Hafta

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 6

II.

HAZIRLIKLI KONUŞMALAR
Bir dinleyici grubuna hitap ederken başarılı olabilmek için güzel konuşma kurallarına
uyulmalı ve aşağıda sıralanan aşamalar da göz önünde bulundurulmalıdır:
1. Hedef Kitlenin Tespit Edilmesi
2. Konunun Tespit Edilmesi
3. Konuşma Planının Çıkarılması ve Konunun Hazırlanması
4. Prova Yapılması
5. Sunuş Öncesi Yapılması Gerekenler
6. Sunuş
Ayrıca konuşma yapacak kişi şu hususlara dikkat etmelidir:
1. Söze “Biraz başınızı ağrıtacağım, kusura bakmayın. Aslında içinizde bu konuyu benden daha
iyi bilenler var ama görev bana verildi. Bildiğim kadarıyla anlatmaya çalışayım.” gibi, konuşmanın
etkisini azaltacak ifadelerle başlamamak gerekir. Hitaptan sonra konuşmayı düzenleyenlere ve
dinleyenlere teşekkür etmek saygının, nezaketin bir gereğidir.
2. Konuşmacı sakin ve rahat olmalı, gereksiz hareketlerden sakınmalıdır.
3. Sesi daha iyi kontrol edebilmek için nefes düzenli alınmalıdır. Ses düzeneğine nefeslenme
sesi karışmamalıdır.
4. Ses tonu dinleyenlerin ilgilerini canlı tutacak şekilde ayarlanmalı; konu, ses, söyleyiş, jest ve
mimikler uyum içinde olmalı; etkiyi arttırmak için birbirini tamamlamalı; vurgu ve tonlamanın yerinde
ve doğru yapılmasına özen gösterilmelidir. Konuşmanın konusu ne olursa olsun sürekli aynı tonda
konuşmak, konuyu aynı düzeyde genişletmek, dinleyicileri yoracağı için hazırlık aşamasında
planlandığı şekilde araya heyecan unsurları katmak, konuya uygun nükte, fıkra, hatıra veya küçük bir
hikâye anlatmak uygun olabilir.
5. Sunumda göz teması çok önemlidir. Konuşma sırasında dinleyenlerin gözlerinin içine
bakmamak genellikle çekingenliği ifade ettiğinden konuşmanın etkisini oldukça azaltır. Ayrıca,
dinleyiciler düşüncelerini, söylenenlere katılıp katılmadıklarını, sorularını, yorulduklarını... yüksek
sesle ifade etmeseler de bunu tavırlarına, bakışlarına yansıtırlar. Konuşmacı dinleyicileri gözleyerek
onların tepkilerini kontrol etmeli ve konuşmasını buna göre ayarlamalıdır.
6. Samimi, saygılı ve hoşgörülü olmalı, başkalarını kıracak ölçüsüzlüklere, kaba sözlere ve
argoya yer vermemelidir.
7. İyi bir giriş ve iyi bir sonucun konuşmanın en etkili bölümleri olduğu unutulmamalıdır.
8. Konuşmacı kendisine ayrılan süreye uymaya özen göstermeli, sorulacak sorulara açık, kısa
ve kesin cevaplar vermelidir.
A-TEK KİŞİLİK HAZIRLIKLI KONUŞMALAR

Tek kişinin hazırlayıp sunduğu konuşmalardır. Bu konuşmalar bir kişinin çalışması


sonucunda ortaya çıkarlar.

1. BİLDİRİ (TEBLİĞ)

Alanında uzman ve yetkili bir bilim adamının kongre sempozyum gibi toplantılarda
daha önceden belirlenen konu ile ilgili yeni çalışmalarını, buluşlarını ve tekliflerini yazılı ve
sözlü olarak sunmasına bildiri (tebliğ) denir.
2. KONFERANS
Bilgilendirmek amacıyla uzman bir kişinin topluluk karşısında yaptığı konuşmaya
denir. Bunun dışında uluslararası bir sorunun çözümlenmesi için yapılan toplantılara da
konferans denmektedir. Burada konferansın birinci anlamı üzerinde durulacaktır.
Konferansı veren kişiye konuşmacı veya konferansçı denir. Konuşmacı alanında uzman
bir kişidir. Konferans sanat, edebiyat, eğitim, tarım, çevre, toplumsal yaşam, ekonomi, bilim,
teknik vb. alanlarda verilebilir. Her konf erans uzun araştırma ve inceleme sonunda hazırlanır.
Bu araştırma ve incelemeler raporlaştırılır. Konuşmacı dinleyici kümesinin özelliklerini göz
önünde bulundurarak konuşmasını hazırlamalıdır. Terimlerden özellikle sakınılmalı,
dinleyicinin anlayacağı bir dil kullanılmalıdır.
Konuşmacı bir sunucu tarafından izleyicilere tanıtıldıktan sonra konuşmacı, konuyu
tanıtıp amacını açıklar. Konf erans çok uzun olmamalıdır. Konuşma sonunda konuşmacı
izleyicilerin sorularını yanıtlar.

