakl�tJgmdan dolaYI rahatslzhk ve
tenkit ilretmesi ve aksine toplumda dilzensizlik ve mutsuzluk kay
nagl olan her �eyin, aym sebepten dolaYI, haz ve gonill rahathgl ile
kar�danmasl gerekir. Kokle�mi� garezinden ziyade muhtemelen
yapmaclk huysuzlugundan dolaYI, insan di.i�mam o larak adlandm
Ian Timon, Alcibiades' i bilyilk memnuniyetlc bagnna baSITII�tlr.
Hadi oglum! insanlann giivenini kazan: $imdiden goruyorum, bir
gun onlann biiyiikfelaketlerinin nedeni olacaksm6, diye hayklnnl�
tI t Mani�eistlerin iki i lkesini kabul edebilseydik, yamlmaz sonuy �u
olurdu: Onlann insan eylemleri hakkmdaki duygulan, diger her �ey
gibi, tamamen bun a kar�lt olmahdlr; adaletin ve insancIilIgm her
olaYI, zorunlu kilan egiliminden dolaYI, bir iliihi varhgl memnun et
meli ve digerini memnun etmemelidir. Biitiin insanoglu buraya ka
dar iyilik i lkesini andmr. <;:lkann veya intikamm veya hasedin yat
kmhglmlzl ayartmadlgl yerde, dogal insan severIigimizden dolaYI,
toplumun mutluluguna ve sonue;: olarak erdeme, erdemsizligin iis
tiinde oncelik hakkt vermeye her zaman meylederiz. Kesin, kl�klr
tIlmaml�, e;:lkarslz garezin belki de hie;:bir zaman insan yiireginde ye
ri olmaz veya olursa da, orada ahliikm biitiin duygulanm ve insan
cllhk hislerini ayartmasl �arttIr. Eger Nero'nun zalimligi tamamen
goniilIii olsaydl ve gere;:ekte degi�mez korkunun ve klrgmhgm bun
da etkisi olmasaydl, ae;:lktIr ki, Tigellinus, istikrarh ve degi �mez be
genisini tercihen Seneca veya Burrhus'un tasarrufuna verrneliydi.
Ya�adlglmlz zaman ie;:inde kendi iilkemizi koruyan bir devlet
adamma vcya vatansevere gosterilen saygl, uzak zamanlarda veya
lrak uluslarda yararh etkisi olmu� ancak bizimlc daha az i 1i�kili olan,
kendisinin yiicc goniilIii insancl lhgmdan kaynaklanan "iyi"nin daha
karanhk goriindiigii ve bizi daha az canh bir duygllda�hk ile etkiledi
gi birine gosterilen saygldan daha tutkuludur. Duygulanmlz e�it bir
seviyeye ula�masa da, her iki durumda da degerin e�it derecedc bii
yiik oldugunu kabul edebiliriz. Mllhakeme burada bizim ie;:se! heye
canlanmlZln ve algIlanmlZln e�itsizliklerini diizeltirken, dl� duyulan
mlza sunulan bire;:ok imgc e;:e�itlemeleri ie;:inde benzer tutumla bizi ha
tadan korur. Aym nesne iki kat uzakhkta gere;:ekte goze yan biiyiikliik
te goriiniir; yine de her iki durumda da aym biiyiikliikte oldugunu im
geleriz e;:iinkii biliriz ki, ona yakla�tIke;:a, goriintiisii geni�leyecektir ve
fark nesnenin kendisinde degil, onun ae;:lSlndan bizim pozisyonumuz
dadlr. Aslmda, goriinii�lerin boyle bir diizeltmesi olmadan, insanlann
degi�ken durumlan nesneler iizerinde siirekli bir degi�im iiretirken ve
onlan boylesine farkh ve e;:eli�ik l�lklara ve pozisyonlara fJrIatJrken,
insanlar ne ie;:sel ne de dl�sal duygu ie;:inde herhangi bir konu hakkm
da hie;:bir zaman muntazaman dii�iinemez veya konu�amazd1.7
7 Benzer bir sebeple, eylemlerin ve karakterlerin kazara alan gen;ek sanuc;lan de-
AHLAK 69
� Doga tarafmdan bilge bir �ekilde mukadder klhnml�tlr ki, ki�isel baglantllar yay
gm olarak evrensel gorii�lere ve kavrayl�lara hiikim olmahdlr. Aksi halde, uygun
slnIrh bir hedefeksikligi sebebiyle, duygulannnlarumz ve eylemlerimiz dagltlla
cak ve kaybolacaktlr. Bu sebeple, kendimize veya yakm arkada�lanmlza yapIlan
kii<;iik bir yarar, uzak bir iilkedekilere yapllan biiyiik bir yarardan daha canh sev
gi ve saygl duygulan uyandmnaktadlr. Ne var ki, burada da, biitiin duyularda 01-
dugu gibi. refleksiyon yoluyla bu e�itsizlikleri diizeltmeyi ve genel faydahhkta
esas olarak temellenen, erdem ve erdemsizligin genel bir standardml akilda tut
maYI biliriz.
• Onsel, hi<; bir gozlem ve deneye dayanmayan. Ed. N .
