Professional Documents
Culture Documents
Analitik Metot Validasyon
Analitik Metot Validasyon
net/publication/331399497
CITATION READS
1 592
4 authors:
All content following this page was uploaded by Hasan Ertas on 28 May 2020.
Bu ölçümlerin maliyeti yüksektir ve elde edilen sonuçlar nedeniyle büyük zararlar ortaya
çıkabilir. Örneğin, yiyeceklerin tüketim için uygun olmadığını gösteren testler tazminat
talepleriyle sonuçlanabilir, yasaklı maddelerin varlığını doğrulayan testler; kişiler için ceza,
tutukluluk veya hatta bazı ülkelerde infaz ile sonuçlanabilir. Bu gibi nedenlerle, doğru bir
ölçüm yapmak ve sonuçların doğru olduğunu göstermek çok önemlidir.1 Bir analistin
laboratuvarda gerçekleştirdiği faaliyetlerdeki en önemli hedefi; yapmış olduğu analizlerin
geçerli bir yöntemle, doğru ve gerçekçi sonuçlar üretmesi, elde edilen sonuçlardan büyük bir
güven duyması olmalıdır. Bu sonuçların üretilebilmesi için, laboratuvarda ya da analiz yapılan
birimlerde karşılaşılabilen sorunlar, aşamalar ve gerçekleştirilmesi gerekli prosedürler bu
bölümde anlatılmıştır:
1. Yeterlilik/Kalifikasyon
Ürün kalitesine önem veren endüstriler için laboratuvarlar çok önemlidir. Cihaz ve
ekipmanlardaki anlık tutarsızlıklar, istenmeyen sonuçlara neden olabilir.2 Yeterlilik;
nitelendirme ve yeniden nicellendirme kapsamında, etki değerlendirmesi ve risk analizi
esaslarına göre belirlenmelidir. Risk yönetim ilkeleri, yeterliliklerin kapsamı ve aşamaları
dikkate alınarak değerlendirilmelidir.3
Bir cihaz, tasarım ve denetim aşamalarındaki her bir kriteri karşıladıktan sonra piyasada
yer almaktadır. Bu süreç ve kriterler; Tasarım Yeterliliği (design qualification, DQ), Kurulum
Yeterliliği (installation qualification, IQ), Operasyonel Yeterlilik (operational qualification,
OQ), Performans Yeterliliğinin (performance qualification, PQ) protokollerinden
oluşmaktadır. Bu süreçler; üretim proseslerinin önceden belirlenmiş kalite gereksinimlerini
karşılayan ürünleri sürekli üretebilmesi için, kullanılan veya kurulan ekipmanın yüksek
derecede kalite güvencesi sağlayacağını belirleme yollarıdır.2 DQ, IQ, OQ ve PQ
hazırlanması da dâhil olmak üzere yeni araç ve teçhizatlar tüm aşamalarından geçmelidir.3
Tasarım Yeterliliği (DQ): Proses, tesis, sistem, ekipman ve yardımcı programların henüz
tasarım aşamasında İyi Üretim Uygulamasının (GMP), kalite ve yasal gereklilikleri, önceden
kullanıcı tarafından belirlenen gereklilikleri sağladığının yazılı olarak ispatlanmasıdır.4
Kurulum Yeterliliği (IQ): DQ aşaması tamamlanmış olan proses, tesis veya servislerin
tasarım edildiği şekilde, özelliklerine uygun olarak monte edildiğinin veya mevcut sisteme
doğru adapte edildiğinin yazılı olarak ispatlandığı validasyon aşamasıdır.4 Kurulum Yeterliliği
(IQ), kalifiye edilecek cihazın veya donanımın yan sistemlerinin ve yardımcı sistemlerin
imalatçının teknik özelliklerine veya kurulum kontrol listesine göre teslim edildiğini,
kurulduğunu ve yapılandırıldığını doğrular. Başarılı bir yeterlilik/kalifikasyon için kurulum
aşağıdaki gibi üreticinin gereksinimlerini karşılamalıdır2:
Operasyonel Yeterlilik;
Sistem uygunluk testi birçok analitik prosedürün ayrılmaz bir parçasıdır. Testler; analiz
edilecek ekipman, elektronik, analitik işlemler ve numunelerin değerlendirilebileceği ayrılmaz
bir sistem oluşturduğu kavramına dayanmaktadır. Belirli bir prosedür için kurulacak sistem
uygunluğu test parametreleri, onaylanan prosedürün türüne bağlıdır. Ek bilgi için bkz.
Farmakopeler.5
Wx = Pik yüksekliğinin olduğu zemin’in %5’i (0.05) veya %10’undaki (0.10) pik genişliği
olarak belirtilir.
Öneriler: Pik diğer piklerden ve boşluk hacminden iyi ayrılmalıdır. Genellikle k' değerinin
>2 olması gerekir.
2.2.Kesinlik/Enjeksiyon Tekrarlanabilirliği
Bağıl Standart Sapma (BSS/RSD) olarak ifade edilen enjeksiyon kesinliği, bağlantı
elemanları, kolon ve çevresel koşulları, numunelerin analiz edildiği zamanı içeren HPLC
performansını belirtir. Numune hazırlama ve üretim kaynaklı varyasyonlarının dikkate
alınmadığı unutulmamalıdır.
