Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

YENÝ MECMUA

lim Sabit (Þibay), Hamdullah Suphi (Tanrý- Sadrazamlar”ý da yer almaktadýr. Sait Faik pa örneðinde bir anayasa ilânýyla devletin
över) dergide yazan diðer isimlerdir. Tefri- Abasýyanýk, Kenan Hulusi Koray, Server meþrutî parlamenter bir idareye kavuþ-
ka edilen eserler arasýnda Halide Edip’in Bedi, Refik Halit Karay hikâyeleriyle dikkat turulmasý bazý kesimler tarafýndan ana he-
(Adývar) Mev‘ud Hüküm romaný, Yakup çeken imzalardýr. Bir süre yazýlarýyla der- def olarak belirlenmekle birlikte, bunun
Kadri’nin Erenlerin Baðýndan adlý dene- giye katýlan Necip Fazýl Kýsakürek’in “Sen- geniþ topraklar üzerindeki yayýlýmýnýn et-
meleri, Ahmed Râsim’in Meþrutiyet Ta- foni” (Çile) þiiri þairin yeni eseri olarak ön- nik ve dinî farklýlýklarý bir arada tutma si-
rihi-Mukaddemat’ý yanýnda Ýlyada (Le- ce kendisiyle yapýlan bir röportajla tanýtýl- yasetine uygun düþüp düþmeyeceði üze-
conte de Lisle), Beyaz Geceler (Dosto- mýþ, üçüncü sayýdan itibaren dört bölüm rinde ciddi bir þekilde durulmuþ olduðu-
yevski) gibi çeviri eserler de bulunmakta- halinde arka arkaya yayýmlanmýþtýr. Mah- nu söylemek mümkün deðildir. Ayný hu-
dýr. Dostoyevski’nin Ölüler Evinin Hatý- mud Yesâri ve Refik Halit Karay bazý ya- sus, dönemin aydýnlarýnýn dillerinden dü-
ralarý adlý eserinin çevirisi derginin ilâve- zýlarýnda matbuat hatýralarýndan söz et- þürmedikleri hürriyet söyleminde de ken-
si olarak verilmiþtir. Dergi biri Çanakkale miþtir. Ömer Rýza Doðrul “Mehmet Âkif”, dini göstermiþ, bu arada, Avrupa’da top-
muharebeleri (1334 r./1918), diðeri Bursa “Ubeydullah Efendi”, “Galile”, “Tolstoy”, lum katmanlarýnýn ancak uzun zamanlarýn
için (1 Mayýs 1923, nr. 75) iki özel sayý ha- “Mûsâ” gibi çoðu “kitleleri sürükleyen bü- zorlu mücadelelerinden sonra kendi top-
zýrlamýþtýr. Çanakkale özel sayýsýnýn yeni yük dehalar”ý konu alan, Nurullah Berk Türk lumsal ve siyasal yapýlarýndan çaðdaþ bir
harflerle iki ayrý baskýsý yapýlmýþtýr (haz. süsleme sanatlarýndan bahseden ya da “as- netice çýkarabildikleri hususu göz ardý edil-
Muzaffer Albayrak, Ýstanbul 2006; haz. Ay- ker ressamlar” baþlýðýný taþýyan sanat yazý- miþtir. Bir diðer hayranlýk konusu olan me-
han Özyurt – Murat Çulcu, Ýstanbul 2006). larýyla dikkat çekmektedir. Ýbnülemin Mah- deniyet tanýmlamasý hürriyet ve anayasa
Genellikle orta sayfada olmak üzere der- mud Kemal, Refik Halit Karay, Halit Ziya ile yönetilmenin bir sonucu gibi algýlanmýþ,
gide fotoðraf ve resim gibi çok sayýda gö- Uþaklýgil, M. Fatin Gökmen, Yakup Kadri Osmanlý aydýnlarý üzerinde derin ruhsal
rüntü malzemesine de yer verilmiþtir. Ye- Karaosmanoðlu kendileriyle röportaj ya- eziklikler doðuran Avrupa’ya mahsus bir
ni Mecmua üzerine Bilal Kýrýmlý, Seba- pýlan yazar ve bilim adamlarýdýr. Bunlara üstünlük simgesi olarak ele alýnmýþtýr. Göz-
hattin Küçük, Zehra Yamaç gibi araþtýr- Manisa Tarzaný gibi bazý renkli simalar da lemlenen uygarlýðýn devletin mevcut yapý-
macýlar yüksek lisans tezi hazýrlamýþtýr. eklenebilir. Dergide dikkat çeken diðer ya- sýna uygunluðu sorgulanmamýþ, bu doð-
Yeni Mecmua adýyla çýkan ikinci der- zýlar arasýnda Sabiha Zekeriya Sertel ve Eþ- rultudaki uygulamalarýn devleti “âbâd” ve-
ginin ilk sayýsý 5 Mayýs 1939’da yayýmlan- ref Edip’in (Fergan) “Fikret-Âkif Davasý Ne- ya “berbâd” edeceði üzerinde fazla durul-
mýþtýr. Sahibi A. Cemal, mesul müdürü M. dir?”, Adnan Giz’in “Türk Tarih ve Edebiya- mamýþ ve yaþanan hayranlýk hâlesi içinde
Faruk’tur. Derginin 12 Aðustos 1941’de çý- týnda Londra” yazýlarýyla Kaya Bilgegil’in onun “tek diþi kalmýþ bir canavar” olduðu,
kan 120. sayýsýndan sonra bir süre daha “Güz” þiiri sayýlabilir. “Bir Roman”, “Hafta- ancak imparatorluðun nihaî tasfiyesiyle ör-
yayýmýný sürdürdüðü anlaþýlmaktadýr. Dö- nýn Kitaplarý” gibi köþeler yanýnda sinema tüþen bir zaman dilimi içinde idrak edile-
nemin magazin dergileri formatýnda bol ve tiyatroya ayrýlan sayfalar da bulunmak- bilmiþtir. Yeni Osmanlýlar’ý bu deðerleri dev-
