Professional Documents
Culture Documents
Yenidoğan Ve Erken Çocukluk Dönemlerinde Besin Alerjisi/İnek Sütü Protein Alerjisi Ve Hemşire/Ebenin Sorumluluklari
Yenidoğan Ve Erken Çocukluk Dönemlerinde Besin Alerjisi/İnek Sütü Protein Alerjisi Ve Hemşire/Ebenin Sorumluluklari
Yenidoğan Ve Erken Çocukluk Dönemlerinde Besin Alerjisi/İnek Sütü Protein Alerjisi Ve Hemşire/Ebenin Sorumluluklari
ÖZET
Bebeklerin diyetinde bulunan bazı besinler alerjendir ve bu alerjenler bütün yaşamı etkileyebilecek, bazı alerjik hasta-
lıkların gelişmesinde rol oynamaktadır. Bebeklerin çoğunun, ilk karşılaştıkları besin antijeni inek sütüdür. İnek sütü proteini
alerjisi, inek sütü antijenlerine karşı gelişen anormal immünolojik yanıt olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde bebeklere inek
sütünün ve inek sütü içeren ek besinlerin erken başlanması ve yaygın bir şekilde kullanılması, alerjik hastalık riskinin artma
nedenlerinden biri olabilir. Hemşire ve ebelerin alerjik hastalık riski bulunan bebekleri mümkün olan en erken dönemde
belirleme, koruyucu önlemleri alma, hastalık belirtilerini erken tanılama, sevk etme, uygun tedavi ve bakımın başlanmasında
ve sürdürülmesinde önemli sorumlulukları vardır. Bu yazıda alerjik hastalıkların ortaya çıkmasında, büyük oranda etkili
olduğu düşünülen inek sütü protein alerjisinin önlenmesi, erken tanısı, tedavisi ve bu konuda önemli sorumlulukları bulunan
hemşire ve ebelerin rolü tartışılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Besin alerjisi, İnek sütü protein alerjisi, hemşire/ebe , koruyucu bakım.
ABSTRACT
Some foods in the diet of the babies are allergen and these allergens play part in the development of some allergic dise-
ases that can influence whole life. First food antigen encountered by the babies is mostly cow’s milk. Cow’s milk protein
allergy is defined as the abnormal immunological response to the cow’s milk antigens. In our country, early initiation and
widespread using of cow’s milk and supplementary food containing cow’s milk may be one of reasons increasing risk of
allergic disease. Nurses and midwives have responsibilities such as identifying the babies at the risk of allergic disease as
early as possible, taking protective measures, early diagnosis of disease symptoms and referring them, initiating and main-
taining appropriate treatment and care. In this article, the prevention, early diagnosis and management of cow’s milk protein
allergy which is thought responsible to come out allergic diseases in large proportion and nurses and midwives whose have
important responsibilities in this subject, their roles are discussed.
Key Words: Food allergy, cow’s milk protein allergy, nurse/midwife, preventive care
* Hacettepe Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Doğum-Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği.
** Hacettepe Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Halk Sağlığı Hemşireliği.
önemli bir sağlık sorunu olmasına neden olmak- hazırlanan bu yazıda, giderek artmakta olan
tadır (Chandra, 1998; Exl, Fritsche, 2001). alerjik hastalıkların önlenmesinde önemli bir
yeri olan BA/İSPA ile ilgili genel bilgilerin ve
Bir çok çalışmada, bebeklerin çoğunun ilk
bu hastalığın önlenmesi, erken tanısı, tedavisi ve
karşılaştıkları besin antijeninin inek sütü olduğu
bakımındaki hemşire ve ebenin sorumlulukları-
ve en yaygın besin alerjisinin de inek sütü protein
nın tartışılması amaçlanmaktadır.
alerjisi (İSPA) olduğu gösterilmiştir (Isolauri,
1997; Endres, 2000; Exl, Fritsche, 2001). İSPA,
BA/İSPA’nin Görülme Sıklığı
genellikle inek sütü antijenlerine karşı mast hüc-
Gelişmiş ülkelerde en önemli morbidite
resi ve bazofil mediatörlerinin salınışını uyaran
nedeni olarak gösterilen alerjik hastalıkların
spesifik immünoglobülin E (IgE) tarafından oluş-
çocuk ve yenidoğanlarda görülme sıklığının %35
turulan anormal immünolojik yanıt olarak tanım-
olduğu bildirilmektedir (Scicherer ve ark., 2001).
