Rab'bin Yasasını Yerine Getiren Lider

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 3

İsrail’in Kenan diyarını neredeyse kusursuz bir şekilde fethetmesini destansı bir

şekilde anlatan Yeşu kitabı pek çok kişinin favorisidir. Hayattan daha büyük
mucizelerin anlatılması kitabı güçlü ve unutulmaz kılar: Şeria Irmağı’nın geçilmesi,
Eriha’nın duvarlarının yıkılması, güneş ve ayın gökyüzünde durması gibi mucizeler.
Yeşu, Rab’be itaat ederek nasıl iman dolu bir yaşam sürüleceğine dair (kusurlu da
olsa) harika ve tanrısal bir örnektir.
Tarihsel anlatılarda Yeşu’nun deneyiminin bazı yönleri, mükemmel Yeşu olan İsa’nın
kişiliğine ve işine işaret etmektedir. İşte altı tanesi:
1. Rab’bin Yasasını Yerine Getiren Lider
Kitap boyunca Tanrı Yeşu’ya kendisini Rab’bin yasasına adamasını, ondan sağa ya da
sola sapmamasını, onun üzerinde derin düşünmesini ve ilkelerini uygulamasını
söyler (Yeş. 1:6-8). Rab’bin yasasına itaat ederse askeri başarı vaat edilir. Daha büyük
bir şekilde, İsa Rab’bin yasasını yaşamaktan zevk alarak yasayı mükemmel bir şekilde
yerine getirdi. Bu, O’nun ekmeği, yiyeceği, amacı ve göreviydi. Eğer Yeşu Rab’bi ve
O’nun sözünü izleyerek iyi bir önderlik yaptıysa, Babası’nın isteğine kusursuz bir
şekilde itaat eden İsa ne kadar daha fazlasını yaptı?
2. Günahkârları Kurtaran Kurtarıcı
Yeşu’nun Eriha savaşı sırasında Rahav’a verdiği koruma sözünü unutması ya da göz
ardı etmesi doğal olabilirdi. Ancak Yeşu, Rahav’ın kurtardığı casusların onun
kurtarıcıları olmasını sağlayarak bu sözü tutar (Yşu. 6:22-23). Rahav’ın ahlâksız işleri
Yeşu’nun Rahav’ı, babasının ev halkını ve ona ait olan herkesi “canlı olarak
kurtarmasını” engellemez (Yşu. 6:25).
Eriha ve Ay Kenti’nin yıkılmasından sonra, İsrail’i kandırmış olan Givon’un kaypak
halkı kurtuluş için Yeşu’ya yakarır (Yşu.10:6). İsrail halkı kısa bir süre önce komşuları
tarafından kandırılmıştı ve İsrail’deki pek çok kişi Givonluları hilekârlıkları nedeniyle
idam etmek istiyordu (Yşu. 9:18-21). Buna rağmen Yeşu sözüne sadık kalır ve onları
güney Kenan’daki krallar koalisyonundan kurtarır. Hem Rahav hem de Givonlular
Tanrı’nın merhametini hak etmiyorlardı, ancak her ikisi de Yeşu tarafından
kurtarıldı.
İsa da hak etmeyenlere kurtuluş sunar. Pavlus Romalılar 5:6-8’de Mesih’in bize olan
merhametinden söz eder: “Evet, biz daha çaresizken Mesih belirlenen zamanda
tanrısızlar için öldü. Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri
ölmeyi göze alabilir. Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha
günahkârken, Mesih bizim için öldü.”
Yeşu gibi, İsa da yaşamları ve eylemleri böyle bir kurtuluşu ne hak eden ne de layık
onlara kurtuluş getirir.
3. Düşmanlarını Yenen Savaşçı
Yeşu genellikle bir savaşçı, Kenan ordularını yok eden bir fatih olarak hatırlanır. Ay
Kenti savaşında kenti yakıp kralını idam etmesiyle tanınır (Yeşu 8:28-29). Güneydeki
Kenanlı koalisyonun krallarını idam etti (Yşu. 10:26) ve kuzeydeki Hasor kentini
yaktırdı (Yşu. 11:11). Tanrı’nın Yeşu’ya yaşamı boyunca kimsenin ona karşı
duramayacağına dair verdiği söz (Yşu. 1:5) fetih boyunca doğruluğunu kanıtlamıştır.
İsa da Yeni Antlaşma’de zaman zaman, özellikle de ruhsal alemle ilgili olarak fetihçi
bir savaşçı olarak sunulur: ” Tanrı’nın Oğlu, İblis’in yaptıklarına son vermek için
ortaya çıktı.” (1. Yu.3:8).
Çarmıhta Baba Tanrı, “yönetimlerin ve hükümranlıkların elindeki silahları alıp onları