fotoðraflý çýkarýlan derginin fikir, sanat, tadýr. Münir Nurettin Selçuk’un oynadýðý letin kurtuluþu için zaruri gören bir fikrî
edebiyat ve tarih alanlarýnda Peyami Sa- “Allah’ýn Cenneti”, “Kahveci Güzeli” ile Mah- akýmýn temsilcileri, imparatorluðun -hiç ol-
fa, Nurullah Ataç, Sait Faik Abasýyanýk, mud Yesâri’nin bir eserinden çekilen “Akas- mazsa müslüman kesimi için- belirli gö-
Kenan Hulusi Koray, Hakký Süha Gezgin, ya Palas” filmleri bu sayfalarda tanýtýlmýþ- rüþlere sahip ilk “ideologlarý” diye taným-
Ömer Rýza Doðrul, Mahmud Yesâri, Ser- týr. lamak mümkündür. Ancak bir arada aný-
met Muhtar Alus, Selâmi Ýzzet Sedes, Vâ- BÝBLÝYOGRAFYA : lan isimler arasýnda birbiriyle örtüþen bir
lâ Nurettin (Vâ-Nû), Nizamettin Nazif Te- Yahya Kemal Beyatlý, Siyasî ve Edebî Portre- düþünce beraberliði yoktur ve âhenkli bir
ler, Ýstanbul 1986, s. 17-19; Sebahattin Küçük, grup ve resmî bir kuruluþ olma kabiliyeti
pedelenlioðlu, Refik Halit Karay gibi isim-
“Yeni Mecmua Üzerine Bir Ýnceleme”, Türklük de tartýþmalýdýr (Berkes, s. 269 vd.; Mardin,
lerin bulunduðu yazý kadrosuna röportaj- Bilimi Araþtýrmalarý, sy. 7, Sivas 1998, s. 191-
larýyla Hikmet Feridun Es, çizgileriyle Ra- The Genesis of Young Ottoman Thought,
211; Necdet Ekinci, “Ýkinci Meþrutiyet’ten Cum-
miz Gökçe ve Ratip Tahir Burak gibi im- huriyet’e Geçiþ Sürecinde Bilimsel Türkçülük Ça- s. 397; TCTA, VI, 1698-1701).
zalar da katýlmýþtýr. Peyami Safa “Hafta- balarýna Bir Örnek: Yeni Mecmua”, Ýstanbul Üni- Beþerî coðrafyasý içinde kendine özgü
versitesi Ýletiþim Fakültesi Dergisi, sy. 11, Ýstan-
dan Haftaya”, Nurullah Ataç “Münekkit bir yapýsý bulunan imparatorluðun, bilhas-
bul 2001, s. 137-162; “Yeni Mecmua”, TDEA,
Gözüyle” baþlýklarý altýnda yazýlar yazmýþ, VIII, 584-585. sa hürriyetçi ve milliyetçi akýmlarýn etki-
Sermet Muhtar Alus, seri halinde devam ÿÂlim Kahraman siyle ayrýlma eðilimi ve mücadelesi içine
eden yazýlarýnda eski Ýstanbul’un gündelik giren geniþ bir hýristiyan nüfusa sahip ol-
hayatýný ve bazý âdetlerini konu edinmiþ- – — masý durumu, Tanzimat döneminin önde
tir. Hakký Süha Gezgin’in “Edebî Portreler” YENÝ OSMANLILAR CEMÝYETÝ gelen devlet adamlarýndan Mehmed Emin
baþlýðý altýnda çoðu dönemin yaþayan þair 1865-1876 yýllarý arasýnda Âlî ve Keçecizâde Fuad paþalarýn göz önün-
ve yazarlarýnýn ele alýndýðý yazýlarý ilgi uyan- Osmanlý aydýnlarýnýn idareye karþý de tutmak zorunda kaldýklarý en önemli
dýrmýþ, bazý tartýþmalara da yol açmýþtýr ˜ oluþturduðu muhalif topluluk. ™ husus olmuþtur. Özellikle 1856 Islahat Fer-
(bu yazýlar Edebî Portreler adýyla Beþir Ay- maný’ndan sonraki dönem içinde ortaya
vazoðlu tarafýndan 1997’de kitap haline ge- Devletin bütünüyle yeniden yapýlanmasý çýkan iç kargaþa ve dýþ müdahaleler re-
tirilmiþtir). Tefrika yazýlar arasýnda Refik ve kurumlarýnýn çaðdaþ ihtiyaçlara cevap formlarýn sýký bir idare altýnda uygulan-
Halit’in “Sürgün”, Peyami Safa’nýn (Server verebilecek hale getirilmesi zarureti Tan- masýný kaçýnýlmaz kýlmaktaydý. Ýleride Ye-
Bedi imzasýyla) “Kanlý Güller”, Sait Faik’in zimat devri denilen dönemin (1839-1876) ni Osmanlýlar diye anýlacak olan aydýnlarýn
“Medârýmaîþet”, Vâ-Nû’nun “Vurgun Pe- en önemli meselesini teþkil etmiþtir. Bu muhalefeti bu noktada kendini göstermiþ
þinde” romanlarýyla Mehmet Zeki Paka- yapýlanmada, siyasal anlamda temel ka- ve hükümdardan ziyade hükümete, özel-
lýn’ýn “Tanzimat’tan Cumhuriyete Kadar nunlarýn hazýrlanmasý ve nihayet Avru- likle de Fuad Paþa’nýn vefatýndan sonra

430
YENÝ OSMANLILAR CEMÝYETÝ

(1869) dizginleri sýkýca tek baþýna elinde len her türlü eylem ve çaðdaþ fikir örgüsü telâþa kapýlan cemiyet mensuplarýndan
tutan Âlî Paþa’ya yönelmiþtir. Bu ikilinin içinde tarihte seçkin bir yer iþgal ettikle- Subhipaþazâde Âyetullah Bey’in kararý if-
hürriyetçi ve anayasal hareketleri ülke çý- rinde þüphe bulunmamakla beraber bun- þa etmesi üzerine ortaya çýkmýþtýr. Ciddi
karlarýyla uyumsuz ve tehlikeli gören, an- larýn Yeni Osmanlýlar adýyla anýlan bir ce- bir hazýrlýk içinde olmadýklarýnýn yaný sýra
