Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 6

1924 A11ayasıısı 125

Geniş biçimde ele aldığımız Anayasa denilen ilk metin 1 876


yılında yürürlüğe konulmuş, bu Anayasa tarafından gerek pa­
dişahın, gerekse ulusun hakları tespit edilmiş ve temel ilkele­
re bağlanmıştır.
Bu anayasanın teorik olarak padişahlığın yürürlükten kal­
dırıldığı 1 Kasım 1 922 tarihine kadar yürürlükte kaldığı düşü­
nülebilir.1 6
Türkiye BMM'nin yaptığı ilk Anayasa, saltanatın kaldırıldığı
1 Kasım 1 922'ye kadar ülkede mer' i tek anayasa değildi. Hu­
kuki açıdan düşünüldüğünde, 1 921 Anayasası'nm doldura­
madığı birçok boşluk o tarihte meclis üyelerince de meşru sa­
yılan 1876 anayasası ile dold urulınaktaydı.17

1 921 Anayasası tam geçerliliğini ancak saltanatın kaldırıl­


masından sonra icra etmeye başlamıştır. Ancak 1 924 Anayasa­
sı bu senenin Nisanında uygulanmaya başlanmakla, 1 921 Ana­
yasasının uygulama süresinden itibaren sadece 3.5 yıl olmuştur.
Buna karşın 1 924 Anayasası 1 960 tarihine kadar fiilen 46 yıl
mer'iyetini idame ettirmekle, 1 876 Anayasası dahil, Türkiye' de
uygulanan en uzun ömürlü Anayasa olmuştur.
Bilindiği üzere I BM M, selahiyeti fevkaladeye malik bir mec­
lis olarak toplanmıştı. M. Kemal' in kişisel amacı, bu meclisi bir
kurucu meclis telakki ettirip, rejimi değiştirmekti. Ancak o ta­
rihteki tepkilerden çekinildiği için, bu ad verilmeyip olağan­
üstü yetkileri haiz bir meclis deyimi kullanılmıştı.1 8

Bu meclis ile M . Kema l ' in a maç ları doğrultusunda bir


Anayasa ortaya konulamayacağı tebeyyün edince, Meclisin de­
ğindiğimiz üzere seçimlerin yenilenmesinin kararlaştırması uy­
gun yol olarak kabul edildi ve Meclis 1 Nisan 1 923 tarihinde ye­
niden seçimlere gitmek kararı ald ı. Seçimlerden sonra il.
BMM oluşmuş, 11 Ağustos 1 923' te çalışmalarına başlamıştı.

16 Mumcu, Ahmet: "1924 Anayasası", Atııtı"irk Arııştımın Merkezi Ders . c.: ll, Mart
.

1976, sayı: 5, s . : 383, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Y., Ank.
17 M. Kemal: Nııtıık, c.: ll, s.: 563.
18 A.g.e., c.: 1, s.: 1 2 1 .
126 Türk Aııayasa Tarilıi

Seçilen bu ikinci meclisin kurucu meclis olma özelliği ve ka­


biliyeti var mı idi? Bu soru tartışılabilir. Zira bu özelliği taşımayan
meclisin Anayasa ihdası tartışmaya getirilebilir.
1 921 Anayasasında, bu anayasının nasıl tadil edilebileceği­
ne dair bir hüküm yoktu. Bu eksiklik ilk anada akla gelen çö­
züm yoluyla çözülebilir. 1 921 Anayasası ile filen mer'iyette bu­
lunan 1 876 Anayasasının buna ilişkin hükümleri 1 921 Anaya­
sasının tadili için de geçerli olmalıdır.
İkinci bir fikre göre ise, II. Meclisin oluşması 1 921 Anayasası
hükümlerine bianen olmasına nazaran, aynı yetki ve selahiyeti
de haiz olan seçilen il. meclisin, I. meclis gibi kurucu meclis ni­
teliğinde bulunması gerekir.
Anayasa taslağını hazırlamakla görevli komisyonda bu
ikinci görüşü benimsemiş bir parti programı olarak ele alınıp
hazırlanan ve sonra anayasa metni olarak kabul edilen 1921 Ana­
yasasının tad ili yerine, yeni baştan bir anayasa metni hazırla­
mak yolunu benisemiş ve bu yolda ça lışmalara girişmiştir. ı9
Kanu n-ı Esasi Encümeni adını taşıyan komisyon, BMM'ne
kanun teklifi ile birlikte verd iği mazbatada, "Layihamızın tan­
ziminde ilim ve fennin son telakkiya tından ve sair cumhuri
devletlerin kavan i n-i esasiycsinden bir hayli i s tifade edi l d i­
ği gibi ınkılabımızın ruhu d aima d ikka tte t u tulmuştur" de­
mektedir.20
Komisyon sözcüsü Celal Nuri Bey, Polonya Kanun-ı Esa­
sinden pek çok istifade ed i ld iğini, 2ı Fransa Esas Teşkilat Ka­
nunlarının gözden geçirildiğini ve bu konulardan hayli mad­
deler aktarıldığını söylemektedir.22
Böylece 1924 anayasamızın, parlamenter rejimi kabul eden
ve meclis hükümetine dayanan Polonya Anayasasına büyük öl­
çüde dayanmış bulunduğu tesbit ed il mektedir.