AHLAK 71
I. Bolum
I Mutlulllglln gorli�linlin (haset veya intikamm yerinin olmadlgl bir durumda) haz
vermedigi, mutsllzlugun rahatslzhk vermedigi insan dogasl olmadlgllll kabul et
me cesaretini gosteren olabilir. Bu, bizim yaradlh�lmlz ve yaplmlzdan aynlamaz
gorlinmektedir. Ne var ki, ba�kalanmn iyiliginin gayretli bic;:imde arayl�ma yo
nelen ve onlann refalll ic;:in gerc;:ek bir tutkusu olan sadcce daha yuce gonul!u zi
hinlerdir. Y(ice gon(il!u olmayan ve daha dar ruhlan olan insanlarla, bu duygu
da�hk, sadece memnuniyet veya guven duygulanm uyandlrmaya hizmet eden ve
onlan nesnenin ya onurlu ya da onursuz olarak adlandmlmasml saglayan imge
lemin hafif bir hissinin otesine gec;:mez. Ornegin, slkmllh bir cimri ba�kalannda
bile olsa r;:aft,kallhgl ve verimliligi a�m derecede over ve kendi kamsmda bunla
n butun diger erdemlerin en ustune yerle�tirir. Onlardan sonuc;:lanan iyiyi bilir ve
AHLAK 75
rnutlulugun a tiirlerini ana sunabileceginiz diger tiirlerden daha canh bir duygu
da�hkla hisseder. Vine de, belki de boyle yiiksek �ekilde ovdiigii <;ah�kan insana
servet yaprnasl i<;in bir �ilin bile blrakrnayacaktlr.
76 KENDiMiZE FAYDALI OLAN N iTELiKLERE DAiR
yl tam olarak bilebilen kendisi ic;in c;ok iyi bildik bir yolda daha bii
yiik metanet ve giivenlikle ilerlemi� olan Mare�al Turenne ' e Aziz
Evremond'un yiikledigi gibidir. Machivell i der ki, "Fabius ongorii
liiydii, Scipio giri�imciydi ." Her ikisi de ba�aniI oldu; c;iinkii her bi
rinin yonetimi slrasmda, Roma'mn devlet i�lerinin durumu her biri
nin dehasma hususi olarak uygundu; fakat ko�ullar ters yiiz edilsey
di her ikisi de ba�anslz olacaktl. Ko�ullan mizacma uygun olan Sci
pio mutludur; fakat her ko�ulu kendi mizacma uydurabildigi ic;in de
daha kusursuzdur.
GiiC; ve zenginlik kazammmda veya diinyada servel diye ad lan
dlrdlglmlz �eyi iiretmekte, <;aiI�kaniIgm liituflanm te�hir etmeye ve
avantajlanm yiiceltmeye ne gerek vardlr? Masala gore, kaplumba
ga azmi sayesinde, daha iistiin bir hlza sahip tav�anla olan yan�ml
kazandl . Bir insanm zamam, idareli kullamldlgmda, ekildigi zaman
otlarla ve c;aiIlaria kaplanml� c;ok verimli topragl olan geni� arazile
re gore ya�am ic;in c;ok daha fazla yarariI �ey iireten birkac; doniim
tarlaya benzer.
Ne var ki, akIicl Tutumlulugun eksik oldugu yerde hayattaki ba
�armm, hatta orta halli gec;im saglamamn goriiniimii bile ba�anslz
olmaiIdlr. Birikim c;ogalmak yerine giinliik olarak azaiIr ve kiiC;iik bir
gelirle ho�nut bic;imde ya�ayabilecekken biiyiik bir gel ire gore har
camalanm klsltlayamaml� oldugu ic;in sahibini c;ok daha mutsuz kJ
lar. Platon'a2 [Eflatun] gore, tek ba�ma doyum yollan olu�turan be
denini kaybeden insanlann saf olmayan itkilerle alevlenmi� ruhlan,
yeryiiziinde uc;ar ve bedenlerinin saklandlgl yerlere slk slk ugrarlar;
kaYlp duyu organlanm tekrar kazanmak ic;in smlrSlZ bir arzuya sa
hiptirler. Boylece, servetlerini c;Iigm bir sefihlik ic;inde tiiketen, her
bereketli sofrada ve haz veren her eglencede kendilerine yer bulan,
kotiilerin bile nefret ettigi, ahmaklann bile h�r gordiigu, degersiz
miisrifleri gorebiliriz.
Tutumlulugun bir a�lfliIgl, hem bir insam zenginliklerinin bii-
4 "Fruit in Illo Ingenium, ratio, memoria, literae, cura, cogitatio, diligentia" Phil
lip 2 rOnda, yaratIcllIk, ongorii, haflza, bilgi, <rah�kanhk, fikir, azim vardl" (Ci
cero, Pllilippicce Soylevleri, 11, XLV.)]
