Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 8

http://blog.designedbysherpa.

com/2015/06/tasarim-surecinde-etnografik-yaklasimlar/

Tasarım sürecinde
etnografik yaklaşımlar
Etnografi en basit şekilde, belli bir insan grubunun ya da bu insan grubunun etrafında
oluşmuş olan kültürün sistematik biçimde incelenmesi olarak adlandırılabilir. Söz
konusu incelemeyi yapacak olan araştırmacı, araştırmayı yapma amacına uygun olarak
gözlemlerini yapar ve konu üzerinde görsel ve yazılı bir veri ortaya koyar. Etnografik
araştırma, işte bu ortaya konan verilerin toplamından meydana gelir.
Antropoloji başta olmak üzere insan ve insanların etrafında gelişen kültürle ilgilenen
sosyal bilimlerin tümünde kullanılmıştır ve temel gözlem ve inceleme metodu olarak
kullanılmaya devam etmektedir.
Genel olarak gözlem, röportaj ve her tür birebir görüşme yönteminden yararlanılarak
uygulanır. İnsanın en doğal haliyle ilgilendiğinden, etnografik araştırma ya da inceleme,
sistematik bir gözlem, görüşme, olabildiğince doğal ortamda birlikte vakit geçirme vs.
gerektirir. Bunun anlamı bu yöntemin farklı, genel olarak çıkarımlara dayalı insan
davranış ya da kültürel inceleme alanlarına göre daha fazla efor, kaynak ve zaman
gerektirdiğidir.

Kökleri, ondokuzunca yüzyıla ve kolonilerdeki insanları ve kültürleri araştırmak üzere


yola çıkan dönemin akademisyenlerine dayanan bu gözlem metodolojisinin kapsamında
çeşitli gözlem ve araştırma biçimleri yer alır. Sosyal bilimlerde kullanılan temel iki saha
araştırma sistematiği olan etic – araştırmacının görüşlerine dayalı yaklaşım – ve emic –
gözlemlenen kişi ya da kişilerin görüşlerine dayalı yaklaşım – kavramlarına göre de
ayrıştırılabilecek olan bu yöntemlere kısaca bakalım.

Katılımcı gözlemleme (participant observation)


Kültürel antropoloji, sosyoloji ve iletişim bilimleri başta olmak üzere sosyal bilimlerin
tamamına yakınında kullanılan, kalitatif (nitel) araştırma yöntemlerinden biridir.
Çoğunlukla, gözlemlenmek ve hakkında görüş edinilmek istenen belli bir insan grubuyla
– onların doğal kültürel ortamlarında, onlarla birlikte ama etnografinin ve genel anlamda
tüm sosyal bilimlerin doğası gereği onlara herhangi bir konuda müdahalede bulunmadan
– uzunca bir süre beraber vakit geçirilmesi ve gruba dair gözlemlerin yapılması şeklinde
gerçekleştirilir. Bu yöntem, kalitatif araştırma metotları içinde en zahmetlilerinden
biridir, çünkü uzun süre hedefteki kitleyle birlite onların hayatını yaşamayı hatta onların
dilini konuşmayı zorunlu kılar. Ayrıca bu yöntemde, araştırmacının, gözlemin
doğruluğu ve kişilerin hayatlarının doğallığının bozulmaması açısından, söz konusu
grubun bireyleriyle benzer hayatı yaşaması elzemdir. Yani araştırmacının, gözlemlediği
kişiler tarlada sulama yaparken, kenarda durup onları izleme gibi bir lüksü yoktur. Onun
da aynı eylemin içinde kendine yer bulması gerekir. Tüm bu sebepler göz önüne
getirildiğinde, bu yöntemin kullanımının her durumda mümkün olmadığını belirtmekte
fayda var.

Etnografik görüşme (ethnographic interview)


Bir başka kalitatif araştırma metodu olan etnografik görüşme, yukarıda bahsi geçen, bir
grubun uzun süreli gözlemlenmesine dayalı yöntemin, birebir görüşmeye ve doğal
olarak kısa süreye adapte edilmiş şeklidir. Bu görüşme, araştırmaya söz konusu edilen
bireyin ya da bireylerin, – buradaki gibi tasarım söz konusu olduğunda – belli bir ürünle
ya da hizmetle ilişkisini en doğal ve gerçekçi haliyle ortaya çıkarmak amacıyla yapılır.

