Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 61

ESNEK ÜSTYAPILARDA KULLANILAN

MALZEMELER VE UYGULANAN
DENEYLER

BÖLÜM-3
Agrega; kum, çakıl, cüruf, kırmataş gibi çeşitli büyüklüklerde taneli
malzemelere agrega denilir. Agregalar bağlayıcı kullanılmayan alt temel
ve temel tabakalarının tamamında, bitümlü sıcak karışımların ağırlıkça %
90-95’i, hacimce ise %80-85’lik bir kesiminde kullanılırlar.

Yollarda kullanılan agregalar hem fazla miktarda kullanılmaları hem


de kaplamaların stabilitesi üzerindeki önemleri dolayısıyla
karayollarında önemli bir hammaddedir.
Agregalar
*Yol inşaatı açısından agregalar boyutlarına göre iri agrega, ince
agrega ve filler olmak üzere üç grupta incelenebilir:

1) İri Agrega:
4 no’lu (4,76 mm) elek üzerinde kalan agregadır.
Bir kum-filler-bağlayıcı karışımına belli bir
yüzdenin altında iri agrega katılması beton asfalt
karışımının stabilitesine önemli bir etki yapmaz.
İlave edilen iri agrega miktarı %40-50’ye
çıkarılırsa, iri agrega daneleri arasında
girişim hali başlar, böylece iri agrega bir
iskelet oluşturur.

Karışımın akmaya ve kalıcı tekerlek izi


oluşmasına karşı direncinde önemli bir artış
hissedilir. %60 oranında iri agrega içeren
beton asfalt kaplamalar, %25 iri agregaya
veya hiç agrega olmaması durumuna göre
Bu nedenle, karışımda kırılmış kaba
agrega yüzdesi hafif ve orta trafikli
yollarda en az %60; ağır trafikli ve
otoyollarda ve tırmanma şeridinde
yüzde daha da artabilir.

İri agreganın cinsi de karışımın


deformasyon direnci üzerinde
etkilidir. Danelerin köşeli olması
kaplama yüzeyinin kayma direncini
artırır.
2) İnce agrega:
4 no’lu elekten geçen, 200 no’lu elek üzerinde kalan agregadır (4,76
mm - 0,075mm).

İnce agrega, iri agreganın oluşturduğu iskeletin boşluklarını doldurarak


yoğunluğun artmasını sağlar.

İnce agrega danelerinin yüzey dokusu ve şekli de etkilidir. Pürüzsüz bir


çakıl kumu, kırma malzemeye veya cürufa nazaran daha düşük bir
deformasyon direnci sağlar. Deformasyon direncinin düşük olması
kaplamanın daha kolay deforme olabileceği anlamına gelmektedir.
3) Filler: 200 nolu elekten geçen malzemedir (0,075mm). Filler olarak
portland çimentosu, sönmüş kireç, taş tozu, kireçtaşı gibi malzemeler
kullanılmaktadır.
Filler malzeme karışımda düşük bir oranda bulunmasına rağmen
karışımda önemli rol oynamaktadır. Filler malzeme bitümlü sıcak karışım
tabakalarındaki boşluğu doldurmakta, bağlayıcılığı artırmaktadır. Filler
temiz olmalı içerisinde zararlı maddeler bulunmamalıdır.
Fillerin görevleri:

Fillerin birinci görevi iri ve ince agreganın oluşturduğu iskeletin boşluklarını


doldurarak kompoziteyi (yoğunluk) artırmaktır. Kompozite artışı çok iyi bir
geçirimsizlik sağlar.