Bağıl alıkonma; iki pikin bağıl konumunun bir ölçüsüdür. Ayırım/Resolution (Rs)
belirtildiği sürece, bu kritik bir parametre değildir.
Rs, iki pikin ne kadar iyi ayrıldığının bir ölçüsüdür. Güvenilir nicelleme için, iyi ayrılmış
pikler çok önemlidir. Olası girişim pik(ler)i açısından, yararlı bir parametredir. Rs’ye en yakın
potansiyel bir maddeyi çözgenle diğerinden ayrıştıran pik, ölçülen iki bileşiğin oranından
önemsiz derecede etkilenir. Rs değerlerine bağlı olarak gösterilen piklerin ayırımı Şekil 3’te
gösterilmektedir.
Öneriler: İlgili pik ve en yakın olası girişim piki (safsızlık, ilaç katkı maddeleri, bozunma
ürünü, iç standart, vb.) arasında Rs değerinin >2 olması istenir.
𝑇 = 𝑊𝑥 /2𝑓
İntegratördeki pikin nerede ve ne zaman bittiği ve dolayısıyla pik eğri altındaki alanın
hesaplanmasında karşılaşılan zorluklardan dolayı nicellemenin doğruluğu, pikin
kuyruklanmasındaki artış ile azalır. İntegratör değişkenleri, ilgili pik alanın optimum hesabı
için analist tarafından önceden belirlenmiştir. Şekil 4 ve 5, kuyruklanma faktörlerini ve
nicelleme üzerindeki etkiyi göstermektedir. İntegratör pik çizimlerinde aşağı veya yukarı
doğru olan eğimleri tam olarak belirleyemez ise doğruluk azalır.
Öneriler: T ≤ 2
Teorik plaka sayısı; kolon verimliliğinin bir ölçüsü olup kromatogramda birim çalışma
zaman dilimi başına kaç adet pikin yer alabileceğini göstermektedir. Sabit çalışma
koşullarında elde edilen bir kromatogramda her pik için N değeri büyük oranda sabit kalır.
Teorik eşdeğer plaka yüksekliği (H veya HETP) , kolonun birim uzunluğu (L) başına kolon
verimliliğini ölçer. N veya H’yi etkileyen parametreler; pikin konumu, kolondaki parçacık
boyutu, hareketli fazın akış hızı, kolon sıcaklığı, mobil fazın viskozitesi ve analitin molekül
ağırlığıdır. A gibi bir bileşiğin üç farklı kromatografik koşul altındaki farklı alıkonma süreleri
Şekil 6’da farklı kromatogramlar tek bir birleştirilmiş kromatogramda göstermektedir.
İncelendiğinde, pikler görsel olarak benzer görünse de teorik plaka sayılarının farklı olduğu
görülmektedir.
Öneriler: Teorik plaka sayısı elüsyon süresine bağlıdır, ancak genel olarak >2000 olmalıdır.
Rt (dk) N k’
A1
29,642 25128 4,884
(Akış hızı= 0.5 ml/dk)
A2
26,747 3817 4,349
(Akış hızı= 1.0 ml/dk)
A3
25,253 4250 4,051
(Akış hızı= 1.5 ml/dk)
1. Örnek ve standart, mobil fazda çözünmelidir. Eğer mümkün değilse, mobil fazdaki
seviyeye kıyasla çok yüksek oranda organik çözücü kullanmaktan kaçınılmalıdır.
2. Örnek ve standardın derişimleri aynı olmasa da birbirlerine yakın olmalıdır.
3. Analitik yöntemin uygulama sürecinde numunelerin ölçüm aşamasında, ölçüm dizini
(sequence) kalite kontrol ile başlayıp kalite kontrol ile sonlanmalıdır.
4. Enjeksiyon öncesi bazen örneklerin filtrasyonu gerekli olabilir. Filtrasyon, kolonları
tıkayabilecek partikülleri (santrifüj işlemi aynı işlevi yapar) giderecektir. Analitin
filtreye yapışması (adezyon) da gerçekleşebilir. Bu, özellikle düşük seviyeli
safsızlıklar için önem arz edecektir. Bu problemi gösteren durumu valide etmek için
gerekli veriler sunulmalıdır.6
Analitik cihazda gerçekleştirilen bir dizi sistem uygunluk testlerinden sonra, cihazın
ölçüm ve analizler için yeterli özellikte olduğu saptanarak, analitik yöntem geliştirme
aşamasına geçmek gereklidir. Bu süreçte; cihazda gözlenen kimi varyasyonların artık
cihazdan kaynaklanmadığı, aksine analitik yöntem geliştirme aşamalarında bilerek yapılan
değişikliklerden; örneğin akış hızı değişimi, kolon değişimi ve sıcaklık değişimi vb.
parametrelerden kaynaklandığına yönelik mutlak bir ilişki kurulması söz konusudur. Bu
nedenle, sistem uygunluk testleri yapılmadan gerçekleştirilecek bir analitik yöntem geliştirme
çabasının, büyük olasılıkla sonuçsuz kalacağı açıktır.1 (Bknz. Bölüm....)
