Don Kişotun yazarı olan Miquel Cervantes 16. Yy da yaşamıştır. Çevresindeki
olaylardan yeni bir çağa geçmenin etkilerinden ve rönesanstan etkilenmiştir ve bu sayede ilk roman olan don kişotu yazmıştır. Bu romanda don kişot aslında kendi karakterini yansıtır. İnebahtı savaşında Osmanlıya karşı savaşmış ve ardından seferden dönerken esir düşmüştür. Kendi hayatındaki mahzunluğunu don kişotta da belirgin bi durum olarak göstermiştir. Sürekli yenilen fakat bunları görmezden gelen bir şahsiyettir ve sırf tutkusu olan şovalyelik uğruna yaşamadığı arkası boş bir aşkın peşinde yolculuğa çıkar çünkü yola çıkmasına bir sebep lazımdır tıpkı küçük bir servet için osmanlıya karşı seferde bulunan yazarı gibi fakat seyisi sanço panza tam aksine realist bir insandır. Bu yolculuğa çıkarları uğruna katılır. Sırf vâli olma ümidiyle efendisinin yaptığı deliliklere göz yumar ve bir müddet sonra yolculuğu gibi yalan olan bir tahtta oturur. Gerçekten de bi köylüye göre daha akıllıca yönetir halkını fakat hepsi bir yalandan ibarettir ve kandırıldığı anlayarak dünyadaki herşeyin eninde sonunda biticeğini anlar ve aydınlanır. Öteyandan efendiside son yenilgisinden sonra bi aydınlanma yaşar ve ne kadar fuzuli işlerle uğraştığını fark ettiğinde de hastalanır . Her ne kadar delice işler yapmıd olsa da kötülük için kötülük yapmaz gayet saf ve temiz kalplidir çıkarları için değil onurlu bir şövalye olmak için savaşır. Hayatının son evresinde de ne kadar dünya malından uzak olduğunu adeta gözümüze sokmak için mal varlığını çevresine dağıtır.