Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 18

Cenab-ı Hakk'ın izni inayetiyle seyredimize

ikram edilmiş olan futuhat kapısında bu akşam


itibariyle futuhat uzmanlığı dersine başlıyoruz.
Zoom normal şartlarda biliyorsunuz ki çok az
kullanıcı, yüz kadar kullanıcı kabul ettiği için bu
Zoom'un özel bir uygulamasını indirmek ve
onu kullanmak zorundaydık. Dolayısıyla o
kullandığımız şey birkaç tane kayıt unsuru
istiyor. Baştan biraz sıkıcı. Bizim istediğimiz bir
şey değil. Zoom böyle yapıyor bunu. Yüksek
adetli katılımcı olunca özel uygulaması bu. O
yüzden dolayı belki baştan biraz
zorlanıyorsunuz kardeşler ama birkaç tane
açıklamada video dağıtacağız. Şey dağıttık.
Bunun ortada Emre sağ olsun şey dağıtacağız.
Şey dağıttık. Bunun ortada Emre sağ olsun şey
dağıttı. İnşallah öylelikle devam edersiniz.
Şimdi gelenler oluyor. Onların son kabullerini
gerçekleştiriyorum. İki, üç dakikada onları
eklemiş olalım. Herkesi sessizlere alıyoruz. O
yüzden baştan şunu söyleyelim. Sol altta
sohbet diye bir bölüm var. Oraya tıklarsanız
ders içinde anlamadığınız bir yer olursa oradan
da anlamak adına oradan sorularınızı
iletebilirsiniz. adına herkese birden şey
veremiyoruz. Konuşma veremiyoruz. Merak
ettiğiniz bir soru olursa oradan size zahmet
yazarak bizden talep ederseniz ben de dersin
sonunda oradaki sorularınızı tek tek
cevaplamaya başlayacağım. Hala gelen
kardeşlerimiz var. 63 kişi kadar olduk. Onları
da kabul etmiş olalım. Evet. Yani yaklaşık 300
kişiden fazla bir kaydımız vardı. O yüzden 100
kişi üzerine girmek zorunda kaldık ve bunu
kabul etmek zorunda kaldık bu uygulamayı. Bir
dahaki seferde de ilk 10 dakikadan sonra bir
şey yapmayacağız. Katılımcı alamayacağız ama
şöyle bir şey var. Dinleyemeyen, giremeyen
dostlar için bu video şu anda kaydediliyor. Bu
kayıt bittiği anda itibaren biz bunu Drive'e
yükleyeceğiz. Oradan da size linkini
paylaşacağız. Oradan da rahatlıkla
dinleyebilmek adına yeniden dersi dinlemeniz
zaten sizin için de bir ihtiyaç olacaktır. Yeniden
oradan dersi dinleyebileceksiniz. O yüzden şey
yapmamıza gerek yok. Peki. Halen gelenler var.
Onları da bir kabul edelim. Kalmasın. İlk
günümüzdür bu. Sonrasında alışırız Allah'ın
izniyle. Beş hafta boyunca devam edeceğimiz
bu programa. Hali hazırda gelenler var mı?
Biraz daha var. Bekleme odasında olanları
kabul etmem gerekiyor. Evet. Evet. Bir iki
dakika daha herhalde yüz kişi geçiyor olacağız.
O yüzden beklemem gerektiği için bekliyorum.
Arada tekrar buraya geçip beklemedi olanları
kabul ederim ama zannedersem ağırlıklı olan
kısım 85 kişi oldu şu anda onlar gelmiş onlar
peki bunu da böyle alalım ki belki şuradan yine
göreceklerimizi görürüm. Evet. Böyle olsa daha
iyi olur. Şimdi şeyde de bir toplantı
başlatacağım. Ben belki oradan da girenler
olursa diye orada da bir canlı tarafımız olur.
Evet. Buradan kabul edelim. Evet, kıymetli
kardeşler, şu anda başlayacağım. Evet kıymetli
kardeşler, şu anda başlayacağım. Ekran
paylaşımında gördüğünüz üzere Futat'a Seyit
Muhammed Ruhi Akademisi'ne tekrardan hoş
geldiniz. Daha önce zaman zaman küçük
çaplıda olsa eğitimler gerçekleştiriyorduk ama
bundan sonra Allah nasip ederse bu birinci
dönemi bu akademinin, resmi olarak ilk
dönemi. Sizler de ilk dönemin talebeleriinden,
evlatlarından oluşan bir ekip. Bu ekip bütün bu
işlemleri gerçekleştirmek üzere vazifeli
kardeşlerimiz. Bu süreçte de bu akademiden
mezun olan kardeşlerimiz arasından mutfağa
geçecek olanlar olur mu olmaz mı? Bu da ayrı
bir konu. Mutfakta bir daha fazla eğitim alıyor.
Editörlük eğitimi, yönetim eğitimi, mutfağın
kendine has eğitimleri var. Ama futuat
uzmanlığı onların da katıldığı, bütün seyidimiz,
sevenlerimizin, kardeşlerimizin katıldığı bir
eğitim alarak karşımıza ve bir akademik takvim
sonucunda da putuat uzmanlığına dair
seyidimizin imzalayacağı bir şeyler olacak,
sertifikalar olacak ve zaman zaman bu noktada
ileri boyutlara ulaşmış kardeşlerimizle özel
çalışmalar gerçekleştiriyor olacağız. Bunlar da
buraya katılan kardeşlerimizin gösterdiği
emekle alakalı bir şeydir. Efendim şöyle izah
ederek başlayalım. Bismillah. Putuat
uzmanlığında neler göreceğiz? Bir, putuatın ne
olduğunu tekrardan bir öğrenmemiz
gerekecek. Çünkü putuat genel anlamıyla bilen
kardeşlerimiz çok ama ses gelmiyor diyenler
var mı? Ses geliyor diye tahmin ediyorum. Ses
gelmiyor mu? Ses gidiyor. Ses gidiyor tamam.
Şimdi bu futuatın ne olduğunu, nasıl
anlaşılması gerektiğini ve temel kavramlara
bakış açısının neler olduğunu işliyor olacağız.
Sonra da bunu elbette ki insanlara
anlatabilmemiz çok önemli ve kıymetli.
Yaşayabilmek önemli ve aktarabilmek önemli.