4. Yöntem Validasyonu
Yöntem validasyonu, genelde yöntem geliştirme ile çok yakından bağlantılı olarak
düşünülür. Yöntem validasyonu ile ilişkili olan yöntem performans özelliklerinin çoğu,
genellikle yöntem geliştirmenin parçası olarak değerlendirilir (Tablo 2). Bununla birlikte,
yöntemin son halinin resmi olarak onaylanması oldukça önemlidir. Bir yöntem, performans
özelliklerinin belirli bir amaçla kullanım için yeterli olduğunun kanıtlanması gerektiği
durumlarda valide edilmelidir.
Tablo 1. ISO 9000, ISO / IEC 17025 ve VIM’de “Validasyon” kavramının tanımları1
Tanım Referans
Objektif delillerin sağlanması yoluyla, özellikle amaçlanan bir kullanım ISO 9000a
veya başvuru için şartların yerine getirilmesinin teyidi
İnceleme yoluyla teyit ve belirli bir amaca yönelik kullanım için özel ISO/IEC 17025
şartların yerine getirildiğine dair nesnel kanıt sağlanması
a
ISO 9000 "Yeterlilik Süreci"ni "belirtilen şartları yerine getirme kabiliyetini göstermek için
kullanılan süreç" olarak tanımlar.
b
VIM "doğrulamayı" "belirli bir maddenin belirtilen şartları yerine getirdiğine dair nesnel kanıt
sağlanması" olarak tanımlar.
Seçicilik
Çalışma Aralığı
Analitik Hassasiyet
Gerçeklik (Trueness)
Hata, Gerikazanım
Kesinlik
Sağlamlık
*
Ölçüm belirsizliği, belirli bir ölçüm prosedürünün performans
karakteristiği değil, ölçüm prosedürü kullanılarak elde edilen sonuçlardır.
Genel olarak validasyon; yeni geliştirilen bir yöntem ya da standart bir yöntem
bulunmadığı zaman yapılır. Doğrulama işleminde ise; yöntem geliştirme işlemi yapılmış,
yöntem daha önce valide edilmiş ve standart bir yöntem haline getirilmişse, bu durumda,
baştan itibaren validasyon yapılmasına ihtiyaç yoktur. Yalnızca, tekrarlanabilirlik çalışmaları
yapılarak standart yöntemdeki tekrarlanabilirlik (r) ve tekrarüretilebilirlik değerleri (R)
karşılaştırılır. Laboratuvarda yapılan doğrulama çalışmalarında söz konusu değerlerin, r ve R
değerlerinden küçük olduğu saptandığında, yöntem doğrulanmış kabul edilir.1
Biyolojik matrikslerdeki (serum, plazma, kan, idrar ve tükürük gibi) madde derişimlerinin
ölçülmesi, Adli Toksikolojinin önemli bir parçasıdır. Bu tür veriler, yeni aktif ve jenerik
maddelere yönelik uygulamaların yanı sıra, onaylı ilaç ürünlerinde yapılan değişiklikler için
de gerekli olabilir. Uygulanan biyoanalitik yöntemlerin, güvenilir sonuçlar elde etmek için
standartlara uygun olarak iyi karakterize edilmiş, tam valide ve belgelenmiş olması büyük
önem taşımaktadır. Biyoanalitik yöntemlerin validasyonu ve insanlardaki klinik araştırmalar
için çalışma örneklerinin analizi, İyi Klinik Uygulamaları ilkelerine göre yapılmalıdır.7
Yeni veya literatür bazında herhangi bir analitik yöntem için yöntem tam validasyonu
yapılmalıdır. Yöntem validasyonunun asıl amacı; kan, serum, plazma, idrar veya tükürük gibi
biyolojik matrikslerde analit derişiminin belirlenmesi için belirli bir yöntemin güvenilirliğini
göstermektir. Buna ek olarak antikoagülan kullanılan bir yöntemde, validasyon çalışma
örnekleri aynı antikoagülan kullanılarak yapılmalıdır. İlgili her tür ve matriks için tam
validasyon yapılmalıdır. Bazı durumlarda, validasyon çalışmaları için örneklerin matriksine
kıyasla özdeş bir matriks elde etmek zor olduğu durumlarda sentetik olarak hazırlanmış uygun
farklı bir matriks kullanılabilir.7
İlk aşamada genellikle bir analit belirlenmelidir, ancak bazen birden fazla analitin
ölçülmesi de gerekebilir. İki farklı madde, metabolitleri olan bir ana madde veya bir
maddenin enantiyomerlerini veya izomerlerini de içerebilir. Bu durumlarda validasyon ve
analiz prensipleri ilgilenilen tüm analitlere uygulanmalıdır.
Saflık Testleri: Yapılan tüm analitik işlemlerin, bir analitin ilgili maddeler testi yani ağır
metaller, artık çözücüler içeriği vb. yabancı madde içeriğinin doğru bir şekilde ifade
edilmesini sağlamaktır. Tanımlama testlerinin validasyonu, safsızlıkların belirlenmesi ve
analiz sırasında özgüllüğünün araştırılması yapılmalıdır. Özgüllüğü göstermek için kullanılan
prosedürler, analitik prosedürün planlanan amacına bağlı olmalıdır. Analitik bir prosedürün
belirli bir analit için özgül olduğunu göstermek (tam ayrım) her zaman mümkün değildir. Bu
durumda, gerekli düzeyde ayrıma ulaşmak için iki veya daha fazla analitik prosedürün bir
kombinasyonu önerilir.
