Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 25

İŞLETMELERDE ÇAĞDAŞ

EĞİLİMLER:
KURUMSALLAŞMA, SÜREÇ YENİLEME, KÜÇÜLME VE
KIYASLAMA

DR.ÖZKAN YILDIZ
İşletme Bilim Dalı
KURUMSALLAŞMA YAKLAŞIMI

Daha önce bahsedilen teoriler, örgütlerin yapılarının nasıl dizayn edildiğini ve bu


örgütlerin çevresiyle nasıl etkileşime geçtiğini yorumlar iken genel olarak
ekonomik akılcılıktan faydalanmaktadır.

Başka bir ifade ile, birçok örgüt teorisinin odak noktasında, örgütlerin ekonomik
olarak çıkarlarını maksimize eden yapıları benimsediği ve çevresiyle de
ekonomik çıkarlarını maksimize edecek şekilde etkileşime geçtiği varsayımı
yatmaktadır.
KURUMSALLAŞMA YAKLAŞIMI
Bu teoriye göre örgütler sadece ekonomik çevrede değil; aynı zamanda sosyal (sivil toplum
kuruluşları, toplum, aktivistler), politik (devlet, düzenleyici kuruluşlar), profesyonel (üniversiteler,
meslek odaları) ve ekonomik (rakipler, müşteriler, tedarikçiler) kurumların da aralarında bulunduğu
bir çevrede faaliyetlerini yürütmektedir.

Yukarıda bahsi geçen tüm bu kurumların örgütler üzerinde farklı istekleri ve baskıları bulunmaktadır.
Örgütler, tüm bu kurumların baskılarından etkilenmektedir. Dolayısıyla örgütler, yapılarını ve çevreyle
olan ilişkilerini bu çevrenin baskılarına göre uyarlamaktadırlar. Bu çevredeki kurumların örgütler
üzerindeki baskılarına ise kurumsal baskılar adı verilmektedir.

Örgütler, kurumsal çevrenin baskılarına ve taleplerine göre hareket edebilmek için, iş yapma
usullerini, davranışlarını ve ilişkilerini kurumsal çevrenin de uygun göreceği şekilde uyarlamaktadır.
Yani örgütler kurumsal baskılara cevap verebilmek için o çevrenin uygun bulacağı meşru faaliyetler
uygulamalıdırlar. Aksi takdirde, örgütler faaliyet gösterdiği kurumsal çevreden dışlanabilmektedir. Bu
teoriye göre örgütler sosyal, politik, profesyonel ve ekonomik çevrede faaliyet göstermektedirler.
Örgütlerin faaliyet gösterdikleri bu çevreye örgütsel alan adı verilmektedir
KURUMSALLAŞMA YAKLAŞIMI

Kurumsallaşma teorisinin temellerinin Philip Selznick (1949) tarafından


atıldığı; Meyer-Rowan (1977) ile DiMaggio-Powell’ın (1983) çalışmalarıyla da
1970’li yıllar boyunca gelişme gösterdiği anlaşılmaktadır.

Kurumsallaşma, örgüt kuramları arasında 1960’lı yıllardan sonra baskın hale


gelen “açık doğal sistem modelleri” (open natural system models) arasında
yer almakta ve genellikle çevreyle ilgili teoriler ile ilişkilendirilmektedir. Zira
kurumsalcı teori de örgütlerin, çevrelerinden güçlü bir şekilde etkilenen açık
sistemler olduğunu, diğer taraftan sosyal ve kültürel baskıların altında
kaldıklarını kabul etmektedir.

Sosyolojik anlamda “kurum”, toplumda organize olmuş, yerleşmiş, kabul


edilmiş, prosedürleri belli sosyal ilişkiler düzenini ve topluluğunu, köklü ve
yaygın sosyal etkileşim sistemlerini ifade etmektedir.
KURUMSALLAŞMA YAKLAŞIMI-NEDEN VE SONUÇLAR
KURUMSALLAŞMA YAKLAŞIMI

Kurumsallaşma; bir işletmenin, kişilerden bağımsız olarak


kurallara, standartlara, prosedürlere sahip olması; değişen
çevre koşullarını takip eden sistemleri kurması ve gelişmelere
uygun olarak organizasyon yapısını oluşturması; kendisine
özgü selamlaşma biçimlerini, iş yapma usul ve yöntemlerini
vb.örgüt kültürü haline getirmesi ve bu sayede diğer
işletmelerden farklı ve ayırt edici bir kimliğe bürünmesi
süreci”, olarak tanımlanabilir.

