Odysseus Zehra Kaçar

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

T.C.

KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ


SANAT TASARIM VE MIMARLIK FAKÜLTESİ
RESİM BÖLÜMÜ

ZEHRA KAÇAR

FİNAL ÇALIŞMASI

ODYSSEUS'UN EVE DÖNÜŞ MACERALARI

DERS DANIŞMANI

DR. ÖGR.ÜYESİ BETÜL SERBEST YILMAZ

KARAMAN/2024
İÇİNDEKİLER

1)Giriş………………………………………………………………………………………….2
2)Telemakhia Destan…………………………………………………………………………...3
3)Odysseus'un serüvenleri……………………………………………………………………4-7
4)Kikonlar,Ege’de Poyraz,Lotusyiyenler………………………………………………………8
5)Kyklop Polyphemos…………………………………………………………………………9
6)Laistrygonlar,Kirke,Nekyia………………………………………………............................10
7)Odysseia Destanı Başlıca Karakterler………………………………………………………11
8)Kaynakça……………………………………………………………………………………12
Giriş
Odysseia Destan1, Troya savaşına katılmış kahramanlardan biri olan İthake krali Odysseus'un
serüvenlerini anlatır. Troya düştükten sonra ordusundan sağ kalanlarıyla gemilere binip denize
açılmıştır. Böyle dönüş yolculuğunu anlatan destanlara “nostoi destanları” denir; Homeros'tan
sonra da en çok işlenen konulardan biridir. Odysseus çok serüvenli bir yolculuk yapmış, on yıl
denizlerde tehlikeler arasında bir serüvenden ötekine dolaşıp durmuştur. Ama Odysseia'da bu on
yıllik serüven, yola çıkış gününden yurduna varış gününe kadar sırasıyla anlatılmış
değildir.Homeros bu serüvenleri son noktasından alıp anlatmaya başlar. Destanın başında
karşılaştığım -1z olaydan az sonra Odysseus yurdu İthake'ye varacaktır. Yirmi dört kitaba ayrılmış
bu destan -a da ozan gene Musalara seslenerek başlar ve okuyucuyu tanrıların Olympos
Daği'ndaki top-lantisina götürür. Tanrılar, Odysseus'un çilesine son verme kararı alırlar, bunun
üzerine tanr1Hermes, Kalypso'nun Odysseus'u yanında zorla alıkoyduğu Ogygia Adasi'na
gönderilir.Odysseus bu adada yapayalnızdır; bütün yoldaşları ölmüştür. Adaya bir firtina
sonrasında çıkmış, Kalypso onu görür görmez âşık olmuş ve yanında kalıp kocası olduğu takdirde
ona sonsuz bir gençlik vaat etmiştir. Odysseus'un aklı fikri yurduna, ailesinin yanına dönmektedir.

(Odysseus and Calypso by Jan Bruesher the Elder 1616,oil color canvas Jonny Van Haeften
Gallery,london)

Troya savaşı biteli nerdeyse on yıl geçtiği halde Ithafe kralı Odysseus, yurduna
dönememiştir.Nemflerden,bir su perisi olan Kalypso'nun Odysseus'u zorla alakoyduğu ve tutsak
aldıği bir adada başlar.Tanrilar kendi aralarında toplanıp Odysseus'un acısının artik bitmesi
gerektiğine karar verdiklerinde Athena sorun çözücü bir tanrıça olarak gökyüzünden yere iner
Telemakhos ile konuşur.Babasını bulması için yola çıkması hususunda ona cesaret verir ve onu
ikna eder.
2
Telemakhia Destani

Karisi penolepe çok güzel biri olduğu için artık uzun süre geri dönemeyen kocasi yüzünden kendine
talip olanlara mücadele etmekte. onları başından savmaya çalışmaktadır. Evine gelmiş ve ziyafetler
çeken Truva galibiyetini bahane ederek Odysseus'un malını mülkünü yağmalayan taliplere Telemak
hos'un da gücü yetmemektedir. Penolepe'yi sıkıştırarak, karar verip birileri ile evlenmesi hususunda
ona baski yapmaktadır. Athena tanrıça insan kılığına girerek Ithake'ye iner ve Telemakhosla konuşur.
Babasinı bulmaya yola çıkarlar .Oğlunun da yolculuğa çıktığını öğrenen anne talipleri ile evlenmeyi
geciktirir.Talipliler, heveslerini kursaklarında bırakan Telemakhos'u öldürmeye niyetlenirler.
Telemakhos, Sparta krali menalaos'tan babasının kalypso'da bir nemf tarafından esir tutulduğunu
öğrenir. Odysseus ise o sırada yine denizlere açılmıştır. Poseidon firtınalarla salı batırır.Odysseus
boğulmaktan kurtulur ve geminin bir parçasına sarilarak adaya çikar.