Beton asfalt karışımında bağlayıcı malzeme, karışımda mevcut bütün danelerin


yüzeyini kaplayacağı için fillerin özgül alanının büyük oluşu asfalt filmlerinin ince
olması sonucunu doğurur. Bağlayıcı filmlerinin kalınlığı azaldıkça beton asfalt
karışımlarının rijitliği artar ve sıcaklığa karşı duyarlılığı azalır.
FİLLER
Boşlukları doldurur,

Aderansı sağlar,

Agreganın yapışmasını
arttırır,

Agreganın direncini
arttırır.
Tüm Agregalardan İstenilen Özellikler:
Yol kaplamalarının direnci ve yoğunluğu üzerine etkiyen en önemli
faktör agregadır. Bu nedenle agregaların:

•Yeterli içsel sürtünme direnci ve stabilitesi ile yükleri zemine


yayabilmesi ve aĢırı defleksiyon göstermemesi,
•DıĢ etkenlere karĢı dirençli olması,
•Sert ve dayanıklı olması,
•Ġç gerilmelere (genleĢme-büzülme, ıslanma-kuruma, donma-
çözülme vb.) karĢı dirençli olması,
•Zararlı madde içermemesi,
•Dane Ģekillerinin bir kenetlenme yaparak direnci artıracak
Ģekilde olması istenir .
• Agregalar; Yuvarlak, yarı yuvarlak, açısal, köĢeli, küresel,
kübik, yassı gibi Ģekiller içeren biçimsel bir Ģekilde
sınıflandırılırlar.

• Açısal ve köĢeli agregalar tutunma noktaları fazla


olduğundan ve deformasyon karĢısındaki dirençleri
yuvarlak agregalara göre daha fazla olduğundan dolayı
tercih edilirler.
Agrega malzemesi, bitümlü sıcak karışımların ağırlıkça % 90-95’i,
hacimce ise %80-85’lik bir kesiminde kullanılırlar. Bu nedenle bu
malzemenin kalite kontrol deneyleri ile denenmesi ve uygun özellikte
olanların kabulü önemlidir.
Agregalara Uygulanan Deneyler

Agrega malzemesi herhangi bir bitümlü kaplamanın


ağırlıkça %90-95sını hacimce ise %80-85 den çoğunu
oluşturur. Bu nedenle bu malzemenin kalite kontrol deneyleri
ile denenmesi ve uygun özellikte olanların kabulü çok
önemlidir. Bir agregadan deney için alınan numune esas
agrega yığınını gereği gibi temsil edemez ise deney
sonuçlarının hiçbir değeri kalmaz. Bu nedenle numunelerin çok
özenle seçilmesi gerekir.
Agregalarda uygulanan deneyler:
 Dane boyutu dağılımı (Elek analizi deneyi)
 Los Angeles (Aşınma) Deneyi
 Hava tesirlerine karşı dayanıklılık,
 Donma ve Çözünme
 Cilalanma direnci
 Özgül ağırlık ve su emme deneyi
 Su tesirine karşı dayanıklılık (soyulma direnç)
1) ELEK ANALĠZĠ DENEYĠ
Elek analizi deneyinin amacı zeminleri
oluşturan danelerin zemin içerisindeki
dağılımını belirlemektir. Elek
analizi sonucunda zeminin No 200’lü eleğe
kadar olan granülometri eğrisi elde edilir.
Bu deney yöntemi Türk Standartlarında nitelikleri verilmiş olan
elekleri kullanarak agreganın dane büyüklüğü dağılımının belirlenmesini
kapsar. Bir agreganın granülometri bileşimi numuneyi çeşitli
eleklerden elemek suretiyle yapılır.
• Doğru numune alma, elek analizinde doğru sonuçların
elde edilmesi için çok gerekli bir Ģarttır. Numunenin
agreganın orta kısmından ve agregayı iyi temsil edecek
Ģekilde alınmasına dikkat edilmelidir.

• Sonuçlar ya, her elekten geçen toplam numunenin


ağırlıkça yüzdesi veya birbirini izleyen iki elek arasında
kalan numune ağırlığı yüzdesi ile belirtilir. Birincisi
granülometrik gösterme Ģekline daha uygundur ve daha
çok kullanılır.
2) LOS ANGELES (AġINMA) DENEYĠ

Bu deney, agregaların aşınmaya karşı dayanıklılığının bulunması için


yapılır.