Kurumsallaşma; işletmelerin belirledikleri amaçların kabul


görmüş normlar, değerler ve ilkelerle yönetilmesidir.
Belirlenen bu amaçların gerçekçiliği ve sağlamlığı
doğrultusunda işletme yöneticileri kendilerini kuruma bağlı
hissederler.
KURUMSALLAŞMA YAKLAŞIMI

VARSAYIMLARI :
1) Aynı örgütsel alanda faaliyet gösteren örgütler benzer veya
aynı kurumsal baskılara maruz kalmaktadırlar.
2) Benzer kurumsal baskılara maruz kalan örgütler, bu kurumsal
çevrenin baskılarına uyum sağlayabilmek amacıyla benzer iş yapış
şekillerini benimsemektedirler.
3) Benzer iş yapış şekillerini benimseyen örgütler, yapı ve
davranış olarak zamanla birbirlerine benzemektedirler. Böylece kurumsal
eşbiçimlilik (izomorfizm) ortaya çıkacaktır. Kısaca, aynı daldaki
organizasyonlar yapı ve işleyiş özellikleri açısından birbirlerine
benzemektedirler.
KURUMSALLAŞMA BOYUTLARI
1. Esneklik
Bir örgütün kurumsallaşma düzeyinin belirlenmesinde birinci ölçüt örgütün çevreye uyum sağlama
yönünden esnek bir niteliğe sahip olmasıdır. Bir örgüt çevreye uyum yönünden esnek bir davranış içinde
ise kurumsallaşma düzeyinin gelişmiş olduğu, aksine çevreye uyumunda katı bir davranış içinde ise
kurumlaşma düzeyinin gelişmemiş olduğu ileri sürülmüştür. Esneklik, kazanılan bir örgüt niteliğidir ve
çevreye, örgütün kronolojik yaşına, liderlik kadrosunun kuşak yaşına ve temel işlevlerin değişmesine
örgütün uyum sağlama kapasitesine bağlı olarak geliştirilebilir.
2. Özerklik
Kurum ve kurumsallaşma arasındaki farkı vurgulayan ilk araştırmacı Selznick’e göre kurumsallaşma düzeyi
yüksek organizasyonlar kendilerine özgü özelliklere ve ayırt edici yeterliliklere ya da faaliyetler zincirine
sahiplerdir. Yani bu organizasyonların diğer organizasyonlardan ayırt edilebilen ayrı kimlikleri vardır. Başka
bir deyişle kurumsallaşma düzeyi yüksek örgütler yönetim özgürlüklerini ellerinde bulundururlar. Bir başka
bakış açısıyla ise özerklik firmanın kendi kararlarını oluşturma ve uygulama kapasitesini vurgulamaktadır.
Firma bir başka organizasyona veya kuruma bağımlı olmadığı ölçüde kurumsallaşmış sayılacaktır. Bu
özelliğin uygulama alanı bulması ise özerk bütçe ve gelir kaynaklarının varlığı ile mümkündür.
KURUMSALLAŞMA BOYUTLARI
3. Tutarlılık
Tutarlılık işletmelerin üst yönetimleri tarafından belirlenmiş olan amaç, hedef, vizyon ve misyon arasındaki
uyumun sağlanabilmesi sürecidir. İşletmelerin faaliyetlerine yön veren amaçlar, hedefler, vizyon ve misyon
belirlenirken tutarlı bir yaklaşım benimsenmelidir. Yukarıda belirtilen unsurlar arasında uyum sağlanması
işletmelerin başarıları için önemli bir yere sahiptir. Ayrıca tutarlılık işletmelerin karşılaştıkları sorunları
çözebilmeleri içinde etkili bir çözüm yolu olarak kabul edilebilir. İşletmelerin karşılaşılan benzer sorunlar karşısında
benzer tepkiler vermesi ve işletme içerisinde karşılaşılabilecek sorunlara verilecek tepkilerin çalışanlar tarafından
biliniyor olması önemli bir avantaj unsurudur.