cak þartlarýn teþekkül etmesi halinde uy- miyet þeklinde ne zaman, nerede ve kim- niyetlendikleri iþin uygulanma kabiliyeti-
gulanmak üzere bunlarý zamana býrakan ler tarafýndan kurulduðu, konuyla ilgili ye- nin de bulunmadýðý açýk olan bu suikast
siyaset anlayýþlarýna karþý çýkýlmýþtýr. Tan- tersiz kaynaklarýn çeþitli ve birbirine ters planýný, baþlatýlan kovuþturma sayesinde
zimat önderlerinin önce vatandaþlarýn im- düþen kayýtlarýndan ötürü tartýþmalýdýr ve arþiv belgeleri ýþýðýnda takip etmek müm-
paratorluðun muhafazasý fikrinde birleþ- mensuplarýnýn önde gelenleri dýþýnda di- kündür. Hadisenin öðrenilmesi üzerine
tirilmesi, bir Osmanlý milleti oluþturulma- ðerlerinin faaliyetleri de yeteri kadar açý- Mehmed, Nûri, Reþad beyler yurt dýþýna
sý, vatandaþlarýn mahallî yönetimler vasý- ða kavuþturulamamýþtýr. Dolayýsýyla mev- kaçmak zorunda kalmýþ ve daha sonra gý-
tasýyla devlet idaresine katýlmaya alýþtýrýl- cut kaynaklardaki bilgilerin umumiyetle yaben idama mahkûm edilmiþtir (Bilgegil,
masý, nihayet bunlarýn seçecekleri temsil- yapýlageldiði gibi sorgulanmadan kullanýl- 50. Yýl Armaðaný, II, 370-401). Ayný þekil-
cilerle merkezde bir meclisin açýlmasý aþa- masý sakýncalýdýr. Cemiyet mensuplarýnýn de fakat bu hadiseden baðýmsýz olarak
masýna geçilmesiyle ilgili düþüncelerinin çoðunlukla dönemin önde gelen edebiyat- Tasvîr-i Efkâr’da yazan Nâmýk Kemal ve
genel þartlar çerçevesinde çok daha ger- çýlarýndan meydana gelmesi konuyu tarih- Muhbir gazetesinde çýkan yazýlarý sebe-
çekçi bir reform siyaseti teþkil ettiðinde çilik sahasýndan belirli ölçüde uzaklaþtýr- biyle Ali Suâvi ile Ziyâ Bey (Paþa), hükü-
þüphe yoktur. Öte yandan benzer yapýsal mýþ, bu isimler yazdýklarý eserlerle edebi- metin sert önlemlerine hedef teþkil ettik-
þartlar içinde bulunan komþu Avusturya yatçýlarýn uðraþýsýna malzeme teþkil et- lerinden Mustafa Fâzýl Paþa’nýn davetini
ve Rusya’daki aydýnlarýn liberal istekleri miþlerdir. Ýlgili belge ve kaynak kýtlýðý, Ye- kabul ederek yurt dýþýna çýkmýþlar ve 30
ve muhafazakâr idarenin reformlar karþý- ni Osmanlýlar’ýn kuruluþ efsanesi halinde Mayýs 1867’de Paris’e varmýþlardýr (Çelik,
sýndaki tutumunun Tanzimat ricâlinden anlatýlanlarýn büyük kýsmýnýn, konunun ana Ali Suavi, s. 92). Yapýlan bir deðiþiklikle
pek de farklý olmadýðý hususunun, Avru- kaynaðý ve tanýðý sayýlan Ebüzziyâ Meh- Mýsýr’daki veraset hakký elinden alýnan
pa’daki durum hakkýnda oralarda yaþa- med Tevfik’in Yeni Osmanlýlar Tarihi’- (1866), buna karþýlýk Hidiv Ýsmail Paþa’nýn
mýþ olarak fikir edinmeleri umulan muha- ne dayandýrýlmasýna yol açmýþtýr; ancak kendisine büyük bir tazminat ödediði kar-
lifler tarafýndan açýkça görülmesi beklenir- buradaki bilgilerin çeliþkili durumu eserin deþi Mustafa Fâzýl Paþa, Fransa’ya gelen
di. Ancak bunlar, Avrupa deyince yalnýzca kaynak olarak güvenilirliðine gölge düþür- muhalifleri himaye etmiþ ve kendilerini
yaþamlarýnýn bir kýsmýný geçirdikleri Fran- mektedir. Ebüzziyâ Tevfik cemiyetin ku- paraca desteklemiþtir. Paþanýn genç mu-
sa’yý anladýklarýndan bu konuda bilgisiz ruluþunu, Ýstanbul’da Belgrad ormanýn- haliflerle daha önceden irtibat kurduðuna
kalmýþlardýr. da Nâmýk Kemal’in de katýldýðý bir kýr ge- dair kuvvetli karineler mevcuttur (Berkes,
Anayasa ilâný ve bir parlamento açýlma- zisinde veya cemiyetin önemli isimlerin- s. 274). Nitekim Paris’te Sultan Abdüla-
sý fikri etrafýnda toplandýðý iddia edilen, den Saðýr Ahmed Beyzâde Mehmed Bey’in ziz’e hitaben yayýmladýðý açýk mektubun
genelde yaþ itibariyle de genç olan Tanzi- (Sadrazam Mahmud Nedim Paþa’nýn ye- Türkçe tercümesinin (Mart 1867), henüz
mat dönemi aydýnlarý, kendilerine atfedi- ðeni) evindeki toplantýda olmak üzere iki Ýstanbul’da bulunan Nâmýk Kemal’in üslû-
farklý anlatýmla açýklar (1865). Ebüzziyâ’- bunun kendisini ele vereceði endiþesiyle
daki bilgi kargaþasý Kaya Bilgegil tarafýn- Sâdullah Bey (Paþa) tarafýndan yapýlmasý
dan çözümlenmiþ, Yeni Osmanlýlar Cemiye- (Akyýldýz, s. 7, 250-263) böyle bir baðlantý-
ti’nin aslýnda Avrupa’da kurulduðu (1867) ya iþaret etmektedir.
