Hümayun (Enver Konukçu)

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

HÜMAYUN

Genişlemis bölge Ye rinde hümavun makamı dizisi


dana getiren çeşnilerde karışık gezinildik-
ten sonra güçlü perdesinde büselik çeş­ Yegahta Nevada
rast besi isi büselik bes iisi
nisiyle makamın yarım kararı yapılır. Bu
arada yukarıda zikredilen gerekli yerler-
r

'
Hümavun
F r r T
d J jJ J
E
deki asma kararlar gösterilir. Nihayet bü-
tün dizide ve gerekirse genişlemiş bölge-
makamının
pest taraftan ı
n
*r 11

genişlemesi Yegclhta basit süzi nak dizisi


de de karışık gezinildikten sonra dügah
perdesinde hicaz çeşnisiyle tam karar ya-
pılır. Yerinde hü mtıvun makam ı dizisi

Zaharya'nın ağır
çenber usulünde. "Düş­ Nevada
mesin miskin gönüller zülf-i anber bCıla­ büselik besiisi

ra"; Gevrekzade Mustafa Ağa'nın yine ay-

'
r f
nı usulde, "Hasret-i rCıyunla giryan oldu-
ğum demdir bu dem" mısraı ile başlayan
Hümavun d hJ d ii

*r ı F F
makam ı nın
besteleri; İbrahim Ağa'nın, "Kul oldum pest taraf tan
Yegtıhta nikriz besiisi

bir vefakara cihan bağında gülfemdir" genişlemesi Yegtıhta neveser dizisi

mısraı ile başlayan ağır semaisi ; Hacı Sa-


dullah Ağa'nın. "N'ideyim sahn-ı çemen
seyrini cananım yok" mısraı ile başlayan
~ -1 1!::::!' f.
r pCJ F.f ı ~ c; P.f cıg ; ı $.P ki LJ Gr
Düyek 1 (ll.
yürük semaisiyle Kazasker Mustafa iz-
zet Efendi'nin evsat usulünde. "RCım ' da ~ ~ ı i ;ı ı
Acem'de aşık olduğum " mısraı ile başla­

'~ı Dr &i Cr ı QUi 'crrrrrr ı ~trptgy rı


yan ilahisi hümayun makamının en güzel
örnekleri arasındadır.
BİBLİYOGRAFYA :
Hızır Ağa, Te{lıimü 'l-makamat, TSMK, Hazi-
ne, nr. 1793, vr. 6', 9•, 14' ; Abdülbaki Nasır De-
de, Tedkik u Tah ki k, Süleymaniye Ktp., Nafiz Pa- Hümavun
4;~D Ftr @[Jr rı;tFQf€SibFf ır f Q Q :J
şa, nr. 1242/1, vr. 29'; Haşim Bey Mecmuası, is- makamının
tanbu l 1280, s. 29; Ezgi, Türk Musikisi, I, 61-
65; IV, 214-217; Özkan. TMNU, s. 134-139;Arel.
seyir
örneği
'tır tr'DUUırEJpQEJ ı ;rgJ~
Türk Musikisi, s. 53-54.