!l2 KENDi MizE FAYDALI OLAN NiTELiKLERE DAiR
["onlann 'erdem' vc ' manevi �eylcr' ve diger IVlr zlvlriar hakkll1da sayledikle
riyle alene kadnr karmmzl doyurun" (Lukianos, Timoll Yaltut Yalklz. 9)J, ["Gaz
lerinin boyanmasl kolay olan yeni yetmeleri toplayarak, (filozof1ar) 0 yok me�
hur ' erdemleri' hakkll1da atlp tutarlar" (Lukianos, /ca/'omellippus»), [�u me�hur
Erdem, Doga, Kader ve �ans nerede? Bunlar aSllslz, bo� adlandlrmalardlr." (Lu
kianos, Deol'lIm COl/ciliulII, 1 3)]
AHLAK 83
II. B6hlm
8 Biitiin insanlar aCI ve hastahga e�it derecede tabidir ve saghk ve rahathgl tekrar
kazanabilir. Bu ko�ulIar, bir insanla ba�ka bir insan arasInda hi�bir aynm yapma
dlgl i�in, gururun veya kendini kii9iik gorme hissinin, saygll1In veya kii�iimse
men in hi�bir kaynagl degildir. Kendi tiiriimiizii, daha iistiin olanlarla klyaslama,
hastahklara ve be dense I zaYlfllklara hepimizin bu kadar tabi olmasl gerektigi 90k
kii9iik dii�iiriicG bir dG�Gncedir ve dolaYlSlyla, rahipler kendini begenmi�ligi ve
kibri baslIrmak i9in bu konuyu i�lerler. Eger dG�Gncelerimizin ortak egilimi sG
rekli kendimizi ba�kalanyla kar�t1a�llrmaya donG�meseydi, daha fazla ba�an el
de edebilirlerdi. Ya�hhgIn bedensel zaYlfllklan kG9Gk dG�GrGcGdGr 9GnkG gen9-
likle klyaslama yer alabilir. Krahn hastahgl gayret Ie saklamr 9GnkG ba�kalanm
etkiler ve slkhkla gelecek nesillere aktanhr. Bu olay, epilepsi, G1serler, 9lbanlar,
habisler gibi tiksindirici veya korkutucu imgeleri nakleden hastahklarla neredey
se aymdlr.
86 KENDiMizE FAYDALI OLAN NiTELiKLERE DAiR
gimizi tasavvur etmek gii<;:tur; ger<;:i onlarda boyle gozde bir egilim
ke�fetmeden once bile zenginlere dogalhkla saygl gosteririz.
Bizden hizmet alma glicune sahip olduklanm dli�unemeyecek
kadar onlann etkinlik alanmm dl�mda bulundugumuz zaman da ay
m duygulardan etkileniriz. Bir sava� tutsagma biitlin medeni millet
lerde, kendi dummuna uygun dli�en bir saygl ile davramhr ve zen
ginliklerin herhangi bir ki�inin mevkisini dlizeltmcye kadar gittigi
a<;:lkhr. Soy ve nitelik1er bir pay almak i<;:in oteye <;:Ikarsa da bu bize
�imdiki amaclmlz i<;:in yine bir kamtlama sunacaktJr. C;:unku soylu
dedigimiz ki�i, zengin ve gu<;:lU uzun bir atalar silsilesinden gelen ve
sayglmlzl saygl duydugumuz ki�ilerle olan ili�kisinden kazanan bir
insan degil midir? Yani, atalan olmu� de olsalar bir ol<;:lidc, zengin
liklerinden dolaYI ve boylece herhangi bir bcklenti olmakslzm saygl
goriirler.
Zenginliklere duyulan bu <;:lkafSlz saygmm omeklcrini bulmak
i<;:in, sava� tutsaklanna vcya oliilere kadar uzanmadan, sadece glin
delik ya�amda ve sohbette ortaya <;:Ikan fcnomenlcri daha dikkatli
gozleyebiliriz. Yeterli bir servete sahip olan ve hi<;:bir mcslegi olma
yan bir insanm bir gmp yabanclyla tam�tlflldlgml varsayahm. Bu
kadar ani olarak onlara herhangi bir parasal yardlm tcklif edebi lme
sinin imkanslz olmasma ve bclki de onlardan hcrhangi bir parasal
yardlm kabul edemeyecek durumda olmasma ragmen, yabancdann
farkh servetleri ve dummlan konusunda bilgilendirildiginde, dogal
olarak onlara farkll derecelerde sayglyla davramr. Bir yolcu, bera
berindeki atl! araba silsilesinin ve refakat<;:ilerinin buyuk veya orta
lama bir serveti oldugunu belli etmesi ile oranhh olarak arkada�l !ga
her zaman kabul edilir ve medenilikle kar�liamr. Klsaca, insanlann
farkll mevkileri buyuk oranda zenginlikleri tarafmdan duzenlenir ve
bu durum, astlar a<;:lsmdan oldugu gibi iistler a<;:lsmdan ve tamdlk
lar a<;:lsmdan oldugu gibi yabancliar a<;:lsmdan da boyledir.
Oyleyse, sonu<;:landlrmak i<;:in geriye kalan �udur ki, zenginlik
ler sadece �imdi veya imgelenen gelecekteki bir slire i<;:inde, itkile-
AHLAK 87
Eglence Sel'lIleZ,
Senin gibi Antonills; miizigi i�itmez;
ya�ammdan kurtulmak i9in bir hakkmm oldugu ve bunun bir iidev oldugu eski
maksimlere musamaha giistermemiz gerekir.
AHLAK 93
14 Ban�<;II, rnutlu ve sade bir ukm ya�adlgl eski Yunan iilkesi Pelopones. Ed. N.
I� V. Klslrn, 2. Boliirn.
AHLAK 97
16 Uygun bir nedeni veya nesnesi olmadan gosterildiginde budalahhgm kesin bir
ozelligi olan ve bu anlamda tiksindirici olan uc;:an ne�e olmasaydl, ne�elilik a�l
nhgmdan dolaYl c;:ok zor suc;:lamaya konu olurdu.
98 KENDiMizE DOGRUDAN DOGRUYA HO:;; OELEN N iTELiKLERi DAiR
I Onu dii�iinen veya iizerinde kafa yoran herkes tarafmdan onaylanan veya herke
se ho� gelen zihnin niteligi ashnda erdemin tamml ya da dogasldlr. Bazl nitelik
ler haz iiretir; yiinkii topluma faydahdlr veya ki�inin kendisine faydah ya da onun
iyin ho�tur. Ba�kalan onu daha dolayslz iiretir ki bu durum burada degerlendiri
len erdemlerin durumudur.