19 Muımıcu, A.g.ııı., s.: 386; Gözübüyük, A. Şeref - Zekai Sezgin: 1 924 Aıwynsnsı
Hnkkmdnki Meclis Göriişmcleri, s.: 1 , Ank., 1957.
20 Gözübüyük-Sezgin, A.g.e., s . : 1.
2 1 A .,\'.t'., s.: 30.
22 A .g.e., s.: 33.
1 924 /\ nayasası 127

Böylelikle 1924 anayasasının birbirinden farklı sistemlerle hü­


küm süren rejimlerini anayasalarının yerli ve ulusal bir mez­
ci23 ile oluştunılmuş ancak idare tarzı itibariyle de bünyenin ih­
tiyaçlarına cevap vermekten mahrum bir anayasa hazırlanıp24
kabul edilmiştir.

I I I - 1 9 24 A N A Y A S A S I N I N Ö Z E L L İ K L E R İ
A-GENEL O LARAK
1 924 Anayasası 6 bölüm ve 1 05 maddeden oluşmaktadır. 1.
Bölüm Genel Hükümler adlı ilk 8 maddeden oluşmaktadır. 9.
maddeden itibaren başlayan II. Bölüm, Yasama ve Görevi baş­
lığını taşımaktadır. III. Bölüm 31 . maddeden itibaren anayasada
yer almış olup, Yürütme görevi konularını kapsamaktadır. iV.
Bölüm, Yargı Kuvveti bölümü olup 53. maddeden 67. madde­
ye kadar bölümü ihtiva etmektedir. V. Bölüm "Türklerin Hukuk­
i Ammesi" yani kamu hakları başlığını taşır. VI. ve son bölüm ise
"Mevadd-ı müteferrika", yani çeşitli hükümler başlığını taşır.
1 924 Anayasasında kuvvetler ayrılığı değil, kuvvetler birliği
ilkesi kabul edilmiştir. Tevhid- i Kuvva denilen bu ilke diğer bir
deyişle, Meclis hükümeti sistemi demek olma ktad ır. 1 921 Ana­
yasasında da bu ilke benimsenmiş, bu sayededir ki meclis istik­
lal harb in de muvaffak olmuş idi. bu hususta Celal Nuri Bey, Mec­
lis müzakerelerinde, "Tevhid-i Kuvva nazariyesine son derece iti­
ı ı.1 L•dilmiştir. Çünkü bu, Heyeti doğuran, cumhuriyeti kuran tev­
lıid-i kuvva esasıdır" diyerek bu görüşe açıklık getirmiştir.25
Birinci maddede, "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir" d c­
ı ı i l L•rek, dev letin yönetim şekli açıkça belirtilmiştir .
.'i. maddede Teşri Selahiyetinin yani yasama yetkisi ile, icra
1... ı ıvvetinin yani yürütmenin BM M'de tecelli ve temerküz ede­
l l'�İ b e l i rlenm iş tir. Hemen 6. maddede ise, yasama yetkisinin

H 11.ı�l-\il, A.g.ı'-, s.: 1 1 9 .