4. Şeffaflık
İşletmeler faaliyetlerinde dolayı çalışanlarına, faaliyet göstermiş olduğu bölgedeki halka, ilgili sivil toplum
kuruluşlarına ve özellikle işletmenin faaliyetlerini resmi olarak denetleme yetkisi bulunan devlet kurumlarına karşı
sorumludurlar. İşletmeler söz konusu özel ve tüzel kişileri ilgilendiren faaliyetler ile ilgili olarak kanun ve
yönetmelikler çerçevesinde gerekli bilgilendirmek zorundadırlar. İşletmelerin faaliyetlerini denetlemekle yükümlü
olan devlet kurumları ilgili işletmelerden bilgi ve belge talep etme yetkisine sahiptirler. İşletme söz konusu
kurumların talep ettiği bilgi belgeleri sunmakla yükümlüdür. Ancak işletmeler faaliyetlerinden etkilenen ve bilgi-
belge paylaşama yükümlülüğünün olmadığı paydaşlar ile bilgi ve belge paylaşabilirler.
KURUMSALLAŞMA - KAVRAMLAR
 Eşbiçimlilik (İzomorfizm)
Yeni kurumsallaşma teorisine göre örgütler arası benzerliği izomorfizm kavramı çerçevesinde
açıklanmaktadır. Farklı örgütlerin benzer özelliklere sahip olması eğilimi olarak tanımlanan
izomorfizm, örgütlerin benzeşme sürecini ifade etmektedir. Farklı örgütlerin benzer karakteristikleri
benimseme eğilimi olarak tanımlayabileceğimiz ya da kısaca eşbiçimlilik olarak ifade edebileceğimiz
bu kavram, aynı zamanda, bir süreci ifade eder.
Zorlayıcı İzomorfizm: Örgütün bağımlı olduğu diğer örgütlerin örgüt üzerindeki formal ve informal
baskıları sonucunda ortaya çıkar.
Taklitçi İzomorfizm: Belirsizliğin yüksek olduğu çevrede taklitçi izomorfizm daha çok gerçekleşir.
Teknolojinin yeterince anlaşılmadığı, hedeflerin belirsiz ' olduğu, ekonomik ve politik belirsizliğin
yoğun yaşandığı hallerde işletmeler bulundukları sektörde daha başarılı veya daha meşru olarak
algıladıkları işletmeleri model alırlar.
Normatif (Kural Koyucu) İzomorfizm: Profesyonelleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu
izomorfızm türünde örgütün üyesi olduğu meslek kuruluşlarının normlarını ve uygulamalarını
benimseyen örgütler eşbiçimli hale gelecektir
KURUMSALLAŞMA - KAVRAMLAR
 Eşbiçimlilik (İzomorfizm)
Yeni kurumsallaşma teorisine göre örgütler arası benzerliği izomorfizm kavramı çerçevesinde
açıklanmaktadır. Farklı örgütlerin benzer özelliklere sahip olması eğilimi olarak tanımlanan
izomorfizm, örgütlerin benzeşme sürecini ifade etmektedir. Farklı örgütlerin benzer karakteristikleri
benimseme eğilimi olarak tanımlayabileceğimiz ya da kısaca eşbiçimlilik olarak ifade edebileceğimiz
bu kavram, aynı zamanda, bir süreci ifade eder.
Zorlayıcı İzomorfizm: Örgütün bağımlı olduğu diğer örgütlerin örgüt üzerindeki formal ve informal
baskıları sonucunda ortaya çıkar.
Taklitçi İzomorfizm: Belirsizliğin yüksek olduğu çevrede taklitçi izomorfizm daha çok gerçekleşir.
Teknolojinin yeterince anlaşılmadığı, hedeflerin belirsiz ' olduğu, ekonomik ve politik belirsizliğin
yoğun yaşandığı hallerde işletmeler bulundukları sektörde daha başarılı veya daha meşru olarak
algıladıkları işletmeleri model alırlar.
Normatif (Kural Koyucu) İzomorfizm: Profesyonelleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu
izomorfızm türünde örgütün üyesi olduğu meslek kuruluşlarının normlarını ve uygulamalarını
benimseyen örgütler eşbiçimli hale gelecektir
KURUMSALLAŞMA - KAVRAMLAR
 Meşruiyet
Birçok toplumsal kuramcının üzerinde durduğu bir kavramdır. Bu teorisyenleden
biri Max Weber’dir. Weber, meşru bir düzenin varlığı inancıyla, tolumsal eylem
biçimlerine özel bir önem vermiştir. Örgütlerin kıt kaynaklar üzerinde meşru bir
talebinin olması için ulaşmak istediği amaçların daha geniş toplumsal değerlerle
uyum içinde olması gerektiği ileri sürülmüştür.