A H LAK 101
olan egi lime saygl duym<JInIza ncden olur. Bu sebep lc ki�iscl giizel
lik, insanlann �i�manlamaya yatkm oIdugl.l iilkelcrdc, bunun en ola
gan kusur olarak goriildiigli iilkelerdcn daha yiiksek bir mertebeye
yerlqtiri lir. i nsanlar, yirkinligin bir tiirii ile yok slkl Ikla kar�Ila�tIk
Ian iyin ondan hiybir zaman l.lzak kalamayacaklanm dli�iinlirler ve
her zaman kar�lt yonde bir meyilleri olmasml di lcrlcr. Benzer bir tu
tumla, kendini ovme kaplsl aylk olsaydl ve MOl1taigne' in diisturu
gozlenseydi, bizim de yogunlukla oyle dii�iindiigiimiiz kesin oldu
gundan, "dIlYlllllsuyorum. bilgill1 val; cesa, .etim. giizelligim veya
zekdm va,. "; ifadclcrini iytenliklc kullanabilmcliydik. S lklIkla dii
�lindiigiimiiz gibi durum boylC olsaydl, boyle bir klistah lIk akl�mm
toplumu biitlinliylc ho�g(iriisiiz kiiarak bizc slirpriz yapmasma kar
�m herkes duyarii olurdu. Bll nedenlc alI�kanlIk, mli�tcrck toplum
larda insanlann kcndilcrini ()viingenligc tcslim etmemesini veya
hatta kcndileri hakkmda yok fazla konu�mamalanm bir ktlraI olarak
belirlcmi�tir. Bir ki�inin kend isini yargiiamas111<\ mlisaade ed ilmesi
sadece samimi arkada�lar veya biitiinliyle mcrtye davranan insanlar
arasmda olm. Orangc Prcnsi M auri cc' e yagm birinci generali olarak
kime itibar edildigi sorudugunda, "Spinola lIlo,.kizi ikincidi,. ; di "
SONU<;
I. Boliim
Sir insan ba�ka birini dii�ma/1l, rakibi, IHllhalifl, haS l f1l l olarak
adlandlrdlgtnda, oz-sevginin diliyle konu�hlgu, kcndine has ve
onun tikcl ko�ullanndan ve dummundan ortaya ylkan duygulan i fa
erdemsiz veya nefret
de ettigi anla�IlIr. Halbuki bu ki�i bir insana,
uyandmci veya ahldkslz slfatlanm verdiginde 0 zaman ba�ka bir dil
konu�maktadlr ve biitiin izleyicinin onunla mutablk olacagtnl bek
ledigi duygulan ifade edcr. Oy\eyse burada kendi ozel vc tikcl du
rumundan uzakla�mah ve onu ba�kalanyla ortak yapan bir bakl�
aylSI scymelidir, insan yaradIlI�mm evrensel bir ilkcsini harekete
geyirmeli ve biitlin insanoglunun bir uzla�lml ve senfonisi olan bir
notaYI sesIendirmelidir. Oyleyse bir ki�inin, topluma zarar venne
egilimi ta�lyan niteliklere sahip oldugunu ifade etmek isterse, bu or
tak bakI� aylSlm scymi� olmasl ve bir dereceye kadar herkcsin mu
tablk oldugu insancIlhk ilkesine dokunmasl gerekir. insan kalbi
halihaZIrda bazl ogeleri birle�tirdiginden, hiybir zaman kamu i yili
gine tamamen aldlrmaz olamayacaktlr; aynca karaktcrlerin ve tu
tumlann cgiliminden biitiiniiyle etkilenmeden yapamayacaktlr. in
sancIlhgm bu duygulamml genel olarak kibir veya Ims kadar yok
saygl gormeycbilir, yine dc, biitiin insanlarda ortak oldugundan, tck
ba�ma ahlaktn vcya yerginin veya ovgiiniin herhangi bir genel sis
teminin temeli olabilir. Bir insantn hlrsl ba�ka birinin Imsl dcgildir;
aynca aym olay veya ncsne her ikisini de tatmin edemcz ama bir in
sanm insancIlhgl herkesin insancIlhgldlr ve aym nesne biitlin insan
varhklanndaki bu tutkuya dokunur.
seme ifade ederse bana eziyet eder ve beni ho�nutsuz kllar ama i s
mim insanoglunun kiiyiik bir klsml tarafmdan bilindikye, bu tutku
nun alamna giren veya onun hesabma sevgimi ya da nefretimi uyan
dlran birkay ki�i vardlr. Eger herhangi bir iilkede veya diinyanm
herhangi bir yagmda gaddarea haddini bilmez veya barbarca bir
davram�l temsil ederseniz, boyle bir davram�m zararii egilimine he
men gozlerimi dikerim ve ona yonelik tiksinme ve ho�nutsuzluk
duygusunu hissederim. Bu l�lk aitmda, hiybir karakter bana tam a
men ilgisiz olaeak kadar uzak olamaz. Topluma veya ki�inin kendi
sine yararii olan yine tereih edilmelidir. Her insanm her niteligi ve
ya eylemi bu anlamda genel kmama veya onamaYI yansltan bir Sl
m f veya adlandmna altmda slralanmalIdlr.
