Professional Documents
Culture Documents
Adli Bilimler Ödev
Adli Bilimler Ödev
Adli Bilimler Ödev
AÇIKLAMA
Riviere olayı hiçbir zaman Henriette Cornier, Papavoine ya da Leger olayları kadar ceza
psikiyatrisinin klasiği olma durumuna gelmedi.
Açık konuşmak gerekirse, bizi bu araştırmayı yapmaya iten Riviere’in hatıratının
güzelliğiydi. Hatıratın bizde yarattığı derin şaşkınlık çıkış noktasının oluşturuyordu.
Kızıl gözlü ebeveyn katilinin büyüleyici etkisi altında kalmıştık.
Ama bizim için esas olan bu belgelerin yayımlanmış olmasıydı.
DOSYA
Savcı Tutanağı
Çocukluğundan beri Pierre, ailesi için bir üzüntü kaynağı olmuştu. İnatçı ve suskundu,
anne babasının ahbapları bile ona büyük bir yük gibi geliyordu. Anne babasına karşı hiçbir
zaman bir oğul sevgisi göstermemişti. Annesine karşı özel bir kin besliyordu. Ara sıra
annesi kendisine yaklaştığında içinden bir tiksinti ve çılgınlık dalgasının yükseldiğini
hissediyordu.
Bütün alışkanlıklarında ailesini umutsuzluğa sürükleyen bir karakter sertliği sergiliyordu.
Kendisinin çocukluğunda küçük kuşları iki taş arasında ezerek eğlenirken ve öldürmekle
tehdit ettiği yaşıtlarını bazı aletlerle kovalarken görüldüğü hatırlanıyor.
Bazen anne babasının evinden kaçarak taş ocaklarına sığınıyor ve geceyi orada
geçiriyordu. Bu gece gezmelerinden döndükten sonra şeytanı gördüğünü ve onunla
anlaşma yaptığını anlatıyordu. Kadınlardan tiksindiği hep fark ediliyordu.
Zaman zaman kendi kendine konuşuyor ve heyecanlanıp coşuyordu.
Yaşı büyüdükçe okuma yazma bilmesinin ve normalin üstündeki hafızası sayesinde birçok
kitabı hummalı bir biçimde okuyordu.Belli bir dönemi bütün gece felsefe kitapları okuyarak
geçirmiş.
Dinsizlikten büyük dindarlığa döndüğü ve ibadet gerekliliklerini yerine getirdiği görüldü.
Babası onu Montpellier din kitabı okurken yakalamıştı.
Tutuklayan Jandarma Onbaşısının Tutanağı
Şüpheli görünen şahısa nerelisin diye sorulduğunda "her yerli" olduğu cevabını verdi,
nereye gittiği sorulduğunda ise "Tanrı nereye isterse." dedi. Eşkali tuttuğundan kendisini
yakaladık.
Gazete Manşetleri
Adam bir ay kadar korularda ve tarlalarda yaşamıştı. Birkaç gün, suç günü üzerinde
bulunan bir miktar bozuk parayla ekmek satın aldığı anlaşılıyor. Daha sonra bitkiler,
yapraklar ve yabani meyvelerle beslenmişti. Kuş vurmak için ok ve yay yapmış fakat
bunlarla hiçbir şey vurmayı başaramamıştı.
İlk ifadesinde bu cinayetleri tanrının emriyle gerçekleştiğini; Tanrı babanın, meleklerinin
arasında ona göründüğünü, nur içinde pırıl pırıl parladığını, kendisine yapmış olduğu şeyi
yapmasını emrettiğini ve onu terk etmeyeceğini söylediğini iddia ediyor.
SORUŞTURMA
Tekrarlıyorum: Yaptığım şeyi yapmamı bana tanrı emretti. Rahip, babama çektiği
çilelerden kurtulması için tanrının ona yardım edeceğini belirterek, tanrıya yalvarmasını
söylemişti.Eğer babam kurtulmamış olsaydı, tanrının varlığı ve adaletinden kuşku
duyabilirdi.
Ben tanrıya boyun eğdim, onun adaletini yerine getirmenin yanlış bir şey olduğunu
düşünmüyorum.
Şimdiye kadar kurduğum savunma sistemini ve oynadığım rolü artık sürdürmek niyetinde
değilim. Gerçeği söyleyeceğim, bu işi babamı zor durumdan kurtarmak için yaptım. Karısı
olduğundan beri sürekli olarak başına bela kesilen, onu mahveden, onu bazen intihar
etmeye niyetlendirecek derecede üzen kötü bir kadından kurtarmak istedim babamı. Kız
kardeşimi öldürdüm çünkü annemin tarafını tutuyordu. Erkek kardeşimi anneme ve kız
kardeşime olan sevgisi nedeniyle öldürdüm.(Daha sonra erkek kardeşini babasının
nefretini kendi üzerine çekmek ve bu sayede babasını kendi kaybının sebep olacağı
herhangi bir üzüntüden peşinen kurtarmak için öldürdüğünü belirtti.)
