Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 25

HAK KAVRAMI VE ÇEŞİTLERİ

 Hak, hukuken korunan ve yararlanılması hak sahibinin iradesine


bırakılan menfaatlerdir.
 Bu anlamda hakkın iki cephesi bulunmaktadır. İlk olarak hak,
hukukun koruduğu bir çıkardır. İkinci olarak hak, sahibine bu
korunmadan yararlanma yetkisi tanır.
 Hak kaynaklandığı hukuk alanı yönüyle kamu hakları ve özel
haklar olmak üzere ikiye ayrılır.
 Özel haklar tarihsel gelişim içinde tamamlanmış ve ancak
teknolojik gelişmeler sebebiyle değişikliğe ve genişlemeye
uğrayan hak grubudur. Buna karşın kamu hakları halen gelişme
halindedir.
Özel Hakların Kamu Haklarından
Farkı
 Özel haklar, özel hukuktan doğan ve kişilerin birbirlerine karşı sahip
oldukları haklardır.
 Kamu haklarında bireyin karşısında devlet yer alırken, özel haklarda
bireyin karşısında bir başka birey yer alır.
 Özel hakların en önemli özelliği, her hakkın karşısında kural olarak bir
hukuki yükümlülük yer almasıdır. Oysa kamu haklarında bu zorunluluk
bulunmaz.
 Özel haklarda ortaya çıkan bu yükümlülük tüm bireylere yüklenmiş
genel nitelikte bir yükümlülük olabilir. Özellikle mutlak haklar bu
şekilde değerlendirilir. Örneğin kişinin vücut bütünlüğü üzerindeki
hakkı herkes tarafından ihlal edilebilir.
 Buna karşın sözleşme ile ortaya çıkan alacak hakkı bir kimsenin bir şeyi
yapması, yapmaması veya vermesi, şeklinde ve sadece bu kişiye karşı
ileri sürülebilen bir hak olarak ortaya çıkar.
Özel Hakların Kamu Haklarından Farkı

 Özel haklardan yararlanma konusunda bireyler arasında eşitlik vardır. Oysa


kamu haklarından yararlanmada tam eşitlikten söz edilemez.
 Benzer eşitsizlik vatandaşlar bakımından da ortaya çıkar. Özel haklardan
yararlanma konusunda yabancı ile vatandaş arasında kural olarak ayrım
yapılmaz. Oysa yabancılar kamu haklarından yararlanamazlar.
I. Özel Hukuktan Kaynaklanan
Hakların Çeşitleri
A. Konularına (Parayla Ölçülebilmelerine) Göre
1. Malvarlığı hakları
2. Şahıs varlığı hakları
B. Devredilebilir Olup Olmamalarıan Göre
1. Devredilebilen hakları
2. Devredilemeyen Haklar
C. Başka Bir Hakka Bağlı Olup Olmamalarına Göre
1. Bağımsız Haklar
2. Bağımlı Hakları
D. Hukuki Etkilerine Göre
1. Yenilik Doğuran Hakları
2. Defi Hakkı
E. İleri Sürülebilecek Kişiler Göre
1. İktidar Hakları(Mutlak Haklar-Nispi Hakları
2. Düzenleme Hakları
Malvarlığı Hakları

 Para ile ölçülebilen haklara malvarlığı hakları denir.


 Malvarlığı aktif ve pasif olmak üzere iki kısımdan oluşur. Aktif kısma
kişinin parayla ifade edilebilen bütün hakları girer.
 Para ile ölçülebilen haklar çeşitlidir. Mülkiyet haklan ile maddi alacak
hakları, fikri haklar, maddi değeri olan yenilik doğuran haklar bu
kategoride yer alan en önemli haklardır.
 Malvarlığı hakları kural olarak başkalarına devredilebilir ve miras yoluyla
mirasçılara geçer.
Şahıs Varlığı Hakları