lanmaktadır (Wilson, Hamburger, 1988; Halken,
En sık karşılaşılan alerjik hastalığın BA olduğu
1997; Schade ve ark., 2002). Bu mediatörler
ve görülme sıklığının farklı çalışmalarda %5-
daha sonra alerjik hastalıkta görülen doku
20 arasında değiştiği gösterilmektedir (Blecker,
reaksiyonlarına neden olmaktadır. İnek sütündeki
1997; Halken, 1997; Zeiger, 2000;Exl, Fritshe,
proteinlerin yaklaşık %80’nini kazein ve kalanın
2001). Yine en sık karşılaşılan BA’nin de İSPA
da whey proteinleri oluşturmaktadır. İnek sütü
olduğu ve görülme sıklığının %2-7 arasında
proteinlerindeki alerjenin başlıca kazein olduğu
değiştiği bildirilmektedir (Isolauri, 1997; Porch
vurgulanmakla birlikte, whey proteinlerine karşı
ve ark., 1998; Scicherer ve ark.,2001). Bu oranın
da alerji geliştiği bildirilmektedir (Isolauri, 1997;
alerji riski olan bebeklerde %50-74’e kadar yük-
Tigges, 1997; Exl, Fritsche 2001; Jörvinen ve
seldiği ifade edilmektedir (Schade ve ark., 2002).
ark., 2002). İSPA’sini inek sütü protein intole-
İSPA’nin anne sütü ile beslenen bebeklerde de,
ransından (İSPİ) ayırt etmek önemlidir. İSPİ
çok az da (%0.5-1.7) olsa, görüldüğü bildiril-
belirli bir mekanizma olmaksızın süt ürünleri-
mektedir (Vandenplas, 1998). Diğer yandan
nin tüketimindeki bir yeteneksizliktir (Halken,
eğer bebekler yaşamlarının ilk yıllarında inek
1997; Madsen, 1997). Bu intolerans alerjiler,
sütü ile beslenirlerse, yaklaşık %20’sinde İSPA
sindirim enzimleri yetersizliği, yağ intolaransı,
gelişebileceği tahmin edilmektedir (Exl, Fritsche,
psikolojik ya da bilinmeyen nedenlerden dolayı
2001). Yetişkinlerde ise İSPA’nin nadiren görül-
olabilir. BA’nin inek sütünden başka yumurta,
düğü bildirilmektedir (Isolauri, 1997).
soya, yer fıstığı, fındık, çikolata, buğday ve balık
gibi besinlere karşı da oluştuğu bildirilmektedir
BA/İSPA’nin Gelişimini Etkileyen Faktör-
(Halken, 1997; Isolauri, 1997; Endres, 2000; ler
Zeiger, 2000). Alerjik hastalıkların %60’ının yaşamın ilk
Ülkemizde bebek beslenmesinde inek sütü- yılında görüldüğü ve bunların çoğunun (%90)
nün çok sıklıkla anne sütünün yerine kullanılması atopik dermatitis olduğu bildirilmektedir (Blec-
ve büyük bir bölümünü inek sütünün oluşturduğu ker, 1997; Exl, Fritsche, 2001). Alerjik hastalık-
ek besinlere erken başlanması, alerjik hastalık ların erken yaşta daha çok görülmesinin nedeni
riskinin giderek artmakta olduğunu gösterebilir. olarak immün sistemin ve sindirim sistemi
Hemşire ve ebeler sadece anne sütü ile beslemeyi bariyerlerinin immatür olması gösterilmektedir
geliştirerek ve alerjik hastalıkların önlenmesi, (Halken, 1997; Isolauri, 1997). İSPA çocukların
erken tanısı ve tedavisindeki sorumluluklarını çoğunda 3-4 yaşına kadar ortaya çıkmakla bir-
yerine getirerek toplum sağlığının geliştirilme- likte, yaklaşık %15’inde 20 yaşına kadar hassa-
sine katkı sağlayabilir. Literatüre dayalı olarak siyet davam etmektedir (Jörvinen ve ark., 2002).