Dolayısıyla bir de bunun aktarım sürecini elde
ediyor olacağız. Ve bu aktarım sürecinden
sonra da proje pratiği yapacağız. Proje
pratiğinden neyi kastediyoruz? Yaptığımız şu,
şuradaki yeşil işaret ne? Ne o? Ne yapıyor?
Evet. Evet. Evet. Evet. Evet. Evet. Evet. Evet.
Evet. Evet. Evet. Evet. Evet. Evet. Şimdi ne
olacak? Tamam teşekkür ederim. Kimsenin
sesini açmıyoruz. Sadece sadece soru
sorabilirsiniz. Sorularınızı chatten yer
alabilirsiniz. Sonra da dersin sonunda
gireceğim. Şimdi şu anda ekran paylaşımında
görünüyordur herhalde. Tamam. Son kalanları
da bir kabul edeyim de artık bundan sonrasını
kabul etmeyeceğim büyük ihtimalle. Buradayız
zaten. Evet. Şimdi kardeşler buradan devam
ediyoruz. Fütuhat nedir? Onu elde edeceğiz.
Fütuhat nasıl anlaşılır? Temel kavramlara bakış
açısı nasıldır? Bunu nasıl yaşar ve anlatırız?
Ona bakacağız. Ardından devam edeceğiz.
Öncelikle şunu beğen edelim. Biz bu dersleri
nasıl yapacağız? Bu dersleri yaparken en başta
bir dersin anlatımı olacak. Bu anlatımlar
pazartesi ve perşembe günleri oluyor. Bu
anlatımlar içerisinde öncelikle olarak bir şeyiını
sağlayacağız. Sonra önemini beyan edeceğiz.
Neden bunu öğrendiğimizi. Ardından bunları
öğrenirken ya da yaparken ya da aktarırken
konusu neyse yapılan hataları yine FUTUAT'tan
beyan ediyor olacağız. Ve bunu hayatımıza
nasıl aktaracağımızın yöntemlerini
konuşacağız. Ödevlerimiz ve kısa sınavlarımız
olacak. Olayları daha iyi anlamak ve daha iyi
anlayan kardeşlerimize daha geniş projeler
gerçekleştirmek üzerine. Buradaki yapımız şu.
Okulumuzun şartları var. Bu akademinin Allah
nasip etse daha daha iyi ilerleyenleri yapmak
nasip olsun. Birincisi devamladık. Derslerin en
az yüzde yetmişine katılımını sizden talep
ediyoruz. Ama biraz önce söylediğim gibi kimi
kardeşlerimiz gerek internet çekmediği için
gerek başka vesilelerle gerekse işte gece
çalışanlar gündüz çalışanlar var. Gerçekten
katılamayacak olan kardeşlerimiz için
kayıtlarımızı zaten paylaşıyor olacağız.
Dolayısıyla korkmayın videoyu şimdi
seyredemedim diye korkmayın ama
dinleyebileceksiniz. İkincisi her perşembe
gününden sonra yani pazartesi perşembe her
bölüm iki ders halinde yapılıyor. Biri Pazartesi,
biri Perşembe ve ikisi de saat 21'de. Sonra bir
ödev veriyoruz. Bu ödevlerin her birisini de
puanlamaya tabi tutuyoruz. Dolayısıyla
ödevlerin hem 4 bölü 5'ini yani 5'te 4'ünü
büyük çoğunluğunu bitirmiş olmanız hem de
ödevlerden ortalama 60 puan almış olmanız
gerekiyor. hem de ödevlerden ortalama 60
puan almış olmanız gerekiyor. Ardından kısa
sınavınız olacak. Bu ödevinizi pazar, cumartesi,
gece yarısı teslim ettikten sonra pazar günü bir
sınav açacağız. O da pazar gece yarısına kadar
devam edecek. O sınava da katılacaksınız. Her
bölüm ve her hafta boyunca yani 5 haftanın
5'inde de. Bunlar da kısa sınav ve kısa sınav
ortalamanızın da en az 65 olması gerekiyor. Ne
için bunlar? Sertifikayı seyircinin imzasıyla
almak için. Yoksa zaten öğreneceklerini
öğrenmiş olanlar için bir şey diyemem. Ama bu
sertifikasyonu akademik boyutunda devam
ettirip sonra o sertifikalarla workshoplar ve
mutfak grubuna nasıl dahil olunabilir? Onun
yoluna gideceğiz. Ana sınavımız olacak. Bütün
bu dersler bittikten sonra bir büyük sınav
yapacağız. Ve burada en az 70 puan alındıktan
sonra bir bitirme sunumu var. İnsanlara bunu
anlatabilme çabasında birinci boyutu. Onun
nasıl yapıldığını o noktaya gelenlere
anlatacağız. Ve puanların en az 80 olmasını
beyan edeceğiz. Sonrasında ise bir bitirme
söylevi var ki bunu büyük ihtimalle Tevhid
Ocağı'nda yapıyor olacağız. Ve Tevhid
Ocağı'nda bunu yaptıktan sonra buradan da
yaklaşık yetmiş puan almış olan meclis almış
olan kardeşlerimiz de sıralamaya bağlı olarak
da bu sertifikasyona almış ve hak sahibi olmuş
olacaklar. Şimdi birinci dersimize başlayalım.
Öuhat nedir onu izah edelim Efendim futuhat
Cenab-ı Hakk'ın kaderde takdir ettiği
yeryüzünde vuku bulması için gereken sözün
Beyan edilerek insanların ve diğer tüm
alemleri harekete geçiren bir ilimdir Bu ilim
bütün ilmiye sınıfı tarafından kabul edilmiştir.
Bu noktada çok uzun derslerimiz var. Hastalığın
devası adlı bir videomuz var. Futuat nedir
kavramını çok detaylı incelediğimiz. Burada üç
tane ayeti kerime ile konuyu birazcık hafifçe
üzerinden bir geçelim. Ki olaylar insanlara ya
nedir bu futah diyenlere el cevabı olsun.
Sokakta soran insanlara anlatabilmek adına.