(Jean Veber-Ulysses and Nausicaa 1888)

3
Odysseus’un Serüvenleri

Bu seferde phaiakların adasına çıkm1ştır.Adada bir çalılığın arasına girer uyur ve bir süre sonra çığlık
sesi duyarak uyanır.Orada Alkinos'un kız1 Nausikaa onu bulur ve saraya getirir. Orada krala başından
geçenleri tek tek anlatır.Troya'dan gemilere binip ayrıldiktan sonra Trakya kıyılarında bir yere çıkar ve
burada kikonların bir kenti yıkar ; ama iç kısımlarda oturan şiddetli kikonların yardıma gelmesiyle
bozguna uğrayıp ordan kaçar.Ege denizini geçip mora yarımadasının en güney ucu olan malea
burnunda firtınaya ruva savaşından sonra Ithake'ye geri varmak için yola çıktıklarını ama firtinanin
onlari Lotophagoi (Lotus yiyenler) adasına savurduğunu , orada dostlarinin lotus meyvesi yiyerek
yolculuğun amacını,unuttuklarını hafızalarının silindiğini,dostlarını bile tanımadiklarini ülkelerine
dönme arzuları söndüğünden orda kalmak isterler.Adamlariyla gidip onları bulur ve sürükleyerek
gemilere bindirir. Bundan sonra Kyklopların ülkesine varırlar. Kykloplar alınlarının ortasinda tek
gözleri olan ve bize Dede Korkut'taki "Tepegözleri” animsatan devlerdir: Bunlar o kadar büyüktür ki,
Homeros onları dağların doruklarına benzetir. Odysseus, ayak bastiği bu ülkeyi tanimaya çalişirken
birçok tehlikeyle karşılaşır, birçok adamının ölümüne neden olur.

(Odysseus ve Polyphemus)

Onlari mağarada kıstıran Kyklop'un elinden kaçmak için tek gözünü ucu kızdırılmış bir kazıkla kör
eder. Ama bu Kyklop, tanrı Poseidon'un oğludur. Odysseus'a büsbütün düşman kesilen Poseidon öç
almak için denizde gene firtına koparır. Odysseus ve adamları yeniden bir adaya sığınırlar. Bu adada
onları ağırlayan rüzgârlar kralı Aiolos'tur. Aiolos onları iyi karşılar ve yola çıkarlarken Odysseus'a içi
rüzgârlarla dolu bir tulum armağan eder. Ama Odysseus uyurken tayfalar tulumun içinde ne olduğunu
merak ederek tulumu açarlar; açmalarıyla birlikte bütün rüzgârlar dışarı fırlayıp bir kasırga koparırlar.
Odysseus yeniden Aiolos'un adasına yanaşir, ama bu kez Aiolos onlara yakınlik göstermez, hatta
kovar. Burada Laistrygonlarin ülkesine giderler.

4
(Odysseus and Sirens)

Bundan sonra çok tehlikeli bir boğazdan geçerler. Bu boğazdaki gelgit hareketleri gemileri
kayalara çarptirmakta, kiyidaki canavarlar da gemicileri parçalamaktadir. Burası büyük
olasılıkla Messina boğazıdır. Odysseus buradan da güç bela geçip Sicilya adasına
çıkar.Adamlari orada otlamakta olan sürüden, Odysseus'un karşı koymasına rağmen, bir sığır
kesip yerler. Oysa bu sürü güneş tanrısınındır. Güneş tanrı onlara öfkelenip bir yıldırımla
gemileri çarpar. Odysseus bütün adamlarını yitirip tek başına bir adaya çıkar: Kalypso'nun
adası Ogygia.Alkinoos'un gemisiyle yurduna varan ve gemicileri tarafindan kıyıda yek başına
bırakılan Odysseus, ilkin adasını tanımaz. Aldatildiğini sanıp üzülürken tanrıça Athena ona
görünüp yurduna vardığını bildirir. Sonra da tanınmaması için Odysseus'un görünümünü
değiştirip yaşlı bir dilenci kılığına sokar. Odysseus, Eumaios adında yaşli bir çobanın
kulübesine sığınır. Burada onu arayan oğlu Telemakhos ile karşılaşır. Hiç renk vermeden
dilenci kıliğiyla saaya gider ve Penelope'den yardım ister. Sarayda iki gün kalip durumu
gözden geçirir.
(Gustave Boulanger Ulysse et euryclee.JPG)(Odyssea’nın dadısı Eurykleia’nın ayak yıkama sahnesi)

