Evrim Ölçer Kültürel Sözleşme

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 14

YENİ HÜMANİZM VE KIRILGAN MİRASLAR:

KÜRESEL KÖYÜN YENİ SOYLU VAHŞİLERİ VE SOMUT OLMAYAN


KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI SÖZLEŞMESİ*

New Humanism and Fragile Heritages: New Noble Savage in Global


Village and the Convention for the Safeguarding of the Intangible
Cultural Heritage

Doç. Dr. Evrim ÖLÇER ÖZÜNEL**


ÖZ
Küreselleşme kavramı klişe bir kavram olarak karşımıza çıkar. Klişelerden uzak durarak bu
kavram etrafında yeni bir tartışma yürütebilmek zordur. Bugüne kadar pek çok farklı açıdan tartışılan
küreselleşme söyleminin hak ettiğinden daha az tartışıldığı alanlardan biri kültürel miras alanıdır.
Oysaki; sürdürülebilir kalkınma, kültür endüstrisi, kültür turizmi, küreselleşmenin de etkisiyle yaşa-
nan göçler gibi pek çok mesele kültürel mirasla ilgilidir. Bu nedenle, hâlihazırda 178 ülkenin taraf ol-
duğu ve 508 unsurun Listelere miras olarak kaydedildiği Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması
Sözleşmesi (UNESCO, 2003) söz konusu olduğunda bu kavramla tekrar yüzleşmek gerekir. Küresel
ölçekte yerel olanı korumayı amaçlayan Sözleşme; uygulama, değerlendirme, denetim ve yönetişim
mekanizmaları ile küresel ve yerel arasındaki dengeyi gözetmek zorundadır. Sözleşme sık sık mira-
sın topluluk, grup ve kimi zamanlarda bireye ait bir miras olduğunun ve bunların katılım ve katkısı
olmadan korunamayacağının altını çizer. Dolayısıyla kurması gereken küresel ve yerel dengesi insan
odaklı bir dengedir. Ne var ki; mekân, değer ve mirasların küreselleştiği, zaman algısının ise hızlı ama
düz çizgisel ilerlediği bir dönemde söz konusu dengenin sürdürülebilir olması zorludur. Bu nedenle
makalede öncelikle 2003, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin küreselleşme
yaklaşımı irdelenmiş ve küreselleşmenin Sözleşme açısından ne anlama geldiği 2003 yılından itibaren
oluşturulan metinler ve tartışmalı alanlar üzerinden incelenmiştir. Bunun yanı sıra kırılgan bir miras
biçimi olarak anılan somut olmayan kültürel mirasın yerel, ulusal ya da evrensel gibi söylemleri ve
bu söylemlerin Avrupa merkezci bakış açısından ne kadar etkilendiği soylu vahşi, kozmopolitanizm,
topluluğun ruhu, hümanizma gibi kavramlarla birlikte düşünülerek yorumlanmıştır.
Anahtar Sözcükler
Somut olmayan kültürel mirasın korunması sözleşmesi, UNESCO, küreselleşme, soylu vahşi,
yeni hümanizm
ABSTRACT
Although globalization is a frequently used cliché concept dominates many areas of our life day
by day instead of losing its validity. It is therefore difficult to maintain a new discussion around this
concept by avoiding clichés. The discourse of globalization, which has been debated from so many diffe-
rent perspectives so far, is less discussed than it deserves in cultural heritage issues. However, many
challenges such as the cultural industry, cultural tourism, and migration under the influence of globa-
lization are related to cultural heritage. For this reason, it is necessary to face again with this concept
within the frame of the Convention on the Safeguarding of the Intangible Cultural Heritage (UNESCO,
2003). The Convention, which aims to safeguard the local on a global scale, has to consider the balance
between implementation, evaluation, audit and governance mechanisms, and global perspectives. The
Convention frequently emphasizes that heritage belonging to the community, group and in some cases
individuals, and cannot be safeguarded without their active participation and contribution. Therefore,
it is a human-centered balance that needs to be set up. However, it is difficult to sustain this balance in
a highly globalized and fastened world. For this reason, in this article, the globalization approach of the
2003 Convention on the Safeguarding of Intangible Cultural Heritage and the meaning of globalization

* Geliş tarihi: 18 Ekim 2018 – Kabul tarihi: 2 Aralık 2018 / Ölçer Özünel, Evrim. “Yeni Hümanizm ve
Kırılgan Miraslar: Küresel Köyün Yeni Soylu Vahşileri ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması
Sözleşmesi” Millî Folklor 120 (Kış 2018): 32-45
** Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi,
Ankara/Türkiye, evrim.ozunel@hbv.edu.tr, https://orcid.org/0000-0001-8719-5274

32 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

concerning the Convention is based on the texts created since 2003. Besides, the discourses of the in-
tangible cultural heritage, known as a fragile heritage, as local, national or universal, and the extent to
which the European-based perspectives influence these discourses interpreted with the consideration of
concepts such as noble savage, cosmopolitanism, the spirit of the community and humanism.
Key Words
Convention for the Safeguarding of the Intangible Cultural Heritage, UNESCO, globalization,
noble savage, new humanism
Hümanizm UNESCO’nun DNA’sında vardır.
Irina Bokova1

UNESCO (Birleşmiş Milletler alanlardan biri kültürel miras alanı-


Bilim Eğitim ve Kültür Kurumu) son dır. Oysaki; tek-tipleşme, sürdürülebi-
yıllarda kuruluşundaki ideallere uy- lir kalkınma, kültür endüstrisi, kültür
gun kimi kavramları kullanıma sok- turizmi, küreselleşmenin de etkisiyle
muştur. Bunlardan biri de ‘‘yeni hü- yaşanan göçler gibi pek çok mesele
manizm’’ kavramıdır. Hedeflerinden kültürel mirasla ilgilidir. Bu nedenle,
biri küresel barışa katkı sağlamak hâlihazırda 178 ülkenin taraf olduğu
olan kurum, bu hedefi gerçekleştire- ve 508 unsurun listelere kaydedildiği
bilmek adına sektörlerinin her birini Somut Olmayan Kültürel Mirasın Ko-
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedef- runması Sözleşmesi2 (UNESCO, 2003)
leri veya Afrika önceliği gibi konulara söz konusu olduğunda bu kavramla
yönlendirmektedir. Bu hedefleri de tekrar yüzleşmek gerekir. Küresel öl-
‘‘barışı insanlığın kalbine nakşetmek’’, çekte yerel olanı korumayı amaçlayan
‘‘kültürün kalkınmanın kalbi’’ oldu- Sözleşme; uygulama, değerlendirme,
ğunu söyleyerek sloganlaştırmakta- denetim ve yönetişim mekanizmaları
dır. Şüphesiz bu hedefler dünyanın ile küresel ve yerel arasındaki hassas
daha yaşanabilir bir yer olabilmesi dengeyi gözetmek zorundadır. Çok
için önemlidir. Ne var ki, bu ve ben- uluslu, çok kültürlü, çok katmanlı
zeri hedeflerin önünde küreselleşme kültürel yapıların dengesini küresel-
ve getirdiği tek-tipleşme gibi aşılması leşme karşısında sürekli olarak sağla-
çetin bir engel bulunmaktadır. Bu ne- yabilmek zorlu bir iştir. Bu zorlu işe
denle özellikle Somut Olmayan Kül- yeni hümanizm penceresinden yaklaş-
türel Mirasın Korunması Sözleşmesi mak ise meseleyi tarihsel arka planı-
çerçevesinde küreselleşme ve yeni hü- nı da gözeterek ele almayı gerektirir.
manizm gibi kavramların tartışılması Bu nedenle makalede öncelikle 2003
gerekir. Küreselleşme, sıkça kullanı- Sözleşmesinin küreselleşme söylemi
lan, kullanıldıkça eskitilen ancak ge- irdelenecek ve küreselleşmenin Söz-
çerliliğini yitirmek yerine gün geçtikçe leşme açısından ne anlama geldiği
hayatımızın pek çok alanına hâkim 2003 yılından itibaren oluşturulan
olan klişe bir kavram olarak karşımı- metinler, listelere yansıyan kültürel
za çıkar. Klişelerden uzak durarak bu unsurlar ve tartışmalı alanlar üzerin-
kavram etrafında yeni bir tartışma den çözümlenecektir. Bunun yanı sıra
yürütebilmek bu nedenle zorludur. kırılgan bir miras biçimi olarak anılan
Bugüne kadar pek çok farklı açıdan somut olmayan kültürel mirasın yerel,
tartışılan küreselleşme söyleminin ulusal ya da evrensel olmasına dair
hak ettiğinden daha az tartışıldığı söylemleri ve bu söylemlerin Avrupa