Efendim Kehf suresi 10. ayet. Çok fazla ayetler
var. Çok farklı derslerde de yaptık ama şimdi
bu dersimize binaen iki ayet, üç tane ayet-i
kerimeyi beyan edeceğiz. Bunlardan bir tanesi
Keyf suresinin 10. ayet-i kerimesinde. Allah-u
Zülcelal'e biliyorsunuz ashab-ı keyf şöyle nida
ediyor. Es-sayyüze billah. Biliyorsunuz bu aynı
zamanda seyyidimize sürekli okuması için
Resul-i Kibriya aleyhissalatü vesselam
tarafından da emredilmiş olan bir ayet-i
kerimeydi. Şöyle dediler. Ey Rabbimiz bize
katından ilmi leddun nasip eyle. Ona bir
rahmet olarak beyan ederler ama bütün tefsir
alimleri bunları ilmi leddun olarak geçiyor. Bir
ilmi leddun ver. Ne işe yarayacak o? İstedikleri
şeyin de ne olduğunu biliyorlar bu arada
ashab-ı keyf. Diyor ki böylece yarabbi işlerimizi
kolaylaştır. Min emrine. İki reşede. Yani bizi bir
rüştiyete erdir. Demek ki peygamber olmayan
normal insanlarda Cenab-ı Hak'tan bunu talep
ediyorlarmış. Tabi ashab-ı keyfin geçtiği
süreçte bakılınca bu insanlar normal insanlar
denilemez. Bir hatırlatma bugün ilk dersimiz
olduğu için herkesi kabul ediyorum ama bir
dahaki dersimizde ilk 10 dakikadan sonra
kimseyi almayacağız. Çünkü dikkatimiz
dağılıyor. Gelen kardeşimiz için de yarım
kalmış olur ama bugün biz de öğreniyoruz, siz
de öğreniyorsunuz diye bıraktık. Demek ki
efendim insanoğlunun hayatı içerisinde Cenab-
ı Hakk'ın ilmi leddunu bilen insanlar varmış.
Ashab-ı keyif gibi. Ya Rabbi bizim işimizi
koyarlanıştırmak için, rüştiyet için bizlere bunu
nasip et diyorlar mı? Peki bu rüştiyet nasıl bir
şey dediğinizde Bakara Suresinin 186. ayeti
kelimesine gideriz. Orada da Cenab-ı Hak
bizlere şu nidayı beyan eder. Kullarım sana
benden sorarlar. Kimler sorarlar? O
peygamberlere tabi olanlar. De ki Ben onlara
yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin
duasına icabet ederim. O halde onlar da benim
davetime icabet etsinler. Cenab-ı Hak diyor ki
benim de bir davetim var. Bana hakkıyla iman
etsinler. Umulur ki onlar rüşte eriştirlerler. Yani
onların içerisinden bazılarını diyor o iman
nasibinin yanında bir de rüştiyet onlara nasip
ederim. Peki o rüştüiyetin hayatın içinde yine
Kur'an-ı Azimuşşan'ın bir başka deliliyle nasıl
bir şeydi bu? Bunun bir emsalı veriliyor. O da
yine Kehf suresinin 66. ayet kelimesinde.
Biliyorsunuz Hz. Musa Efendimiz de Hızır
Aleyhisselam arasındaki kıssanın içindeydi bu.
O kıssada Hazreti Musa Efendimiz ne diyordu?
Şunu söylüyordu. Musa onlara dedi ki sana
tabi olabilir miyim ne için sana öğretilmiş olan
hakikate varan ilimlerden bana öğretmen için
burada rüştiyyet makamının Hızır
Aleyhisselam'da da görüldüğü gibi, Ashab-ı
Keyf'te de görüldüğü gibi ve Cenab-ı Hakk'ın
davetinde de görüldüğü gibi. İnsanlığı bir
yerden bir yere götürebilmek için gerekli olan
bir ilim olduğunu anlıyoruz. Öyleyse futuhat
bir rüşdiyet olarak Kur'an-ı Azimüşşan'da
peygamber olmayanlara dahi verilmiş olan
Cenab-ı Hakk'ın da vereceğim dediği hikmeti
hayatla buluşmuş halidir en kaba tabirle. Yani
futuhat kavramı Kur'an-ı Kerim'de var mıdır
deseniz en az 55-56 tane ayet-i kerime saymak
mümkünken en basit ve en kolay anlatımla
bunu rahatlıkla söyleyebilmemiz mümkündür.
Şimdi efendim bu rüşdiyet makamının elbette
ki bir önemi var. Nedir bu önem? Şöyle izah
edelim. Her devrin ihtiyaçlarını barındırır.
Çünkü her devir sorunlarıyla gelir ve bu
sorunların çözülmesi gerekir ama çözüm illaki
of tatı beğenince kişinin yapmasıyla değil o
kelamı söylemesi nedir ikincisi müminleri
güçlendirir ve ehli küfvari korkutur ki tarih
boyunca da bunun karşılıkları görülmüş İmamı
Gazali de görülmüş İbmam-ı Gazali'de
görülmüş. İbn-i Arabi Hazretleri'nde görülmüş.
Evveli var, sonrası var. Onun detaylarına
birazdan gireceğim için geçiyorum. İşlerin
rayına konulmasını sağlar. Çünkü hükmü
kaderde yazılmış olanın yeryüzünde takdiri
Allah-u Zülcelal'e aittir. Bütün bu ilimlerin
hepsi Hazreti Allah'a aittir ama Cenab-ı Hak
bizlere neyi emrediyor? Hz. Peygamber neyi
emrediyor? Ey kullarım, Hz. Peygamber
Efendimiz diyor ki ilmin şehri benim, kapısı Hz.
Ali Efendimiz'dir. Yani bu bir şehir mantığı
içerisinde görevli olan zatların beyanatları için
sunulmuş olan kütüphanelerdir. Özelliklerine
birazdan geleceğiz. Tabi futuat nedir sorusunda
kritik hatalarımız da yok değil, var. Her derste
olduğu gibi tanımı söyledik, delillendirdik,
öneminden bahsettik. Şimdi hatalarımıza
bakalım. Futuat sadece din alanını kapsamaz.