İthakeli soylu gençler saraya yerleşmekle kalmamışlar, servetini de düşüncesizce sömürme ye


başlamışlardır. Odysseus bu gençler tarafından bir hayli aşağılanır, alaylarına hedef
olur.Sonunda akşam yıkanmak üzere soyunurken sütninesi onu ayağındaki yara izinden
tanri.Odysseus, ona kimseye bir şey belli etmemesini buyurduktan sonra, bir köşeye çekilip
firsat kollamaya başlar. Sonunda bir şenlik günü Penelope'nin talipleri aralarından birini
seçmek üzere Odysseus'un evinde bulunan yayını alıp bunu gerebilen gencin Penelope ile
evlenmesine karar verirler. Yayı hepsi dener, ama hiçbiri geremez. Bunun üzerine Odysseus
araya girip bir de kendisinin denemek istediğini söyler. Gençler gülüşüp alay ederken Odysseus
yayını bir güzel gere ve oklarını taliplerin üstüne yağdırmaya başlar. Böylece çevresindeki
fazlalıkları temizleyip sarayın ele geçirir. Penelope ilkin onun kocası olduğuna inanmak
istemez. Bunun üzerine Odysseus ona ilk evlendikleri gün kendi eliyle yaptiği ahşap karyolayı
anlatır. Böylece Penelope'yi inandirdiktan sonra, babasının çekildiği çiftliğe gider. Bu arada o
çiftlikteyken, ölen gençlerin babaları bir araya gelip ayaklanirlar ve Odysseus'u öldürmek
isterler. Zeus'un araya girmesiyle adada bariş sağlanir.

7
Kikonlar

Kikonlar;Troya'dan sonra ilk uğrak Kikonların İsmaros kentidir. Bu Trakya kenti


bugünküDedeağaç olsa gerek. Orayı Akhalar iyice talan ederler. Neden? Kikonlar Troya'nin
savaşortakları olduklarından m1, yoksa giderayak bolca mal edinmek için mi? Odysseus
oradan yedi külçe alnn, bir gümüş tas, on iki sağrak dolusu da İsmaros şarabı alır. Bir tasina
yirmi tas su kanlan bu bal gibi şarapla ileride sarhoş edecektir Tepegöz'ü. Bu işleri yapttktan
sonra,"Çabuk gemilere!" der adamlarına, ama onlar oyalandığı için, dağlardan inen atli
Kikonlarin saldirisina uğrarlar. Yine de ucuz kurtulurlar: Alti ölü verip denize acılirlar.

Ege'de Poyraz

Ege' de yazin Meltemler eser. Kuzeyden gelen rüzgar Odysseus'un filosunu güneye sürer.
Canina minnet, ama Poyraz firtinaya çevirir. Bir yerde (acaba Nausikaa'ya anlattiği Delos
Adası'nda mı?) iki gün iki gece firtınanın geçmesini bekledikten sonra, pupa yelken
Peloponez'in uç bumuna varırlar. Oradan Boreas'ın Notos'a çevirmesi, doğru İthake'ye
götürecektir onlan, ne var ki kuzey sağanakları kesilmez. Bu kez dokuz gün dokuz gece
çalkalanırlar balıldi enginde. Habire güneybanya. Nereye? 300 mil yol alip Libya kiyilarina
çikarlar.

Lotusyiyenler

Kimdir bu Lotosyiyenler? Herhalde konuksever insanlar ki, Odysseus'un tayfasından keşfe


giden üç adamı "lotos" şölenine onırturlar.Lotos da nasıl bir yemiş, nasıl bir içkiyse
sılayıunutturur "ekmekyiyen" Akhalara. Aman aman burada kalalım, rahat edelim de eksik
olsun Ithake, diye gözyaşı dökerek yalvarırlar Odysseus'a. O da bakar ki durum kötü, sert
davranır;palaspandıras adamlarını gemilere bindirip açılır yine engine. İlkçağ bilginleri
Lotosyiyenlerin ülkesini Gabes Körfezi'nde Cerba Adası'na yerleştirmişlerdir. İnsana
dünyasını unutturan o c anim lotos yemişi de hurma mı, muz mu, yoksa bir yemişten yapılan
bir tatl1 m1,bir içki mi?"Cordia myxa" ya da "rhamnus zizyphus" diyor bitkiciler. Ben
anlamam, ama anlaşılan şu ki: Kuzey Afrika kıyılannın gevşetici havas1, dünya dertlerinden
uzak rahat bir hayat sürme özlemini uyandırmış bu adamlarda.