Belge ve madde inceleme


Yukarıda açıklanan yöntemlerin aksine kişilerle gözlem ya da birebir görüşme yoluyla
iletişime geçmeyi değil, kişilerin içinde bulundukları ortamdaki nesnelerle, kendilerine
ait olsun olmasın yakınlarında bulunan, hayatlarında yer edinen materyallerle olan
ilişkilerini gözlemlemeye dayalı, etnografik ve antropolojik gözlem biçimlerinden
biridir. Kendi içinde, materyal analizi (artifact analysis), birlikte alışveriş deneyimi
(shop along), dijital etnografi (digital etnography) ve durum haritalandırması (context
mapping) gibi alt kırılımları vardır.

Kişisel gözlem ve günlükler (self observations/diaries)


Bireylere ulaşmanın zaman, para ya da nadiren de olsa diğer herhangi bir sebepten ötürü
mümkün olmadığı durumlarda kullanılan bir kültürel ve davranışsal inceleme şeklidir.
İncelemeye söz konusu kişilerden, kendi hayatlarına ve yaşadıklarına dair gözlemlerini,
günlük vb. yazın formatlarında teslim etmeleri istenir ve bunlar üzerinden bazı
çıkarımlar yapılır. İşin içine subjektifliğin karışması açısından çok doğru gibi
görünmese de kimi durumlarda, kişinin kendi gözlerinden kendine ve hayatına bakışı
doğru öngörülerin yakalanması açısından değerli olabilir.

<="" h3="" style="box-sizing: border-box;">


Kişinin gün içinde değişen durumlar karşısındaki tutumunu, ihtiyaçlarını ve ürünle,
hizmetle ya da herhangi bir süreçle olan ilişkisini gözlemlemeye yönelik yöntemdir.
Genellikle kişinin özellikle istediği ve hakkındaki görüşlerini paylaşmaya hevesli
olduğu ürünler ya da durumlar için kullanılır. Kişiyle aynı ortamı paylaşarak
gerçekleştirilen, fazla zamana yayılmayan bir metottur.

Tasarımın ekseninde etnografi

Tasarım sürecinde etnografik yaklaşımla gerçekleştirilen araştırma ve inceleme pratiği,


insanların kullanım alışkanlıklarını etkileyen çevrelerini ve bu çevreyle olan ilişkilerini
olabilecek en doğal haliyle – mümkünse ilk ağızdan dinleyerek ya da birebir şahitlik
ederek – öğrenip, yeni bir ürün ortaya koyma ya da var olanı, hedef kitlenin kullanımına
daha uygun hale getirme amacıyla kullanılır. Modern sosyal antropolojinin
babalarından Bronislaw Malinowski’nin, bu uzmanlığın etrafında büyük etki yaratan,
sosyal bilimcinin kendi görüşlerini empoze etmesinden ziyade var olanı müdahil
olmadan incelemesi gerektiğine dair görüşlerinden de anlayacağımız üzere, etnografinin
düzeltme, iyi olanı belirleme gibi bir amacı yoktur. Yalnızca ve yalnızca var olanı
görme ve bunun görünür olmadığı durumlarda üstündeki toprağı atma amacı güder.
Etnografik inceleme, söz konusu insan grubunu ya da bu grubun içinde bulunan bireyi
anlamayı ve ele alınan konuyla ilgili var olan problemleri açığa çıkarmayı sağlar. Bu
problemler kimi zaman kullanıcının kendisi tarafından dahi bilinmezken, araştırmacı ya
da gözlemci, elde ettiği verileri yorumlayarak, yüzeyin altında olanı görebilir ve gerekli
bilgi eksikliğinden dolayı dile getirilemeyen problem, eksiklik ya da fazlalık gün yüzüne
çıkartılabilir. En önemli bileşenlerinden biri inovasyon olan tasarım ekseninde
düşünüldüğünde bu inovasyon için gerekli olanlar, kitleyi tanıma, bu verilerden yola
çıkarak doğru teşhisi koyma ve bunu çözme yolunda kitleye uygun adımlar atmadır.
Uygulanan bu etnografik araştırma ve gözlem süreciyle birlikte, bu elzem adımların
atılabilme ihtimali fazlasıyla artar.
Tasarım konusunda etnografik araştırmayı kimler yapar konusuna geldiğimizde,
bunun t-shape kişi ihtiyacının ortaya çıktığı noktalardan biri olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak iki alanda birden yetkin birinin işi yürütmesinin mümkün olmadığı durumlarda,
ikisinin de farklı uzmanlıklarından ötürü bakış açıları farklı olacağından, daha
bütünlüklü ve sağlıklı bilgi toplayabilmek ve bilgi eksikliğinden kaynaklı o konuya ait
durumların ifade edilmesinin zorluğundan ötürü, tasarımcı ve de sosyal bilimcinin ortak
çalışması en mantıklısı olacaktır. Genelde, sonradan tasarım konusuna yönelmiş sosyal
bilimcilerin ya da sosyal bilimler konusunda bilgi sahibi olmuş tasarımcıların zamanla
uzmanlıklarını bu tarafa kaydırdıkları gözlemlenir.