Ayrıca İSPA’li çocuklar inek sütü antijenlerine artırabilir. Birincisi, mukozal bariyer tam geliş-
karşı tolerans kazandıklarında büyük oranda memiştir ve bu durumda büyük moleküllerin
alerjik solunum sistemi hastalıkları gelişme barsaktan emilimi artabilir. İkincisi, lokal ve sis-
riski de taşımaktadır (Isolauri, 1997; Oddy ve temik immün yanıt gelişmemiştir (Lowdermilk
ark., 2002). Yaştan başka İSPA gelişimini etki- ve ark., 2000; Simpson, Creehan, 2001). Preterm
leyen çok sayıda faktör bulunmaktadır. Bunlar yenidoğanlar arasında İSPA/İSPİ görülme sık-
(Blecker, 1997; Halken, 1997; Vandenplas, 1998; lığının daha fazla olması, barsak permeabilite-
Hanson, 1999; Exl, Fritsche, 2001; Renz, Herz, sinin büyük moleküllü inek sütü proteinlerinin
2002); emilimine izin vermesi ile açıklanabilmektedir
-Genetik yatkınlık, (Halken, 1997).
- Alerjenle karşılaşma yaşı (prenatal, postna- Sadece anne sütü ile beslenen bebeklerin
tal erken ya da geç dönemde) çok küçük bir bölümünde İSPA/İSPİ gelişmesi,
annenin diyetinde yer alan inek sütü proteinleri-
- Alerjene maruz kalma süresi ve sıklığı,
nin anne sütüne geçmesi ile açıklanmıştır. Diğer
- Alerjenin miktarı,
yandan İSPA/İSPİ görülen bebeklerin yaşamları-
- Alerjenin yapısı, nın ilk günlerinde inek sütü bazlı mama ile bes-
- Katkıda bulunan faktörlerin varlığı (hava lendiği, mama desteği yapılmayan bebeklerin hiç
kirliliği, endüstriyel maddeler, ev tozları ev birinde İSPA/İSPİ gelişmediği bildirilmektedir.
hayvanları ve sigara dumanı gibi), Bu durum, yaşamlarının ilk günlerinde inek
- Ailede alerjik hastalık öyküsünün bulunması sütü bazlı mama ile desteklenen bebeklerde,
(özellikle annede olması riski daha da artırır) anne sütünde bulunan çok küçük miktardaki
ve/veya bebek kort kanında IgE düzeyinin inek sütü proteinlerinin alerjik belirtileri ortaya
yüksek olması bebeğin yüksek riskte oldu- çıkaran yardımcı doz olarak görev yapabileceği
ğunu gösterir (Blecker, 1997; Vandenplas, şeklinde açıklanmaktadır (Halken, 1997).
1998). Bu faktörler alerjik hastalık belirti-
BA/İSPA’nin Patogenezisi
lerinin ortaya çıkışını %50 oranında belir-
Besinlere karşı klinik olarak anormal reaksi-
leyebilir.
yonların gelişmesi bir ya da daha fazla immün
Besin proteinlerine karşı duyarlılık prenatal mekanizma arasındaki etkileşimden dolayı ola-
ve postnatal olarak gelişebilir. Besin alerjen- bilir. BA/İSPA’nin patogenezisinde besin–spe-
leri plasentadan geçebilir ve fetüste immün sifik T-hücre reaktivitesinin önemli bir rolü
cevap oluşturabilir. Son zamanlarda yapılan bir bulunmaktadır. T hücreleri ortamda bulunan
çalışmada genetik yatkınlığı olan bebeklerin sitokinlere göre T-helper (Th) hücre 1 ve Th-2
%11’inin ve olmayanların %9’unun kort kanında olmak üzere iki farklı şekilde farklılaşmaktadır.
inek sütü proteinlerine özel IgE’nin bulunduğu Th2 hücrelerinin fonksiyonu Th-1 hücreleri
bildirilmektedir (Renz, Herz, 2002). Bir başka tarafından negatif olarak düzenlenmektedir.