5 Hem akll hem de deneyim yoluyla kesin goriinmektedir ki, kaba, ogretilmemi� il
kellik, ba�hca olarak bu insanm sevgi ve nefretini, ki�isel fayda ve zarar fikirleri
yoluyla diizenler. Davram�m genel bir kurahnm veya sisteminin giie;:siiz algiian
vardlr. Sava�ta onun kar�lsmda duran adamdan sadece neredeyse kae;:lmlmaz olan
�imdi ie;:in degil ama sonsuza dek ie;:tenlikle nefret eder, ne de en lie;: ceza ve inti
kam olmadan tatmin olur. Bu insamn kendi iilkesine ve topluluguna hizmet etti
gini dii�iinecek kadar topluma ve daha geni�letilmi� refleksiyonlara ah�kmlzdlr.
Aym durumdaki herhangi bir insan, aymsml yapacaktIr, benzer ko�ul1ardaki biz
ler benzer bir daVranI�l gozleriz, genelde insan toplulugu en iyi boyle maksimler
Ie desteklenir ve bu varsaYlmlar ve gorii�lerIe bir ole;:iide kaba ve dar olan pozis
yonlanmlzl diizeltiriz. Arkada�hglmlzm ve dii�manhglmlzm e;:ogu halii yarannm
ve zaranmn ki�isel degerlendirmesi yoluyla diizenleniyor olsa da, oz-sevgi ve ki
�isel e;:lkardan ortaya e;:lkan 0 tutkulan dl�anya gostermek ie;:in muhalifimize hain
lik veya adaletsizIik yiikleyerek, onun davranI�lanm genel olarak tersleyecek ka
dar, en azmdan saygl duymaya ah�km oldugumuz genel kurallara bu sadakati gos
teririz. Yiirek hiddetIe doldugu zaman, hie;:bir zaman bu doganm gosterilmesini is
temez yine de bazen bir agacm dii�mesiyle neredeyse ezilecek olan Horace'm,
agacm ilk yeti�tiricisini kendi babasml oldiirmekle sue;:lamasl kadar sae;:ma olur.
1 14 SONUC;
II. B61iim
bulmak biraz zor olacaktlr. Eger bu ki�inin yiiregi boyle zararh diis
tura kar�l isyan etmezse, eger al<;akhgm veya a�aglhkhgm dii�iincele
rine kar�l hi<;bir goniilsiizliik hissetmezse, aslmda erdeme yonelik
onemli bir giidiiyii kaybetmi�tir ve bu uygulamanm onun kurgusuna
cevap verebilir olacagml bekleyebiliriz. Biitiin yarahcl miza<;larda,
ihanete ve dalaverecilige yonelik nefret, kar veya parasal avantaj go
rii�leri tarafmdan dengelenebilecek kadar gU<;liidiir. Zihnin i<; huzuru,
dogrulugun bilin<;liligi, kendi davram�lmlzm doyurucu bir inceleme
si, bunlar, mutluluk i<;in <;ok gerekli ko�ullardlr ve onlann onemini
hisseden her diiriist insan tarafmdan kucaklamrlar ve beslenirler.
I I . K1Sltn.
2 BakmlZ Ek 3.
AHLAK 123
I I . Bir insan kendi daVranI�1 ile i lgili herhangi bir zamanda mli
talaa ettiginde (tikel bir acil durumda bir karde�ine veya bir iyilik
yisine daha iyi yardlln edip edemeyecegi gibi), daha listlin bir gore
ve ve yliklimlUlUge karar vennek iyin, bu ayn ili�kileri, ki�ilerin bli
tlin ko�ullan ve durumlan ile beraber irdelemel idir. Bir uygendeki
yizgilerin orantlsma karar vennek iyin, 0 fi glirlin dogasml ve ye�it
Ii paryalannm birbirlerine dayandlgl ili�kiyi incelemek gereklidir.
iki durumda da ortaya ylkan bu benzerlige bakmakslzm, temelinde
ikisi arasmda Uy bir fark vardlr. Uygenlerle veya dairelerle i lgilenen
kurgusal akIi ylirliten birisi, bu figiirlerin paryalannm biryok b i linen
ve veri len i li�kisini du�linur; sonrasmda bir oncekine dayanan bili n
meyen bir ili�ki Ylkanr. Ahlaki mlitalaalarda ise, biitun nesnelerle ve
onlann birbirleriyle olan butun ili�kileriyle onceden tanI�lk olmah
ylZ vc butuniin bir kar�Iia�tlflnasmdan, seyimimizi veya onamaml
Zl duzcnlemeliyiz. Yeni bir olgu saptanmaml�tIr; yeni bir ili�ki ke�
fedilmemi�tir. Vakanm biitiin ko�ullan, biz bir onama veya kmama
ciimlesi kurmadan once, onumuzde uzanmahdlr. Eger ozdeksel bir
ko�ul hala b i linmiyorsa veya �uphe gotlirmekteyse, oncelikle onun
la ilgili ikna olmamlz i yin inceleme yapmah veya dii�unsel yctileri
mizi kullanmahYlz ve butlin ahlaki' karan veya duyguyu bir sureli
gine asklya almahYlz. B ir insanm saldlrgan olup olmadlgl konusun
da bilgisiz oldugumuzda, onu o ldiiren ki�inin masum veya sUylu
AHLAK 127
olup ohnadlgma nasIi karar verebiliriz? Her dunllndan soma, her ili�
ki bilinir, anlama giiciiniin i�lcyccck ba�ka bir yeri kalmaz ne de ken
dini yerlqtirebilecegi bir nesne de olmaz. Daha soma ardmdan gelen
onama veya slJ(;:lama yargmm degil ama kalbin bir i�i olabilir ve kur
gusal bir onenne veya dogrulama dcgil ama ctkin bir his veya duygu
dur. Anlama giiclini.in sorgulamalannda, bil inen dunllnlardan ve ili�
ki lerden, yeni ve bilinmeyenleri eylkannz. Ahliikl kararlarda, blitlin
ko�ullar ve ili�kiler onceden bil inmelidir ve zihin, bliti.inlin derin ola
rak dii�iiniilmesiyle, sevginin vcya nefretin, saygmm veya sayglslzlI
gm, onamanm veya kmamanm baZl yeni izlcnimlerini hisseder.
