8 Sinif 1 5 Unite Genel Tekrar 95913

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 7

REVISION OF 1-5

UNIT 1: FRIENDSHIP

POSITIVE TRAITS (+) NEGATİVE TRAITS(-) OTHER WORDS of UNIT 1

A good friend SHOULD be… A good friend SHOULDN’T be… 1. get on well with:iyi
• Aggressive/Angry: sinirli geçinmek
• Adventurous: maceracı 2. back up:desteklemek
• Arrogant: kibirli
• Amusing/Funny:
• Bad-tempered: huysuz 3. support: desteklemek
komik,eğlenceli
• Jealous: kıskanç 4. tell truth:doğru söylemek
• Caring: şefkatli, ilgili
• Laid-back/relaxed: rahat, 5. count on/trust/rely on:
• Cool: havalı
üşengeç
• Determined: kararlı güvenmek
• Mean: cimri
• Fair: adil,adaletli 6. tell lie: yalan söylemek
• Rude: kaba
• Generous: cömert 7. accept: kabul etmek
• Self-centered /selfish:
• Helpful: yardımsever 8. refuse:reddetmek
bencil
• Supportive: destekleyici
• Sneaky: sinsi 9. invite:davet etmek
• Honest/ Truthful: dürüst
• Stubborn: inatçı 10. best friend: yakın arkadaş
• Reliable: güvenilir
• Unreliable: güvenilmez 11. buddy: kanka
• Kind/Polite: kibar
• Loyal: sadık 12. attend/join:katılmak
• Tactful: nazik 13. busy:meşgul
• Understanding: anlayışlı 14. make an excuse: mazeret
• Outgoing: dışadönük belirtmek
15. have fun: eğlenmek
16. event: etkinlik
17. help: yardım etmek
18. invitation: davetiye
19. keep secret: sır tutmak
tell truth/ never tell lie honest
20.share: paylaşmak
buy presents/ gifts for friends generous 21.miss the chance: şansı
kaçırmak
like extreme sports adventurous 22. change mind: fikir
değiştirmek
make sb laugh /make jokes funny/ amusing

make friends easily outgoing

help/ support/ back up helpful /supportive


 time: zaman
never care other people self-centered/ selfish  place/ address: yer
 date: tarih
never change mind stubborn  deadline: son tarih
 for details: detaylar için
 for more information: daha fazla
bilgi için

for extra notes:


MAKING OFFERS AND SUGGESTIONS (Teklif ve önerilerde bulunma)
 Would you like to … (İster misin?) Would you like to join us? (Bize katılmak ister misin?)
 Shall we …? (Yapalım mı?) Shall we watch a movie? (Film izleyelim mi?)
 Why don’t we …? (Neden yapmıyoruz?) Why don’t we go hiking? (Neden yürüyüşe çıkmıyoruz?)
 Let’s … (Hadi …) Let’s eat pizza. (Hadi pizza yiyelim.)
 How about …/What about…?(…ne dersin?) What about walking in the park? (Parkta yürümeye ne dersin?)

ACCEPTING (Kabul etme) REFUSING (Reddetme) MAKING EXCUSES (Mazeret Belirtme)


 Cool./ Of course./ Sure.  No, thanks.  I’m busy.
 Great idea./ That would be  I’m afraid, I can’t.  I have to study.
great.  Maybe later.  We are going to visit my grandparents.
 I can’t miss this chance.  No way.  I am ill./ I’m not feeling well.
 Yeah, I’d love to.  I’d love to, but I can’t.  We have another plan.
 It sounds awesome.  Sorry, I can’t.  I am out of the city.
 Why not?  It sounds awful.  We don’t get on well with her.

WH- QUESTIONS

WHAT NE? HOW NASIL?

WHO KİM? HOW LONG NE KADAR SÜRE?

NE SIKLIKLA?
WHERE NEREDE? HOW OFTEN

WHEN NE ZAMAN? HOW MANY KAÇ TANE?

WHICH HANGİ? HOW MUCH NE KADAR?

WHAT TIME SAAT KAÇTA? WHY NEDEN?