Tanımlama: Uygun tanımlama testleri, mevcut olması muhtemel yakından ilişkili yapıların
bileşimlerini ayırt edebilmelidir. Bir prosedürün ayırım yeteneği, analiti içeren numunelerden
gelen olumlu (pozitif) sonuçlar (belki de bilinen bir referans materyal ile karşılaştırma
yapıldığında) ve analiti içermeyen numunelerden gelen olumsuz (negatif) sonuçlarla
birleştiğinde teyit edilebilir. Buna ek olarak, tanımlama testi yapısal olarak benzer veya
olumlu bir cevabın elde edilmediğini teyit etmek için analit ile yakından ilişkili olan
materyallere uygulanabilir. Potansiyel olarak girişim yapan bu tür materyaller, meydana
gelebilecek müdahaleler göz önüne alınarak sağlam bilimsel karara dayalı olarak seçilmelidir.
Analiz ve Safsızlık Test(ler)i: Kromatografik prosedürlerde özgüllüğü göstermek için
temsili kromatogramlar kullanılmalıdır ve tekli bileşenler uygun şekilde etiketlenmelidir.
Diğer ayırma tekniklerine de benzer önem verilmelidir. Kromatografide kritik ayrımlar,
uygun bir seviyede araştırılmalıdır. Kritik ayrımlar için, birbirine en yakın çıkan iki bileşenin
ayrışmasıyla özgüllük gösterilebilir. Özgül olmayan bir analizin (deneyin) kullanıldığı
durumlarda (olgularda), genel özgüllüğü göstermek için diğer destekleyici analitik prosedürler
kullanılmalıdır. Örneğin, piyasaya sürülecek bir ilaç maddesinin tayini için bir titrasyonun
uygulandığı durumlarda, analiz ve safsızlıklar için uygun bir testin kombinasyonu
kullanılabilir. Yaklaşım, hem analiz hem de safsızlık testleri için benzerdir:
Safsızlıklar var olduğunda: Analitin safsızlıklar ve/veya ara maddeler varlığında
ayrımının gösterilmesi; uygun seviyelerde safsızlık ve/veya ara maddeler içeren saf
maddeler ile standart katım yapılarak, sonuçların bu materyallerin varlığından
etkilenmediğini göstererek yapılabilir. Safsızlık testi için, ayrım; ilaç maddesi veya
ilaç ürününün uygun seviyelerde safsızlıklarla birlikte katılması ve bu safsızlıkların
tek tek ve/veya numune matrisindeki diğer bileşenlerden ayrılmasının gösterilmesi
yoluyla oluşturulabilir.
Safsızlıklar olmadığında: Safsızlık veya bozunma ürün standartları yoksa özgüllük,
saf olmayan veya indirgeyici ürünler içeren numunelerin test sonuçlarının,
farmakope tipi yöntem veya diğer valide analitik prosedür (bağımsız prosedür) gibi
iyi tanımlanmış ikinci bir yöntemle karşılaştırılması yoluyla gösterilebilir. Uygun
olduğunda, bu yöntem, ışık, ısı, nem, asit/baz hidrolizi ve oksidasyon gibi ilgili stres
koşulları altında depolanan örnekleri içermelidir.
Deney (içerik veya etki): Bir numunedeki analitin içeriği veya potansiyeli hakkında doğru
bir açıklama ile kesin bir sonuç sağlamaktır.5
Körün (Blank) Standart Sapmasına Dayalı: Analitik arka plan (background) yanıtının
büyüklüğünün ölçülmesi, uygun sayıda kör örnek analiz edilerek ve bu yanıtların standart
sapmasını hesaplayarak gerçekleştirilir.
Kalibrasyon Eğrisine Dayalı: Belirli bir kalibrasyon eğrisi, belirtme alt sınırı aralığında
analit içeren numuneler kullanılarak incelenmelidir. Bir regresyon çizgisinin artık (residual)
standart sapması veya regresyon çizgilerinin y-kesişim (intercept) standart sapması, standart
sapma olarak kullanılabilir.
Önerilen Veriler: Belirtme alt sınırı ve belirtme alt sınırının belirlenmesi için kullanılan
yöntem sunulmalıdır. Belirtme alt sınırı, görsel değerlendirme veya sinyal/gürültü oranına
dayalı olarak belirlenirse, ilgili kromatogramların sunumu gerekçe olarak kabul edilebilir.
Belirtme alt sınırı için tahmini bir değerin hesaplama veya ekstrapolasyon ile elde edildiği
durumlarda, bu tahmini, daha sonra belirtme alt sınırında veya yakınında hazırlanmış uygun
numune örneklerinin bağımsız analizi ile doğrulanabilir.5
Körün (Blank) Standart Sapmasına Dayalı: Analitik arka plan (background) yanıtının
büyüklüğünün ölçülmesi, uygun sayıda kör örnek analiz edilerek ve bu yanıtların standart
sapmasını hesaplayarak gerçekleştirilir.
Kalibrasyon Eğrisine Dayalı: Belirli bir kalibrasyon eğrisi, saptama alt sınırı aralığında bir
analit içeren numuneler kullanılarak incelenmelidir. Bir regresyon çizgisinin artık standart
sapması veya regresyon çizgilerinin y-kesişim (intercept) standart sapması, standart sapma
olarak kullanılabilir.
