Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 1

'.

Bö[üm l
Sezginin Önemi
199l 'de, iki yıllık tıp okulu eğitimini ve üç yıllık doktora
eğitimini bitirmiştim ve ihtisasımı yapmak için hastane orta­
mına geri dönmem gerekiyordu. Böylece, beyaz önlüğüm, ste­
toskobum ve bir sürü kitapçığımla Boston Kent Hastanesi'ne
girdim.
İlk gün stajyer doktorum yanıma gelip ilk hastamın ismi­
ni ve yaşını bildirdi ve "Hadi onu iyileştir" dedi. Bu kadardı.
Doğrusu çok korkmuştum. Hastamın isminden ve yaşından
başka bir şey bilmezken, onun hastalığının ne olduğunu anla­
mam benden nasıl beklenebiliyordu?
Acil servise inen asansörde gergin bir biçimde kıpırdanıp
durdum. Boynumdaki stetoskobu nasıl kullanacağımın dışın­
da, bir hastanın nasıl tedavi edileceği konusunda sadece temel
bilgileri biliyordum. Elimde yazı tahtasıyla asansörde duru­
yordum. Ve orada, bir anda, tanı koyacağım hastanın görüntü­
sünü zihnimde gördüm. Kadın biraz şişmandı, küf yeşili renkli
dar bir pantolon giymişti, karnının sağ üst kısmını tutarak,
"Doktor, doktor! Safrakesem sancıyor! " diye bağırıyordu.
"Vay canına! " diye düşündüm, "Karşılaşmak üzere oldu­
ğum hastanın safrakesesi sorunu olması durumunda, o tıbbi
sorunu nasıl değerlendirirdim?" Asansör katlar arasından ge­
çerken, ceplerime tıkıştırdığım kitapçıklardan birinin sayfala­
rını çevirdim ve safrakesesi sorunu olan bir hastayı nasıl teda­
vi edeceğimi hızla araştırdım. Elimdeki yazı tahtasına safrake­
sesi sorununun klasik tanısını ve tedavisini kısaca yazdım :
Karaciğerin bir ultrasonunu çektirip incele, karaciğer enzim­
lerini incele, hastanın gözlerinin beyazlarını gözlemle.
Asansörün kapısı açıldı, hemen acil servise koştum ve
orada, tekerlekli sedyede yatan küf yeşili dar bir pantolon giy-

ıı

You might also like