Iii İSMAiL HAKKI ÖZKAN


Panipat Meydan Savaşı'nda büyük başarı kan Mahmud Han LCıdl.
Babürlüler'in za-
gösterdi ve LCıdl ordusunun dağıtılmasın­ yıf bulunduğu sınır bölgelerinde sık sık
r da önemli rol oynadı. Sultan İbrahim-i LO- karışıklıklarasebep oluyordu. Onun Cavn-
HÜMAYUN
( w,_ıı..,.,) di' nin ölümüyle sonuçlanan bu savaşta pCır Kalesi'ni zaptetmesi ve Gucerat Sul-
hezimete uğrayan ve Delhi'nin gerisine tanı Sahadır Şah ile Bengal Sultanı Nus-
Nas!rüddin Muhammed
HümayCın Padşah
çekilen Afgan kuwetlerini takip ederek ret Şah'ı da kendi tarafına çekmeye çalış­
(ö. 963/1556) müstahkem Agra şehrini ele geçirdi. Ce- ması üzerine Babürlü kuwetleri hareke-
maziyelewel 933 (Şubat 1527) tarihinde te geçerek Devre denilen yerde LQdller'i
Babürlü hükümdan
de babasının Çitor Racası Rana Sanga ile hezimete uğratıp CavnpCır Kalesi'ni geri
(1530-1540, 1555-1556).
L _j yaptığı savaşta yer aldı. Babür Hindistan aldı (ı 53 ı) . Ertesi yıl da Afganlı Sürl ha-
işlerini yoluna koyduktan sonra onu Afga- nedanının kurucusu Şir Şah Sur Babürlü-
4 Zilkade 913'te (6 Mart 1508) Kabil'de nistan'a gönderdi. Böylece Bedahşan'a ler'e düşmanca tavır takındı. Hümayun
doğdu; babası Babür, annesi kökl ü bir dönen Hümayun Türkistan meselesiyle onun bulunduğu Çunar Kalesi'ni ku şata­
aileden olan Mahım Begüm'dür. İyi bir uğraştı ve Özbekler'e karşı devletin kuzey rak teslim olmasını istedi. Fakat bu sıra­
eğitim görmüş. dini ilimler yanında ce bir. sınırlarını koruyarak iki yıl kadar onlarla da Gucerat ordusunun Babürlü arazisine
geometri ve özel ilgisinin bulunduğu ast- mücadele etti. 935'in sonlarına doğru girmesi üzerine onunla anlaşıp hakimi-
r onomi okumuş. ayrıca savaş sanatı ve (Ağustos 1529) Afganistan'da kalıcı barışı yetini tanımak şartıyla burayı kendisine
devlet idaresi konusunda dersler almış­ sağlamasından sonra Hindistan'a çağıni­ verdi. Bu durum Şir Şah Sur'un itibarını
tır. 923'te ( 1517) Kabil' e vali tayin edildi; dı. Bu sırada Babür rahatsıziandı ve has- ve gücünü arttırdı; saflarına çok sayıda
ardından Bedahşan'ın idaresi de ona bı­ talığının giderek ağırlaşması üzerine bü- katılmalar oldu.

rakıldı. Afganistan'ın ilhakından sonra tün emirleri huzuruna toplayarak Hüma- Şir Şah Sur ile anlaştıktan sonra Agra'-
Pencap'a giren babasının Hindistan'daki yun'u veliaht tayin ettiğini bildirdi; vefa- ya dönen Hümayun Şaban 941 'de (Şubat
fetihlerine katıldı ve ordusuyla Hisar FirCı­ tından üç gün sonra da Hümayun adına 1535) buradan Gucerat'a hareket etti
ze üzerine yürüdü (26 Şubat ı 526) . Bu- hutbe okunup sikke kesildi (9 Cemaziye- ve Mandasor Kalesi önlerine geldi. Mart
rada kazandığı zaferden sonra mükafat levvel937/29 Ara lı k I 530). 1535'te yapılan savaşta Sultan Sahadır
olarak kendisine bu eyaletin geliri verildi. Hümayun'un en büyük rakibi LCıdller yenilerek geri çekildi ve Gucerat Babürlü-
Receb 932'de (Nisan 1526) Babürlü Dev- idi. Bengal'e sığınmış olan Afganlar'ın da ler'in eline geçti; Hümayun buraya karde-
leti'nin kuruluşunda dönüm noktası olan önemli ölçüde yardımını alarak ortaya çı- şi Mirza Askeri'yi vali tayin etti. Daha son-