çalışmada da İSPA/İSPİ gelişen bebeklerin Normalde Th-1 sitokinler (özellikle interferon-
%76’sının doğduklarında kort kanında inek sütü y) Th-2 lenfositlerinin üretimini azaltmaktadır.
proteinlerine özel IgE’nin var olduğu bildirilmiş- Th-1 hücreleri IgM ve IgG antibadilerinin
tir (Wright ve ark., 1999). Bu nedenle, prenatal üretimine, granüloma oluşumuna ve sitotoksik
duyarlılığın BA’nin patogenezinde rol oynadığı T-hücre cevaplarının gelişimine katkıda bulunan
düşünülmektedir (Halken, 1997). bakteriyel, viral ve fungal ajanlara karşı savun-
Erken bebeklik döneminde besin proteinle- mada kritik bir rol oynamaktadır. Th-2 sitokin-
rine maruz kalma iki nedenden dolayı duyarlılığı lerinin ise alerji için uygun ortam sağlanması
ve devamı, diğer immün yanıtların süpresyonu Barsak florası hipotezine göre ise, barsak
ve B hücrelerinden IgE sentezinin stimülasyonu florasının oral tolerans ve erken immün sistem
olmak üzere üç ana fonksiyonu bulunmaktadır gelişmesinde önemli rol oynadığı kabul edilmek-
(Kalaycı, 1997; Kuyucu, Kalaycı, 1997; Renz, tedir. Enterobakteri gibi gram–negatif bakteriler
Herz, 2002; Schade ve ark., 2002; Exl, Fritsche, tarafından üretilen lipopolisakkaritler oral tole-
2001).
ransın gelişmesinde aktif bir rol oynayabilir.
Son yıllarda alerjik hastalıkların insidansında Doğumdan sonraki ilk bir kaç ay esnasında yeni-
ortaya çıkan artışın nedeni genetik faktörler ile doğanın barsak florasının gram–negatif bakteri-
açıklanamamakta ve daha çok çevresel faktörler lerden gram–pozitif bakterilere doğru değiştiği
üzerinde durulmaktadır (Chandra, 1998; Zeiger, bilinmektedir. Enterobakteriler ile bağırsakların
2000; Exl, Fritsche, 2001; Renz, Herz, 2002).
geç kolonizasyonu immün sistemin gelişimini
Alerjik hastalıkların artışı ile ilgili öne sürülen
önemli oranda azaltabilir ve bu durumda oral
teoride, batılı yaşam tarzı ile alerjik hastalıkla-
toleransın gelişimi olumsuz yönde etkilenebilir.
rın görülme durumu arasında bir ilişkinin varlığı
öne sürülmektedir. Batılı yaşam tarzında anneler Ayrıca, laktobasillerin inek sütü proteinlerini
yüksek eğitimli, daha geç yaşta ilk çocuk dün- azaltma ve immüm sistemi geliştirme kapasite-
yaya gelmekte, evlerdeki birey sayısı daha az leri de bulunmaktadır (Exl, Fritsche, 2001).
ve hijyen standartlarında artış bulunmaktadır.
Bu teoride batılı yaşam tarzı ile ilgili olarak BA/İSPA’nin Belirtileri ve Tanısı
iki durum üzerinde durulmaktadır. Bunların Tablo 1’de görüldüğü gibi BA/İSPA olan
biri hijyen ve diğeri de bağırsak florasıdır (Exl, bebeklerde daha çok sindirim, solunum ve deri
Fritsche, 2001; Renz, Herz, 2002). Hijyen olmak üzere birden fazla sistemde etkilenme
hipotezine göre, örneğin, antibiyotiklerin sık vardır. Etkilenen bebeklerin %88’inde ishal
kullanımı, Th-1 bağışıklığının olgunlaşmasını mevcuttur. İkinci sırada görülen en yaygın
önleyerek enfeksiyonların sıklığını ve şiddetini belirti kusmadır ve bebeğin beslenmesinden
azaltmaktadır. Eğer Th-1 sitokin sistemi mikro-
sonra yaklaşık bir saat içerisinde ortaya çıkabilir.
biyal ajanlar tarafından yetersiz uyarılırsa (aşı ya
Bu bebeklerin yaklaşık 1/3’ünde aşırı derecede
da geçici enfeksiyonlar gibi), denge Th-2 sitokin
gaz ve karın ağrısı görülebilir. Anaflaksi ve şok
sistem lehine değişmektedir. Bu durumda doğal
olarak alerjene maruz kalmayı takiben bir alerjen nadiren görülen belirtilerdendir.
