Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

Kısa Olay:

Taşıyan Tan Taşıma A.Ş. ile taşıtan Tatlı Gıda Ltd. Şti. arasındaki sözleşme
uyarınca, İstanbul’dan Samsun’a 5.000 çuval içinde çekirdek kahve taşınmıştır.
Konişmentoda “taşıyanın gemi adamlarının ticarî ve teknik kusurlarından ve kara
zararlarından sorumlu olmayacağı” kaydı bulunmaktadır. Samsun’da taşıtan Tatlı
Gıda Ltd Şti yapılan teslimde 1000 çuval yükün, ambarlardaki aşırı ısı dolayısı ile
bozulmuş olduğu, 150 çuvalın ambarlarda yer kalmadığı için güverteye yüklenip
taşındığı ve yolda çıkan fırtınada denize uçtuğu, 100 çuval yükün ise boşaltmadan
sonra gümrük depolarına taşınırken hasara uğradığı tespit edilmiştir.

Sorular:
S. 1. Tan Taşıma A.Ş. ile Tatlı Gıda Ltd. Şti. arasında hangi sözleşme
akdedilmiştir? Buna göre taraflar arasında akdedilen sözleşme belirlediğiniz bu
sözleşmenin hangi türüne girer? Niçin? Ayrıca bu sözleşmenin unsurları nelerdir her
birini kısa kısa açıklayınız.
S.2. Davaya bakan hâkim siz olsa idiniz, olaydaki hasar durumlarına ilişkin nasıl
bir karar verirdiniz? Her bir talep için ayrı ayrı belirtiniz. Meydana gelen zararlar için
taşıyanın sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağını da
gerekçesiyle birlikte açıklayınız.

C.1. Taşıyan Tan Taşımacılık A.Ş ile taşıtan Tatlı Gıda Ltd. arasında akdedilen
sözleşme NAVLUN SÖZLEŞMESİ olarak isimlendirilir. Hukukumuzda navlun
sözleşmesinin hükümleri TTK. m. 1138 -1246 arasında yer ve fakat yasada navlun
sözleşmesinin doğrudan bir tanımı verilmemiştir. Bununla birlikte TTK.’nın navlun
sözleşmesinin türlerini sayan 1138. maddesi hükmünden yararlanılarak navlun
sözleşmesinin tanımını şu şekilde yapmak mümkündür:
“Navlun sözleşmesi, taşıyanın navlun karşılığında eşyayı denizde taşımayı,
taşıtanın ise navlun (taşıma ücreti) ödemeyi üstlendiği tam iki tarafa borç yükleyen bir
sözleşmedir”.
Bu tanıma göre navlun sözleşmesinin unsurları şunlardır:

 Eşya (Yük) Taşınmasının Üstlenilmesi.


İnsan ve beraberindeki bagajın taşınması navlun sözleşmesi kapsamına girmez.
Taşımanın konusu eşyadır.
 Taşımanın Deniz Yolu ile Yapılması.
Taşıma işi deniz yolu ile yapılmalıdır. Multimod (çoklu) taşıma işinin bir bölümü
denizde diğer bazı bölümleri nehirlerde yapılırsa da gene de bu unsur gerçekleşmiş
sayılır. Ancak sadece deniz dışındaki göl ve nehirlerde yapılan eşya taşıma işlerinde
bu unsur gerçekleşmiş olmadığı için navlun sözleşmesi hükümleri uygulanamaz.
 Taşımanın Gemi ile Yapılması.
Eşya taşımacılığı işlemi tanımını verdiğimiz gemi niteliğindeki su aracı ile
gerçekleştirilmesi gerekir.
 Eşyanın Taşıyanın Zilyetliğine Girmiş Olması.
Taşınmak üzere eşya taşıtanın zilyetliğinden taşıyanın zilyetliğine geçmiş olması
gerekir.

1
 Taşımanın Ücret (Navlun) Karşılığında Yapılması.
Taşıma işi ücret (navlun) karşılığı yapılıyor olmalıdır. Hatır için ücretsiz yapılan
taşımalar navlun sözleşmesi sayılamaz.

Navlun sözleşmesinin, TTK.’nın 1138. maddesinde düzenlenen “yolculuk


çarteri” ve “kırkambar sözleşmesi” isimli iki alt türünün bulunduğunu
görmekteyiz. Bu alt türler de yine kendi aralarında bölümlere ayrılmaktadır.
Örneğin yolculuk çarteri sözleşmesi kendi içinde tam yolculuk çarteri ve kısmi
yolculuk çarteri olmak üzere iki başlık altında ele alınmaktadır.
Yolculuk çarteri sözleşmelerinde geminin tamamı (tam yolculuk çarteri)
veya belirli bir bölümü (kısmi yolculuk çarteri) taşıtana tahsis edilir
(özgülenir).
Kırkambar sözleşmesi bir navlun sözleşmesi çeşidi olarak, taşıyanın navlun
sözleşmesinde kararlaştırılan navlun karşılığında ayırt edilmiş eşyayı
denizde taşımayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmaktadır. (bkz. TTK.
m.1138/1, b). Görüldüğü üzere evvelemirde kırkambar sözleşmesinde çarter
sözleşmelerinde olduğu gibi geminin tamamen veya bir kısmının tahsisi söz
konusu olmaz. Buna göre kırkambar sözleşmesinin ana unsurunu geminin
tahsisi değil, gemide taşınmak üzere ayırt edilmiş eşya oluşturmaktadır (TTK.
m. 1138). Bu itibarla kırkambar sözleşmesinde geminin ismi belirlenmiş olsa
dahi taşıyan kural olarak eşyayı geminin dilediği yerine yükleyerek
taşıyabilir. Bununla beraber taşıyan yükletenin onayı olmadıkça eşyayı
güvertede taşıma hakkına sahip değildir.
Olayımızdaki verilere göre olayımızdaki navlun sözleşmesi kırkambar
navlun sözleşmesi türüne girmektedir. Zira geminin tahsisi değil 5000 çuval
parça mal taşınması söz konusudur.
C.2. Taşıyanın kendisine taşınmak için teslim edilen eşyanın zıyaa1 veya
hasara2 uğramasından yahut geç teslim edilmesinden kaynaklanan zararlardan
sorumluluğu, TTK. m. 1178 düzenlemesi ile emredici olarak hükme
bağlanmıştır. Bu itibarla taşıyan sözleşmeye veya konşimentoya kendisinin
veya gemi adamlarının ticari kusurlarından dolayı taşıtana karşı sorumlu
olmayacağı yönünde kayıt koyamaz koysa da bu geçerli olmaz.
Bununla beraber taşıyan gemi adamlarının teknik kusurundan sorumlu
olmayacağı veya ilke olarak kara zararlarından sorumlu olmayacağı kaydı
koymuşsa bu geçerlidir. ***