Yeni Osmanlýlar’ýn Avrupa’da çýkardýklarý Muhbir ve Hürri-
ve Belgrad ormanýndaki toplantýda teþkil 31 Aðustos 1867’de Londra’da Musta-
yet gazetelerinin baþlýklarý edilen cemiyetin Fransýzca “misyon” anla- fa Fâzýl Paþa’nýn parasal desteðiyle Ali Su-
mýnda “meslek” adýný taþýdýðý tesbit edil- âvi tarafýndan çýkarýlan Muhbir gazetesi
miþtir (Yeni Osmanlýlar, s. 355-356; Koray, kendilerine Yeni Osmanlýlar tanýmlamasý
XLVII/186 [1984], s. 565-567; Onaran, s. yakýþtýrýlan muhaliflerin sesi olmuþtur. As-
291 vd.). Cemiyetin kurucularý olarak Sa- lýnda XIX. yüzyýl boyunca Avrupa’da mo-
ðýr Ahmed Beyzâde Mehmed Bey ve ar- narþik idarelere karþý çýkanlar için kulla-
kadaþlarý Menâpîrzâde Nûri ve Kayazâde nýlmýþ bir tabir olan yeni / jön (jeuns) nite-
Reþad beyler gösterilmektedir. Ancak bun- lemesi, daha sonraki dönemlerde genelde
larýn, herhangi bir siyasî programa sahip monarþi karþýtlýðý kastedilmemekle bera-
olmaktan ziyade genelde bilhassa gazete- ber Osmanlý aydýn muhalefetinin taným-
ler üzerindeki sýký denetimi ve bunlarýn ka- lanmasýnýn ayrýlmaz bir sýfatý haline gel-
patýlmasý sebebiyle Âlî Paþa’ya karþý duy- miþtir. Bu genç muhalifler kendilerini, ba-
duklarý hoþnutsuzluðun etkisiyle bir ara- zan da Türkistan’ýn erbâb-ý þebâbý veya o
ya geldikleri var sayýlmaktadýr. 1867 Ha- zamanlar “vatan” karþýlýðýnda kullanýlan
ziranýnda Veli Efendi çayýrýndaki toplantý- hamiyet kelimesiyle ifade edilen Ýttifâk-ý
da alýnan karar doðrultusunda hükümet Hamiyyet gibi adlarla da tanýtmýþlardýr ki
toplantý halindeyken Bâbýâli’yi basma, Sad- bu kelime “patriotic alliance” þeklinde ter-
razam Âlî Paþa’yý öldürüp yerine o sýra- cüme edilmiþtir (Mardin, The Genesis of
larda Trablusgarp valiliði yapan Mahmud Young Ottoman Thought, s. 10). Yeni Os-
Nedim Paþa’yý getirme hazýrlýðý içinde bu- manlýlar’ýn bir cemiyet halinde kurulma-
lunduklarý hususu, bu durum karþýsýnda dýðýna ve nizamnâmesine dair herhangi

431
YENÝ OSMANLILAR CEMÝYETÝ

bir belgenin mevcut olmadýðýna dair ya- mesi halinde kendisine dönme izni veril- Mustafa Fâzýl Paþa’nýn siyasî aleti olma-
pýlan açýklamalarýn yeni araþtýrmalar kar- mesi için çalýþýlacaðýnýn belirtilmesi, pa- yý kabul eden Ziyâ Bey 84. sayýya kadar
þýsýnda artýk dayanaðý kalmamýþtýr. Av- þanýn böyle bir izni Avrupa seyahati esna- Londra’da Hürriyet’i çýkarmaya devam
rupa seyahati esnasýnda (1867) Sultan sýnda Sultan Abdülaziz’den almýþ olmasýn- eder. Âlî Paþa aleyhindeki neþriyatý için
Abdülaziz’e yanaþan ve kendini affetti- dan ötürü açýk bir çeliþkidir. Paþa cemiye- Londra’daki Osmanlý elçiliðinden yapýlan
rerek geri dönme izni alan Mustafa Fâ- tin faaliyetleri için senelik 300.000 frank þikâyet üzerine 88. sayýdan itibaren gaze-
zýl Paþa’nýn bu gençleri kendi siyasî he- tutarýnda büyük bir tahsisat ayýrmýþtý. teyi kapatarak Ýsviçre’ye kaçmak zorunda
saplaþmasý için kullanmaya ve el altýnda Cemiyet içinde yer aldýðý ileri sürülen ki- kalýr. Burada (Cenevre) Hürriyet’in son on
tutmaya çalýþtýðý bilinmektedir. Paþa, Sul- þiler arasýnda bir düþünce ve amaç birli- iki sayýsýný taþ basmasý halinde yayýmla-
tan Abdülaziz’in arkasýndan Ýstanbul’a dön- ðinden söz etmek mümkün deðildir. Bun- maya çalýþýr. Neticede Âlî Paþa’nýn vefatý
meden önce Baden Baden’de Ziyâ Bey, Nâ- larýn önde gelen isimleri, Mustafa Fâzýl üzerine sadrazam olan Mahmud Nedim
mýk Kemal ve Çapanzâde Âgâh Efendi’den Paþa’nýn Sultan Abdülaziz ile arasýný dü- Paþa’nýn ilân ettiði genel aftan istifadeyle
baþka içlerinde bazý yabancýlarýn da bulun- zeltmesinden sonra maddî sýkýntý içine yurda döner (1871). Ali Suâvi’nin de gelme-
duðu muhaliflerden teþekkül eden küçük düþmüþ ve muhalefetten vazgeçerek yur- siyle (Kasým 1876) Yeni Osmanlýlar muha-
bir heyetle 30 Aðustos 1867 tarihinde yap- da dönmek zorunda kalmýþtýr. Buna rað- lefetinin yurt dýþýndaki etkinliði sona erer.