8
Kyklop Polyphemos
Afrika'dan Sicilya'ya, Lotosyiyenlerin ülkesinden yamyamların adasına.
Odysseus'n üçüncü uğrağı tek gözlü devierin (kyklop: yuvarlak göz) yemyeşil toprağidir.
Filo ilkin Küçükada denilen bir adaya çıkar. Bradford bunun Sicilya'nin batı kiyılarından 4
mil uzakta, eskiden Aigusa, yani Keçiler Adası diye bilinen Favignana olduğuna inanir.
Tepegözler de çobandır, keçi ve koyunculukla yaşarlar. Polyphemos'un mağarası da karşıki
kıyıda Eryx (750 metre) Burnu'nun dibinde bugün Trapani kentinin bUlunduğu yerde
olsa gerek. Tepegözler masalı öteden beri buralara yakıştırılmış ve bir mağaraya da
"Grotto di Polifemo" adı verilmiştir: Odysseia'da anlatılan manzaralar bu bölgeye tipanp
uymaktadır. Bu kıyılarda kaçan Odysseus'un arkasından Polyphemos'un firlatnği koca taşlari
andıran denize serpili kayalar bile görülür. Kykloplar kimdi? Ozan Hesiodos'un yapıtlarında
Olympos tanrılarından önce dünya egemenliğini ellerinde tutan tanrı soyları arasinda
Kykloplann da adı geçer. Okeanos ile Gala'run oğulları olan bu devleri, Zeus yer alnna
kapatmıştır. Orada demircilik yapan Kykloplar, yanardağlardan fişkıran ateş kıvılcımları,
yer sarsıntıları ve gürültüleriyle kendilerini belli ederler. Polyphemos da Etna ya da Stromboli
yanardağlarının bir kişilendirilmesi, tek gözü de kraterin bir simgesi sayılmışnr. Oysa
Polyphemos, hem tann Poseidon'un oğlu, hem demirci değil de, sürü ve mandıra sahibi bir
azınan olarak canlandırılır. Sicilya folklorunda daha sonralan da rastlanan bu tek gözlü dev
tipik bir masal kahramanı olmakla birlikte -Halikarnas Balıkçısı'nın belirttiği gibi-Hitit
kabartmalarında hep profilden gösterildiği için tek gözlü sanılabilen adamlarla ilişkili olabilir
.Bu konu bilginlerce daha incelenmiş değilse de, Hitit ve Anadolu folkloruyla ilişkiyi
belirtmek amacıyla Kyklop'a Tepegöz demeyi uygun bulduk.

Homeros, Akdeniz'in ortasına kondurduğu Rüzgarlar tanrısı Aiolos'un adası için şöyle
der:"Yıkılmaz, tunçtan bir duvarla çevriliydi bu yüzen ada, kent oturtulmuştu göğe yükselen
bir kayanın üzerine." Bu ne demek? Ada denizin dibine kök salmış bir toprak parçası olmayıp
denizin üstünde yüzüyar muydu, bir yüzeye çıkıyor, bir dalgaların içine mi
gömülüyordu?Sakin dillere destan Atlantis Adası olmasın bu? Konu oldukça tartışıldı, ama
boşuna, çünküOdysseus'un filosu oradan ayrıldıktan sonra dokuz gün dokuz gece yol alip
gerisingeriAiolos'un adasina dönünce yerli yerinde bulur onu. Şiir öğeleri ağır basar bu
parçada:Yüzen ada da, tunç duvar da, rüzgarların içine kapanldığı tulum da birer imge olsa
gerek.Bradford dostumuz, Favignana'nın 60 mil kuzeyindeki bugünkü Ustica Adası'n1 bu
tanimla maya tam uygun bulur ve arkadan esen Zephyros'la dokuz günde İthake'nin açıklarına
varılabileceğim kesinlikle hesaplar. Kendisi bu yolu yazın Odysseia'da bildirilen süre içinde
yapmış da, tam Yunanistan'ın batı kıyılarına yaklaşırken korkunç bir firtınaya
tutulmuş,yelkenlisinin motoru olmasa, Odysseus gibi gerisingeri dönmekten başka çare
bulamaya cakmış diye anlatır (a.g.e., s. 94). Yani tulumdan kurtulan rüzgarlarin simgelediği,
oralarda sik sik görülen firtinalarmiş. Burada da Homeros'un anlattıklarının gerçeğe uygun
olduğu na taniklik etmektedir.