digi cevabml verecektir. Eger neden diye Israr ederseniz, para haz
alma aracldlr diyecektir. Bunun otesinde bir neden aramak giiliiny
olur. Sonsuzluk iyinde bir ilerleme olabilmesi olanakslzdlr ve 0 tek
�ey her zaman ba�ka bir �eyin istenmesinin bir sebebi olabilir. Bir
�ey kendi hesabma ve insan duygusu ve duygulamml ile dolayslz
uyumu veya uzla�lsl nedeniyle istenilir olmahdlr.
OZ-SEVGiYE DAiR
rak, iyi veya kotiiniin hic;bir derecesini kabul etmcyen ama her or
nekte, farkh maskeler ve goriinii�ler altmdaki aym yaratlklardlr.
I iyilikseverlik dogal olarak ikiye aynhr; gellel ve likel. ilki, ki�i ile arkada�hgl
mlZIn veya baglantImlzIn veya ona sayglmlZIn olmadlgl fakat sadece ona genel
bir sempati duydugumuz veya aCISIna yonelik bir merhamet duydugumuz ve
hazlanm kutladlglmlz yerdedir. iyilikseverligin diger tiirleri erdemin bir fikrin
de, bizim iyin yapdan hizmetlerde veya baZI tikel baglantIlarda bulunmaktadlr.
Bu duygulann hepsi insan dogasInda geryek kabul edilmelidir fakat oz-sevginin
1 34 bZ-SEvaivE DAiR
ba�ka bir ttiriintin nesnesi olabilen bir haz ortaya <;:lkanr. Aym �ekil
de, <;:lkara yonelik herhangi bir ilgi olmadan, tin veya gti<;: ya da in
tikam gibi tikel nesnelerin arayl�ma bizi dolayslz olarak sevk eden
zihinsel tutumlar da vardlr ve bu nesnelere haz veren bir zevk e�lik
ettiginde, bizim dti�ktin duygulammlanmlzm sonucu ardmdan gelir.
Doga, zihnin i<;:sel iskeleti ve yaplsl yoluyla, tine kokensel bir meyil
vennelidir, 0 zaman bu kazammdan bir haz tiretebi liriz veya oz-sev
ginin gUdtilerindcn ve mutluluk istcginden onu izleyebiliriz. Eger
hi<;: kibrim yoksa, oviilmekten bir tat almam, eger hlrsh degilsem,
gU<;: bana haz vermez, eger klzgm degilsem, bir muhalifimin ceza
landmlmasl beni hi<;: ilgilendinnez. Btitiin bu dummlarda, dolayslz
olarak nesneye i�aret eden ve onu bizim iyiligimiz veya mutlulugu
muz olarak olu�turan bir tutku vardlr. Bununla beraber, bu tutku ko
kensel duygulammlanmlz tarafmdan boylesini olu�turduktan sonra
ortaya <;:lkan ve bu tutkllyu mutlulugllmuzun bir par<;:aSl olarak izle
yen ba�ka ikincil tutklllar vardlr. Oz sevgiden once gelcn ba�ka bir
<;:e�it itki olsaydl, 0 dogal duygu kendisini nadiren gosterebilirdi;
<;:tinkti bu dllmmda kii<;:iik ve silik acdar veya hazlan hissederdik ve
ka<;:mmak veya takip etmck i<;:in <;:ok az mutsuzlugumuz veya mut
lulugumuz olurdu.
Bu sebeple, iki adam ortak C;:lkar ic;:in, herhangi bir soz verme
veya anla�ma olmadan, ortak sozle�me yoluyla bir kaYIgm kiirekle
rini c;:eker. B u sebeple altm ve giimii� degi� toku� o lc;:iitii olmaktadlr.
Bu sebeple, soz ve kelimeler ve dil, insan sozle�mesi ve anla�masl
ile diizenlenmektedir. Eger her biri kendi rollerini oynarsa, her �e
yin iki veya daha fazla insan ic;:in avantaj h o lmasl; eger sadece biri
oynarsa biitiin avantaj m kaybedilir olmasl ba�ka hic;:bir i l keden or
taya C;:lkamaz. Aksi halde onlardan hic;:birini bu davranJ� diizenine
sokacak ba�ka hic;:bii giidii olmayacakttr. 1
I Miilkiyet ve dolaYlslyla ada let ile ilgili bu kuram Grotius tarafmdan uyarlanan ve
ima edilen ile aymdlr. ["Buradan, Hesap Kitap Adamlanmn, eski Topluluklar
dan, once hareket eden soma hareketsiz $eylere dogru aynldlgml ogreniriz. Ya
ni, insanlar artlk Yeryiiziiniin insanlann Kamml Doyurmasl i�in iirettiklerinden
ho�nut kalmayarak, artlk M agaralarda ya�amak, �Iplak dola�mak ya da sadece
Aga� Yapraklanyla veya vah�i Hayvanlann Derileriyle giyinmek istemeyerek,
daha rahat ve daha ho� bir $ekilde ya�amayl istemeleri sayesinde, baztlannm Bir
�ey i�in digerlerinin ba�ka bir �ey i�in istihdam edildigi, i� ve <;:ah�kanhgm ge
rekli oldugu bir sona gelmi�lerdir. Artlk $eyleri ortak kullanmamn hi�bir olanak
hhgl kalmaml�t1r. ilkin her �eyin kaderinin �izilmi� oldugu Uzak Yerlenn Akhn
ve soma E�itlik ve Sevgi Kusurundan dolaYl, adil bir e�itlik ne i �lerinde ne de
yiyeceklerini tiiketimlerinde gozlenmi�tir.