481
HÜMAYUN

ra Malva ve Handeş itaat altına alındı. Hü- SOrller'den Sultan İskender Şah'ın Sir- miştir (Mir'at-ı Memalik, s. 43 vd.). Hatta
mayun 1537'de Şir Şah SOr'a karşı Doğu hind'de yenilmesinden sonra da 4 Rama- ona ve arkadaşlarına dirlik önererek ken-
Hindistan seferine çıktı ve bazı yerleri ele zan 96Z'de (23 Temmuz 1555) Delhi kapı­ di hizmetine girmelerini teklif etmişse de
geçirdikten sonra Bengal'e girdi. Ancak larını Babürlü kuvvetlerine açmak zorun- onlar bunu kabul etmemişlerdir. Burada
onun Bengal'de bulunduğu sırada kar- da kaldı. Hümayun şehre girip tahta otur- kaldığı müddetçe Hümayun ve çevresin-
deşleri Hindal, Askeri ve Kamran ' ın taht du, böylece on beş yıl sonra Babürlü im- dekilere Osmanlı sultanının sahip bulun-
mücadelesi başlatmaları yeni karışıklık­ paratorluğu'nu yeniden canlandırdı. duğu güç ve kudreti anlatmaya çalışan
lara yol açtı . Askeri. Gucerat'ta padişah­ Gucerat Sultanı Sahadır Şah İstanbul'a Seydi Ali Reis, Hindistan'ın yedi iklim ha-
lığını ilan edip Agra üzerine yürüdüyse de bir elçi göndererek Hümayun'a karşı Os- kimi Osmanlı padişahına ait toprakların
Hümayun'la anlaşıp isyanına son verdi; fa- manlılar'dan yardım istedi; fakat arzu- onda biri kadar bile olmadığını söylediği­
kat bu hadise Gucerat'ın ve Malva ' nın el- su gerçekleşmedi. Hümayun. başlangıçta ni, bunun üzerine Hümayun'un da, "Yer-
den çıkmasına sebep oldu. Öte yandan Osmanlılar' la dostane ilişkiler kurmaya is- yüzünde padişahlık namı devletlü huda-
Hin dal da Agra'da isyan bayrağı açtı. Kar- tekli değildi. Ancak daha sonra Tebriz'de vendigarın hakkıdır" dediğini ve Kanuni'ye
deşleriyle uğraşan Hümayun bu durum- iken karşılaştığı iki Türk ileri geleniyle dualar ettiğini yazmaktadır (a.g.e., s. 5 ı-
dan faydalanmak isteyen Şir Şah SQr'a ba- sohbet etmiş ve onlarla Kanuni Sultan Sü- 52) . 17 Reblülevvel 963'te (30 Ocak 1556)
rış teklifinde bulundu; fakat Şlr Şah bu- leyman'a iyi dileklerini göndermişti. Os- Delhi'den ayrılan Seydi Ali Reis İstanbul'a
na bir gece baskını ile cevap verdi ve Çav- manlılar ise Hint alt kıtasında olup biten- dönüşünde Babürlü hükümdarının mek-
sa'da Babürlü ordusuna büyük bir darbe leri yakından takip ediyorlardı; Hüma- tubunu Kanuni'ye takdim etmiştir. Bazı
vurdu (9 Safer 946126 Haziran 1539). Hü- yun'un Kabil'den Kanuni'ye 10 Ramazan tarihçiler mektubun Hümayun. bazıları da
mayun güçlükle Agra Kalesi'ne sığınabil­ 955 ( 13 Ekim 1548) tarihli bir mektup Ekber Şah tarafından yazdırıldığı kana-
di; ancak Afgan kuvvetlerinin yaklaşması gönderdiği (TSMA, nr. E 966 ı 'de kayıtlı atindedirler (bu konudaki farklı görüş ler
üzerine burayı da bırakarak batıya yönel- bulunan bu mektubun Türkçe tercümesi için bk. Nairnur Rehman Farooqi, s. ı6).
di ve arkasından 1OMuharrem 947'de (17 için bk. Gülbeden Begüm, s. 91-92, 101- Bu mektupta KanOnl"en yüksek sıfat­
Mayıs 1540) Kannevc'de ikinci savaşını da ı 04) ve mektubunda eğer Meşhed'in do- Iara sahip halife" olarak nitelendirilmek-