Savunmaya çalıştığı görüşlere kutsal kitaptan tamamen uygun alıntılar yaparak cevap
verdi; üç saat boyunca hiç eğitim görmemiş ya da en azından sadece okuma yazmayı
öğrenmiş bir köylü çocuğundan beklenmeyen bir mantıkla geliştirdiği bu savunma
yöntemini sürdürüdü. Bununla birlikte en sonunda, sorularla sıkıştırıldığında şimdiye kadar
akli dengesinin bozuk olduğu görüntüsünü yaratarak adaleti yanıltmaya çalıştığını itiraf
etti.
Tanık İfadeleri
Hayvanlara işkence ederek eğlendiğini ve bir hayvanı öldürünce bir budala gibi gülmeye
başladığını söylediğini duydum. Onun kurbağaları ve küçük kuşları çarmıha gerdiğini ve bu
zavallı hayvanların karşısına geçip onları seyrederek güldüğünü anlattılar bana.(Buna
cevap olarak bundan zevk aldığını soruşturmada söylemiştir.)
İstinaf Mahkemesine Verilen Tutuklama Dilekçesi
3 Haziran 1835 günü Aunay komününde önemli bir suç işlenmiş bulunmaktadır.Kanun
görevlileri hemen olay yerine intikal etmişler ve Aunay komünü La Faucterie köyünde
çiftçilik yapan Riviere’in kapısı Anne Victoire Brion’un, oğlu Jules Riviere’in ve kızı Victoire
Riviere’in güpegündüz keskin ve sivri bir aletle öldürüldüğü tespit etmişlerdir. Anne ocağın
yanında uzanmış yatıyordu ve etrafındaki her şey onun ev işleriyle meşgul olduğu bir
sırada habersiz yakalandığı gerçeğini gösteriyordu; kafası bir kan gölünün içinde yatıyordu
ve kafadaki kemikler de, korkutucu bir şekilde biçimsizleşmiş olan ve derin yara izleri
taşıyan yüzdeki kemikler gibi tamamen kırılmıştı. Boyun omurları kırıktı ve kafa gövdeye
sadece sol tarafın kasları ve birkaç deri parçasıyla bağlıydı; bu yüzden her şey, katilin ona
keskin , ağır bir isimle şiddetle vurduğunu gösteriyordu. Bu zavallı kadın yaklaşık yedi aylık
hamileydi. Hemen yanında küçük oğlunun cesedi yatıyordu ve kafatasının tepe kemiğinin
bir parçası neredeyse ayrılmıştı, başka derin yaralar küçük oğlanın da benzeri şiddette
darbeler aldığını gösteriyordu; birçok darbe de omuzlarda ve ensede iz bırakmıştı. Son
olarak, bu iki cesedin yanında Riviere kızın cesedi vardı; saçılmış dantel makaraları ve
odanın penceresinin yanında bırakılan nalınları kaçmaya çalıştığını gösteriyordu.
Elbiselerinin karışıklığı ve yolunmuş bir kısım saçın yanı başında duruyor olması kurbanın
giriştiği mücadeleye tanıklık ediyordu. Aynı isimle vurulan birçok darbe boğazı derinden
kesmiş ve yüzde geniş kesikler vardı.
"Dikkat edin anneme(büyükanne) bir şey olmasın"
"Az önce babamı bütün sıkıntılarından kurtardım. Beni öldüreceklerini biliyorum, ama
önemi yok."
Özetleyecek olursak: Riviere çocukluğundan beri akıl hastasıdır. Bu akıl hastalığı, Riviere’in
deliliğinin kalıtımsal olduğu kendi ailesinden kaynaklanmaktadır İçinde yaşadığı koşullar
başlangıçtaki bu hastalığı daha da ilerletmiştir. Delilik, zanlısı bulunduğu suçtan önceki ve
onunla bağlantısız gelişen birçok hareketinde belirgindir, çok sayıda şahidin belirttiği ve
onun genel olarak bir deli ve budala olarak tanınmasına yol açan bu türden birçok hareketi
vardır. Deliliği, bu korkunç planı kurma biçiminden ve küçük kardeşini öldürmeye karar
vermesinin altında yatan sebeplerden başka hiçbir yerde bu kadar açık olamaz.
Deliliği, planını uygulamaya koyuşundaki serinkanlılıkta ve olaydan hemen sonra bundan
bahsederken takındığı tavrında açıkça belirgindir.
fi
fl
fi