3. NUTUK (SÖYLEV)
Dinleyenleri coşturmak ve belli bir amaca yöneltmek; onlara bir duyguyu, bir
düşünceyi, bir isteği, bir ülküyü aşılamak; önemli açıklamalarda bulunmak için yapılan etkili,
coşkulu konuşmalara söylev (nutuk) denir.
Söylevler; dinleyenlerin hazır bulunuşluk düzeylerine, hayal güçlerine, duygularına,
ilgilerine göre hazırlanır. Türk edebiyatının en güçlü söylev (nutuk = hitabet) örneği Atatürk'
ün "Büyük Nutku"dur.
4. BRİFİNG

Beklenmedik bir olay ya da durum karşısında veya ortaya çıkan resmi yenilik ve
gelişmeler için ortak bir tavır belirlemek ve davranış sergilemek amacıyla üst kurumlarca
görevlendirilen yetkililerce yapılan ayrıntılı açıklamalardır.

5. SEMİNER

Bu türün üç değişik uygulaması görülür:


1. Belirli bir bilim dalındaki gelişmeleri, belli bir bilgi düzeyine sahip kimselere
tanıtmak amacıyla düzenlenen ve konunun değişik bölümleri, bu bilim dalında otoritesi
ve yeteneği kabul edilen kişiler tarafından açıklanan toplantılardır. Üst düzeydeki
yetkililerin katıldığı bu tür seminerlerde, konuşmacı dinleyenleri aydınlatmak ve konu
hakkında bilgili kılmakla yükümlüdür; ayrıca seminere katılan kişilerle arasında bilgi
alışverişi söz konusudur. Konunun özelliğine göre birkaç gün sürebilir, zaman sınırlı
değildir.
2. Bu türde düzenlenen seminerler, aslında kurs niteliği taşır. Resmi ya da özel
kuruluşlar eleman yetiştirmek ya da mevcut elemanların bilgi ve becerilerini arttırmak
amacıyla belli zamanlarda seminerler düzenler. Burada amaç, eğitim vermektir.
3. Seminerin bir başka uygulaması, yüksek öğrenimde lisans / lisansüstü öğrenci
ve öğreticilerin katılımıyla özel bir bilim dalında öğrencilerin yaptığı grup çalışması
niteliğini taşır. Bunlar yüksek öğretim kurumlarında, öğretim üyesinin yönetimi altında,
öğrencilerin yaptıkları araştırmalarla ilgili rapor hazırlama, tartışma biçiminde yürütülen
toplantılardır. Bu çalışma, bir öğrenci tarafından sunulabilir.

A. ÇOKLU HAZIRLIKLI KONUŞMALAR

1. SEMPOZYUM (BİLGİ ŞÖLENİ)

Daha çok üniversitelerde uygulama alanı bulan sempozyum; bilim, sanat ve düşünce
alanında uzman kişilerin bir araya gelerek önceden belirlenmiş bir konuyu her yönden ele alıp
tartıştıkları bilimsel toplantılar ya da araştırmacıların yazdıkları bilimsel yazıları birbirileriyle
paylaşma olanağı sağlayan bir tür bilgi alış veriş şölenidir. Sempozyum sırasında o alanla ilgili
öğretim üyeleri, araştırmacılar ve uzmanlar birbirlerini tanıyıp kaynaşırlar.
Sempozyumun aşamaları şunlardır:
1. Sempozyumun Duyurulması2. Makale Özetlerinin Gönderilmesi: Sempozyum
düzenleme kurulu makale özetlerinin gönderileceği tarihi ilk duyuruda ilan ettiği için
sempozyuma katılacak kişiler makale özetlerinin gönderileceği tarihte sempozyum içeriğiyle
ilgili hangi konuyu araştıracağını ve konu başlıklarını özet olarak sempozyum düzenleme
kuruluna gönderir.
3. Tam Makale Metinlerin Gönderilmesi
4. Sempozyuma Davet
5. Sempozyumun Yapılması:
Bütün bu hazırlıklar sonucunda sempozyum yapılır, makaleleri bilim kurulunca kabul
edilmiş bilim adamları, önceden kendilerine bildirilmiş tarih ve saatte ait oldukları oturumda
bildirilerini sunarlar
6. Sempozyum Bildirilerinin Basılması: Sempozyum bilim kurulunca kabul edilen
makalelerin bir kitap olarak mutlaka basılıp bilim dünyasıyla paylaşılması gerekir. Sempozyum
kitabı ya sempozyumdan önce ya da sempozyum bittikten sonra basılır.