.'·I l lk,ımt.ııı, it G<ı l i p : A111111e H11k11kı111ııızıııı Aıııı Hal/ıırı, s.: 558-559, lst., 1 959.
ır; Cıizühüyii lo.-Sl•zı;in, A.g.ı'., s . : 30.
1 28 Tiirk Anayasa Tarihi

meclisin bizzat kullanacağı belirlenmiştir. İcra yani yürütme yet­


kisinin ise, seçilmiş bir reisicumuhur ile onun tayin edeceği icra
vekilleri heyeti (Bakanlar Kurulu) tarafından yerine getirileceği
7. maddede tasrih edilmiştir.
1 924 Anayasası'nın kabulü döneminde 2. maddede "Türkiye
devleti'nin dini, dini İslamdır; resmi dili Türkçedir, makam (baş­
kenti) Ankara şehridir" biçiminde idi. Bu madde 1 0 Nisan
1 928' de 1 222 sayılı kanunla değiştirilmiş, "Türkiye devletinin
resmi dili Türkçedir; makarrı Ankara şeklidir" biçiminde tadil
edilmiştir.26 Dolayısıyla devletin resmi dininin İslam olduğu hük­
mü bu kanunda Anayasadan çıkarılmıştır.

B- YASAMA
Değindiğimiz üzere, bu anayasada yasama kuvveti tama­
men BMM'nin elindedir. BMM ise 4 yılda bir seçilen milletve­
killerinden oluşmaktaydı.
Yasamanın tek meclise tevdi edilmiş olması, Cumhurreisi se­
çiminin de yine meclis tarafından seçilmesi ilkesi, meclis üs­
tünlüğünün bir başka göstergesidir.27

C- YÜRÜTME
1 924 Anayasası'na göre yürütme kuvveti, Cumhurbaşka­
nı ve bakanlardan kurulmuştur. Başbakan, 44. maddeye göre
yine meclis üyeleri içinden Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
(Madde: 31 ) .
Bakanlar kurulu siyasi sorumluluk ilkesine tabidir. Bu
ilke, 46. maddede "icra vekilleri heyeti, hükümetin umumi si­
yasetinden müştereken mes'uldür.

26 Bkz.: Kili, Suna-A. Şeref Gözübüyük: A.g.e., s.: 1 1 1 , Tanilli, Server: Aııayasnlıır
ve Siyasal Belgeler, s.: 53, lst., 1962.
27 Gözübüyük, A. Şeref: Arıayasa H11k11k11, s.: 1 20, S.Y., Ank., 1 986; Aldıkaçtı, Or­
han: A11tı1Jasa Hııkııkııınımm Gelişmesi ve 1961 Aııa1Jasası, s.: 90, !.Ü. Hukuk Fak.
Y., lst., 1 978; Mumcu, Ahmet: A.g.111., s.: 91 -92. ·
1 924 Aııayasası 129

Vekillerin her biri kendi selahiyeti dairesindeki icraattan ve


maiyetinin ef'al ve muamelatından ve siyasetinin umumi isti­
kametinden münferiden mes'uldür." şeklinde ifade bulmuştur.

O- YARGI
1 924 Anayasası, yargı hakkının ulus adına, bağımsız mah­
kemeler tarafından icrası hükmünü getirmiş ancak, mahkemenin
bağımsızlığı ile yargıç güvencesini düzenleme yoluna gitmeyip
bunu, ilgili yasaya bırakmıştır. 28

E- TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER


1 924 Anayasası, Osmanlı Kanun-ı Esasisi gibi temel hak ve
özgürlükleri sıralamakla yetinmiş, ekonomik ve sosyal haklar
ise anayasada açıkça yer almamıştır.
Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması yolunda
düzenlemeye gidilmemiş, temel hak ve özgürlüklerin sınırla­
rının belirlenmesi hususu yasama organının takdirine bırakı1
mıştır. Sendika kurma ve grev hakkı, temel hak ve özgürlük­
ler arasında sayılmamıştır. 29

I V - 1 9 24 A N A Y A S A S I ' N I N
UYG U L A N M A DÖN E M İ
A- TEK PARTİ D ÖNEMİ
Bilindiği üzere Cumhuriyetin ilk yılları, tek parti egemen­
liğinde kalmış, demokrasi tarihimizde uzun sayılabilecek bir
süre, çok partili rejime geçilememiştir.
Saltanatın 1 1 2 Kasım 1 922'de ilgası ile bilahare Halk Fırka­
sı ve daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi ismini alacak Ana-

2H Gözübüyük, A.g.e., s . : 1 21 ; Aldıkaçtı, A.g.e., s.: 91-92.