O yüzden ona futuat denir. Yani sadece
insanların dini ihtiyaçları değil dönemin
bilimsel ihtiyacı, sosyolojik ihtiyacı, psikolojik
ihtiyacı, tarımdaki ihtiyacı, tıptaki ihtiyacı İbn-i
Sina'da olduğu gibi. Bütün bu ihtiyaçları
sadece söylemesi dahi gökyüzünden indirmeye
vesiledir. Çünkü Resul-i Kibriya Aleyhisselatü
Vesselam'ın bir hadisinden yola çıkarak
söylemek gerekirse rüyaları diyor Allah Resulü
Aleyhisselatü Vesselam tefsir etmeyiniz. Onları
tefsir ettiğiniz zaman gökte uçan kbi Hazretleri
gibi veya kendisine verilmiş olan alanda
beyanatlarını sunup o acil ihtiyacı tamamlamış
olan büyük alimlerimiz de var. Şimdi burada bir
yöntem önemlidir. Yani bunu anlatırken bu
ufduat nedir kavramını anlatırken şunu iyi
bilmemiz gerekiyor. Bir kere Resul-i Kibriya
aleyhissalatü vesselam Efendimiz'in hayatını
çok iyi bilmemiz gerekiyor. Bizler Tevhid
Ocağı'nda biliyorsunuz Siyer-i Nebi
programlarına benim rahatsızlığım sebebiyle
bir ara verdik ama devam edeceğiz. Ama bu
arada da Siyer-i Nebi konusunda okunacak
önemli kitaplar var. Şemsettin Yeşil Efendi'nin
tutun da Saraç Hoca'nın yazmış olduğu yine
yabancı zatlardan mesela Martin'in yazmış
olduğu bunlar Siyer-i Nebi kitaplarıdır. Bu
kitapları mutlaka okumak gerekiyor. Yani
Peygamber aleyhissalatü vesselam hayatını iyi
bilmeden futuhatın ne olduğunu anlayabilmek
mümkün değil. İki, futuhat sadece tasavvuf
yolunda olanlara haiz bir konu değildir. Yani bir
insanın futuhat anlaması için illa tasavvuf ve
elbaba olmasına gerek olmaz. Zira bu bütün
ilmi konuları kapsadığı için yeri geldiğinde ehli
küffar ile bile onlara futuat anlatılır ama illa bu
futuattır demeye gerek yoktur. Şimdi burada
bir inceliğimiz var. O da şu. Bu futuat İslam
dininin davası üzerindedir. Herhangi bir
cemaat ayırt etmez. Dolayısıyla yeryüzündeki
hiçbir futuat alimi zaten tasavvufta bu yoktur.
Ama ayrıca futuat alimleri cemaatlerden de
öteye bütün Müslüman kafir ayırt etmeksizin
bu beyanatı sunarlar. Dolayısıyla burada şu
anlayışa sahip olmak yanlış olur. Yani bir adam
futuatları ancak seyidimize bağlı olursa anlar.
Yoksa anlayamaz. Değil. Herkes okuyabilir,
herkese aktarılabilir. Hatta ehli küffarı
aktarılabilir. Onların Müslüman olması vesilesi.
Dolayısıyla bu bir cemaatin kitabı değildir. Bu
ümmetin kitabıdır. Bu ehli küffarı gerek
korkması gerekenleri korkutacak. Gerekse
anlaması gerekip belki imanla vesile
olacaklarına vesiledir. İnsanların kani olmasına
mecbur değiliz. İnsanları ikna etmeye mecbur
değiliz, sadece anlatmaya mecburuz. Bu
noktada zaman zaman insan tabii ki sevdiği ve
anladığı olan bu unsurun herkes tarafından
tekrar edilip anlaşılıp kabul edilmesi istiyor.
Ancak futuat alimlerinin böyle bir vazifesi
yoktur. Zaten kimseye bir şeyi inandırma
imkanımız yoktur. Hakikat anlatmakla
mükellefiz. Peki şimdi sorumuz şu. Bu futuat
nasıl oluşuyor? Yani öyle bir futuattan
bahsediyoruz. Peki bunun oluşum süreçlerinin
bu çünkü bu pandemi dolayısıyla çok uzak
kaldığımız için bazı şeyleri unutmuş olabiliriz
veya bazı şeylerden habersiz olabiliriz. Nasıl
oluyor onu bir anlatalım. Efendim futuat
yeryüzünde var olan üç tane ana kütüphanesi
vardır. Fiziğken var olan kütüphanelerdir
bunlar. ana kütüphanesi vardır. Fiziğken var
olan kütüphanelerdir bunlar. Bu kütüphaneler
bekleme odasından alacaklar. Bu kütüphaneler
yeryüzünde hazır olan üç kütüphanedir.
Vazifelisinin gireceği kütüphaneler olarak
adledilir ve bu kütüphanelerde insanların
ihtiyacı olan bilimsel ve ilmi hemen hemen her
konuya ulaşılabiliyor. Ve buradan beyan
ediliyor. İkinci bir kütüphane vardır ki
seyidimize ikram edilmiş olan. O da Rabbani
bir kütüphanedir. Bu da Sefa ile Merve Tepesi
arasında gökyüzünde izleyişim bulunan ayrı bir
kütüphane olarak beyan edilir. Bu da Tevhid
Hoca dergisinde en fazla kullandığımız alan
Futuhat-ı Rabbani'dir. Yani orada bizler
Futuhat-ı Rabbani'yi direkt dergiye aktarmamız
istendi. Dolayısıyla dergiler Futuhat-ı Rabbani
kütüphanesinden yazılıyor. Üçüncüsü yani bir
başka kütüphane, kütüphane La denilen bir
kütüphanedir. Çok havas üzeri bir kütüphane
olup yokluğu kütüphanesidir her şeyin yokluğu
halinde ne olurdu diye izah edeyim bu en kaba
tabirle. Bir başka kütüphane kütüphane-i
iradedir bu ise Cenab-ı Hakk'ın bir şeyin murad
etmesindeki hikmetlerden hangisini
anlatabiliyorsanız o imkanı size sunan bir
kütüphanedir. Bir başkası kütüphaneyi andır,
zamana ilişkin bir kütüphanedir. Yine ağır
konuları içeriyor. Çünkü bizler sadece sizlere
dönük ya da cemaatleri yönettiği bir de bizden
sonrakileri seyidimizin emrettiği kitaplarda
yazıyoruz. Onlar daha sonraki insanlara
ilgilendirebiliyor veya havasa ait özel kitaplar
ya da alimlerin okuyabileceği ayrı kitaplarda
yazılıyor. Bir su kütüphanesi var seyidimize
ikram edilmiş olan. Bu kütüphane yeryüzünde
konuşulan her şeyin kaydedildiği bir
kütüphane. Yani bir adamın, bir insanın, bir
grubun konuştuğu her şey suda kaydedilir. Bu
da bir kütüphanedir yeryüzünde. Yani bir
adamın, bir insanın, bir grubun konuştuğu her
şey suda kaydedilir. Bu da bir kütüphanedir
yeryüzünde. Bir de ruh kütüphanesi var. Bu da
murad ile ilişkili. Şimdi seyidimizi de biraz
tanıyabilmek adına ve futuhatı anlayabilmek
adına bu kütüphanelerden bahsediyorum. Bu
kütüphanelerden en başta Rasul-i Kibriya
aleyhissalatü vesselam Efendimiz, Hazreti Ali
Efendimiz, Hazreti Pir Abdülkadir el-Ceylani
Hazretleri, Lokman Hekim, Hızır aleyhisselam,
İlyas aleyhisselam, Seyyidimiz ve diğer
alimlerin de yöneltmesi söz konusu. Yani o
dersin nasıl yapılması gerektiğine dair olan
bütün usuller orada beyan edilir. Usul
oturtulur, kitaplar belirlenir, derlemeler yapılır
ve bunlar hızlı bir şekilde konuşmayla aktarılır.