kaybederek Lahor Kalesi'ne çekildi. Daha ğusundaki topraklar Babürlüler'e bırakı­ tedir. Seydi Ali Reis, kendisine verilen at
sonra durumu emir ve kardeşleriyle tar- lırsa Osmanlılar'ın İran'a sefer düzenle- ve hil'atle Delhi'den ayrılmak üzere iken
tışan Hümayun Kamran'ın iktidar hırsın­ mesine gerek kalmayacağı, kendisinin (Mir'at-ı Memalik, s. 55) Hümayun 7 Rebl-
dan dolayı bir netice alamadı. SOriler de Tahmas b üzerine yürüyüp onu bütün soy ülevvel 963'te (20 Ocak 1556) kendi yap-
bu sırada Ravi nehrini geçmişlerdi. Şlr sop ve adamlarıyla birlikte yakalayarak tırdığı Dlnpenah adlı iç kaledeki kütüpha-
Şah'ın Lahor'a doğru hareketi üzerine Hü- "padişah baba"ya teslim edeceğini yaz- nesinin merdiveninden düşt ü ve başını
mayun Bedahşan'a çekilmek istediyse de mıştır. Ancak Osmanlı, Safevi ve Babürlü yere çarptı; 1S Rebiülevvel 963'te de (28
Kabil'de bulunan Kamran buna izin ver- tarihlerine dair kaynaklardan hiçbirinde Ocak 1556) vefat etti. Hümayun'un 11, 13
medi; o da mecburen Si nd' e sığınmayı dü- böyle bir mektuba yer verilmemiş olmas ı veya 14 Rebiülevvel tarihlerinde öldüğü
şündü . Fakat Sind'deki Argun hanedanı­ onun mevsukiyetini şüpheye düşürmek­ de kaydedilmektedir. Seydi Ali Reis, sul-
nın hükümdan Hüseyin Şah Argun. Karn- tedir. Hint Okyanusu'nda fırtınaya yaka- tanın ölümü üzerine devlet adamlarının
ran Mirza ve Şlr Şah SOr'dan çekindiği lanan Osmanlı denizeisi Seydi Ali Reis Gu- ne yapacaklarını tartıştı klarını görünce
için buna razı olmadığı gibi Hümayun'un cerat ve Si nd yoluyla Delhi'ye gelmiş ve onlara veliaht Ekber Şah tahta geçineeye
toprakları üzerinden Gucerat'a geçmesi- burada büyük bir merasimle karşılana­ kadar Osmanlılar gibi ölüm olayını gizle-
ne de müsaade etmedi. Bu durumda ça- rak hükümdarın huzuruna çıkarılmıştı. rnelerini tavsiye ettiğini ve onların da bu
resiz kalan Hümayun iran'a sığındı ve Sa- Bu misafirlik sırasında Seydi Ali Reis ile tavsiyeye uyduklarını yazmaktadır (a.g.e.,
fevl Hükümdan 1. Tahmasb tarafından siyasi ve edebi konularda sohbet eden s. 55-56). Nitekim Hümayun'un vefatı
büyük bir törenle karşıland ı. Hümayun ona iltifatlarda bulunmuş ve iki hafta kadar gizli tutulm uştur. Hüma-
iran'da Herat, Meşhed, Nlşabur ve Seb- bir müddet daha yanında kalmasını iste- yun'un, eşi Hacı Begüm (Mah ÇGçek Begüm)
zevar' ı ziyaret eden Hümayun, Cemaziye-
levvel951 'de (Ağustos 1544) Kazvin'de Şah
Tahmasb ·a yapacağı askeri yardım karşı­
lığında on iki imam adına hutbe okutma-
yı taahhüt etti. Safeviler'den istediği yar-
dımı alınca Kabil üzerine yürüdü ve b ura
ile Bedahşan'ı ele geçirdi; daha sonra da
958-959 (1551-1552) yıllarında Kamran
ve Hi n dal Mirza meselelerini sonuçlandır­
d ı . 961'de (1554) Afganistan tamamen
sükOnete kavuşturulmuştu. Hümayun'un
asıl amacı Hindistan'a geri dönmekti ve
bu fırsatı Şir Şah ' ın beklenmeyen ölümüy-
le elde etti. Şlr Şah'ın ölümünden sonra
Hümayun'un
varisieri arasında çıkan taht kavgasından
tü r be sı­
faydalanarak Pencap'a girdi ve Reblüla- Ye nı oeıhi 1
hir 96Z'de (Mart 1555) Lahor'u zaptetti. Hindistan