http://www.millifolklor.com 33
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

merkezci bakış açısından ne kadar et- da doğal bir melezleşmeyi beraberin-


kilendiği sorgulanacaktır. Soylu vahşi, de getirmektedir. Bu sınırsızlaşma
hümanizm ve kozmopolitanizm gibi ya da melezleşme hâli özellikle ulus-
kavramların güncel yansımalarından lararası sözleşmelere karşı takınılan
olan yeni-hümanizm, yeni soylu vahşi tavır dikkate alındığında kimi zaman
gibi kavramlar ekseninde UNESCO Douglas Kelnner ve Clayton Pierce’in
terminolojisindeki önemleri dikkate ifade ettiği gibi globofili (küreselleşme
alınarak incelenmelidir. Bu bağlam- sevgisi) kimi zaman da globofobi (kü-
da makalenin cevap aradığı temel iki reselleşme korkusu) olarak kendini
soru bulunmaktadır. İlki, Sözleşme gösterir (Kellner ve Pierce 2007: 383-
metninde kargışlanan küreselleşme 95). Guillermo de la Dehase ise her iki
konusunun uygulama alanları ve ko- yaklaşımın da tam olarak haklı görü-
ruma stratejileri söz konusu olduğun- lemeyeceğini belirtir ve küreselleşme-
da alkışlanıp alkışlanmadığıdır. İkin- nin kimilerinin sandığı gibi insanlık
cisi ise, Sözleşmenin küreselleşmeye için sınırsız bir fayda kaynağı olmadı-
getirdiği yaklaşımlarla ve belirlediği ğı gibi, sorumlu tutulduğu bütün has-
öncelikli alanlarla yeni soylu vahşisini talıklar yüzünden suçlanmasının da
arayan Avrupa merkezli bir mekaniz- doğru doğru olmadığını (de la Dehase,
ma olup olmadığıdır. 2006; x) söyler. Dolayısıyla özellik-
2003 Sözleşmesi sık sık mirasın le uluslararası sözleşmeler etrafında
topluluk, grup ve kimi zamanlarda bi- yürütülecek tartışmaların zıtlıklara
reye ait bir miras olduğunun ve bunla- değil evrensel bütünlüğe odaklı olması
rın katılım ve katkısı olmadan koruna- önemlidir. Elbette bu tartışmalar sü-
mayacağının altını çizer. Dolayısıyla rerken Birleşmiş Milletler ve ona bağlı
kurması gereken küresel ve yerel den- pek çok kurum da ister istemez küre-
gesi insan odaklı bir dengedir. İnsan selleşme ve yerelleşme gibi kavramla-
odaklı kırılgan ve hassas bir dengenin rı sorunsallaştırmış ve politikalarını
sürekliliğini sağlamak pek çok dina- bu doğrultuda üretmeyi seçmişlerdir.
miğin bir arada değerlendirilmesini John Tomlison, küreselleşme söylemi-
gerektirir. Ne var ki mekân, değer ve nin Marshal McLuhan’ın ünlü ‘küresel
mirasların küreselleştiği, zaman algı- köy’ kavramından Birleşmiş Millet-
sının ise hızlı ama düz çizgisel ilerle- lerin ortaya çıkmakta olan dünya si-
diği bir dönemde söz konusu dengenin yasi bağlamını tasvir etmek için icat
sürdürülebilir olması zorludur. Küre- ettiği ‘Küresel Mahallemiz’ine3 kadar
sel ve yerel arasındaki ilişki ise genel- küresel yakınlık ve küçülen dünya
likle bir karşıtlık olarak kurgulanır. metaforlarıyla dolu olduğunu söyler
Oysaki, yaşadığımız çağda küresel ve (Tomlinson 2004: 14). Uzmanların sö-
yerel arasındaki katı hâllerin sıvılaştı- zünü ettiği yakınlaştırılan ve birbirine
ğına hatta George Ritzer’in ifadesiyle bağdaştırılan değerler, miraslar ya da
gaz hâlinde yayılımına şahit oluruz. yaşam tarzları; küçülen ve küçüldük-
Gaz hâlindeki bu yayılım küresel ve çe tek-tipleşen gündelik yaşamlar, bir
yereli homojen bir yapıya büründür- arada olmak için aynı çatı altına ihti-
mekte ve sınırlarının belirlenmesini yaç duymadığından mekânın önemini
neredeyse imkansızlaştırmakta ve bu azaltan sanal bir aradalık imkânları

34 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

gibi pek çok unsur koruma stratejile- ve mirasın otantikliği, biricikliği, ori-
rinin belirlenmesinde, küresel ve yerel jinalliği üzerinde durarak miras alan-
arasındaki dengenin korunmasında larının korunmasını hedefler. Ama
önemli hâle gelmektedir. aynı zamanda da mirasın küresel kitle
Bu nedenle somut olmayan kül- turizmi için aşırı ticarileşmesinin de
türel mirasın korunmasında ve Söz- hedeflemediği hâlde önünü açar. 2005
leşmenin uygulanma aşamasında KİFAÇ Sözleşmesi ise küreselleşmeyi
gözetilmesi gereken hassas dengeler yaratıcı kültür endüstrileri ekseninde
önemlidir. Ne var ki, kültürel miras mirasın endüstriyel ve ekonomik yö-
algısının ve bu mirasın uygulama nüne işaret ederek alttan alta teşvik
modellerinin özellikle UNESCO’nun etmiştir. 2003 Sözleşmesi ise, başlan-
kültür sözleşmeleri bağlamında küre- gıçta küreselleşme konusunu kendine
sel, yerel veya küyerel gibi kavramlar dert edinmiş ve küreselleşen dünyayı
arasına sıkıştırılan ‘‘kırılgan bir mi- somut olmayan kültürel miras alanı
ras’’ biçimi olarak algılandığı görülür. için ezici bir güç olarak kabul etmiştir.
Özellikle 2003 Sözleşmesi bir yanıyla Bu Sözleşmeye için ilk yıllarda küre-
eskiyi hatırlatan ama yaşatılması için selleşme bir sorunken ilerleyen dö-
bir gelecek vizyonuna muhtaç olan iki- nemlerde küresel olabilmek bir hede-
li doğasıyla hem bu sıkışmışlığın dene- fe dönüşmüştür. 2003 Sözleşmesi’nin
yimlendiği hem de bu sıkışıklığı aşmak son yıllardaki en gözde hedefleri
için yeni bir ufuk, belki de itici bir güç arasında küresel ölçekte farkındalık
olarak görüldüğü alanlardan biri ola- yaratmak gelmektedir. Bu nedenle
rak kaşımıza çıkar. Kırılgan bir miras burada üzerinde durulması gereken
olarak algılanması özünde kültürel önemli noktalardan biri de yerelin kü-
unsurların gelişim ve dönüşüm özel- resel ölçekte korunmasının Sözleşme
likleriyle de çelişir. Kültürel süreklilik için tam olarak ne ifade ettiğine açık-
içinde kimi unsurların dönüşümü ka- lık getirmek olmalıdır. Her üç sözleş-
çınılmazdır. Bu dönüşüme dur demek me de küreselleşme ile arasına kendi
kültürel bir unsura yukarıdan aşağı bakış açısına göre mesafe koymuştur.
müdahale etmek anlamına gelir ki bu UNESCO kültür sözleşmeleri arasın-
da kültürün doğasına aykırıdır ancak da öne çıkan bu üç sözleşme de şüphe-
bir taraftan da kaderidir. Yine de Söz- siz ki kültürel mirasın korunması ve
leşme yukarıda dile getirilen sıkışıklı- gelecek kuşaklara aktarılmasını kendi
ğı en çok 1972 Dünya Doğal ve Kültü- bakış açılarıyla yorumlamış ve dünya
rel Mirasın Korunması Sözleşmesi ve ölçeğinde konuyla ilgili önemli bir far-
2005 yılında yürürlüğe giren Kültürel kındalığın oluşmasına neden olmuş-
İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması tur. Olumlu ve olumsuz yönleriyle bu
ve Geliştirilmesi (KİFAÇ) Sözleşmesi sözleşmeler kültürel mirasın korun-
arasında yaşar. Ne var ki bu çift taraf- masına sağladıkları katkı nedeniyle
lı bir süreçtir. Aslında Sözleşme, hem takdiri hak etmektedir. Ancak yuka-
sıkışmışlığı hem de her ikisi için de bir rıda da belirtildiği gibi bu mesafenin
gelecek vizyonu olma hâlini birlikte özellikle 2003 Sözleşmesi bağlamında
deneyimler. 1972 Sözleşmesi, doğal incelenmesi ve Sözleşmenin küresel-
ve somut kültürel mirasa odaklanır leşme bakışının, tarihsel arka planı ve