Aşınma deneyi ile agreganın aşınma yüzdesi saptanarak aşınma


direncinin yeterli olup olmadığı araştırılır. Pratikte daha uzun sürede
meydana gelecek olan aşınma, laboratuarda yapılan aşınma deneyi ile
kısa zamanda belirlenebilmekte ve agrega buna göre
değerlendirilmektedir. Beton asfalt kaplama agregaları için maksimum
aşınma yüzdesi %35 dir.

Aşınma yüzdesi=(ilk ağırlık-son ağırlık) / (ilk ağırlık)


LOS ANGELES (AġINMA) DENEYĠ

Elek Açıklığı Granülometri Sınıfları ve Gerekli Numune Miktarları

Geçtiği Elek (mm) Üzerinde Kaldığı Elek


(mm) A B C D

37,5 mm 25 mm 1250 ± 25

25 mm 19 mm 1250 ± 25

19 mm 12,5 mm 1250 ± 10 2500 ± 10

12,5 mm 9,5 mm 1250 ± 10 2500 ± 10

9,5 mm 6,3 mm 2500 ± 10

6,3 mm 4,75 mm 2500 ± 10

4,75 mm 2,36 mm 5000 ± 10

Bilyelerin Sayısı 12 11 8 6

Yükleme Ağırlığı, g 5000 ± 25 4584 ± 25 3330 ± 20 2500 ± 15


LOS ANGELES (AġINMA) DENEYĠ

• Deney aleti içerisine uygun tane boyundaki malzemeden


konulur ve içerisine aĢındırma bilyaları eklenir. Dakikada
30-33 devir dönecek Ģekilde 500 devir yaptıracak Ģekilde
ayarlanır. Deney sonunda 12 no’lu elek üzerinde kalan
malzeme yıkanır, kurutulur ve tartılır.
3) HAVA TESĠRLERĠNE KARġI DAYANIKLILIK DENEYĠ

Bu deney metodu agregaların doygun sodyum-sülfat veya magnezyum-


sülfat çözeltileri (Na2SO4 ve MgSO4) ile ufalanmaya karşı dayanıklılığının
saptanmasını kapsar.

Agregaların hava etkileriyle donarak ufalanmaya karşı olan


dirençleri hakkında, laboratuvarda kısa süre içinde bir karar verebilmek
amacı ile uygulanan hızlandırılmış bir deneydir. Donma kaybı en fazla%
12 olmalıdır.

D: Hava tesirlerine karşı dayanım kaybı oranı (%)


A: Numunenin ilk baştaki ağırlığı, g
B: Deney sonunda elek üstünde kalan numunenin
kurutulmuş ağırlığı, g
4) YASSILIK ĠNDEKSĠ DENEYĠ

Yassılık terimi, Agrega


parçacıklarının kalınlığının (en küçük
boyutu), en büyük nominal boyutunun
0,6’sından daha küçük olması
durumudur.

Yassı taneler diğer kübik şekilli


tanelere göre daha düşük bir
mukavemet gösterdiklerinden
karışımda oranlarının fazla olması
istenmez.

Yassılık indeksi deneyi 63 mm-6,3


mm elekleri arasında
uygulanmaktadır.
YASSILIK ĠNDEKSĠ DENEYĠ

Elek Açıklıkları Minimum Malzeme Miktarı


(mm) (kg)

63 mm- 50 mm 50
50 mm- 37,5 mm 35
37,5 mm- 28 mm 15
28 mm- 20 mm 5
20 mm- 14 mm 2
14 mm- 10 mm 1
10 mm- 6,3 mm 0,5


5) CİLALANMA DENEYİ
Bu deneyin amacı agregaların trafik altında sürtünme ile aşınarak ne
dereceye kadar cilalanacaklarını labaratuarda kısa bir zamanda
saptamaktır. Yol yüzeyinin cilalanan bir taştan yapılmış olması, yolun
kaymaya karşı direncini etkileyen başlıca faktörlerden biridir.

Deney hızlandırılmış cilalanma makinası ile yapılır. 14 adet deney


numunesi cilalanma makinasında 6 saat süre ile cilalanma işlemine tabi
tutulur. Daha sonra sürtünme aleti ile cilalanma değerleri okunur.