týðý toplantýda on üç maddelik nizamnâme- men paþa ihtiyaten elindeki imkâný mu- Hareketin önde gelen isimleri, ilk sadâre-
siyle beraber Genç Türkiye (Jeune Turquie) hafaza etmeyi sürdürmüþ ve Londra’da tinden (Temmuz 1872) itibaren önder kabul
cemiyetini kurmuþtur (Çelik, TT, XVIII/108 haftalýk olmak üzere ilk sayýsý 29 Haziran ettikleri Midhat Paþa’nýn etrafýnda toplan-
[1992], s. 327). Terim kargaþasýný önlemek 1868’de çýkarýlan Hürriyet gazetesinin maya baþlarlar. Yurt içinde Abdülaziz’in
ve II. Abdülhamid devri muhalefet hare- masraflarý için gereken parayý tahsis et- tahttan indirilmesi ve V. Murad’ýn tahta
ketini simgeleyen Jön Türkler (Juenes Turcs) miþtir (Koray, XLVII/186 [1984], s. 578). çýkarýlmasýyla (30 Mayýs 1876) geliþecek
tanýmlamasýndan ayýrmak üzere ismi Yeni Hürriyet 63. sayýsýna kadar (Eylül 1869) olan siyasî hadiselerde ve bir anayasa ilân
veya Genç Osmanlýlar diye tercüme edil- Nâmýk Kemal ve Ziyâ Bey’in, Nâmýk Ke- edilmesi aþamasýnda (23 Aralýk 1876) ta-
mesi gereken (Davison, s. 173; ayrýca bk. mal’in bu tarihten itibaren ayrýlmasý üze- rihsel rollerini oynamaya devam ederler.
Sungu, s. 777) bu cemiyetin nizamnâme- rine yalnýzca Ziyâ Bey’in idaresinde sert Avrupa’da geçirdikleri zaman içinde Ye-
sinde, Mustafa Fâzýl Paþa’nýn Sultan Ab- bir muhalefet yürütmüþ ve 23 Haziran ni Osmanlýlar ne bir siyasî ve sosyal parti
dülaziz’e hitaben neþrettiði açýk mektupta 1870’te Cenevre’de çýkan 100. ve son sa- olabilmiþ ne de aralarýnda görüþ birliðine
öngördüðü reformlarýn yapýlmasý ve bas- yýsýna kadar muhalefetine devam etmiþ- varabilmiþlerdir (Koray, XLVII/186 [1984],
kýcý bir idare sürdürmekte olan siyasî sis- tir (Czygan, s. 76). Hürriyet gazetesi etra- s. 581). Tesadüfen bir araya gelmiþ ve te-
temin ortadan kaldýrýlmasý esas amaç ola- fýnda toplanan muhalif gruptan ilk ayrýlan ker teker daðýlýp gitmiþlerdir. Kendilerine
rak gösterilmekteydi. Rusya’nýn etkisin- Ýstanbul’daki meslek kuruluþunun önderi biçilen simgeselliðin, hürriyet ve anayasa
den kurtarýlmalarý için hýristiyan halka ge- Saðýr Ahmed Paþazâde Mehmed Bey’dir. (nizâmât-ý esâsiyye) isteklerinde ve bir þû-
niþ hürriyetler verilmesi maddesi herhalde Daha ziyade bir eylem ve macera adamý râ-yý ümmet (parlamento) açýlmasý talep-
Avrupa’nýn muhabbetini çekmeyi hedefle- olan Mehmed Bey bu hareketi yetersiz ve lerinde, bunlarý imparatorluðun kurtulu-
mekteydi. Diðer maddelerde iþ bölümü ve eylemsiz bulmaktaydý. Sultan Abdülaziz’e þu için zorunlu görmelerinde ve bu gö-
görevlendirilen kiþilerin belirlenmesi yer al- bir suikast tasarladýðýný, Ýsviçre’de Hüse- rüþlerin fikir ve eylem bakýmýndan kendi-
maktaydý; nizamnâmenin 9. maddesi giz- yin Vasfi Paþa ile çýkardýðý Ýnkýlâp adlý ga- lerinden daha etkin olan daha sonraki ha-
li tutulmuþtu. Bu maddenin amaca ulaþ- zetede yayýmlanan bir makalesinde dile lefleri (Jön Türkler) tarafýndan aynen tek-
mak için silâhlý örgütlenmeye iþaret et- getirmiþtir (Bilgegil, Yakýn Çað Türk Kül- rar edilmesinde yattýðýný söylemek müm-
tiði tahmin edilmekle beraber (Çelik, TT, tür ve Edebiyatý Üzerine Araþtýrmalar, s. kündür. Dolayýsýyla Yeni Osmanlýlar’ý ta-