Önerilen Veriler: Saptama alt sınırı ve saptama alt sınırını belirlemek için kullanılan yöntem
sunulmalıdır. Sınır, daha sonra, saptama alt sınırının yakınında veya sınırında hazırlanmış
olduğu bilinen uygun sayıda numunenin analizi ile doğrulanmalıdır.5
Avrupa İlaç Ajansı (European Medicines Agency, EMEA)’na göre; en düşük saptama
alt sınırı (Lowest Limit of Quantification LLOQ) bir örnekteki analitin, kabul edilebilir
doğruluk ve hassaslıkla güvenilir bir şekilde miktarının ölçülebildiği en düşük derişimidir.
LLOQ, en düşük kalibrasyon standardı olarak kabul edilir. Buna ek olarak, LLOQ örneğinin
analit sinyali, kör bir örneğin sinyalinin en az 5 katı olmalıdır. LLOQ beklenen derişimlerde
ve çalışmanın amacına göre uyarlanmalıdır. Örneğin, biyoeşdeğerlik çalışmaları için LLOQ,
Cmax’ın %5’inden daha yüksek olmamalı, böyle düşük bir LLOQ değeri farmakokinetik
araştırma çalışmaları için gerekli olmayabilir.7
Cihazın analit derişimine göre cevabı bilinmeli ve belirli bir derişim aralığında
değerlendirilmelidir. Kalibrasyon standartları; derişimi bilinen analit, çalışılmak istenen kör
matrikse katım yapılarak hazırlanmalıdır. Yöntem validasyonunda incelenen her bir analit ve
analitik çalışma için bir kalibrasyon eğrisi olmalıdır.
İdeal olarak, analitik yöntemin validasyonunu yapmadan önce hangi derişim aralığının
beklendiği bilinmelidir. Bu aralık, en düşük kalibrasyon standardı olan LLOQ ve en yüksek
kalibrasyon standardı olan ULOQ tarafından tanımlanan kalibrasyon eğrisi aralığını
içermelidir.
Analitin derişimi açısından cihazın yanıtını basitçe ve yeterince açıklayan bir ilişki
olmalıdır. Kalibrasyon eğrisi parametrelerini hesaplamak için kör ve sıfır numuneler dikkate
alınmamalıdır. Doğrusal uyum halinde eğim ve kesişim parametrelerini içeren kalibrasyon
eğrisi parametreleri rapor edilmelidir. Buna ek olarak, kalibrasyon standartlarının geri
hesaplanan derişimleri hesaplanan ortalama hassasiyet değerleri ile birlikte sunulmalıdır.
Doğrulama sırasında (veya kabul edilebilir) elde edilen tüm mevcut eğrilerin en az 3 tanesi
rapor edilmelidir.
Bir analitik prosedürün çalışma aralığı, analitik prosedürün uygun kesinlik düzeyine,
doğruluğa ve doğrusallığa sahip olduğu kanıtlanmış numunedeki analitin üst ve alt derişimi
arasındadır. Belirtilen aralık normalde doğrusallık çalışmalarından türetilir ve prosedürün
planlanan uygulamasına bağlıdır. Analitik prosedürün belirtilen aralığının sınırları içinde veya
dışında analit miktarı içeren numunelere uygulandığında, analitik prosedürün kabul edilebilir
derecede doğrusallık, doğruluk ve kesinlik sağladığını doğrulayarak belirlenir. Adli
toksikoloji açısından çalışma aralığı, örnek için tahmin edilen değerin çıkabileceği en yüksek
derişim değerinden, en düşük derişim yani saptama alt sınırına kadar olan derişim bölgesini
kapsar. Dinamik aralık çalışma aralığından dah büyük olabilir.
Bir ilaç maddesinin veya bitmiş bir ürünün denenmesi için: normalde test derişiminin
%80’i ile %120’si;
İçerik homojenliği için, test derişiminin en az %70’i ile %130’ arasındaki derişim
aralığını kapsayan bölgede test yapılır. Daha geniş bir aralık kullanılmamasının
nedeni gerekçelendirilmelidir. Bu genellikle dozaj formunun doğasından ileri gelebilir
(örn., ölçülü doz inhalerleri)
Çözünürlük testi için: belirtilen aralıkta ±%20 olmalıdır. Örneğin, kontrollü salınan bir
ürünün özellikleri bir bölgeyi %20’den, 1 saat sonra,%90’a kadar kapsadıysa, 24 saat
sonra valide aralık, etikette belirtilenin %0-110’u kapsayacak şekilde olacaktır.
Bir safsızlığın belirlenmesi için: safsızlık raporlama seviyesindeki düzeyinden
belirtilen düzeyin %1 ile %120’sine kadar,
Olağandışı derecede güçlü (potent) olduğu bilinen safsızlıklar toksik veya beklenmedik
farmakolojik etkilerin görülmesi için, belirtme/saptama alt sınırı, safsızlıkların kontrol
edilmesi gereken seviyeyle orantılı olmalıdır;
Eğer analiz (deneme, assay) ve saflık; bir test olarak birlikte uygulanıyorsa ve yalnızca
%100 standart kullanılırsa, doğrusallık, safsızlıkların raporlama seviyesinden test
özelliğinin (spesifikasyonunun) %120’sine kadar olan aralığı kapsamalıdır.5
Doğrusallık, analit derişiminin veya içeriğinin bir fonksiyonu olarak sinyallerin grafiğinin
görsel denetimi ile değerlendirilmelidir. Doğrusal bir ilişki varsa, test sonuçları uygun
istatistiksel yöntemlerle, örneğin en küçük kareler yöntemiyle bir regresyon çizgisinin
hesaplanmasıyla değerlendirilmelidir. Bazı durumlarda, testler ile örnek derişimleri arasında
doğrusallık elde etmek için, test verilerinin regresyon analizinden önce matematiksel bir
dönüştürmeye tabi tutulması gerekebilir. Regresyon çizgisinden elde edilen veriler,
doğrusallık derecesinin matematiksel tahminlerini sağlamakta yardımcı olabilir.