http://www.millifolklor.com 35
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

küresel dünyaya yansıma biçimlerinin yal değişim süreçlerinin, topluluklar


tespiti önemlidir. arasında diyaloğu yenileme koşulları-
UNESCO, 2003 Somut Olmayan nı oluşturduğunu bununla birlikte,
Kültürel Mirasın Korunması Sözleş- hoşgörüsüzlük olgusunun yaptığı gibi,
mesinin yürürlüğe girmesinin üze- özellikle korumaya yönelik kaynakla-
rinden on beş yıl geçmiştir. Bu zaman rın yetersizliğinden dolayı, somut ol-
zarfında somut olmayan kültürel mi- mayan kültürel mirasla ilgili bozulma,
ras platformu, öncelikle miras algı- yok olma veya yıkılma gibi ciddi teh-
sında dramatik değişikliklere, çoğu ditleri arttırdığının farkında olunduğu
zaman hararetli tartışmalara ve kimi belirtilir (Sözleşme metni 1). Sözleşme
zaman da renkli görüntülere sahne metninde tek bir yerde geçen bu ifade-
olmuştur. Sözleşme metni mirasın ta- ler küresel dünya, sosyal değişimler ve
şıyıcısı, aktarıcısı ve koruyucusu ola- Sözleşme arasında çizilen kalın kırmı-
rak öncelikli olarak grup, topluluk ve zı bir hat gibidir. İlginç biçimde bu kır-
bireyi işaret etmektedir. Ancak Söz- mızı hat Sözleşmenin küresel ölçekte-
leşmenin icrasını büyük ölçüde taraf ki konumunu da belirler.
devletlere bırakır. Bu da, sözleşmenin Küreselleşmeyi baştan itibaren öteki-
işleyişindeki diplomasi ve bürokrasi leştiren Sözleşme, ister istemez kendi
dilinin hâkimiyetinin meşrulaştırabi- bünyesinde yerelleşir. Bu yerelleşme
leceği bir zeminin oluşmasına imkân hâli küresel ölçeğe yansıyan Sözleşme
tanır. Dolayısıyla dışardan Sözleşme- ile ilgili algısının sözleşme organları
ye bakan gözler için manzara son de- tarafından yeterince fark edilmemesi-
rece siyasal, diplomatik, bürokratik ne ya da fark edilse bile bir çözüm üre-
ve politiktir. Ancak Sözleşme açık bi- tilememesine neden olur. Sözleşme-
çimde bu iki nokta arasında köprüler nin, küreselleşme kavramıyla birlikte
kuracak, iletişimi sağlayacak aracı kenara ittiği ‘‘sosyal değişimler’’ ifade-
ve arabuluculara da yeşil ışık yakar. sinin ise tam olarak hangi anlamda
Sözleşmenin değerlendirme organının kullanıldığı açıklanmamıştır. Kültü-
altı STK ve altı bağımsız uzmandan rel unsurların sosyal hayattaki deği-
oluşması, Sözleşmenin hükûmetler şimlerle birlikte dönüştüğü gerçeği
arası komite toplantılarında STK’lara dikkate alındığında basmakalıp bir
söz hakkı verilmesi, oluşturulan ülke ifadeye dönüşen bu çekinceyi irdele-
delegasyonlarında konunun uzman- mek gerekir. Sözleşmenin Uygulama
larına alan açılması işleyişteki hâkim Yönergesi, 2008 yılında oluşturulan
diplomasi ve bürokrasi dilinin denge- ilk versiyonundan 2018 yılındaki son
lenmesine vesile olur. Yine de tüm bu versiyonuna kadar incelendiğinde kü-
iyi niyetli dengeleme çabaları sözleş- reselleşme kavramının yalnızca bir
menin dışarıdan görünen yüzleri ve iç kez acil koruma gerektirecek unsurla-
işleyişi arasındaki uçurumu kapata- rın kaydedildiği listenin aday dosyala-
maz. Bu nedenle söz konusu uçurumu rı incelenirken küreselleşmenin, sos-
belirginleştiren unsurlara dikkat çek- yal ve çevresel değişimlerin
mek gerekir. getirebileceği yok olma riskinin göze-
2003 Sözleşme metninin girişinde tilmesi gerektiği (OD, 2008-2010,
açık biçimde küreselleşmenin ve sos- 2012, 2014, 2016)4 bağlamında söz