spesifik Th-2 cevabı ortaya çıkmaktadır ve Th-2 BA/İSPA’nin tanısı öykü, fizik muayene, bazı
sitokinler IgE reaksiyonun artışından sorumlu laboratuar testleri ve özel alerji testleri ile konula-
olduğu için IgE üreten alerjik reaksiyon olasılı- bilir (Tablo 2). Dikkatli bir öykü belki de bebekte
ğını artırabilirler (Renz, Herz,2002; Schade ve
İSPA’yi erken tanılamada en önemli faktördür.
ark., 2002). Benzer şekilde eğer yenidoğanın
Bebekteki tekrarlayan sindirim (kusma, gaz,
interferon-y üretimi azalırsa da Th-1/Th-2 sito-
karın ağrısı), solunum (wheezing, burun akın-
kinler arasındaki denge Th-2 lehine değişebilir.
Bu dengeyi etkileyebilen ve besinler tarafından tısı) ve dermatolojik (egzama, ürtiker) belirtilerin
etkilenen bir diğer faktör de prostaglandin E2 varlığı İSPA’ni düşündürmelidir.
(PGE2) dir. PGE2’nin interferon-y salınımı üze-
rinde baskılayıcı bir etkisi vardır. Diyette ω-6 yağ BA/İSPA’nin Tedavisi
asitlerinin fazla olması ve ω-3 yağ asitlerinin az İSPA/İSPİ’nın prognozunun iyi olduğu ve bu
olması PGE2 aktivitesinin artmasına neden olur bebeklerin %90’nından daha fazlasının 3 yaşın
(Exl,Fritsche, 2001). sonuna kadar tolerans geliştirebileceği bildiril-
mektedir. Ancak daha çok IgE bulunan İSPA’li ise, Chandra (1998) ailesinde alerji öyküsü olan
çocuklarda reaksiyonların devam edebileceği, ve emzirilmeyen bebeklere kısmen hidrolize
giderek daha fazla diğer besinler ve inhalantlara whey formula (Good Start) ya da geleneksel
karşı alerji gelişebileceği de ifade edilmektedir inek sütü maması (Similac) ya da soya formula
(Halken, 1997). (İsomil) vermiş ve bebekler 6 aylık olana kadar
sadece bunlar ile beslenmesini sağlamıştır. Ayrıca
BA/İSPA’nin tedavisi tamamı ile diyete ailede alerji öyküsü olan ardışık 72 anne de anne
dayandırılmakta ve tedavinin temelini alerjik sütü ile besleme grubuna seçilmiş ve en az 4 ay
maddeden (inek sütü proteinlerinden) uzak bebeklerini anne sütü ile beslemiştir. Beş yıl sonra
durma oluşturmaktadır. Bir çok besinde inek yapılan takipte, geleneksel inek sütü grubu ile
sütü bulunduğu için inek sütü proteinlerinden karşılaştırıldığında anne sütü ve kısmen hidrolize
kaçınmak zor olabilir. Bu nedenle İSPA’si olan whey formula gruplarında toplam alerjik hasta-
bebeklerin beslenmesinde en iyi seçim olarak anne lık görülme sıklığının önemli bir şekilde düşük
sütü gösterilmektedir. Ayrıca sadece anne sütü olduğu ve soya formulanın düşük alerji insidansı
ile beslenen bebeklerde alerjik belirtiler geliştiği ile ilişkili olmadığı bulunmuştur. Bu çalışmada
durumda annenin diyetinden de inek sütü protein- sadece anne sütü ya da kısmen hidrolize whey
lerinin çıkarılması gerekebilir. Yine de anne sütü fomula ile beslemenin alerjik hastalık gelişimini
koruyucu etkileri, hipoalerjik hazır mamaların azaltmada etkili olduğu ve maliyet-etkin bir yakla-
maliyetinin çok yüksek olması ve bu besinlerin şım sağlayacağı sonucunu elde edilmiştir. İSPA’si
uzun süreli etkilerinin kesin olarak bilinmemesi olan bebeklerin beslenmesi ile ilgili yaptıkları
nedenlerinden dolayı ilk tercih edilmesi gereken bir çalışmada da Klemola ve arkadaşları (2002),
besin olarak gösterilmektedir. Anne sütü ile soya fomula ve tamamı ile hidrolize whey fomula
besleme mümkün olmadığında ya da ek besin kullanımını karşılaştırmıştır. İki yıl sonra yapılan
verilmek durumunda kalındığında hipoalerjenik değerlendirmede soya formulanın, bebeklerin
hazır mamanın kullanılmasının uygun olduğu çoğunda iyi tolere edildiği, soyaya karşı alerjinin
bildirilmektedir (Isolauri, 1997; Chandra, 1998; nadir olarak geliştiği ve İSPA’ si olan 6 ay ve daha
Gilbert, 1998; Goldman, 1999; Endres, 2000; küçük bebeklerin beslenmesinde soya formulanın
Zeiger, 2000; De Boissieu ve Dupont, 2002). ilk seçenek olarak önerilebileceği bildirilmiştir.
