Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 2

Kurt ve Turna Masalı

(…………………………………………….)

O sırada oradan geçen turna olanları duymuş. Kurttan korksa da yanına gidip
yardım etmek istemiş. Kurt da kemiği çıkarırsa ona ödül vereceğini söylemiş.

Turna ince ve uzun boynunu kurdun ağzından içeri sokup tek hamlede kemiği
çıkarmış. Kurt rahatlayınca da ödülünü istemiş ondan.

Kurt bağırarak:

-Sen bir de utanmadan benden ödülü mü istiyorsun? Seni tek lokmada mideme
indirmediğime şükret. Sağlamsın ya en büyük ödül bu sana, demiş.

Tembel At ve Çalışkan At

(…………………………………………….)

Bir gün gene orman dönüşü atın yükü o kadar ağır gelmiş ki taşıyamamış ve
oracıkta yığılıp kalmış. Oduncu çaresiz odunları tembel ata yüklemiş, kendisi de
zavallı atı sırtına yükleyip köye dönmüş. Ertesi gün zavallı at ayağa hiç kalkamamış.
Ormancı çaresiz o gün ormana tembel atla gitmiş. Tembel at zaten bir gün
öncesinden çok yorgunmuş. O günde bütün odunları tek başına taşımış. Artık
yürümekte zorlanmaya başlamış ve arkadaşına haksızlık ettiğini anlamış.

Köye döndüklerinde tembel at arkadaşından özür dilemiş ona bu haksızlığı


yapmamış olsa bugün bu durumda olmayacağını bundan sonra yükleri eşit
taşıyacaklarını söylemiş. Zavallı at bu duruma çok sevinmiş ve o günden sonra
oduncu odunlarını iki atta eşit yüklemiş. Böylece iki at uzun yıllar beraber mutlu
mesut çalışmışlar.

Bir Elma ve Üç Çocuk

(…………………………………………….)

Günlerden bir gün Ali, Defne ve Toprak yine oyun oynamak için buluşmuşlar. Bu
sefer Alilerin bahçesinde oyun oynamayı seçmişler. İlk oyunları kör ebe olmuş.
Aralarından seçtikleri bir arkadaşın gözlerini bağlayıp diğerleri kaçıyormuş. Ebe
olan kişi onları yakalamaya çalışıyormuş.

İlk önce Defne ebe olmuş. Gözüne bir tülbent bağlamış ve başlamış arkadaşlarını
yakalamaya çalışmaya. En önce Ali yakalanmış daha sonra da Toprak. Bu sefer ebe
olan ilk yakalanan Ali olmuş. Ali de aynı şekil de Defne’nin yaptığı gibi gözlerini
bağlamış ve sıra sıra arkadaşlarını yakalamaya çalışmış. Ali bu sefer önce Toprak’ı
sonra Defne’yi yakalamış. Son olarak Toprak ebe olmuş ve tülbentti gözüne
bağlamış. Ali ile Defne de bahçede koşuşuyorlarmış. Toprak arkadaşlarını
yakalamak için çok çaba göstermiş. Artık çok yorulmuş ve “Bu sefer yapabilirim”
diye düşünmüş. Toprak son hamlesini yapıp koşmuş ve bir ağaca çarpıp yere
düşmüş. Yere düştüğünde gözünde ki tülbentti çıkarmış ve kafasını yukarı
kaldırmış. Bir ne görsün karşısında kocaman bir elma ağacı. Toprak’ın düştüğünü
gören arkadaşları hemen onu kaldırmak için Toprak’ın yanına gitmişler.
Arkadaşlarının iyi olduğunu gören çocuklar derin bir nefes almış. Toprak “Merak
etmeyin arkadaşlarım ben çok iyiyim ve de çok şanslıyım. Bakın hangi ağaca
çarpmışım” demiş. Ali ile Defne aynı anda kafalarını kaldırmış ve ağacın bir elma
ağacı olduğunu görmüşler. Ağaçta duran elmalar üç arkadaşın da ağzını
sulandırmış. “Hadi elma toplayalım” demiş Toprak ve düştüğü yerden kalkmış.

Elmalar çocukların boyuna göre biraz yukarıdaymış. Onların ulaşabileceği sadece


dört tane elma varmış. Ali ilk elmayı almış ve afiyetle yemiş. Defne de ulaşabildiği
elmayı almış ve o da yemiş. Toprak da arkadaşlarından geri kalmayıp o da bir elma
almış, hemen yemiş. Daha sonra üç arkadaş ulaşabilecekleri son elmaya bakmışlar.
Hepsi o elmayı alıp yemek istiyormuş. Ama o elma diğerlerinden biraz daha
yukarıdaymış ve ona ulaşabilen sadece Toprak’mış. Toprak elmayı almış “Bu elmaya
ben ulaşabildiğim için benim yemem gerek.” demiş. Ali “Ama bu ağaç benim ağacım
bu yüzden ben yemeliyim.” demiş.

Defne arkadaşlarının bu tutumuna çok üzülmüş ve “Bu yaptığınız çok ayıp”


demiş. Ali ve Toprak Defne’ye hak vermişler. Bir an dedikleri yüzünden ikisi de çok
utanmış. Defne “Aklıma bir fikir geldi. Bence o elmayı alıp Ali’nin annesine
götürmeliyiz. Bize onu üç eşit parçaya böler ve hepimiz yiyebiliriz.” demiş. Ali ve
Toprak, Defne’nin bu fikrini çok sevmişler ve hemen Ali’nin annesinin yanına
gitmişler. Ali’nin annesi elmayı hemen üş eşit parçaya bölmüş ve tek tek çocuklara
vermiş. Üç arkadaş afiyetle elmalarını yemişler. Paylaşmanın çok önemli olduğunu
anlayan çocuklar o günden sonra buldukları her şeyi üçe bölüp aralarında
paylaşmışlar.

You might also like