9
Laistrygonlar
Aiolos'un adasından kovulunca Odysseus'un filosu altı gün kürek çekerek Laistrygonlarin
Telepylos Limanı'na varır. Varmaz olsaydı, çünkü Odysseus anlatmakla bitiremediği bu elverişli
limanda on bir gemisini kurban verecektir. Telepylos'un, Sicilya kiyilarinda Leon-tini, Batı
İtalya'da Formia, ya da Sardinya'da Olbia olduğu ileri sürülmüştür. Ne var ki bu limanların
hiçbiri Homeros'un tanımlamasına uymuyor diye düşünen Bradford, nasıl bir rastlantiyla
Korsika 'nın Bonifacio Limanı'na girdiğini ve bu eşsiz limanın Odysseus'a bela getiren liman
olduğunu fotoğrafla da kanitliyor (a.g.e., s. 106-11 0). O zamanlari hiçbilinmeyen Korsika 'nın
ilkel ve vahşi halkı, Yunanlılara korkunç devler ve yaroyarnlar gib i görünmüş olabilir. Kaldı ki
bugün bile bir kaba saha yani vardir bu halkin.

Kirke

Geldik mi Kirke'nin Aiaie Adası'na! Yeri pek tartışmaya yol açmadan belli: Sardinya'nın tam
karşısında, İtalya'nın Etrurya bölgesinde, bugün de Capo Circeo diye anılan yer olsa gerek.Ama
bu ada değil de bir burun, eh Odysseus o kadarında yanılnuş olabilir. Önemli olan Kirke'nin
kendisi: İnsanları hayvana çeviren, en büyük Olympos tanrıçalarıyla bir tutulduğu halde onlarla
hiçbir ilişkisi olmayan bu tannça kimdir? İlkçağdan kalan resimlerde bu tanrıça çevresinde
vahşi hayvanlarla gösterilmektedir: Etrurya, vahşi hayvanlar tanriçasi..Hemen şimşek gibi
çakıyor kafanızda (hoş, benim kafamda ancak Bradford'un uyarmasından sonra çaktı): Kirke
Anadolu'nun ana tanriçası olmasın? Roma çağında oralarda Feronia diye bir tanriçaya
tapılırmış, hayvanların ve ormanların tanrıçasıymış bu, adi da vahşi hayvan anlamina gelen
Latince "feri"den geliyor. Bradford bu kadarını söylüyor. Bizim Kybele,evrensel ana tanriça
nasıl ve ne zaman vardı oraya ? Kirke'nin başka bir rnitolojiden geldiği belliydi. Etrüskler
Anadolu'dan MÖ 700 yıllarında İtalya'ya göç etmişlerdir. Ana tanriçayi onlar m1 götürdü
İtalya'ya, yoksa daha önceleri oralarda var mıydı? Homeros onu Kirke adiyla nereden ald1? Bu
sorulara elbette bir gün çözüm bulunacak, yeter ki Anadolu'nun ana tanriçası üstüne başlamış
olan araştırmalar daha da ilerlesin. Odysseia'da ana tanriçanın izine rastlamak tavana hoplatıyor
insanı. Hem bununla da kalmıyor, ileride ana tanriçaya bir daha rastlayacağız, hem bu kez
arkeolojik buluşlar, yorumu kesin bir gerçek haline getirecek.

Nekyia

Odysseus'un yolculuğunda gerçekle ilişkisi olmayan tek parça, Ölüler Ülkesi'ne gidiştir.Dikkat
edilirse,Odysseus'un nasıl gittiği, nasıl döndüğü belli olmadığı gibi, Nekyia,bildiğimiz
Hades,yani yer aln dünyası da değildir. Bu parçanın destana sonradan ekleme olup
olmadıği,Yunan dininin ve mitolojisinin bilinen töreleriyle ilişkisinin derecesi burada
tartişılamayacak dallı hudaklı konulardır. Nekyia 'nın sonradan Vergilius, Dante ve daha birçok
azanın yapitlarina örnek diye bir destan morifi olarak çiğir açtiğini belirtmekle yetinelim.