SOME LINKERS (BAZI BAĞLAÇLAR)  So (bu yüzden)


 When(-dığı zaman) I don’t like greasy food, so I prefer boiled
When it boils, whisk the mixture with a blender. potatoes to fried potatoes.
(Kaynadığı zaman, karışımı blender ile çırpın.) (Yağlı yiyecekleri sevmiyorum, bu yüzden haşlanmış
 Until (-e kadar) patatesi kızarmış patatese tercih ederim.)
Knead it well until you get soft dough.  But (ama)
(Yumuşak bir hamur elde edene kadar iyice yoğurun.) I don’t like chicken, but I like fish.
 After (-den sonra) (Tavuğu sevmem ama balığı severim.)
After you whisk it, pour it into a bottle.  However (yine de, ama)
(Çırptıktan sonra, bir şişeye dökün.) He doesn’t like meat at all. However, he ate the
 If (eğer) grilled steak.
If you want to eat something sweet, you can prefer (Eti hiç sevmez. Ama (yine de) ızgara bifteği yedi.)
an ice cream.  Moreover (ayrıca)
(Eğer tatlı bir şey yemek istiyorsan, dondurma tercih I prefer Italian cuisine. Moreover, I like Indian
edebilirsin.) dishes.
 Because (çünkü) (İtalyan mutfağını tercih ederim. Ayrıca Hint
You can make sushi at home because it is easy. yemeklerini de severim.)
(Evde suşi yapabilirsin çünkü çok kolay.)
UNIT 2: TEEN LIFE

Love/ like/ enjoy: sevmek Dislike:sevmemek

Fond of: hevesli olmak Hate: nefret etmek

Keen on: istekli olmak,düşkün olmak Can’t stand: katlanamamak

Interested in/ be into: ilgili olmak Bad at: bir şeyde kötü olmak

Crazy about: çılgınca sevmek


***Bu kelimelerden sonra kullanılan fiillere
Good at: bir şeyde iyi olmak
mutlaka –ing eklenir.

Hadi şimdi de kalıplara bir göz atalım.


SIMPLE PRESENT TENSE
Örneklerde de gördüğün gibi; sadece
Her zaman yaptığımız aktivitelerden,
eylemlerden alışkanlıklarımızdan, günlük olumlu cümlelerde öznemiz 3. Tekil şahıs
rutinlerimizden, sevip sevmediğimiz (yani he, she, it) olduğunda, fiilimiz –s
şeylerden bahsederken bu zamanı kullanırız. eki aldı.
Bunun dışında olumlu, olumsuz veya
Hadi birkaç örnekte inceleyelim. soru cümlelerinde fiile herhangi bir ek
getirmedik. Şimdi tekrar örnekleri
I usually go to school on foot. inceleyerek bunu pekiştirmelisin.
(Okula genellikle yürüyerek giderim.)
Cümlemizi olumsuz yaparken;
We like watching comedy movies. I/you/we/they DON’T Verb.
(Biz, komedi filmleri izlemeyi severiz.) He/she/it DOESN’T Verb.

Mustafa prefers football to basketball. Soru yaparken ise başa gelerek,


(Mustafa, futbolu basketbola tercih eder.) DO I/you/we/they Verb?
DOES he/she/it Verb?
Do you read a book every day? kalıplarını kullanırız.
(Her gün kitap okur musun?)
Gördüğün gibi olumsuz ve soru
She follows the fashion. cümlelerinde fiilimiz her zaman yalın
(O, modayı takip eder.) halde.

Sıklık belirten zaman zarflarını bu


tense ile kullanabilirsin: for extra notes:

 Always: her zaman


 Usually: genellikle
 Often: sık sık
 Sometimes: bazen
 Rarely: nadiren
 Never: asla, hiç
OTHER IMPORTANT WORDS OF TEEN LIFE YAKIN ANLAMLI KELİMELER (TEEN LIFE)
1. Archery: okçuluk
2. Award: ödül 1. Terrific= awesome=wonderful=great=
3. Backpack: sırt çantası fascinating=excellent: harika, mükemmel
4. Book fair: kitap fuarı 2. Trendy=fashionable=popular: modaya uygun
5. Boring: sıkıcı 3. Terrible=unbearable: katlanılmaz, korkunç
6. Exciting: heyecanlı 4. Typical=ordinary=simple: sıradan, günlük
7. Campfire: kamp ateşi
5. Absurd=ridiculous: saçma, gülünç
8. Chat: sohbet etmek
6. Train= do exercises=practice: antrenman
9. Compass: pusula
10. Do exercise: egzersiz yapmak yapmak
11. Equipment: ekipman, malzeme 7.
12. Fashion: moda
13. Fizzy drinks: gazlı içecekler
14. Healthy: sağlıklı
15. Indoor: kapalı alan
16. Outdoor: açık alan
17. Nature: doğa
18. Pitch the tent: çadır kurmak
19. Regularly: düzenli olarak
20. Skydiving: paraşütle atlama
21. Surf the Net: internette gezinmek
22. Snowboarding: karkayağı
23. Trekking: kır yürüyüşü

UNIT 3: IN THE KITCHEN


VERBS RELATED TO COOKING:

1. Fry: kızartmak
ADJECTIVES (SIFATLAR) 2. Boil: kaynatmak
3. Bake: fırında pişirmek
 Sweet: tatlı
4. Grill: ızgarada pişirmek
 Salty: tuzlu
 Spicy: baharatlı 5. Steam: buharda pişirmek
 Sour: ekşi 6. Peel: soymak
 Milky: sütlü 7. Chop: ince ince kıymak
 Greasy/ fatty: yağlı 8. Dice: küp küp doğramak
 Tasty: lezzetli 9. Slice: dilimlemek
 Healthy: sağlıklı
10. Cut: kesmek
11. Grate: rendelemek
12. Mash: püre yapmak
13. Knead: yoğurmak
14. Put: koymak
15. Mix: karıştırmak
16. Stir: karıştırmak
17. whisk: çırpmak
Tarif verirken aşamaları anlatmamıza yardımcı
18. Add: eklemek
olan bazı zarflar vardır, bir örnekte inceleyelim:
19. Pour: dökmek
First, heat the oven. Second, put three eggs and 20. Drain: süzmek
some sugar into a bowl and mix it. Next, add some 21. Spread: sürmek, yaymak
flour, oil and milk into the mixture. Then, mix all the 22. Heat: ısıtmak
ingredients well and pour it into the baking tray. 23. Freeze: dondurmak
After that, put the baking tray into the oven and 24. Cover: örtmek, kaplamak
bake for 35 minutes. Finally, take out the cake, slice 25. Sprinkle: serpmek (eg:salt)
and serve it with cold drinks. 26. Squeeze: sıkmak (eg:lemon)
27. Crush: kırmak, ezmek
28. Use: kullanmak
29. Need: ihtiyaç duymak
30. Prepare: hazırlamak
 Before, önüne geldiği cümleye ‘yapmadan önce’ 31. Cook: pişirmek
anlamı katar. 32. Serve: servis etmek
 After, önüne geldiği cümleye ‘yaptıktan sonra’
anlamı katar.

Sıla washes her hands before she has lunch. SHOULD (yapmalı,etmeli)
(Öğle yemeği yemeden önce, Sıla ellerini yıkar.) Children should eat healthy food.
(Çocuklar, sağlıklı yiyecekler yemeli.)
I go to school after I take a shower. You should not put too much salt into
(Duş aldıktan sonra, okula giderim.) meals.
(Yemeklere çok fazla tuz koymamalısın.)
UNIT 4: ON THE PHONE
MAKING AND ANSWERING A PHONE CALL

Telefonla arama yaparken ya da gelen aramaya cevap verirken bunları kullanabilirsin:


 Hi, Samet (is) speaking.(Merhaba, ben Samet.)
 Hello, this is Döne calling. (Merhaba, ben Döne.)
 Hi, it’s Fadime. (Merhaba, ben Fadime.)
 Can I speak to Ümmügülsüm? (Ümmügülsüm ile konuşabilir miyim?)
 Can I leave a message to Mevlüde? ( Mevlüde’ye mesaj bırakabilir miyim?)
 Would you like to leave a message? (Mesaj bırakmak ister misiniz?)
 Could you tell Sabri to call me back as soon as possible? (Sabri’ye en kısa zamanda beni tekrar
aramasını söyler misiniz?)
 Hold on, I will check. (Bekleyin, kontrol ediyorum.)
 I am afraid Ahmet isn’t available at the moment. ( Korkarım, Ahmet şuan burada değil.)
 Don’t hang up please, I’ll put you through to the manager. (Telefonu kapatmayın lütfen, sizi
müdüre bağlayacağım.)
 Ok,thanks. I’ll call back later. (Tamam, teşekkür ederim. Sonra tekrar arayacağım. )
 How can I help you?/ What can I do for you? ( Size nasıl yardımcı olabilirim?)
 I’m sorry, we have a bad connection. I can’t hear you well. (Üzgünüm, bağlantıda sorun var. Sizi
iyi duyamıyorum.)

WILL (GELECEK ZAMAN)


 Genelde planlanmamış, konuşma anında
karar verilmiş durumlarda kullanılır. IMPORTANT WORDS OF UNIT 4
 Fiil her zaman yalın haldedir, ek almaz.  Addiction: bağımlılık
 Application: uygulama
Eg. I will call you later.
 Bad line: bozuk hat
A: Mum, I’m hungry.  Broken: bozuk
B: I will make you a sandwich, honey.  Call center: çağrı merkezi
 Communicate: iletişime geçmek
 Get in touch: iletişime geçmek
BE GOING TO (GELECEK ZAMAN)  Keep in touch: iletişime geçmek
 Contact: iletişim kurmak
 Genelde planlanmış olan durumlarda
 Conversation: sohbet
kullanılır.  Customer service: müşteri servisi
 ’be’ yardımcı fiili, özneye göre ‘am, is,  Dial: tuşlayarak aramak
 Face to face: yüzyüze
are’ a dönüşür. Fiil her zaman yalın  Flight: uçuş
haldedir.  Hang on=hold on: telefonda beklemek
Eg.  Hang up: telefonu kapatmak
 Information:bilgi
Julia is very excited. She is going to  Memo: kısa not
go skiing in Austria next week.  Book= make a reservation: rezervasyon
yapmak, yer ayırtmak
My phone is broken. I am going to
 Connect: put through: bağlamak
take it to the shop today.
UNIT 5: THE INTERNET

IMPORTANT WORDS OF UNIT 5  Fill: doldurmak


 Log in= sign in= log on: giriş yapmak  Habit: alışkanlık
 Sign up= register: kaydolmak  Help: yardım etmek
 Log off= log out: çıkış yapmak  Identity: kimlik
 improve= develop: geliştirmek  Ignore: önemsememek
 interaction= communication: iletişim  Important: önemli
 follow: takip etmek  Information: bilgi
 comment: yorum yapmak  Notification: bildirim
 account: hesap  Obey: itaat etmek
 Access: erişmek  Password: şifre
 Addict: bağımlı olmak  Pay attention: önemsemek
 Aggree: aynı fikirde olmak  Post: gönderi
 Avoid: kaçınmak  Pretend: -mış gibi davranmak
 Check: kontrol etmek  Privacy: özel hayat
 Dangerous: tehlikeli  Friend request: arkadaşlık isteği
 Delete: silmek  Safety rules: güvenlik kuralları
 Device: elektronik cihaz  Search engine: arama motoru
 Download: indirmek  Send: göndermek
 Upload: yüklemek  Share: paylaşmak
 Stranger =unknown person: yabancı  Software: yazılım
 Update: güncellemek  Web browser: internet tarayıcısı
 Education: eğitim  Website: internet sitesi

MUST (YAPMALI, ETMELİ – ZORUNLULUK)

Cümleye katı bir zorunluluk anlamı katar. Fiil her zaman yalındır.

You must create a strong password. (Güçlü bir şifre oluşturmalısın.)

We must not share our personel information. ( Kişisel bilgilerimizi paylaşmamalıyız.)

For extra notes: Success is not the key to happiness.


Happiness is the key to success. If
you love what you are doing, you
will be successful.

Have a good holiday!


Follow your dreams..

Lots of Love,
Your English Teacher
Sümeyye Kavak

You might also like