36 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

edildiği görülmektedir. Ancak bu göze- gerçek sahipleri olan uygulayıcı ve ta-


timin derecesi metinlerde açık bir bi- şıyıcıları ile küresel dünya arasında
çimde ifade edilmez. Aksine bu risk bir bariyere dönüşmektedirler. Sözleş-
listelere sokulan her unsurun karşı menin küresel dünyadaki vitrini ola-
karşıya kaldığı turistifikasyon, otan- rak değerlendirilebilecek İnsanlığın
tikleştirme, aşırı ticarileştirme gibi Somut Olmayan Kültürel Mirası
riskler göz önüne alındığında daha da Temsilî Listesi, Acil Koruma Listesi ve
tanıma muhtaç bir hâl alır. Bu neden- Korumanın İyi Uygulamalar Kaydı,
le burada bir metafor olarak kullanı- Hükûmetler Arası Komite üyelikleri
lan küresel ve yerel kavramları zaman taraf devletlerin temsilini de görünür
zaman ters yüz edilmiştir. İlk bakışta kılar. Sözleşmenin başlangıcından bu
2018 yılı itibariyle Sözleşmeye taraf yana küreselleşme karşısındaki tutu-
olan 178 ülkenin varlığı onu küresel mu Sözleşme metni, alt organ ve de-
bir araç olarak göstermektedir. Ancak ğerlendirme organ raporları, ülkelerin
Sözleşmenin değerlendirme, denetim her altı yılda bir Sözleşmenin uygula-
ve yönetişim mekanizmaları yakından ma alanları hakkında UNESCO’ya
incelendiğinde bu yapının küresel ol- sundukları periyodik raporlar, iç de-
maktan uzaklaşan ve kendi içinde ye- ğerlendirme ve denetleme raporları ve
relleşen bir yapıya dönüşmeye başla- kimi uzman toplantılarında tartışılan
dığı görülür. Bir anlamda sözleşme konular arasındadır. Bu raporlardan
kendi kuyruğun ısıran Ouroboros’u elde edilen veriler Sözleşmenin küre-
anımsatmaktadır. Doğadaki ebedî selleşme karşısındaki tutumunu orta-
döngünün sembolü olan Ouroboros ya koyar. Bu tavrın küresel dünyaya
adlı bu yılan aslında kendi gücünü tü- yansıması ise Sözleşmenin kimi ke-
keterek kendini yok eden bir canavar- simler tarafından ötekileştirilmesine
dır. Sözleşme de küresel dünyayı öte- biçimindedir. Öte yandan küresel dün-
kileştirip görmezden gelerek kendi iç yanın medya organları, eğitim sistem-
dünyasına kapanmakta, uygulama ve leri ya da topluluklarının bu sözleşme-
koruma stratejilerinde küreselleşerek yi algılama biçimi de bu çarpık
âdeta kendi kuyruğunu yiyerek kendi- yansımanın bir diğer boyutu olarak
ni yok eden yılana benzemektedir. Bu değerlendirilmelidir. Örneğin Sözleş-
durum ise sözleşmenin küresel dünya- menin en albenili ve küresel dünya
da görünen yüzü ile kendi iç mekaniz- üzerinde etkili olan İnsanlığın Somut
malarındaki işleyiş biçimi arasında bir Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Lis-
uçurum oluşmasına neden olur. Bu tesine kaydedilen bir unsurun bir pa-
uçurumun bir yakasından diğerine ku- tent ya da tescil durumu gibi algılan-
rulması gereken köprü işlevi görecek ması pek çok ülkede ulusal düzeyde
mekanizmalara ihtiyaç duyulması da karşılaşılan bir durumdur. Ülkeler
bu nedenledir. Yerel ve küresel olan birbiriyle temsil ve tescil yarışında
arasında bir köprü olması için kurgu- oladursun listenin isimlendirme süre-
lanan özellikle Listeler ve benzeri Söz- ci bile yeniden gözden geçirilmeyi hak
leşme araçları köprü olmaktan günden eder. Kısaca temsilî liste olarak zikre-
güne uzaklaşmakta ve aksine toplulu- debileceğimiz unsurların kaydedildiği
ğun ve unsurun kendisi ve mirasın bu listedeki ‘insanlığın’ ve ‘temsilî’ ifa-

http://www.millifolklor.com 37
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

delerinin alt metninde açık biçimde arasındaki bağı güçlendirmeyi hedef-


hümanizm ve küreselleşme kavramla- lediğini söylemek için yeterlidir. Ne
rını görmek mümkündür. Her ülkenin var ki, çoğu zaman uygulama alanı söz
kendi ulusal mirası değil de mirasın konusu olduğunda ikinci kriterin he-
insanlığa ait olması fikri büyük ölçüde deflediği evrensellik ülküsü ile dör-
kozmopolitan bir yaklaşım olarak de- düncü kriterin hedeflediği topluluğun
ğerlendirilebilir. Sözleşme organları, özgür ve geniş katılımı birbiri ile çeliş-
uzmanları, denetleme mekanizmaları, tiği gözlenir. Listelerde yer alan pek
raporlama birimleri her ne kadar bu çok unsur küreselleşmenin de teşvik
durumun aksini ifade etse de bir un- ettiği turistifikasyon, aşırı ticarileşme,
sur Listede insanlığı temsil eder gibi unsurla ilgili eğitimin standartlaşma-
görünür. Bu durum yukarıda sözü edi- sı, eğlenceli vakit geçirme seçenekleri-
len uçurum nedeniyle günden güne nin değişmesi, geleneklerin gençlerin
daha da belirginleşmektedir. Sözleşme ilgisini çekmemesi, nüfus değişimleri
organlarının Temsili Listeye unsur ve göçlerle gelen hareketlilik, ekonomi
kaydettirilmesi için öngördüğü beş olarak fayda elde edememe gibi neden-
kriter bulunmaktadır. Bu kriterlerden lerden bu iki yakanın birleşmemesi
ikincisi, ‘‘unsurun Listeye kaydedilme- hâli günden güne belirginleşmektedir.
sinin, somut olmayan kültürel mirasın Örneğin, 11. Hükûmetler Arası Komi-
öneminin görünürlüğünü ve farkında- te Toplantısında görüşülen ve reddedi-
lığını sağlamaya ve diyalogu teşvik et- len unsurlar arasında Sri Lanka’nın
meye, böylece dünya çapında kültürel sunduğu “Sri Lanka’da Geleneksel Bir
çeşitliliği yansıtarak ve insan yaratıcı- Sanat Olarak İpli Kukla” (Traditional
lığına tanıklık etmeye katkıda art of string puppetry in Sri Lanka -
bulunması’’dır (https://ich.unesco.org/ No. 01171) adlı unsur bulunmaktadır.
en/procedure-of-inscription- Bu unsur için önerilen koruma planla-
00809#criteria). Bu kriterin ana hedefi rı arasında kukla festivalleri düzenle-
‘‘diyaloğu teşvik etmek’’ ve ‘‘dünya ça- mek, kukla müzesi kurmak, öğrencile-
pında kültürel çeşitliliği yansıtmak’’tır. ri bu konuda eğitmek gibi öneriler
Bu beş kriterden dördüncüsü ise liste- bulunmaktadır. Bu unsurun korun-
ye kaydedilecek unsurun, topluluğun, masında turizmin fazlasıyla öne çıkar-
grubun veya mümkünse ilgili bireyle- tılması ve bu yolla kamuoyu oluşturul-
rin mümkün olan en geniş katılımını mak istenmesinin turistifikasyona
ve özgür, önceden ve bilgilendirilmiş neden olacağı düşünülerek dosya de-
onayı ile aday gösterilmesi gerektiği- ğerlendirme organı tarafından geri
nin altını çizer (https://ich.unesco.org/ çevrilmiştir. Ayrıca unsurun müzele-
en/procedure-of-inscription- nerek dondurulabileceği tehlikesi de
00809#criteria). Bu kritere bakıldığın- dile getirilmiştir (Ölçer Özünel 2017:
da da unsurun birincil uygulayıcı ve 361-62). Unsurun müzelenmesi ve tu-
taşıyıcıları olan ‘‘topluluk’’, ‘‘özgür, ön- rizm alanlarında kullanılması elbette
ceden bilgilendirilmiş, rıza’’ gibi ifade- mümkündür. Ancak burada fark edil-
lerin öne çıktığı görülür. Bu noktada mesi gereken tehlike unsurun uygula-
söz konusu iki kriteri incelemek bile yıcı ve aktarıcılarıyla unsur arasında-
Sözleşmenin topluluk ve evrensel olan ki mesafenin açılmaması, açılacak