XVIII/108 [1992], s. 327) bunun Þehzade 437-438). Mehmed Bey 1870-1871 sava- rihte yaþatan ve önemli kýlan ayný esas-
Murad Efendi ile irtibat kurma ve ortak þýnda Fransýz ordusunda Almanlar’a kar- larýn peþinde koþan ardýllarýnýn kazandýðý
çalýþma gibi bir hususa deðinmesi daha þý gönüllü olarak savaþmýþtýr. Londra’da baþarýdýr. 1876 anayasasýnýn ilânýnýn ve
mümkündür. Nitekim II. Abdülhamid, Sul- Muhbir’i çýkaran Ali Suâvi ise gruptan en bunun 1908’de tekrar yürürlüðe girme-
tan Abdülaziz devrinde cereyan eden bu erken ayrýlan diðer radikal tiplerden biri- sinin, Abdülaziz’in tahttan indirilmesi gibi
olaylar hakkýnda yakýnlarýndan Besim Bey’e dir. Paris elçiliði memurlarýndan Kânipa- II. Abdülhamid’in sýký idaresine de son ve-
yazdýrdýðý, Yýldýz evraký arasýnda buluna- þazâde Ahmed Rifat Bey gibi kiþisel bek- rilmesinin ve saltanattan uzaklaþtýrýlmasý-
rak yayýmlanan notlarýnda (Ýbnülemin Mah- lenti ve özel hesaplarla muhalif gruba ka- nýn Jön Türkler’in bir baþarýsý gibi görülme-
mud Kemal, XVI/14 [1926], s. 90-91), Yeni týlanlar da bu sebepler ortadan kalktýkça si bu ilk muhalifleri unutulmaz kýlmýþtýr.
Osmanlýlar Cemiyeti’nin Murad Efendi’nin ayrýlýrlar. Nâmýk Kemal, babasýna yazdýðý BÝBLÝYOGRAFYA :
bilgisi dahilinde ve saltanatý ele geçirmek Aralýk 1869 tarihli bir mektupta ülkü ve il- A. D. Mordtmann, Ýstanbul ve Yeni Osmanlý-
maksadýyla ve onun teþvikiyle faaliyet gös- kesi olmayan bu kiþiler yüzünden güveni- lar: Bir Osmanlý’dan Siyasi, Sosyal ve Biyogra-
fik Manzaralar (trc. G. Habermann-Songu), Ýs-
terdiðini, hatta Saðýr Ahmed Paþazâde lecek adam yokluðundan serzeniþte bulu-
tanbul 1999, s. 153-168; Ebüzziyâ Mehmed Tev-
Mehmed Bey’in Murad Efendi tarafýndan nur (Kuntay, I, 563; Koray, XLVII/186 [1984], fik, Yeni Osmanlýlar Tarihi (s.nþr. Þemsettin Kut-
gönderildiðini ve bizzat kendisine de gele- s. 579). Nihayet kendisi de Âlî Paþa’dan lu), Ýstanbul 1973; Hilmi Ziya Ülken, “Tanzimat-
rek niyetlerini ifþa ettiðini ileri sürmüþtür izin alýp 24 Kasým 1870’te Ýstanbul’a dö- tan Sonra Fikir Hareketleri”, Tanzimat I, Ýstanbul
(Mufassal Osmanlý Tarihi, VI, 3136, 3138). ner. Âlî Paþa ile barýþan, ancak eline ba- 1940, s. 757-775; Ýhsan Sungu, “Tanzimat ve Ye-
ni Osmanlýlar”, a.e., s. 777-857; Midhat Cemal
Nizamnâmenin 11. maddesi, Mustafa Fâ- kan muhalifleri ve finanse ettiði gazeteyi Kuntay, Namýk Kemal (Devrinin Ýnsanlarý ve
zýl Paþa’nýn Ýstanbul’da bulunmasýnýn ce- kardeþi Hidiv Ýsmâil Paþa aleyhine neþri- Olaylarý Arasýnda), Ýstanbul 1944, I, tür.yer.; Mu-
miyet faaliyetleri açýsýndan gerekli görül- yatta bulunmak amacýyla tutmak isteyen fassal Osmanlý Tarihi, Ýstanbul 1963, VI, 3133-

432
YENÝ VÂLÝDE KÜLLÝYESÝ

3318; R. H. Davison, Reform in the Ottoman Em- delini hedefleyen dergide baþta siyaset, li, Sadi Yaver Ataman, Aziz Ogan, Yavuz
pire: 1856-1876, Princeton 1963, s. 172-233; Ni- iktisat, dil, edebiyat, tarih, felsefe, terbiye, Abadan, M. Ragýp Kösemihal (Gazimihal),
yazi Berkes, Türkiye’de Çaðdaþlaþma, Ýstanbul,
ts. (Doðu-Batý Yayýnlarý), s. 269-297; M. Kaya Bil-
ilim, kültür, mimari, resim, tiyatro olmak Ceyhun Atuf Kansu, Tahir Alangu, Münir
gegil, “Türkiye’de Bazý Yeni Osmanlýlarla Yeni üzere hemen her alanda yazýlara yer ve- Süleyman Çapanoðlu da derginin yazarla-