Bu açıdan meşruiyet, daha geniş toplumsal sistemdeki kabul edilebilir davranış


kuralları ile örgütsel eylemleri ilgilendiren toplumsal değerler arasındaki uyum
olarak kabul edilir. Burdan anlaşılacağı üzere meşruiyet, bir organizasyonun
faaliyetlerinin sosyal normlar, inanışlar ve değerler çerçevesinde belirlenen
davranışlarla uyumlu olması, beklentileri karşılaması şeklinde tanımlanabilir.
SÜREÇ YENİLEME-REENGINERING

Süreç Nedir?

Bir veya daha fazla girdinin bir araya gelerek sonucunda


müşteri için değer yaratacak çıktının oluşturulduğu faaliyetler
dizisidir.
SÜREÇ YENİLEMEYİ ORTAYA ÇIKARAN SEBEPLER

Globalleşme ve rekabet
Şirketlerin uluslararası alanda değer
kazanmaları
Yeni teknolojiler
Yeni oluşan pazarlardan pay kapma yarışı
Müşterilerin bilinçlenmesi ve yüksek kalitede
ürün istekleri
İnsan kaynaklarının önemi
SÜREÇ YENİLEME-REENGINERING

Süreç yenileme, performansta çarpıcı geliştirmeler yapmak amacıyla iş süreçlerinin temelden


yeniden düşünülmesi ve radikal bir şekilde yeniden tasarlanmasıdır.

İşletmelerin pazardaki rekabet koşullarına uyabilmesi, müşterilerine hem daha ucuz hem daha
kaliteli hem de daha çabuk ürün veya hizmet sunabilmeleri için işletme bünyesindeki
süreçlerin (örneğin ürünün üretim aşamasından pazarlama ve satış sonrası işlemlere kadar)
köklü bir şekilde gözden geçirilmesi ve yeniden yapılandırılmasıdır.
SÜREÇ YENİLEME

Süreç yenileme, maliyet ilave eden-ya bireysel süreç seviyesinde ya da bütün


örgüt seviyesinde- faaliyetleri minimize etme ve değer ilave eden faaliyetleri
maksimize etme şeklindeki kaynakları kullanarak performansta radikal
iyileştirmeleri başarma yaklaşımıdır.

Süreç yenileme 1990’larda büyük ölçüde analiz edilmiştir ve performansdaki


radikal hamleleri amaçlar. Hammer ve Champy süreç yenilemeyi “maliyet,
kalite, hizmet ve hız gibi kritik, güncel performans ölçülerindeki dramatik
gelişmeleri başarmak için işletme sürecinin köklü yeniden dizaynını ve yeniden
keşfini içerir” şeklinde tanımlamaktadırlar
SÜREÇ YENİLEMENİN FAYDALARI

 Daha iyi müşteri hizmeti

 Yönetim süreçlerindeki değişimler,

 Daha yüksek yönetim etkinliği ve verimliliği

 Örgüt yapısındaki değişimler (hiyararşik


yapıda daha az kademe)

 Ürün kalite iyileştirmeleri.


SÜREÇ YENİLEMENİN FAYDALARI

 Daha iyi müşteri hizmeti

 Yönetim süreçlerindeki
değişimler,

 Daha yüksek yönetim


etkinliği ve verimliliği

 Örgüt yapısındaki
değişimler (hiyararşik
yapıda daha az kademe)

 Ürün kalite iyileştirmeleri.


KÜÇÜLME

Hızlı değişim eğilimleri, sorunları ile birlikte çözümlerini de


beraberinde getirmektedir. İşletmeler bu değişken ortamda,
çevreye adapte olabilecek yetenekleri sağlayacak esnek
yapıları kazanmaya çalışmaktadırlar.

Değişikliklere ve farklılıklara uyum yeteneği olarak ifade


edilen esnek yapılar, işletmelerin organizasyon yapıları,
teknolojileri, insan kaynakları, çalışma şekilleri, kaynak
kullanımı, üretim süreçleri ve pazarlama stratejilerini
değiştirerek daha dinamik bir yapı oluşturmalarına neden
olmaktadır.
KÜÇÜLME

İşletmeler, etkinliği ve verimliliği sağlayarak organizasyonel performansın


geliştirilmesini amaçlarlar.