38 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

mesafeyi küreselleşmenin tahrip edici çimde küreselleşmenin Sözleşmeye


yüzünün doldurmaması ve unsurun taraf devletlerin küreselleşme karşı-
bağlamından, fonksiyonundan ve de- sındaki pragmatist tutumlarını yan-
rin köklerinden kopartılmamasıdır. sıtmaktadır. Ekonomi, endüstrileşme
Benzer durumlar Acil Koruma gerek- ya da turizm gibi alanlar söz konusu
tiren Somut Olmayan Kültürel Miras olduğunda küreselleşmeyi olumlayan
Listesine kayıtlı unsurlarda da gözle- ülke politikalarının kültür koruma
nir. Bu listeye kaydettirilmek istenen yaklaşımlarında küreselleşmeyi kar-
pek çok unsur için küreselleşme âdeta gışlayan tavırları incelenmeye değer-
bir günah keçisi gibidir, unsurun yok dir.
olma tehlikesiyle karşı karşıya kalma- Bu bağlamda Sözleşmenin ilk
sının başat nedeni küreselleşmedir. dönemlerinden itibaren küreselleşme
Örneğin 12. Hükümetlerarası Komite konusunda yürütülen tartışmalara
toplantısında listeye alınan dönmek uygun olacaktır. Sözleşmenin
Türkiye’nin Islık Dili adaylık dosya- yürürlüğe girmesinden bir yıl sonra
sında neden bu unsurun acil koruma Tokyo’da o dönem UNESCO Genel
gerektirdiğinin açıklandığı bölümde Direktörünün, Sözleşme sekretarya
özellikle genç kuşakların küreselleş- ve uzmanlarının katılımıyla ‘‘Küre-
menin getirmiş olduğu iletişime dayalı selleşme ve Somut Olmayan Kültürel
yenilikler nedeniyle bu dili öğrenmede Miras’’ başlıklı uluslararası bir konfe-
isteksiz oldukları belirtilir ve bu ne- rans düzenlenmiştir. Bu konferansta
denle de dilin zengin kelime dağarcığı- çoğunlukla küreselleşmenin somut ol-
nın günden güne zayıfladığı aktarılır mayan kültürel mirasın korunması ge-
(12. COM https://ich.unesco.org/en/ rekliliğinin temel nedeni olmasından,
USL/whistled-language-00658). Aynı küreselleşmenin getirdiği risklere ka-
şekilde yine 2017 yılında Acil Koruma dar pek çok konu gündeme getirilmiş-
Gerektiren Somut Olmayan Kültürel tir. O dönem UNESCO Genel Direktö-
Miras Listesine kaydettirilen Moğolis- rü Koichiro Matsuura’nın da katıldığı,
tan tarafından sunulan Kutsal bu konferansın açılış konuşmasında
Mekânlarda Geleneksel İbadet Etme Matsuura somut olmayan kültürel
Pratikleri (dosya no: 00871) adlı unsu- mirası ‘‘kırılgan bir miras’’ biçimi ola-
ra ait dosyada da benzer biçimde rak tanımlamış ve ‘‘Sözleşmenin, kü-
Moğolistan’ın geçirdiği hızlı küresel- reselleşme sürecinin topluluklar ara-
leşme döneminin etkisiyle söz konusu sında yenilenen diyalog için koşullar
kültürel mekânların artık neredeyse yarattığını kabul etmek gerektiğini
yok olmaya yüz tuttuğu bu nedenle de belirtmiştir. Konuşmasında küresel-
acilen koruma altına alınması gerekti- leşmenin, etkileşim ve diyalog için
ği belirtilmiştir (https://ich.unesco.org/ fırsatları arttırdığını, böylece diğer
en/USL/mongolian-traditional- kültürler hakkındaki bilginin yayıl-
practices-of-worshipping-the-sacred- masına ve insanların kendi kültürleri
sites-00871#identification). Şüphesiz hakkında farkındalıklarının artması-
dosyalar ve raporlar incelendiğinde na katkıda bulunduğunu da eklemiş-
buna benzer pek çok örnekle karşılaş- tir (Matsuura 2004: 13). Matsuura’nın
mak mümkündür. Bu durum açık bi- etkileşim ve diyalogla kast ettiği olgu

http://www.millifolklor.com 39
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

küreselleşmenin yarattığı yakınlaşma özellikle de doğayla ilgili gerekli ortam


etkisini andırır. ve materyallerin azaltılması; gelenek-
Aynı sempozyumda konuşanlar- sel el sanatları üretimi için gerekli
dan biri de Noriko Aikawa’dır. Yazar, olan kaynak malzemelerin azaltılma-
‘‘The International Convention for the sı ve küreselleşmeye karşı bir tepki
Safeguarding of the Intangible Cultu- olarak ortaya çıkan aşırı milliyetçilik
ral Heritage: Addressing Threats to ya da etnosantrizmin neden olduğu
Intangible Cultural Heritage’’ başlık- çatışmalar nedeniyle somut olmayan
lı makalesinde küreselleşmeyi somut kültürel mirasın uygulanmasının sü-
olmayan kültürel miras karşısında rekliliğinin kesintiye uğramasıdır (Ai-
önemli bir tehdit olarak görür ve gör- kawa 2004: 82). Sözleşmenin oldukça
düğü risk alanlarını şu şekilde sıralar. erken dönemlerinde dile getirilen bu
Ona göre küreselleşmenin somut olma- cümleler hâlihazırda da benzer bi-
yan kültürel miras üzerindeki etkileri çimde ifade edilmekte ve özellikle
‘‘dil çeşitliliğinin kaybı ya da sömürge- kapasite geliştirmede ve sözleşmenin
leştirme ya da ekonomik küreselleşme uygulanma aşamasında bu riskler
nedeniyle dillerin tekdüzeliği, küre- değerlendirme organı, sekretarya ra-
selleşmiş medya içeriklerinin etkisi, porları, ülkelerin hazırladığı periyo-
standartlaştırılmış eğitim, kontrol- dik raporlar ya da iç değerlendirme
süz kitle-turizminin işgalinden dolayı raporlarında küreselleşmenin olumlu
gençler arasında değerlerin standardi- ve olumsuz yönlerine dikkat çekilmek-
zasyonu nedeniyle yerel ve geleneksel tedir. Matasuura, dünya “kültürel çe-
kültürlere ilgi ve saygının kaybolması; şitliliğinin” “zenginliği’’ni tehdit eden
nüfusun eşi benzeri görülmemiş hare- küresel süreçler kümesinin UNESCO
ketliliğinden ve kentleşmeden kaynak- tarafından “kötü” küreselleşme ola-
lanan somut olmayan kültürel mirasın rak kabul edilmesi durumunda, örgüt
kolektif koruyucuları olan toplulukla- söylemi “küreselleşmenin insani yüzü
rın dağılması nedeniyle aktarım fır- ile” ayrılmasına yol açtığını söyler.
satlarının azalması; gelişmekte olan UNESCO Genel Direktörü tarafından
ülkelerin çoğunda koruma önlemleri- hatırlatıldığı gibi, bu tür bir küresel-
nin alınmaması ve bu mirasın varisle- leşme “topluluklar arasında yenilenen
rini teşvik etmek için teknik ve mali diyalog için koşullar” ve “etkileşim ve
kapasitenin eksikliği; somut olmayan diyalog fırsatları” yaratacak, böylece
kültürel mirasın piyasa ekonomisinin diğer kültürler hakkındaki bilginin
genişlemesinden kaynaklanan gösteri yayılmasına katkıda bulunacak ve
amaçlı dinî ritüellerin sahnelenmesi insanların kendi kültürleri hakkında
“folklorizasyon” olarak da bilinen ti- farkındalıklarını arttıracaktı (Matsu-
carileştirilme ve metalaştırılma biçi- ura 2004: 13). Bu nedenle UNESCO,
mi; genellikle kereste ve yeraltı doğal baştan beri sadece küreselleşme soru-
kaynaklarından veya çevrenin bozul- nunu ele almaya değil; karmaşık, çok
masından yararlanmaya çalışan çok yönlü birçok konuyu bu merkezde ele
uluslu şirketlerin neden olduğu somut almayı taahhüt etmiştir.
olmayan kültürel mirasın, yerli halkın Matsuura, ‘‘insani küreselleşme-
geleneksel bilgisinin uygulanması için yi’’ destekleyerek ve öne çıkartmanın,