Analitik bir yöntemin doğruluğu, yöntem tarafından analitin gerçek derişimine göre
elde edilen değerin yüzde cinsinden yakınlığını açıklar. Doğruluk, analit miktarları bilinen
standart katımlı numuneler, kalite kontrol (KK) numuneleri üzerinden değerlendirilmelidir.
KK numuneleri ayrı olarak hazırlanmış ana (stok) çözeltiler kullanılarak kalibrasyon
standartlarından bağımsız olarak standart katım yapılmalıdır.
Analitik bir prosedürün kesinliği, aynı homojen numunenin belirtilen şartlar altında çoklu
örneklemesinden elde edilen bir dizi ölçüm arasında uyum (dağılım derecesi) olduğunu
gösterir. Kesinlik; tekrarlanabilirlik, ara kesinlik ve tekrarüretilebilirlik olarak üç düzeyde
değerlendirilebilir. Kesinlik; homojen, gerçek (otantik) örnekler kullanılarak araştırılmalıdır.
Ancak, homojen bir numune elde etmek mümkün değilse, yapay olarak hazırlanmış
numuneler veya numune çözeltisi kullanılarak da gerçekleştirilebilir. Analitik prosedürün
kesinliği; genellikle, bir dizi ölçümün varyansı, standart sapması veya varyasyon katsayısı
olarak ifade edilir.
a) Prosedür için belirtilen aralığı kapsayan her biri 3 derişim/3 paralel gibi en az 9 analiz,
veya
b) %100 test derişiminde en az 6 analiz.
Ara Kesinlik (Intermediate Precision): Ara kesinlik; farklı günler, farklı analistler, farklı
ekipmanlar vb. ile gerçekleştirilen çalışmalar laboratuvarlar içindeki varyasyonları ifade eder.
Ara kesinliğin ne ölçüde sağlanacağı, prosedürün uygulanacağı koşullara bağlıdır.
Rastgele olayların analitik prosedürün kesinliği üzerine etkileri belirlenmelidir. İncelenecek
tipik değişkenler; günler, analistler, ekipman vb. içerir. Bu etkileri tek tek incelemek gerekli
değildir. Deneysel bir tasarım kullanımı önerilir.
Önerilen Veriler: Araştırılan her bir kesinlik tipi için standart sapma, bağıl (rölatif) standart
sapma (değişim, varyasyon katsayısı) ve güven aralığı bildirilmelidir.5
EMEA’ya göre analitik yöntemin kesinliği; analitin tekrarlanan bireysel ölçümlerinin
yakınlığı olarak tanımlamaktadır. Kesinlik, varyasyon katsayısı (VK/CV) olarak ifade edilir.
LLOQ, düşük, orta ve yüksek KK numuneleri için, tek bir çalışma içerisinde ve farklı
çalışmalar arasında, yani doğruluğun gösterilmesi için olduğu gibi aynı çalışmalar ve verileri
kullanarak kesinlik gösterilmelidir.7
Çalışma-içi Kesinlik (Within-run precision): Validasyonda çalışma içi kesinlik için LLOQ,
düşük, orta ve yüksek KK numunelerinde derişim başına en az beş numune olmalıdır. Çalışma
içi VK/CV değeri KK örnekleri için %15’i geçmemelidir, LLOQ %20’yi aşmamalıdır.
Her bir analit ve iç standart için matriks faktörü, her bir matriks lotu için
hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, matriks varlığındaki pik alanının (kör matriksin analit
katıldıktan sonra ekstaksiyonu yapılıp ölçülen pik alanı), matriks yokluğundaki pik alanına
(söz konusu analitin saf çözeltisinin pik alanı) oranıyla gerçekleştirilir. Bunun yanı sıra iç
standart yoluyla normalize edilmiş matriks faktörü de hesaplanmalıdır. Burada da, analitin
matriks faktörü iç standart matriks faktörüne bölmek suretiyle hesaplanır. 6 matriks lotundan
elde edilen iç standart ile normalize edilerek hesaplanmış matriks faktörünün bağıl standart
sapması değeri %15’ten büyük olmamalıdır. Bu sapma düşük (LOQ derişiminden fazla) ve
yüksek (ULOQ değerine yakın bir bölge) derişim düzeylerinde yapılmalıdır.
Analitik yöntemdeki her basamak için kararlılık sağlanmalıdır, yani, numune matriksi,
antikoagülan, koruma malzemeleri, depolama ve analitik koşullar gibi kararlılık testlerine
uygulanan koşulların gerçek çalışma örnekleri için kullanılanlara benzer olması gerekir.
