Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 2

1) Psikolojik Teori; a) Psikodinamik Kuram b)BDT c) Varoluşçuluk d) Biyolojik perspektif olarak 4

alt başlığa ayırdım.

a) Psikodinamik Kuram: Freud intiharı daha çok yas ve depresyon süreci ile ele almıştır. Gerçek
bir nesnenin kaybı ile yas süreci yaşanırken, ikircikli duygular ile beslenen ve içe alınan sevgi
nesnesinin kaybı ile depresyon süreci başlar. Kişi öfke, kızgınlık ve hayal kırıklığı gibi
duygularının gerçek nesneye değil de, kendi öz benliğine yönelmektedir. Buna da id ego ve
süperegonun aralarındaki yüksek gerilim sebep olur. Freud sonrasında ise intihar için şöyle bir
tanımlama yapmış; sadistik bir üstbenlik tarafından benliğin kurban edilişi.

b) Bilişsel Davranışçı Teori: İntiharın sadece öğrenme ve sonraki davranış kalıpları ile gerçekleştiğini
göstermektedir. İntihar eğilimini bilişsel-davranışçı yöntemlerle değerlendirme yaklaşımı şunları
içerir:
1- Kişinin halen yaşamakta olduğu sorunla ilişkili düşüncelerinin, bilişlerinin (cognitions), duygu durumları
ve davranışların adeta birbirlerine kenetlenmiş olması.
2- Altta yatan asıl problemlerin psikolojik mekanizmalarla ilgili olması.

c) Varolşçuluk: Varoluşçulukta Camus’ Sisifos Söyleni adlı kitabında şöyle diyor: “Gerçekten önemli
olan bir tek felsefe sorunu vardır, intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda bir
yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir. Varoluşsal sorunlar, yalın ifadeyle
insanın, varoluşa yönelik sorgulamaları neticesinde ortaya çıkan sıkıntı hâli olarak ifade edilebilir.
Varoluşsal sorunların insanda yarattığı bu gerilim hâli de, insanı anlamsızlık hissine sürüklemekte;
bu anlamsızlık mutlak nihilizimle sonuçlanıyor. Nihilizmi aşamayan bireyler sorunu intihar etmekle
çözüyor.

d) Biyolojik Perspektif: Çok daha materyalist bir okuma yapan bu bakış açısı, beyindeki
elektrokimyasal reaksiyonların normalden farklı seyir göstermesi ve farklı işlemesinin çeşitli
davranışlara sebebiyet verdiğini söyler bunun da . İntiharın genetik bir altyapısı olduğu bilim
camiası tarafından araştırılmaya devam ediliyor.

Sosyolojik Teoriler: İntihar sosyologların da ilgiyle üzerine çalıştığı bir konudur. Emilie Durkheim intihar
konusunda en önemli figür diyebiliriz. Durkheim öncesi İntihar bireyi ilgilendirdiği için sadece psikolojik
bir olgu olarak bakılıyordu. Ama Durkheim intiharın sosyolojik bir olgu olduğunu ortaya koydu.
Ona göre intihar kesinlikle sosyal bir olaydır ve her ulusta değişmez bir ortalama, hatta ölüm ortalamasından
daha değişmez bir ortalama göstermektedir. 1897 yılında İntihar adlı eserinde Durkheim ekonomik
sistemin özgül koşullarının insanların zihnine olan etkisini ele almıştır. Kitapta kapitalist üretime ve
tüketime geçmiş bir toplumda trajik bir şekilde intihar vakalarının arttığını göstermeye çalışmıştır. Emile
Durkheim, İngiltere’deki intihar vakalarının İtalya’dakinden iki kat, zengin ve gelişmiş Danimarka’da ise
İngiltere’dekinden dört kat fazla olduğunu gözlemlemiştir. Durkheim İntihar çalışmasında toplumdaki
mutsuzluk ve hayal kırıklığına daha genel bir düzeyde ışık tutmaya çalışmıştır. Modern kapitalizmin ortaya
çıkarttığı ruhsal sıkıntının da sebeplerden biri olduğunu ortaya koyan Durkheim Akademik hayatı boyunca
modern toplumların neden bu kadar mutsuz olduğunu açıklamaya çalıştı ve sonunda İntihar tiplerini dört
başlık altında topladı.
1) Egoist(Bencil) İntihar: Kişi yaşadığı gruptan kopma noktasına geldiyse ve kendini yalnız
hissediyorsa bu intihar çeşidini görürüz. toplumsal bağların zayıflaması, dini seçimler, ekonomi gibi
bazı faktörlerin intihar oranında artışa sebep olduğunu söylemiştir.
2) Alturist(Özgeci):Bu intihar tipi bencil intiharın zıddıdır. Egoist intiharda insanlar toplumdan
soyutlandığında artış yaşanıyordu, özgeci intiharda ise toplumsal yakınlık yani bütünleşme fazla
olduğunda intihar oranında artış yaşanıyor. Japon kültüründeki hare-kiri buna örnektir.
3) Anomik(Kuralsızlık):Durkheim’e göre anomik intihar toplumdaki normların çözülmesinden
kaynaklanmaktadır. Bu çözülmeler olumlu ve olumsuz olabilir. Ekonomik kriz ve buhran
zamanlarında artan intiharlar bu gruba örnektir.
4) Fatalist(Kaderci): Kaderci intihar anomik intiharın zıddıdır. Toplumdaki normların katılığından
kaynaklanır. Toplumdaki aşırı düzenleme durumlarında görülür. Örnek konusunda; kölelerin
hayatlarını tehlikeye atmaları ve Hindistan’daki Kast Sistemi’nin örneği verilebilir.

İntiharı Tetikleyen Faktörleri kabaca 3 sınıfa ayırabiliriz bunlar; kişilik bozuklukları, alkol ve uyuşturucu
bağımlılığı ve sosyal faktörler.

Kişlik Bozukluğu ve Alkol de var Uyuşturucu:


Çok sayIda çalışmada intihar girişiminde bulunan veya intihar nedeniyle ölen bireylerde yüksek oranda
ruhsal bozukluklar bildirilmiş olup intihar girişimi ile ilişkisi en fazla gösterilen de depresyon olmuştur.
-Depresif bozukluğu olan hastaların yaklaşık 2/3’ünde intihar düşüncesi görülür. Bu hastaların yaşam boyu
intihar olasılığı ise %15 dolaylarında olup, depresyondaki intihar oranının diğer psikiyatrik bozukluklardan
3-4 kat daha fazla görüldüğü bildirilmektedir
- Madde kullanımı ve alkolizm ile intihar birlikteliği %15 gibi yüksek oranlardadır. Tek başına depresyon
geçiren veya alkol bağımlılarına göre depresif dönemdeki alkol bağımlılarının intihar etme olasılıkları daha
yüksektir.
- İntihar girişiminde bulunmuş 100 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada bu kişilerin %70’inde depresyon,
%15’inde alkolizm, %3’ünde şizofreni ve %5’inde diğer bozukluklar saptanmıştır

Sosyal Risk Faktörleri: Durkheim kısmında söylediğim gibi ekonomik krizler ve buhranlar büyük savaşlar
ile kıtlık zamanlarında vakalar çok daha fazla artar.

You might also like