2. PANEL
Bir konunun dinleyiciler önünde söyleşi havası içerisinde birkaç kişi tarafından
tartışılmasına panel denir. Bir başka deyişle panel bilim, siyaset vb konularda uzmanların,
dinleyiciler karşısında bilgi ve görüş bildirdikleri, sonra da dinleyicilerin soru sorarak ve
açıklamalarla konuşmaya katıldıkları bir toplantıdır
Panel dinleyicilerle konuşmacıların bir konu üzerinde birlikte düşünme isteği çevresinde
düzenlenir. Bu nedenle de panel, samimi bir atmosferde üzerinde durulan konu ile ilgili
dinleyicilerin bulunduğu bir tartışma biçimidir. Düzenlenen panellerde ortaya atılan
düşüncelerin, bilgilerin, verilen örneklerin gerçek, doğru ve bilimsel geçerliği olmalıdır.
Panellerin konusu için herhangi bir sınırlama yoktur. Her konuda panel yapılabilir.

3. FORUM
Bir başkanın yönetiminde, toplumu ilgilendiren bir konuda, farklı gruplardan oluşan
dinleyicilerin söz sırası alarak konuşma kuralları içerisinde yaptıkları tartışmalara forum denir.
Forum, eski Romalılarda halkın sorunlarını çözmek için kullandığı alan anlamına gelen
sözcükten genelleşmiş ve terimleşmiştir. Forumlarda bir başkan ve sorunun tarafları ya da
taraftarlarından oluşan bir topluluk vard

4. KONGRE (KURULTAY)

Herhangi bir bilim, sanat veya düşünce dalının uzmanlarının, herhangi bir teşkilata bağlı
üyelerin bir araya gelerek çeşitli sorunları, yenilikleri ve konuları değişik yönlerden ele alarak
tartıştıkları, düzenli aralıklarla gerçekleşen toplantılara kongre (kurultay) denir.

Bir bilim ya da sanat dalına mensup uzmanların yeni görüşler ileri sürmek ve bilimsel
bildiriler sunmak, yeni kararlar almak için düzenledikleri toplantılar birinci tarz kongre grubuna
girer. Dil Kurultayı, Eğitim Kurultayı, III. Uluslararası Tıp Kongresi gibi çeşitli başlıklar altında
düzenlenen kongrelerde, yapılan çalışmalar üzerine dinleyiciye bilgi verilir. Kongreler diğer
bilimsel toplantılardan daha geniş katılımlıdır. Bilimsel kongrelerde bazen yönetim seçimleri
yapılabilir. Bu tür kongreler ulusal ya da uluslararası olabilir. Kongrelerin iki yılda bir
yapılanları bienal olarak adlandırılır. İkinci tür kongreler; siyasi partilerin, teşkilatların, çeşitli
sivil toplum örgüt, kooperatif ve şirketlerin düzenlediği kongrelerdir.

5. AÇIK OTURUM

Konusunda uzman kişilerin bir masa çevresinde toplanarak tartışmasına açık oturum
denir. Açık oturumda tartışılacak konu, toplumun tümünü ya da bir bölümünü ilgilendirmelidir.
Açık oturum; bir salonda izleyici önünde ya da televizyon ve radyoda dinleyici önünde
yapılmaktadır. Açık oturumda izleyicilerin sorularını cevaplamak da mümkündür. Bu takdirde
açık oturum, foruma dönüşmektedir. Televizyon ve radyodan tartışmayı izleyen kişiler, açık
oturuma telefonla katılabilir.
Açık oturum bir başkan tarafından yönetilir. Konunun ortaya atılması, giriş
konuşmasının yapılması, soruların düzenli olarak sorulması vb. durumlar başkanın idaresinde
yapılır
6. ÇALIŞTAY

Bilim adamlarının ve uzmanların bir konuda ön hazırlık yapmak üzere katıldığı


inceleme ve değerlendirme toplantısına çalıştay denir. Çalıştay; önemli, hassas ve belirsiz
konularda “kaliteli kararlar” alınabilmesi için katılımcı bir ortamda durum/konunun
irdelenmesi, analiz edilmesi, fikirlerin sentezlenmesi için tasarlanmış bir grup çalışmasıdır.

7. MÜNAZARA

Münazara; Arapça bakma, bakış anlamına gelen “nazar” sözcüğünden türemiş bir addır.
İki farklı bakış açısı içeren ve birer cümle olarak ifade edilebilen; olumlu bakış açısıyla (tez),
olumsuz bakış açısını içeren (anti tez) iki önermenin iki grup tarafından belli bir değerlendirme
esasına göre bir hakem heyeti-jüri önünde tartışılmasıdır.
Münazarada önemli olan savunmadır. Taraftarı az olan bir düşünce, iyi savunulduğu zaman
çok kişi tarafından takdir edilebilir.

You might also like