40 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

küreselleşmenin faydalı taraflarını nan Kuzey Güney ülkeleri arasındaki


geliştirerek dengeyi sağlamak bağla- iş birliği ve dayanışmaya vurgu yap-
mında çok önemli göründüğünü ifade mak için Afrika ülkelerindeki kültürel
eder. Bu söylem 18. yüzyılın popüler durumdan söz eder (18). Afrika ülkele-
kozmopolitinizim söylemini anımsa- rinde somut olmayan kültürel mirasın
tır. Tomlinson, Küreselleşme ve Kül- son derece zengin ve önemli olduğuna
tür adlı kitabında topyekûn bir dünya vurgu yapan Genel Direktör’ün bu
kültürü hakkındaki ütopik spekülas- sözleri oldukça anlamlıdır. Ritzer’in
yonların ortaya çıktığı 18. ve 19. yüz- James Ferguson’dan ilham alarak ifa-
yıldaki bağlamın, teklik ve yakınlığa de ettiği gibi küreselleşme her zaman
ilişkin kültürel bir bilincin doğduğu uyumlu ve akışkan bir biçimde dünya-
bugünkü bağlamla aynı olduğunu dü- da dolaşmaz. Ritzer, küreselleşmenin
şünür. Ona göre bunlar Batının bakış kimi noktaları zıplayarak geçtiğini
açısından anlatılan, evrenselleştirici söyler (Ritzer 2011:28). Ferguson ise
kültürel tarihlerin barındırdığı ideolo- buna keskin dişli kenarlar metaforuy-
jik ögelerden doğal olarak tamamıyla la katkıda bulunur (Fergusaon 2006:
ayrıştırılmazlarsa da, çok farklı bir
48). Matsuura’nın ifadeleri Afrika
durumdan hareket etmişlerdir. Öyle
üzerinde çoğunlukla zıplayarak geçen
ki bu durum, aydınlanmanın ‘insan-
küreselleşmenin somut olmayan kül-
lığın yüksek düzeydeki birliği’ tema-
türel mirasın korunması bağlamında
sında temellendirilen birleşmiş, daha
yeniden değerlendirilesi gerektiğini
da önemlisi savaşların sona erdiği bir
düşündürür. Bu durumda önümüzde
dünyaya duyulan özlemiydi. 18. yüz-
iki seçenek bulunmaktadır. Afrika’nın
yılda ortaya çıkan ‘kozmopolitancılık’
canlı, yaşayan ve henüz küreselleşme
temelde Avrupalı bir ‘dünya oluştur-
tarafından tahrip edilmemiş kültürel
ma’ öngörmesine rağmen, gerçek an-
lamda küresel karşılıklı bağımlılıklar mirasını ya küreselleşmenin ölümcül
ve ortak çıkarlar da ortaya koymak- etkilerinden koruyacağız ya da kü-
taydı. Böylelikle kozmopolitan ideal, reselleşmenin ‘‘insani küreselleşme’’
genellikle hümanizmin, pasifizmin ve araçlarıyla bu mirası küresel bir un-
felsefenin 18. yüzyılda çeşitli hüma- sura dönüştüreceğiz. Afrika kültürü-
niteryan reformlarda rol almasının ne yapılan bu saflık ve bozulmamışlık
arkasındaki mantığı açıklayan, gide- vurgusu ilginç bir biçimde Amerika
rek gelişen insanlığın evrensel eşit- kıtasını keşfeden 16. yüzyıl kaşifleri-
liği düşüncesiyle ittifak hâlindedir’ nin karşılaştıkları yerel gruplara olan
(Tomlinson 2004: 114-115). Kozmopo- hayranlığını anımsatmaktadır. Bu
litan düşünce ve UNESCO idealleri noktada UNESCO’nun küresel köyde
arasındaki yakınlık düşünüldüğünde yeni soylu vahşilerini keşfetme yolcu-
kültürel küreselleşme karşısında mi- luğunda Afrika ve bozulmamış saf kül-
rasların durumunun hangi yöne ev- türüyle karşılaştığı da düşünülebilir.
rilebileceği de netlik kazanmaktadır. Saflık ve bozulmamışlığa yapılan bu
Matrsuura, küreselleşmenin insani vurgu bir yanıyla postkolonyal bir gü-
boyutuna vurgu yaptıktan hemen son- nah çıkartma, bir yanıyla küresel bir
ra UNESCO öncelikleri arasında bulu- komopolitanizm ülküsü bir yanıyla da

http://www.millifolklor.com 41
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

‘küresel’ olanın ‘yerel’ deneyime önce- Dolayısıyla Bokova’nın dile getirdiği


lenme arzusu olarak okunabilir. ‘yeni hümanizma’ anlayışının 16. yüz-
Eski UNESCO Genel Direktörle- yılın hümanizma anlayışından farklı
rinden Irina Bokova ise küreselleşme olup olmadığı irdelenmesi gereken bir
karşısında UNESCO’nun yeni hüma- soru olarak kaşımızda durmaktadır.
nizm anlayışıyla yer alması gerektiği- 16. yüzyılın hümanizma anlayışının
ni söyler. Bokova, başkanlığı sırasın- romantik Avrupa’yı kendi soylu vahşi-
da yaptığı pek çok açıklamada ya da sini aramaya yönelttiği akılda tutula-
verdiği demeçlerde yeni hümanizma rak bugün aranan yeni hümanist yak-
kavramından söz etmiştir. Bokova, laşımların insanlığı nereye götüreceği
bir konuşmasında ‘‘tüm insan toplu- üzerinde düşünmek gerekecektir. Bu
luğuna açık ve her kıtayı kucaklayan durum, Sözleşmede hiç yer almayan
yeni, evrensel bir vizyon önerdiğini, ‘halk’ kavramı üzerinde de yeniden
bu vizyonu “yeni hümanizm” olarak düşünmeyi gerekli kılar. Sözleşme
adlandırdığını söyler. Ona göre bugün, halk yerine topluluk, grup ya da birey
başarılı bir insan, başkalarıyla -hatta demeyi tercih eder. Bu durum yeni
uzaktakilerle- birlikte varlığını ve eşit- kültür koruma yüzyılında halk bilim-
liğini kabul eder ve başkalarıyla bir- ciler için halk, soylu vahşi, ulus, milli-
likte bir modus vivendi arar. Modern yetçilik gibi pek çok alışıldık kavramı
toplum ve güncel olayların hümanizmi yeniden sorgulamayı da gerekli kılar.
daha da ileri götüreceğini söyleyen Bo- Bu noktada 2003 Sözleşmesi öze-
kova, dünya vatandaşlarının bundan linde UNESCO’nun yeni soylu vahşiler
ötürü diğerine saygı göstereceğini ve arama veya yaratma ihtimalini biraz
tek başlarına karar vermeyecekleri- daha anlamlandırabilmek için hüma-
ni kabul edebileceklerini ve mutaba- nizmden soylu vahşiye uzanan halk,
kat sağlamaya çalışacaklarını belirtir soylu vahşi, barbar ya da ilkel gibi
(Plouin 2014: 8). Burada Bokova’nın kavramlar hakkında yapılan yorumla-
ifade ettiği ‘‘yeni hümanizm’’ kavra- rı hatırlamak gerekir. Jack Weather-
mı halk bilimi tarihi açısından düşü- foth, Vahşiler, Barbarlar ve Uygarlık
nüldüğünde yeni soylu vahşiyi arama adlı kitabında ‘vahşinin romantikleşti-
süreci olarak yorumlanabilir durum- rilmesinden’ söz eder. Yazara göre 19.
dadır. Bokova’nın sözlerindeki modus yüzyılda sömürge güçleri dünyanın
vivendi ifadesi ise genellikle hukuk ve geriye kalan adalarını, kabilelerini ve
diplomasi alanlarında sıklıkla kullanı- küçük krallıklarını ele geçirirken ka-
lan ve sözlüklerde ‘‘farklı fikirlere veya bile halklarının gücü ve oluşturdukla-
inançlara sahip insanlar veya grupla- rı tehdidin azalmasıyla birlikte, sakin
rın birlikte çalışmasına veya birlikte köyler, balıkçılar ve tropikal avcıların
yaşamalarına izin veren yazılı olma- dış dünyanın askerî ve teknolojik gücü
yan düzenleme’’ olarak tanımlanır. karşısında hemen hemen hiç güçleri-
Bu bir anlamda yazılı olmayan halk nin kalmadığını belirtir. Böylece Av-
hukukunun normatif kuralları gibidir. rupalılar için artık bir tehdit unsuru
Birbirlerinden hoşlanmasalar dahi değildiler. Weatherford bu durumun
birbirlerine zarar vermeden yaşama insanların bir zamanlar korktukları
kültürü oluşturulmasını ifade eder. ama artık korkmadıkları şeyleri kü-