Biz sadece işin aktarıcı tarafındayız. Geldik
seyidimizin vazifelerine. Tabii şu aktarıcılıkta
şunu beyan etmenin de fayda var. Bizler
yaptığımız hiçbir videoda yani kitapta yazmaz,
Tevhid Hoca, Seyyid Muhammed Ruhi veya bir
başka yerde şahsi olan hiçbir şeyimizi kullanma
hakkımız yok. Zaten bunu yapmaya kalktığınız
zaman bunun hem vebali var hem de
yaşayabilecek bir durumda olmazsınız.
aktarıcının burada bir seçim hakkı olmuyor.
Sadece alternatiflerin sevdiğimiz neyi
emrettiyse onunla bir karşılığı söz konusudur.
Dolayısıyla burada zaman zaman bazı yerlerde
şunu duyabiliyoruz. Kitapta yazmazlar niye
böyle konuştular, niye böyle söylediler diye bir
soruları varsa el cevap bunların tamamı
saydığım bu zat-ı muhteremlerin emriyle,
Bunların tamamı saydığım bu zat-ı
muhteremlerin emriyle, tavsiyesiyle,
yönetmesiyle böyle yapılması ve böyle
söylenmesi üzerinedir. Dolayısıyla bunların
hiçbirisinde futuhat haricinde hiçbir şey
kullanılamaz. Hepsinin tamamı o kavramların
bugün insanın anlayabileceği dili üzerinde
beyanlamesidir. Yani onların her bir kanalın
ayrı bir vazifesi var. Tevhid Hoca kanalının ve
Tevhid Hoca kafenin ve kitapta yazmasının da
apayrı bir vazifesi var. Dolayısıyla bu vazifelerin
hiçbir tanesinde şunu yapmasa mıydınız
demeyin. Çünkü onu yapmakla vazifeliyiz. O
vazifeyi bizim aldığımız yer belli. Rasul-i
Kibriya, Hazreti Ali Efendimiz, Hazreti Pir,
Seyyidimiz. Yani oradan gelen bir vazifeyle bu
yapılıyor. Dolayısıyla o vazifede dur bunu böyle
ifade etmeyelim nasıl anlaşılır falan değil. O bir
vazifedir. Öyle yapılır ve onların tamamı şeyle
alakalı. Yani zaman zaman aramıza yeni
katılmış insanlar ya da bazen insan düşünebilir.
Yani kendi zihninden mi konuştu bu diye. Böyle
bir şey benim hayatımda mümkün değil.
Geçtim seyyidimizin vazifelerine. Onları iyi
bilmemiz lazım. Birinci vazifesi elbette ki bir
futuhat aliminden evvel hepimizin manevi
babası olarak bir tasavvuf şeyhi, tasavvuf
erbabıdır, bir alim zat. Bunun yanında da
elbette ki bir divan vazifesi var. Bir başka
vazifesi has vazifesidir. Yani Resul-i Kibriya
Aleyhisselatü Vesselam'ın mübaşerat denilen,
yeryüzündeki 121 vazifeliden bir reyanat
sunma mecburiyeti olan seslerden geliyor.
Sesleri kapatın arkadaşlar. Biz buradan
kapatmaya çalışıyoruz da. Şimdi o beyanatı
sunmaya Rasulü Kibriya Aleyhisselatü
Vesselam beyanatı bir başka şeyde ordugah
vazifesi vardır ki bu noktada dünya çapında
yine Hazreti Hamza Efendimiz'e bağlı olan o
ordugahların vazifelisi onun başındaki olan zatı
muhteremdir. Dolayısıyla bu futuat yazılırken
yazım aşamasında neler olduğunu da bilmeniz
şu manada önemli kıymetli kardeşler. Bu
futuatları yazarken öncelikli olarak konuyu bize
emrederler. Bu konuşulacak ve bu minval
konuşulacak. Ve bütün bu bahsi geçen
kütüphanelerden ilgili bütün kitaplar ayrı ayrı
derlenmeye başlar. Bu birincisi. İkincisi eğer
konu tarihi bir mevzuysa o tarihin bütün kaydı
tekrardan seyirle şeye dökülür. O sistemin
içerisine yedirilir. Veya o tarihte yaşamış olan
bir zat-ı muhterem varsa o zat-ı muhteremle
beraber bu konuşma gerçekleştirilir ve onun
görgüsü, onun bilgisi, onun tecrübesi aktarılır.
Yani oradaki bir doğrulama vazifesi söz konusu
olur. Bu ileri ya da geri tarihli olabilir. Hakikatse
bir de bunun insanlar üzerinde etkisi var. Yani
biz şimdi burada hangi cümleyi söyleyeceğiz ve
oradan kim neyi alacak. Dolayısıyla hem
kitapların yazım aşamasında hem onun
derlenmesindeki vazifelerde bazen o yazılanın
içerisinde farklı cümlelerin farklı yerlerde yer
bulduğunu göreceksiniz. Ve görmüşsünüzdür
de. Ama bunun yazım tekniği de aynı futuatın
bizden emredilmiş olan usulü dairesinde
gerçekleştiriliyor. Şimdi kritik hatalar var. O
kritik hataları düzeltmek anlamında şunları
söyleyelim. Birinci mesele dışarıdan gelen
tepkiler üzerine söylüyorum. Tabii bunu bizim
sevgili dinleyen kardeşlerim için
söylemiyorum. Efendim bunlar bunu cinlerle
yapıyor. Cinler alim değildir. Alim olduğu
söylenen cinler de sadece kendi tecrübelerini
konuşabilen insanlardır. Ve İslam tarihinde
cinlerle uğraşan alim yoktur. Cinleri tanır,
cinlerle ne yapılır ne yapılır hepsini bilir.