Osmanlý Taraftarlarýnýn Bir Millet Meclisi Kurma rilmiþ, þiir ve hikâyeler yayýmlanmýþ, “ec- rý arasýnda sayýlabilir. Ýlk sayýda, Mehmet
Teþebbüsü”, 50. Yýl Armaðaný: Genel Konular, nebi edebiyatý”, “kitâbiyat”, “ilim hareket- Emin Eriþirgil tarafýndan Bergson’dan ter-
Erzurum 1973, II, 341-401; a.mlf., Yakýn Çað cüme edilen “Ahlâk ve Dinin Ýki Kaynaðý”
leri” gibi sayfalar açýlmýþ, “Evimizde Çalýþ-
Türk Kültür ve Edebiyatý Üzerinde Araþtýrma-
lar I: Yeni Osmanlýlar, Ankara 1976, tür.yer.; Ýs-
malar” baþlýðý altýnda halkevinin faaliyet- adlý eserin formalar halinde ilâve þeklinde
mail Doðan, Tanzimatýn Ýki Ucu: Münif Paþa ve leri duyurulmuþtur. Özellikle dil kurultay- verileceði ilân edilmiþtir. Temmuz 1933’-
Ali Suavi, Ýstanbul 1991, s. 196-208; Hüseyin Çe- larýnýn yapýldýðý aylara rastlayan sayýlarda te çýkan 10. sayýda “Ahmet Haþim’e Ait
lik, Ali Suavi ve Dönemi, Ýstanbul 1994, tür.yer.; dil konulu yazýlarýn öne çýktýðý görülmek- Hâtýralar” baþlýklý bir özel bölüm açýlmýþ,
a.mlf., “Mustafa Fazýl Paþa ve Yeni Osmanlýlar
tedir. 11-14. sayýlar birleþtirilerek hacimli bir cilt
Cemiyeti’nin Tüzüðü”, TT, XVIII/108 (1992), s.
326-328; Þerif Mardin, The Genesis of Young Ot- Seri halinde yayýmlanan yazýlar arasýnda halinde Cumhuriyet’in onuncu yýl dönümü
toman Thought, Syracuse 2000, tür.yer.; a.mlf., Hikmet Turhan Daðlýoðlu’nun “Ýstanbul sayýsý olarak çýkarýlmýþtýr. Ölümü üzerine
“Yeni Osmanlýlar ve Siyasî Fikirleri”, TCTA, VI, Mezarlarý”, “Geçmiþ Asýrlarda Ýstanbul Ha- Abdülhak Hâmid’e ayrýlan 54. sayý da (Ha-
1698-1701; Fazlý Arabacý, Yeni Osmanlýlarýn Di- ziran 1937) özel sayýlardandýr. Songül Uður,
yatý”, “Ýstanbul Bibliyografyasý”; Þerif Hu-
ni ve Siyasi Görüþleri, Ankara 2004; Burak Ona-
lûsi’nin “Bibliyografi 1930-1934 Seneleri Türkiye Cumhuriyeti’nin “Halka Doð-
ran, A Bas le sultan. La conjuration de Kuleli
(1859) et l’organisation Meslek (1867). Les Pre- Türkiyat Neþriyatý”, “Avrupa Matbuatý”; ru” Politikasýnda Yeni Türk Mecmua-
mières tentatives de détrônement après l’aboli- Ziyaeddin Fahri Fýndýkoðlu’nun “Türkler’- sý’nýn Yeri adýyla yüksek lisans tezi ha-
tion des janissaires (doktora tezi, 2009), Ecole de Aile Ýçtimaiyatý”; Raþit Gökdemir’in “Os- zýrlamýþtýr (2003, ÝÜ Sosyal Bilimler Ens-
des Hautes Etudes en Sciences Sociales, s. 291- titüsü).
manlý Devletinin Malî Ahvali”; Hüseyin Na-
411; Ali Akyýldýz, Sürgün Sefir Sadullah Paþa, Ýs-
tanbul 2011, s. 7, 250-263; Christiane Czygan, mýk Orkun’un “Türk Tarihinin Yardýmcý Ýlim- BÝBLÝYOGRAFYA :
Zur Ordnung des Staates: Jungosmanische In- lerinden Paralar Bilgisi, Armalar Bilgisi, Ki- Yýldýz Akpolat Davut, “Ýstanbul Halkevi Yayýn
tellektuelle und ihre Konzepte in der Zeitung tâbeler Bilgisi” adlý çalýþmalarý dikkat çek- Organý: Yeni Türk Mecmuasý (1932-1943)”, Tür-
¥ürr¢yet (1868-1870), Berlin 2012, tür.yer.; Ýb- mektedir. Naci Yüngül’ün Ch. Diehl’den ter- kiye Günlüðü, sy. 40, Ankara 1996, s. 76-92;
nülemin Mahmud Kemal, “Abdülhamîd-i Sânî’nin “Yeni Türk”, TDEA, VIII, 587; Mahmut H. Þakiroð-
Notlarý”, TTEM, XVI/14 (1926), s. 90-91; Enver
cüme ettiði “Bizans” ve Ahmet Hamdi Tan- lu, “Yeni Türk”, DBÝst.A, VII, 468.