 Malvarlığına girmeyen haklar, ekonomik bir değer taşımayan, para ile


ölçülemeyen haklardır.
 Bu haklar kişiye sıkı sıkıya bağlı olduğundan kural olarak ölümle sona erer;
mirasçılara geçmez. Ancak bu kuralın bir istisnasını fikri haklar oluşturur, bu
haklar, mirasçılara geçer.
 Şahıs varlığı hakları üçüncü kişilere de devredilemez.
 Şahıs varlığı hakları arasında, kişinin vücut tamlığı, şeref ve haysiyeti, adı,
resmi üzerindeki hakları sayılabilir.
Devredilebilen ve Devredilemeyen Haklar

 Devredilebilen haklar, başkalarına devredilebilen, miras yolu ile


geçen haklardır.
 Özel hakların büyük bir bölümü devredilebilen haklara dâhildir;
bu haklar temsilci vasıtasıyla da kullanılabilir.
 Devredilemeyen(Kişiye bağlı) haklar, sadece hak sahibi kişi
tarafından kullanılabilir ve kişi ile hak arasında sıkı bir ilişki
vardır.
 Mal varlıklarına ilişkin hakların bir kısmı da kişiye bağlı haklar
kategorisine dâhildir, yani devredilemez.
 Örneğin oturma hakkı (sükna), yararlanma hakkı (intifa hakkı)
birer ayni hak olmalarına rağmen, kişiye bağlı haklar içinde yer
alır. Bu haklar üçüncü kişilere devredilemez.
Bağımsız Haklar (Asıl Haklar)
 Bağımsız haklar, herhangi bir hakka bağlı olmayan
haklardır.
 Mülkiyet hakkı, alacak hakkı ve fikri haklar bağımsız
haklara dâhildir.
 Bağımsız haklar başkalarına devredilebilir; miras yolu ile
mirasçılara intikal eder.
 Ancak oturma ve kullanma hakları bağımsız haklar
olmalarına rağmen mirasçılara geçmez ve devredilmez.
 Eşyaya bağlı borçlar da nitelik olarak bağımsız
haklardandır.
 Ancak alacağın veya borcun eşyadan ayrılması mümkün
değildir. Eşyaya kim malikse, o kişi yapma veya verme
yükümlülüğünü yerine getirmekle yükümlü olur.
Bağımlı(Feri-Yan) Haklar

