Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

Jerome Kern

Erken dönem müzikal komedileri, burlesque, vaudeville ve revue altın çağını yaşarken daha az
yaratıcı olduğu bir durumun içine girdi.

Showboat’a kadar her şey komedi unsuru içerisinde anlatılıyordu. Sahneye konulan şeyler
güldürü üzerineydi ve dramatik öge kullanılmıyordu. Showboat’la beraber ilk defa komik olmayan
ve dramatik yapıya sahip bir müzikal ortaya çıkacaktı ve bu o zaman için büyük bir riskti. Florenz
Ziegfeld dışında kimse bu vizyona sahip değildi bu yüzden ona gidildi. İlk defa showboat ile
beraber daha ciddi ve sadece komedi unsuru olmayan bir müzikal sahneye konuldu.

Jerome Kern, popüler ve eleştirel bir yaklaşımla, büyük gösteri ve ticari muhafazakarlıktan
uzaklaştı. Jerome Kern tam olarak var olan popüler müzikal tiyatronun değişmesi gerektiği
zamanda teatral bir devrim yarattı. ‘Princess Theatre’ gösterilerinin ilk zamanlardaki gösterişsiz
forumundan, Showboat müzikali gibi Florenz Ziegfeld’in görkemli girişimi ve sonraki evrelerine
uzanan olgun Amerikan Müzikal oyununun gelişeceğini Kern, ‘Principle of the Book’ ile denedi ve
eylemleştirerek gösterdi. Avrupa ve yerli formlarda, uzun bir süre, müzik, müzikal tiyatroda baskın
gelen faktördü. Kern, 1904 yılından 1945’e kadar yüzden fazla sahne ve sinema prodüksiyonu için
besteler yapamasına ve başarılı olmasına rağmen, bir müzikal tiyatronun tiyatro olması gerektiğinde
ısrar etti. Oyuncuların, insan hayatının bazı yönlerini ortaya çıkarmak için şarkıya katılan dramatik
edebiyat unsurlarını kullanarak sahnede icra edilmesi gereken bir sanat formu olduğunu
düşünmüştür.

Bu sanatsal bütünlük ruhundan daha fazlasıyla, onun müziği müzikal sahneyi canlandıracaktı.
Oyun metninin her şeyi nasıl yönettiğini, oyunun daha önce müzik, şarkı sözü, tasarım ve
performans gibi etmenlerden ayrı görüldüğünü ama aslında oyun metni ile müziğin birbirini nasıl
beslediğini anlatmak istedi.

Hatta Jerome kern kendisinin müzikal kumaşçısı olduğunu, sinema için ya da oyun için olsun
müziklerini sadece oyun içindeki karaktere ya da sözlere uyacak şekilde yazabildiğini söylemiştir.
Müziği, müzikalin içindeki oyunun problemlerinden ayırmada ısrar eden besteciler karşı çıkan
Jerome Kern, müziğin ve oyun metninin iç içe olmasını ve bunların ayrılmaz bir bütün olduğunda
ısrarcı olmuştur.

Jerome Kern, müzikal anlamdaki yeteneğini oyun metnindeki karakterler için o kadar iyi kullandı
ki Amerika’nın ilk büyük tiyatro bestecisi haline geldi. Bestecinin misyonunun, oyundaki
karakterleri, düşünceleri ya da duyguları, fikir verici müzikal imgelerle seyircilere göstermesi
gerektiğine inanıyordu.

Zaman, librettoların fikirlerine, planlarına ve diyaloglarına iyi davranmadı ama onun şarkılarına
nazik davrandı. Çünkü eski Avrupa ve yeni Amerikan müzik geleneklerini en iyi şekilde eş zamanlı
olarak bünyesine alan müzikler yarattı. Tüm parçalar Amerikan tarzını Avrupa hafif operasına
katarak muhteşem melodilerle hissetmeyi kucaklattı. Kern’ün sırrı, ayırt edici özelliği ve mirası
aynıdır ; basit ve doğrudan müzikal ifade. Geleneksel AABA veya ABAB formları, standart 2/4,
3/4, 4/4 zamanlar ve tipik 32’lik ölçü nakaratı içinde, Kern’ün yeteneği ile oyun içindeki şarkılar o
kadar canlı ve hafif bir hal aldı ki, günün popüler müziği ve geleceğin bestelerinin yaratıcı
damarları, tiyatronun dramatik ihtiyaçlarını beslemek için yeni bir lirizm ortaya çıktı. ‘I Told Every
Little Star’ (1932) parçasındaki melodisinin sesi ; Richard Rodgers’ın ‘Younger than
Springtime’ (1949) ya da ‘You are Beautiful’ (1958) şarkılarıyla aynı. Elbette ki hepsi farklı
melodilerle yazılmış eserler ancak her biri yarım yüzyıldan fazla süredir devam eden f ? (Sayfa 116)