42 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

çümsemeleri ya da romantikleştirme- ve ilk günah kavramında değil, uzak


leri ile ilgili olduğunu düşünür. Bu ro- Amerika kıtasının bakir ormanlarında
mantikleştirme ve ötekileştirmeyi en Avrupa’nın acımasız hakimiyeti altın-
iyi Avrupa’da Çingene müzikleri üze- da bile, temel özelliklerini korumayı
rinden görebileceğimizin altını çizer. başarabilen, artık doğanın çocuğu gibi
Buna örnek olarak da Frans Litszt’i, ele alınan ve “ilkel insan”, “barbar”
Macar Çingene müziğine dayalı tema- ve “vahşi” olarak adlandırılanların
ları kullanarak bir dizi Macar rapso- arasında aranmıştır (Cocchiara 2017:
disi yazdığını ve aynı şekilde Sevilla 24). Amerika’nın keşfi, Avrupalıların
Çingeneleri arasında geçen Bizet’in içinde yaşadıkları dünyaya olan bakış
Carmen operasıyla egzotik unsurların açılarını yeniden gözden geçirmelerini
operaya girmesini ve Wagner’in esin sağlamış uygar insanlarla Amerikan
kaynağı olarak antik Cermen kabile yerlilerinin hayatlarıyla karşılaştırıl-
tarihine ve mitolojisine yönelerek kimi ması, kültür ve siyaset alanında daha
kabile tanrılarıyla kahramanlarını önce oluşturulmayan yeni meselelerin
yeniden canlandırmasını gösterir (We- oluşmasına neden olmuştur (Cocchi-
atherfoth 2008: 260-261). Bu örnekler ara 2017: 33). Amerika’nın keşfinden
UNESCO’nun Afrika önceliği ve Afri- sonra Avrupa’da yaşayan insanlar,
ka kültürüne olan ilgisi düşünülerek tatminsiz ve çelişkili yeni bir dünyada
yeniden yorumlanmaya müsaittir. yaşadıklarını hissetmiş ve ‘soylu vahşi
2003 Sözleşmesinin kapasite arttır- miti’nin oluşturulmasından sonra Av-
ma çalışmalarının Afrika özelinde rupalılar, Amerikan yerlileri ile kar-
yoğunlaştırılması ve Sözleşmenin uy- şılaştırılmaya başlanmıştır. Ardından
gulanmasında Afrika ülkelerine hem da soylu vahşi mitine, onu tamamla-
uzman desteği hem de maddi destek yan, hatta mükemmelleştiren başka
sağlanması romantik bir arayış olarak mitler eşlik etmeye başlamıştır. (Cocc-
görülebilir. Bu romantikleşme eğilimi- hiara 2017: 38). Cocchiara’nın Avru-
nin önceki yüzyıllardaki gibi bir öte- palı soylu vahşi miti hakkında söy-
kileştirmeyi beraberinde getirmemesi ledikleri bugün geçerliliğini yitirmiş
hâlinde yeni hümanizm anlayışının gibi görünmektedir. O günden bu güne
yansıdığı 2003 Sözleşmesinin insanlık dünya dengeleri ve düzeninde drama-
için birleştirici bir rol oynayacağı ön- tik değişiklikler olmasına karşın Av-
görülebilir. rupa merkezli bakış açısında çok fazla
Guiseppe Cocchiara, Avrupa’da değişiklik olmadığı söylenebilir. Ayrı-
Foklor Tarihi adlı eserinde ca son yıllarda Avrupa merkezli miras
Amerika’nın keşfinin, Avrupa’da yeni unsurlarının listelere kaydedilmesin-
bir hümanizm akımının ortaya çıkma- de karşılaşılan yoğunluk benzer bir
sını sağladığının altını çizer. Ona göre süreci anımsatır. 16. yüzyılın büyük
o dönemde antikitenin araştırılma- keşfi soylu vahşi mitinin üzerinden ge-
sının yanı sıra, daha eski dönemlere çen beş yüz yıl Avrupa kozmopolitan
ait halk ve uygarlıklar araştırılmaya düşüncesinin ürünlerinden biri olarak
da başlanmıştır. İlkel insan, Orta- görülebilecek kültür koruma yakla-
çağ ve Rönesans döneminde yapıldı- şımlarında kendine yeniden yer edinir
ğı gibi, İncil’deki Adem hikâyesinde ve ‘yeni soylu vahşi miti’ arayışları de-

http://www.millifolklor.com 43
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