1
Zıya/kayıp: Taşınmak üzere teslim alınan eşyanın kısmen veya tamamen telef olması. Taşıyanın
taşımak için teslim aldığı eşyayı teslim edememesi halidir. Esasen eşyanın amacına uygun surette
kullanılma imkanının kalmadığı haller zıya olarak nitelendirilir.
2
Hasar: Taşınan eşyanın ekonomik değerinin azalmasına yol açan her türlü maddi kötüleşme hasar
olarak nitelendirilir. Eşyanın ekonomik veya kullanım değerinde azalma meydana gelmiş ise hasarın
varlığından söz edilir. Esasen, eşyanın amacına uygun surette kullanılma imkanının azalmış/kısıtlanmış
olduğu haller için hasar terimi kullanılır.

2
Şu halde taşıyan;
 Navlun sözleşmesinin ifası aşamasında, özellikle eşyanın gemiye
yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve
boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle
yükümlü tutulmuştur.
 Taşıyan, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden doğan
zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın taşıyanın
hâkimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması koşulu ile
sorumludur.
Pekiyi acaba eşya hangi andan hangi ana kadar taşıyanın hâkimiyetinde
sayılır?
Eşya, yükleten veya onun adına veya hesabına hareket eden bir kişiden
yahut yükleme limanında uygulanan kanun ve düzenlemeler uyarınca
eşyanın taşınmak üzere kendilerine teslimi zorunlu makamlardan ya da
üçüncü kişilerden taşıyanca teslim alındığı andan itibaren kural olarak gene
taşıyan tarafından gönderilene teslim edildiği ana kadar taşıyanın
zilyetliğinde sayılır ve bu zaman diliminde taşınan eşyanın zıyaı, hasarı veya
geç tesliminden dolayı beklenen özeni ve dikkati göstermediği gerekçesi ile
mesul olur.
Eşya taşınmak üzere taşıyanın hâkimiyet alanına yani esasen zilyetliğine
verildiğinde eşya taşıyan tarafından teslim alınmış addolunur. Navlun
Sözleşmesinde “FIO.” klozu varsa, yüklemenin tamamlandığı, anda; “FIOS.”
klozu söz konusu ise, istif faaliyetinin sona erdiği anda eşya taşıyan tarafından
gemide teslim alınmış sayılır.
Bu doğrultuda, taşıyan 1000 çuval yükün, ambarlardaki aşırı ısı dolayısı ile
bozulmuş olmasından ileri gelen zararı tazminden sorumludur. Çünkü taşıyan gemiyi
başlangıçtan varma limanında teslime kadar yüke elverişli halde bulundurmak borcu
altındadır. Taşıyan TBK m.112 tahtında kusur karinesine tabidir ve bu yükün kendi
veya gemi adamlarının kusuruna dayanan bir sebeple zarar görmediğini ispatlamadığı
sürece sorumluluğu devam eder (kusur karinesi).

Taşıyan 150 çuvalın ambarlarda yer kalmadığı için güverteye yüklenip taşındığı ve
yolda çıkan fırtınada denize uçması sonucu oluşan zarardan da kural olarak
sorumludur. Bu husus TTK. m. 1151 ile düzenlenmektedir. Buna göre, taşıyan, eşyayı
kural olarak güvertede taşıyamaz ve küpeşteye asamaz.
Bununla birlikte taşıyan, eşyayı yükleten ile arasındaki anlaşmaya veya ticari
teamüle uygunsa ya da mevzuat gereği zorunluysa güvertede taşıyabilir.
Taşıyan, eşyanın güvertede taşınması veya taşınabileceği hususunda yükleten ile
anlaştığı takdirde denizde taşıma senedine bu yolda yazılı bir kaydı düşmesi gerekir.
Böyle bir kaydın düşülmemesi hâlinde, güvertede taşıma hususunda bir anlaşmanın
varlığını ispat yükü taşıyana aittir. Taşıyan bunu ispatlayamadığı sürece güvertede

3
taşınan 150 çuvalın fırtına, rüzgâr vs. gibi anormal deniz tehlikeleri sebebiyle denize
uçması vb. zarardan da mesul olur.
Taşıyan 100 çuval yükün ise boşaltmadan sonra gümrük depolarına taşınırken
hasara uğramasından kural olarak sorumlu olmaz, çünkü eşya artık kendi
zilyetliğinden çıkmış, gönderilene teslim edilmiş olur.

You might also like