2<1 Gözübüyük, A.g.e., s.: 1 21 ; Aldı.k açtı, A.g.e., s.: 93.
13 0 Tiirk A nayasa Tarihi

dolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin BMM'deki üye­


leri yanında daha evvelce beliren eski rejim taraflıları da yer al­
mış ikinci grup adı verilen bir muhalefet grubu oluşmuştur.30
Halk Fırkası'nın batıcı inkılaplar gerçekleştireceği kanaatinde
olan ve çoğu M. Kemal'in silah arkadaşlanndan oluşan bir grup,
1 924'te İttihat ve Terakki Partisi'nin bir uzantısı biçiminde ör­
gütlenerek, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası' nı kurd u . Yani
Anayasanın kabulü ile birlikte rejim, iki partili bir rejime
adım a tmıştır.
Ancak bu durum fazla sürmemiş, doğuda çıkan Şeyh Sait İs­
yanı bahane edilerek, Takrir-i Sükun Kanunu çıkarılmış ve Te­
rakkiprever Cumhuriyet Fırkası da bu bahane ile kapatılmıştır.31
Yine İzmir Suikasti bahane edilerek, İttihat ve Terakki Par­
tisini d iriltmek istediği düşünülen kişiler mahkemelere sev­
kedilmiş, bir kısmı asılmış, bir kısmına da çeşitli ceza lar veril­
miş yahut siyasetten pasifize edilerek el çektirilmişlerdir.32
1 930 yılında bizzat M. Kemal' in teşvik ve güdümüyle A. Fet­
hi Okyar'a Serbest Cumhuriyet Fırkası kurdurulmuş, bu fırkanın
da mahalli seçimlerde büyük bir başarı kazanmasının paniği ile
parti yine kendi kurucula rına feshettirilmiştir.33

B- ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ


Özellikle 1 930'lardan 1 945'lere kadar, Türkiye' de CHP'nin
fiili egemenliği ve dikta biçimi yönetimi süre gitmiştir. Ha tta
bir aralık parti genel sekreterliği ile, Dahiliye Vekaleti bile bir-

30 Tunaya, T. Zafer: Tiirkiye'dı• Siyıısi Partiler, s.: 529, lst., 1 952; Karpat, Kemal H.:
Tiirk Demokrasi Tnrilıi, s.: 34 vd., lst., 1967; Tuncay, Mete: Tılrkıye Cıwılıuriyeti'ııde
Tek-Parti Yöııetiıni'ııiıı Kııru/ıııası (1923-193 1 ) , s.: 37 vd., Yurt Y., Ank., 1 981 .
31 Tuncay, A.g.e., s.: 1 27 vd .
32 Geniş bilgi için bkz.: Tanju, Sadun: Ataliirk'liıı Yaıııııdııkilcr Kıırşısıııdııkiler, s.: 1 3
vd., Hür Y., lst., 1981; Zürcher, Erik Jan: Mi//f Mücadele l ııilıııtçılık, s.: 2 1 2 vd.,
Çev.: Nüzhet Salihoğlu, l:lağlam Y., lst., 1987; Aybars, Ergun: lstiklt11 Mahkeme­
leri, c.: !, l:lilgi Y., lst., 1975, c.: Il, Kültür Bakanlığı Y., lst., ; Erman, Aziz Nihat:
lznıir Suikasti ve lstiklıil Malıke11ıeleri, s.: 1 0 vd., Temel Y., t.y., y.y.; Edebiyatçı Ke­
mal Tahir de Kurt Kanunu adlı tarihi romanında konu hakkında yorumlar ya­
par: Tekin Y., lst., 1982.
33 Tuncay, A .g.e., s.: 245-283.

You might also like