Sonuçta Hazreti Pir Abdülkadir ve Ceylan
Hazretleri cinlerin de şeyhidir. Ama o cinlerin
faidesiyle ya da onlardan bir şey öğrenerek bir
şey yapmazlar. Çünkü cinler insanlara göre
aşağıda bir varlıktır. Ve insanlara göre ahmak
bir varlıktır. Ve insanlara göre daha geride
olandır. Çünkü eşrefi mahluk olan insandır. Ve
yeryüzünün en büyük zatı muhterem Resul-i
Kibriya Aleyhisselatü Vesselam'dır. Onun
temsilcisi alimler, ulemalar, evliyaullah'tır. Ve
bugün onun temsilcilerinden biri Seyyid
Muhammed Ruhi Hazretleri. Bugün onun
temsilcilerinden biri Seyit Muhammed Ruhi
Hazretleri. Dolayısıyla cinler belki ondan ders
isteseler eyvallah da onlardan bir ders
alabilme imkanı belki cinleri çok önemli
adedenler için görülebilir. İkinci mesele bunun
hadimlerle yapıldığına dairdir. Hadimler
meselesi de aynı kıvamdadır. Onlar belli bir iş
için, belli bir görev için, belli bir yapı için çok
özel noktalarda kullanılır. Ama bu kullanım
biçimi ilmiye sınıfında mümkün değildir. Yani
yine ilim noktasında insandan daha ilim sahibi
olan kimse yoktur. Zira buradaki delilde Hazreti
Adem Efendimizin meleklere ve cinlere hadi
şimdi sen söyle dediğinde Hazreti Adem
Efendimizin meleklere ve cinlere hadi şimdi
sen söyle dediğinde Hz. Adem Efendimizin
onlara öğretici, aktarıcı olması da Kur'an-ı
Azimüşşan'ın delilidir. Dolayısıyla bu noktada
ne cinleri ne hadimleri bu kavramı içerisinde
değerlendirmek mümkün olmaz. Üçüncü
mesele hayaller. Yani futuat ilminin içerisinde
günün koşulları gözetilmez. Günün koşulları
kullanılabilir. Dolayısıyla bunlar da hayali
unsurlar değildir. Bir başka mesele ise biraz
önce söylediğim gibi kişisel görüşler var mıdır
yok mudur suali. Aktarıcının herhangi bir
kişisel görüş beyanat hakkı tarih boyunca
olmamış. Şimdi bunların önemi neydi?
Bunların neden konuştuğumuzu beyan
edebilmek için. Şimdi gelelim bu futuatın
madem ki oluşumu böyledir, o halde bizim
şimdi o futuatı anlayabilmemiz ve
yaşayabilmemiz için, aktarıcı olabilmemiz için
onlar üzerinde bir kez daha düşünüp çalışıyor
olmamız lazım. Ben şimdi ilk dersimizden
yaklaşık otuz beş kırk dakika oldu. Hem girmek
kolay değildi. Hem de siz alışırsınız, biz alışırız
duruma diye bugünlük kısa tutuyorum ki
genellikle böyle yapacağız. Bugün futuat
nedir? Kur'an-ı Kerim'deki ayet karşılığını
beyan etmiş olduk. Özellikleri ifade ettik.
Sorusu olanlar varsa şimdi sohbet ortamında
soru olarak yazabilirler. Ben de cevaplandırırım
eğer bir soru varsa. Ama ondan sonra da
perşembe günü dersimizde olayın
derinliklerine girmeye başlayacağız. Bir
girizgah yaptık ne yapacağımızı anlatmak
üzerine. Başta da söyledim sonradan gelen
kardeşlerimiz için de söylüyorum. Derslerimize
katılamazsanız katılmanızı arzu ederiz. Çünkü
buranın da kendine ait bir ruhaniyeti var.
Bundan bir feyz almak daha iyidir. Ama
sonradan da biz birazdan videoyu bu akşam
ithala paylaşacağız. O videoyu kimseye
paylaşmadan niye? Çünkü herkes
anlamayacaktır. Bu seyircimin talebelerine özel
bir eğitimdir. Seyredin, dinleyin. Ondan sonra
da ödevlerinizi gerçekleştirin diyeceğiz. Şimdi
bir bakalım burada sorumuz var mı diye. Ve bu
kayıtsız yere aktarılacak. Girerken zor olmuş.
Derslerin süresi yaklaşık 30 dakika ile 40
dakika arasında. Şimdi icazetli olarak
anlatmakla icazetsiz anlatmanın farkı nedir?
Cevap şudur. Bu icazetli olmak o bizim
yapacağımız seyidimizin mutfak ekibine seçmiş
olduğu özel bir ekip haline getirilecek. Daha
fazla ve daha güzel bir anlatım tarzında
ulaşacağız. Çünkü futuata anlatabilen insan
sayısı ne yazık ki aramızda az. Konulara
hakimiyet noktasında zafiyet var veid Hoca
kafe açmaya mücadele ederken bir diğer
taraftan da o kafelerin içerisinde insanlara
bunları hakkaniyetiyle anlatabilmek lazım.
Futuata anlatmak da şu anlamda yani çocuk
geldiği biyolojiyle cevap verebilmek, fizikle
cevap verebilmek. Çünkü Seylim'in ilminde bu
cevaplar var. Bu sefer bunları kullanamazsınız,
geriye ne kalıyor? Bizim şirkimiz çok büyük.
Ama bunun bugünkü dünyada bir karşılığı yok.
Bir anlamı da yok. İşi sosyolojik olarak,
psikolojik olarak zaten futuatlarda yapmışız.