Boylece Miilkiyetin sadece Zihnin i�sel bir Eyleminden dogmayan Kokenini go
riiriiz. Bir ki�i, ba�kalannm kendileri i�in neyi uygun buldugunu bilemeyecegin-
AHLAK 143
den, ondan sakmabilir ve bir90klannm Akh aym Anda aym !;)eyde kalabilir. Ya
bir Aynm yapilarak ya da Gasp Edilmesi yoluyla bir Sozle�me veya Anla�ma ile
sonu9lamr. Ortak ya�amak artlk onaylanmadlgmdan, insanlann her birinin ken
di i9in uygun gordugu �eyi bolunemeyecek bir �ey olan ilk iyelik Hakkl ile ele
ge9irmesi gerekti. ( Hugo Grotius, Oil the Rights of War alld Peace, I I, 4.)]
2 Dogal olan ah�lldlk olmayan, mucizevi olan veya yapay olana kar�1 olabilir. bn
ceki iki duyuda, adalet ve miilkiyet �iiphesiz olarak dogaldlr. Akll, ongorii, tasa
n ve insanoglu arasmdaki sosyaI birlik ve beraberlik 0 slfatm belki de en son an
lamda onlara slklca uygulanamaz. Eger insanlar toplumsuz ya�aml� olsaydl,
mUlkiyet hi9bir zaman bilinmezdi ve ne adaIet ne de adaletsizli k hi9 var olurdu.
insanlar arasmdaki toplum aklI ve ongorii olma dan olanakslzdlr. Birle�en ikin
cil hayvanlar, akllm yerini dolduran i9giidii ile yonlendirilir. Butun bu tartl�ma
lar sadece sozseldir.
1 44 ADALET A<;:ISINDAN BAZI EK DEGERLENDiRMELER
smda yer alan iyelik ili�kisi dogal olarak miilkiyet ili�kisinde 9izilecektir. Benzer
bir nedenden dolaYI, sahip olma veya ilk iyelik miilkiyetin temeli olmaktadlr.
Bir ki�i, daha onceden kimseye ait olmayan bir nesne iizerine ah�kanhgml bah
�ettiginde, bir agacm kesilmesi ve odunun �ekillendirilmesinde, tarlanm ekilme
sinde oldugu gibi, iirettigi ba�kala�ma 0 ve nesne arasmda bir ili�kiye sebep 01-
maktadlr ve bizi dogal olarak miilkiyetin yeni ili�kisiyle 0 nesneyi ona ekleme
ye te�vik etmektedir. Bu sebep burada, 9ah�kanhga verilen te�vikte kapsanan
toplum faydasl ile uyu�maktadlr.
Belki de, iye olana yone!ik ki�isel insancIlhk diger giidiilerle uyu�ur ve teri vc
9ah�kanhgl ile kazandlgml ona blrakmaya bizi te�vik eder. Ki�isel insancIlhk
hi9bir anlamda adaletin kokeni olamaz 9iinkii sonraki erdem oncekiyle 90k slk
9atl�lr. Fakat ayn ve siirekli iyelik kurah toplumun elzem gereklilikleriyle bir kez
olu�turuldugunda, ki�isel insancllhk ve bir ki�inin digerine slkmtI vermesine du
yulan nefret, herhangi bir tike! omekte miilkiyetin tikel kurahna ivme verir.
Veraset veya miras hakkmm imgelemin 0 baglantIlanna dayandlgml ve nesney
Ie bir ili�ki kurulmasml saglayan onceki bir mal sahibiyle olan ili�kinin, akraba
smm oliimiinden sonra bir insana miilkiyetin aktanlmasmm sebebi oldugunu dii
�iinme egilimindeyim. <;:ah�kanhgm, yocuklara veya yakm ili�kilere iyeligin ak
tanlmaslyla daha fazla te�vik edildigi dogrudur fakat bu dii�iince sadece kiiltiir
Iii bir toplumda yer bulacaktIr yine de en biiyiik Barbarlar arasmda bile verasct
saygl goriir.
Miras yoluyla kazamlan miilkiyet imgelemin ili�kilerine ve bagiantiianna ba�vu
rulmadan aYlklanamaz.
Kom�u topraklanmn miilkiyet sahipliginin takip edilmesinin zor oldugu Rhine
veya Danube gibi yok geni� olanlar dl�mda, nehirlerin miilkiyeti uluslann biryo
gu tarafmdan ve dii�iincelerimizin dogal donii�ii tarafmdan slmrlanmn sahipleri
ne verilir. Vine de, 0 geni� nehirler bile 0 ulusun miilkii olarak dii�iiniiliir.
1 46 ADA LET A<;:ISINDAN BAZI EK DEGERLENDiRMELER
• Hume, bu incelemesinde "duygu" kelimesi ile kendine 6zgii bir ruhsal devinim
ve devinimliligi kastetmektedir. B u anlamda duygu, belirli bir �eye y6nelmi�
6zel bir duygu veya tiimiiyle duygu ve duygu durumu olabilir. Ornegin, 6zel ruh
sal duygular(iiziintii vb.), tinsel duygular (mlltluluk vb.), ahliiki-toplumsal duy
gular (6dev duygllsu, saygl vb.) <;:.N.