482
HÜMEZE SÜRESi

tarafından inşa ettirilen Delhi'deki türbesi tanat bahçesinin gülü" diye nitelendirip
HÜMAYUN ŞAH BEHMENi
mimari bir şaheserdir. dürüst ve nazik bir kişiliğe sahip olduğu­
(~ oL;...:,-"~ )
Hümayun. saltanatı
boyunca ülke top- nu söyler ve onu istikrarı temin eden sul-
(ö. 865/1461) tan diye tanıtır:
raklarını genişletmeye çalışan faal bir
devlet adamı ve cesur bir kumandan ola- Behmeni hükümdan BİBLİYOGRAFYA :
rak tanınmıştır. Bazı kaynaklarda dindar- (1458-1461). Bayur. Hindistan Tarihi, 1, 430; H. K. Sherwa-
L _j
lığından bahsedilmektedir. Hümayun baş­ ni, Mahmud Gawan, The Great Bahmani Wazir,
ta Dlnpenah Kalesi olmak üzere Delhi, Hindi stan ' ın güneyinde Dekken'de hü-
Allahabad ı 94 ı, s. 94-96; a.mlf .. The Bahmanis
of Deccan , Hyderabad -Deccan 1953, s. 228,
Gvalyor ve Agra'da birçok mimari eser küm süren Behmenller'in on birinci sul- 244, 257-275; a.mlf .. "TJıe Bahmani Kingdom",
yaptırmıştır. Edebiyatla da ilgilenmiş ve tanıdır. Alaeddin ll. Ahmed'in büyükoğlu CH/n., V, 990-993; G. Yazdani, Bidar: !ts History
yazdığı şiirler bir divanda toplanmıştır. olup onun ölümünden sonra yerine geç- and Monuments, Oxford 1947, s. 132-134; T.
Ayrıca onun adına bazı eserler kaleme ti. Bazı emirler küçük kardeşi Hasan'ı hü- W. Haig, Turks and Afghans, New Delhi 1965,
s. 411-4ı2; J. Burton-Page, "Humayı:ın Shah
alınmıştır : kız kardeşi Gülbeden Be- kümdar yapmak istedilerse de o daha hız­
Bahmanl", EJ2 (İng.), lll, 577 .
güm'ün Hümdyunndme'si onun faali- lı davranıp tahta çıkmayı başardı (5 Ce-
yetlerini anlatmaktadır. Teyzesinin çocu- maziyelevvel862/3 Nisan 1458). Cesaret li ENVER KONUKÇU