Gerek videolar pek dinlenmemiş, gerek tekal
edilmemiş. Dolayısıyla icazetli olan
kardeşlerimize burada ayrı görevler tevdi edilir.
sadece kütüphane çok kısa geçer misiniz tekrar
bir daha dinlersiniz mi diyeyim kayıttan
dinleyebileceksiniz tutuat külliyatını bir an
önce temin etmek gerekiyor mu dersler için
şöyle söyleyeyim elbette ki zaten gideceğimiz
dersler o kadar yoğun olacak ki o kitapları
zaten okuyor olmak zorunda kalacaksınız beş
hafta içerisinde. Beşinci haftanın sonunda da
bir şeyimiz olacak çünkü. Ayrı bir yapımız
olacak. Bir de oradan icazet alanlarla bizim
workshoplarımız olacak. Yani kısa çalışmalarla,
yeni fotoğraflar ve farklı bakış açılarıyla neler
yapabiliriz onları öğretiyor olacağız. Onlara
bugün mutfak ekibinin yeni eğitimleri olduğu
gibi ki birazdan onların da dördüncü dersi
başlıyor olacak. Bu akşamlık bir manada ne
yapacağızı aşağı yukarı kısaca beyan etmeye
gayret etmiş oldum. Kanaldaki derslerde bazen
cümleyi anlayamıyorum. Cümle düşüktüğü gibi
geliyor. Az önceki ifadenizi istemeye yanlış bir
şey mi? Hayır. Şimdi şöyle. Bizler aktarıcılar
olarak çok hızlı konuşmak zorunda olanız.
Çünkü çok fazla kütüphaneden aynı anda veri
alkışı oluyor. Bunların sonra editör
kardeşlerimiz mutfak ekibe ellerinden
geçirirlerken yine FITOAT'ın verdiği ayrı bir
çalışma prensibiyle düzene koyuyorlar.
Dolayısıyla bunu yapabilme hakkı sadece
editörlere ait. Çünkü onlar özel bir eğitimden
geçiyorlar ve Seyidim'le beraber yapıyorlar
bunu. Dolayısıyla bunu sizler anlatıcı olarak
yapabilirsiniz ama kitabi manada diyorsanız
orada bir cümle düşüklüğü değil. Her birisinin
bir mantığı olduğunu ifade edebilirim. Başka
bir mesaj. Ben şöyle söyleyebilirim. Futuatlara
bu futuattır diye anlatmayın. Bu millete öyle
anlatmaya hiç gerek yok. Ne gibi bizim kitapta
yazmazlığa yaptığımız gibi ya da tevhid
ocağında yaptığımız gibi. Zaten o tepkiler
olduğu için seyidim ilmi sınıfının daha
genişlemesi için onların kurulmasını
emretmişti. Her iki kanalın kurulma mantığı
bu. Yenileri için de mantık bu. Sebep? Ya futuat
demeye mecbur değilim. Seyidimin adını bile
vermek zaman içerisinde. Neden? Ben önce
adama deizinle uğraşıyorsam adama futuatın
hiçbir karşılığı yok. Dolayısıyla bizim insanlara
anlatacağımız şey önce ilmin içeriği. Sonra
zaman içerisinde ya arkadaş sen ne değişik
şeyler söylüyorsun. Ne enteresan yoklulardan
bunları yakaladın. Sen bunları nereden
yakaladın dediğinde ya o insana bu kitabı
vereceğiz. Bu daha doğru bir hareket. Ya da o
insanı tevhid ocağına getireceğiz. Tevhid
ocağına gelen kardeşlerimize biz yaklaşık bir
hafta on gün sonra bize soruyorlar. Diyorlar ki
bu iş nasıl oluyor? Nereden oluyor? Bu kitaplar
ne kadar güzel? Seyyidimle tanışmak istiyorlar
ve süreç içerisinde bunu görüyorlar. Dolayısıyla
bunlar nereden sorusunun cevabı bir kitaptan
okudum demek yalan değil. Doğrusu bu bir
kitaptan okudum demek yalan değil. Doğrusu
bu bir kitaptan okudum. Kimin kitabından?
Seyyid Muhammed Ruhi Hazretleri'nin diye bir
zat var. Onun kitabından okudum kardeşim.
Nereden temin edebilirim? İşte hepsi burada.
Şuradan buradan. Burada bir kafeleri var. Bu
adımlarla beraber insanlar sizdeki o şeyi
görmeye başlıyorlar. Bu adamlar bir şeyhin
pazarlamacısı değil. Bir şeyi yaşayarak bir
dertle dertlenmiş adamlar. Tamam. O dertle
dertlendiğinizi görünce sizin de o mantık
içerisinde mücadele ettiğinizi görünce yıllar
sonra anlamış veya anlamamış önemli değil.
Zaten kitabın üzerine futuat yazıyor. O da
soruyor. Bu ne demek diyor. Siz de buradan
öğrendiklerinizi aktarabilirsiniz. Dolayısıyla bir
adamın yanına gidip zaten onları dersler
seçeceğiz. O yüzden daha detaylı olacak.
Dersler için kitap listesi verecek misiniz? Zaten
evet bayağı bayağı bir vereceğiz. İnşallah onları
da konuşuyor olacağız. Bu teknolojiden
bahsedebilir misiniz? Yani bu ilmi sevdiğinizi
aktarmanızı onu söylüyorum. Aktarıcı olarak
benim nasıl aktardığım ise çok basit bir şey. Bu
dünya çapında yapılmış olan bir çalışma vardı.