İşletmenin mevcut durumu ile yaşamını sürdürmekte zorlanması veya


rekabet üstünlüğünü kaybetmesi durumunda yöneticiler ve stratejistler bazı
mevcut işlerini geçici veya sürekli olarak daraltmak veya tamamiyle terk
etmek durumu ile karşı karşıya kalabilirler. Bu durumdaki işletmelerin yönetici
ve stratejistleri küçülme, daralma veya piyasadan çekilme stratejileri
uygularlar. Küçülme stratejisi aşağıdaki durumlarda başvurulan bir stratejidir

Küçülme; sürekli iyileştirme, yeniden yapılanma, yalınlaşma, proje yönetimi,


öneri geliştirme gibi bir değişim stratejisidir. Küçülme, organizasyon yapısı ile
birlikte işletme faaliyetlerinin de gözden geçirilerek temel yeteneğin dışında
kalan faaliyetleri gerçekleştiren bölümlerin kapatılması, tüm süreçlerin
incelenerek yeniden şekillendirilmesi olarak da düşünülebilir.
KÜÇÜLME SEBEPLERİ

Küçülmeye giderken güdülen amaç; verimlilik ve etkinliği


artırarak, işletmenin karlılığını ve finansal sağlığını
iyileştirmektir.

Organizasyonlar küçülmeyle birlikte, bürokrasiyi


azaltmak, daha hızlı karar vermek, iletişimi daha iyi hale
getirmek, girişimciliği özendirmek ve verimliliği artırmayı
hedeflemektedirler. Küçülmenin bir sonucu olarak, mevki
ve işlerde giderek daha fazla azalma görülmektedir
KÜÇÜLME SEBEPLERİ

Maliyetleri düşürmek
Karar sürecini hızlandırmak
Rakiplerin davranışlarına daha kısa sürede cevap
verebilmek Haberleşmedeki bozuklukları azaltmak
Daha çok sonuca dönük çalışır hale gelmek
İşletme içi süreçlerden çok müşteri ihtiyaçlarına
odaklanmak Güçlendirmeyi hızlandırmak
Verimliliği arttırmak
Yeni fikirlerin kısa sürede uygulanmasını sağlamak
KIYASLAMA-BENCHMARKING

Kıyaslama tekniğinin İngilizce karşılığı olarak “Benchmarking”


kavramı esas itibariyle “Benchmark” sözcüğünden gelmektedir. Bu
terimin sözlük anlamı, “ölçme ya da değerlendirme için belirlenen
ölçüt ya da bir ölçüyü sonradan hatırlayabilmek için kullanılan
işarettir. Türkçe’ye, örnek edinme, örnek alma, kıyaslama şeklinde
çevrilmeye çalışılmaktadır.

Kıyaslama tekniği en basit şekliyle, ölçülebilen ve gözlemlenebilen


her şeyin kıyaslama çalışmasına temel olabileceğinden hareketle,
en iyi uygulamaların araştırılması ve işletmelere uyarlanması süreci
olarak tanımlanmaktadır.
KIYASLAMA-BENCHMARKING
Kıyaslama, bir örgütte yürütülen temel süreçler üzerinde devamlı gelişmeye
odaklanmada etkili bir araçtır. Bu yaklaşımın temeli, bir örgütün
performansını değerlemek için bir takım ölçütler oluşturarak, işletme
süreçlerinin ve uygulamalarının araştırılmasına dayanmaktadır.

Genel olarak bakıldığında kıyaslama, rekabet edebilme gücünü artırmak,


müşteri tatmini sağlamak, yeni fikirler edinmek, hedef belirlemek, işletme
performans›n› art›rmak ve stratejik planlama yapmak gibi amaçlara hizmet
eden bir araçtır. Bu yönetsel aracı kullanmanın öncelikli amacı, “rekabet
üstünlüğü” elde etmektir.

K›yaslama tekniğinin bir başka amacı ise, üstün performans düzeyine


ulaşmak ve bunun devamını sağlamaktır. İşletme performansının artması,
aynı zamanda “en iyi” uygulamaların öğrenilmesini de sağlayacaktır.
Kıyaslama tekniği, hangi işletmelerin performansının daha iyi olduğunu ve
kimin en iyi uygulamalara sahip olabileceğini belirlemek için kullanılan
yararlı bir araçtır.
KIYASLAMANIN YARARLARI

 Kıyaslama, verimlilik iyileştirmede etkili bir araçtır.

 Çalışanların motivasyonunu artırmaya yardımcı olur.

 Örgüte yeni anlayışlar kazandırır.

 İşletme performansını iyileştirmeye yardımcı olur.

 İşletme bölümleri, rakiplerin durumu hakkında birçok bilgi


sağlar.

 Yeni uygulamalar ve iş yapma usullerini tespit ederek, önemli


atılımların gerçekleşmesine olanak sağlar.

You might also like