 Bağımlı (feri, yan) haklar bağımsız bir hakka belirli bir


bağlılığı bulunan haklardır.
 Asıl hak bulunmaksızın mevcut olmayan haklardır.
 Teminat altına alan (güçlendiren) bağımlı haklara, kefalet ve
rehin örnek olarak verilebilir.
 Asıl hakkı genişleten bağımlı haklara ise, faiz ve cezai şart
örnek olarak verilebilir. Bağımlı haklar, asıl hakka öylesine
bağlıdır ki, bu asıl hak sona erdiğinde, bağımlı hak da
kendiliğinden sona erer.
 Asıl hakkın devri halinde, bağımlı haklar da kural olarak
devredilir
Bağımlı Hak Çeşitleri
 Eşyaya bağlı yan haklar: Paylı mülkiyette, paydaşların önalım
hakları gibi. Eşya devredildiğinde, eşyaya bağlı yan haklar da
eşyanın yeni sahibine geçer.
 Alacağa bağlı yan haklar: Faiz isteme hakkı, cezai şart, teminat,
dava ve takip masraflarını talep hakkı gibi. Alacağa bağlı haklar,
alacağın durumuna bağlıdır. Alacak devrediliyorsa, yan haklar da,
alacakla birlikte yeni alacaklıya geçer. Alacak sona erince, yan
haklar da sona erer.
 Topluluğa bağlı olmayan bağlı yan haklar: Dernek üyesi olma
sebebiyle sahip olunan haklar, bu kapsamda değerlendirilir.
Yenilik Doğuran Haklar
 Yenilik doğuran haklar hak sahibine tek taraflı bir irade beyanı ile
hukuki durumda bir değişiklik yaratma imkânını verirler.
 Hak sahibi bir hukuki ilişkiyi kurmak, değiştirmek veya sona erdirmek
yetkisine sahiptir.
 Karşı tarafın bu konuda bir müdahale imkânı bulunmamaktadır.
 Yenilik doğuran haklar alelade yenilik doğuran haklar ve dava yolu ile
kullanılan yenilik doğuran haklar olmak üzere ikiye ayrılır.
 Dava yoluyla kullanılan yenilik doğuran haklar alelade yenilik doğuran
haklarda olduğu gibi tek taraflı bir irade beyanı ile değil, bir mahkeme
kararıyla ortaya çıkar. Mahkemenin kararı yenilik doğuran (inşaî) bir
karardır.
Kurucu - Değiştirici - Bozucu Yenilik
Doğuran Haklar
 Kurucu Yenilik Doğuran Haklar: Bu hakların kullanılmasıyla yeni bir hukuki
ilişki doğar. Bu haklara örnek olarak kabul beyanı, temsil yetkisinin olmaması
halinde temsil olunanın yapılan işleme icazet vermesi, alım, gerialım, önalım
haklarıdır.
 Değiştirici Yenilik Doğuran Haklar: Mevcut bir hukuki durumun tek taraflı
irade beyanı ile değiştirilmesini sağlayan haklara, değiştirici yenilik doğuran
haklar denir. Gecikmiş ifa talebinden vazgeçip, sözleşmeden dönme ve
tazminat talep etme gibi.
 Bozucu Yenilik Doğuran Haklar: Kişiye, mevcut bir hukuki durumu sona
erdirme yetkisi verir.
Yenilik Doğuran Hakların Ortak
Özellikleri
 Yenilik doğuran hakların kullanılması kural olarak bir koşula bağlı
tutulamaz.
 Bu haklar için zamanaşımı işlemez, hak düşümü vardır.
 Yenilik doğuran hak bir yetki hakkıdır. Hakkın sahibine hukuki bir
sonuç yaratmak yetkisi verir. Bu hak bir kez kullanılmakla ortadan
kalkar.
 Yenilik doğuran hak, sahibinin tek taraflı irade açıklamasıyla
kullanılır.
 Yenilik doğuran hak yardımcı haklardandır. Diğer hak veya hukuki
ilişkiler üzerinde etkisini gösterir. Bir kişi veya eşya üzerinde
sonuç meydana getirmez.
 Yenilik doğuran haklar kullanıldıktan sonra bundan geri
dönülemez.
Defi Hakları

 Defi hakları usul hukukuna ilişkin bir kavramdır.


 Defi hakkı borçlunun borcu inkâr etmemekle birlikte,
borcu yerine getirmemek için özel bir sebebi ileri
sürmesidir.
 Buna zamanaşımı örnek olarak verilebilir.
 Defi hakları kullanılmadığı takdirde hâkim tarafından
resen dikkate alınamaz.
 Defi haklarının yargılama sırasında ilk itirazlar
aşamasında ileri sürülmesi gerekir.
İktidar Hakları

 Bunlar mutlak haklar ve nispi haklar olmak üzere ayrılırlar.


 Mutlak haklar ile nispi haklar arasında belli başlı şu farklar mevcuttur:
1. Nispi Haklar, belirli bir kişiye veya kişilere karşı yöneltilebilen
haklardır. Hâlbuki mutlak haklar herkese karşı yöneltilebilir.
2. Nispi haklarda hak sahibinin karşısındaki kişi, bir verme yapma veya
yapmama edimini yerine getirmek zorundadır. Mutlak haklarda
yapmama (saygı gösterme) zorunluluğu vardır.
3. Nispi haklar sadece belirli kişiler tarafından (borçlular), mutlak haklar
herkes tarafından ihlal edilebilir.
4. Nispi hakların belirli bir sayısı yoktur. Mutlak haklar da sınırlı sayı
ilkesi (numerus clasus) vardır.
Mutlak Haklar