Beton asfalt kaplamalarda cilalanma katsayısının minimum 0.60 olması


istenir.
CİLALANMA DENEYİ
6) ÖZGÜL AĞIRLIK DENEYİ

Özgül ağırlık belirli hacimdeki numune ağırlığının aynı hacimdeki 25C


deki suyun ağırlığına oranı olup boyutsuz bir değerdir.

Bir agreganın özgül ağırlığının, kaplama bileşiminin hesaplanması için


bilinmesi gereklidir. Özgül ağırlık deneyleri iri ve ince agregalar için
değişik şekillerde yapılır. Bir agreganın özgül ağırlığı 2.2- 2.7 arasında
değişmektedir.
BĠTÜMLÜ BAĞLAYICILAR
ve
BĠTÜME UYGULANAN DENEYLER
Bitüm (Asfalt Çimentosu)
Asfalt, kırılması güç olan
anlamına gelmektedir. Kullanılışı çok
eskilere dayanmaktadır. Asfalt sadece
yol inşaatında değil aynı zamanda, su
yalıtımında, karo imalatında ve elektrik
sanayiinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kullanılan asfaltlar, kıvam ve


kalite bakımından özel şekilde
hazırlanmış, yumuşatılmış veya
yumuşatılmamış, normal penetrasyon
derecesi 40-300 arasında değişen
bir yapıdadır.

Penetrasyon: Asfaltın sertlik veya


kıvamlılığını belirtir. Bitümün
kıvamlılığı arttıkça bağlayıcılığı da
artar.
Asfalt, bir hidrokarbonlu bağlayıcı olup, siyah ile koyu
kahverengi arasında bir renkte, yapışkan ve termoplastik
(ısıtıldığı zaman yumuşayıp daha akıcı olan; soğutulduğu zaman
tekrar sertleşen) bir malzemedir.

Ayrıca iyi bir adezyona (agregaya yapışma özelliğine), su


geçirimsizliğine ve hava geçirimsizliğine sahip olarak şekil
değiştirebilmesi (kohezyona), yol üstyapı karışımlarında ideal bir
bağlayıcı olmasına sebeptir. Asfalt bağlayıcılarının viskoziteleri
de en önemli özelliklerindendir (akmaya karşı direnç, sıcaklıkla
değişir).
Bir beton asfalt karışımının en önemli değişkeni karışımdaki bağlayıcı
miktarıdır. Karışımdaki bitüm miktarı gerekenden (optimum bağlayıcı
oranından) çok fazla ise, karışım stabilite özelliğinden yoksun olur, rijitliği
çok düşer ve trafik yüklerinin etkisi ile kaplamada derin izler oluşur.
Bağlayıcı gerekenden biraz fazla olursa,
özellikle ıslak iken tehlikeli olan yağlı ve
kaygan bir yüzey oluşur.

Karışımda yeteri kadar bağlayıcı yoksa


kaplama içindeki agregayı yerinde
tutmak için gerekli bağlama, yapıştırma
özelliği eksilir. Bu durumda trafiğin
etkisi ile agrega daneleri kaplamadan
kopup ayrılır (kaplamanın sökülmesi).
Olması Gereken ?

İyice karıştırılmış bir beton asfalt karışımındaki agrega


danelerinin her biri asfalt filmi ile sarılmış ve karışımın
boşluklarının bir kısmı asfalt ile dolmuş durumda ise karışıma
katılan asfalt doğru oranlanmış demektir. Beton asfalt
kaplamalarda kullanılacak asfalt çimentosu oranının, aşınma
tabakaları için: %4-7 ve binder tabakaları için :%3.5-6.5
dolayında olması gerekir.
Üç tip hidrokarbonlu bağlayıcı mevcuttur:

Yol Katranı

Doğal Bitüm

Petrol bitümü
(en yaygın olarak kullanılan)
Yol katranı: Dumansız yakıtlar veya
metalurji amacı ile kok kömürü elde
edilirken, kömürün karbonlaşmasından
elde edilir.

Kok veya hava gazı elde etmek için kömür


1000 derecede birkaç saat ısıtılır. Bu
sırada bir takım gazlar çıkar ve kok elde
edilir.