Dünyada telefonu Graham Bell'in bulduğu aynı
sırada üç önemli zatın da yine telefonu
bulduğu görüldü. Ama Graham Bell meşhur da
o konuşuyor. Yani gökte var olan bir ilmin
yeryüzüne indiği anda birkaç kişiye aktırılabilir
olması zaten teknik olarak mümkün. Hatta
Facebook bile bugün yaptığı yeni bir çalışmada
zihin gücüyle bir makine motorunu çevirmeye
çalışıyor. Dolayısıyla bir aktarıcı olarak o
kütüphanelerde vazife verilmiş. O vazifeye
gidiyorsunuz, ifade ediyorsunuz. Sonra gelip
kontrolleri yaptırıyorsunuz. Onaylarından
geçiyorsunuz. Uzun bir prosedür var bundan
da. Onu ifade ediyorsunuz sonra gelip
kontrolleri yaptırıyorsunuz onaylarından
geçiyorsunuz uzun bir prosedür ardından da
onu ifade ediyorsunuz yani burada bu benimle
hiç alakası olan bir şey değil bu seyidimin
tamamen ilmiyle alakalı bir şey ama bu tarihte
çok defada olmuştur bu arada Enes bin Malik
Hazretleri de buna büyük delillerden birisi
onun da dersini yapmıştık efendim sorunuz
buydu zannedersem cevapladım. Bilgi ve
kültür seviyelerimiz çok değişken. Şimdi onları
ben size anlatacağım efendim. Fizik, kimya,
biyoloji konusuna geldiğimiz zaman
anlatacağım. Allah nasip ederse bugün sadece
bir girizgah, bir tanışma hikayesi yaptık. Futaat
nedir ve nasıl yazılıyor? Ve seyidimizin
vazifeleri nelerdir? Bugün sadece üç konumuz
vardı. Perşembe günü bu konuları
tamamlayacağız. Ödevimizi yapacağız.
Sonrasında yapacağız. İkinci, üçüncü, dördüncü
derken konular daha iyi anlaşılacak tabii
Allah'ın izniyle. Şimdi ispat ve delil noktası ayrı
bir konu. Biz sadece aktarıcı olacağız. İspat
etmek, delillendirmeye geçince CNN'i zaten
orada delillere beyan edecek. Siz de oradan
öğrenip anlatacaksınız. Not alma, o zaten not
alabilirsiniz. Dedim ya bu videoyu bir kez daha
da dinleyebilirsiniz. Şimdi biz mutfak eğitimine
geçiyor olacağız. Kur'an-ı Kerim Efendimiz
zamanında kitap olmuştur. Yıllarca yanlış
bildik. Demek istediğim bu eğitimden sonra
bunun böyle olduğunu ispat ve ispat ve
delillendirme alimleredir. Avama ispat delil
mecburiyeti yoktur. Biz Vahabi değiliz. Yani her
şeyi ispat etmek sadece alime daeti yoktur. Biz
Vahabi değiliz. Yani her şeyi ispat etmek
sadece alime dairdir. Biz aktarırız. Yani sizin
için söylüyorum. Futuat uzmanı ya da futuatla
ilgilenen, seyidimin bu ilmini aktarmak isteyen
adam okuduğunu aktarandır. Ya delili var mı?
Kitap var. İnanmıyorum. Yapacak bir şey yok.
Yani o delili sizden sadece alimler isteyebilir. O
zaman da alim alime gelir. Evet, Erraşit. Eğitici,
öğretici. Evet, Erraşit kelimesi rüştiyete
erdiren, eğiten, insanın aklının alamayacağı
bilgiyi Allah tarafından verilmesidir bu. Yani o
rüştiyet makamı seyidimizin. Bu Kur'an-ı
Kerim'de de en az üç ayet-i kerimeyle beyan
edilebilir. Yani Allah niye bu adamı seçmiş?
Allah diyor ki benden isteyin ben verirdim. Bu
Cenab-ı Hakk'ın seyidimize bir ikramı. Ve tarih
boyunca ilk değil. Ama son gelenlerden bir isim
olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü dünya
keşmekeşi. Bundan sonra bu son futuat
değildir kıymetli kardeşler. Bundan sonra da
futuat olabilir. Olacaktır da. Eğer bu son dersek
doğru olmaz bu. Çünkü bu son diyen herkes
yolun sonuna geldiğinde büyük sıkıntılar
yaşadı. Yani Üstad Sayın Nusri Hazretlerinin
beyanatı da Hazreti Pir Abdülkadir Ceylani ile
karşılaşmasıyla beraber gelişmiş bir futuat
olarak elanılır. Ama bu son dediğiniz zaman
orada en başta Üstad'a karşı büyük bir hata
yapılmış olur. Hiçbir şeye son denilemez. Bir
şeye son denilecekse o son. Hadis-i Kutsi,
Hadis-i Şerifler, Rasul-i Kibriya Aleyhisselatü
Vesselam'ın dilinden çıkan ve Kur'an-ı Kerim'in
ayetleri. Son diyorsan ona son de. En büyük ve
tek büyük diyorsan o de. Ama futuat dediğimiz
tabiri caizse insanlık aleminin önündeki
yaşayacaklarının, bugün yaşadıklarının ilmi
hakikatleri, Kur'an'ın ayetleri Resulullah'ın
sünnete dairesine beyanat olduğu için işin
sonu gelmez. Bugün deist var, ateist var,
agnostik var. Yarın belki acayip başka bir adam
çıkacak. Acayip başka bir anlayış çıkacak. Yani
ne bileyim, atoma tapanlar çıkabilir mi? Belki
bir gün çıkabilir. O günde bir başka alim atoma
tapmanın sonuçları nihayeti sosyoloji ve
psikolojisini konuşacaktır. Dolayısıyla bu son
değildir. Ama kıyamete yaklaştık gibi bir
hakikat ortada görünüyor. Kavramları da
konuşacağız merak etmeyin. Her türlü
kavramda konuşuyor olacağız. Bir girizgah
mahiyetinde olmuş olsun. Efendim, Perşembe
akşamı saat 9'da görüşmek üzere. Dersi
dinleyemeyenlere link atıyoruz. Sizin daha
kolay erişmeniz için başka bir yöntem var mı
ona bakacağız. Ama elimizdeki en iyi şu an
dünya çapında kullanılabilen teknoloji zoom
teknolojisi ve o da yüzün üzerinde event
dedikleri ayrı bir şey kullanmanız gerekiyor. O
da kullanıcısından biraz zahmetli görünüyor.
Biz bir şeyleri daha kolaylaştırabilir miyiz? Ona
bakacağız kıymetli dostlar. Allah'a emanet
olun. Duadan eksik etmeyin. Ödevler, sınavlar
daha yavaş yavaş alışacağız Allah'ın izniyle.
Sorularınız olursa mesaj bölümüne
yazacaksınız. Biz de oradan cevaplandırmaya
çalışacağız. Allah'a emanet olun. Cenab-ı Hak
seyyidimden razı olsun. Hayırlı ve fethi, şenlen
defi, ümmeti Muhammed'e sağlık, sıhhat ve
afiyetleri için. El Fatiha."}

You might also like