ğu ve Tarih-i Reşidimüellifi Haydar Mir- ve kabiliyetiyle duruma hakim olduktan


za, Handmlr. Cevher Aftabed ve Bayezid sonra Bkapür Valisi Mahmud-ı Gavan'ı 1 ı
HÜMAYUNNAME
Beyat da bu dönemin önde gelen tarihçi- başvezirliğe getirerek geniş yetkiler le ve-
( 4.ow-"~)
lerindendiL kil-i saltanat tayin etti.
BİBLİYOGRAFYA : Hümayun Şah ' ın kısa süren dönemi da- Alaeddin Ali Çelebi'nin
(ö. 950/1543)
Babür. Vekayi' (Arat). II, 239-240, 246, 259 ha çok iç barışı korumak ve saltanatma
yaptığı Kelile ve Dimne tercümesi
vd.; Seydi Ali Reis. Mir'at-ı Memalik, İst anb ul son vermeyi amaçlayan ayaklanmaları
(bk. ALAEDDİN ALİ ÇELEBİ).
ı3ı3, s. 43 vd., 5ı-52, 55 vd.; Bedaüni. Munta- bastırmakla geçti. Henüz kendisi tahta L _j
khabu't-tawarikh (tre. G. S. A. Ranking). Delhi çıkmadan Nalkünde'de (Nalgonda) sultan-
ı 986, 1, 600-60 ı, ayrıca b k. İndeks; Gülbeden Be-
lığını ilan eden kayınbiraderi Celal Han ve
gü m. HümayCınname (tre. Abdür rab Yelgar- HÜMEZE SÜRESİ
oğlu İskender Han'ı Mahmud-ı Gavan ve
Eymen Manyas). Ankara ı944; Ebü'I-Fazl el-Alla· (ö~fö)~)
mi. The Akbar- nama (tre. H. Beve rid ge). New Hace-i Cihan Türk'ün de bulunduğu or-
duyu bizzat yöneterek bozguna uğrattı, Kerim'in
Kur 'an-ı
Del hi ı 987, 1, 654-656, ayrıca b k. İndeks; Cev·
yüz dördüncü suresi.
her Aftabeci. Te?kiretü '1-vakı'tıt: Private M em· böylece büyük bir tehlikeden kurtuldu. Bu L _j
oirs of the Moghul Emperor Humayan (tre. Ch. sırada Hümayun Şah'a karşı Celal Han'la
Stewa rt). London ı832; Syad Muhammad Latif. İskender'i destekleyen Devarkondalılar da Mekke döneminde nazil olmuştu r. Do-
Lah ore: /ts History and Antiquities, Lahore
1459'da Behmenl kuwetleri tarafından kuz ayet olup fası l a*sı yalnızca .. ö ' 1» ..
ı892, s. 22-25; Abdülhay ei-Haseni. Nüzhetü'L·
l].avtı(ır, IV, 389-392; S. K. Banerji, Humayün
köy ve kasabaları yakılıp yıktimak suretiy- harfleridir. Nüzül sırası itibariyle otuz ikinci
Badshah, 1-11, London ı 938-4 ı; a.mlf .. "The le cezalandırıldı. Bu arada daha önce hap- süredir. Süre ismini 1. ayette geçen. "baş­
Capture of Qandahar by Humayıln", Journal se atılmış olan Hasan Han, Yusuf Türk ve kalarını arkadan çekiştirip kötülerneyi huy
of the United Provinces Histarical Soeiety, sy. Hablbullah tarafından hapisten çıkarılın­ edinen kimse" anlamındaki hümeze keli-
13 ı, Calcutta ı 940, s. 39-50; Bayur. Hindistan ca tekrar saltanat davasına kalkıştı. Hü- mesinden alır. Aynı ayette yer alan lüme-
Tarihi, ll, 34-62; S. Ray, Humayün in Persia,
mayun Şah'ın bir ordu göndermesi üzeri- ze ise "insanları yüzlerine karşı ayıplayıp
Calcutta ı 948; 1. Prasad, The Life and Times of
Humayün, Calcutta ı 955; Riazul Islam . lndo-
ne de Bir Kalesi'ne kaçtı ve kendini sultan küçük düşürmeyi huy edinen kimse" de-
Persian Relations: A Study of the Political and ilan ettikten sonra Hablbullah'ı başvezir­ mektir. Kaynaklar sürenin Mekkl oldu-
Diplamatic Relations Between The Mughul Em- liğe , Yusuf Türk'ü de başkumandanlığa ğunda ittifak etmişle rdir (Süyütl, el-İtl~an,
pire and Iran, Lahore ı970 , s . 24-47, ı96-20ı; getirdi. Hasan Han, Hümayun'un eline 1, 29, 3 ı. 81, 82). Kıyame süresinden son-
B. Gascoigne, Th e Great Moghuls, New York geçtiği takdirde başına gelecekleri bildi- ra. Mürselat süresinden önce nazil oldu-
ı97ı, s. 47- 75; Ahmet Asrar, Kanuni Devrinde
ğinden Vicayanagar'a çekildi. Ancak bu- ğuna dair rivayetler dikkate alındığında
Osmanlıların Din Siyaseti ve İslam Alemi, İs­
rada Bkapür Valisi Sirac Han Cü neydi ta-
tanbul ı 972, s. ı 75 vd.; Abdülmün'im en-Nemr.
rafından veziri Hablbullah'la birlikte hile
Tarif]. u 'i-İslam fi'l-Hind, Beyrut ı40ı/198ı, s.
240-243; Erdoğan Merçil. Müslüman- Türk Dev- ile ele geçirilerek başşehire gönderildi.
letleri Tarihi, İstanbul ı 985, s. 342-344; History Çoksert davranan Hümayun, Hasan Han'ı
of lndia, lll, 224-242; V, 263-276; Nairnur Rah- aç kaplanlara parçalattığı gibi yüzlerce ta- Nesi h hattıyla yazılmış Hümeze süresi
man Farooqi. Mughal-Ottoman Relations, Del- raftarını da vahşice öldürttü.
hi ı 989, s. ı4- ı 7; Azm i Özcan. Pan-İslamizm:
Osmanlı Devleti Hindistan Müslüman ları ve
Saltanat dönemi çok kanlı olaylar ve ka-
İngiltere (1877-1914), İstanbul ı992, s. 10-ı ı; rışıklıklarla geçen Hümayun Şah 28 Zilka-
G. D. Lowry, "Humayun's Tomb, Function and de 865'te (4 Eylül 1461) hizmetçisi tarafın­
Meaning in Early Mugha!Architecture", Mu- dan zehirlenerek öldürüldü: türbesi Beh-
qarnas, IV, Le iden ı 990, s. ı33- ı48; Mirza Ba- menller'in ikinci başşehirleri olan Blder'-
la. "Hümayfın", İA , V/1, s . 628-63ı;Şerafettin dedir (Muhammedabad). Firişte gibi dö-
Turan. "Seydi Ali Re is" , a.e., X, 529-530; S.
nemin tarihçileri ondan zalim diye bah-
Digby, "Humayıln", EJ2 (İng.). lll, 575-577;A. s.
Bazmee Ansari. "I:Iusayn Shah Arghıln", a.e.,
sederler; şair Nazıri de ölümüne "zevk-i
lll , 632-633 . IA:l cihan" (865/1461) terkibiyle tarih düşür­
ıt.J ENVER KoNUKÇU müştür. Veziri Mahmud - ı Gavan ise "sal-

483

You might also like