Bir çok araştırmada bebek beslenmesinde Bir başka çalışmada Scicherer ve arkadaşları da
kullanılan hazır mamaların kullanılmasının besin (2001) İSPA ve çoklu besin alerjisi olan bebek-
lerin beslenmesinde pediatrik aminoasit bazlı
alerjisi gelişimine etkileri incelenmiştir. Ailesinde
formulanın normal gelişimi sağlamada etkili ve
alerji öyküsü olması nedeni ile alerji gelişme riski
hipoalerjenik olduğunu bildirmiştir.
bulunan bebeklerde farklı beslenme şekillerinin
etkilerini inceleyen bir çalışmada, Porch ve arka- Öte yandan, bir çok besinde inek sütü bulun-
daşları (1998) soya, tamamı ile hidrolize edilmiş duğu için inek sütü proteinlerinden tamamı ile
kazein ve kısmen hidrolize edilmiş whey formu- kaçınmanın zor olması ve bu güne kadar yapı-
laların erken dönemde başlanmasının etkilerini lan tedavilerin tamamı ile başarı sağlayamaması
araştırmıştır. Bu çalışmada, besin intoleransının immünolojik fonksiyon bozukluğunu önleyici
belirtilerinin gelişmesi bakımından formula immünoterapi ve endojen savunma mekanizma-
grupları arasında önemli bir farkın olmadığı ve larını güçlendirici barsak mukozası bariyerlerinin
alerji gelişme riski olan bebeklere doğumdan iti- stabilize edilmesi gibi yeni tedavi yöntemlerini
baren hidrolize inek sütü ya da soya bazlı bebek gündeme getirmiştir. Bunun da tamamı ile sen-
mamalarının başlanmasının besin toleransını tetik amino asitlere dayalı hazır mamaların kul-
olumlu yönde etkilemediği sonuçlarına varıl- lanımı ile mümkün olabileceği bildirilmektedir
mıştır. Bu konuda yapılan bir diğer çalışmada (Isolauri, 1997).
lenmesi ve elimine edilmiş uygun diyete erken hemşire ve ebelerin, doğum öncesi ve
başlanması ile yeterli beslenme ve gelişmenin emzirme süresince, annelere anne sütü ile
sağlanması gerekmektedir. Sekonder koruma beslenmeyi her yönü ile tanıtmaları, onları
bebeğin alerjen maddeler ile temasını engel- anne sütünün bebeklerin gelişimi üzerindeki
leyerek alerjik hastalığın gidişini hafifletebilir olumlu etkisine inandırmaları ve emzirmeye
(Halken, 1997; Wright ve ark., 1999;Arvola karar veren bütün annelere destek olmaları
ve ark., 2000; Zeiger, 2000; Exl ve Fritsche, önemlidir. Yine hemşire ve ebeler toplumdaki
2001). bütün bireylere yaygın tanıtım ve danışmanlık
yaparak anne sütü ile beslemenin geliştirilme-
Tersiyer koruma: Kronik alerjisi olan
sine katkıda bulunabilir.