Koray, “Yeni Osmanlýlar”, TTK Belleten, XLVII/ pýnar’ýn “M. Test’le Geçirdiðim Gece” tefri-
186 (1984), s. 563-582. ka halinde yayýmlanan çeviri yazýlardýr. Sab- ÿÂlim Kahraman
ÿKemal Beydilli
ri Esat Siyavuþgil’in Jean Piaget’den yap-
týðý çeviri “Ýçtimaî Hayat ve Çocuk Düþün-
– —
– — YENÝ VÂLÝDE KÜLLÝYESÝ
cesi” baþlýðýyla çýkar. Dergide Ýsmet Paþa,
YENÝ SARAY
Recep Peker, Necip Ali Küçüka, Cevdet Ke- Üsküdar’da
(bk. TOPKAPI SARAYI). rim Ýncedayý, Celal Bayar gibi siyasîlerin XVIII. yüzyýlýn baþlarýnda
˜ ™ inþa edilen külliye.
verdikleri nutuk metinleri yanýnda Kesler ˜ ™
– — tarafýndan halkevinde verilen “Büyük Þeh-
YENÝ TÜRK MECMUASI rin Ýçtimaî Çehresi ve Zamanýmýzda Bü- Üsküdar Ýskele Meydaný’nýn sol tarafýn-
yük Bir Þehirden Beklenen Vazifeler”, Vas- da yer almaktadýr. Klasik Osmanlý mima-
Fikrî, siyasî, edebî aylýk dergi. fi Rýza Zobu’nun “Amatör Tiyatrocular ve risinin son ve Lâle Devri’nin en önemli ör-
˜ ™
Tiyatrolar” konulu konferans metinleriyle neði olan külliye III. Ahmed’in annesi Gül-
Ýstanbul Eminönü Halkevi tarafýndan bazý tebliðlere de (Dr. A. Süheyl Ünver, “Týp nûþ Emetullah Sultan tarafýndan yaptýrýl-
Ekim 1932’den Nisan 1943’e kadar 125 Dilinin Gidiþi”) yer verildiði görülmekte- mýþtýr; diðer vâlide sultan külliyelerinden
sayý yayýmlanmýþtýr. Yazý iþleri müdürlüðü dir. Nahit Sýrrý Örik’in Anadolu’ya ait gezi ayýrt edilebilmesi için bu isimle anýlmýþtýr.
baþta adý belirtilmeden Abdülhak Hâmid notlarý ile “Bir Küçük Çocuk” yazýsý, Halide Cami, sýbyan mektebi, imaret, türbe, ha-
tarafýndan yürütülmüþ, Bu görevi 46. sa- Nusret Zorlutuna’nýn “Benim Küçük Dost- zîre, sebil, çeþmeler, abdest musluklarý,
yýda Agâh Sýrrý Levend, 95. sayýdan sonra larým”dan bazý çocuk portreleri ve Hüse- helâlar, su haznesi, gusülhâne, meþruta,
Yavuz Abadan üstlenmiþtir. Ýlk sayýda yer yin Rahmi Gürpýnar’ýn “Annemin Ölümü”, dükkânlar ve hünkâr kasrýndan meydana
alan “Bu Mecmua Niçin Çýkýyor?” baþlýklý Reþat Nuri Güntekin’in “Küçük Þehirlerde gelen külliyenin inþasýna 23 Þâban 1120
yazýda, inkýlâp ve insanlýk idealini kalple- Cuma” gibi yazýlarý dergideki hatýra yazýla- (7 Kasým 1708) tarihinde baþlanmýþ, 15 Mu-
rinde duyan mütefekkir muharrirlerin ya- rýndandýr. Sadri Etem Ertem, Nahit Sýrrý, harrem 1123’te (5 Mart 1711) ibadete açý-
zýlarý için bir kürsü olacaðý söylenen der- Örik, Naki Tezel hikâyeleriyle; Orhan Sey- lan camiden sonra (Silâhdar, II/2, s. 246,
ginin Türk dimaðýný müsbet ilmin mantý- fi Orhon, Þükûfe Nihal Baþar, Halit Fahri 269; Râþid, III, 252, 347) diðer yapýlarýn in-
ðýný kavrayacak hale getirme, ilim mantý- Ozansoy, Ýlhami Bekir Tez þiirleriyle yer al- þasýna devam edilmiþtir. Caminin inþa ki-
ðýný yayma ve propagandasýný yapma gibi mýþ belli baþlý isimlerdir. Adý geçenlerden tâbesi 1122 (1710) tarihini taþýr. Külliyeye
amaçlarý sayýlýr. Millî hayatýn önemine vur- baþka Falih Rýfký Atay, Hasan Âli Yücel, XIX. yüzyýlda yangýn havuzu ve muvakkit-
gu yapýlarak oradan beslenen ve insanýn Mehmed Halid Bayrý, Agâh Sýrrý Levend, hâne ilâve edilmiþtir. Yapýlarda kullanýlan
en büyük kuvveti olan his ve temayüllerin Mustafa Þekip Tunç, Hilmi Ziya Ülken, Su- mermerler Marmara adasýndan temin
sanatkâr eliyle ifade edildiðinde yepyeni ut Kemalettin Yetkin, Faruk Nafiz Çamlý- edilmiþtir. Külliyenin dönemin Hassa baþý
heyecanlar vücuda getireceði belirtilir. Mil- bel, Yaþar Nabi Nayýr, Cemil Sena Ongun, mimarý Kayserili Mehmed Aða tarafýndan
lî hayatýn ise millî tarihten kuvvet alacaðý Elif Naci, M. Þakir Ülkütaþýr, Tahsin Ban- inþa edilip edilmediði kesin olarak bilinme-
ifade edilir. Yeni bir insan ve toplum mo- guoðlu, Ragýp Özdem, Zahir Sýtký Güvem- mektedir. Külliyede klasik normlarýn etkisi

433

You might also like