Çıkan gazlar ve buharlar soğutulursa ham


katran yoğunlaşarak ayrılır. Bu ham
katran içerisinde bir takım benzollü
çözücü, boya hammaddeleri bulunur.
Bunlar ayrıştırıldıktan ve su
uzaklaştırıldıktan sonra kaplamalarda
kullanılır.
Doğal bitüm: Göl, kaya, asfaltit den
elde edilen bitümdür.

• Göl asfaltlarına Venezuelle


(Bermudez) ve Trinidad göllerinde
rastlanılmıştır.

• Kaya asfaltları kaya yarıkları


içerisinde damarlar halinde veya
gözenekli kayaçlar içerisinde
(kumtaşı, kireçtaşı) bulunurlar.

• Asfaltitler: petrolün başkalaşım (


metamorfizma) geçirmesiyle
oluşan doğal asfalt benzeri
maddelerdir.
• Göllerden elde edilen asfaltın
içerisinde %35 kadar mineral
agrega bulunur.

• Triniad en büyük asfalt gölüdür.


Ayrıca Amerika’da Los Angeles
civarında La Brea’da bir asfalt
gölü bulunmaktadır. Kayaçlar
arasından elde edilen bitüm
miktarı %2-3 civarındadır.
Petrol bitümü

• Bitümün ana kaynağı, ham petroldür. Petrol hayvansal ve


bitkisel tortulların yüksek basınç altında ve oksijensiz
ortamda baĢkalaĢıma uğraması sonucu oluĢmaktadır.
Petrol bitümü
Bitümün ana kaynağı, ham petroldür.
Bitüm damıtma yöntemiyle değişik
kaynama noktalarına göre ham petrolün
ayrışması ile elde edilir.

 Petrol kuyularından elde edilen ham


petrol rafineriye gelir.
 Buradan pompalarla tanklara boşaltılır.
 Oradan ısıtma kulelerine gönderilerek,
sıcaklığı yükseltilen ham petrol daha
sonra damıtma kulelerine gelir.
 Kolay uçucu olan kısımlar bu kulelerin
üst kısmından çıkar ve soğutucularla
yoğunlaştırılarak ayrılır. Bunlar hafif
ürünleri oluşturur. Daha az uçucu
olanlar aynı şekilde orta ürünleri, en
ağır uçanlar ise ağır ürünleri meydana
getirirler. Başlıca asfaltı içeren kalıntı
ise kulenin dibinde birikir.
Bu şekilde ham petrol başlıca beş
kısma ayrılır:

Benzin (gazolin)

Gaz yağı (kerosen)

Dizel yağları (mazot)

Yağlama yağları

Ağır kalıntı maddeleri


Penetrasyon bitümleri
Nispeten rijit (katı) bitümlerdir. Penetrasyonlarına göre
derecelendirilirler (standart bir iğnenin, standart yükleme, zaman ve
sıcaklık altında batma derinliği). Bitüm ne kadar yumuşaksa, iğnenin bitüme
batma derinliği yüksek ve penetrasyon sayısı büyüktür.

Asfaltın akıcı hale gelebilmesi için, asfalt çimentosunun ısıtılması


gerekir. Asfalt AC ile gösterilir ve penetrasyon derecelerine göre
sınıflandırılırlar. Penetrasyon derecesi 10-300 arasında değişir. 10-20
penetrasyonlu AC, 60-70 penetrasyonlu AC gibi.

Soğuk havaların hakim olduğu yerlerde yüksek penetrasyonlu, sıcak


havaların hüküm sürdüğü alanlarda düşük penetrasyonlu AC lerin
kullanılması tavsiye olunur. Zira esneklik ve plastik deformasyona karşı
dayanım için bu bir önkoşuldur.
Sıvı petrol asfaltları (Katbek) cut-back bitümü

Asfalt çimentosunun diğer petrol ürünleri ile karıştırılmasıyla elde


edilir. Bunlar;