10
Kaynakça

1)Homeros Odysseia eski yunanca aslından çevirenler Azra Erhat-A.Kadir Can Yayinlari

2)Homeros Odysseia Hasan Ali Yücel Klasikler dizisi Eski yunanca aslindan çevirenler Azra
Erhat kadir Türkiye Iş Bankasi Kültür Yayinlari

3)Homeros Odysseia Ahmet Cevef Emre Varlik Yayinlari

12
Laistrygonlarin düşmanca tavirları sonucunda Odysseus buradan bir tek gemiyle kurtulabilir.Bir süre
denizlerde dolaşıp büyücü Kirke'nin adasına gelir. Kirke adayı tanımaya çalışan öncüleri sarayına
çağırıp onları domuza çevirir. Odysseus adamlarının dönmediğini görünce kendisi yola düşer ve
tanrının ona verdiği sihirli ot sayesinde Kirke'nin büyüsünden kurtulur,adamlarını da kurtarır. Kirke
bu adada bir yıl kalan Odysseus'a bundan böyle yardımcı olur,yurduna dönüş yolunu öğrenmesi için
Hades'e gitmesini öğütler; Odysseus sıla özlemiyle butehlikeli yolculuğu göze alir. Önce Kimmerlerin
sisli ülkesine gider.

(Ulysseus Theratenin Circe 1630-35)


Burada bir çukur kazarak ölülere, özellikle de kendisine yol gösterecek olan bilici Teiresias'ın
ruhuna kurban keser. Kurbanların kanını içmeye gelen ölüleri uzaklaştırır; bu arada ölülerin
arasında biliciyle konuşur. Teiresias ona yurduna döneceğini ve ileri yaşta yoksulluk ve acı nedir
bilmeyen bir halkın arasında öleceğini bildirir. Odysseus ölülerin arasında annesini görüp onunla
konuşur; annesi onu bekleye bekleye kahrından ölmüştür. Troya'da ölen arkadaşlarını görür:
Aias'ı da görür, ama Aias ona kırgındır, arkasını dönüp gider. Akhilleus ile de karşılaşır;
Akhilleus çok dikkat çekici sözler söyler: Bütün geçmiş göçmüş ölülere kral olacağıma E1
kapsında kulluk edeydim keşke, Varlıksız, yoksul bir çiftçinin yanında irgat olaydim.Bundan
sonra Odysseus, Hades'ten ayrılıp Kirke'nin yanına döner. Kisa bir süre sonra da hazırlıklarını
tamamlayıp denize açılır; yolda güzel sesleriyle şarkılar söyleyip gemicileri baştan çikaran ve
onlari ölüme sürükleyen Sirenlerin sesini duymamak için adamlarinin kulaklarına balmumu
döker, kendisini de gemi direğine sikıca bağlatır. Gerçekten de Sirenler o kadar güzel şarki
söylemektedirler ki,Odysseus dayanamaz, denize atlayip yanlarına gitmek için adamlarina
yalvarır; ama onlar Odysseus'u duymadıklari için bu tehlike atlatılir.

5
Odysseia Destanı Başlıca Karakterler

Odysseus (Ulysses):Kahraman Laertes’in oğlu;İthaka kralı;Penelope’nin kocası;Telemakhos’un


babası;Troya Savaşı’nın,eve ancak uzun ve güç bir yolculukla dönebilen kahramanı;strateji ustası.
Penelope:Odysseus’un sadık karısı;Telemakhos’un annesi;İthaka kraliçesi.
Teiemakhos:Odeysseus ve Penelope’nin oğlu.
Eurylokhos:Dönüş yolculuğunda Odysseus’dan sonraki ikinci kumandan.
Polyphemos:Poseidon’un oğlu Kyklop.
Teiresias:Odysseus’un geleceğini okuyan kör kahin.
Agamemnon:Troya Savaşı’nda bütün Yunan kuvvetlerinin kumandanı.
Akhilleus:Troya Savaşı’nda en büyük Yunan kahramanı;savaşçı Neoptolemos’un babası.
Ajax:Troya Savaşı’nda ikinci en büyük Yunan savaşçısı;Telamon’un oğlu.
Herakles(Hercules):Troya Savaşı’ndan önceki en ünlü Yunan kahramanı;on iki göreviyle bilinir.
Antinoos:Penelope’nin önde gelen talibi.

11

You might also like