Etnografik araştırmada proje


yapılandırması

Etnografiden, etnografik araştırma ve incemele metotlarından, etnografinin tasarım


ekseninde kullanımından bahsettikten sonra, bu yöntemlerden herhangi birini tasarım
sürecinde kullanmak isteyecekler için proje yapılandırma aşamalarını sıralamak faydalı
olabilir.

 Araştırmanın odak noktası ya da araştırma kapsamında peşine düşülecek sorular


belirlenir.

 Araştırma mekanı ve yaklaşım noktası belirlenir.

 Bilgi toplama metotları belirlenir.

 Bilgi toplama yolları tasarlanır.


 Doğru katılımcılar ayarlanır.

 Gerekli araç ve gereçler belirlenir ve temin edilir.

 Araştırma gerçekleştirilir.

 Eldeki veriler incelenerek, gerekli olanlar ayrıştırılır.

 Ayrıştırılan veriler tematik olarak alt dallarına ayrılır.

 Bulgular ve öneriler raporlanır.

 Bulgular ve çıkarımlar çevresinde, sonraki adımdaki olası araştırma süreci planlanmaya


başlanır.

Bu projelendirmenin yanında, yukarıda büyük kısmı sıralanmış olan yöntemlerden,


tasarım ekseninde en sık tercih edilenlerin uygulanışına yakından bakmakta da fayda
var.

Saha araştırmasının (katılımcı


gözlemleme) püf noktaları

 Detaylı bir şekilde not alın.

 Farklı bakış açılarından çok sayıda veri toplayın ve bunları birbiriyle karşılaştırarak
doğrulama yoluna gidin.

 Katılımcıların düşüncelerini onlardan yapacağınız alıntılarla aktarmaya özen gösterin.


 Karşıdaki insanın güvenini kazanmaya özen göstererek ondan en içsel ve doğru bilgiyi
almaya çalışın.

Birebir görüşmelerin püf noktaları

 Etnografik görüşmenin amacının, kullanıcının kendi düşüncelerini kendine has biçimde


ifade etmesi olduğunu ve görüşmenin bu yönde ilerlemesi gerektiğini aklınızdan
çıkarmayın.

 Birebir görüşmeyle elde edilebilecek olan bilgileri düşünerek görüşmeye hazırlanın. Bu


sizi ve görüşme yaptığınız kişiyi zaman kaybından kurtaracaktır.

 Sorularınızın açık ve net olmasına, yoruma açık olmamasına özen gösterin.

 Kendi görüşlerinizi dikte edecek bir tavırdan ve karşınızdaki kişiyi yönlendirebilecek


hareketlerden kaçının.

 Karşınızdaki kişiye dikkatle dinlendiğini ve söylediklerinin dikkate alındığını


hissettirerek düşüncelerini en açık şekilde paylaşabilmesine imkan verin.

 Not almanın ötesinde mümkünse en ince ayrıntısına kadar görebilmek ve analiz


edebilmek için ses ve görüntü kaydı almaktan kaçınmayın.

Yalnızca tasarımla değil sosyal bilimlerin tüm alanlarıyla da ilintili kadim bir konu
olduğundan, etnografi ve buna bağlı yöntemler, yaklaşımlar meselesi anlatmakla
tüketilemeyecek kadar engine bir konu. Bu sebeple, etnografik yaklaşımın, tasarım –
insan iletişiminin doğru kurulmasında oldukça önem arz eden konulardan biri olduğunu
ve es geçilmemesi, üzerine düşünülmesi ve uygulanabilmesi için elden geldiğince
kaynak ayrılması gerektiğini belirterek, yeri geldiğinde yine bahsetmek üzere, şimdilik
bu konuya bir virgül koymakta sakınca görmüyorum.

Erdem Yıldız
Content Manager, Former SHERPA

'89 İstanbul doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi mezunu. Mayıs 2015'ten bu yana Sherpa'da.

You might also like