Tıpkı şarkıların tarzının ve kalitesinin diğer besteceleri etkilemesi gibi, Kern’ün açıkladığı
dramatik amacı da etkiledi ; dramatik önceliğe el koymadan hikayeyi zenginleştirmek. Hit şarkılar
gişede replik haline geldiğinden, politika Broadway’deki müzikal prodüksiyonlarında hakim olan
akımlara ters düştü. Yine de, bu esnek olmayan tutum kısa sürede eleştirmenleri alt etti ve ortaya
çıkan şey daha akıcı ve kompakt bir şarkı ve hikaye haline geldi. Çoğu kişi bunu yeni müzikal
komedi olarak adlandırsa da aslında bu yeni bir formdu ; müzikal oyun. Bunun içinde her şarkının
hikayede haklı bir yeri vardı. Karakter, durum, ruh hali ve tema hit müziklerin, yıldız oyuncuların,
esprilerin önüne yerleştirildi. Müzik karakteri kişiselleştirmeye, ruh halini ön plana çıkarmaya,
duyguları yankılamaya, diyaloğun altını çizmeye ve libretto’nun ortaya çıkan eylem ve dinlenme
kalıplarına paralel olmaya başladı. Ve bunların hepsi Princess Tiyatro’sunda oluşmaya başladı.

Jerome Kern müzikal komedi devrimine New York’taki Princess Tiyatrosu’nda hükmetmeye
başladı. Nobody Home (1915), Ver Good, Eddie ( 1915), Oh, Boy! (1917) ; ve Oh Lady! Lady!
(1918) gibi yaratıcı müzikallerle açılışı yaptı. Çalışmalarında genel olarak Guy Bolton (oyun yazarı)
ve P.G. Wodehouse (söz yazarı) ile işbirliği yaptı. Kern’ün keşfettiği şey kıymetli, değerli ve
tamamen yeni bir türdü : samimi, basit, yetişkin, zeki, ekonomik ve küçük kadrolu bir müzikal
şovu. Sonunda, popüler müzikal sahnesi gerçeklerden kaçan ve yıpranmış geleneksel romantik
operetlerden, revü ve Broadway yıldız araçlarıyla somutlaşan bu düzen yerine yeni ve yaratıcı
alternatifler keşfetti.

İlgisiz sayıların bir araya getirildiği müzikal revü formatı, daha tutarlı bir hikaye, daha
sofistike şarkılar ve daha inandırıcı ve gerçekçi karakterlerle değiştirildi.

Broadway müzikalinin dönüşümü bir gecede gerçekleşmedi ve Kern, popüler "Look for
the Silver Lining" ve "Look for the Silver Lining" dahil "Leave It to Jane", "Sally" gibi daha
geleneksel şovlar için müzik yazdı. Güneşli."

Kern, en önemli eseri olan “Show Boat” u 1927'de söz yazarı Oscar Hammerstein II ile
birlikte yazdı. müziğinin zenginliği ve onu müzikal sahne için bir yazı modeli olarak gören
diğer Broadway bestecileri üzerindeki etkisiyle dikkat çekicidir.

Bugün bazıları bunun ırkçı tavırları yansıttığına inanıyor; protestocular Toronto, Ontario,
Kanada'da 1993'te bir canlanmayı yasaklamaya çalıştılar, ancak prodüksiyon büyük bir
başarıya ulaştı ve 1994'te Broadway'de yeniden açıldı.

You might also like