Hızlı kür olan RC (Rapid-Curing) sınıfı katbekler,

Orta hızda kür olan MC sınıfı (Medium- Curing) sınıfı katbekler,

Yavaş kür olan SC (Slow-Curing) sınıfı katbekler olmak üzere üç


gruba ayrılmaktadır.
Hızlı kür olan RC (Rapid-Curing) sınıfı katbekler,
• Oldukça sert asfalt çimentosunun
25 C de benzin veya nafta ile
karıĢtırılmasıyla elde edilir. Benzin
düĢük sıcaklıklarda uçtuğu için
karıĢım çabuk kür olur. RC’ler
viskozitelerine göre RC-70, RC-250,
RC-800, RC-3000 Ģeklinde
sınıflandırılır.
• Yandaki semboller kinematik
viskozitelerin alt sınırlarını belirtir.
Bu sayılar asfaltın kıvamlılığının
artması yani viskozitesinin
yükselmesi ile büyür. Örneğin bir
MC-250 asfaltı, MC-800 e göre
daha ince ve akıcıdır.
Orta hızda kür olan MC sınıfı (Medium- Curing) sınıfı katbekler

• Orta kıvamda asfalt çimentosunun


orta derecede uçucu bir çözücü
(gazyağı) ile karıĢtırılmasıyla elde
edilmektedir. Viskoziteleri MC-30 dan
MC-3000 e kadar uzanmaktadır.
YavaĢ kür olan SC (Slow-Curing) sınıfı katbekler

• Asfalt çimentosunun kaynama noktası yüksek mazot


veya makine yağı ile karıĢımından elde edilir. Viskoziteleri
SC-70 ile SC-3000 arasındadır.
Bitüm emülsiyonları
Emülsiyon, geniĢ anlamda birbiri içerisinde
çözünemeyen, iki sıvıdan birinin diğeri
içerisinde küçük küre tanecikleri Ģeklinde
homojen olarak dağıtılmasıdır.

Bitüm emülsiyonları da asfalt çimentosu


küreciklerinin su içinde dağılmasından
oluĢur.

Asfalt emisyonları kimyasal yapılarına göre


Anyonik ve Katyonik emilsiyonlar olarak iki
gruba ayrılmaktadır.
Asfalt emülsiyonunun çalışma prensibi şu şekildedir. Bir asfalt
emülsiyonu ile agrega karıştırıldığında veya yol yüzeyine
püskürtüldüğünde emülsiyon kesilir yani asfalt tanecikleri sıvı
ortamdan ayrılarak agregaların üzerine yapışır. Bu arada serbest
kalan su buharlaşarak uçar.

Emülsiyon yol yüzeyine uygulandıktan ya da agrega ile


karıştırıldıktan sonra asfaltın sudan ayrılarak uygulandığı tabakaya
veya agrega yüzeyine yapışması ve böylece bu yüzeyi kaplaması
işlemine "kesilme” denir.

Asfalt emisyonları kesilme hızına göre RS (rapid setting) hızlı


kesilen, MS (medium setting) orta hızda kesilen, SS (slow setting)
yavaş kesilen gibi tiplere ayrılmaktadır.
Bitümün su içinde dağılması mekanik olarak karıştırma ile
elde edilebilir.

Ancak bu tür karışımların ömrü kısa olup, bitüm tanecikleri


birbirleri ile yapışarak, sudan ayrılabilirler. Bu durumu
önlemek için, bir katkı maddesi (emülgatör: emülsiyon verici
madde) kullanılır.

Emülgatör, asfalt küreciklerin etrafını ince bir film halinde


sarar ve onların kendi aralarında birleşmelerini önler.
Bitüm Üzerine Uygulanan
Labaratuvar Deneyleri