 Mutlak haklar, hak sahibi tarafından herkese karşı ileri


sürülebilen haklardır.
 Mutlak haklar mallar üzerinde üzerinde veya kişiler
üzerinde ortaya çıkabilir. Mutlak haklar sadece kamu
yararı düşüncesiyle ve kanunla sınırlanabilir.
 Maddi mallar üzerindeki bu haklara ayni haklar
(mülkiyet hakkı, mülkiyetin dışında kalan ayni haklar);
maddi olmayan mallar üzerindeki haklara fikri haklar
denir.
 Kişi üzerinde mutlak haklar, kişiye kişi olması nedeniyle
tanınan haklardır. Bu haklar kişinin kendi varlığı
üzerindeki haklardır. Vücut tamlığı, sağlık şeref ve
haysiyet hakkı, isim hakkı gibi haklar bu gruba girerler.
Nispi Haklar

 Nispi haklar, alacak hakları ve grup


haklarından oluşur.
 Nispi haklar herkese karşı değil, ancak belli bir
kişiye veya belirli kişilere karşı ileri sürülebilen
haklardır.
 Nispi hakların en önemli bölümünü alacak
hakları oluşturur.
 Bu haklar kendi içlerinde alelade alacak
hakları, kuvvetlendirilmiş alacak hakları olmak
üzere ayrılır.
Düzenleme Hakları
 Düzenleme hakları yararlanma haklarında
olduğu gibi, sahibine belirli bir davranıştan
veya hukuki değerden yararlanma imkânını
vermez.
 Bu haklar kişiye öyle bir takım yetkiler verir ki
bu haklara dayanarak kişi, kendisi yada
başkası için bir yararlanma hakkı kurma,
değiştirme, sona erdirme imkânını verir.
 Bu haklar iki gruba ayrılır: Yenilik doğuran
haklar ve kudret yetkileri.
 Kudret yetkileri bir kimseye, başkasının mal
varlığını etkileyecek biçimde hukuki muamele
yapmak yetkisini veren haklardır. Bu hakların
tipik örneği temsildir.
Kamu Hukukundan Kaynaklanan Hakların
Çeşitleri
1. Negatif statü hakları: Bu haklar kişilerin vazgeçilemeyen ve devlet
tarafından müdahale edilemeyen haklarıdır. Kişi ve konut
dokunulmazlığı, siyasi faaliyette bulunma hakkı bu kapsamda
değerlendirilir.
2. Pozitif statü hakları: Bireye devletten olumlu bir takım edimlerde
bulunmasını talep etme imkanı tanıyan haklardır. Devletin bireylere
eğitim, sağlık, güvenlik hizmetleri sunma görevleri, bireylere
tanınmış bulunan pozitif statü haklarının bir sonucudur.
3. Aktif statü hakları: Bu haklar bireylerin devlet yönetimine
katılmasını konu alan haklardır. Seçme-seçilme hakkı, parti kurma
hakkı bu tip haklardır.
HAKLARIN KAZANILMASI
 Kamu hakları bireye doğumu sebebiyle tanınmış olduğundan bunların
kazanılması hukuki işlemle gerçekleşmez. Hakların kazanılması
sadece özel haklar için geçerlidir.
 Aslen kazanma
 Halefiyet yolu ile kazanma
 Tesisen kazanma
ASLEN KAZANMA
 Bir hakkın doğrudan doğruya, ilk sahibi olarak
kazanılmasına hakkın aslen kazanılması (iktisabı)
denir.
 Aslen kazanma, hukuki olayla, hukuki fiil ile veya
kanundan dolayı olur.
 Başkasına ait bir malı zamanaşımı ile kazanma da aslen
kazanmadır.
 Hukuki fiille aslen kazanmada, sahipsiz bir taşınırın
kazanılmasına sahiplenme (ihraz), taşınmazlarda işgal
denir.
 Bir kimse bir malın mülkiyetini malların karışması,
birleşmesi ile de kazanabilir. Bu hallerde mülkiyet
hakkı doğrudan doğruya kanundan doğar.
HALEFİYET YOLUYLA KAZANMA
 Bir hakkın bir kişiden diğerine geçmesi halinde, yeni hak
sahibinin hakkı kazanma tarzı devren kazanmadır.
 Bu iki türlü gerçekleşir: Külli ve cüz’i halefiyet.
 Bir mal varlığının aktif ve pasifi ile bir bütün halinde (kül
halinde) bir başkasına geçirilmesine külli intikal (halefiyet)
denir.
 Külli intikal ancak kanunda öngörülen hallerde söz konusu olur.
 Hakkın devri her hak için gerekli devir işleminin yapılmasıyla
gerçekleşirse, buna cüz'i intikal adı verilir ve yeni hak sahibi
hakkı devredenin cüz'i halefi olur.
 Cüz'i intikal için taşınırlarda teslim, taşınmazlarda tescil,
alacağın intikalinde alacağın temliki gereklidir.