çarmıhta yenerek açıkça gözler önüne serdi.” (Kol. 2:15). İsa ölümü ve dirilişiyle
ölümü yendi ki biz de elçi Pavlus’la birlikte şöyle diyebilelim: “Ey ölüm, zaferin
nerede? Ey ölüm, dikenin nerede?” (1. Ko. 15:55).
Yeşu’nun ayağını düşmanlarının boynuna koyduğu gibi (Yşu. 10:24), gelecekte Mesih
de gelişinde tüm egemenliği ve yetkiyi ayaklarının altına alacaktır (1. Ko. 15:25).
4. Rab’bin Sözlerini Söyleyen Peygamber
Yeşu fetih anlatılarında birkaç noktada İsrail’in peygamberi olarak işlev görür. Tanrı
adına halka konuşur, ilahi vahyi ulusa iletir (bkz. Yşu 3:7-8, 9-13). Eriha kentini
yeniden inşa edecek olana Rab’bin sözüyle lanet vaat eder (Yeşu 6:26), bu lanet
yüzyıllar sonra Beytelli Hiel’in başına gelir (1. Kr. 16:34). En dramatik olanı, Yeşu’nun
İsrailliler düşmanlarını kovalarken güneş ve ayın gökyüzünde hareketsiz durmasını
emretmesidir (Yşu. 10:12-14).
İsa da çarpıcı bir şekilde benzer yollarla İsrail’in peygamberi olarak işlev görür. Ulusa
Tanrı adına, ama aynı zamanda Tanrı olarak ve dolayısıyla Tanrı’nın gerçek
karakterini ve doğasını mükemmel bir şekilde ortaya koyan kişi olarak konuşur
(Yuhanna 1:18). İsa’nın hizmeti peygamberlik sözleriyle doludur (Yu. 2:19; Mat.
20:18-19; 24:2). Denizi sakinleştirmesi ve ölüleri diriltmesi, İsa’yı Yeşu’nun bir
prototipi (örneği) olduğu İsrail peygamberleri geleneğine sıkı bir şekilde yerleştirir.
5. Mirası Halkıyla Paylaşan Galip
Yeşu’nun Kenan diyarını İsrail’e miras olarak bölmesi, fetih anlatılarının pek
etkileyici olmayan bir devamı gibi görünebilir. Ancak eski İsrailliler için bu,
Mısır’daki köleliklerinden beri aradıkları “sonsuza dek mutlu” sondu. İsrail halkı 400
yıldan uzun bir süredir ilk kez Tanrı’nın kendilerine ebedi mülk olarak vaat ettiği
topraklara geri dönüyordu (Yar. 15:18; 17:8). Yeşu halka düşmanlarına karşı zafer
kazandırdıktan sonra, Rab farklı oymaklara hangi Kenan kentlerinin ve bölgelerinin
verileceğini açıklarken Kâhin Elazar’ın yanında durur. İsrail’in vaat edilen mirası
artık gerçekleşmişti (bkz. Yşu. 21:43-45).
İsa ölümü yendikten sonra halkını büyük bir mirasa kavuşturur. Bazıları imanlılar
için mevcuttur. Günahların bağışlanmasına, Baba Tanrı’yla barışmaya, Mesih’in
doğruluğunun bize atfedilmesi ve Kutsal Ruh’un içimizde yaşamasına sahibiz.
Tanrı’nın çocukları olarak evlat edinildik ve İsrail’e verilen antlaşma vaatlerinin
mirasçıları olduk (Gal. 3:29).
Mirasımızın, Mesih geri döndüğünde ve ölüler dirildiğinde tam olarak ortaya çıkacak
olan eskatolojik bir yönü de vardır. Yeşu’nun halkına vaat edilen topraklarda huzur
vermesi gibi, Mesih de bize görkemli yeni bir yaratılışta kendisiyle birlikte sonsuz bir
ev vaat etmektedir (Yu. 14:1-2; Va. 21-22).
6. Rab’bin İsteğini Sadakatle Yerine Getiren Hizmetkâr
Yeşu kitabındaki kilit soru Musa’nın varisinin onun ününe ve mirasına uygun yaşayıp
yaşamayacağıdır. Yeşu’nun başarısız olduğu anlar olsa da, yaşamının son analizi
onun Tanrı’nın yüceliği için yaşadığını gösterir: “RAB’bin kulu Nun oğlu Yeşu bir süre
sonra yüz on yaşında öldü.” (Yşu. 24:29).
Yeşu’nun mezar yazıtında zaferlerinden ya da başarılarından söz edilmez; Rab’be olan
sadık hizmetini vurgulanır. Burada, canını birçokları için fidye olarak vermek üzere
bir hizmetkâr olarak geldiğini söyleyen İsa’nın güçlü bir resmini görüyoruz (Mar.
10:45). İsa, yasayı mükemmel bir şekilde yerine getiren ve Babası’nın yüceliği için
mükemmel bir şekilde yaşayan Rab’bin nihai hizmetkârıdır.

You might also like