Özgül ağırlık deneyleri,

Kıvam Deneyleri (Penetrasyon, Viskozite, Yumuşama Noktası, Yüzdürme),

Düktilite deneyi
Özgül Ağırlık Deneyleri
Bitümlü maddelerin özgül ağırlığı, bunların 25˚C de hacmi bilinen
bir miktarının ağırlığının, aynı sıcaklıkta ve aynı hacimdeki suyun
ağırlığına bölünmesinden elde edilir.
Değişik özellikte kaplama türlerinin karışım hesaplarında
bağlayıcının özgül ağırlığının bilinmesinin büyük önemi vardır.
Asfaltların özgül ağırlığı 1 civarındadır. Katranın ise elde
edilmelerinde kullanılan yönteme bağlı olarak 1,1 -1,25 arası değişir.
Vakum
pompası
Boş kap kuru olarak tartılır, su ile doldurulur tartılır, boşaltılır
kurutulur, sonra içine uygun miktarda bağlayıcı konulur (genellikle
2/3 yüksekliğine kadar ya küçük parçalar halinde veya eritilmiş
malzemeye akıtarak). 2/3 yüksekliğinin üstü de su ile doldurulur,
tartılır.

Özgül ağırlık tayini için piknometre veya hidrometre metodu


kullanılır.
Piknometre yöntemi
Piknometre analitik terazide tartılır ve bu
tartım kaydedilir (a).
Daha sonra 25 ºC’de bulunan damıtılmış su ile
doldurulur ve kapağı sıkıca kapatılır. Su ile dolu
piknometre tekrar tartılır ve kaydedilir (b).
Eğer deney numunesi yeterli akıcılığa sahip
değilse bir miktar ısıtılarak yeterli akıcılığa getirilir.
Piknometre yaklaşık olarak yarısına kadar bu numuneyle
doldurulur.
Piknometre daha sonra içindeki numune ile
birlikte oda sıcaklığına kadar soğutulur ve kapağı ile
birlikte tartılır (c).
Teraziden alınan piknometrenin içerisindeki
bitümlü maddenin üzeri damıtılmış su ile doldurulur ve
kapağı sıkıca yerleştirilir. Sonra sıcaklığı 25 ± 0,5 ºC’de
tutulan su banyosuna tamamen batırılır. Piknometre bu
durumda 30 dakika tutulduktan sonra dışı iyice kurulanır
ve tartılır (d)
su Asfalt Özgül ağırlık = (C-A)/(B-A)

(a) (b) (c)

Sıvı asfalt için özgül ağırlık deneyi

su
Özgül ağırlık = (C-A)/((B-A)-(D-C))
Asfalt Asfalt

(a) (b) (c) (d)


Yarı katı bitümler için özgül ağırlık deneyi
Hidrometre Yöntemi
Çok akıcı bitümler için kullanılır. Yeterli miktarda numune bir kap içine
boşaltılarak, 25 oC ye ulaşıncaya kadar karıştırılır. Daha sonra hidrometre
silindirine boşaltılarak uygun bir hidrometre yardımı ile özgül ağırlığı tayin
edilir. Deneyde no 200 elek altına geçen malzeme kullanılır.
Kıvam Deneyleri
Penetrasyon Deneyi
Penetrasyon deneyi ile asfalt çimentolarının sertlik veya kıvamlılıkları
belirlenir. Penetrasyon, “batma” anlamındadır.
Standart bir iğne belirli bir yük altında ve belirli bir süre içerisinde
asfalt numunesine düşey yönde batma mesafesi olarak ölçülür. Deney
koşullarının belirtilmediği durumlarda, 100 gr ağırlık 25 C sıcaklık ve 5
saniye süre dikkate alınır. Penetrasyon birimi olarak 0.1 mm dikkate
alınır. Örneğin deney sonunda okunan değer 100 ise, iğne 10 mm asfaltın
içerisine batmış demektir. Penetrasyon değeri kıvamla ters orantılıdır.
Penetrasyon yükseldikçe, asfalt yumuşar. Bu deneyle bağlayıcının yol
sıcaklığındaki bağlama yeteneği saptanmaktadır.
Yumuşama Noktası Deneyi
Bitümün ısıya karşı duyarlılığını belirtir. Bitüm sertleştikçe ısıya
karşı duyarlılığı azalır. Penetrasyon ile ters orantılıdır.