 PRATİK ÇALIŞMA
 (A), sahibi olduğu taşınmazı tapuda gerekli işlemleri gerçekleştirerek (B)’ye
satmıştır. (B), bu taşınmazda kiracı olarak oturan (C)’nin evden çıkması için
ihtarname göndermiştir. Ancak (C), (B)’nin kendisini evden çıkaramayacağını
düşünmektedir.
 Soru: (B)’nin ve (C)’nin sahip oldukları hakkın türünü açıklayarak, (C)’nin
evden çıkmak zorunda olup olmadığını değerlendiriniz.

 75 yaşındaki (A), bakıcısı (B) lehine sahip olduğu apartman dairesi üzerinde
sükna hakkı tesis etmiştir. (B), bir trafik kazası geçirmiş ve vefat etmiştir.
(B)’nin kızı (C), (B)’nin sahip olduğu sükna hakkının kendisine geçtiğini
düşünerek, apartman dairesine taşınmak istemektedir.
 Soru: Sizce (C) iddiasında haklı mıdır? Açıklayınız.
 Tacir (A), tacir (B)’ye olan borçları nedeni ile sahip olduğu ticari işletme
üzerinde (B) lehine rehin hakkı tesis etmiştir. Tacir (B) artık yaşlandığını
düşünerek tacir (A)’dan olan alacağını da oğlu (C)’ye devrederek emekli
hayatı yaşamaya karar verir. Tacir (A)’nın, tacir (B)’ye olan borcunun vadesinin
geçtiği gerekçesi ile (C) rehnin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibi başlatır
ancak tacir (A), ticari işletmesi üzerinde (B) lehine rehin tesis ettiğini, (C)’nin
rehnin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibi başlatamayacağını düşünerek
icra takibine itiraz etmiştir.
 Soru: Sizce (A) itirazında haklı mıdır? Açıklayınız.
 (A), 31.09.2019 tarihinde vefat etmiştir. (A)’nın sahip olduğu tek malvarlığı
değeri Bağdat Caddesinde bulunan apartman dairesidir. (A)’nın, üç oğlu vardır.
(B) ve (C) apartman dairesinin müteahhit (M)’ye satılmasını istemektedir.
Ancak (D), baba yadigarı evin satılmasını istememektedir ve bu nedenle evi
müteahhitin önerdiği bedel ile satın almayı kardeşlerine teklif eder.
 Soru: (D)’nın yapmış olduğu teklifin hukuki niteliğini belirterek, bu teklifin
hukuki sonuçlarını açıklayınız.

TESİSEN KAZANMA

 Bir kimse, sahip olduğu bir hakkı devretmeyip, bu hakka dayanarak bir
başkasına yeni bir hak sağlarsa, bu yeni hak tesisen kazanma ile edinilmiş
olur.
 Malikten bir sınırlı ayni hak kazananın kazanması bu tarzdadır.

You might also like