bireylerde ilave problemlerin ortaya çıkma-
sını önlemeye yönelik uygulamaları kapsa- 2. Hemşire ve ebeler alerji riski bulunan
maktadır. Ayrıca bu aşamada, hasta ve ailenin bebekleri belirlemeli, yakın gözlem altında
alerjik hastalığın sonuçları ile başa çıkmasına bulundurmalı, herhangi bir alerjik belirti göz-
da destek sağlanır (Zeiger, 2000; Exl ve Frits- lendiğinde, sadece anne sütü ile besleniyor
che, 2001). olsalar bile ileri tanı ve tedavi için sevk etme-
lidir. Çünkü sürekli alerjik belirtiler devam
BA/İSPA’ni önleme çalışmalarının başarısı,
ederse, bebekte büyüme-gelişme yetersiz-
yüksek risk altındaki bebeklerin tespit edilmesi,
liği ortaya çıkabilir. Bu konu ile ilgili bir
etkili ve kabul edilebilir müdahalenin yapılması,
çalışmada Arvola ve arkadaşları (2000) halk
hastalığın komplikasyonlarının mümkün olan en
sağlığı hemşiresi ve ebelerin alerjik belirtileri
az seviyede tutulması ve maliyet-etkin sonuçlar
olan bebeklerin %50’sinin ailesine sigara ve
ile artırılabilir (Halken, 1997; Arvola ve ark.,
toza maruz kalmanın önlenmesi ve lokal
2000; Zeiger, 2000 ).
olarak merhem sürülmesini önermiştir. Yine
BA/İSPA İle İlgili Hemşire ve Ebenin bu araştırmada hekime sevk etme oranının
Sorumlulukları bebeğin beslenme şekline göre istatistiksel
Öncelikle birinci basamak sağlık hizmet- olarak önemli bir şekilde değiştiği, anne sütü
lerinde çalışanlar olmak üzere bütün hemşire ile beslenenlerde %35 iken, hazır mama ile
ve ebelerin alerjik hastalıklar yönünden risk beslenenlerde %73’e kadar yükseldiği bildi-
gruplarının mümkün olan en erken dönemde rilmiştir.
belirlenmesi, koruyucu önlemlerin alınması, 3. Alerji tanısı ile tedavi alan bebeklerin
hastalık belirtilerinin erken tanılanması, sevk büyüme gelişme geriliği bakımından izlen-
edilmesi, uygun tedavi ve bakımın başlanması ve mesi gerekir. Hemşire ve ebeler bu bebek-
sürdürülmesinde önemli sorumlulukları vardır. lerin önerilen uygun besinler ile doğru ve
Bunlar şöyle sıralanabilir (Vinther, Helsing 1997; yeterli beslenmelerinin sağlanması için
Wright ve ark., 1999; Lowdermilk ve ark., 2000; aileye sürekli eğitim, danışmanlık ve destek
Michaelsen 2000; Zeiger, 2000; Davidson, 2001, sağlamalıdır.
Simpson ve Creehan, 2001): 4. Hemşire ve ebeler BA/İSPA’ne yönelik
1. Alerjik hastalıklardan korunmada, bebek- koruyucu sağlık hizmetlerinin sunumunda
lerin inek sütü proteinleri ile karşılaşma toplumun bebek beslenmesi ile ilgili gele-
yaşını geciktireceği, bu proteinlere maruz neksel uygulamaların farkında olmalıdır.
kalma sıklığı, süresi ve miktarını azaltacağı Bizim ülkemizin de içinde yer aldığı bir çok
için, anne sütü ile beslemenin geliştirilmesi toplumda geleneksel olarak ek besinin çok
çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle, önemli bir bölümünü inek sütü oluşturmak-
of Breastfeeding For The Infant: Effect of Milk, Soy or two Hydrolyzed Formulas on The
Breastfeeding Duration and Exclusivity. Development of Allergic Manifestation in Infants
Pediatric Clinics of North America, 48(1): at Risk. Nutrition Research, 8: 1413-1424.
105-121. Renz, H., Herz, U. (2002) The Bidirectional
Isolauri, E. (1997) Cow’s Milk Allergy. Capacity of Bacterial Antigens to Modulate
Enviromental Toxicology and Pharmacology, Allergy and Asthma. Eur. Respir. Journal, 19:
4(1-2): 137-141. 158-171.
Jörvinen, K.-M., Beyer, K., Vila, L., Chatchatee, Scicherer, S.H. (2000) Determinats of Systemic
P., Busse, P.J., Sampson, H.A. (2002) B-Cell Manifestation of Food Allergy. Journal of
Epitopes As A Screening Instrument for Allergy Clinical Immunology, 106: 251-257.