Su banyosu içerisine yerleştirilmiş, üzerinde bir bilya bulunan


standart bir yüzük içerisindeki bitümün, suyun belirli bir hızla ( 5°C/dk
) ısıtılması sonucu yumuşayarak tabana değdiği anda termometrede
okunan sıcaklık, o bitümün yumuşama nokta olarak kabul edilir.
Bitümlerin sıcaklık değişimlerine karşı duyarlılıkları bu şekilde
belirlenebilir
Viskozite Deneyi
Viskozite akmaya karşı gösterilen direnç anlamına gelmektedir. Bir
bağlayıcının viskozitesi onun akışkanlık özelliğinin bir ölçüsüdür.
Kıvamlılık miktarındaki artış viskozite değerini yükseltmektir.
Deneyin amacı, uygulama esnasında bitümün ısıtıldıkları sıcaklıklarda
akma özelliklerini belirlemektir.
Viskozitenin ölçülmesi için viskozimetre adı verilen aletler
geliştirilmiştir. Standart boyutlu bir delikten önceden belirtilmiş
herhangi bir ısı derecesinde (25, 50, 60 ve 80C) 60 cm3 sıvının
akması için geçen zaman saniye cinsinden saptanır. Bu süre ne kadar
uzunsa asfaltın viskozitesi o kadar yüksektir. Isı yükseldikçe asfaltın
viskozitesi azalır.
Yüzdürme Deneyi
Normal kıvamlı bitümler için penetrasyon ve viskozimetre deneyleri
yapılmaktadır. Ancak Katranlar ve yol yağlarının damıtılmasından elde
edilen kalıntılar gibi penetrasyon deneyi için çok yumuşak ve viskozite
deneyi için de çok kıvamlı olan yarı katıların kıvamını saptamada kullanılan
bir deneydir.
Yüzdürme deneyi deney küçük numuneler üzerinde uygulanır. Küçük bir
yüksüğün içine numune doldurulur. Bu numune altı delik huni benzeri bir
kabın içine vidalanır. 50derece suya bırakılır. Su kabın içine girinceye
kadarki zaman ölçülür.
Düktilite Deneyi
Düktilitenin kelime anlamı “uzama” veya
“çekilebilme” dir. Bitümden yapılmış bir
briketin, belirli sıcaklık ( 5°C ) ve hızda ( 5
cm/dk ) kopmadan çekilebildiği uzunluğun cm
cinsinden ifadesidir.
Uzama yeteneği fazla olan bitümlerin
bağlanma yetenekleri de yüksek olmakla
beraber, bu tür bitümler sıcaklık
değişimlerine karşı da fazla duyarlılık
gösterirler.
Bu deneyde teste tabi tutulacak numuneler
biriket kalıplarına yerleştirilir. Su banyosu
sıcaklığı 25 oC0.5 e ayarlanmış olmalıdır.
Asfalt biriket bu sıcaklıkta 5 cm/dakika hızla
çekilir. Numune belli bir uzamadan sonra
kopar. Kopma anındaki uzama miktarının cm
cinsinden değeri düktilite değeri olarak
adlandırılır.
Yanma Noktası Deneyi

Parlama noktası, bir maddenin buharının alev temasında geçici olarak


parladığı fakat yanmaya devam etmediği en düşük sıcaklık olarak
tanımlanır. Parlama noktası, bitümlü bağlayıcının uygulama sırasında
ısıtılırken meydana gelebilecek herhangi bir tutuşma ve alev alma riskini
önlemek bakımında önemlidir.

Asfalt yanabilir bir maddedir. Bu bakımdan yüksek sıcaklık


derecesinde çalışırken, yeterince dikkatli olunmazsa parlama tehlikesi
söz konusudur. Parlama noktasının belirlenmesi için çeşitli yöntemler
vardır. Bunlardan biri açık kap yöntemidir. Bu yöntemde küçük bir kap
numune ile doldurulur. Sıcaklık dakikada 14-17 C yükseltilir. Çapı 4 mm
olan küçük bir alev kaptaki sıvının yüzeyine zaman zaman yaklaştırılır.
Yüzeyin herhangi bir noktasında alevin görüldüğü andaki sıcaklık
belirlenir. Bu sıcaklık asfalt numunesinin yanma noktası değeridir.

You might also like