vam eder demek mümkün görünmek- UNESCO Genel Konferansında 5


tedir. Mayıs Afrika Dünya Miras Günü ola-
Sözü edilen yeni soylu vahşi rak ilân edilmesine karar verilmiştir
arayışına 2003 Sözleşmesi özelinde (Madde 4.21 16. Belge 38 C/68). Bunun
daha yakından bakmak mümkündür. dışında UNESCO, SOKÜM fonlarının
UNESCO’nun resmî olarak Somut Ol- öncelikli olarak Afrika ülkelerine ve-
mayan Kültürel Mirasın Korunması rilmesi, yalnızca Afrika ülkelerinden
Sözleşmesi ile ilgili hazırladığı tanıtım gelen STK’ların maddi olarak destek-
broşüründe somut olmayan kültürel lenmesi ve Temel Program I’in önce-
miras ‘‘kırılgan, somut olmayan kül- likleri, UNESCO’nun 2014-2021 stra-
türel miras’’, hızla büyüyen küresel- tejik hedefleri ve IICBA’nın 2014-2021
leşme karşısında kültürel çeşitliliğin stratejik planı ile bağlantılı olarak,
sürdürülmesinde önemli bir faktör IICBA’nın etkili uygulanmasına finan-
olarak tanımlanır. Ayrıca metinde bu sal ve diğer uygun araçlarla katkı sağ-
kırılgan mirasın farklı toplulukların laması için çağrıda bulunur (38 C/5).
somut olmayan kültürel mirasının Bunun dışında her yıl 2003 Sözleşmesi
anlaşılması ve kültürlerarası diyalo- kapsamında maddi destek almada ön-
ğa yardımcı olacağı bu yolla da diğer celikli ülkelerin genellikle Afrika’dan
yaşam biçimlerine karşı karşılıklı say- olduğu gözlenir. Bu da UNESCO’nun
gıyı teşvik edeceği belirtilir. Ayrıca dolayısıyla 2003 Sözleşmesinin Af-
metin somut olmayan kültürel mira- rika önceliği yeni bir soylu vahşi mi-
sın öneminin, kültürel unsurun ken- tinin ayak sesleri gibi algılanabilir
disinden çok kuşaktan kuşağa aktarı- durumdadır. UNESCO’nun Afrika
lan bilgi ve beceri zenginliği olduğunu önceliğini yalnızca maddi yoksunlukla
aktarır. Ayrıca bu bilgi aktarımının açıklamak yetersiz kalacaktır. Afrika
sosyal ve ekonomik değeri, gelişmek- ülkelerinin sömürge dönemi sonrası
te olan ülkeler ve devletler için de geçirdiği iyileşme sürecine masum ve
önemlidir (https://ich.unesco.org/doc/ insani bir katkı olarak da yorumlana-
src/01851-EN.pdf) ifadeleri kullanılır. bilecek bu durumun gelecekte nereye
Bu metinde de yine ‘kırılgan miras’, evrileceğini tartışmak gerekmektedir.
‘gelişmekte olan ülke ve devletler’, Şüphesiz Sözleşme metinleri, listeler
‘kültürlerarası diyalog’ gibi anahtar ve raporlar daha ayrıntılı bir şekilde
sözcükler bulunmaktadır. Bu ifadeler incelendiğinde buna benzer pek çok
ilk bakışta yüzyılımızın iyimser kü- örnekle karşılaşılacaktır. Ancak bura-
resel senaryoları ile uyumlu görünse da yapılmak istenen Sözleşmenin kü-
de daha derin bir okumayı hak eder. reselleşmenin getirdiği etkilerden ye-
Bu anahtar sözcüklerin alt metninde rel olanı koruma çabalarının yeni bir
Avrupa merkezcilik, kozmopolitanizm, soylu vahşi arayışına evrilebileceğini
yeni soylu vahşi arayışları gibi pek göstermektir. Neticede makalede tar-
çok tartışmalı kavram bulunduğunu tışılan Somut Olmayan Kültürel Mira-
söylemek mümkündür. UNESCO ön- sın Korunması Sözleşmesinin küresel
celiklerine bakıldığında da üzerinde sistem içerisinde nerede durduğu ve
sıkça durulan bir konu olarak Afrika bu duruşun stratejisi, uygulama alan-
önceliği göze çarpmaktadır. Örneğin; ları ve 2003 Sözleşmesinin küreselleş-

44 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2018, Yıl 30, Sayı 120

me söylemidir. Tüm bunların kırılgan Draft Decision 11.COM 10b.8 Traditional art of
string puppetry in Sri Lanka’’ (No. 01171)
bir miras biçimi olarak anılan somut
Ferguson, James. Global Shadows: Africa in the
olmayan kültürel mirasın, Avrupa Neoliberal World, Durham, Duke University
merkezci bakış açısından etkilenerek Press, 2006.
yeni soylu vahşiyi yaratmaya yönelik Kellner, Douglas and Clayton Pierce, ‘‘Media and
Globalisation’’der. Geroge Ritzer, The Black-
adımların ayak sesleri mi olduğu yok- well Companion to Globalization. Maiden,
sa gerçekten yeni bir hümanizma dö- MA, 2007.
neminin başlangıcı mı olduğu konusu Ölçer Özünel, Evrim. “Somut Olmayan Kültürel
Mirasın Karanlık Yüzleri: Turistifikasyon,
bir halk bilimci için heyecan verici bir
Bağlamından Koparma, Millîleştirme, Mü-
konu olarak takip edilmelidir. zeifikasyon, Otantifikasyon ve Aşırı Ticari-
leşme” Kültürel Mirasın Korunması Ulusla-
NOTLAR rarası Bursa Sempozyumu, 2017.
1 Irina Bokbova bu ifadeyi aşağıda adı geçen Plouin, Jacques (ed). Envisioning a New Huma-
konuşmasında dile getirmiştir. Nunc! New nism for the 21st Century: A New Avanues for
Humanism Science, Culture and Communi- Reflection and Action. Paris: UNESCO Pub-
cation in the Digital Age Organized by the lications, 2014.
Agencia Española de Cooperación Internaci- Ritzer, Gerorge. Küresel Dünya. (Çev. Melih Pek-
onal para el Desarrollo (AECID) and UNES- demir), İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2011.
CO UNESCO, Paris, 14-15 Kasım 2011. Matsuura, Koïkiro (2004) ‘Foreword’, in In-
2 Bundan sonra Sözleşme olarak anılacaktır. ternational Conference, Globalisation and
3 http://www.defendruralamerica.com/files/ Intangible Cultural Heritage, Tokyo, Ja-
GlobalGovernanceHenryLamb.pdf pan, 26–27August 2004, Paris: UNESCO/
4 Sözleşme Uygulama Yönergesi, 2008, mad- United Nations University. Online. Ava-
de 7; 2010, madde 27; 2012 madde 27; 2014 ilable HTTP: <http://unesdoc.unesco.org/
madde 29; 2016, madde 29. images/0014/001400/140090e.pdf> (Accessed
12 August 2009).
KAYNAKLAR “UNESCO’s Work on Culture and Sustainable
Aikawa, Noriko. ‘‘The International Convention Development Evaluation of a Policy Theme”
For the Safeguarding of the Intangible http://unesdoc.unesco.org/
Cultural Heritage: Addressing Threats to Intan- images/0023/002344/234443E.pdf
gible Cultural Heritage’’. Internatıonal Con- UNESCO, 2008. Operational Directives for the
ference Globalization and Intangible Cultu- Implementation of the Convention for the
ral Heritage, Tokyo, Japan: 26-27 August Safeguarding of the Intangible Cultural Herita-
2004: (80-83). ge. Online : http://www.unesco.org/culture/
Bertorelli, Caroline. ‘‘The Challenges of UNES- ich/doc/src/ICH-Operational_ Directives-4.
CO Intangible Cultural Heritage’’. Journal GA-EN.doc, accessed the 20 July 2010.
of Tourism Studies (2018), 91: 91-117 Weatherford, Jack. Vahşiler, Barbarlık ve Uy-
Cocchiara, Guiseppe. Avrupa’da Folklor Tarihi. garlık. (Çev. Şen Süer). Versus Yayınları:
(Çev. Yerke Özer). Ankara: Geleneksel Ya- İstanbul, 2008.
yıncılık, 2017. https://ich.unesco.org/en/USL/whistled-lan-
Criteria for the Inscription on the Representati- guage-00658
ve List https://ich.unesco.org/en/procedure- https://ich.unesco.org/en/USL/mongolian-
of-inscription-00809#criteria traditional-practices-of-worshipping-the-
Culture Heritage. (ITH/14/9.COM/10). Paris: sacred-sites-00871#identification
UNESCO. UNESCO (2013). “Report of the
Subsidiary Body on its work in 2013 and
examination of nominations for inscription
on the Representative List of the Intangible
Cultural Heritage of Humanity” Intergover-
mental Committee for the Safeguarding of
the Intangible Culture Heritage. (ITH/13/8.
COM/8). Paris: UNESCO. UNESCO (2011).
De la Dehase, Guillermo. Winners and Losers in
Globalization. Maiden: Blackwell, 2006.

http://www.millifolklor.com 45

You might also like