Analitin çalışılan matriksteki kararlılığı, düşük ve yüksek KK numuneleri (kör matrikse
maksimum 3 kat LLOQ ve ULOQ yakınında standart katımı yapılmış) kullanılarak
hazırlandıktan hemen sonra ve saklama koşullarından sonra analiz edilerek değerlendirilir.
KK numuneleri, yeni hazırlanmış kalibrasyon standartlarından elde edilen bir kalibrasyon
eğrisine karşı analiz edilir ve elde edilen derişimler gerçek derişimlerle karşılaştırılır. Her
seviyedeki ortalama derişim, beklenen derişiminin ±%15’i dâhilinde olmalıdır.
Ana (stok) ve çalışma çözeltilerinin kararlılığı, dedektörün doğrusallığı ve ölçüm
aralığı dikkate alınarak uygun bir seyreltme ile test edilmelidir. Kararlılık çalışmalarında
farklı zaman periyotlarında depolama koşullarının uygunluğu araştırmalıdır.
• Matriksteki analitin dondurucu saklama koşullarından oda sıcaklığına veya numune çalışma
sıcaklığına kadar dondurulması ve çözülmesi,
• Analitin oda sıcaklığında veya numune çalışma sıcaklığında matrikste kısa süreli kararlılığı,
• Dondurucuda depolanan matriksteki analitin uzun süreli stabilitesi kararlılık testleri olarak
çalışılmalıdır.
• İşlem görmüş numunenin oda sıcaklığında veya çalışma sırasında kullanılacak depolama
koşullarında (kuru ekstre veya enjeksiyon fazında) kararlılığı,
Dondurucuda depolanan matriksteki analitin uzun süreli kararlılığı ile ilgili olarak: KK
numuneleri, aynı saklama koşulları altında ve en azından çalışma numuneleri ile aynı süre
boyunca dondurucuda saklanmalıdır. Küçük moleküller için, bir “Bracket Tasarımı”
uygulamak uygun olabilir. Örneğin -70°C ve -20°C’de kararlılığın kanıtlandığı durumda,
aradaki sıcaklıklarda kararlılığın araştırılması gerekli değildir.
“Bracket Tasarımı”; ana kılavuza göre sözlükte tanımlandığı gibi belirli tasarım
faktörlerinin uçlarındaki örneklerin tam bir tasarımda olduğu gibi tüm zaman noktalarında test
edilmesini sağlayan bir kararlılık çizelgesinin tasarlanmasıdır. Tasarım, ara seviyelerin
kararlılığının, test edilen aşırılıkların kararlılığı ile temsil edildiğini varsayar. Bir tasarımın
kullanılması, test için seçilen kuvvetlerin veya kap boyutlarının ve/veya dolgularının
kesinlikle aşırı olduğu gösterilemiyorsa uygun sayılmaz. Büyük moleküller (peptitler ve
proteinler gibi) için, çalışma örneklerinin depolandığı her sıcaklıkta kararlılık çalışılmalıdır.
Çalışma örnekleri KK örneklerine ek olarak kullanılabilir, ancak örneklerin derişimi tam
olarak bilinmediğinden, sadece çalışma örneklerinin kullanımı yeterli sayılmamaktadır. Uzun
süreli kararlılığın değerlendirilmesinin sonuçları, çalışma raporu hazırlanmadan önce mevcut
olmalıdır.
Çok analitli bir çalışmada ya da biyoeşdeğerlik çalışmalarına da, tüm analitleri içeren
matriksteki analitlerin kararlılığına dikkat edilmelidir. Analitik yöntem ile elde edilen
derişimlerin numunelerin kan örneklemesi ve depolamadan önce hazırlanmasının hemen
ardından numune alınan matriksteki analitin kararlılığına dikkat edilmelidir. Olgudan alınan
kan örneklemesinden hemen sonra ve depolama öncesi hazırlık işlemlerinde, analitin anlık
olarak olgudaki derişimi yansıtmasını sağlamak için matrikste analitin kararlılığına dikkat
edilmelidir. Analitin yapısına bağlı olarak kararlılığın gösterimi gerekli olabilir.7
Ölçümler analitik koşullarda değişikliklere açıksa, analitik koşullar uygun bir şekilde
kontrol edilmeli veya prosedürde bir uyarı niteliğinde beyan bulunmalıdır. Sağlamlığın
değerlendirilmesinden elde edilen bir çıkarım, analitik prosedürün geçerliliğinin kullanılınca
muhafaza edilmesini sağlamak için bir dizi sistem uygunluğu parametresinin (örn.,çözünürlük
testi) oluşturulması olmalıdır.
Valide edilmiş bir analitik yöntem üzerinde ufak değişiklikler olduğu durumlarda,
uygulanan değişikliklerin niteliğine bağlı olarak tam validasyon gerekmeyebilir. Kısmi
validasyona ihtiyaç duyulabilecek durumlar; biyoanalitik yöntemin başka bir laboratuvara
aktarılması, ekipman değişikliği, kalibrasyon derişim aralığı, sınırlı numune hacmi, başka bir
matriks veya tür, antikoagülan değişimi, numune işleme prosedürü, saklama koşulları vb.
olabilir. Tüm değişiklikler rapor edilmeli, tekrar validasyonun kapsamı veya kısmi geçerliliği
gerekçelendirilmelidir. Kısmi validasyon, çalışma-içi kesinlik ve doğruluğun
belirlenmesinden çok az bir aralığa kadar, neredeyse tam validasyona kadar değişebilir.7
Aşağıda idrarda morfin tayinine yönelik analitik yöntem validasyonu uygulama örneği
sunulmuştur.