Persistent Cow’s Milk Allergy. J. Allergy Clin. Scicherer, S.H., Noone, S.A., Koerner, C.B.,
Immunol., 110: 293-297. Christie, L., Burks, W., Sampson, H.A. (2001)
Kalach, N., Rocchiccioli, F., de Boissieu, D., Hypoallergenicity and Efficacy of an Amino
Beenhamou, P.-H., Dupont, C. (2001) Intestinal acid-Based Formula in Children with Cow’s
Permeability in Children: Variation with Age Milk and Multiple Food Hypersensitivities.
and Reliability in The Diagnosis of Cow’s Milk Journal of Pediatr, 138: 688-693.
Allergy. Acta Paediatr, 90:499-504. Simpson,K.R., Creehan, P.A. (2001) Perinatal
Kalaycı, Ö. (1997) Allerjik Rinit İmmünopatalojisi. Nursing, 2. Baskı, Lippincott, Philadelphia,
Katkı Pediatri Dergisi, 18(6):671-679. 568-569.
Klemola, T., Vanto, T., Junturon-Backman, K., Schade, R.P., Van Ieperen-Van Dijk, A.G.,
Kalimo, K., Korpela, K., Varjonen, E. (2002) Versluis, C., Van Reijsen, F.C., Kimpen,
Allergy to Soy Formula and to Extensively J.C.L., Bruijnzeel-Koomen, C.A.F.M., Knol,
Hydrolyzed Why Formula in Infants with E.F. (2002) Cell-Surface Expression of CD25,
Cow’s Milk Allegy. A Prospective, Randomized CD26 and CD30 By Allergen-Specific T Cell is
Study with a Fallow-up to The Age of 2 Years. Intrinsically Different in Cow’s Milk Allergy. J
J Pediatr, 140: 219-224. Allergy Clin Immunol, 109: 357-362.
Kuyucu, S., Kalaycı, Ö. (1997) Bronşial Astma Tigges, B.B. (1997) Infant Formulas: Practical
Answers for Common Questions. The Nurse
İmmünopatalojisi. Katkı Pediatri Dergisi,
Practitioner, 22(8): 70-82.
18(6): 697-704.
Vandenplas, Y. (1998) Myths and Facts about
Lowdermilk, D.L., Perry, S., Bobak, I. (2000)
Breastfeeding: Does It Prevent Later Atopic
Maternity&Women’s Health Care. 7. Baskı,
Disease? Nutrition Research, 18(8): 1373-
Mosby, St. Louis, 762-763.785.
1387.
Madsen, C. (1997) Prevalence of Food Allerg /
Wilson, N.W., Hamburger, R.N. (1988) Allergy
Intolarence in Europe. Enviromental Toxicology
to Cow’s Milk in the First Year of Life and Its
and Pharmacology, 4: 163-167.
Prevention. Annals of Allergy, 61: 323-327.
Michaelsen, K.F. (2000) Cow’s Milk in
Vinther, T., Helsing, E. (1997) Breastfeeding: How
Complementary Feeding. Pediatrics,
to Support Success. WHO Regional Office for
106(suppl): 1302-1303.
Europe, Copenhagen, 39.
Oddy, W.H., de Klerk, N.H., Sly, P.D., Holt, P.G.
Wright, A.L., Sherrill, D., Holberg, C.J., Halonen,
(2002) The Effects of Respiratory Infections, M., Martinez, F.D. (1999) Breast-Feeding,
Atopy, and Breastfeeding on Childhood Maternal Ige, Total Serum Ige in Childhood.
Asthma. Eur. Respir. Journal, 19: 899-905. Journal of Allergy Clinical Immunology,
Peat, J.K., Allen, J., Oddy, W. (1999) Beyond 104(3):589-94.
Breast-Feeding. Journal of Allergy Clinical Zeiger, R.S. (2000) Dietary a Aspects of Food
Immunology, 104(3):526-529. Allergy Prevention in Infants and Children.
Porch,M.C., Shahane, A.D., Leiva, L.E., Elston, Journal of Pediatr Gasroenterol Nutr., 30(suppl
R.C., Sorensen, R.U. (1998) Influence of Breast 1): 77-86.