1 48 KELiMELER OZERiNE BAZI TARTI�MALAR
mek zordur. Aym �ekilde, ayya� veya pisbogaz bir ki�i, igreny v e al
yak ya da bencil ve cimri olarak ml yagmldlgmda daha yok incinir.
Bana sorarsamz, kendi mutlulugum ve kendi zevkim iyin, Demost
henes ve Philip 'de birle�en biitiin diger erdemlere sahip olmaktan
sa, dostane ve insancii bir kalbim olmasml tercih ederim. Bununla
beraber, iistiin kabiliyetler ve yIlmaz bir cesaret i le donatIlml� bir
diinyada ilerlemeyi tercih ederim. Boylece, gene! takdir ve hayran
hk orneklerini bekleyebilirim. Bir insamn ya�amda canlandlrdlgl fi
giir, arkada�lannm onu kabul etmesi, tamdlklannm ona kar�1 duy
dugu saygl; biitiin bu avantaj lar, onun karakterinin ba�ka bir kabili
yetine oldugu kadar, sagduyusuna ve yargl giiciine de dayanmakta
dlf. Bir insan istedigi kadar diinyadaki en iyi niyetlere sahip olsun
ve adaletsizlik ve �iddetin her tiiriinden uzakla�ml� olsun, en azm
dan kabiliyetlerinin ve anlayl�mm olyi.ilii bir kan�lml olmadan, hiy
bir zaman kendisine yok fazla itibar edilmesini saglayamayacaktJr.
�u halde, bu dumm bizim burada tartl�abilecegimiz bir mese!e
midir? Eger uyanlan alma yetisi ve cesaret, olyiiliiliik ve yah�kan
hk, bilgelik ve bilgili olmak aylkya ki�isel degerin onemli bir klsml
m olu�turmaktaysa, eger bu nite!iklere sahip olan bir insan, bunlar
dan tamamen mahmm olan ba�ka bir ki�iye gore, hem kendi iyinde
daha iyi tatmin olup hem de diger ki�ilerin iyi dilek, saygl ve hiz
metlerini daha fazla hak ederse; klsacasl, eger bu dllyglilat; yetenek
ler ve sosyal erdemlerden ortaya ylkan duygulara benziyorsa; bir
kelime iizerinde bu derecede kIll kirk yararcasma durmak veya bu
kelime!erin erdemlerin isimlendirilmesine yctkin olup olmadlgml
tartl�mak iyin bir neden var mldlr? Uyanlan alma yetisi ve cesaret,
olyiiliiliik ve yah�kanhk, bilgelik ve bilgili olmak gibi hiinerlerin
kar�1 tarafta yarattIgl onama duygusu, mevkice a�aglda a/masl ile
birlikte, adalet ve insancIlhk erdemlerinden dolaYI ortaya ylkan
onama duygusundan bir derecede farklldlr. Yine de bu durum, bu
ke!imelerin tamamlyla farkh slmflar ve isimler altmda tertip edil
mesi iyin yeterli bir sebep gibi goriilmemektedir. Sallust tarafmdan
yizilen Sezar ve Cato karakterlerinin her ikisi de ke!imenin en katI
1 52 KELiMELER OZERiNE BAZI TARTl�MALAR
1 Sevgi ve saygl neredeyse aynt tutkudur ve benzer nedenlerle ortaya Ylkar. Bu tip
duygulan iireten nitelikler, hazlan bildirir. Bu hazzm �iddetli ve ciddi oldugu,
nesnesinin biiyiik oldugu ve giiylii bir etki yapttgl veya hu�u ve tevazu iirettigi
biitiin vakalarda hazdan ortaya ylkan bu tutku, sevgiden fazla saygl olarak adlan
dmlmaktadlr. iyilikseverlik her ikisine de i�tirak eder fakat daha yiiksek bir de
receye kadar sevgi ile baglantthdlr. Saygl duygusu iyerisinde, tevazudan yok gu
rur ve hor gormenin bir kan�lml daha giiylii gibidir. Duygunun b iitiin bu ye�itli
kan�lmlan, kompozisyonlan ve goriiniimleri iizerinde dii�iiniilen konular hak
kmda uyanan meraktan ortaya ylkar fakat halihazlrdaki amaClmlZ dogrultusunda
geni�letilir. Bu inceleme boyunca, duygunun biitiin kiiyiik farklanna girmeden,
ovgii veya kmamantn oznelerinin niteliklerinin ne oldugunu her zaman genel
olarak dii�iindiik. N eyin aYlplandlgl, neyin sevilmedigi ve neden nefret edildigi
a�ikardlr ve biz burada nesneleri en basit goriiniimleri ve belirtilerine gore ele al
maya gayret ettik.
3 The Art o/Preservillg Healt. 4. Kitap [John Armstrong].
AHLAK 1 53
4 Polybius,Iib.iii.cap 2
5 Lib. ix. epist. 1 0. [Cicero, A tticus 'a MektuplarJ
6 Lib. i. cap [Cicero, De Ojjiciis (Odevler Ozerine)]
1 54 KELiMELER OZERiNE BAZI TARTI$MALAR
7 49. Mezmur
M Lip. xxi. cap 4. [Titus-Livius. Tarill]
AHLAK 1 55
II Platon, Mellolle, Seneca, Horatius "Erdem aktldan mt deger, yoksa tabiatm bir
liitfu mudur?", Aesehines Socraticus, Diya/og/ar.
AHL.A.K 1 57
David Hume