1-Seçicilik
6 kör örneğin her birisinin belirlenmiş olan yöntem koşullarında analizi sağlanır. Kütle
spektrometresi kullanılıyorsa 50 ng/ml, UV dedektör gibi bir sistem kullanılıyorsa 10 mg/ml
gibi derişimde matriks içine standart katılarak kromatogram gözlenir. Matriks içerisinde daha
önceden elde edilmiş olan kromatogramda herhangi bir sinyalle morfin pikinin çakışıp
çakışmadığı kontrol edilir.
Belirli derişimlerde çalışılan örneklere karşı elde edilen alan değerleri aşağıdaki
tablodaki gibidir. Farklı bir deyişle x bağımsız değişkenine karşı y bağımlı değişkeninin
verileri toplanıp kalibrasyon eğrisi çizilir. Kalibrasyon eğrisi korelasyon katsayısı (R 2) ile
kontrol edilir. Korelasyon katsayısı, derişim ve sinyal arasındaki ilişkinin derecesini
gösterir ve 1’e yakın olması istenir. Rehberlere göre kabul edilen değerler değişmekle
birlikte 0.99’a yakın değerler uygun değerlerdir. En az 5 derişimde çalışılması önemlidir.
Bu değerlere göre, 25-2000 ng/ml arasında çizilen kalibrasyon eğrisi ve R²=0.9903
olduğu görülmektedir. Ancak bu kalibrasyon eğrisinin geçerli olması için yeterli değildir.
Kalibrasyon eğrisi denklemi, her bir değişken için % bağıl hatalar yönünden de test
edilmelidir.
(𝑋𝑡𝑎ℎ𝑚𝑖𝑛−𝑋)
%Hata= 𝑥100 olarak hesaplanır.
𝑋
60000
y = 25.684x + 753.2
50000 R² = 0.9893
40000
30000
20000
10000
0
0 500 1000 1500 2000 2500
R²=0.9893 olmasına rağmen % bağıl hatalar yönünden test edildiğinde 50 ng/ml’lik
derişimde halen %27.3 bağıl hata olduğu saptanmıştır. Bu durumda standartların
başlangıç değerleri 100 ng/ml’den başlamalıdır.
60000
50000 y = 25.577x + 893.19
R² = 0.9873
40000
30000
20000
10000
0
0 500 1000 1500 2000 2500
Bu değerler için Excel’de 5x2 hücre seçilerek =DOT(B2:B7;A2:A7;1;1) komutu ile Linest
fonksiyonu kullanılır ve aşağıdaki tablo elde edilir.
Eğim Kesişim (İntercept)
Eğimdeki hata Kesişimdeki hata (İntercept)
Regresyon Regresyondaki hata
Fisher F Serbestlik derecesi
Regresyon toplam Artık kareler toplamı
kareler
𝟑.𝟑(𝑺𝒚/𝒙) 𝟑.𝟑(𝑺𝒂)
LOD= LOD=
𝒃 𝒃
𝟏𝟎(𝑺𝒚/𝒙) 𝟏𝟎(𝑺𝒂)
LOQ= LOQ= olarak iki farklı şekilde LOD ve LOQ değerleri
𝒃 𝒃
hesaplanabilir. Her iki yöntemde LOD ve LOQ değerlerini teorik olarak tahmin etmede
kullanılabilir. Tahmin edilen değerler, matriks ortamına katılarak çalışılmalı ve
doğrulanmalıdır.
3-Doğruluk
Matriks ortamına morfin standardı düşük, orta ve yüksek olacak şekilde 3 değerde
katılır. Bu çalışma için 100, 500, 1000 ng/ml değerleri seçilmiştir. Bu katılan numunelerdeki
sinyal değerleri kalibrasyon eğrisi üzerinden hesaplanır ve teorik olarak katılan değerle
karşılaştırılır. Geri kazanımın farklı günlerdeki dağılımı izlenir.
4- Kesinlik (ANOVA)
Kişilerin aynı numune için 3 tekrarlı yapmış olduğu analiz sonuçlarına göre, elde
edilen sonuçlar arasında önemli bir farklanma olmadığını Fcrit>Fdeneysel (5,14>1.85)’den
büyük olması ile anlamaktayız (%95 güven aralığı).
5-Seyreltme Tamlığı
6-Matriks Etkisi
7-Kararlılık
1. The Fitness for Purpose of Analytical Methods, A Laboratory Guide to Method Validation
and Related Topics, 2014. URL: https://www.eurachem.org/images/stories/Guides/pdf
/MV_guide_2nd_ed_EN.pdf Son Erişim Tarihi: 20.07.2017
4. Guidelines for Good Manufacturing Practice for Medicinal Products for Human and
Veterinary Use Annex 15: Qualification and Validation. European Commission Directorate-
General for Health and Food Safety, 2015 URL: https://ec.europa.eu/health/sites/
health/files/files/eudralex/vol-4/2015-10_annex15.pdf Son erişim Tarihi: 20.07.2017